POPULARITY
Türkiye'de dijital pazarlama alanı hızla büyürken, bu sektöre yönelen gençlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Peki bu alanda çalışanlar hangi üniversite bölümlerinden mezun? Dijital pazarlama için özel bir eğitim mi gerekli? Yoksa herkes bu dünyada kendine yer bulabilir mi?Bu yazıda, Türkiye'de dijital pazarlama kariyeri yapmak isteyen gençler için kapsamlı bir yol haritası sunuyoruz. Hangi bölümlerden mezun olanlar daha çok tercih ediliyor, neden bu alan seçiliyor ve kimler dijital pazarlama kariyeri için uygun? Hepsi detaylı olarak burada.Hangi Bölüm Mezunları Dijital Pazarlamayı Seçiyor?1. İşletme (%22)Dijital pazarlama sektöründe çalışanların büyük kısmı işletme bölümü mezunlarından oluşuyor. Bu bölümün sunduğu geniş perspektif (pazarlama, yönetim, finans, girişimcilik) mezunları stratejik kampanya yönetiminde, medya satın alma ve performans analizi gibi alanlarda öne çıkarıyor.2. İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık (%18)İletişim fakültesi mezunları içerik üretimi, sosyal medya yönetimi, metin yazarlığı ve marka iletişimi gibi yaratıcı alanlarda yoğun olarak yer alıyor. Dijital platformlarda markanın dili ve hikâyesini oluşturmak için oldukça uygun bir altyapıya sahipler.3. Yazılım ve Bilgisayar Mühendisliği (%12)SEO, SEM, web analitiği, teknik otomasyonlar ve CRM sistemleri gibi dijital pazarlamanın teknik alanlarında yazılım kökenli kişiler önemli roller üstleniyor. Growth hacking gibi veri odaklı alanlarda da oldukça etkililer.4. Grafik Tasarım, Görsel İletişim, Yeni Medya (%10)Dijital pazarlamanın görsel tarafını yöneten bu mezunlar; sosyal medya tasarımları, video içerikler, UI/UX tasarımları gibi kullanıcı ile görsel teması yöneten görevlerde ön plana çıkıyor.5. Psikoloji ve Sosyoloji (%8)Kullanıcı davranışlarını anlama, nöropazarlama teknikleri, kullanıcı deneyimi (UX) yazımı ve persona analizlerinde bu mezunlar ciddi katkı sağlıyor. Tüketicinin zihinsel süreçlerine odaklanan işlerde tercih ediliyorlar.Geri kalan %30 ise çok çeşitli alanlardan: Hukuk, edebiyat, mühendislik, sağlık bölümleri gibi…Neden Bu Mezunlar Dijital Pazarlamayı Seçiyor?Dijital pazarlamanın cezbedici tarafları, farklı disiplinlerden mezunların ilgisini çekiyor:• Hızla Büyüyen Sektör: Türkiye'de e-ticaret hacmi 2023 itibariyle 1.85 trilyon TL'yi aştı. Bu büyüme, dijital pazarlamayı iş dünyasının vazgeçilmez bir parçası haline getirdi.• Esnek Çalışma İmkanları: Remote iş modelleri, freelance projeler ve dijital ajans kültürü bu alanda özgür çalışma alanı sunuyor.• Kariyer Geçişine Açık: Kısa sürede öğrenilebilen beceriler sayesinde insanlar farklı sektörlerden dijital pazarlamaya kolayca geçiş yapabiliyor.• Yaratıcılık + Teknoloji: Hem yaratıcı düşünebileceğiniz hem de teknik araçlarla çalışma fırsatı sunan nadir sektörlerden biri.• Sürekli Güncellenen Alan: Her ay yeni algoritmalar, reklam modelleri, araçlar ve yapay zeka entegrasyonları ile sektör dinamik kalıyor.Kimler Dijital Pazarlama Kariyeri Yapmalı?Bu sektörde başarılı olmak için şu özelliklere sahip olman büyük avantaj sağlar:Analitik DüşünenlerGoogle Analytics, reklam paneli analizi, dönüşüm oranı takibi gibi konulara meraklı olanlar performans tarafında etkili olabilir.Yaratıcı ZihinlerMetin yazarlığı, kampanya kurgusu, içerik üretimi gibi işlerde yaratıcı bireyler ön plana çıkar.İletişim Yeteneği Güçlü OlanlarMüşteri ilişkileri yönetimi, brief alma-verme süreçleri, takım içi koordinasyon gibi süreçlerde iletişim becerisi önemli.Sürekli Öğrenmeye Açık OlanlarSürekli değişen trendleri takip edebilen, yeni araçlara adapte olabilen kişiler bu sektörde ayakta kalır.İşletme, yazılım, iletişim, grafik tasarım ya da psikoloji… Mezuniyet bölümün ne olursa olsun, dijital pazarlama alanında bir yol çizmek mümkün. Bu sektör hem teknik hem yaratıcı yönleriyle gençlere çok geniş fırsatlar sunuyor. Üstelik günümüzde eğitim kaynaklarına ulaşmak hiç olmadığı kadar kolay. Tek yapman gereken öğrenmeye başlamak.
7 bin lira üzerindeki alışverişlerde ve kira ödemelerinde nakit kullanımına para cezası geliyor. Yagi kasırgası nedeniyle Vietnam'daki can kayıpları 150'yi aştı. Mezuniyet töreninde kılıç çeken teğmenlerin ordudan ihraç edilmesi gündemde. Bu bölüm Akbank hakkında reklam içermektedir. Akbank ve Endeavor Türkiye iş birliğiyle düzenlenen girişim hızlandırma programı Boost the Future'ın 6'ncı dönemi için başvurular başladı. Geleceğin girişimcilerini arayan Boost the Future Programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilir, 15 Eylül'e kadar başvuru formunu şuradan doldurabilirsiniz.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun yükseköğretim istihdam göstergeleri raporu üniversite tercihleri öncesinde milyonlarca gence yol gösteriyor. Raporda üniversite mezunlarının iş bulma oranları, mezun olunan alana, cinsiyete ve yaş grubuna göre farklılaşıyor. Gelecek planlaması için büyük bir rehber niteliğindeki rapor aynı zamanda yükseköğretim sistemi ile iş gücü piyasası arasındaki entegrasyonun da önemine dikkat çekiyor. KARİYER PLANLAMASI Tahmin edileceği üzere eğitim düzeyi arttıkça iş bulma ihtimali artıyor. Ancak hem iş bulma hem de iş tatmin düzeyi bölümlere göre farklılık gösteriyor. Eğer sıradan, iş gücü piyasasının ihtiyacı olmayan bir lisans mezunu iseniz sevimli ama biraz çaresiz olmaktan başka şansınız kalmıyor. İşsiz kalmayı yüksek lisans ve doktora süreçleri ile perdeleyeyim diyorsanız, günün sonunda ya o perde elinizde kalıyor ya da onca yıl eğitim sonrasında alacağınız maaşı duyunca kısa bir şok yaşayabiliyorsunuz. Bölüm tercihleri kişilerin kariyer planlaması kadar iş gücü piyasasının beklentileri için de önem taşıyor. Bugün mühendislik ve sağlık bilimlerinden mezun olanlar, sosyal bilimler ve beşeri bilimler mezunlarına göre çok daha avantaj sahibi olabiliyorlar. Bu alanlarda mezunların istihdam oranları oldukça yüksek. Sosyal bilimler ve beşeri bilimler mezunları ise iş bulma konusunda daha fazla zorluk yaşıyor. Mühendislik ve sağlık bilimlerinden mezun olanlar her zaman ortamın aranan ve popüleri olabiliyorken, sosyal bilim mezunları sürekli kendilerini gösterme çabası içerisinde kalabiliyorlar. Erkeklerin iş gücüne katılım oranları kadınlara göre yüksek, bazı alanlarda kadınların yüksek istihdam oranlarına sahip olması gelecek açısından onlar adına umut veriyor. Öte yandan üniversiteden yeni mezun olmuş genç mezunlar bir hazine avcısı gibi “buldum” diyecekleri günü bekliyorlar. KİMİNİN PARASI KİMİNİN YİNE PARASI Özellikle sosyal ve beşeri bilim mezunları iş gücü piyasasında nitelik ve beceri uyumsuzluğunu zirvede yaşıyorlar. Mezun oldukları bölümlerden farklı alanlarda çalışma zorunluluğu “ben şimdi bu bölümü neden bitirdim, niye bitirdim? Bitirdim de bitirmedim mi dedim” gibi izahı zor bir girdabın içerisine girmek zorunda kalıyorlar. Mezuniyet sonrası ilk yıllarda işsizlik oranlarının daha yüksek olması, gençlerin iş piyasasına entegrasyon sürecinde yaşamış oldukları zorluklar, işverenlerin deneyim zorbalığı yeni mezunları beni neden kimse işe almıyor sorusunu sormaya zorluyor. Lisans mezunlarında ortalama iş bulma süresinin 14,4 ay, ön lisans mezunlarının mezunlarında iş bulma süresinin 15,9 ay olması biraz umut dolu biraz da şaşkın bekleyişi beraberinde getiriyor. Tüik'in raporuna göre dil ve konuşma terapisi mezunları ortalama 2,3 ay, tıp ve özel eğitim öğretmenliği mezunları 4,2 ay, eczacılık bölümü mezunları 5,5 ay ebelik mezunları ise 7,3 ay içinde meslek hayatına atabiliyorlar. Bu durum hayata gözümüzü açmaya ve nefes almaya devam ettiğimiz sürece eğitim ve sağlık hizmetlerini yerine getirecek kişilere ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı işgücü istatistiklerine göre Türkiye'de 2023 yılında işsizlik oranı % 9,4 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran yıllık bazda tek haneli olmasının yanı sıra son 10 yılın en düşük seviyeyi temsil etmesi açısından da dikkat çekici. 2023 yılının gayrisafi sabit sermaye oluşumu (yatırımlar), tüketim harcamaları ve cari dengelenme çabası ile beklenilenin üzerinde büyüme performansına sahne olması işsizlik rakamlarının yukarı yönlü gitmesinin önündeki engeli temsil etmişe benziyor. Ayrıca Çalışanların %57,6'sının hizmet, %21,2'sinin sanayi, %14,8'inin tarım ve %6,3'ünün inşaat sektöründe yer aldığı işgücü piyasasında istihdam oranı ve işgücüne katılım düzeyi artmaya devam ediyor. Ancak yılın ikinci yarısında izlenen sıkılaştırıcı politikaların işgücü piyasası üzerindeki yansımasını ise 2024 yılının ilk yarısında hissetme olasılığı giderek artıyor. İŞSİZ “Z” Temel işgücü göstergeleri 2022 yılına nazaran 2 puan iyileştirme gösterse de genç işsizlik (15-24 yaş) oranı %17,4 olarak ölçümleniyor. Genç erkeklerde %14,3, genç kadınlarda ise bu oran %23,2 seviyelerinde. Aşırı eğitimlilik (iş tatminsizliği), yetersiz eğitimlilik, nitelik ve beceri uyuşmazlığı gibi pek çok iktisadi ve toplumsal faktöre bağlı genç işsizlik meselesi çözüm bekliyor. Mezuniyet sonrası evde yastık savaşlarıyla, potansiyel gelin/damat adaylığı oyununda köşe kapmacayla, sosyal medyadan kariyer yarışına evden katılma sorunsalları ile sınanan Z kuşağı pijamalı profesyonellik girdabından çıkmak istiyor. Yüksek yaşam maliyeti, işsizlik ve iklim değişikliği meseleleri etrafında endişe kümesi oluşturan Z, dengeli bir maaş, esnek çalışma sistemi ve yenilikçi iş bulma arayışını sürdürüyor. Teknolojiye yatkın olan bu kuşak, verimlilik, işbirliği ve iş zekası araçları ile entegre bir şekilde işgücü piyasasına atılmayı hedefliyor ÇALIŞAN “Z”
Mustafa Balcı, “Çözülme'den Toz'a Rasim Özdenören'in Hikâyelerinde Dilin Hâlleri” başlıklı eleştirisinde, konuyu dil esasında ele alacağını ve böylece kendi akademisyenlik mesleğinin ve dil meşguliyetinin haddinde duracağını beyan etmekle birlikte, metnindeki şu dipnotunda, konuyu ele alırken akademik bir bakış açısının kuruluğuna düşmeyeceğini, bilakis okur sorumluluğuyla davranacağını da vaat ediyor: “Kendi neslim için ifade etmek isterim ki yaşları 1985-90'lı yıllarda mezun olmaya uygun kişilerin bilhassa üniversite yıllarında çok okuduğu yazarlardan biri Rasim Özdenören idi. Mezuniyet sonrasında yaşanan küçüklü büyüklü savrulmalar, insanın okuma dengesinde de farklı yönelimlerin ortaya çıkmasına sebebiyet verebiliyor. Üniversite yıllarındaki kadar olmasa da tanıdık yazar ve şairlerle irtibatı tavsamış da olsa bir şekilde devam ediyor. 1990'ların sonunda yaşanan sıkıntılar, akabinde yurt dışına yolumun düşmesi okuma alışkanlığımda yeni birtakım yolların açılmasını sağlamıştı. Bir gün Pirizren'de misafiri olduğum arkadaşın kitaplığında Toz'a rastladım ve eski bir tanıdıkla karşılaşmanın verdiği hüzün ve sevinç arası bir duyguyla birkaç satır okudum, bütün hevesim kırıldı, kitabı memnuniyetsizliğimi belirgince göstererek elimden bıraktım. Arkadaş merakla ‘N'oldu?' diye sorunca ‘Anlaşılmaz ifadeler dolu, daha ilk cümlelerde takılıyor insan, niye böyle şeyler yazmayı tercih ediyor?' türünden birkaç kelam ettim. ‘Haklısınız ben de aynı kanaatteyim ancak bunu çevreme anlatamıyorum, Rasim beyin son yazdıkları okunmuyor ama anlatamıyorum.' mealinde karşılık verdi. ‘Ben anlatayım' dedim. Arkadaşım, ‘Nasıl?' diye sordu. ‘Bir yazı yazayım, okumayeri.com'a (2006-2007'de Merhum Vedat Aydın'ın yönettiği 300-400 katılımcının olduğu, edebiyat, sanat ve düşünce eserlerinin tartışıldığı, yazıların yayımlandığı, anlık yazışmalara da imkân veren bir internet mecraıydı.) göndereyim, orada tartışalım.' dedim. Arkadaşım aynı ümitsizlikle, ‘Yayımlamazlar, Rasim Özdenören'le ilgili olumsuz söz söyletmezler.' dedi. Ben ısrarla direttim: ‘Olsun, eser ve yazar ismi zikretmem, yayımlansın, sonra açıklarız, tartışılır.' Sonunda arkadaşım ‘Yazın ama onun aleyhinde olduğunu anlarlar, neredeyse bütün yazdıklarını ezberlemişler, siz yine de yazın, deneyelim.' dedi. Misafir ve ev sahibi olarak aramızda böyle bir muvafakat oluştu. Neticede Toz hikâyesindeki birkaç cümleyi merkeze alan kısa bir tenkit yazısı ortaya çıktı, okumayeri.com'da da neşrolundu, başlarda itirazlar yerinde iken yazının Rasim Özdenören'in bir hikâyesinden bahsettiği anlaşılınca ‘yüksek volümlü' itirazlar geldi elbette! En ciddiye alınacak olanı ‘Sanatçının kullanacağı kelimelere karışamazsınız.' türünden şeylerdi. Sonra aynı yazı ‘Dile Getirilemeyen' başlığıyla edebistan.com'da yer aldı. Böyle bir yazı, Rasim Özdenören hayattayken yayımlanmalıydı nev'inden gelecek itirazlar için peşinen bu bilgiyi kaydetme ihtiyacı hissettim.”
Gündemin öne çıkan gelişmeleri Demet Bilge Erkasap'ın hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'de…
Bölüm birincisi, çölyak antikoru, tiktok doktoru, pırlanta gençler
Bir sabah ormanda yürüyüşe çıktım ve kayıt tuşuna basıp aklımdakileri paylaştım. Beklentiler, gerçekleşmeyenler ve Oxford'da garip bir mezuniyet hikayesi üzerine... Biraz hışırtılı ve nefes nefese bir yolculuk…Bu podcast, Salus hakkında reklam içerir.Psikopatika10 kodunu kullanarak, ilk kullanımda size özel %10 indirimden faydalanabilirsiniz.Salus'u indirmek ve daha detaylı bilgi almak için tıklayınız...See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
.
12 Temmuz 2015 tarihinde 18 yaşındaki Tiffany ve ailesi, memleketleri New Jersey'deki Mays Landing'de bir mezuniyet partisine katıldı. Akşam dokuz sularında Tiffany ortadan kayboldu. Yakınlardaki demiryolu hattında bulunan parçalanmış ceset olaya yepyeni bir gizem katacaktı: Tiffany öldürüldü mü yoksa intihar mı etti?
12 Temmuz 2015 tarihinde 18 yaşındaki Tiffany ve ailesi, memleketleri New Jersey'deki Mays Landing'de bir mezuniyet partisine katıldı. Akşam dokuz sularında Tiffany ortadan kayboldu. Yakınlardaki demiryolu hattında bulunan parçalanmış ceset olaya yepyeni bir gizem katacaktı: Tiffany öldürüldü mü yoksa intihar mı etti?
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'nün her yıl Devrim Stadyumu'nda yapılan mezuniyet törenini “güvenlik” gerekçesiyle iptal etmesi kararına karşı öğrenciler, 6 Ağustos'ta Devrim Stadyumu'nda tören yapacaklarını duyurmuştu. ODTÜ Rektörlüğü, törene bir gün kala, öğrencilere “Birinci derece aile yakınları dışında ziyaretçilere kısıtlama getirildi” maili attı. ODTÜ'deki mezuniyet törenini muhabirimiz Özgecan Özgenç aktardı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Rusya'nın Soçi kentinde görüştü. İki lider, 22 Temmuz'da İstanbul'da imzalanan tahıl koridoru anlaşması ve Suriye'ye yönelik olası askeri operasyon hakkında konuştu. Zirvenin ardından ortak bildiri yayımlandı. Peki, görüşmede neler oldu? Masadan ne sonuç çıktı? Bahadır Kaynak yorumladı. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3bDR4PJ
Üniversite sınavları sonrası tercih dönemine yaklaşırken ekibimizden Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliği mezunu Dilruba Reyyan, tercih dönemlerinde kendisine sıklıkla yöneltilen sorular üzerinden mühendislik okumanın artı ve eksilerini değerlendirdi. Tıp mı okumalı mühendislik mi? Mühendislik okumanın zorlukları neler? Mühendislik okurken nelere dikkat edilmeli? Mezuniyet sonrası iş ve yurtdışı olanakları nasıl? Bilgisayar mühendisliği geleceğin mesleği mi? Kadın mühendis olmak zor mu? gibi soruları ve daha fazlasını cevaplandırdı.
Mezuniyet projemiz de olan bu bölümde geniş akademik çalışmalar ışığında sinemada kadın imgelemesini ve bazı kadın karakterlerin üzerine konuştuk.
Ekrem Yalçındağ'la Kuşaklararası 90'lar projesi için Hayal İncedoğan söyleşti. -For English please see below- Kendine Ait Bir Oda, kurucusu Esra Okyay'ın Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde kendisiyle birlikte ve yakın dönemlerde okuyan arkadaşlarını bir araya getirdiği "İçindeki özlem yalnızca geçmişe değil, biliyorum" başlıklı bir sergiye hazırlanıyor. Nursaç Sargon, Özgül Kılınçarslan ve Tufan Baltalar'ın küratörlüğünü, Özgür Demirci'nin sergi tasarımını üstlendiği 2021 bahar aylarında gerçekleşmesi planlanan bu proje ile Kendine Ait Bir Oda, şu an başka şehirlere, ülkelere dağılmış olan, bir dönem ortak zaman geçirmiş ve günümüzde sanatla ilişkileri devam eden isimleri bir araya getirmeyi amaçlıyor. . Sergide yer alan sanatçılar, Ekrem Yalçındağ, Sevgi Avcı, Vahap Avşar, Ramazan Bayrakoğlu, Esra Şakir, Hatice Güleryüz, Mürüvvet Türkyılmaz, Leyla Suveren, Oktay Şahinler, Erdoğan Zümrütoğlu, Telat Cengiz ve Tufan Baltalar. . Ekrem Yalçındağ ile gerçekleşen bu söyleşinin moderatörü Hayal İncedoğan. . Söyleşi, Ekrem Yalçındağ'ın fakülte yılları sanatsal üretimi ve o dönem İzmir'de sanat ortamı üzerine değerlendirmeler ile başlıyor. Mezuniyet sonrasında Almanya, İstanbul, diğer ülkelerde süren sanat yaşamı ve üretimiyle devam ediyor. . “ İçindeki özlem yalnızca geçmişe değil, biliyorum” sergisi ve bu vesile ile yıllar sonra İzmir'de bir araya gelişleri üzerine duygu ve düşünceleri yer alıyor. . *”Kuşaklararası 90'lar” projesi KARANTİNA bileşenleri Kendine Ait Bir Oda, 6x6x6 ve Dahili Bellek'in ortak yürüttüğü 2020 yılına yayılan Bizi Biz Yapan 90'lar programı kapsamında geliştirilmiştir. **”Kuşaklararası 90'lar” Kültür İçin Alan fonu tarafından desteklenmektedir. ***KARANTİNA, Sanat İnisiyatifleri Sürdürülebilirlik Fonu 2019-2020 kapsamında SAHA tarafından desteklenmektedir. #contemporaryart #güncelsanat #karantinapodcast #karantinapodcastarsiv #90lar #90s #contemporaryartinturkey #kulturicinalan #sahadernegi #izmir #2020 -English- The talk with Ekrem Yalçındağ by Hayal İncedoğan realized within the frame of Intergenerational ‘90s is now online. Kendine Ait Bir Oda (A Room One's Own) is preparing for an exhibition titled “not just about the past” which will bring its founder Esra Okyay's peers from Dokuz Eylul University Fine Arts Department together. The exhibition, which is curated by Nursaç Sargon, Özgül Kılınçarslan and Tufan Baltalar, and designed by Özgür Demirci, is planned to open in the spring of 2021. With this project, Kendine Ait Bir Oda aims to bring together the people who are now scattered to different cities and countries, who once spent a period a time together, and who still continue their relations with art to the day. . The moderator of the podcast with Ekrem Yalçındağ is Hayal İncedoğan. . The talk begins with Ekrem Yalçındağ's artistic production during his faculty years and evaluations on the art environment in Izmir at that time. Then it moves on to his artistic life and production in Germany, Istanbul and other countries after graduation. . He talks about the exhibition “not just about the past”, and with it, his thoughts and feelings about coming together after all these years. . *”Intergenerational ‘90s” is developed and co-curated by KARANTINA's components Kendine Ait Bir Oda, 6x6x6 and Dahili Bellek within the scope of the 2020's program "90's That Made Us”. **“Intergenerational ‘90s” project is supported by Spaces of Culture. ***KARANTINA is supported by SAHA as part of Art Initiatives Sustainability Fund 2019-2020.
Didem Şenol, 2000 yılı Koç Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunu. Kendisi mezun olduktan sonra New York'taki French Cullinary Institute'da aşçılık eğitimi aldı ve Eleven Madison Park restoranında çalıştı. İstanbul'a döndükten sonra Nu Teras'ta "Ufak Yemekler"i hazırlayan Didem Hanım 2005–2009 yılları arasında Dionysos Hotel'in baş aşçılığını üstlendi. 2010 yılında ilk kitabı "Kızınız Defne'yi Oğlumuz İskorpite…" Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı ve aynı dönemde Karaköy'de Lokanta Maya'yı açtı. Time Out İstanbul 2010 Yeme İçme Ödülleri'nde En İyi Şef Ödülü'ne layık görüldü ve ikinci kitabı 'Biraz Maya, Biraz Gram'' aynı sene yine Yky'dan çıktı. 2012 yılında Şişhane'de Gram'ı açan Defne Hanım şu sıralar Gram'ın yeni şubeleriyle birlikte mevsimsel ve yerel malzeme ile yemek düşünmeye devam etmekte ve Gram evde projesiyle haftalık menülerini yemek severlerin mutfaklarına ulaştırmakta. (01:51) - Koç Üniversitesi Öncesi Yıllar (04:40) - Koç Üniversitesi Yılları ve Hatıralar (14:26) - Mezuniyet, Aşçılık Eğitimi ve New York (22:33) - Şeflik ve Liderlik (27:46) - Kendi Yolculuğuna Çıkmak ve Girişimcilik (42:45) - Aşçılık Öğrenmek ve Öğretmek
Gülin'le sanat sepet ve olduramadıkları üzerine.
Mezuniyet saçı ve makyajı by Milliyet
Bu hafta İTÜ mezuniyet törenine gittik. Binlerce mezunun istihdamını ve girişimciliğe yaklaşımlarını konuştuk. Mezun olduktan sonra yolunuz açık mı oluyor? Yoksa sizin mi açmanız gerekiyor? Seçimlerden sonra artan umut ortamını konuştuk. Girişimcilik ekosistemine olacak olan katkıları anlattık. Girişimci ve sanatçıların muhalif ruhlu olma sebeplerine değindik. Türkiye’de eğitim sistemi bir şeyler yaratma üzerine kurulu değil. Bu konudaki görüşlerimizi belirttik. Rekabet kurumunun BKM Ekspress’i kapatma kararına yorumlarımızı yaptık. Sonrasında da rekabet kavramının şirketler için neler ifade ettiğine değindik. Son olarak Kaan Gülten’e de bir duyuruda bulunduk. Yapmanız gerekeni biliyorsunuz :) İyi dinlemeler :) Bize sosyal medya kanallarımızdan geri bildirimde bulunmak için: https://twitter.com/podcastbosisler https://www.instagram.com/podcastbosisler/ https://medium.com/podcastbosisler
#01 Bizim Ufaklık, instagram üzerinden başladığım, çocuk gelişimi, aile ve eğitim konularına odaklandığım bir serüven. Bu bölümde kendimi tanıtıyorum ve neden böyle bir işe kalkıştığımdan bahsediyorum. Bölümler: 00:00 - Giriş 00:24 - Başlangıç 00:53 - Ben kimim? 01:35 - Mezuniyet sonrası, yaptığım işler 04:00 - Bizim Ufaklık nedir? Eğitime bakış açısı 05:25 - Ürettiğim diğer mecralar 06:25 - Çıkış Instagram hesabı için: www.instagram.com/bizimufaklik Blog hesabı için: www.odkem.com/blog Kaynak: https://www.spreaker.com/user/mustafaodkem/tanisma (türkçe podcast)
Üsküdar Üniversitesi 2017- 2018 akademik yılı mezuniyet töreni, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda gerçekleştirildi. Ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarından mezun olan yaklaşık 4 bin 900 öğrenci görkemli bir törenle mezuniyet sevinci yaşadı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.
Gurur kaynağımız mezunlarımızı görkemli bir törenle geleceklerine uğurladık. Biliyoruz Dünyayı onların beyni değiştirecek. Yolları açık olsun.
Eren Alan Canarslan Kimdir? Eren Alan Canarslan lisans eğitimini Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamlamıştır. Lisans dönemi süresince stajlarını yönetim danışmanlığı ve otomotiv alanında yapmıştır. Mezuniyet sonrasında ise, lisans bölümünden farklı olarak, profesyonel kariyerine finans alanında başlamıştır. Sırasıyla M&A International Inc. ve İş Yatırım'da yatırım bankacılığı (investment banking) yapmış, Türkiye ve yurtdışında şirket birleşme ve devralma projelerinde yer almıştır. Sonrasında teknolojiye olan tutkusu, aldığı mühendislik formasyonu ve finans kariyerini bir araya getirerek, iLab Ventures ile venture capital dünyasına adım atmış, Türkiye ve Avrupa'da özellikle erken aşama internet yatırımlarında önemli bir yer almıştır. Venture capital alanindaki çalışmalarına ABD'de devam etme kararı sonrasında, 2017 yılında New York merkezli Tekfen Ventures bünyesine katılmıştır. Aynı zamanda Columbia Business School'da MBA eğitimine devam etmektedir.