POPULARITY
2019'un sonbaharıydı. Belki de ilkbahardı. Baharları ilk ve son diye ayırmak yerine ben hep bahardı demeyi tercih edenlerdenim. Yani, epey bir zaman önceydi. Zaman, Pandemi'den önce ve Pandemi'den sonra diye bölündüğüne göre... Pandemi'den bir yıl önceydi diyerek sizdeki zaman aralığını pekiştirmiş olayım. Marmaray'da idik, sinyal kesilince tren Erenköy civarında aniden durdu. Tren durunca insanlar başlarını eğdikleri noktadan kaldırdı. Kiminin başı bir kitabın içinde idi, kiminin cep telefonu ekranında. Yanımdaki iki kadın tam o esnada aynı ekrana bakmaya başladı. Daha doğrusu birinin ekranından yükselen bir Çin ezgisi ötekinin dikkatini çekti. Bizim kuşağın şehir hatlarından gayet alışkın olduğu başkasının elindeki gazeteye hiç teklifsiz göz atma davranışını ödünç alır bir şekilde, yanındaki kadının ekranına gözünü sabitledi. Sonra bir hayret nidası duyuldu. “Ben de! Ben de!” diye bağırdı. Kendi ekranındaki görüntüyü gösterdi.
fikrim değişmeyecek. Uzaya çıkmanın “mutlak bir gelişmişlik” ve “kesin bir ilerleme” olarak değerlendirildiği bilimsellik dinine kuşkuyla bakmaya devam edeceğim ve Türkiye dahil hiçbir ülkenin uzaya gitmesine sıcak bakmayacağım. Bunun benim açımdan net bir sebebi var. İnsanoğlu uzaya “hayırlı bir amaçla” yahut hiç olmazsa “salt bir merakla” gitmiyor. Niyeti de iyi değil zihni de. Kolonileşmek ve uzay madenciliği “bu verili dünyayı bitirdik, tüketmek için başka gezegenler bulalım” demenin ötesinde hiçbir amaç taşımıyor bana kalırsa. Daha da basitçe ifade etmem gerekirse bence kesinlikle uzayda hayat var ama insan uzaydaki hayatın değil, sömürebileceği kaynakların peşinde. Dün Amerika'yı “bir uzay olarak” güya keşfeden insanlık, Avustralya'yı “bir başka uzay olarak” fetheden insanlık soykırım ve emperyalizmden başkaca ne götürmüş oralara da şimdi bu insanlığın uzay yolculuğundan hayır umuyoruz? Türklerin uzaydaki etkinliği bu berbat hikâyeyi pozitife çevirir mi, çevirebilir mi; önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Sadece bu bakımdan önemsiyorum Türkiye'nin uzay çalışmalarını. Bu, burada bir dursun. 2014'te Marmaray yapılırken “Millet uzaya gidiyor, biz Marmaray inşa edince uzaya gitmiş gibi seviniyoruz” yazanlardan haber alınmayacak zannettik ama elbette boş durmadılar. “Yeterli bağlantısı ve parası olan herkes uzaya çıkabilir. Bu rutin bir gezi. Bunca ekonomik sıkıntı varken uzaya niçin insan yolluyoruz ki?” yazmaya başladılar. Allah'tan astronotumuz Alper Gezeravcı yolculuğunun ilk dakikalarında aslında Mustafa Kemal'e ait olmayan ama onun olduğuna yürekten inanılan “İstikbal Göklerdedir” cümlesini sarf etti de bu kitle az da olsa rahatladı. Elbette bunu “Akepe iktidarı” sağladığından gurur duymadılar bir Türk çocuğunun uzaya gidiyor olmasından ama hiç olmazsa “İyi bari, Mustafa Kemal'den söz ettiler” diyerek bünyelerini rahatlattılar mebzul miktarda. Bu da burada bir dursun. Alper astronotun uzay yolculuğuna başlamasına saatler kala CHP'lerin yepyeni bir krizi vardı ellerinde. Büyükçekmece Belediyesi'nde çalışan biri, oldukça yaşlı olduğu görülen bir hanım teyzenin boğazını sıkıp ona ağza alınmayacak bir küfür etmiş, olaya müdahil olmaya çalışan A Haber muhabiri kardeşimize (çok geçmiş olsun bu arada) dayak atmışlardı. Bu da burada bir dursun. Akşam saatlerinde Alper astranotun başörtülü annesini görünce kendi kendime “Demek o ikonik an'a gelip çattık” dedim kendi kendime. Senelerce Türkiye'deki ötekileştirmeden bîzar olan ve bu ötekileştirmenin sembolü olarak başörtüsü mücadelesini sürdüren dindar kesim, sıklıkla “Türkiye uzaya roket yolladı da başörtüsüne mi takıldı?” diye sordular. Sorunun tuhaflığı emin olunuz başörtüsü yasağının tuhaflığının yanında solda sıfır kalırdı. Aslında bu soru bir bakıma “çağdaşlık, modernlik, ilerleme gibi diskurlarınızın hiçbiri bu aptal başörtüsü yasağınızı izah etmiyor” demenin bir yoluydu.
Merhaba arkadaşlar. Bugün Üsküdar'dan NEV Mekan'dan sizlere ulaşıyoruz. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir konuğumuz. Mustafa Demir'i aslında birçoğumuz Fatih Belediye Başkanı olarak tanıyoruz. Hayatlarımıza öyle girdi ve hafızalarımızda da öyle yer buldu. Yaptığı projeler, tarihi yarımadada gerçekleştirdiği aktiviteler, tarihi eserlerin korunmasına yönelik çalışmalarıyla her zaman gündem olmayı başarmış bir isimdi Mustafa Demir. 2018 Genel Seçimlerinde 3 dönem kuralı nedeniyle Fatih Belediye Başkanlığı görevinden istifa edip Milletvekili adayı olan Mustafa Demir İstanbul'a hizmetini artık Ankara siyaseti üzerinden devam ettiriyor. Bir siyasetçi olmasının yanı sıra entelektüel ve sporcu kişiliği ile de hepimizin yakından tanıdığı Mustafa Demir ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Umarım beğenirsiniz. Hepinize iyi seyirler dilerim.
Marmaray, İstanbul, Can Bonomo, üniversite, üst kattaki komşu, pahalılık, THY-YHT ayrımı ve çok daha fazlası... (Bölüm yaklaşık 2 ay önce çekildi ama utancımızdan paylaşamamıştık :d)
2 Kasım 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Metin Yazarı: Serap Başar / Seslendirme: Eren Berke Yörük Instagram Twitter podcastbpt.com
Marmaray'dan doğru durakta inemiyorum, geceleri peluş bir fareyle uyuyorum ve ses kayıtlarıyla en kırılgan hikayelerimi herkese anlatıyorum. Garip biri olduğum için sevilmez miyim diye endişe ederken hayatıma girmiş olan insanları ve onların garipliklerini düşünmeye başladım. Tüm gariplikleriyle, adı bende saklı bazı insanlar, bu bölümde. Sephora Collection'ın hayvansal içerik barındırmayan ve ambalajları geri dönüşümlü plastikten üretilen ürünlerini incelemek için aşağıdaki link'e tıklayabilirsiniz. https://www.sephora.com.tr/global-brand-tr-sephora-collection.html?utm_source=Voicemedia&utm_medium=brand_voicemedia_cpl_audio&utm_campaign={{Best_Seller}}
Türkiye'de Tuna 1 Kuyusu'ndaki gazın hiç var olmadığını, varsa da kullanıma sunulamayacağını zanneden birçok kişi var. Bayraktar İHA ve SİHA'larının maket drone olduğunu düşünenler var. Tüm bilimsel açıklamalara rağmen net hata noksanın gayrimeşruluk hikâyesi olduğuna inananlar var. KKM'de devletin taahhütlerini yerine getirmeyeceğini iddia edip yanıldıkları gibi sosyal konutun teslim edilmeyeceği tezini savunuyorlar. Türkiye'nin Afganistan olacağını düşünüyorlar. Gerçekten sürreal bir dünyada yaşıyorlar. Ya da beslendikleri yayınlar ve hesaplarca öyle yaşamaya itiliyorlar. Yazık. Sürüklendikleri saçmalık batağından onları çıkarmak lazım... Ukrayna'da hakikaten Bayraktarlar var ve etkin savaşıyorlar, diye birisi bir laf etse şok oluyorlar. Avrasya Tüneli'nin açıldığına, Marmaray'ın çalıştığına da inanmamışlardı. Gidip gerçek mi diye test ettiler. Bilenler bilir Marmaray çok turistik bir aktivitedir. Turistler sırf görmek için Marmaray'dan karşıya geçip Türkiye'nin başarısını takdir ederken, sürreal düzlemdekiler Marmaray'ın gerçek olduğunu anladıkları testlerden sonra ne hissettiler, bilmiyorum. Togg'un yapıldığına veya yapılabileceğine de hiç inanmadılar. Fabrika yok ortada, dediler. Açılınca da bir süre inanmayacaklar. Sonra da gereksiz diyecekler. Gerçekten gerekli mi olduğu üzerine bazı veriler sunmak istiyorum. Çok uluslu bir araştırma şirketi olan Bernstein'ın, Dünya Ekonomik Forumu'na konu olmuş raporlarına göre 2040 yılında dünyada şu an 1,4 milyar civarı olan araç sayısı 2 milyara çıkacak. 400 milyon civarı olan kamyon sayısı 800 milyona ulaşacak. Yani 20 yıl gibi bir sürede araç sayısı neredeyse ikiye katlanacak. Türkiye'de de durumun böyle olması beklenebilir. Açıkçası ben Türkiye'nin kendi patikasındaki gelişimiyle raporun global öngörüsünün ilerisine geçip bugünkünün iki katından daha fazla araca sahip olacağını da düşünüyorum. Aynı araştırma grubu 2040 itibariyle elektrikli araç sayısının 600 milyona ulaşacağını da tahmin ediyor. Şu anki elektrikli otomobil sayısının 20 milyondan daha az hesaplandığına dikkatinizi çekmek isterim. Batarya fiyatlarının trend içinde düşeceği de öngörülüyor. Bu veriler ve Togg yatırımından beklentiler göz önüne alındığında Türkiye pazarında önemli bir payın Togg'a geçmesi bana muhtemel geliyor. Vergi politikasının bu anlamda bir rol oynayacağını göz ardı etmeden beklentimi kurduğumu da belirtmek isterim. Ancak Türkiye'deki şehirleşme bu anlamda bir engel gibi görünüyor. Çünkü mevcut yapılaşma istasyonlardan hizmet almaya icbar eder durumda. Bunun kullanıcı için hem planlama hem de maliyet kısıtı yaratacağı aşikâr. Mevcut durumda şarj istasyonu kurmanın altyapı maliyeti yüksek... Bir istasyon olsun da günde 30 civarı aracı tam şarj edebilecek durumda. Akaryakıtta bir istasyon saatte belki 30 araca hizmet verebiliyor. Bu şartlar altında kw fiyatı istasyonlarda 9 lira civarı. Evden şarj imkânı olanlar 2 lira/kw gibi bir maliyete sahip bugün için. Bir de halen 2000 civarı olan istasyon sayısının kısa zamanda 20 bine çıkarılması hedeflense de kullanıcı bulunduğu yer ve istasyonu kullanacağı süre bakımından planlama yapmak durumunda. Bu yüzden kentsel dönüşüm belirleyici olacak. Şehirleşme ile binek kullanımı artık elektrikli otomobille daha iç içe konular haline geldi. Büyük şehirlerdeki yapılaşma ve apartman düzeni elektrikli araç sahibi olmanın şimdilik bir zorluğu gibi duruyor. Ben Togg'un kentsel dönüşüm talebini tabana indireceğini de düşünüyorum.
Marmaray'da kulak misafiri olduğum, Siyasal Bilgiler öğrencisi iki genç, son beş yılda tarihe tanıklıklarının yükünü kaldıramadıklarından bahsediyorlar. “Bana bu kadarı fazla geldi” diyor kızıl kıvırcık saçlı genç kız. “Bana da!” diyor dazlak kafası, kıvırcık sakal ile çevrili yüzüyle genç bir delikanlıdan ziyade yetişkin rolü yapmaya çalışan, ama çocuk masumluğu taşıyan delikanlı. Son beş yılın kronolojisini çıkarıyorlar karşılıklı. Karantina-pandemi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali... Vagondan içeri mızıka çalan 7-8 yaşlarında Romanyalı bir çocuk giriyor. Sesler birbirine karışıyor. İki gencin sohbetini duymuyorum artık, fonda akordiyon sesi, sessiz film görüntüsü gibi seyrediyorum onları. Gençlerin “çağa tanıklığı”nı düşünüyorum, büyük ihtimal haber kanallarından ödünç alınmış bir cümleyi tekrarlıyorlar.
İstanbul toplu taşıma ücretlerine gelen zammın akabinde "İstanbul kart ücreti ne kadar oldu? Öğrenci, tam aylık akbil ücreti ne kadar? İETT, metro, metrobüs, Marmaray kaç TL basıyor? İstanbul toplu taşıma ücretleri ne kadar oldu?" soruları gündemd...
“Biz” dedi, “ateş taşırız” dedi. “Nasıl hocam” dedim, “anlamadım”. “Bu alimler var ya alimler” dedi, “bu alimlerin” dedi, “dünyaya gider ateşini alır, bu tarafa getiririm” dedi. “Benim işim o” dedi. Dedim “hocam bizim ateşimiz var mı?” Hani bir an sordum. Baktı şöyle doğru; geride yanmış, bitmiş, küllenmiş külleri gösterdi. #synergykendiyas #ateş #cehennemateşi #alim #türbeziyareti Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0
Marmaray'da bir grup genç koltuklara uzanıp uyudu. Ortaya çıkan manzara 'pes' dedirtti. O anlar bir yolcunun cep telefonu kamerasına yansıdı.
Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı, Filyos Limanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara otoyolları... Bitmedi... Toplam 13 bin 22 km demiryolu ağı, 26'dan 57'ye yükselen havalimanı sayısı, 129 ülkede 338 noktayla dünyada en çok destinasyona uçan ülke olmamız, 217 limanımız, 84 tersanemiz... Veyahut 20 milyar lira seviyelerindeki 'Bilgi ve İletişim
''6 Dakikada Gündem'' ile aktardığımız 20 Haziran 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Metin Yazarı: Serap Başar / Seslendirme: Can Demirci Instagram Twitter podcastbpt.com
Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Sekreteri Guterres İle Telefonda Görüştü, NATO: Türkiye'nin Meşru Güvenlik Endişelerini Ele Aldık, Merkez Bankası Faiz Kararını Perşembe Günü Açıklayacak, İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı: 507 Bin 292 Suriyeli Ülkesine Gönüllü Olarak Döndü, İstanbul'a Sağanak Uyarısı: Yarına Kadar Etkili Olacak, Su İletim Hattı Kazısında Göçük Meydana Geldi: 2 İşçi Göçük Altında, Anadolu Otoyolu'nda Zincirleme Trafik Kazası: 2'si Çocuk 8 Yaralı, Marmaray'da Raylara Atlayan Kişi Ha
Mais um episódio sobre um país! Hoje contamos mais uma vez com nosso grande colega Gabriel Medina (o original geólogo, não aquele surfista safado!), para conversar sobre a Turquia! Falamos sobre: Göbekli Tepe, Calendário do Holoceno, Cesare Emiliani, Calendário Islâmico, Mustafa Kemal Atatürk, Idioma Turco, Marmaray, Pneumoultramicroscópicosilicovulcaniótico, Caldas Novas, Bar Molhado, Bizâncio - Constantinopla - Istambul, Império Otomano, Devshirme, Batalha de Lepanto, Campanha de Galípoli, Erdoğan, Sufistas, Copa de 2002, Rítmica Aksak, Alex de Souza, Corno de Ouro, Transplante de Cabelo, Shawarma - Kebab - Dürüm, Ayran, etc. Serve um chá ou pega um Raki e chega junto! Quina do Mundo é André Gomes, Paulo Jabardo e Tiago Januzzi Chave PIX: apoiaquina@gmail.com https://linktr.ee/quinadomundo https://apoia.se/quinadomundo @quinadomundo Música tema por Rafa Almeida (@rafalemosalmeida) e Tiago Januzzi (@tjanuzzi). Produção por Januzzi Podcasts https://linktr.ee/januzzipodcasts
''6 Dakikada Gündem'' ile aktardığımız 2 Nisan 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Metin Yazarı: Beyza Doğan / Seslendirme: Talha Çakırca Instagram Twitter podcastbpt.com
Daily bültenin Hafta sonu Özel sayısından günaydın! Her hafta olduğu gibi bu haftada sizlere dergi tadında bülten hazırladık. Gelin şimdi Dünya'dan ipuçları ile başlayalım:-Ukrayna, Rus ordusunun kullandığı Z ve V sembollerinin kullanımını yasakladı.-İsveç‘te Covid-19 yasası bugün itibarıyla yürürlükten kaldırıldı.-Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile Türkiye-İsrail ilişkileri ve bölgesel konuları görüştü.-İstanbul Marmaray seferleri Ramazan ayı boyunca cuma ve cumartesi günleri gece saat 02:00'ye kadar uzatıldı.
İstanbul'un Rumeli yakasında, Marmara kıyı şeridi boyunca ilerleyen tarihi demiryolu ve istasyonları önce Marmaray, sonrasında da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yakın bir tarihte duyurulan ‘Kazlıçeşme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi'nden nasıl etkilenmekte? Bu soruları ve Rumeli hattının tarihini, bu hat üzerindeki Yeşilköy İstasyonu konusunda çalışmış olan konuğumuz Nurdan Kuban'la konuşuyoruz.
İstanbul'un Rumeli yakasında, Marmara kıyı şeridi boyunca ilerleyen tarihi demiryolu ve istasyonları önce Marmaray, sonrasında da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yakın bir tarihte duyurulan ‘Kazlıçeşme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi'nden nasıl etkilenmekte? Bu soruları ve Rumeli hattının tarihini, bu hat üzerindeki Yeşilköy İstasyonu konusunda çalışmış olan konuğumuz Nurdan Kuban'la konuşuyoruz.
Kadıköy Belediyesi, kendi yönetim bölgesinde olan Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye ve Bostancı istasyonlarını halkın kullanımına sunmak için Ulaştırma Bakanlığı'ndan tahsisini talep ediyor. Haydarpaşa Dayanışmasında en başından beri aktif olarak yer alan ve halen Haydarpaşa Garı'nda çalışan demiryolu çalışanı Tugay Kartal ile İstanbul Anadolu yakasında Marmaray hattı üzerinde kalakalmış tarihi tren istasyonlarının durumunu konuşuyoruz.
Kadıköy Belediyesi, kendi yönetim bölgesinde olan Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye ve Bostancı istasyonlarını halkın kullanımına sunmak için Ulaştırma Bakanlığı'ndan tahsisini talep ediyor. Haydarpaşa Dayanışmasında en başından beri aktif olarak yer alan ve halen Haydarpaşa Garı'nda çalışan demiryolu çalışanı Tugay Kartal ile İstanbul Anadolu yakasında Marmaray hattı üzerinde kalakalmış tarihi tren istasyonlarının durumunu konuşuyoruz.
Her sabah saat 7'de günün gündemiyle sizlerle olacak yeni konseptimiz, ''6 Dakikada Gündem''in ilk bölümü ile karşınızdayız! 2 Ocak 2022 gündemini aktardığımız bölüm yayında.
Yeni taşındığım evi bir türlü tarif edemeyişimi, dikkatsizliğime veriyorlardı. Oysa hayatımda hiç bu kadar dikkatli olmamıştım. Haftada bir gün sadece evin etrafını tarif etmek, tasvir etmek üzere caddede, sokak aralarında dolaşıyorum. Marmaray'dan gelenler için şu devasa turuncu binayı işaret ederim, diyorum. Hani üzerinde “Dev ekrandan maç keyfi”
10 Kasım, İşsizlik Rakamları Açıklandı, Mit Ve Tsk'dan Ortak Operasyon, Türkiye Genelinde Güven Huzur Uygulaması, Malatya'da Çöken Bina, Muğla'da İmara Aykırı Yapıların Yıkımı Sürüyor, Marmaray'da Günlük Yolcu Rekoru --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Irak'ın Kuzeyindeki Terör Operasyonları, İstanbul Merkezli 16 İlde Dhkp/C'ye Operasyon, Ankara Merkezli 45 İlde Fetö Operasyonu, İstanbul'da Taksi Denetimleri Sürüyor, Marmaray'da Mobil İnternet Dönemi, Afganistan'da Camiye Saldırı
Irak'ın Kuzeyindeki Terör Operasyonları, İstanbul Merkezli 16 İlde Dhkp/C'ye Operasyon, Ankara Merkezli 45 İlde Fetö Operasyonu, İstanbul'da Taksi Denetimleri Sürüyor, Marmaray'da Mobil İnternet Dönemi, Afganistan'da Camiye Saldırı --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Yapılamaz... Gereksiz... Tamamlanamaz... Kuşların göç yolunda... Uçuşlar başlayamaz... Ağaç kesiyorlar... Endemik bitkiler ölüyor... Yolu çok uzun... İçeride çok fazla yürünüyor...” Habaset (kötülük) erbapları demediklerini bırakmadılar. Bugün bu mesnetsiz siyasi kökenli itirazların sesi çoktan kesilmiş vaziyette. Benzer “istemezük”leri Marmaray, Avrasya Tüneli, İzmir Otobanı, Osman Gazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve boğazlar üzerindeki bilumum köprüler için de dile getirmişlerdi. Yukarıdaki projeler dâhil, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın büyük beceriklilikle Türkiye'ye kazandırdığı ‘mega projeleri' kullanan herkes, açıkça dile getirmeseler de içten içe şükran duygusu besliyorlar. Dünyadaki çeşitli kuruluşlar ise hayranlıklarını başka bir düzeyde dile getiriyorlar. İstanbul Havalimanı, terminal binası tasarımıyla 2016'da Berlin'de düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali'nde “Gelecek Projeler-Altyapı” kategorisinde ödüle layık görüldü. International Airport Review dergisinin düzenlediği “Reader's Choice 2019” (Okuyucuların Seçimi) ödülleri yarışmasında “Yılın Havalimanı” ödülünü aldı. Londra merkezli uluslararası hava taşımacılığı araştırma kuruluşu Skytrax tarafından 2020 yılında verilen “5 Yıldızlı Havalimanı” ödülünün sahibi oldu.
Mehveş Evin, Marmara'da ortaya çıkan müsilaj kabusunun izini sürdü, “Denizlerimizi nasıl mahvettik?” ve “nasıl kurtarabiliriz” sorularına yanıt aradı. Çevre konusundaki korkunç umursamazlık ve rantı, ayrıca bürokrat-siyasetçi-şirketler üçgeninde dönen inanılmaz numaraları bu podcast serisinde bulacaksınız.Çevre Bakanlığı eski müsteşarı Prof Dr. Mustafa Öztürk, "Müsilajın nedenlerinden biri, Kurbağalıdere, Yassıada, Marmaray, Avrasya Tüneli hafriyatının Marmara'ya atılması" derken, "Bakteri veya oksijenle müsilaj temizlenir mi?" sorusuna Deniz biyoloğu Dr. Mert Gökalp şu yanıtı veriyor: "Bakterinin ekosistemde ne apacağını bilmiyoruz. Belki kısıtlı bir alanda, Körfez'de belli bölgelerde etki edebilir. Ama Marmara'nın tümünü temizlemek mümkün değil."Önder Algedik ise "Erdoğan, 2018'de İstanbul'un kanalizasyon ve içme suyu için 15 yılda 48 milyar TL harcandığını açıkladı. Bu para ne oldu?" sorusunu gündeme getiriyor.
Lecture by Ufuk Kocabaş (Istanbul University). Thirty-six shipwrecks dated to the fifth to tenth centuries AD have been discovered in the Theodosian harbour of Istanbul, in the district of Yenikapı. Under the auspices of the ‘Istanbul University Yenikapi Shipwrecks Project', carried out by Istanbul University's Department of Conservation of Marine Archaeological Objects, our team has undertaken the recording and dismantling of twenty-seven shipwrecks as well as conservation/restoration and reconstruction projects of thirty-one shipwrecks in total. Shipwrecks of various types and sizes have been exposed since 2005; the majority are still under study.During the construction of the Marmaray railway and metro stations in Yenikapı between 2004 and 2012, no fewer than thirty-six shipwrecks, dating from the Middle Byzantine period to about the fifth to tenth centuries AD, were revealed. The ongoing archaeological excavations have confirmed that Constantinople's main harbour, Portus Theodosiacus, was once situated in this former natural bay, now silted by the ancient Lykos (Bayrampaşa) river and lying about 300 m from today's shoreline.The ships from the Theodosian harbour display a moment frozen in time and have made tremendous contributions to information on shipbuilding technology and development during Antiquity and the Middle Ages. The Istanbul Archaeological Museums turned to the Istanbul University's Department of Conservation of Marine Archaeological Objects to deal with most of the shipwrecks. Department President and project director Professor Ufuk Kocabaş and a hard-working team of Department assistants, full-time specialists, and Istanbul University graduate students have been working for over 6 years in the active construction site in tent-covered pits to document and carefully recover the shipwrecks. Undoubtedly, the shipwrecks constitute the most remarkable artefact group, especially for nautical archaeologists. The thirty-six ships can be divided into three groups: long warships (galleys); sea-going traders; and small, local trading vessels.
Öz eleştiri yaparak yayına başlayan ekip, Oscarları önce magazin yönüyle ardından verilen ödüller tarafından değerlendiriyor. Bir adım daha öteye gidip hiç üstlerine düşmeyen bir vazife ile Türkiye'nin de oscarlarını belirliyorlar.
Metrobüs, Hip Hop'ın tarihsel gelişimi, Bakırköy, Rick and Mort yeni sezon, marmaray, Sonic ve insanları "offend" lememeye çalışmaktan sıkılmış iki kişi. Lafın Gelişi yeni bölümü!
1. yılımızın şerefine, Kozmos'un en ücra köşelerinde tek başına yaşadığı maceralardan sıyrılarak mikrofonun başına geri dönen Burak , geldiği anda tıpkı eski günlerde olduğu gibi programa damga vurmayı başarıyor.
Yerel seçim ile beka tartışmaları, Gezi direnişi davası, Trump'ın Türkiye'ye dönük yaptırımları, Marmaray devam projesinin erken açılışı ve fazlası Ne Var Ne Yok'ta. Gazeteleri didik didik ediyoruz; "Ne var ne yok" bakarak sabahın fotoğrafını çekmeye çalışıyoruz. Mithat Fabian Sözmen'le "Ne Var Ne Yok?" hafta içi her sabah 09:00'da Evrensel WebTv'de. 6 Mart Çarşamba günü, gazetelerde "Ne Var Ne Yok?" https://evrn.sl/qhgFYtrwGZzm?a=0fb78
Metropolitika: 31 Ekim 2013 29 Ekim'de açılışı yapılan ve "asrın projesi" olarak lanse edilen Marmaray'ın ilk gününde yaşanan elektrik kesintisi nedeniyle yolcular tüneli yürüyerek geçti. Yeni yayın dönemiminin ilk Metropolitika programının konusu da Marmaray Projesi'ydi.
1-Datagate: l'europarlamento in prima linea nella tutela della privacy. ..2-Un giudice al Cairo. La corte egiziana rinuncia processare senza prove i leader dei Fratelli Musulmani. ..3-Ryanair, svolta epocale. Per la prima volta i piloti si presentano come sindacato...4-Manipolazione del libor: un miliardo di dollari di multa alla banca olandese Rabobank. ..5-Usa: perché l' Obamacare non decolla ? ..6-Turchia: inaugurato il tunnel ferroviario sotto il Bosforo. ..7-Spagna: che fine ha fatto il movimento Indignados ? ..8-Terre agricole: accordi stati – multinazionali sulla pelle dei contadini. Il caso del Sierra Leone. ....
1-Datagate: l'europarlamento in prima linea nella tutela della privacy. ..2-Un giudice al Cairo. La corte egiziana rinuncia processare senza prove i leader dei Fratelli Musulmani. ..3-Ryanair, svolta epocale. Per la prima volta i piloti si presentano come sindacato...4-Manipolazione del libor: un miliardo di dollari di multa alla banca olandese Rabobank. ..5-Usa: perché l' Obamacare non decolla ? ..6-Turchia: inaugurato il tunnel ferroviario sotto il Bosforo. ..7-Spagna: che fine ha fatto il movimento Indignados ? ..8-Terre agricole: accordi stati – multinazionali sulla pelle dei contadini. Il caso del Sierra Leone. ....
Metropolitika: 7 Ağustos 2013 Bu hafta Metropolitika'da Korhan Gümüş, konuğu Murat Güvenç'le 'Asrın projesi' olarak tanıtılan Marmaray'ı ve Yedikule Bostanları nedeniyle gündeme gelen İstanbul'un kara surlarını konuştuk.