Podcasts about herhangi

  • 77PODCASTS
  • 265EPISODES
  • 13mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • Mar 24, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about herhangi

Latest podcast episodes about herhangi

Yeni Şafak Podcast
Turgay Yerlikaya-Öğrenci hareketleri ve siyasal mobilizasyon

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 24, 2025 5:25


Herhangi bir otoriteden kaynaklı huzursuzluk veya kızgınlık nedeniyle yapılan her türlü bilinçli ve sürekli eylem, toplumsal hareket olarak kabul edilir. Modern dönem ile ilişkilendirilen bu tür kitlesel hareketlerin motivasyonları dönemsel olarak farklılık gösterse de aşağı yukarı üç yüzyıllık bir tarihe mündemiç bir repertuvara işaret eder. Milatla ilgili tartışmalar da dikkate alındığında, insanlığın bir otorite ile tanışması ve sosyo-politik meselelere yönelik itirazları bu eylemliliği çok daha geçmiş dönemlere götürebilir.

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Bu bölümde burçlara inanıp inanmadığımızı, en sevdiğimiz ve en kaçtığımız burçları konuştuk! Bir Akrep ve bir Oğlak olarak kendi burçlarımızı masaya yatırırken, astrolojiye dair eğlenceli stereotipleri de tartıştık. Sizce burçlar gerçekten karakterimizi yansıtıyor mu, yoksa hepsi tesadüf mü?

TeknoSafari's Podcast
Ne Demek Yapay Zeka Dudak Okuyor! Haftalık Yapay Zeka Bülteni #17

TeknoSafari's Podcast

Play Episode Listen Later Feb 14, 2025 25:29


Bu videoda, yapay zeka alanındaki en son haberleri ve gelişmeleri sizler için derledik!Videoda Neler Var?Deepseek'in Güney Kore'de yasaklanması

Yeni Şafak Podcast
GÖKHAN ÖZCAN - Muhakemelerin muhakemesi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 16, 2025 4:18


Herhangi bir somut adım atmadan, bir nihai karar vermeden, bir hakkı yerine getirmek üzere harekete geçmeden evvel, olan biteni bir muhake-meden geçirmek elzem… Elzem ama; bunu yaparken, muhakeme kabiliye-timizin bir sınırı, bir bize göreliği olduğunu, bir şaşabilirlik ve yanılabilirlik potansiyeli taşıdığını da hatırda tutmak gerekiyor. Her muhakeme bizi doğru sonuca götürmeyebilir, hatta o muhakeme öncesindeki kanaatlerimiz sonrasından daha sağlıklı da olabilir.

Mevlana Takvimi
NAMAZIN FARZ VE VACİPLERİNE DAİR MESELELER-2 - 15 OCAK 2025 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jan 15, 2025 2:24


7. Farz namazın ilk iki rekâtında Fâtiha'dan sonra tam bir sûre veya üç kısa yahut bir uzun ayet okumak vaciptir. Namaz kılan kimse eğer onu, ilk iki rekâtta okumamışsa son iki rekâtta, Fâtiha'dan sonra okur. Fakat bunu kasten yapmışsa namazı iade etmesi vaciptir, eğer sehven yapmışsa sehiv secdesi yapması vaciptir ve sehiv secdesi yapmışsa namazı sahihtir.8 . İkinci rekâtta, birinci rekâttan daha fazla kıraat yapmaz.9. Fâtiha'dan sonra herhangi bir sûre veya üç kısa ayet okur, üç kısa ayet miktarına eşit uzun bir ayet okusa da caiz olur.10. Evvelâ zamm-ı sûreyi, sonra da Fâtiha'yı okumuş olursa bakılır; eğer bunu kasten yapmışsa namazın iadesi vaciptir, sehven yapmışsa sehiv secdesi yapar ve iade gerekmez.11. Son iki rekâtında Fâtiha'dan sonra zamm-ı sûre okumasında bir beis olmayıp namazı sahihtir, bunun için sehiv secdesi gerekmez.12. Münferit olarak namaz kılan kimse Fâtiha'yı ve zamm-ı sûreyi, kendisine duyuracak şekilde gizli olarak okur, dolayısıyla eğer kendisine duyurmayacak derecede (tamamen içinden) okursa namazı sahih olmaz.13. Kişinin, peltek olup harfleri güzelce yerine getirememesi ve aralarını fark ettirememesi hâlinde harfleri sahih olarak çıkarmaya (tashih-i hurûfa) cehd ve gayret göstermesi gerekir, eğer gayret göstermezse günâh işlemiş olur ve namazı sahih olmaz.14. Herhangi bir namaz için belirli bir sure tayin etmek ve o namazda başka sûre okumamak mekruhtur. (Eşref Ali et-Tehânevî, El-Muhtasar fi'l Fıkhi'l Hanefi, s.158-161)

Mevlana Takvimi
İYİLİĞİ ÖVEN TEŞEKKÜR ETMİŞ, GİZLEYEN İSE NANKÖRLÜK ETMİŞTİR - 28 KASIM 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 28, 2024 2:08


Herhangi bir kimse bize iyilikte bulunursa, o kişiye teşekkür etmeyi unutmamalı, hiç olmazsa Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz'in yüce ahlâkına uyarak, edeben bir hayır duâda bulunmalıyız.. Nitekim Hâkk Teâlâ, “Bana, ana ve babana şükürde bulun” (Lokman s. 14) buyuruyor. Yine Hâkk Teâlâ, “Ey Dâvud ailesi, Allâh'a şükür için çalışın. Kullarımdan şükür edenler azdır” (Sebe s. 13) buyururken, amelî şükrün ehemmiyetine işaret etmiştir. Bu konuda çeşitli hadîs-i şerîfler rivayet edilmiştir: Bir hadis-i şerifte “Allâh (c.c) adına sığınmak isteyeni sığındırın, Allâh (c.c) için isteyene veriniz, size iyilik yapana aynıyla mukabelede bulununuz. Eğer öyle bir şey bulamazsanız, aynıyla mukÂbelede bulunduğunuza kanâat getirinceye kadar kendisine duâ ediniz.” (Nesâî) buyurulmuştur. Başka bir hadiste: “Kendine bağış yapılan kimse bulduğunda aynıyla mukâbelede bulunsun. Bulamazsa sahib-i fazîlet kişiyi övsün. Öven teşekkür etmiştir. İyiliği gizleyen de nankörlük etmiştir.” (İbn Hibbân) Bir hadîste ise şöyle buyurulur: “İnsanlardan Hâkk Teâlâ'ya en iyi şükredenler, halka hakkıyla teşekkürde bulunanlardır.” (İmâm Ahmed) Rivayet edilen bir hadîste, “Halka teşekkür etmeyen, Allâh (c.c.)'a da şükretmez” (Ebû Dâvud) buyurulmuştur. Şu hadîsi rivayet edilmiştir: “Aza şükretmeyen, çoğa da şükretmez. İnsanlara şükretmeyenler, Allâh (c.c)'a da şükretmezler. Allâh (c.c)'un nimet ve rızıklarından söz açmak ve konuşmak şükür; bunları bilip de konuşmamak ise nankörlüktür.” (İbn Ebi'd-Dünyâ) (İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.210-214)

Yeni Şafak Podcast
ERSİN ÇELİK - Yenidoğan Çetesi'nin arka bahçesi: Sezaryen dayatması!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 28, 2024 6:06


Pazar günkü yazıya ortalamanın çok üzerinde geri dönüş oldu. Yorumların arasında kayboldum desem yeridir. “Herhangi bir yetkili aradı mı, yazıdaki dehşete düşüren bilgileri veren o cerrah ile görüşmek isteyen oldu mu?” diye soracak olursanız yanıtını vereyim.

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Munafikun Suresi Tefsiri Ali Kucuk N104 M063

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Oct 28, 2024 55:37


MÜNÂFİKÛN SÛRESİ MEALİ Medine'de, Beni müstalik / Müreysi gazvesinin ardından nâzil oldu. Onbir âyettir. Münafıkların röntgenini çekiverdiği için bu isim verilmiştir. İnsanların görüntüleri ve cazibeli konuşmalarına aldanmamamız istenir. Hiç bir şeyin bizi Allah'ın kitabından alıkoymaması istenir. Ekonomik baskılardan yılmamamız gerektiği, bütün hazinelerin Allah'a ait olduğu vurgulanır ve bizim insanlara yardım etmeye devam etmemiz istenir. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 1 Münafıklar sana geldiğinde: "Biz şahitlik yaparız ki, sen şüphesiz Allah'ın Rasülü'sün." derler. Allah biliyor ki, şüphesiz sen O'nun Rasülü'sün. Allah şahitdir ki, şüphesiz münafıklar yalancıdırlar. 2 Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alıkoydular. Muhakkak onlar ne kötü şeyler yapıyorlar. 3 Bu, onların iman etmeleri, sonra da kâfir olmaları sebebiyledir. Artık onların kalplerine mühür vuruldu onlar anlamazlar. 4 Onları gördüğün zaman bedenleri hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Sanki onlar giydirilmiş keresteler gibidirler. Her bağırmayı kendi aleyhlerine zannederler. Onlar düşmandırlar. Onlardan sakın. Allah onları gebertsin. Nasıl da döndürülüyorlar? 5 Onlara: "Gelin Allah Rasülü size istiğfar etsin." denildiği zaman başlarını bükerler ve sen onları kibirlenerek yan çizerlerken görürsün. 6 Onlara istiğfar etsen de istiğfar etmesen de birdir. Allah onları ebediyen affetmeyecektir. Allah fasıklar topluluğuna hidâyet vermez. 7 Onlar: "Allah Rasülü'nün yanındakilere yardım etmeyin ki (onun yanından) dağılsınlar" diyenlerdir. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'a aittir. Ancak münafıklar bunu anlamazlar. 8 (Münafıklar): "Medine'ye döndüğümüzde aziz olan zelil olanı çıkaracaktır." diyorlar. Halbuki asıl izzet, Allah'a, Rasûlü'ne ve mü'minlere aittir. Ancak münafıklar bilmiyorlar. 9 Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar zarara uğrayanlardır. 10 Herhangi birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir zamana kadar geciktir de, sadaka vereyim ve salihlerden olayım" demeden önce, bizim size verdiğimiz rızktan infak ediniz. 11 Eceli geldiği zaman hiçbir kimseye Allah, (ecelini) geciktirmeyecektir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/munafikun-suresi-tefsiri 241027

Yeni Şafak Podcast
ALİ SAYDAM - “Olur olur, bal gibi olur”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 21, 2024 7:43


İngilizcede sıkça kullanılan kavramlardır; investigation, research, study, survey, poll… Türkçede ise bunların topuna birden ‘araştırma' denilebiliyor… Peki aradaki nüansı yakalamak önemli midir? Tabii ki çok önemli… Çünkü, örneğin ‘poll', çok az soruyla, birkaç saat içinde tamamlanması gereken bir ölçümlemedir. Buna karşılık ‘survey' denen anketlerin sonuçlanması aylar alabilir, almalıdır da… Herhangi bir kriz anında ya da ‘gündem belirleme' veyahut ‘konu yönetimi' uyguladığınızda yapmanız gereken zorunlu hareketlerden biri, hiç şüphesiz, attığınız adımların ‘toplum üzerindeki etkisi'ni (impact on society) tespit etmektir…

Mevlana Takvimi
RESÛLULLÂH (S.A.V.)'E SALÂT-Ü SELÂM GETİRMEMENİN GÜNÂHI - 20 EYLÜL 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 20, 2024 2:28


Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivâyet edilmiştir. Der ki: “Resûl-i Ekrem (s.a.v.) minbere çıktı, “âmin” dedi. Sonra bir basamak daha çıktı “âmin” dedi. Sonra bir basamak daha çıktı, “âmin” dedi. Bunun üzerine Muaz (r.a.) tekrar tekrar âmin demesinin sebebini Resûlullâh (s.a.v.)'e sordu. “Cebrail bana gelerek dedi ki: “Yanında ismin zikredilir de sana salât-ü selâm getirmeyen kimse bu halde iken ölürse, cehenneme girsin, Allâh onu rahmet ve mağfiretinden uzaklaştırsın. Âmin de.” Ben de “âmin” dedim. “Kim Ramazan ayına ulaşır da onun orucu, ibâdeti-kabul olmaz ve o kimse böyle iken ölürse, cehenneme girsin, Allâh onu rahmet ve mağfiretinden uzaklaştırsın” dedi ve bana da “âmin de” dedi. Ben de “âmin” dedim. “Kim annesine, babasına veyahut bunlardan birine ulaşır da onlara bakmaz, böylece ölürse o kimse cehenneme girsin, Allâh onu râhmet ve mağfiretinden uzaklaştırsın” dedi. Bana da “âmin de” dedi. Ben de “âmin” dedim.” Ali b. Ebû Tâlib (r.a.)'den rivâyetle Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yanında ismim zikredilip, bana salât-ü selâm getirmeyen kimse cimrilerin en cimrisidir.” Cafer b. Muhammed (r.âleyh) babasından rivâyet etmiştir. Resûlullâh (s.a.v.) buyuruyor: “Kim ki, yanında anılırım da bana salât-ü selâm getirmezse o kimse cennetin yolunu bulamaz.” Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivâyetle, Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir kavim, bir yerde toplanarak oturup, sonra bana salât-ü selâm getirmeden, Allâh'ı zikretmeden dağılırsa, Allâh onlara noksanlık verir. Allâh dilerse onlara azâb eder, dilerse bağışlar.” (Kadı Iyâz, Şifâ-i Şerif, s.465-466)

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Nisa Suresi 58-65 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Sep 12, 2024 57:10


*4 NİSA SÛRESİ 58-65 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. 58 Muhakkak Allah size emanetleri ehline vermenizi, hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor. Muhakkak Allah işitici ve görücüdür. 59 Ey iman edenler, Allah'a itaat ediniz; Rasülüne itaat ediniz; ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat ediniz.) Herhangi bir şeyde çekişirseniz, eğer Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsanız onu Allah'a ve Rasülüne havale ediniz. Bu daha hayırlı ve sonuç itibariyle daha güzeldir. 60 Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenlerin, Tağut (put adamlar) önünde muhakeme olmalarını istediklerini görmedin mi? Halbuki, onları inkâr etmekle emr olunmuşlardı. Şeytan onları uzak bir sapıklığa düşürmek ister. 61 Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve Rasülüne gelin" dendiği zaman, münâfıkların senden tamamen uzaklaştığını görürsün. 62 Elleriyle yaptıklarından dolayı, başlarına bir musibet geldikten sonra sana gelip de: "Biz ancak iyilik yapmak ve arayı bulmak istemiştik" diye nasıl yemin ederler. 63 Onlar, öyle kişilerdir ki, Allah onların kalplerindekini bilir. Sen onlardan vazgeç ve onlara va'zet. Onlar hakkında beliğ (az, öz ve etkili) söz söyle. 64 Biz gönderdiğimiz her rasülü, Allah'ın izni ile, itaat olunsun için gönderdik. Keşke onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelselerdi de, Allah'a istiğfarda bulunsalardı da, rasül de onlar için istiğfar etseydi, muhakkak Allah'ı tevbeleri kabul edici ve merhamet edici olarak bulacaklardı. 65 Hayır, öyle değil. Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarındaki çekişmede seni hakem tayin etmedikçe ve Senin verdiğin hükme yüreklerinde sıkıntı duymadan teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-58-65-tefsiri-ali-kucuk

Yeni Şafak Podcast
GÖKHAN ÖZCAN - Dijital çöplük

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 22, 2024 4:41


Son yıllarda insanların en önde gelen bilgi kaynağı arama motorları… Özellikle de bir tanesi… Siz zaten biliyorsunuz, adını buraya yazmama herhalde gerek yok! Herhangi bir konuda kestirmeden bilgi sahibi olmak isteyen hemen oraya müracaat ediyor ve sayfalarca enformasyona anında ulaşabiliyor. Ancak kütüphane gibi bir şey değil arama motoru dediğimiz şey… Aradığımız her ne ise o kelimenin ya da kelimelerin geçtiği her şeyi hiç filtrelemeden getirip önümüze yığıyor. İstemediğimiz kadar çok enformasyon; ama doğru mu değil mi bu bilgiler, orası meçhul! Bütün yumurtalar aynı sepette yani; gerçek bilgi ile çürük enformasyon iç içe… Ayırt edebiliyor iseniz ne ala ama bunu yapamıyorsanız yanlış bilgilendirilmeniz, yanıltılmanız, manipüle ya da sabote edilmeniz ihtimali hiç de az değil! Başka yazarlardan alıntıladığım bir paragrafın sosyal medyada benim ismimle paylaşıldığına sıkça rastlıyorum ben mesela. Bunun tersi de oluyor. O mecralarda faal insanların önemli bir kısmı bu konularda gerekli dikkati ve hassasiyeti göstermiyor ve sonrasında bir yanlış aktarma paylaşıla paylaşıla çoğaltılıyor. Düzeltilmesi, geriye alınması mümkün de olmuyor. O yanlış paylaşım belki yıllarca bir yanlışı yayarak dolaşımda kalmaya devam ediyor. “Bir cümle yanlış paylaşıldı diye kıyamet kopmaz” diyenler olabilir, evet kopmaz. Ama bu sık sık yapılırsa yanlış yanlışa eklenir, her şey birbirine karışır ve bir yerden sonra gerçeğin ne olduğunu bilemez hale geliriz. O meşhur arama motoruna yazdığınız her kelime bu yanlış enformasyon yığınlarını önünüze taşır ve sizi yanıltır. Bu bir örnek, tatsız bir durum olmasına rağmen bir yere kadar tolere edilebilir. Ancak meselenin gerçek boyutu çok daha ürkütücü birtakım problemler vaat ediyor, bunları görebiliyor olmamız lazım. Gerek arama motorları ve gerek sosyal medya mecraları bu tür yanlış bilgiler, hatalı kayıtlar, manipülasyon amaçlı ve dezenformasyon yayan kayıt ve paylaşımlarla dolu… Dahası her an sayısız yanlış kayıt girmeye devam ediyor insanlar. Bir liyakat gerekmiyor, bir meselenin doğrusunu bilmeniz de istenmiyor. Kafanıza göre takılabiliyor, her istediğiniz şeyi doğrusuna yanlışına bakmadan milyarlarca insanın savunmasız biçimde dolaştığı bu mecralara kayıtlayabiliyorsunuz. Sanal alemde malumunuz hiçbir şeyin tam olarak kontrolü sağlanamıyor. Bilgi bütün yanlışlığı ve tahrip gücüyle

Yeni Şafak Podcast
NEDRET ERSANEL - Şeytan ayrıntıda kimden gizlenir?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 14, 2024 6:11


İran, İsrail'i vursa da, vuruyor gibi yapsa da, Çin, Rusya ve evet ABD de bunu istemiyor… Adı geçen her süper gücün kendine göre diğerine zıt stratejik gerekçeleri, bölgede yaşanan çatışmanın üzerinde nedenleri var ve ögelerine ayrılmaları, bunlara bakarak İran'ın da İsrail'i gerçekten vurmayı isteyip istemediğini konuşmak gerekiyor… Herhangi bir ülkenin üç süper gücün hilafına İsrail'i vurması mümkün mü? Bu olay özelinde mümkün… Bu da bizi Tahran'ın ‘içine' taşıyor, tekrarlayalım; İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan'ın “tasfiye edilmesi” İran için yeni politik gerçeklik yarattı. Haniye suikastında ve soruşturmasında da gördük. Anladık ki, Tahran çarkı içinde bir dişli takılıyor… Siyasetteki izlerini şuradan izleyebilirsiniz; yeni Cumhurbaşkanı reformist kimliğiyle birlikte Batı'yla daha düzgün ilişkiler kurmak isteyen bir profil. Adaylık sürecinde alenen söyledi. Haniye suikastı bunu çelmeledi, Pezeşkiyan'ın elini bozdu. Yine de Dışişleri Bakanı'nı bile atamadan Cevad Zarif'i stratejik işlerden sorumlu yardımcılığına atadı. Zarif'i anlatmaya gerek yok. İran iç tahterevallisinde nerede oturduğu belli. Biz bu ipucunu/delili sizlerle paylaştıktan 10 gün sonra istifa etti. Neden? İşte o “diş”li ısırdı! Aynı dişli İran dış politikasında esnemek istemiyor. İçeride menfaatlerin dağıtılması konusunda da taraf. Ve yine İsrail'e açık ve güçlü bir cevap verilmesini istiyor. Bu bağlamda Tel Aviv'in savaşı yükseltme arzusunun da paydaşına dönüşüyor… *** Gelelim süper güçlerin stratejik ögelerine ayrılmasına… Çin resmi dili, İsrail'in durdurulmasından yana. İki devletli 1967 çözümünü destekliyor, Filistin örgütlerinin liderlerini bir araya getirip çözüm üretmeye davranacak kadar da ileri gidiyor, Haniye'nin öldürülmesini, “buna karşı” girişim olarak tarif ediyor. Yine de İran'ın İsrail'e fırsat verecek bir karşılık vermesini kesinlikle istemiyor. Sebebi Pekin için hassas bir konu; böylesi durumun geniş Ortadoğu'da, özel olarak Çin'in genel olarak Doğu'nun ilerleyişini sakatlama, özellikle “yatırımlar/yollar” üzerinden ilerlemesini geriletme riski… Rusya açısından yine aynı saikler geçerli olmakla birlikte, ABD ve İsrail'in İran'ı vurması durumunda rejimi düşürme potansiyeli yeşerteceğini, bunun hayati nitelikte jeopolitik kayıp oluşturacağını teşhis etmesi. (Aynı düşünceyi/kaygıyı Çin de paylaşıyor.)

Yeni Şafak Podcast
İSMAİL KILIÇARSLAN - “Dünyada rahat yoktur”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 10, 2024 4:03


NTV'deki haber şöyle: “Avusturya'da IŞİD sempatizanı üç kişi yakalandı.” Bu üç kişi militan değil. Herhangi birini öldürüp öldürmedikleri, dahası herhangi birini öldürmeye niyetlerinin olup olmadığı belli değil. Ama sempatizanlar. Yani, insan öldürmekle meşhur ve maruf bir terör örgütünü seviyorlar. Dolayısıyla tutuklanmışlar. IŞİD'in canı cehenneme elbette. Biz kurmadık, biz desteklemedik, prodüksiyonlarını biz gerçekleştirmedik. Emir aldıkları yerler ne söyledilerse harfiyen yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Hepsi bu. Ama diyeceğim o değil. İnsan bu dünyanın, Avusturya'da IŞİD sempatizanlarının yakalandığı, Amerikan kongresinde patates suratlı Siyonist kölelerinin avuçlarını patlatırcasına soykırım suçlusu olduğu bütün evrenin malumu olan Netanyahu'yu alkışladığı dünya olduğunu biliyor ya. Asıl sorun bu işte. “Dünya böyle” deyip geçelim yine de. Yoksa yaşamaya niçin devam ettiğimizle ilgili bir cevap kalmayacak elimizde. Cebimizdeki adreslerde herhangi bir umut, herhangi bir umudun kırıntısı kalmış gibi yaptım değil mi? Ama şu var: Belki de sorun, cebimizde umudumuzu bağlamak istediğimiz adresler taşımamızdadır. İdeolojilerin, liderlerin, duyguların, gerçeklerin, gerçek üstü durumların, insanların, olayların bize umut olabileceğine dair yanlış bir inanç geliştirmiş ve hayatımızı bu yanlışa göre kurgulayıp yaşıyoruzdur belki de. “Umudunu Allah'tan gayrısına bağlayanın sonu hüsrandır” denildiğini sürekli unutuyoruz çünkü unutmak mayamızın bir parçası. Burayı unutalım iyisi mi. Bir Şemail kitabı geçti elime. Efendimiz (s.a.v.)'in bedensel ve davranışsal alışkanlıklarının anlatıldığı iyi bir kitap. O kitaptan öğrendiğim bir şey var. Medineli köleler ve hanımlar sabah namazından sonra ellerinde su dolu kaplarla gelirler, sıraya girerler, Efendimiz (s.a.v.) de parmaklarını o sulara bandırırmış. Medinelilerin müşrikleri bile, o parmakların dokunduğu suyun tadının değiştiğini, kar şerbetine benzediğini, o dokunuşun sularını bereketlendirdiğini bilirmiş. Ümmü Seleme annemiz, Efendimiz (s.a.v.) uyurken onun ter tanelerini bir şişeye doldurur, sonra da o damlaları kokularına, tütsülerine karıştırır ve şöyle dermiş eşine: “Ey Allah'ın Resulü. Senin terini kokularımıza karıştırıyoruz, böylelikle dünyanın en güzel kokularını elde ediyoruz.” Durmayın. Aklın emrettiğini söyleyin. “Iyy” deyin mesela. “Başkasının parmağının dokunduğu suyu içmek mi?” deyin. “Ter katılınca koku niçin güzelleşsin?” diye sorun. Her şeyin akla uygun olmasının düpedüz delilik olduğunu unuta unuta yaşayıp gidin ve sonunda anlayın ki her şeyin akla uygun olması düpedüz deliliktir. Burayı unutmayalım iyisi mi. “Dünyada rahat yoktur” hadis-i şerifi düşüyor aklıma nicedir. İnsanın dünyada rahatı arayıp durduğunu, tam “buldum” derken aslında rahatının kaçmış olmasından başka bir sonuca ulaşamadığını elbette biliyorum nicedir.

Yeni Şafak Podcast
YUSUF KAPLAN - Rüya Gibi Bir Kamptı…

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 5, 2024 6:23


Türkiye'nin sorunu, çok büyük bir sorun, bir millî güvenlik meselesine dönüşecek kadar büyüdü eğitimin sorunları.   TÜRKİYE'NİN VAROLUŞ SORUNU  Türkiye'nin sorunu eğitim sorunu değil. Türkiye'nin sorunu varoluş sorunu. Türkiye'nin kim'liği, ne'liği, nereden gelip nereye gittiği ya da sürüklendiği meselesi. Türkiye, ne olduğunu bilmeyen tek ülkesi dünyanın. Ne olduğunu ve başına ne geldiğini bilmeyen tek ülkesi. İnanılır gibi değil ama gerçek bu. Üstelik de bin yıl dünyanın kaderini, gidişâtını belirlemiş bir ülkede böyle bir “kimlik” / “varoluş sorununun yaşanması bütün sosyal bilimcileri, tarih felsefecilerini hayrete düşürecek, çözülmesi güç bir sorunun, kangrene dönüşen bir çıkmaz sokağın varlığına işaret eder. Türkiye'nin varoluş sorunu dediğim sorunun temelinde Türkiye'nin yok oluşu, tarihten sürülüşü, tarihi yapan, önüne katıp sürükleyen bir aktörden çıkışı, başkalarının yaptığı tarihin önünde sürüklenen bir figürana dönüşü ürpertici gerçeği gizli. Bin yıl dünya tarihini yapan bir toplum adım adım yok oluyor, yok oluşun eşiğine sürükleniyor…Genç kuşaklarını kaybediyor. Toplum sosyolojik olarak kabuk değiştiriyor. Kültürel olarak da çok büyük dejenerasyon, bir çürüme, çözülme yaşıyor… Aydınları, ülkesinden, inançlarından, değerlerinden, insanından uzaklaşıyor, hatta giderek iğrenir hâle geliyor… Bir toplumun zihnen, epistemik olarak köleleşmesine, mankurtlaşmasına, sosyo-kültürel olarak dejenere olarak çürümesine ve yok olmasına tanık oluyor. Herhangi bir toplumun değil, tarih yapan bir toplumun eğitim'de, kültür'de, fikir'de, sanat'da, hayatın her alanında köklerine dönerek, asliyetine kavuşarak devrim niteliğinde büyük atılımlar yapmadığı zaman, yok olmaktan kurtulamayacağı bir felâketten söz ediyoruz. Durum vahim ama çözümsüz değil. Teslim bayrağı çekmek yok. Dünya bize gebe, biz hakikate. Bunun bilinciyle uykuyu haram ederek ülkemizi yok oluşun eşiğinden kurtaracak, yeniden ayağa kaldıracak uzun soluklu bir medeniyet tasavvuru yolculuğuna çıkmış durumdayız Medeniyet Tasavvuru Okulu (MTO) ile… MTO, ülkemizin makus talihini yenmesini sağlayacak, fikir ve oluş çilesiyle inşa edilen bir medeniyet fikrinden yola çıkarak önümüzü açacak, 10 yılda 100 yılın tohumlarını ekecek, hem dünyayı hem de İslâm'ı çok iyi tanıyan, dünyaya her alanda söyleyeceği sözü olacak inanmış ve adanmış bir öncü kuşak yetiştiriyor…   MTO RUHU VE UMUT KIVILCIMI...   Bu yıl beş yaşıma giren MTO çalışmamız sadece ülkemizde büyük bir karşılık bulmakla kalmadı, küre ölçeğinde yankılandı ve çığ gibi büyüdü...

Aposto! Altı Otuz
Aposto Altı Otuz | 29 Temmuz Pazartesi - İsrail-Hizbullah gerilimi, belediye borçları

Aposto! Altı Otuz

Play Episode Listen Later Jul 29, 2024 7:33


İsrail, Golan saldırısından Hizbullah'ı sorumlu tuttu ve bölgesel savaş endişeleri arttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı sonrası belediye borçlarının tahsilatı süreci hızlandırıldı. Bu bölüm Daikin hakkında reklam içermektedir. Herhangi bir klima değil, Daikin. Bu çok özel klimalar 25.990 TL'den başlayan fiyatlarla Daikin bayilerinde ve Daikin.com.tr'de. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.

Aposto! Altı Otuz
Aposto Altı Otuz | 28 Temmuz Pazar - Siirt'ten Paris 2024'e: Evin Demirhan Yavuz

Aposto! Altı Otuz

Play Episode Listen Later Jul 28, 2024 10:20


Paris 2024'te yarışacak millî güreşçimiz Evin Demirhan Yavuz ve annesi, spor yazarı Ali Murat Hamarat'ın sorularını yanıtladılar. Bu bölüm Daikin hakkında reklam içermektedir. Herhangi bir klima değil, Daikin. Bu çok özel klimalar 25.990 TL'den başlayan fiyatlarla Daikin bayilerinde ve Daikin.com.tr'de. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.

VOA Türkçe
ABD Başkanı Biden: “Demokrasinin savunulması herhangi bir unvandan daha önemli” - Temmuz 25, 2024

VOA Türkçe

Play Episode Listen Later Jul 25, 2024 2:17


ABD Başkanı Joe Biden Oval Ofis'ten ulusa seslendiği konuşmasında 2024 seçim yarışından neden çekildiğini anlattı. Biden, “Bu makama hürmet ediyorum ama ülkemi daha çok seviyorum” dedi

Aposto! Altı Otuz
Aposto Altı Otuz | 14 Temmuz Pazar - 81. Venedik Film Festivali jürisi

Aposto! Altı Otuz

Play Episode Listen Later Jul 14, 2024 9:00


Ekibe oyuncu Isabelle Huppert başkanlık edecek. Cansu Baydar'ın yazıp yönettiği kısa film, festivalin Orizzonti (Ufuklar) bölümünde yarışacak. Bu bölüm Daikin hakkında reklam içermektedir. Herhangi bir klima değil, Daikin. Bu çok özel klimalar 25.990 TL'den başlayan fiyatlarla Daikin bayilerinde ve Daikin.com.tr'de. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni Şafak Podcast
SELÇUK TÜRKYILMAZ - Şerif Hüseyin Arap milliyetçisi miydi?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 11, 2024 4:50


Birinci Dünya Savaşı esnasında Arap milliyetçiliğinin yükselişe geçtiği ve Osmanlı Türk karşıtlığı ile şekillendiği yönündeki ifadeleri bugün tekrar gözden geçirmemiz gerekir. Türkiye'deki Suriyeliler gibi güncel sorunları da kapsadığı için bu konunun etraflıca tartışılması faydalı olacaktır. Geçmişin olayları değerlendirilirken dönemin koşullarının bütün yönleriyle resmedilmesi gerekir. Eğer dönemin koşulları tam olarak resmedilmezse süreci etkileyen faktörleri tespit etmek ve yerli yerine oturtmak mümkün olmayacaktır. Örneğin dönemin Suriye vilayetini Mısır'dan, bugünkü Irak'ı Körfez bölgesinden ve her şeyden önemlisi Şerif Hüseyin'in İngilizlerle birlikte hareket ettiği yerlerin diğerlerine göre farkını ortaya çıkarmadan varılan genel yargılar yanıltıcı olacaktır. İngiliz ve Fransız etkisini ele alırken de “İngiliz oyunu” gibi kavramları bağlamına oturtmamız gerekir. Şerif Hüseyin ve döneme damga vuran akımlar Arap Milliyetçiliği kategorisine mi girer yoksa bunlar kabileci bir zihniyetin ürünü müdürler? Sorunun cevabını bugünün olaylarına ışık tutacak şekilde aramak gerekir. Bugün bölge dışı aktörlerle doğrudan temasta olan yapıları değerlendirirken Şerif Hüseyin ve döneme damga vuran akımlar arasındaki benzerlik ilişkisi gelişmeleri anlamak bakımından ne derecede önemlidir? Bunlar sabit değişkenler mi yoksa birbiriyle ilişkisi olmayan bölgesel olaylar mıdır? Örneğin hadiseleri anlamamız için bir model geliştirdiler mi? Yoksa iç dinamikler karşısında dışarıdaki gelişmelere göre yeniden yapılanan bağımlı yapılar mıdır? Benimsedikleri veya propagandasını yaptıkları görüşler tutarlı bir ideolojik çerçeve sunmuş mudur, yoksa bunlar da dönemsel gelişmelere göre değişim gösteren esnek unsurlar mıdır? Her şeyden önce Şerif Hüseyin Osmanlı karşısında İngilizlerle birlikte hareket ederken ideolojik bir dayanaktan yoksundu. Bağımsız bir devlet kurmak istiyorlardı fakat bu amaca ulaşmak için kendi içinde tutarlı bir görüşten hareket etmiyorlardı. Ne İslamcı ne de milliyetçi idiler. Herhangi bir görüşe dayanmadıkları için savaş sonrası gelişmelere dair sağlıklı öngörüleri de yoktu. Bu sebeple savaş sonrasında karşılaştıkları olaylar onları şaşırtmıştı. Öfkelendikleri ve pişman olduklarına dair beyanlar günümüze kadar ulaşmıştır. Fakat geçmişi düzeltmenin imkânı yoktu. Herhangi bir dayanaktan yoksun oldukları için savaş sonrasında Siyonist yerleşimcilerin Filistin'i istila etmesinin sonuçlarını da öngöremediler. Filistin'i istila eden yerleşimcileri İngiliz kolonyalizmi bağlamında göremedikleri için bölgesel tehditleri kavrayamamışlardır. Bunun bir sonucu olarak bu yeni unsurları meşrulaştırmaktan öteye geçemediler.

Yeni Şafak Podcast
DURSUN GÜRLEK - Ayasofya Hamamı Ve Târihi Kitâbesi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 7, 2024 8:01


Eski İstanbul kırâathânelerinin bir çoğu aynı zamanda ilim ve kültür merkezi olma özelliğini taşıyordu. Bunlardan biri de Çemberlitaş'ta, Karababa Sokağı'nın başında bulunan Diyarbakır Kırâathânesi idi. Büyük kitabiyat bilgini ve Millet Kütüphanesi'nin kurucusu merhum Ali Emiri Efendi bu kahvehânenin en başta gelen müşterilerindendi. Kilisli Muallim Rıfat Bilge'nin “Divânü Lügati't – Türk ve Ali Emîri Efendi” başlıklı yazısında belirttiğine göre, kitapların efendisi her akşam buraya gelir, gece yarısına kadar oturur, dostlarıyla görüşür konuşur, sonra da Parmakkapı'daki evine giderdi. Ali Emiri Efendi, hiç evlenmemişti. Dolayısıyla evinin kapısını kendisi kilitliyor, yine kendisi açıyordu. Bütün hayatını kitaba ve okumaya vermişti. Her türlü kitabı okumakla beraber, daha çok Osmanlı tarihi ile meşgul oluyordu. Hafızası son derece kuvvetliydi. Ezberimde yüz bin Türkçe beyit var, diye zaman zaman övünmekten kendini alamıyordu. Aziz dostu Muallim Rıfat Bilge bu hususla ilgili şu ifadeleri kullanıyor: “Ben bu ciheti nezâketle bir kere tecrübe ettim. Herhangi bir şâirin bir gazelinden, bir mısra seçtim. ‘Acaba şu mısra kimindir?' diye sordum. Güldü. Beni imtihan mı etmek istiyorsun? Falanındır, sonu şudur, tamamı şöyledir deyip ezbere okudu.”

Yeni Şafak Podcast
İSMAİL KILIÇARSLAN - Ne Yapalım, Bakalım Mı Öylece?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 29, 2024 5:55


Utku Çakırözer. CHP'nin Eskişehir Milletvekili imiş. İsmine yeni muttali oldum. Daha doğrusu, kurduğu bir cümle ilgimi çekti. Biyografisinden öğrendiğimiz kadarıyla Maryland Üniversitesi'nde dijital gazetecilik eğitimi almış, Los Angeles Times ve Washington Post gazetelerinde “mesleki deneyim” kazanmış. Çakırözer'in kurduğu cümle şu: “Amacınız asla ajan yakalamak falan değil. Gazeteciyi, eleştirel aklı, muhalefeti, kendinden olmayanı baskıyla susturmak.” Hatırlayanlarınız olacaktır. Mayıs ayının “gerilerde kalan tartışması” olarak etki ajanlığı hakkında bir yasa düzenlemesi söz konusuydu. BBC Türkçe, o tartışmalar üzerinden bir haber kotarmış, Çakırözer de işte bu yukarıda aktardığım cümleyi kurmuş. Yasanın gazeteciyi, eleştirel aklı, muhalefeti, kendinden olmayanı susturmak istediğini buyurmuş. Hadi o zaman şu kavramın tanımı üzerinde bir anlaşalım: “Etki ajanlığı, belirli politik hedeflere ulaşmak veya kamuoyu üzerinde belirli bir yönde etki yaratmak amacıyla kullanılan stratejiler ve taktikler bütününü ifade eder.” Bu tanımı, konumuzla ilişkilendirerek de devam edelim ki konu dallanıp budaklanmasın. “Politik etki ajanlığı” diye bir alan da var zira ve etik olup olmadığı tartışılsa da henüz gayet legal bir alan. Konumuzla ilgisi bakımından mesele şudur: Herhangi bir etki ajanı, bir ülkenin çıkarlarını savunmak için bir başka ülkede o ülkenin aleyhine olacak şekilde faaliyet gösteriyorsa bu, “yeni nesil casusluk” kapsamında değerlendirilir ve hukuki olarak doğrudan suç olarak tanımlanır. Merkezî Avrupa'da da, Amerika ve Rusya'da da bu tarz etki ajanlığına yönelik yasal düzenlemeler vardır. Biliyorsunuzdur. Konvansiyonel casusluk hukukunda birine bir başka ülke istihbaratı ile bilgi- belge paylaşımı yüzünden dava açabilirsiniz ama bir başka ülke lehine kara propaganda yapmak, halkla ilişkiler kampanyası yürütmek, kamuoyu çalışması gerçekleştirmek, tanımı yakın zamanlarda, zaruretler yüzünden yapılan bir başka suç alanı. Kamuoyunda “foncular, hibeciler” olarak bilinen ve ağırlıklı olarak Batı kaynaklı fonlarla iş gören bazı medya kuruluşlarını ve medyacıları bu manada doğru değerlendirmek gerekiyor. Sahibi olduğu Medyascope'u uluslararası fonlarla yürüttüğü ortada olan Ruşen Çakır'ı alalım ele. Ruşen Çakır'ın CIA bağlantılı legal bir fondan yahut Norveç Kraliyet Akademisi'nden fon alması elbette suç değildir. Ancak fon alsın almasın Ruşen Çakır'ın ya da bir başka medyacının ABD ya da Norveç çıkarlarını gözeterek ve Türkiye aleyhine olacak şekilde kamuoyu oluşturması doğrudan “etki ajanlığı” kapsamında değerlendirilir “etki ajanlığı yasası”na sahip ülkelerde. Bir başka örnek vereyim. Türkiye'nin bir ülke olarak Suriye'deki çıkarları ile elbette emperyalist İran'ın Suriye'deki çıkarları çatışıyor. Başta Saadet ve Zafer Partisi olmak üzere, Türkiye'de Caferilerin içine sızmış bir takım tipler, eski İrancı radikaller, teröre bulaşık Nusayriler falan sürekli olarak İran ve Suriye'nin lehine, Türkiye'nin aleyhine olacak şekilde akıl almaz bir kampanya yürütüyorlar.

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - “Hayat Kaynağı Kur'an” müfessiri Prof. Dr. Sait Şimşek'in ardından

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 22, 2024 7:33


Konya'da bulunduğum, Selçuk Üniversitesi'nde çalıştığım yıllarda nimet saydığım çok şeyler yaşadım, çok dostluklar edindim, çok iyi sohbet meclislerinde bulunup feyz almaya çalıştım. Büyük nimet saydığım konulardan biri Sait Şimşek Hoca ile tanışmış onun sohbetlerinde bulunmuş olmak ama yine en çok hayıflandığım hususlardan birini sorsanız o da onun sohbetlerinde daha fazla bulunamamış olmaktı. Yıllarca süren ve ilahiyatçı, sosyolog, tıp, edebiyat ve iş dünyasından arkadaşların bir araya geldiği Salı sohbetlerimizin hiç aksatmayan müdavimlerindendi. Sohbetleri o idare etmiyordu ama açıkçası benim gözüm kulağım meclis içindeki herkesten ziyade onda olurdu. Herhangi bir konuya yapacağı katkı, bir meseleye yaklaşımı, açıklaması benim için ciddi bir merak konusuydu, çünkü her zaman kendine özgü bir açılımı olurdu. Bu açılımda da yanlış anlamayın en önemli boyut yalınlığı, sadeliği ve en açık olanını tercih ediyor olmasıydı. Kur'an, vahy onun için her zaman birincil temel referanstı. Çoğu kişinin bazı alışkanlıklarla veya modalara uyarak en son başvurduğu referanslara o ilk planda başvuruyor ve belki de sonraki kelamın havanda su dövmek olduğu gerçeğiyle yüzleştiriyordu. Hiçbir sohbette kimseyle tartıştığını, didiştiğini göremezdiniz. Hakikat onun için kimsenin malı olamazdı, ama onun çok temel konularda bir hakikat iddiası vardı ve bundan asla tavizi yoktu. Ama taviz vermediği bu hakikat iddiasını başkalarına zorla dayatmak gibi bir derdi, telaşı hiç yoktu. Bu da onun en önemli şahsi özelliklerinden birini öne çıkarıyordu. Hocanın ne bir telaşı ne bir acelesi ne de bir makama bir yere ulaşma hırsı vardı. Kendini tamamen Kur'an'ı anlamaya, başkalarına kendi anladıklarını benimsetmeden önce kendisi için anlamaya, bu anlamada derinleşmeye ve anladığı ölçüde yaşamaya adamıştı. Onun anladıklarından, edindiği ilimden nasiplenmek istediğinizde, soracak sorunuz olduğunda, bu soruyu sorup açtığınızda karşınızda Kur'an ve İslami ilimler alanında bir derya- deniz olduğunu hissederdiniz. Sizi asla aldatmayacak, saplantılı fikirlerini size kabul ettirme telaşı taşımayan, yanındakini size zorla satmaya çalışmayan, anlattıkları karşısında bir ücret, bir karşılık, bir çıkar talep etmeyen, güven verici bir rehber… Tabi rehber dediysem de onun hayatı boyunca karşı çıktığı bir anlayışı kendisine asla atfetmek istemem. Rehber denilince yeri geldiğinde sözü Kur'an'ın ve Resulullah'ın önüne çıkarılan bir yüceltme kültürüne karşı hayatı boyunca da bir duruşu oldu. Tam da bu yüzden belki bazı hoşgörülü kültürel çevrelerce hiç de hoş görülmedi, hatta söylemedikleri kendisine atfedilerek dışlandı, en iyi ihtimalle yok sayıldı. Zaman zaman karşımıza çıkan ve benim “ehl-i sünnet fetişistleri” dediğim, inançları ve yolları ehl-i sünnetten fersah fersah uzak çevrelerin tam da bu noktada da hedefi oldu. Oysa Kur'an'ı, Sünneti anlama ve tefsirini yapma biçimi kategorik olarak ehl-i sünnetin en iyi çağdaş örnek pratiklerinden birini oluşturur.

Ters Açı'dan
Dışarıdan Türkiye'ye bakış

Ters Açı'dan

Play Episode Listen Later Jun 7, 2024 74:50


* Biz ülkemizden kaçarak gitmedik veya ülkemize bir nefret besleyerek kaçmadık veya o şekilde gitmedik. Sadece fırsatları veya kendi fırsatını yaratma adına farklı olanakları, farklı seçenekleri değerlendirip ona göre bir yön verdik hayatımıza. Hayatının ilk 20 senesini geçirdiğin kültür her zaman için senin ana kültürün oluyor ve bundan bir şekilde kopman zaten mümkün değil.* Türkiye'nin dışarıya veya dünyaya entegre olması yönünde teknolojik anlamda kolaylaşıyorsa bile yaşanılan sistemde gitgide bir içine kapanan bir Türkiye görüyorum ben.* Türkler pozitif anlamda söylüyorum rahatsız bir millet. Mutlaka gittikleri yerde hiç rahat durmuyorlar. Mesela İsveç'teki, muhtemelen Almanya'da da böyle, Fransa'da da böyledir. Yabancı grupları arasında Türkler sosyal yardıma en az giden gruplardan bir tanesi.* Birazcık önlerindeki engeller aslında aşılabilse Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde kaybettiği yılları geri kazanabileceğini düşünüyorum açıkçası.* İzinsiz inovasyon yapabilme ortamı Türkiye'de yok. Onun için de insanlar daha fazla karamsar. Herhangi bir şey yapmak için, bir pizza dükkanı açmak için diyorsun, Türkiye'de pizza dükkanı açmak için önce izin alman gerekiyor.* Biz burada kabile sistemi içinde sadece kendi güvendiğimiz insanlarla iş yaparak diğer insanların tepesine çıkacağız. İnsanlar kendi hayatlarının veya kendi önüne çıkan fırsatların doğru kullanılmadığına bakmıyor. Sadece ben komşumdan daha mı iyiyim? Benim arabam komşumdan daha mı iyi? Veya Fenerbahçe ise Galatasaray'dan daha mı iyiyiz? Yani bir komperatif açgözlülük var. Bunun sürekli olarak bu şekilde devam etmesi biraz da o şeyleri tıklıyor.* Anadolu'da yaşayan nüfus da artık bu şartlarda nasıl yaşanılması gerektiğini biraz daha kültür olarak kanıksamış bir kültür oluşturuyor. Bunlar dil değişiminde, din değişiminde ciddi etken olan şeyler. Çünkü Anadolu insanı gerektiğinde dilini değiştirir, gerektiğinde dinini değiştirir.Böyledir. Tarih boyunca hep böyle olmuştur.* Parayla burjuva kültürü arasında ciddi bir fark var. Yani parayı bulmakla o burjuva kültürünü edinemiyorsun. O burjuva kültürünün içinde cesaret de var, haddini bilmek de var. Burjuva kelime kökeni olarak burç ve şehirlikten geliyor. O şehirlik kültürü nerede ne yapılacağını bilmek, bir yemek sofrasına oturduğun zaman, köyde yer sofrasına oturduğu zaman da nasıl oturacağını bilmek, Michelin restorana gittiğin zaman da çatalı nereye koyacağını, hangi çatalla hangi kaşıkla yiyeceğini, o sıralamaları bilmek.Korkut (@5posta) ile Twitter Space üzerinden yaptığımız sohbet. Keyifli dinlemeler.[Kayıt tarihi: 30 Mart 2024]Güncellemelerden haberdar olmak ve daha fazlası (bölüm notları, soru ve yorumlarınız) için: tersaci.substack.comTwitter: @trscbrs @5posta Get full access to Ters Açı'dan at tersaci.substack.com/subscribe

Mevlana Takvimi
ŞİİİLER HAKKINDA TÂRİHÎ BİR BELGE - 22 MAYIS 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later May 22, 2024 2:30


Yavuz Sultan Selim Hân'ın zamanında Anadolu ve Rumeli kazâskeri olan Sarı Gürz Nûreddîn Hamza Efendi'nin şiîler hakkında verdiği fetvâ şöyledir: “Hüvelmu'în Bismillâhirrahmânirrahîm. Sevdiği kullarına yardım eden, düşmanlarını da kahreden Allâhü Teâlâ'ya hamdolsun. Peygamberlerinin en üstünü olan Muhammed (s.a.v.) ve O (s.a.v.)'in âl'ine ve Ashâbı (r.a.e.)'e salât ü selâm olsun. Ey müslümânlar! Biliniz ve anlayınız ki, Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) düşmanı râfızîlerin reisleri, Erdebiloğlu Şâh İsmail'dir. Onlar, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in yolunu ve sünnet-i seniyyesini beğenmezler. Kur'ân-ı Kerîm ile alay ederler. Allâhü Teâlâ'nın haramdır buyurduğuna helâldir derler. Kur'ân-ı Kerîm'i ve diğer dîn kitaplarını tahkir edip yakarlar. Bütün Ehl-i Sünnet âlimlerine ve sâlih müslümânlara ihânet edip, öldürürler. Mescidleri yıkarlar. Bu taifeye mensûb olanlar, reisleri Şâh İsmail'i ilâh yerine koyup secde ederler. Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer (r.a.e.)'e sövüp, hilâfetlerini inkâr ederler. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'in hanımı Hz. Âişe (r.anhâ) vâlidemize iftira edip söverler. İslâmiyet'i yıkmak için uğraşırlar. Onların bunlara benzer dîn-i İslâm'a aykırı daha pek çok bozuk îtikâdları ve hareketleri vardır ki, benim ve diğer âlimlerin katlarında tevatür derecesinde bilinmektedir. Onlar, görünen bu hareketleri ile dînimizin hükmüne ve kitaplarımızın bildirdiğine göre fetvâ verdik ki; kâfirdirler, mülhiddirler. Herhangi bir kimse dahi onların bâtıl dînlerini beğense ve rızâ gösterse kâfir olur. Bunların boğazladıkları ve avladıkları; okla, doğanla ve köpek ile de olsa murdardır. Nikâhları bâtıldır. Netice olarak, Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) düşmanı olan bu râfızîler; hem kâfir, hem mülhid ve hem de fesâd ehlidirler. Yâ Rabbî! Dînine yardım edenlere yardım eyle, müslümânlar arasında fitne çıkaranları kahreyle! Âmîn.” (Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi)

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!
Örümceklerle İlgili İnandığınız 5 Yanlış, Bilmeniz Gereken 5 Gerçek!

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!

Play Episode Listen Later May 20, 2024 7:31


evital ile ihtiyacın olan sağlıklı yaşam çözümlerine dilediğin yerden dilediğin zaman ulaşabilirsin. evital'i indirmek için: https://app.adjust.com/1cbd9cyd?adgroup=lansman&creative=spotify⁠⁠⁠ İlk seansa özel indirim Kodumuz: ⁠⁠⁠⁠EA15 *** Bu bölüm "⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠evital⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠" hakkında reklam içerir ***. Örümcekler... Zıplarlar, koşarlar, atlarlar... Örümcek korkusu olan (araknofobik) insanların korkulu rüyasıdırlar. Herhangi bir gece, üzerinizde yürüyor olmamaları için hiçbir neden yoktur. Ancak örümceklere yönelik korkuların büyük bir kısmı gerçekler üzerine değil, uydurma hikayeler, hatalı bilgiler… Seslendiren: Can Demirci

Kerem Önder
Abdülkadir Geylani Sohbetleri 13 / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later May 4, 2024 39:05


“Ey evlâd! Âhireti dünyadan öne al; böyle yap, ikisini birden kazanırsın. Dünyayı âhiretten öne alacak olursan ikisini de kaybedersin. Ve bu, sana bir ceza olur. Emir almadan nasıl dünya ile uğraşırsın?.. Dünya ile kalbini meşgul etmezsen, Allah sana yardımcı olur. Başarı ihsanı sana gelir. Bir şey alacak olursan içinde bereket bulunur. İman sahibi hem dünyası hem de âhireti için çalışır; dünyası ile yalnız sözle olur. İhtiyacı kadar bağlanır ve o kadar alır. Kanaat sahibidir. Bir yolcu ne kadar azık alabilirse, o da o kadar alır. Çok almaz, çünkü yolculuğa mâni olacağına inanır. Cahilin, bilgi yoksulu adamın, bütün derdi dünyadır. Bilgi sahibinin, bütün cehdi öbür âlemdir; sonra Mevlâ... ama bu hepsinden üstün... Önünde bulunan bir parça ekmek, nasıl yeniyor ve nereden geliyor? Nefsin, ona nasıl bakıyor?.. Onu almak için gayret sarf ediyor mu?.. Vermeyecek olsan seni yıkıyor mu? Bunlara dikkat et. Nefsini kırmaya güçlü olmalısın. Hak canibine onu böyle vardırman kabil olur. Şah birdir; güçlüğü bir olan verir, fayda yine O'ndan gelir; hareket ettiren ve durduran O'dur. Sana sataşacak biri varsa yine O'ndan gelir. Emrinde çalışana O gönderir; veren, alan yine O varlıktır. Yaratan ve doyuran Allah, Azizdir, Celildir. O ezelî ve ebedî bir varlıktır. Yaratılmışlardan önce O'nun varlığı vardı. Babanızdan ve ananızdan, güvendiğiniz zenginlerin varlığından önce O gelir. Yer ve semanın, ayrıca onların üstünde ve boşluğunda olan her şeyin yaratanı O'dur. «O'na benzeyen yoktur; bizzat gören ve işiten O'dur.» (Şura/11) Ey okuyucu, yalnız beni oku, yer ve gök ehlini bir yana at. Yalnız beni gör, böylece bilgini almış olursun. Bildiği ile amel edene Hak tarafından kapı açılır. Bu kapı kalp yönünden açılır; Hakk'a oradan varılır. Bu, bildiği ile iş tutanın hâlidir. Dedikodu ile gününü gün eden, bu hâlden mahrumdur. Sen böyle yaptıkça, bilgini dünya uğruna harcadıkça, eline bir şey girmez. Dıştan iyi görünse bile, içi bozuk olur. Allah, kullarından herhangi birine hayır dilerse bilgi verir; bu bilgiden sonra amel ve ihlâs nasib eder; iyilik verir, kendine yaklaştırır, irfan nasib eder, kalp bilgilerini öğretir, sırları çözdürür. Bunu yalnız o kula yapar. Bu hâlde başkasının iştiraki yoktur. Artık o kul sevilmiştir. Musa peygamber gibi yalnız Hak varlığın malı olur. Hak Teâlâ, Musa peygambere şöyle buyurdu: «Seni zatım için seçtim.» (Taha/41) Yâni, benden başkası seni meşgul edemez. Şehvet duyguları, geçici tatlar ve zevkler seni benden alamaz. Yer ve gök benim katımda söz sahibi olamazlar. Cennet seni doyuramaz; ateş seni korkutamaz. Mülkün sende kıymeti yoktur; yokluk seni düşündüremez. Hiçbir bağ seni, benden çekemez. Benden başkası seni meşgul edemez. Herhangi bir şekil seni eğlendiremez ve bana perde olamaz. Hiçbir yaratığın bende hakkı yoktur. Tabiî istek ve şahsî duygular burada yer alamaz.

Yeni Şafak Podcast
İHSAN AKTAŞ - Cumhuriyet Halk Partisi Neyi Başardı?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 15, 2024 5:14


Bu seçimde halk CHP'ye oy verdi fakat yine AK Parti ile konuştu, ona mesaj verdi. Bu seçim bir yerel seçimdi ve büyük oranda CHP'li belediyeler seçimlerde başarılı oldu. Bu başarının rasyonel sebepleri nelerdir diye bir soru soracak olsanız, mercek alıp yollara düşmeniz lazım gelir. CHP'li belediyeler yönettikleri şehirlerde hiçbir şey yapmamaları ile ünlüler. İzmir'de Tunç Soyer belediye başkanı olduğunda, başkanın yakın çalışan arkadaşlarından bir isim “Biz o kadar büyük bir yapı ile karşılaştık ki İzmir'i anlamamız beş yıl sürer” demiş. Gerçekten de İzmir'i anlamadan beş yıl bitmiş oldu. İzmir'e biraz odaklanalım: 2014 yerel seçimlerinden önce bir grup medya temsilcisinin talebi üzerine İzmir'e gitmiştim. Sokaklarda yürürken bir şeyi gözüm ısırıyor fakat anlamlandıramıyorum. Yollar ve kaldırımlar bir garip. Sonra fark ettim ki kaldırım kenarlarına koyulan tretuvarlar 1994 model betondan dökülmüş, kenarları aşınmış bakımsız bir haldeler. Bu zaman zarfında başta İstanbul, Ankara ve AK Parti'nin yönettiği şehirlerde kaldırımlar büyük oranda taş ve granitten yapılıyor. Medyaya verdiğim mülakatta “İzmir'i yorgun gördüm” demiştim. Aradan 10 yıl geçti. Meral Akşener İzmir'e geldiğinde “İzmir yorgun” dedi. Bu seçimde ben Egeliler, emekliler ve ekonomiden etkilenenlerin etkisi olacak demiştim. Egeliler taleplerini bir kez daha ertelediler. İzmirli, Muğlalı, Aydınlı seçmen sadakatle gidip CHP'ye oy verdi. Başkanın kim olduğuna bakmadı. Hizmetin ne olduğuna da bakmadı. Sadakatle gidip oyunu verdi. Karşılığında hizmet görmediği gibi, iradelerine de saygı görmediler. Bu seçimin atmosferini dikkate almadan, yapılacak her değerlendirme eksik kalır. AK Parti seçmeninden yüzde 5 oranında sandığa gitmediğinde, bu durum rakibi için artı 8-10 puan olarak yansıdı. İzmir'de CHP seçmeninin serzenişini herkes biliyordu. Muğla'da durum farklı değildi. İddialı bir cümle kuralım, eğer seçim atmosferi bu şekilde olmasaydı Balıkesir AK Parti'de kalacağı gibi Muğla ve İzmir doğrudan AK Parti'ye geçerdi. İzmir'de bir zerre hizmet olmadığını sağır sultan biliyor. Peki, İstanbul seçimlerini nasıl yorumlayacağız? İstanbul'da İmamoğlu bilinçli bir şekilde hizmet ve yatırım yapmadı. İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu bunu defalarca dile getirdi. Rasyonel bir şekilde verileri toplumun önüne koydu. Herhangi bir haber kanalının eski kayıtlarına girseniz bu bilgilere rahatça ulaşabilirsiniz. Bilinçli bir şekilde yatırım yapmadı: Bu durum gerçektir. Sebebine gelince AK Parti'den alınan bir belediyenin zaten beş yıl yatırıma ihtiyacı olmuyor. Bunun yerine büyük paralar ayırarak reklam karargâhı kurdu. Çok planlı bir şekilde büyük bir kaynak biriktirdi. AK Partili belediyelerin yatırıma ayırdığı kaynakları doğrudan siyaset için kullandı.

Yeni Şafak Podcast
ÖMER LEKESİZ - Musevî Bir Yasadan Kızıl Düve Miti Üretmek

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 15, 2024 4:47


Siyonazilerin kendilerini muharref Tevrat'ın emirlerini yerine getiren masum dindarlar gibi göstermek için geçmişte olduğu gibi yine muhtevasını değiştirerek oradan ürettikleri mitlerden bir yenisinin Kızıl Düve miti olduğunu söylemiş, ancak daha başlangıcında -mite esas ilk kayıtlar ve mit üretim sürecinde- Tevrat'ın yeni yazıcı ve müfessirleri arasında yoğun tartışmaların yapıldığını belirtmiştik. Nitekim Tora'nın bir tercümesinden alıntıladığımız Tekvin, 15: 4-19. ibareler, Sa'adya Gaon'un Arapça Tora Tefsiri'nde şöyle geçmektedir: “Allah buyurdu: ‘Bana üçer' buzağı, üçer keçi, üçer koç ile bir kızılca üveyik (yabani kumru) ve güvercin yavrusu getir.” (Trc.: Nuh Arslantaş) Düve miti için hâkim bir sıfat olarak sunulan “kızıl” kelimesi, bu ibarede düveye değil, üveyik kuşuna nispet edilmiştir. Buradan bakıldığında Siyonazilerin “Kızıl Düve” ile Tevrat'ı adeta (yeni bir ideolojik amaçla) tekrar yazmaya yeltendikleri görülecek; düvenin “genetiğiyle oynanarak aslına benzetilmiş düveler” oluşu da, ultra-modern yeni bir efsanenin kabul edilme başarısına hizmet edecektir. Bu manada düvenin Tevrat'taki ilk bahsinden Siyonazilere bir “ekmek” çıkmayacağına göre, oradan kullanabilecekleri diğer ilgili bahislere hızlıca bir göz atalım. İlki Kızıl İnek: Para Aduma nitelemesinin de yer aldığı Sayılar kitabındaki (Çölde Sayım) 19: 1-12. ifadeler şöyledir: “Tanrı, Moşe'ye ve Aaron'a konuşarak (şöyle) dedi: Tanrı'nın söylemek üzere emrettiği Tora hükmü budur. Bene-Yisrael'e konuş: Sana (Moşe,) herhangi bir kusuru olmayan, üzerine boyunduruk geçirilmemiş tamamen kızıl bir inek getirsinler.  Onu Koen Elazar'a verin. (Bir görevli) Onu (tüm) kampın dışına çıkarsın ve (birisi, ineği Elazar'ın|) önünde kessin.  Koen Elazar, parmağıyla (ineğin) kanından (biraz) alsın ve Buluşma Çadırı'nın yönünde yedi kez serpsin. Sonra (birisi) onun nezaretinde ineği yaksın. Derisini, etini, kanını ve (bağırsaklarındaki yemek) artıklarını yakmalıdır.  (Bir) Koen, bir sedir dalı, bir zufa otu ve (bir miktar) kırmızı (yün iplik) alıp, (bunları) ineğin yanışına atsın.  (Bu) Koen, giysilerini ve bedenini mikveye (suya) daldırmalıdır. Akşama kadar tame (necis) kalacak olan Koen, (ancak tüm bunların) ardından kampa girebilir.  (İneği) Yakan da giysilerini ve bedenini mikveye daldırmalıdır. (Sonrasında,) Akşama kadar tamedir.  Saf bir kişi, ineğin külünü toplayıp, kampın dışında saf bir yere bıraksın. (Bu küller) Bene- Yisrael toplumu için, serpme suyuna (katılmak üzere) yadigâr kalacaktır-paklayıcıdır.  İneğin külünü toplayan da giysilerini (ve bedenini) mikveye daldırmalıdır. (Sonrasında,) Akşama kadar tamedir. (Tüm bunlar) Bene-Yisrael ve aralarına katılan Gerler için ebedi bir kanun olarak kalacaktır. Herhangi bir insanın cesedine dokunan kişi, (en az) yedi gün boyunca tamedir.  Üçüncü günde ve yedinci günde (ineğin külüyle) paklanacak ve arınacaktır. Fakat üçüncü günde ve yedinci günde paklanmazsa, arınamayacaktır.” (Trc.: Moşe Farsi) İkincisi Tesniye kitabındaki (Yasa'nın Tekrarı) 1-9. ifadelerdir. “Egla Arufa: Sebebi mantıkla açıklanamayan türde bir kanun”a esas olan bir olayda, Yahudilerden -Musa zamanında- öldürülen bir kişinin katilinin bulunması için bir ineğin (Burada Kızıl İneğin /Para Duma'nın değil bir düvenin / egla'nın belli şart ve şekilde kesilme örneğiyle Sayılar'daki yasa ve Yasa'nın Tekrarı'ında olarak kısmen tekrarlanmaktadır.

Yeni Şafak Podcast
İSMAİL KILIÇARSLAN - Yavaş Orman

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 14, 2024 4:59


“Tıpkı böyle hafifçe esen bir rüzgarda incecik bir ürpertiyle ‘seni özledim' diyebilmeyi özler miymiş insan abi? Ben özledim. Hatta öyle ki özlemenin kendisini bile özledim.” Şunca yıl yaşadım, şunca yer gezip şunca insan tanıdım, derdini onunki kadar sade, onunki kadar içten anlatanını görmedim. Bilirsiniz ya, derdini böyle anlatan insanın hikayesini de doğal olarak merak edersiniz. Yine de bir şey, içimin derinliklerinde kehribar rengi bir yalnızlık hissi belki, “hikayen nedir peki?” diye sordurtmadı bana. Biraz da o hafifçe esen rüzgarda, ta ilerde bir tepenin üzerine kondurulmuş ve böylece on dokuzuncu yüzyılın manzara ressamlarını kıskançlıktan çatlatacak kadar güzel görünen o köy oradayken sessiz kalmak da arzu edilebilir bir şey gibi geldi bana. Bir sigara yakmayı geçirdim aklımdan. Ardından yakışık almayacağını düşündüm. Daha doğrusu rüzgarın iyiden iyiye tertemiz ettiği havayı birazcık daha hissetmek istedim. “Bizimkisi ne ilk görüşte aşktı, ne bir yanlış anlaşılmaydı” dedi. “Yanlış anlaşılma derken?” diye sormak zorunda kaldım. “İzlemişsindir sandıydım şu meşhur yönetmenin videosunu. Aşkı bir yanlış anlaşılma olarak tanımlıyor. ‘Karşımızdakini doğru anlasaydık ona aşık olmazdık' falan diyor hatta. Pek sevdi millet. Ama yok öyle yağma. Aşkın tek bir tarzı, tek bir tanımı, tek bir yüzü varmış gibi tanımlamalara karnım tok benim. Aşk, kendisinden başka bir şeyle tanımlandığında eksik kalır. Ne dediğimin farkındayım. Aşk, aşktır. Herhangi bir tanımlamaya sığdırmaya çalışabilirsiniz tabii. Mesela Benjamin'in ‘son bakışta aşk' tanımından yahut Fuzuli'nin ‘her ne var alemde' dediği yerden ele alabilirsiniz aşkı. O aşık olanın bileceği iş. İsterse Deleuze gibi artislik yapsın. ‘Bir insana aşık olmak onu kalabalığın içinden çekip çıkararak çokluğun içinde tek kılmaktır' diyerek maşuku devreden çıkarıp nefsini köpekleştirsin. Bana ne!” İşte buna itiraz etmeliydim. “Deleuze'e niye çattın ki şimdi?” dedim. “Çatarım tabii. Maşuku görünce dili lal olan aşıklar adına aslında itirazım. Aşığa, aşığın seçimine fazladan bir paye yüklüyor. Çünkü maddi alanın dışında bir alan olabileceğine dair inancı çok güçlü görünse de aslında pek zayıf.” O hafifçe rüzgar esmeye devam ediyordu ve ben şaşkınlıklardan şaşkınlık beğeniyordum. Bu ufak tefek kız, ne dediğinden oldukça emin görünüyordu çünkü. Bilirsiniz ya, kendinden bunca eminlik ya hayranlık ya da tiksinti uyandırır muhatabında. Ben çoktan hayran olmuştum.

Mevlana Takvimi
İSLÂM BÜYÜKLERİNİN BAŞ OLMA SEVDALARI YOKTUR - 24 MART 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 24, 2024 2:21


Geçmiş İslâm büyüklerinin güzel bir ahlâkı baş olmak için arzu göstermemeleri idi. Beklenmedik bir anda böyle bir şeyle karşılaşıp halk kendilerini başlarına geçirme arzusunu izhâr ettiklerinde mazeret gösteriyor, söz gelimi “Ben bu işe ehil değilim” diyor. Halkın “Sen fazlasıyla lâyıksın...” gibi ısrarlarına kulak asmıyorlardı. Süfyan es-Sevrî (r.âleyh) şöyle der: “Kendisine teklif edilmeyen bir üst görevin (riyâset) peşinden koşan bu arzusuna kavuşamaz, ayrıca pek çok ilimden de mahrum kalır.” Onun bir başka tespiti şöyledir: “Herhangi biriniz nefsiyle yetmiş sene mücâhede etmedikçe riyâset (başkanlık) istemesin.” İsa Peygamber (a.s.) şöyle diyordu: “Halk sizi başkan yaparsa sizler kuyruk olun.” Haccâc b. Ertât (r.âleyh)'in bir sözü: “Beni baş olma arzu ve sevdası öldürdü.” El-Antâkî (r.âleyh)'nin bir sözü: “Başkanlık, riyakârlık arzusunun başı, nefsin sevdalısı, şeytânın göz bebeğidir.” İbrahim b. Edhem (r.âleyh)'in görüşü: “Kuyruk olun başkan olmayın, çünkü kuyruk kurtulur baş kesilir.” Fudayl b. Iyâz (r.âleyh) şöyle diyordu: “Baş olmak isteyen kendisinin mükemmelliğini ortaya koyabilmek için insanların kusur ve ayıplarını diline dolar, huzurunda başkalarının hayırla yâd edilmesinden hoşlanmaz. Riyâset aşığı gerçekten iyi hallerine vedâ etmiştir.” Süfyan es-Sevrî (r.a.)'in bir sözü: “Riyâset makâmını bırakmak ve bir kadını sevmekten vazgeçmek sabır bitkisinin usaresinden (öz suyundan) de acıdır.” (İmâm Şa'rânî, Tenbihü'l-Muğterrin Tercümesi, s.116-117)

Yeni Şafak Podcast
Mahmut Ay - Kur'an Nasıl Bir Kalp ile Okunmalı? -2

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 17, 2024 7:04


İmam Gazzâlî'nin (ö. 505/1111), muhalled eseri İhyâ'nın birinci cildinde yer alan “Tilâvetin Bâtınî Amelleri Üzerine” isimli bölümdeki madde başlıklarından esinlenerek yazmaya çalıştığımız yazı serimize devam ediyoruz. İkinci madde şu şekilde çevrilebilir: 2. Sözün Sahibinin Allah Teâlâ Olduğunun Farkında Olmak (et-Ta'zîm li'l- Mütekellim): Kur'an'ı okumaya başlamadan evvel, kişi kalbinde şunu hissetmelidir: “Bu okuyacağım kelâm, Allah'ın kelâmıdır. Herhangi bir yazarın, akademisyenin, filozofun ya da şairin kelâmı değil.” Sözün değeri, o sözü söyleyenle doğru orantılıdır. Bize söylenen sevgi ya da nefret dolu herhangi bir ifadeye verdiğimiz değer ya da ondan etkilenmemiz, o sözü söyleyene verdiğimiz değer kadardır. Bizim için önemli olan bir konuda herhangi bir bilgi ile karşılaştığımızda, o bilgiyi veren kişinin bilgisine olan güvenimiz kadardır o bilgiye atfettiğimiz değer. Bir müminin nazarında Allah; mutlak kudret sahibi, ezelî, ebedî, her şeyi bilen, gören ve işiten, her türlü eksiklikten münezzeh ve en derin muhabbete lâyık olan Yüce Sevgili'dir. Dolayısıyla böyle bir Zât-ı Mukaddes'in sözü, sözlerin en değerlisi, en faydalısı ve en tatlısıdır bir mümin için. Hâris el-Muhâsibî'nin de (ö. 243/857) ifade ettiği gibi “Kur'an'ı Yüce Allah vahyettiği ve söze olan sevgi, söyleyene olan sevgi gereği olduğu için; Kur'an'ı vahyeden Allah'ı yüceltme duygusu göğsünü kapladığı zaman, Allah'a saygının bir gereği olarak senin nazarında artık O'nun kelâmı ve bu kelâmı anlamaktan daha yüce, asil, yararlı, tatlı ve daha leziz bir şey bulunmamalıdır.” (Muhâsibî, el-Akl ve Fehmu'l-Kur'ân, çev. Veysel Akdoğan, s. 285).

Mevlana Takvimi
BORCUNU ÖDEMEKTE GÜÇLÜK ÇEKENE YARDIM ETMEK - 15 MART 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 15, 2024 2:00


Bir mecburiyet altında bizlerden borç mal veya para alan biri, borcunu ödemeyecek bir halde ise, onu bu sıkıntılardan kurtarmak için, borcunu ertelemek veya bağışlamak gibi, ne lâzım gelirse yapmamız, Efendimiz (s.a.v.)'in bizlere olan emir ve vasiyetlerinden biridir. Şu hadîs rivayet edilmiştir: “Darda olan bir kimseyi feraha kavuşturan veya böyle bir kimsenin borcunu ödeyen kişiyi Hâkk Teâlâ Kıyâmet gününün dehşet ve korku veren sıkıntısından kurtarır.” (Müslim) Bir hadîste, “Kıyâmet gününün dehşetinden kurtulmak ve Allâh'ın Arş gölgesine sığınmak isteyen kişi borçluya mühlet versin” (Taberanî) buyuruluyor. Başka bir hadîste: “Bir yoksul borçluya ödeme vadesi gelmeden kolaylık gösteren kişiye, her gün için, o borç miktarı kadar sadaka sevabı yazılır.” (İmâm Ahmed) buyurulmuştur. Diğer bir hadîs-i şerifte: “Herhangi bir kimse, bir mü'min kardeşinin darlık ve sıkıntısını kaldırır, onu feraha ve huzura kavuşturursa, Allâh (c.c.) da o kişinin üzerinden Kıyâmet gününün darlık ve sıkıntısını kaldırır. Kim ki, dünyada bir fakire kolaylık gösterirse, Hâkk Teâlâ da o kimseye, dünya ve âhirette kolaylık gösterir.” (Müslim) Taberânî şu hadîsi rivayet eder: “Kişi borçlu bir fakire, borcunu ödeyebileceği bir duruma gelinceye değin mühlet verirse, Hâkk Teâlâda o kişiye suçlarından tevbe etmesi için mühlet verir.” (İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.195-196)

Mevlana Takvimi
RAMAZÂN AYININ FAZÎLETLERİ - 10 MART 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 10, 2024 2:30


Nebi (s.a.v.) bir hutbesinde; “Ey Ashâbım! Ramazan ayında oruçlu olan bir kimseye su içireni Allâhü Teâlâ benim havzımdan sular; artık o kimse ebediyyen susamaz.” buyurmuşlardır. Ebû Hureyre (r.a.)'den rivâyetle Resûlullâh (s.a.v.): “Şehr-i Ramazân'ın ilk gecesi olduğunda Allâhü Teâlâ halkına nazar eder. O'nun bir kuluna bir bakışı ebediyen o kimsenin cezâlandırılmamasını mûcib olur. Allâh (c.c.) Ramazân-ı Şerîf'in her bir gününde bin kere bin kişiyi cehennemden âzâd eder.” buyurmuşlardır. Resûlullâh (s.a.v.): “Şehr-i Ramazân'ın ilk gecesinde cennet ve semâ kapıları açılır da Ramazân'ın son gecesine kadar açık kalır. Herhangi bir kul veyâ cemâatten Şehr-i Ramazân gecesinde namaz kılanlar için her secdesine mukâbil Allâhü Teâlâ ona bin yedi yüz hasene yazar ve cennette de kırmızı yâkuttan bir saray binâ eder ki, her sarayın bin kapısı vardır ve her kapının, altından, kırmızı yâkutla süslenmiş iki kanadı vardır. Şehr-i Ramazân'ın ilk gününde oruç tutanın her günâhını Allâhü Teâlâ affeder ve o Şehr-i Ramazân'ın sonuna kadar günâh işlemekten muhâfaza edilir ve onun her günkü orucu için cennette altından bin kapılı bir köşk verilir ve yetmiş bin melek onun için istiğfâr eder. Gece ve gündüz yaptığı her secde için cennette öyle bir ağaç verilir ki atlı bir kimse yüz sene etrafında dolaşmağa çalışsa yine de etrâfını dolaşmağa muktedir olamaz.” buyurmuşlardır. Ebû Hureyre (r.a.)'den rivâyetle Resûlullâh (s.a.v.): “Şehr-i Ramazân girdi mi cennet kapıları açılır ve cehennem kapıları kapanır. Şeytânlar da bağlanıp habsolunur.” buyurmuşlardır. (Gavs-ı Âzâm Abdülkâdir-i Geylânî (k.s.), Üç Aylar ve Fazîletleri, s.94)

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!
Beynimizin Yüzde 10'unu mu Kullanıyoruz?

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!

Play Episode Listen Later Feb 19, 2024 15:02


Herhangi bir zihinsel rahatsızlığı olmayan bütün insanlar ve diğer tüm canlılar beyinlerinin 0'ünü kullanabilirler.Bu iddianın kökenleri, 1890 yılında Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde araştırma yapmakta olan bilim insanları olan William James ve Boris Sidis'in "rezerve enerji teorisi"ne… Seslendiren: Can Demirci

Radyo D
Beste Sırapınar ile Soru / Yorum | Avukat Gizem Gonce, Kira sözleşmesi hazırlarken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Radyo D

Play Episode Listen Later Feb 1, 2024 20:47


Ev sahibinin haklarını ve arabuluculuk yasasıyla ilgili sizden gelen soruları Avukat Gizem Gonce ile konuştuk. Ev sahibi kiracıyı hangi durumlarda evden çıkarabilir? Ev sahibi kiracıyı kontrat süresi bitmeden çıkarabilir mi? Kiralık tutulan evde ev sahibine sormadan tadilat yaptırılır mı? Kira sözleşmesinin önemi nedir? Kefil nedir? Herhangi bir kefil sayısı sınırı var mı?

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Yusuf Suresi 36 41 Tefsiri Ali Kucuk N053 M012

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Jan 30, 2024 31:28


YUSUF SURESİ 36-41 N053 M012 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 36- Yusuf'la beraber iki delikanlı daha hapse girdi. O'nlardan biri: "Ben rüyamda kendimi şarap sıkarken gördüm" dedi. Bir diğeri de: "Ben de rüyamda kendimi başımda ekmek taşırken gördüm. Kuşlar ondan yiyordu. Bize bunun yorumunu haber ver. Biz seni iyilik edenlerden görüyoruz" dedi. 37- Yusuf: "Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden ben o'nun yorumunu size haber veririm. Bu Rabbimin bana öğrettiğidir. Ben, Allah'a inanmayan, âhireti de inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim." 38- "Atalarım İbrâhim, İshâk ve Yâ'kub'un dinine uydum. Herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmamız bize yaraşmaz. Bu (iman) bize ve insanlara Allah'ın lütfundandır. Ancak insanların bir çoğu şükretmez. 39- "Ey hapishane arkadaşlarım, ayrı ayrı Rabler mi daha hayırlı, yoksa hükmü altına alan bir tek Allah mı?" 40- Allah'tan başka tapındıklarınız sizin ve atalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir. Allah, onlar (put) hakkında hiç bir delil indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na kulluk yapmanızı emretti. İşte en doğru din budur. Ancak insanların bir çoğu bilmezler. 41- "Ey hapishane arkadaşlarım! Sizden biriniz (rüyasında şarap sıkan) efendisine şarap içirecek. Diğeri (rüyasında başında ekmek taşıyan) ise asılacak ve kuşlar onun başından yiyecek. hakkında sorduğunuz iş kesinleşmiştir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/yusuf-suresi-36-41-tefsiri

Mevlana Takvimi
FATİHA SÛRESİNİN FAZÎLET VE ESRÂRI - 28 OCAK 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jan 28, 2024 2:21


Fatiha sûresinin fazîleti hakkında Efendimiz (s.a.v.)'in şu mübarek hadis-i şerifleri rivâyet edildi: “Eğer Fatiha sûresi, Tevrât'ta olsaydı, Mûsâ (a.s.)'ın kavmi Yahûdileşmezdi. Ve eğer Fatiha sûresi, İncil'de olsaydı, İsâ (a.s.)'ın kavmi elbette ona yardım ederdi. Ve eğer, Fatiha sûresi, Zebur'da olsaydı, Davud (a.s.)'ın kavmi mesh olmazdı (hınzır ve maymuna dönüşmezdi). Herhangi bir müslüman, Fatiha sûresini okursa, Cenâb-ı Allâh, ona sanki Kur'ân-ı Kerim'in hepsini okumuş, bütün erkek mü'minlere ve kadın mü'minlere tasadduk etmiş gibi sevâp verir. Fatiha sûresinde yedi harf yoktur. Fâtiha'da Sebûr'da bulunan “sâ”, Cahîm'deki “cim”, Havf'daki, “hâ”, Zakkum'daki “zâ”, Şakâvet'teki “şin”, Zulmet'deki “zâ”, Firâk'daki “fâ” harfleri yoktur. Kim itikâd ederek, bu sûreyi, hürmet ve tazim ile okursa bu yedi şeyden yani helâk olmaktan, korkudan, ahirette Cehennem'de zakkum içmekten, şakâvetten, zulmetten ve ayrılıktan emin olur.” Fatiha Sûresini okuyana belâ gelmez. Hz. Hüzeyfe (r.a.)'den şöyle rivâyet olunmuştur: Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Muhakkâk Cenâb-ı Allâh, bir kavmin üzerine kesinlikle azâb göndereceğini murad ettiğinde, o kavmin çocuklarından biri mektebde Fatiha sûresini okur. Allâh (c.c.) o çocuğun Fatiha sûresini okumasını işitir ve hemen o çocuğun sebebiyle onların üzerinden kırk yıl azâbı kaldırır.” (Dârimî) (İsmail Hâkkı Bursevi, Rûhu'l-Beyân Tefsiri, c.1, s.110-112)

Dersimiz Fitness
59: Düzenli Egzersizi Nasıl Alışkanlık Haline Getirebilirsin?

Dersimiz Fitness

Play Episode Listen Later Jan 23, 2024 42:21


Dersimiz Fitness'ın bu bölümünde egzersizi yaşam boyu alışkanlık haline getirmenin yolları ve önemi konuşuldu. Ailen, arkadaşların ve tüm sevdiklerinle paylaşmak isteyeceğin bu bölüm, sağlıklı yaşama bakış açını değiştirecek. #1 Hedeflerini Gerçekçi Belirle #2 Kendini Kademeli Olarak Zorla  #3 Yaptığın Egzersizden Keyif Al  #4 Kendini Cezalandırmak İçin Antrenman Yapma #5 Küçük Gelişmeleri Farket ve Kendinle Gurur Duy #6 Kendini Aşağılama Fakat Kendine Yalan Da Söyleme  (00:53) Kilo verirken daha da yağlanman mümkün (07:23) Elde etmek istediğin fiziğin sahip olduğu alışkanlıklara odaklan. Sonuç değil, süreç odaklı ol. (13:31) Sporu yaşam boyu alışkanlık haline getirebilen insanların ortak özellikleri  (18:33) Mutlaka kilo verme dışında da bir amacın olsun (26:14) Herhangi bir davranışı alışkanlık edinmenin altın kuralı  (34:39) Antrenman yapmadığın günlerin kalitesi, yaptığın günlerden daha önemli (38:25) Hayatında gerçekleşen olumlu gelişmeleri gözlemle ve kendinle gurur duy. Sosyal Medya: https://linktr.ee/dersimizfitness  Email: bilgi@dersimizfitness.com Hepinize güzel yorumlarınız için teşekkürler!  --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/dersimiz-fitness/message

Türkiye'de Dijital Pazarlama
21. Reklam Kurulu Kararları ve Ticari İletişimde Sınırlar

Türkiye'de Dijital Pazarlama

Play Episode Listen Later Jan 5, 2024 14:52


2024'ün ilk podcastinde tekrar sizlerle bir aradayız. Bu bölümde, önemli bir konuya değinerek Ticaret Bakanlığının Reklam Kurulu Kararları hakkında konuşacağız.  Özellikle sağlık, emlak, siyaset gibi sektörlerde reklam yayını ve kampanya yayınlarken, uluslararası kuralların yanı sıra iç hukuku ilgilendiren önemli kurallara da uymamız gerekiyor. Reklam kurulu kararları, dijital pazarlama uzmanlarının düzenli olarak takip etmesi gereken kritik bilgiler içeriyor. Hangi markalara hangi kurallarla ve hangi gerekçelerle cezalar verildiğini bilmek son derece önemli çünkü benzer hataları yaparak, istemeden hizmet verdiğimiz bir markaya ciddi zararlar verebiliriz. Reklam Kurulu Kararları Ne Zamandır Faaliyette? Reklam kurulu kararları 2012 yılından beri yayınlanmaktadır. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, reklamların idari denetimini yapma yetkisine sahip bir kurumdur. https://ticaret.gov.tr/tuketici/ticari-reklamlar/reklam-kurulu-kararlari bu link üzerinden aylık düzenli olarak yayınlanan kararlara ulaşabilirsiniz. Herhangi bir reklamın yayına çıkmadan önce, pazarlama sürecinde veya sonrasında hukuki destek almanız son derece önemlidir. Bu kişinin markanızı ve ürününüzü bilen bir uzman olması son derece önemlidir. Peki bunu neden sağlamalısınız?  Rakip firmalardan, bireylerden veya kurumlardan gelebilecek şikayetlere karşı dikkatli olmak son derece önemlidir. Ticaret Bakanlığı, ürün veya web sitenizle ilgili yapılan şikayetleri detaylı bir şekilde inceleyerek, maddi ceza uygulayabilir. Bu durum markalar için ek bir yük anlamına gelmektedir. Ayrıca, reklam kurulu kararları doğrultusunda, bazen ceza olarak reklamların durdurulması kararı da alınabilir. Bu sebeple pazarlama stratejilerinizi belirlerken reklam kurulu kararlarını dikkate almak, etkili ve sorunsuz bir dijital varlık oluşturmanız için önemlidir. Reklam kurulu kararları herkese açık ve incelenebilir niteliktedir. Bu sebeple çalıştığınız markalar veya firmalar için pazarlama stratejilerinizi oluştururken bu kaynakları incelemek, sektöre uygun ve başarılı kampanyalar yürütmenizde yardımcı olabilir. Bu nedenle kararları inceleyerek uygulanan cezaları kontrol edebilir ve bu örnekleri pazarlama çalışmalarınıza dâhil edebilirsiniz. Çalıştığınız marka veya firma için benzer durumları önlemek adına bu verilerden faydalanmak oldukça değerlidir. Reklam kurulu kararları, dijital pazarlama dünyasında önemli bir rehberdir. Bu kararlar, markaların doğru ve etik bir şekilde hedef kitlelerine ulaşmalarını sağlamak adına bizlere değerli bilgiler sunar. 2023 yılında yaşanan dönüşümleri değerlendirdik ve 2024'e dair pazarlama stratejilerimizi şekillendirdik. Yeni yılda daha etkili ve bilinçli kampanyalarla dolu bir dijital pazarlama dönemi diliyoruz. Bu bölümün kaynaklarına ve içeriğine faruktoprak.com web sitemizden ulaşabilirsiniz. --- Support this podcast: https://podcasters.spotify.com/pod/show/dijital-pazarlama/support

SBS Turkish - SBS Türkçe
When should you consider applying for a personal loan? - Avustralya'da bireysel krediye başvurmadan önce düşünmeniz gerekenler

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Nov 1, 2023 8:01


As more Australians than ever seek ways to manage their living costs, many are turning to personal loans. When shopping for options, it's important to research and carefully consider your circumstances before signing on the dotted line. - Birçok Avustralyalı hayat pahalılığına bağlı sıkıntılar yaşarken bireysel kredilerle hane bütçesini dengelemeye çalışıyor. Herhangi bir anlaşmayı imzalamadan önce dikkatli bir şekilde seçenekleri araştırmanızda yarar var.

Nasıl Olunur
200- Nilay Örnek, Serdar Kuzuloğlu, Berk İmamoğlu

Nasıl Olunur

Play Episode Listen Later Oct 6, 2023 63:38


Herhangi bir yayının 200'ü görmesi 'bir şey'; bir 'podcast' yayınının 200'ü görmesi ise 'çok daha şey'.Nasıl Olunur'un 200'üncü bölümüyle karşınızdayız.Bu bölümde muhteşem pasları, güzel soruları ve empatisiyle bir ara toplam yapmama, biraz anlatmama vesile olan kişi, ilk bölümde de, 100'üncü bölümümde de konuğum olan, 200'de ise daha çok benim ona konuk olduğum gazeteci-profesyonel konuşmacı Serdar Kuzuloğlu.Bendeki podcast ışığını görüp beni 'bu aleme' sokan, Storytel'in Türkiye müdürü Berk İmamoğlu da bize bu yayında eşlik ediyor.....200'üncü bölüm bir eşikti, benim için önemliydi... "O gün geldiğinde nasıl bir yayın, nasıl bir program yaparız?" diye çok düşündüm, günü geldiğinde ise her hayal çok büyük, her hayal 'çok iş' geldi...Bu bölüm dinleyici yorumları da içeriyor... Ancak belki daha sonra dinleyicilerin ve konuklarımın olduğu, ses kayıtları da içeren bir bölüm yaparız. Ya da belki bir gün bir büyük parti de organize edilir; bilemiyorum.200'üncü bölüm vesilesiyle tüm konuklarıma, bu yayınları mümkün kılan tüm Storytel ekibine, 190 küsur bölümün editini benimle yapan sevgili Baturalp Özcan'a, ne yaptıysam onlarla geçirilecek vakitten çalarak yaptığım için aileme ve tabii ki dinleyicilerime çok teşekkür ediyorum.Öğrenmeyi seven, önyargılarından kurtulmak ve daha iyisini yapmak için çaba gösteren, Türkiye'de ya da dünyada 'birlikte' daha iyi, daha huzurlu yaşamak isteyen, bu yayınları dinlemekle yetinmeyip her yerde paylaşan, anlatan, bana mektuplar yazan, hatta hediyeler gönderen tüm dinleyicilerime teşekkür borçluyum...Teşekkür ederim. Birlikte nice muhabbetli bölümlere...

Kısa Dalga Podcast
Yasaksız Meydan | Akbelen'i anlama kılavuzu

Kısa Dalga Podcast

Play Episode Listen Later Aug 19, 2023 41:02


Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ve Kısa Dalga işbirliğinde hazırlanan Yasaksız Meydan'da bu hafta Akbelen'in röntgeni çekiliyor. Deniz Gümüşel - Kemal Göktaş, Muğla'da yaşananları ve direnişin kronolojisini tutarken, Akbelen'i nelerin beklediğini de cevaplandırıyor. 00:09 Yasaksız Maydan yeniden meydanlarda… 01:00 Ortaçağ kalıntısı bir ceza: Milas sınırlarına girmek yasaklandı 02:00 Akbelen'de neden direniş var?  06:30 Devletin Akbelen'deki motivasyonu nedir?  08:30 Devlet şirketlerin karları artsın diye uğraşıyor 09:50 “Mesele sadece ağaç değil”  12:00 Akbelen'de yargının rolü ne?  13:00 Hakim bize hakaret etti 14:00 Mahkeme, bilirkişi raporunu beğenmeyince yeni bir bilirkişi heyeti görevlendirdi 17:00 Ağaç kesimlerinin önünü açan mahkeme kararı 19:00 Akbelen'de halk direnişe ne ölçüde destek veriyor?  21:00 Maden işçileri direnişe nasıl bakıyor?  22:30 Şirket işçilere ve halka nasıl baskı kurmaya çalışıyor?  24:15 Şirket köyün suyunu kesti 27:40 Herhangi bir parti ya da grup öne çıkmaya çalışmadı 30:00 Akbelen'de direnişçiler muhalefete neden tepki gösterdi?  32:30 Akbelen'de eşit ve yatay bir ilişki kurduk 35:00 Muhalefetteki Akbelen rüzgarı: Daha çok sokak 37:20 Akbelen'de bundan sonra ne olacak?

Dersimiz Fitness
19: Kas Gelişiminin Sırrı (İzometrik Kasılmalar)

Dersimiz Fitness

Play Episode Listen Later Mar 5, 2023 33:53


Dersimiz Fitness'ın bu bölümünde kas gelişimine farklı bir boyut kazandıracak büyük ihtimalle düzenli olarak antrenmanlarında uygulamadığın izometrik kas kasılmaları konuşuldu. Küçümsenen ve sıkıcı bulunan bu çok etkili antrenman yöntemi hakkında bilgi edinmek istiyorsan bu bölümü kaçırma. Hangi hareketler izometrik kasılmaya örnek gösterilebilir? İzometrik ismi nerden geliyor, ne demek? Kas kasılma çeşitleri (isometric, concentric, eccentric, isotonic) İzometrik kasılma çeşitleri; (12:33) Hareket etmeyen cisime karşı direk uygulamak (15:16) Belli bir pozisyonu dirence maruz bırakarak korumak (17:43) Herhangi bir dirence maruz kalmadan içerden gerçekleşen (içsel) kasılma İzometrik kasılmaları antrenmanlarına uygulama yöntemleri; (19:15) Antrenmandan önce (21:38) Antrenmandan sonra (23:46) Set aralarında 19.Bölüm YouTube: https://youtu.be/8Pd2c6rNFcA Sosyal Medya: https://linktr.ee/dersimizfitness Email: bilgi@dersimizfitness.com Hepinize güzel yorumlarınız için teşekkürler! --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/dersimiz-fitness/message

Aposto! Altı Otuz
Aposto Altı Otuz | 17 Kasım Perşembe - “Herhangi bir sıkıntı yok,” “okey?”

Aposto! Altı Otuz

Play Episode Listen Later Nov 17, 2022 12:00


Günaydın. Cumhurbaşkanı Erdoğan tahıl anlaşmasına dair "Görüşmelerimiz sürekli devam ediyor, [...] Herhangi bir sıkıntı yok" dedi. NATO liderleri toplantısına katılmaması için "Önemsiz olan işlere gitmemize de gerek yok. Okey?” diyerek cevap verdi. Bugünün bülteni Roche Türkiye ile birlikte ulaşıyor. Fotoğraf: Joe Rimkus Jr./Reuters

Magician On Duty Podcast Series
herhangi is Magician On Duty

Magician On Duty Podcast Series

Play Episode Listen Later Sep 25, 2022 78:32


Welcome back to the Magician On Duty Journey Series! On this edition we welcome herhangi (@herhangi) Being a story-teller who encapsulates noises throughout a shared-universal narration of culture is the main sound concept behind of Herhangi's perspective. Since 2012, under the name "Herhangi", Adem Kurt has been producing and giving live performances by capturing emotional depth sounds. Based in Istanbul and Tokyo, Adem also works as a music director, song writer and vocal performer which gives him access to create instances of creation/alteration/cancellation in a multi-disciplinary art. Journey playlist: Willem Dafoe(At Eternity's Gate/The Movie) Nada - Túnel (Original Mix) Sydney Sëymour - Religious Truth (træer Remix) Aurel - Mentally & Physically (Bassara Remix) soy & luçïd - Hafahafa (Original Mix) Xique-Xique - Prelúdio Seba Campos - Víctor Jara (Roni Iron Remix) SEVN & Juliano Gomez - Spellbound (Original Mix) Temple Tears - One Rule In The Jungle (Kunterweiß Remix) Jean Vayat - Shamanic Dance (Daniel Hokum Remix) Überhaupt & Außerdem feat. Calum Graham - The Nomad Katabtu – Nuage (Original Mix) Mayanaay - Orka En Amazonia (Glenn Shaw Remix) NAM - The Last Goan Hippie NILS & BUTTON - Your Future (Mula Remix) Sydka - Halcyon (Original Mix) Mula - René Swing Kunterweiß & Vikk - Turtle Terror I hope you enjoy this journey as much as I did! Follow herhangi here: https://soundcloud.com/herhangi https://www.instagram.com/herhangisound https://www.facebook.com/herhangisound https://www.youtube.com/channel/UCjgAB_uLtxNjGbmQ9j-4v4g herhangisound@gmail.com

HABERTURK.COM
'Hamilelik' iddialarına yanıt

HABERTURK.COM

Play Episode Listen Later Sep 18, 2022 1:17


Geçtiğimiz ay şarkıcı Oğuzhan Koç ile nikah masasına oturan Demet Özdemir, düğün sonrası hakkında çıkan 'hamilelik' haberlerine son noktayı koydu. İddiaların gerçek olmadığını söyleyen ünlü oyuncu, "Herhangi bir çocuk baskısı yok. öyle bir hayatım...

Hizmetten
Dişini sıkacak, “Ufff!” demeyeceksin | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Sep 3, 2022 5:02


Bu video 11/12/2016 tarihinde yayınlanan " KALBE OKLAR SAPLANIRKEN" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Gerçek sabır, hâdisenin şoku yaşandığı ânda olandır!..” Ben çoğu arkadaşımızdan onu duydum; “O vermişti, O aldı; Allah'a binlerce hamd u senalar olsun!” falan dediler. Bu açıdan da ilk defa aklımıza geldiğinde, o zaman sabretmek düşüyor. Nitekim İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) إِنَّمَا الصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الأُولَى “Sabır, hâdisenin şoku yaşandığı ândadır!” buyuruyor. İğneyi batırdıkları zaman, dişini sıkacak, “Ufff!” demeyeceksin. Hani Urve b. Zübeyr hazretlerinin menkıbesinde anlatılır ya!.. Urve b. Zübeyr, oğlu Muhammed ile beraber Velid b. Abdilmelik'i ziyaret maksadıyla Şam'a gitmişti. Oğlu Muhammed atların bulunduğu yere girmiş, bir atın tekme vurmasıyla orada vefât etmişti. Az bir zaman sonra İmam'ın ayağında bir yara çıkmış, Velid'in doktorları ayağın kangren olduğunu, bunun ancak kesilmekle tedavi olabileceğini, yoksa bütün vücudu kaybetme ihtimalinin bulunduğunu söylemişlerdi. İmam ayağının kesilmesini kabul edince, doktorlar ameliyat için devrin şartlarına göre narkoz mahiyetinde uyuşturucu vermek istemişlerdi. Fakat İmam, onu kabul etmemiş; şuurunun muvakkaten de olsa izale edilmesini katiyen uygun görmemişti. Doktorlara “Siz böylece vazifenizi yapınız!” diyerek hazır olduğunu bildirmişti. Doktorlar kendisini bağlamak isteyince, “Herhangi bir harekette bulunmayacağım, endişe etmeyiniz.” deyip başlayın işareti yapmıştı. Doktorlar, kemiği testere ile kesmeye başlayınca İmam'ın Allah'ı zikre daldığını görmüşlerdi. Buna taaccüp eden doktorlar, kestikleri ayağı, kızgın yağa daldırıp yaktıkları zaman İmam'a küçük bir baygınlık gelmiş, uyanır uyanmaz yüzünün terini silerek şu mealdeki âyeti okumuştu: “… Gerçekten bu seyahatimizde epey yorgun düştük.” (Kehf, 18/62). Kesilen ayağı kendisine gösterilince de şu sözü söylemişti: “Beni senin üzerinde yürüten Zât'a yemin ederim ki, seninle hiç harama yürümedim.” Urve bin Zübeyr, o seferden sonra hep şöyle hamd edermiş: “Allahım! Sen bana yedi oğul verdin, birisini alsan da altısını bana bıraktın; bana dört âzâ verdin birisini aldın ama üçünü bana bıraktın. Sana hamd ü sena ederim!” Evet, hâdisenin şoku yaşandığı ân, dişini sıkıp sabretmek…

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Bu bölümde dil öğrenme tecrübemizden bahsediyoruz. Yabancı bir dil öğrenirken öğrendiklerimizi paylaşırken, yararlı bulduğumuz yöntemleri paylaşıyoruz. Maruz kalmanın dil öğrenme sürecini kolaylaştırıp, kolaylaştırmadığını konuşuyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes Rafet El Roman - Amerika: https://youtu.be/uGxqtWuUEt8 Transcript Intro Müzik Haftanın Konusu Emin: [0:20] Herkese merhaba! Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hoş geldiniz. Nasılsın Cihat? Cihat: [0:26] İyiyim Emin, teşekkür ederim. Sen nasılsın? Emin: [0:28] Ben de iyiyim. Bugünkü bölümümüzün konusunu şöyle belirledik: Bize gelen sorulardan birisi dil öğrenme sürecimizle alakalıydı. Biz de dedik ki Cihat'la: "Zaten dil öğrenmeyle ilgili bir bölüm çekmek istiyoruz. Hazır böyle bir soru gelmişken hem o soruyu cevaplayalım hem de dil öğrenme konusu üzerine bir bölüm çekelim." dedik. Gelen soruyu direkt olarak soruyorum Cihat sana: Herhangi bir dili nasıl öğrendin ve ne kadar vaktini aldı? Cihat: [0:55] Şöyle yanıt vereyim buna: Ben akıcı bir şekilde sadece İngilizce konuşabiliyorum yabancı dil olarak. Ama lisedeyken Almanca öğrenmeye başlamıştım. Sonrasında da kendim, tekrar tekrar öğrenme çabalarım oldu. Ama hiç tamamen odaklanıp o dil öğrenme tecrübesini yaşayamadım. Almancayı biliyorum diyemem yani. Bu soruya verebileceğim yanıtı İngilizce üzerinden verebilirim. İngilizce öğrenmem ne kadar vakit aldı? İngilizceyi aslında, çocukluğumdan beri maruz kaldığım için... Hep kendimi İngilizceye maruz bıraktığım için diyeyim. Yani çocukken seyrettiğimiz şeyler, oynadığımız oyunlarda genellikle dil İngilizceydi. O sayede hep benim bir aşinalığım olmuştu açıkçası. O yüzden ben yıllardır kendimi İngilizce biliyormuş gibi hissediyorum. Bununla alâkalı ekstra bir vakit harcayıp, ekstra bir kitap okuma, dil öğrenmek için bir çaba harcama gayesinde hiçbir zaman olmadım. İngilizceyi bildiğin ortaokuldan beri, ilkokuldan beri akıcı bir şekilde konuşamasam da hep biraz anlayabildim. Üzerine de kendimi daha çok İngilizce içerik tüketerek geliştirdiğimi düşünüyorum. Senin dil öğrenme tecrüben nasıl oldu? Sen bayağı dile merak salmış ve öğrenme yolunda mesafe katetmiş birisin. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership