POPULARITY
Bu bölüm, yazmayı bırakanlardan susmak zorunda kalanlara, çamura batmayı göze alıp hâlâ konuşanlara dair. Nuray Mert'ten İsmail Saymaz'a, Mahir Polat'tan Fatih Altaylı'ya uzanan bir çizgide, basının ve toplumun vicdanını sorguluyoruz.Gazeteciler teşhir eder. Mücadele sizindir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırladığımız Kısa Dalga Bülten yayında... Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Bülent Korucu | Teğmenler ve gazeteciler… | 02.02.2025 by Tr724
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) 180 ülkeyi kapsayan bir Basın Özgürlüğü Endeksi hazırlıyor ve raporları Türkiye dahil çok sayıda ülkede özellikle muhalefetler nezdinde itibar görüyor. RSF'nin 2024 raporunda Türkiye basın özgürlüğü bakımından 180 ülke içinde 158'inci sırada yer aldı. Somali, Libya, Kongo, Lesoto, Uganda, Mali, Liberya ve daha nice ülkede basın Türkiye'den daha özgür! İnandınız mı? Sıralamayı teyit etmenin çok kolay bir yolu var: İsrail'e bakmak. 2024 yılında İsrail basın özgürlüğü bakımından 101'inci sırada yer almış. İsrail'de 2024 yılında hiç gazeteci öldürülmemiş. Nasıl oluyor bu? İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 200'den fazla gazeteciyi hedef gözeterek, kasten öldürdüğünü, tarihi bir “rekor” kırdığını biliyoruz. Kim öldürmüş o kadar gazeteciyi? Mesele basın özgürlüğü sıralaması olunca RSF Filistin'i bir devlet olarak kabul ediyor ve Gazze'de “100'den fazla” gazetecinin öldürülmesini Filistin'in hanesine yazıyor! Ayrıca Filistin'in dünyada gazeteciler için en tehlikeli “ülke” olduğu notunu da düşüyor. Bu kurnazca çarpıtmaya rağmen, RSF'ye göre, Filistin dünya sıralamasında Türkiye'nin önüne, 157'nci sırada.
Medyada İnovasyon serisinin bu bölümünde Uraz Kaspar'ın konuğu TGS Genel Sekreteri ve gazeteci Banu Tuna. Bu bölümde basın ve medya sektöründeki geleneksel gazeteciliğin dönüşümü, sendikanın ve gazetecilerin bu dönüşüme uyum sağlama süreçlerini konuştuk. Özellikle yeni medya girişimlerinin değiştirdiği sektör dinamikleri, değişen bu dinamiklerin özellikle mesleğe yeni atılacak olan gazeteci adaylarını nasıl etkileyeceklerini incelediğimiz bölümde değinilen konu başlıklarından bazılarını şöyle özetleyebiliriz: TGS medyada yaşanan inovasyona uyum sağlıyor mu? Ana akım medya ve sendikacılık Türkiye'deki yeni medya kuruluşlarının basın örgütlülüğüne yaklaşımı İletişim Fakültesi mezunlarını mezuniyet sonrasında bekleyen koşullar Gazeteci kimliğinin benimsenmesi ve iş koşulları
Batı Medyası, İsrail terör devletinin her daim kullanışlı aparatıdır. *** Aralarında Newsweek, Spectator ve Sunday Express muhabirlerinin de bulunduğu bir grup gazetecinin, Haziran ayında İsrail'e götürüldüğü birkaç gün önce ortaya çıktı. *** Amerikalı ve İngiliz gazeteciler; Gazze'deki soykırımda yer alan askerler, eski Mossad Şefi, Netanyahu'nun bir bakanı ve Lahey'de İsrail'i savunan bir avukatla görüştürüldü. Yaklaşık iki düzine gazeteci, bir Filistinli ile dahi görüştürülmedi. *** İngiliz muhalif site Declassified'ın haberine göre, geziyi Avrupa İsrail Basın Derneği (EIPA) ile Amerika Ortadoğu Basın Derneği düzenledi. *** İsrail'deki derin brifingin ardından geziye katılan “iliştirilmiş” gazeteciler, medyalarında Siyonist devletin yönlendirdiği şekilde yazılar yayınladılar. Yani, soykırımı perdelemek için “Psikolojik Harp” harekâtında sahne aldılar! SİSTEMLİ BRİFİNGLER Siyonist terör devletinin muhtelif ülkelerden gazetecileri “kafalamak” ve de “kullanmak” için ağırlaması, sistematik bir organizasyondur. Mesela… 2010 yılının ilk günlerinde İngiliz Channel 4 televizyonunda yayınlanan bir belgeselde… “İsrail lobisinin kimi İngiliz gazetecileri tüm masraflarını karşılamak suretiyle ağırladığı ve geziden sonra bu gazetecilerin İsrail'in lehine yazılar yazdığı” anlatılıyordu. TÜRKİYE'DEN DAVET EDİLENLER Bu vesileyle… Yakın yıllarda, İsrail'in Türkiye'den bazı gazetecileri de düzenledikleri gezilerde ağırlayıp Siyonist tezlerle “doldurduklarını” ve ardından o iliştirilmiş gazetecilerin “İsrail'in Çanak Anteni” olarak yayın yaptıklarını hatırlıyoruz. *** Bu sözde gazetecilerden biri de Oray Eğin'di. Brifingi aldıktan sonra Türkiye'ye dönüşte “İsrail ile aramızı kim bozuyor?” yollu bir yazı fışkırtmıştı!
Cumhuriyetçi başkan adayı, Donald Trump, Çarşamba günü Chicago'da düzenlenen ve kısa sürede gerginleşen Ulusal Siyah Gazeteciler Birliği'nde yaptığı konuşmada, Demokrat rakibi Kamala Harris'in ırksal kökenlerini sorguladı
Meğer örgütlü, takıntılı, çirkef, bir kısmı hasta, bir kısmı da mama üreticilerinin piyonu küçük bir azınlık toplumun tamamı üzerinde baskı kurmuş; köpek terörü karşısında toplum, baraj kapakları açılmış gibi tepkisini yağdırmaya başladı. İktidar da bu tepkiye daha fazla sessiz kalmayarak sorunu kökten çözmeye yönelik bir teklifi TBMM'ye taşıma kararı aldı. Önümüzdeki günlerde görüşülmesi beklenen teklifte, belediyelerin sokak köpeklerini barınaklara alması, sahiplenme için 30 gün beklemesi, sahiplenilmeyen köpekleri iğneyle uyutarak acısız şekilde itlaf etmesi öngörülüyor. Köpek terörü bugüne kadar barınaklar, kısırlaştırma ve sahiplendirme yöntemleriyle çözülemedi. Eğer yasa öngörüldüğü gibi çıkarsa, sıkı takip edilen sahiplendirme ve itlaf gibi iki seçenek olacak. Bu da sokaklarımızı esir alan başıboş köpek terörünün sonunu getirecek. Burada risk şu: Yasanın görüşülme aşamalarında, mama firmalarının da kışkırtması ve desteğiyle, örgütlü azınlığın sesi örgütsüz yığınların sesini bastırabilir. Çirkeflik, ağırbaşlılığı sindirebilir. Dolayısıyla şu anlamsız, gereksiz ve tabansız korkunun artık aşılması, hakikatin cesaretle dile getirilmesi gerekiyor. Özellikle siyasetçilerin bu topa girmesi, halkın hissiyatına tercüman olması bekleniyor. Gazeteciler, yazarlar, belediye başkanları, STK'lar seslerini yükselterek Meclis'in işini kolaylaştırmalı. Tepkiyle birlikte beklenti de yükseldi. Eğer çıkacak yasa köpek terörünü kökten çözmezse, toplum kendi meselesini kendisi çözmeye girişecek, bunun da her açıdan olumsuz sonuçları olacaktır. Faturanın en çok da siyasete ve siyasetçiye çıkacağı da açıktır. Daha çok konuşalım, daha fazla yazalım ki, çocuklarımızı, tüm insanlarımızı, sokaklarımızı tehdit eden bu terörün sonunu getirelim.
Demokrasileri ayakta tutan en önemli sütunlardan biri olan basın, pek çok ülkede özgür değil. Gazetecilerin, medya çalışanlarının baskı ve engellerle karşılaştığı ülkelerin arasında Türkiye de var. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün (RSF) verilerine göre Türkiye, geçen yıla göre 16 sıra gerileyerek 180 ülke içerisinde 165. sırada yer aldı. RSF Almanya şubesi bağımsız medyanın önemine ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vaatlerini de kapsayan "İlk Sözler" isimli bir kampanya başlattı. 2016'dan beri Berlin'de gazetecilik yapan Can Dündar, Türkiye ile Almanya'yı kıyasladı. Mikrofonda Çelik Akpınar ve Erkan Aslan var. Von Celik Akpinar.
ABD Temsilciler Meclisi Çin tehdidine karşı TikTok yasağını yarın oylayacak. Biden ve Trump bugün adaylıklarını kesinleştirmeye ve çetin bir başkanlık rövanşına hazırlanıyor. “Gizli Belge” soruşturmasında Özel Yetkili̇ Savcı, Biden'la ilgili değerlendirmesini̇ savundu. Savcı Hurr “Başkan'ın hafızasının uygunluğuna ilişkin değerlendirmem gerekli, doğru ve adildi” dedi. Senatör Menendez hakkındaki rüşvet suçlamalarını kabul etmiyor. Hakaret davasını kaybeden eski Başkan Trump yeni bir hakaret davası ile karşı karşıya. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Moskova propagandasına karşı Rusça dilinde uydu yayınları başlattı
Gazeteciler Çağrı Sarı ve Sedat Bozkurt Politi-Cast programında CHP'nin 'Lütfü Savaş ısrarı'nı, TİP'in Gökhan Zan adaylığını, DEM Parti'nin "Kent Uzlaşısı"nı değerlendirdi. Politi- cast şimdi yayında...
ABD ve İngiltere Kızıldeniz'deki saldırıların ardından Yemen'de İran destekli Husiler'e ait hedefleri vurdu. Husi saldırıları Kızıldeniz'de gemi ticaretini engelliyor. Konteyner fiyatları her geçen gün artıyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından onaylanan Bitcoin borsa yatırım fonları, Wall Street'teki ilk gününü tamamladı. ABD Kongresi 2024 seçimleri öncesinde yapay zeka ile ilgili bir dizi yasa çıkarmayı planlıyor. Demokrat ve Cumhuriyetçiler bütçe üzerine anlaşamıyor, son gün 2 Şubat. Uluslararası Adalet Divanı'nda “Gazze'de soykırım” davasını görüşürken, Uluslararası Ceza Mahkemesi Sınır tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün Gazze'deki gazeteci ölümleri ile ilgili yaptığı başvuruyu kabul etti.
Gazze'de yaşananları yakından takip eden Anadolu Ajansı Ortadoğu Haberleri Müdürü Turgut Alp Boyraz ile bölge muhabirleri Enes Canlı ve Mücahit Aydemir, gazetecilerin bölgedeki şartlarını anlattı.
Sunucu: Cansu Çamlıbel | Konuk: Erol Önderoğlu IPI Özgür Sohbetler: Türkiye podcast serisinin 43. bölümü yayında! IPI Özgür Sohbetler'in yeni bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ile seçim yılında Türkiye'de basın özgürlüğünün durumunu konuştu. Önderoğlu, 2023 yılının hukuk ve medya özgürlüğü değerlerinin siyasi bir amaç için araçsallaştırıldığı bir dönem olduğunu belirtti ve şu sözlerle devam etti: “Bu yıl Türkiye'de en az bir gününü hapishanede geçiren gazetecilerin sayısı 43. Ülkemizde tutuklama döngüsü o kadar hızlı işliyor ki, gazeteciler tutuklandıktan üç ay, altı ay veya bir yıl sonra tahliye oluyorlar. Yargı, belirli bir politik ortamı tatmin etmek için gazetecileri istediği zaman tekir olarak ya da grup halinde tutuklama keyfiyetine sahip.” Basın özgürlüğü için dayanışmanın önemini vurgulayan Önderoğlu, tüm baskılara rağmen mesleğini sürdüren gazetecilerin ilham kaynağı oluşturduğunu söyledi ve şu sözleri ekledi: “Yaklaşık 30 yıldır bu gazetecilerin meslek yaşamlarını takip eden bir gazeteci olarak bugüne nasıl bu kadar sağlam geldiklerini ve onca tehdide rağmen nasıl bu kadar dinamik kalabildiklerini çok iyi anlayabiliyorum çünkü Türkiye demokrasisinin on yıllardır verdiği mücadele içerisinde, geçmiş kuşaklarımıza da baktığımızda, bu gazetecilerin çok dinamik ve kamuoyunu önceleyen bir yaşam tarzları ve perspektifleri olduğunu görüyoruz. Kamuoyunu aydınlatmak, şeffaf topluma hizmet etmek, olumsuzluğa ışık tutmak kadar insanı tatmin edebilecek başka bir şey olamaz. Biz de halen onca otoriter hamleye rağmen böyle kazanımlar üzerinden yaşıyoruz.” Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle: Sınır Tanımayan Gazeteciler kuruluşunun çalışma prensipleri ve etik kodları Önderoğlu'nun Özgür Gündem gazetesiyle dayanıştığı için neredeyse sekiz yıl süren yargılanma süreci Son dönemde basına yönelik baskılar Türkiye'de basın özgürlüğü savunuculuğunun durumu Bu kayıt, Avrupa Birliğinin (AB) maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Arkadaşlarla muhabbetimizde konu “en zor ibadete” geldi; biri “oruç” dedi, biri “namaz”, bir başkası “hac” dedi. Bense en zorunun “zekât” olduğunu iddia ediyorum. Mal canın yongasıdır. İnsan kazandığını kendisi kazandı zanneder; çalışıp, çabalayıp, ter döküp elde ettiğinden küçük bir miktar vermek canından can gitmesi, vücudundan bir parçanın koparılması gibidir. “İlk kavga”, “ilk cinayet” de böyle çıkmadı mı? Habil cömertçe kazandığından infak ederken, Kabil cimriliğe, hırsa, tamaha yenik düşüp kardeşini katletmedi mi? Oysa Habil kazandığından infak ederek malını çoğaltmıştı; Kabil ise kısarak, çalarak malın çoğalabileceğini zannetti. Yıllar önce bir arkadaşım çok küçük miktarda bir parayla borsaya girdi. Bugünün değeriyle 1.000 TL gibi bir miktar. Sabah akşam rakam izliyor. O günlerde Başbakan Erdoğan başörtüsüyle ilgili bir açıklama yaptı. Borsa çalkalanmaya başladı. Arkadaşımla karşılaştık, “başörtüsü maşörtüsü deyip niye ortalığı karıştırıyorsunuz” diye tepki gösterdi. Mütedeyyin, muhafazakâr, 5 vakit namazında, eşi de başörtülü bir arkadaştı. Belli ki borsa düşünce zarar etmişti. Ama “hem ayranım dökülmesin, hem yoğurdum ekşimesin” istiyordu. Ya da “minareden at beni, in aşağı tut beni”... Futbol camiasını sarsan şu tefecilik meselesine ne demeli? Namazında niyazında, faiz karşıtı isimlerin epeyce paraları da olmasına rağmen yüksek faizle daha çok kazanmanın peşine düşmesi ne büyük bir çelişki. Ayı kıllandıkça üşürmüş. Gazze'de, gözümüzün önünde bir soykırım yaşanıyor. Bebekler, çocuklar toplu halde öldürülüyor. Hastaneler, okullar vuruluyor. Gazeteciler, doktorlar katlediliyor. Her gün, her an olan biteni öfkeyle izliyoruz. Elimizden gelen tek eylem boykot. Ancak Gazze manzarası karşısında ciğeri yananlar bile boykot külfetine katılmakta isteksiz davranabiliyorlar. Zira boykot konforu bozar, alışkanlıkları, adetleri değişime zorlar. Zihni meşgul eder. Belki küçük bir miktar parasal bedel ödemeyi de gerektirir. Gazze konusunda samimi olduklarına şüphe duymadığımız kişiler bu kadarcık bedeli dahi göze almayabiliyorlar. İsrail'le ticareti ya da gemi trafiğini kesmek boykotun çok çok ötesinde bir fedakârlık, cesaret ve bedel gerektiriyor. Bir tarafta, haydi İslâmî boyutunu geçelim, insani ve milli bir mesele var; diğer tarafta İsrail'den gelecek bin dolarlar, milyon dolarlar. Hem dindar görünüp, hem Filistin meselesinde en hamasi nutukları atıp hem de gizliden gizliye İsrail'le ticaret yapanların yatacak yeri yok da, en azından konuşup davanın samimiyetine zarar vermeseler keşke. Kurtla yiyor, çobanla ağlıyorlar. İsrail'in bebekleri bile acımasızca katleden vahşeti karşısında evet çok kızgın, çok öfkeli, hatta intikam duygusuyla doluyuz. Ama sevdiklerimizden fedakârlık etmedikçe ya da içinde yaşadığımız toplumu böyle bir fedakârlığa yönlendirmedikçe bu öfkenin, bu kızgınlığın bir anlamı var mı? En sevdiğimiz şeyleri Allah yolunda feda etmedikçe, az ya da çok külfete katlanmadıkça intikam mümkün mü? Evet, en zor ibadet zekât, sadaka, infak. İnsanın imanını, ihlasını, samimiyetini asıl test eden ibadetler bunlar. Ayte-i Kerime de öyle buyurmuyor mu: “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe asla eremezsiniz; ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir”. Gazze bizim imtihanımız. Gazze her birimizin önce kişisel imtihanı. Sen gerçek mümin olursan İsrail yenilir, Gazze kurtulur.
İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırıma dair bilgiler ABD başta olmak üzere Batı dünyasının ana akım medya organlarında sadece çarpıtılarak yer buluyor. Batı medyalarının içine düştüğü bu rezilliğin tarihi epeyce gerilere gidiyor. Filistin asıllı Amerikalı bilim adamlarından Prof. Edward Said 1981'de yayınladığı, dilimize de “Haberlerin Ağında İslam” veya “Medyada İslam/ Gazeteciler ve Uzmanlar Dünyaya Bakışımızı Nasıl Belirliyor?” başlıklarıyla çevrilen kitabında bu rezilliği derinlemesine bir şekilde inceleyerek dünya kamuoyuna arz etmiş idi. Batı medyalarının öteden beri “Filistin meselesi”nde İsrail'in yalanlarını yansıtmakta çok daha ileri gittikleriyse, aşikâr. 7 Ekim'den bu yana Batı ana akım medyaları İsrail'in uzantısı gibi hareket ettiler. Böylece İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarına, soykırım suçlarına da iştirak etmiş oldular. Olayları gerçeklere uygun şekilde yansıtmaya çalışan gazetecilereyse “suçlu” muamelesi yaptılar, haberlere de, haber diline de iğrenç sansürler uyguladılar. En son, İngiltere merkezli yarı-resmi haber yayımcısı “BBC”de çalışan bir grup gazeteci “El Cezire” kanalına gönderdikleri mektupta kurumun “katliam” ve “vahşet “gibi terimleri sadece “Hamas” için kullandığını, “Hamas”ın bölgede şiddetin tek kışkırtıcı ve faili olarak gösterildiğinden şikâyet ediyorlardı. Geçtiğimiz Ekim ayı ortalarında, “BBC”nin Kuzey Afrika haberlerine imza atan kıdemli muhabirlerinden Bassam Bounenni kurumun İsrail'in dümen suyunda haber yapmasına tahammül edemeyerek istifa etmişti. 18 Ekim'de “X” hesabından yayınladığı mesajında “meslekî vicdanımın gereği olarak BBC'den istifamı sundum” demişti. BBC'nin iki yüzlü yaklaşımı Avustralya ve Yeni Zelanda dahil olmak üzere İngilizce konuşan “Anglosfer” dünyasının diğer ülkeleri için de geçerli tabii. “Yeni Zelanda Radyosu(RNZ)” izleyicilerin değerli zamanlarını çalacağı gerekçesiyle Filistinli bir konuğun sözlerini yayınlamama kararı aldığını duyurmuştu. “BBC” gibi uluslararası haber ajanslarıyla çalışan “Anglosfer”in diğer medya kuruluşları, soykırıma “soykırım” dememek için direniyorlar. Bu kuruluşlar İsrail'in yalanlarını gerçek haber gibi yansıtmak içinse adeta yarış halindeler. İsrail'in bariz yalanlarından birisi Gazze'deki hastanelerin Hamas'ın karargâhları olduğu şeklindeydi. Biden Yönetimi de, Batı dünyasının yönetimleri de, medyaları da ciddi hiç bir kaynağa dayanmaksızın, İsrail'in hastaneleri yok etmeye yönelik yalanını da desteklediler. Meşhur polisiye yazarlarından Eric Ambler'in “Dimitrios'un Maskesi” romanında gazeteci Marukakis, hikayenin baş kahramanı Charles latimer'e yazdığı bir mektupta, “Yalanları destekleyecek olaylar yoksa, olaylar yaratılır” diye bir cümle kullanmıştı. İsrail de başta “El Şifa” olmak üzere Gazze'deki hastanelere ilişkin kurgulanmış görüntülere başvuruyordu.
İlker Doğan | Mehmet Kamış gibi gazeteciler bu ülkeye fazlaydı! | 24.11.2023 by Tr724
Pakrat Estukyan ile Türkiye'nin ve Ermeni toplumunun gündemini konuşuyoruz. İkinci bölümde avukat Fikret İlkiz ile gazeteciler üzerindeki baskıları ve Tolga Şardan'ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen yasal düzenlemeyi ele alırken, son bölümde ise Parrhesia Kolektifi ile ayda bir kez gerçekleştirdiğimiz Ermenice edebiyat köşemiz var. Parrhesia'dan Sesil Artuç ile Khrimyan Hayrig'i merkeze alan bir sohbet gerçekleştiriyoruz.
Pakrat Estukyan ile Türkiye'nin ve Ermeni toplumunun gündemini konuşuyoruz. İkinci bölümde avukat Fikret İlkiz ile gazeteciler üzerindeki baskıları ve Tolga Şardan'ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen yasal düzenlemeyi ele alırken, son bölümde ise Parrhesia Kolektifi ile ayda bir kez gerçekleştirdiğimiz Ermenice edebiyat köşemiz var. Parrhesia'dan Sesil Artuç ile Khrimyan Hayrig'i merkeze alan bir sohbet gerçekleştiriyoruz.
Gündemin öne çıkan gelişmeleri Demet Bilge Erkasap'ın hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'de…
7 Ekim'den bu yana İsrail'in abluka altında Gazze Şeridi'ye yönelik yoğun saldırıları sürüyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, bu saldırılarda 34 gazetecinin de öldürüldüğünü açıkladı. Bölgedeki son durumu ve gazetecilerin çalışma koşullarını Anadolu Ajansı Kudüs Muhabiri Mücahit Aydemir anlattı.
Türkiye'de genel seçimden sonra muhalefetteki partiler gibi muhalif medya da kendini toparlayamadı. Siyasi baskı altında olan muhalif gazetecileri sadece cezalar değil, işsiz kalmak da ürkütüyor. Muhabirlik kurumu yok olmaya yüz tutarken, haber kanallarının bile dışa kapanması gazetecilik mesleğinin olanaklarını daraltıyor. Genç gazetecilerin yurt dışına çıkması da çare olmuyor. Podcast COSMO TÜRKÇE konuyu medya ombudsmanı Faruk Bildirici ve Almanya'da ayakta kalmaya çalışan genç gazeteci Ozan Üner ile konuştu. Mikrofonda Çelik Akpınar ve Elmas Topcu var. Von Celik Akpinar.
Başkan Joe Biden Michigan'da Birleşik Otomobil İşçileri sendikası üyelerinin grevine katıldı. Eski Başkan Donald Trump da Çarşamba günü grevdeki işçileri ziyaret edecek. Hükümet kapanacak mı? Temsilciler Meclisi'nde tarihi dört oylama yapıldı. Amerikalılar hükümet kapanırsa bunun sorumluluğunun Cumhuriyetçi ve Demokratlar olduğunu düşünüyor. New York para piyasaları kapanma olasılığı için nasıl tepki veriyor? JPMorgan Chase CEO'su Jamie Dimon'dan enflasyon uyarısı geldi. Geçtiğimiz hafta Azerbaycan'ın dağlık Karabağ bölgesine bir askeri operasyon başlatması ve binlerce etnik Ermeni'nin tahliye edilmesi üzerine Uluslararası Kalkınma için ABD Ajansı Yöneticisi Samantha Power bölgede temaslarda bulunuyor. Avrupa Konseyi, gazetecilerin güvenliği için ‘Gazeteciler önemlidir' kampanyası başlatıyor. Powerball yani Amerikan milli piyangosunda ödül 835 milyon dolara yükseldi
#ekonomikkriz #bilalerdoğan #yoksulluk Adem Yavuz Aralan gündemi Nöbetçi Editör'de değerlendiriyor. Erdoğan da pahalılıktan yakındı: Milletimizin bunaldığının farkındayız Yoksulluk artıyor: Maddi yardım yapılan hane sayısı 4 milyona yaklaştı 3 ayda şekere 'ufak ufak' 9. zam: Resmi sayfada duyurulmuyor Menemen Cezaevine gönderilen yatalak mahpus Mustafa Said Türk acile kaldırıldı Son infaz değişikliğiyle tahliye oldu: Cinayet işleyip kayıplara karıştı Jandarmaya seyyar tuvalet nöbeti Almanya Gazeteciler Birliği uyardı: "Gazeteciler iş ya da kişisel gezi amacıyla Türkiye'ye gitmesin"
Medya mahallesi karıştı: Kim bu maaşlı gazeteciler | Adem Yavuz Arslan, Nöbetçi Editör
Sunucu: Cansu Çamlıbel | Konuk: Resul Temur Özgür Sohbetler'in 38. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, basın özgürlüğü alanında çalışan Avukat Resul Temur ile alternatif medya platformlarının dönüşümünü ve Kürt basınına yönelik yargı tacizini konuştu. 2016 yılından itibaren Kürt basınının da içinde bulunduğu muhalif medya oluşumlarının sosyal medya ve YouTube gibi alternatif medya kanallarını kullanmak zorunda bırakıldığını ifade eden Temur, Kürt medyasının da bu durum karşısında prodüksiyon şirketleri üzerinden gazetecilik faaliyetlerini yürütmeye çalıştığını aktararak “Gazeteciler, yarattıkları içerikler sebebiyle değil, alternatif medya kanalları yaratmaları sebebiyle yargı tacizinin hedefi oluyor” ifadelerini kullandı. Gazetecilere yönelik bu yargı tacizinde yargının, hukuki denetim mekanizmasına tâbi olmayan "açık tanık" ve "gizli tanık" kullanımına sık sık başvurduğunun da altını çizen Temur, tanıkların bu koşullar altında davalara müdahil olmasının yargı bağımsızlığının önüne geçtiğini ifade etti. Temur'a göre iktidarın Kürt basınına yönelik yargı tacizi, son yıllarda şekil ve dozaj değişikliğine uğradı ancak hiçbir dönem duraksamadı. Kürt gazetecilere yönelik tutumun özellikle son 10 yıl içerisinde değiştiğini, tekil gözaltı ve tutuklamaların yerini toplu gözaltı ve tutuklamalara bıraktığını ifade eden Temur, “Kürt gazetecilere yönelik bir operasyon ya da soruşturma başlatıldığında, gazeteciler dosya dışı tanıklık ve belgelerle birlikte fiillerinden ziyade Kürt basını çatısı altında çalışıyor olmaları sebebiyle yargılanıyor ve cezalandırılmak isteniyorlar” diye konuştu. Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle: Alternatif medya platformlarının oluşumu ve gazetecilik faaliyetlerinin devamlılığı Medya kurumlarına ve prodüksiyon şirketlerine yapılan operasyonlar Bir yargı tacizi yöntemi olarak davalarda açık ve gizli tanık kullanımı Kürt gazetecilere yönelik “terör örgütü üyeliği" suçlamaları Bu kayıt, Avrupa Birliğinin (AB) maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Her yıl 3 Mayıs'ta Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlanıyor. Ancak hala pek çok ülkede gazeteciler tutuklanıp hapse atılıyor, tehdit ediliyor, hatta öldürülüyor. Özellikle Türkiye'nin karnesi çok zayıf, Almanya'da da gazetecilerin durumu pek parlak değil. Demokrasinin dördüncü kuvveti olan medyanın özgür olmaması ne anlama geliyor? Gazeteci Can Dündar ile seçim öncesi Türkiye'deki basın özgürlüğü hakkındaki izlenimlerini konuştuk. Mikrofonda Tuba Tunçak ve Ceyhun Kara var. Von Tuba Tuncak.
ABD Merkez Bankası FED, gecelik politika faiz oranını çeyrek puan arttırma kararı aldı. FED önümüzdeki dönemde faiz oranlarında artışa ara verebileceğinin sinyalini verdi. Londra'daki Neuberger Berman Yatırım Şirketi'nden Kıdemli Portföy Yöneticisi Kaan Nazlı faiz kararının küresel piyasalara olası etkilerini değerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna'nın Kremlin'e insansız hava aracı saldırısı düzenlediğine dair Rusya tarafından ortaya atılan iddialara şüpheyle yaklaştığını söyledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 14 Mayıs seçimleri öncesi gazetecilere yönelik baskıya hız verdiği gerekçesiyle 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye'yi 180 ülke içerisinde 165'inci sırada gösterdi. Ayrıntılar Stüdyo VOA yayınında
#cevherigüven #muhammedyakut #sedatpeker Gazeteci Cevheri Güven, Nöbetçi Editör'de Mehmet Şahin ile gündemi değerlendiriyor. -Sedat Peker'in videoları bile bu kadar hızlı engellenmemişti: Muhammet Yakut ne biliyor olabilir? -O da sussun istiyorlar: İlginç paylaşımları dikkat çeken Muhammet Yakut'un videolarına erişim engeli -Gazeteciler, hukukçular ve STK temsilcileri gözaltında: Buldan, ‘Seçimlere yönelik kumpas' dedi -Amed Dicle: Öcalan'la görüştüler, istediklerini alamadıkları için tecrit koşullarını ağırlaştırdılar -Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu: Saraylılar çok zenginleşti; fakir fukarayla alay ediyorlar
Deprem bölgesindeki gazetecilerin durumunu ve akreditasyon uygulamasını konuşmak üzere Türkiye Gazeteciler Sendikası genel başkanı Gökhan Durmuş'a bağlandık.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde Kastamonu'dan Özgür Alantor, Çin'den Emre Aytekin, İstanbul'dan Hikmet Faruk Başer ve muhabirlik kariyerine Türkiye'de devam eden Etiyopyalı Sadık Kedir Abdu ile konuştuk.
AKP'nin Anayasa değişikliği için HDP'yi ziyaret etmesiyle başlayan tartışmalar sürüyor. Kimler ne söyledi?… / AKP'li Cevheri'dein ‘çözüm süreci' açıklaması: Neden olmasın?… / Savcılıktan takipsizlik kararı: Gazeteciler bir dereceye kadar abartma hakkına sahiptir… / Şahkulu Derhgahı'nda "açılım", Meclis önünde engel… / Öğretmenler AYM önünde 'meslek nöbeti' tutacak… / Alkollü içkilere yeni düzenleme geliyor…/Gündemin önemli gelişmeleri Demet Bilge Erkasap'ın hazırladığı bültende…
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturma kapsamında Mezopotamya Ajansı (MA) bürosu ile muhabirlerin evlerine sabah saatlerinde polislerce baskın yapıldı. MA ve Jinnews muhabirlerinin bulunduğu ondan fazla gazeteci gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazetecilerle ilgili son durumu ve basın üzerindeki baskıları Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Hukuk Biriminden Avukat Ülkü Şahin, Geniş Açı'da değerlendirdi. Geniş Açı her salı ve cuma Evrensel'de.
Erdoğan'ın Central Park yürüyüşü medyaya nasıl yansıdı? Gazeteciler, basın toplantılarında neden soru engeliyle karşılaşıyorlar? Gazeteci Dayanışma Ağı'nın (GDA) düzenlediği “Basın özgürlüğünün Türkiye sorunu” çalıştayında neler konuşuldu? Ceren Sözeri ve Can Ertuna, Gündem: Medya'da yorumluyor.
Altmışlı yıllarda Türkiye'den Almanya'ya gelen insanların çocukları ve torunları gittikçe Alman medyasında daha çok boy gösterir hale geldi. Nazan Eckes, Hakan Tanrıverdi, Damla Hekimoğlu, Özden Terli, Sümeyra Kaya, Dilek Üşük, Fatma Mittler-Solak onlardan sadece birkaçı. ARD ve ZDF'in gençlere yönelik ortak haber platformu Funk'un editörü Hüdaverdi Güngör erken yaşlarda başlayan kariyerini anlattı. Göçmen kökenliler için Alman medya kurumlarına girmek, kendini kabul ettirmek ve geliştirmek ne kadar güç? Von Ceyhun Kara.
Gündem Politika'da Erdi Tütmez'in konuğu Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat. Erdi Tütmez ve Fatih Polat, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan 22 kişiden 16 gazetecinin tutuklanmasını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile TÜSİAD Başkanı Orhan Turan arasındaki gerilimi değerlendirdi. Gündem Politika her pazartesi ve perşembe Evrensel'de.
Gündem Politika'da Çağrı Sarı'nın konuğu Gazeteci Hakkı Özdal. Çağrı Sarı ve Hakkı Özdal, Diyarbakır'da yapılan operasyonlar sonucu 21 gazetecinin gözaltına alınmasını,ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeninden Cumhurbaşkanı adaylığını değerlendirdi. Gündem Politika, her pazartesi ve perşembe Evrensel'de.
Gündem Politika'da Çağrı Sarı'nın konuğu Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat. Çağrı Sarı ve Fatih Polat, Türkiye ile Yunanistan arasındaki krizi, İstanbul Okmeydanı'nde bulunan Fetihtepe mahallesindeki kentsel dönüşüm protestolarını, iktidarın ekonomi politikalarını ve Diyarbakır'da 21 gazetecinin gözaltına alınmasını değerlendirdi.
Gazeteciler yaptıkları haberler nedeniyle hedef gösterilip tehdit ediliyor. Meslek örgütleri, gazetecilerin güvenliğinin sağlanmasını istedi... SADAT tartışmasına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, kamp fotoğraflarını gördüğünü ve suç duyurusunda bulunduğunu söyledi... NATO krizi sürüyor. İsveç, Türkiye'yi dezenformasyonla suçlarken, Türkiye'den sert tepki geldi. Ekonomiden en önemli gündem maddesi, icra dosyaları: Bir yılda yüzde 30 arttı...
Başkanın Uçağı Ve Gazeteciler [Adem Yavuz Arslan] by Tr724
Politico gazetesine sızan ve muhafazakar üyelerin çoğunlukta olduğu ABD Anayasa Mahkemesi'nin neredeyse 50 yıldır yürürlükte olan kürtaj hakkı yasasını kaldırmayı planladığı yönündeki belgeler ülkede sert siyasi tartışmalara yol açtı. Dün geceden bu yana iki taraftan da göstericiler ABD Anayasa Mahkemesi önünde bekliyor. Başkan Biden ekonomi ve Ukrayna gündemiyle Alabama eyaletinde, ancak o da Anayasa Mahkemesi'nden sızan haberlerle ilgili olarak tepkili. Dünya Basın Özgürlüğü gününde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya'nın dezenformasyon politikalarını eleştirdi. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından yayınlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye 180 ülke arasında beş sıra ilerledi 149. sıraya yerleşti. ABD Merkez Bankası artan enflasyonu dizginlemek için faiz arttırmaya giderken rekor sayıda Amerikalı işlerine geri dönmüyor ve eleman sıkıntısı açığı büyüyor. Ayrıntılar Stüdyo VOA yayınımızda
Kısa Dalga'da yeni dönem: Gazeteciler, iyi gazetecilik için buluştu”... Diyanet talep etti, RTÜK Kuran kursunda istismar haberlerine ceza verdi.. Zamları eleştiren MHP'li vekil partiden ihraç ediliyor.. Cerrahpaşa Yoğun Bakım Ünitesi'nde tek Covid hastası kaldı... İstanbul'da toplu ulaşıma yüzde 40 zam yapıldı...Bu yaz kıyafet alışverişi el yakacak: Zamlar yüzde 100'ü aşacak... AB Macaristan'a karşı 'disiplin süreci' başlatıyor...
Silahlı saldırıda öldürülen gazeteci Güngör Arslan'ın eşinin devletten istediğİ: “Uğur Mumcu'lar, Abdi İpekçi'ler, faili meçhuller gibi kaybolup gitmesin”... Gazeteciler meslek örgütleri: "Cinayet şeffaf şekilde araştırılmalı..." HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar: Ortak aday fikrine açığız... 20 bin 265 öğrenci Kürtçe seçti... Ocak'ta en az 111 işçi hayatını kaybetti... 1 milyon 704 bin kişi kredi borcu yüzünden takipte... Ukrayna - Rusya krizi tırmanıyor.. Müjde... Cemre havaya düştü...
Sesli Köşe-Elçin Poyrazlar-'Katiller tatilde gazeteciler hapiste'
Bu bölümde Perihan Kaya'nın konuğu Balıkesir'den Semra Aman Akyürek. 1994 yılında gazeteciliğe başlayan Semra Aman Akyürek, Balıkesir Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti'nin başkanlığını yürütmekte. Akyürek aynı zamanda medya alanında eğitimler vermekte. Akyürek'in gazetecilik tanımı ne? Gazeteci olmaktan pişmanlık duyduğu oldu mu? Yaşadığı zorluklar neler? #Yerel ya da bölgesel yayınlarda neyi değiştirmek isterdi? Balıkesir'de yaşayan bir #gazeteci olarak bir gününü nasıl geçiriyor? Podcastimize web sitemizden ve #podcast platformlarından ulaşabilirsiniz. Ayrıca YouTube'da NewsLabTurkey kanalında bir çalma listesi oluşturduk. Hazırlayan: Perihan Kaya Editör: Tansel Erdem Yılmaz --- Instagram: https://www.instagram.com/newslabturkey/ Twitter: https://twitter.com/newslabturkey Facebook: https://www.facebook.com/newslabturkey LinkedIn: https://www.linkedin.com/company/newslabturkey E-Bülten: https://www.newslabturkey.org/ebulten/
BBC İstanbul Bürosunda Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi gazeteciler greve çıktı. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş grev sürecini ve gazetecilerin ekonomik sorunlarını Geniş Açı'da anlatıyor. Geniş Açı her salı ve cuma 18.00'de Evrensel'de
İşte MİT ajanı gazeteciler _ Çıkış Yolu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meydascope yayınında Özgür Özdemir'in konuğu oldu. Programda, Çakırözer'in yayınladığı eylül ayı "Basın Özgürlüğü" Raporu ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP), yurtdışından destek alan medyayı hedefe alan kanun teklifi konuşuldu. Çakırözer, “Gazeteciler kendilerine yönelik yargı baskısı, kurumlarına yönelik ilan tehdidi ve haberlerine yönelik erişim yasakları nedeniyle otosansür uyguluyor” dedi. MHP'nin getirdiği kanun teklifine tepki gösteren Çakırözer, “Okunmayan gazetelere ve izlenmeyen televizyonlara kaynak pompalayan kamu bankalarını araştırın. Yabancı fon alan kurumlar, bunları kamuoyuyla paylaşırken kamu bankalarının kime ne kadar para verdiğini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.