Turkish Stories

Follow Turkish Stories
Share on
Copy link to clipboard

Stories for Turkish learners This channel has been prepared to help people practice Turkish whether it’s their mother language or second language while having fun listening to stories that are designed to improve their language. The sounds used are comp

Nile Center, Egypt


    • Jun 1, 2025 LATEST EPISODE
    • monthly NEW EPISODES
    • 3m AVG DURATION
    • 238 EPISODES


    Search for episodes from Turkish Stories with a specific topic:

    Latest episodes from Turkish Stories

    Höşmerim / Türkçe Hikayeler

    Play Episode Listen Later Jun 1, 2025 2:44


    Höşmerim

    ANADOLU KÜLTÜRLERİ VE YEMEK FESTİVALİ / Türkçe Hikayeler

    Play Episode Listen Later May 13, 2025 3:31


    Geleneksel olarak ABD'nin Los Angeles eyaletinde düzenlenen “Anadolu Kültürleri ve Yemek Festival”i Mayıs ayının birinci haftasında gerçekleştirildi. İki gün boyunca açık kalan festivalde, Türk yemeklerinin yanı sıra Türkiye'nin tarihi mekanlarının maketleri ve sunumları da vardı. Festivalde Türk mutfağının birbirinden lezzetli yemekleri sunuldu. Yemeklerin tadına bakan Amerikalılar, Türk yemeklerine hayran kaldılar. Tadı damaklarında kalan yemekleri tekrar yiyebilmek için yemek reyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Türk aşçılarının yemek yapığını da izleyen Amerikalılar, her yemeği tek tek tatmaya çalıştı. Festivale gelip de Türk yemeklerinin tadına bakan insanların izlenimleri şöyleydi: Avustralya kökenli bir Amerikalı, patlıcan yemeğini tadınca aldığı lezzetten şaşkınlığını gizleyemedi. Sharon adlı Amerikalı ise favori yemeğinin köfte olduğunu söyledi. Yine Amerikalı Jane de “Türk mutfağı dünyada bir numara, farklı kültürleri içinde barındırıyor.” dedi. Festivali çok başarılı bulan Jeff ve Eloise ise gözlemeye hayran kaldıklarını söylediler. Festivale gelenler sadece Amerikalılar değildi. Farklı milletlerden de Türk mutfağı sevdalısı ziyaretçiler vardı. Örneğin Arap asıllı Nazri burasının kendisine Arap kültürünü ve akrabalarının tarihini hatırlattığını belirtti. Türk ve Arap kültürlerini birbirlerine çok yakın gördüğünü ifade eden Nazri, festivalden çok keyif aldığını vurguladı. Festivale oğluyla birlikte gelen Zae de Türkiye'yi ziyaretinin ardından, dünyada en sevdiği ülkenin Türkiye olduğuna karar verdiğini belirtti ve bu nedenle festivale ailesini de getirip onlara Türk kültürünü ve yemeklerini göstermek istediğini söyledi. Zea, “Türk yemekleri bence dünyanın en güzel yemekleri” derken oğlu da festivalde en çok Truva atından ve şehir standartlarındaki üç boyutlu maketlerden etkilendiğini, bir gün Türkiye'ye gitmeyi çok istediğini ifade etti. Amerikalılara Yemek Dersi Festivale gelenlere ders veren aşçı Süreyya Gökeri, 21 yıldır ABD'de yaşıyor. Türk yemekleri konusunda 4 yıldır profesyonel dersler veriyor. Türk aşçı Gökeri, “Burada işin de ricada bulunuldular, kabul edip, zevkle geldim. Her şey çok güzel gidiyor. Yemek dersini, içine kültür, tarih ve eğlence katarak vermeye çalışıyorum. Çok güzel ilgi var.” dedi. Amerikalılar için yapılan kolay yemek tarifleri belirten aşçı Gökeri, bunlar arasında kısır, sigara böreği, patlıcan salatası ve irmik tatlısı gibi örnekleri sıraladı. Türk aşçı Gökeri, Amerikalıların Türk yemeklerine genel anlamda ilgisini ise şöyle değerlendirdi: “Dört yıl önce yemek derslerine başladığımda kendi kendime kızdım, keşke daha önce başlasaydım, çünkü Amerikalılar Türk mutfağına çok ilgi duyuyor. Genelde orta yaş ve orta yaş üstü insanların Türk mutfağını daha fazla merak ettiğini görüyoruz. Aslında Türk yemeklerini çok tanımıyorlar ama inşallah bundan sonra onlara Türk yemeğini daha iyi tanıtıp bilmedikleri kapıları açmak istiyoruz.”  

    TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİ / Türkçe Hikayeler

    Play Episode Listen Later Apr 16, 2025 2:47


    TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİ Sizlere Ord. Prof. Dr. Anna Masala'nın kendi ağzından Türk mutfağını ve Türk misafirperverliğini anlattığı bir anısını aktarmak istiyorum: “Yanlış hatırlamıyorsam tanıdığım bütün Türklerin evinde yemek yedim. Konya'da Selçuklu yemeği, Eskişehir'de Tatar yemeği yedim. Zenginlerin ve fakirlerin evinde kahvaltı ettim, öğle ve akşam yemekleri yedim. Bazen birbirleriyle aynı günde evlerine davet eden dostları kırmamak için üç kez akşam yemeği yediğim bile oldu. Türkiye'de misafirperverlik anlayışı çok farklıdır. Anadolu'da en fakir köylü bile tek tavuğunu misafiri için keser ve ona yedirir. Ben, dünyanın en iyi mutfaklarından biri olan Türk mutfağını ve Türk sofrasını çok severim. Her sofra bir gökkuşağı gibidir: altın renkli börekler, gümüş baklalar, yeşil kırmızı çoban salataları, beyaz peynirler, her çeşit et yemeği, imam bayıldı, pilavlar, fasulye, tarhana ve tatlılar... Bir kere Prof. Ziya Umur, Suha Umur ve eşleriyle birlikte Prof. Sahir Erman'ın misafiri oldum. Büyük bir otelin lokantasındaydık. Yemek çeşitleri gerçekten kırk bir miydi bilmem ama çok çeşitli vardı. O akşam “imam bayıldı” veya “hünkarbeğendi” gibi yemek adlarının anlamını çözdüm. Her birimiz için içinde gül yaprakları olan bir tasla ılık su ve muhteşem sıcak peçeteler geldi. Otel, o akşam gözümde âdeta bir Osmanlı sarayına dönüşüverdi. Türk misafirperverliği sadece yemeğe dayanmaz; sanırım sadece Türkiye'de “diş kirası” âdeti vardır. Yani misafirlere ev sahibi tarafından bir hediye verilir. Eski dönemlerde büyükler misafirlere altın para hediye ederlermiş. Şunu bilmelisiniz ki bir Türk'ün misafiri olursanız ondan mutlaka bir hediye alırsınız. Mesela bana, boncuklar, bilezikler, yemeniler, kıymetli kitaplar, el işçiliği tabaklar, gümüş bir ayna ve daha birçok güzel hediye verildi. Anadolu'da bazı köylerde misafir odalarında, işlemeli divanlar, yastıklar ve renk renk halılar arasında uyuduğum da olmuştur. Halının üzerinde bir tepsi, tepside çay, meyve ve fıstık görüntüsü unutamadığım anlar­dandır. Sabah erken saatte, namaz vaktinde, küçücük bir minareden gelen ezan sesleriyle ev halkı uyanır ve kahvaltı edilirdi. O köy evi de bir saray oluverirdi.

    TÜRK MUTFAĞI / Türkçe Hikayeler

    Play Episode Listen Later Mar 15, 2025 4:29


    TÜRK MUTFAĞI Türk mutfağı, Türkiye'nin ulusal mutfağıdır. Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Türk mutfağı, Balkan ve Ortadoğu mutfaklarından etkilenmiş ve aynı zamanda bu mutfakları da etkilemiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi birçok yöre kendine ait zengin bir yemek kültürüne sahiptir. ÇORBALAR Çorba özellikle kış aylarında Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçasıdır. Mercimek çorbası, ezogelin çorbası, yoğurt çorbası ve tarhana çorbası en çok tercih edilen çorbalardır. Ancak Türk mutfağı bunların yanı sıra sayısız miktarda çorbalar içerir. Etler, sebzeler ve baklagiller genellikle çorbaların ana malzemeleridir. Et suyu, un, yoğurt ve sebzeler çorbaların besleyici bir hale getirmek için kullanılır. ET YEMEKLERİ Türk mutfağındaki et yemeklerinin çoğu kebaplar, köfteler ve tencere yemeklerinden oluşmaktadır. Kebaplar genellikle lokantalarda yenen ve ızgara yöntemiyle pişirilen yemeklerdir. Kebaplar arasında döner kebap en sevilenler arasındadır. Ayrıca Bursa iskender kebabı, Adana kebabı, Urfa kebabı ve pirzola da çok yaygındır. Köfteler, kıymanın, ekmek içi, soğan ve çeşitli baharatlarla yoğurulmasıyla hazırlanır. Köfteler, ızgara, fırınlama, kızartma veya sulu yemek olarak yapılabilir. Akçaabat köftesi, İnegöl köftesi, Tekirdağ köftesi yurt çapında en çok sevilen köfteler arasındadır. SEBZE YEMEKLERİ Türk mutfağı sebze yemekleri açısından da çok zengindir. Dolmalar ve etli sebze bunların en meşhurlarındandır. Etli fasulye, karnıyarık, etli kabak, etli bezelye, etli türlü, etli mercimek ve nohut, etli ıspanak, lahana ve pırasa dâhil çok sayıda yemek mevcuttur. Aynı zamanda birçok sebze ızgara yöntemiyle ve kızartılarak pişirilebilir. HAMUR İŞLERİ Lahmacun, etli ekmek, pide, mantı ve börekler, Türk mutfağının en sevilen hamur işleri arasındadır. Ayrıca pilav ve makarnalar da bu sınıfa katıldığında çok geniş bir çeşitlilik ortaya çıkar. SOĞUK VE SICAK İÇECEKLER Dünyanın her yerinde sevilen gazlı içecekler ve meyve sularının yanı sıra Türk mutfağının kendine has içecekleri de mevcuttur. Yoğurdun sulandırılmasıyla yapılan ayran tamamen Türkiye'ye özgü bir içecektir. Bunun dışında şalgam suyu ve şerbet de Türkiye'nin kendine özgü soğuk içecekleri arasındadır. Sıcak içecekler arasında Türk kahvesinin ve Türk çayının özel bir yeri vardır. Türk kahvesi kabaca çekilmiş kahvenin cezve denilen uzun saplı kaplar içinde pişirilmesiyle hazırlanır. Dünya çapında ün kazanmış olan Türk kahvesi fincan denilen küçük bardaklar içinde servis edilir. TATLILAR Türk mutfağı tatlılar açısından oldukça zengindir. Baklava, kadayıf, lokma gibi hamurlu tatlılar; muhallebi, keşkül, kazandibi, sütlaç gibi sütlü tatlılar; hoşaf ve kompostolar, revani, helva, aşure ve kabak tatlısı gibi tatlılar Türk mutfağında geniş yer tutar. Baklava, Türk mutfağının en tanınmış tatlıları arasındadır. Çok ince açılmış yufkanın arasına fındık, ceviz veya Antep fıstığı konulur ve fırında pişirilir. Bu karışım daha sonra şerbetle tatlandırılarak servise hazır hâle getirilir. Revani, irmik helvası gibi bazı tatlıların yapımında irmik kullanılır. Türkiye'deki dini inançlar arasında yer alan aşure; buğday, kuru üzüm, fasulye ve nohut gibi birçok bitkisel malzeme kullanılarak hazırlanan bir tatlıdır. Kabak tatlısı, bal kabağının üzerine şeker eklenerek pişirilir. Bu tatlı sonbahar ve kış aylarında tercih edilen Türk mutfağına has bir tatlıdır.

    ANNECİĞİM / Türk Şiiri

    Play Episode Listen Later Feb 26, 2025 0:42


    ANNECİĞİM Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim! Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın uyumuş, çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim! Necip Fazıl KISAKÜREK

    Nasreddin Hoca / Türkçe Hikayeler

    Play Episode Listen Later Feb 15, 2025 3:30


    Nasreddin Hoca

    Edison ve Annesi / Türkçe Hikayeler

    Play Episode Listen Later Feb 3, 2025 3:16


      Edison ve Annesi İnsanlık tarihinde önemli bir yer edinmiş ünlü kişilerin çoğu üzerinde, kadınların etkisi büyük olmuştur. Büyük mucit Edison da çoğu zaman annesinin etkisi altında kalmıştır. Başarılarının birçoğunu annesine borçludur. Anlama güçlüğü çektiği düşünülerek okuldan uzaklaştırıldığında bile annesi oğluna çok güveniyordu. Küçük Edison'un kimseye benzemediğini, ileride onu çok parlak bir geleceğin beklediğini tahmin ediyordu. Günün birinde Edison'un annesi çok ağır bir hastalığa tutuldu. Vakit gece yarısıydı ve hastanın bekletilmeden, hemen ameliyat edilmesi gerekiyordu. Doktor, ışık yetersizliğinden dolayı bu ameliyatı yapamayacağını söylemişti. Küçük dâhi, annesini mutlaka kurtarmak istiyordu. Annesi onun için kutsal bir varlıktı. Ölmemeliydi. Edison, düşündü, taşındı. En sonunda, odanın her yanını aynalarla kaplarsa ışığın çoğalacağını, o zaman doktorun da ameliyat yapmaya razı olacağını düşündü. Komşu dükkânlardan toplandığı aynaları birkaç aya getirdi. Oda inanılmayacak derecede aydınlandı, ameliyat yapıldı. Böylece Edison da sevgili annesinin hayatını kurtarmış oldu. Ailesinin geçimini sağlamak ve çalışmalarını sürdürebilmek için trende gazete bile satan Edison'u hiçbir engel durdurmuyordu. Edison, çalışmalarının ilk neticesini 1868'de yaptığı buluşuyla aldı. Bu buluşu, seçimler sırasında oyların kolayca sayılabilmesi için elektrikle çalışan bir aletti. Edison daha küçük yaşta fotoğrafçılığa merak sarmıştı. Gençlik yıllarını da telgrafhanelerde çalışarak geçirdi. Bu arada, telgrafla haberleşme sistemini daha mükemmelleştirmek için çok uğraştı, telgrafla ilgili birçok buluş yaptı. Edison, yeni icat edilmiş olan telefonu da geliştirmek için çalıştı. Telefonu herkesin kullanabileceği hâle getiren de odur. Edison'un buluşları arasında en önemlilerden biri de fotoğraftır. Telgrafhanede çalışırken gelen telgrafları daha kolay yazabilmek için gerekli sesli “teyp” icat etmişti. Bir süre bu buluşları gizledi. Herkes onun telgrafları hatasız ve çabucak alışına şaşırıyordu. Edison, 1879'da, sonuçsuz kalan kırk bin deneyden sonra ilk ampulü yapmayı başardı. Bundan sonra elektrikle ilgili buluşlar üzerinde çalıştı. 1891'de, hareket eden fotoğrafları görüntü oluşturan ilk sinema makinesini yaptı. Edison, elli yıllık araştırmaları sonucunda, büyük ölçüde yüklü 1033 buluşun patentini almış ve dünyanın en verimli mucidi unvanını kazanmıştır. Hayat Ansiklopedisi

    BAYRAK / Türk Hikayeleri

    Play Episode Listen Later Jan 23, 2025 1:17


    BAYRAK Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü! Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder… Gölgende bana da, bana da yer ver! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızının ışığı yeter. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıldığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün Gölgene sığındık. Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı… Yüksek yerlerde açan çiçeğim; Senin altında doğdum, Senin dibinde öleceğim. Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yer yüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim! Arif Nihat ASYA

    Milli Değerlerimiz / Türk Hikayeleri

    Play Episode Listen Later Jan 14, 2025 3:02


    MİLLÎ DEĞERLERİMİZ Tarih boyunca milletlerin vazgeçmedikleri, gönüllerinden çıkarmadıkları önemli değerler vardır. Bu önemli değerler, milletlerin heyecanını ve yaşama hevesini artırır. Çünkü bu değerler, toplumların ve milletlerin varoluş sebebidir. Bir milleti millet yapan değerlerin başında millî ve manevi değerler gelmektedir. Vatan, bayrak, millî marş, kültür, dil gibi unsurlar millî değerlerimizi; din ise manevi değerlerimizi ifade etmektedir. Bütün milletler için bu değerler çok önemlidir ve devletler, başka devletler ve milletlerle ilişkilerinde bu millî değerleri göz önüne almak zorundadır. Ancak Türk milletinin gönlünde bu değerler, olmazsa olmaz dedirtecek kadar çok önemlidir. Bu değerler için ne bedeller ödendiğini millet olarak çok iyi biliyoruz. Örneğin İstiklal Marşı'mız: İstiklal Marşı bizim millî gururumuzdur. Çünkü İstiklal Marşı'nı incelediğimizde, Türk milletinin kurtuluş mücadelesindeki kahramanlığını ve bu marşın yazılmasına neden olan olayları anlayabiliriz. Bunun için İstiklal Marşı'nı söylerken pür dikkat oluruz. Vatan, sadece toprak parçası değildir. Vatan, üzerinde yaşayan milletler için hürriyet demektir. Esaret altında olmamak demektir. Türk milleti için bunun ne demek olduğunu şanlı tarihimize baktığımız zaman örnekleri ile görürüz. Bayrak, devletlerin bağımsızlığını temsil eder. Ay yıldızlı bayrağımız Türk milletinin bağımsızlığının sembolü olduğu için onurumuzdur. Ay yıldızlı bayrağımız Türk milletinin kendisidir. Çünkü şanlı bayrağımız, kırmızısını, aziz şehitlerimizin kanından almıştır. Bayrağımız bizim sevdamızdır. Onu her zaman, her yerde hatırlar ve onda yüce Türk milletinin onur ve gururunu hissederiz. Millet olarak; örf, âdet, gelenek, şiir, hikâye, müzik ve edebiyatımıza sahip çıkmakla birlik ve beraberliğimizi güçlendirmiş oluruz. En önemli değerlerinizden biri de dilimizdir. Bizim dilimiz Türkçedir. Nesiller arası çatışma çıkmaması için dilimizi çok iyi bilmeliyiz. Gelecek nesillerle sağlıklı bir iletişim kurabilmemiz, dilimizin bozulmadan kullanımına bağlıdır. Millî değerlerine sahip çıkamayan devletlerin geleceğini başkaları belirler. Türk milletinin bütün fertleri bunu çok iyi bildiği için millî değerlerine sahip çıkar. Onu her şeyden üstün tutar, gerektiğinde çekinmeden kendini feda etmesini bilir. Eyüp ÜMİT (Düzenlenmiştir.)

    Türkçemiz / Türk Şiiri

    Play Episode Listen Later Jan 6, 2025 0:49


    TÜRKÇEMİZ Annenden öğrendiğinle yetinme Çocuğum, Türkçe'ni geliştir. Dilimiz öylesine güzel ki Durgun göllerimizce duru, Akar sularımızca coşkulu… Ne var ki çocuğum, Güzellik de bakım ister! Önce türkülerimizi öğren, Seni büyüten ninnilerimizi belle, Gidenlere yakılan ağıtları… Her sözün en güzeli Türkçemizde, Diline takılanları ayıkla, Yabancı sözcükleri at! Bak, devrim ne güzel! Barış, ne güzel! Dayanışma, özgürlük… Hele bağımsızlık! En güzeli, sevgi! Sev Türkçe'ni, çocuğum, Dilini sevenleri sev! Rıfat ILGAZ

    Dil / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Dec 31, 2024 2:58


    TÜRKÇE OLİMPİYATLARI / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Dec 23, 2024 3:47


    TÜRKÇE OLİMPİYATLARI Avrupa'dan, Amerika'dan, Afrika'dan, Asya'dan ve Avustralya'dan gelen yüzlerce Türkçe sevdalısı genç, Türkiye'ye beşinci mevsimi yaşatıyor. Tam on iki yıldır Türkçe Olimpiyatları'na katılan gençler bizlere bu neşeyi, bu sevinci ve bu gururu tattırıyorlar. Bize benzemiyorlar ama bizim gibi konuşuyorlar, bizim şiirlerimizi, bizim şarkılarımızı okuyorlar. Sonra da ülkelerine dönüyorlar. Onları gözümüzle görmesek, seslerini duymasak bunun bir rüya olduğunu düşüneceğiz. Onları başka gezegenlerden gelmiş uzak akrabalarımız zannedeceğiz. Böyle sıra dışı güzelliklerin ancak hayallerde ya da rüyalarda olabileceğini düşünürüz. Ama o rüyayı çok uzun yıllar önce birileri görmüş ve bu hayali gerçeğe dönüştürmek için başka memleketlere gitmişler. Şimdi de bu gidişin bir meyvesi olan öğrenciler Türkçe Olimpiyatları'nda yarışmak için Türkiye'ye geliyorlar. Türkçe konuşan, şarkı söyleyen, şiir okuyan bu öğrenciler, beni duygulandırıyor ve bana gurbete gidişin hüznünü yaşatıyor. Bana “Eskici” hikâyesini hatırlatıyor. Bu acıklı hikâyede olaylar şöyle gelişir: O talihsiz savaş yıllarının ardından Hasan, önce babasını sonra da annesini kaybeder. Beş yaşındaki yetim Hasan, komşularının yardımıyla vapura bindirilir ve Filistin'deki halasının yanına gönderilir. Dilini bilmediği insanların yanında olan Hasan, hatırladığı üzere. Bir gün halası, sokaktan bağırarak geçen bir ayakkabı tamircisini çağırır. Küçük Hasan, bahçede ağzına bir avuç çivi doldurarak ayakkabıyı tamir eden adamı hayretle seyretmeye başlar. Bir aralık nerede, kimlerle olduğunu unutan çocuk, adamla Türkçe konuşmaya başlar: – Çiviler ağzına batmaz mı senin? Eskici, başını şaşkınlıkla kaldırıp Hasan'ın yüzüne bakar: – Türk çocuğu musun be? Hasan: – İstanbul'dan geldim… Eskici: – Ben de o taraflardan, İzmit'ten geldim, der. Altı aydan beri susan Hasan, durmadan, dinlenmeden, nefes almadan, o nazik sesiyle sürekli konuşur. Adam, artık erişemeyeceği yurdunun bir deresini, bir rüzgârını, bir türküsünü dinliyormuş gibi çocuğu dinler. Sonra işini bitirir ve kalkıp gitmeye hazırlanır. O zaman görür ki memleketlisi minik Hasan ağlıyor. Eskici, başka söz bulamaz. – Ağlama be, ağlama be! Hasan, bir daha Türkçe konuşacak birini bulamayacağı için ağlamaktadır. Hasan ve Hasan gibilerin yaşadığı karanlık rüyaların üzerinden çok yıllar geçti. Hasan konuşacak bir adam bulamadığı için sustuğu Arabistan çöllerinde, Afrika'da binlerce çocuk şimdi Türkçe konuşuyor. Şimdi yedi kıtanın herhangi bir yerine yolu düşen Türkler, mutlaka Türkçe konuşan birine rastlıyor. Peki, nasıl oldu bu? Dünya nasıl Türkçe konuşur oldu? Hepsinin cevabı bu misafirlerimizin ışıltılı gözlerinde saklı. Bu ışık ellerde, yüreklerde saklı. “Dünya dili, dünyada kalır.” diyen dillerde saklı. En önemlisi de o fedakâr Anadolu insanının gönlünde saklı. Şu anda bu olimpiyatlara 140 ülkeden 1500 öğrenci katılıyorsa; rüyalar, hayaller gerçeğe dönüşmüş demektir. Bize de beşinci mevsimin güzelliklerini yaşamak kalıyor. Ali ÇOLAK (Düzenlenmiştir.)

    Türk Büyükleri / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Dec 16, 2024 4:33


    TÜRK BÜYÜKLERİ KAŞGARLI MAHMUT (1025-1090) Kaşgarlı Mahmut, 1025 yılında doğmuştur. Karahanlı Devleti döneminde yaşayan Kaşgarlı Mahmut, ilk Türk dil bilginidir. Türk kültürünü Araplara tanıtılmasında büyük rol oynamıştır. Türkçeyle ilgili çalışmalarında, resmi dili Türkçe olan Karahanlı Devleti'nden büyük destek görmüştür. Kaşgarlı Mahmut'un, Yusuf Has Hacip'le birlikte Türk dili ve kültürüne büyük hizmetleri olmuştur. Bu iki Türk bilgini, Türk dil birliğini sağlamak için çalışmışlardır. Kaşgarlı Mahmut, bu düşünce ile Araplara, Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek için “Kitab-ı Divanü Lügati't-Türk” adlı eserini yazmıştır. Divanü Lügati't-Türk, Türkçenin bilinen ilk sözlüğü ve dil bilgisidir. Aynı zamanda Türkçe'nin bir sözlük niteliğindedir. Sekiz bölümden oluşan kitapta yaklaşık 8000 kelime vardır. Kaşgarlı Mahmut, kelimelerin anlamlarını verirken deyimlerden, atasözlerinden ve destanlardan da yararlanmıştır. Eserde anlatılan Türk dünyasını gösteren bir de harita vardır. Bu eser, Türk kültürü, Türk tarihi ve yaşamıyla ilgili bilgiler de içermektedir. Dil birliği açısından dili ve kültürü açısından sözlük olmanın ötesinde anlamlar taşıyan bir şaheserdir. ALİ ŞÎR NEVÂÎ (1441-1501) Ali Şîr Nevâî, 1441 yılında doğmuştur. İlk eğitimini babasından alan Ali Şîr Nevâî, daha sonra eğitimine Horasan ve Semerkant'ta devam etmiştir. Ali Şîr Nevâî, yazarlığının yanında, değişik devlet kademelerinde de görev almıştır. Devrinin en önemli şairlerinden biri olan Ali Şîr Nevâî, şiirlerini Türkçe ve Farsça yazmıştır. Şair, aynı zamanda Arapçayı da çok iyi öğrenmiştir. Kaşgarlı Mahmut'tan sonra Türkçeye büyük hizmetleri olmuştur. Birçok esere imza atan Ali Şîr Nevâî'nin en önemli eseri “Muhakemet'ül-Lügateyn”dir. Şair, bu eserinde Türkçe ile Farsçayı karşılaştırmış ve Türkçenin Farsçadan üstün olduğunu dile getirmiştir. O, bu kitabıyla başka yazar ve şairleri, Türkçeye özen-dirme gayreti içinde olmuştur. KARAMANOĞLU MEHMET BEY (? - 1280) Karamanoğulları'nın ikinci beyi oğludur. Doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Askerî ve idari yönden başarılı bir devlet adamıdır. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla Anadolu'da çeşitli beylikler ortaya çıkmıştır. Karamanoğulları da bu beyliklerden biridir. Anadolu Selçukluları zamanında devletin resmi dili olarak Farsça ve Arapça kullanılmıştır. Selçuklu Devleti'nin yıkılışından sonra Beylikler döneminde, kullanılan dil konusunda değişim yaşanmıştır. Bağımsızlığını kazanan beyliklerin yöneticileri, halkı ve yazarları Türkçeyi kullanmadan için teşvik etmişlerdir. Aynı zamanda daha önce yazılan Arapça ve Farsça eserler de Türkçeye tercüme edilmiştir. Bu dönem, Türkçenin yazı dili olarak kabul edildiği bir geçiş dönemi olmuştur. İşte bu dönemde dikkat çeken en önemli gelişme, Karamanoğulları Beyliği'nin yöneticisi Mehmet Bey'le birlikte başlamıştır. Mehmet Bey, millet olmanın, birlikte yaşamanın ilk şartı olan dil birliğinin sağlanmasına inanmıştır. Bu birliği sağlamak için aldığı kararla, devlet içinde bütün Türkçeyi konuşan bütün Türklerin bulunduğu bir çevrede dilini yaygınlaştırmıştır. Mehmet Bey, Türkçe yok büyük bir adım atmıştır. “Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mescitte ve meydanda Türkçeden başka dil kullanmayacaktır.” fermanıyla dil birliği yolunda önemli bir adım atmıştır. Bu ferman ile Türkçe, Anadolu'da beyliklerin tercih ettiği dil hâline gelmiştir. Bu dönemde birçok eser, tercüme yoluyla Türkçeye kazandırılmıştır. Derleyen: Ahmet KAMALAK

    TÜRKÇENİN SIRLARI / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Dec 8, 2024 5:02


    TÜRKÇENİN SIRLARI Her dil, kullandığı ölçüde gelişir ve yenilenir. Bir dili yetersiz görmek; o dili tanımamak, o dilin söz varlığından haberdar olmamak demektir. Bunun için bizler ana dilimiz Türkçeye ne kadar çok değer verirsek, onu ne kadar çok kullanırsak dilimizi geliştirmiş ve kendimizi yenilemiş oluruz. Bir milletin varlığı ana diline bağlıdır. Peyami Safa'nın ifadesiyle, “Dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir.” Ufkumuzu genişletmek ve dilimizi güzel konuşmak istiyorsak kelime hazinemizi geliştirmeliyiz. Dünyaca ünlü devlet adamlarının ve dünyaca ünlü klasik eserlerin ne kadar geniş kelime hazinesine sahip oldukları bilinen bir gerçektir. Zengin kelime bilgisiyle dile hâkim olan insanlar, büyük bir güce sahip olurlar. Bu insanlar konuşma sanatını çok iyi kullanırlar. Yunus Emre bu gerçeği şöyle ifade eder: “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı.” Kelime bilgisini geliştirmek için dilin iyi konuşulduğu ortamlarda bulunmak ve kitap okumak çok önemlidir. Bir dilde bir kavramı ifade etmek için kullanılan kelime sayısı ne kadar çoksa o dilin konuşan milletin kültürü de o kadar zengin olur. Mesela, Türkçede yiğitliği ifade eden şu kelimelere bakın: “Er, eren, yiğit, alp, mert, bahadır, cesur, kahraman, yavuz, arslan, efe ve gözü pek...” Türkçe veya Türkçeleşmiş daha nice kelime, bizde değişik kahramanlıklar için kullanılan isim ve sıfatlardır. Böyle daha birçok kelime ve deyimler vardır. Mesela: “Gözünü daldan budaktan sakınmamak” deyimi de bunlardan biridir.   Dilimizi güzel sesli, hoş nağmeli kelimelerini severek öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Türkçe belki de tabiatdaki sesleri kelimeleştiren ve yerli yerinde kullanabilen yegâne dillerden biridir. "Şırıl şırıl, çıtır çıtır, şakır şakır, havul havul" gibi ikilemeler başka dillerde yoktur. "Gül" kelimesi güldürür, "çiçek" kelimesi gül gibi gönlümüzde açar, "gönül" kelimesi bizi güneş gibi rahatlatır, "güneş" kelimesi pırıl pırıl ve göz kamaştırıcıdır. "Göz" kelimesi ise açık, net ve incedir.Nasrettin Hoca'nın şu fıkrasını hangi dille ifade edebilirsiniz? Bu fıkrayı, hangi dile tercüme edebilirsiniz?   Nasrettin Hoca'nın şu fıkrasını hangi dille ifade edebilirsiniz? Bu fıkrayı, hangi dile tercüme edebilirsiniz? Nasrettin Hoca bir gün evini taşıyacakmış. Bir araba çağırıp arabacıyla pazarlığa başlamış. Arabacı bütün eşyamı taşımak için on lira isterim, demiş. Hoca bu fıkrayı şöyle anlatır: Çok istekli değildim, bu kadar eşya için on lira para istenir mi, deyince arabacı: Bu kadarcık demeyin Hoca. Eşya az değil, bazıları ağır ve taşınması zor. Ayrıca şu maşa var, samanlıkta var ama şu eşya var, şu eşya var, diyerek parayı haklı göstermeye başlamış. Hoca: Peki, demiş ve bunu kabul etmiş. Eşya taşınıp iş bitince Hoca, arabacıya beş lira vermiş. Arabacı sormuş: Hocam, paranın yarısını niye kestiniz? Hoca cevabı vermiş: Evladım, sen eşyanın ancak yarısını getirdin! Samanlık nerde? Şu maşa nerde? Şu eşya, şu eşya nerde? Gördüğünüz Türkçemizi sürekli konuşarak ve yazarak zenginleştirebiliriz. Bunun için Hz. Mevlana'nın şu sözü ne güzel: “Bir söz, bir milleti oluşturur, bir milleti de yıkar.” Bu sözden de hareketle dil, bir milletin kimliği, kültürü ve hürriyetinin göstergesidir. Çünkü dil bir milletin varoluşudur. Dilin gelişimi ise o dilin üzerinde titizlikle çalışmayı gerektirir. Türkçemizi koruyup geliştirmek için hem birey hem de toplum olarak görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Çünkü millet dilde yaşar, dille var olur. Bir milletin büyüklüğü onun dilinin terimlerine ve zenginliğine de bağlıdır. Son olarak şu hatırlatmayı yapmalıyız: Yaşadığımız dili öğrenemeyen kendini de, milletini de öğrenemez. Bernard Shaw, bu gerçeği şöyle ifade eder: “Kendi dilini tam olarak bilmeyen, başka dili de bilemez.” Süleyman DOĞAN

    Doğal Afetler / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later Nov 7, 2024 3:59


    DOĞAL AFETLER Fazla yağınca yağmur, Sel baskınları olur. En verimli topraklar, Sellerde zarar görür. Derelerden uzağa, Yapalım evimizi, Ağaç dikip toprağa Alalım önlemleri. Orman yangınlarının, Birçok nedenleri var, Yangınların sonunda, Zarar görür canlılar. Yangın çıkmasın diye, Dikkatli davranalım. Ateşi söndürelim, Ormana kıymayalım.

    Deprem Hikayeleri / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Oct 31, 2024 4:01


    Deprem Hikayeleri

    Dünyanın En Ölümcül Depremi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Oct 26, 2024 2:12


    Dünyanın En Ölümcül Depremi Dünyanın en ölümcül depremi, Çin'in Tangshan şehrinde meydana geldi. Deprem bölgesinde oldukça düşük nüfusa sahip bu şehir, 28 Temmuz 1976 tarihinde saat 03:42'de gece yarısı, 7,8 şiddetindeki depremde 240 binden fazla insan hayatını kaybetti. Tangshan ve çevre bölgelerdeki bir milyondan fazla insan depreme uykuda yakalandı. Depremi hisseden insanlar, önlem almaya çalışsa da 14-16 saniye süren deprem yer sarsıntısı hale getirmişti. Depremde bmer hastaneler yıkılmış, yollar bozulmuş ve yaralılara yardım edecek sağlık personelinin çoğu ölmüştü. İnsanlar çaresizce bir şekilde yer yapmaya çalışıyor ve kendilerine uzanacak yardım ellerini bekliyorlardı. Kurtarma ekipleri her yılka var gücüyle enkaz altında kurtarılmayı bekleyen insanlara ulaşmaya çalışıyordu. Büyük bir artçı yaşanan Tangshan halkı daha gün içinde gelen sonra 7,1 büyüklüğünde bir deprem daha yaşadı. Bu depremde de enkaz altında kurtarılmayı bekleyen birçok insan öldü. Toplam ölü sayısı 242 bini, şurt sayısı 165 bini buldu. Deprem bölgesi olarak görülen Tangshan şehri, depreme hazırlıksız yakalanmıştı. Depremde ulaşım yolları, köprü, köprüler, demiryolları ve birçok yapının hasar görmesi canın daha da büyümesine sebep olmuştu. Yıkılan binalar yapılacak istenen yardımlara da zorlaştırıyordu. Büyük bir felaket yaşayan Tangshan şehri, bütün yiyecek, içecek, giyecek ve birçok tıbbi yardımlarla yardımına sarıldı. Yeniden inşa edilen şehir, bugün bir milyondan fazla insanın yaşadığı bir kent haline geldi ve "Çin'in Cesur Şehri" unvanını aldı.

    Katrina Kasirgasi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Oct 21, 2024 2:11


    Katrina Kasırgası Kasırgalar en büyük doğal afetlerden biridir. Daha çok okyanusların üzerinde oluşan kasırgalar, hızı saatte 100-150 km'ye kadar çıkabilen şiddetli rüzgârlardır. Döne döne gökyüzüne doğru yükseldiklerinden genellikle hortuma sebep olurlar ve çevrelerine büyük zarar verirler. Kasırgalar dünyanın değişik bölgelerinde farklı isimler verilerek tanınır. Örneğin Büyük Okyanus kıyılarındakilere tayfun; Meksika Körfezi kıyılarındakilere hurikeyn; Latin Amerika kıyılarındakine tornado yani hortum adı verilir. Amerika tarihinin en şiddetli kasırgalarından biri olan Katrina Kasırgası, ülkede büyük bir felakete neden oldu. Mississippi, Louisiana ve Alabama eyaletlerinde binlerce ev rüzgârın ve selin etkisiyle sular altında kaldı. Halk çaresiz şehirleri terk etti. Aradan günler geçmesine rağmen felakette olduğu gibi Katrina Kasırgası'nın da acı bilançosu ortaya çıkmaya başladı. ABD'yi âdeta aciz bırakan kasırganın maddi ve manevi zararları insanı tüyler ürpertecek derecedeydi. 2005 yılında meydana gelen bu kasırga 108 milyar dolarlık maddi kayba sebep oldu. Katrina, 233.000 km²'lik bir bölgeye yani Türkiye'nin üçte biri kadar bir alana felaket getirirken New Orleans şehrinin beşte dördü sular altında kaldı. Saatte 300 km hıza kadar ulaşan rüzgârlar şehre "yıkıcı kız" anlamına gelen Katrina Kasırgası'ndan yaklaşık 1 milyon 800 bin kişi elektriksiz kaldı. Şehirde açık ve salgın hastalıklar başgösterdi. Kasırganın etkisiyle birçok okul ve çok sayıda işyeri kapandı.

    Kızılay / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Oct 10, 2024 2:25


    Kızılay

    Sel / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Sep 18, 2024 3:10


    Çevre / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later Sep 4, 2024 2:05


    Piknik / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Aug 29, 2024 3:48


    Greenpeace'nin Cesur Gemisi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Aug 14, 2024 2:48


    Greenpeace'nin Cesur Gemisi

    Cansu'nun Rüyası / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Aug 7, 2024 4:14


    Cansu'nun Rüyası

    Yeşil Dost / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jul 31, 2024 3:18


    Kitap / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later Jul 24, 2024 2:44


    Hikaye Kitapları / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jul 17, 2024 3:15


    Seksen Gunde Devri Alem / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jul 10, 2024 5:02


    Seksen Gunde Devri Alem

    Okuma Kitaaplarım / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jul 3, 2024 2:57


    Okuma Kitaaplarım

    Kitap Kulubü / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jun 26, 2024 4:18


    Kitap Kulubü

    Bir Yer Düşünüyorum / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later Jun 12, 2024 2:05


    Bir Yer Düşünüyorum

    Hayallerinden Sıfır Almak / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jun 6, 2024 2:14


    Hayallerinden Sıfır Almak

    Dikiş İğnesi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later May 29, 2024 1:33


    Dikiş İğnesi

    Rüyalarla Gelen Buluşlar / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later May 23, 2024 1:30


    Rüyalarla Gelen Buluşlar

    Uçan İlk İnsan / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later May 16, 2024 4:09


    Uçan İlk İnsan

    Kollarım Uzayabilseydi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later May 9, 2024 2:53


    Kollarım Uzayabilseydi

    Hayvanlar / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later May 2, 2024 1:38


    Satılık Köpek Yavruları / Turkish / Stories

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2024 4:00


    Satılık Köpek Yavruları

    Sincaplar ve Kuşlar / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Apr 4, 2024 2:14


    Sincaplar ve Kuşlar

    Van Kedisi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Mar 28, 2024 2:51


    Hayal Pilavı / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Mar 22, 2024 3:27


    Hayal Pilavı

    Gerçek Dostluk / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later Mar 15, 2024 3:01


    Gerçek Dostluk

    Ayna / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Mar 8, 2024 3:44


    Meros / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Mar 1, 2024 4:19


    Arkadaşım Mıstık / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Feb 23, 2024 3:39


    Arkadaşım Mıstık

    Kardeş Okul / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Feb 14, 2024 3:58


    Değerlerimiz / Turkish Songs

    Play Episode Listen Later Feb 7, 2024 2:45


    Değerlerimiz

    Bayram / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jan 31, 2024 1:05


    Almanya'nın Gelenek ve Görenekleri / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jan 24, 2024 5:37


    Almanya'nın Gelenek ve Görenekleri

    Türkiye'de Misafirperverlik / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jan 17, 2024 3:47


    Türkiye'de Misafirperverlik

    İkinci El Kermesi / Turkish Stories

    Play Episode Listen Later Jan 10, 2024 3:02


    İkinci El Kermesi

    Claim Turkish Stories

    In order to claim this podcast we'll send an email to with a verification link. Simply click the link and you will be able to edit tags, request a refresh, and other features to take control of your podcast page!

    Claim Cancel