POPULARITY
Bu seçimde halk CHP'ye oy verdi fakat yine AK Parti ile konuştu, ona mesaj verdi. Bu seçim bir yerel seçimdi ve büyük oranda CHP'li belediyeler seçimlerde başarılı oldu. Bu başarının rasyonel sebepleri nelerdir diye bir soru soracak olsanız, mercek alıp yollara düşmeniz lazım gelir. CHP'li belediyeler yönettikleri şehirlerde hiçbir şey yapmamaları ile ünlüler. İzmir'de Tunç Soyer belediye başkanı olduğunda, başkanın yakın çalışan arkadaşlarından bir isim “Biz o kadar büyük bir yapı ile karşılaştık ki İzmir'i anlamamız beş yıl sürer” demiş. Gerçekten de İzmir'i anlamadan beş yıl bitmiş oldu. İzmir'e biraz odaklanalım: 2014 yerel seçimlerinden önce bir grup medya temsilcisinin talebi üzerine İzmir'e gitmiştim. Sokaklarda yürürken bir şeyi gözüm ısırıyor fakat anlamlandıramıyorum. Yollar ve kaldırımlar bir garip. Sonra fark ettim ki kaldırım kenarlarına koyulan tretuvarlar 1994 model betondan dökülmüş, kenarları aşınmış bakımsız bir haldeler. Bu zaman zarfında başta İstanbul, Ankara ve AK Parti'nin yönettiği şehirlerde kaldırımlar büyük oranda taş ve granitten yapılıyor. Medyaya verdiğim mülakatta “İzmir'i yorgun gördüm” demiştim. Aradan 10 yıl geçti. Meral Akşener İzmir'e geldiğinde “İzmir yorgun” dedi. Bu seçimde ben Egeliler, emekliler ve ekonomiden etkilenenlerin etkisi olacak demiştim. Egeliler taleplerini bir kez daha ertelediler. İzmirli, Muğlalı, Aydınlı seçmen sadakatle gidip CHP'ye oy verdi. Başkanın kim olduğuna bakmadı. Hizmetin ne olduğuna da bakmadı. Sadakatle gidip oyunu verdi. Karşılığında hizmet görmediği gibi, iradelerine de saygı görmediler. Bu seçimin atmosferini dikkate almadan, yapılacak her değerlendirme eksik kalır. AK Parti seçmeninden yüzde 5 oranında sandığa gitmediğinde, bu durum rakibi için artı 8-10 puan olarak yansıdı. İzmir'de CHP seçmeninin serzenişini herkes biliyordu. Muğla'da durum farklı değildi. İddialı bir cümle kuralım, eğer seçim atmosferi bu şekilde olmasaydı Balıkesir AK Parti'de kalacağı gibi Muğla ve İzmir doğrudan AK Parti'ye geçerdi. İzmir'de bir zerre hizmet olmadığını sağır sultan biliyor. Peki, İstanbul seçimlerini nasıl yorumlayacağız? İstanbul'da İmamoğlu bilinçli bir şekilde hizmet ve yatırım yapmadı. İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu bunu defalarca dile getirdi. Rasyonel bir şekilde verileri toplumun önüne koydu. Herhangi bir haber kanalının eski kayıtlarına girseniz bu bilgilere rahatça ulaşabilirsiniz. Bilinçli bir şekilde yatırım yapmadı: Bu durum gerçektir. Sebebine gelince AK Parti'den alınan bir belediyenin zaten beş yıl yatırıma ihtiyacı olmuyor. Bunun yerine büyük paralar ayırarak reklam karargâhı kurdu. Çok planlı bir şekilde büyük bir kaynak biriktirdi. AK Partili belediyelerin yatırıma ayırdığı kaynakları doğrudan siyaset için kullandı.
Şöyle bir manzara düşünün… Top, penaltı noktası civarında… Kaleci çıkmış, 18'in dışında bir yerlerde… Savunma dökülüyor; orta sahada kalakalmış… Top, üfleseniz bile kaleye kendi kendine gidecek. Oyuncu hamle yapacağına, arkasını dönüp kaptanı çağırıyor: “Kaptan! Koş gel! Şu golü atıver!” Genelde tüm Türkiye'de, özellikle de İstanbul'da AK Parti ve CHP açısından durum aşağı yukarı böyle… CHP'nin bütün çivileri çıkmış; çözülmüş… Yönetim sapır sapır dökülüyor… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, önce Ekrem İmamoğlu'nun ‘adamı' diye karşı çıkılan Karşıyaka Belediye Başkanı'nı, bu kez de kendine saygısızca davranıldığı gerekçesiyle büyükşehir belediye başkanlığı için desteklemeyeceğini, yani Merkezi ve Genel Başkanı ‘takmadığını' ayan beyan ifade ediyor. Kalkıyor, İstanbul'da İmamoğlu'nun yanında sahneye çıkıyor, kendisine yoğun bir destek veriyor. Ekrem Bey de onu yere göğe sığdıramıyor. Halkımızın bu gibi durumlar için kullandığı çok hoş bir söz vardır: “Tut kelin perçeminden…” Cumhuriyet'in koskoca kurucu partisinin Grup Başkanvekili ve Milletvekili Afyonkarahisar'da belediye başkanlığına aday gösteriliyor. Otobüsün üzerinde konuşurken; eğer başkan seçilirsem kapımız, DEM hariç bütün partilere açık olacak, diyor. Genel Başkan Özel'de bir telaş: “Dili sürçmüştür.” Hanımefendi hemen cevap veriyor: “Dilim sürçmedi, sözlerimin arkasındayım.” CHP Eş Başkanı İmamoğlu İstanbul'dan gürlüyor: “Ya kendine başka bir iş bulsun ya da başka bir parti…” CHP içindeki ‘üçlü iktidar savaşı' bütün hızıyla devam ediyor. 550 delegeyi şimdiden ‘ayarladığı' iddia edilen Kılıçdaroğlu koltuğu geri alıp “Buradayım be! Buradayım!” demeye hazırlanıyor. CHP'lilerin %62,4'ü de öyle olmasını istiyormuş zaten (bkz. AREDA'nın “Sosyometre” araştırması)…
Önceki gün İzmir'deydim. AK Parti'nin İzmir adayı Hamza Dağ'ın projelerini açıkladığı toplantıyı takip ettim. Yaptığım paylaşımdan sonra dünden beri özelden gelen, “nedir durum, Hamza Dağ kazanır mı?” sorularına yanıt veriyorum. Kazanır mı peki? Sorunun yanıtını birazdan vereceğim ama önce gözlemlerimi aktaracağım. Yerel seçimlerde tüm dikkatler İstanbul'da elbette ama gözler de İzmir'e kayıyor. Görünen o ki; CHP'nin sarsılmaz kalesi, oy deposu ve bu zamana dek belediye başkanı adayının sorgulanması dahi, akılların ucundan geçirilemeyen İzmir en hareketli ve hararetli seçim sürecini yaşıyor. Oluşan bu yeni durumun siyasi ve sosyolojik birkaç sebebi var: 1- İzmir, hizmet yoksunluğundan yorulmuş. 2- İzmir halkı çantada keklik sayılmaktan bıkmış. 3- ‘Her şeye rağmen CHP' garantisinin süresi bitmiş. 4- CHP'deki aday krizi şehre sirayet etmiş. 5- Gözler ve gönüller alternatiflere kaymaya başlamış. 6- Rekabet ortamı şehre hareket getirmiş. *** İzmir CHP'nin kalesi lakin İzmir halkı taş değil ki hizmetsizliğe bu kadar dayansın. Sosyal medyadan da takip ediyoruz, sokak röportajlarında çok samimi tepkiler var. İzmir halkı farklı bir “değişim” istiyor. Aday değiştirmenin, her seçimde yeni bir başkanla yola devam etmenin ötesinde, İzmir'e bakışın değişmesini istiyorlar. Aziz Kocaoğlu ile geçen 15 yılın ardından Tunç Soyer seçildi. Yani İzmir'i 20 yıldır CHP yönetiyor. Kocaoğlu döneminden önce DSP'den seçilip sonra CHP'ye katılan Ahmet Piriştina dönemini de eklersek 25 yıl ediyor. Bunu ben söylemiyorum, İzmirliler her fırsatta dile getiriyorlar; “İzmir 25 yıldır CHP'nin elinde geriye gidiyor”
Kobraların gündeminde bu hafta; vekilliği düşürülen Can Atalay, kararı okuyan Bekir Bozdağ ve yaşananlar, fırlatılan kitapçıklar, katıldığı televizyon programları ve yaptığı açıklamalarla Murat Kurum, programı köşesinden değerlendiren Ahmet Hakan, hanım kardeşlerimizi evlerine kadar bırakacak olan iett şoförleri, simitçiye 100 lira veren başkan adayı, ne yapmaya çalıştığını anlamadığımız Meral Akşener, CHP ile işbirliği yapmayacağını açıklayan Muharrem İnce, kadro dışı kalan Tunç Soyer, turist dolandırma yöntemlerini paylaşan başkan adayı, seçim pusulası kurası var. Özlenen Ahmet Hakan köşesinde kendi kendime en çok sorduğum sorular ve uzaya gidince özlenecek yemekler var. Cumhurbaşkanı köşesinde; saraylarda yaşayanlar, kadın kıraathaneleri, Ümmü Gülsüm ve müslümanlık var. Hunileri taktığımız, haftanın gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast
Kobraların gündeminde bu hafta; vekilliği düşürülen Can Atalay, kararı okuyan Bekir Bozdağ ve yaşananlar, fırlatılan kitapçıklar, katıldığı televizyon programları ve yaptığı açıklamalarla Murat Kurum, programı köşesinden değerlendiren Ahmet Hakan, hanım kardeşlerimizi evlerine kadar bırakacak olan iett şoförleri, simitçiye 100 lira veren başkan adayı, ne yapmaya çalıştığını anlamadığımız Meral Akşener, CHP ile işbirliği yapmayacağını açıklayan Muharrem İnce, kadro dışı kalan Tunç Soyer, turist dolandırma yöntemlerini paylaşan başkan adayı, seçim pusulası kurası var. Özlenen Ahmet Hakan köşesinde kendi kendime en çok sorduğum sorular ve uzaya gidince özlenecek yemekler var. Cumhurbaşkanı köşesinde; saraylarda yaşayanlar, kadın kıraathaneleri, Ümmü Gülsüm ve müslümanlık var. Hunileri taktığımız, haftanın gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast
Prodüktör: Büşra Uygun İyi akşamlar! Medyascope'un podcast'i Bugün Ne Oldu?'dan herkese merhaba. Ben Gamze Elvan. Türkiye ve dünyanın gündemini sizlere aktaracağım, hazırsanız başlayalım. * Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü * CHP'lilerden parti binası önünde “Çiğli adayı” protestosu * Tunç Soyer'den tepki * Fransa'da çiftçilerin protestoları sürüyor * Üç Amerikan askerinin öldüğü Kule 22 saldırısından sonra gözler Biden'da: ABD, İran'a saldırır mı? * Eski Pakistan Başbakanı İmran Han'a 10 yıl hapis * İsrail askerleri, kılık değiştirip hastane bastı
Kobraların gündeminde bu hafta; Arjantin'in yeni çılgın cumhurbaşkanı, ilginç açıklamalarıyla Rasim Ozan Kütahyalı, İçişleri Bakanlığı'nın hakkında soruşturma başlattığı Tunç Soyer, rekor cezalarıyla RTÜK, %50+1 meselesi ve yaşananlar, konuyla ilgili açıklama yapan Devlet Bahçeli, Piar araştırmanın yerel seçim anketi, şarkılar yollayan Meral Akşener, evliliğe bir destek daha veren Ekrem İmamoğlu, yeni görevine ısınan ve operadaki meşhur gecesiyle Özgür Özel, futbolcuları dolandırdığı iddia edilen banka müdiresi, üniversiteyi dolandıranlar, İspanya'yı dolandıran Shakira, Masak'ın yeni hedefi Tiktok var. Ahmet Hakan köşesinde; Sekter'in gariplikleri, alışılamayan tatlar ve Bihter filmi var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Almanya ziyaretinde yaşananlar, dağıtılan 200 liralar, okumuş cahiller, parlak yıllar ve belediye başkanları var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yeni bölüm yayında! En çok dinlenen podcastler arasında yer alan kobra gündem podcast, yeni bölümleri her cumartesi, podcast dinlenen her yerde! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast
Kobraların gündeminde bu hafta; Arjantin'in yeni çılgın cumhurbaşkanı, ilginç açıklamalarıyla Rasim Ozan Kütahyalı, İçişleri Bakanlığı'nın hakkında soruşturma başlattığı Tunç Soyer, rekor cezalarıyla RTÜK, %50+1 meselesi ve yaşananlar, konuyla ilgili açıklama yapan Devlet Bahçeli, Piar araştırmanın yerel seçim anketi, şarkılar yollayan Meral Akşener, evliliğe bir destek daha veren Ekrem İmamoğlu, yeni görevine ısınan ve operadaki meşhur gecesiyle Özgür Özel, futbolcuları dolandırdığı iddia edilen banka müdiresi, üniversiteyi dolandıranlar, İspanya'yı dolandıran Shakira, Masak'ın yeni hedefi Tiktok var. Ahmet Hakan köşesinde; Sekter'in gariplikleri, alışılamayan tatlar ve Bihter filmi var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Almanya ziyaretinde yaşananlar, dağıtılan 200 liralar, okumuş cahiller, parlak yıllar ve belediye başkanları var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yeni bölüm yayında! En çok dinlenen podcastler arasında yer alan kobra gündem podcast, yeni bölümleri her cumartesi, podcast dinlenen her yerde! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer “LGBT bireylerin emrindeyiz. Hazırız.” dedi! -Demek ki, neymiş? -Atatürk istismarcısı Tunç'giller... Mustafa Kemal'in değil; “LGBT'nin Askerleri” imiş! Mister Soyer, daha evvel de LGBT paçavrası ile poz vermişti. OLASI ZİYARET ABD'den gelip, ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon'un (SYRİZA) yeni lideri olan Stefanos Kasselakis... Amerikalı erkek hastabakıcı Tyler Macbeth ile 4 yıldır birlikte yaşıyormuş! (Hürriyet, 26 Eylül 2023) Yani? LGBT'nin “emrindeki” Tunç Soyer, Yunan solunun yeni liderini İzmir'de ağırlarsa, zinhar şaşırmayız. KEMAL BAYDINOĞLU CHP, bütün hücreleriyle LGBT'nin hamisidir. Kemal Kılıçdaroğlu'na “LGBT, aile yapısını bozuyor mu?” diye ekranlarda sorulduğunda... “Hayır, efendim, ne alakası var?” karşılığını vermişti! Dört yıl önce Mister Kemal'e iktidar vaat eden Joe Biden bir LGBT sevicidir. Öyle ki... Biden, Amerikan siyasal tarihinde ilk eşcinsel bakanı (Pete Buttigieg) atayan Başkan'dır. “ATATÜRK'ÜN ADAYI” Altılı Ganyan'ın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışılırken... Özgür Hususi Bey, ne demişti: “Öyle bir aday çıkaracağız ki... Yaşasaydı, Atatürk bile ‘İşte benim adayım' derdi!”
Kripto Odası (26 Mayıs 2023) - Tunç Soyer by Kafa Radyo
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, 15-21 Mart tarihleri arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Tunç Soyer ev sahipliğinde toplandı. Bir hafta süren kongrede İzmir İktisat Kongresi'nden 100 yıl sonra aynı inanç ve sorumlulukla birbirinden değerli paydaşlar buluştu. 1923'de olduğu gibi yine İzmir'de Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılının ekonomi politikaları masaya yatırıldı. “Yeniliğe Davet” sloganıyla tüm Türkiye'yi geleceği inşa etmeye çağıran kongreye siyaset, akademi ve iş dünyasından Türkiye'nin önde gelen isimleri dünyanın geçirdiği dönüşümü, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı zorlukları ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında atılması gereken adımları anlattı. Biz de Mesele Ekonomi olarak İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'ni, kongrenin hazırlık sürecini ve kongrede öne çıkan başlıkları katılımcılarıyla değerlendirdik. İyi dinlemeler!
Editör: Gamze Elvan Seçime 58 gün kaldı. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır ve Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı ziyaret etti. Görüşmeleri yaklaşık birer saat sürdü. açıklamalarda bulundu. Öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Türkan Elçi'ye parti rozeti taktı. Medyascope'tan Ferit Aslan'ın haberine göre Millet İttifakı'nın Diyarbakır'da CHP'nin listesi ile seçime girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Listenin başında ise Türkan Elçi olması bekleniyor. Medyascope‘un ulaştığı bilgilere göre Elçi, CHP'nin adaylık teklifine sıcak bakıyor. Türkan Elçi, Medyascope'a görüşmelerin sürdüğünü söyledi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö bugün görüştü. Görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi. Erdoğan, Finlandiya'nın NATO üyeliği için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onay sürecinin başlatılacağını açıkladı. “Yeniliğe Davet” sloganıyla tüm Türkiye'yi geleceği inşa etmeye çağıran İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, İzmir'de kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilk gün yaptığı konuşmada “Bu enkazın altından kalkarak yine o muhteşem ülkeyi kuracağız” dedi. Oy ve Ötesi Derneği, bugünkü toplantısında seçimlerde yürüteceği eğitim ve gönüllü müşahit organizasyonu faaliyetlerini kamuoyuna açıkladı. Toplantının ana konusu seçim güvenliğiydi. Ertim Oytun, parmak boyası uygulamasının gelmesinin özellikle deprem bölgesi için seçim güvenliğinin sağlanması yolunda önemli olduğunu dile getirdi. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali devam ederken önemli bir gelişme yaşandı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için yakalama kararı çıkardı. Yakalama kararının nedeni, Ukraynalı çocukların hukuksuz ve yasadışı bir şekilde sınır dışı edilmesi. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Fehmi Koru ile Kılıçdaroğlu'nun temaslarını, Medyascope muhabirleri Sahra Atila ve Murat Türsan ile deprem bölgesindeki son durumu konuştuk.
Yılın son programında Hasan Cenk Dereli ve Yağmur Yıldırım stüdyoda, geçirdiğimiz yıl üzerine konuşuyor. Programın ikinci yarısında, 30 Ekim depreminde hasar gördüğü için tahliye edilen ve tartışmalı bir sürecin ardından yıkılan İzmir Büyükşehir Belediyesi ana hizmet binasını tartışıyor. 1966 yılındaki mimari proje yarışması ile belirlenen, Özdemir Arnas - Altan Akı - Erhan Demirok tasarımı olan projenin inşaatı 1982 yılında tamamlanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, yıkılan binanın yerine Konak Meydanı ile ilişkilenecek bir yapının düşünüldüğünü ve bir mimari proje yarışması süreci planlandığını duyurmuştu. Mimarlar Odası İzmir Şubesi ise, yapının kültür mirası olduğunu ve yıkım kararının hatalı olduğunu açıklamıştı.
Yılın son programında Hasan Cenk Dereli ve Yağmur Yıldırım stüdyoda, geçirdiğimiz yıl üzerine konuşuyor. Programın ikinci yarısında, 30 Ekim depreminde hasar gördüğü için tahliye edilen ve tartışmalı bir sürecin ardından yıkılan İzmir Büyükşehir Belediyesi ana hizmet binasını tartışıyor. 1966 yılındaki mimari proje yarışması ile belirlenen, Özdemir Arnas - Altan Akı - Erhan Demirok tasarımı olan projenin inşaatı 1982 yılında tamamlanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, yıkılan binanın yerine Konak Meydanı ile ilişkilenecek bir yapının düşünüldüğünü ve bir mimari proje yarışması süreci planlandığını duyurmuştu. Mimarlar Odası İzmir Şubesi ise, yapının kültür mirası olduğunu ve yıkım kararının hatalı olduğunu açıklamıştı.
Saadet Partisi, 30 Ekim'de olağan kongreye gidiyor. Seçim öncesi kongre yapmak risk. Saadet Partisi açısından ise büyük risk. Ancak mecburlar. Riski şu; Saadet Partisi'nin, öncesinde Millet İttifakı'nda yer alması ve sonrasında altılı masaya oturması taban ve teşkilat tarafından sindirilmiş değil. Alttan alta, içten içe tepkiler var. Zaman zaman kamuoyuna yansımalar da oldu. İstanbul eski İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Selman Esmerer'in sert ve net eleştirileri olmuştu. Şu sözler kendisine ait: “Bizim tabanımız CHP ve HDP ile bir algılanmamızdan, görünmemizden hoşnut değil.” Esmerer, katıldığı bir zoom toplantısında Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya'nın, zorunlu din dersinin kaldırılmasına ‘evet' dediğini ve Kürt federasyonunun kurulmasına da onay verdiğini açıklamıştı. Esmerer'in basına da yansıyan sözlerinde hem itiraf hem de sert eleştiriler vardı. Saadet tabanı mevcut yakınlaşmadan rahatsız. Parti yönetimi ise hassas. Söylemleri ittifaka zarar vermesin diye, İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Osmanlı'ya hakaret eden sözlerini eleştiren Eyüpsultan İlçe Başkanı Emre Ustaosmanoğlu'nu dahi görevden aldılar. Son olarak Saadet Partisi'nin yayın organı TV5'te program yapan Abdülaziz Kıranşal benzer eleştirilerinden dolayı ekrandan alındı. Kıranşal, TV5 ekranında şunları söylemişti: “Açık ve net! Hiçbir Müslüman ‘Ben geldiğim zaman; faizi arttıracağım. İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayacağım. 4-6 yaş Kur'an kurslarını kapatacağım. Sapkınlığa karşı çıkmayı nefret suçu sayacağım. Avrupa Birliği normlarını uygulayacağım' diyen bir yapının vebaline ortak olmaz.” Sonra da yayınlarına “ara” verildi. Abdülaziz Kıranşal'ın bu çıkışının tabanda bir karşılığı var aslında. Hatta neredeyse birebir ‘Haymana Mutabakatı' metnine girdi. O rahatsız taban ‘Haymana Mutakabatı Heyeti' adıyla dün harekete geçti. Bir metin yayınlayarak kongre öncesi Saadet Partisi'nde üçüncü bir cepheyi açtıklarını ilân ettiler. Karamollaoğlu'na karşı bayrağı ilk olarak ekonomi profesörü Mete Gündoğan açmıştı. Saadet Partisi Kurucular Kurulu Üyesi olan Gündoğan, yıllardan beri her kongre öncesinde potansiyel genel başkan adayı olarak konuşuluyor. Taban tarafından da seviliyor. Gündoğan, merhum Oğuzhan Asiltürk'ün genel başkan adayı olarak da biliniyor. Fakat Temel Karamollaoğlu önceki akşam çıktığı yayında Mete Gündoğan'ın adaylığını geri çekeceğini açıkladı ve parti içi muhaliflere şöyle bir eleştiride bulundu: “Bizde pek olmayan bir şey. Bunlar bazen geçici heves olabiliyor. Ben öyle zannediyorum. Kongrede problem olabileceğini hiç düşünmüyorum.” Temel Bey “geçici heves” diyor ancak ‘Haymana Mutabakatı'na imza atan isimleri hatta yönetimindeki arkadaşlarını ikna edememiş. Mete Gündoğan'ı vazgeçirmiş görünse de üçüncü cephe kararlılığını sürdürüyor. Karamollaoğlu ile görüştüklerini birinci ağızdan öğrendim. Birlikte hareket etmeyi teklif etmişler. Mevcut ekibini yenilemesini ve özellikle de Saadet'i CHP ve HDP'ye yakınlaştıran isimlere yer vermemesini istemişler. Temel Bey kabul etmemiş. Mevcut ittifak politikasına devam edeceklerini söylemiş. Haymana Mutabakatı da bu görüşmeden sonuç alınamayınca ete kemiğe bürünmüş. Peki, aralarında kimler var? Saadet Partisi bir ‘bileşenler' partisi aynı zamanda. Sadece parti yönetimi değil, Milli Görüş geleneğini temsil eden sivil toplum örgütlerinin de politika belirlenmesinde söz hakkı var. İnsan kaynağı vazifesi de görüyorlar. ‘Milli Görüşçü Kuruluşları' yani kısaca MİLKO'ların yüzde 80'i Haymana Mutabakatı'na imza atmışlar. Toplantılara Cansuyu, AGD, YENİAD ve ÖYDER'in başkanları da katılmış.
İzmir'in CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Kıbrıs hakkında söylediği sözler 2019'da büyük yankı uyandırmıştı. Soyer, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yayımlanan bir gazeteye Kıbrıs genelini göz önünde bulundurarak şunları söylemişti: “Kıbrıs'ı Kıbrıslılara bırakırsak, en doğrusu bu olacak. Ancak hiç bırakmıyoruz. Herkes Ada'nın bir tarafından çekiştiriyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Kıbrıs'ın jeopolitik önemini falan bir kenara koyup, adayı Kıbrıslılara bırakmak lazım. Kaderlerini kendileri belirlemeli. Ben iki halkın barış içinde yaşamalarından, birlikte karar üretmesinden yanayım. Herkes çok fazla müdahil oluyor, sadece Türkiye değil. Filler tepişir, çimenler ezilir. Onlar tepişiyor. Olan Kıbrıslılara oluyor.”
Bu programda yalan da yok algı da! Gündem masaya yatırılıyor, arka planlar detaylıca analiz ediliyor. Net Bakış'a bu hafta Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Gazeteci Yazar Nedim Şener, Doç. Dr. Hulki Cevizoğlu, Prof. Dr. Ersan Şen ve Doç. Dr. Cihat Yaycı konuk oldu. Atina ile gerilim nereye varacak? Yunanistan tacizlerini açık denizlere taşıdı Yunan tacizlerinde ABD ve Fransa'nın rolü Washington ve Atina'nın amacı ne? İzmir'de Tarkan mı, Tunç Soyer mi sahne aldı? Muhalefet Ege'deki tacizlerden beslenmeye mi çalışıyor? Türkiye'nin komşuları ile ilişkileri hangi boyutta? Yunanistan kimlerin talimatlarını uyguluyor? Yunanistan'ın tacizleri Türkiye'nin dikkatini dağıtma planı mı Türkiye Yunanistan'a karşı nasıl bir strateji uygulayacak? Yunanistan ile kriz nereye varacak? Soyer tepkilerden sonra çark etti CHP'nin Osmanlı düşmanlığı Tunç Soyer neden 'Yunan ağzı' ile konuştu? Gürsel Tekin CHP'nin iç sesi mi? CHP Tekin üzerinden nabız yoklaması mı yaptı? Tunç Soyer'in Yunan hayranlığı nereden geliyor? Serhat İbrahimoğlu ile Net Bakış her Pazartesi 20.45'te TVNET'te.
Dünkü gazete yazısını Deniz Zeyrek şu cümleyle bitirmiş: “Bugün 'Kurşun atmadık, vuruşmadık, çarpışmadık, bıraktı gittiler' diyenlerle, o gün işgalcilerle bir olup istiklal mücadelesini engellemeye çalışanların aynı kafada olduğunu unutmayalım.” Zeyrek bu tespiti, “çok beğendiğim” dediği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Osmanlı'yı “gaflet, delalet ve hıyanet içinde” olmakla itham ettiği konuşmasına atfen yapmış... Belediye Başkanı'nın konuşmasını, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik'in ifadesiyle, 'şuursuzca' bulanların sayısı, en az beğenenler kadardır... Siyasi tarih okumasını 'resmi tarih' anlayışına dayanarak “Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık” düzeyinde yapabilen yarı cahillerin, emperyal güçlerin, bugün de süren vahşi saldırıları karşısında 600 yıllık cihan imparatorluğunun son günlerinde içine düştüğü çaresizlikten yola çıkarak gaflet, delalet ve hıyanet kavramlarıyla suçlanmasını hazmetmek kolay değil... Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Gençliğe Hitabe”sinde sözünü ettiği durumu tahrif ederek bugüne yansıtmaya çalışmak kadar 'büyük gaflet' olabilir mi?.. Kaldı ki Atatürk şöyle demişti: “... [M]emleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.” Bu cümledeki nüansı fark etmeyenler, eğer birileri kalkıp 'ana muhalefet' partisi lideri ve yönetimdeki yakın arkadaşları için, Türkiye'nin millî menfaatleri doğrultusundaki iç ve dış politikalara karşı çıktıkları noktada (sınır ötesi operasyon, Doğu Akdeniz meselesi, Rusya-Ukrayna savaşında taraf olma teklifi, Azerbaycan'a desteğe karşı çıkma, Millî Enerji ve Maden Politikası'nı eleştirme, millî savunma sanayinin karşısında tavır sergileme, yabancı yatırımların önünü kesecek açıklama ve çağrılar, sivil itaatsizlik numaraları, “Ailecek kaçacaklar” gibi saçma sapan iddialar vb...) aynı cümleyi şu şekilde kurarlarsa ne yapacağız? “... [M]emleketin dâhilinde 'ana muhalefet yöneticileri' gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bunlar şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.” Mevcut durum aynen budur... Siyasi iletişim boyutunda ise olay neresinden tutsanız elinizde kalıyor... Tarkan konseri gibi olağanüstü etkili, tarihe geçen ve başarılı bir etkinliğe damgasını vuran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bu ipe sapa gelmez konuşmasıyla bir çuval inciri nasıl berbat ettiğini dün sabah Habertürk'te Nasuhi Güngör çok doğru ifade etti: “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in düştüğü hataya düşerseniz, yaptığınız işi gölgede bırakır, kendiniz tartışılırsınız... Osmanlı eleştirebilir; ama adil olalım... Böyle bir hedef tahtasına koyarsanız, toplumu bölmek ve tartışmaları tetiklemekle itham edilirsiniz...” O dönem 'Tarihi Gerçekçilik' temelinde, Türkiye Cumhuriyeti'ni kültür ve değerlerinin köklendiği geçmişinden koparmadan tahlil edilip anlamlandırılmadıkça, her türden tarih okumasında benzer şuursuzluklarla karşılaşmamız mukadderdir... Gözümüze takılanlar...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, bir canlı yayında kendisine yöneltilen “Yunanistan ile yaşanan gerilimle alakalı ne düşünüyorsunuz” sorusuna “Bunu bana niye soruyorsunuz, bence bunu doğru muhataplara sormalısınız, ben belediye başkanı olarak barıştan yanayım, barışın sürdürülebilir olmasından yanayım” diyerek cevap verdi. Oysa daha bir gün önce, 9 Eylül'ün yıldönümü münasebetiyle yaptığı bir konuşmayı Osmanlı-Cumhuriyet karşıtlığı üzerine bina ederek Osmanlı'nın son dönem yöneticilerini ağır bir dille suçlamıştı. İzmir'in kurtuluş günüyle alakalı bu konuşma büyük bir yankı uyandırmış, bir televizyon kanalı da bu vesile ile başkana konuşma fırsatı vermişti. Fakat İzmir BBB kendisine verilen bu fırsatı da Osmanlı-Cumhuriyet karşıtlığını derinleştirmek için kullandı. Türk-Yunan meselesine ise neredeyse hiç değinmedi. Hâlbuki 9 Eylül bir zafer günüydü ve Yunan işgalinin sonlandırılması münasebetiyle kutlanmaktaydı.
Turizm Kafası (11 Haziran 2022) - Tunç Soyer Ile Rotamız İzmir by Kafa Radyo
Kobraların gündeminde bu hafta; Netflix'in eşcinsellik propogandası yapıyor diyen Rusya, yeni haberler aldığımız Afganistan, metrodaki bıçaklı saldırgan ve ödüllü yakalanma filmi, insan hakları savunucusu Nagehan Alçı, ırkçı açıklamalarıyla Bolu beyi vardı. Ekonomik Köşe de; Tüik'in açıkladığı enflasyon rakamları ve kapılara dayanan Kılıçdaroğlu, devlet ve hükümetin farklı şeyler olduğunu anlamayanlar, tarihi değer kaybı yaşayan Türk Lirası, Metropoll anketleri, yeni hedefimiz Çin modeli, detaylarıyla yaşadığımız kara perşembe, kotayla satılan ürünler, asgari ücret beklentisini açıklayan Nagehan Alçı, durup dururken borçlanan Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu, görevden af talebinde bulunan ekonomi bakanı Lütfi Elvan, haram olan faiz vardı. AKP'den Al Haberi köşesinde; cumhurbaşkanı adayını açıklayan Ak Parti, Erdoğan'a önerdiğimiz yeni makam, sinirlenen Bülent Arınç, uçaklarda uyuyan, teröristleri yakalayan, kadın ölümlerini sayıdan ibaret gören, 2023'ü bir gece olarak düşünen Soylu, anketleri çok seven Abdurrahman Dilipak, çok konuşulan Mücahit Birinci, çarpıcı açıklamalarıyla Bahçeli vardı. Cumhurbaşkanı köşesinde; 10 milyar dolar yatırım yapan eski düşman Birleşik Arap Emirlikleri, yastık altındaki dövizler, senede üç kere seçim yapan ilkel kabileler, ne açıkladığını söylemeyen Fahrettin Koca, babaları tarafından önleri kesilen çocuklar, farklı şekillerde ulaşacağımız doğal gazımız vardı. Enerjimizin kalmadığı yeni bölüm yayında!
Kobraların gündeminde bu hafta; Netflix'in eşcinsellik propogandası yapıyor diyen Rusya, yeni haberler aldığımız Afganistan, metrodaki bıçaklı saldırgan ve ödüllü yakalanma filmi, insan hakları savunucusu Nagehan Alçı, ırkçı açıklamalarıyla Bolu beyi vardı. Ekonomik Köşe de; Tüik'in açıkladığı enflasyon rakamları ve kapılara dayanan Kılıçdaroğlu, devlet ve hükümetin farklı şeyler olduğunu anlamayanlar, tarihi değer kaybı yaşayan Türk Lirası, Metropoll anketleri, yeni hedefimiz Çin modeli, detaylarıyla yaşadığımız kara perşembe, kotayla satılan ürünler, asgari ücret beklentisini açıklayan Nagehan Alçı, durup dururken borçlanan Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu, görevden af talebinde bulunan ekonomi bakanı Lütfi Elvan, haram olan faiz vardı. AKP'den Al Haberi köşesinde; cumhurbaşkanı adayını açıklayan Ak Parti, Erdoğan'a önerdiğimiz yeni makam, sinirlenen Bülent Arınç, uçaklarda uyuyan, teröristleri yakalayan, kadın ölümlerini sayıdan ibaret gören, 2023'ü bir gece olarak düşünen Soylu, anketleri çok seven Abdurrahman Dilipak, çok konuşulan Mücahit Birinci, çarpıcı açıklamalarıyla Bahçeli vardı. Cumhurbaşkanı köşesinde; 10 milyar dolar yatırım yapan eski düşman Birleşik Arap Emirlikleri, yastık altındaki dövizler, senede üç kere seçim yapan ilkel kabileler, ne açıkladığını söylemeyen Fahrettin Koca, babaları tarafından önleri kesilen çocuklar, farklı şekillerde ulaşacağımız doğal gazımız vardı. Enerjimizin kalmadığı yeni bölüm yayında!
Türkiye'nin gündeminde İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme vardı. Keyifli dinlemeler!
Medyascope özel yayınında Haftanın Konuğu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer‘di. Soyer, 30 Kasım 2020 Cuma günü İzmir’i sarsan 6,9 büyüklüğündeki depremde ve sonrasında yaşananları, depremzedeler için yapılanları, bundan sonra yapılacakları ve İzmir’de bir başka depremde böyle bir can kaybı ve hasar yaşanmaması için yapmayı planladıklarını anlattı.
Medyascope’da haftanın konuğu, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’di. Sedat Pişirici’nin sorularını yanıtlayan Soyer, görevdeki 550 günde neler yaptığını, bundan sonra neler yapacağını, İzmir’de ve Türkiye’de başka bir hayatın mümkün olup olmadığını anlattı.
Ajans'ın yeni bölümünde Esen Tan ve Utku Ögetürk, Nehir Onay'ın kazandığı ödül üzerinden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in dahi düştüğü hatayı yorumluyor. İkili ayrıca, Eddie Redmayne'in, J.K. Rowling'i savunmasını ve Bağımsız Ruh Ödülleri'nde yapılan değişiklikleri masaya yatırıyor.
Ajans'ın yeni bölümünde Esen Tan ve Utku Ögetürk, Nehir Onay'ın kazandığı ödül üzerinden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in dahi düştüğü hatayı yorumluyor. İkili ayrıca, Eddie Redmayne'in, J.K. Rowling'i savunmasını ve Bağımsız Ruh Ödülleri'nde yapılan değişiklikleri masaya yatırıyor.
İki usta isim, Nedim Şener ve Mete Yarar, Memleket Aşkına programıyla güncel yorum ve analizlerinin yer aldığı podcast..
Şehir Hepimizin programının 182. bölümünde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in danışmanlarından Ruhi Su Can Al ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ışığında İzmir Sürdürülebilir Kent Ağı, kentsel sürdürülebilirlik tanımları, bu konuda kentteki yapılanma modeli ve çalışma grupları, iç ve dış paydaşları üzerine sohbet ettik.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kısa Dalga’dan Nurdan Bernard’a çocukluğundan üniversite yıllarına, Seferihisar belediye başkanlığından İzmir’i yönetmeye varan hayat hikayesini konuştu ve hedeflerini, değişmeyen hayallerini anlattı.Koronavirüs günlerinde İzmir’i nasıl yönetti? Belediyecilik anlayışını belirleyen “sosyal belediyecilik” ve “demokrat belediyecilik” ne anlama geliyor? “Dünyayı değiştirmeye Seferihisar’dan başlamak gerektiğini anladım” derken neyi kastediyor?İzmir’i dünyada bir ilk yapacak projesi ne?Belediyecilik ve tarım ilişkisini nasıl kuruyor?Hukuk okumayı neden tercih etti? Hayatımın en güzel dönemi dediği yıllar hangisi?“Kendinizi sosyalist mi, sosyal demokrat mı, Atatürkçü mü diye tanımlarsınız?” sorusuna ne yanıt verdi? Podcastin metnini www.kisadalga.net/okuyun adresinden okuyabilirsiniz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, koronavirüs salgınında kentte aldıkları önlemleri ve “normalleşme” adımlarıyla birlikte İzmir’deki olası gidişatı Şükran Şençekiçer’e anlattı. Büyükşehirlere giriş çıkış yasağının kalkması sonrası İzmir’e gelecek turistlerle ilgili alınacak önlemleri anlatan Soyer, turizm rekabetinde kentin fark yaratması için yapılacaklardan bahsetti ve “Turizmi durdurmak gibi bir yolumuz olamaz, güvenilir koşullar yaratmak zorundayız” dedi. Soyer, salgınla birlikte belediyenin yaptığı dayanışma kampanyalarını ve “maskematik”lerle dağıtılan maskeleri de anlattı ve “Bu yeni dünyada dayanışmayı güçlendireceğimiz yöntemler geliştirmek zorundayız” diye konuştu.
Tunç Soyer İzmir'deki mücadeleyi anlatıyor.
Acik_Mimarlik : 26 Temmuz 2012 Tunc Soyer ile Seferihisar ve Yavas Sehir macerasi uzerine
Acik_Mimarlik : 26 Temmuz 2012 Tunc Soyer ile Seferihisar ve Yavas Sehir macerasi uzerine