POPULARITY
#HerkeseSanat
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Batu'ya övgüler, etik dışı ikramlar, her atıf bir kestane şekeri, akademik adımlar
#HerkeseSanat #feministsanat
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
#herkesesanat #çağdaşsanat Bir pisuar sanat tarihini nasıl değiştirdi? Öncüsü Beuys'a göre her insan bir sanatçı! Yüksek ve alçak kültür arasındaki sınırı bulanıklaştıran sanat biçimi! Anlamak çok zor! ... Bilgi Üniversitesi'nden Esra Yıldız rehberliğinde çağdaş sanatla tanışıyoruz. Çağdaş sanatın ne olduğunu, önemli sanatçı ve eserleri öğreniyoruz. ... Çağdaş sanat, yüksek kültürle alçak kültür arasındaki sınırı bulanıklaştıran, salt estetikten uzak, toplumsal kaygılarla üretilen sanat biçimi. Öncülerinden Joseph Beuys'a göre, her insan bir sanatçı. Belki bu yüzden çağdaş sanatı anlamak zor! Tarihsel aralık açısından sanat tarihçileri iki döneme işaret ediyor: İlki, 2. Dünya Savaşı sonrası dönem. Milyonlarca insanın toplama kamplarında öldürülmesi ve bundan sonra artık nasıl devam edileceği sorusu. Frankfurt Okulu'nun temsilcisi Adorno'nun, “Auschwitz'ten sonra şiir yazılamaz” sözünün ardından sanatçıların yapıtlarına dikkat çekti. İkinci dönem, 1960'dan günümüze kadar devam eden dönem. Feminizm, çevre hareketlerinin yükselişi, siyah haklar hareketi, 1968'de gençlerin ve işçilerin hareketi açısından önemli dönem. Sanatçıların bunlara karşılık gelen üretimlerini görüyoruz... ... Esra Yıldız'ın çağdaş sanata örnek olarak anlattığı sanatçılar ve eserleri: “Hazır yapıt” terimini literatüre kazandıran Fransız sanatçı Marcel Duchamp - 1917'de Bağımsız Sanatçılar Sergisi'ne gönderdiği ancak reddedilen eseri “çeşme / pisuvar”, modern sanat döneminde olsa bile, çağdaş sanatın kırılma noktası kabul ediliyor. Çağdaş sanatta önemli bir yeri olan, toplumu sanat aracılığıyla şekillendirmede önemli rolü olan Alman sanatçı Joseph Beuys. Ona göre her insan bir sanatçı. Almanya'da 2. Dünya Savaşı'nda tahrip edilen ve ekolojik yapısı bozulan Kassel kentini canlandırma amacıyla yaptığı “7 bin meşe” çalışması, örnek eserlerden. Bu bölüm için seçtiği müzikler: John Cage'ten “Music for Marcel Duchamp” ve “Fontana Mix” Joseph Beuys - Sonne statt Reagan 1982 Türkiye'den örnek verdiği sanatçılar: Ayşe Erkmen - Berlin'de bir evin dış cephesindeki “mış'lı” yerleştirmesi. İstanbul'da İstiklal Caddesi'nin Tünel tarafındaki bir heykeli var. Nur Koçak, Nil Yalter ve Sarkis'in de 70'lerden itibaren öncü isimler. Filmlerin, çağdaş sanatı anlamak açısından önemini vurguladı. Agnes Varda'nın “Les Glaneurs et la glaneuse” / “Toplayıcılar ve Ben” adlı belgeselinin izlenmesini önerdi, neden önemli olduğunu anlattı. Çağdaş sanat ve felsefe ilişkisine dikkat çekti, Fransız felsefeci Jean Francois Lyotard'ın 1985'te Paris Pompidou Kültür Merkezi'ndeki sergisinin önemli olduğunu belirtti. Bu sergi için: https://www.centrepompidou.fr/en/collection/film-and-new-media/les-immateriaux-1985 Ve günümüz filozoflarından Fransız sanatçı Georges Didi-Huberman'ın halen Madrid'de devam eden sergisini işaret etti. Bu sergiyle ilgili için: https://www.museoreinasofia.es/en/exhibitions/in-the-troubled-air NEDEN ESRA YILDIZ? İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür ve Sanat Yönetimi Bölümünde öğretim üyesi. Lisans derecesini Çevre Mühendisliği (İstanbul Teknik Üniversitesi, İTÜ) ve Sosyoloji (İÜ), yüksek lisans (İTÜ) ve doktora derecelerini (İTÜ) Sanat Tarihi bölümünden aldı. Doktora çalışmaları sırasında Technische Universität Berlin'de bulundu. Doktora sonrası çalışmalarını Berlin Humboldt Üniversitesi ve Paris EHESS'te sürdürdü. Critical Arts, African Arts, International Journal of Arts Management gibi dergilerde, Routledge, Intellect, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları gibi yayınevlerinden çıkan kitaplarda akademik çalışmaları, makaleleri yayınlanıyor. Akademik çalışmalarının yanı sıra, Sayfalar Arasında Bir Gölge: Sahaf Vahan (2010) ve Vatansız (2021) belgesel filmlerinin yönetmeni.
06.12.2024 | Dijital Hayat Bölüm511 - TRT Radyo1 | "Akademide ChatGPT Kullanımı Etik mi?" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta; Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aras Bozkurt ile; - Makale, Yüksek Lisans, Doktora gibi Bilimsel Faaliyetler için ChatGPT, Gemini, Copilot gibi Yapay Zeka Asistanları Hangi Amaçlarla Kullanılıyor? - Öğretmenler ve Öğrenciler Arasındaki Öğretim/Öğrenim Sürecini Nasıl Etkiliyor? - Akademik Faaliyetlerde Yapay Zeka Asistanlarını Kullanmanın Olumlu ve Olumsuz Sonuçları Neler? - Yapay Zeka Asistanlarının, Akademik Çalışmalar Üstündeki Riskleri Neler? - Akademide ChatGPT Kullanımı Etik mi? - ChatGPT, Gemini, Copilot gibi Yapay Zeka Asistanları, İntihali Artırıyor mu? - Akademide Yapay Zeka Asistanlarını Kullanmak Serbest mi? Üniversiteler ve YÖK Bu Konuda Ne Düşünüyor? - Yapay Zeka Kullanımı, Gelecekte Akademiyi Nasıl Değiştirecek? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma saat 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında... Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; Web: https://www.dijitalhayat.tv
#HerkeseSanat #fotoğraf
Nazlı Sarp'ın hazırlayıp sunduğu Makrodan Mikroya Ekomercek programına Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Öğretim Üyesi – Lisansüstü Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Akdemir konuk oldu.
Nazlı Sarp'ın hazırlayıp sunduğu Makrodan Mikroya Ekomercek programına Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Öğretim Üyesi – Lisansüstü Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Akdemir konuk oldu.
Usta yönetmen Mehmet Birkiye küratörlüğünde gerçekleşen İstanbul Tiyatro Festivali onlarca çağdaş yapıtı sahneye taşıdı. Birkiye ile Ekim ayında kaydettiğimiz fakat Açık Radyo Karasal Yayın Lisansı iptal edilince yayınlayamadığımız bu söyleşiyi festival bitmeden Apaçık Radyo'da sizlere sunuyoruz.
Açık Radyo'nun karasal yayın lisansının RTÜK tarafından resmi olarak iptal edilmesini Haldun Dostoğlu, Esme Madra, Sumru Ağıryürüyen Mihran Tomasyan ve Yiğit Sertdemir ile konuşuyoruz.
#HerkeseSanat #Heykel
Kısa Dalga'dan herkese merhaba… Demet Bilge Erkasap'ın gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'e başlıyoruz... Kısa Dalga Daily'yi her akşam e-postadan okumak için tıklayın Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Zaman sürat kazandı. Yetişemiyoruz. Yıllar sonra, geriye dönüp baktığımızda, kırılma anı olarak kodlayacağımız gelişmeleri gözden kaçırıyoruz. Afrika'da küresel güçler arasında yaşanan büyük güç mücadelesi bu kırılma anlarından biridir. Türkiye -özellikle son bir yılda- yaptığı kritik hamlelerle bu büyük mücadelenin ana aktörlerinden biri haline gelmiştir. Nasılını anlatacağım. Önce izninizle fotoğrafı çekeyim. ECONOMIST: BİR SEBEP DE TÜRKİYE Economist dergisi Nisan ayında ABD'nin Afrika'da eriyen nüfuzu üzerine bir makale yayımladı. Onlara göre bu gelişmenin üç sebebinden biri şuydu: “Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi orta ölçekli güçlerin rekabete dahil olması.” “ABD'nin eriyen nüfuzu” tespiti haksız sayılmaz. Gelişmelerin ne yöne seyrettiğine bakalım: Dünyanın en büyük uranyum yataklarına sahip ülkelerinden biri olan Nijer, ABD askerlerinin ülkesini terk etmesini istedi. Sonra da Rusya ile anlaştı. Rus askeri uzmanlar, ABD askerlerinin bulunduğu Airbase 101 üssüne girdi. Washington daha önce de Çad'dan çıkarılmıştı. Fransa da Mali ve Burkino Faso'dan. Nijer, Fransız devlet şirketine uranyum için verdiği lisansı da iptal etti. Lisans artık Rus devlet şirketinin elinde. Fırtına sadece Nijer üzerinde kopmuyor. Geçtiğimiz ay Mali'de çatışma çıktı. Onlarca Wagner üyesi öldürüldü. Mali ve Nijer, Ukrayna'yı suçladı. Saldırıyı gerçekleştiren Tuareg grubuna istihbarat sağladığı gerekçesiyle diplomatik ilişkilerini kesti. Ukrayna'nın böyle bir gücü yok. Muhbir başka yerde aranmalı. TÜRK DİPLOMASİSİNDEN ÜÇ KRİTİK HAMLE Peki, Türkiye bu güç mücadelesinin neresinde? Ankara uzun bir süredir Afrika ülkeleriyle “göz hizasında” temas kuruyor. Bu yönüyle sömürgeci aktörlerden ayrışıyor. Bu yaklaşımın ilişkilerde getirdiği büyük bir ivme var. Bu ivme -Dışişleri Bakanlığının akıl dolu planlamasıyla- Mart ayında yapılan Antalya Diplomasi Forumu'na ciddi bir şekilde yansımıştı. Afrika ülkeleri foruma yoğun ilgi göstermiş, bugün yaşanan Ankara merkezli gelişmelerin altyapısı orada oluşturulmuştu. Ankara, son birkaç ayda bölgeyle ilgili -biri en az Libya hamlesi kadar önemli- üç stratejik girişimde bulundu. Birincisi Somali ile yapılan iki anlaşmadır. Somali denizleri Türk donanması tarafından korunacak. Aynı zamanda Türkiye Somali'de petrol ve doğalgaz arayacak. (Libya hamlesi kadar stratejik olan konu bu.) İkincisi üst düzey Türk heyetin Nijer'e yaptığı sürpriz çıkarmadır. Ziyaret sonrasında diplomatik kaynaklar “İkili siyasi ve ekonomik ilişkiler ele alındı” demekle yetindi. Bu sessizlik konunun hassasiyetindendir. BÖLGESEL KRİZE ANKARA SÜRECİ
Türkiye İstatistik Kurumu'nun yükseköğretim istihdam göstergeleri raporu üniversite tercihleri öncesinde milyonlarca gence yol gösteriyor. Raporda üniversite mezunlarının iş bulma oranları, mezun olunan alana, cinsiyete ve yaş grubuna göre farklılaşıyor. Gelecek planlaması için büyük bir rehber niteliğindeki rapor aynı zamanda yükseköğretim sistemi ile iş gücü piyasası arasındaki entegrasyonun da önemine dikkat çekiyor. KARİYER PLANLAMASI Tahmin edileceği üzere eğitim düzeyi arttıkça iş bulma ihtimali artıyor. Ancak hem iş bulma hem de iş tatmin düzeyi bölümlere göre farklılık gösteriyor. Eğer sıradan, iş gücü piyasasının ihtiyacı olmayan bir lisans mezunu iseniz sevimli ama biraz çaresiz olmaktan başka şansınız kalmıyor. İşsiz kalmayı yüksek lisans ve doktora süreçleri ile perdeleyeyim diyorsanız, günün sonunda ya o perde elinizde kalıyor ya da onca yıl eğitim sonrasında alacağınız maaşı duyunca kısa bir şok yaşayabiliyorsunuz. Bölüm tercihleri kişilerin kariyer planlaması kadar iş gücü piyasasının beklentileri için de önem taşıyor. Bugün mühendislik ve sağlık bilimlerinden mezun olanlar, sosyal bilimler ve beşeri bilimler mezunlarına göre çok daha avantaj sahibi olabiliyorlar. Bu alanlarda mezunların istihdam oranları oldukça yüksek. Sosyal bilimler ve beşeri bilimler mezunları ise iş bulma konusunda daha fazla zorluk yaşıyor. Mühendislik ve sağlık bilimlerinden mezun olanlar her zaman ortamın aranan ve popüleri olabiliyorken, sosyal bilim mezunları sürekli kendilerini gösterme çabası içerisinde kalabiliyorlar. Erkeklerin iş gücüne katılım oranları kadınlara göre yüksek, bazı alanlarda kadınların yüksek istihdam oranlarına sahip olması gelecek açısından onlar adına umut veriyor. Öte yandan üniversiteden yeni mezun olmuş genç mezunlar bir hazine avcısı gibi “buldum” diyecekleri günü bekliyorlar. KİMİNİN PARASI KİMİNİN YİNE PARASI Özellikle sosyal ve beşeri bilim mezunları iş gücü piyasasında nitelik ve beceri uyumsuzluğunu zirvede yaşıyorlar. Mezun oldukları bölümlerden farklı alanlarda çalışma zorunluluğu “ben şimdi bu bölümü neden bitirdim, niye bitirdim? Bitirdim de bitirmedim mi dedim” gibi izahı zor bir girdabın içerisine girmek zorunda kalıyorlar. Mezuniyet sonrası ilk yıllarda işsizlik oranlarının daha yüksek olması, gençlerin iş piyasasına entegrasyon sürecinde yaşamış oldukları zorluklar, işverenlerin deneyim zorbalığı yeni mezunları beni neden kimse işe almıyor sorusunu sormaya zorluyor. Lisans mezunlarında ortalama iş bulma süresinin 14,4 ay, ön lisans mezunlarının mezunlarında iş bulma süresinin 15,9 ay olması biraz umut dolu biraz da şaşkın bekleyişi beraberinde getiriyor. Tüik'in raporuna göre dil ve konuşma terapisi mezunları ortalama 2,3 ay, tıp ve özel eğitim öğretmenliği mezunları 4,2 ay, eczacılık bölümü mezunları 5,5 ay ebelik mezunları ise 7,3 ay içinde meslek hayatına atabiliyorlar. Bu durum hayata gözümüzü açmaya ve nefes almaya devam ettiğimiz sürece eğitim ve sağlık hizmetlerini yerine getirecek kişilere ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor.
Bölüm içeriği ve zaman damgaları: 00:00 Giriş | Takip Et, Bildirimleri Aç00:19 Düzenli nakit akışı neye yarar?00:29 Düzenli nakit akışı (pasif gelir) nedir?00:51 Gayrimenkul yatırımları01:18 Hisse senedi yatırımı ve temettü01:51 Tahviller ve sabit getirili menkul kıymetler02:14 Araç, ekipman ve patent kiralama02:44 İşletme veya girişim getirileri03:07 Kendi işinizi kurmak03:27 Franchise (restoran, mağaza vs.)03:57 Girişim sermayesi04:24 Melek yatırım04:48 Lisans ve telif hakları (yazılım, kitap vb.)05:10 Yatırım ortaklıkları05:37 Faiz geliri, katılım hesabı ve para piyasası fonu06:39 Diğer düzenli nakit akışı tavsiyeleri07:44 Kapanış | Bölümü Paylaş Bir "Zorlu Ekonomilerde Servet Edinme ve Varlık Yönetimi" yayını olan Finans Podcasti, tüm sosyal ağlarda @finanspodcasti kullanıcı adıyla, tüm podcast platformlarında ise adıyla bulunabilir. Soru, öneri ve diğer iletişim ihtiyaçları için finanspodcasti@gmail.com e-posta adresinden bana ulaşabilirsiniz. Tüm önemli sayfaların bağlantıları finanspodcasti.com adresinde. Bölümü bulmanızı kolaylaştıracak diğer ilgili konu başlıkları: Pasif Gelir Yatırımları, Kira Geliri, Temettü Hisse Senetleri, Yüksek Getirili Tasarruf Hesapları, Tahviller ve Borçlanma Araçları, Peer-to-Peer Krediler, Lisanslama ve Telif Hakları, Gayrimenkul Yatırımları, İşletme ve Franchise Gelirleri, E-Ticaret ve Online Satış, Dijital Ürünler ve Abonelikler, Mevduat Faiz Gelirleri, Crowdfunding Yatırımları, Ortaklık ve Yatırım Fonları, Freelance Çalışma ve Yan Gelirler, Mobil Uygulama ve Yazılım Geliştirme, Blog ve Vlog Gelirleri, Affiliate Pazarlama ve Reklam Gelirleri, Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri, E-kitap ve Online Kurs Satışları, Sanat ve Koleksiyon Gelirleri, Yatırım Fonları ve ETF'ler, Otomat ve Kiralık Ekipman Gelirleri, Kripto Para Stake Gelirleri, Network Marketing ve Satış Gelirleri, Çeşitli Hizmet Abonelikleri, Tarım ve Hayvancılık Gelirleri, Lisanslı Ürün Satışları, Enerji ve Kaynak Gelirleri, Patent ve İnovasyon Gelirleri
Günaydın! Perşembe sabahından herkese merhaba. Medyascope'un podcast'i Güne Başlarken'de günün öne çıkan haberlerine birlikte bakalım.
“Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer” dizeleri gibi nicesine mazhar olmuş, Yahya Kemal'den Orhan Veli'ye, Nurullah Genç'ten Necip Fazıl'a, Cahit Sıtkı'dan Attila İlhan'a, nice şaire nice şiire ilham olmuş zamanın eskitemediği anılarla dolu İstanbul. Tarih ve modernitenin eşsiz buluşmasına ev sahipliği yapan, boğazın iki yakasına uzanan, her köşesinde farklı bir hikaye anlatan bu büyülü şehir bugün yerel seçim atmosferine unutulmaz bir iz bırakmaya hazırlanıyor. PROFİL İSTANBUL 31 Mart seçimlerine giderken şehrin seçmen profili büyük önem taşıyor. %50,6'sı kadın seçmenden oluşuyor İstanbul'un. Şehrin geleceğini aydınlatma ve şehrin nefesi olma sorumluluğu ev kadını ya da çalışan statüsü ne olursa olsun gözlerinde sonsuzluğu barındıran kadınlarda. İstanbul'da 18-24 yaş arası seçmen oranı %14,5 seviyelerinde iken 25-44 yaş aralığındaki seçmen oranı %46,8 düzeyinde. 45-64 yaş aralığı seçmen oranı %29,2 ve 65 yaş üzeri seçmen oranı %9,5. İstanbul'un kaderini %14,5'lik mobilize genç seçmen ile %21'lik sosyal refah ve ekonomik durum kıskacındaki 55 yaş üzeri dalgalı, kararsız ve protest seçmen belirleyecek. İstanbul seçmeninin %49,4'ü ilk ve ortaokul, %26,8'i lise, %20,6'sı lisans ve %3,2'si lisansüstü mezunu. Lisans ve lisansüstü mezunlarının yoğun olarak yaşadığı sosyal ağlara yönelik içerik ve kampanyalar diğer seçmen gruplarında karşılık bulmuyor olabilir, hatta bu içeriklerden habersiz dahi olabilirler. Özellikle sosyal medyanın kontrolü ve gücünü elinde bulunduran ancak seçmenin dörtte birini oluşturan bu kitlenin rüzgarına kapılmak 14 Mayıs öncesinde olduğu gibi büyük dramları beraberinde getirebilir. SEÇİM İSTANBUL Seçmen yarın seçim olsa, ideoloji, ekonomik durum ve sosyal refah, şehir yönetimi ve alt yapı hizmetleri, kampanya stratejileri ve adayların imajının ortaya çıkaracağı etkilerden büyük oranda etkilenme potansiyeline sahip. Ayrıca sosyal ve kültürel dinamikler de bu süreçte etkili olma kapasitesini taşıyor. İstanbul seçmeni, şehir yönetim ve alt yapı hizmetlerini unutan ve unutturan, kampanya stratejisi ve aday imajı üzerine kurulu bir iletişim kampanyası ile ulaşım ve kentsel dönüşüm alanında Çilesiz İstanbul vaat eden bir kampanya arasında tercihini yapacak. Kentsel dönüşüm ve alt yapı hizmetlerinin yanı sıra sosyoekonomik faaliyetler ve çevre düzenlemelerine dayalı engelsiz bir şehir vaadi ve toplumun tüm kesimlerinde karşılık bulan hizmet anlayışı eşsiz İstanbul'a olan desteği giderek artırıyor. Hal böyle olunca seçmen gözü yollarda olduğu için kendini de yollara döken ulaşım anlayışını, Cumhurbaşkanı yardımcılığı oyununda “aramızda kalsın kazanıyoruz” tiyatrosunu sergileyen kandırmaca anlayışı test etmeye hazırlanıyor.
Tevfik Uyar: İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak mühendisliği mezunudur. Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini İstanbul Kültür Üniversitesi İşletme Yönetimi Anabilim dalından almıştır. Çalışmaları risk algısı, belirsizlik altında karar verme ve mantıksal safsatalar üzerinedir. Bugün podcast kanalı olarak yayın hayatına devam eden Açık Bilim Dergisi'nin kurucu editörlerinden ve Yalansavar yazarlarından biridir. 2011-2013 yılları arasında Açık Bilim Radyo Programı'nın yapımcılığını ve sunuculuğunu gerçekleştirmiştir. 3'ü bilimkurgu olmak üzere altı adet yayımlanmış kitaba ve dört adet de çeviriye sahiptir.
Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz; güvenilir, tarafsız ve kaliteli haberin adresi NOW Ana Haber; izleyicileriyle buluşuyor. Sıradanlaşmış bültenlerden çok daha farklı, interaktif bir sunum ile izleyiciye aktarılan Gülbin Tosun ile NOW Ana Haber 19.00'da NOW'da! Bizi sosyal medyadan takip edin: Facebook: https://www.facebook.com/nowhaber.tr Instagram: https://www.instagram.com/nowhaber.tr/ Podcast: https://anchor.fm/now-haber
193.Bölümde Danışman ve Yazar Sinan Sülün konuğum oldu. Sinan Sülün Bahçeşehir Üniversitesi'nde MBA, Pazarlama ve İnsan Kaynakları Yüksek Lisans programlarında “Sunum ve Hitabet”, Boğaziçi, Koç, Sabancı, Bilgi, İTÜ gibi birçok üniversitede “İş Hayatında Hikayeleştirme” başlığında seminerler ve dersler verdi. 2017 yılında İstanbul'da, 2020 yılında Londra'da StoryZone adında “Storytelling (Hikayeleştirme)” alanında eğitim ve danışmanlık hizmeti veren bir şirket kurdu. Halen kurumlara eğitimler vermeye, markalara danışmanlık yapmaya ve öğrenmeye, düşünmeye, yazmaya devam etmektedir. (00:00) - Açılış – Ön konuşma (05:01) – 2. Ön konuşma
Şarj İstasyonu YatırımcılığıBarış AltınayE-Şarj Genel MüdürüElektrikli otomobil satışları her geçen gün artıyor. Türkiye'de trafikteki araçların arasında elektrikli ve hibrit motorlu araçların oranı 2023 Eylül ayı sonu itibariyle şimdilik yüzde 1,8 ancak önümüzdeki dönemde bu oranın hızla yükselmesi bekleniyor.Trafikte elektrikli araçların artışı, şarj istasyonlarına olan ihtiyacı da artırıyor. Bu artış büyüklü küçüklü çok sayıda yatırımcının dikkatini çekmiş durumda. 2023'ün Ekim ayında bu lisansa sahip şirket sayısı 140'ın üzerine çıktı.Şarj istasyonu yatırımı yapmak işletmek için çeşitli iş modelleri mevcut. Türkiye'de ilk lisans alanlardan ve en geniş ağa sahip şirketlerden biri olan E-Şarj'ın Genel Müdürü Barış Altınay, şarj istasyonu yatırım yapmak isteyenlerin aklındaki tüm soruları Enerji Bülteni Şarj İstasyonu Özel Bölümü için yanıtladı.
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Günaydın. Erdoğan ile görüşen Putin yaptığı açıklamada şartlarına uyulursa tahıl anlaşmasına döneceklerini söyledi. TÜİK'in açıkladığı aylık enflasyon ilk kez ENAG'ın verisini geçti. Ukrayna'nın Savunma Bakanı değişti. Bu bölüm İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında reklam içermektedir. Lisansüstü öğrenimini BİLGİ ayrıcalıklarıyla yaşamak için detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Üniversitemizde bu yıl üçüncü kez düzenlenen ve dereceye giren eser sahiplerinin ödüllendirildiği Yaşar Üniversitesi Şiir ve Öykü Yarışması'nda ödüle layık görülen eser sahiplerini daha yakından tanıyor, şiir ve öyküleri kendi seslerinden dinliyoruz. Program dizisinin bu haftaki konuğu, yarışmaya “Adın Yakın Yazılır Geceye” adlı şiirle katılarak 2. olan, Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Finansman Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Can Doğantay. https://radyu.yasar.edu.tr
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Arel IR Monthly (#ArelIRMonthly) dergisinin 33. sayısıyla devam ettiğimiz yeni serimizde her ay derginin ilgili sayısındaki yazarların yazılarını anlattıkları bölümler düzenliyoruz. 33. sayıya ulaşmak için tıklayınız: https://usam.arel.edu.tr/wp-content/uploads/2022/12/33.Sayi-IR-Monthly.pdf Bölümde yazılarını bizlerle paylaşan yazarlar (sayıdaki isim sırasına göre): Nedime Günaçtı Senanur Ayyıldız Talha Çağman Samiye Yüksel Fatma İnal Refia Havva Bayır Sırrı Can Yücel Deniz Kaynak Arel IR Monthly Dergisi Künyesi: Yönetici editör: Doç. Dr. Oktay Bingöl Editör: Arş. Gör. Doğuş Sönmez Öğrenci Editör: Samiye Yüksel Afiş Tasarım: Şura Öztürk Nedime GÜNAÇTI İstanbul Arel Üniversitesi (İngilizce) 3.sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde 10 aydır yazarlık yapmaktadır. İlgi alanları Latin Amerika, Batı Avrupa ilişkileridir. Senanur AYYILDIZ İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) 3. sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde yazarlık yapmaktadır. İlgi alanları Balkan ülkeleri ve Türkiye- Avrupa ilişkileridir. Talha ÇAĞMAN Talha Çağman, İstanbul Arel Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Bölümü'nü bitirmiş, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde çift anadal yapmaktadır. Arel IR Monthly dergisinde yazarlık ve yardımcı editörlük görevlerini sürdürmektedir. İlgi alanları uluslararası ekonomi ve uluslararası ilişkiler tarihidir. Samiye YÜKSEL İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümü üçüncü sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde editörlük ve yazarlık yapmaktadır. İlgi alanları toplumsal cinsiyet çatışmaları, insan hakları ve Rusya'dır. Fatma İNAL İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bölümü 4. sınıf öğrencisidir. 2022 Bahar Dönemi'nde Erasmus Programı kapsamıyla Göteborg Üniversitesi'nde eğitim görmüştür. Arel IR Monthly aylık bülteninde 2021- 2023 yılları arasında yazarlık yapmıştır. ArelKAM (Kariyer ve Planlama Merkezi) gönüllü kariyer elçisidir. Çeşitli STK projelerine katılım sağlamıştır. Avrupa Birliği, Feminizm, İnsan Hakları ile yakından ilgilidir. Farklı kültür ve dillerde öğrenmeyi, araştırmayı ve keşfetmeyi sevmektedir. Refia Havva BAYIR İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) üçüncü sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde yazarlık ve yardımcı editörlük yapmaktadır. İlgi alanları Avrupa Birliği ilişkileri, Birleşik Krallık dış politikası ve sürdürülebilir çevre politikalarıdır. Sırrı Can YÜCEL İstanbul Arel Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümü mezunudur. Aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler bölümünde Çift Anadal Programı kapsamında lisans eğitimine devam etmektedir. Arel IR Monthly aylık bülteninde yazarlık ve yardımcı editörlük yapmaktadır. Çalışma ve ilgi alanları arasında siyaset felsefesi, dinler ve inanç sistemleri yer almaktadır. Arş. Gör. Deniz KAYNAK Yıldız Teknik Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü doktora öğrencisi ve İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Araştırma Görevlisi'dir. Lisans ve Yüksek Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamlamıştır. Ayrıca Sosyoloji lisans eğitimini yine İstanbul Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Çalışma alanları; Türk Siyasal Hayatı, Toplumsal Tarih, Siyaset Psikolojisi, Siyasal Kültür, Seçmen Davranışı ve Seçim Sistemleri'dir. İstanbul Arel Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde yayımlanan Disiplinlerarası Yenilik Araştırmaları Dergisi'nde Mizanpaj ve Dil Editörlüğü yapmaktadır ve Enstitü Kalite Komisyonu Üyeliği ile Komisyon Raportörlüğünü yürütmektedir.
The crew is back with episode 33! The energy started high as the HMP crew missed each other from the long break. Then they explained their long absence. Then, took some time to truly reflect on their lives and how grateful they are overall. The pod then took an unexpected turn, the crew discussed a popular viral video that our culture was very opinionated on but might not be "our business". Press play and take this audio journey with the HMP crew! Thank you for your listenership and continuous support. Follow us on IG @HaitianMillennialPodcast Song played: 5Lan IT'S ALL ABOUT YOU (GOUYAD SA GOU) (feat. T HAROLD) T-Micky (DRO) - Vakans Oswald - Dimension King Posse - Cool Non
Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nı konuk ettiğim programın bu haftaki konuğu Defne Erdur. 1976'da İzmir'de doğan Defne, Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümüne girdikten sonra Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Yüksek Lisansını yine sosyoloji alanında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin anlatıları üzerinden cinsellik ve beden politikaları üzerine yaptı. Bir dönem reklam yazarlığı yaptıktan ve ağır bir depresyona girdikten sonra yoga ve somatik çalışmalarla tanıştı. Çağdaş dans alanında doktora çalışmasını Kontak Doğaçlama'nın bireylerin psikososyal gelişimine olan etkisi üzerine yapan Defne, ayrıca travma iyileştirme ve beden terapisi alanlarında da birçok farklı eğitimler aldı. Defne'nin çalışmalarını ve paylaşımları https://www.instagram.com/defneerdur/ Instagram adresinden veya https://defneerdur.com internet sitesinden takip edebilirsiniz. Keyifli dinlemeler :)
Üniversitemizde bu yıl ikinci kez düzenlenen ve dereceye giren eser sahiplerinin ödüllendirildiği Yaşar Üniversitesi Şiir ve Öykü Yarışması'nda ödüle layık görülen eser sahiplerini daha yakından tanıyor, şiir ve öyküleri kendi seslerinden dinliyoruz. Program dizisinin bu haftaki konuğu, yarışmaya “Kanat Sesleri” adlı şiirle katılarak 3. olan, Yaşar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Sekreteri Berna Karayılan. https://radyu.yasar.edu.tr
Venezuela Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, ABD'nin, petrol şirketlerine Venezuela'da yeniden faaliyetlerine başlaması için lisans verdiğini söyledi.
Socrates FC'nin 105. bölümünde Buğra Balaban, İnan Özdemir ve İlhan Özgen, Carlo Ancelotti'nin süresi dolan antrenörlük lisansı üzerinden hayallerindeki futbol okulunu tartışırken ve kapanan transfer penceresini de değerlendiriyor. Socrates Dükkan yenilendi: https://socratesdergi.com/dukkan
“İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye gibi bazı ülkeler, Afganistan'dan gelecek öğrencilere her yıl verdikleri burs programlarını 2021 yılı için iptal ediyor. ‘İlk başta Chevening İngiltere Yüksek Lisans bursu da iptal edilmişti fakat bir sosyal medya ve imza kampanyasıyla karar geri alındı. Şu an ben mesela Fulbright (Amerika) mülakatımı bekliyordum ve diğer birçok Afganistanlı arkadaşlarımı, normalde Eylül'de olması gereken mülakatlarla ilgili bir bilgi hala gelmedi.' Türkiye Diyanet Vakfı da 2021 burs programından Afgan öğrencileri çıkarmış. Yüksek Öğretim Kurulu ise Afgan öğrenciler için burs programı oluşturmak isteyen bazı üniversitelere beklemeleri talimatını iletmiş. Resmi açıklama yok. Kurumlardan duyumlar ise Taliban'ı işaret ediyor. Türkiye ve başka hükümetler Taliban ile anlaşmış olabilir mi? Özellikle kadın öğrenci ve akademisyenler için hayati öneme sahip burslar kesildiğinde insani sorunlar katlanarak artacak.”
A Lisansı'nın final bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, geride kalan onyıla son bir bakış atıyorlar. Kafa kafaya verip 2010'lu yılların en iyi beşini seçmeye çalışan ikili, hafızalarına kazınan final maçlarını ve EuroLeague'in yakın tarihi için kırılma noktası olan transferleri de konuştu.
A Lisansı'nın 13. bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, basketbolumuzun EuroLeague düzeyindeki ilk Final Four ve ilk şampiyonluk tecrübelerinde başantrenör olarak imzası bulunan Ekrem Memnun'u konuk ediyorlar. Seksenlerin sonunda Faruk Süren ve Betsy Bailey ile atılan ilk adımlardan 1999'da Brno'da gelen öncü başarıya ve 15 yıl sonrasında 1 numaralı kupanın finalinde buluşan iki İstanbul devine uzanan sohbetimizdeki başlıklardan biri de, kadınlar ve erkekler basketbolundaki yönetici sorunu… Ekrem Memnun'un asistan koç olarak deneyimlediği 2008'deki Belgrad ziyaretine ve sonrasında devraldığı Darüşşafaka Cooper Tires takımından çıkan EuroLeague isimlerine değindikten sonra, bölümün kapanışını Buğra ve Emre'nin “Transfer Özel” sohbetiyle yapıyoruz. Malcolm Thomas, Fenerbahçe Beko'ya neler verebilir? Aaron Jackson, Maccabi'yi Final Four düzeyine çekebilir mi? Baskonia'daki yeni Dusko Ivanovic dönemi neler vadediyor?
A Lisansı'nın 12. bölümünde Emre Gürkaynak'a Yazıhane yazarlarından Çağrı Turhan eşlik ediyor. EuroLeague sezonunun genel gidişatıyla başlayan sohbet, sezonun ilk İstanbul derbisine takımların nasıl geldiğiyle devam ediyor. Fikstürdeki Maccabi-CSKA, Barcelona-Panathinaikos ve ASVEL-Armani Milan maçlarını konuşurken ASVEL'in yeşil formalarına bir ağıt yakıyoruz, Ioannis Sfairopoulous, Svetislav Pesic ve Ettore Messina'nın sezonlarıyla ilgili de ufak bir update geçiyoruz. (04:10) Fenerbahçe Beko-Anadolu Efes (19:35) Maccabi Tel Aviv-CSKA Moskova (32:50) Barcelona-Panathinaikos (37:35) ASVEL-Armani Milan
A Lisansı'nın 11. bölümünde Emre Gürkaynak ve Kaan Demirel, Fenerbahçe Beko-ALBA Berlin, Baskonia-Anadolu Efes ve haftanın fikstüründe öne çıkan diğer maçlara bakış atıyorlar. Programın ikinci bölümünde ise konuğumuz Murat Evliyaoğlu ile Cem Pekdoğru, 1996 Koraç Kupası'yla başlayan ve sonrasında Efes Pilsen'in Final Four'un eşiğinden döndüğü üç sezona uzanan keyifli bir sohbete koyuluyorlar. (04:45) Fenerbahçe-ALBA Berlin (10:40) Baskonia-Anadolu Efes (17:50) CSKA Moskova-Zalgiris (19:35) Panathinaikos-Olympiakos (23:10) Murat Evliyaoğlu'yla sohbete giriş (23:45) Doksanlarda mesafe tanımayan üçlükleriyle hatırlanan Murat Evliyaoğlu, Stephen Curry'nin yarattığı basketbol devrimine nasıl bakıyor? (28:15) Ankara basketbolundan yetiştikten sonra, 26 yaşında Efes Pilsen'e transferinin hikâyesi (30:00) Oda arkadaşı Petar Naumoski'nin uyku düzeni, Efes Pilsen'deki profesyonellik anlayışı (31:20) 1996'daki Koraç zaferinin topluma aşıladığı özgüven nereden kök alıyor? (34:15) Milano'da bitime 10 saniye kala faul çizgisine gittiğinde neler hissetti? (37:40) FIBA'nın düzenlediği EuroLeague'e geri dönüş, 1997 ASVEL serisi, Vasily Karasev ve Kara Perşembe (41:10) 1998 çeyrek finalleri öncesinde Naumoski'nin zamansız sakatlığı, üç uzatmalı Cibona Zagreb maçı, Murat Evliyaoğlu'nun Benetton serisinde genişleyen rolü (44:30) 1998 yazında Savic & Drobnjak transferleri, Koraç Kupası formülünün terk edilmesi ve bir başka yeşil formalı takım karşısında sona eren sezon (47:15) Ankara'ya dönüşü ve Türk Telekom formasıyla çıktığı Limoges serisi
Fenerbahçe Beko için fikstür nihayet tersine dönüyor mu? Bryant Dunston'ın yokluğunda geri adım atmayan Anadolu Efes, Bayern Münih önünde tökezleyebilir mi? Emre Gürkaynak ve Kaan Demirel, A Lisansı'nın 10. bölümünde temsilcilerimizin çift maç haftasını nasıl geçirdiği konusunda bir güncelleme yapıyorlar. Haftanın maçı Barcelona-CSKA Moskova'nın yanı sıra, Rick Pitino'nun OAKA'da ikinci kez işbaşı yapacağı Panathinaikos-Baskonia ve ALBA Berlin-Zalgiris de mercek altına alınıyor.
A Lisansı'nın dokuzuncu bölümünde Buğra Balaban ve Cem Pekdoğru, Efes ve Fenerbahçe formalarıyla dokuz EuroLeague sezonunu ardında bıraktıktan sonra basketbola veda eden Ermal Kuqo'yu konuk ettiler. Los Angeles Clippers'taki scouting görevlerini, 1998-99 sezonunda kurulan Rüya Takım'ı, Conrad McRae'nin hayatındaki önemini, ABD'deki “junior college” deneyiminin ona neler kattığını konuğumuzdan dinledik. Chris Beard, Bobby Knight, Bill Self gibi özel koçların da rol aldığı bu Amerika hikâyelerinden sonra Avrupa'ya döndük; Gianluca Basile ve Nikos Zisis'in kalp kıran üçlükleri, 2005 Panathinaikos serisi, David Blatt'in ilk İstanbul macerasındaki Belgrad krizinin iç yüzü, Oktay Mahmuti'nin antrenman yoğunluğu ve EuroLeague Oyuncular Birliği ELPA'in fonksiyonu, bu geniş sohbetin diğer uğrak noktalarıydı.
A Lisansı'nın sekizinci bölümünde Emre Gürkaynak'ın yokluğunda Buğra Balaban, 2006-2014 yılları arasında Efes ve Galatasaray gibi EuroLeague kulüplerinde asistan koç olarak görev almış Emir Alkaş'a ligin son yıllardaki değişimi hakkındaki fikirlerini soruyor. Avrupa basketbolunda yoğunlaşan maç takviminin coaching üzerindeki etkileriyle başlayan sohbet, “öğrenci” oyunculara, Bootsy Thornton-Jordan Farmar mukayesesine, bir “topçu” olarak Bryant Dunston'a kadar uzanıyor. David Blatt'in basketbol tutkusuna dair anekdotlar, Sloukas-De Colo dinamiğinde işlemeyenler, Derrick Williams'ın yarattığı problemler, kadrosunu koruyan Anadolu Efes'in avantajlarıyla bugüne bağlanıyoruz... Sohbetin sonunda Sarunas Jasikevicius'un Zalgiris'te yaptıklarına ve Ettore Messina'ya birer saygı duruşu var.
A Lisansı'nın yedinci bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak'la “biz bize” formatımıza ufak bir dönüş yapıyoruz. Temsilcilerimizin çift maç haftasındaki kötü görüntüsünü yorumlayan ikili, Ergin Ataman'ın Atina'daki basın toplantısına, Fenerbahçe Beko'da devreye giremeyen kanat oyuncularına da değiniyor. Haftanın fikstüründe dikkat kesileceğimiz maçlara da özel bir parantez açıyoruz… (01:10) Kasım sayısının kapak konuğu Shane Larkin, Anadolu Efes'in Kızılyıldız ve Panathinaikos maçlarındaki performansı, Vasilije Micic ve Chris Singleton (12:20) Fenerbahçe Beko'nun Maccabi ve Zalgiris mağlubiyetleri, Kostas Sloukas, Nikola Kalinic ve Gigi Datome (20:40) Armani Milan-Baskonia (24:55) Zalgiris-Barcelona
A Lisansı'nın altıncı bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, ASVEL, Barcelona, Real Madrid ve Climamio Bologna formalarıyla yedi EuroLeague sezonu geçiren ve iki kez de Final Four'u ziyaret eden Alain Digbeu'yü konuk ediyorlar. “Air France” ile yaptıkları eğlenceli sohbette Gregor Beugnot, Aito Garcia Reneses, Ergin Ataman, Sarunas Jasikevicius, Rony Seikaly, Delaney Rudd ile birlikte bir “camembert” şakası da kendine yer buluyor. Konuğumuzla birlikte ASVEL, Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko, Khimki ve Real Madrid üzerinden günümüzün ligine sıçramalar da yapıyoruz.
A Lisansı'nın beşinci bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, bu kez Ülker ve Beşiktaş formalarıyla EuroLeague'de 43 kez sahaya çıkan ama cebinde çok daha fazla deneyim taşıyan Muratcan Güler'i ağırladılar. Basketbolu geçtiğimiz sene bırakan Muratcan Güler'in parlak kariyerinde bir gezintiye çıkmadan önce, bu hafta oynanacak Anadolu Efes-Real Madrid maçına ve sezona hızlı giriş yapan takımlara da bir parantez açtılar. (00:40) 20 sezonluk, 551 maçlık BSL kariyerinden sonra emeklilik günleri nasıl geçiyor? (03:10) Necati Güler'den miras aldığı atletizm, Gümüşsuyu'ndaki sıçrama antrenmanları ve ortaya çıkan paranormal bir ribaund sezonu (08:00) Anadolu Efes-Real Madrid maçında bizi neler bekliyor? EuroLeague'de favoriler sezona nasıl başladı? (16:40) Aito'nun el verdiği büyük kariyerler, ALBA Berlin'de sistemin kısa süre içinde getirdiği başarılı sonuçlar (18:10) Alman kulüplerinin saha içi ve saha dışındaki yükselişi, Güler Ailesi'nde yükselen Bayern sevgisi (20:25) Khalid El-Amin'in devrede otuz sayılık patlaması, Aito ve Ricky Rubio'yu nasıl çaresiz bıraktı? El-Amin'in Türkiye'de bıraktığı kalıcı izleri neye bağlıyor? (21:25) Khalid El-Amin, Muratcan Güler, Nedim Yücel ve Rip Hamilton'ı bir araya getiren bir maç (22:55) Türk Telekom'da forma giydiği günlerde Ankara'da esen basketbol rüzgârları, final sezonu, Haluk Yıldırım, Michael Wright, Chris Williams… (26:00) İTÜ çıkışlı oyuncular, Efes-Ülker rekabetinde hangi saflarda yer alıyorlardı? Oda arkadaşı Petar Naumoski, Muratcan'ı nasıl ters köşeye yatırdı? (28:15) İspanya ve Türkiye basketbolunda altyapıdan yetişen oyunculara yaklaşımdaki farklılıklar (30:35) EuroLeague sahnesine adım attığı Ülkerspor'da yaşadığı büyüme sancıları (33:35) Real Betis'e transfer olan Kenan Sipahi, bir kapı açmış olabilir mi? Real Madrid'deki Sergio Llull-Kerem Tunçeri örneğinin benzerlerine kulüplerimizde neden rastlanmıyor? (35:45) Bogdan Tanjevic'in merkezinde olduğu bir düş kırıklığı hikâyesi (38:30) Beşiktaş'taki sıra dışı EuroLeague macerası, 85-58 kaybedilen CSKA maçından sonra Abdi İpekçi'deki atmosfer, Curtis Jerrells, Damir Markota, Gasper Vidmar… (42:10) Kaptan olarak çıktığı son BSL final serisinde neler hissetti? (43:00) Ülke basketbolundaki finansal istikrarsızlıklar ve plansız yapılanmalar (47:05) Hangi filmin ortasında uyuyakaldı? (47:30) Sinan Güler'le arasındaki ezelî rekabet ve kupa finalindeki “kırmızı kartlık” pozisyon
A Lisansı'nın dördüncü bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, EuroLeague'de üçüncü hafta fikstüründe gözlerine kestirdikleri dört maçı mercek altına alıyorlar. Programın ikinci yarısında, EuroLeague'in modern çağlarında dört temsilcimizin formasıyla 242 maça çıkan ve halen tüm zamanların en çok ribaund alan 7. oyuncusu olan Kerem Gönlüm, stüdyomuza konuk oluyor. (00:50) Fenerbahçe-Baskonia (06:25) Valencia-Anadolu Efes (10:15) Barcelona-ALBA Berlin (12:35) Panathinaikos-Armani Milan (13:50) Maccabi'den iyi sinyaller (16:30) Kerem Gönlüm'le sohbete giriş (17:10) 42 yaşında hâlâ BSL düzeyinde oynamaya devam eden Kerem Gönlüm'den EuroLeague'e geri dönen Luis Scola'ya bir saygı duruşu (23:15) Sezonun ilk iki haftasında olumlu ve olumsuz anlamda şaşırtan takımlar (26:25) Nikola Prkacin neden özel bir oyuncuydu? (29:35) Kerem Gönlüm, basketbol kariyerine 2010'larda başlamış bir oyuncu olsaydı kariyeri nereye giderdi? (31:00) Anadolu Efes'in efsane malzemecisi Adnan “Ado” Güney'e dair anılar (33:50) Arvydas Sabonis'ten Panagiotis Fasoulas'a, Dejan Tomasevic'ten Matjaz Smodis'e eski toprak uzunlar (36:00) Galatasaray sezonundaki olaylı Kızılyıldız yolculuğu (42:00) Kerem Gönlüm ve yakın arkadaşı Ender Arslan'ın rekor rekabeti (43:40) Bir ribaund ustasının meslek sırları
A Lisansı'nın üçüncü bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, EuroLeague'de 2. maç haftasına bakış atıyor ve Olympiakos'ta görevine son verilen David Blatt'e bir parantez açıyor. (00:50) CSKA-Bayern (04:40) Kızılyıldız-Fenerbahçe (06:40) ASVEL-Panathinaikos (09:20) David Blatt & Olympiakos (11:15) Real Madrid-Maccabi (13:45) Zenit-Barcelona (16:15) Khimki-Baskonia (18:05) Anadolu Efes-ALBA Berlin (20:10) Armani Milan-Zalgiris
Sezon prömiyerini iki büyük maçla yapacak EuroLeague'de ilk hava atışından hemen önce, Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak birinci haftaya dair beklentilerini paylaşıyorlar. Real Madrid-Fenerbahçe ve Anadolu Efes-Barcelona maçlarına geniş yer ayıran ikili, başka sorulara da cevap arıyor: ASVEL, başkanının “sahaya inmesine” ihtiyaç duyacak mı? Zenit St. Petersburg, sezonun sürprizlerinden biri olabilir mi? Billy Baron mı, Jimmer Fredette mi?
A Lisansı'nın ilk bölümünde Buğra Balaban ve Emre Gürkaynak, 3 Ekim'de hava atışı yapılacak ilk maçlar öncesinde EuroLeague'in bir ön değerlendirmesini yapıyorlar. Play-off'un olağan şüphelileri Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko, Real Madrid, Barcelona, CSKA Moskova, Armani Milan, Khimki ve Baskonia'ya geniş yer ayıran ikili, David Blatt'e bir parantez açmayı da ihmal etmiyor.