POPULARITY
Bu hafta spor ile ilgili bir konuğumuz var sevgili Bülent Karaca. Hem beden eğitimi öğretmeni, hem de bir futbol antrenörü. Kendisiyle sporun çocuklara olan faydası üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Hemşehrimdir benim. Gurur duyduğum bir hemşehrim. Kendisiyle gurur duymam, her konuda aynı düşündüğüm anlamına hiç gelmiyor. Siyaseten karşı karşıya olduğumuzu herkes bilir.
Taksim'de yürürken her zamanki gibi Mephisto'ya uğrayıp kitapları karıştırıyordum. Bir anda gözüme bir kitap çarptı. Arka kapakta şöyle yazıyordu: Gerçekten hakikati bilmek istiyor musun? Peki, hakikate ulaşmak mümkün mü? Evet elimde tuttuğum kitap 2021 yılında Kiraz Ağacı romanıyla Yunus Nadi Ödülü'nü kazanan T24 Ankara temsilcisi gazeteci Gökçer Tahincioğlu'nun Sabahattin Ali'yi Ben Öldürdüm son kitabıydı. Sabahattin Ali cinayetini araştıran bir yazarın, kendi hakikatiyle de yüzleşmek zorunda kaldığı, kurmaca ile gerçeğin iç içe geçtiği sarsıcı bir romandı.Ve Sevgili okur, bu kitap yalnızca bir cinayeti aydınlatmaya çalışmıyor, aynı zamanda anlatının doğasını da sorguluyor. Javier Cercas'ın "Hakikat öldürür, kurmaca kurtarır" sözüyle kurmacanın hakikate ulaşma biçimi olup olamayacağını tartışıyor. Gabriel García Márquez'in "İyi bir hikâye, gerçek hikâyedir" görüşüyle anlatının gücünü ve gerçeğin nasıl manipüle edilebileceğini gösteriyor.Sabahattin Ali'nin karakterleri; Maria Puder, Macide, Ömer metnin içinde dolaşıyor. Cinayetin ardındaki sistemin izini süren bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış belgeler, failden çok, bu cinayetin nasıl kurulduğunu ortaya koyuyor. Devletlerin cezasızlık politikası, sürekli yeniden yazılan bir kurmaca mı? Hakikat dediğimiz şey, aslında en iyi anlatılan hikâye mi?Kitabı okurken şu soru zihnimde dönüp durdu: Hangi hikâyeye inanıyoruz ve neden? Ben Sabahattin Ali'yi Öldürdüm, tam da bu sorunun romanı. Peki ya siz? Hakikati gerçekten bilmek istiyor musunuz?Video
Semih Sakallı ve Emrah Lafçı, her hafta olduğu gibi canlı yayında ekonomi ve siyasette yaşanan son gelişmeleri değerlendiremeye devam ediyor. Bu bölümde konuk akademisyen Doç. Dr. Özge Öner. Kendisiyle ücret zamları ve enflasyon ile mücadele dengesini konuşacağız. Ayrıca orta sınıfın fakirleşmesini ve bunun toplumsal yansımalarını ele alacağız.Bu bölümümüzde söz ettiğimiz Midas Podcast'in 'Yatırımda sık yapılan hatalar: 2.kısım' başlıklı podcast bölümüne dinleyicilerimiz aşağıdaki linkten ulaşabilirler:https://open.spotify.com/episode/7hrE9MdL876npcSqdRaYCw?si=tX9qfrv0TSq75cgDiVT4DA
Esmiyor Podcast'te bu bölümde konuğumuz Serdar Paktin ve kendisine "Bozmadan büyümek mümkün mü?" diye sorduk.Kendisiyle ölçeklenme sırasında yaşanan problemleri ve ikilemleri konuşarak başladık. Ama Serdar gerçek bir "modern zamanlar filozofu", bu açılım da bizi konudan konuya atlattı.Derin: Sesim biraz çatallı ve bozuk. Kusura bakmayın. Serdar'ı da hasta etmemek için kaydı çevrim içi yaptık. Kayıt kalitesi için affınıza sığınırız. Keyifli dinlemeler. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bir konser nasıl tasarlanır? Sanat yönetmeni ne yapar? Defne Turaç ile İş Sanat'ın yeni sezonu için bir aradayız. Kendisiyle, yıl boyunca devam edecek sahne etkinliklerini konuşuyoruz. Söyleşide bir de sürprizimiz var!
Ahmet Armağan ve Yaman Yılmaz'ın bu haftaki konuğu eski Türkiye Ralli Şampiyonu efsane isim Volkan Işık oldu. Kendisiyle geçmiş ralli tecrübelerinden bugüne dek uzanan keyifli bir sohbet gerçekleşti.
*4 NİSA SÛRESİ 1-10 MEALİ Medine'ye hicretten sonra, 35'nci seneler arasında nâzil olan bu sûre 176 ayetten meydana gelmektedir. Bedir harbiyle düşmanın beli kırıldıktan sonra devletin ve toplum düzeninin işleyişiyle ilgili ayetler nâzil olur. Allah'a, Rasülüne ve sizden olan yöneticiye itaat, insanların eşitliği, yetim hakları, miras hukuku, evlilik hukuku, çevre temizliği, ekoloji, milletler arası ilişkiler, habercilik kanunu, ceza yasası, Yahudi ve Hıristiyanların tanıtımı yapılır. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. 1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve her ikisinden pek çok erkek ve kadını (yeryüzüne) dağıtan Allah'tan sakının. Kendisiyle birbirinizden istekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabadan da sakınınız. Şüphesiz Allah üzerinizde gözeticidir. 2 Yetimlere mallarını veriniz. İyi ile kötüyü değiştirmeyiniz. Mallarını, mallarınıza katarak yemeyiniz. Şüphesiz bu, büyük bir günahtır. 3 Yetimler hakkında adaletsizlikten korkarsanız, hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer yine adaletsizlikten korkarsanız, bir kadın veya elinizin sahip olduğu yeterlidir. Bu zulmetmemeye en yakındır. 4 Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla veriniz. Eğer onlar mehirlerinden size güzellikle bir şey verirlerse onu âfiyetle yiyiniz. 5 Allah'ın size yönetmeniz için verdiği malları, sefihlere vermeyiniz. O mallardan onlara yediriniz, giydiriniz ve onlara güzel söz söyleyiniz. 6 Yetimleri ergenlik çağına gelince deneyin; Eğer onlarda olgunlaşma görürseniz, mallarını veriniz. Büyürlerde malı geri alırlar diye aceleyle ve israfla mallarını yemeyiniz. Zengin (veli veya vasi), yetimin malından yemesin. Fakir olan (veli veya vasi) ise uygun şekilde yesin. Yetimlerin mallarını kendilerine verdiğinizde, onlar üzerine şahit bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter. 7 Anne, baba ve akrabaların miraslarında erkeklere pay vardır. Kadınlar için de az veya çok belirli pay vardır. 8 Mirasın taksiminde (varis olmayan) yakın akrabalar, yetimler ve düşkünler hazır bulunurlarsa onları da rızklandırın ve onlara güzel söz söyleyin. 9 Arkalarında zayıf çocuklar bıraktıklarında bunların durumlarından korkanlar (başkalarının çocuklarına vasi veya veli olduklarında onlara haksızlık etmekten) çekinsinler.(Herkesin çocuğunu kendi çocuğu gibi bilsinler) Allah'tan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler. 10 Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak kendi karınlarına ateş yemiş olurlar ve yakında aleve atılacaklar. (Tüyü bitmedik yetimlerin de hakkı olan özel mallardan da, topluma ait mallardan da haksız yere zimmetine geçirenlerin, bu yaptıklarının kendi ateşlerini kendi elleriyle toplamak olduğunu bildirir.) https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-1-10-tefsiri-ali-kucuk
Ahmet Armağan ve Yaman Yılmaz'ın bu haftaki konuğu Mercedes-Benz otomotiv hafif ticari araçlar ürün grubu icra kurulu üyesi Tufan Akdeniz. Kendisiyle markanın ticari araç modelleri ile ilgili gelecek planları, Türkiye'ye giriş yapacak olan modelleri ve yeni satış yöntemi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bu hafta başında, hiç beklenmedik bir şehrimizde, hiç beklenmedik bir hâdise yaşadık: Orta Anadolu'nın kalbi, Türkiye'nin en büyük ticaret merkezlerinden biri, Kayseri, daha önceden pek yaşamadığı, yaşaması hayal bile edilemeyecek, kendisine fazlasıyla yabancı bir hâdiseyle sarsıldı: Ülkeyi kaosa sürükleme potansiyeline sahip büyük bir provokasyona sahne oldu. Kayseri'de patlak veren ürpertici bir tecavüz hâdisesinin sosyal medyada servis edilmesinden sonra.. Türkiye'nin nereye doğru sürüklendiğini henüz tam olarak idrak edemediğimiz büyük bir sosyo-kültürel felâketin, “sığınmacılar” veya “göçmen” sorununun ilerde kazanabileceği boyutlara ilişkin ürpertici bir örneğine tanık olduk böylelikle. GÖKMEN ÇİÇEK: KAYSERİ'NİN GÜLÜ Bir Suriyelinin küçük bir Suriyeli çocuğa tecavüz ettiğine dâir görüntüler yayıldı etrafa bir anda. Bu görüntüler, haklı olarak, infial uyandırdı bütün Türkiye çapında. İnsanlar kamyonlara dolduruldular ve olay mahalline bırakıldılar! Olay mahalline bırakılanlar da dâhil provokasyona karışanlar bir anda Türkiye'nin en sakin, en huzurlu ve güvenli şehirlerinden birini cehenneme çevirmeyi başardılar! İnsanlar sokaklara çıkamadılar birkaç gün. Çok büyük bir gerilim hâkim oldu şehre. Ancak Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek'in özel gayretleri ve zekice geliştirdiği ve uyguladığı stratejilerle olayın büyümesi önlendi. Kayseri Valimizin halkı sükûnete davet eden konuşması, kısa zamanda yankısını buldu ve insanların Kayseri'yi bir süre daha cehenneme çevirmelerinin önü tıkanmış oldu. Kayseri Valimiz, Kayseri'de sevilen bir vali. Entelektüel ilgileri gelişkin biri ayrıca. Kendisiyle geçen yıl depremden hemen sonra görev yaptığı Kahramanmaraş'ta, Elbistan'da etraflıca görüşmüştük. Elbistan'a gece vaktinde vardığımızda, bizi kaldıkları bir okulda güzel bir mekâna yerleştirmişlerdi. Ertesi gün, Elbistan'ı, özellikle Alevi bölgelerini ve kurumlarını dolaştık Aksaray Valimiz Hamza Aydoğdu ile birlikte. Hamza Aydoğdu da, Gökmen Çiçek de Elbistan'da efsane olmuşlardı. CNN International, BBC, DW gibi ortalığı karıştırmak için cirit atan şer şirret medya şebekelerine avuçlarının içini yalatacak kadar Elbistan'a güzel hizmet etmişler, tam bir kardeşlik ortamı tesis etmişlerdi. Kayseri Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da Elbistan'ın toparlanması ve depremi suhûletle atlatmasında güzel işlere imza atmıştı. Gökmen Çiçek Valimle ve Hamza Aydoğdu Valimle çok güzel bir yayın yapmıştık instagramdan gün içinde. Özellikle Gökmen Çiçek Valimizin Kayseri'deki çok büyük bir felâkete dönüşecek provokasyonu sühuletle nasıl halletmeyi başarabildiğini görebilmemize kaktı sunabileceği düşüncesiyle deprem sırasında Elbistan'daki başarılı çalışmalarını hatırlatma gereği duydum. Doğrusunu söylemek gerekirse bu toplum, İslâmî duyarlıkları ve kimliği güçlü olduğu için, provokasyonlara prim vermiyor. Kayseri'deki olayın saman alevi gibi âniden parlayıp birdenbire sönüvernesi bunun göstergesi. Ancak Kayseri'deki hadise, başka bir şeyin daha göstergesi: Türkiye'nin patlamaya hazır bir bomba gibi sürati büyüyen çok karmaşık ve büyük bir mülteci
Ahmet Armağan ve Yaman Yılmaz'ın bu haftaki konuğu Mercedes-Benz otomotiv hafif ticari araçlar ürün grubu icra kurulu üyesi Tufan Akdeniz. Kendisiyle markanın ticari araç modelleri ile ilgili gelecek planları, Türkiye'ye giriş yapacak olan modelleri ve yeni satış yöntemi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
ChatGPT ‘deki son gelişmeleri ve yapay zekanın yaklaşmakta olan dünya hakimiyetini konuştuğumuz bu bölümün konuğu bilim kurgu yazarı Murat Beşiroğlu oldu. Kendisiyle yapay zekaya kaptırmayacağımız işleri, robotların cezai ehliyetini ve genel olarak insanlığın geleceğini konuştuk.
Ahmet Armağan ve Yaman Yılmaz'ın bu haftaki konuğu Otomobilen genel müdürü Kenan Bilirgen. Kendisiyle ikinci el piyasası, ikinci elde otomobil seçerken nelere dikkat etmek gerekir ve kurumsal ikinci el piyasası hakkında merak edilenleri konuştuk.
Esmiyor Podcast'in dördüncü sezonunun on üçüncü bölümünde konuğumuz Elif Ergu Demiral. Kendisiyle sürdürülebilirlik alanının en önemli konularından olan ‘toplumsal cinsiyet eşitliği' ve bu alandaki gazetecilik faaliyetlerini konuştuk.Keyifli dinlemeler.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
ANAMED Library Podcast: Burada Konuşmak Serbest, Şubat ayı konuğumuz Meltem Doğan Alparslan'dı. Kendisiyle, Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü (TEBE) ve Kütüphanesi ile ilgili güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Enstitünün geçmişi, bugünü ve geleceğiyle ilgili bilgilere erişebileceğiniz bu yayında ayrıca kütüphanenin kuruluş aşaması, süreci ve şimdiki durumuyla ilgili de birçok detay bulabilirsiniz. İyi dinletiler! Meltem Doğan Alparslan'ın önerisi: Hititler – Bir Anadolu İmparatorluğu
Saîd b. Zeyd (r.a.) uzun boylu olup, esmere çalan bir ten rengi vardı. Güzel huylu, sakin tabiatlı vera' ve takvâ sahibi bir kimseydi. Zühd ve tevazu sahibi, derinlemesine dindarlığı olan bir zât idi. Saîd b. Zeyd (r.a.) ilk müslüman olanlarla birlikte müslüman oldu. Kendisiyle birlikte Hz. Ömer (r.a.)'in kız kardeşi Fâtıma (r.anhâ) da müslüman olmuştu. Resûlullâh (s.a.v.)'in peygamber olarak gönderilmesinden beş sene sonrasına kadar, geç müslüman olan Hz. Ömer (r.a.)'den korktukları için müslüman olduklarını sakladılar. Zira Ömer (r.a.) şiddet ve katı davranışlarıyla meşhurdu. Hz. Ömer (r.a.) müslüman olduklarını öğrendiği eniştesi Saîd (r.a.)'in ve kız kardeşi Fâtıma (r.anhâ)'nın evine gelmişti. Hatta kız kardeşini tokatlaması üzerine Fâtıma (r.a.) “Bizi dövmeye hakkın yok!” demişti. İki kardeş arasında şiddet yoluyla başlayan görüşme, Saîd (r.a.)'in evinde Hz. Ömer (r.a.)'in müslüman olmasıyla sonuçlanmıştı. İşte Saîd (r.a.)'in evi, hâlâ günümüzde bile İslâm'ın ve müslümanların kıvanç duyduğu eşsiz bir şahsiyeti İslâmiyet'e kazândırmıştı. Bu şahsiyet Hz. Ömer (r.a.)'in şahsiyetiydi. Saîd b. Zeyd (r.a.) Bedir savaşına katılmamıştır. Çünkü savaş öncesinde Saîd ve Talha b. Ubeydullah (r.a.e.)'i Hz. Peygamber (s.a.v.), Ebû Süfyan'ın sevk etmekte olduğu Kureyş'e ait bir ticaret kervanı ile ilgili bilgi toplamak üzere görevlendirmişti. Fakat Resûlullâh (s.a.v.), Saîd (r.a.) ve arkadaşını Bedir savaşına katılanlardan saymış ve kendilerine ganimetten pay vermiştir. Çünkü onlar da Müslümanların yararına bir vazife ile Resûlullâh tarafından görevlendirilmişlerdi. Saîd b. Zeyd (r.a.) Bedir savaşına bilfiil katılamamış olsa da ondan sonra yapılan tüm savaşlara katılma fırsatını kaçırmamak için titizlik göstermiştir. Bu sebeple tarih, Saîd b. Zeyd (r.a.)'in bütün savaşlara katıldığını kaydetmektedir. (Muhammed Mütevelli Şaravî, Cennetle Müjdelenen On Sahâbî, s.203-204)
Hannah Arendt, ısrarla "ne yaptığımızı düşünmekten daha önemli bir şey" olmadığını söylüyor bizlere. Kendisiyle diyaloğunu yitirmiş insanların düşünsel sıkışmışlığında, dünyasızlığa mahkûm olmuş dijital çağın tuhaflığını es geçmeden...
Esmiyor Podcast'in dördüncü sezonunun on birinci bölümünde konuğumuz İbrahim Turhan ve kendisiyle ekonomiyi konuştuk.İbrahim Turhan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkan yardımcılığı ve Borsa İstanbul (eski adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) başkanlığı yapmış bir ekonomist. Kendisiyle ekonomik modeller, iklim finansmanı konularını konuştuk.Keyifli dinlemeler.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Zenginlik göreceli bir kavramdır. Kimine göre 1 milyon dolar bir servet niteliği taşıyabilir ama kimine göre o kadar da büyük bir meblağ değildir. Peki, bizim için nedir zenginlik? Mesela finansal özgürlüğü yakalamak olabilir mi? Serimizin yeni bölümünde bu kez sosyal medyanın sevilen isimlerinden Zengin Muallim'i ağırlayıp bu soruların cevaplarını kovaladık. Kendisiyle zenginliğin göreceli oluşu üzerine ve finansal özgürlük yolunda nasıl adımlar atılacağına yönelik sohbet ettik. Ve bölüm boyunca konuştuklarımızı bir araya getirdiğimizde şunu sorduk: "Bu podcast para etmez mi hiç?" Herkese iyi dinlemeler. Midas uygulamasını indir: https://app.getmidas.com/gmih/mie6gpeu Midas'ın Kulakları: https://www.getmidas.com/midasin-kulaklari Twitter: https://twitter.com/getmidas Instagram: https://www.instagram.com/get_midas/ Not: Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler ve haberler baz alınarak hazırlanmıştır. Eğer varsa içerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu podcast'te yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bahsi geçen hisselerdeki; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
“Yalnız Değilsiniz” adlı romanının sinemaya uyarlanmasıyla hafızalara kazınan gazeteci, senaryo yazarı ve edebiyatçı Üstün İnanç, 87 yaşında hayatını kaybetti. Kendisiyle uzun yıllar bir arada olan Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) Kurucu Başkanı ve Yazar Mehmet Nuri Yardım ile konuştuk.
Her şeyden önce bilgiye yatırım yapmanın önemi hakkında konuşalım mı birazcık? Serimizin yeni bölümünde bu kez sosyal medyanın sevilen isimlerinden Finans ve Kitap'ı ağırladık. Kendisiyle finansal okuryazarlık önündeki bariyerleri ve gereklilikleri konuştuk, verdiği bol bol kitap ve film önerileri ile muhteşem listeler hazırladık. Ve bölüm boyunca konuştuklarımızı bir araya getirdiğimizde şunu sorduk: "Bu podcast para etmez mi hiç?" Herkese iyi dinlemeler. Midas uygulamasını indir: https://app.getmidas.com/gmih/mie6gpeu Midas'ın Kulakları: https://www.getmidas.com/midasin-kulaklari Twitter: https://twitter.com/getmidas Instagram: https://www.instagram.com/get_midas/ Not: Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler ve haberler baz alınarak hazırlanmıştır. Eğer varsa içerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu podcast'te yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bahsi geçen hisselerdeki; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Kısmetse Olur Aşkın Gücü yarışmacılarından Erhan Saffar, Milliyet.com.tr'nin konuğu oldu. Programa neden katıldığını açıklayan Erhan Saffar, hayatında nelerin değiştiğinden bahsetti. Kendisiyle ilgili yapılan eleştirilere de yanıt veren Saffar, Sedat ile yaşadığı problemler için de konuştu ve aslında sakin biri olduğunu söyledi. Yarışmadan en yakın dostu kim? En uzak olduğu kişi kim? En mutlu ve en mutsuz olduğu an hangisi?
Bazı giderleri öngörmek mümkün değil. Yatırım için birikim yapayım derken telefonumuz bozuluyor veya yeni bir süpürge almamız gerekiyor... Peki, ne zaman ve nasıl yatırım yapacağız ki? Serimizin yeni bölümünde bu kez sosyal medyanın sevilen isimlerinden BeyazYakaGiyer'i ağırladık. Kendisiyle beyaz yakalıların harcama kültürünü, yatırım yapma motivasyonunu ve yatırım için önümüze çıkan bariyerleri konuştuk. Ve bölüm boyunca konuştuklarımızı bir araya getirdiğimizde şunu sorduk: "Bu podcast para etmez mi hiç?" Herkese iyi dinlemeler. Midas uygulamasını indir: https://app.getmidas.com/gmih/mie6gpeu Midas'ın Kulakları: https://www.getmidas.com/midasin-kulaklari Twitter: https://twitter.com/getmidas Instagram: https://www.instagram.com/get_midas/ Not: Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler ve haberler baz alınarak hazırlanmıştır. Eğer varsa içerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu podcast'te yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bahsi geçen hisselerdeki; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Selamlar
Harika bir cerrah, yakışıklı bir romantik ve genç bir bilim insanı. Paolo Macchiarini'yi görenler ona tümüyle hayran kalıyordu. Kendisiyle evlenmek üzere olan gazeteci Benita Alexander da ona ilk görüşte vurulmuştu. Bakalım tüm bu süslü dünya gerçekten göründüğü gibi miydi?
Harika bir cerrah, yakışıklı bir romantik ve genç bir bilim insanı. Paolo Macchiarini'yi görenler ona tümüyle hayran kalıyordu. Kendisiyle evlenmek üzere olan gazeteci Benita Alexander da ona ilk görüşte vurulmuştu. Bakalım tüm bu süslü dünya gerçekten göründüğü gibi miydi?
Nihayet yaklaşık bir yıldır zoom bağlantısıyla iletişim kurduğum gurumla tanıştım. Gerçekten benim için çok heyecan verici bir hikayeydi bu. Kendisiyle tanışmamın yanında bir de hep merak ettiğim ve gitmek istediğim Hindistan ve hatta Himalayalar'ı da görmek ve oralardaki yaşamları deneyimlemek fırsatım da olmuş oldu. Pekii neler oldu? Hadi gel ballandıra ballandıra anlatayım:)Video'nun devamını Arka Fon Hikayeleri YouTube kanalımda bulabilirsin. Kanalın linki profilimde. Katkı olsun.#arkafonhikayeleripodcast #niluferdoulakaracigan #arkafonhikayeleri #niluferkaracigan#hindistan #himalayalarSupport the showarkafonhikayeleri.podcast@gmail.com https://instagram.com/arkafonhikayeleri?utm_source=qrYouTube: https://www.youtube.com/channel/UC11V-FdnYq0_yqCP5BUayrg
Her ölüm elbette çok acı, büyük üzüntü veriyor. Ancak bazı ölümler acıyı insanın kalbine çiviyle çakıyor. Gazzeli yazar, şair Rıfat el-Arir'in ölümü bende o etkiyi yarattı. Gazze İslâm Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı ve yaratıcı yazarlık profesörü, aktivist, “Sayılardan İbaret Değiliz” projesinin kurucusu, “Gazze Cevap Yazıyor” kitabının editörü. TEDx'deki harika konuşması ve 7 Ekim'den bu yana Gazze'den paylaşımlarıyla tanıdığım ve derin muhabbet duyduğum genç bir akademisyen olan Prof. Arir, İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda erkek kardeşi, kız kardeşi ve dört çocuğu ile birlikte öldürüldü. Kasım ayında yazdığı “Eğer benim ölmem gerekiyorsa, Sen yaşamalısın hikâyemi anlatmak için” dizesiyle dünyanın kalbine saplanan hançer gibi bir vasiyet ve miras bıraktı. İsmini kalbimize adeta çiviledi. Instagram'da hakkında pek çok yorum vardı. Bir tanesi film yapımcısı olan Dan Cohen'e ait. Diyor ki Cohen, “Gazze Ölüyor belgeselini yaparken kendisini üniversitede ziyaret ettim. Öğrencilerine Yahudilik ve Siyonizm arasındaki farkı öğretiyor, İngiliz edebiyatı ve şiiri kullanarak bu iki olayı birleştirmeye çalışan Siyonist propagandaya karşı bir bilinç veriyordu. Şok edici İsrail suçları hakkında tanıklık eden mahallesindeki yaşlılara ulaşmama yardım etti. Son görüşmemizde ona Gazze'de geçirdiğim zamanı Nazilerin Varşova Gettosu'nu belgeliyor gibi hissettiğimi söylemiştim. Yazılarının gelecekte bir ‘Siyonizm Kurbanları Müzesi'nde yer alacağına söz verdim. Refaat Gazze ve Filistin hakkında iyi ve saf olan her şeyi kucakladı. Unutulmayacak mirası nesiller boyu yaşayacak ...” Bir Siyonizm Mağdurları Müzesi kurulacaksa eğer Rıfat orada bizim mihmandarımız olacak. 21.yüzyılın bu büyük katliamı Arir ile edebiyat tarihine kazınacak. Ülkemdeki edebiyat öğretmenlerine buradan seslenmek istiyorum. Lütfen öğrencilerinize bugünü ve bu şiiri anlatın. Ve Rıfat el- Arir ismini onlara öğretin. İsrail'in elinden düşürdüğü kalemi yerde kalmasın! Mücadelesi bir destan olsun! Eğer benim ölmem gerekiyorsa, Sen yaşamalısın, hikâyemi anlatmak için Ve benden kalanları satıp Bir parça kumaş satın almak için Ve bir parça ip, beyaz uzun kuyruklu bir uçurtma yapmak için, Ki Gazze'deki bir çocuk, Cennetin gözlerinin içine bakarken, Ateşe bırakılmış babasını beklerken Henüz kimseyle vedalaşmamışken - Kendi etiyle bile, Kendisiyle bile – Görmeli bu uçurtmayı Bana yaptığın o uçurtmayı, yükseklerde uçarken Bir an bir melek olduğunu düşünmeli onun Sevgiyi geri getiren Eğer ölmem gerekiyorsa Umut vermeli Destan olmalı
Ahmet Armağan ve Yaman Yılmaz'ın bu haftaki konuğu Borusan Otomotiv Motorsport Direktörü Ahmet Köseleci. Kendisiyle takımın 2023 sezonunu, başarılarını ve 2024 planlarını konuştuk. Ayrıca dünden bugüne Türkiye'de motor sporları üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik
Esmiyor Podcast'in dördüncü sezonuna hoşgeldiniz! Bu sezon bir çok yenilikle geliyoruz. Ama ilk bölümde konuğumuz Prof. Dr. Mehmet Karaca. Kendisiyle tekrardan bir iklim bilimini konuşmak istedik. Ama Mehmet Hoca'nın üç şapkası var: araştırmacı, eğitimci ve idari personel. İTÜ rektörlüğü de yapmış Mehmet Hoca ile tüm bu konuları birbirine karıştırarak konuştuk. Keyifli dinlemeler!See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Ateşkesin dördüncü ve son günü. Yarın ne olacak, İsrail Gazze'yi yeniden durmaksızın bombalayacak ve soykırıma aynı şekilde devam edecek mi, bilmiyoruz? Esir takasları sorunsuz bitti. Hamas, üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. İsrailli siviller teslim edilirken Hamas'ın kendilerine ne kadar iyi davrandığını, insanca muamele gördüklerini her halleriyle belli ettiler. Takas konusunda psikolojik üstünlük Hamas'ta görünüyor. Gazze'deki insanî durum ne aşamada peki? Dört günlük ateşkes şartlarından biri olan acil yardım konusunda neler yaşandı, içeriye temel ihtiyaç malzemeleri sokulabildi mi? Bu soruların cevaplarını günlerdir Mısır'da çalışmalar yapan Türk Kızılayı ve AFAD'dan almak mümkün olacaktı. Refah Sınır Kapısı'ndan içeriye bir tır daha sokabilmek için bölgede yoğun çaba gösteriyorlar. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz'ın Ramallah'ta olduğunu ve Gazze'ye giren yardımları organize ettiğini öğrendim. Kendisiyle telefonda görüntülü olarak görüştük. AFAD ile kurdukları koordinasyon merkezindeydi. Büyük bir telaş ve gayretle çalışırlarken 10 dakikasını ayırdı ve aşağıdaki önemli notları kendisinden edindim. KUZEYE SADECE 50 TIR SOKABİLDİK Çatışma öncesi dönemde, Gazze'ye günde ortalama 500 tır ticari mal girişi gerçekleşirken, saldırılar başladığından bu yana günde birkaç tır ancak girebilmiş. Ateşkesle birlikte birkaç gündür Gazze'nin geneline günde 200 tır girişine izin verilmiş. Normal dönemlerdeki günlük ihtiyacın çok altında. Kızılay Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, 50 gün süren katliamlardan sonra, Gazze'nin kuzeyine de ilk defa yardım ulaştığını söyledi. Sadece 50 tır ve ihtiyacın çok altındaymış. İsrail, işgalin yolunu açmak için Gazze'yi fiilen ikiye bölmeyi hedeflediği ve aralıksız bombaladığı kuzeydeki Gazzelileri bölgeyi terk etmeye zorladığı için o bölgede durum çok ağır. İsrail'in ateşkesten sonra güneyde sıkışan halkı da hedef alacağına dair korkunç bilgiler dolaşıyor. Fatma Hanım şunları söyledi: “Kuzeye gitmesi için ikinci 50 tırı anında hazırladık ama sevkiyat konusunda İsrail'in baskıları devam ediyor. Dışarıdan gelen yardımlar Mısır Kızılay'ında toplanıyor. Mısır Kızılayı da Refah Kapısı'nda Filistin Kızılay'ına teslim ediyor. İçerideki dağıtımları gerçekleştiren büyük oranda Filistin Kızılayı. Kuzey tarafına ulaşabilecek 5 farklı kapı olduğu halde Ürdün sınırı gibi 4 kapıyı birden kapatan İsrail, en küçük kapı olan Refah'a mecbur bırakıyor. Bu da dağıtımın önündeki büyük engel.” 50 KİŞİ BİR ODADA BARINIYOR
Bu hafta özel bir kanalda muhabirlik yapan sevgili Aycan Ayyıldız'ı konuk ediyoruz. Kendisiyle muhabir olmanın avantaj ve dezavantajlarını konuştuk. Keyifli dinlemeler… organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Ahmet Armağan ve Yaman Yılmaz'ın bu bölümdeki konuğu, Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan. Kendisiyle markanın elektrikli modelleri ile ilgili gelecek planları, Türkiye'ye giriş yapacak olan modelleri ve yeni satış yöntemi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Esmiyor Podcast'in üçüncü sezonunun kırk üçüncü bölümünde konuğumuz inovatif biyomateryal girişimi GOZEN'in kurucusu Ece Gözen. Kendisiyle mikroorganizmaların aktiviteleriyle oluşturdukları yeni bir materyal olan LUNAFORM™️'ın yaratılışını, Balenciaga işbirliğini ve biyomateryallerin modanın ve dünyanın geleceği için önemini konuştuk.Kariyerine moda tasarımcısı olarak başlayan Ece, 6 yıl önce laboratuvara kapanarak modanın geleceği için yeni malzemeler geliştirmek için yola çıktı. Girişiminin Türkiye'de başlayan yolculuğu, aldığı yatırımlarla birlikte ABD'ye taşındı. Oldukça ilginç bu sohbette çok şey öğrendik.Keyifli dinlemeler!See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Sen bir ağaç ol, etrafına gölgeler sal; o gölgeye sığınmayan sığınmasın!.. *Sen toprak ol, bağrına tohum atmayan atmasın. Sen su ol, ak mecranda; içmeyen içmesin. Sen güneş ol, şualarınla başları okşa; ondan istifade etmeyenler etmesin. Sen bir ağaç ol, etrafına gölgeler sal; o gölgeye sığınmayan sığınmasın. Asıl mesele, olmaktır, senin olmandır; sen öyle olunca, esas kazanmış sayılırsın. Bugün olmazsa yarın, bir kısım kadirşinas insanlar, o çağlayana dudaklarını uzattıkları, o ağacın gölgesinde oturdukları zaman “Allah sizden razı olsun!” derler. *Bu ufuk, peygamberlerin ve Raşit Halifeler'in ufkudur. O ufka yönelmeyen insanlar kazanma yolunda hep kaybetmişlerdir. Öyleyse insan neye ne ölçüde teveccüh edeceğini iyi belirlemelidir. *Dünyaya dünya kadar, ukbaya ukba kadar teveccüh etmeli. Birazı çocuklukta, bir miktarı uykuda geçen; bir kısmı da yaşlılıkta geçen mi, yoksa insanı sürüm sürüm eden mi, işte böyle bir dünya! Bu kaç para eder? Bunun karşısında öbür tarafı düşünün, ebediyet. Rakamlara sığmayan bir süre. Aslında süre sözü ifade etmez onu, belki ona süresizlik demek lazım. Evvel, âhir, zâhir, bâtın orada iç içe… Şu halde, dünyaya dünya kadar, ukbaya da ukba kadar… Şahsımıza nefsaniyet itibarıyla, şahsımız kadar; Kendisiyle şahısların mukayese edilemeyeceği o Zât'a karşı da namütenâhîliğine göre teveccüh içinde bulunmak lazım. Bu video 09/08/2015 tarihinde yayınlanan “Sen Tohum At Git” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...
Bu bölümde ilk bakışta çerçevemizin dışında görünen bir konumuz var; Serebral Palsi. Birçok kişi için yeterince anlaşılmamış veya yanlış anlaşılmış bir nörolojik bozukluk.Tabii bu konuyu şimdi ele almamızın bir nedeni yaklaşan 6 Ekim Dünya Serebral Palsi günü.Bildiğiniz gibi bu podcast toplumumuzun daha kapsayıcı, anlayışlı ve adil hale gelmesine nasıl katkıda bulunabileceğimizi de ele alıyor. Sivil toplum kuruluşları ve liderleri de, engelli bireylerin haklarını savunma ve onların yaşamlarını iyileştirme konusunda önemli bir rol oynuyorlar.Konuğum bu liderlerden, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin.Kendisiyle bu alanda 20 yılı aşkın deneyimine dayalı sivil toplumun gücüne ve engellilikle ilgili farkındalığı artırmanın önemine ilişkin bir sohbet gerçekleştirdik.Amacımız, sadece serebral palsi ve engellilik hakkında daha fazla bilgi sunmak değil, aynı zamanda bu konunun toplumsal değişimdeki rolünü ve her birimizin nasıl bir fark yaratabileceğini keşfetmek. Empati ve anlayışın gelişmesine katkı sunmak. (02:35) Serebral palsi nedir? (04:05) Erken teşhisin önemi (07:34) Farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme faaliyetleri (12:25) Çabaların etki ölçümü (14:28) STK'larda inovasyon mümkün mü? (19:05) STK'lar arasında iş birlikleri (22:42) Türkiye'de bağış yapma anlayışı (26:23) Türkiye'de sivil topluma katılım (28:39) Gelecek planları (31:16) Nigar Evgin'in değer yaratma formülü Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı hakkında bilgi edinmek ve bağış yapmak isterseniz:https://www.tscv.org.tr/PageContent/tr/sertifika-bagisi/1900Nigar Evgin'in Linkedin profilihttps://www.linkedin.com/in/nigar-evgin-b9119547/Support the show
Muhteşem doğası ve ormanlarıyla, Intel ve Columbia gibi şirketlerin genel merkezlerinin olmasıyla ve İlke Hanım'ın anlattığı ilginç detaylarla beni şaşırtan bir yer olan Oregon eyaletindeki Portland'a gidiyoruz ve 3 senedir orada yaşayan İlke Şengezer Martin konuğum.Uludağ Turizm mezunu İlke Hanım, Amerikalı eşi ile İstanbul'da tanışıp evleniyor ve Türkiye'deki 20 yıllık kariyerini en son Danimarka menşeili bir şirkette pazarlama yöneticisi olarak devam ettirirken Ayvalık'a taşınma kararı alıyorlar. İstanbul'dan Ayvalık'a taşınıp üç sene kadar bir süre orada yaşayan ve klasik beyaz yaka hayalini gerçekleştiren İlke Hanım, çocuğunun eğitimi için Amerika'ya taşınmaya karar veriyor ve 40 yaşından sonra yeni hayatına başlıyor. Önce bir yarı devlet kurumunda gönüllü olarak çalışıyor ve sonrasında finans alanında bir şirkette pazarlama yöneticisi olarak çalışmaya başlıyor. Ayrıca şehrin Türk-Amerikan Derneği'nde de aktif rol üstleniyor.Kendisiyle belli bir yaştan sorma yurtdışına göç edip sıfırdan hayat kurmayı, Ayvalık'taki göçmenlik deneyimlerini ve tabii Oregon'u konuştuk. Uygun kur ve düşük gönderim ücretiyle yurt dışı para transferlerinizi kolayca yapabileceğiniz TransferGo uygulamasını http://bit.ly/bigidenesoralim 'dan indirip inceleyebilirsiniz.
Kendisiyle yüzleşmeyen ve kendini yerden yere vurmayan bir insan, debbağın deriye yaptığı gibi yerden yere vuracağı bir mücrim arar. O hep günah çaşıtı, mütecessisi haline gelir; “Acaba falan nasıl baktı, ne konuştu, ne etti?” deyip bunları zihnine kaydeder; sırası geldiği zaman bu dosyaları değerlendirmeyi düşünür ve böylece günaha girer. Günaha girmemenin yolu, insanın kendisiyle meşgul ve kusurlarının farkında olmasıdır. *İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) mâsum ve masûn olduğu halde bazen bir mecliste yetmiş ya da yüz kere istiğfar ederdi; kendi ufku itibarıyla, seyyidü'l-mukarrebin olması açısından ve imamlığı zaviyesinden, dualarında adeta nefsini yerden yere vururdu. *Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyuruyor: “Ne mutlu o kimseye ki, defterinde çok istiğfar bulunur.” Muhasebe Duygusu ve Hazreti Ebu Bekir'in Vasiyeti *Hazreti Ömer'e nispet edilen bir sözde حَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.” buyrulmaktadır ki, bu da, nefis muhasebesinin öte dünyadaki hesaba çekilme inancıyla doğrudan doğruya irtibatlı olduğunu göstermektedir. Zaten büyük zatların evrad ve ezkarına bakıldığında, mahkeme-i kübrada hesap verme endişesinden kaynaklanan ciddi bir nefis muhasebesiyle hayatlarını geçirdikleri görülür. *Hazreti Ebû Bekir (radıyallahu anh) halife seçildikten sonra da komşularının koyunlarını sağarak geçimini sağlamaya devam etmişti. Bir müddet sonra, önde gelen sahabe efendilerimizin ısrarları üzerine, bütün zamanını müslümanların ihtiyaçlarına ayırabilmek için cüz'î bir maaşa razı olup koyun sağmaktan vazgeçmişti. Hizmetine mukabil maaş almak ona çok ağır gelmesine rağmen devlet işlerini aksatmamak için buna katlanmıştı. Bununla beraber, kendisine takdir edilen parayı kullanırken elleri titrerdi. *Hazreti Ebu Bekir, ahirete göçtüğü zaman, “Benden sonraki halifeye verilsin!” diyerek geride küçük bir testi bırakmıştı. İkinci Halife Hazreti Ömer'in huzurunda açılan testiden küçük küçük paracıklar ve bir de mektup çıkmıştı. Kısacık namede şöyle deniyordu: “Bana tahsis ettiğiniz maaş bazı günler fazla geldi. Bunu harcamaktan Allah'a karşı hayâ ettim; zira bu, halkın malı olduğu için devletin hazinesine katılmalıdır.” Hazreti Ömer, bu manzara karşısında gözyaşlarını tutamamış ve “Ey Ebu Bekir, bize yaşanmaz bir hayat bıraktın.” demişti. Demişti ama onun hayatı da selefininkinden geri kalır gibi değildi. Bu video 11/10/2015 tarihinde yayınlanan “Muhasebe Ufku ve Sahabe Yolu” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...
Açık Kaynak'ın bu bölümünde Yaşar Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Demirkıran hocamız konuğumuzdu. Kendisiyle matematiksel biyoloji, kanser ve matematik ilişkisi ve disiplinler arası çalışmanın önemi hakkında konuştuk. https://radyu.yasar.edu.tr
Kimi masallarda süpürgeleriyle dolaşıp genç kızlara büyü yapan, kimi mitlerdeyse şeytanla işbirliğine girerek tüm insanlığı lanetleyen kazanları başındaki cadılar kim? Onlara sadece masallarda mı rastlıyoruz? Yoksa hepsinin arkasında haksızlığa uğramış ve cadı denilerek yaftalanmış, etiyle kemiğiyle binlerce kadın mı var?Bu soruları tarihçi Pelin Batu'ya sorduk. Kendisiyle sesli mesaj üzerinden yaptığımız sohbetle, cadılık tarihinin derinlerine doğru bir yolculuğa çıktık. Cadı avlarını, Lilith'i, Circe'i ve cadılığa dair birçok konuyu ondan dinledik.Saçınızı süpürge ettiğiniz değil, süpürgelerinize binip uçtuğunuz bir 8 Mart olması dileğiyle!Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Hazal Beril ÇamSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee MediaBu podcast, Cambly hakkında reklam içerir.Cambly'nin %60 indirimden 60bar koduyla yararlanmak için buraya, Cambly Kids'in %60 indiriminden 60barkids koduyla yararlanmak için buraya tıklayınız.Bu podcast, Kidly hakkında reklam içerir.Çocukların sosyal ve duygusal gelişimini destekleyen, eğitici ve çook eğlenceli Kidly kütüphanesini, ücretsiz deneme süresiyle keşfetmek için tıklayın.Bölüm içinde yer verdiğimiz Bir Kira Bir Yuva ve İhtiyaç Haritası WhatsApp Talep Merkezi ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.Bir Kira Bir Yuva, evini kaybetmiş kişiler ile kira desteği vermek ya da boş durumdaki evini kullanıma açmak isteyen kişileri buluşturmak için başlatılan bir dayanışma kampanyasıdır. Türkiye'nin neresinde olursanız olun, boş eviniz varsa depremden etkilenmiş ihtiyaç sahiplerine yuva olabilirsiniz. Daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki link'i ziyaret edebilirsiniz.https://birkirabiryuva.orgİhtiyaç Haritası, doğrulanmış talepleri daha hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak amacıyla “İhtiyaç Haritası WhatsApp Talep Merkezi” WhatsApp mesaj bot'unu hayata geçirdi. +908502424384 numarasıyla, WhatsApp bot'una erişebilirsiniz. Bot sizi yönlendirerek iletişim bilgilerinizi ve ihtiyaçlarınızı tespit ediyor, bunları kaydediyor ve en kısa sürede size gereken desteklerin ulaşmasını sağlıyor.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bu bölüm Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız deprem sonrasında başlattığımız Deprem Dayanışma YouTube Ortak Yayını'ndan kesitler ile derlenmiştir. Bu bölümün ilk konuğu Teyit.org'un eş kurucusu ve vizyon/strateji sorumlusu Gülin Çavuş. Kendisiyle doğru habere ulaşmak ve eleştirel düşünmek gibi kritik meseleleri konuştuk. Ardından şehir plancısı Dr. Bahar Aksel ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritoğlu konuğumuz oldu. Kendilerinden şehirlerin deprem gibi olaylara karşı nasıl tasarlanması gerektiği ve bu konuda bizlerin ne gibi sorumlulukları olduğuna dair hayati bilgiler aldık.Umuyorum siz ve sevdikleriniz iyidir, iyi olacaktır... Hepinize en içten sevgilerimi ve sabır dileklerimi iletiyorum. Hepimize bir kez daha geçmiş olsun ve başımız sağ olsun.Bölüm içinde yer verdiğimiz Bir Yuva Bir Kira ve İhtiyaç Haritası WhatsApp Talep Merkezi ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.Bir Kira Bir Yuva, evini kaybetmiş kişiler ile kira desteği vermek ya da boş durumdaki evini kullanıma açmak isteyen kişileri buluşturmak için başlatılan bir dayanışma kampanyasıdır. Türkiye'nin neresinde olursanız olun, boş eviniz varsa depremden etkilenmiş ihtiyaç sahiplerine yuva olabilirsiniz. Daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki link'i ziyaret edebilirsiniz.https://birkirabiryuva.orgİhtiyaç Haritası, doğrulanmış talepleri daha hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak amacıyla “İhtiyaç Haritası WhatsApp Talep Merkezi” WhatsApp mesaj bot'unu hayata geçirdi. +908502424384 numarasıyla, WhatsApp bot'una erişebilirsiniz. Bot sizi yönlendirerek iletişim bilgilerinizi ve ihtiyaçlarınızı tespit ediyor, bunları kaydediyor ve en kısa sürede size gereken desteklerin ulaşmasını sağlıyor.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Konuğumuz Bekir Ağırdır. Kendisiyle yeni kitabı Bize Yeni Bir Söz Lazım'ı konuşuyoruz.
Bu bölümde konuğum ReCode Consulting Kurucusu Dr.Dilek Turan Dilek Hanım inovasyonu hem akademide hem de iş hayatında çalışmalarına konu edinmiş bir iş insanı. Kendisiyle önce Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu VitrA İnovasyon Merkezi'nde İnovasyon Projeleri Yönetim Ofisi'nin liderliğine uzanan 7 yıllık deneyimi hakkında konuştuk. Ülkemizde sektöründe önde gelen bir kurumun inovasyon yolculuğunda hangi aşamalardan geçtiğini, hangi zorlukları aştığını öğrenmiş olduk. Dilek Hanım son 1.5 yılda ise gerek Eczacıbaşı'nda, gerek akademide, gerekse TTGV Xnovate Fellow programında edindiği bilgi ve tecrübeleri ile kurucusu olduğu ReCode Consulting ve İş Ortağı olduğu MindWorks'te Ar-Ge ve inovasyonla dönüşüm gerçekleştirmek isteyen kurumlara rehberlik ediyor. Bu alanda kurumların inovasyon kabiliyetini ölçen Innoquotient yönteminden, inovasyon ekipleri arasındaki iletişim problemlerinden ve doğru soruları sormanın öneminden konuştuk. Dilek Hanım ayrıca TTGV tarafından yayınlanan kendisinin de katkıda bulunduğu iki yayından referanslar verdi, mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim, linklerini bölüm notlarında bulabilirsiniz. (02:21) Eczacıbaşı Vitra inovasyon yolculuğu (10:31) Eczacıbaşı Grubu ile koordinasyon (12:16) Kurum kültürünün inovasyon üzerindeki etkisi (13:45) Innoquotient modeli (18:29) Modelin Türkiye'deki yorumlanması (20:41) ReCode'un çalışmaları (22:22) teknik ve ticari ekipler arasındaki iletişim problemleri (28:57) Soru sormanın incelikleri (36:03) Dilek Turan'ın değer yaratma formülü XNOVATE Fellows: İnovasyon Liderliği Fellowship Programı 1.Dönem Etki Projeleri, TTGV, https://www.xnovate.org/assets/theme/fellows/files/xf-donem-bir-etki-projeleri.pdf Ürün Yönetimi Perspektifinden Türkiye Deneyimleri Derlemesi, TTGV, 2022 https://www.ttgv.org.tr/tur/images/publications/63732ee6ce56e.pdf Dr.Dilek Turan'ın Linkedin profili https://www.linkedin.com/in/dr-dilek-turan-75891942/ Dr.Dilek Turan'ın e-posta adresi dilek.turan@recodeconsulting.com
5. sezonun ilk bölümünden herkese merhaba! Bu bölümde çok özel bir konuğum var: Ece Temelkuran! Ece Hanım bir süredir Zagreb'de yaşıyordu, yakın zamanda Hamburg'a taşındı ve yurtdışına taşındıktan sonra İngilizce üretim yapmaya ağırlık verdi. "How to Lose a Country" kitabı, İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede büyük yankı uyandırdı ve değerli yorumlar aldı. Aynı zamanda, bir süredir Oksijen Gazetesi'ndeki yazılarıyla da bizleri tekrardan ana dilinde beslemeye devam ediyor. Kendisiyle yurtdışında bir yazar olarak yeniden bir yol çizmesini ve Oksijen'de zaman zaman düşüncelerini kaleme aldığı yurtdışına göç konusunu konuştuk. Uygun kur ve düşük gönderim ücretiyle yurt dışı para transferlerinizi kolayca yapabileceğiniz TransferGo uygulamasını http://bit.ly/bigidenesoralim'dan indirip inceleyebilirsiniz
Saha Kenarı'nın bu haftaki konuğu spor spikeri Nihan Cabbaroğlu oldu. Kendisiyle sohbete artistik patinajın dans mı spor mu olduğu, spikerliğin teknik yanlarını ve sporcu atletiğinin yanında estetik olmanın performansa etkilerini konuşarak başladık. Sohbete buz pateni denince kulağımızda çalmaya başlayan Boléro eşliğinde gerçekleşen ikonik performansları, bu alandaki müzik seçimlerini ve ekollerle devam ettik. Kamila Valieva'nın doping konusu değinmeden de geçmedik. Artistik patinaj 1990'larda daha çok mu izleniyordu? Yuzuru Hanyu mu Nathan Chen mi? Bu sporu geliştiren atletizm mi estetik mi? Hazırlayan ve sunan: Burcu Biçer
Spektrum Son Düzlük'ün 5. bölümünde Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Dr. Alper Yağcı konuğumuz oldu. Kendisiyle, Türkiye'nin son 20 yıllık döneminde uygulanan ekonomi politikalarının sonuçları ve bu politikalardan hangi sınıfların kazançlı olduğunu konuştuk. Ayrıca, Türkiye'de seçmenlerin ideolojik ve ekonomik oy verme eğilimleri ve muhalefet partilerinin seçim stratejilerini değerlendirdik. Son bölümde ise muhalefet partileri için alternatif seçim stratejilerini ele aldık.
Trend Topic'in bu bölümdeki konuğu gazeteci Bahadır Özgür. Kendisiyle, demir-çelik sanayisindeki çeteleşerek, kamuyu 25 milyon TL dolandıran yeraltı gruplarını ve bu gruplara karşı yürütülen operasyonu konuştuk. Tefeci iş insanı Erol Evcil'in bu resimdeki rolü ne? Bu grupların siyasi aktörlerle nasıl bir bağlantısı var? Cevaplar bu bölümde.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Konuk: Prof.Dr. Burcu Özsoy - İTÜ Öğretim Üyesi ve Tübitak Marmara Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı. Prof.Dr. Burcu Özsoy, Antartika'daki buzullar ve iklim değişikliği üzerine çalışan bir bilim insanı. Antartika üzerine yaptığı çalışmalar dünyanın hem geleceği hem de geçmişini anlamak açısından çok önemli bilgiler sunuyor. Kendisiyle deniz ve karasal buzulların erimesindeki son durumu ve bu durumun iklim kriziyle karşılıklı etkileşimi; Antartika'ya ilk gidiş hikayesi ve düzenlediği bilim seferlerine nasıl hazırlandığı; Antartika'daki gündelik hayatı; kutup elçisi ilan edilmesi ve gelecek çalışmaları üzerine konuştuk
Fularsız Entellik blogunun kurucusu, Fularsız Entellik podcastinin de yayıncısı Immanuel Tolstoyevski biliyorsunuz bir göçmen. Kendisiyle sığınmacı sorununu, entegrasyon ve vatandaşlık politikalarını, göçmen statülerini ve Türkiye'deki durumu konuştuk. Sohbet ikinci bölümle devam edecek. Destek olmak için: Patreon Görüş, öneri vesaire: Instagram | Twitter
Kadri Gürsel “Erdoğan aday olmazsa Hulusi Akar mı?” başlıklı yazısında Erdoğan'ın seçilemeyeceğini görmesi durumunda yerine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı aday göstereceği iddiasını ele almıştı. Kendisiyle bu konuyu tartıştık.