POPULARITY
Categories
On se retrouve à la moitié de la saison pour faire les comptes sur nos satisfactions, déceptions, collectives et individuelles avec Smail. On abordera également un match qui nous a marqué ainsi que nos perspectives pour le reste de la saison !Animé par Thomas DECAEN et Florent MARTINEZ Hébergé par Acast. Visitez acast.com/privacy pour plus d'informations.
Sabri Öz'ün hazırlayıp sunduğu Fütürist Yaklaşımlar programına Müsiad Makine Sektör Kurulu Başkanı Haksan Makina YK Üyesi İsmail Somali konuk oldu.
İnsanlık ve İslamlık düşmanı Nusayri Şebbihaların kurşunladığı, içini ateşe verdiği, etrafındaki binaların çatılarındaki kurşun plakaları çalıp sattığı halife Ömer bin Abdülaziz'in türbesinin o üzücü halini görünce hafızamı tazeleme ihtiyacı hissettim.
2'inci Mehmet Operası… Türklerle ilgili operalar içindeki en önemli yapıtlardan biri. Romantik dönemin en önemli bestecilerinden biri olan Rossini'nin bu 220 yıllık eseri yeniden İDOB tarafından sahneleniyor. Eserin önemini ve bugüne gelişini araştırmacı İsmail Hakkı Aksu Pencere'de anlatıyor.
2009… Ümmü Gülsüm Otelinin kapısında bizi bekleyen şoförümüz Muhammet'le sımsıcak selamlaşıyoruz. Yüzüne bakıyorum. “Dürüst ve İslam” işte. Kaynaşmamız on dakikamızı almıyor. Çekim programımızı gösteriyoruz. “Külli tamam” deyip basıyor gaza. O kaotiğin kaotiği Kahire trafiğinde ya Ümmü Gülsüm yahut Kur'an radyosu açık halde akıyoruz. Her seferinde Nil'e ve kalabalığa yakalanarak bir büyünün içinde seyahat ediyoruz.
1970'lerde oralarda iki şey oluyordu. İlki şu: İsrail, olanca zulmüyle Filistin coğrafyasında planlarını ilerletmeye gayret ediyordu. Yaser Arafat önderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütü ve Fillistinliler ellerinden geldiğince İsrail'e karşı koyuyordu. 73'teki savaşın ardından mesele yön değiştirmiş, savaşta yenilen Arap ülkeleri Filistin'i İsrail ile baş başa bırakmak durumunda kalmışlardı.
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Bakmayın siz Arka Sokaklar dizisinin “dini bir grubun devletin kolluk kuvvetlerine yönelik tehdit içeren ifadeler kullanılması sebebiyle” ceza alması üzerine Şevket Çoruh'un “bu cezayı ödül sayarım” diye zırvalamasına. Altı üstü rol kesiyordur. Pek de iyi gitmediğini herkesin bildiği tiyatro miyatro işleri için zemin yokluyordur daha doğrusu. Yoksa zeki adam diye biliriz. Arka Sokaklar'da oynamaktan hiç mutlu olmadığını, o düzeysizlikte bir dizide oynamanın iyi üzeri sayılabilecek oyunculuğunu heder ettiğini o da bilir yani. Bir çıkış arıyor kendince. Çok görmemek gerekir.
Üç tablo üzerinden ve rahmetli şehidimiz Halil Kantarcı'nın muazzam tespitinden hareketle söz alacağım bugün. Birinci tablo şu. ODA TV, benim, Aydın Ünal'ın ve Hüseyin Likoğlu abilerin peş peşe yazdığı ve odaklarında devlete kılıç çeken teğmenlerin olduğu yazılar üzerinden “hedef teğmenler değil, hedef Atatürk” manşeti atarak yine o meşhur meseleyi konuşulamaz hale getirmeye çabaladı.
Dans cette deuxième partie, on évoque l'ambiance à l'Emirates, la sociologie des supporters et pourquoi Arsenal a toujours été à part à Londres et en Angleterre. Toujours avec Smail et Robin en invités pour nous apporter leurs points de vu et leur recherches. Animé par Thomas DECAEN et Florent MARTINEZ Hébergé par Acast. Visitez acast.com/privacy pour plus d'informations.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu Reel Piyasalar programına (GAPAS) Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği Başkanı Y. Mimar İsmail Özcan konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu Reel Piyasalar programına (GAPAS) Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği Başkanı Y. Mimar İsmail Özcan konuk oldu.
Türkçenin büyülü kelimesidir gönül. TDK'ya göre “duyguların kaynağı, içeri, yürek” demek. “Könül” aslında. Nazal “-n” ile sanırım. Yürekten mecaz, “kög” kelime-sinden türeme. “Kög” şarkı demek. Yani şöyle diyebilirim pekâlâ: “Türkün şarkısı gönüldür.”
“Bu ordu neden Mustafa Kemal'in ordusu olsun? Bu ordu milletin ordusudur, devletin ordusudur. Mustafa Kemal'e illa bir kült lider olarak bakmak zorunda değil kimse. Bir Osmanlı subayı olarak da bakabilir, bir insan olarak da bakabilir” diyen Aydın Ünal abiye katılmamak mümkün değil. Konunun üzerine şuradan gideyim ben de.
Önce, seneler içerisinde geliştirdiğim üç sarsılmaz inançtan bahsedeyim. Birincisi şudur: Başörtülü olmak, başörtülü olmaktır. Laiklerin, dindarların, sekülerlerin, liberallerin, siyasi partilerin ve daha bilmem kimlerin başörtüsü üzerinden nefret, itibar, hesaplaşma, ahkâm ve benzeri hiçbir operasyona kalkışmasına izin verilmemelidir.
Sanırım 2011 yılının Ocak ayıydı. Her zamanki gibi uçak biletlerimizi Gaziantep'e almış, Türkmen taksici Abdülkadir abiyi Antep'e çağırmıştık. Âdetimiz öyleydi. Antep'e gidiyor, Azez kapı üzerinden Halep'e geçiyorduk. O sefer de öyle yaptık.
Bir bavula ne yakışır en çok? Birkaç şarj aleti elbette. Bir kulaklık. Belki bir portatif ses düzeni hatta. Birkaç elbise ve birkaç paket cips yolda lazım olur diye. Yahut bir tablet ama üzerinde hiyeroglif yok nedense.
Aslında hiçbir şey. Çünkü ne derler bilirsiniz: “En iyi Amerika hiç olmayandır. Cehennemin dibinde olan ise, en iyi Amerika'nın da iyisidir.” Bizim eski aşırı romantik Marksist-lerimizle aşırı romantik İslamcılarımızın aksine, son 100 yılda dünyayı bugünkü haline getiren üç emperyalist merkezin hep ABD, Rusya ve İngiltere olduğunu düşünegeldim.
Zât-ı devletlûları, verdiği bir mülakatta “ben Fetöcü değilim” demiş. “Çok kibar insan olduğumdan kimseye geberdi demem, leşi çıktı demem” demiş. “Bu adamla fotoğraf çektiren bu kadar siyasetçi varken tek karesi olmayan bana Fetöcü diyemezsiniz” demiş.
Diyetisyenim “diyetin yirminci günü gibi karbonhidrat krizi atak yapar. Son çırpınışları olduğu için şiddetli bir yoksunluk hissedebilirsin. O durumda ne yapman gerektiğini söyleyeyim sana” dediğinde “gerekmez” dedim, “Zahit Kotku Hazretlerinin müridine yaptırdığını yapacağım.” Buraya gelirim yine.
Herhalde dünyanın en yanlış anlaşılan kavramlarından biridir merhamet. Sıklıkla düz anlamıyla “acımak” ile karıştırıl-dığından bir türlü asli katına çıkamaz, yerli yerine oturamaz bizim memlekette. Biz Müslümanlar, bu dünyada ancak ve ancak “merhamet” ile var olduğumuzu ve var kaldığımızı bir an olsun aklımızdan çıkarmamakla kayıtlıyızdır ama aynı zamanda nisyan ile de kaim olduğumuzdan, Allah'ın “Rahman ve Rahim” oluşunu sürekli unutmaya yatkın haldeyizdir.
This week, host Jackie Bird is at Robert Smail's Print Works in the Scottish Borders to see the oldest working commercial letterpress printers in the UK. She meets the team that keeps the printing works running today and hears about the history of the press and its eponymous owner. Jackie also discovers secrets of the ever-changing publishing industry of the Victorian era, unpicks the mechanisms behind the presses, and takes us on a tour right into the heart of the machinery. To enjoy more episodes of Love Scotland, please follow or subscribe wherever you get your podcasts. For more information on the Robert Smail's Print Works, click here.
Gebrauchter Tag oder ein gescheitertes System? Was machen wir mit dem 2:2 auf Schalke? Toni, Anton und Alex versuchen das Spiel von Samstag zu analysieren und blicken dabei auf ein chaotischen Abend zurück. Außerdem ist unsere Quiz Fee wieder zurück. Ganz viel Spaß bei der neuen Folge ihr Mäuse! Ha Ho He
İmam hatipte okurken “bari sayısal bölüme geçeyim” dediydim biliyon mu? Meğersem imam hatiplerde sayısal bölüm yokmuştu. Ben de “bari fen ya da Anadolu lisesine geçiş yapayım” dedim. Dediler ki “geçemen, yasak.” Ben de “bari ben bu Milli Eğitim'i mahkemeye vereyim de bu adaletsizlik ortadan kalksın” dedim. Mahkemeye veremezmişim. Verir mişim de sonuç çıkmazmış. Babam dedi ki “oğlum eğer okumayacaksan gel de bari çiftin çubuğun başına geç.” Ben dedim “olmaz, okuyacam ben. Bari eşit ağırlık okuyayım da milli eğitimi mahkemeye verecek kadar hukuk okuyayım.”
Mam Zentralsekretär vum OGBL Smail Suljic schwätzt de Rick Mertens iwwer de Sozialkonflikt bei der neier ASBL HUT.
Ayşete Yavaş'ın hazırlayıp sunduğu Otomasyonun Seyir Defteri programına Fonksiyonel Akıllı Teknolojiler ve Endüstriyel Kontrol Satış Müdürü İsmail Ersoy konuk oldu.
Balancing growth, profits, culture, and staff retention.Gear Up for Growth. With Jean Caragher. For CPA Trendlines. “Probably no surprise, the greatest challenge to growth in this industry is attracting and retaining talent,” said Kristin Murray, managing partner of Weinstein Spira. “Without that, there is no growth, and given the landscape of our industry right now, that's everybody's biggest challenge. If it's not, I'd be amazed.”Gear Up for Growth spotlights the best strategies for smart and efffective growth in today's competitive landscape. More Gear Up for Growth every Friday here.| More Capstone Conversations with Jean Caragher every Monday | More Jean Caragher here | Get her best-selling handbook, The 90-Day Marketing Plan for CPA Firms, here | More The CPA Trendlines broadcast channel “Kristin was the person in her firm who stuck her neck out and took the risk back when she was a tax partner leading the HR and culture initiatives for the firm,” says Jennifer Wilson, partner and co-founder of Convergence Coaching.Differentiating Weinstein Spira's environment to appeal to candidates is a key strategy. “One of the things that we've done on the tax side is to implement these positions called tax preparation coordinators,” explains Murray. “These individuals aren't necessarily accounting-degreed but are skilled with computers and organization. They handle preliminary tax preparation tasks, easing the workload of the accounting staff."Additionally, Weinstein Spira has created client service rep roles to manage client communications, removing administrative burdens from senior accountants. This change allows their more experienced staff to focus on complex tasks, increasing productivity.Wilson says Murray "had the guts to say, ‘Hey, guys, we have to be more flexible. We can't have standing office hours and force people to stay through dinner and come in on Saturdays.' So, she abolished all of that."More highlights:– The six big themes from the National Pipeline Advisory Group and what firms need to do with this information.– Why Weinstein Spira has succeeded in providing time and resources for the firm's CPA candidates to prepare for the CPA exam.– The real story behind Weinstein Spira's Fun Brigade.– How Weinstein Spira's efforts have impacted the firm's employee retention.More about Kristin Murray: Kristin Murray has served as Weinstein Spira's managing shareholder since 2018. Her clients include manufacturing, real estate, professional services companies, owner-managed businesses, and high-net-worth individuals. Weinstein Spira is a member of AGN International. She can be reached at km@weinsteinspira.com.More about Jennifer Wilson: Jennifer Wilson is a co-founder and partner with ConvergenceCoaching, LLC, a national consulting firm for CPAs. She has been named to Accounting Today's Top 10 and Top 100 Most Influential People in Accounting list, IPA's Top 10 Most Recommended Consultants and CPA Practice Advisor's Top 25 Thought Leaders and the Most Powerful Women in Accounting lists. She can be reached at jen@convergencecoaching.com. More Jennifer Wilson at CPA Trendlines here.
Ayşete Yavaş'ın hazırlayıp sunduğu Otomasyonun Seyir Defteri programına Fonksiyonel Akıllı Teknolojiler ve Endüstriyel Kontrol Satış Müdürü İsmail Ersoy konuk oldu.
Şöyle olmuştur büyük ihtimalle. Küçük kardeş, denk getirdiği bir kamyonla yahut bir ciple şehir merkezine gitmiştir ilkin. Üç saati bulan bu yolculuk, sonraki safhalarda yaşayacağı yorgunluğun önsözü gibi olmuştur onun için. Şehrin otogarına gitmiş, daha önceden kararlaştırdığı şekliyle Ankara'ya giden ilk otobüse bilet almıştır. Coğrafya yeşilden sarıya döndükçe “kavuşmanın” heyecanını yaşamaya başlamış ancak “vuslata daha var” deyip gözlerini camdan dışarı dikmiş, ya tamamını ezbere bildiği mevlidi terennüm etmiş yahut hatırladığı kadarıyla Melaye Ciziri Divanı'ndan şiirler, beyitler tekrarlamıştır. İlle de “bense baştan aşağı yanmaktayım dem be dem / nasıl anlatsam bilemem aşkın hesaba gelmeyen yanlarını” beytinde durmuş, düşünmüş, beyti tekrar okumuş, tekrar durmuş, tekrar düşünmüştür.
Müslüman Anadolu Türklerinin zafer ayı olan Ağustos ilgili kutlamalarla geride kaldı ama Kemalistlerin Osmanlı sonrası beka mücadelesinin –İstiklâl savaşının– nihayeti hükmündeki Büyük Taarruz kutlamalarını kendi varlık gösterisine dönüştürme-lerine mahsus tartışmalar sürüyor. Bize göre tartışan tarafların konuyla ilgili ısrarla ıskaladıkları en önemli gerçek şudur: Malazgirt ile Büyük Taarruz'un yıl farkı esasında birkaç gün arayla gerçekleşmesi, Selçuklu'nun küffara karşı gayretiyle, beka mücadelesini canla başla yürüten milli güçlerin Batılı işgalcilere karşı gayretinin iç içe geçmesine ve böylece yeni olanın eskiyi karartmasına, diğer bir söyleyişle 1040-1308 yılları arasında 268 yıl süren Selçuklu mücadelesinin salt Malazgirt savaşına indirgenerek örtülmesine sebep olmaktadır.
“Babam, sufî idi; tarikat şeyhiydi. Evimizde daima sufîleri misafir eder ve zikir meclisleri kurardı. Çocukluğumda böyle bir iklimde büyüdüm. Evimize yakın bir tekke vardı. Babam o tekkenin şeyhiydi; ben de oradaki zikir meclislerine katılırdım. Orada mevlid meclisleri olurdu, taziyeler tekkede yapılırdı. Taziyelerde, üç gün boyunca Kur'an-ı Kerim okunurdu. Ben de bu meclislerde Kur'an okuyanlardandım. Yetmişli yılların ortalarına kadar bu zikir meclislerine katıldım. Babam, aynı zamanda evimize yakın bir mescidin müezziniydi. Daha ben altı yaşlarındayken, beni sabah namazı için kaldırırdı. O zamanlarda yollarda ve camilerde elektrikli lambalar yoktu; babamla birlikte el feneriyle camiye giderdik. Feneri ben tutardım. Sabah namazını babamla beraber o yaşlardan itibaren cemaatle kılardım. İşte çocukluğum ve gençliğim böyle bir ortamda geçti.” (https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=FUgk5NCi0Lw). Bu sözler, yakın zamanda müminlere örnek olacak bir hayat yaşayıp, yine onları gıpta ettirecek onurlu bir şehadetle âlem-i cemâle göçen İsmail Heniyye'ye ait. Heniyye'nin, ilahiler okuyarak bir zikir meclisini yönettiğine dair görüntü ise, hakikaten insanın içini ısıtıyor ve “Ah keşke ben de orada olabilseydim!” dedirtiyor. (https://www.youtube.com/watch?v=8xs2cKdj6YA). Heniyye gibi, kendisini ve ailesini îlâ-i kelimetullah davasına ve ümmet adına Filistin'deki onurlu direnişe adamış örnek bir mücahidin, sufî meşrep olmasında, iki yönlü ders vardır: 1. Zaman zaman tasavvufî düşünce ve kültürün, Müslümanları atâlete ve tembelliğe sevk ettiğine, cihat ruhundan uzaklaştırdığına dair eleştiriler yapılır. Heniyye gibi bir şeyh çocuğunun, sufî meşrep bir zatın, önemli bir cihat hareketinin lideri olması, bu eleştirinin yersizliğinin en somut örneklerindendir. 2. Kendilerini tasavvufun bir şekilde temsilcisi, savunucusu, sözcüsü gibi gören bazı kişilerin; ümmeti, milleti, dünyayı, İslâm coğrafyasını ya da ülkemizi ilgilendiren temel meselelerde, maalesef ya sessiz kaldıklarını ya da yanlış bir pozisyon aldıklarını görüyoruz. Ya da bunların, tüm ümmeti ilgilendiren, Müslümanların ve İslâm'ın geleceğini tehdit eden onca önemli mesele varken; fındıkkabuğunu doldurmayacak lüzumsuz meselelerle uğraştıklarını, tasavvufun ruhundan ziyade şekle odaklandıklarını, hatta tarikat içi problemlerle hem tarikat mensuplarını hem de tüm ülke insanlarını lüzumsuz yere meşgul ettiklerini görüyoruz. Hâlbuki Heniyye, tasavvufun ruhunu özümsemiş bir mümin olarak, Müslümanların onurunun ayaklar altına alınmaya, Kudüs'ün işgal edilmeye, Mescid-i Aksa'nın katiller sürüsünün kirli postallarıyla çiğnenmeye çalışıldığı bir ortamda; bu meselelere bigâne kalıp bir şeyh çocuğu olarak, bir köşede tekke açıp suya sabuna dokunmadan posta oturmayı yeterli bulmamıştır. Bunca hayati mesele varken, son derece basit ve lüzumsuz meselelerle kendini ve ümmeti meşgul etmemiştir. Sufi meşrep bir zat olarak Heniyye'nin cihadı ve onurlu mücadelesinde, aslında tüm sufîler için muazzam dersler vardır. O, bize tasavvufun dünyadaki olaylardan değil, dünya sevgisinden el etek çekmek olduğunu, cübbe- sarık ya da haydariyye-arakiyye giymekten ibaret olmadığını; asıl dervişliğin zulüm karşısında kefenini giyip zalimlere karşı var gücüyle hak yolunda mücadele etmek olduğunu ve en büyük zikir meydanının cihat meydanı olduğunu yaşayarak göstermiş mücahit bir sufîdir.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu programa Akbarkod CEO'su İsmail Ali Şahin konuk oldu.
Dijital tüketimin gerçekleştiği her kanalda satışları artırmayı amaçlayan Mindsite kurucu ortağı ve CEO'su İsmail ile geçtiğimiz hafta kapattıkları yeni yatırım turunu ve gelecek hedeflerini konuştuk. Swipeline Podcast'in 198. bölüm konuğu Mindsite kurucu ortağı ve CEO'su İsmail Arapzade. İsmail Arapzade: https://www.linkedin.com/in/ismail-arapzade-2365b883/ Mindsite: https://www.linkedin.com/company/themindsite/ 00:00:00 - Swipeline Intro 00:00:42 - Yeni yatırım turu 00:02:07 - Mindsite nedir? 00:05:15 - Datayı nereden topluyorsunuz? 00:12:45 - Büyüme süreci 00:14:37 - Yurt dışı satışları 00:18:23 - Gelecek planları 00:25:00 - Swipeline Outro - *GÜNLÜK E-POSTA BÜLTENİMİZ*
Ankara Başsavcılığı, 30 Aralık 2022'de Ankara Çukurambar'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturmasını tamamladı. Başsavcılık, aralarında Eray Özyağcı, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem'in de bulunduğu 22 kişi hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan iddianame düzenledi. Söz konusu iddianame, Ayhan Bora Kaplan davasına da bakan Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 tutuklu şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Duruşma tarihi ilerleyen günlerde belli olacak. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianamenin kabul edilmesine tepki gösterdi. Gazeteci İsmail Saymaz, "Sinan Ateş'in tetikçisini taşıyan çakarlı Audi kimin?" yazısını ele alarak değerlendiriyor. Siyasette "yumuşama" mı "normalleşme" mi? AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Siyasette yumuşama dönemine girdik” sözlerinin ardından Özgür Özel: "Ben yumuşama kelimesini doğru bulmuyorum, normalleşme kelimesini doğru buluyorum. Çünkü normali bu" dedi. Fehmi Koru siyasetteki son gelişmeleri değerlendiriyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı oldu. Edanur Tanış aktarıyor! Özgür Özel'in gazeteci Taha Hüseyin Karagöz'le görüşmesi sosyal medyada tepki çekti. Ali Deniz Çakır sosyal medyadaki bazı tepkileri aktarıyor.
We should all have the right to choose how we live our lives, even if that means taking risks and making mistakes. But too often people with additional needs aren't being given opportunities to take risks and to learn from their mistakes. My guest this week Carol Smail shares her experiences of the impact this lack of choice has, as well as what can happen when people are given the opportunity to make their own choices. Too often the focus is on reducing risk, but that only reduces choice and doesn't necessarily make anyone safer. Open Future Learning Video
Finding friends with common interests can be difficult for anyone and for young people with additional needs it is often more challenging because their social network is smaller. That is why projects like Gig Buddies are so important as my guest in this episode Carol Smail from Gig Buddies Sydney explains. Carol not only talks about the vision behind Gig Buddies but the role it plays in breaking down stereotypes about people with additional needs. Gig Buddies Sydney Find Your nearest Gig Buddies Start Your Own Gig Buddies Find out about the history of Gig Buddies - Episode 68 Stay Up Late
Er demonstrierte für eine bessere Türkei – und bezahlte mit seinem Leben: Ali İsmail Korkmaz. Der 19-jährige ist einer von mindestens sieben Todesopfern während der Gezi-Proteste.
Yaşar Üniversitesi SKS Müdürü Taylan Dündar'ın sunumuyla gerçekleşen bu programa alanlarında başarılı sporcular konuk oluyor ve kendilerinin pek de bilinmeyen yönlerini anlatıyor. Dünya ve Avrupa Şampiyonu Milli Atlet İsmail Nezir, atletizme başlama sürecini, atletizmde başarıya giden yolları, olimpiyat hedefinde çalışma programını, eğitim hayatını, yoğun programının özel ve sosyal hayatına etkisini ve kendisini mental olarak nasıl dengede tuttuğunu bizlere anlatıyor.
Orta Anadolu'nun uzun hava müziğinin genç temsilcisi İsmail Altunsaray tek akşamlık bir konser için Melbourne'da. Yemekli konser Melbourne'un kuzeyindeki Campbellfield'da bulunan Ferraro Reception'da 2 Mart Cumartesi akşam 19:00'da başlıyor.
My guest for this episode is Dr. Nicholas Morton, whom you may remember from our first episode about the Mongols. Today Nick and I will be talking about crusading warfare, in particular, about the military activities and challenges faced by the Crusader States established in the Levant by the First Crusade. Among the topics we will discussing are the different approaches to warfare practiced by the European Crusaders and their Turkish and Fatimid adversaries; how the crusaders and the leaders of the Latin Crusader states adjusted--or failed to adjust--to the novel challenges presented by warfare in the Middle East; why the First Crusade succeeded while the others failed; and whether, militarily, the Crusader states were doomed from the start.Recommended reading:Nicholas Morton. The Crusader States & Their Neighbours: A Military History, 1099-1187. Oxford University Press, 2020.R.C. Smail. Crusading Warfare, 1097-1193. 2nd ed. Cambridge University Press, 1995 (originally published 1956)Christopher Marshall. Warfare in the Latin East, 1192-1291. Cambridge University Press, 1992.John France. Victory in the East: A Military History of the First Crusade. Cambridge University Press, 1994.John France. Western Warfare in the Age of the Crusades: 1000-1300. Cornell University Press, 1999. David Nicolle. Crusader Warfare Volume I: Byzantium, Western Europe and the Battle for the Holy Land. Bloomsbury Academic Press, 2007.David Nicolle. Crusader Warfare Volume II: Muslims, Mongols and the Struggle Against the Crusades. Bloomsbury Academic Press, 2007.John Gillingham, “Richard I and the Science of Warfare” - from War and Government: Essays in Honour of J.O. Prestwich (1984); "William the Bastard at War," in Studies in Medieval History Presented to R. Allen Brown, ed. c. Harper-Bill, C. Holdsworth, and J. Nelson (1989); "War and Chivalry in the History of William the Marshal." Thirteenth Century England v.2 (1991); "'Up with Orthodoxy': In Defense of Vegetian Strategy." Journal of Medieval Military History, vol. 2 (2004): 21-41." Clifford Rogers. "The Vegetian 'Science of Warfare' in the Middle Ages." Journal of Medieval Military History, vol. 1 (2002): 1-19.Stephen Morillo. "Battle-Seeking: The Contexts and Limits of Vegetian Strategy." Journal of Medieval Military History, vol. 1 (2002): 149-58.Listen on Podurama https://podurama.com Intro and exit music are by Alexander NakaradaIf you have questions, feel free to contact me at richard.abels54@gmail.com
Unlock a deeper understanding of the interplay between personal struggles and societal pressures as therapist and podcast co-host Kiki Altre joins us to dissect the influential ideas of Mark Fisher and David Smail. Fisher's poignant "Good for Nothing" article serves as a springboard for our conversation, blending personal anecdotes with academic critique. Kiki brings a unique perspective, sharing insights from his specialized therapy work with men on the autism spectrum and his approach to hosting thought-provoking podcast discussions that bridge diverse viewpoints.Together, we tackle the complexities of mental health, challenging the common narratives around Cognitive Behavioral Therapy and its evolution. The conversation transcends simple class-based explanations for depression, instead highlighting the intricate web of cognitive dissonance and narrative creation within the individual. We traverse David Smail's examination of class and power dynamics in mental health, advocating for a nuanced understanding that acknowledges both personal experiences and broader sociological forces.As we journey through the ethical gaps in Marxism and the concept of resilience, we explore Christopher Lasch's critique of societal relationships and psychoanalysis. Addressing the balance between personal responsibility and external societal pressures, we dissect the implications of class origins and cultural norms on one's self-worth and actions. The episode closes with an emphasis on the importance of personal growth and active participation in societal change, advocating for ethical solidarity and power egalitarianism in our pursuit of a more just world. Support the showCrew:Host: C. Derick VarnAudio Producer: Paul Channel Strip ( @aufhebenkultur )Intro and Outro Music by Bitter Lake.Intro Video Design: Jason MylesArt Design: Corn and C. Derick VarnLinks and Social Media:twitter: @skepoetYou can find the additional streams on Youtube
Türkiye İş Bankası'nın katkılarıyla hazırlanan Olimpik Hafıza'nın yeni bölümünde Caner Eler, konuğu İlhan Özgen'le birlikte olimpiyatın unutulmaz anlarını konuşmaya devam ediyor. İkili bu bölümde, 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda parlayan Nijerya Milli Takımı'nı, Türkiye olimpiyat tarihinin en önemli isimlerinden İsmail Akçay'ı ve 1992 Barcelona'da Dream Team'in gölgesinde parlayan Litvanya Milli Basketbol Takımı'nı konuşuyor.