Podcasts about kurban bayram

Islamic holiday, also called the "Festival of the Sacrifice"

  • 53PODCASTS
  • 156EPISODES
  • 20mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • Jun 2, 2025LATEST
kurban bayram

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about kurban bayram

Latest podcast episodes about kurban bayram

SBS Turkish - SBS Türkçe
Piyanist çiftten Melbourne'da Maqam

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Jun 2, 2025 7:06


Piyanist çift Gergana ve Tuncay Yıldız 7 Haziran 2025'te, Kurban Bayramı'nın ikinci gününde Melbournelulara bir müzik şöleni sunuyor.

Yeni Şafak Podcast
Dursun Gürlek - “Bayram Hediyesi”ni takdimimdir

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 30, 2025 8:49


Rabbimize nâmütenâhi şükürler olsun ki, 2025 yılının Ramazan Bayramı'na da kavuştuk. Bir iki ay sonra da -inşallah- Kurban Bayramı'nı idrak etmiş olacağız. Her ne kadar edebiyat tarihlerinde “Ramazan Edebiyatı”, “Bayram Edebiyatı” diye böyle iki ayrı bölüm bulunmuyorsa da, ediplerimiz ve şairlerimiz kaleme aldıkları yazılarıyla, terennüm ettikleri şiirleriyle, hatta fıkraları ve hikâyeleriyle böyle bir edebiyatın varlığından bizi haberdar ediyorlar. Evet, Ramazan medeniyetinin yanı sıra bir de Ramazan edebiyatının mevcudiyeti âşikârdır. Bayram sevincini, bayram neşesini dile getiren bunca yazılı metinleri, başta “Bayramiye”ler olmak üzere sayısı belirsiz şiirleri nasıl görmemezlikten gelebiliriz?

Mevlana Takvimi
YILBAŞI NEYİMİZ OLUR? - 31 ARALIK 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 31, 2024 2:54


Ramazan Bayramımız mı, Kandilimiz mi, Kurban Bayramımız mı? Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllar da biliriz ki, hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi yıllardı. Memleketimize, herhalde, Beyoğlu'ndan giren, Haliç'i atlayarak Fatih'lere, Aksaray'lara, sonra Rumeli'ye ve Boğaz'ı aşarak önce Kadıköy'lere, Moda'lara ve sonra Üsküdar'lara ve oradan Anadolu'ya geçen bu bunak neyimiz olur: Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı, yoksa Avrupalılıktan pirimiz mi? İstanbul'un Tepebaşı'ndan Adana'nın Tepebağı'na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir? Bir resmine bakarsanız Havarilere, öteki resmine bakarsanız düzenbaz kâhinlere benzeyen bu iskambil papazı, aramızda neyin nesidir... Bunu hiç merak ettiniz mi? Siz bırakın da ben söyleyeyim onun kim olduğunu: O, Haçlı Seferlerinden kalma bir kılıç artığıdır. O zaman silahla giremediği yerlere, şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor. O evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir Piyer Lermit* 'tir... Kardeşlerini mukaddes savaşa hazırlamaktan geliyor. O, adıyla sanıyla bir misyonerdir ki, şu memlekette ocağına incir dikildikten sonra, kılığını değiştirmiş... Ve bizi avlamaya, kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan; çocuklarımızdan başlamıştır. Bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz, fedakârlığının sebebini düşünmediniz mi? Bırakın onun hakkından ben gelirim: İşte sakalını çekince gördünüz... Sakalı elimde kaldı ve altından Lüsifer** çıktı.Bilirsiniz ki casuslar da kıyafetlerini ekseriya böyle değiştirirler. Bu, mezar beğenmeyen hortlağa ya mezarını gösterin yahut bırakın! Haç'ında çarmıha gereyim onu. Tehlikeyi sezer de, kendiliğinden gitmeye kalkarsa, çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız: Muhakkak bir şeyimizi çalmıştır. *Piyer Lermit: İlk Haçlı seferinin düzenlenmesinde önayak olan papaz. **Lüsifer: Hıristiyan akidesinde şeytânı tasvir etmek için kullanılan bir isim. (Ârif Nihat Asya, Noel Baba, 1960)

Mevlana Takvimi
EN MUTLU GÜNÜMÜZ - 12 EYLÜL 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 12, 2024 2:44


Nebi (s.a.v.)'i dünyayı teşriflerinin kutlanması yüzyıllardır Müslümânlar tarafından icra edilen sünnetlerdendir. Bizzat Nebi (s.a.v.) Efendimiz, “Bu günde doğdum” buyurarak pazartesi günleri oruç tutmuştur. Hz. Ömer (r.a.) dönemine gelindiğinde ise okula giden öğrenci çocuklar için her yıl, Kurban Bayramında dört gün ve “mevlid gecesi” dolayısıyla da bir hafta tatil günü belirlenmiş ve Hz. Ömer (r.a.) bunu devam ettirenlere hayır duâda, kaldıranlara da bedduâda bulunmuştur. Bu gelenek son asırlara kadar devam etmiştir. Kurban ve Ramazan bayramları dışında İslam'da başka bir bayram olmadığı malumdur. Ancak mevlid günü bayramdan daha büyük ve önemlidir. Biz mevlidi bayram olarak isimlendirmiyoruz. Çünkü bütün bayramlar, saadetler ve İslam'la gelen bütün büyük günlerin güzellikleri mevlidle var oldu. Eğer Efendimiz (s.a.v.)'in mevlidi olmasaydı peygamberliği olmazdı, Kur'ân inmezdi, İsra ve Mi'rac olmazdı, Bedir zaferi olmazdı, büyük fetih (Mekke'nin fethi) gerçekleşmezdi. Bunların hepsi bütün hayırların kaynağı olan Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'e ve O'nun doğumuna bağlıdır. Mevlid okunmasını bid'at olarak görenlere şunu söylüyoruz: “Biz O (s.a.v.) ile ferahladığımız ve sevindiğimiz için mevlidini kutluyoruz. Mü'min olduğumuz için de O'nu (s.a.v.)'i çok seviyoruz” Bu mübarek günde, oruç tutmak bol bol salavât getirmek, sevinç göstermek, ziyafetler tertib etmek, bu ziyafetlere katılmak, fakirlere bu günün şerefine sadakalar vermek ve Nebi (s.a.v.)'i öven şiirler okumak ve dinlemek Sâlih kimselerin âdetlerindendir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.), daha doğduğu andan itibaren övülmeye başlanmıştır: “Bana bu güzel ve zarif çocuğu veren Allâh'a hamd olsun!” diyen dedesi Abdulmuttalib'in, ve “Sen doğunca dünya ışığa büründü ve Sen'in nûrunla ufuklar aydınlandı.” diyen amcası Hz. Abbas'ın deyişleri bunlardan sadece birkaçıdır. Medîne'ye gelişinden sonra ise pek çok Sahâbî şâir O (s.a.v.)'i övmek için yarışmışlardır. (Seyyid Muhammed Alevî, Mevlid-i Şerîf'i Kutlamak, s.10-12)

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - Bir Tarih Kuyumcusu Mikail Bayram Hoca'nın Ardından

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 7, 2024 7:22


Uzun süredir tedavi görmekte olan değerli Selçuklu tarihçisi Prof. Dr. Mikail Bayram Hoca'nın dâr-ı bekâya irtihalini bildiren haberini, Şehit İsmail Heniyye'nin cenazesi için Doha'ya indiğimiz dakikalarda öğrendik. Bu da öyle bir tevafuk. Doha'dan aynı gün dönüp ayağımızdaki şehit kabristanının tozuyla Mikail Bayram hocayı son yolculuğuna uğurlamak üzere Konya'ya yöneldik. Kendisine ve cenazesinde hazır bulunanlara İsmail Heniyye'nin cenazesi esnasında kulaklarımızda, haleti ruhiyemizde kalmış bütün duyguları, duaları, selamları ulaştırdık. Gördük ki Mikail hocanın duasına koşanların duygularında da Şehit İsmail Heniyye ile cenazesine koştukları sevgili hocalarına karşı duaları birbirine katışmış. Selçuk Üniversitesinde çalıştığım uzun yıllarda tanışmayı ve sohbetlerinde bulunmayı en büyük nimet bulmuş olduğum isimlerden biri de Mikail Hocaydı. Her zaman aynı şekilde yad ettiğim bir diğerini de yani, Sait Şimşek Hocayı da geçtiğimiz Kurban Bayramının 2. Gününde dâr-ı bekâya yolcu etmiştik. Konya'nın ilim ve irfan sahasında arka arkaya iki büyük yıldız kaymış oldu, benimse Konya ile hala devam eden en güçlü bağlarımdan ikisi. Mikail Bayram Hoca yıllarca çalıştığım aynı fakültenin Tarih bölümünde öğretim üyesiydi. Selçuklu araştırmaları konusunda Türkiye'de üstüne yok denilecek türden biri. Mükemmel Farsçası, Arapçası, Azerice, Kürtçe hatta Sâsânî dönemi Pehlevîce ve Osmanlıcasıyla Orta Çağ tarihçiliğinin gerektirdiği donanıma fazlasıyla sahipti. Daha önce de bir vesileyle yazmıştım, 13. yüzyıl Konya'sında ikamet etmekte olan 2500 hanenin bütün yerleşim planlarını, içinde yaşayan insanların künyeleriyle birlikte biliyordu. O yılların Konya'sı adeta zihninde kazınmış, sokak sokak, ev ev içinde geziniyor ve refakat edenlere rehberlik ediyordu Yıllarca Konya'daki Yusuf Ağa Kütüphanesinin belki de tek müdavimiydi. Kaç defa onu ararken orada bulmuşum, hatta aramazken, kütüphanenin yanından geçerken içeriye bir göz atmış orada bulmuşumdur. Oradaki binlerce tarihi yazma eseri didik didik etmiş, birçoğunu defalarca okumuş, üzerinde çalışmalar yapmıştı.

Yeni Şafak Podcast
İHSAN AKTAŞ - Türkiye'nin Küresel Misyon Kurumları

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 6, 2024 5:20


2009 yılında, İHH ile birlikte Sudan'ın ikinci büyük kenti olan Niyala bölgesine yardım için gitmiştik. Heyette Hürriyet gazetesinden Ersin Kalkan ve birçok sivil toplum örgütünde aktif görevli olan Anadolu Ajansı çalışanı Abdullah Zerrar da vardı. Kurban Bayramı namazı bir stadyumda kılındı. Sünnet olduğu üzere Afrika'da hala bayram namazlarını toplu kılan yerler var. Türkiye'den gelenler hariç, Niyala halkı beyaz giysiler içerisinde namaza durmuştu. Olağanüstü güzel bir atmosfer oluşmuştu. Türkiye'den 10 yardım kuruluşu Niyala'ya gelmişti. Namaz sonrası bütün yardım gönüllülerini bir araya getirerek toplu resim çekimi organize etmiştim. Deniz Feneri, İHH Yardımeli Derneği, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı adına gelenler, Avrupa Milli Görüş'ten Hasene Vakfı ve birçok kuruluşun yanı sıra Kimse Yok Mu Derneği de neler olup bittiğini takip etmek için sahnede yerlerini almışlardı. Bir bayram sabahı, dünyanın öbür ucunda yüzlerce yardım gönüllüsünü Niyala'da görünce "Türkiye yardım kuruluşları eliyle küreselleşiyor" diye bir yazı yayınlamıştım. O yıllarda, Türkiye'nin misyon adımları hakkında sadece TİKA'nın faaliyetleri yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Afrika'nın bir ülkesinde Osmanlı'dan kalma tarihi bir cami onarımı, bir başka ülkede bir külliye; örneğin Balkanlar'da Kosova'nın ikinci büyük kenti olan Prizren'de Sinan Paşa Camii'nin onarılarak hizmete açılması gibi. Bugünlerde TİKA, Avrupa Birliği projelerine benzer birçok faaliyet göstermektedir. Bugün Türkiye'nin TİKA, MAARİF, Yunus Emre Enstitüsü ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTP) gibi oldukça etkili misyon kurumları var. Her biri ayrı ayrı konuşmaya ve yazmaya değer. Bu yazıda MAARİF Vakfı hakkında birkaç kelam edelim. 15 Temmuz darbe girişimi döneminde, FETÖ'nün bir casus şebekesi ve CIA adına Türkiye'de ve dünyada varlık gösterdiği iyice anlaşıldıktan sonra, Türkiye'de bu terör örgütü yasaklı örgüt ilan edilip terör örgütü muamelesi gördüğü dönemde, yurt dışındaki varlığı daha çok Türk okulları üzerinde devam ediyordu. Devlet adına dünyada bir etkinlik başlatılacağı zaman görev alacaklar için korku çok yüksekti. Nasıl olmasın ki; adamlar bir paralel terör devleti kuracak kadar güçlenmiş, devletin bütün imkânlarını kullanarak tutuklamadan cinayete ve tehditlere kadar neler yaptıklarını bilmeyen yoktu. 17-25 Aralık sürecinde, bugünkü Milli Eğitim Bakanı Prof. Yusuf Tekin müsteşar olarak atandığında ne tür tehditlerle karşı karşıya olduğunun bizzat şahidiyim. O dönemde durumun ne olacağı belli olmadığından dolayı kimse FETÖ'ye dokunmak istemiyordu. Ancak bu hain yapının kökünü bilen, milli duruşa sahip ve şartlar ne olursa olsun bu yapının tehlikeli ve hain olduğuna inanan kişiler bu dönemde tavır koyabildiler. Hatta Gezi ve 17-25 Aralık dönemlerinde misyon sahibi insanlar daha çok Erdoğan'ın yanında dururken, siyaseti merkeze alanlar çaktırmadan bir mesafe koymuşlardı. Kaderin cilvesine bakın ki, darbe gecesi Erdoğan'ın ölümün üzerine yürümesinden dolayı. Darbe sonrası yaptığımız bir araştırmada, "Erdoğan'ın darbe gecesi tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık %95 olumlu buluyorum cevabı verilmişti.

Mevlana Takvimi
HAFTANIN EN DEĞERLİ GÜNÜ - 26 TEMMUZ 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jul 26, 2024 2:18


Namazların içinde en üstün, en değerli, en fazîletli namaz, Cuma namazıdır. Haftanın günleri içinde en üstün, en değerli, en fazîletli gün Cuma günüdür. Cuma günü, Allâh (c.c.) indinde Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinden daha değerlidir. Arefe günü (kurban bayramından önceki gün) ise Cuma gününden efdaldir. Fakat Ahmed b. Hanbel (r.âleyh) Hazretleri'ne göre Cuma günü arefe gününden de efdaldir. Ebû Hüreyre (r.a.)'in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Muhakkak ki Allahü Teâlâ her Cuma günü altıyüz bin kişiyi affedip cehennemden âzâd eder.” Bir hadis-i şeriflerinde Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Cuma günü veya gecesi vefat eden müslümana şehid sevabı verilir ve o kimse sıkıntılarından korunur.” (Tirmizî) Cuma gününde, hangi vakit olduğu belli olmayan bir zaman dilimi vardır. Bir kimse o vakitte Allâh (c.c.)'a dînî veya dünyevî bir ihtiyacı için duâ etse de bu duâsı o bilinmeyen vakte denk gelse, Allâh (c.c.) o kimsenin duâsını muhakkâk kabul eder ve istediğini hemen verir. Allâhü Teâlâ Âdem (a.s.)'ı Cuma günü ikindiden sonra yarattığı için, bazı âlimler Cuma günündeki o kıymetli vaktin Cuma günü ikindiden sonraki vakit olduğunu söylemişlerdir. Kadı lyaz (r.âleyh) bu vaktin, imamın minbere çıkıp oturmasıyla Cuma namazının farzını kıldırıp selâm vermesi arasındaki vakit olduğunu söylemiştir. Cuma gününe temiz elbiselerini hazır ederek Perşembe günü akşamdan hazırlan. O vakit, fazîlet bakımından Cuma günündeki zamanı bilinmeyen o değerli vakte denktir. (Huccetül İslâm İmâm Gazâlî (r.âleyh), Nasıl İyi Bir Kul Olunur?, s.244-247)

Yeni Şafak Podcast
FATMA BARBAROSOĞLU - Müslümanın saati, günü, ayı, yılı...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 11, 2024 5:53


Geçtiğimiz pazar günü, hicrî yılbaşını idrak ettik. Bir zamanlar hicrî yılbaşı için ne çok tebrik alırdık, hatırlayınız. Bu yıl ben dahi tebrikleşmeyi unuttum... Muharrem orucunu kaçırmamak için Kurban Bayramı'ndan hemen sonra cep telefonumdan 10 Muharrem'i işaretletmiştim oysa. Üzerinize afiyet basit bir diş çekiminden sonra yaşadığım türlü sıkıntılar ve ağrılarla birlikte son on gündür zaman idrakim zayıfladı. Vakti yekpare bir sızı olarak idrak edince hicrî yılbaşı için tebrikleşmek dikkatimden kaçtı. Benim dikkatimden kaçan “zamanın hikâyesi” neyse ki dost meclisinde yerini buldu. Hicrî yılbaşı, Müslümanlar için “zamanın hikâyesi”dir. Efendimiz'in Mekke'den Medine'ye hicret edişi üzerinden başlatılan takvim, hicretin şartlarının, evvelinin ve ahirinin ibretiyle birlikte hafızada kayıtlı olmasını sağlar. Çocukluğumun zaman taksiminde üç aylar, kandiller ile, Muharrem ayı aşure ile muhakkak idrak edilirdi. Bayramların adı bayram idi. Tatil kelimesi, Ramazan ve Kurban bayramlarını işgal etmemişti. Hep beraber idrak edilen “mübarek zamanlar”, bayram günlerinin bayram tatili olarak işaretlenmesi, daha çok tatil yapılabilmesi için hafta sonlarının bayram günlerine dahil edilmesiyle birlikte yara aldı. Ne acıdır ki bayramlarımız toplumsal ehemmiyetini kaybetti, zenginler fakirleri görmez oldu. Bayramların bayramlığı, güçlünün kendini güçsüzden mesul hissetmesi, onun gönlünü alması, o mübarek vakti onunla idrak etmesi ile mümkündür. Mükelleflerin pek çoğu artık ne kurbanlarını görüyor ne de o kurbanın etini ikram edecekleri mümin kardeşlerini. Her şey uzaktan ve el değmeden, göz görmeden “oldu da bitti maşallah” frekansında, “iş bölümü” esasına göre (parayı verenler ve hizmeti götürenler ayrı kişiler olarak) tanzim ediliyor. Mesuliyetler, önce tatile giriyor, bir müddet sonra da hayatlardan çıkıp gidiyor. Ramazan Bayramı, şekerleme, çikolata, kargo reklamları üzerinden ekranlara misafir oluyor, küresel gazlı içecek reklamı, bütün mübarek zamanları kendi kurduğu neşeli sofralar üzerinden etiketliyor.   Cevaplamamız gereken soru şu: Ne oldu da miladi yılbaşı kutlamalarına, “Mekke'nin fethi” ile karşı duran mümin bilinci, hicrî yıla tebriklerle girmeyi ihmal eder hale geldi?

Yeni Şafak Podcast
ÖMER LEKESİZ - Sebeb-i telif niyet, istikamet ve maksat belirtir

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 8, 2024 5:00


Sebeb-i telif, mesnevilerde başlayıp, zamanla nesir için de kullanılan bir metnin yazma / yazılma neden(ler)idir (sebe-i vücûd). Yeni söyleyişle bir kitapta yazarın yazma, eserin yazılma güdüsünü (motivasyonunu, maksadını) anlattığı kısmın adıdır. Bu manada sebeb-i telif, bir yazarın o eserini yazma nedenleri hakkında okurlarının merakını gidermesi gibi pratik bir fayda taşımasının berisinde, asıl yazarın niyet, istikamet ve maksadını beyan ve dolayısıyla okurların da yazarın yazma niyet, istikametini tayin etmelerini ve maksadını öğrenmelerini sağlar. Amellerin niyetlere tabi olması yazmadaki / yazarlıktaki insaniyet (nefs, kim-lik, kişilik) vasfına; istikamet yazmadaki / yazarlıktaki paradigmaya, dünya görüşüne, daha net bir söyleyişle inanç (iman) esaslı zihniyete ve bunun içinde oluşan seçimlerin seyrine (işleyişine) işaret ederken, maksat da bir amaç, hedef ve faydaya isnat eder. Kurban Bayramı vesilesiyle Ankara'ya uğramıştım. Bu aynı zamanda Ağabeyim Hüseyin Su ile görüşmemiz demekti. Onunla bir kıraathanede buluşup gündelik hayat, kültürel gidişat ve edebiyat çevresinde sohbet ettik. Sebeb-i telif konusu hem tarz-ı kadim eserlerimizdeki önemi hem de günümüzde yazma maksadının bireyselliği de aşıp bencilliğe evrilmesi yönünden gündeme geldi ve bu bağlamda sebeb-i telifte kafirlerin edebiyatını izlemek ve benimsemek bizim gençliğimizde bir problem olarak ele alınırken, bugün bunun -o şekilde ele alınmak da bir yana- artık bir problem olarak görülmediğini, hatta kafirlerin niyet, istikamet ve maksatlarını takip etmenin moda bir eğilime dönüştüğünü konuştuk. Hüseyin Su, söz konusu fark tahtında Lâmiî Çelebi'nin (ö. 938/1532) Bir Uludağ Efsanesi: Bahar ve Kışın Mücadelesi adıyla yayımlanan Münâzara-i Bahâr u Şitâ'sındaki sebeb-i telife dikkatimi çekti (Büyüyenay, İstanbul 2023). İstanbul'a döndüğümde, Kardeşim Mustafa Kirenci sayesinde yeni yayımlandığı günlerde buluşturulduğum mezkûr kitabın sebeb-i telifine baktım hemen. Elimin altında olan kitaba kendim Hüseyin Su hatırlatmasa belki uzunca bir süre daha bakamayacaktım. Bu durumu ilgili metnin okurlarımın bilgisine daha geç ulaşma ihtimaliyle birlikte düşününce onu burada paylaşmamın faydalı olabileceğine hükmettim. Lâmiî Çelebi, sebe-i telif bahsinde Bursa'daki kendi uzlet hanesinde dostlarıyla otururlarken, konunun Bursa'nın güzelliklerine intikal ettiğini, dostlarının -kendisi tarafından dile getirilen- oradaki hikmetli sözler ve şiirlerden bir eser meydana getirmesini istediklerini belirttikten sonra, devamında şunları kaydetmiştir: “Herkes söz bahçesinde gül toplamalı ve her ehl-i heves onun sözlerine aferin diyerek takdir etmeli ki ‘İnsanlarla, onların akılları derecesinde konuşun' diye buyurmuştur âlemlerin Efendisi. Kaleme alınanlar cihanın Efendisi(nin buyurduğu) gibi olmalı. Sözleri muğlak ibareler, kapılı ve karışık istiarelerle muradı ihlal edici ve ona halel getirici olmamalı. Kaleme alınmış şeyler, adeta kalabalık insan cemiyetleri gibi uzun uzadıya mukaddimeler ve ifadeler insanı usandırıcı ve bıkkınlık verici olmamalı. Benim bu tefsir ve buluşuma arkadaşlarım pek memnun oldular. Ve bunu uzun uzun yazıp tasvir eylememi rica ettiler. Onların bu temennilerine şu cevabı verdim:  ‘Temennin makul ve davetin makbul.'  Hakk'ın feyzi ummandır, yoktur cimrilik / Bu böyle olsa bile temiz ve halis cevher de nadirdir.

Yeni Şafak Podcast
BÜLENT ORAKOĞLU - İsrail ordusu Soykırımcı katil Binyamin Netenyahu'ya darbe mi yapacak?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 1, 2024 5:48


Siyonist İsrail medyası, Başbakan Binyamin Netanyahu ile ordu yetkilileri arasındaki anlaşmazlıklar giderek derinleştiğini bildirdi. Haaretz gazetesine göre, Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin sabrı tükeniyor. Haberde İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik yaklaşık 9 aydır süren savaşı bitirmek istediği ancak Netanyahu'nun siyasi kaygılar nedeniyle bunu engellediği belirtildi. Ordu ile Netanyahu arasında yaşanan sorunlar, son olarak ordunun kabineye sormadan Kurban Bayramı'nın birinci günü Gazze'de 11 saatlik geçici ateşkes ilan etmesiyle daha fazla gün yüzüne çıkmıştı. Bu bağlamda İsrail Kanal 13 Televizyonu, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, kabine toplantısı sırasında İsrail ordusunu hedef alarak Gazze'ın güneyinde taktiksel ateşkes ilanını sert bir şekilde eleştirdiğini bildirdi. NETENYAHU HAYALİ KOMPLOLAR YAYIYOR VE BÖLÜCÜLÜĞÜ KIŞKIRTMA İLE MEŞGUL Haberde, Sara Netanyahu'nun ailelerle görüşmesinde çok sayıda ordu yetkilisinin de hazır bulunduğu kaydedildi. Oğlu Gazze'de esir tutulan İsrailli Einav Zangauker, Sara Netanyahu'nun suçlamalarına ilişkin, "Netanyahu, hayat kurtarmak için her şeyi yapmak yerine hayali komplolar yayıyor ve bölücülüğü kışkırtmakla meşgul." diye konuştu. Zangauker, Netanyahu iktidarda olduğu sürece bir esir takası anlaşmasının mümkün olmadığını savundu. ORDUNUN ÜST DÜZEYİ KATİL VE SOYKIRIMCI NETENYAHU'YA DARBE Mİ PLANLIYOR? Bu iddia İsrail Başbakanı soykırımcı ve katil Binyamin Netanyahu'nun eşi Sara Netanyahu, tarafından açıklandı. İsrail'in, Gazze'deki sivil halka yönelik saldırıları sürerken, katliamın baş mimarlarından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun eşi Sara Netanyahu'dan çarpıcı bir açıklama geldi. Sara Netanyahu, esir yakınlarıyla yaptığı görüşmede birkaç kez İsrail ordusunun komuta kademesine güvenmediğini ve kocasına karşı darbe yapacağını söyledi. Ordu'nun komuta kademesine yönelik suçlamalarında ısrarcı olan Sara Netanyahu'nun sözünü keserek tepki gösteren bazı esir yakınlarının, Gazze'de esir tutulan çocuklarının kaderinin orduya bağlı olduğunu ifade ettiği aktarıldı. Sara Netanyahu'nun ise cevaben, güvensizliğinin ordunun tamamına değil, suçlamalarının yalnızca ordunun üst kademesine yönelik olduğunu belirttiği ifade edilen haberde, görüşme sırasında Netanyahu'nun bu iddiayı defalarca tekrarladığı belirtildi. NETENYAHU ORDUSU OLAN BİR HÜKÜMETİMİZ VAR HÜKÜMETİ OLAN BİR ORDUMUZ DEĞİL! Netanyahu'nun ordunun politikasında "herhangi bir değişiklik olmadığı" ve "Refah'taki çatışmaların planlandığı gibi devam ettiği" aktarıldı. Netanyahu kabine toplantısında yaptığı açıklamada, “Hamas Hareketi'ni yok etme hedefine ulaşmak için bazen ordu tarafından kabul edilmeyen kararlar aldım. Ordusu olan bir hükümetimiz var, hükümeti olan bir ordumuz değil." iddiasında bulundu. İsrail Kanal 13 Televizyonu'na göre, Savaş Kabinesi üyeliklerinden istifa eden eski İsrail Savaş Bakanı Benny Gantz ve eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot'u da hedef alan Netanyahu, “Bu iki kişi bizi yenmek istiyor.” dedi. Koalisyonun savaş kabinesi üyeleri olan Benny Gantz ve Gadi Eizenkot, Netanyahu'yu Gazze için savaş sonrası bir plan benimsemeye ve erken seçime çağırdıktan sonra istifa etmişti. Maariv gazetesinde yayınlanan ankete göre İsrailliler aynı zamanda siyasi alanda  Netanyahu'dan çok Gallant'ı destekliyor. Ankete katılanların yüzde 42'si seçimde Gallant'a oy vereceğini, yüzde 35'i de Netanyahu'yu destekleyeceğini söyledi.

Yeni Şafak Podcast
YAŞAR SÜNGÜ - Sefer abi kırmızı çizgimiz

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 30, 2024 5:05


Mezarlığın kapı girişinde oturmuşlar merdivene bir şeyler yiyorlardı. Anne kaldırıma bir bez sermiş, bezin üstünde bir parça ekmek ve ne olduğunu anlayamadığım yiyecekler vardı. Genç kadının bir tarafında 3 yaşlarında bir kız çocuğu diğer tarafında 6 yaş civarında bir erkek çocuk vardı. Yanlarından geçerken oğlanla göz göze gelince selam vermek için, “Afiyet olsun” dedim. Elindeki ekmek arası yiyecekle kapalı bir içeceği bana uzatarak, “Al” dedi. Nereye gidersen git, yoksul insanlar elindekinin tamamını paylaşır. Bu yüzden fakir zenginden cömerttir. “Sağ ol” dedim. Çocuk ama hayat erken büyütmüş. Biyolojik yaşı 5-6, ruhsal yaşı 15-16 -“Baban nerede” dedim. -Ekmekten bir parça ısırdı ve “Apiste” dedi. -“Neden hapse girdiğini biliyor musun” diye sordum. -“Irsızlık yaparken yakalandı” dedi. Günlük yaşıyorlardı. Bugün ne buldularsa o. Gerisi de çok önemli değil zaten. Bugün var, yarın yok. ** “Marketler tıklım tıklım, otoparklarda araba koymaya yer yok, her yer insan kaynıyor” diyordu orta yaşlı bir kadın otobüsün içinde otururken yanındakine. Muhtemelen tanışmıyorlardı ama kadın yol boyunca laflamak için söyleniyordu. -“Haklısın” diye cevap verdi kadın ve devam etti; Ben de Siyami Ersek kalp hastanesinden geliyorum. Orası da çok kalabalıktı. Kardiyoloji polikliniğinin 219'uncu hastasıymışım. EKG çeken sağlık çalışanı kız, “Abla burada her gün 500 EKG çekiyoruz” dedi. 500 EKG demek her gün 500 hasta demek. Kurban Bayramı tatilinin de 9 gün olması sebebiyle Bodrum'un nüfusu da 1 milyona ulaşmış. İlçeye giren araç sayısı ise 250 bine ulaşmış. Tatilden gelince kasaptan eti alırız deyip kurban kesmeyen gelir seviyesi yüksek kesimin sayısı da bu bayram epey çoktu.

Bir bakışta
Yurt genelinde hava nasıl olacak?

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Jun 24, 2024 4:01


Kurban Bayramı tatili boyunca yurdun büyük bölümünde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin 5 ila 10 derece üzerinde seyretti. Peki, yeni haftada hava nasıl olacak? Meteoroloji Genel Müdürlüğünden Hava Tahmin Uzmanı Serdar Yıldırım ile konuştuk. 

Demode Podcast
Dörtlü Masa #61 | Demode

Demode Podcast

Play Episode Listen Later Jun 21, 2024 72:38


Dörtlü Masa bu haftaki bölümüne Yalçın'ın Kuşadası tatili, Euro 2024 heyecanı ve devam eden tatil planlarını konuşarak başlangıcını yaptı. Türkçe slow pop, geçmişte hoşlanılan hobiler, House of Dragon 2S1B (spoilersız), yılan eti, Kurban Bayramı ve daha fazlası...

ERKAM RADYO
Kurban Bayramı

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Jun 21, 2024


İLMİHAL SAATİ

ERKAM RADYO
Kurban Bayramı

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Jun 21, 2024


ÇOCUK PARKI

Yeni Şafak Podcast
ERSİN ÇELİK - Ümmülkurâ: Şehirlerin annesi üç günde neler yaşadı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 20, 2024 4:15


Kurban Bayramı sabahı ve sonrasındaki üç gün boyunca Mekke'yi görmeliydiniz. Görüntüler ekranlardan kısmen yansımıştır ama burada olmak başkaydı. Önceki yıllarda gelenler bilirler, kaos görünümlü o tarifsiz heyecanı, koşuşturma ve insanüstü gayreti. ‘Kaos' diyorum, çünkü şehrin var olan düzeni, tertibi bayramın dördüncü gününe kadar askıya alınmıştı. Şöyle… Arefe günü akşamı Arafat'tan Müzdelife'ye inen ve gece yarısından sonra buradan da Mina'ya geçip ilk günün şeytan taşlamasını yapan hacıların çok büyük bir kısmı hiç ara vermeden ziyaret tavafı için buldukları bütün yollardan Kâbe'ye doğru yürümeye başladılar. Aynı anda yüzbinlerce ihramlı hacının sokaklarına, caddelerine ve bulvarlarına dağıldığı Mekke'de geçerli olan tek kural herkesin birbirine müsamaha göstermesiydi. Müzdelife'den Mina'ya 6 ila 8 kilometre arasındaki mesafeyi yürüyen hacılar için 10 kilometre uzaklıktaki Harem-i Şerif'e ulaşmak kolay değildi. Araçların çalışmadığı Mekke'nin yolları insan seline teslim olmuş, o sıkışıklıkta ilerleniyor ve sabah saatlerinden itibaren sıcaklık 40 dereceye ulaşmıştı. Yorgun, güneş alnında kalan hacılar buldukları gölgeliklerde soluklanıyorlardı. Otellerin lobileri ve süper marketlerin reyon araları dahi yoldan geçen hacıların sığınakları olmuştu. İşletmelerin sergiledikleri anlayış, takdire şayandı. Sokaklarda su dağıtan, yemek ikram eden hayırseverler de vardı. Bazı polisler insanları yönlendirme vazifeleri yanı sıra ellerindeki fısfıslardan su sıkarak hacıları serinletiyorlardı. Kur'ân-ı Kerîm'de “Ümmü'l-Kurâ”, yani ‘Şehirlerin Annesi' ismiyle de zikredilen Mekke, kendisine ibadet için gelen, sığınan herkesi bağrına basmıştı adeta. “Taşına, toprağına peygamber kokusu sinmiş bu güzel şehirde, “habibim” dediğin Peygamber Efendimizin (s.a.s.) İslam'ı tebliğ etmek için çektiği çileler düşüyor hatırımıza. O'nun, ‘Allah yolunda hiç kimsenin görmediği eziyetlere maruz kaldım' deyişini hatırladıkça gözlerimiz doluyor, içimiz yanıyor, çektiği eza ve cefalar yüreklerimizi dağlıyor. Şimdi yine zamanın çileli yıllarına düştü yolumuz. Dermansız kaldı dizlerimiz, zayıf düştü yüreklerimiz. Habib-i Zişan Efendimizin (s.a.s.) dualarıyla Sana yalvarıyoruz. Bizi sahipsiz bırakma Allah'ım” (Prof. Ali Erbaş, Vakfe duası).

Yeni Şafak Podcast
Ali Saydam - İslâm düşmanı Müslümanların(!) karın ağrısı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 18, 2024 6:26


Kurban denince, yaşı ilerlemiş herkeste olduğu gibi benim de hemen çocukluğumdaki Kurban Bayramları gelir aklıma. Babam devlet memuruydu. Yıldız Teknik Okulu'nda makine elemanları hocasıydı. Daha ekonomik olduğu için kesilecek kurbanı zamanı geldiğinde değil, çok önceden, minicik kuzuyken alır, onu 1950'lerde ‘sayfiye' olarak tanımlanan ve nüfus yoğunluğundan henüz nasibini almamış, geniş bahçeler içinde en fazla iki katlı binaların bulunduğu Feneryolu'ndaki evimizin bahçesinde, yeşilliklerin içinde aylarca beslerdik. Kurban Bayramı geldiğinde de mahallenin kasabı Müfit amca gelip keserdi semirmiş koyunumuzu… Kuzuya bir de ad konurdu… Hatırladığım en sonuncusunun adını ben koymuştum: Yaşar… Ne garip değil mi?.. Ben bu kuzularla büyüdüm… Hele Yaşar… İyice alışmıştık birbirimize. “Yaşar gel!” diye çağırdığımda koşa koşa gelirdi yanıma… Elimle beslerdim Yaşar'ı. Abartmıyorum, Yaşar en yakın dostumdu benim… Bahçede ben nereye, o oraya… Yaşar kadar olmasa da ahbaplığı yoğun şekilde geliştirdiğimiz bahçemizdeki hindiler, tavuklar, kedi ve köpeklerle büyük bir aile gibiydik… Yaşar'ın kurban edildiği günü hiç unutmadım… Tüm aile; anneannem, annem, ablam, ağabeyim, o yıllarda Kilis'ten kalkıp üniversite eğitimi için geldiği İstanbul'da bir süre yanımızda kalmış ve bana ilk okuduğum romanı -Robinson Crusoe- hediye etmiş olan amcamızın kızı Aydek ablam ve tabii ki ben, rahmetli babama -hiç hak etmediği hâlde- uzunca süre küsmüştük… Yurt dışındaki üniversite yıllarımda, o zamanlar en ucuz gıda maddesi olan tavuk ve hindi etinden uzak durmamın ve sonrasında da kurban etinden yapılan kavurmaya ağzımı sürmememin nedenlerini öyle uzun boylu araştırmaya gerek yoktu… Bütün bunlara rağmen hiçbir zaman toplumun inancı, değerleri ve gelenekleri ile didişmek aklımızın köşesinden geçmezdi… Ayrıca bir ömür boyu fırsat buldukça yediğimiz et ürünlerinin tarlada yetişmediğini idrak edeli çok olmuştu… 2000'lere gelene kadar Kurban konusu hiçbir zaman toplumun hiçbir düzeyinde tartışma konusu yapılmamıştı. Kurban kesimi ile ilgili başlatılan geyiklerin, klişe tartışmaların tarihi aslında hiç de eski değildir… Dünyada bir anda alevlendirilen İslamofobi (İslam düşmanlığı) ve onun Türkiye'deki uzantılarının gelip takıldıkları yerlerden biridir Kurban meselesi… Toplumun nerdeyse yüzde yüzü tarafından kabullenilmiş olan bir inanç unsurunu, vaftizlenmiş zihinlerle yerden yere çalmanın hiçbir işe yaramadığını, tersine, inançlı insanları rencide edip kızdırmaktan öte gitmediğini görememek için özüne ancak bu kadar yabancılaşır insan…

Yeni Şafak Podcast
Tamer Korkmaz - Birleşik riyakârların resmigeçidi...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 18, 2024 4:13


“Bu yıl Kurban Bayramı, dünya çapında çok sayıda Müslüman için zor dönemde yaşanıyor. Binlerce çocuk dâhil, çok fazla masum insan öldürüldü… Acıları çok büyük… Savaşı bitirmek için, elimizden geleni yapıyoruz…” *** Yüzsüzlüğün daniskası bu sözler… -Joe Biden denilen Siyonist mendebura ait! *** Soykırımcı Adolf Netanyahu'nun suç ortağından söz ediyoruz… On binlerce masumun kanları, onun da ellerinde! *** Siyonist işgalcilere silah yağdırdı, hala daha yağdırıyor. Üstüne bir de zerre utanmadan, büyük bir pişkinlikle… -Savaşı bitirmek için ellerinden geleni yaptıklarını, söyleyebiliyor! *** Dokuz ayı aşkın süredir devam eden soykırıma bütün hücreleriyle destek veren Haydut Devlet'in Baş Düzenbazı… Daha fazla masumun, sivilin kanları dökülsün diye elinden geleni yaptı; halen daha yapıyor! *** Sahtekârlık, madrabazlık, riyakârlık… Yüzsüzlük, yalancılık, ahlaksızlık… ABD'nin “Pedofil Başkanı” Biden'ın karakteridir! YİNE DONDU Ayaklı Mumya Joe'nun bunaklığı iyice ilerledi… Ayakta dikilirken birden donup olduğu yerde kalıveriyor. *** Bu kez katıldığı bir etkinlikte, pat yine donuverdi… İki dönem yardımcılığını yaptığı Eski Başkan Barack Obama'nın müdahalesiyle gezegenimize döndürüldü! Pardon: Kolundan tutularak, sahneden indirildi. HEM SUÇLU, HEM GÜÇLÜ Amerikan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ateşkes görüşmelerinin çıkmaza girmesinden dolayı Hamas'ı suçluyor! ABD ve İsrail Soykırım İkilisi… -Hamas'ı ateşkesin önünde engel olan tarafmış gibi göstermek için büyük gayret sarf ediyor. *** Önerdikleri ateşkes anlaşması, Hamas için tuzaklar içeriyor. ABD-İsrail Birleşik Terör Devletleri, Hamas'a “Tuzağa düşmüyor” diye bozuk çalıyorlar! *** Hamas, ateşkes teklifini kabul etmek için… “Kalıcı bir ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze şeridinden çekilmesi” hususlarında garanti istiyor. *** Ezcümle… -Siyonist olmakla övünen Blinken ile Biden çözümün değil, sorunun parçasıdır! BATILI DEĞERLER Yanki'lerin Cumhuriyetçi Senatörü Lindsey Graham, geçenlerde İsrail'e çağrı yaptı. “Gazze Şeridi'ni nükleer silahla yerle bir edin!” dedi. Yani, “Gazze'deki soykırımı nükleer silahla taçlandırın” demeye getirdi! *** Bunların “Batılı Değerler” dedikleri malum ilkeleri kazdığınız vakit, altından soykırım, katliam, kan, yıkım çıkıyor. UKRAYNA SEVGİSİ NEREDEN? Lindsey Graham -ABD'nin Rusya'ya karşı desteklediği Ukrayna için- bakınız ne diyor: “Ukrayna'da 10-12 trilyon dolarlık kritik maden var. Avrupa'nın en zengin ülkesi olabilirler… O parayı, Rusya'ya ve Çin'e versinler istemiyorum! Ukrayna'ya yardım edersek, hayalini kurduğumuz en iyi iş ortağı olabilirler. Ukrayna'daki 10-12 trilyonluk maden varlığı, Batı tarafından kullanılabilir.” *** Riyakâr Yanki'lerin, “Er Zelenski'yi Kurtarmak” filmini çevirmelerinin “asıl nedeni” neymiş, görüyorsunuz! *** Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline sekizde sekiz karşı çıkarlarken…

Yeni Şafak Podcast
İhsan Aktaş - Müslümanların acı bayramı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 16, 2024 4:45


Bayramlar Müslümanlar için sevinç, neşe, huzur, aile birlikteliği ve 'sılayırahim' demektir. Büyükler ziyaret edilir, hayatını kaybedenlerin kabirleri başında anılır, dostlarla yakınlaşılır; kısacası, iyilik ve insanlık adına ne varsa bayram günü tezahür eder. Hac farizası gereği Kurban Bayramı dünyanın bütün ülkelerinden gelen hacıların dualarla maddi ve manevi olarak hazırlandıkları, Allah'ın huzuruna çıktıkları gündür. Dün hacılar Arafat'taydı. Duaların kabul edildiği, fani hayat boyunca işlenen günahların affedildiği an olarak bilinen Arafat'ta. Rahmetli annemle birlikte hacca gittiğimde Diyanet İşleri Başkanlığı adına Arafat'taki vakfe öncesinde Mehmet Savaş Hoca ve Prof. Hüseyin Algül'ün kalbe dokunan konuşmalarını dinlemiştik. İstanbul'dan gelen iki müezzin ezan okumaya başladığında yer gök iç içe geçmiş gibiydi. İstanbul'da sabah ezanını dinleyenler çoktur. Arafat'ın verdiği manevi hava, İstanbul müezzinlerinin okuduğu ezanla birlikte hacıları uzaklara götürmüştü. Vakfe esnasında hayat muhasebesi, üzerine dua edilirken, cemaat hüngür hüngür ağlıyordu. İmam sadece Müslüman bireylerin muhasebeleri üzerine değil, yeryüzünde zulme maruz kalan, adalete susamış mazlum Müslümanlar için de iç burkan dualar etti. Arafat'ta hafif puslu bir hava vardı. İnsan bir konuya inanabilir, inanç meselesidir. Ancak Arafat vakfesi bittikten sonra insan kendisini yeniden doğmuş gibi hisseder. Bayram günleri, insanlığın tüm detayları ortaya çıkar, insana insanlığını hatırlatır. Bütün bu iyi haller dışında, insanın içini acıtan bir durum da vardır; hadis-i şerifte: "Müminler bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir azasına bir diken batsa, diğer azalar ondan rahatsızlık duyar." 19. yüzyıldan itibaren dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan, işgal edilen Müslüman ülkeler ve topluluklar olmuştur. İsrail'in kuruluşundan bu yana Mescid-i Aksa davasını sürdüren Filistinlilere karşı uyguladığı Yahudi zulmü hiç durmadı. 75 yıldır Müslümanlar, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasını hamasetle sürdürmektedir.

SBS Turkish - SBS Türkçe
Kurban kavurmasının püf noktaları

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Jun 15, 2024 7:15


Avustralya İslam toplumu Kurban Bayramı'nı kutluyor... Türkiyeli toplum için kurban bayramının sofradaki temsilcisi ise kavurma. Kurban etiyle veya kasaptan alacağınız etle kavurma pişirmenin sırlarını Melbourne'da yaşayan genç şef, Çağrı Ergin'den aldık.

ERKAM RADYO
Kurban Bayramı

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Jun 15, 2024


FIKIH SAATİ

Yeni Şafak Podcast
Yasin Aktay - Gazze direnişinde İsmail'in gülüşü ve kurbanlığı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 15, 2024 7:14


Bir Kurban Bayramının arifesindeyiz. Yarın idrak etmeye başlayacağımız bayram Hz. İbrahim'in biricik sevgili oğluyla sınanmış olduğu ve bu imtihandan Allah'ın inayetiyle Halil vasfını, iman ve sadakatini ispatlayarak çıktığı büyük olayın temsili. Gazze'de bugün itibariyle 253 gündür devam etmekte olan soykırımın üzerinden bir Ramazan bir Ramazan Bayramı geçti, şimdi bir de Kurban Bayramı da geçmiş oluyor. Gazze'de elli bine yaklaşan, çoğunluğu çocuk ve kadın olan insan dini duygularla hareket eden bir azgın topluluk tarafından katlediliyor. Hz. İbrahim'den sonra insan kurban etmenin kendilerine yasaklanmış olduğu söylenen İsrailoğulları, aynı zamanda “öldürmeyeceksin!” buyruğuna muhatap olmuş olan bir dinin mensupları olarak gözlerini kırpmadan ve hiçbir dini sakınca görmeksizin veya vicdan azabı duymaksızın en vahşi şekilde insanların canına kıyıyor. İşin ilginç tarafı kurban hadisesi tam da Yahudilerle Müslümanlar arasında insana, soya, mirasa ve mülke bakış konusunda düşünce ve yaklaşım farkının tebarüz ettiği en önemli noktalardan biri olması. İsrailoğullarının Müslümanlara ve başka insanlara bakışını belirleyen en önemli kurucu anlayış kurban hadisesi içinde şekillenmiştir. Kuşkusuz bu konuda Müslümanların yaklaşımı da kurban hadisesine bakışta tam aksi bir yönde tezahür etmektedir. Yahudilerle Müslümanlar arasında kurban edilecek olan oğulun kim olduğu hususundaki ayırıma daha önce de değinmiştik. Yahudi ve Hıristiyan gelenek içinde kurban edilecek olan çocuğun Hz. İshak olduğu hususunda hiçbir tartışma yoktur. İshak üzerindeki vurgu esasen kurban olmanın, kurban olmaya koşmanın, İmanın babası olan İbrahim'in kurban imtihanında başrol oynamanın kendiliğinden kazandırdığı bir itibar, bir imtiyaz, bir mülk, bir güç vardır. Kurban olan aynı zamanda mülke de, dünyanın iktidarına da yaklaşır, çünkü Tanrıya yaklaşarak, Tanrının yeryüzündeki egemenliğinin yetkisini devralmış olur. Aslında ortaçağdan çıkışta Avrupa'da İngiltere Krallığının Papa'nın otoritesinden çıkıp kendi egemenliğini tesis etmesinin sembolik gösterileri Kraliçenin katıldığı kurban-av partileri üzerinden tartışılmıştır. Bu partilere yüklenen dinsel anlam dolayısıyla kraliçenin sunduğu kurbanlarla Papa'nın kurban sunma tekelini, dolayısıyla dünyevi egemenliğini kırdığı söylenir. Bunun üzerinde daha sonra tekrar duralım. Kurban olmanın veya kurban sunmanın sağladığı onuru İshak'a ait kılmayla ilgili İsrailoğullarının özel bir hassasiyeti olduğu malum ama. Müslümanlar için bu onurun İsmail ve İshak'a ait olmasının birini diğerinden daha faziletli kılacak bir yanı yok aslında. İshak da Allah'ın peygamberi, İsmail de. Peygamberleri birbirinden ayırt etmiyor İslam, hepsinin davası bir, mesajı bir, ilahı bir. Hepsi de insanları Allah'tan başkasına kul olmamaya, kula kulluk etmekten uzak durmaya davet etmiştir.

Yeni Şafak Podcast
İSMAİL KILIÇARSLAN - Zemzem Orada, Sen Neredesin?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 15, 2024 4:30


Kitaplardan öğrendiğimize göre Mekke o gün her zamankinden daha sıcak imiş. Allah'ın emriyle kocası İbrahim peygamber tarafından oğlu İsmail ile birlikte buraya, bu sıcağın ortasına bırakılan Hacer annemiz, susuzluktan dudaklarını kuruyan ve artık ağlamak için bile mecali kalmayan evladına bir damlacık su bulmanın telâşında. Evladıyla çıkıp “Su var mı acaba?” diye baktığı tepeciğin karşısında bir başka tepecik var. “Belki o tepede su vardır” diyerek ve evladını da çıktığı tepeciğe bırakarak diğer tepeciğe koşuyor. Ardından, belki evladının başına bir iş gelir, belki çöl sırtlanları onu kapar da kaçar diye evladına koşuyor. Evladının susuzluğu geçmeyince diğer tepeciğe, evladının canından endişe edince yeniden evladını bıraktığı tepeciğe... Yedi kez sürüyor koşu. Son olarak umutsuzca, tükenmiş olarak evladının, İsmail'inin yanına döndüğünde, onun yere vurduğu topuklarından bir su çıktığını görüyor ve suyun “azıcık” olduğunu zannederek ona “zem zem” yani “dur dur” diyor. Su durmuyor. Binlerce yıldır akmaya, içene ferahlık ve şifa vermeye devam ediyor. Her yıl milyonlarca hacının Safa ile Merve tepeleri arasında “sa'y” etmesi yani yedi kere koşuşturması, bize Hacer annemizden miras. Sa'y, malum, “çalışmak, gayret etmek, yürümek, koşmak” demek. Zemzem evet orada; ama Allah'ın bize Zemzem'i bahşetmesi için Safa ile Merve arasında koşuşturmamız gerekiyor. Çünkü kader, sadece gayrete âşıktır. Gazze'nin, Doğu Türkistan'ın, Suriye'nin ve daha pek çok mazlum coğrafyanın kurtarılması için bulmamız gereken suyun adıdır Zemzem. Biz biraz gayret etsek, biraz yürüsek, azıcık koşsak Allah bize Zemzem'i ikram edecek. Fakat öyle yorgunuz, öyle tembeliz, öyle vurdumduymaz hale geldik ki Zemzem'i “sa'y etmeden” istemeye başladık. Vermez kardeşlerim vermez. Âdetine aykırı. Beyanına aykırı. Ahdine aykırı. “Zemzem orada, sen neredesin?” diye soruyor bize ve ekliyor: “Akletmez misiniz?” Ve biz, bütün tembelliğimizle, bütün yorgunluğumuzla, bütün gayretsizliğimizle cevap veriyoruz O'na: “Hayır, akletmeyiz.” Bayrammış bugün. Öyle diyor takvimler. Hem de Kurban Bayramı imiş. Kestiğimiz hayvanların ne etleri, ne kanları O'na ulaşacak. Bunu biliyoruz. O'na ulaşmasını umut ettiğimiz tek şey takvamız olabilir. Filistinli, Doğu Türkistanlı, Suriyeli Müslüman kardeşimizin; Nijerli, Ukraynalı insan kardeşimizin yaşamaya bizden daha az layık olduğunu düşünen zihinlerimizle nasıl ulaşacaksa artık takvamız O'na?

Yeni Şafak Podcast
YAŞAR SÜNGÜ - Kurban Ve Ötesi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 15, 2024 4:26


Kurban Bayramı öncesinde deri ihracatçılarından kurban derilerini ekonomiye kazandıralım çağrısına herkesin kulak vermesi gerekiyor. Nedenini söyleyelim; Kurban Bayramı'nda ehil olmayan kişilerin yanlış işlemleri yüzünden 6 milyon ayakkabı, 1,5 milyon çanta üretecek deri çöpe gidiyor. Yani her yıl Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların derilerini heba ettiğimiz için iş dünyasının bu alanda çalışan temsilcileri her yıl ham deri ithal etmek zorunda kalıyor. Her yıl dışarıya akan milyonlarca döviz kaybı da işin ülke ekonomisine zarar veren diğer tarafı. Döviz ve enflasyondaki dengesizlik nedeniyle maliyet tutturamayan Türk deri sektörünün ihracatı 2024 yılının 5 aylık döneminde yüzde 25 gerilemiş. Türk deri sektörü temsilcileri de yaklaşan Kurban Bayramı'nda kesilecek kurbanlıkların derilerinin ekonomiye kazandırılması için harekete geçmiş. Ana hammaddesi deri olan Türk deri ve deri mamulleri ihracatçıları konuyla ilgili kamu spotu hazırlamışlar. Kurban derisinin milli servet olduğunu dile getiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu şöyle uyarıyor; Kurban Bayramı'nı tarihi hava sıcaklıklarının olduğu zamanlarda geçireceğiz. Kurbanlarımızı usta kasapların kesmesini organize ettiğimiz gibi, havalar sıcak olduğu için derinin soğutulması ve tuzlanması gerekiyor. Bu zincirin bir halkası eksik olursa derilerimizin çöp olur. Milyonlarca liralık derileri heba etmeliyim. Kurbanlıkların derileri makine ile yüzülmelidir. Kristalize tuzla tuzlanmalı ve serin yerde bekletilmelidir. Poşette bekletilmemelidir. Tüylü kısmı dışarıda kalacak şekilde katlanmalıdır.”. Bu çağrıyı dinleyelim. ** Türkiye Ziraat Odaları Birliği her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli illerde, Ziraat Odaları aracılığıyla derlenen kurbanlık fiyatlarını ve Kurban Bayramı'na yönelik beklentilerini paylaşmış. 2023 yılında 847 bin büyükbaş, 2 milyon 800 bin küçükbaş hayvan kesilmiş. Alım gücünün azalması ve kurbanlık fiyatlarındaki ciddi artışlar nedeniyle bu yıl toplamda 3 milyon 180 bin kurbanlık hayvan kesileceği öngörülüyor.

SBS Turkish - SBS Türkçe
SBS Türkçe Canlı – 14 Haziran 2024 Cuma | Kurban Bayramı

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Jun 14, 2024 48:37


Hafta içi Salı hariç her gün Avustralya doğu kıyıları saati ile 14:00 ile 15:00 arasında yayınlanan SBS Türkçe radyo programını artık reklamsız, müziksiz ve kesintisiz bir şekilde dinleyebilirsiniz.

Demode Podcast
Dörtlü Masa #60 | Demode

Demode Podcast

Play Episode Listen Later Jun 14, 2024 83:58


Dörtlü Masa, 60. bölümünde masayı beşlemeye karar verdi. Bölüm tatil planları ve sohbet ile girizgah yaptı. En iyi dizi introları, Kurban Bayramı, olası dövme fikirleri, spor yorumcuları, duşta şarkı söyleme, kadınların ve erkeklerin plan sıklığı, fil vs. hipopotam ve daha fazlası...

Bir bakışta
Kurban bayramının manevi tarafını nasıl anlamak gerekir?

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Jun 14, 2024 9:17


Kurban'ın ibadetlerdeki yeri nedir? Kurban ve hac arasındaki bağlantıyı nasıl okumak gerekir? İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirli ile konuştuk.

Turkish Stories
Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Semt Pazarları / Turkish Stories

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Nov 8, 2023 4:30


Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Semt Pazarları Dünyaca ünlü Kapalıçarşı, İstanbul'un en kalabalık alışveriş merkezlerinden biridir. Mimarisi, yerleşimi, ürün çeşitleri ve tarihi ile İstanbul'un en önemli turistik mekânlarındandır. Sekiz girişi olan çarşının her bir kapısı, önemli tarihî eserlere açılır. Nuruosmaniye Camisi, Çemberlitaş, Bayezid Külliyesi, İstanbul Üniversitesi, Sahaflar Çarşısı bunlardan birkaçıdır. Şehrin antik dönemlerinden bu yana önemini korumuş bir bölgesine kurulan Kapalıçarşı, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461'de yaptırıldı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise genişletildi. 16. ve 17. yüzyılda yangın ve depremlerden zarar gören çarşı 1894 depreminde tamamen yıkıldı ve 1898'de yeniden yapıldı. 1943 ve 1954'te tekrar yanan Kapalıçarşı, bugünkü görünümünü bu yangınlardan sonra yapılan tamiratla kazandı. 30 hektardan fazla bir alana kurulu olan Kapalıçarşı, 61 sokak ve 3 ana bölümden oluşur. Çarşıda başta kuyumcular ve sarraflar olmak üzere antikacılar, silahçılar, halıcılar, dericiler gibi birçok esnaf faaliyet göstermektedir. Kapalıçarşı, bugün bir finans merkezi işlevini de görmektedir. Dünyanın her yerindeki para merkezleriyle 24 saat iletişim içindedir. Çarşıdaki birçok esnaf, aynı zamanda döviz işlemleri de yapmaktadır. Kapalıçarşı, pazar hariç her gün 07.00 - 19.00 saatleri arasında açıktır. Mısır Çarşısı Eminönü'nde, Yeni Cami'nin arkasında ve Çiçek Pazarı'nın yanındadır. İstanbul'un en eski kapalı çarşılarından olan Mısır Çarşısı, 1660 yılında Turhan Sultan tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Kâzım Ağa'dır. Çarşı, son olarak 1940-1943 yılları arasında İstanbul Belediyesi tarafından restore ettirilmiştir. Aktarlarıyla meşhur bu çarşıda, hâlen tabii ilaçlar, baharat, çiçek tohumları gibi ürünlerin yanı sıra, kuruyemiş, şarküteri ürünleri ve gıda maddeleri satılmaktadır. Mısır Çarşısı, pazar günleri kapalıdır.   Semt Pazarları İstanbul'un hemen her semtinde, kurulduğu semtin ya da kurulduğu günün adıyla anılan semt pazarları vardır. Bu pazarlarda çok sayıda tezgâh yan yana kurulur ve gıdadan tekstile, ev eşyasından canlı hayvana kadar bütün ihtiyaç maddeleri satılır. Bu pazarlar, şehir kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Satıcılarıyla, görüntüsüyle, deyimleriyle, satış yöntemleriyle, ilginç bir İstanbul zenginliğini yansıtırlar. İstanbul'un en ünlü ve en eski pazarlarından biri, Çarşamba Pazarı'dır. Fatih'te, aynı isimli semtte, çarşamba günleri kurulan pazar, 36 sokak ve 4 caddeye yayılır. Salı Pazarı, Anadolu Yakası'nda, Kadıköy'de Eski Kuşdili Çayırı üzerinde salı günleri kurulan önemli bir semt pazarıdır. Beşiktaş ilçesinde cumartesi günleri kurulan Beşiktaş Pazarı da büyük pazarlardandır. Ulus'ta, per­şembe günleri kurulan Ulus Pazarı ise İstanbul'un en yeni semt pazarlarındandır. Çiçek Pazarı, Eminönü'nde, Mısır Çarşısı'nın arkasına kurulur. Hafta sonları da açık olan pazarda bitki, çiçek ve süs hayvanları satılır. Koç Pazarı, Kurban Bayramı öncesinde Topkapı'da açılır. Kurbanlık hayvan satışı yapılır. Gül Pazarı ise gül mevsiminde Eyüp'te kurulur.

Turkish Stories
Bayramlarımız / Turkish Stories

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Sep 27, 2023 3:15


Bayramlarımız Hayatımızda bizim için özel olan günler vardır. Dinî ve millî bayramlar, doğum günü, Anneler Günü, Babalar Günü, mezuniyet töreni, okuma bayramı, öğretmenler günü, evlilik yıl dönümü ve düğünler bunlardan bazılarıdır. Ülkemizde kutladığımız millî bayramlarımız da vardır. Cumhuriyetin ilan edildiği gün olan 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nı; Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı 19 Mayıs'ta Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı; 30 Ağustos'ta Zafer Bayramı'nı ve 23 Nisan'da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlarız. Millî bayramlarda “Bayramınız kutlu olsun.” deriz. Millî bayramları, coşku içinde kutlarız. Her yeri bayraklarla süsleriz. Okullarda kutlama programları hazırlarız. Tören alanlarında yapılan gösterilere katılırız. Ülkemizde kutlanan iki tane dinî bayramımız vardır. Bunlar Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı'dır. İki bayramın kutlanma şekilleri birbirine benzemektedir. Ramazan Bayramı'na günler kala bayram hazırlıkları başlar: Evlerde bayram temizli­ği yapılır, tatlılar ve yemekler hazırlanır. Bayramlık elbiseler ve bayram şekeri alınır. Bayramın bir gün öncesi olan arife günü topluca kabir ziyaretlerine gidilir. Bayram sabahı erkekler bayram namazı kılmaya giderler. Bayram namazından sonra cami önünde bayramlaşılır. Daha sonra herkes evine döner ve bütün aile fertleri bayramlaşır. Herkes birbirine “Bayramınız mübarek olsun.” der. Küçükler büyüklerin ellerinden, büyükler de küçüklerin gözlerinden öper. Büyükler, küçüklere bayram harçlığı verir. Çocuklar, kahvaltıdan sonra evleri gezerler. Ev sahipleri, çocuklara şeker veya çikolata ikram eder. Ailecek akrabalar ve komşular ziyaret edilir. Kurban Bayramı hazırlıkları Ramazan Bayramı'na göre daha yoğundur. Kurban Bayramı'nda kurbanlık hayvan alınır. Bazı aileler tek başlarına, bazı aileler ise birleşerek kurban keserler. Bayramın ilk üç günü kurban kesimi yapılır. Kurban kesildikten ve etler paylaşıldıktan sonra kurban kesemeyenlere etlerin bir kısmı dağıtılır. Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi ziyaretler yapılır. Dostluklar pekiştirilir. Küskünler barıştırılır. Böylece bayramlar, toplumda huzura ve mutluluğa vesile olur. Murat Cuma

SBS Turkish - SBS Türkçe
Kurban Bayramı'nda siyaset derin nefes alırken kafalarda tek soru: Ne olacak şu CHP'nin hali?

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Jul 2, 2023 13:13


Kurban Bayramı tatilinde Türkiye'de siyasete sessizliğin hâkim olduğunu belirten gazeteci Yavuz Oğhan, Merhan Yanardağ'ın tutuklanması, Wagner isyanı ve CHP'deki değişim çağrılarının yaygınlaşmasını SBS Türkçe için değerlendirdi.

Hizmetten
Kurban Bayramı Duası 1976 l Bir Yakarış l M. Fethullah Gülen

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jul 1, 2023 21:02


M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 2 Aralık 1976'da Bornova'da Kurban Bayramı münasebetiyle yaptığı dua...

Hizmetten
1975 Kurban Bayramı Vaazı l M. Fethullah Gülen

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jun 30, 2023 80:42


Kurban Bayramı, 13 Aralık 1975 – MANİSA Işığa Doğru - 8 FEDÂKÂR GÖNÜLLER - Kurban Bayramı'nın mânâ ve ehemmiyeti... - Kurban Bayramı'nda getirilen tekbirlerin önemi... - Kurban Bayramı'nda bizden istenen fedakârlıklar... - Kurban Bayramı'nın iki önemli yönü vardır: a- Fedakârlık - Kurban Bayramına “Udhiyye” denir. Bu, fedakârlık mânâsına gelir. İnsanlar mukaddes bildikleri dava uğrunda seve seve mallarını, mülklerini feda ederler. - Uhud savaşı öncesi Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi vesellem gördüğü rüya ve Uhud meydanında ashabın (r.anhüm) yaptığı fedakârlıklar.... b- Nefsini Hesaba Çekme - Nimetlerin farkına varmamızın en güzel yolu, devamlı muhasebe içinde olmaktır. - Konuyla alâkalı olarak “Sigaya çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekin.” hadisi izah ediliyor. - Amr İbn As'ın (r.a.) Hudeybiye anlaşmasından sonra Müslüman oluşu.. Afrika'yı fethi.. ve vefat ederken yaptığı o müthiş nefis muhasebesi... - Dua

News in Simple Turkish/Basit Türkçe ile Haberler

To enjoy all 120+ episodes, please subscribe on https://anchor.fm/turkish-learners-network/subscribe We publish new episodes weekly!  Basit Türkçe ile Haberler / News in Simple Turkish Basit Türkçe ile Haberler'in yeni bölümüne hoş geldiniz.  Karargâh: Headquarters Yetkili: Authorized (person, etc.) Üye: Member Başvuru: Application Eylem: Action/Protest Gerilim: Tension/Suspense Bugün 30 Haziran 2023 Cuma. Please support us by subscribing to our podcast. Our first-ever and the three most recent episodes will be open to everyone. By subscribing, you can access our entire archive on your preferred podcast app. Doing so costs only 3 dollars a month; and motivates us to continue making this podcast. If you don't want to subscribe just yet, you can still help us by rating or reviewing us on your app. İsveç'in NATO Üyeliği Türkiye ve İsveç arasında NATO üyeliği konusunda üst düzey bir toplantı olacak. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, bu toplantıyı geçen pazartesi açıkladı. Ancak toplantının yeri ve saati bilinmiyordu. Bu toplantının 6 Temmuz'da Brüksel'deki NATO Karargâhı'nda olmasına karar verildi. Brüksel'deki toplantıya Türkiye, İsveç ve Finlandiya'dan üst düzey yetkililer katılacak. 11-12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta NATO Zirvesi var. NATO Zirvesi'ne Finlandiya ilk kez NATO üyesi olarak katılacak. NATO bu zirvede İsveç'i üye yapmak istiyor. Çoğu NATO ülkesi İsveç'in NATO üyelik başvurusunu onayladı. Sadece Macaristan ve Türkiye henüz onaylamadı. Macaristan medyası İsveç'in üyeliğinin bu yaz onaylanmayacağını iddia etti. Ancak Macaristan bu konuda henüz resmî bir açıklama yapmadı. Türkiye İsveç'in teröre karşı gerekli adımları atmadığını düşünüyor. NATO İsveç'in yeterince adım attığını savunuyor. İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström'e göre, İsveç sözlerini tuttu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Macaristan ve Türkiye'ye İsveç'in başvurusunu onaylama çağrısı yaptı. Çarşamba günü, Kurban Bayramı'nın ilk gününde, İsveç'in başkenti Stokholm'de bir kişi Kuran yaktı. Stokholm'deki Kuran yakma eylemi için Stokholm polisi izin verdi. Birçok ülke bu olayı eleştirdi. Bu eylem, Brüksel'deki toplantı öncesi Türkiye ve İsveç arasında gerilim başlattı. Türkiye, Kuran yakma eylemine sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, eylemi kabul edilemez olarak değerlendirdi. Dinlediğiniz için teşekkürler!  Lütfen bu bölümü Türkçe öğrenen diğer kişilerle de paylaşın!  Yeni bölümde görüşmek dileğiyle, hoşça kalın!

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

İstanbul halkının bayramda şehri terketmesi üzerine konuşuyoruz. Trafikteki azalma, restoran ve kafelerin boşluğu üzerine ne kadar rahatladığımızı tartışıyoruz. 9 günlük tatilin bize hissettirdiklerini inceliyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Müzik Emin: [0:20] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ufak bir aradan sonra tekrar geri geldim. Nasılsın Cihat? Cihat: [0:29] İyiyim Emin. Teşekkür ederim. Sen nasılsın? Sesin kötüydü geçen haftalarda, şimdi daha iyi gibi geliyor. Emin: [0:35] Evet daha iyiyim. Yani iyileştim tam anlamıyla. Bensiz nasıldı? Cihat: [0:41] Güzeldi. O hafta tam üniversite sınavı olduğu için onları konuşmak bayağı keyifliydi Feyza'yla. Tekrar teşekkür ediyoruz katıldığı için programa. Onu da tekrar konuk alırız. Onur ve Feyza böyle şey konuklarımız olur gibi hissediyorum... Düzenli konuklar. Emin: [0:55] Evet. Almak istediğimiz başka konuklarımız da var bu arada. Sadece bazı teknik sebeplerden ötürü alamıyoruz. Editörümüz Emine ablam, YouTube videolarımızın diğer ekran yüzlerinden Berkin... Cihat: [1:06] Evet, Emine ablayı yine aldık da... Berkin'i hiç almadık. Emin: [1:08] Evet. Emine ablamı daha iyi bir mikrofon ekipmanıyla bir daha almak istiyoruz. Berkin de yine aynı şekilde mikrofon bekliyor. Biraz ses kalitesine önem verdiğimiz için onların o şekilde katılmasının bekliyoruz şu anda. Cihat: [1:21] Hadi bakalım. Önümüzdeki bölümlerde onları da görmek istiyoruz aramızda. Emin: [1:24] Aynen öyle. Bu bölümümüzün konusu İstanbul'un aslında ne kadar yaşanabilir bir şehir olduğu. İki gün sonra Kurban Bayramı var. Ama siz bunu dinlediğinizde Kurban Bayramı'nın üçüncü günü olmuş olacak. Neredeyse İstanbul'un yüzde ellisi gitmiştir diyebilir miyiz Cihat? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

Hizmetten
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Kurban Bayramı vaazı (31 Ekim 1979)

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jun 28, 2023 62:21


Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 31 Ekim 1979 tarihli Kurban Bayramı Vaazı

FOX Haber
Kurban bayramınız kutlu olsun...

FOX Haber

Play Episode Listen Later Jun 28, 2023 46:06


Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz FOX Ana Haber, deneyimli gazeteci Gülbin Tosun'un sunumuyla podcast yayınlarında sizlerle buluşuyor! FOX Türkiye Resmi Web Sitesi: www.fox.com.tr Facebook: https://www.facebook.com/foxhaber Twitter: http://www.twitter.com/FOXhaber Instagram: https://www.instagram.com/FOXhaber

M. Fethullah Gülen
ÜMİTLE RABB'E YÖNELİŞ l 31 Ekim 1979 Kurban Bayram Vaazı

M. Fethullah Gülen

Play Episode Listen Later Jun 27, 2023 59:12


ÜMİTLE RABB'E YÖNELİŞ l 31 Ekim 1979 Kurban Bayram Vaazı by Çınar Medya

Hizmetten
Kurban Bayramı Duası 1989 l Bir Yakarış

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jun 27, 2023 14:59


Bu dua, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 13 Temmuz 1989'da Üsküdar Valide-i Cedid Camii'nde Kurban Bayramı münasebetiyle yapmış olduğu duadır.

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Üniversite sınavına hazırlanma dönemine dönüyoruz. ÖSS, YGS, LYS, TYT, AYT… Üniversite tercih edebilme hakkımızı ve dolayısıyla geleceğimizi belirleyen bu sınavların, genç yaşımızda bizi nasıl etkilediğini konuşuyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes Sınav filmi: https://www.imdb.com/title/tt0826631/?ref=extshr_lnk Okul filmi: https://www.imdb.com/title/tt0387462/?ref=extshr_lnk "Tamam, bayan yetiştin" videosu

NTVRadyo
Eve Dönerken - 22 Haziran 2023

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Jun 22, 2023 67:53


NTVRadyo
İşe Giderken - 07 Haziran 2023

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Jun 7, 2023 80:16


Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Hayırlı iftarlar! Ramazan ayının Türk kültüründe ve hayatımızda nasıl bir yere sahip olduğunu inceliyoruz. Oruç, sahur, iftar gibi Ramazan ayında yapılması gerekenleri konuşuyoruz. Ramazan bayramının yapı taşlarını tartışıyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Müzik Emin: [0:26] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugün her zaman olduğu gibi Cihat'la beraberiz. Nasılsın Cihat? Cihat: [0:36] İyiyim Emin teşekkür ederim. Sen nasılsın? Emin: [0:39] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim. Bugün, bildiğin üzere, ramazan ayının kaçıncı günü oluyor? Bildiğin üzere dedim ama ben de bilmiyormuşum. (Dördüncü günü galiba.) Evet, dördüncü günü galiba. Ramazan ayı aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin kullanmış olduğu miladi takvimde bulunmayan bir ay. Hicri takvimde bulunan bir ay. Ramazan ayının bize öneminden bahseder misin? Türkiye için neden ramazan ayının önemi var? Ramazan ayında neler yapılıyor bize anlatır mısın? Cihat: [1:14] Tabii. Yani aslında şöyle başlamak lazım diye düşünüyorum: Bizim iki tane önemli dini bayramımız var. Biri Ramazan Bayramı, biri de Kurban Bayramı. Şu an ramazan ayı içerisindeyiz. Otuz gün sürecek bu. Tam olarak otuz gün oluyor mu emin değilim ama bir ay sürüyor diyelim. (Yirmi dokuz gün.) Aynen. Sonrasında da bayramını kutlayacağız. Şeker Bayramı diye de geçiyor yanlış bilmiyorsam. Bu ayın bizim için önemi şu, bizim en önemli kültürel etkinliğimiz, tüm toplumun ortak olarak paylaştığı şey bu ayda bizim oruç tutuyor olmamız. Ne demek istiyorum? Sabah ezanıyla yani Güneş doğmadan hemen önce ile Güneş batana kadar arasında yemek yemediğin ama bunun dışında akşam boyunca yemek yiyebildiğin bir dönem. Bu böyle çok inançlı olmayan insanların bile yaptığı bir şeydir oruç tutmak. Çünkü dediğim gibi, kültürel bayağı önemli bir yanı var bence. Hem onu paylaşıyoruz toplum olarak genellikle bu ay içerisinde hem de camilerin üzerine asılan yazılar olur ya... Neydi adı? Anımsamıyorum. Bir ismi var onların. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

Hizmetten
Işığa Doğru - 5 | Bayram Vaazları | 1976 Kurban Vaazı | Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Oct 21, 2022 87:17


İzmir, Bornova Merkez Camii - 2 Aralık 1976 İnsan; Mevlâ'nın kendisine ihsan ettiği şeyleri O'na yükselebilmek için, O'nun yolunda kullandığı nispette terakki eder. Cenab-ı Hakka vasıl olan her yol, temelinde ona karşı bir hasbilik, bir fedakârlık bir feragat gerektirmektedir... Mevlâ nimetini tastamam vermiş, hiçbir şeyi eksik bırakmamış... Gözü vermiş, görebilmemiz için de Güneş'i var etmiş... Ağzı lütfetmiş, tadabilmesi için uygun yiyecekler yaratmış... Hasılı verdiği şeylere uygun, istifade edilecek şeyler yaratmış. Bize düşen, bu marifet sofrasından bizden istenildiği ölçüde istifade etmesini bilmek... Kurban Bayramı, Hz. İbrahim'in fedakârlığıyla açılmış, başlamış bir kapının adıdır. Bu bayramda inananlar, kurban kesmek, para sarf edip hacca gitmek suretiyle fedakârlar topluluğuna katılmak isterler...

Hizmetten
Işığa Doğru - 4 | Bayram Vaazları | 1975 Kurban Vaazı | Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Oct 14, 2022 80:42


Kurban Bayramı, 13 Aralık 1975 – MANİSA FEDÂKÂR GÖNÜLLER - Kurban Bayramı'nın mânâ ve ehemmiyeti... - Kurban Bayramı'nda getirilen tekbirlerin önemi... - Kurban Bayramı'nda bizden istenen fedakârlıklar... - Kurban Bayramı'nın iki önemli yönü vardır: a- Fedakârlık - Kurban Bayramına “Udhiyye” denir. Bu, fedakârlık mânâsına gelir. İnsanlar mukaddes bildikleri dava uğrunda seve seve mallarını, mülklerini feda ederler. - Uhud savaşı öncesi Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi vesellem gördüğü rüya ve Uhud meydanında ashabın (r.anhüm) yaptığı fedakârlıklar.... b- Nefsini Hesaba Çekme - Nimetlerin farkına varmamızın en güzel yolu, devamlı muhasebe içinde olmaktır. - Konuyla alâkalı olarak “Sigaya çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekin.” hadisi izah ediliyor. - Amr İbn As'ın (r.a.) Hudeybiye anlaşmasından sonra Müslüman oluşu.. Afrika'yı fethi.. ve vefat ederken yaptığı o müthiş nefis muhasebesi... - Dua

Medyascope.tv Podcast
Kemal Can yazdı: Doktor cinayeti ve Kurban Bayramı

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Jul 15, 2022 8:11


Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Kemal Can'ın "Doktor cinayeti ve Kurban Bayramı" başlıklı yazısını Gökçe Çiçek Kösedağı sizler için seslendirdi. Beğenerek dinlemenizi umuyoruz.

M. Fethullah Gülen
İlahi Rahmet Tecellileri l Kurban Bayramı Vaazı 1976

M. Fethullah Gülen

Play Episode Listen Later Jul 9, 2022 87:19


İlahi Rahmet Tecellileri l Kurban Bayramı Vaazı 1976 by Çınar Medya

Hizmetten
Kurban Bayramı Vaazı - Manisa Muradiye Camii -13 Aralık 1975

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jul 9, 2022 81:31


Bu videoda Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 13 Aralık 1975'de Manisa Muradiye Camii'nde Kurban Bayramı münasebetiyle verdiği vaazı dinleyebilirsiniz. Kurban Bayramı'nın mana ve ehemmiyeti... Kurban Bayramı'nda getirilen tekbirlerin önemi... Kurban Bayramı'nda bizden istenen fedakarlıklar. Kurban Bayramının iki önemli yönü vardır... Fedakârlık. Kurban Bayramına "Udhiyye" denir. Bu, fedakârlık manasına gelir. İnsanlar mukaddes bildikleri dava uğrunda seve seve mallarını, mülklerini feda ederler. Uhud savaşı öncesi Efendimiz'in (sav) gördüğü rüya ve Uhud meydanında Ashabın yaptığı fedakârlıklar. Nefsini hesaba çekme. Nimetlerin farkına varmamızın en güzel yolu, devamlı muhasebe içinde olmaktır. Konuyla alâkalı olarak "Sigaya çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekin." hadisi izah ediliyor.Amr bin As'ın (ra) Hudeybiye antlaşmasından sonra Müslüman oluşu... Afrika'yı fethi... Vefat ederken yaptığı o müthiş nefis muhasebesi.

M. Fethullah Gülen
Kurban Bayramı Duası 1976 l Bir Yakarış

M. Fethullah Gülen

Play Episode Listen Later Jul 8, 2022 21:02


Kurban Bayramı Duası 1976 l Bir Yakarış by Çınar Medya

Medyascope.tv Podcast
Burak Bilgehan Özpek yazdı: Bizler için Ramazan, Pegasus için Kurban Bayramı

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later May 3, 2022 9:06


Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Burak Bilgehan Özpek'in "Bizler için Ramazan, Pegasus için Kurban Bayramı" başlıklı yazısını Gökçe Çiçek Kösedağı sizler için seslendirdi. Beğenerek dinlemenizi umuyoruz.

Turkish Stories
Bayramlardaki Gerçek Mutluluk

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Apr 22, 2022 3:53


Turkish Stories for Learner Turkish Bayramlardaki Gerçek Mutluluk Okullar yarı yıl tatiline girmeden önce son derste öğretmenimiz bize bazı ödevler verdi. Sonra bir ara: “Çocuklar! Bayram denince aklınıza neler geliyor?” diye sordu. Emine: “Yeni elbiseler, ayakkabılar.” dedi. Ali: “Tabi ki para öğretmenim.” dedi. Ayşe ise: “Misafir.” dedi.  Öğretmenimiz güldü ve “Peki, benim ne düşündüğümü öğrenmek ister misiniz?” diye sordu. Hepimiz birden “Eveeeet!” dedik. “Bence bayram; sevinç, mutluluk, birlik ve beraberlik demektir. Küskünlerin barışması demektir.” dedi. Sınıfta herkes sustu. Öğretmenimiz: “İster misiniz çocuklar, bir kampanya başlatalım. Küskünleri barıştırma kampanyası.” Hepimiz öğretmenimize baktık. Bu fikir hepimize ilginç gelmişti. Güzel bir fikirdi. “Kim çevresindeki küsmüş, darılmış insanları barıştırırsa güzel bir iş yapmış olur.” dedi. “Var mısınız çocuklar?” Hepimiz büyük bir heyecanla “Varız, öğretmenim!” dedik.  Sonra arkadaşlarla vedalaşıp ayrıldık. Eve dönerken, arkadaşım Emine ile kimleri barıştıracağımızı düşünmeye başladık. Aklımıza bir süredir birbirleriyle dargın olan komşumuz Ayşe teyze ile Hilal teyze geldi. Neden dargın olduklarını bilmiyorduk. Ama önemli olan bu insanları barıştırmaktı. Akşam düşünmek üzere Emine ile ayrıldık. Eve gelince düşünceli hâlimden bir şeyler olduğunu anlayan annem meseleyi sordu, ben de anlattım. Annem çok mutlu oldu. “İstersen akşam Emineler'e gidelim, ne yapacağımıza karar verelim, oldu mu canım kızım?” dedi.  Akşam Eminelerde bu meseleyi konuştuk ve bir plan yaptık. Ertesi sabah Ayşe teyzeyi bize kahvaltıya çağıracağız. Emineler de Hilal teyzeyi alıp bize gelecekler. Orada, ne yapıp edip, büyüklerimiz Ayşe teyze ile Hilal teyzeyi barıştıracaklar. Biz de Kurban Bayramı'nı huzur içinde geçireceğiz. Ertesi sabah, çok heyecanlıydım. Bize, önce Ayşe teyze daha sonra da Eminelerle Hilal teyze geldi. Komşularımız birbirlerini görünce bir sessizlik oldu. Annem “Hadi, sofraya buyrun!” dedi. Hep birlikte sofraya oturduk. Ben hemen konuya girdim: – Bayramlarda küslük olmaz. Bayramlar, sevgi ve barış günleridir. Sizlerin barışmasını istiyoruz, dedim. Onlar da bizi kırmadılar. Zaten barışmak istiyorlarmış; ama bir türlü birbirlerine söyleyemiyorlarmış. Kalkıp kucaklaştılar. Bizlere de çok teşekkür ettiler. Emine ile ben çok sevinçliydik. Biz de onların bayramlarını ellerini öperek kutladık. Tabii ki harçlıklarımızı vermeyi de unutmadılar!