POPULARITY
İstanbul Konseyi Dernek Başkanı Orhan Erdenen, "Bizim sistemimiz rastgelelik üzerine kurulmuş bir sistemdir ve hiçbir konuda sosyal felsefemiz yok," derdi. Rastgelelik, çok kötü bir şeydir.
Japonya da bizim gibi deprem ülkesi. Orada 6,2 büyüklüğünde deprem olduğunda herkes oturduğu yerde sallanmanın durmasını bekler ve sonra işine devam eder. Bizde 6,2 deprem olur, 151 kişi bulunduğu binadan evden ya da işyerinden kaçarken yaralanır. Neden?
Anadolu'nun müthiş emir ifadesidir “Allah'tan kork” ifadesi. Sattığı süte su katan sütçüye “Allah korkun kalmamış” diyen bir ihtiyar aslında düzenin bozulduğunu, insanların içsel ahlak yasalarının yerle yaksan olduğunu işaret etmektedir. “Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz” kalıbı da böyledir. Allah'tan korkan birinin aynı zamanda davranışlarını bu ilkeye göre tanzim etmesi gerektiği için insanlara da “insan gibi” davranması gerektiğini hatırlatır bize. Ve tabii o şahane ifade: “Kork Allah'tan korkmayandan.”
Hatay, 6 Şubat 2023 tarihindeki Kahramanmaraş merkezli depremlerden çok ağır yara aldı. Depremin üzerinden iki yıl geçti. Hatay'da hala normal bir hayattan bahsetmek mümkün değil. Depremin ilk gününde de tozla kaplı olan kentte, iki yıl sonra da hala toz bulutu var; üstelik daha da arttı. İlk günlerde yıkılan bina enkazlarından ve enkaz depolama alanlarından yayılan asbestten dolayı nefes alınamıyordu. Enkazlar bitti, taş ocakları geldi, taş ocaklarına beton santralleri eklendi. Hatay halkı son iki yıldır temiz bir hava, su ve çevreden mahrum yaşam sürüyor. Depremden sonra Hatay'da neler yaşandığını gazeteci Burcu Özkaya Günaydın anlattı. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 ve 20 Şubat 2023 depremleri ardından, iki sene sonra, doğal ve kültürel miras beşiği Hatay'da barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda olduğumuzu konuğumuz Dr. Zehra Güngördü ile konuşuyor ve kendisiyle sahadaki uygulamalar barınma, yerinde dönüşüm ve koruma sorunlarına cevap verebilecek mi; yerlerinde yaşamaya çalışanlar açısından mevcut durum nasıl görülüyor; Antakya tarihi merkeze ilişkin yeni askıdan inen koruma amaçlı imar planı ne öneriyor gibi soruları ele alıyoruz.
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 ve 20 Şubat 2023 depremleri ardından, iki sene sonra, doğal ve kültürel miras beşiği Hatay'da barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda olduğumuzu konuğumuz Dr. Zehra Güngördü ile konuşuyor ve kendisiyle sahadaki uygulamalar barınma, yerinde dönüşüm ve koruma sorunlarına cevap verebilecek mi; yerlerinde yaşamaya çalışanlar açısından mevcut durum nasıl görülüyor; Antakya tarihi merkeze ilişkin yeni askıdan inen koruma amaçlı imar planı ne öneriyor gibi soruları ele alıyoruz.
Konuklarımız Tuğçe Tezer ve Büşra Saygı ile depremden sonra Adıyaman'ı ve sorunlarını konuşuyoruz.
Geçtiğimiz hafta içi Kahramanmaraş'taydık. 6 Şubat'taki depremin ertesi günü de oradaydım, ilk gelenlerdendim. Felaketin ilk günü yaşadığım hüzün ve burada geçirdiğim günlere dair anılar birbirine karıştı. Adım adım yürüdüm şehri. Eskinin izlerini ararken yeni haline alışmaya çalıştım. Tarifsiz acılar yüzlerden okunuyordu. Şairlerin, şiirlerin, ozanların, ağıtların şehri Maraş yorgundu. Ama ayaktaydı. Vakurdu. Şehir merkezindeki enkazlar büyük ölçüde kalkmış. Tabir yerindeyse o büyük yıkımın kabası alınmış. Trafiğe ve geçişe kapalı sokağı, caddesi kalmamış. Her bir köşede hummalı çalışma var. Belediyenin, Valiliğin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hakkını teslim ediyor insanlar. Yeni Şafak'ın 5 Şubat tarihli “Maraş Geri Döndü” manşeti şehirde hayli konuşuluyordu. Merkezdeki yoğunluk, gündelik yaşamın telaşı bizim manşeti doğruluyordu. Habere göre, depremde evleri yıkıldığı için farklı kentlere giden 429 bin Maraşlının 312 bini dönmüştü. Geri kalan 100 binin büyük bir kısmının da önümüzdeki Ramazan Bayramı'yla döneceğini söylüyor Maraş'ın ileri gelenleri. Depremden önceki beş aylık sürede bir ayağımın sürekli Maraş'ta olmasının sebebi olan iletişim atölyemizden, üniversite öğrencisi Nisa'ya neden döndüğünü sordum. Çünkü kendisi Mersin'de oturuyordu. “Dayanamadım abi. Bırakamadım” dedi. Yine atölyeden Emine Çelik kardeşimize de sordum. İstanbul ve Ankara'da yaşamayı denemiş. Üç aydır da yeniden Maraş'ta. “Yapamadım başka şehirlerde. İstanbul'da duramadım. Maraş her şeye rağmen bana iyi geldi” dedi. Bahçelievler Camisi'nde sohbet ettiğimiz polis memuru abimiz ise şunları söyledi: “Beş yıldır buradayım. Tayin isteyebilirdim. Buralı değilim lakin gidemedim. Aklıma bile getirmedim. Nasıl gidelim? Nasıl terk edelim? Maraş artık bizim memleketimiz.” İki büyük deprem, binlerce can kaybı, günlerce süren bekleyişler, dondurucu soğuk, yıkılan 8 bin bina, geçit vermeyen yollar, ağır hasarlı, girilemeyen 47 bin bina, belki de bir daha dönmemek üzere yollara düşenler ve aradan geçen bir yıl… Kahramanmaraş, tüm acılarını sinesine bastırıp gidemeyenlerin, gidip de hasretle dönenlerin, gittiği yere sığamayıp dönüş yolu arayanların memleketi artık. *** NE BÜYÜK NİMET
Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep ve Adıyaman başta olmak üzere 11 ilde yıkıcı etki yapan 6 Şubat depreminin üzerinden bir yıl geçti. Resmî açıklamalara göre yıkılan bina sayısı 37 bin, hayatını kaybedenlerin sayısı 50 bin 783, depremde yaralananların sayısı 107.204 olarak belirtilmiştir. Bu depremde ailesini ve yakınlarını kaybedenler, evleri, ekmek kapıları yıkılanlar için hayatın normale dönmesi mümkün değil. Ancak bu bir yıl içinde depremin yaralarının sarılması için yapılması gerekenlerin ve yapılabileceklerin de halen uzağındayız. Kapitalistlerin ve istibdadın yargısı katillerden hesap sormuyor Katliama dönüşen depremde sorumluluğu olan müteahhit ve yapı sorumluları arasında 323 kişi tutuklandı. Ancak bir yıl dolmadan pek çok tahliye kararı da geldi. Yargılamalar “olası kast” suçlaması ile gerçekleştirilmiyor. Sorumluların “olası kast” ile cinayetten yargılanmaları, bu kişilerin emsal niteliğinde cezalandırılmalarını sağlayabilmek açısından önemli bir talep. Adıyaman'da Kıbrıslı genç sporcuların ölümü dolayısıyla ailelerin adalet arayışının kamuoyuna yansıdığı İsias Otel davası bu açıdan önemli bir mücadele alanı. Ayrıca deprem ile ilgili görülen yargılamalarda alışılageldiği üzere, izin ve denetimlerden sorumlu yöneticiler hakkında ve enkaz kaldırma ve arama kurtarma konusunda ihmali olanlar yargılanmıyor. Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak dışında tutuklanan bulunmuyor. Kalıcı konutlar inşa edilmedi, çadır ve konteyner kentleri sel götürdü Hükümet daha insanlarımız enkazın altındayken yeni konutların inşasına dair projeleri açıklamaya başlamıştı. Bir yıl içinde büyük bir kısmının teslim edileceği söylendi. Ancak bir yıl boyunca sürekli teslim tarihi açıklayan iktidar bir türlü konutları bitirip teslim etmedi. Yeni konutlar bir yana, konteyner ve çadır kentlerde en temel yaşam koşulları dahi sağlanamadı. Yaz ayları geçtikten sonbahar ve kış ayları başladıktan sonra sıklıkla görülen su baskınları başlı başına bir afete dönüştü. Enkaz kaldırma çalışmaları tüm uyarılara rağmen usulüne uygun yapılmadığı için depremzede halk uzun süre kanserojen asbest maddesine maruz bırakıldı. Kapitalistler yıktı, katletti, kâr etmekten vazgeçmedi! 6 Şubat'ta deprem sarstı ama depremden etkilenen milyonlarca insanımız kapitalist sistemin enkazı altında kaldı. Kapitalist sistemin rant ve kâr mantığı ile inşa ettiği şehirler, emekçi halkın başına yıkıldı. Devletin açtığı bağış kampanyasını reklam fırsatı olarak gören kapitalistler 146 milyar lira bağış yapacağını vadedip sadece 85 milyar lira ödedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bu paranın da 56,5 milyarının depremzedeler için harcandığını açıkladı. Geri kalan paranın akıbeti meçhul. Deprem sabahı borsada kağıtları tavan yapan inşaat ve çimento şirketleri bir yıl boyunca kârlarını katlamaya devam etti. Örneğin daha yıl bitmeden Nuh Çimento kârlarını 2 katına çıkardığını, Oyak Çimento da net kârını 2,5 kat arttırdığını borsaya bildiriyordu. Depremden yerli ve yabancı para babaları da kâr etti. Devlet bütçesinden 2023 yılında 762 milyar lira deprem için harcandı. 2024 bütçesinden de 1 trilyon lira ayrıldı. Devletin kaynaklarının depreme öncelik verilerek harcanmasına kimsenin itirazı olamaz. Ama devletin önceliği deprem ve depremzede olmadı. 2024'te bütçenin önceliği 1,2 trilyon lira ile yine faiz oldu! Deprem sarstı sistem yıktı! Sistemi yıkmadan ayağa kalkamayız! Depremin bir yılı bize felaketin depremden çok, insan hayatını değil rant ve kârı öne çıkaran kapitalist sistemden geldiğini gösterdi. Bu deprem ne ilkti ne de son olacak. Bu depremin yaralarını sarmak ve ayağa kalkmak için, gelecek depremlerin katliama dönüşmesine engel olmak için bu sisteme karşı mücadele etmeliyiz. Sorumlulardan hesap sorulmasını istibdadın yargısına bırakmadan halk olarak takip ve talep etmeliyiz. Kentleri, sermayeye kâr ve rant sağlayacak şekilde değil, emekçi halka sağlıklı ve güvenli bir yaşam sağlayacak şekilde inşa edecek bir işçi emekçi iktidarı için mücadele etmeliyiz.
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 il büyük bir yıkıma uğradı. Depremin 1. yılına günler kala Türk Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Kısa Dalga'dan Esra Tokat'ın konuğu oldu. 6 Şubat depremi göz göre mi geldi? 6 Şubat'tan sonra olası bir depreme dair hazırlıklar olması gerektiği gibi, uygun yapılıyor mu? Depremden sonra inşa edilen yapılar hala fay zonları üzerine mi yapılıyor? Türkiye'deki en riskli iller hangileri? Tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası podcastimizde.
AK Parti adım adım adaylarını açıklıyor. Perşembe günü başta deprem bölgesi adayları olmak üzere büyükşehirlerin ve illerin adaylarını ilan etti. İstanbul gündemde olunca tek başına konuşulan şehir olur. İstanbul'un gündem olmadığı yerde Ankara, İzmir ve deprem bölgesi gündem oldu. AK Parti, deprem bölgesinde üç ilin adayını yeni isimlerden seçti. Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman. Buna mukabil CHP, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı yeniden aday gösterdi. AK Parti'nin her üç ilde de oy oranları çok yüksek ve belediye başkanları deprem öncesi başarılı idi. Deprem zamanında, AK Parti, hükümet, belediyeler, halk, sivil toplum örgütleri ve iş adamları hep birlikte seferber oldular. AK Parti bırakın depremden dolayı oy kaybetmeyi deprem bölgesinden beklenenin üzerinde oy aldı. Depremde şehirlerin büyük yıkıma uğraması ve belediye başkanlarının hâlihazırda muhatap olarak kalmaları onların kamuoyu desteğini azaltmıştır. Başkanların değiştirilmesi deprem öncesi başarı durumları ile ilgili değil depremin oluşturduğu olumsuzluklardır. Muhalefet partilerinin ortak beklentisi, hükümetin depremin yıkıcı etkilerinden dolayı büyük oranda oy kaybına uğraması. Depremden bir ay sonra yaptığımız araştırmada ülke genelinde AK Parti'nin oyları yüzde 42,7'ye yükselmişti. Bu sonuçlar, başta muhalefet partileri olmak üzere herkesi şaşırtmıştı. Çünkü seçmen hükümetin nasıl bir seferberlikle işe el attığını görmüş oldu. Depremde CHP'li büyükşehir belediyeleri bir varlık gösteremedi. İstanbul itfaiyesi Kadir Topbaş zamanından afetlerle mücadele için çok büyük oranda makine parkı oluşturmuş. Yetkililerin ifadesine göre İBB'nin elinde olan makine parkı ve yetişmiş insan gücü bütün büyükşehirlerin toplamı kadarmış. Peki, bu birikim nasıl kullanıldı? CHP tek başına Hatay'da bile varlık gösteremedi. AK Partili iki belediye Hatay'da efsaneleşti: Kocaeli ve Konya. Ankara: Bilindiği gibi Ankara milliyetçi bir şehir. AK Parti, Melih Gökçek'i görevden aldığında Mustafa Tuna kısa süre görev yaptı. İlginç bir şekilde Ankara Mustafa Tuna'yı benimsemişti. Seçmende ilginç bir sezgi ve ön kabul var ve bir yöneticiyi neden sevdiğini bir başkasını neden benimsemediğini fark edemiyorsunuz. Fakat halkın bilgeliği diye bir şey vardır. O dönemde AK Parti, kendi siyasi temsilini halktan uzak olmak ve kibirli olmakla eleştiriyordu. Belki de Tuna bu durumun zıddı bir yerde duruyordu. Sürecin geride kalmasına rağmen bu görevden alma olayının hâlâ parti içinde bir sahibi yoktur. Kimin aklına geldi, kim projelendirdi, kim sahiplendi bugün herkes bu sorulardan kaçmaktadır. Ve uygulama sahipsiz kalmıştır. Dillendirme işini o dönem kötüye kullanılan bir araştırma firmasına atfediliyor fakat bu büyük kayıp o kişinin akıl sınırlarını aşar. O dönem için Ankara'da AK Parti ve MHP'nin oy toplamı yüzde 60'a yakındı ve AK Parti'nin Ankara'yı kaybetme ihtimali hiç kimsenin aklına gelmemiştir. Seçim bittiğinde ilçeler toplamında ve il genel meclisinde AK Parti ve MHP kazanırken Millet İttifakı büyükşehir belediyesini almış oldu. Ankara'nın kaybı İstanbul'la birleşince AK Parti için ağır bir yenilgiye dönüştü. Bir yazıda 15 Temmuz'dan yerel seçimlere giden süreçte AK Parti'nin yaşadığı sorunları ele alabiliriz. Bir siyasal süreçte başarı ve başarısızlık kendiliğinden oluşmaz onu oluşturan sebepler vardır. Bugün iki milliyetçi aday var Ankara'da. Konuştuğum Ankaralıların kafası karışmış. Daha önce radikal düzeyde bir Mansur Yavaş desteği vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boşuna 3 çocuk demiyoruz; çünkü bu toplumun özellikle ihtiyacı var” dedi. Rusya'nın Gazze'de insani ateşkes çağrısı BMGK'da reddedildi. TCMB politika faizini 500 baz puan artırdı. Bu bölüm QNB Finansbank hakkında reklam içermektedir. Güvenli ve motive edici bir ortamda çocukların okullarına dönebilmesi için QNB Finansbank ve UNICEF iş birliğiyle gerçekleşen "Depremden etkilenen bölgelerdeki 100 okulun renovasyonu” projesi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Sağlık Olsun'da Kübra Kırımlı'nın konuğu Hatay Tabip Odası Üyesi Dr. Ali Kanatlı. Dr. Ali Kanatlı, 6 Şubat'ta Maraş merkezli yaşanan depremler sonucu en büyük yıkımın yaşandığı kentlerden olan Hatay'da, depremin üzerinden geçen sekiz ayın sonunda nelerin değiştiğine, sağlık hizmetlerinin sorunsuz verilip verilemediğine, sağlık alanında hangi sorunların var olduğuna, sağlık emekçileriyle yurttaşların koşullarının ve taleplerinin ne olduğuna dair Kübra Kırımlı'nın sorularını yanıtladı. Sağlık Olsun her cuma Evrensel'de.
6 Şubat'ta yaşanan tarihi deprem felaketinin üstünden beş ay geçti. Depremden en çok etkilenen il Hatay'da hayat eski halinden çok uzak. Bundan en çok muzdarip olan alan ise eğitim ve öğrenim hayatı. Almanya'daki Türkiye kökenli öğretmenlerden oluşan ATÖF derneği bu sorunu bir nebze hafifletebilmek ve çocukların gelişiminin daha fazla sekteye uğramaması için Hatay'da yeni bir okul inşasına başladı. Üstelik bu proje ile Almanya'da yalnız değiller. Mikrofonda Hülya Topcu ve Ceyhun Kara var. Von Hülya Topcu.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nurhan Yentürk ile kamu harcamaları açısından geçmişte yapılan yanlışların depremin yıkıcılığına etkisi, deprem vergilerinin nasıl kullanıldığı, toparlanma sürecinde harcanacak kamusal kaynağın izlenmesiyle ilgili geçmiş deneyimler, muhtemel problemler ve çıkarılması gereken dersler üzerine konuştuk.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde Boğaziçi Üniversitesi'nden Dr. Akgün İlhan ile su varlıkları ve politikaları açısından çıkarılması gereken dersleri değerlendirdik. Bu kapsamda afetlere yönelik bütüncül yaklaşım temel vurgu olarak öne çıktı. Ardından konuyu acil orta ve uzun vadeler üzerinden düşünerek enkaz konusunun aciliyetini, bölgedeki insanların yeniden inşa sürecine katılımını, su altyapısının yenilenmesini, deniz suyunun tuzdan arındırılması sistemlerinin sorunlu yanlarını ve küçük ölçekli basit uygulamaları ele aldık.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde Boğaziçi Üniversitesi'nden Dr. Akgün İlhan ile su varlıkları ve politikaları açısından karşılaştığımız hasar ve riskleri değerlendirdik. Yanlış kentleşme, bunun arkasında bulunan insanlara bağlı dinamikler, altyapı ve üstyapıdaki hasarlar, depremin yer altı sularına etkisi, su ve hijyen, ikincil afetler, plastik atıklar, molozlar ve asbest öne çıkan konular oldu.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ile risk yönetimi, sağlık sistemini dayanıklı hale getirmek ve iklim krizi ile sağlık sistemi arasındaki etkileşim, iyi örnekler ve iyilik hali üzerine konuştuk. Çiğdem Hoca'nın da paydaşı olduğu @cisiptr projesinden bahsettik.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesinden Prof. Dr. Doğanay Tolunay ile depremin ekosistemler ve biyolojik çeşitliliğe etkilerini, çoklu afetleri, enkaz ve atıkları, geçici/kalıcı barınma alanlarının konumlandırılması gibi yönetsel faaliyetleri, Amanos dağlarını ve Anadolu Çaprazını konuştuk.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesinden Prof. Dr. Doğanay Tolunay ile bütünleşik afet yönetimi, toparlanma sürecinde iklim krizinin dikkate alınması, ülkemizdeki planlama, uygulama ve denetim sorunları, olumlu yanları ve zorluklarıyla birlikte iyi örnekleri değerlendirdik.
MADpodcast'in Serbest Dalış programının bu bölümünde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ile sağlığın bütüncül tanımını merkeze alıp kimyasal kirlilik, salgın hastalık, hava kirliliği, savunmasız gruplar, asbest ve iklim krizine bağlı tehlikeler gibi birçok başlığı inceledik. Bio'daki linkten dinleyebilirsiniz.6 Şubat depremlerinden sonra yaşananları unutturmamak ve ihtiyaç duyulan değişimlere dair pozitif bir anlatıya katkıda bulunmak amacıyla hazırladığımız bu serisinin her bölümünde spesifik bir konuyu hasar, riskler ve çıkarılacak dersler boyutuyla ele alıyoruz. Bu bağlamda bütüncül bir çerçeve için ilgili konunun hem depreme hem de iklim krizine konuşan taraflarını öne çıkarmaya çalışıyoruz.
Depremden İklim Krizine Ders Çıkarmak Serimizin bu bölümünde Gebze Teknik Üniversitesi Şehir Bölge Planlama Fakültesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Deniz Yaman Galantini ile kentsel dayanıklılık kavramının anlamı, ülkemizde bu yaklaşımın uygulamaya geçememesinin arkasındaki dinamikler, iyi örnekleri Türkiye'ye uyarlama açısından karşılaşılan zorluklar ve çıkarılması gereken dersler üzerine konuştuk.
Türkiye'nin 11 iliyle Suriye'yi vuran tarihi deprem felaketinin üstünden tam iki ay geçmesine rağmen afet bölgesinden barınma ve sağlık imkanlarının yetersiz olduğuna dair haberler gelmeye devam ediyor. Almanya'da yaşayan pekçok Türkiye kökenliyse bu süre zarfında deprem bölgesindeki ailelerini ziyaret etti, eksikleri bizzat gözlemledi. WDR Cosmo Türkçe deprem bölgesindeki son durum, yardım çalışmaları ve Almanya'da yaşayan Türkiyelilerin izlenimlerini derledi. Von Tuba Tuncak.
Kültürel Mirası Koruma Derneği'nden Prof. Dr. Eva Şarlak ve Rubi Asa'yla Antakya'nın çok katmanlı, etnik/dini kültürel dokusunun depremden nasıl etkilendiğini konuşuyoruz.
Depremden sonra selin de darbe vurduğu bölgede çalışmaların son durumunu, Anadolu Ajansı Gaziantep Bölge Müdürü Kerem Kocalar anlattı.
İskenderun'da Emek Partisi, sendikalar ve Ekmek ve Gül'ün de aralarında olduğu gönüllülerin kurduğu çadırlar kaldırıldı. Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak yaşananları Gündem Özel'de değerlendirdi.
Gurmelik Denemeleri'nin yeni bölümü, bir aydır acısını çektiğimiz deprem ile alakalı oldu. Depremden etkilenen illerdeki yerel gıda üreticilerinin konuşulduğu bölümde, gastronomi haritamızın en önemli noktalarından birkaçının unutulmaması temennisi de bulunmakta. Bengü ve Müjdat'ın yemek tutkunlarına önerdiği mekanlar, Local Makers Dayanışma Ağı'nda yer alan firmalar üzerinden seçildi. Bölgede direnmeye çalışan üreticilere destek olmak için bu linke tıklayabilirsiniz: https://dayanisma.localmakers.com.tr/?_sft_isletme-kategorisi=gida
‘Asrın felaketi' olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay'daki son durumu Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürü İbrahim Erikan anlattı.
Depremden etkilenen çalışanlara hangi imkanlar sağlandı? Afet bölgesinde istihdamın korunmasına yönelik öneriler neler? İş ve sosyal güvenlik hukuku açısından istihdam tedbirleri... Sunucu: Fulya Öktem
Depremden etkilenen bölgedeki çocukların eğitimine gönüllü olarak nasıl katılalım? Salgın döneminde idealıst bir girişim olarak başlayan ve çocuklarımıza gönüllü olarak destek olmamızı sağlayan Okul Destek Derneği bu podcastin konuğu. Tüm tarafları büyüten, geliştiren, bizi toplum olarak birbirimize bağlayan bu gönüllülük hareketinde nasıl yer alalım? Her türlü bilgi bu keyifli sohbette. Kitap: Sevgi Karın Doyurur, Verda Çakan
Depremden sonra ‘normalleşme' nedir ve nasıl olur? Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar'a sorduk.
-Depremden etkilenen öğrenciler neler yaşıyor? -71 ile gönderilmesi sorunu çözebilecek mi? -Yas sürecine ilişkin okullarda neler yapılmalı? DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen, Candan Yıldız'a yorumladı. 22 Şubat 2023 yayını
Gazeteci Filiz Yavuz ve Gıda Mühendisi Akademisyen Bülent Şık'ın hazırlayıp sunduğu podcast serisi “Çocuklar İçin”in ikinci özel bölümünde deprem bölgesinden diğer şehirlere giden çocukların durumu konuşuluyor. Barınma sorunu beraberinde beslenme sorununu da mı getiriyor? Depremin ve ardından başka bir yere gitmenin çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri neler? Depremden etkilenen çocuklarla nasıl iletişim kurulmalı? Çocukların iyileşmesinde okulların ve sosyalleşmenin önemi ne? Kamusal politikalar neden önemli? Bu sorular ve daha fazlasının yanıtı Kısa Dalga'da…
Depremden önce çekilen bu bölümde, her-bi-şeyin önde gideni teknoloji şirketlerinin işten hızla ve toplu olarak çalışan çıkartma konusunda yaptıklarına değiniyoruz. Roy, Mali, Yunus ve Kıvılcım
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) açıklamasına göre merkez üssü Kahramanmaraş-Pazarcık'ta 6 Şubat günü 04:17'de 7,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 04.26'da Gaziantep-Nurdağı'nda 6,4, saat 04.36'da ise Gaziantep-İslahiye'de 6,5 büyüklüğünde deprem gerçekleşti. Deprem, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana yoğun şekilde hissedildi. Aynı gün Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde saat 13.24'te 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde can kaybı 43 bin 556'ya yükseldi. 20 Şubat Pazartesi akşam saatlerinde Hatay'da 6,4 ve 5,8 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay merkezli depremlerde altı kişinin yaşamını yitirdiğini, 18'i ağır, 562 kişinin de yaralandığını açıkladı. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve emekli Büyükelçi Naci Koru ile seçim tartışmalarını, Prof. Dr. Mesut Yeğen ile deprem ve siyaset gündemini konuştuk. Editör: Egemen Gök
#121 - “Depremden çok korkuyorum” Sorununu Aşabilmen İçin Toplum olarak şu an en yoğun yaşadığımız duygu kaygı olduğu için bu bölümde “depremden çok korkuyorum” sorununu aşabilmen için” adlı bölümü hazırladım. Gözlerini kapat ve dinle ki iyileşmek için en çok ihtiyaç duyduğumuz güven duygusunun inşası başlasın. Hayırlı Cumalar. ~Beni aşağıdaki kanallardan takip edebilirsin: Instagram: @pedagogabla Facebook: @pedagogabla Spotify: Hayat Sevinci Soundcloud: Hayat Sevinci You Tube: Ebrar Demir
İbrahim Ekinci bir haftanın ekonomik panoramasını çıkıyor.... Bu musibeten çıkarılacak çok ders var. Birincisi, yurttaşlar olarak bizler, yasalar konusunda gevşek davranan bir hükümet şartında bile evlerimizi, binalarımızı sağlam yapmalı, hayatlarımızı, çocuklarımızın hayatlarını kurtarmalıyız. Sorumluluk çetelesinin birinci maddesine kendimizi koymalıyız. İkinci büyük ders: Hiç kuşkusuz arama kurtarma kurumu AFAD'ın güçlendirilmesini talep etmeliyiz. Her bakımdan… Kadro, bütçe, ekipman. Böyle zamanlar için makine gibi çalışan bir sistem kurmalıyız. Türkiye deprem ülkesidir ve buna çok ihtiyacımız olacağı açıktır. Bu konu tamamen uzmanların yetkisine, liderliğine terkedilmeli, belki de özerk hale getirilerek siyasetin karışması önlenmelidir. Üçüncü önemli ders, bir deprem ülkesinde, inşaat tutkunu, üstelik yasaların uygulanması konusunda titizliği zayıf bir hükümet yıkıcı bir tezattır. Seçmenler olarak bizler, bundan sonra, partilerden ücretler, ekonomi programları, sosyal yardımlar, özgürlükler gibi bütün temel alanlarda nasıl program talep ediyorsak, deprem konusunda da açık ve bağlayıcı taahhütler talep etmeliyiz.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, TRT Radyo 1 kanalında yayınlanan Deprem Özel Yayını programına konuk oldu. Yrd. Doç. Dr. Baripoğlu, "Depremden Kurtulan İnsanların Yaşadıkları Travmayı Atlatabilmeleri İçin Neler Yapılabilir?" konusu hakkında değerli görüşlerini dinleyicilerle paylaştı.
Depremden sonra devlet fotoğrafı 48 dakikada çekmişti ama 48 saat boş kalan alanı dün olduğu gibi bugün de suçlular doldurdu. Onlar; dün Taksim'de pala sallıyordu, Gezi'de çadır yakıyordu, bugün Hatay'da cop sallıyordu, duvar diplerinde insan öldürüyordu. Dün camide içki deniyordu, bugün telefon hırsızı Suriyeli deniyordu. Bebeğinin süt ve ekmek ihtiyacını karşılayanlar bugün yağmacı ilan edilip OHAL'in dayanağı yapılıyordu. Ve insanlar kendi ülkesinde mülteci oluyordu. Peki bütün bunlar nasıl oldu? Ersan Atar'ın podcastinde, devletin boşluğunda, yokluğunda oluşan atmosferi ve o atmosferin içindeki tehlikeyi dinleyeceksiniz.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, yazar Nurcan Baysal, Yurttaşlık Derneği Koordinatörü Emel Kurma konuğumuz oluyor.
Adaletin İş Yüzü'nde Çalışma Ekonomisi Doktoru Murat Özveri, depremin çalışma hayatına etkilerine dair soruları yanıtladı. Dr. Murat Özveri, deprem bölgesinde olan ya da olmayan ve depremden etkilenen işçilerin çağrılmalarına rağmen işe gitmemeleri halinde hukuki açıdan nasıl sonuçlar doğabileceği ve böylesi büyük felaketlerde işçilerin hak kaybına uğramaması için neler yapılması gerektiğine dair Gözde Meydan'ın sorularını yanıtladı. Adaletin İş Yüzü her salı Evrensel'de.
İpek Maya Saygın, Nezih Onur Kuru ve İlkan Dalkuç Gaziantep/Kahramanmaraş Depremlerini, sonuçlarını, etkilerini ve Depremden sonrasını konuşuyor.
Geçmiş olsun Türkiye. Hayatını kaybedenler 3 bin 549 kişiye yükseldi. Depremden etkilenen 10 ilde OHAL ilan edildi. İskenderun Limanı'ndaki yangın henüz söndürülemedi. Fotoğraf: BBC Türkçe
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve çevresindeki illeri de etkisi altına alan sarsıntıların ardından arama kurtarma faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor. Adıyaman'daki durumu, Anadolu Ajansı Muhabiri Orhan Pehlül aktarıyor.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve çevresindeki illeri de etkisi altına alan sarsıntıların ardından arama kurtarma faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor. Bölgedeki çalışmaları ve son durumu, AA Osmaniye Muhabiri Muzaffer Çağlıyaner ve AA Kahramanmaraş Muhabiri İzzet Mazı anlattı.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve çevresindeki illeri de etkisi altına alan sarsıntıların ardından arama kurtarma faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor. Bölgedeki çalışmaları ve son durumu AA Malatya Muhabiri Volkan Kaşik ve AA Şanlıurfa Muhabiri Rauf Maltaş anlattı.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen depremlerin ardından çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bölgedeki çalışmaları ve son durumu, AA Diyarbakır Bölge Müdürü İbrahim Yakut ve AA Gaziantep Bölge Müdürü Kerem Kocalar anlattı.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen depremlerin ardından çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Depremlerin ardından Adana ve Hatay'daki son durumu, AA Adana Bölge Müdürü İbrahim Erikan anlattı.
Tarih 13 Mart 1992 günlerden cumaydı. Saatler 19:08'i gösterdiğinde Erzincan'da bir büyük bir deprem meydana geldi. Deprem 6,8 şiddetinde idi. Bu deprem Erzincan'da meydana gelen altıncı büyük depremdi. Maalesef depremde 653 kişi öldü. 3850 kişi de yaralandı. Binlerce bina esi yıkıldı veya hasar gördü. Depremden hemen sonra kurtarma çalışmaları başladı. Depremden mucizevi şekilde kurtulanlar vardı. Bunlardan biri de Nurcan Eraslandı. Nurcan Eraslan o zaman 22 yaşındaydı. Bir hastanede hemşire olarak çalışıyordu. Deprem olduğunda hastanenin beşinci katındaydı. Depremde binlerce bina ile birlikte hastane de yıkıldı ve Nurcan enkaz altında kaldı. Depremden sonra arama kurtarma ekipleri Nurcan hemşireye tam 9 gün sonra enkaz altından çıkardı. Bu süre boyunca Nurcan sadece yağmur suyu içerek hayatta kalmayı başardı. Nurcan hemşireye hemen hastaneye götürdüler. Tedavisi günlerce sürdü. Böyle bir afetten ucuz kurtulmuştu. Hayat her şeye rağmen devam ediyordu.
Turkish Stories for Learner Turkish DEPREM HABERCİLERİ Bazı hayvanlar deprem öncesinde meydana gelen belirtilere karşı oldukça hassastır. Havadaki değişimler ve yeryüzündeki çatlaklardan çıkan gazların kokuları, bazı hayvanlar tarafından algılanmaktadır. Mesela, fareler depremlerden hemen önce telgraf direklerine tırmanır. İnsanlardan korkmalarına rağmen ortalıkta koşuşarak garip davranışlar gösterir. Tavuklar ağaçlara çıkar. Ördekler suya girmekten kaçınır. At ve inek gibi çiftlik hayvanları huysuzlaşır. Depremden önce hayvanların sergilediği bu davranışlar, ilk olarak Çin ve Japonya'da dikkatleri çekmiştir. Bilim adamları hayvan davranışlarını ilmî olarak incelemeye başlarlar. Deprem bölgelerinde hayvanların duyarlılığı konusunda araştırmalar yapılır. Bu amaçla balıklardan zürafalara, timsahlardan maymunlara, örümceklerden akreplere kadar 200'den fazla hayvan türü üzerinde uzun süreli araştırmalar gerçekleştirilir. Gözlemler yapılır. Şili'de 1938 yılında meydana gelen bir depremden hemen önce martılar, karanın iç kısımlarına doğru uçmuştu. Köpekler de şehri boşaltmıştı. 1906 San Fransisco depreminden kurtulanlar, şehirdeki köpeklerin depremden bir gün önce, gece boyunca havladığını söylemişlerdi. Buna benzer örnekler dünyanın başka yerlerindeki depremlerde de görülmüştür. Hayvanların düzensiz davranışlarını gözlemeyen Çinliler büyük bir depremin önceden farkına varmışlardı. 28 Şubat 1975'te Mançurya bölgesindeki Haicheng şehrinde hayvanlar iyice huysuzlaşınca, halk saat 14.00'te depreme karşı uyarıldı. Şehrin % 90'ını yerle bir eden şiddetli depremden önce, şehir boşaltıldı. Bu sayede Çinliler, depremin zamanını birkaç saatlik bir yanılmayla belirlemiş ve büyük bir felaketi önlemişti. Deprem öncesi dalgalara karşı duyarlı hayvan türleri, olağan dışı davranış tipleri ve dereceleri hakkında çalışmalar yapılmaya devam etmektedir. Elde edilecek yeni bilgiler, depremlerin daha kesin olarak tahmin edilmesini sağlayacaktır.
Kapalıçarşı, İstanbul'un fethinden itibaren yaklaşık 600 yıldır önemli bir üretim ve ticaret merkezi olarak varlığını sürdürmektedir. Kurucusu Fatih Sultan Mehmed, kuruluş yılı da eski bedestenin inşa tarihi olan 1460 kabul edilir. Ancak çarşı baştan sona tek seferde inşa edilmemiş, Bizans döneminden kalan 48 mx36 m boyutlarındaki iç bedestenin etrafından başlayarak değişik padişahlar döneminde yapılan inşaatlarla yaklaşık 250 yıl boyunca genişletilerek bugüne gelmiştir. Mimarisiyle dev bir labirenti andıran Kapalıçarşı günümüzde, 42 bin m2'lik alanda 2486 dükkân, 62 sokak, 2 bedesten, 18 han, 22 kapı, 1 cami, 4 mescit, 1'er polis ve zabıta noktasından oluşmakta, burada yaklaşık 30 bin kişi çalışmaktadır. Geçmişine bakarak değişik dönemlerde tevsi inşaatlarıyla büyüyen, yangın ve depremlerle küçülen Kapalıçarşı'nın boyutları hakkında kesin ifadelerle konuşmak pek mümkün değildir. Hicri 1304 (1886-1887) tarihli bir belgeye göre Kapalıçarşı'da 2 bedesten, 4.399 dükkân, 2.195 oda ve hücre, 1 hamam, 497 dolap, 12 hazine odası, 1 cami, 10 mescit, 2 şadırvan, bir sebil, 16 çeşme, 8 tulumbalı kuyu, 1 türbe, 73 revak, 24 han ve 1 mektep bulunmaktaydı. Sadece birkaç yıl sonra, kubbelerin dahi yıkıldığı 1894 depreminde yapı tamamen değişikliğe uğradı. Depremden sonra tamirat için beş yıl kapalı kalan çarşının esnafıysa şehrin değişik yerlerine dağılmıştı. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/yeditepe-fatih/message
Depremden sonra trafik kilitlenince ilk yardım aracı oldu, pandemide evden çıkamayanlara gıda ulaştırdı. "Turuncu Bisikletli Adam" Sami Duman hikayesini anlatıyor.
Depremden sonra trafik kilitlenince ilk yardım aracı oldu, pandemide evden çıkamayanlara gıda ulaştırdı. "Turuncu Bisikletli Adam" Sami Duman hikayesini anlatıyor.
30 Ekim 2020'de İzmir'de yaşanan depremin üzerinden 10 ay geçti. Bu süre zarfında evlerini kaybeden halkın karşı karşıya kaldığı konut sorunu, 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen konuta erişime dair sunulan çözümlerin yerinde saydığını gösteriyor. Evlerini kaybeden, yeniden ev sahibi olmak için de devletin uzun vadeli kredilerle borçlanmaya mahkûm ettiği depremzedelerin bir araya gelerek kurduğu İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) sağlıklı, güvenli ve ödenebilir konutlara kavuşabilmek için mücadele ediyor. Dernek başkanı Haydar Özkan ile depremin ardından bugüne kadarki süreci ve taleplerini konuştuk.
News in Simple Turkish / Basit Türkçe ile Haberler'in üçüncü bölümüne hoş geldiniz. Bugün 26 Şubat 2021 Cuma. Airbus hibrit elektrikli uçak üzerine çalışıyor Airbus, şimdiye kadar, gelecekteki uçaklarda hidrojen kullanmayı planlıyordu. “Hidrojenle çalışan ilk sivil uçağı 2035'e kadar çıkaracağız” diyordu. Ancak şirket, bugün “hibrit alternatifler üzerinde de çalışıyoruz” dedi. İzmir'de 3.5 büyüklüğünde deprem Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) verilerine göre, deprem saat 15:42'de İzmir Seferihisar'da oldu. Deprem 3.5 büyüklüğündeydi. Depremden sonra olumsuz bir durum yaşanmadı. Bill Gates: Bitcoin madenciliği iklime zarar veriyor Microsoft'un kurucusu Bill Gates, “Bitcoin madenciliği, fazla enerji tüketimi nedeniyle iklim için zararlı” dedi. Bill Gates, Clubhouse uygulamasındaki bir söyleşide konuştu. Bugüne kadar hiç Bitcoin almadığını söyledi. Bodrum'da sahillerde piknik yapmak yasaklandı Bodrum'da, Sağlık Kurulu kararıyla sahillerde ve parklarda piknik yapmak yasaklandı. Bu karar nedeniyle sahillere uyarılar asıldı. If you like this episode, please don't forget to subscribe to our channel. If you are looking for online private Turkish lessons, please visit skypeturkish.com. Görüşürüz!
Depremi çocuklara nasıl anlatabiliriz? Depremden sonra çocuklarla nasıl konuşabiliriz? Nelere dikkat etmeliyiz? Can Gezgör ve Levent Kurt bu soruların cevaplarını, gelişim psikolojisi, klinik psikoloji ve travma ve afet alanlarında yapılan çalışmaların ışığında arıyorlar.