POPULARITY
Soyut Şeyler Ekonomisi'nin 192. bölümünde A. Selim Tuncer‘in konuğu Prof. Dr. Talat Çiftçi'ydi. Antik Yunan'dan Abbasilere, Rönesans Avrupasından günümüz ABD, Japonya ve Güney Koresine kadar bilim, sanat ve teknoloji alanlarında eşzamanlı ilerlemenin sürdürülebilir gücün ve refahın temelini oluşturan rekabet stratejisini Bilim, Sanat ve Teknoloji Merdiveni olarak tanımlayan Çiftçi ile dünyada son yaşanan savrulmalar karşısında ülkemizin durumu ve bu üç merdiven üzerinde yükselebilecek stratejiler üzerine sohbet edildi.Soyut Şeyler Ekonomisi her perşembe 21:30'da Ekotürk TV'de.
Geri Dönüyoruz'un 83. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, tiranlar ve totaliter figürleri ele alıyor. Tiran kelimesinin kökeni nedir? Antik Yunan döneminde tiran kime deniyordu? Anlamı nasıl bir dönüşüme uğradı? Tiranlık ile krallığı ne ayırır? Roma döneminde tiranlıktan bahsetmek mümkün mü? Orta Çağ Avrupası ve İslam dünyasında durum nasıldı? Hepsi ve daha fazlası bu bölümde...
Geri Dönüyoruz'un 83. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, tiranlar ve totaliter figürleri ele alıyor. Tiran kelimesinin kökeni nedir? Antik Yunan döneminde tiran kime deniyordu? Anlamı nasıl bir dönüşüme uğradı? Tiranlık ile krallığı ne ayırır? Roma döneminde tiranlıktan bahsetmek mümkün mü? Orta Çağ Avrupası ve İslam dünyasında durum nasıldı? Hepsi ve daha fazlası bu bölümde...
2 Mart 2025 #doğatakvimi
İnsan hikayeler anlatır. Kimi zaman zaferleri, kimi zaman kayıpları... Ama en çok da çatışmaları. Peki, neden binlerce yıl önce yazılmış trajediler hâlâ bizi derinden sarsıyor? 111 Hz'in bu bölümünde kadim metinlerin derinliklerine iniyor, Antigone'nin hikâyesiyle trajedinin zamanlar ötesi gücünü keşfediyoruz. Belki de her iyilik çabası, içinde bir trajedi ihtimalini de taşır. Trajediler, iyi olma mücadelesinin etrafında şekillenir; ancak bu mücadelenin, en karanlık ihtimalleri bile barındırdığını hatırlatır.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Uğur YıldırımSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'de 1600'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, kendinizi tanıma yolculuğunuza kolay ve güvenilir bir şekilde başlayabilirsiniz. Hiwell'i şimdi indirinSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Dalgıç Elias Stadiatis, bir kış günü Ege Denizi'nin derinliklerinde çok önemli bir şey keşfetmişti. Antik bir Roma gemisinin kalıntısından çıkan bir parçaydı bu. Fakat ilk bakışta bunun sıradan bir parça olduğunu düşünmüştü insanlar. Oysa ki bu küçük metal parça, insanlık tarihinin en büyük gizemlerinden birini barındıran, binlerce yıllık bir sırı saklıyordu. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde o sırrın peşinden gidiyoruz. Antikitera Mekanizması'nın gizemlerini çözmeye çalışıyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Hikayenin başında döngülerle dayanan zaman algımız, bugün çizgisel bir yarışa dönüştü. Evet, zaman hep aklımızda... Peki ama onu gerçekten anlayabiliyor muyuz? 111 Hz'in bu bölümünde antik mitolojinin derinliklerinden günümüze uzanan bir yolculuğa çıkıyor, zamanı yeniden keşfetmeye çalışıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Hazal Beril ÇamSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için Hiwell'i indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Filistinliler'i öldürmeye devam ettikçe iktidarını da güvence altına aldığına inanan Netanyahu bu yüzden ateşkes ve rehine anlaşmasına yanaşmıyor. Hangi kanatta oldukları fark etmiyor, Siyonistler Filistin'i Filistinlilerden arındırmakta ittifak halindeler. Aleyhindeki yolsuzluk davaları sebebiyle hapse girmesine kesin gözüyle bakılan Netanyahu bu durumu kullanıyor. “İsrail'in cephaneliği” olan ABD'nin Netanyahu üzerinde etkili olacak bir baskı uygulamaya yanaşmadığı sürece ateşkes girişimleri akîm kalacaktır. “Silah ambargosu” dahil, ABD'nin İsrail'e baskı yapmaya yanaşmaması Netanyahu'yu soykırıma teşvik etmekten başka bir işe yaramıyor. Bu yüzden sözde ateşkes girişimleri bir “Sisifos sarmalı”na dönüşmüş bulunuyor. Antik Yunan efsanelerinde geçen hikâyeye göre Sisifos, bir kaya parçasını tepeye taşımakla cezalıdır. Hikâyenin can alıcı noktası, Sisifos'un kayasının tepeye çıkarıldığı anda gerisin geriye yuvarlanmasıdır. Sürekli tekrarlanan döngüde Sisifos'un cezasının son bulması imkânsız tabii. Biden Yönetimi ne zaman ateşkes ve rehine takası anlaşmasına ramak kalındığını duyursa, Netanyahu tarafından akamete uğratılıyor. Netanyahu hem Gazze'de soykırıma devam ederek, hem de savaşı bölgeye yaymak için kışkırtıcı suikastler gerçekleştirerek ateşkesi masadan uzaklaştırıyor. Biden Yönetimiyse her defasında İsrail'e askerî desteği artırma yoluna gidiyor. Böyle bir durumda Netanyahu yaptığını yapmaktan neden vazgeçsin? Biden Yönetimi sözde ateşkes girişimlerini sürdürürken İsrail ordusu Gazze'de çocukları öldürmeye devam ediyor. Cumartesi günü İsrail Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Zawayda kasabasındaki bir evi ve bitişiğindeki gıda deposunu bombaladı. Bu saldırıda aynı aileden 9 çocuğun yanı sıra anneleri ve büyükanneleri de hayatını kaybetti. İsrail Ordusu tarafından yapılan açıklamaya göreyse bu saldırı belirtilmeyen bir ‘terörist alt yapısını' hedef alıyordu. İsrail'e göre, bebek, çocuk, kadın, yaşlı fark etmiyor, nefes alan her Filistinli teröristtir. El Zawayda'da gerçekleşen saldırı, Gazze'deki soykırımın her gün yaşanan bir sahnesidir. ABD'nin askerî, diplomatik ve malî desteğiyle Siyonistler Filistin topraklarını dilim dilim Filistinlilerden arındırıyorlar. Siyonistler “Oslo” anlaşmaları dahil Filistinlilerle yapılan anlaşmalara riayet etmeyerek sözde “Büyük İsrail”i inşa etme politikasını sürdürdüler. Aldatılan her zaman Filistinliler oldu. Aldatanlarsa İsrail, ABD ve diğer Batı'lı müttefikleriydi.
Bugün 11 Ağustos 2024 #doğatakvimi Antik Yunan'da ağustos böceği evcil hayvan sayılırmış. Böceklerin en uzun ömürlüğü, doğanın en güzel ve dünyanın en güçlü sesine sahip ağustos böceklerinin son günleri...
Maraton koşusunun ortaya çıkışının Antik Yunan'da gerçekleşen bir olaya dayandığı söylenir. Efsaneye göre, MÖ 490 yılında Atina ile Pers İmparatorluğu arasında yapılan Maraton Savaşı'nı Atinalılar kazandı. Pheidippides isimli bir asker, zafer haberini Atina'ya iletmek için Maraton'dan Atina'ya kadar olan yaklaşık 42 kilometrelik mesafeyi koşarak gitti. Atina'ya ulaştığında da Nenikékamen!" (Zafer kazandık!) diye bağırdıktan sonra hayatını kaybetti. Bu hikâye, zamanla sembolik bir anlam kazandı ve modern Olimpiyat Oyunları'nın başlamasıyla birlikte, 1896 yılında ilk modern Maraton yarışı düzenlendi. Berna Abik'in sunumuyla dünden bugüne Olimpiyat tarihinde yaşanan olayların anlatıldığı '60 Saniyede Olimpiyatlar'ın yeni bölümünde maraton koşusunun icadı anlatılıyor.
#acıtatlımayhoş Bir yanda yas tutulur, ama bir yanda da aşure yapılıp dağıtılır. Antik Yunan'da, Rum, Ermeni ve Yahudi kültüründe de benzeri var. Aşurenin farklı kültürlerdeki yansımalarını Aylin Öney Tan'dan dinleyin
Antik Yunan tarihinde efsaneleşmiş bir direnişin, "300 Spartalı Efsanesi"ne değineceğimiz bu yeni bölümde Kahramanımız ilk savaş dalgasının sonrasında yaşananları anlatmaya devam ediyor. 1998 yılında Steven Pressfield tarafından kaleme alınmış muhteşem bir tarihi roman olan "Ateş Geçitleri"nden bahsedeceğim. Bu roman, Spartalı bir askerin gözünden Termopylae Muharebesi'ni anlatıyor. Antik Yunan dönemine damgasını vuran bu olayı, Pressfield'ın sürükleyici anlatımıyla keşfedeceğiz. Termopylae Muharebesi, sadece bir savaş değil, aynı zamanda kahramanlığın ve dayanıklılığın sembolüdür. Antik savaş stratejileri, Spartalı savaşçıların cesareti ve tarihi olayların detaylı anlatımıyla dolu dolu bir deneyim sunuyor. Kanalımda, "Ateş Geçitleri" romanının önemli bölümlerini seslendireceğim ve bu epik hikayeyi sizlerle paylaşacağım. Eğer tarih, antik dönemler veya kahramanlık hikayeleri ilginizi çekiyorsa, bu içeriği kaçırmamanızı öneririm. Unutmayın: Bu hikaye Thermopylae'de geçen bu epik hikaye, cesaretin, dayanıklılığın ve bir avuç savaşçının kararlılığının destanıdır. Seslendirenler: Xeones (anlatıcı): Ata Işınay Leonidas: Mert Dağdeviren Music: 'Light in Dark Places' by Scott Buckley - released under CC-BY 4.0. www.scottbuckley.com.au 'Titan' by Scott Buckley - released under CC-BY 4.0. www.scottbuckley.com.au
Geçmişteki öğretilerden bugüne dair bir şeyler bulmak mümkün mü?Bu bölümde konularını mitolojiden, efsanelerden, krallıklardan ve karakter kavgalarından alan en ünlü Antik Yunan tragedyalarına yakından bakıyor ve bu tragedyalarda günümüzde de kullanabileceğimiz 4 öğreti anlatıyorum.Bu podcast, Salus hakkında reklam içerir.Psikopatika10 kodunu kullanarak, ilk kullanımda size özel %10 indirimden faydalanabilirsiniz.Salus'u indirmek ve daha detaylı bilgi almak için tıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Ramazan Medeniyeti yazılarına bugün de devam ediyoruz… Ramazan, İslâm medeniyetinin, aynı ânda hem özünü ve şuurunu, hem de söz'ünü ve şiirini sunar bize, demiştim. İslâm medeniyeti, tek şuur ve şiir medeniyetidir: Çünkü İslâm, İlâhî Söz'e ve Nebevî Şuur'a dayanan tek dindir: İlâhî Söz'le ve Nebevî Şuur'la insanı ve bütün mevcûdâtı buluşturan, İlâhî Söz'ün ve Nebevî Şuur'un bütün koordinatlarını insanın önüne ve şuuruna açan çok katmanlı, herkese açık ve herkese kucak açan medeniyettir. Aslında İslâm, tek medeniyettir: Diğer uygarlık veya sivilizasyon tecrübeleri, insanı ya sadece kendi içine kapadıkları ya da sadece kendi dışına hâkim olmaya kışkırttıkları, ya fizik gerçekliği ya da fizikötesi gerçekliği kutsayarak diğerini yok saydıkları için, hakikati aynı anda bütün boyutlarıyla kavrayan ve yaşatan bir medeniyet olma özelliklerine sahip değildir. MEDENİYET: KOZMOLOJİK TASAVVUR, BÜTÜNCÜL B/AKIŞ Medeniyet, ancak bütün varlıklara açılabilen, bütün varlıkları ihata edebilen, bütün varlıklar arasında dinamik iletişim sistemi, kanalları, koridorları inşa edebilen kozmolojik bir şuur hâli'dir. Eğer bir insanlık tecrübesi, aynı ânda hem Yaratıcı'yı, hem Kâinât'ı, hem de İnsan'ı hayatının çekim alanına alabiliyorsa, medeniyet olabilir ancak. Adına sivilizasyon tecrübeleri dediğimiz pagan tecrübeler, insanı, varlığı ve hakîkati sadece fizik dünyaya kapattıkları, Yaratıcı, Kâinât ve İnsan'dan oluşan büyük varlık zincirini hem yok saydıkları hem de parçaladıkları için sonuç sadece kaos ve katastrof olagelmiştir. Pagan uygarlık ya da sivilizasyon'un motto'su şudur: Fizik gerçekliğin mutlaklaştırılması, fizik-ötesi gerçekliğin İMHA edilmesi. Başka dinlerle, kültürlerle, medeniyetlerle şiddete dayalı ilişkiler kurulması, hiçbirine neyse o olarak yaşama hakkının tanınmaması. Antik Yunan'dan Roma'ya, Avrupa'dan Amerika tecrübesine kadar yaşanan pagan uygarlık tecrübelerinin ürettikleri, bütün medeniyetlerin kökünü kazıyan kaotik ve katastrofik tarih, bunun apaşikâr bir göstergesidir.
Giriş Sekiz mart her yıl dünya genelinde Kadınlar Günü, hatta ortaya çıkış sebepleri nedeniyle Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Her sene kırmızı bir karanfil alarak ya da kadınların öneminden bahsederek geçirdiğimiz 8 Mart'ın trajik tarihine bakacak olursak, 1857 baharına gitmemiz gerekir. New York'ta bir tekstil fabrikasında 8 Mart 1857'de, tarihte (kayıt altına alınmış) kadınlar tarafından düzenlenen ilk örgütlü grev gerçekleşmiştir.1 Bu grev sırasında çıkan yangın sonucunda 129 işçi hayatını kaybetmiştir. 1917'de ise Rusya'da Gregoryen takvime göre 23 Şubat, Jülyen takvimine göre ise 8 Mart'ta, çarlık rejimine karşı yapılan ayaklanmalar sonucu bir araya gelen kadınlar; yine kadınlar, ön saflarda bulunmuştur.2 Kadınlar günü olarak kabul edilen 8 Mart ise, tarih olarak; 1910'da Uluslararası Çalışan Kadınlar Konferansı'nda oybirliğiyle kabul edilmiş ve 1970'lerde de Birleşmiş Milletler tarafından resmen kabul edilmiştir.3 Tüm bu olayların temelinde; kadın olmanın başlı başına farklı olduğunun düşüncesi yatmaktadır. Sadece sosyal ve iş yaşamında değil, tıbbi olarak da tarih boyunca kadınlar ayrıştırılmıştır. İşte bu yazımızda tarih boyunca kadınlara atfedilen bazı hastalıklardan bahsedeceğiz. Keyifli okumalar. Kadınlar insandır, biz insanoğlu... Neşet Ertaş Kadınlara atfedilen hastalıklar Kadınlar, tarih boyunca sağlıkla ilgili yanlış anlamalar ve hurafelerle sık sık ilişkilendirilmiştir. Özellikle antik çağlarda başlayan, kadınlarla ilişkilendirilmiş, ancak bilimsel olarak temellendirilmemiş veya hurafe olduğu kanıtlanmış bazı hastalıklar şunlardır; Kadın Histerisi - Histeri Hipokrat'tan1920'lere kadar varlığına inanılan kadın histerisi; anksiyete, nefes darlığı, bayılma, sinir, cinsel isteksizlik, uykusuzluk, ödem, karın ağırsı, iştahsızlık, sorun çıkarma eğilimi gibi çok çeşitli semptomlar ile ilişkilendirilen, bu semptomları gösteren kadınlara konulan yaygın bir tıbbi tanıydı. Tedavisinde hekimler ya da ebeler tarafından önce kadının cinsel bölgesine masaj yapılır, bu müdahale kadın cinsel olarak tatmin oluncaya kadar sürdürülürdü.4 Tabi ki modern tıp sayesinde 19. yy'da yavaş yavaş bu düşünce terkedildi. Paris'teki Pitié-Salpêtrière kliniğindeki Jean-Martin Charcot (1825–1893), histeriyi dinamik bir ruh halı olarak gören ilk kişiydi.5 Günümüzde; modern cihazlar ve kriterlerdeki ilerlemelerin, daha doğru teşhis imkanları sunması ile histeri, kadınlara özgü bir hastalık olmaktan çıkarak somatoform semptomları olan bir konversiyon bozukluğu olarak kabul görmektedir.6 Gezgin Rahim Antik Yunan döneminden Ortaçağ'a kadar kadınların "rahimlerinin gezgin" olduğuna inanılan bir hastalıktı. Rahimin (uterusun) vücut içinde özgürce hareket edebileceğine inanılıyor ve bu durumun sonucunda rahmin farklı organlara ve bölgelere yerleşerek çeşitli semptomlara yol açtığı düşünülüyordu. Bu semptomlar arasında endişe, depresyon gibi psikolojik ve anormal adet kanamaları, karın ağrıları gibi fiziksel rahatsızlıklar vardı.7 Modern tıp ile birlikte, rahmin aslında vücut içinde başına buyruk dolaşmadığı ve doğru tanının endometriosis olduğu ortaya çıkmış olsa da8; Antik Yunan şartları göz önüne alındığında gezgin rahim tanımı pek de kötü durmuyor. Cadılık ve Cadı Ateşi 1600'lerin sonunda Amerika'da yaşları 9 ve 11 olan iki kız çocuğunun tuhaf davranışları, boyun, kol ve bacaklarının kontrolsüz şekilde kasılması ve anlamsız sesler çıkarmaları ile karakterize nöbetler geçirmesi sonucu kendilerine büyü yapılmış olduğu düşünülmüş ve Meşhur Salem Mahkemeleri ortaya çıkmıştır. Mahkemeler çoğu kadın ve kız çocuğu olmak üzere 200 kişi yargılanmış ve 20'si ölüme mahkum edilmişti. 10 Haziran 1692'de ilk kurban olarak Bridget Bishop asıldı.9 Çavdarmahmuzu mantarı (Claviceps purpurea) Salem kasabasında 2 kız çocuğu ile başlayıp başka çocuklar ile devam eden salgınla ilgili; 1976 yılında Rensselaer Politeknik Enstitüsü'nden Dr.
Bugün 6 Mart 2024 çarşamba #doğatakvimi #üçüncücemre
Bir olimpiyat madalyanız olsa ve satsanız, sizce değeri en fazla ne kadar eder? Dünden bugüne olimpiyat tarihinde yaşanan birçok olayın anlatıldığı '60 Saniyede Olimpiyatlar' video serisinin yeni bölümünde, Berna Abik'in sunumuyla Antik Yunan'dan başlayarak madalyaların dönüşümü anlatılıyor. Video
Latincede "başlangıç", "köken", "hareket kaynağı" gibi anlamlara gelen arkhe, Antik Yunan felsefesinde her şeyi yapan temel yapı taşına verilen isimdir; "ilk prensip" ya da "ilk element" olarak da düşünülebilir. Sokrates'ten önceki düşünürlerinin başlıca ilgi alanı, “arkhe”nin ne olduğunu araştırmak… Seslendiren: Gülfem Akdemir
Uzun zamandır yayınlamadığım 300 serisi devam ediyor dostlar. Antik Yunan tarihinde efsaneleşmiş bir direnişin, "300 Spartalı Efsanesi"ne değineceğimiz bu yeni bölümde Kahramanımız ilk savaş dalgasının sonrasında yaşananları anlatmaya devam ediyor. 1998 yılında Steven Pressfield tarafından kaleme alınmış muhteşem bir tarihi roman olan "Ateş Geçitleri"nden bahsedeceğim. Bu roman, Spartalı bir askerin gözünden Termopylae Muharebesi'ni anlatıyor. Antik Yunan dönemine damgasını vuran bu olayı, Pressfield'ın sürükleyici anlatımıyla keşfedeceğiz. Termopylae Muharebesi, sadece bir savaş değil, aynı zamanda kahramanlığın ve dayanıklılığın sembolüdür. Antik savaş stratejileri, Spartalı savaşçıların cesareti ve tarihi olayların detaylı anlatımıyla dolu dolu bir deneyim sunuyor. Kanalımda, "Ateş Geçitleri" romanının önemli bölümlerini seslendireceğim ve bu epik hikayeyi sizlerle paylaşacağım. Eğer tarih, antik dönemler veya kahramanlık hikayeleri ilginizi çekiyorsa, bu içeriği kaçırmamanızı öneririm. Unutmayın: Bu hikaye Thermopylae'de geçen bu epik hikaye, cesaretin, dayanıklılığın ve bir avuç savaşçının kararlılığının destanıdır. Bu seride ve anlatılan konular: Spartalıların Eğitimi ve Disiplini: 300 savaşçının nasıl bu kadar güçlü ve disiplinli olabildiğini öğrenin. Leonidas'ın Liderliği: Spartalı kralın, ordusunu savaşa hazırlarken sergilediği liderlik ve stratejiler. Thermopylae Savaşı: Pers İmparatorluğu'nun devasa ordusuyla karşılaşan 300 Spartalı'nın kahramanca direnişi. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-hikayeler00/message
Pelin Batu ile bu bölüm Astrolojinin Kökenini konuşuyoruz. Astroloji, burçlar, haritalar gerçek mi ve bu kavramlar nereden geliyor? Mezopotamya'da, Antik Yunan'da ve Osmanlı Devleti'nde astrologlar, müneccimler ve yıldız gözlemcileri nasıl bir hayat sürüyordu? Hristiyanlıkta ve Müslümanlıkta bulunan örnekleri neler? En önemlisi de, aslan erkekleri gerçekten bu kadar çekilmez mi? Tüm bu sorular ve daha fazlası bu bölümde sizlerle. İyi dinlemeler.
Eski bir mitolojik hikaye ile giriş yaptığımız bu sembolizm bölümünde: Athena'nın ölümlü bir kız olan Arakne'nin olağanüstü dokuma yeteneğinden kıskançlık duyduğunu ve onunla bir dokuma yarışına girdiğini anlatarak sanatın, sabrın ve korumanın önemini işleyeceğiz. Örümceklerin sembolizmi, bilgelik, yaratıcılık ve koruma ile ilgiliyken konu dışında bu harika canlıların temel özelliklerinden de biraz bahsetmezsek olmaz.Araknofobi, kötü bir korku kabul ediyorum ve hepimizin korkuları var. Ama korkularımızı bir kenarı bırakıp bu bölümde cesur bir şekilde benimle bir yolculuğa çıkmaya hazır olun ✔️ Mitler ve sembolizm arasındaki güçlü bağ ✔️ Örümcek sembolizminin kültürler üzerindeki rolü ✔️ Sembolizmin gücünü ve bilinçaltımız üzerindeki etkileri (00:00) İntro (0:38) Athena ve Arakne arasındaki mücadele (03:17) Örümcek sembolizmi ve hayatımızdaki etkisi üzerine ➤Etiketler: Athena Mitoloji, Yunan Mitolojisi, Örümcek, Semiyotik, Örümcek Mitolojisi,Dokuma Sanatı, Bilgelik, Yaratıcılık, Sabır, Koruma, Mitolojik Hikayeler, Antik Yunan, Tanrıça Athena, Sanat ve Semiyotik, belgesel, doğa, Örümcek Sembolizmi, Örümcek ve İnsan İlişkisi, Mitolojik Rekabet Hikayeleri, Athena ve Lidyalı Kadın Efsanesi, Athena'nın Öfkesi, Tanrıçanın Laneti: Örümcek Olmak, Örümceklerin Koruyucu Enerjisi, Örümceklerin Sanatsal İşleyişi, Bilgelik ve Yaratıcılık Sembolleri, Athena'nın Örümcek İle İlgili Hikayesi, SOSYAL MEDYA & DİĞER BAĞLANTILARIMIZ ▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀ Spotify: Mitolojik Hikayeler Instagram: @ Mitolojik.Hikayeler Tiktok: tiktok.com/@mitolojik.hikyeler Resmi İnternet sitesi: www.mitolojikhikayelerim.com Mail (contact): Mitolojik_Hikayeler@outlook.com --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-hikayeler00/message
1998 yılında Steven Pressfield tarafından kaleme alınmış muhteşem bir tarihi roman olan "Ateş Geçitleri"nden bahsedeceğim. Bu roman, Spartalı bir askerin gözünden Termopylae Muharebesi'ni anlatıyor. Antik Yunan dönemine damgasını vuran bu olayı, Pressfield'ın sürükleyici anlatımıyla keşfedeceğiz. Termopylae Muharebesi, sadece bir savaş değil, aynı zamanda kahramanlığın ve dayanıklılığın sembolüdür. Antik savaş stratejileri, Spartalı savaşçıların cesareti ve tarihi olayların detaylı anlatımıyla dolu dolu bir deneyim sunuyor. Kanalımda, "Ateş Geçitleri" romanının önemli bölümlerini seslendireceğim ve bu epik hikayeyi sizlerle paylaşacağım. Eğer tarih, antik dönemler veya kahramanlık hikayeleri ilginizi çekiyorsa, bu içeriği kaçırmamanızı öneririm. Lütfen videomu beğenmeyi, yorum yapmayı ve kanalıma abone olmayı unutmayın. Bu şekilde, ben de daha fazla tarihi içerik ve hikaye paylaşmaya devam edebilirim. Şimdiden keyifli dinlemeler dostlar. Ata Işınay: Anlatıcı Mert Dağdeviren: Leonidas SOSYAL MEDYA & DİĞER BAĞLANTILARIMIZ ▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀▀ Spotify: Mitolojik Hikayeler Instagram: @ Mitolojik.Hikayeler Tiktok: tiktok.com/@mitolojik.hikyeler Resmi İnternet sitesi: www.mitolojikhikayelerim.com Mail (contact): Mitolojik_Hikayeler@outlook.com --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-hikayeler00/message
Bu bölüm yaprak kıpırdamayan Şirince'de zihnimin rüzgarlarıyla Stoacılıktan bilişsel davranışçı terapinin insana yaklaşımına, kendini ortaya koyma cesaretinden Rollo May'in yaratma cesaretine, modern dünyanın haz kültüründen Antik Yunan felsefesinde Epikür ve Aristo'nun mutluluk tanımlarına yani "eudaimonia" kavramına kadar aklıma geleni konuştuğum kapsamlı bir yolculuğa çıktım.Bu podcast, Salus hakkında reklam içerir.Psikopatika10 kodunu kullanarak, ilk kullanımda size özel %10 indirimden faydalanabilirsiniz.Salus'u indirmek ve daha detaylı bilgi almak için tıklayınız...See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bu harika eser, usta yazar Steven Pressfield tarafından kaleme alındı. "Gates of Fire", Antik Yunan dönemindeki Termopylae Savaşı'nı anlatan bu tarihi roman, bir çok kişiye göre bu savaş, tüm zamanların en cesur ve kahramanca savaşlarından birini anlatmaktadır. Pressfield, bizi Sparta'nın disiplinli ve savaşa adanmış savaşçılarıyla tanıştırıyor. Kitap, Kral Leonidas liderliğindeki 300 Spartan askerinin, Pers İmparatorluğu'nun milyonlarca askeriyle karşılaştıkları çarpışmayı, Termopylae Savaşını, Sparta'nın özgürlüğünü korumak için verdiği kahramanca mücadeleyi anlatırkan - anlatıcı kahramanımızın öksüz ve yetim kaldığı zamanlarda neler yaşadığını anlatmaktadır. "Gates of Fire", sadece savaşın acımasız gerçeklerini değil, aynı zamanda insanın içindeki gücü, kararlılığı ve dayanıklılığı keşfetmeyi de amaçlar. Pressfield'ın muhteşem anlatımı ve detaylı karakterler, sizi o döneme götürecek ve her bir sayfada heyecanınızı artıracak. Bu podcast bölümünde, "Gates of Fire" kitabını derinlemesine inceleyeceğiz. Kitabın ana temalarını, karakter analizlerini ve belki de en önemlisi, Termopylae Savaşı'nın tarihi önemini ele alacağız. Sizi bu eşsiz hikayeye ortak olmaya davet ediyorum! Eğer tarih, savaş veya insanlığın derinliklerine inmekten keyif alıyorsanız, bu bölüm kaçırılmayacak bir fırsat olacak. "Gates of Fire"ın sürükleyici atmosferine dalın ve unutulmaz bir maceraya katılın. Hazırsanız, gelin beraber bu epik kitabı keşfedelim! Her zamanki gibi, ben mütevazi anlatıcınız olarak buradayım ve sizlere en iyi içeriği sunmak için elimden geleni yapacağım. İyi dinlemeler dostlarım. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-hikayeler00/message
Nevruz ve Hıdırellez'de marul önemli bir yiyecek. Ama acılığını dengelemek için, bal ya da pekmeze batırılıp yenirmiş. Antik Yunan, İran'da ve Mevlana sofrasında da "sirken cebin şerbeti" yapılırmış bunun için. Aylin Öney Tan'la bir tutam tarih biraz da tarifle #marul notlarını dinleyin. #acıtatlımayhoş
Antik Yunan'da tanrılara insan kurban ediliyor muydu? Başkomiser Yıldız iz peşinde. Kayıp Tanrılar Ülkesi 19. bölümüyle NTVRadyo'da.
Bölümün Youtube videosu; https://youtu.be/rab_pELiiFw Destek vermek isterseniz; Youtube linki: www.youtube.com/@yasinacarpodcast Instagram linki: www.instagram.com/yasinacar50 Patreon Hesabım: www.patreon.com/yasinacar/membership
Bu harika eser, usta yazar Steven Pressfield tarafından kaleme alındı. "Gates of Fire", Antik Yunan dönemindeki Termopylae Savaşı'nı anlatan bu tarihi roman, bir çok kişiye göre bu savaş, tüm zamanların en cesur ve kahramanca savaşlarından birini anlatmaktadır. Pressfield, bizi Sparta'nın disiplinli ve savaşa adanmış savaşçılarıyla tanıştırıyor. Kitap, Kral Leonidas liderliğindeki 300 Spartan askerinin, Pers İmparatorluğu'nun milyonlarca askeriyle karşılaştıkları çarpışmayı, Termopylae Savaşını, Sparta'nın özgürlüğünü korumak için verdiği kahramanca mücadeleyi anlatırkan - anlatıcı kahramanımızın öksüz ve yetim kaldığı zamanlarda neler yaşadığını anlatmaktadır. "Gates of Fire", sadece savaşın acımasız gerçeklerini değil, aynı zamanda insanın içindeki gücü, kararlılığı ve dayanıklılığı keşfetmeyi de amaçlar. Pressfield'ın muhteşem anlatımı ve detaylı karakterler, sizi o döneme götürecek ve her bir sayfada heyecanınızı artıracak. Bu podcast bölümünde, "Gates of Fire" kitabını derinlemesine inceleyeceğiz. Kitabın ana temalarını, karakter analizlerini ve belki de en önemlisi, Termopylae Savaşı'nın tarihi önemini ele alacağız. Sizi bu eşsiz hikayeye ortak olmaya davet ediyorum! Eğer tarih, savaş veya insanlığın derinliklerine inmekten keyif alıyorsanız, bu bölüm kaçırılmayacak bir fırsat olacak. "Gates of Fire"ın sürükleyici atmosferine dalın ve unutulmaz bir maceraya katılın. Hazırsanız, gelin beraber bu epik kitabı keşfedelim! Her zamanki gibi, ben mütevazi anlatıcınız olarak buradayım ve sizlere en iyi içeriği sunmak için elimden geleni yapacağım. İyi dinlemeler dostlarım. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-hikayeler00/message
Bu bölümde M.Ö 3 yıllarında Antik Yunan'da ortaya çıkan ve pratik öğretileriyle günümüzde hala güncelliğini koruyan Stoacılık felsefesini anlatıyorum. Kıbrıslı Zenon, Seneca, meşhur imparator Marcus Aurelius ve Epiktetos gibi tarihe damga vuran düşünürlerden, çok sevdiğim Gladyatör filmi ile Carl Sagan'ın Soluk Mavi Nokta'sına kadar uzanan patikalardan geçiyorum. Mutluluğu bir de bu felsefenin ışığında ele aldığım bu bölümden umarım sen de hayatına uygulayabilecek bazı dersler çıkarabilirsin.Konular:(02:52) Stoacılık Nedir?(07:36) Gladyatör: Marcus Aurelius ve Oğlu Commodus ile Sahnesi(09:15) Stoa Felsefesinin 4 Önemli Erdemi(11:04) Stoacılığa Göre Hayatin Anlamı(13:36) Stoacı Felsefeye Göre Mutluluğun 5 Yolu(25:49) Sen Bu Stoacı Öğretilerden Hangisini Uygulamayı Düşünüyorsun?Bu podcast, Salus hakkında reklam içerir.Psikopatika10 kodunu kullanarak, ilk kullanımda size özel %10 indirimden faydalanabilirsiniz.Salus'u indirmek ve daha detaylı bilgi almak için tıklayınız...See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Şifacı bir soy: Apollo, oğlu tıp tanrısı Asclepius ve onun çocukları... Antik Yunan'da hastalıklar tanrılar yardımıyla nasıl iyileştirilirdi? Hipokrat yemini nedir? Hepsi bu bölümde. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mitolojik-inciler/message
Ortaçağ'ın "İslam düşünürleri" Felsefe'ye nasıl yaklaştılar? Farabi kimdir, Antik Yunan dönemi felsefecilerinden nasıl bir miras devraldı, Felsefe'ye katkıları ne oldu? "İslam Felsefesi"nde aklın rolü neydi, bu görüş ne gibi anlaşmazlıklara neden oldu? "Felsefe Portreleri" serisine, Ege Üniversitesi'nden felsefeci Doç. Dr. Mehmet Kuyurtar ile kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Meltem Suat konuğu Seran Vreskala ile "ilk günah"tan Antik Yunan'a ve Antik Yunan'dan günümüze uzanan bir yolculukla cinselliğin ve hazzın tarihini pişiriyor.
Meltem Suat konuğu Seran Vreskala ile "ilk günah"tan Antik Yunan'a ve Antik Yunan'dan günümüze uzanan bir yolculukla cinselliğin ve hazzın tarihini pişiriyor.
Antik Yunan'dan günümüze bir anlayışın, bir yaşam tarzının ve bir felsefenin dışavurumu olan olimpiyat oyunlarının kapsamı ve geçmişi tam olarak nedir? Dört yılda bir yapılan bu oyunların düzenlenişinde göz önünde bulundurulan kurallar var mı? Mitolojik söylencelerden, 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nın siyasi iklimine varıncaya değin, bu büyük organizasyon hangi aşamalardan geçti?.. Tüm bu soruların cevabını merak ediyor ve olimpiyat oyunlarının renkli tarihini, içeriğini öğrenmek istiyorsanız, Geçmiş Zaman Olur Ki'nin bu bölümü tam size göre.
Başarısızlık korkusu. Antik Yunan ismiyle Atychiphobia! Birçoğumuz muhtemelen başarısız olma korkusundan ötürü harekete geçmeyip, planlarımızı, hayallerimizi ertelemişizdir. Hatta bazılarımızın bu menem korku yüzünden ayağına gelen fırsatı tepmiş bile olabilir. O yüzden bu bölümde başarısız olma korkusunun üstesinden nasıl gelineceğinden bahsettim. Bölüm detayları: Başarısız olma korkusu nedir? Başarı ve başarısızlık kavramları bize ne ifade ediyor? Başarısızlık korkusunun psikolojik nedenleri Başarısızlık korkusu ve belirtileri Başırısız olma korkusu hayatımızı nasıl etkiler? Başarısızlık korkusu ve benlik algısı Başarısızlık korkusu ve mükemmeliyetçilik Başarısız olma korkusu ve stres, anksiyete, erteleme Başarısız olma korkusu nasıl yenilir? Pratik uygulamalar Etkili insanların başarısızlıktan çıkardıkları derslere dair kitap ve podcast önerileri --- Daha fazla Mindfulness egzersizi, pratikler ve kitap önerileri için newsletter'a kayıt olmayı unutmayın: https://emineyesilcimen.com/iletisim/?utm_source=spotify&utm_medium=caption&utm_campaign=spotify_newsletter Bireysel Mindfulness Koçluğu ücretsiz ön görüşme için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz: https://emineyesilcimen.com/kocluk/?utm_source=spotify&utm_medium=caption&utm_campaign=spotify_kocluk Artwork: Illustration by John Holcroft
Sapien Tarihi'nin bu bölümünde konumuz Antik Yunan. Dini, felsefesi, siyaseti ve tüm yönleriyle Antik Yunan'ı konuştuk.
Antik Yunan ve Roma'da “orgia” (orji), çeşitli tanrılara tapınmada uygulanan herhangi bir töreni anlatan kutsal bir terimdi. Zaman içinde pagan tanrılar Bacchus ve Dionysos'un onuruna düzenlenen, genellikle coşkulu veya çılgınca danslar, şarkılar ve bolca içkiyle kutlanan gizemli kültleri ve ayinleri ifade eden bir terim oldu. Romalı tarihçi Livy'ye (ö.17) göre, bu törenler karanlığın "özgür erkek ve kadınların rastgele çiftleşmesini" ve ara sıra cinayetleri gizleyebilmesi için geceleri yapılırdı ve bu, din kisvesi altında klasik bir ahlaksızlık vakasıydı. Erken İslami kaynaklarında “mum söndü” benzeri ithamlara maruz kalanlar da Mazdekilik, Hürremilik, Babekilik, Deysanilik ve Karmatilik gibi, Sünni ulema tarafından “heretik/sapkın” ilan edilen mezheplerin mensuplarıydı. Osmanlı'nın Sünni uleması ise doğrudan Kızılbaşları hedef aldı. Ardından açık ya da örtük suçlama dairesi büyüyerek günümüze kadar geldi. Hatta, CB Erdoğan, “sadece sapkın zevklerin üzerine inşa edilmiş Alevilik” olmaz bile dedi! Bu söylemin altında ne yatıyor? Gelin tarihten örneklerle anlamaya çalışalım…
Turkish Stories for Learner Turkish OLİMPİYAT OYUNLARI Günümüzde yapılan modern olimpiyat oyunlarının kökeni Antik Yunan'da yapılan şenliklere dayanır. Milattan Önce 776 yılında Olimpia bölgesinde Kral Ligorgos'un önerisiyle yapılan gösteriler, tarihte ilk olimpiyat oyunlarını temsil eder. Önceleri 32 metre genişliğinde, 192 metre uzunluğunda küçük bir sahada 24 saat süren oyunlara sonraları değişik mesafede yarışlar eklendi. Şenlikler 5 güne çıkarıldı. İlk başlarda 8 yılda bir düzenlenen oyunlar, daha sonra 4 yılda bir yapılmaya başlandı. Romalıların Milattan Önce ikinci asırda Yunanistan'a hâkim olmalarıyla oyunların kurallarında bazı değişiklikler yapıldı. Sadece Yunan vatandaşlarına açık olan olimpiyatlara Roma İmparatorluğu içindeki herkesin katılması sağlandı. Yunanistan'daki olimpiyat oyunlarına yabancılar ve esirler katılamaz, kadınlar da sahaya seyirci olarak giremezlerdi. Eski Yunan'da olimpiyat şampiyonunun başlı başına bir yeri vardı. Olimpiyatlarda birinci olmanın ödülü ömür boyu yemek parası, dört atlı bir araba, tiyatrolarda ön sırada oturmaktı. OLİMPİYATLARIN TARİHÇESİ Modern olimpiyat oyunlarının kurucusu olan Baron Pierre de Coubertin, 1 Ocak 1863'te Paris'te doğdu. 1870 yılında Fransa'nın Prusya'ya yenilmesinden sonra monarşi, yerini cumhuriyete bıraktı. Coubertin'e göre bu kaosun sebebi fosilleşmiş eğitim sistemiydi. Fransız gençliğinin yeni bir eğitim sistemine ihtiyacı olduğunu düşünen Coubertin eğitimci olmaya karar verdi. Eğitim çalışmaları sırasında sporun, özellikle takım sporlarının, gençliğin benliğini bulmasında etkili olduğunu tespit etti. Bu tespitten sonra eğitimciliğinin yanında sporu yeni bir uğraş alanı olarak seçti. Olimpiyatların dünya barışı için oldukça önemli olduğunu düşünüyordu. Eski olimpiyat oyunlarını canlandırma ve modern şartlara adapte etme fikrini 1892'de yapılan Dünya Beden Eğitimi Konferansı'nda dile getiren Coubertin yeteri kadar taraftar bulamadı. Coubertin'i bu toplantı yıldırmadı. Fransa ve diğer ülkelerin spor teşkilatlarına sürekli mektuplar gönderdi; hedefi uğrunda mücadele etti ve beklenen gün geldi. 16 Haziran 1894 tarihinde 37 spor kuruluşunu temsilen 78 kişi ve 9 ülkeden 20 delege, Coubertin'in organize ettiği Uluslararası Atletizm Kongresi'nde buluştular. Coubertin'in bu kongredeki konuşmasından sonra olimpiyat oyunlarının yeniden başlatılması kararı alkışlarla ve oy birliğiyle kabul edildi. Olimpiyat oyunlarının yeniden başlatılması kararı Coubertin'in belirlediği aşağıdaki ilkelerle kabul edildi. Bu ilkeler ışığında 1. Olimpiyat Oyunları 1896 yılında Atina'da yapıldı.
Geri Dönüyoruz yeni bölümünde dünya tarihine damgasını vurmuş iki önemli içkinin, bira ve şarabın kültür tarihine bakıyor. Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, Sümer metinlerinden Antik Yunan ve Roma'ya, Divan edebiyatından Attila İlhan'a, nesiller boyu bu iki içkiye duyulan fiziksel ihtiyaç ve bunun kültürel yansımaları üzerine konuşuyor. Bu iki önemli içkinin dünya tarihinde insan topluluklarına eşlik edişi, onların kültürel ve sınıfsal kimlikleri, tüketim alışkanlıkları eğlenceli bir sohbetin konusu oluyor.
Geri Dönüyoruz yeni bölümünde dünya tarihine damgasını vurmuş iki önemli içkinin, bira ve şarabın kültür tarihine bakıyor. Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, Sümer metinlerinden Antik Yunan ve Roma'ya, Divan edebiyatından Attila İlhan'a, nesiller boyu bu iki içkiye duyulan fiziksel ihtiyaç ve bunun kültürel yansımaları üzerine konuşuyor. Bu iki önemli içkinin dünya tarihinde insan topluluklarına eşlik edişi, onların kültürel ve sınıfsal kimlikleri, tüketim alışkanlıkları eğlenceli bir sohbetin konusu oluyor.
"Demokrasinin sağladığı aşırı özgüven seçmeni sersemleştiriyor." Altılı masa: 1+1+1+1+1+1=0
Ben KİRKE - Sesli Kitap 6.Kısım (Madeline Miller)Ben Kirke konusu itibarıyla Antik Yunan tanrılarının büyülü mücadelelerini anlatan mitolojik bir roman. Eser, son dönemde ön plana çıkan büyülü gerçekçiliğin farklı bir uygulaması. Nitekim Miller, Ben Kirke romanında küçük karakterlerle büyük ve efsunlu bir dünya kuruyor.
Ben KİRKE - Sesli Kitap 7.Kısım ( Madelline Miller )Ben Kirke konusu itibarıyla Antik Yunan tanrılarının büyülü mücadelelerini anlatan mitolojik bir roman. Eser, son dönemde ön plana çıkan büyülü gerçekçiliğin farklı bir uygulaması. Nitekim Miller, Ben Kirke romanında küçük karakterlerle büyük ve efsunlu bir dünya kuruyor.
Ben KİRKE - Sesli Kitap 8.Kısım - Son (Madeline Miller)Ben Kirke konusu itibarıyla Antik Yunan tanrılarının büyülü mücadelelerini anlatan mitolojik bir roman. Eser, son dönemde ön plana çıkan büyülü gerçekçiliğin farklı bir uygulaması. Nitekim Miller, Ben Kirke romanında küçük karakterlerle büyük ve efsunlu bir dünya kuruyor.
Mutluluğun evrimsel kökeni nedir? İnsan evladı neden mutlu olur? Mutsuz olmak bir hak mıdır? Antik Yunan'ın iyi ruhlarından, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ne, Happy Birthday şarkısından mutluluk diktatörlüğüne, kolonoskopiden büyük ikramiye kazananlara, Smiley'den pozitif psikolojiye, mutluluğun resmini yapabilir miyiz diye konuştuk. Hannah Arendt, Sara Ahmed, Wilhelm Schmid, Aristo, Nietzsche, Schopenhauer ve konuya kafa patlatan diğer düşünürlerin katkılarıyla... 1.23: Mutluluktan ne anlıyoruz 3.36: Ruhların ve talihin işi 5.04: Büyük amaçlar mı, gündelik hazlar mı 10.05: İşi öte dünyaya havale etmek 18.20: Cenneti dünyada aramak 22.18: Deneyimleyen benlik, anımsayan benlik 28.28: Mutluluk nasıl ölçülür 34.03: Mutluluk endüstrisi 39.10: Acı ve öfkenin dönüştürücü etkisi 45.03: Eray yine şiir okuyor (Sevdi, durdurulamıyor)
Ateş en eski dönemlerden bu yana her kültürde önemli bir sembol biliyorsunuz. Türklerde de, Araplarda da, Perslerde de, Antik Roma'da da, En Eski Çin, Hindistan kaynaklarında da, Antik Yunan'da da…. En ilkel toplumlardan en uygarlarına kadar ateşin hem kendisi, hem de insanoğlunun zihninde uyandırdığı çağrışımlar önemlidir. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/karmatiarman/message
Bu video'da geçmişte peygamber olarak kabul edilen kadınlardan bahsediyoruz. Özellikle Antik Yunan kültüründeki Sybil'leri (Sibel) ve daha sonraki zamanlarda kadının neden şeytanlaştırıldığını merak ediyorsanız farklı bir bakış açısı için mutlaka izleyin. Cebrail nedir? Cebrail kavramı zaman içerisinde nasıl bir deformasyona uğramış çok şaşıracaksınız. Elbette en önemlisi Cebrail ve Kadın arasındaki bağlantı, hepsi bu video'da sizleri bekiyor. 24/35 "Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde BİR KANDİL, kandil de bir CAM FÂNUS İÇİNDE. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan ZEYTİN ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." --- Send in a voice message: https://anchor.fm/karmatiarman/message
Hayatımızın büyük bir bölümünü ona adıyoruz. Ama kendisiyle pek tanışmıyoruz. Antik Yunan tanrılarından Marx'a, sanayi devriminden kafeine, uykusuzluktan eski uyku alışkanlıklarımıza... Bilim dünyasının kısıtlı ama somut bilgileri ışığında uykuyu konuştuk.