POPULARITY
Doğum günlerinin en nezaketli cümlesi artık “yaşlanmadan yaş alabileceğin nice yılların olsun”. Her ne kadar içerisinde karşındakini yaşından ötürü rencide etmeme hassasiyeti içerse de toplum olarak yaş tahtaya basmak üzereyiz. TÜİK'in “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları” hem nüfus artış hızının geçtiğimiz seneye göre yavaşladığına hem de ortanca yaşın yükseldiğine işaret ediyor. 2022'de binde 7.1 olan nüfus artış hızı 2023'de binde 1.1 olarak gerçekleşmiş. Bu artış hızının dünya ortalamasının üzerinde olması da ayrıca irdelenmesi gereken bir durum. Deprem bölgesini dışarıda tutarsak en düşük nüfus artış hızı eksi binde 16.0 ile İstanbul'da gerçekleşirken en yüksek artış binde 57.0 ile Tunceli'de gerçekleşiyor. Taşı toprağı altın olan İstanbul'un, toplam nüfusun yaklaşık yüzde yirmisinin yaşadığı İstanbul'un nüfus artış hızı dramatik bir şekilde azalıyor. Pandemide eve sığmayan hayatlar uzunca süredir İstanbul'a da sığmıyor. Artan hayat pahalılığı mı dersiniz, ulaşım çilesi mi, kayak tatili ve balık keyfi için gelmeyen kış mı kentsel dönüşüme hasret hayatlar mı orasını bilmem. ORTANCA YAŞ OLMUŞ 34! TÜİK ortanca yaşı “Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıdır” olarak tanımlıyor. 2022 yılında 33.5 olan ortanca yaş 2023 yılında 34 olmuş. Nüfusun yaşlanmasının en belirgin göstergesi olan ortanca yaş cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde 32.8'den 33.2'ye, kadınlarda ise 34.2'den 34.7'ye yükselmiş. İşgücüne katılım oranlarında erkeklerin yarısı kadar orana sahip, işsizlik oranlarında erkeklerden beş puan daha işsiz, genç nüfusun işsizliğinde erkeklere göre yaklaşık iki kat daha işsiz olan kadınlar yaşlanmasın da ben mi yaşlanayım dediğinizi duyar gibiyim. Ev kadınlığı ile çalışma yaşamını birlikte yürütmek zorunda kalan, iş olanaklarının az olmasına bağlı işsiz kalan, işe alınma, mesleki eğitim, terfi, çalışma şartlarında kadın ve erkekler arasında eşit muamele bekleyen kadın yaş almasın da biz mi alalım. BİLDİĞİMİZ CIA
Filistinliler için; Müslümanlar tarafından anlaşılamamak ve 1967'den beri verdikleri onurlu mücadelenin İslam dünyasında karşılık görmemesi en az işgal kadar ağır bir sonuç olur. Hamas'ın şok baskınlarından beri düşünüyorum. Gazze'de ben yaşasaydın ne yapardım? Yahut farklı bir ülkede yaşayan, ailesi, çok yakın akrabaları Gazze'de olan Filistinli olsaydım... Açıkçası düşünmenin ötesine geçemedim. Kendini Gazze'dekilerin yerine koyarak bir yorum yapabilen var mıdır bilemiyorum. Ancak şöyle bir kıyas yapabiliriz. Gazze, 17 yıldır abluka altında. Yani 17 yıl önce Gazze'de doğan bir Filistinli kız ya da erkek tüm ömrünü açık hava hapishanesine çevrilen bir şehirde geçiriyor. Elektrik yok mesela. Var ama İsrail ne zaman ve kaç dakika verirse... Bakın saat bile demiyorum. Hastaneler hizmet veremiyorlar. Örneğin Gazze'de yaşayan diyaliz hastaları asla düzenli bir şekilde makinaya bağlanamıyorlar. Gıda yetersiz. Tarım bile yapamıyor insanlar. Sosyal hayat yok. Dönelim kendimize... Bugün, rutin yaşantımızda hangi imkanlar varsa, işte onlar Gazze'de büyük oranda ya yok ya da kısıtlı olarak çok az Filistinli erişebiliyor. Gazze'ye gidemedim. En son 5 ay önce Kudüs'e gitmek istedim İsrail vize vermedi. Ancak Gazze'nin havasızlığını teneffüs edip, çaresizliğine kısa süre de olsa şahitlik edenlerden çok dinledim oradaki kapana kısılmışlığı. Eğer gitmiş ve görmüş olsaydım bu yazı belki de çok farklı olurdu. 2023 yılının dünyasında, Müslüman coğrafyanın tam ortasında, İsrail'in insafına terk edilmiş; onurun, haysiyetin, izzetin ve şerefin şehri Gazze. Elektrik yok, su yok. Evdeyken ya da sokaktayken o gün bombalanmamanın garantisi yok. Gazze'de garanti olan tek rutin ölmek! Sıradan bir ölüm değil ama. İşgal edilen topraklarını geri almak için sadece canlarıyla mücadele eden, Müslümanların haremi Mescid-i Aksa'yı korumak için ve bu uğurda şehit olmak için doğurulan insanların şehri Gazze... Böyle bir şehri, böyle bir şehrin içinde doğan, büyüyen ve hayatta kalabilen insanları; buradan, Türkiye'den, semtinde elektrikler bir saat kesilse kriz çıkaran, “Niye haber vermediniz?” diye yetkililerden hesap soran, “Ne zaman gelecek?” diye panik yapan bizler asla anlayamayız. Pandemide, tam kapanma olacağının açıklandığı akşamı hatırlayın. Raflarında pirinç tanesi kalmayan marketler, ekmek kuyrukları ve ‘aç kalacağız' korkusunu iliklerine kadar hisseden bizler, 17 yıldır akşam-sabah ne yiyeceğini düşünmeyen Gazellileri asla anlayamayız. Bu yüzden de “Hamas durup dururken niye saldırdı?” sorusuna, oturduğumuz yerden yanıt aramayı küstahlık olarak görüyorum.
Nereden baksanız alfabenin yarısı burada. Özellikle hastalandığımızda başta C vitamini olmak üzere aklımızda yer etmeye başlar vitaminler. Pandemide bunun yanında sıkça anılan bir D vitamini eklendi. Çinliler ise çok daha öncesinde GDO ürünler üreterek A vitamini eksikliklerini gidermeye çalıştılar. K vitamini olmazsa zaten kan pıhtılaşmaz derken sizler için güzel bir bölüm hazırladık. Olur da sorularınıza cevap olmayan kısımlara denk gelirseniz bize yazmaktan çekinmeyin. Keyifli dinlemeler diliyoruz!
Pandemide başlayan “Anormal Şartlar Altında'nın ikinci sezonu yavaş yavaş sona doğru yaklaşıyor. Bu bölümde Can Öz ve Harun Tekin mutsuzluk üzerine konuşuyorlar. Siz de zaman zaman mutsuzluktan ölmek üzere gibi hissediyorsanız, bu bölüm size iyi gelebilir.
Nya undergrupper av covidviruset dyker upp våren 2023 som XBB, men verkar inte ge allvarligare sjukdom. Behövs det annat än vaccin för att bekämpa en pandemi framöver? Läkemedelsbolag efterfrågar politiskt ledarskap från Sverige. Om det inte sker diagnostik är det svår att veta vem, var och när fienden i form av ett virus dyker upp, påpekar Jerome Kim, chef för International Vaccine Institute i Sydkorea. När forskare inte har överblick över virusets utveckling kan förändringar, mutationer, ske utan att man känner till det. Men den undergrupp av omikronvarianten som just nu dominerar i västvärlden tycks inte ge allvarligare sjukdom. Svårt att veta var viruset finnsMånga låg- och medelinkomstländer har inte fått tillgång till vaccin, och heller inte sett nödvändigheten i att vaccinera sin befolkning. Under 2022 var det omkring 70 procent av invånarna i dessa länder ovaccinerade mot covid19, enligt vissa beräkningar. I Kenya trodde man att det var 0.02 promille av befolkningen som var smittad av covid19-viruset, men när blodbanker undersöktes visade det sig att 78 procent bildat antikroppar och alltså redan varit smittade. Små vaccinfabriker byggsNu byggs containrar i modulform för att ett land som Rwanda i Afrika ska kunna producera egna mRNAvaccin mot covid19, och andra framtida vaccin. Politiker behövs för att klara av en pandemiDe stora läkemedelsbolagen som Pfizer och AstraZeneca är intresserade av att skapa ett bättre hälsosystem och läkemedelsindustri i fattiga länder, för att klara en framtida pandemi bättre. Men de efterlyser politiskt ledarskap, bland annat från Sverige som under första halvåret 2023 har ordförandeklubban i EU. Medverkar gör Mikael Dolsten, ansvarig för forskning, medicin och utveckling på läkemedelsbolaget Pfizer, Leif Johansson, som är ordförande i läkemedelsbolaget AstraZeneca, Jerome Kim, chef för International Vaccination Institute i Sydkorea som jobbar med vaccin för låg- och medelinkomstländer samt Noella Bigirimana, chef på Rwandas biomedicinska centrum. Programmet sändes första gången 9 december 2022.Programledare och producent: Annika Östmanannika.ostman@sverigesradio.se
Amerika'da 10 senedir yaşayan ve bir yandan doktora yaparken bir yandan tam zamanlı mühendis olarak çokuluslu bir şirkette çalışan çok başarılı bir konuğum var: Dilan Şahin. Mühendis olarak Amerika'da iş bulmak isteyenler ile master veya doktorayla gitmek isteyenler için ve genel olarak Amerika'da çalışma kültürüne dair çok güzel tavsiyeler paylaştı. İlk yarım saat onun sancılı geçen ama dersler çıkarıp hayatına katkı yapan doktora sürecini, sonrasında da çalışma hayatını ve hem Michigan hem Kuzey Carolina'daki deneyimlerini konuştuk. Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü tam burslu olarak bitiren Dilan, okuldaki hocalarının Amerika'da doktora yapmış olmalarının verdiği ilhamla yönünü oraya çeviriyor. Mezun olduktan sonra Amerika'da master programlarına başvuruyor ama tam istediği fırsatı yakalayamaması ile yine Bahçeşehir Üniversitesi'nde mastera başlıyor ve 1.5 sene içerisinde 4 tane A class journal yazması ile Amerika'da doktoraya tam burslu kabul alıyor ve 2012'de Michigan'da Detroit'e taşınıyor. Akademik kariyeri sırasında çeşitli sorunlar yaşamasının ardından bir yandan doktorasını tamamlarken bir yandan da kurumsalda çalışmaya başlıyor. Harman International'da beş sene sonra da Ford'da gömülü sistem mühendisi olarak bir beş sene daha çalışıyor. Pandemide eşi ve çocuğu ile hayatı gözden geçirdikten sonra Michigan'dan taşınma kararı alıyorlar ve Kuzey Carolina'da Charlotte'a taşınıyorlar. Hiwell uygulamasını %10 indirim ile denemek için emre10 kodunu kullanabilirsiniz: https://hiwell.app/bigidenesoralim Uygun kur ve düşük gönderim ücretiyle yurt dışı para transferlerinizi kolayca yapabileceğiniz TransferGo uygulamasını http://bit.ly/bigidenesoralim'dan indirip inceleyebilirsiniz.
Müzik dünyasında hem diğer solistlere verdiği bestelerle hem de kendi seslendirdiği şarkıları ile doksanlardan beri zirveyi zorlayan isimlerden biri olmayı başaran Gökhan Tepe, Müzik Habercisi'nde Michael Kuyucu'ya 2022 yılının son çeyreğinde yayınladığı "Aşık Kalbin Biliyor" adlı teklisini anlatıyor.** Gökhan Tepe pandemide neden müzikten uzak kaldı?** Pandemi döneminde müzik dışında neler yaptı?** Hangi sanatçılara verdiği besteler 2023 yılında yayınlanacak?** Pop müzikte yaşanan rap müziğinin yükselişi hakkında ne düşünüyor?** Gelecekte RAP müzik türünde bir beste yapmayı planlıyor mu?
Müzik dünyasına caz yorumcusu olarak giren ve her zaman müziğinde caz tınıları ön planda tutarak bunu yayınladığı albümlerinde popüler müzikle harmanlamayı başaran Şenay Lambaoğlu Müzik Habercisi'nde Doç.Dr. Michael Kuyucu'ya müzik hikayesini anlatıyor.Caz Müziğine olan tutkusu nasıl başladı?2022 sonbaharında yayınladığı "SİS" adlı single'ında caz - pop ve retro soundları nasıl bir araya getirdi?Pandemide yazdığı ve "Hayat Defteri" adını verdiği albümünde yer alan şarkılarda neyi anlattı?Konser yasakları hakkında neler düşünüyor?
Kitap Kulübü'nde Eylül ayında 21'inci buluşmamızda Michael Ende'nin Momo adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum. Momo bir fantastik eser, terk edilmiş bir amfitiyatroda tek başına yaşayan yetim kız Momo kitabın kahramanı. Momo'nun en iyi yaptığı şey insanları dinlemek, bu sayede çok arkadaşı var. İnsanlar ona dertlerini anlatmaya geliyorlar ve oradan ayrılırken kendilerini çok iyi hissediyorlar. Momo ayrıca çocukların hayal kurmalarına, saatlerce oyunlar kurgulamalarına yardımcı oluyor. Ancak bir gün duman adamlar çıkageliyor. Bu duman adamlar insanların zamanından çalıyor ve giderek tüm şehri kontrolleri altına alıyorlar. Momo tek başına onlarla mücadele etmeye karar veriyor. Aslında bir çocuk veya genç kitabı olarak görülse de yetişkinler arasında ilgi gören bir kitap olmuş. Özellikle pandemi sonrası dönemde kitabın mesajlarının çok daha etkili olduğu sonucuna vardık sohbetimizde. Pandemide zaman durmuş gibi oldu ve biz kaybettiğimiz zamanın daha fazla ayrıdına vardık. Dünya evden çalışma ve hibrit sistemleri hararetle tartışıyor. Kitabın bize çağrıştırdıkları tabii zamanla sınırlı değil, dinlemek, empati, özgürlükler ve daha bir çok konuyu katılımcılarımız dile getirdiler. Bu bölümde söz alanlar sırasıyla Yasemin Parlak Demir (02:02), Aycan Acar Şahin (03:44), Seda Yaralı (05:46), Burcu Ulu (09:57), Arzu Karaahmetoğlu (11:45), Yavuz Abut (14:21), Talha Çelik (18:26), Gamze Ürkmez (22:51), Alim Küçükpehlivan (26:03), Müge İrfanoğlu (29:22), Arzu Karaahmetoğlu (31:09), Gamze Ürkmez (32:30)
Yüzme dersi alma imkanı olmayan çocuklara yüzme öğretmeyi amaçlayan Swim It Forward adlı girişim, yüzme dersine para ayıramayacak ailelerin çocuklarına ücretsiz yüzme dersi veriyor.
Almanya'da ücretsiz hızlı korona testi yaptırma olanağı, haziran sonu itibarıyla sona erdi. Artık sadece belirli bir kesim ücretsiz test yaptırma hakkına sahip. Ücretsiz korona testleri 1 Temmuz'dan itibaren kimleri kapsıyor? Kimler sadece 3 Euro ödeyerek test yaptırabiliyor? Bu arada yeni enfeksiyon sayıları yükselmeye devam ediyor. Pandemide bizi nasıl bir sonbahar bekliyor? Von Ceyhun Kara.
Albert Einstein, “Enerji her şeydir” demiş. Sözü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'den duydum. Dün Yeni Şafak'ın misafiriydi Sayın Dönmez. Ve elbette kahvaltıda gündemimiz “Dünyadaki enerji darlığı ve Türkiye'nin durumu”ydu. Enerji Bakanı Fatih Dönmez'i dinlerken aldığım notları sizlerle de paylaşmak istiyorum. ̃ Elektrik yani enerji insanın hayatını etkileyen buluşların ilkidir. ̃ Enerji kaynaklarını ele geçirmek isteyenler çatışmalara, savaşlara neden oluyor. ̃ Olupbitenler karşısında “Nemelazım” deme lüksümüz yok. Ülkemizin enerji ihtiyacı için ne geriyorsa yapmak durumundayız. ̃ Enerji kaynakları özellikle, doğal gaz ve petrol stratejik emtiadır. ̃ Enerji kaynaklarına sahip olsanız dahi, siz bunu sattırmazlar. Örneğin Rusya, İran ve Venezuela'nın kaynakları var ama yaptırımlar nedeniyle talebi karşılayacak arzda bulunamıyorlar. ̃ Enerji kaynaklarına sahip olmasınız da paranız olabilir. Ama paranız olsa dahi petrol ve türevlerini alamayabilirsiniz. “Sana satmıyorum” diyebilirler. ̃ Dünyada şu anda bir enerji krizi var. ̃ Çünkü kovid pandemisinden sonra bu kez de ambargolar ürünlere erişimi engelliyor. ̃ Bu yüzden arz - talep dengesi bozuldu. ̃ Yılda ortalama 98-100 milyar varil bir üretim ve tüketim vardı. ̃ Kovid dönemindeki kapanma yüzünden üreticiler yatırımı durdurdu. ̃ Şimdi biriken talepler patladı. ̃ Talebi karşılamak için sektör yıllık 600 milyar dolarlık yatırı yapması lazım. ̃ Yatırım olmazsa üretim düşer. Arz düşüp, talep arttığı için fiyatlar yükselir. ̃ Pandemide tam da böyle oldu. Petrol 50 doların altına düştü, 30 doları bile gördü. ̃ Petrol üreticisi bu nedenle yatırım yapmadı ayağını gazdan çekti. Bazıları firen bile yaptı. ̃ Bir enerji sahasının keşfi ve üretime geçmesi için 5 ila 10 yıla ihtiyaç var. ̃ Kovid sonrası talebi karşılamak için yapılan çalışmalar kısa vadede enerji talebi sorununu çözmez. ̃ Rusya, İran ve Venezuella'ya uygulanan kısıtlamalarda esneme olursa bir çözüm olabilir. TÜRKİYE'NİN ENERJİSİNİ ENERJİ İTHALATI TÜKETİYOR Bize gelince; ̃ Arz güvenliği önemli. ̃ Petrol, doğal gaz ve kömür kaynakları bazında herhangi bir sorunumuz yok. ̃ Arızi durum olmazsa sıkıntı yaşamayız. ̃ Tüketimimiz bu yıl özellikle doğal gazda arttı. ̃ Şunu unutmayalım ülkemizde tükettiğimiz petrolün yüzde 92'sini ithal ediyoruz. Yüzde 8'ini üretiyoruz. ̃ Üretimimiz de çoğunlukla ağır petrol. Çıkartması daha pahalı. Ama çıkartıyoruz. ̃ Doğalgazda ithalatımız yüzde 99. ̃ Ama Karadeniz Sakarya Sahası'nda keşfettiğimiz doğal gazı 2023'ün hemen başında sisteme dahil edeceğiz. ̃ Yıl sonuna kadar kıyı ile denizdeki Sakarya Sahası'nı borularla birbirine bağlayacağız. ̃ Saha kıyıdan 170 km açıkta. Derinlik 2 bin 200 metre 2.200 metre deniz tabanından sonra 2 bin 2 bin 500 metreye kadar daha iniyoruz. ̃ Önce 10 kuyu, sonra 40 kuyu açacağız. ̃ 2026/27'de maksimum seviyeye çıkacağız. O zaman hanelerimizde kullanılan doğal gazın tamamını biz kendimiz üretmiş olacağız. ̃ Yaptığımız işin çoğunluğu denizin altında olduğu için görünmüyor. Şu anda çoğu mühendis 5 bin 200 kişi gece gündüz çalışıyor. ̃ Karadeniz'in dibinde hidrojen sülfür var. Asitik ortam nedeniyle hayat yok. Asitik ortam nedeniyle özel boru döşeniyor. Ve deniz açıkta çok derin uçurumlar içeriyor. O yüzden şu anda denizin altında tepelerin üstlerini tıraşlıyoruz, çukurları dolduruyoruz. Sonra boruları deniz dibine sabitleyeceğiz. ̃ Petrol ve doğal gaz endüstrisi küresel bir sektör. O yüzden bazı hizmetlerde uzmanlaşmış küresel firmalar var. Biz de onlardan hizmet alıyoruz. Ama tersine göç de yaşanıyor. Uzman birçok vatandaşımız yurt dışından geldi ve bu projede çalışıyor. ̃ Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından petrol üretimimi 40 bin varilden 60 bin varile çıkartıldı. Özel sektörün üretimi ise 15 bin varil civarında. ̃ Terörden arındırılmış bölgelerde hem arama faaliyetleri var hem de üretime başlayan kuyularımız var. Örneğin Gabar'daki Şehit Esma Çelik adına açılan sahada şu anda 2 kuyu faaliyette.
Pandemide gösterdikleri müthiş performansla dijital müziğin 2020-2021 yıllarında en çok dinlenen ve tıklanan grubu olan İKİLEM, Müzik Habercisi'nde Michael Kuyucu'ya 2022 yılının yazında yayınladıkları 'Geçemem Senden" teklisini ve dijital müzikte kırdıkları rekorları anlatıyor.
Bu bölümde konuştuğumuz konulara ait bağlantı ve videolar:Yazıcı ile basılabilen güneş panelleri (İngilizce)Pandemide gelir eşitsizliği: Türkiye için veriler ne diyor?Bilgisayar oyunları çocukların zekasını geliştiriyor (İngilizce)Amazondan sürücüsüz dolmuş/taksi (İngilizce)Zoom'a farklı bir alternatif (İngilizce)
Radyoda ilk! Pandemide herkes ekmek yaparken, O şarkı yaptı. Şarkılarına da patlıcanlı yemek adları verdi. Önder Focan, Hakan Rauf Tüfekçi'ye hem bayram anılarını anlattı hem de ilk kez 'Karnıyarık'ı çaldı.
Radyoda ilk! Pandemide herkes ekmek yaparken, O şarkı yaptı. Şarkılarına da patlıcanlı yemek adları verdi. Önder Focan, Hakan Rauf Tüfekçi'ye hem bayram anılarını anlattı hem de ilk kez 'Karnıyarık'ı çaldı.
Üstün İtalyancamızla karantina sözcüğünü masaya yatırıyoruz, ağlamaklı sesle şiir söyleyen icracılara saygı duruşunun ardından, hepimizin kanayan yarası pandemi döneminde katılım gösteremediğimiz ve özlediğimiz sinema, festival, sergi ve tiyatro gibi aktivitelerden söz ettik. Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Melbourne'da yaşayan girişimci Selime Aktepe Viktorya Hükümeti'nin iş yardımı programı sayesinde bu en zorlu dönemden büyüyerek çıkmayı başardı.
Balkonun tarihsel önemi nedir? Koronavirüs salgını sürecinde balkon kullanımına dair ne gibi ilginç örnekler gördük? Düşük gelir gruplarının konut giderlerini karşılamaları neden güçleşti? Balkon artık nasıl bir işleve ve biçime sahip olmalı? Mekan ve İnsan'da bu hafta Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim görevlisi Dr. Şeyda Emekçi ile koronavirüs salgınıyla yeniden değerlendirdiğimiz mimari unsurlar ve düşük gelirli gruplar için artan konut giderleri üzerine sohbet ettik.
Sağlık Olsun'da Kübra Kırımlı'nın konuğu Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu. Prof. Dr. Hamzaoğlu, pandemide Türkiye ve dünyada gelinen durum, yoksulluk, sağlığa erişim hakkı ve savaşın halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dair Kübra Kırımlı'nın sorularını yanıtladı. Sağlık Olsun her cuma Evrensel'de.
DUVAR- Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı ve belgesel yönetmeni Elmas Arus, pandemi döneminde Romanların yaşadığı zorlukları Haklar Raporu'nda değerlendirdi.
Pandemi nedeniyle dünya genelinde depresyon vakalarında yüzde 26 oranında artış tespit edildi. Gündelik hayatta ağırlaşan koşullar sadece yetişkinlerin değil, çocukların ve gençlerin de ruh sağlığını zorluyor. Köln'deki Üniversite Kliniği'nin psikiyatri bölümünde görev yapan Dr. Derya Şahin ile depresyonun nedenlerini ve bu hastalığa karşı nasıl mücadele edileceğini konuştuk. Von Celik Akpinar.
Yollarda'nın bu haftaki bölümünde Begüm Başdaş, Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Dr. Arzu Karakulak ile Türkiye'de özellikle koronavirüs salgını sürecinde gençlerin mültecilere yönelik duygu ve düşünceleri hakkında konuştu. İstanbul Politikalar Merkezi'nde “Pandemi-Önyargı Bağlantısı: COVID-19 Tehdidinin Mültecilere Karşı Önyargıya Nasıl ve Ne Zaman Yol Açtığını Anlamak” başlıklı araştırma yürüten Karakulak, projenin Türkiye sonuçlarını değerlendirdi. Yaş ortalaması 21 olan 361 gençle yapılan ankette, neredeyse hepsi İstanbul'da yaşayan öğrencilerin yüzde 87'sinin mülteciler hakkında olumsuz ya da olumsuza yakın duyguya sahip olduğu görüldü.
Sağlık Olsun'un bu bölümünde Kübra Kırımlı'nın konuğu Uzman Doktor Nasır Nesanır. Dr. Nasır Nesanır, pandemi ve ekonomik krizin yoksul halkın ve emekçilerin hayatını nasıl etkilediği, pandemideki "fazla ölümler"in ne anlama geldiği ve pandemi sürecinde sağlık hizmetindeki verilerin nasıl değiştiği ile ilgili Kübra Kırımlı'nın sorularını yanıtladı. Sağlık Olsun her cuma Evrensel'de.
Pandemide zenginler servetlerini ikiye katladı. Suriyeli işkenceciye Almanya'da müebbet hapis. Boris Johson BBC'nin kaynağını 2027'de kesiyor.
‘Değiş Tokuş': Pandemide fotoğrafçıların daha az seyahat etme olanaklarına sahip olmaları nedeniyle gidemedikleri farklı şehirlerde iş üretebilmeleri için birbirleriyle dayanışmaları fikrinden yola çıkan kolektif fotoğraf projesi. Diyarbakır'dan Lütfü İrdem, İstanbul'dan GAPO ve İzmir'den No 238 iş birliğinde gerçekleşen ‘Değiş Tokuş' projesini koordinatör Serdar Darendeliler ve İzmirli fotoğraf sanatçısı Aslıhan Güçlü'yle konuşuyoruz.
Yas, yalnızca sevdiğiniz birinin ölümü anlamına gelmez. Yas bir hastalık, yakın bir ilişkinin ve hatta bir proje veya hayalin sonu olabilir. Pandemide tecrit edilmek bile yas sebebi olabilir. Bildiğin dünyanın bitmiş olması ve değişim olgusu bile keder verebilir. inkarkızgınlıkpazarlıkdepresyonkabul
Hakan Ömer Gider'in hazırlayıp sunduğu Etekteki Taşlar programının bu bölümünde Chemist Chemicals İstanbul Kimyasal Ürünler Genel Müdürü Emre Şengül konuğumuz oldu.
Hakan Ömer Gider'in hazırlayıp sunduğu Etekteki Taşlar programının bu bölümünde Chemist Chemicals İstanbul Kimyasal Ürünler Genel Müdürü Emre Şengül konuğumuz oldu.
Hakan Ömer Gider'in hazırlayıp sunduğu Etekteki Taşlar programının bu bölümünde Chemist Chemicals İstanbul Kimyasal Ürünler Genel Müdürü Emre Şengül konuğumuz oldu.
Dr. Nuriye Ortaylı ile sağlık çalışanlarının G(ö)revi ve pandemide son durumu konuşuyoruz.
Melisa Uzunarslan , Müzik Habercisi'inde Michael Kuyucu'ya Pandemi döneminde yaşadıklarından yola çıkarak yayınladığı "Büyük Buhran" albümünü, pandemide ekonomik sıkıntılar yaşayan müzisyenlerin sorunlarına yönelik düşünecelerini anlatıyor.Melisa Uzunarslan'ın 2021 Sonbaharında yayınladığı "Eski Dostlar" şarkısının hikayesi bu podcastte.
Gökçe Kasacı, Müzik Habercisi'nde Michael Kuyucu'ya pandemi döneminde yaşanan kısıtlamalarda işinden uzaklaşmasıyla başlayan ve profesyonel müzik piyasasına girmesi ile sonuçlanan müziğe giriş hikayesini ve 2021 Kasımında yayınladığı "Dalımdan Kopmalıydım" şarkısını anlatıyor.
Pandemide çalışma koşullarının en olumsuz etkilendiği alanlardan biri müzik oldu. Müzik nasıl bir çalışma alanı? Müzik çarkı nasıl dönüyor? Müzisyenlerin öteden beri var olan sorunları neydi ve salgın sürecinde bu sorunlar nasıl ağırlaştı? Ne yapabiliriz?Bu forumda, müzisyenlerin sorunlarının köklerine bakıyor, gelecekte daha güvenli bir işleyişin eksik parçalarını buluyoruz. Ayşen Güven'in moderatörlüğünde Burhan Şeşen, Ayşe Tütüncü, Metin Kahraman, Feryal Öney, Cenk Güray ve Aslı Kobaner tartışıyorlar.
Almanya'da son 24 saatte açıklanan 37.120 yeni koronavirüs vakası ile salgının başından beri kaydedilen en yüksek günlük vaka sayısına ulaşıldı. Federal ve eyalet sağlık bakanları iki gün süren konferans sonrasında, 12 yaş üstü herkese güçlendirici aşı yapılması konusunda görüş birliğine vardı. Konferans başkanı Holetschek, Almanya'nın pandeminin dördüncü dalgasının tam ortasında olduğunu söyledi. Bakımevlerinde tüm personel ve ziyaretçilere test mecburiyeti getirilmesi ve halka açık aşı merkezlerinin yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda da uzlaşmaya varıldı. Serap Doğan'ın haberi
Pandemide Yayıncılık - Nazım Alpman ile Gün Başlıyor by Artı TV
Tip 2 diyabet, yani şeker hastalığına “hayat stili” hastalığı da deniyor. Yaklaşık bir milyon Avustralyalı tip 2 diyabet hastası.
Ömer Ekinci'nin hazırlayıp sunduğu Dönüşüm Rotası programının bu bölümünde T-Soft E-Ticaret Çözümleri Kurucusu Ömer Arıkan konuğumuz oldu.
Ömer Ekinci'nin hazırlayıp sunduğu Dönüşüm Rotası programının bu bölümünde T-Soft E-Ticaret Çözümleri Kurucusu Ömer Arıkan konuğumuz oldu.
Ömer Ekinci'nin hazırlayıp sunduğu Dönüşüm Rotası programının bu bölümünde T-Soft E-Ticaret Çözümleri Kurucusu Ömer Arıkan konuğumuz oldu.
Almanya'da korona vakaları hızla artmaya devam ediyor. Son 24 saatte yaklaşık 20 bin vaka tespit edildi. 100 bin nüfus basına düşen vaka sayısının belirlendiği insidans değeri de mayıs ayından bu yana ilk defa 90 sınırını aşarak 95.1'e yükseldi. Robert Koch Enstitüsü, önümüzdeki haftalarda sayıların daha da artmasını bekliyor. Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn'in 25 Kasım'dan sonra federal hükümetin pandemide olağanüstü halin sona ereceği yönündeki açıklamalarına artan vakalar nedeniyle hem uzmanlardan hem de eyaletlerden tepkiler var. Aşılama oranının durma noktasına geldiği Almanya'da 70 yaş üzerindekilerin tazeleme aşılamasına başlandı. Son gelişmeleri Serap Doğan derledi.
#NetBakış'a bu hafta Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci, Gazeteci Yazar Nedim Şener ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz konuk oluyor. ◾ Pandemide yeni dönem ◾ Türkiye'nin salgın ile mücadelesi ◾ #2023'e hangi parti nasıl hazırlanıyor? ◾ Siyasette #seçim barajı tartışması ◾ #Afganistan'da istikrar sağlanır mı, iç savaş riski var mı? Serhat İbrahimoğlu ile #NetBakış her Pazartesi 20.45'de #TVNET'te.
Can Karadut'un hazırlayıp sunduğu Eve İş Götürme programının bu bölümünde General Filter Havak Fabrika Müdürü Akif Kayaş konuğumuz oldu.
Can Karadut'un hazırlayıp sunduğu Eve İş Götürme programının bu bölümünde General Filter Havak Fabrika Müdürü Akif Kayaş konuğumuz oldu.
Can Karadut'un hazırlayıp sunduğu Eve İş Götürme programının bu bölümünde General Filter Havak Fabrika Müdürü Akif Kayaş konuğumuz oldu.
Okula dönüşte ne yapmak gerek? Dünyayı Okumak'ta konuğumuz Boğaziçi Üniversitesi'nden Mine Göl-Güven.
Pandemide Kapsayıcı Eğitim serisinin 3. bölümünde Beyza Yıldırım, Pınar Göcen ve Şeyma Büyükurvay; engelli öğrencilerle deneyimleri olan ayrı branşlardan 3 öğretmeni konuk ediyor. Özel eğitim öğretmeni Merve TUNA, Matematik öğretmeni Neslihan DÖNMEZ ve coğrafya öğretmeni Sözer VURGUN ile pandemi döneminde eğitimin öğrettiklerini, öğrenciyle bağ kurmayı, iyi olma halini ve engelli öğrencilerle çalışmaya dair deneyimleri konuşmaya başlıyorlar.
Pandemide Kapsayıcı Eğitim serisinin 2. bölümünde Beyza Yıldırım, Pınar Göcen ve Şeyma Büyükurvay; farklı kademe ve okul türlerinden 3 görme engelli öğrenciyi konuk ediyor. Esra ESKİCİOĞLULLARI, Nisa YAKUT ve Yağmur BÜYÜKURVAY ile, evde geçirilen zamanı, ekran başında olmayı, erişilebilirliği, öğretmen tutumlarını, Braille'i ve yaşanan sorunların çözümlerini söyleşiyorlar.
Eğitimde Görme Engelliler Derneği'nin, engellilik ve eğitimle ilişkilenen alanlardaki deneyimlerini farklı üyelerin sesinden, bazen konuklarla birlikte söyleşeceği podcast kanalı EGED Cast sizlerle. Şeyma Büyükurvay, Pınar Göcen ve Beyza Yıldırım ilk bölümde kapsayıcı eğitimin pandemi dönemindeki hallerini konuşmaya başlıyorlar. Dizinin devamında engelli öğrenci, engelli öğrencilerle çalışan öğretmen, engelli öğretmen, aktivist, veli gibi paydaşların katılımıyla kapsayıcılığı derinlemesine ele alacaklar. Bu bölüm EGED'in vizyonu ve ilkeleri, pandemiyle beraber kapsayıcılığın nasıl etkilendiği, bu süreçte neleri öğrendikleri ve EGED'in var olan sorunların çözümüne dair hak temelli çabası üzerinden ilerliyor.