POPULARITY
Hac yolculukları ve hacıların hatıralarından çok etkileniyorum. Yayan ya da binekle çıkılan ve aylarca süren yolculuklar yüreğimi titretiyor. Şunun şurasında 150 yıl öncesine kadar develerle gidiliyordu kutsal topraklara. O uzun yolculuklarda kim bilir ne anılar ne gözlemler birikiyordu. Tarık Buğra'nın ilk senaryosu, Yücel Çakmaklı'nın ilk yönetmenlik deneyimi olan ve Türkiye'den hacca giden bir kişinin serüvenin anlatıldığı “Kâbe Yollarında” isimli belgesel film 1969 yılında çekilmişti ve kayıptı. Milli Sinema Akımı'nın da ilk filmi olma özelliği taşıyan eserin kayıp olduğunu yapımcı Ali Osman Emirosmanoğlu'nun bir röportajından öğrenen Fatih Ketancı, filmin el ilanını bir mezatta görünce hemen satın alıp Ali Osman Bey'le irtibata geçti. Filmin ortaya çıkması ve Avrupa'da gösterilmesi üzerine, dostum ve kamuoyunun Hac Hatırası arşivcisi Fatih Ketancı'yı aradım. Heyecanla anlattı. İzlemek üzere sözleştik, bu arada ben de Hacca yayan giden birinin hatıratı var mı diye sordum. “Çok hatırat var ama yayan giden birinin bildiğim kadarıyla yok, ben bir bakayım” dedi. Bir saat sonra aradı ve Ahmet Muhtar Büyükçınar Hocaefendi'nin hatıratında Hacca gitmekle ilgili sarsıcı bölümlerin olduğunu söyledi ve ekledi: “O kitabı okumalısın. Baştan diyeyim, okurken gerçekten yorulacaksın ama her sayfasında hayretine hayretler eklenecek.” Bu kadar tahrikten sonra nasıl okumayayım? Ahmet Muhtar Hoca'yı biliyordum, kendisi İslam akaidinin önemli eserlerini Türkçeye kazandıran son dönemin önemli ilim adamıydı. Hatırat geldi, tam 950 sayfa ve büyük cilt. Okumaya başladım ve hoca henüz 6 yaşını anlatırken gerçekten de nefes nefese kaldım. Aman Allah'ım bu nasıl bir hayat? Ne film ne dizi ne de belgesel. Çileli mi çileli. Okuyanlar bana hak verip, hatıratı abartmadığımı söyleyeceklerdir. Açıkçası Daha başlarında hayata ve meselelere bakışım değişti, bildiğim dertlerin dert olmadığını kabul ettim. Hac kısmına gelene kadar öyle maceralar öyle yolculuklar, öyle cenderelere şahitlik ettim ki anlatmakla bitmez. Çıkılan ve tamamlanamayan kutsal yolculuk kısmında kitaba ara verdim. Bu arada Ketebe'nin yayınladığı Muhammed Awlan'ın ‘Küçük Bir Ölüm' isimli, Şeyh-ül Ekber Muhyidddin İbni Arabi'nin hayatını anlattığı otobiyografik roman gözüme ilişti. Önsöz okumaktan sıkıldığımız için altını çizerek söylüyorum, Suud'lu ödüllü edebiyatçı Awlan, büyük bir ustalıkla kendisini de romana dâhil eden önsözüyle beni kitaba bağladı. Tevafuk bu ya, romanda İbnü'l- Arabi Hazretleri yürüyerek Hacca gidiyor. O nasıl bir iman, nasıl bir tutku ve Kâbe'ye kavuşma aşkı… Daha fazla ipucu vermeyeceğim ama sakın mübalağa yaptığım düşünülmesin. Her iki kitabı da tavsiye ettiğim kitap kurtlarından benzer dönüşler aldım. Bu arada ‘Küçük Bir Ölüm'ü bitirmemek için durdum. Çünkü kitap bitmesin istiyordum. Tam da o günlerde, masamdaki kitaba bakarken TVNET'in Genel Müdür Yardımcısı Serhat İbrahimoğlu “çay söyle geliyorum” diye aradı. Beş dakika sonra geldiğinde beni sarsan bir davette bulunarak, “Bu senen TVNET adına Haccı senin takip etmeni düşündük. Ne dersin?” dedi. Ne diyebilirim ki? Ne denir ki?
Terör devleti İsrail, Filistin'de katliamlarına devam ederken, iç politika yazısı yazmak içime sinmese de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in dile getirdiği “fuhuş” meselesini es geçmek mümkün değil. Zira dillendirilen konu çok önemli, dillendiren kişi ise daha da önemli. Önce Akşener'in neyi iddia ettiğini hatırlayalım: “Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhşun ötesi, öksüz kızlar çalıştırılıyor. Bunlara karşı olduğumuz için, bunlara göz yummadığımız için İYİ Parti'ye psikolojik harp uyguluyorlar. Ama karşılarında rahmetli Teoman Koman'ın talebesi var” dedi. Bu iddiaları herhangi bir siyasetçi dillendirseydi, siyaset denir geçilirdi. Bunları dillendiren Akşener olunca üzerinde uzun uzun düşünülesi gerekir. Hele hele “Teoman Koman'ın talebesiyim” ifadesiyle bunların dile getirilmesi ayrıca düşündürücü. Meral Akşener, 2002 yılında AK Parti'nin kuruluş toplantısı için Afyon'a giderken, kendisine hatırlatılan bir görüntü üzerine yoldan geri döndü. Onun için Meral Akşener'in böyle konularda yaptığı açıklamaların arkasını iyi irdelemek lazım. Dünyada ve Türkiye'de siyaseti belden aşağı görüntülerle dizayn eden bir güç var. Bu güç ne yazık ki kadın istihdam ediyor! Eski bir İçişleri Bakanı Meral Akşener'in bu konuyu iyi biliyor olması gayet doğal. Bir dönem Fetullahçıların içinde yer alan Çetin Acar, çatı davada tanık olarak verdiği ifadede, “FETÖ, 3 bin kişilik fuhuş ordusu kurmuştu. Ben bunu duyduğumda ölesim geldi. Bunlar bakanların, milletvekillerinin, generallerin koynuna sokuluyordu ve kayıt altına alınıyordu. 'Zehra' isminde bir 'fahişe imamı' vardır. Okumaya gelen bin civarında kişi, Gülen'in evinde fahişe olarak kullanılıyordu” demişti. TEOMAN KOMAN VE FETÖ BENZER YÖNTEMLER KULLANDI Teoman Koman'ın MİT Müsteşarlığı yaptığı dönemde de benzer yöntemler kullandığı bilgisi var. Aynı şekilde, Fetullahçı teröristlerin emniyeti ellerinde bulundurdukları dönemlerde benzer yöntemlerle onlarca siyasetçiyi, iş adamını, bürokratı örgüte köle yaptıklarını biliyoruz. Deniz Baykal'a kurulan kumpasta Fetullahçı polislerin başrol oynadıkları mahkeme kayıtlarında yer alıyor. Deniz Baykal'a yakın isimlerin telefonları dinlenmiş, emniyetin imkanlarıyla teknik takipler yapılmış ve evlere kayıt cihazları yerleştirilmişti. Elde edilen görüntülerin neticesinde Türk siyaseti dizayn edildi. Aynı şekilde MHP başta olmak üzere başka partiler ve siyasetçiler hedef alınmış. Maalesef bu olaylarda kullanılan kadınlarla ilgili hiçbir soruşturma açılmamış, bu kadınlar kimdir, necidir araştırılmamış...
Kurtuluş için Fatiha Okumaya Davet Ediyoruz, Maneviyat Madde Boyutunda Fatiha! #synergykendiyas #fatiha #ayet #dua #maneviyat Facebook : https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0
Herkese merhabalar. Spor travmalarına yaklaşım yazı serilerimizden bir yenisiyle daha karşınızdayım. Bu seride sizlere sporcularda sık görülen el travmalarından bahsedeceğim. İlk konu başlığı olarak mallet finger ya da ismini daha çok çekiç parmak olarak bildiğimiz spor travmasını sizler için seçtim. Aslında hepimizin az çok aşina olduğunu düşündüğüm bu yaralanmanın inceliklerini ve önemli olduğunu düşündüğüm noktalarını güncel literatür desteğiyle gelin hep beraber gözden geçirelim. Keyifli okumalar. Okumaya vakit bulamayıp podcast üzerinden seslendirilmesini dinleyen meslektaşlarıma da keyifli dinlemeler. Giriş Çekiç parmak veya diğer ismiyle mallet finger genellikle ekstansör avülsiyon fraktürleri için kullanılan bir terimdir. Ayrıca düşen parmak ve beyzbol parmağı olarak ta isimlendirilmesi de mevcuttur. Ancak bu terim fraktür olmadan sadece distal ekstansör tendon rüptürlerinden de kaynaklanabilir. Her ikisi de distal interfalangeal eklemde (DİF) ekstansiyon kısıtlılığı ile sonuçlanır. Bu yaralanmaya çekiç parmak ta denilmesinin nedeni parmak ucunun çekici andıran fleksiyon deformitesi şeklinde görülmesidir. Genellikle distal interfalangeal eklemdeki zorlu fleksiyona bağlı gelişmektedir. Epidemiyoloji Çekiç parmak oluşum mekanizması nedeniyle sporcularda özellikle de futbol, basketbol, beyzbol ve voleybol sporcularında daha sık görülür1. Çünkü bu sporların ortak özelliği top aracılığıyla gerçekleştirilmesidir. Topla gerçekleşen travma sonucu ekstansiyondaki parmağın ucuna topun sert bir şekilde çarpması en sık suçlanan neden olarak saptanmıştır1. Travma sonrası distal interfalangeal eklem zorlu fleksiyon pozisyonuna zorlanır ve böylece ekstansör tendonun hasar görmesine neden olur. Her parmakta görülebilmekle beraber daha çok dominant elin işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağında görülmektedir. Ayrıca bu yaralanmalar genç ve orta yaşlı erkeklerde ve ileri yaşlı kadınlarda daha sık görülmektedir1. Mallet Finger Yaralanması Tanımlamalar Mallet finger kemikli ve kemiksiz yaralanma olarak ikiye ayrılmaktadır. Kemikli mallet finger: Distal falanks dorsalinin ekstansör yapışma yerindeki intraartiküler avulsiyon kırığıdır. Bu kırık neticesinde DİF aktif ekstansiyon yapamaz2. Kemiksiz mallet finger: Hiperekstansiyon mekanizması sonrası tendonun distal falanksa yapışma yerinden kopması sonucu oluşur. DİF eklem aktif ekstansiyon yapamaz2. Mallet finger patolojisi ayrıca Doyle sınıflandırılmasıyla da tanımlanmaktadır. Bu sınıflandırmaya göre akut mallet finger yaralanmaları yaralanmadan sonraki dört hafta içinde ortaya çıkanlar olarak tanımlanır. Kronik mallet finger yaralanmaları ise yaralanmadan dört hafta sonra ortaya çıkanlar olarak tanımlanır. Doyle Sınıflandırılması Tip 1: Kapalı yaralanmalardır. Sadece tendon yaralanması varsa Tip 1a olarak isimlendirilir. Eşlik eden avulsiyon fraktürü de varsa Tip 1b olarak isimlendirilir3. Tip 2: Açık yaralanma eşlik etmesi (Laserasyon) Tip 3: Açık yaralanma ( Cilt ve tendonu içeren derin abrazyon) Tip 4: Mallet fraktürü eşlik etmesi. Bu yaralanma çocuklarda distal falanks fizis yaralanması ise Tip4a olarak adlandırılır. Erişkin yaştaki hastalarda kemik fragmanı eklem yüzeyinin %20-50 boyutları kadarıya Tip 4b ve %50'den fazlatsa Tip 4c olarak adlandırılır. Ayrıca bu yaralanmanın tam tersi mekanizmayla oluşan başka bir el travması çeşidi de mevcuttur. Mallet finger'a göre ismi çok fazla bilinmeyen bu yaralanma Jersey parmağı olarak adlandırılmaktadır. Bu yaralanma volar bölgede olup fleksör digitorum profundus tendonunun kemik kırığıyla beraber veya kırıksız olarak kopmasıyla meydana gelmektedir. Travma sonucunda DİF eklemi aktif fleksiyon yapamaz. Jersey Parmağı Anatomi DİF eklemi radial-ulnar kollateral ligamanlar, volar plak, terminal ekstansör mekanizma ve fleksör tendon tarafından stabilize edilmekte olup, hareketleri bu yumuşak dokularla desteklenmektedir.
*Arkadaşlarımız mutlaka bir şeyler okuyacaklar. Kendilerini Ameliyat-ı Fikriye'ye götürecek; ruhta, kafada bir ameliyat yaptırtabilecek şeyler okuyacaklar. Allah kâinat kitabını sayfa sayfa önümüze sermiş. Bunu anlamayız diye nebiler göndermiş, bu Kitab-ı Ahkem-i'yi muhkem olan Kuranı ile bize anlatmış. Aradan zaman geçti, peygamberin sesi soluğu uzaktan duyulmaya başlayınca, bunlar duymaz demiş ve mücedditler göndermiş. Gelen herkes Kuran-ı Kerim'i soluklarıyla soluklamış ve bunu yeniden bize duyurmuş. *Kuran yeni yeni kitaplar haline gelmiş; şerhiyle, tefsiriyle elimize verilmiş. Kainat kitabını okuyarak fikir istikametinde bir fikir operasyonuna gitmek lazım. Düşüncede daima yenilikleri takip etmek lazım. Her gün kalbimizde iman peteğine yeni ballar göndermek lazım. Ballar balı da Yunus'un diliyle böyle bulunur. Onu bulacak ve her şeyden kurtulacağız. Gerilimin kaybolmaması için okumaya çok önem verme mecburiyetindeyiz.
“Asya'da otoriter sistemler, dünyanın dört bir yanına dağılmış popülist rejimler, Sahra altı Afrika'daki Batı değerleri ve Batı karşıtlığını içeren otoriter rejim dalgaları yan yana dizildiğinde ortaya bir zincir çıkıyor. Bunların Türkiye'ye nasıl yansıdığı da çok önemli. Bizde de otoriter siyaset, içeride milliyetçi destek aldığı gibi dışarıdaki gelişmelerle tam uyumlu.”
S iyaset özü itibariyle bir iktidar talebidir. İktidara talip olmayan bir siyasi hareket olmaz. Siyasette misyonunu “hep muhalif olmak” diye tanımlayanların siyasal analiz veya söylemlerinin ne işe yaradığı hep tartışılmıştır ama onun bile iktidar arzusunu ya bastıran veya gizleyen bir yetersizlik duygusundan kaynaklandığı da söylenmiştir. Hiç konuşmadan, eleştirmeden, yönetenlerden hiçbir şey talep etmeyen, tipik ifadesiyle “gölge etmesinler, başka ihsan istemez” sahici bir kinik tavırdan bahsetmiyorsak tabi. Demokratik siyasette partiler, siyasi hareketler iktidara talip olurlar. Mevcut iktidara rakip olurlar, muhalefet ederler. Yönetime geldiklerinde herşeyi mevcut iktidardan daha iyi yapacağına dair iddialarını ortaya koyarlar. Mevcut iktidarın birşeyleri kötü yaptığını söyleyerek onun yapamadıklarını yapmaya talip olurlar. Ya mevcut iktidara karşı artan hoşnutsuzluklar veya gerçekten de alternatif öne sürenlerin ikna ediciliği iktidarların demokratik yollarla el değiştirmesini sağlar. Eleştirilerin ve iktidara alternatif olma talebiin sadece iddia düzeyinde kaldığı, ikna edici bir alternatifin sunulamadığı yerde muhalefetin buna rağmen taraftarlarını artırıyor olması, iktidara yönelik hoşnutsuzluğun bir ifadesi olarak da mümkündür. Bir ülke için siyasetin aslında tıkandığı ve geliştirici işlevi yerine yıkıcı işlevinin tehlikeli
Bu bölümde kitap okumayı nasıl daha çok sevebileceğimiz üzerine konuşuyoruz. Daha çok nasıl kitap okuyabileceğimiz üzerine yazılar yada youtube videoları her yerde bulunuyor. Fakat severek okumak adımı sanki atlanıyor. Bu nedenle sizlerle kitap okumanın mutluluğunu keşfetmek, kitapları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmek ve bu şekilde doğal olarak kitap okuma süremizi ve sayımızı artırmak üzerine konuşmak istedim. Aynı zamanda hepimizin sorunu olan okumak için zaman bulamama hakkında da bir kaç küçük fikir belirtiyorum. Bölümde sevdiğim bir kitaptan yaptığım alıntıyı da burada sizlerle paylaşmadan duramayacağım:) ‘Okuma vakti mesele ediliyorsa okuma arzusu yok demektir; çünkü aslına bakılırsa, kimsenin hiçbir zaman okumaya vakti yoktur. Ne küçüklerin, ne gençlerin, ne büyüklerin. Hayat okumaya vurulan bir köstek gibidir. Okuma vakti sevme vakti gibi, yaşama vaktini genişletir. Zaman çizelgemiz açısından düşünülecek olsaydı kimse aşık olmaya kalkışmazdı. Kimin vakti var aşık olmaya? Ama kendine sevme vakti tanımayan bir aşık gördünüz mü hiç? Okumaya hiç vaktim olmadı, ama hiçbir şey, beni sevdiğim bir romanı bitirmekten alıkoyamadı.Mesele okumaya vaktim olup olmadığı değil( kaldı ki bu vakti bana kimse vermez), bir okur olmaz zevkini kendime tanıyıp tanımadığımdır.' Bill Gates'in okuma listesi: https://www.gatesnotes.com/Books ********* EMAİL: genelsesler@gmail.com --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/bilge56/message
25 Mart 2021 tarihli sabah kaydında, Uzman Aile Terapisti Sayın Ayşe Mehveş Bilginer'in hazırladığı "okumaya hazırlık" rehberi paylaşılmıştır.
Hz. Ömer (r.a), Hz. Hamza (r.a.)'dan üç gün sonra İslâm'a gelmişti. Ömer (r.a)'in İslâm'a gelmesine sebeb, Resûlullâh (s.a.v) Efendimiz'in duâsı olmuştu. Resûlullâh (s.a.v): “Yâ Rab, sen, Ömer bin Hattâb'ın yahut Amr bin Hişâm'ın (Ebû Cehil'in) îmana gelmesi sebebiyle İslâm'a izzet verip galib eyle” diye duâ ederlerdi. Hâkk'ın hidâyeti Hz. Ömer (r.a.)'e müyesser olup o îmana geldi. Hz. Ömer (r.a)'in îmana gelmesi, kendisinin rivâyetiyle şu şekilde gerçekleşmiştir: “Kız kardeşimin îmana geldiğini işittim ve hemen evine gittim. ”Ey nefsinin düşmanı! İşittim ki, müslüman olmuşsun!” dedim. İyice dövdüm, kanını akıttım. Kanı görünce ağlayıp şöyle dedi: “Ey Hattâb'ın oğlu! Her ne edersen et, ben İslâm'a geldim!” Bunun üzerine öfke ile yine içeri girdim. Orada yazılı bir kâğıdın durduğunu gördüm. Alıp baktım, üstünde: “Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm” yazılıydı. “Er-Rahmâni'r-Rahîm”i görür görmez korktum. Kâğıdı elimden bıraktım. Sonra tekrar kâğıda baktım. “Göklerde ve yerde olanların hepsi Allâh'ı tesbih ederler,” (Hadîd s. 1) yazılmıştı. Okumaya devam ederek: “Allâh'a ve Resûlü'ne îmân getirin” (Hadîd s. 7) diye buyurulan yere kadar okudum. Bunu okur okumaz, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh” dedim. Müslümanlar bunu işitip sevindi, tekbir getirerek dışarı çıktılar. Ben de Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'e gittim. Safâ'nın altındaki evde bulunuyorlardı, içeri girdim. İki kişi kollarıma yapıştı. Resûlullâh (s.a.v.): “Salıverin” diye buyurdu. Onlar da salıverdiler. Gittim, karşısına oturdum. Elbiseme yapışıp beni kendinden yana çekti: “Benim yanımda İslâm'a gel, ey Hattâb'ın oğlu!” diye buyurdu. Ve duâ edip, “Ya Rab, onun kalbine sen hidâyet eyle” dedi. Ben de şehadet kelimesini söyledim. Müslümanlar öyle tekbir getirdiler ki, Mekke'nin sokaklarında işitildi.” (İmâm Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniyye, c.1, s.81)
5-6-7.şiirler
Bilimde Tanrı'yı görebilir miyiz? - Gerçek resimleri kim anlayabilir? - Kahyalığın önemi nedir?
Bilimde Tanrı'yı görebilir miyiz? - Gerçek resimleri kim anlayabilir? - Kahyalığın önemi nedir?
10 Ekim 2005'te aramızdan ayrılan Attila İlhan'ın Ocak 1945'te yayımlanan ilk yazısı...
Yalnız Yürümeyeceksin platformuna gönderildi "Eşimi ikna etmek için Kuran'ı Türkçe halinden okumaya başladım" hikayesinin seslendirilmesinden.
Bu bölümümüzde, onbinlerce para harcanan ve ömrümüzün büyük bir kısmında vakit geçirdiğimiz okuldan, aldığımız eğitimden ve bunların öneminden bahsediyoruz. Okul dediğimizde aklımıza "elbette okumalıyız, okul çok önemli! Sağladığı çevre bile paha biçilemez!" gibi yargılar gelebilir, bunların detaylarını ve ne kadar önemli olduğunu, okul olmadan iş hayatına girmenin nasıl sonuçlar doğurabileceğini de tartışıyoruz!
'Mindfulness kitabı seçerken nelere dikkat edilebilir? Hangi kitapları önerirsiniz?' Çok sorulan sorulara toplu bir yanıt olsun. Keyifli okumalar... https://www.mindfulnessnedir.com/2020/05/06/hangi-kitap-onerileri-bana-gore-mindfulness-kitabi-nasil-secilir/
Okumaya fırsat bulamayanlar ya da dinlemeyi tercih edenler için web sitemizdeki yazıları seslendirdik. Keyifli dinlemeler...
Okumaya fırsat bulamayanlar ya da dinlemeyi tercih edenler için web sitemizdeki yazıları seslendirdik. Keyifli dinlemeler...
Okumaya fırsat bulamayanlar ya da dinlemeyi tercih edenler için web sitemizdeki yazıları seslendirdik. Keyifli dinlemeler...
Okumaya fırsat bulamayanlar ya da dinlemeyi tercih edenler için web sitemizdeki yazıları seslendirdik. Keyifli dinlemeler...
Nasıl doğru şekilde motive olabiliriz? Gerçek resimleri kim anlayabilirdi? Depresyonun en belirgin fiziksel belirtileri nelerdir?
Nasıl doğru şekilde motive olabiliriz? Gerçek resimleri kim anlayabilirdi? Depresyonun en belirgin fiziksel belirtileri nelerdir?
Merhaba,iki episode arasını biraz açtığımızı yeni farkettik. Bu arada Elif ciddi bir üşütme ile hasta oldu. Onun bu halinde bile yeni bir podcast çekelimmi teklifine karşın kısa bir kayıt yaptık :) Bu içerikte , eczaneden aldığımız ilaçların etken maddelerini anlamaya çalıştık.
Bu bölümde Neil Gaiman'ın "Geleceğimiz Neden Kütüphanelere, Okumaya ve Hayal Kurmaya Bağlıdır?" yazısı ve kurgu okuma üzerine konuşuyoruz.Mücadele'ye hoş geldiniz.Bölümde konuştuğumuz kaynaklar:Mektup, "Geleceğimiz Neden Kütüphanelere, Okumaya ve Hayal Kurmaya Bağlıdır?" - Neil Gaimanhttps://www.theguardian.com/books/2013/oct/15/neil-gaiman-future-libraries-reading-daydreamingiTunes: https://itunes.apple.com/tr/podcast/m%C3%BCcadele-01/id1360454797?i=1000406560515&l=tr&mt=2Soundcloud: https://soundcloud.com/mucadelepodcast/mucadele-01İletişim: mucadelepodcast@gmail.com
Kariyer Yönetimi açısından “Kişisel Marka” lafını zaman zaman duyar ve kullanırız. Buna biraz daha derinlemesine bakmakta fayda var. Hepimiz için, hayatımıza şekil veren, birbiriyle bağlantılı ve çok kritik üç soru var: Birincisi biz kimiz… Gerçekten, içimizin en derinlerinde, özümüzde kimiz? İkincisi, çevremizde etkileştiğimiz insanlara sorsak onlar bizim kim olduğumuzu söylerdi? Üçüncü ve en önemli soru … Okumaya devam et "YKP 033 : Kariyerde Kişisel Marka"
San Diego’dan bir Türk Mühendisin teknoloji girişimcilik hikayesini sunuyorum size. Sarp Şekeroğlu, o bütün girişimcilik kitaplarında okuyup podcastlerde duyduğumuz, kurucu takım kurmaktan, melek ve çeşitli seri yatırımcılar bulma ve şirketi ölçeklendirme mücadelelerinin tam orta yerinde, büyük bir başarıyla ve hızla ilerliyor. Onu yakalamışken hikayesini kayıt altına almak istedim. Serinin ikinci videosunda, Sarp, şirketin erken aşamalarda … Okumaya devam et "YKP 031 : Teknoloji Girişimcisi Sarp Sekeroğlu – 2: Kuluçka, Yatırım Alma İpuçları"
San Diego’dan bir Türk Mühendisin teknoloji girişimcilik hikayesini sunuyorum size. Sarp Şekeroğlu, o bütün girişimcilik kitaplarında okuyup podcastlerde duyduğumuz, kurucu takım kurmaktan, melek ve çeşitli seri yatırımcılar bulma ve şirketi ölçeklendirme mücadelelerinin tam orta yerinde, büyük bir başarıyla ve hızla ilerliyor. Onu yakalamışken hikayesini kayıt altına almak istedim Sarp’ın şirketi Water Pigeon’ı twitter da (@water_pigeon) … Okumaya devam et "YKP 030 : Teknoloji Girişimcisi Sarp Sekeroğlu – 1: Su Sayacına Akıl Eklemek"
Bütün günümüzü masa başında geçirip abur cubur şeyler yerken nasıl sağlıklı kalabiliriz. Yazılım mühendisleri ve hatta bütün masa başı çalışanları için en kritik şey kendini iyi tanıyıp, sınırlarını bilmek ve bedeni ve kafayı saat gibi çalışır tutacak kendinde en iyi çalışan metodları bulmak. Bu metodları bulmanıza yardımcı olabilmek için kendi yaklaşımımdan ipuçları paylaşmaya çalıştım. Videoda … Okumaya devam et "YKP 020 : Mühendislik ve Sağlık"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Murakabe. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; [64. Enes İbni Malik radiyallahu anh şöyle dedi:] “Siz kıl kadar bile önemsemediğiniz birtakım işler yapıyorsunuz ki, biz onları, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında helak edici … Okumaya devam et "#20: Murakabe – 2"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Murakabe. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; [61. Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:]Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçlar siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir … Okumaya devam et "#19: Murakabe – 1"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Geçen dönem Pendik Uluçınar vakfında Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta Muharrem ayı konusu ele alındı. Tarihimizde acı bir hadise olarak yer alan Kerbela hadisesi günümüzde Şiiler tarafından çarpıtılmaktadır. Ebubekir Sifil hoca Şiilerin Kerbela hadisesi üzerinden yaptıkları tezviratları ele aldı. Seminer yeri: Uluçınar … Okumaya devam et "#18: Muharrem Ayı Özel Oturum"
Burada dinle: Bilgisayarına indir: bölüm 59 Bu bölüm 42 dakika. Mert Spartathlon’a hazırlanıyor, Ilgaz bu konuda ona aklındakileri soruyor, o da cevaplıyor. Bölüm bu konuda sohbet üzerine. Bu arada 13:15’te başlayan ve 9 dakika süren tilki sesine dikkat. Mert’in kayıt yaptığı yerde kapı açık olduğundan dışarıdan ses … Okumaya devam et Bölüm 59 – Spartathlon Hakkında
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Doğru Söz Sıdk. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 59. RivâyetEbu Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Allah’ın salat ve selamı üzerlerine olsun, önceki peygamberlerden biri düşmanla savaşmaya … Okumaya devam et "#17: Doğru Söz: SIDK – 4"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Doğru Söz Sıdk. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 55. RivâyetAbdullah ibni Mes’ud radiyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki sözde ve işde doğruluk hayra ve üstün … Okumaya devam et "#16: Doğru Söz: SIDK – 3"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Doğru Söz Sıdk. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 53. Rivâyet Ebu Yahya Üseyd İbni Hudayr radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Medinelilerden bir adam: -Ey Allahın Resulü, falan kişi gibi beni de vali tayin … Okumaya devam et "#15: Doğru Söz: Sıdk 2"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Doğru Söz Sıdk. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 52. RivâyetAbdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem: -“Hiç şüphesiz, benden sonra, adam kayırmalar ve yadırgayacağınız bazı işler olacaktır” … Okumaya devam et "#14: Doğru Söz: Sıdk – 1"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Müm’in’e Gelen Sıkıntının Rahmet Oluşu. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 44. RivâyetEnes İbni Malik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir. Fenalığını … Okumaya devam et "#13: Mü’min’e Gelen Sıkıntının Rahmet Oluşu – 3"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Müm’in’e Gelen Sıkıntının Rahmet Oluşu. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 41. RivâyetEnes İbni Malik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göreResulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Başına bir musibet geldi diye hiç biriniz ölümü … Okumaya devam et "#12: Mü’min’e Gelen Sıkıntının Rahmet Oluşu – 2"
Yazılım Mühendisliğinde uğraştığımız problemleri zor veya kolay yapan şey nedir? Bu videoda bu sorunun cevabını irdeleyeceğiz. Not: Videoyu yollarda çektiğim için bu bölümde seste ufak problemler oldu, mazur görmenizi umuyorum. Yazılım Stack’lerinde hangi bölgelerin zor olduğuna dair problematik bir algı var. Stack içinde donanıma yaklaştıkça kod yazmanın zorlaştığı algısı. Veya stack’de daha üst ve soyut … Okumaya devam et "YKP 008 : Yazılım Mühendisliği Problemlerinde Zorluğun Tanımı"
Burada dinle: Bilgisayarına indir: bölüm 58 Bu bölüm 42 dakika. Bu bölümde, önce, son dönemde bazı koşu yarışlarında yaşanan ölüm olayları hakkında, daha doğrusu bunların basında ve toplumda ele alınışı hakkında konuştuk. Daha sonra atletizmde epey artan devşirme atletler hakkında sohbet ettik. Konular biraz hassas olduğundan normalden fazla … Okumaya devam et Bölüm 58 – Bazı Hassas Konular
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Müm’in’e Gelen Sıkıntının Rahmet Oluşu. Sifil hoca, ilgili rivâyetler bağlamında Müslümanların son asırda çektiği sıkıntılara da değindi. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 37. RivâyetEbu Abdurrahman Abdullah İbni Mes’ud radıyallahu anh şöyle dedi:Resulullah sallallahu … Okumaya devam et "#11: Mü’min’e Gelen Sıkıntının Rahmet Oluşu"
Yazılım Mühendisliği Kariyer Yönetimi serisinde bu haftaki konularımız Donanım ve Soyutlama. Bir yazılım mühendisinin donanımdan anlamaya ne kadar ihtiyacı var? Bir işlemcinin içinin nasıl çalıştığını bilmek ne kadar önemli? Bu soruyu sormakta %100 haklısınız. Bir mühendis bu konuları çok da derinlemesine bilmeyerek onyıllar süren çok çok başarılı bir kariyer yaşayabilir. Sonuçta pekçok teknoloji bu seviyelerin … Okumaya devam et "YKP 007 : Yazılım Mühendisliğinde Donanım ve Soyutlama"
Yazılım Mühendisliğinde Kariyer Yönetimi için gelecek vadeden alanlar, programlama dilleri, kütüphaneler ve araçlar hangileri, bunu öğrenip ilerlemek istiyoruz. Ama yazılım mühendisliği gibi sürekli değişen bir meslekte bu soruları cevaplayabilmek mümkün mü. Bu videoda hem bu sorulara, hem yazılım sektöründe ve eğitimindeki bazı sebeplere, hem de cevaplarına biraz farklı bir bakış atıyoruz. Uyarıyorum cevap beklediğiniz gibi … Okumaya devam et "YKP 006 : Yazılım Mühendisliğinde Gelecek Vadeden Alanlar"
Yazılım sektöründeki, Google, Microsoft, Amazon gibi büyük teknoloji şirketlerinin kullandıkları işe alım süreçlerinin ve mülakatlerin nasıl çalıştığını anlamak, kariyer yönetimi açısından size çok faydalı. Bu süreçler neden böyle şekillenmiş, mülakatlerde çıkan sorular neden böyle? Bu soruları cevaplayabilmek için en başından başlayıp şirketlerin gerekçelerini ve aradıklarını irdeleyerek duruma hazırlanmak gerekiyor. Video’da bahsedilen Steve Yegge’nin blog yazısı: … Okumaya devam et "YKP 001 : Teknoloji Şirketlerinde Yazılım Mülakat Sistemleri"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Musbet anında Sabır. Günümüzde tam anlaşılamayan Sabır konusu ile ilgili hadis-i şerifler şerh edildi. Şerh edilen hadis-i şerifler ise şöyle; 32. RivâyetEnes İbni Malik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebi sallallahu aleyhi ve sel/em, … Okumaya devam et "#10: Musibet Anında Sabretmek"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Sabır. Ebubekir Sifil hoca, geçen haftaki seminerde Sabır konusuna giriş yapmış ve ayet-i kerimeleri okumuştu. Bu haftaki seminerde Riyâzu’s-Sâlihîn eserinde Sabır babında yer alan rivâyetler şerh edildi. Günümüzde tam anlaşılamayan Sabır konusu ile ilgili … Okumaya devam et "#9: Sabretmek"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, “Sabır Tahammül etmek değildir. Sabır, gelenin Cenâb-ı Hakk’tan geldiğini bilmek ve gereğini yapmaktır.” Bu dönem Bismillah dediğimiz Riyâzu’s-Sâlihin seminerlerine devam ediyoruz. Her hafta mutat olarak icra edilen seminerimizde bu hafta konu: Sabır. Ebubekir Sifil hoca, geçen haftaki seminerde Sabır konusuna giriş yapmış ve ayet-i kerimeleri okumuştu. Bu haftaki seminerde Riyâzu’s-Sâlihîn eserinde Sabır … Okumaya devam et "#8: Sabır Mı, Tahammül Mü?"
Bismillah. Kıymetli Kardeşlerimiz, Bu dönem başladığımız Riyâzu’s-Sâlihîn seminerleri devam etmektedir. Bu hafta Tövbe – İstiğfar konusuna devam edildi. Ebubekir Sifil hoca, mezkûr rivâyetleri şerh etmeye devam ederek, Mü’min’in tövbe-istiğfara önem vermesinin altını çizdi. Seminerde ilk olarak 24. numaralı Hadis-i şerif şerh edildi. Mezkûr hadis-i Şerif’te insanoğlunun açgözlü olduğuna değinilerek, Cenâb-ı Hakk’ın tövbeleri kabul edildiğinden bahsedilmekte. … Okumaya devam et "#7: Tövbe – İstiğfar – 4"
2. Bölüm: Havacılık ve Felsefesi Nesil Farkı’nın bu 2. bölümünde Havacılık mesleğinden, tarihinden ve kültüründen bahsederek; havacıların kafası ve düşünüş şekli neden farklıdır, havacılardaki “egonun” sebebi nedir ve havacılık alışkanlıklarını hayatımıza nasıl uygularız gibi sorulara cevap bulmaya çalışıyoruz.. Akılda Kalanlar… Sully, 2016, Film Anadolu Kartalları, 2011, Film Pushing Tin, 1999, Film Uçak Kazası Raporu (Air Crash … Okumaya devam et 2. Bölüm: Havacılık ve Felsefesi →