POPULARITY
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in “CHP'nin resmî Cumhurbaşkanı adayı” diye (bu ‘aday adaylığı'nın neresi resmî, pek anlayamadık) lanse ettiği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'u bırakıp Türkiye turnesine çıkmış… Saraçhane kanalları canlı yayınladılar… Ben de üç tanesini izledim… Siyasi iletişim alanında eğitim almak isteyen herkese de tavsiye ederim… Neyin yapılmaması gerektiğini ve nelerin yapılabileceğini tartışmak için az bulunur bir malzeme… Sıralayalım:
Trump'ın Gazze ile ilgili hezeyan beyanlarının ardından dün de “Gazze'de rehinelerin bırakılmaması halinde Gazze'yi cehenneme çevireceği” yönündeki tehditlerde kullandığı dil Gazzelilere karşı saldırganlıkta ve sahada bizzat ABD sorumluluğunu da resmen tescil etmiş oluyor. Gazzelileri tehcir ve teskin etmek üzere kafasından döktüğü niyetler ABD'nin bu saatten sonra sadece Gazze'ye değil, bütün İslam Dünyasına doğrudan ve acil tehdit oluşturacağını gösteriyor.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde Emin ve Feyza, hepimizi çocukluk yıllarına götürüyor! Mahallede oynanan unutulmaz sokak oyunları, kahkaha dolu anılar ve eski günlerin sıcak sohbeti sizi bekliyor. Yakantop, saklambaç, körebe… Siz en çok hangisini severdiniz? Geçmişin o güzel günlerini birlikte hatırlamak için bu bölümü kaçırmayın! Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:24] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Feyza ile beraberiz. Nasılsın Feyza? Feyza: [0:34] Merhaba Emin. Biraz hastayım. Belki sesimden de anlaşılıyordur. Ama iyiyim. Sen nasılsın? Emin: [0:40] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim. Geçmiş olsun. Neyin var? Feyza: [0:43] Galiba soğuk aldım bilmiyorum. Ben yurt dışındaydım yakın zamanda. Dönünce, hemen, döner dönmez hasta oldum. Herhâlde mevsim değişikliği mi artık... Hava değişikliği mi? Herkes öyle diyor. Hava değişikliği diyor. Ben de ona inandım herhâlde öyledir. Emin: [0:56] Orada mı hava soğuktu burada mı hava soğuktu? Feyza: [0:59] Orada hava çok soğuktu. Biraz zaten orada boğazımda bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Allah'tan burada evimde oldum yani hasta. Daha güvenli bir alanda. Emin: [1:08] Evet yurt dışında hasta olmak biraz tatsız oluyor gerçekten. Feyza: [1:12] Evet ya. Evet. Emin: [1:14] Her ne kadar... Yani aslında bir şey olmasa da insan evinin konforunda bir hastalık geçirmeyi tercih eder herhâlde. Tabii hiç hasta olmak istemez insan ama olacaksa eğer evinin konforunda olmayı tercih eder yani. Feyza: [1:25] Aynen öyle. Bir de yazık yani kaç günlüğüne gidiyorum zaten... Can sıkıcı olur gerçekten. Emin: [1:31] Evet, geçmiş olsun diyelim o zaman. Feyza: [1:33] Sağ ol, sağ ol. Emin: [1:34] Bugünkü bölümümüzün konusu senden geldi. Biraz bahsetmek ister misin bugünkü bölümümüzde neler hakkında konuşacağız? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Türkiye'de millet olarak kendimizi en iyi anlattığımız, gurur kaynağı bildiğimiz kurumlarımızdan biridir aile. Aile bizi biz yapan değerlerimizin ilk öğretildiği, aşılandığı temel ve doğal bir kurumdur. O yüzden aile yapımızın olduğu şekliyle muhafaza edilmesi bile bizim için bir milli beka meselesi olarak görülmüştür. Aile diğer tüm sosyolojik kurumların temin edildiği, yeniden üretildiği bir yerdir.
Afrika, Çin'in yatırımlar, altyapı projeleri ve kredi anlaşmaları ile şekillenen yeni bir güç mücadelesine tanık oluyor. Batı, Çin'in bu yaklaşımını "borç tuzağı" diplomasi olarak tanımlıyor. Bu strateji, Afrika'nın sadece ekonomik geleceğini değil, aynı zamanda stratejik yönelimlerini de etkiliyor. Peki, Afrika'nın geleceği bu yeni ilişkilerle nasıl şekillenecek?
Günel Cantak'ın hazırlayıp sunduğu Naçizane'nin bu bölümüne, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç konuk oldu. CHP'deki parti içi ve olağanüstü kurultay tartışmaları hakkında konuşan Kılıç, Genel Başkan Özgür Özel'in, “Kimse benden kurultay dilenmesin” sözlerini talihsiz olarak nitelendirdi. Parti üst yönetiminin süreci yönetemediğini söyleyen Kılıç, parti sözcüsü Deniz Yücel'in Oğuz Kaan Salıcı'ya verdiği cevabı eleştirerek, “Parti sözcüsü, hepimize aba altından sopa gösterdi” dedi. “Hain, kibirli, gözü dönmüş, ikbal peşinde koşanlar' derseniz, cevabını alırsınız” diyen Kılıç, ortada daha kurultay talebi olmadan, parti üst yönetimin bir telaşa kapıldığını iddia etti. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
"Düğmeye basıldı" ve "muhalifler için İstiklal Mahkemesi" cümlesi aynı kelimenin içinde kullanıldı. Neyin düğmesine basıldı? Neden bütün ibreler Erdoğan'ın yeni atadığı Akın Gürlek'i işaret ediyor? Bahçeli ve Erdoğan dört saat kafa kafaya verip neyin düğmesine bastılar? Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için çok büyük tehlikeli günler geliyor... Özgür Özel'i teslim aldıklarını nasıl itiraf ettiler...
Her şeyi açık açık konuşalım. Neyin olup olmayacağını bilelim. PKK dünkü PKK değil. PKK kendi başına karar verecek bir PKK da değil. PKK'ya silah bıraktırmazlar. PKK da karşılığında hiçbir şey almadan silah bırakmaz. İsterse Öcalan çağrıda bulunsun, bu gerçek değişmez. DEM, PKK'yı karşısına alıp yol yürümez. Kandil'e yüzünü çevirip koşulsuz-şartsız silah bırakma çağrısında bulunmaz. Bulunamaz. Çünkü DEM'in Kandil'den bağımsız bir iradesi yok.
Madde bağımlılığı çok küçük yaşlara kadar indi. Peki gençler neden bağımlı oluyor? Neyin yerine uyuşturucuyu koyuyor? Aileler ne zaman fark ediyor ve ne yapmak gerekiyor? Prof. Dr. Neslihan İnal ve Prof. Dr. Kültegin Ögel NTVRadyo'da anlatıyor.
DOHA İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Hayatın bizim için ne anlama gelmesi gerektiğine dair hayatıyla, mücadelesiyle, felsefesiyle, neredeyse bütün yakınlarının ölümüne karşı sergilediği duruşla, metanet ve sabırla ve nihayetinde kendi ölümüyle şehadet ederek muhteşem dersler veren çağımızın İsmail'inin dergahındayız. Hz. İsmail kurban edileceğine dair buyruğu telakki ettiğinde babası İbrahim'e “sana emredileni yap, beni ancak sabredenlerden görürsün” diyerek teslimiyetin destanını yazmıştı. Hayatı veren Allah onu aldığında ondan çok daha değerlisini verecekti, buna yakin ile mümindi. Yaratılışın tabiatına vâkıf olanlar, Allah'ın yaratılıştaki sünnetine aşina olanlar için aslında bu o kadar da büyük bir sır değildir. Öbür türlüsü, hayatı bu dünyadan ibaret görenler için ölüm insanın bir şekilde yakalamış olduğu bu hayattan ibaret bütün nimetlerin sonudur. O yüzden zaferin şehadetlerle daha da yaklaşıyor olduğunu, toprağın şehit kanlarıyla sulanıp vatan olduğunu idrak etmeyenler ölümleri zayiat olarak görür. İsmail Heniyye aynı kişilikte hem İbrahim'in imtihanıyla hem de İsmail'in imtihanıyla sınandı ve her iki tavrın sadece geçmişe ait olmadığını çağımızın insanına muhteşem bir duruşla gösterdi. Çocukları, torunları, yeğenleri, gelinleri hepsi elinden alındığında Allah'ın hepsinin karşılığında ve hepsine daha iyisini vereceğine inandı. Sonunda kendi canı istendi, hiç tereddütsüz vereceğini söylemişti, verdi. İsmail her zaman İsrailoğullarının hedefindedir, temsil ettiği her şeyle birlikte. İsmail babasının üvey oğludur onlara göre. Yersiz ve zamansız gülmüştür: Kitab-ı Mukaddes'in Yaratılış bölümünde şöyle geçer olay: “Ve çocuk büyüdü, ve sütten kesildi [...] Ve Sara Mısırlı Hacer 'in İbrahim'den olma oğlu İsmail'in güldüğünü gördü ve İbrahim'e dedi: Bu cariyeyle oğlunu dışarı at; bu cariyenin oğlu benim oğlum İshak'ın mirasına ortak olmasın” (Yaratılış, 21: 9-10). Daha önce de yazmıştım, olayın tam olarak nasıl olduğuna dair İslâmî kaynaklarda bildiğimiz kadarıyla net anlatımlar yok. Ama Kitab-ı Mukaddes'teki bu anlatım İsrailoğulları için kategorik bir ayırım oluşturmuş. Yeni doğmuş bir çocuğun sırf güldü diye bu kadar büyük bir cezaya reva görülmesindeki adalet(sizlik) boyutu hiçbir zaman gündeme gelmemiştir. Oysa buradan Yahudi-Hıristiyan geleneği içinde biraz etik ve adalet kaygısı ne tartışmalar çıkarmış olurdu. Bu arada İshak, ismini annesinin yüz yaşındayken doğuracağı müjdesini aldığı için, bu müjdeyi bir şaka zannedip gülmesinden almıştır. İçinde sadece İshak'ın güleceği bir hikayedir İbrahim oğullarının hikayesi. Oysa İsmail'in gülüşü bu hikâyede bir sınır aşımıdır. İsmail'in gülmesi gerekmiyor, hatta hiçbir zaman gülmemeli. Onun veya onun neslinden gelenlerin gülüşü İsrail'in sinirini bozan, sınırı aşan bir eylemdir. Sadece bu değil tabii. İsmail üvey evlattır, Filistin'dir, hem gülme hakkına sahip değildir hem de bu topraklara vâris olma hakkı yoktur. Onun toprağı da evlatları da canı da malı da kendisine ait değildir. El konulabilir, öldürülebilir, yok sayılabilir. Oysa İsmail Allah'ın sevgili kuludur, kardeşi İshak ile birlikte. Ama bu imtihanda ona özel bir rol yüksek bir görev verilmiştir. Ödediği bedel, aslında onun için Allah'a ait olan canın Allah'a emanet olarak tam bir teslimiyetle tevdi edilmesidir. Bu şuurdur İsmail'i İsmail yapan. Kendisine verileni kendinden bilen cahiller ne bilsin bunu? İsmail'in fidyesini İbrahim'e ve bütün insanlığa onu o çetin imtihandan geçiren Allah bizzat gönderdiği koçla ödedi. Her şey Allah'a ait çünkü, can da O'nun, bedeli de fidyesi de. İsmail kurban edilmiş olsaydı dahi vereceği can ona değil Allah'a aitti.
Eylül Görmüş ve Tuğçe Arslan Üçer, bu hafta o çok kuşatıcı "şey"i, öfkeyi anlamaya çalışıyor. Neyin maskesidir öfke, neyi gizler, neyi örter? Öfke olarak dışa vurduğumuz şey acaba başka bir şey olabilir mi? Anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz, tabii ki kitapların ve filmlerin bize açtığı kapılardan da kafamızı uzatarak. Bölümde adı geçen tüm kitap ve filmlerin listesini @1kitap1film.us instagram hesabımızda bulabileceğinizi hatırlatalım. Bu bölüme sponsor olarak bizi destekleyen Doku Clinic'e katkılarından ötürü sonsuz teşekkür ederiz. Podcast kapağı için seçtiğimiz Ufemia Rizk eserinin de kendilerinin koleksiyonundan olduğunu belirtelim.
Selam Fularsızlar. Yapay zeka serisine makine öğrenimiyle (machine learning) devam ediyoruz. Bu terim Arthur Samuel'in icadı. 50'lerde tasarladığı dama programı, pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) yönteminin ilk uygulamasıydı. Konuyu buradan alıp modern tavsiye sistemlerine getireceğiz (recommendation systems). Youtube (youtube) sizin beğenilerinizi nasıl anlıyor, nasıl öğreniyor? .Konular:(00:04) Öğrenmesini öğretmek(01:20) Önceki bölüm özet(02:08) Arthur Samuel'in dama programı(08:30) Chinook ve damada drama(10:51) Pekiştirmeli Öğrenme(12:11) Tavsiye sistemleri(13:40) Soğuk başlangıç(17:41) Neyin neye benzediğini anlamak(18:52) Patreon kafes dövüşleri.Kaynaklar:Esas oğlan: Arthur SamuelDama programı: ChinookFilmler: Mad Max Thunderdome ve HighlanderYoutube: Youtube. (Malkovich Malkovich. Malkovich?).------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'i indirmek ve pod10 koduyla size özel indirimden faydalanmak için tıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Muğla Milas'ta seçim çalışmalarındayım. Milas'ı yıllar yılıdır en temel hizmetlerden dahi yoksun bırakan CHP'li arkadaşlar nedense meydanlarda hala Atatürk, cumhuriyet ve laiklik nutukları atmaya devam ediyorlar. Neyin aklıdır bu anlamak mümkün değil. Bir belediye seçimine giderken Atatürk, cumhuriyet ve laiklik niye konuşulur? Daha doğrusu belediye seçiminde bu konuşmalara ne gerek var? Sebebini diyeyim: Şehre bugüne kadar hiç bir hizmet yapamadıkları için beceriksizliklerini örtmek için bu yola başvuruyorlar. Buna düpedüz istismar siyaseti denir. Buna tastamam Atatürk, cumhuriyet ve laiklik simsarlığı denir. Sahiden yakışmıyor. Siyaset bu kadar ayağa düşürülmemeli. Hepimize ait ortak değerler bu kadar ideolojik-siyasi tarafgirlik anlayışıyla değersizleştirilmemeli. Kimse Atatürk üzerinden particilik yapmasın. Atatürk'ü bir tek partinin dar kalıpları içine sığdırmasın. Artık Atatürk-CHP özdeşliği üzerinden de siyaset yapmasın. Üstelik de bir belediye seçimine giderken Atatürk üzerinden siyaset yapmasın. Atatürk'ü kendi beceriksizliklerinin üstünü örten bir şal gibi kullanmasın. Dahası, kendi siyasi rakiplerine karşı bir kalkan gibi kullanmasın.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake ile eşi Cherly, Batman'a gitmişler; orada “Gotham'ı arıyorlarmış!” *** Gotham, çizgi roman ve film karakteri ‘Yarasa Adam' Batman'ın yaşadığı hayali şehir… Mister Flake, Batman karakteri ile Batman vilayetimiz arasındaki işbu isim benzerliğinden dolayı “espri” yapmış… 76 yıllık Amerikan Muhibbi Hürriyet de, ilk sayfasından fotoğraflı bir haber ile Amerikan Elçisi'ni “sempatik göstermek” uğruna “fırsatı” kaçırmamış! HAYRA ALAMET DEĞİL Burada, doğru sual şudur: Büyükelçi Flake, Batman'da ne arıyor; ziyareti neyin nesidir? *** Amerikan elçilerinin, konsoloslarının yahut Brunson misali Papaz maskeli CIA ajanlarının, geçmişte muhtelif illerimize yaptıkları ziyaretlerin arkasından nelerin çıktığını… Yani derin tezgâhları unutmuş değiliz! *** 15 Temmuz 2016'daki FETÖ darbe kalkışmasında sahada yer alan CIA ajanı Brunson'ın… 20 Temmuz 2015'teki canlı bomba saldırısından bir ay öncesinde Şanlıurfa-Suruç'ta olduğu deşifre edilmişti. *** Keza… Dönemin ABD Adana Konsolosu Elizabeth Sheldon'ın, Orgeneral Eşref Bitlis suikastındaki (17 Şubat 1993) rolü sonradan gün ışığına çıkmıştı. “YAPTIRIM” ZORBALIĞI Aydınlık gazetesi, son günlerdeki seri yayınlarıyla… Amerikan elçilik görevlilerinin, Türk şirketlerini kapı kapı dolaşıp “Rusya'ya yönelik yaptırımlara uymaları yönünde tehditler savurduğunu” ortaya çıkardı! Elçi Jeff Flake'in Batman ziyaretinin, işte bu tehditlerin yaşandığı günlere denk gelmesi dikkat çekiyor.
Ekonomist Güldem Atabay, Perspektif programının yeni bölümünde Merkez Bankası'nın PPK kararı sonrası ortaya çıkan "Merkez Bankası şahinleşti mi?" tartışmasını değerlendiriyor. Atabay sonrasında yabancıların son dönemde yayınladığı raporlardan yola çıkarak yabancı yatırımcının ne amaçladığını tartışıyor. Atabay son olarak, 2024'te tüm ekonomileri etkileyecek olan jeopolitik riskleri anlatıyor. İyi dinlemeler...
Gerçekliği nasıl bilebiliriz? Neredeyse 50 yıl önce tüm duyu organlarımızın aslında beyne iletilen sinyaller ile çalıştığını öğrenmiştik. Bu aslında bir simülasyonda olduğumuz anlamına mı geliyor? Peki simülasyon teorisi nedir, ne farkı var? Matrix gerçek olabilir mi? Aslında herkes kendine özel bir simülasyonda mı yaşıyor? Neyin gerçek olduğunu nasıl anlayabiliriz? Tüm bunlar kanıtlanabilir şeyler mi? Eğer bir simülasyondaysak bundan nasıl çıkacağız? Prof. Dr. Sinan Canan ile Büyük Sorular'da hocamız hem biyolojik hem de felsefi açıdan cevaplıyor.
Bu programda yalan da yok algı da! Gündem masaya yatırılıyor, arka planlar detaylıca analiz ediliyor. Net Bakış'ın 25 Aralık 2023 tarihli bölümüne; Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, İletişim Uzmanı Ali Saydam ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener konuk oldu. 00:00 Giriş 2:18 Türkiye şehitleri için tek yürek 08:00 Can Ataklı, şehit babasına ‘Sen kimsin' dedi! 12:15 Şehit ailelerini hedef alanlar kimden cesaret alıyor? 22:15 Sözde vatanseverler özü vatan olanlara neden saldırıyor? 33:00 Özel, memleketi Manisa'dan kovuldu 39:45 Terör örgütleri nerelerde, nasıl yuvalanıyor? 45:15 Şehitler üzerinden neden MSB'yi hedef aldılar? 52:36 Bölgede ABD destekli terör faaliyetleri ne boyutta? 1:00:09 Türkiye'nin bölgedeki varlığı kimler için tehdit? 1:12:15 CHP-DEM Parti birlikteliği nasıl bir hesap üzerine kuruldu? 1:26:49 Türkiye'de 2023 1:33:17 2023 nasıldı, 2024'ten beklentiler ne? #TSK #şehitler #türkiye Serhat İbrahimoğlu ile Net Bakış her pazartesi 20.45'te TVNET'te.
Bu hafta konuğum Yapay Zeka Değişim Stratejisti ve Eğitmen Oya Geron.Yapay zeka hayatımıza tüm renkliliğiyle 30 Kasım 2022'de ChatGPT (Chat Generative Pre-trained Transformer) ile girmişti. Değişim stratejileri üzerine çalışan ve tükenmez meraka sahip Oya Hanım böyle bir dönüştürücü ile ilgilenmeden duramamış. Şu an bir çoğunuz kendisini sosyal medyadan ilham verici yapay zeka uygulamaları kullanımlarından tanıyorsunuz.Kendisini hayatımızı kolaylaştıran, verimliliğimizi arttıran uygulamalar hakkında deneyimlerimizi paylaştığımız Dijital Akıl Kulübü'müzde misafir ettik. Önce kendisine düstur edindiği, pek de bir arada görmeye alışmadığımız; yaratıcılık, merak ve stratejik düşünce hakkındaki görüşlerini aldık. Ardından yapay genel zeka (AGI) ve üretken yapay zeka arasındaki farkı, yapay zekanın gelişimi konusundaki güncel gelişmeleri ve geleceği hakkındaki tahminleri konuştuk.Sohbetimiz eğitim niteliğinde olmasa da ben hemen uygulamaya alacağım bilgiler edindim.Oya Hanım'ı sosyal medyadan takip etmenizi hatta eğitimlerini kaçırmamanızı tavsiye ederim.Oya Geron'un Linkedin profilihttps://www.linkedin.com/in/oyageron/ (02:26) Yaratıcılık, merak ve stratejik düşünce beraber yürürse (07:46) .yapay zeka'ya olan ilgisi (11:56) Yapay zekanın yaratıcılığa katkısı (16:41) yapay genel zeka ile üretken yapay zeka arasındaki fark (21:43) Neyin geçici, neyin kalıcı olacağını nasıl anlayabiliriz (24:58) En heyecan verici uygulamalar (28:50) Yapay zeka'nın geleceği (33:06) Oya Geron'un değer yaratma formülü Support the show
Geçtiğimiz hafta Bakü'deydim. Türk Devletleri Teşkilatı'nın tarım ve hayvancılık alanlarındaki işbirlikleri için düzenlediği toplantıları takip ettim. Kulislerin ve genel olarak Bakü'nün gündemi Karabağ'daki terör operasyon-larının etkileriydi. Ermenistan bir kez daha ve 24 saat içinde pes etmişti. ‘Bundan sonra neler olur?' sorusuna yanıt aradım. Bakü'de temkinli bir hava vardı. Şunu açıkça ifade etmek istiyorum; her kesimden görüştüğüm tüm Azerbaycanlılar, intikam duygusuyla değil de aklıselimle konuşuyorlardı. Hankendi'deki Ermenilerin göç etmesini izliyorlardı. Bir taksici, 30 yıl önceki Hocalı katliamına dahli olanlar hariç sivil halka üzüldüğünü söyledi. Yerinden yurdundan olmayı en iyi de 1992'de Hocalı'dan tehcir edilen 1 milyon Azerbaycanlı ve onların çocukları, torunları bilir zaten. Taksici, “Onların bize yaptıklarını asla unutmayacağız. Ama onlar gibi de yapmayacağız. Bizim dinimiz de milliyetimiz de buna izin vermiyor” dedi. Gözler bir yandan da Nahçıvan'daki Erdoğan-Aliyev zirvesindeydi. İki lider, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı'nın temelini attılar ama aslında bu görüşme dünyaya verilen bir mesajdı. Neyin mesajı olduğunu ise şu günlerde daha net anlamış olduk. Nahçıvan dönüşü verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güney Kafkasya'da istikrar, barış ve refahın tesis edilmesi için Azerbaycan'la birlikte çalışmayı sürdüreceğiz” dedi. Türkiye'nin tavrı, duruşu, iradesi ortada... Bölgeye barış ve huzuru sadece Azerbaycan'ın getirmesi mümkün değil. Erdoğan bir süredir, Ermenistan'ı Azerbaycan ile masaya oturtmaya ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı “prangalarından” kurtulmaya zorluyordu. Aslında Azerbaycan'ın son antiterör harekâtı da Paşinyan'ın elini güçlendirecek ve otorite kuramadığı çeteci Ermenileri bölgeden temizleyen bir hamleydi. Ancak Batı dünyası, Paşinyan'ın siyaset yapmasına, kendi diplomasisini geliştirmesine ve Ermenistan'ın gerçekten bağımsız bir devlet olmasına bir kez daha müsaade etmedi. Hem Paşinyan'a yeni ve çok sıkı prangalar takıldı hem de bölgeyi uzun yıllar kaosa mahkûm edecek yeni bir terör örgütü hamlesiyle karşı karşıyayız. Fransa, ASALA'dan sonra Ermenistan'a yeni bir terör örgütü kuruyor. Hedefleri ise Karabağ. Azerbaycan'ın geri aldığı topraklarda Ermeni terör devleti kurarak Güney Kafkasya'yı coğrafyanın yeni Kuzey Irak'ı, Suriye'si yapmanın peşindeler. Belli ki, Türk dünyasını birleştirecek toprakları çatışma alanlarına çevirerek Zengezur Koridoru'nun açılmasını önlemek istiyorlar. Tüm dünya ve başta da Erivan artık kabullenmeli ki, böyle bir oyunbozanlık için en kullanışlı millet Ermeniler. Ünlü giyim markası Gucci'nin “dünyanın en çirkin mankeni” olarak dünyaya akredite ettiği Ermeni manken Armine Harutyunyan'ın yeni kurulan terör örgütü Woma'ya katılması ve aldığı silahlı eğitim görüntülerinin servis edilmesi magazin malzemesi haline getirilmek isteniyor. Bu tuzağa asla düşmemeliyiz.
.
Yaşamınızın tamamı olmasa da büyük bir kısmı, hayatınızdaki bazı otoritelerin lehine veya ona karşı verilen bir mücadele olacaktır. Yetkilerin bir kısmı hükümetten, bir kısmı ailelerden, bir kısmı arkadaşlardan, işverenlerden veya başka bir yerden gelir. Odaklanmak istediğim yerlerden biri yüce otorite, siz misiniz, yoksa Tanrı mı? Neyin doğru ya da yanlış olduğunu siz mi seçiyorsunuz, yoksa Tanrı'nın doğru ya da yanlış olduğunu söylediği şeye mi teslim oluyorsunuz? Kim karar veriyor, sen mi yoksa Tanrı mı?
Editör Masası'nda Adem Yavuz Arslan, Levent Kenez, Tarık Toros ve Metin Yıkar gündemi değerlendiriyor. Giriş ABD'de felaketler olmuş ve 2 yıldır girilemeyen şehirler varmış. AKP'li isimler nasıl bu kadar yalan söyleyebiliyor? Yalan siyaseti... Hande Fırat Yeşil Pasaport istedi; Haber yapamıyorlarmış! Meral Akşener ittifakı dağıttı mı? Yerel seçimlerde işbirliği mi olacak? Muhalefet gerçekten iktidarı değiştirmek istiyor mu? Erdoğan'ı korumanın günlük maliyeti dudak uçuklatıyor? Bu neyin korkusu?
“Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir...” Nitekim, Oxford Üniversitesi'nin Reuters Enstitüsü'nün 2018 yılında yayınladığı “Digital News Report” araştırması internetteki durumu ortaya koyması ve toplumsal bir soruna ışık tutması açısından kıymetli veriler sunuyordu. 37 ülkede yaptıkları araştırmaya göre, dezenformasyon ve yanıltıcı haber konularında Türkiye %49 ile yalana en çok maruz kalan ülke idi. Reuters'ın 2023 yılı araştırmasının sonuçlarına bakınca ise aklımıza ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un algılama yönetimi kavramı ile ilgili yaptığı tanım geldi: “Algılama yönetimi, çeşitli yolları kullanarak; gerçekleri yansıtma, operasyon güvenliği sağlama, gerçeği gizleme, çarpıtma, psikolojik operasyonları yönetme gibi unsurların bileşkesinden oluşur.” Neyin, nasıl yönlendirildiğini tartışmadan önce, Reuters Enstitüsü'nün araştırmasına biraz daha yakından bakalım... Enstitü, aşağıdaki medya kuruluşları özelinde ‘ne derece güvenilir bulunduklarına' yönelik bir çalışma yapmış: Enstitüsü'nün araştırması kapsamındaki bir diğer çalışma ise ‘kitle iletişim araçlarına haftalık erişim' oranlarının belirlenmesi için yapılmış. Aşağıdaki tabloda mavi grafik yazılı basın, TV
14 Haziran'da Yunanistan'ın Mora Adası yakınlarında batan ve 750 kişi taşıdığı öğrenilen göçmen teknesinde cesedine ulaşılan insan sayısı 82. Kurtarma ekiplerinin çabaları sonucunda yüz civarında insana sağ olarak ulaşılabilmiş ama geriye kalanların akıbeti hala meçhul. Ne yazık ki bu meçhulün anlamı, bunların muhtemelen hiçbir zaman cesetlerine de ulaşılamayacağı, Akdeniz'in soğuk ve derin sularında kaybolacaklarıdır. Belki birkaç gün daha gündemde kaldıktan sonra bir arayanları da olmayacaktır. Yakınları her zaman onları umutsuz ve çaresiz bir hasretle hatırlayacak, belki acılarını en derinden hissedecek ama dünya için onlar zaten hiç olmamışlardı, hiç olmayacaklar. Kurban ibadetini idrak etmeye hazırlık yapan İslam dünyasının tam da Kurban'a yaklaşırken, bu ölümlerle neyin kurbanını verdiklerini sorabiliriz. İslam dünyası nereye doğru yaklaşıyor ve neyin bedelini ödüyor? Daha önemlisi bu bedeli kim ödüyor, kime ödüyor, öderken kime veya nereye yaklaşıyor, kurbiyet sağlıyor?
#seçim #kabine #erdoğan Editör Masası'nda Adem Yavuz Arslan, Levent Kenez, Tarık Toros ve Metin Yıkar kabine totoda ortaya atılan isimleri konuşuyor. Demirtaş aktif siyaseti bıraktı? Seçimi kaybeden muhalefet halinden memnun! Erdoğan sonrası için hazırlıklar mı yapılıyor? Yeni kabine ona göre mi şekillenecek? Erdoğan sonrası tartışmaları erken başladı Kimi işaret edecek? Acı itiraf Yine becerememişler!
içimizi yiyip bitiren iki duygu: yetersizlik ve geç kalmışlık. sizinle bi' hesaplaşmamız var. instagram: https://instagram.com/podcastlendiniz?igshid=YmMyMTA2M2Y=
Sesli Köşe-Yaşar Aydın-'Bahçeli neyin peşinde?'
Michael Kuyucu Müzik Habercisi'nde, Britney Spears'in Neyin Daha Lüksünü İstediğini Anlatıyor.
Sesli Köşe-Barış Doster-'Ekonomik bunalım neyin sonucu?'
Superpeer profilimi takip etmenizi rica ederim: https://superpeer.com/mehmethamdibol Para kazanmayı öğrenmenin zamanı geldi, geçiyor... Paranızın ve zamanınızın kontrolünü geri almanızı sağlayacak eğitimler... Kayıtlı eğitimlerime, ödemeden hemen sonra başlayabilir, 7 gün 24 saat dilediğiniz zaman devam edebilirsiniz. Mehmet Hamdi Bol resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/mehmethamdibolofficial/ İnternet sitem: https://linktr.ee/mehmethamdibol Birebir danışmanlık için: https://superpeer.com/mehmethamdibol/-/birebir-danismanlik?s=d E-posta listeme ücretsiz abone olup son bilgi, haber, eğitim, kitap ve indirimlerden haberdar olmak için: https://paranette.us12.list-manage.com/subscribe?u=2a3717259181988e712013bb5&id=d9f3e84a01 Mehmet Hamdi Bol iletişim: https://us12.list-manage.com/contact-form?u=2a3717259181988e712013bb5&form_id=54ee29445e230e2f36951b19751ff563 Tüm yayınlarda ana fikrimiz ve amacımız: Herkes çok para kazanmaz ama nerdeyse herkes daha çok para kazanabilir. Mehmet Hamdi Bol Para Nette - Para Sohbetleri - Para Kazanma Eğitimleri Finansal özgürlük gerçekten mümkün!
Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz FOX Ana Haber, deneyimli gazeteci Selçuk Tepeli'nin sunumuyla podcast yayınlarında sizlerle buluşuyor! FOX Türkiye Resmi Web Sitesi: www.fox.com.tr Facebook: https://www.facebook.com/foxhaber Twitter: http://www.twitter.com/FOXhaber Instagram: https://www.instagram.com/FOXhaber/
AKP neden daha önce temasta olmadığı ve türlü baskılar uygulayarak “şeytanlaştırdığı” bazı gruplarla yakın olmayı tercih ediyor? Bu temaslar seçimlere az bir zaman kala kazanım elde etmek olarak yorumlanabilir mi? AKP'nin seçim ekonomisinin sınırları nelerdir? Prof. Haluk Levent ve Prof. Öner Günçavdı Ağır Ekonomi'de iktidarın nasıl bir ekonomi ile seçimlere gireceğini ve bu planlamasıyla neyi amaçladığını konuşuyor.
Bu video 07/08/2016 tarihinde yayınlanan "MUHÂSEBE, HİDAYET VE ZULÜM" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada:https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Kur'an ve Sünnet ile yolunuzu test ediyor, her türlü beklentiye kapalı yaşıyor ve kendinizi sürekli sorguluyorsanız, korkmayın; Allah sizi zayi etmeyecektir!.. * Başımıza gelen bela ve musibetleri kendimize ait bir kısım hata ve kusurların neticesi olarak görmemiz, yüzümüzü Cenâb-ı Hakk'a döndürmemizi sağlar, istiğfar ve tevbeye yönelmemize vesile olur ve içimizde şu duyguyu tetikler: Biz ettik, Sen etme!.. N'olur ya Rab, n'olur ya Rab! Neyin eksik olur ya Rab!.. Biz ettik, Sen etme!.. * Halis bir mü'min yaptığı hizmetler karşısında beklentisizdir; muvaffakiyetleri Allah'tan bilir; şayet onların gerçekleşmesinde bir kısım vesilelerden bahsetmesi gerekirse, uhuvveti, vifak ve ittifakı, arkadaşlarının sa'y ve gayretlerini nazara verir. Zannediyorum, Hazreti Fatih'i İstanbul'un fethinden dolayı yüzüne karşı takdir edecek olsaydınız, o size babasının ve Hacı Bayram Veli hazretlerinin dualarını, Hızır Çelebilerin ve Ulubatlı Hasanların gayretlerini hatırlatır, “İhtimal ki Cenâb-ı Hak bunlar vesilesiyle beni muvaffak kıldı ama ben kendimi o işin içinde çok görmüyorum.” derdi. * “Akla mağrur olma Eflâtun-ı vakt olsan dahi / Bir edîb-i kâmil gördükde tıfl-ı mekteb ol!.” (Nef'î) * Allah'ın rızasını tahsil yolunda, hizmet adına ne yaparsak yapalım onu az görmeli, gayretlerimizi yetersiz bulmalı ve hep “Benim yerimde bir başkası bulunsaydı, bu iş katlanarak giderdi; aklı başında bir insan benim yapamadığımı yapar ve bu işten yüz tane semere çıkarırdı.” mülahazasıyla dolu olmalıyız. Allah'ın bu yoldaki ihsanları, birer hil'attir; güzellik libasa ve onu giydiren Allah'a aittir!.. * Allah Teâla, Hizmet gönüllülerine yirmi küsur sene gibi çok kısa sayılabilecek bir zaman diliminde yüz yetmiş ülkede bin dört yüzün üzerinde okul açtırdı, bir o kadar da kültür merkezi ve dil kursu gibi müesseseler lütfetti. Aslında bu O'nun giydirdiği bir hil'attir ve meseleye Hazreti Üstad'ın dile getirdiği şu zaviyeden bakılmalıdır: * “Nasıl ki murassa' ve müzeyyen bir elbise-i fahireyi biri sana giydirse ve onunla çok güzelleşsen, halk sana dese: ‘Maşaallah çok güzelsin, çok güzelleştin.' Eğer sen tevazukârane desen: ‘Hâşâ!.. Ben neyim, hiç. Bu nedir, nerede güzellik?' O vakit küfran-ı nimet olur ve hulleyi sana giydiren mâhir sanatkâra karşı hürmetsizlik olur. Eğer müftehirane desen: ‘Evet ben çok güzelim, benim gibi güzel nerede var, benim gibi birini gösteriniz.' O vakit, mağrurane bir fahirdir. İşte fahirden, küfrandan kurtulmak için demeli ki: ‘Evet ben güzelleştim, fakat güzellik libasındır ve dolayısıyla libası bana giydirenindir, benim değildir.'” * İşte bu, tahdis-i nimet mülâhazasıdır. Meseleye bu şekilde yaklaşan insanlar Hakk'ın nimetlerine karşı nankörlük yapmamış olacakları gibi gurur, kibir ve fahre de düşmemiş olurlar. Hatta daha temkinli Hizmet erleri her türlü muvaffakiyet karşısında tahdis-i nimette bulunmakla beraber onun bir istidraç olabileceği endişesini de taşırlar. “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapanlar size zarar veremezler.”
Merhaba dostlar. Bir süredir ara verdiğimiz podcast'lere fırsat buldukça devam edeceğimizi söylemiştim. Bu podcast'i Amerika'dan kaydediyorum. Buradaki saat farkının en büyük faydalarından biri de bazı işlere odaklanmak için kimsenin rahatsız edememesi. Ben uyandığımda siz uyuyorsunuz, siz uyuyorsunuz ben uyanıyorum. Arada 10 saat var. O nedenle podcast içeriği üretmek için güzel fırsat vardı, değerlendireyim dedim. Bu içerikleri takip ettiğiniz platformlara abone olur ve sosyal medya hesabınızdan veya değerlendirme göndererek destek olabilirsiniz. Dilerseniz, ilk başlıkla hemen başlayalım. İlgili konuların linklerini de podcast'in yayınlandığı bölümün açıklama kısmında bulabileceksiniz. https://shiftdelete.net/2-nesil-apple-ar-vr-baslik-ile-ilgili-yeni-iddiaKoumuz, sanal gerçeklik. Aslında bizzat yerinde izlediğim WWDC 22'de bizim beklentimiz, Apple'ın sanal gerçeklik ürünlerini duyurması idi ama maalesef olmadı. Maalesef diyorum, herkes bu alan hakkında konuşuyor. Yenilikçiyim diyen herkes hemen metaverse içerikli bir pazarlama metni kulalnıyor ama önemli bir eksik var. O da "bu metavers'e kim giriyor?" Geçen haftalarda, bir üniversitede konferansa katıldım. Salonda yaklaşık 300 kişi vardı, Metavers'e girenler el kaldırsın dedim, 5 kişi kaldırdı. Bunları neden anlattım? Şu anda teknoloji kullanıcılarının metaers'e girmesi için uygun bir cihaz yok. En yakın cihaz, eski adıyla Facebook, yeni adıyla Meta'nın Qest 2 ürünü ama o da ülkemizde resmi olarak satılmıyor. Bir şekilde satın alsanız bile, saç ve makyaj konusunda epey sıkıntılı olduğundan dolayı sürekli kullanmak için henüz doğru form faktöre sahip değil. Yenisinde düzelteceklermiş ama şu an için bunu söyleyebilirim. Gelelim Apple'a. Apple, bu işi çözebilir. Yani, sadelik temelli bir kullanıcı deneyimi ile sanal veya artırılmış gerçeklik konusunda çok özel bir ürünle karşımıza çıkabilir. Hatta, analist Ming-Chi Kuo, 2. nesil Apple AR/VR başlığı için de çalışmalara başlandığını bile söylemiş ama bunlar dedikodu. Heyecanla, bu ürünü bekleyeceğiz. https://shiftdelete.net/gokdogan-bozdogan-fuzesi-ozellikleriSavunma sanayiinden güzel haberler geldi. Severek takip ettiğim Savunma Sanayi Başkanı'mız İsmail Demir'in Twitter hesabında bir açıklama yapıldı. Mesajı olduğu gibi oluyorum: "GÖKDOĞAN görülmeyeni de vuracak! GÖKTUĞ Projemiz kapsamında testleri süren milli hava-hava füzelerimizden #GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Füzemiz, radar arayıcı başlıkla atışını gerçekleştirdi ve önemli bir aşama daha tamamlandı. GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN füzelerimizi bu yıl TSK'ya teslim edeceğiz. Milletimize verdiğimiz bu bayram hediyesi için emeği geçen herkesi tebrik ediyorum." Biz de emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. SİHA konusunda çok iyi durumdayız. Hava savunma sistemleri konusunda önemli gelişmeleri bekliyoruz. Bu arada biraz da füzelerden bahsedelim. Mesela Bozdoğan füzesi. Kısa menzilli ve havadan havaya atılan bir füze. Uçaktan veya helikopterden atılabiliyor. Neyin yerine bu füzeyi kullanıyoruz onu da eklemiş olayım. Türkiye'nin 60 yıldır satın aldığı ve tanesi 90 bin doları geçen ABD yapımıdüzenin yerini alacağı için de önemli. Bu füzelerle ilgili gelen haberler güzel ama benim asıl beklediğm haberler arasında; hava savunma sistemimiz, Bayraktar TB3 ve AKINCI'nın güncellenen yetenekleri var. Onları da zamanı geldiğinde seve seve aktarırım. https://shiftdelete.net/apple-watch-pro-fiyatiApple tarafında, çok eleştirilen ama tüm dünyada en çok satılan akıllı saat konumunu kaybetmeyen Apple Watch ile alakalı özel bir duyum var. Apple Watch Series 8 için söylentiler ayyuka çıktı. Eylül ayında yeni iPhone ile beraber duyurulması beklenen saat için ekranın biraz daha büyük olduğu ve ekstreme sporlarla uğraşan kişiler için özelleştirilmiş bazı yeteneklerin olduğu modeller gelebilir. Yazılım tarafında da güç koruma özelliği ile beraber, daha uzun süreli kullanım konusunda iyileştirmeler gelebilir. Performans ve yeteneklerine diyecek sözüm yok ama şu bir gerçek; Apple Watch'ın varsa her gün şarj edeceksin. Huawei ve Xiaomi kullanan arkadaşların varsa, şarj süresi konusunda senin başını biraz ağrıtacak şakalara yapacak, bunlara maruz kalmayı da öğreneceksin. https://shiftdelete.net/samsung-islemci-lideri-olmakta-kararli-3nm-uretimi-hizlaniyorSamsung tarafı biraz sessiz gibi bu sıralar ama boş durmuyorlar. Aynı zamanda bir işlemci üreticisi olan Samsung, 3 nm işlemciler için kolları sıvadı. Bu alanda rakibi TSMC (yani Taiwan Semiconductor Manufacturing Company) ile bir rekabet içindeler. Aslında bir diğer rakibi de Qualcomm ama 3 nm konusunda henüz Qualcomm'dan ortalığı hareketlendirecek resmi bir açıklama duymadık ama onların da eli kulağında. Bu arada Samsung ve Qualcomm meselesine birazdan geleceğim. Garip bir ilişki var aralarında. Şimdi 3 nm işlemci ile beraber performans artışı ve güç tüketimi konusunda kullanıcı lehine birçok iyileştirme sunacak gibi görünüyor. Eğer her şey söylendiği gibi giderse, 3 nm işlemciler belki de Exynos 2300 serisinde kullanılabilir. Bu telefonların adı böyle mi olur bilmiyoruz ama "Samsung Galaxy S23 ailesinde kulalnılır mı?" diye sorduğumuzda, tıpkı S22 ailesinde olduğu gibi, bazı modellerde Exynoss bazı modellerde de Qualcomm Snapragon işlemciler kullanılır herhalde diye yanıtlayabiliriz ama bir duyuma göre de "S23 ailesinde Exynoss işlemciler terk edilebilir" denildi. O nedenle kafalar karışık. İster kullansın isterse kullanmasın ama bu durum, Samsung'un dünyanın en önemli teknoloji üreticilerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Telefonun ekranını, işlemcisini, pilini, RAM'ini, depolama ünitesini, kamera sensörünü ürettiğini söylersem, ne demek istediğim daha net anlaşılır sanırım. Bu ürünler, sadece kendisi için değil, rakipleri için de kullanılabiliyor. https://shiftdelete.net/m2-macbook-air-turkiyede-satisa-cikti-iste-fiyatiApple'ın WWDC 22'deki en büyük sürprizlerinden biri M2 işlemci olmuştu. Podcast'in başında söylediğim gibi, herkes AR/VR beklerken yeni işlemci ve bu işlemciyi kullanan dizüstü bilgisayarlar çıktı. Onlardan biri de M2 işlemcili MacBook Air'ler oldu. Geçen haftalarda Amerika'daki Apple Store'larda görmüştüm ve sosyal medya hesaplarımdan paylaşmıştım. Bu arada hesaplarımı takip edebilirsiniz, epey emek veriyorum ve bilgilendirici içerikler sunuyorum. Neyse, yeniden MacBook Air'e gelecek olursak, ülkemizde hangi fiyata satılacağı ve konfigürasyonu belli oldu. 25 bin 999 TL‘den başlayan fiyatlarla satılacak. Konfigürasyon da 8 Çekirdekli CPU, 8 Çekirdekli GPU, 8 GB Birleşik Bellek, 256 GB SSD Depolama olacak. Eğer biraz daha iyi bir konfigürasyon isterseniz de 8 Çekirdekli CPU, 10 Çekirdekli GPU, 8 GB Birleşik Bellek, 512 GB SSD Depolama için 32.299,00 TL ödeyebilirsiniz. Bu arada ilk bahsettiğim modelde 30W adaptör var. Son bahsettiğim modelde ise çift Type-C çıkışlı olan 35 Watt'lık adaptör var. Onun da videosunu çekmiştim kanalda var. https://shiftdelete.net/snap-beyaz-saray-transfer-murrayİlginç bir haber var. Aslında bu olay çok eskilerde de oldu ama konum önemli olunca söylemeden geçemedim. Beyaz Saray'da gizli servisin başındaki kişi, işinden ayrılıyor ve bir sosyal medya şirketininin yönetim kurulunda yer alıyor. Gizli Servis başkanı James Murray'dan bahsediyorum. Yeni işi, Snapchat'te. Ya da daha doğru tabirle, Snap'te. Beyefendinin görevleri arasında, Amerikan Başkanlarını korumak da varmış. Bu gelişmeye benzer bir durum olduğunu söylemiştim. O konuyu da hatırlayanlar belki vardır veya söyleyince "tamam, doğru" diyeceksiniz. En büyük bulut depolama şirketlerinden Dropbox'ın yönetimin kuruluna kim gelmişti? Amerika Birleşik Devletleri'nde Savunma Bakanı olarak görev yapmış olan Condoleezza Rice gelmişti. O zamanlar, bölgemizde de çok ciddi operasyonlar yönetmişti. Orduyu yöneten kişi, bulut depolamaya geçti. Şimdi de Amerikan Başkanlarını koruyan kişi, Snapchat'e geçiyor. Hayırlısı bakalım. 2 konu hakkında bilgi verip, podcast'i sonlandıralım. Berlin'de gerçekleşecek olan IFA 2022 için kaydımı tamamladım. Tüketici elektroniği konusunda önemli gelişmelerin paylaşılacağı, önemli bir etkinlik. Son 2 senedir, pandemi nedeniyle yapılamamıştı. Bu sefer kısmetse gideceğim. Vize işi var, orda sorun olmaz herhalde diye düşünüyorum ama olan biteni sizlerle paylaşırım. https://shiftdelete.net/nothing-phone-1-ozellikleri-nelerBir diğer konu da hazır ABD'deyken beklediğim bir ürün var. Aslında beklediğim bir telefon var. Genelde siz ya Apple, ya Samsung ya da Google Pixel için Amerika'da sıraya gireceğimi düşünebilirsiniz ama bu sefer farklı. OnePlus'ı kuran kişi olan Carl Pei, şirketten ayrılıp nothng diye bir şirket kurdu. İlk ürünleri kulaklık olmuştu. Şimdi de telefonları geliyor. Hatta ekibimiz de bir video yayınladı bu telefonla alakalı. Eğer yapabilirsem, bu telefonu alıp memlekete geleceğim. Son bir dedikodu ile kapatayım https://shiftdelete.net/apple-ceosu-kullandigi-elektrikli-arabayla-herkesi-sasirttiBurada dikkatimi çeken tam elektrikli otomobil markaları arasında, Tesla'dan sonra Rivian var. Farklı modelleri var ve gerçekten çok iyi görünüyorlar. Hatta Amerika'da kaldığım evin komşusunda da var. Bi denk gelemedim kendisi ile. Neyse, asıl konu Apple'ın CEO'su Tim Cook'un geçtiğimiz günlerde Rivian'ı kullanması oldu. Geçici mi kalıcı mı bilemiyoruz tabi ama bu yakınlaşma, başka şekilde de sonuçlanabilir. Bu arada bir önceki efsane CEO Steve Jobs ise tam bir mercedes tutkunu idi. Magazine çevirmeden kapatalım. Podcast'in sonuna geldik. Her fırsatta sizler için içerik üremteye devam edeceğim. Takip etmeniz, içeriklerimi yorumlamanız ve paylaşmanız benim en büyük motivasyon kaynağım. Desteğinizi eksik etmeyin. Görüşmek üzere.
Hane'nin yeni bölümü yayında!
Daktilo1984 analisti ekonomist Enes Özkan ile ekonominin gidişatını, iktidarın ekonomi hamlelerini ve bundan sonrasını konuştuk. Türkiye'nin döviz ihtiyacı olduğunu söyleyen Özkan'a göre CDS'deki artış yeni bir kur şokunun habercisi. İktidarın ekonomide çıkış yolunun bulunmadığını, tek hedefin sıkıntıları ertelemek olduğunu ifade etti.
Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Kemal Can'ın "Bu tansiyon neyin tansiyonu?" başlıklı yazısını Gamze Elvan sizler için seslendirdi. Beğenerek dinlemenizi umuyoruz.
Araştırmacı, yazar Hakan Gürel ile blogunda yayınladığı “Dünyanın Çivisi Çıktı: Ukrayna İşgalinin Düşündürdükleri…” başlıklı yazısından yola çıkarak Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açma gerekçelerini, bu savaşa zemin hazırlayan koşulları, ABD'nin ve Avrupa'nın Ukrayna konusundaki tutumunu ve savaşın sona ermesi için mevcut diplomatik girişimlerin yeterli olup olmadığını konuştuk.
Savaş Şafak Barkçin Çağrışımlar'ın bu bölümünde "Taraftar ol, tarafgir olma!" başlığı üzerinde duruyor. Savaş Şafak Barkçin bu bölümde başlıca şunları anlattı; Serdar Tuncer: Abi son dönem hani gündemdeki olan hadiselerden de hareketle bi konuda ölçümüz ne olmalı onu soracağım. Bir şeye taraftar olabiliriz ya da bir şeye muhalif olabiliriz bunu biraz siyasi bağlamda soruyorum. Taraftar olmanın ve muhalif olmanın bir ahlakı var mı? Yani taraftarsak her şeyini mi kabul edeceğiz ya da muhalifsek her şeyine mi itiraz edeceğiz? Her ikisinin ahlakı nedir? Nasıl bir yerde durmalı müslüman? Savaş Şafak Barkçin: En azından şu ayrımı yaparak başlamam lazım. Taraftar diye bir kelime var bir de tarafgir diye bir kelime var. İkisi de taraftan geliyor. Taraf yön demek, cenah demek. Taraftar taraf tutan demek, tarafgir tarafı her şeyi yapan demek. Yani neyi seviyorsa her şeye onun nazarından bakan; Ne okuyayım? Bizim taraf ne diyor onu okuyacağım. Ne dinleyeyim? Bizim taraftaki ne diyor onu yapacağım... Tarafgirlik bir körlüktür. Neyin tarafgiri olursa olsun sağcı, solcu, golcü fark etmiyor... Taraftar olmak normal bir şey çünkü insanlar zaten fikren, bazen meseben yani kök olarak öyle durumlar olur ki bir tarafta bulunuyorsun mecburen. İşte diyelim ki bir kavmin var, Allah öyle yaratmış. Bu kavimdensin, şu kavimdensin, Almansın, Kürtsün, Arapsın, Türksün, Çerkezsin neyse yani... Aslında bunlarda bir nevi taraftır fakat onu tarafgirlik haline getirmek ve taraftarlık haline getirmek iman ehli için çok tehlikeli bir şey... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
Soykırım izlerini siliyorlar; Bu neyin paniği_ _ Okyanus Ötesi - TR24 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP yönetiminin güç kaybetmesi ile birlikte bürokraside panik başladı. Özellikle 17 Aralık 2013 büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası hukuksuzluklara imza atan, 15 Temmuz 2016 çakma darbesi sonra rejimin tetikçiliğini yapan bürokratlar panik halde suç delillerini imha etmeye çalışıyor.