POPULARITY
FETÖ 15 Temmuz sonrası Türkiye'nin önüne gerçek yüzü ile bir cinayet şebekesi olarak çıktı. Emperyalist güçlerin Türkiye tetikçisi olarak kaza süsü verilmiş siyasi suikast, cinayet soruşturmalarının FETÖ'cü savcılar tarafından araştırılması neticesi kurgu kumpaslarla üstlerinin örtüldüğü, delillerin yok edildiği suçsuz kişilere kumpas kurularak adaletin zedelendiği ortaya çıkarıldı. Maalesef aynı yöntem ve sistem BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehit edilmesi olayında da yaşandı. Üstelik Türk milletinin sevgisi ve güvenini kazanmış Yazıcıoğlu FETÖ'nün organize bir operasyonu ile şehit edildikten sonra olaya el koyan MİT TIR'ları ihanet davasının savcısı halen FETÖ'den tutuklu Özcan Şişman ve kararlarda isimleri bulunan bazı hakim ve savcılar da Yazıcıoğlu suikastını da örttüler. Yazıcıoğlu suikast'ı da Hablemitoğlu suikast'ı ile aynı akibeti paylaşarak arka planları çözülmüş gibi görünüyorsa da sır kalan gerçeklerin çözülememesi veya çözülmemesi nedeniyle sır kalmaya mahkum görünüyorlar! BBP LİDERİ MERHUM YAZICIOĞLU'NUN ÖLÜM EMRİNİ TERÖRİST BAŞI GÜLEN ADİL ÖKSÜZ'E NEDEN VERDİ Gülen yapılanmasına dair ilk 'devletin içindeki çete' sözünü kullanan Yazıcıoğlu, 'Devletin içinde, millet imkânlarıyla kabadayılık yapan bu çetenin anasını okurum' demişti. Yazıcıoğlu'nun, Gülen yapılanmasına her zaman karşı olduğunu anlatan yazar Mehmet Koçak, olası suikast nedenleri olarak Gülen'in Özal ile birlikte kuracağı partiye Yazıcıoğlu'nun karşı çıkması, BBP yönetimine FETÖ'cüleri sokmaması olabileceğini belirterek şu bilgileri verdi: "Ölümünden önce, Gülen'in adamları Yazıcıoğlu ile görüşmek istediler. Yazıcıoğlu bana, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Gülen'in de desteklediği bir partiye kuruluşuna kendisinin de katılmasını ve Anadolu'da destek istediğini anlattı. Muhsin Bey, 'Gülen'in farklı ülkelerin istihbaratlarıyla ilişkisi var' diyerek buna kabul etmemiş. Özal'da bunun farkında olduğunu ama Gülen'in ABD yerine Türkiye'nin kullanmasını sağlamaya çalıştığını söylemiş ama Yazıcıoğlu yine kabul etmemiş. Yazıcıoğlu, Gülen cemaatinden çok eğitimli ve yetenekli isimlerin BBP'ye üye olup partiyi ele geçirmek istediklerini ama kendisinin 'Aramızda olabilirler ama yönetim kadrolarında olmalarını sürekli engelledim. Sızmalarını engellediğimi için Gülen beni sevmiyor' dedi." Koçak, Yazıcoğlu'nun Gülen ve etrafındaki isimler için kendisine "Fetullah Gülen'in bir proje olduğunu, adımın Muhsin olduğu gibi eminim" dediğini de belirtti.
Saray'ın veliahtı podyumda | EDİTÖR MASASI Adem Yavuz Arslan, Levent Kenez, Tarık Toros ve Metin Yıkar gündemi EDİTÖR MASASI'nda değerlendiriyor. Yargıtay, AYM'nin kapısına kilit vurdu Can Atalay hakkında ikinci kez ihlal var diyen AYM'nin kararını Yargıtay yine tanımadı: Hukuki değeri yok dedi AYM üyeleri ne yapacak? Ne yapmalı? Muhalefet neden ortalıkta yok? Erdoğan'ın yeni Anayasa çıkışı için zemin artık hazır mı? Hilafet tartışması bilerek mi başlatıldı? İktidar İsrail'e karşı miting yapar mı? Mitingin amacı Bilal Erdoğan'ın podyuma çıkartılması organizasyonu muydu? Fatih Altaylı sildiği tweetinin bile arkasında durmadı İran'da meydana gelen patlamada ölü sayısı 100'ü aştı… Kasım Süleymani'yi anma törenindeki saldırı bölgede savaşı tetikler mi? Hablemitoğlu cinayeti şüphelisi Gökhan Nuri Bozkır neden serbest bırakıldı, neden tekrar tutuklandı? Bozkır kimdir? Neden önemlidir?
Akademisyen Necip Hablemitoğlu suikast'ı AK Parti iktidarında faili meçhul kalan en büyük cinayetlerden biri olarak kaldı. Bu cinayetin ardındaki sis perdesi 2015 yılında Nuri Gökhan Bozkır adlı eski bir özel kuvvetler subayının yaptığı açıklamalar ile aralanmaya başladı. Bozkır daha sonra ayrıntılandırdığı açıklamalarında Hablemitoğlu cinayetinin Genel Kurmay'a bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Albay Levent Göktaş'ın başında bulunduğu bir grup subay tarafından işlendiğini iddia ediyordu. Bozkır bu iddiasını bulunduğu Ukrayna'da gazetecilere ayrıntılı olarak aktardı. Bozkır, cinayetin, Albay Levent Göktaş'ın yönlendirmesi ile yine aynı birimde görevli Tarkan Mumcuoğlu tarafından işlendiğini ileri sürüyordu. Bozkır, 2022 yılının ocak ayında yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Bu olaydan sonra yurtdışında bulunan Levent Göktaş ise Bulgaristan'da yakalandı ve 16 Aralık 2022 tarihinde Türkiye'ye iade edildi. Cinayetin aydınlanacağına ilişkin ilk defa bir umut belirmişti. Fakat görülen duruşmalardan sonra, cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından, 19 Mayıs'ta Hablemitoğlu cinayeti davasında yargılanan bütün sanıkların tahliye edildiği haberi gündeme düştü. Bozkır dahil bütün sanıklar HTS kayıtlarına rağmen delil yetersizliği iddiası ile serbest kalmıştı. SON SÖZ EŞİNİ MENFUR BİR SUİKASTA KURBAN VEREN ŞENGÜL HABLEMİTOĞLU'NUN Şengül Hablemitoğlu, firar etmiş sanıkların serbest kaldığını ve mahkemenin firar etme ihtimalini öngörebileceği birinin salıverildiğini söyledi. Hablemitoğlu davasından tahliye edilen Nuri Gökhan Bozkır'ın firar etmesini değerlendiren Şengül Hablemitoğlu, ‘davaya bir laubaliliğin hakim olduğunu' söyledi. Kısaca şunu söyleyebilirim, suikast ve ardından Türkiye'nin yaşadığı pek çok süreç, bir şekilde çeşitli spekülasyonlarla bu cinayetle ilişkilendirildi. Suikastın ardından sürecin öznesi hiçbir zaman Necip Hablemitoğlu olmadı. Şimdi de öyle. Dava diye bir şey izliyoruz, içinde önemsediğimiz şeyler olan bir iddianame var. Tanıklıklar var, benim ifadelerim var. Bunlar dikkate alınmıyor. Örneğin, ilginç bir ilişkiler ağı var. Yoğun bir iletişim trafiği var. Ve dava sürecinde bakıyoruz; sürekli para konuşuluyor ancak, aynı zamanda iyilikseverlik, itibarlı olmak, hayır yapmak ve vatanseverlik vs. de konuşuluyor. Bu arada ne zaman dava gündeme gelse, bana hakaret mailleri gelmeye başlıyor. Savcılığa bildiriyoruz, sonuç yok. Trajikomik her şey, sanıklar tanıkları cümle aralarında tehdit ediyor falan. Bağlamdan koparılıp özellikle tuhaf şeyler konuşuluyor ki, bütün olarak durum ve geldiğimiz yer değersizleşiyor. Firar etmiş insanlar serbest kalıyor, mahkemenin firar etme ihtimalini öngörebileceği biri salıveriliyor. Öyle bir ara karar çıkıyor ki, neredeyse beraat kararı verilmiş çoktan. Yani ben ezcümle şöyle söyleyeyim, genel olarak, tüm unsurları ile davaya bir laubalilik hakim.
SİNAN ATEŞ'İN KATİLİ VE BAHÇELİ_ KESİŞME #sinanateş #deprem #leventgöktaş #sinanateş #deprem #leventgöktaş Sinan Ateş suikastinde tetikçi Eray Özyağcı ile Devlet Bahçeli'nin kesiştiği nokta? Tetikçi Türkiye'de mi yakalandı yoksa tetikçiyi yakalayan Yunan polisi miydi? Deprem yardımları, kamu bankalarından verilen deprem bağışlarının anlamı ne? Nasıl bir yolsuzluk planlanıyor? Hablemitoğlu davasında neler oluyor. İlk dört duruşmada neler oldu? Danıştay Baskınının sanığı Alparslan Aslan cezaevinde intihar etti, Arslan'ın suç ortağı da balkondan düşmüştü, neler oluyor?
18.02.2002 tarihinde işlenen Necip Hablemitoğlu suikastı 20 yıl sonra yeniden ülke gündemine oturdu. Yakın tarihe kadar ortadan kaldırma amaçlı suikastı planlayıp işlediği iddia edilerek faş edilen isimlerin dışında 10'a yakın FETÖ iltisaklı üst düzey iki asker ile daha alt rütbede Özel Harp'e sızmış örgüt mensupları suç delilleri ve itirafları sonucu yakalanarak adalete teslim edildi. İnfaz emrini dönemin MAK Timi Komutanı Levent Göktaş verdi. Suikast öncesi hedef alınan Hablemioğlu'nun günlük hareketlerini Ukrayna'dan yakalanıp Türkiye'ye iade edilen Nuri Gökhan Bozkır günlerce izledi. Cinayeti de rütbeli asker Tarkan Mumcuoğlu işlemişti. Her ikisi de Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın Muharebe, Arama, Kurtarma (MAK) grubu mensubu asker kimlikli kişiler... Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikasti soruşturması kapsamında, savcılıkça hazırlanan iddianamede; aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, FETÖ ve CIA ajanları Mustafa Özcan, Enver Altaylı suikastı azmettirenler olarak suçlanıyor. Olayın ortaya çıkması sonrasında yurt dışına kaçan emekli Albay Levent Göktaş Bulgaristan'da yakalanmış daha sonra Türkiye'ye iade edilmişti. Azmettiren sanıklarla birlikte emekli Albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında organize olarak FETÖ terör örgütü adına suikast ve cinayet davası açıldı. ‘MUSTAFA LEVENT GÖKTAŞ SUÇ ÖRGÜTÜ'NÜN AMACI ADAM ÖLDÜRMEK İddianamede, örgütün ismi ‘Mustafa Levent Göktaş Suç Örgütü' olarak yer alıyor. Göktaş'ın yönetimindeki suç örgütünün içinde dosyanın sanıklarından emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, eski Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ve Astsubay Mehmet Narin'in yer aldığı aktarıldı: “Örgüt, sivil ya da TSK ile iş yaptığını iddia eden dosyanın sanıklarından Aydın Köstem gibi ‘paramiliter' kişilerle gerektiğinde irtibat halinde olan bir yapıda. Örgütün amacı örgüt liderinin talimatıyla adam öldürme şeklinde eylemleri icra etmektir. Suç işlemeye elverişli bir örgüttür..” İddianamede, Necip Hablemitoğlu'nun ölümünden önce yakın ilişki içerisinde olan istihbaratçı emekli Binbaşı İhsan Güven ve eşi Sibel Güven'in de evlerinde benzer şekilde öldürüldüğüne dikkat çekildi: “Söz konusu bu cinayeti soruşturma dosyamız şüphelilerinin örgüt faaliyeti altında işlemiş oldukları hususunda şüphe bulunmakta olup bu husus cumhuriyet başsavcılığımızca re'sen soruşturma işlemlerine konu edilmiştir.” Hablemitoğlu'nun ölmeden önce Güven'in yanına giderek onunla görüşme yapıyor olması, Hablemitoğlu'nun yazdığı kitapların Güven tarafından gözden geçirildiği bilgisi ve Güven'in de Hablemitoğlu gibi gözünden vurularak öldürülmüş olması hususlarının Güven çiftinin öldürülmesi eyleminin Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve bu örgüt tarafından gerçekleştirme ihtimalini akla getirdiği belirtilmekte. “İSTİHBARATÇI İHSAN GÜVEN VE EŞİNİ HABLEMİTOĞLU İLE YAKIN İLİŞKİ İÇİNDE OLDUĞU GEREKÇESİ İLE AYNI ÇETE ÖLDÜRDÜ” İDDİASI!
#Soylu #Hablemitoğlu #Cemaat Editör Masası'nda #AdemYavuzArslan, #TarıkToros, #LeventKenez ve #MetinYıkar gündemin konuşulmayanlarını masaya yatırdı. 00:00 Giriş 01:10 Suriye'ye harekat çok mu elzem? 07:20 Şehit sayıları gizleniyor mu? 23:00 Ekonomi, seçim sonucunu belirler mi? 37:03 Seçim tarihi Mart sonu, Nisan başına mı çekilecek? 42:27 Demirtaş'ın Öcalan'la görüşmek istedi. Neden? 49:16 Erdoğan, Soylu'dan vazgeçebilir mi? 01:02:34 Hablemitoğlu iddianamesinden zoraki eklemlenen iki ismi çıkar, al sana buz gibi Ergenekon
Hablemitoğlu cinayetinin iddianamesinde yer alan bilgiler Türkiye'nin son 10 yılda yaşadığı siyasi olaylara ışık tutuyor. İddianamede Fetullah Gülen, Mustafa Özcan ve Enver Altaylı'dan sonra 4. sırada gelen Aydın Köstem'in evinde yapılan aramalarda ABD istihbaratı CIA için hazırladığı anlaşılan bir raporda yer alan bilgiler, Türkiye'nin nasıl bir karanlık senaryo ile mücadele ettiğini gözler önüne seriyor. İddianamede yer alan ifadeye göre Köstem, Enver Altaylı'nın kendisini ziyaretiyle ilgili şunları söylüyor: “O tarihten birkaç gün önce birlikteyken Recep Tayyip Erdoğan'ın çok kısa bir süre içinde tasfiye edileceği, kendisi ve ailesinin yakınları ile birlikte öldürüleceği veya hapse atılacağını kin kusarak bana söylemişti.” Sonra ne mi oldu? Yine Köstem'in ifadesine göre, Enver Altaylı'nın kin kusmasından birkaç gün sonra 17-25 Aralık polis-yargı darbe girişimi olmuş. Filmi biraz geriye saralım 2011 seçimleri sonrasının Türkiye'sinde olanları şöyle bir hatırlayalım. 2012 MİT krizi, Fetullahçı Terör Örgütü'nün medyasında Erdoğan'a ömür biçen haberler ve Gezi kalkışması. Fetullahçılar, gizli kapaklı toplantılarda “Erdoğan öyle ya da böyle gidecek” diyordu. Şimdi ilk sorumuzu soralım: Erdoğan'a ömür biçilen bu dönemde olup bitenleri başka kimler biliyordu? Soruyu biraz daha açalım: AK Parti içinde bunlardan kimlerin haberi ve beklentisi vardı. Biraz daha ileri gidelim: AK Parti içinde bunlardan haberi olanlar şimdi neredeler? Bu sorular burada dursun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk darbe 27 Mayıs 1960'da yapıldı. 27 Mayıs bu topraklarda daha önce yapılmış darbelerin devamıydı. Ama Cumhuriyet'ten sonra ilk darbedir. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbeleri, 27 Mayıs darbesini ve rejimini tahkim etmek için yapılmış darbelerdir. HER ŞEYİ GÖZE ALDILAR! 27 Nisan e-muhtırasına, ‘Milli İrade'nin meydan okuması 27 Mayıs rejiminin gerilemesinin başlangıcı oldu. 2007 yılında Anayasa değişikliğine gidilip cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin kabulü ile, 27 Mayıs rejimine büyük darbe vuruldu. 17-25 Aralık, 27 Mayıs rejiminin gerileyişini durdurma hareketiydi. 2014'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde halk ilk kez cumhurbaşkanını seçecekti. Ve en güçlü aday Erdoğan'dı. Onun için kinle, “Erdoğan'ı öldürmek” dahil engellemek için her şeyi göze aldılar. 15 Temmuz, 27 Mayıs rejiminin huruç harekatıdır. İyice köşeye sıkıştıkları için kuşatmayı kaldırmak adına ölmeyi, ifşa olmayı göze alarak darbeye kalkıştılar. 15 Temmuz'u planlayanlar şüphesiz, başarısızlık durumunda da ne yapacaklarını planlamışlardır. Ve nitekim başaramadıkları için B planını devreye aldılar ve o plan hâlâ devrede. Başarısızlık planının ipuçları ise Enver Altaylı'nın hüküm giydiği iddianamede yer alıyor. Altaylı'nın dijital materyalleri üzerinde yapılan araştırmada, ABD'de kaçak yaşayan FETÖ'cü Bilal Ekşili ile yazışmalarına ulaşılmış. Bu yazışmalarda Altaylı, yeni yol haritasını anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: “Türkiye'de muhalif güçlerin tamamı birlikte hareket etmeli.” Altaylı'nın bu temennisinin ardından gerçekten de Türkiye'deki muhalifler birlikte hareket etmeye başladı. 2018'de başlayan birliktelik “Yuvarlak Masa” etrafında kurumsal hale geldi. Yuvarlak Masa, önceki gün beklenen anayasa teklifini duyurdu. Sayfalarca laf kalabalığında teklifin püf noktasını cumhurbaşkanının görev süresi oluşturuyor. Görünürde cumhurbaşkanını halkın seçmesi öneriliyor ancak görev süresi 7 yıl olacak. 7 yıllık cumhurbaşkanlığı görev süresi 27 Mayıs rejiminin ürünüdür. Başbakan Menderes ve iki bakanını asarak 27 Mayıs rejimini ihdas edenler, halka güvenmedikleri için direkt halkın egemenliğini bypass ederek bu Cumhurbaşkanlığı modelini inşa ettiler.
Erdoğan'dan kara harekatı mesajı: En kısa sürede tankımızla askerimizle hepsinin kökünü kazıyacağız… / CHP lideri Kılıçdaroğlu: 3 Aralık'ı bekleyin… / Bahçeli: Esad'la da görüşülmeli…/ Buldan: Asıl tehlike AKP-MHP'nin dayattığı savaş politikaları… / Hablemitoğlu iddianamesinden detaylar: Fethullah Gülen azmettirdi, Levent Göktaş öldürttü… / MEB, okullarda ücretsiz yemek için 'fayda-maliyet analizi' yapıyormuş… / OECD: Eğitime en az kaynak ayıran ülkelerden biri Türkiye… / Halkın enflasyonu: Sebze fiyatları yüzde 434 arttı… Gündemin önemli gelişmeleri Demet Bilge Erkasap'ın hazırladığı bültende…
20yıl önce 18 Aralık 2002'de evinin önünde çok profesyonel bir suikast ile sol gözünden vurularak öldürülen Hablemitoğlu'nun ölüm emrini veren azmettiriciler ile suikast'ı gerçekleştiren CIA ve FETÖ Gladyosu tetikçiler tamamen deşifre edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terörle Mücadele Bürosu'nca suikast ile ilgili soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede; “FETÖ elebaşı Gülen ile terör örgütünün sözde üst düzey yöneticileri Mustafa Özcan ile Aydın Kösem ve CIA ajanı emekli üst düzey asker Enver Altaylı HABLEMİTOĞLU'NU tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlandı. O dönem FETÖ Gladyosu içinde görevli olan emekli Albay Levent Göktaş, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli Binbaşı Fikret Emek'in Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürdükleri iddianamede yer aldı. İDDİANAMEDE HABLEMİTOĞLU SUİKASTI'NI AZMETTİREN FETÖ ELEBAŞI GÜLEN İLE ÖRGÜTÜN TEPE İSİMLERİ VE CIA AJANI ENVER ALTAYLI'YA ‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS' CEZASI İSTENDİ İddianame kapsamında azmettirici FETÖ elebaşı Gülen ve sözde örgütün tepe isimleri Mustafa Özcan ve Aydın Kösem
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu sorumlusu Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz'ın koordinasyonunda yürütülen Hablemitoğlu suikastı, 20 yıl sonra azmettirenler, tetikçiler ve suikastı kurgulayan sanıkların yakalanması ve itirafları ile teknik takip ve HTS kayıtlarının geçmişe yönelik araştırılması sonrasında aydınlatılmıştı. Terör Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede suikasta kurban giden Hablemitoğlu'nun FETÖ'yü tüm yönleriyle deşifre eden ‘Köstebek' isimli kitabı nedeniyle hedef alınarak öldürüldüğü ortaya çıkarılmıştı. Öncelikle bu suikastın zaman aşımına az bir süre kala dosyayı raftan indiren başta Terör Savcısı ve emeği geçen tüm yetkililere ülkemiz adına şükranlarımı sunuyorum. Zira bu operasyonda adı geçen tetikçiler, azmettiriciler ve suikastı kurgulayan, eylem talimatı veren bazı üst düzey sözde askerlerin CIA, FETÖ ve Ergenekon örgütleri ile iltisaklı olmaları, bu suikastlarda iş birlikteliklerinin ortaya çıkarılmaları, Türkiye'deki NATO'nun gizli ordularının gizli çalışma stratejilerini açıkça ortaya koymuştur. Bu durum tarafımdan 13 Haziran 2022 tarihli “Hablemitoğlu suikastında ETÖ-FETÖ iş birliği mi?” başlıklı yazımda ayrıntıları ile anlatılmıştır. Şöyle ki; “Hablemitoğlu suikastının, Türkiye'de kutuplaşma veya kamplaşma yaratmaya yönelik provokatif bir eylem olmayıp, tamamen ortadan kaldırmaya, yok etmeye ve susturmaya yönelik profesyonel bir görünüm addetmesi eylemin derin yapıların kontrolünde kotarıldığı izlenimi vermektedir. Eylemin gerekçesinin ise, Türkiye'de paralel devlet ile ilgili son gelişmeler ve operasyonlar ışığında, Hablemitoğlu'nun ölümünden önceki son araştırmaları ile yakından ilgili olduğu, özellikle Gülen ve CIA ilişkisi ile Emniyet ve İstihbarat içinde Fethullah'çıların yapılanmasına ilişkin önemli bilgi ve belgelerin yer aldığı ‘Köstebek' isimli kitabın yazılmasına ve yayınlanmasına engel olunması amacı taşıdığı düşünülmektedir. Zira CIA'nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altay'lının FETÖ'nün sözde tepe yöneticileri arasında yer alan Mustafa Özcan ile iş birliği içinde aracılar vasıtası ile görüşmeler yaparak Hablemitoğlu'nu FETÖ ile ilgili olan çalışmalarından ve ‘Köstebek isimli kitabın yazılmasından' vazgeçirmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Türkiye'den “Beyin Göçü” sürüyor! -Nasıl mı? -Kemal Özbaydınoğlu'nun fevkalade bilimsel ziyareti sayesinde, ABD kalifiye bir laborant kazandı! ««« Bir başka söyleyişle: Açık ara “En Çok Kazandıran Siyasi Banka” unvanına sahip Kemal-Bank... Şayet, 2023 seçimini de kaybederse kesinlikle işsiz kalmayacak! ««« En başta MIT'deki laboratuvarların kapıları “ardına kadar” açıldı, kendisine! FONDAŞ FOGGO Hacer Foggo, Mister Kemal'in yeni gözdesi imiş. ABD ziyaretinde, Bilimsel Kemal'e eşlik edenler arasındaydı. ««« Bay Kemal'in, Et ve Süt Kurumu'nun önünde yaptığı gösteri esnasında zuhur etmişti! ««« Foggo'nun kurucu üyesi olduğu “Açık Alan Derneği” ve dahi alt kuruluşu “Derin Yoksulluk Ağı” Atlantik'in öte yanından fonlanıyor. Fonlayan da “Turkish Philanthropy Funds” adlı bir Amerikan vakfı! ««« İsminde geçen “Hayırseverlik” mi? -Sivil Örümcek Ağı kapsamındaki bu kuruluşun “kulağa hoş gelen” paravanıdır! BARONSAL ÖDÜL Tam da burada... Milliyet'te yer alan 17 Ekim 2009 tarihli dikkat çekici bir haberi hatırlayalım: “Koch Ailesi'ne Hayırseverlik alanında ABD'nin en prestijli ödülü olan Carnegie Medal of Philanthropy verildi. Koch'lar, bu yıl ödül alanlar arasında Amerikan olmayan tek aile idi...” ««« Ödülü, aile adına alan Mister Simit'ti. Veren de David Rockefeller! Yani, 2017 yılında 101 yaşında ölen Küresel Hanedanların başındaki Baron! DERİN DESTEKÇİLER Fondaş Hacer Foggo'nun derneğinin destekçileri arasında Heinrich Böll Vakfı ile NDI (National Democratic Institute) var! ««« Alman Heinrich Böll Vakfı, Türkiye'de Ruşen Çakır'ın Medyascope adlı sitesini de fonluyor. ««« Bu Alman istihbaratıyla bağlantılı derin vakfı, başka nereden hatırlıyoruz? Heinrich Böll Stiftung'un da aralarında yer aldığı üç Alman Vakfı... Vaktiyle “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” başlıklı kitabından dolayı Necip Hablemitoğlu'na dava açmışlardı! ««« 18 Aralık 2002'de FETÖ'nün organize ettiği suikasta kurban giden Hablemitoğlu, bu davaları kazanmıştı. Ne var ki, davalardan ikisinin neticesini görmeye ömrü vefa etmemişti! İKİ ÜNLÜ AMERİKALI SİYASİ NDI (Ulusal Demokrasi Enstitüsü) ise Amerikan istihbaratının örtülü örgütleri arasındadır. Yakınlarda hayata veda eden Amerikan siyasetinin iki pek meşhur ismi Madeleine Albright (1937-2022) ile... 1977-1981'de Başkan Jimmy Carter'ın Yardımcısı Walter Mondale (1928-2021) NDI'nin Yönetim Kurulu'nda yer aldılar. ÖRTÜLÜ OPERASYONLAR NDI'nin destekçileri arasında ise NED (National Endowment for Democracy) var! ««« NED “Sivil Toplum Kuruluşu” maskeli bir CIA örgütüdür. Yirmi beş yıl boyunca CIA'de görev yapan Ralph Walter McGehee, anılarını yazdığı kitapta “CIA'in muhtelif ülkelerin karıştırılması operasyonlarında NED'yi kullandığına” dikkat çekmişti. «««
96 yaşında hayatını kaybeden İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in cenaze töreni bugün düzenlendi. Dünya liderleri de törendeki yerlerini aldı. Törene Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'nın Etimesgut ilçesinde esnaf ziyaretinde bulundu. Akşener, “Uzun zamandır birbirine düşürülen, komşunun komşuya düşman edildiği, kardeşin kardeşten soğutulduğu, nerede doğduğumuz, neye inandığımız üzerinden kavga ettirildiğimiz bu düzenekten kurtulmanın yolu esnaf dükkanlarında gördüğümüz ‘Müşteri velnimettir' inancını siyasetçi cenahında ‘Seçmen velinimettir' inancı haline getirebilmektir. Esnafı bunun için gezdik ve bu dükkanların içinde bugüne kadar hiçbir siyasi partiyi yermedik, partimizi övmedik ve propaganda yapmadık. Sadece oradaki dertleri, talepleri dinledik, onu milletvekillerimiz aracılığıyla Meclis'e getirdik” açıklamasında bulundu. Yesevi Alperenler Ocağı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'ne bağlı Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu'nun LGBTİ+'ları hedef alan “Büyük Aile Buluşması” mitingi dün (18 Eylül) İstanbul-Saraçhane'de yapıldı. LGBTİ+ karşıtı mitingin iptali için Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), İstanbul Valiliği ve Fatih Kaymakamlığı'na itiraz dilekçesi vermişti. İstanbul Valiliği'nin izin verdiği mitingde, 6284 sayılı kanun da hedef alındı. Mitinge siyasi partilerden sanatçılara kadar çok sayıda tepki geldi. “Güne Bakış“ta Buket Topaktaş‘ın konukları Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Medyascope yayıncısı Işın Eliçin, Medyascope muhabirleri Ufuk Çeri ve Özgecan Özgenç‘ti.
Alman vakıflarının Bergama'daki altın madenini engellemek istedikleri tezini ortaya atan akademisyen Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de evinin önünde öldürüldü. Yıllarca ailesi dava açacak savcı bulamadı, cinayet karanlıkta kaldı. 15 Temmuz iddianamesine giren bir ifade ise bu durumu değiştirdi. Şimdi savcılık, suikastı özel kuvvetler komutanlığından bazı askerlerin hazırladığını iddia ediyor. Bu kanıtlanabilirse, Türkiye'de sıkça kullanılan derin devlet kavramının şifreleri çözülebilir mi? Von Hülya Topcu.
Hablemitoğlu Suikastı, 1500 Hakim Ve Savcı Adayı Alınacak, ALES Sonuçları Açıklandı, Milli Savunma Bakanı Akar F-16 Kokpitinde, Yetkisiz Çakar Kullanımına İlişkin Yeni Genelge, Thodex'in Kurucusu Özer Hakim Karşısına Çıktı --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Hablemitoğlu Suikastı, 1500 Hakim Ve Savcı Adayı Alınacak, ALES Sonuçları Açıklandı, Milli Savunma Bakanı Akar F-16 Kokpitinde, Yetkisiz Çakar Kullanımına İlişkin Yeni Genelge, Thodex'in Kurucusu Özer Hakim Karşısına Çıktı
Adem Yavuz Arslan | Hablemitoğlu cinayeti; M60 tankı ve sırlı makale | 18.08.2022 by Tr724
İktidar ve yargısı, Hablemitoğlu olayını Cemaat'e yıkmak için olmadık senaryolar yazıyor. Son kurgu Levent Göktaş. Ancak bu da ayaklarına dolandı. İnan Kıraç neden Levent Göktaş'ı avukat tutar? Göktaş ÖKK ve MİT'te görevli mi? Detayları Levent Kenez ve Ekrem Dumanlı Çıkış Yolu'nda anlatıyor. Programda Ergenekon'a himmet veren iş adamları da afişe ediliyor.
25 Temmuz 2022 Pazartesi gündemini Nöbetçi Editör'de değerlendiriyor. 00:00 Giriş 00:20 Levent Göktaş neyin pazarlığını yaptı? Ne aldı? Neden gitti? Şengül Hablemitoğlu, 'leş pazarlık' tweeti ile ne demek istedi? Kılıçdaroğlu'nda Hepinizin canı cehenneme çıkışı 09:42 AKP seçmeni de ekonomik krizden başlamaya başlamış! Dolar yine hareketlendi Bit pazarlarına nur yağmaya başladı! Korkut Boratav 'Srilanka' uyarısı yaptı 17:03 Binali Yıldırım, Hakan Fidan'ın görevden alınma kararnamesini hazırlatınca MİT Saray'a bağlanmış 22:18 Bu nasıl dernek başkanı? 'Kayıp silahlar' ile şov yapan AKP'lilere neden adli işlem yapılmıyor? Neden bu kadar pervasızlar? 24:50 Davutoğu, Erdoğan'dan Zarrab fırçası yemiş 'Bu adam hayırsever değil' demiş O halde 17-25 Aralık neden darbe? Savcılar polisler niçin 9 yıldır cezaevinde?
Özgürüz Radyo Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, #Bilanço'da siyasetin gündemini, Levent Göktaş'ın adına açılan hesabı, Nuri Bozkır'ın ifadelerini, Hablemitoğlu cinayetini, Erdoğan'ın eski yol arkadaşlarını hedef almasını ve gündemdeki konuları değerlendirdi.
Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu , Muhsin Yazıcıoğlu Eşref Bitlis, Dost tarikatı lideri emekli binbaşı İhsan Güven ve eşi Sibel Güven 1993, 2001, 2002, 2004 ve 2009 yıllarında çeşitli suikast yöntemleriyle FETÖ Gladyosu tarafından şehit edildiler. Karanlık suikastlarda en önemli ortak nokta FETÖ elebaşı Gülen'in her biri için ölüm emri verdiğine yönelik güçlü iddialardı. Necip Hablemitoğlu, Dost tarikatı lideri İhsan Güven ve eşi Sibel Güven, Muhsin Yazıcıoğlu suikastlarını bizzat FETÖ'cü terör örgütü militanlarının gerçekleştirdiği, Gaffar Okkan suikastında ise HİZBUL KONTRA, JİTEM ve FETÖ'nün iş birliği yaptığı iddiaları söz konusuydu. Bu suikastlarda ikinci ortak nokta yargı süreçlerinin çıkmaza girmesi nedeniyle yargılama kararlarının kamuoyunu asla tatmin etmediği hususuydu. Necip Hablemitoğlu 20 yıl önce faili belli olmayan bir suikaste kurban gitmişti. Devlet içine sızmış FETÖ mensubu yargı ve güvenlik görevlileri Hablemitoğlu suikastının aydınlatılmaması için karatma ve örtme taktikleri ile suikastın tetikçilerinin yakalanmaması adına hukuk dışı her faaliyete yol veriyorlardı. Zira cemaat kisvesi altında ülkemizi faili meçhuller
Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili aranan Levent Göktaş adına Twitter'da açılan hesabın 'sahte olduğu' açıklandı. Kılıçdaroğlu "Mafyalar, yolsuzlar, örgütler, uyuşturucu baronları, komisyoncular, soysuzlar… Bu devleti sizden temizleyeceğiz" mesajı paylaştı... / Demirtaş'ın 'şiddet dışlama, silah bırakma' çağrısına çağrısına 202 imzalı destek / Yeni Türkü, Manga, Hayko Cepkin, İlkay Akkaya sahne alacaktı: Bir festival daha iptal edildi / Dolar yılın yeni zirvesini gördü... Gelişmeler bültende
Gündem Politika'da Erdi Tütmez'in konuğu Evrensel Gazetesi Yazarı Nuray Sancar. Erdi Tütmez ve Nuray Sancar,Hablemitoğlu soruşturmasının firari şüphelisi emekli Albay Levent Göktaş adına açılan hesap ile Sedat Peker arasında yaşanan restleşmeyi ve Kılıçdaroğlu'nun Balıkesir mitingini değerlendirdi. Gündem Politika her pazartesi ve perşembe Evrensel'de.
Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Eşref Bitlis 1993, 2001, 2002, 2009 tarihlerinde çeşitli suikast yöntemleriyle şehit edildiler. Karanlık suikastlarda en önemli ortak nokta FETÖ elebaşı Gülen'in her biri için ölüm emri verdiğine yönelik güçlü iddialardı. Necip Hablemitoğlu ve Muhsin Yazıcıoğlu suikastlarını bizzat FETÖ'cü terör örgütü militanlarının gerçekleştirdiği, Gaffar Okkan suikastında ise HİZBUL KONTRA, JİTEM ve FETÖ arasında iş birliği yapıldığı iddiaları söz konusuydu. Bu suikastlarda ikinci ortak nokta yargı süreçlerinin çıkmaza girmesi nedeniyle, Eşref Bitlis, Hablemitoğlu, Gaffar Okkan suikastlarında yargılama kararlarının kamuoyunu asla tatmin etmediği hususuydu.
Hablemitoğlu, FETÖ'nün Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve örgütün devlet içerisindeki kadrolaşmalarını deşifre eden ‘Köstebek' isimli kitabını yayınlayamadan 20 yıl önce Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Hablemitoğlu suikastı faillerinin aradan geçen 20 yıla rağmen bulunamamış olması bu cinayetin polise ve yargıya sızmış FETÖ militanlarınca bilinçli bir şekilde karartıldığı tespit edilmişti. Zira bu suikast, Türkiye'de kutuplaşma veya kamplaşma yaratmaya yönelik provokatif bir eylem olmayıp, tamamen ortadan kaldırmaya, yok etmeye ve susturmaya yönelik profesyonel bir görünüm addetmesi eylemin derin yapıların kontrolünde kotarıldığı izlenimi vermektedir. Eylemin gerekçesi ise, Türkiye'de paralel devlet ile ilgili son gelişmeler ve operasyonlar ışığında, Hablemitoğlu'nun ölümünden önceki son araştırmaları ile yakından ilgili olduğu özellikle, Gülen ve CIA ilişkisi ile Emniyet ve istihbarat içinde Fethullah'çıların yapılanmasına ilişkin önemli bilgi ve belgelerin yer aldığı ‘Köstebek' isimli kitabın yazılmasına ve yayınlanmasına engel olunmasına amacı taşıdığı düşünülmektedir. Zira CIA'nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altay'lının aracılar vasıtası ile görüşmeler yaparak Hablemitoğlu'nu FETÖ ile ilgili olan çalışmalarından vazgeçirmeye çalıştığı olayı yeni baştan soruşturan savcılar tarafından tespit edildi. Yapılan bu baskının irtibat trafiği de tüm detaylarıyla soruşturma dosyasına eklendi.
Bibliyoterapi'nin on yedinci bölümünde Aslı ve Tuna gidenlerin ardında kalanların derdine derman arıyor.Aslı ve Tuna'ya bibliyoterapi@podbeemedia.com mail adresinden yazabilirsiniz.Bölüm KünyesiŞengül Hablemitoğlu – Yas: Uzun Bir Vedaİsmail Güzelsoy – Süslü Hatıralar SahnesiMitch Albom – Öğretmenim Mori'yle Salı BuluşmalarıJandy Nelson – Her Yer Gökyüzü------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, GetirAraç hakkında reklam içerir. GetirAraç'ı indirmek ve ilk kullanımda 500 TL indirimden faydalanmak için, tıklayın. Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir. Hiwell'i indirmek ve "pod10" koduyla %10 indirimden faydalanmak için tıklayın. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Hablemitoğlu suikastı zanlısı Ukrayna'da yakalandı Erdoğan: "Öcalan, Demirtaş'ın verdiği mesajlardan rahatsız"... Kılıçdaroğlu'ndan Cumhurbaşkanı imzalı 6 milyar TL'lik yolsuzluk iddiası... AYM: "KHK ile pasaport iptali Anayasa'ya aykırı..." Putin Türkiye'ye geliyor... Şimdi de Omicron'un alt varyantı ortaya çıktı. Dünyada 49 ülkede görüldü. Uzmanlar "BA.2 filmi başa saracak..." diyor...
Bir Kadın (139) – Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu: “Helalleşmek yaşadığımız acıyı dünyevi olmaktan çıkarıyor, benim gibi insanların ihtiyacı olan şey adalet” Bir Kadın‘da Gökçe Çiçek Kösedağı‘nın bu haftaki konuğu Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu.
Necip Hablemitoğlu 19 yıl önce, 18 Aralık 2002 yılında soğuk bir Çarşamba gecesinde evinin önünde faili meçhul bir suikast sonucu öldürülmüştü. İlk incelemelerde cinayetin birçok açıdan profesyonelce çok kısıtlı iz ve delil bırakılarak işlendiği kanaati hasıl olmuştu. Uzmanlara göre tetikçi çok yakın mesafeden (10-15 cm) ateş açarak Hablemitoğlu'nu öldürmüştü. Bu durum suikastı gerçekleştiren kişi veya kişilerin çok profesyonel ve soğukkanlı olmasına ve şansa yer bırakmadan kesin öldürme refleksi ile hareket ettiklerinin bir işaretiydi. Hablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak 19 yıl içinde bu suikastı gerçekleştiren örgüt veya kişiler ile çok sayıda senaryolar ve iddialar ortaya atılsa da günümüzde bu suikastın arkasında olabileceğini düşündüğümüz iki illegal yapı var. Aslında günümüzde bu iki derin yapı birbiri ile irtibatlı bile olması kuvvetle muhtemel sanırım. Tahmin ettiğiniz gibi FETÖ ve Türk Gladyosu'ndan bahsediyorum. Şöyle ki; “FETÖ'nün(Cemaat) yayın organlarından Aksiyon Dergisi, 2003 Nisan tarihli sayısında isimlerini vermediği suikast olayını yakından araştıran cemaatçi bazı uzmanlara atfen Hablemitoğlu'nun sol gözünden vurularak öldürülmesini ilginç, tuhaf ve manidar bir şekilde değerlendirmişti: “Belki de suikastın sırrı, Hablemitoğlu'nun sol gözüne sıkılan kurşunda gizlidir. Çalışma ve konuşmalarıyla, bakmaması gereken bir yere bakmışsa, yönelmemesi gereken bir tarafa yönelmişse, bu kurşun bir mesajdır. O zaman suikastçilerin onu 'hain' olarak değerlendirmedikleri anlaşılıyor. Eğer hain olduğunu düşünseler arkadan vururlardı. Ama önden, hem de gözüne vuruyorlar. Yaptığı ölümcül hata, yüzüne okunduktan sonra vurulmuştur.'' Bu analiz Hablemitoğlu'na yapılan suikastın FETÖ(cemaat)tarafından işlendiğinin açık bir itirafı gibi. Ancak FETÖ'nün cemaat ve Gladyo B olarak anıldığı dönemlerde bu terör örgütünün bu kadar açıktan bir suikastı üstlenmesi eylem stratejilerine ters olsa da suikastın FETÖ tarafından gerçekleştirildiği yönünde gazeteci yazar Zihni Çakır da suikastı soruşturan savcılığa verdiği ifade- de önemli iddialarda bulunmuştu. Şöyle ki “Suikast görevlendirilmesinde FETÖ/PDY içerisinde etkili olduğunu tahmin ettiği Mustafa Özcan'ın CIA'nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altaylı ile bir görüşme yaptığını, bu görüşmede hatırı sayılır bir para karşılığı suikastın işlendiğini, Enver Altaylı'nın Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki uzantıları aracılığıyla suikastta etkili olduğu” belirtilmişti. Bu önemli iddianın araştırılması sonrasında CIA ajanı Enver Altaylı'nın Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki uzantılarının Ukranya'da Hablemitoğlu suikastını gerçekleştirdiği için tutuklanan eski Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki görevli suikastın kilit ismi Nuri Gökhan Bozkır ile irtibatlı olması kuvvetle muhtemel görünüyor.
3+3'te bu haftaki konuğum sosyal bilimci, yas danışmanı, Lefke Avrupa Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı ve yazar Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu. Şengül Hanım ile "yas"a dair birçok merak edileni konuştuk. Yas döneminin süresi, yas döneminde profesyonel destek almak, acıyı sonuna kadar deneyimleyip iyileştirmek, yastayken ayakta kalabilmek, kırılganlık bilinci ve mutluluğa dair inanılmaz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yine program konseptimiz gereği birbirimize 3'er soru sorup cevapladık. Keyifli dinlemeler.
Yas nedir? Normal yas tutma süreci diye birşey var mıdır? “Yas, kaybettiğimiz sevdiklerimize içimizde bir yer açmaktır; onları içimize sığdırmak için kendimizi büyütmektir.” Eksik Olan‘da bu hafta Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ile Doğan Yayınları'ndan çıkan kitabı “Yas: Uzun Bir Veda” üzerine söyleştik.
Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ile Dayanıklılık, Mizah ve Yas Üzerine Konuştuk.
Web Sitemiz: http://www.egitimveegitim.com Twitter: https://twitter.com/EgitimveEgitim İnstagram: https://www.instagram.com/egitimveegitim Facebook: https://twitter.com/EgitimveEgitim