POPULARITY
1 Mart 2025 #doğatakvimi Mart, Anadolu'da kuzulama ve baharı karşılama ayı. Ama sürpriz soğuklarıyla "dert ayı" da denir. Unutmayın; Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır!
Bugün 13 Şubat 2025 #doğatakvimi
Unutmayın, sevgi kutlanmayı hak eder vePandora'da her hikâye bir mücevherle başlar.Sevgililer Günü'nde sevginizi kalpten bir hediye ile taçlandırmak isterseniz,Pandora'nın yeni koleksiyonunu keşfetmek içintıklayınız.*Instagram: @ortamlardasatilacakbilgiTwitter: @OrtamlardaB*Reklam ve İş birlikleri için: ortamlardasatilacakbilgi@gmail.comFarkındalık Defteri:https://www.podcastbpt.com/ortamlarda-satilacak-bilgi*Bu bölüm "Pandora" hakkında reklam içerir
Nuri Çetin, Alper Çelik ve Ömür Okumuş ile varyantlı hususlara yolculuk.
Bugün 6 Ocak 2025 #doğatakvimi ⚡ Özellikle doğa gezilerine çıkıyorsanız yıldırım riskine karşı hayat kurtaracak yolları hatırlayalım. En eski ve basit yol, şimşek çaktığını gördükten sonra gök gürültüsünü duyuncaya kadar saymak: 1 yıldırım, 2 yıldırım, 3 yıldırım... Ayrıntıları dinleyin.
Mevsimsel hüzün etkisi altında olsak bile, nasıl mutluluk yaratabileceğimizi bulmak mümkün. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, bu konuda nasıl değişimler yaşadığımı ve hangi zorlukları aştığımı sizinle paylaşmak istiyorum. Ruh sağlığımıza yatırım yapmanın ve içsel dengemizi korumanın önemini vurgularken, size Hiwell uygulamasından da bahsetmek istiyorum.Hiwell, ihtiyaçlarınıza uygun uzman psikologlarla online terapi hizmeti sunan bir platform. Kendinize en uygun terapisti seçme imkanı sunan Hiwell, ücretsiz tanışma görüşmeleriyle terapi sürecine başlamanızı kolaylaştırıyor. Bu sayede, iç dünyanızı keşfetmek, kışın getirdiği ruh hali düşüşlerinden sıyrılmak için güçlü bir destek alabilirsiniz. Ayrıca, "dusunce50" kodunu kullanarak ilk seansınızda %50 indirim fırsatından yararlanabilirsiniz!https://hiwell.app/-k-dusuncetreniHayal gücünüzü kullanarak, geleceğinizi şekillendirmek için gerekli adımları atmaya davet ediyorum. Unutmayın, her şey sizde başlıyor! Gelin, değişim için atacağınız anlamlı adımları birlikte keşfedelim. --- Support this podcast: https://podcasters.spotify.com/pod/show/ceylin-kocagoz/support
Bu bölümde, hayatınızı değiştirme gücünüzün tamamen elinizde olduğunu keşfedeceksiniz. Değişim neden gereklidir? Zorluklar ve belirsizlikler karşısında nasıl bir yol haritası çizebiliriz? Kendi karmaşık duygularımdan yola çıkarak, değişimin hayatımızda nasıl bir katalizör olabileceğini ele alacağım.Terapi yolculuğunun hayatımıza kattığı değerleri ve kendimize ayırdığımız zamanın önemini vurgularken, Hiwell Online Terapi ile bu süreci nasıl kolaylaştırabileceğinizi anlatacağım.Ücretsiz tanışma görüşmeleri ve esnek seans seçenekleri ile yoğun yaşamınıza terapiyi entegre etmenizi sağlıyor. Üstelik, #dusunce50 kodunu kullanarak ilk seansınızda %50 indirim fırsatından yararlanabilirsiniz!https://hiwell.app/-e-k-dusuncetreniHayal gücünüzü kullanarak, geleceğinizi şekillendirmek için gerekli adımları atmaya davet ediyorum. Unutmayın, her şey sizde başlıyor! Gelin, değişim için atacağınız anlamlı adımları birlikte keşfedelim. --- Support this podcast: https://podcasters.spotify.com/pod/show/ceylin-kocagoz/support
luni tuns (şiir) dafi dak, kabak kafalı elmır ve de bags bani sizden sonraki tüm gelişmeler yaşamama mani bir sıcak gülüş, bir dostça yumruk nerede kaldı hani küflenmiş bu hayat, ucundan bile yenmez yani...... Thunder Pide ve Kebap Salonu'nun sunduğu KALT'ın Podcast'i 48. bölümüyle şimdi ve daima sizlerindir. Unutmayın; en iyi tandır piştiğini unutandır..........
Belli bir konuda takıldığınızı ya da tıkandığınızı hissediyorsanız, bu meditasyon zihninizin şalterini bir kaç dakikalığına indirip, rahatlamanızı sağlamak için hazırlanmıştır. Unutmayın siz önemlisiniz ve bir önceliksiniz ve kendinize sadece birkaç dakikalık bilinçli bir merkezlenme süresi tanımak, gününüzün geri kalanında gerçekten olumlu bir etki yaratabilir. Araba kullanırken ya da dikkat gerektiren bir işle uğraşırken dinlemeyiniz. Kulaklıkla dinlemeniz önerilir. Meditasyon serisinden ilk siz haberdar olmak ve kanalımı desteklemek için YOUTUBE'da da abone olup,
Coşkusunu yitirmek zordur. İnsanı hayattan çektiği gibi hayatını da çekilmezleştirir. Yoksul olmak varsıl kalmak meselesi değil… Bir hedef, bir dava meselesi… Genciyle yaşlısıyla erkeğiyle kadınıyla bir insana bir davadan daha çok coşku veren, bir insanı tüm gücüyle hayata tutunduran başka şey sanırım yoktur. 15 Temmuz'un arifesinde Demokrasi ve Özgürlükler Adasında idik. İlk defa gittim. Söylemeliyim ki; çok ama çok sarsıcı bir yer. Fırsatını bulan gidip görmeli, darbeci zihniyetin korkaklığını idrak etmeli… O gün Şehidimiz Mustafa Cambaz'ın hatırasını yaşattık. Cumhurbaşkanımız Sn Erdoğan da oradaydı. O salona gelirken de konuşurken de giderken de büyük bir coşku kapladı salonu. O zaman yeniden anladım davanın hayata tutundurma gücünü. Ve her davanın bir lidere ihtiyaç duyduğunu… Sanırım milletin kalbindeki Erdoğan şarkısını biliyorum; “hep karanlık, yeter artık…” Kayahan'ın “ipe götürseler bir kuş uçur yeter,” dediği şarkı. 15 Temmuz şehitlerimizi anarken kutlu ve kutlanası bir gün. Çünkü 15 Temmuz Türk milletinin ruh ve vücut bulduğu günlerden birisidir. 15 Temmuz'da millet; dinini, imanını, vatanını ve tüm mukaddesatını namertten korumuştur. Türkiye'nin istiklal mücadelesinin tamam olduğu gündür 15 Temmuz. Gazi Yaşar Parlak ile TVNET ekranında yapılan mülakatı izledim. Çok çarpıcıydı. Söylediklerini mealen ifade edeceğim; “… olan bitene karşı durmam gerektiğini anlayıp sokağa çıktım, karakterim de çıkmamı ve hatta en önde gitmemi emrediyordu, Harbiye'deki radyoevinde sıkıntı olduğu söylendi, oraya doğru yürümeye başladım, nereden geçtiyse elime bir bayrak geçti, bayrağımız, bayrak elimdeyken öyle bir güç buldum ki, en güçlü silaha sahip olduğumu düşündüm…” Bu millet işte böyle bir millet… Yenemezler… 15 Temmuz ile beraber Türkiye başka bir iklime girdi. Millet lideriyle adeta bütünleşti. Gene miller yerli ve milli siyaseti Cumhur İttifakı etrafında birleştirdi. Büyük bir bağımsızlık mücadelesi başlattı, terörle mücadele, enerji, savunma, finans… Turan ülküsüne doğru büyük bir adım attı, ilk defa bir Kızılelma hedefi koydu. Coşkusu en yükseğe çıktı. 15 Temmuz'da milletin tanklara göğsünü siper ederek yürüdüğü o anlar var ya; Kaan uçtuğu gün onu geliştiren mühendislerimizin uçağa doğru yaptığı bir koşu vardı hani; iki aynı şey olduğunu düşünüyorum. Unutmayınız; Türkiye, dünyada kaç vadedilmiş toprak düşüncesi varsa hepsinin kesişim kümesidir. Fakat milletteki ve milletin adamındaki bu coşkunun bürokraside bir yansıması var mı, sorusunun cevabının müspet olduğuna emin değilim. Hani bizde eleştiri konusudur ya uzun vadeli strateji yapamadığımız; ilk defa yüzyıl, 2050 Kızılelma, her alanda bağımsızlık gibi hedefler ortaya kondu bu sefer de somutlaşmıyor. Bu yazımda ele almak istediğim asıl konu da bu… Çünkü FETÖ ile mücadelenin etkin şekilde verilip verilmediğine de bir işaret olarak görülebilir. Devlet ne durumda, hedeflere doğru bir konsantrasyon var mı, bir parça coşku bulunabilir mi, diye kurumların “vizyon” cümlelerini inceledim. Ne “yüzyıl” ifadesi ne Türkiye'nin kısmi de olsa merkezdeki rolü ne başkaca kavram ve hedefler var, ne de coşku kırıntısı taşıyan bir sözcük… Bu kavramların hepsi 15 Temmuz mücadelesinin kazanımları… Bu kavramların hepsi bu kurumları var eden milli iradenin kazanımları…
Antik Yunan tarihinde efsaneleşmiş bir direnişin, "300 Spartalı Efsanesi"ne değineceğimiz bu yeni bölümde Kahramanımız ilk savaş dalgasının sonrasında yaşananları anlatmaya devam ediyor. 1998 yılında Steven Pressfield tarafından kaleme alınmış muhteşem bir tarihi roman olan "Ateş Geçitleri"nden bahsedeceğim. Bu roman, Spartalı bir askerin gözünden Termopylae Muharebesi'ni anlatıyor. Antik Yunan dönemine damgasını vuran bu olayı, Pressfield'ın sürükleyici anlatımıyla keşfedeceğiz. Termopylae Muharebesi, sadece bir savaş değil, aynı zamanda kahramanlığın ve dayanıklılığın sembolüdür. Antik savaş stratejileri, Spartalı savaşçıların cesareti ve tarihi olayların detaylı anlatımıyla dolu dolu bir deneyim sunuyor. Kanalımda, "Ateş Geçitleri" romanının önemli bölümlerini seslendireceğim ve bu epik hikayeyi sizlerle paylaşacağım. Eğer tarih, antik dönemler veya kahramanlık hikayeleri ilginizi çekiyorsa, bu içeriği kaçırmamanızı öneririm. Unutmayın: Bu hikaye Thermopylae'de geçen bu epik hikaye, cesaretin, dayanıklılığın ve bir avuç savaşçının kararlılığının destanıdır. Seslendirenler: Xeones (anlatıcı): Ata Işınay Leonidas: Mert Dağdeviren Music: 'Light in Dark Places' by Scott Buckley - released under CC-BY 4.0. www.scottbuckley.com.au 'Titan' by Scott Buckley - released under CC-BY 4.0. www.scottbuckley.com.au
Derin Seinfeld S06E14 | Bilindiği gibi Derin Seinfeld bir kadro hareketidir. Unutmayınız ki Türkiye'nin boş tartışmalarla harcayacak zamanı kalmamıştır. Lütfen herkes aklını başına alsın. Podcast laga luga demek değildir.
"Gazze'yi Unutmayın!" ifadesi Filistin'e destek olmak adına yürütülen faaliyetlerin ortak mottosu oldu. Gazze'yi unutmayın! Biraz durup düşününce, çok can acıtıcı bir ifade olduğunu farkediyor insan bunun. Demek Gazze'yi unutmak diye bir şey mümkün bizim hayatımızda. Bunu bu kadar sık hatırlatmak gerektiğine göre, her şey kendi haline, akışına kaldığında Gazze'yi unutabiliyoruz. Nasıl? Bu soruyu soracağım ama zihnimde uyanabilecek cevaplardan korkuyorum. Yine de sormak lazım: Gazze'yi nasıl oluyor da unutabiliyoruz? Kendimizi nasıl başka şeylerle oyalanmaya bırakabiliyoruz? Gözlerimizi nasıl kapatabiliyoruz Gazze'ye, kulaklarımızı nasıl tıkayabiliyoruz? Zihnimize içinde Gazze olmayan alanları, köşeleri nasıl açabiliyoruz? Hadi nasıl uyuyabiliyoruz, nasıl hiçbir şey olmamış gibi yiyip içebiliyoruz diye sormayayım, buna mecalimiz yok; ama gerçekten nasıl saatler boyunca Gazze'yi aklımıza dahi getirmiyoruz, getirmeyebiliyoruz? Gazze'yi unutan bir zihnin, daha ötesi Gazze'yi unutan bir kalbin, hatırladığı esaslı başka bir şey kalmış mıdır gerçekten? İnsan, kendini insan kılan en temel şeyi unutarak yaşamaya, insan kalmaya nasıl devam edebilir? Parçalanmış küçük bedenlere bakamıyorum artık, evet! Çünkü böylesine bir savunmasızlığa bakmak, bakmak, sadece bakmak, işlenebilecek en ağır insanlık suçuymuş gibi geliyor. En az böyle bir acıya, böyle bir zulme gözlerini kapatmanın en büyük cürüm gelmesi gibi... Ne yaman çelişki! Ne yapacağımızı bilemiyoruz artık, izlesen bu seni aciz bir seyirci yapıyor, izlemesen gözlerini başka yere çevirmenin insanca bir izahı yok! Gazze'deki insanlar bu ağır zulmün mazlumları... Bu onları masum ve haklı kılıyor. Haklı olmanın gerektirdiği her türlü bedeli ödüyor, ayakta kalıyorlar. Peki bizler, nasıl tarif edeceğiz içinde bulunduğumuz durumu, ne isim vereceğiz kendimize? Haklılardan olmayı nasıl başaracağız biz? Dosdoğru yolu nereden bulup bu izahsız konumumuzdan oraya doğru yöneleceğiz? Kendimize nereden bir izah bulacağız? Yeniden aynalara bakabilmek için yüzümüzü nasıl ağartacağız? Hem de Gazze'yi unutmak gibi bir acı ihtimal kuvvetle muhtemelken ve bu kadar ortadayken! Gazze için bir şey yapamıyor olmanın aczinden daha kötü bir şey varsa, o herhalde Gazze'yi hatırında bile tutamamak olmalı! "Gazze'yi Unutmayın!" çağrısını her duyduğumuzda utanmalı, yerin dibine girmeliyiz.
Ay ve Güneş tutulmaları, gökyüzünün en büyüleyici olayları arasında yer alıyor. Özellikle 25 Mart 2024 tarihinde Ay tutulması ve dolunayın bir arada gerçekleşmesi, gerçeklerin açığa çıkacağı bir dönemi de müjdeliyor. Ender görülen gökyüzü olaylarından olan tutulma ve dolunay denkliği ise akıllarda soru işaretleri oluşturuyor. Uzmanı Filiz Özkol özellikle tutulma sonrasındaki 3 gün için uyarıyor! Peki, tutulma hangi burcu nasıl etkileyecek, tutulma sonrası neler olacak? İşte tüm soruların yanıtı Filiz Özkol ile özel hazırladığımız videomuzda! Unutmayın, artık karma vakti, herkes ektiğini biçecek... Koç: 00:05 Boğa: 05:05 İkizler: 10:32 Yengeç: 15:41 Aslan: 20:50 Başak: 26:02 Terazi: 31:06 Akrep: 36:09 Yay: 41:17 Oğlak: 46:38 Kova: 51:47 Balık: 56:59
Bu meditasyon stresinizi hafifletmek, kaygıyı yönetmek ve zihninizi sakinleştirmek için işinize yarayabilir. Unutmayın, meditasyonda tutarlılık önemlidir. Bu uygulamayı günlük rutininize dahil etmeye çalışın, her gün sadece birkaç dakika bile olsa. Zamanla, stres seviyelerinizde, kaygınızda ve genel zihinsel sağlığınızda iyileşmeler fark edebilirsiniz. Bu içerik daha iyi hissetmenizi sağlamak için hazırlanmıştır, tedavi amaçlı değildir, iyileştirmeniz gereken bir zihinsel zorluk yaşıyorsanız , profesyonel yardım almaktan çekinmeyiniz. Araba kullanırken ya da dikkat gerektiren bir işle uğraşırken dinlemeyiniz. Kulaklıkla dinlemeniz önerilir. Meditasyon serisinden ilk siz haberdar olmak ve kanalımı desteklemek için YOUTUBE'da abone olup,
Uzun zamandır yayınlamadığım 300 serisi devam ediyor dostlar. Antik Yunan tarihinde efsaneleşmiş bir direnişin, "300 Spartalı Efsanesi"ne değineceğimiz bu yeni bölümde Kahramanımız ilk savaş dalgasının sonrasında yaşananları anlatmaya devam ediyor. 1998 yılında Steven Pressfield tarafından kaleme alınmış muhteşem bir tarihi roman olan "Ateş Geçitleri"nden bahsedeceğim. Bu roman, Spartalı bir askerin gözünden Termopylae Muharebesi'ni anlatıyor. Antik Yunan dönemine damgasını vuran bu olayı, Pressfield'ın sürükleyici anlatımıyla keşfedeceğiz. Termopylae Muharebesi, sadece bir savaş değil, aynı zamanda kahramanlığın ve dayanıklılığın sembolüdür. Antik savaş stratejileri, Spartalı savaşçıların cesareti ve tarihi olayların detaylı anlatımıyla dolu dolu bir deneyim sunuyor. Kanalımda, "Ateş Geçitleri" romanının önemli bölümlerini seslendireceğim ve bu epik hikayeyi sizlerle paylaşacağım. Eğer tarih, antik dönemler veya kahramanlık hikayeleri ilginizi çekiyorsa, bu içeriği kaçırmamanızı öneririm. Unutmayın: Bu hikaye Thermopylae'de geçen bu epik hikaye, cesaretin, dayanıklılığın ve bir avuç savaşçının kararlılığının destanıdır. Bu seride ve anlatılan konular: Spartalıların Eğitimi ve Disiplini: 300 savaşçının nasıl bu kadar güçlü ve disiplinli olabildiğini öğrenin. Leonidas'ın Liderliği: Spartalı kralın, ordusunu savaşa hazırlarken sergilediği liderlik ve stratejiler. Thermopylae Savaşı: Pers İmparatorluğu'nun devasa ordusuyla karşılaşan 300 Spartalı'nın kahramanca direnişi. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-hikayeler00/message
Mürver, 40 yaşında. Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra bu mesleği bırakıp farklı alanlara yöneliyor. Son yıllarda da Karadeniz'e yerleşip orada yerel üreticilikle ilgili bir şeyler yapmaya karar veriyor. Bu kararın sonucu olarak bir grup kadınla birlikte, yeşil çay üretmek amacıyla bir kooperatif kuruyorlar. Geleneksel yöntemlerle çay üreterek, bu üretimin organik, temiz ve atıksız olmasına dikkat ediyorlar. Ayrıca üretim sürecinde doğayı, koruma-kullanma dengesine ve sürdürülebilir kullanıma özen gösteriyorlar. Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Mürver'in hikayesini birlikte dinleyelim.
Anka Kuşu 40 yaşında. Evli. Dış ticaretle uğraşıyor. Annesiyle hasarlı bir anne-kız ilişkisi olduğunu söyleyen Anka Kuşu, bir an önce anne olup o hasarlı yanı kendi çocuğuyla tamir etmek isterken erken menopoz teşhisi konuyor. Kendisine, anne olduğunda kendi annesiyle olan ilişkisinde eksik ya da yanlış olduğunu düşündüğü neyi iyileştirmiş olacağını sorduğumda şöyle cevapladı: “Ben anne olup anneme sevgiyi, şefkati doya doya, sarılmayı, öpmeyi, yavrum, kızım gibi bu kelimelere hasret olmayan bir çocuk nasıl yetiştirilir onu göstermek istiyordum. Korkmadan annesine her şeyini anlatabilen, en iyi arkadaşı olabilen anne ve çocuk ilişkisi nasıl olur, onu göstermek istiyordum.” Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Anka Kuşu'nun hikayesini birlikte dinleyelim.
Nilüfer, 39 yaşında. İki çocuk annesi. Bilgisayar eğitmeni. Neredeyse yirmi yıl aradan sonra tekrar üniversiteye başlayıp Sosyoloji bölümünde okuyor. Nilüfer kadınların sıkıştırıldıkları toplumsal cinsiyet rolleri üzerine konuşurken “bizlere sürekli bir kullanma kılavuzu varmış gibi, kuralları, çerçevesi belli olan bir şey dayatılıyor, yapmamız gerekenler liste halinde bellidir” diyor ve dayatılan bu kullanma kılavuzunun kadınları her alanda belli bir standarda sıkıştırdığını söylüyor. Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Nilüfer'in hikayesini birlikte dinleyelim.
Bu bölümde konuğuma “bugün ne olmayı seçtin?” diye sorduğumda kendisinin ruh hayvanı olduğunu düşündüğü Karga'yı seçti ve nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü karga, rahatsız edicidir. Doğruyu söyler. İnsanların kulaklarını tırmalar, onları düşünmeye, endişe etmeye ve sorgulamaya zorlar. Hoşlarını gitmeyecek şeyler, duymak istemeyecekler şeyler söyler…” Karga, 53 yaşında. Kendisinin ifadesiyle “iki başarısız evlilikten, beş başarılı çocuğu” var. 45 yaşından sonra çalışmaya hayatına başlıyor. Henüz ortaokuldayken, aile baskısıyla eğitim hayatından koparılıyor. Ancak okuma hevesi hiç bitmeyen Karga, dışardan ortaokul ve liseyi bitiriyor. 45 yaşından sonra da üniversite sınavını kazanarak Sanat Tarihi okuyor. Kendi deyimiyle, kampüste kendi çocuğu yaşındaki gençlerle eğitim görüyor. Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Karga'nın hikayesini birlikte dinleyelim.
Gulmexwin, 37 yaşında bir anne. Güzellik sektöründe çalışıyor. Bisiklet sürmeyi ve kitap okumayı çok seviyor. “Biz kadınız, yaratmada bizim payımız var” diyen Gulmexwin, bu toplumda kadınların birey olmasına izin verilmediğini; kadınların hep ‘birinin annesi, birinin karısı, birinin kardeşi…' olarak, birinin gölgesi ve uzantısı olarak var olabildiğini ifade diyor. Gulmexwin, aşiret sistemi gibi feodal bir yapının baskısına ve katı kuralları olan törel ahlakın zorbalığına karşı mücadele ediyor ve bu normatif baskıyla kendisine dayatılan yaşamı reddediyor. Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Gulmexwin'in hikayesini birlikte dinleyelim. Bu podcast, Dijital Medya Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen NewsLabTurkey Bağımsız Medya için Kuluçka programı kapsamında desteklenmiştir. Bu podcast içeriğinin sorumluluğu tamamen üretici ve yayıncıya aittir, hiçbir koşulda Dijital Medya Araştırmaları Derneği'nin duruşunu yansıtmamaktadır.
Kardelen, 65 yaşında. Altı kızı ve çokça torunları var. Eşi emekli olduktan sonra şehirden kaçıp dağ eteğinde bir ev yapıyorlar. Bu ev için “eşimle hayalimizdi” diyor. Uzun yıllar süren bir emekle evlerini çevreleyen ve meyve ağaçlarıyla dolu, koca bir bahçeye sahip oluyorlar. Kardelen, son yıllarda tüm enerjisini ve zamanını bu bahçedeki işlere ayırıyor. Kardelen'e “hikayen nerde başlıyor?” diye sorduğumda “hikayem benden önce başlıyor” diye cevapladı beni. Hikayesi kendinden öncesine dayanan ve hayatı boyunca bu hikayenin yükünü taşıdığını söyleyen Kardelen, bu hikayenin ağırlığını şöyle ifade ediyor: “Bu ağaçlar kalem olsa, bu otlar hepsi kağıt olsa anlatmaya yetmez” Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Kardelen'in hikayesini birlikte dinleyelim.
Kelebek, 39 yaşında. Dekoratif, Görsel ve El Sanatları Öğretmeni. Özellikle eskimiş, kullanılmaz hale gelen ürünleri maharetle dönüştüren, yeniden kullanılabilir hale getiren Kelebek'in üretmeye ve sanata olan merakı, yaşadığı küçük yeri aşıp ona koca bir dünyanın kapılarını açıyor. Çocuk yaşta, aile baskısıyla, kendinden epeyce büyük bir erkekle evlendirilen ve bu evlilik boyunca, yirmi yıldan fazla bir süre sistematik şiddete maruz kalan Kelebek; ona dayatılan hayatın dışına bir adım atabildiğinde, boşanmanın ve yeni bir hayat kurmanın mümkün olabileceğini düşünüyor. Renklerinin ve gücünün farkına vardığında, tüm engellemelere rağmen uzun soluklu bir mücadeleyle gasp edilmiş hayatını geri kazanıyor. Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Kelebek'in hikayesini birlikte dinleyelim. Bu podcast, Dijital Medya Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen NewsLabTurkey Bağımsız Medya için Kuluçka programı kapsamında desteklenmiştir. Bu podcast içeriğinin sorumluluğu tamamen üretici ve yayıncıya aittir, hiçbir koşulda Dijital Medya Araştırmaları Derneği'nin duruşunu yansıtmamaktadır.
Merhaba sevgili dinleyiciler! Bu bölümde, kontrolcü olmanın hayatımıza kattığı zorlukları ve bu zorluklarla nasıl başa çıkabileceğimizi keşfedeceğiz. Kontrol sendromunun güzellikleri ve gölgeleri arasında gidip gelirken, kendi hikayelerimizi paylaşacak ve birlikte büyümenin gücünü hissedeceğiz. Zaman zaman hayat bize sürprizler sunsa da, bu bölümde öğrendiğimiz dengeleme stratejileriyle zorlukları nasıl dansa çevirebileceğimizi keşfedeceğiz. Kontrolsüz, ama bir o kadar da güzel bir hayatın içinde birlikte yol alalım! Unutmayın, her anı kucaklamak ve kontrolü bırakmak da bir güzelliktir. Keyifli dinlemeler :) İletişim: manyaksorularimvar@gmail.com Instagram: kafamdadelisorularpodcast Youtube : https://www.youtube.com/channel/UCfFMEELrpQiBOyDjMrx_VaQ
Kadınların mücadele hikayelerini paylaştıkları yeni podcast serimiz Kadınlar ve Kurabiyeler'in ilk bölümünde Güneş'in hikayesini dinliyoruz. Kendisine “bugün ne olmayı seçtin?” diye sorduğumda “Güneş” dedi ve nedenini şöyle açıkladı: “Güneş yeniden doğuş, ışık bir varoluş, ışıltı da bir iyileşme…” Güneş, çocukluk dönemi ihmal ve istismarın yaralarını iyileştirmeye çalıştığı şu günlerde, iyileşmenin bir parçası olarak hikayesini bizimle paylaşmak istedi. Unutmayın hikayeler bizi birbirimize bağlar. Gelin Güneş'in hikayesini birlikte dinleyelim. Bu podcast, Dijital Medya Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen NewsLabTurkey Bağımsız Medya için Kuluçka programı kapsamında desteklenmiştir. Bu podcast içeriğinin sorumluluğu tamamen üretici ve yayıncıya aittir, hiçbir koşulda Dijital Medya Araştırmaları Derneği'nin duruşunu yansıtmamaktadır.
2. sezonu noktalıyoruz, 3. sezonda görüşürüz. Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bugün sizlere, yaşamın zorluklarına meydan okuyan, çalkantılı bir hayat hikayesini anlatmak istiyorum. Bu hikaye, kendi yollarını çizen, emek ve azimle dolu bir yaşamdan ilham alacak herkes için. Videoyu izlerken, Ali'nin hayatına dair çeşitli dönemleri keşfedeceksiniz. 1992 yılında, genç yaşta İstanbul'da başlayan iş hayatı, kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi ve ailesine destek olma arzusuyla şekillendi. Babasının ona bıraktığı öğütleriyle makinacı olarak başladığı hayatında, "YA BİR YOL ÇİZ, YA BİR YOL BUL, YADA YOLDAN ÇEKİL" sözüyle kendi geleceğine şekil vermeye karar verdi. İşte böyle bir karar anı, Ali'nin hayatını tamamen değiştirdi. Makinacılık kariyerinden başlayarak, grafik tasarım ve modelistlik gibi farklı alanlarda kendini geliştirdi. Ancak hayat, sadece işle sınırlı değildi. Aile içindeki zorluklar, sağlık sorunları ve kayıplarla dolu günler, Ali'nin hayatını birçok yönden etkiledi. Ali, yaşadığı zorlukları aşmak ve kendisine yeni bir yön çizmek için sürekli çaba harcadı. Hobiler edindi, el becerilerini geliştirdi ve iş hayatında yükseldi. Ancak hiçbir başarı kolay gelmedi. Pandemi, deprem ve kişisel kayıplarla başa çıkarken, Ali'nin azmi ve kararlılığı sayesinde her zaman aydınlık bir umut buldu. Şimdi, Ali'nin hikayesi Tuğer Akkaya'nın e-ticaret eğitimiyle yeni bir döneme giriş yapıyor. Kendi ürettiği modelleri ve Filografi sanatındaki eserlerini e-ticarette satma planları yaparak, zorlukların ardından ışığa doğru adım atıyor. Eğer siz de hayatta karşılaştığınız zorlukları aşma, yeni yollar keşfetme ve kendi başarı hikayenizi yazma motivasyonu arıyorsanız, bu video tam size göre! Ali'nin hikayesi, hayatta karşılaşılan engelleri aşma ve kendi yolunu çizme konusunda ilham verici bir örnek sunuyor. Unutmayın, her zorluk, içinde bir fırsat barındırır. Şimdi gelin, Ali'nin yaşam yolculuğuna birlikte tanıklık edelim ve hep birlikte geleceğe umutla bakalım!
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Vicdanı olan, insanlığını yitirmemiş birisi, ‘Gazze için neler yapabilirim' sorusuna bugün itibariyle çok sayıda yanıt bulabilir. Çünkü yapacak, yapılabilecek çok fazla iş var. Ancak ‘Gazze için neler yapamazsınız?' sorusunun yanıtı bugün itibariyle tek bir kelimedir: Susamazsınız! Evet susamazsınız. Çünkü susarsanız, bu sessizlik, bu vurdumduymazlık, bu yutkunma İsrail'i desteklediğiniz anlamına gelir. İsrail'in artık 1 aya dayanan Gazze soykırımı karşısında gri alan kalmadı. Herkes şahit olduğu vahşet karşısında tarafını belli etmek zorunda. Gazze'de vurulan konvoylardaki bebeklerin kopan uzuvları yollara saçılırken ‘fakat' diyen, söze ‘ama Hamas' diye başlayan her kim olursa olsun doğrudan İsrail destekçisidir. Belki Siyonist değildir, Evanjelist değildir, Yahudi değildir, hatta Müslüman'dır ama eğer tavrı net değilse İsrail'den yanadır. Artık adını koymalıyız. Çünkü ahlaken çöken, tüm değerleri, inançları, kutsalları ve insanlığı ayaklar altına alan Batı'da bile vicdanlar patlamak üzere. Şunun da altını çizelim: Batı Gazze'de battı. İkinci Dünya Savaşı'ndaki akıl almaz vahşetlerin üzerine inşa edilen Avrupa Birliği'nin diktiği medeniyet elbisesi arkalı önlü, sağlı sollu yırtıldı. Hümanizm ambalajı patladı. Ancak asıl önemlisi şu ki; Gazze yok edilmeye direnirken, insanlığını yitirmeyenleri de kendine getiriyor. Gazze'de katledilen bebekler üç günlük hayatlarıyla, Müslümanlara çok ağır dersler veriyor. Gazze halkı İslam devletlerine, milletlere tokat üstüne tokat atıyor. Sadece Müslümanlara değil. Hristiyanlar, Siyonist olmayan Yahudiler ve Harediler de İsrail ile arkasındaki Batı'ya net tavır, hatta cephe alıyor. Batı'nın içinden dindirilmesi çok mümkün olmayan öfke seli akıyor. Son birkaç günden sayısız örnek sayabilirim. El Cezire dün bir haber geçti. Kaliforniya'dan İsrail'e gitmek üzere hazırlanan ABD askeri kargo gemisini engellemeye çalışan insanlar geminin merdivenlerine tırmanıyorlardı. Protestocuların röportajlarını izledim. Hiçbiri Müslüman veya Arap değildi. Hristiyan olduğunu söyleyen bir Amerikalı, İsrail'i mağdur gösteren Amerikan medyasında yazılanların doğruluğunu kontrol etmek için Instragram'daki konum etiketlerine tıklayarak İsrail'in farklı şehirlerinde yaşayanların son paylaşımlarına göz attı ve yaşadığı şok üzerine şöyle bir video çekti: “Siz mağdur değilsiniz, sahillerde, barlarda, partilerde keyif yaparken yanı başınızda soykırım yapılıyor.” Videosunu Yeni Şafak'ta da haber yaptığımız bir Yahudi kadın şöyle diyordu: “Yahudi'yim ve Siyonist bir ailede büyüdüm. Büyükbabam Holokost'tan sağ kurtulanlardandı. İsrail ulusunun iyiliğini düşünmek benim kanımda var. Ancak ben yine de Siyonist devletin zalim, şiddetli ve kötü olduğunu görebiliyorum. Siyonist bir aile tarafından yetiştirilen ben bile İsrail'le ilgili önyargılarımı aşabiliyorsam siz de yapabilirsiniz. İsrail'in şu an yaptığı şey bir soykırımdır.” Ülkemizdeki milyonlarca takipçisi olan ünlüler, fenomenler susarken, Romanyalı içerik üreticisi Nicole Jenes'in mizah videosundaki şu tespiti çok önemliydi mesela: “Romanya'yı işgale mi geldiniz? Unutmayın pasaport damgası size toprak vermiyor.”
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Herkese Selam
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Klinik Psk Gülçin Keskin ile yaptığımız ilişki taktiklerinin ikinci bölümünde ana konumuz cinsellik. Bu podcast bölümünde, ilişkilerin cinsellik boyutunu ve bu alanda etkili taktikleri ele alacağız. İşte bu bölümde sırayla konuşacağımız konular: İlk olarak, cinselliğin ne zaman yaşanması gerektiği konusunda işleyen taktikleri inceleyeceğiz. Cinselliğin zamanlaması hakkında farklı görüşler var. Hangi yaklaşım doğru ve etkili olabilir? Kadınların bazı durumlarda hazır olmadan cinselliği yaşamasının altında yatan nedenleri ve bu konuda hissettikleri baskıyı ele alacağız. Neden kadınlar kendilerini böyle hissedebilirler? Erkeklerin hazzı odaklı yaklaşımının, ilişkide bir çeşit manipülasyon olup olmadığını tartışacağız. Kadınların erkeği elinde tutmak için cinselliği kullanmasının akıllı bir strateji olup olmadığına odaklanacağız. Cinsellikte açık iletişimin ne kadar önemli olduğunu vurgulayacağız ve bu tür iletişimin nasıl kurulabileceğini inceleyeceğiz. Son olarak, ilişki taktiklerinin cinsel ilişki sırasında partnerlerin tatminini nasıl artırabileceğini ele alacağız. Hangi taktikler, ilişkide cinsel tatmini artırmada yardımcı olabilir? Bu bölümde, cinsellik ve ilişki taktikleri konularını derinlemesine inceledik. Unutmayın ki her ilişki benzersizdir ve her iki tarafın da açık iletişim ve saygı çerçevesinde hareket etmesi önemlidir. Klinik. Psikolog Gülçin Keskin'e ulaşmak isterseniz: https://www.gulcinkeskin.com.tr/
Burç-Şehir Videosu https://www.instagram.com/reel/CwSPDZEtxDG/ The Mist Film https://www.imdb.com/title/tt0884328/ Ağca Belgesel https://www.netflix.com/tr/title/81474104 Çift Yarık Deneyi https://www.google.com/search?q=%C3%A7ift+yar%C4%B1k+deneyi 60 Bin Kira https://www.cumhuriyet.com.tr/amp/turkiye/ev-sahibinden-kirasicina-rusvet-evden-cikmasi-icin-2-milyon-lira-verdi-2117480
2. sezon ile geri döndük. Nerede kalmıştık? Bize bunukoymasakmi@yandex.com üzerinden, bu bölüm veya genel olarak podcast yayınlarımız hakkında yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve yeni fikirlerinizi görmekten mutluluk duyarız. Bölümü paylaşıp çevrenizdekileri de haberdar etmeyi değerlendirin çünkü podcast'imiz ancak sizin sayenizde daha çok duyulabilir ve böylece yayınlarımıza kesintisiz devam edebiliriz. Unutmayın, arkadaşlarınız bizi tüm podcast platformlarından dinleyebilirler.
Kendinizi çıkmazda ve çözümsüz hissediyorsanız, yeni fikirlere, yeni bakış açılarına ihtiyaç duyuyorsanız, bu meditasyon sizin için... Unutmayın : HER SORUN ÇÖZÜMÜYLE GELİR ! Meditasyon serisinden ilk siz haberdar olmak ve desteklemek için YOUTUBE kanalıma abone olup,
Bugün çok kritik bir toplantı var Ankara'da, üstelik öyle laf olsun diye değil, gerçekten çok kritik. Ve Hayyam'ın dediği gibi "akıllarıyla bir konuşma yaptıklarını" ummaktan başka seçeneğimiz de yok... #altılı #masa Jenerik müziği: Rahman Altın
Bu çalışmada, özgüveninizi, öz değerinizi ve öz sevginizi yükseltmenize yardımcı olacak olumlama cümleleri bulacaksınız. Düşüncelerimiz alışkanlıktan ibarettir, oto telkin yaparak kendinize yeni düşünce alışkanlıkları oluşturabilirsiniz. Düzenli tekrarladığınız olumlama cümleleri, yeni düşünce kalıpları oluşturmanızı sağlayabilir. Unutmayın, düşünceleriniz değişirse hayatınız değişir. Meditasyon serisinden ilk siz haberdar olmak ve kanalımı desteklemek için lütfen YOUTUBE'da abone olup,
Bugün 16 Eylül 2022 #doğayıgözlüyoruz ☀️ Montreal Protokolü'nün insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olan “ozon tabakasının incelmesi” tehdidini nasıl sonlandırdığını hatırlıyor musunuz? Bugün Uluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü. #doğatakvimi
İyi geceler mesajları mı arıyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz! Unutmayın ki, uykuya dalmadan önce konuştuğunuz ya da yazıştığınız kişiye iyi geceler dilemek son derece kibar ve anlamlı bir davranıştır. Arkadaşa gönderilecek iyi geceler mesajı, on...
İnstagram: Ortamlarda Satılacak Bilgi Kod: Ortam6 Link: https://cambly.biz/ortam6 6 aylık abonelikler kısa süreliğine tekrar Cambly'de ve tam %40 indirimli! Ayrıca aynı kodla ilk dersiniz ücretsiz! Uzun zamandır beklenen 6 aylık paketler kısa süreliğine Cambly'ye geri döndü. Unutmayın sadece 13 Mart'a kadar geçerli olacak ve günde sadece 100 kişi kullanabilir bu kodu. Dilediğiniz saat ve gün, dilediğiniz eğitmenle İngilizcenizi geliştirebilirsiniz. İsterseniz filmlerden iş İngilizcesine, çok çeşitli ders programlarından birini takip edin, İsterseniz sadece ilgi alanlarınıza göre bir eğitmenle sohbet ederek İngilizcenizi geliştirin. 12 ay size çok uzun, 3 ay çok kısa geliyorsa bu nadir gelen fırsatı kaçırmayın ve 6 aylık paketler varken abone olun derim. Hazır aynı kodla ilk dersiniz de ücretsizken mutlaka deneyin!
Bu türkçe podcast bölümünde siz değerli dinleyicilerimizden gelen istek üzerine devamlılık nasıl sağlanır konusu üzerine duruyoruz. Tek seferlik intense (yoğun-katı-kıvamlı) çalışmak sonuç almamız için yeterli olmayacaktır. “Kusursuzluk bir eylem değil bir alışkanlıktır.” Hayatın her alanında başarı için anahtar olan devamlılık nasıl sağlanır? - Sevdiğin, doğrularınla örtüşen inandığın şeyi yap ya da yaptığın şeyi sev- Beslenme tarzına dikkat et, bağırsaklar ikinci beyindir. - Kusursuzluk + komplikasyon = Ertelemek Basit tut ve başlamak için şartların kusursuz olmasını bekleme. Unutmayın “kusursuzluk bir eylem değil bir alışkanlıktır.” - Açık hedeflere ve bu hedefler için güçlü nedenlere sahip ol. Seni hareket etmeye itekleyen güçlü nedenlerin olmalıSupport the show