POPULARITY
Silahlı terörle mücadele ederken “siyasi terörizm”e bu kadar alan açan başka hiçbir devlet olamaz. “Siyasi terörizmin” toplumsal-laşmasına giden araçları bu kadar serbest bırakan hiçbir devlet olamaz.
Fazla kurucu ortağı ve CEO'su Olcay Silahlı'yı medya sponsoru olduğumuz Startup Grind'da ağırladık.
Günaydın! Ben Mert Gümüş. Medyascope'un podcast'i Güne Başlarken'de, günün öne çıkan haberlerine birlikte bakalım. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Georgia eyaletinde lisede düzenlenen silahlı saldırıda en az dört kişi öldü çok sayıda kişi yaralandı. Olayla ilgili bir şüpheli gözaltına alındı. Başkan Yardımcısı Harris “Ülkemizdeki silah şiddeti salgınına bir an önce son vermeliyiz” dedi. İsrail-Hizbullah savaşının ve Sisi'nin Türkiye ziyaretinin bölgedeki yankılarını Hediye Levent bildiriyor. Amerika başkanlık seçimlerine 62 gün kala anketlerde son durum. Çekişmeli eyaletlerde seçmenin yüzde 15'i kararsız. Ayrıntılar Stüdyo VOA yayınında
Kısa Dalga'dan herkese merhaba… Demet Bilge Erkasap'ın gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'e başlıyoruz... Kısa Dalga Daily'yi her akşam e-postadan okumak için tıklayın Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Kobani davasında karar açıklandı ve siyasilere ağır cezalar verildi. Silahlı saldırıya uğrayan Slovakya Başbakanı Robert Fico, ülkesinde neden eleştirilerin odağındaydı? Bu bölüm Beko hakkında reklam içermektedir. Çok amaçlı pişiriciden şarjlı dik süpürgeye, espresso makinesinden robot süpürgeye kadar aradığınız tüm küçük ev aletleri Beko'da. Hayata zaman ayırmanızı sağlayan teknolojiler sunan Beko Küçük Ev Aletleri Ailesi hakkında ayrıntılar burada. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
ABD Ordusu, insani yardım için Gazze açıklarında geçici iskeleyi kurdu. Beyaz Saray, Başkan Joe Biden'ın gizli belge soruşturması kapsamında özel savcıyla yaptığı görüşmenin kaydının paylaşılmasını engelledi. New York Merkez Bankası Başkanı Williams son enflasyon verileri iyi olmasına rağmen faiz indirimi için "erken" dedi. Silahlı saldırıya uğrayan Slovakya Başbakanı Fico'nun ameliyattan sonra durumunun "ciddi ama stabil" olduğu açıklandı.
Geçen yıl Ekim ayında başbakanlığa geldiğinde Ukrayna'ya silah yardımını durduran Slovakya Başbakanı Robert Fico, dün silahlı saldırıya uğradı. Henüz hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirilen Fico'nun dış politikasını, Anadolu Ajansı Muhabiri Aşkın Kıyağan ile konuştuk.
Bir terör örgütü var. Adı: PKK. O terör örgütünün bir silahlı kanadı var. Bir de siyasi kanadı. Silahlı kanadı oluşturan teröristler aldıkları emir üzere ölüm kusuyorlar. Siyasi kanadı oluşturanlar ise aldıkları emir gereği siyasi sonuç devşirmek için faaliyet icra ediyorlar. Kısacası terörün siyasetini yapıyorlar. Hiç çekinmeden, pervasızca. Terör örgütünün siyasi propagandasını yapıyorlar. Terör örgütünün ölüm kusan silahlı kanadındaki teröristleri “özgürlük savaşçıları” olarak selamlıyorlar. * Belediye başkanı seçiliyorlar. Belediyeyi örgütten aldıkları talimat doğrultusunda yönetiyorlar. Örgüt tarafından atanıyorlar. Sandık sadece biçimsel bir yasallık kılıfı. Sonrasında örgüt ne derse o. * Milletvekili seçiliyorlar. Daha doğrusu örgüt tarafından belirlenip atanıyorlar. Sandık, seçilmişliğin yasal kılıfı. Meclis'e geliyorlar. Meclis'i yönetecek başkan vekiline sahip oluyorlar. Altlarında devletin kendilerine tahsis ettiği makam araçlarıyla dolaşıyorlar. Sabah akşam terör örgütünün ve liderinin propagandasını yapıyorlar. Yetmezmiş gibi, tehditler savuruyorlar. Dokunulmazlık zırhının arkasına sığınıp terörün siyasetini pervasızca yapıyorlar. Sonra utanmadan kalkıp bu ülkede demokrasinin olmadığını söyleyerek devleti/hükümeti suçluyorlar. Devletin sömürgeci ve faşist olduğunu söylüyorlar. * Şimdi soruyorum size: Terör örgütünün silahlı elemanlarıyla siyasi elemanları arasında ne fark var? Sadece rolleri farklı. Görevleri farklı. Her ikisi de aynı örgütün elemanı. Her ikisi de talimatla hareket ediyor. Talimat aldıkları yer aynı merkez. Birinin elinde silah var, ötekinin elinde yasal siyaset kartı. * O terör örgütünün partisine ne yazık ki en büyük desteği Atatürk'ün kurduğu parti CHP veriyor. Dahası, desteğin ötesinde o terör örgütünün partisiyle ittifak içine giriyor. Bu olayda yasallık ile meşruiyeti birbirine karıştırılıyor. Bence Atatürk'ün partisi olma iddiasındaki CHP bunu bilerek yapıyor. DEM Parti'nin PKK'nın partisi olduğunu elbette biliyorlar. Bal gibi biliyorlar. Çünkü o partinin yöneticileri bunu saklama gereği bile duymuyorlar ki. Açık açık kendileri söylüyor zaten. CHP bunu bildiği halde siyasi iş birliğine yasallık kılıfı geçirmek için o partinin yasal bir parti olduğunu her seferinde söyleyip duruyor. Sanki bunu bilmeyen varmış gibi! Elbette o parti, yani PKK'nın partisi, yasalara göre kurulmuş bir parti. O yüzden seçimlere katılabiliyor. O yüzden Meclis'te bulunuyor. O nedenle devlet bütçesinden devasa yardımlar alıyor. Sorun yasallığında değil ki, asıl meşruluğunda. Terör örgütlerinin çeşitli kılıflarla parti kurmalarına izin veren yasalarımızın kendisi o yüzden sorunlu zaten. Yasallık, her zaman meşruluk anlamına gelmez. * Bu yasaların ivedilikle demokratik meşruluk temelinde düzenlenmesi şart. Demokrasilerde terör örgütlerinin partilerine yer yoktur. Terörün propagandasına ve siyasetine yer yoktur. Terörün siyaseti gayrı meşrudur. Yeryüzünün hiçbir ülkesinde o ülkeyle savaşım halinde olan terör örgütlerinin partilerine hayat hakkı tanınmaz.
Otomatik silahlı saldırgan ABD'nin en güvenli eyaleti Maine'i kana buladı. Çok sayıda ölü ve yaralı var. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Washington'da. ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan ile görüşecek olan Wang Yi'yi Başkan Biden'ın da kabul etmesi bekleniyor. Amerikan otomotiv sektöründeki grevde işçilerle anlaşan ilk şirket Ford oldu. Diğer şirketlerin de anlaşmaya yakın olduğu belirtiliyor
Suret-i haktan görünen birilerinin dediği şu: “İsrail'i yenemezsiniz. HAMAS'ın İsrail'e yönelik saldırıları Gazze halkına daha ağır bedeller olarak geri dönüyor. HAMAS zaten bir İsrail projesi. HAMAS İran planı doğrultusunda hareket ediyor. İran'ın niyeti belli. Sadece Filistin halkı değil, başta Türkiye olmak üzere İslam dünyası kaybedecekleri bir savaşın içine çekilmek isteniyor.” Hızlarını alamayıp ekliyorlar: “Rasyonel akıl gerekli. İsrail'le çatışmak veya İsrail'e başkaldırmak çözüm değil. Bu yıllardan beri yapılıp da daha çok kan dökülmesine sebebiyet veren bir yöntem. İşin gerçeği şu: ABD ikna edilmeden bu sorun çözülmez.” İsrail'e yönelik Türkiye'de ve dünyada başlayan demokratik tepkiler için de bu “rasyonel akıl” sahiplerinin dediği şu: “Bunlar sonuç alıcı şeyler değil. Lüzumsuz çabalar.” İsrail vahşetine görünürde karşı çıkan ama “rasyonel akıl” gibi afili söylemlerin arkasına geçip “Ama HAMAS” deyip son tahlilde dökülen kanların müsebbibi olarak HAMAS'ı hedef tahtasına oturtan bu akıl sahipleri, bence İsrail vahşetini kurnaz bir biçimde haklılaştıran bir yerde duruyorlar. Onca lafazanlıkların sonunda bize dedikleri şu: “Filistinliler ne yaparlarsa yapsınlar boş. Sonuç değişmez. Silahlı direniş yöntemleri de sadece daha çok kaybettirir. Sizin de burada İsrail eleştirileriniz boş, protestolarınız da. Hiç biri çözüme katkı sağlamaz. Tek çözüm, ABD'nin ikna edilmesidir. ABD ikna edilmediği sürece her şey sonuçsuz kalmaya mahkûmdur.” “Rasyonel akıl” adına müthiş(!) bir analiz değil mi bu? İsrail'in bir şey yapmasına gerek yok. Direniş ruhunu öldürmek veya ebedi köleliğe razı etmek için içimizden birilerine bunu söyletmeleri büyük bir başarı. Hem HAMAS İran güdümlü bir terör örgütü olarak lanse edilip mevcut katliamın müsebbibi olarak gönüllerde mahkûm edilir, hem İsrail'in yenilmezliği miti gönüllere yerleştirilir, hem İsrail'in yaptığı vahşet zımnen meşrulaştırılmış olur, hem de çözümün yegane adresi olarak ABD gösterilerek ABD'ye rağmen değil ABD'yle birlikte yol yürümenin gerekli olduğu inancı beyinlere zerk edilmiş olur! Bu büyük bir başarı değil de nedir? Sizce ABD-İsrail bloku başkaca ne ister ki? Filistinlilere, “Oturun oturduğunuz yerde, sizi ateşe sürükleyen HAMAS gibi örgütlerden uzak durun, kaderinize ta ki ABD ikna edilinceye kadar razı olun!” tavsiyesinde bulunan bu “rasyonel akıl” sahipleri, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerine de, “Bu işi bir tek ABD'yi ikna ederek çözebilirsiniz!” hatırlatmasında bulunuyorlar. Tabii büyük bir kurnazlıkla, “Aman ha, İran piyonu HAMAS'ın sizi çekmek istediği tuzağa düşerek İsrail ve ABD ile karşı karşıya gelme hatasına düşmeyin. Rasyonel hareket edin!” telkininde bulunmayı ihmal etmiyorlar. İşin içine İran'ı soktuklarında Türk milletinin nasıl bir tepki vereceklerini bildikleri için o yüzden ABD-İsrail değirmenine su taşıyan bu telkinlerini İran-HAMAS denklemi üzerine bilerek oturtuyorlar. Yani İran-HAMAS söylemi, oltanın ucundaki yem sadece.
Bu ABD'nin ilk saldırısı değil. Üstelik ABD bu saldırıları bilerek yapıyor, bu yolu terk etmeli. Türkiye, ABD ile çok kere bir masaya oturup Suriye'de çözüme gidilmesi bekledi, denedi de. Ama Ankara'daki terör girişimi ortada, bunun affı olur mu? Şimdi cevabı veriliyor. Şöyle bakın, ABD önce SİHA'yı düşürsün, sonra "pardon, üzgünüm" desin. Bu ne derece kabul edilebilir? Aklımız pek çok soru ve düşünce geliyor, değil mi?
Umut Vakfı'nın son raporu Türkiye'de bireysel silahlanmaya dair vahim tabloyu belgeliyor. Buna göre her iki yetişkin erkekten birinde ve her üçüncü hanede bir ateşli silah bulunuyor. Bu silahların yüzde 90'ı ise ruhsatsız: 36 milyon izinsiz silah dolaşımda! Esenyurt'taki tekel saldırısının yankıları sürerken günde ortalama 10 kişi bir silahlı saldırıda hayatını kaybediyor. Podcast COSMO TÜRKÇE, Umut Vakfı'ndan Dr. Ayhan Akcan'a Türkiye'deki kontrolsüz silahlanma ve bununla nasıl mücadele edileceğini sordu. Mikrofonda Aydın Işık ve Ceyhun Kara var. Von Aydin Isik.
Esenyurt'taki ‘tekel bayisi' saldırısını değerlendiren Hanefi Avcı, “Maalesef bu olaylar son zamanlarda hızla artmaya başladı. İnsanlar kendi aralarındaki sorunları yargı ve hukuk yoluyla çabuk çözemezlerse şiddete başvuruyorlar” diyerek sorunların yargı ve hukuk yoluyla hızlıca çözüme kavuşturulması gerektiğini anlattı.
VOA Türkçe Bölümü'nün Washington stüdyolarından yayınlanan 6. Gün'de ABD gündeminde, Türk-Amerikan ilişkilerinde ve uluslararası gelişmelerde haftanın öne çıkan konularını bulabilirsiniz
ABD genelinde 4 Temmuz Bağımsızlık Günü törenlerine hazırlıklar yapılırken, Pennsylvania ve Teksas eyaletlerinde düzenlenen silahlı saldırılarda toplam 8 kişi öldürüldü. Başkan Joe Biden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in görev süresinin uzatılmasından dolayı memnun olduğunu açıkladı. Twitter CEO'su Elon Musk'ın getirdiği yasaklar tepki toplarken Meta şirketi Twitter'a alternatif olarak THREADS ‘i devreye sokacak. Fransa isyanı konuşurken Almanya benzer isyanların ülkede patlak vermesinden korkuyor
Geçtiğimiz hafta sonu yine ABD'de silahlı saldırılar vardı. Yakın zamanda bitecek gibi görünmeyen silahlanma çılgınlığında hangi eyaletler daha güvenli? Bölümde geçen istatistiklere ulaşmak için: https://www.cdc.gov/nchs/pressroom/sosmap/firearm_mortality/firearm.htm
Bugün bültende, YSK'nın milletvekili genel seçimlerine girecek bakanların istifa etmelerine gerek olmadığına dair kararı, Üsküdar sahilindeki kaçak yapıların yıkımının gerçekleşmesi ve Birleşik Krallık'ta piyasaların beklediği kadar düşmeyen enflasyon var. Bu bölüm Zer hakkında reklam içermektedir. Zer'in uluslararası lojistik satın alma hizmetleriyle tanışmak ve teklif almak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilecek TCG Anadolu gemisi, Türk donanmasına hangi kabiliyetleri kazandıracak? Geminin özelliklerini ve stratejik değerini AA'dan Göksel Yıldırım ile konuştuk.
İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde sıcak saatler. Kimlikleri henüz belirlenemeyen 3 kişinin restorona yönelik silahlı saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti 2 kişi ise yaralandı
Şanlıurfa'nın Karaköprü ilçesinde akrabalar arasında çıkan silahlı kavgada 3 kişi yaralandı
Otobandan çıktıktan sonra, kibar bir polis tarafından durdurulduk. Rutin ruhsat-kimlik kontrolünün ardından belgeleri direksiyondaki arkadaşıma uzatırken, torpido gözündeki sigara paketini fark etti memur. Parmağını içeri uzattı, net bir üslupla “Sigara içmek yok!” dedi. Senegal'in dinî başkenti, Mürîdîlik tarikatının ana üssü Tûbâ şehrine girerken, “Sigara konusunda çok katılar, kamusal alanda yasak epey ciddi uygulanıyor, aman dikkat” şeklindeki ön bilgimizi, yetkili bir ağızdan da teyit etmiş olduk böylece. İsmini cennetteki o meşhur ağaçtan alan Tûbâ, bir uzlet ve tefekkür mekânı olarak Şeyh Ahmedu (Amadu) Bamba (1850-1927) tarafından kurulmuş. Fransızların Batı Afrika'daki sömürgecilik faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir zaman diliminde yaşayan Bamba, Mâlikî fıkhıyla Kâdirî usulünü birleştirerek, bütün mesaisini öğrenci yetiştirmeye adamış bir isim. Silahlı mücadeleye girişmese de, tesiri öylesine yaygınlık kazanmış ki, Fransızlar Bamba'yı 1895'te tutuklayarak Gabon'a sürmüşler. Hristiyanların yaşadığı bir adada ikamete mecbur bırakılan Bamba, 1902'de bu kez Moritanya'ya sürgün edilmiş. Gittiği her yerde tebliğ ve irşada devam eden Bamba, bu süreçte çok sayıda eser kaleme almış. Hayatının son yıllarını Tûbâ'da geçiren ve tamamen ilimle meşgul olan Bamba, 1927'de son nefesini verdiğinde arkasında yüzbinlerce mensubu bulunan müstakil bir tarikat bırakmış: Mürîdiyye. Tûbâ'nın kalbini oluşturan Ahmedu Bamba Külliyesi'nde bizi Senegalli dostlarımız karşıladı. Programımızda, Ahmedu Bamba'nın yaşayan torunlarından ve Mürîdiyye'nin şimdiki lideri Şeyh Muntehâ Mbacke'yle görüşmek vardı. Dostlarımızdan biri, üzerimizdeki gömlek-pantolona bakıp, “Halife'nin yanına böyle mi gideceksiniz? Kesinlikle olmaz. Hem fotoğraflarınız da güzel çıkmaz” dedi. Bize hemen yerel kıyafet uydurdular. Ziyaretlerimizi yeni kostümümüzle yaptık ve gerçekten daha güzel oldu. Ahmedu Bamba, caminin kıble istikametinde, içi som altınla kaplı, gösterişli bir türbenin altında yatıyor. Külliye de aynı şekilde ihtişamlı ve göz alıcı. Yaşasaydı, cansız bedeninin üstüne kondurulan bu şatafata rıza gösterir miydi, bilmiyorum. Ahmedu Bamba'nın üzerine sadece bina inşa edilmemiş üstelik. Mürîdilik, bugün Senegal'in siyasî ve ekonomik açıdan en güçlü yapılanması. Tarikatın tensibi olmadan, hiçbir ciddi karar alınamıyor. Cumhurbaşkanları, bakanlar, işadamları, hatta yabancı büyükelçiler, Tûbâ'nın yolunu aşındırıyorlar sürekli. Tûbâ, öylesine güçlü bir kartvizit ki, onu yakasına iliştirebilenler için Senegal'de her kapı sonuna kadar açık. Mürîdiler, her yıl hicrî Safer ayının 18'inci gününde Tûbâ'ya akın ediyor. Bu, Ahmedu Bamba'nın Gabon esaretinden dönüş tarihi. Dünyanın dört bir yanından toplanan kalabalığın sayısı, 3 milyon civarında tahmin ediliyor. Şeyh Muntehâ'yı ziyaretimiz, pek çok açıdan öğretici sahnelerle doluydu. Kendisi bizi çok sıcak karşıladı. Türkiye'den geldiğimi söyleyince, iki ülke halkının kardeşliğinden dem vurarak, “Sizleri buralarda görünce çok mutlu oluyoruz” dedi. Ben de Türkiye'deki Müslümanlar adına kendisine selâm ilettim.
P KK, kuruluş amacını şu sözlerle duyuruyordu: “Marksist-Leninist temelde bağımsız ve birleşik Kürdistan.” PKK'nın varlık nedenini iki şey oluşturuyordu: Marksist-Leninist ideoloji ve dört parçaya bölünmüş Kürdistan'ı tek devlet çatısı altında birleştirmek. PKK'nın bunu gerçekleştirmek için benimsediği tek yöntem: Silahlı mücadele, terör ve şiddet. Yani PKK sadece Türkiye'nin değil Irak, İran ve Suriye'nin de toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hedefleyen bir amaca sahipti. ««« Söylemeye gerek yok: PKK özünde ideolojik bir hareketti. Vazgeçilmez tek önceliği, Marksist ideolojiydi. Örgütün adı “Kürdistan İşçi Partisi” olarak belirlenmişti o yüzden. Özü itibariyle milliyetçi değildi. Enternasyonalistti. Milliyetçiliği, ilkel bir ideoloji olarak gören bir anlayışa sahipti. “Kürdistan”, üzerlerinde ideolojik iktidarlarını kurmak
Toplum ve dinin istemeyeceği ne varsa insanı tahrik ediyor. Soyunmak, bağırmak, tokatlamak. Çünkü cinselliğin doğası bu, yasak olanı birlikte yapmak. Yani, suça ortak olmak. Bu bölüm suçluluk hissiyle barışmak isteyenler için. Belki de "suçlu" olmak, güzel bir şeydir?
Kolombiya'da 3 yerli lider, ülkenin çeşitli bölgelerinde uğradıkları silahlı saldırılarda hayatını kaybetti.
Şırnak´ın Silopi ilçesinde husumetli iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı
5 Ekim 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Metin Yazarı: Beyza Doğan / Seslendirme: Talha Çakırca Instagram Twitter podcastbpt.com
Batman'da iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 3 kişi yaralandı
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda ASELSAN ve Sefine Tersanesi iş birliğinde yerli ve milli olarak geliştirilen MARLIN silahlı insansız deniz aracı, NATO koordinesinde Portekiz'de gerçekleştirilen tatbikatta yeteneklerini sergiledi. Tatbikatı takip eden Anadolu Ajansı Teknoloji Muhabiri Tolga Yanık detayları aktardı.
Rusya'nın Izhevsk kentinde bir okula silahlı saldırı düzenlendi. Silahlı saldırıda 6 kişinin hayatını kaybettiği, 20 kişinin ise yaralandığını açıklandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada ise ölü sayısının 13'e yükseldiği duyuruldu.
Gaziosmanpaşa'da bir kişinin öldüğü çatışmanın güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı.
Gaziantep'te, motosikletiyle çiftlik evine giden Sadettin Köse, silahlı saldırıya uğradı. Bölgeden geçenler tarafından kanlar içinde bulunan Köse, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti
Suç örgütü elebaşı olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker'in akrabası olduğu iddia edilen Metin Süs, Yeşilköy'de silahlı saldırıya uğradı
Sakarya'da bir alışveriş merkezi önünde 3 kişi arasında çıkan kavga cinayetle sonlandı. Kavgaya karışan 2 kişi ile olay yerinden geçen 1 kişi mermilerin hedefi oldu. Yaralılardan Yaşar Metin, kaldırıldığı hastanede tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı
Antalya'nın Elmalı ilçesinde belediye başkan yardımcısı Hasan Aydın, motosikletle yanına yaklaşan kişinin silahlı saldırısında yaralandı. Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, "Şu an sağlık durumu gayet iyi. Vücuduna 6 kurşun girip çıktı. Ama çok ...
Cizre'de akraba aileler arasında çıkan tartışma kanlı bitti. Kısa sürede büyüyerek silahlı kavgaya dönüşen olay sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı
Kolombiya'nın Huila bölgesinde bombalı saldırı düzenlenen 2 polis aracına, daha sonra uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırıda 8 polis yaşamını yitirdi
Avcılar'da kıraathaneye düzenlenen silahlı saldırıda 1'i ağır 3 kişi yaralandı. Polis ekipleri saldırının ardından kaçan şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı
Elazığ'da sokakta karşılaşan husumetli iki aile arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek, bıçak ve silahların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Kavgada 1 kişi hayatını kaybederken 1 kişi yaralandı.
Özgürüz Radyo Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, #Bilanço'da siyasetin gündemini, Levent Göktaş'ın adına açılan hesabı, Nuri Bozkır'ın ifadelerini, Hablemitoğlu cinayetini, Erdoğan'ın eski yol arkadaşlarını hedef almasını ve gündemdeki konuları değerlendirdi.
ABD'nin Indianapolis kentinde bir alışveriş merkezine saldırı düzenleyen saldırganı, silahlı bir sivil etkisiz hale getirdi. Geçen ay Teksas'ta 21 kişinin öldüğü okul saldırısıyla ilgili yeni bir raporsa polisin müdahalesine tepkileri arttırdı. Eski Başkan Donald Trump'ın danışmanı Stephen Bannon'ın davası başladı. Ayrıntılar Stüdyo VOA yayınımızda
Günaydın, cuma sabahından herkese merhaba! Ben Janset Atacan, Medyascope'un podcast'i “Güne Başlarken” ile karşınızdayım. Türkiye ve dünyanın gündemini, hava durumunu, ekonomide son verileri, yani güne başlarken bilmeniz gereken her şeyi size aktaracağım. O zaman, başlayalım!
Editör: Egemen Gök Konya Şehir Hastanesi'nde görevli kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya'nın Mehmet Akçay tarafından katledilmesi tüm yurtta sağlık çalışanları tarafından protesto edildi. Görevi başında öldürülen Karakaya, memleketi Kayseri'de toprağa verildi. Türkiye genelinde hekimler ve sağlıkçılar iki gün iş bıraktı. Silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Servet Bakırtaş için bugün birçok adliyede eylem düzenlendi. Bakırköy Adliyesi'nde yapılan eylemde, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu istifaya çağrıldı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Muhafazakâr Parti liderliğinden istifa etti. Johnson'ın başbakan olarak görevinde kalacak ve koltuğunu Muhafazakâr Parti Kongresi'nde seçilecek yeni lidere devredecek. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medyascope muhabirleri ile İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir ve Konya'daki protestoları, Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten ile sağlıkçılara yönelik şiddete karşı eylemleri, İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz ile Türkiye ekonomisinde son durumu konuşacağız. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3Rgrb8G
Editör: Egemen Gök Konya'da Şehir Hastanesi'nde bir kişi, Kardiyoloji Uzmanı Ekrem Karakaya'yı tabancayla ateş ederek yaraladı. Saldırgan, ardından aynı tabancayla yaşamına son vermeye çalıştı. Konya Valisi Vahdettin Özkan, saldırıya uğrayan Doktor Ekrem Karakaya ve saldırgan M.A'nın yaşamını yitirdiğini açıkladı. Türkiye seçim atmosferine giriyor. Batı medyasında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında çıkan “sinir bozucu fakat vazgeçilmez bir ortak” yorumları yapılıyor. Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İğneyi kendimize batırmadan önümüze gelene çuvaldızı batırmanın kimseye yararı yok” ifadeleriyle ‘değişim' çağrısında bulundu. Döviz kurlarında hareketlilik sürüyor. Gün içinde dolar/TL 17,22 seviyesini, euro/TL de 17,68 seviyesini geçti. Yaklaşık iki buçuk yıldır kullanıma kapatılan ve atıl durumda bulunan Ankapark hakkındaki dava sonuçlandı. Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi, Ankapark'ın tahliyesine ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) devrine karar verdi. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları ile Konya'daki saldırıyı, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Vahap Coşkun ile Demirtaş'ın yazısını ve HDP'ye yönelttiği eleştirileri konuşacağız. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3P7QrMn
ABD'de bağımsızlık gününde, Şikago banliyölerinde yaşayan ve 6 kişinin ölümüne, 30 kişinin de yaralanmasına neden olduğu belirtilen şüpheli Robert E. Crimo III yakalandı. Saldırının detaylarını AA Amerika Haberleri Editörü Can Hasasu ile konuştuk.
ABD'de 4 Temmuz Bağımsızlık Günü kutlamalarının yapıldığı Chicago'daki geçit töreninde 6 kişinin öldüğü, onlarca yaralının olduğu saldırının zanlısı yakalandı. Polis olayın haftalar önce planlandığını ve saldırganın otomatik silahı yasal yollarla aldığını açıkladı. Başkan Biden silah şiddetiyle mücadele sözünü yineledi. ABD Maliye Bakanı Janet Yellen Çin Başbakan Yardımcısı ile görüştü, gündemde ABD'nin eski başkan Trump döneminde getirdiği bazı Çin mallarına uygulanan ek gümrük vergisinin kaldırılması vardı. Euro, dolar karşısında son 20 yılın en büyük düşüşünü kaybetti, Avrupa Merkez Bankası Rusya gazı keserse resesyon yaşanacağını bildirdi. NATO, Finlandiya ve İsveç'in katılım sürecini resmen başlattı. Ayrıntılar Stüdyo VOA yayınımızda
Esmiyor Podcast'in ikinci sezonunun otuz beşinci bölümünde konuğumuz Olcay Silahlı ve kendisine ‘Gıda atık olur mu?' diye soruyoruz.Olcay, Fazla Gıda'nın kurucularından. Fazla Gıda da nedir derseniz, atıl gıda stoğunu değerlendiren bir teknoloji girişimi. Neden atık gıda değil de fazla gıda diyoruz sorusunun cevabı ise podcast kaydımızın içinde!Çok ilham verici bir kariyer yolu ve vizyonunu bizimle paylaşan Olcay ile daha çok gıda atıkları ve bu atıkların nasıl dünyaya ve ekonomiye tekrar kazandırılabileceğine ilişkin sohbet ettik. Çok şaşırdığımız ve hiç bilmediğimiz bazı verileri bizimle paylaştı ve vizyonumuz açıldı!Keyifli dinlemeler!See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde, daha önceden düğünde tartıştığı iddia edilen iki aile arasında silahlı kavga çıktı. Olayda tabancıyla vurulan kadın hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı
ABD'nin başkenti Washington'da konser etkinliğinde çıkan tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Olayda 15 yaşındaki genç hayatını kaybetti, 1'i polis 3 kişi yaralandı
The Washington Post gazetesi, ABD'de kitlesel silahlı saldırıların faillerinin yaş grupları ve ruhsal durumları arasındaki benzerliğe işaret etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtdışına para aktardığını ve kaçış planının yürürlükte olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından konuya dair bir video mesaj paylaştı. CHP lideri Kılıçdaroğlu bugün Düzce'de temaslarda bulundu. Kılıçdaroğlu Düzce'de Kamyoncular Kooperatifi, esnaf, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri, kadın ve gençler ile buluştu. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Teksas eyaletinde yer alan Robb İlköğretim Okulu'na 18 yaşındaki bir saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 19'u çocuk, en az 21 kişi hayatını kaybetti. İsveç ve Finlandiya heyetleri bugün NATO'ya üyelik başvurularına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye heyeti ile Beştepe'de bir araya geldi. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Okan Cem Çırakoğlu ile Teksas'taki saldırıyı, Medyascope muhabirleri Ali Macit ve Sema Kızılarslan ile Kılıçdaroğlu'nun Düzce temaslarını, Medyascope yorumcusu ve siyasetbilimci Edgar Şar ile Kılıçdaroğlu'nun “kaçış planı” iddialarını konuşacağız. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3sX44pf
Malumunuz, Rusya ile direk savaşmayı uygun görmeyen Batı cephesi “Proxy” yani vekalet savaşı ile Ukrayna üzerinden mücadelesini yürütmektedir. Yıpratılan Rusya'da istenen, daha dar sınırlara sahip bölünmüş bir Rusya'dır. Çin ise ikinci hedef olacaktır. Silahlı veya silahsız, Çin ile ilk boks raundunu gören Batı, Rusya'dan sonra Çin meselesine dönecektir. Rusya konusuna dönersek “yıpranma” diye tabir ettiğimiz ilk adım finansal ambargolar ile başlamıştı. Köşemizde de konu ettiğimiz haliyle ardı ardına gelen ambargo ve yaptırımlar, hatta Yunanistan'ın Rusya tankerine el koyması, Rus gerçek kişilerinin Batı'daki varlıklarına el konması gibi konular ile Rusya'nın finansal sisteminin çökmesi, hükümetin halk ile karşı karşıya gelmesi gibi amaçlar hedef alınmıştı. Şimdi ise belki de orta-uzun vadede çok daha fazla etkisi olacak bir adım atılmaktadır; Rus bilim adamlarının özel teklifler ile Batı'ya transferi!
Silahlı saldırıda öldürülen gazeteci Güngör Arslan'ın eşinin devletten istediğİ: “Uğur Mumcu'lar, Abdi İpekçi'ler, faili meçhuller gibi kaybolup gitmesin”... Gazeteciler meslek örgütleri: "Cinayet şeffaf şekilde araştırılmalı..." HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar: Ortak aday fikrine açığız... 20 bin 265 öğrenci Kürtçe seçti... Ocak'ta en az 111 işçi hayatını kaybetti... 1 milyon 704 bin kişi kredi borcu yüzünden takipte... Ukrayna - Rusya krizi tırmanıyor.. Müjde... Cemre havaya düştü...
ABD'nin kanayan yarası silah kullanımı ve silahla adam öldürme vakalarını Jackson şehri örneğinden anlatmaya çalıştım. Bölüme konu alan habere aşağıdaki linkten ulaşılabilir: https://www.cnn.com/2021/12/28/us/jackson-mississippi-pandemic-homicides-gun-violence/index.html
https://www.tele1.com.tr/destek
Türkiyə Silahlı Qüvvələri İraqda 9 terrorçunu zərərsizləşdirib.
İstanbul Esenyurt'ta, ağabey-kardeş oldukları iddia edilen 2 kişi arasında silahlı kavga çıktı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle kavga sonlanırken, o anlar kameraya yansıdı
Başbakan Abiy Ahmed'in başkente 200 km uzaklıktaki cephe hattına gitmesi, propagandanın dozunun artması ve merkezi hükümete geniş kitlelerin destek vermesi bir işe yarıyor mu? Silahlı muhalif örgütler başkente saldıracak mı? AA Afrika Masası'ndan eski Etiyopya Muhabiri Tufan Aktaş'la konuştuk.
Faşizm mi, devrim mi? Tarihin belirli dönemleri vardır ki, hiçbir şey normal gitmemeye başlar. Kurulu düzen sarsılır, güçlü politik partilerin altı boşalır, toplumun hiçbir yanı dikiş tutmaz. Dünya ve Türkiye son on küsur yıldır tam da öyle bir dönemden geçiyor. Böyle dönemlerde “aman fincancı katırlarını ürkütmeyelim” tarzı politika belki ilk an sonuç verir gibi görünse bile gerçekte çok kısa sürede iflas eder. Hem sendikal alanda hem siyasi alanda. İşçi sınıfının hakları, çıkarları ve nihai olarak kurtuluşu için mücadele edenler açısından da böyledir bu. Dolayısıyla, dönemin ihtiyaçlarına cevap verebilmek, sorunların cesurca üzerine gitmek, en zor dönemlerde ayakta kalmaya ve en büyük olanaklardan yararlanmaya hazır olmak gerekir. Böyle dönemler uç çözümlerin geçerli olduğu dönemlerdir. “İdare-i maslahat”, “ortayolculuk”, “hadi gel bir çare bulalım”cılık işe yaramaz. Ekim ayı dünyada bunun yeniden örneklerini sergiledi. İşçi sınıfının en büyük düşmanı olan faşist hareketin son yıllarda dünya çapında fevkalade bir yükseliş yaşadığı kimse için sır değil. 2021 yılı bu bakımdan herkese derslerle dolu gelişmelere tanıklık etti. 6 Ocak'ta yılı açan, demokrasisinde böyle bir sarsıntı 250 yıldır yaşanmamış ABD'de Trump'a bağlı bir güruhun parlamentoyu basması oldu. Sonra 21 Nisan'da Türkiye'de değil Fransa'da bir askerî muhtıra geldi: 200 civarında subay, en başta generaller, “darbe yaparız, iç savaş çıkarırız, binlerce kişiyi öldürürüz” diye muhtıra verdi. Eylül ayında Hindistan'da yıllardır azınlık Müslümanlara saldıran Hindu çoğunluğun faşist hükümeti, bu sefer komünistlere saldırarak niyetlerinin işçi sınıfını ezmek olduğunu açık etti. Ama en önemlisi İtalya'da yaşandı. Gerçeği bu kadar açıklıkla ortaya koyan bir ülke örneği az görülür. Faşizmi 1920'li yıllarda dünyaya ilk tanıtan ülke olan İtalya'da en az on yıldır bu akım yeniden çok ciddi bir gelişme gösteriyor. Gerçekgazetesi, her alanda olduğu gibi burada da gerçeği hep yazdı. Bugün kendini bir ölçüde gizlemeye çalışan türden iki faşist parti kamuoyu yoklamalarında birlikte %40'tan fazla oyla ülkenin en büyük iki partisi görünüyor! Ayrıca daha küçük ve daha saldırgan olanları var. Ama sol ve sendikal hareket, bu hareketlere “popülist” dedi, hep görmezlikten geldi. Anlamazlıktan gelmeyin! Kısacası, “ortayolculuk” tutmuyor, “idare etme” yaramıyor, bunlar işçi sınıfının savunma mevzilerini yıkmaya çalışıyor. Biz de onların anladığı dilden cevap vermeye hazırlanmaya mecburuz. Bu hayal mi? “Kardeşim, herkes kendi dar çıkarı peşinde, kendi işine gücüne bakıyor, kimsenin mücadele etmeye mecali yok” mu diyeceksiniz? Gözlerinizi bu kez Afrika'ya, Sudan'a çevirmenizi öneririz. Ekim ayı sadece İtalya'da faşist saldırıyı getirmedi. Sudan'da 2018-2019 yıllarında bütün yoksullar ayağa kalktı, “yeter” dedi, devrim dedi. 30 yıllık bir diktatörü yıktılar. Bu bile büyük işti, ama onlar devam etmek istediler. Silahlı kuvvetler çıktı önlerine, bir asker-sivil ortaklılığıyla devrimi durdurdu. Ama iki yıl sonra aynı silahlı kuvvetler sivilleri tasfiye ederek yönetimi yeniden kendi eline almaya yöneldi. O zaman devrim de yeniden ayağa kalktı. Sudan halkı askerî diktatörlük ilanına karşı boyun eğmiyor, her gün sokakları inletiyor. Bir haftadır teslim olmadı. Bu son yıllarda tek değil ki. Sadece bizim coğrafyamızda, 2011'den beri Mısır, Tunus, Bahreyn, Yemen, sonra 2019'da Cezayir, Lübnan, Irak, İran devrimci ayaklanmalar yaşadı. Yani hava devrim kokuyor aynı zamanda. Öyleyse “faşizmi yenecek kuvveti nereden bulacağız?” diye karalar bağlamamalı. Devrimlerin gücü bize yeter. Geleceğimizi hangisinin ele geçireceği her bir işçinin sınıfının tarafını ne ölçüde tutacağına bağlıdır, son tahlilde. Haydi o ihtimali yükseltmeye. İşçi sınıfı her işini gelişkin aletlerle yapan bir sınıftır. Faşizme karşı devrim kazanacaksa, emekçi halk iktidar olacaksa, bir işçi sınıfı partisi şarttır.
Bu hafta Kozan Selçuk Erkan ile Silahlı İnsansız Deniz Araçlarını (SİDA) ve bu sistemler ile oluşturulabilecek muharebe konseptlerini değerlendireceğiz.
Bu bölümde konuştuğumuz konulara ait bağlantı ve videolar:Türkiye'nin sadece iki şehrinde temiz hava solunabiliyorTürkiye'yi Susuz Bir Gelecek BekliyorJaponya: Pandemide çocuk intiharı oranı son 40 yılın rekor seviyesine çıktıSilahlı robot askerler (İngilizce)3D Influencerlar (İngilizce)
Geçmiş yıllarda Türkiye'nin milli savunma sanayii kabiliyetleri çok gelişmiş değildi. Özellikle son 20-25 yılda Türk Savunma Sanayisi'nin yerli İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) üretiminde yıllardır hız kesmeden artan başarısı ABD merkezli Forbes tarafından manşete taşındı. Son yıllarda, tepeden tırnağa etkileyici bir yerel drone endüstrisi geliştiren Türkiye'nin başarılarının kaleme alındığı analizde, özellikle Bayraktar TB2 ve Anka-S'nin, Suriye, Irak ve Libya'da yapılan operasyonlarda büyük bir zafer elde ettiği yer aldı. Başarıyla tamamlanan iki silahlı insansız hava aracı testi Türk savunma sanayisinin söz konusu alanda yeni bir aşamaya geçmek üzere olduğunu ve yakın gelecekte oyun değiştirici olacak bir askeri kapasitenin inşa edildiğini gösteriyor. Üretimine başlanan ve çok kısa bir süre sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde yer alacak olan Akıncı, Aksungur ve Alpagu'nun Türkiye'nin bölgedeki gücüne güç katacağı, bu hava araçlarının hedefleri tespit edip yok etme başarısının düşman kuvvetleri için büyük bir tehdit olduğu ayrıntısı da özellikle belirtiliyor. Türk ordusunun, dört pervaneli Kargu-2 kamikaze İHA'larıyla birlikte özellikle PKK terör unsurlarına karşı ciddi bir zafer elde ettiğini ve düşmanlara korku saldığını belirten Forbes analizi, araçların kapalı /açık alan ayrımı yapmaksızın hedefe kilitlenme özelliklerinin başarılarını körüklediği belirtildi. Türkiye'nin var olan İHA ve SİHA envanterinin üstüne eklenecek yeni araçlar hafif ve ağır silahlardan insansız gemilere, füzelerden uzay çalışmalarına, kritik parçalardan en karmaşık ve üst düzey teknolojik silahlara kadar her alanda önemli çalışmalara imza atınca işler değişti. Türkiye bir anda teknoloji ve ticari casusların hedefi oldu. TÜRKİYE CASUSLARIN HEDEF ÜLKESİ OLDU Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Savunma Sanayii Başkanlığı ve Deniz Kuvvetleri'ndeki milli proje bilgilerinin para karşılığı sızdırıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. İddianamede, çetenin çok önemli projeleri, ihalelerle ilgili bilgileri ve İHA, SİHA'lara ait bilgileri özel firmalara aktardığı bilgisi yer aldı.
Bugün Akıncı Taktik İnsansız Hava Aracı'nın (TİHA) töreni vardı. Artık İnsansız Hava Aracı ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (İHA/SİHA) teknolojisinde Baykar ve dolayısıyla Türkiye bir klasman daha yükseldi. Ana hatlarıyla konuyu açıklayalım. Açıklamalarım bu alandaki gelişmelerin ruhuna yönelik olacak.
Sosyal Bilimci, Gazeteci ve Sendikacı Adil Demirci, 13 Nisan 2018 gecesi İstanbul'da akraba ziyareti sırasında bir polis baskınıyla tutuklandı. Silahlı terör örgütü üyeliği, kendisine yöneltilen başlıca suçlamaydı. Bu suçlamayı reddetmesine rağmen tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konuldu. 10 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Hakkında 4 ay yurtdışına çıkış yasağı kondu. Adil Demirci cezaevi günlerini allattığı bir kitap yazdı: "Zelle B-28 - Als politische Geisel in İstanbul". Adil Demirci ile söyleşi:
İraqın Terrorizmlə mübarizə idarəsinin əməkdaşları ölkənin müxtəlif vilayətlərində “İslam dövləti” terror qruplaşmasının 14 silahlısını, o cümlədən ekstremistlərin rəhbərlərini saxlayıblar.
#15Temmuz #ORKOZ #15TemmuzGerçekleri 15 Temmuz 2016… Türkiye yakın tarihinin en önemli dönüm noktası. Üzerinden 5 yıl geçti. O gece yaşananlar gerekçe gösterilerek, ülkede rejim değiştirildi. Öncesi ve sonrasına dair soruların neredeyse tamamı hala cevap bekliyor. Hukuk askıya alındığı için, ülkesini terk etmek zorunda kalan sürgün gazeteciler, o soruların cevaplarını bulmak için bu belgeseli hazırladı. Gazeteciler, uzmanlar ve tanıklar; on binlerce sayfa iddianame ve ifade tutanaklarını okudu, onlarca saat görüntüyü analiz etti, binlerce sayfa haberi taradı. 15 Temmuz'un tanığı komutanlar ilk kez açık kimlikleri ile bir belgesele konuştu. -Bir darbe girişimi mi, yoksa devlet gücü ile yapılan bir psikolojik harekât mı? -Hangi belge, 15 Temmuz'un resmi söylemini bitirdi? -O gecede medya kuruluşları ve Milli İstihbarat Teşkilatı arasında neler yaşandı? -Askeri hareketlilikle ilgisi olmayan yüzbinlerce insanın hapse atılması, sorgulanması ve işinden olmasının sorumluları yıllar sonra neyi itiraf etti? -15 Temmuz'un ‘1 numarası' kim? Hükümet, ‘'darbe girişiminin sivil ayağı'' olduğunu iddia ettiği, Adil Öksüz'ün izini neden sürmedi? -15 Temmuz ve sonrasında yaşananlar bir soykırım mı? -8 gazetecinin, 15 Temmuz araştırmasından çıkan sonuç ne? Gazeteciler; Ahmet Nesin, Adem Yavuz Arslan, Bülent Korucu, Cevheri Güven, Jorgen Lorentzen, Levent Kenez, Sevinç Özarslan ve Tarık Toros farklı noktalarından 15 Temmuz'u analiz etti, önemli belge ve bilgileri paylaştı. Hava Kuvvetlerinden Gürsev Pirge ve Deniz Kuvvetlerinden Fevzi Katran o geceye ilişkin ilk kez konuştu. Silahlı kuvvetlerde öncesinde ve sonrasında komutanların ve diğer askerlerin yaşadıklarını anlattı. 0 gece 19 yaşında olan askeri öğrencilere verilen müebbet hapis cezalarının gerçek sebebini ve ailelerine yapılanları Harbiyeli annesi Melek Çetinkaya paylaştı. Gazeteci Bedrettin Uğur'un yönetmenliğini yaptığı ve sürgündeki onlarca gazetecinin emek verdiği ORKOZ belgeseli 14 Temmuz Çarşamba TSİ 19:00'da BOLD'da.
Biləsuvar rayonunda Azərbaycan Ordusunun yaradılmasının 103 illiyi qeyd edilib.
Azərbaycan Ordusunun şəxsi heyəti arasında həlak olan və yaralanan yoxdur
Mültecileri Ve Sığınmacıları Göçe Zorlayan Sebeplerin Ortadan Kaldırılması Şart, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Bugün Toplanacak, A Milli Futbol Takımı EURO 2020'ye Veda Etti, Türkiye'nin Covid19 İle Mücadelesi, 1 Polisin Şehit Olduğu Saldırıyla İlgili Gözaltı Sayısı 19'a Yükseldi, Sezgin Baran Korkmaz'ın İade İşlemleri İçin Süreç Başladı, Nijerya'da Güvenlik Güçleri İle Silahlı Çete Üyeleri Çatıştı
Mültecileri Ve Sığınmacıları Göçe Zorlayan Sebeplerin Ortadan Kaldırılması Şart, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Bugün Toplanacak, A Milli Futbol Takımı EURO 2020'ye Veda Etti, Türkiye'nin Covid19 İle Mücadelesi, 1 Polisin Şehit Olduğu Saldırıyla İlgili Gözaltı Sayısı 19'a Yükseldi, Sezgin Baran Korkmaz'ın İade İşlemleri İçin Süreç Başladı, Nijerya'da Güvenlik Güçleri İle Silahlı Çete Üyeleri Çatıştı, --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar HDP İzmir binasına silahlı saldırıyı Ruşen Çakır'a yorumluyor by Medyascope
Kişisel savunma ile ilgili sohbetlerimizde önemli konulara değinmeye, mitleri ve yanlış bilgileri aydınlatmaya devam ediyoruz. Serimize bu hafta önemli bir konu ve özel bir konukla devam ediyoruz: Bir Polis Gözüyle Silahlı Saldırılar ve Savunma Konuğumuz Oğuz Hoca, yıllarca özel birliklerde çalışmış bir polis memuru ve ateşli silahlar özelinde yakın alan müdahale eğitmeni. Aynı zamanda da kolluk kuvvetleri ve güvenlik personellerine atıcılık eğitimi vermekte. Hazır konunun uzmanını bulmuşken kolluk kuvvetlerine gösterlien mukavemeti durdurmada “güç kırma” kavramının önemini, grappling'in saldırganı etkisizleştirmede sağladığı kontrolü, ateşli silahların savunma ve durdurma maksadıyla hangi şartlara uygun kullanılabileceğini ve emniyet teşkilatımızın ihtiyacı olan yakın savunma eğitimini konuştuk. SOSYAL MEDYA ------------------------ Instagram
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in ve kardeşi Atilla Peker'in, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın öldürülmesinin arkasındaki isim olarak işaret ettiği Korkut Eken, Atilla Peker ile Kıbrıs'a gittiklerini doğrulayıp cinayet iddiasını reddederken, Adalı'nın gazetesi Yeni Düzen, Abdullah Çatlı'nın da Adalı'nın öldürüldüğü sırada olay yerinde olduğunu yazdı. İddiaya göre, olay yerinde bir dördüncü isim daha vardı. Yeni Düzen gazetesi yazarı Kanal Sim Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu, dönemin Mağusa Adli Şube Amiri olan Tema Irkad'ın, Kutlu Adalı cinayetinde Çatlı ve 4'üncü bir kişinin daha bulunduğu yönündeki iddialarını yorumladı. Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'nın konuğu olan Özuslu, iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve, "Kutlu Adalı cinayeti üzerinden 25 yıl geçti. O dönemle ilgili travmaların tamamını tekrar yaşıyoruz. Ortaya çıkan itiraflar ve ifadelerle cinayetin nasıl aydınlatılamadığı sorusuna yanıtım çok basit: Aydınlatılmak istenmedi, çünkü çok önemli mevkilere kadar ulaşabilecek bir planlı cinayetti bu" dedi. Özuslu şunları söyledi: "Kıbrıs Türkler bu tür infazları geçmişte de yaşadı. Dün yeni bir bilgi ortaya çıktı. Susurluk'tan sonra bu cinayeti Abdullah Çatlı'nın işlediği yönünde bir konsensus oluşmuştu. Çünkü, Kutlu Adalı'nın Kıbrıs'ta ordunun envanterinde olmadığı söylenen Uzi marka silahla öldürüldüğü tespiti vardı. Aynı yıl sonunda, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal cinayetinde de bu silahın kullanıldığı ve üzerinde de Abdullah Çatlı'nın parmak izleri olduğu söylendi. Ancak bu Susurluk'tan sonra, yani Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay isimli kişi olduğu tespit edildikten sonra ortaya çıktı. Geçen aya kadar, 'cinayeti Abdullah Çatlı işledi, Çatlı da öldü ve dosya kapandı' diye bir bakış açısı vardı. Dosya şimdi yeniden açıldı. Tema Irkad'ı yakından biliyordum. Polisken de çok cesur işler yapıyordu. Emekli olduktan sonra da, yazılar yazarak olayların üzerine gitti. Bunlardan biri de Kutlu Adalı cinayetiydi. Bu nedenle çok baskı gördü, evi, arabası yakıldı. Silahlı çatışma yaşadı. Çok büyük baskı gördü. Komutanlarla tartışmaya girdi. Ama dün anlattığı hikaye, 2017 yılında kendisine yapılan bir itiraftan kaynaklandı. Dedi ki Irkad, 'Olay yerinde en az dört kişi vardı. Oradaki üç ismin, Abdullah Çatlı, Çatlı ile gelen Türkiye'den gelen ve tetiği çeken genç bir adam olduğunu söyledi ve diğeri de Hüseyin Demirci idi. O da birkaç yıl önce öldü. Demirci, 'Ben öldürmedim Adalı'yı' diyordu. Atilla Peker'in söylediklerinden sonra, artık orta yerde Türkiye'de isimler var. Kimler var: Mehmet Ağar, Atilla Peker ve Korkut Eken. Bunlara Galip Mendi ve yardımcısı Enver diye biri eklendi. İsimler artmaya devam ediyor. Mendi cinayetin işlendiği dönemde, burada albay olarak ve Sivil Savunma Teşkilatı başkanı idi. 2000 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanı olarak geri döndü. Çok net. Mendi, AİHM'de ifade verdi. 17 yargıcın karşısına çıktı. Son bir haftada ortaya çıkan, Korkut Eken ve beraberinde Peker'in geldiğini yeni öğreniyoruz. Çatlı'yı biliyorduk da kendileri bunu hiç söylememişti. Mendi'nin o dönem AİHM'e bu bilgiyi vermediğini, sakladığını öğreniyoruz. Cevap verilmesi gereken soru şu: Korkut Eken, özel harekatçı bir MİT görevlisi olarak neden yanında Atilla Peker gibi birini getirsin ki. Atilla Peker bir devlet görevlisi değil ki..."
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in ve kardeşi Atilla Peker'in, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın öldürülmesinin arkasındaki isim olarak işaret ettiği Korkut Eken, Atilla Peker ile Kıbrıs'a gittiklerini doğrulayıp cinayet iddiasını reddederken, Adalı'nın gazetesi Yeni Düzen, Abdullah Çatlı'nın da Adalı'nın öldürüldüğü sırada olay yerinde olduğunu yazdı. İddiaya göre, olay yerinde bir dördüncü isim daha vardı.Yeni Düzen gazetesi yazarı Kanal Sim Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu, dönemin Mağusa Adli Şube Amiri olan Tema Irkad'ın, Kutlu Adalı cinayetinde Çatlı ve 4'üncü bir kişinin daha bulunduğu yönündeki iddialarını yorumladı.Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'nın konuğu olan Özuslu, iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve, "Kutlu Adalı cinayeti üzerinden 25 yıl geçti. O dönemle ilgili travmaların tamamını tekrar yaşıyoruz. Ortaya çıkan itiraflar ve ifadelerle cinayetin nasıl aydınlatılamadığı sorusuna yanıtım çok basit: Aydınlatılmak istenmedi, çünkü çok önemli mevkilere kadar ulaşabilecek bir planlı cinayetti bu" dedi.Özuslu şunları söyledi:"Kıbrıs Türkler bu tür infazları geçmişte de yaşadı. Dün yeni bir bilgi ortaya çıktı. Susurluk'tan sonra bu cinayeti Abdullah Çatlı'nın işlediği yönünde bir konsensus oluşmuştu. Çünkü, Kutlu Adalı'nın Kıbrıs'ta ordunun envanterinde olmadığı söylenen Uzi marka silahla öldürüldüğü tespiti vardı. Aynı yıl sonunda, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal cinayetinde de bu silahın kullanıldığı ve üzerinde de Abdullah Çatlı'nın parmak izleri olduğu söylendi. Ancak bu Susurluk'tan sonra, yani Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay isimli kişi olduğu tespit edildikten sonra ortaya çıktı. Geçen aya kadar, 'cinayeti Abdullah Çatlı işledi, Çatlı da öldü ve dosya kapandı' diye bir bakış açısı vardı.Dosya şimdi yeniden açıldı. Tema Irkad'ı yakından biliyordum. Polisken de çok cesur işler yapıyordu. Emekli olduktan sonra da, yazılar yazarak olayların üzerine gitti. Bunlardan biri de Kutlu Adalı cinayetiydi. Bu nedenle çok baskı gördü, evi, arabası yakıldı. Silahlı çatışma yaşadı. Çok büyük baskı gördü. Komutanlarla tartışmaya girdi.Ama dün anlattığı hikaye, 2017 yılında kendisine yapılan bir itiraftan kaynaklandı. Dedi ki Irkad, 'Olay yerinde en az dört kişi vardı. Oradaki üç ismin, Abdullah Çatlı, Çatlı ile gelen Türkiye'den gelen ve tetiği çeken genç bir adam olduğunu söyledi ve diğeri de Hüseyin Demirci idi. O da birkaç yıl önce öldü. Demirci, 'Ben öldürmedim Adalı'yı' diyordu.Atilla Peker'in söylediklerinden sonra, artık orta yerde Türkiye'de isimler var. Kimler var: Mehmet Ağar, Atilla Peker ve Korkut Eken. Bunlara Galip Mendi ve yardımcısı Enver diye biri eklendi. İsimler artmaya devam ediyor.Mendi cinayetin işlendiği dönemde, burada albay olarak ve Sivil Savunma Teşkilatı başkanı idi. 2000 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanı olarak geri döndü. Çok net. Mendi, AİHM'de ifade verdi. 17 yargıcın karşısına çıktı. Son bir haftada ortaya çıkan, Korkut Eken ve beraberinde Peker'in geldiğini yeni öğreniyoruz. Çatlı'yı biliyorduk da kendileri bunu hiç söylememişti. Mendi'nin o dönem AİHM'e bu bilgiyi vermediğini, sakladığını öğreniyoruz.Cevap verilmesi gereken soru şu: Korkut Eken, özel harekatçı bir MİT görevlisi olarak neden yanında Atilla Peker gibi birini getirsin ki. Atilla Peker bir devlet görevlisi değil ki..."
Geçtiğimiz hafta Kudüs’te İsrail güvenlik güçleriyle Filistinli göstericiler arasında başlayan gerginlik haftasonu İsrail ve Filistin topraklarının geneline sıçradı. Silahlı çatışmalar özellikle radikal islamcı Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’yle İsrail’in güney sınırında yoğunlaşıyor. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında onlarca sivil hayatını kaybetti. Hamas’ın, İsrail’in sınır bölgesini füzelerle hedef alması sonucu çok sayıda sivil yaralandı. Silahlı çatışmaların tırmanması ve yeni bir İsrail-Filistin savaşıyla sonuçlanmasına dair endişeler var. Erkan Aslan ile söyleşi
AA-08.05.2021
Programda; ➤ 128 milyar doların akıbeti, ➤ Emekli amirallere vurulan elektronik kelepçe uygulaması konuşuldu.
capslock’u desteklemek ister misin? Abonelik planlarımızı incele: https://www.patreon.com/capslocknext capslock podcast'in 80. bölümünde Fazla Gıda'nın Kurucu Ortağı ve CEO'su Olcay Silahlı ile sohbet ediyoruz. Fazla Gıda'dan kısaca bahsetmek gerekirse, son kullanma tarihi yaklaşan ve gün sonuna artan gıdaların geri dönüşmesine aracılık ederek sıfır karbon hedefine büyük katkı sağlayan bir girişim. Peki bunu nasıl yapıyorlar? Öncelikle gıda fazlalarını birer "artık" gibi görülmemesi gerektiğini öğretiyorlar, bunların "fazla gıda" olduğunu söyleyerek, bu fazla gıdaların geri dönüşümünü sağlıyorlar. Geri dönüşüm operasyonun da ise öncelik bağış, sonra hayvan yemi, sonra ise biyogaz olarak ilerliyor. Bunların hepsinin yanında, sundukları saas platform aracılığıyla hizmet verdikleri şirketlere birçok konuda yol gösterici de oluyorlar. Bir de şöyle taptaze bir haber var: Yeni çıkarttıkları Fazla uygulaması, restoranlarda gün sonuna kalma riski olan taze yemekleri sürpriz kutularda ön satış ile satarak israfa karşı bir çözüm sunuyor. Böylelikle üretim fazlası yiyecek ve içecekleri %50 indirim ile tüketiciyle buluşturuyorlar. Olcay Silahlı'yı takip etmek için: https://www.linkedin.com/in/olcay-silahl%C4%B1-65361330/ Her Çarşamba yeni bölüm yayınlıyoruz! Bizi Instagram'da mutlaka takip et: https://www.instagram.com/capslocknext/
Prof. Dr. Emre Kongar ve Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Türkiye'deki ve dünyadaki önemli gelişmeleri yorumluyor. Bunlardan bazıları: Çav Bella provokasyonlarının yapanların halen bulunamaması, Rize Valisinin, televizyona konuk olan AKP Rize İl Başkanı'dan hediye olarak umre ziyareti istemesi, TRT'deki el pençe divan görüntü, Silahlı saldırıya tutuklama olmazken Twitter mesajına tutuklama olması, AKP'nin ve MHPnin yardımları engellemesi
"Fazla Gıda" kurucu ortağı İpek Peker, NTVRadyo'da Nacide Berber'in programı Doğa Konuşmaları'na katıldı. Satılamayan yiyecekleri değerlendirmeye yardım eden "Fazla Gıda", atıl ürünleri ekonomiye, çevreye ve topluma kazandırmayı amaçlayan bir teknoloji platformu. Hem "Fazla Gıda" projesini, hem gıda israfına ilişkin bilmek isteyeceklerinizi dinleyin.
20.09.2019 | Dijital Hayat Bölüm241 - TRT Radyo1 | "TEKNOFEST - Özel Yayın" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programının bu hafta; Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kaçır ile; - Türkiye'nin Teknoloji Festivali, TEKNOFEST Organizasyonu ve Beklentiler? - TEKNOFEST, Teknolojinin Toplumla Buluşmasını Sağladı mı? - Akıncı, Silahlı İnsansız Hava Aracı ve Teknik Özellikleri Neler? - Cezeri, Uçan Araba ve Teknik Özellikleri Neler? - Baykar Savunma Neler Üretiyor? - Bayraktar SİHA/İHA ve Teknik Özellikleri Neler? - Teknofest'e Kaç Kişi ve Kaç Firma Katıldı? - Teknofest Yarışmacıları Kimler? Nasıl Başvurulur? - Teknofest Seneye Ne Zaman ve Nerede Olacak? - Milli Teknoloji Hamlesi Nedir? - 2023 Milli Teknoloji Hamlesi Strateji Belgesi Ne Anlatıyor? Konularını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında.. Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; www.youtube.com/dijitalhayattv
06.02.2015 | Dijital Hayat Bölüm6 - TRT RADYO1 | "Türkiye'nin İHA'sı" TRT Radyo 1'de her Cuma 15.00'de Bilal Eren'in hazırlayıp & sunduğu Dijital Hayat programımızın 06.02.2015.Cuma günkü değerli konuğu Baykar Makina Genel Müdürü Haluk Bayraktar ile "Türkiye'nin İHA'sını" konuştuk.. - Baykar makina ne zaman kuruldu? - Baykar makina insansız hava araçlarını nasıl üretmeye başladı? - Türkiye insansız hava araçları (İHA) sektöründe ne durumda? - Silahlı insan hava aracı (SİHA) üretebilecek mi? - Haluk Bayraktar - Selçuk Bayraktar