POPULARITY
İnsanın toplumsal bir varlık olduğu ezber bir bilgidir.Toplumsallık çok geniş bir dâire. Buna, daha özgül bir ağırlık olarak onun kamusallığını da eklemek lâzım gelir.Bence de kritik olan odur. Çünkü neyin ne olduğu kamusal ilişkilerde ortaya çıkar. Bireyin mahrem çevresinde sağladığı garantili düz orantılı toplumsallaşmasının birikimi ; çelişkiler, farklılıklar ve sürprizlerle yüklü olan ters orantıların hüküm sürdüğü kamusal toplumsallaşmasına çarpar. Esas bu çarpışmalardır belirleyici olan. Kamusal ilişkilerin târihine dâir ortada çok teferruatlı çalışmalar mevcuttur. İlk örüntü , görece sivil düzlemde tezâhür eden, içinde her nev'i agoralar ve ona müzâhir çevrelerdir. . Bununla eş zamanlı olarak siyâsal kamusallıklar da sahneye çıkar. İkincisinin,ilkinden hiç haz etmediği de bilinir. İlkini logos'una aykırı , yâni kaotik bulur. Ticârî dolaşımı yok etmek elbette mümkün değildir. Bu yüzden onu vergiye bağlamak, bastırmak, kontrolü altında tutmak ister.Agora da onun sağladığı emniyete ihtiyaç duyar. Hâsılı, agora kamusallığı ile siyâsal kamusallık ,birbirlerinden hiç hoşlanmasalar da , kuyrukları birbirine bağlanmış düşman kardeşler olarak varlıklarını devâm ettirirler. Siyâsal kamusallık,antik devirlerde aristokratik saray kamusallıklarına evrilirler. Saray kamusallığı ,kamusal sâhayı kıskançlıkla kendisine mahsus tutmak ister. Avâm buna çok mahdut ölçülerde, belirli ritüeller ve oyunlar ölçeğinde dâhil edilir. Saray kamusallığının tekçi yapısını kapitalizm ve burjuva gelişmeler aşındırdı. Burjuva kamusallık-buna edebî kamusallık diyenler de vardır- saray kamusallığının kültürel hegemonyasını geriletti. Ama daha derinde, yükselen kapitalist üretim, mübâdele ve tüketim ilişkileri kurulu kamusallığın cenderelerini parçaladı. İlk olarak üretimi hâne hâricine çıkardı
Hoş, güzel ülkemiz Türkiye'de adına “özgürlükçülük” denilen liberal yave de ne idüğü belirsiz bir ucube olarak dolaşıyor aramızda ama açık konuşmak gerekirse hukuk mekanizması tarafından kapatılan Roblox nam oyunun açılmasını arzu etmek özgürlükçülük değil de mezhebi genişlik olarak adlandırılabilir olsa olsa. Derdimi anlatacağım ama öncesinde bir şey söylemem gerekir. Erişime kapatılan Instagram'ın açılmasını talep etmekle Roblox'un açılmasını talep etmek başka, bambaşka şeylerdir. Çünkü Instagram, olanca lanetli taraflarına rağmen hiç olmazsa çocuklar konusunda bazı temel süreçleri kabul edip işletiyor kendince. Dolasıyla, Türkiye'nin haklı taleplerini karşılamadan Instagram'ın erişime açılmasını isteyen insana olsa olsa “vay bihaber şaşkın” der geçerim. Ama iş Roblox'a gelince orada bir durmak icap ediyor. Gelin biraz hukuk konuşalım önce. Türkiye anayasasının çocuklarla ilgili meşhur “Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır” maddesini hatırlayalım önce. Ardından, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesini hatırlayalım: “Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde çocuğun yararı temel düşüncedir.” “Çocuklarının yararını gözetmeyen devlete devlet denir mi?” sorusu da burada bir dursun. Gelelim Roblox'a. Doğrusu bu ya, böyle şeylerden haberdar olma konusunda özel bir dikkat işletirim her zaman. Ama Roblox'u sadece ismen birliyordum bir iki gün öncesine kadar. Hatta “Roblox yasaklandı” haberine önce “yahu oyun yasaklanır mı?” diye tepki verdiğim de doğrudur. Ancak “neymiş lan bu Roblox?” diye meselenin peşine düşünce kurduğum cümle şuna döndü: “Devlet niye daha önce kapatmamış bu lanetli yeri?” Şöyle: Roblox, parlak olmayan ticaretini iyileştirmek için tehlikeli bir yola girerek çocukları yetişkinlerle harmanlayan bir stratejiye dönüyor üç yıl kadar önce. Böylelikle, ağırlıklı kullanıcısı çocuklar olan platforma çocuklara hiç de uygun olmayan içerikler yüklenmeye ve geliştirilmeye başlıyor. Bu da maalesef kısa zamanda çocuklarımıza musallat olmak isteyen bilcümle sapkının Roblox'u keşfetmesini sağlıyor.
Dünyanın beş planlı başkentinden biri olarak kurulan Ankara'nın üst imar planı da ulaşım master planı da yok. Başkentte 890 bin konut boş, fakat ev bulmak sorun. Şehir plancısı Ceren Gamze Yaşar, plansız kentleşmenin nelere mal olduğunu ve Belediye Meclislerinin kritik rolünü anlattı. BU PODCASTTE ŞU SORULARA DA YANIT BULACAKSINIZ: Mustafa Kemal Atatürk, başkenti planlama görevini verdiği Alman şehir plancısı Herman Jansen'e ne demişti? Kamusal alanda Cumhuriyet mirası neden önemli? Tarım alanlarının imara açılması kente nasıl etki ediyor? Ankara'nın kavşakları neden birer yaraya dönüştü? Ülke ekonomisini toprağa gömmenin ekonomiye, geleceğe etkisi nedir?
Milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimini muhalefet kaybetti. Yenilginin ardından muhalefet seçmeninde oluşan moral bozukluğu, siyasetten uzaklaşma eğilimini de beraberinde getirdi. Özellikle muhalefet liderlerinin tatmin edici bir özeleştiri yapmaması ve yenilginin sorumluluğunu almaması bunun nedenleri arasında. Peki, kurumsal siyasette yaşanan boşluğu sivil toplum kuruluşları ve toplumsal muhalefet doldurabilir mi? Gökçe Çiçek Kösedağı sordu, Yurttaşlık Derneği Genel Koordinatörü Emel Kurma yanıtladı.
Öfkeli akış tek yol mu? Elon Musk bir konuda haklı olabilir mi? Tartışmanın etimolojik kökeni bize ne söylüyor? Kamusal tartışmaların kalitesini artırmamız mümkün mü? Can Öz ve Harun Tekin bu bölümde tartışma kültürümüzün hayatımız üstündeki etkilerini ele alıyorlar.
SLAPP'in üçüncü bölümünde, dünyada SLAPP denildiğinde ilk akla gelen yargısal işlem olan tazminat davalarına odaklanıyoruz. Bu bölüm için SLAPP'lere maruz kalan hak savunucularından Halime Şaman ile görüştük.
SLAPP'in dördüncü bölümünde SLAPP'lerin hak savunucuları üzerindeki etkilerini konuşuyoruz. Bu bölümde, SLAPP'lere maruz kalan hak savunucularından Halime Şaman, Birhan Erkutlu ve Erdoğan Atmış deneyimleri ile bize eşlik ediyor.
Gazeteci Filiz Yavuz ve Gıda Mühendisi Akademisyen Bülent Şık'ın hazırlayıp sunduğu podcast serisi “Çocuklar İçin”in ikinci özel bölümünde deprem bölgesinden diğer şehirlere giden çocukların durumu konuşuluyor. Barınma sorunu beraberinde beslenme sorununu da mı getiriyor? Depremin ve ardından başka bir yere gitmenin çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri neler? Depremden etkilenen çocuklarla nasıl iletişim kurulmalı? Çocukların iyileşmesinde okulların ve sosyalleşmenin önemi ne? Kamusal politikalar neden önemli? Bu sorular ve daha fazlasının yanıtı Kısa Dalga'da…
Herkes İçin Mimarlık'tan Hayrettin Günç mimarlığın sınırlarından dışarı çıkıp kamusal mekânda tasarlamak ve uygulamak üzerine Superpool ekibinden Beyza Gürdoğan, Derya İyikul ve Ege Sevinçli ile konuşuyor.
Herkes İçin Mimarlık'tan Hayrettin Günç mimarlığın sınırlarından dışarı çıkıp kamusal mekânda tasarlamak ve uygulamak üzerine Superpool ekibinden Beyza Gürdoğan, Derya İyikul ve Ege Sevinçli ile konuşuyor.
Ö zkan Gözel, Heidegger'in kamusallık fenomeni esasındaki görüşlerinin şerhinde şu hususları da işlemiştir: “...Özel hayatın ya da mahremiyetin (privacy) giderek ortadan kalkmasını ve her şeyin alenileşerek bir nevi kamusallaşmasını, ileri iletişim teknolojilerinin dikizleme ve gözetleme yordamlarını beraberlerinde getirmesine bakarak da anlayabiliriz. Bu minvalde içinde yaşadığımız ileri teknoloji toplumu giderek bir denetim toplumuna dönüşmektedir. Bugün her şeyin açık seçik, hatta açık saçık bir şekilde ortada olduğu, mahremiyetin ilga, özel alanın işgal edildiği pornografik bir kamusallığın giderek hâkim hale geldiği bir topluma dönüşme riskiyle karşı karşıyayız.” Bugün, herkes'in diktatörlüğü, ileri teknoloji marifetiyle daha öncesinde hiç olmadığı kadar müesses hale gelmekte ve hayatımızın her köşesine nüfuz ederek hükümranlığını yerleştirmektedir. Heidegger'in 1927'de yayınlanan Varlık ve Zaman'da herkes (das Man) olarak adlandırdığı temel
17. İstanbul Bienali, Kamusal Program & Öğrenme Programları üzerine konuşuyoruz.
Gâliba temel soru şu: Vakt-i zamânında Thomas Hobbes'un dediği gibi insan insanın kurdu mu; değilse, bizim, artık sayıları çok azalmış olan hakimlerimizin arasında sıkça dile getirildiği üzere uzvu mudur? Bu soru, sanki, herkesin birbirinin cemâziyelevvelini bildiği, âşinâ olduğu kapalı topluluklarda sorulmaz. Sorunun, daha çok ne idüğü belirsiz olan hâricîler için sorulması beklenir. Bunun sosyal düşünce müktesebâtındaki karşılığı “yabancı”dır. İlişkilerimizi ve muamelelerimizi, en azından bir istikâmet kazandırması itibarıyla bu kavrayışlardan hangisini benimsediğimiz tâyin edecektir. Eğer insan insanın kurdudur diyorsak, rastladığımız her yabancı bizim için potansiyel bir tehlike olarak görülecektir. Eğer ikinci kavrayışı esas alırsak, hâricîler hüsn-ü kabûl görecek, potansiyel bir dost muamelesine muhatap olacaklardır. Elbette hikâyenin düz bir açılımı yok. Yukarıda işâret edilenler sâdece bir tesbittir. Her tespit gibi sapmaları olacaktır. Bir defâ, dâhilî-hâricî ayırımının o kadar da kesin, siyah-beyaz kabilinden olmadığını dikkate almak gerekir. Dâhilî olanlar arasında da hârîcîlik hayli yaygın bir durumdur. Hattâ, şahsî kanaâtim, baskın olan durumun biraz da bu olduğu yolundadır. Topluluk için bir barışı devâm ettirmek, zamana mukâvim, müzmin bir düşman bulmakla alâkalıdır. Ortak bir hâricî tehlikenin varlığı, topluluk içi muhtemel kardeş kavgalarının tehir edilmesine ve sıkı bir dayanışmanın tesisine yol açar. Düşmansız kalmak, topluluk bağlarının devâm ettirilmesi adına tehlike çanlarını çaldıran bir durumdur. Bunun muhtemel neticelerinden birisi de, topluluk içi çatışmaların su yüzüne çıkması, hayli kanlı olabilecek bir hesaplaşma ve kopuşlardır. Bu defâ, topluluk mensupları birbirlerini hâricî olarak görmeye başlayacaklardır. Kültürel târihlerin bir nev'i amipleşmeyle seyrettiği kolayca reddedilebilecek bir olgu değildir. Tuhaftır; kültür târihleri kendi içinde sürekli bölünen hücreler misâli bir manzara çıkarıyor. Ortak bir düşmanın varlığı bu bölünmeleri en fazla erteliyor. Katlin târihini merkezde belirleyen, Kâbil-Hâbil üzerinden kardeş katlidir (fraternicide) dersek, çok aşırı bir şey söylemiş olmayız. Meseleyi dallandıran, budaklandıran, belki de katmerleyen ise hâricî-dâhilî kavgasıyla, dâhilî-dâhilî-hâricî kavgalarının eş anlı yaşanmasıdır. Bilhassa demografik yığılmaların yaşandığı, yâni hâricîlerin ertelemez ve ötelenemez olduğu modern dünyâ tam da bunu açığa çıkarır. Modernlik, kaotik neticeleri olan bu harâretli alanları kontrol edebilmek için, insan ilişkilerini nesnel düzlemlere taşıyarak soğuttu. Meselâ modern işbölümü bu soğutmanın adıdır. Maddî şartlar da buna son decede elverişliydi. Kapitalizm işleri kamusal ölçeklere taşıyordu. Evvelâ kamusal-özel hayat ayırımı yapıldı. Özel, yâni, harâreti arttıran her türlü duygusal-kültürel bağlılıklar, özel alanlara, evlere hapsedildi. Kamusal alanlarda ise işi görenlerle iş arasındaki ilişki işin târifi ve kotarılma normlarına dayandırıldı. Yâni işler, işi görenlerin duygusal yatırımlarına kapatıldı. Modern bir Fordist sanayi yapılanmasında, akan bantlar yüzlerce çalışanı yan yana getiriyor, ama herkes işe o kadar odaklandığı için yanındakilerle en küçük bir temasta bulunmuyordu. Çalıştığı iş yerinde, iş arkadaşlarının pek çoğunun ismini bile bilmeden emekli olmak mümkündü. Elbette herşey iş hayâtının mesâisiyle sınırlı değildi. En basitinden, işe gelirken kullanılan vasıtalar, yemek yenilen lokantalar, apartman hayatları hâlâ sıcaklığını koruyordu. İş hayâtının dışında kalan bu sâhalarda da bir soğutma şarttı. Sıkı bir eğitim ve disiplin sürecinden geçirilen kitleler, bastırma ve sosyal kayıtsızlık örüntüsüne alıştırıldı. Hiç kimse diğerine bakmayacak, ilgilenmeyecekti. Modern uygar insan olarak târif edilen ve idealleştirilen insan, Freud, Elias, Foucault gibilerin işâret ettiği üzere tam da bu ehlileştirmenin, kimilerine göre yabancılaşmanın nesnesiydi.
Sosyopatlar klanına katıl. - Youtube'dan izle. - Blogu ziyaret et. - Twitter'dan takip et. - Instagram'dan takip et.
Pazar günü bazı siyasetçi ve iş insanlarının özel anları sosyal medyanın gündemindeydi. CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun eski eşiyle yaptığı telefon görüşmesi, eski eşinin ismi ile açılan bir twitter hesabından paylaşıldı. Akşam saatlerinde ise Rasim Kaan Aytoğu'na ait olduğu iddia edilen özel görüntüler sosyal medyanın gündemindeydi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 24 Haziran Cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra duyurduğu bankalardan TL kredi kullanımına kısıtlama getiren kararına ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı. Dün İstanbul Taksim'deki Onur Yürüyüşü'nde gözaltına alınan 373 kişi serbest bırakılmaya başladı. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici sosyal medyanın gündemine oturan görüntüleri, özel hayatın gizliliğini ve kamu yararını konuştuk. Editör: Egemen Gök Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3A9Zjgi
Sosyopatlar klanına katıl. - Youtube'dan izle. - Blogu ziyaret et. - Twitter'dan takip et. - Instagram'dan takip et.
Bebek, Galata, Esenyurt. Son bir haftada sokaklardan ard arda istenmeyen görüntüler geldi. Kamusal alanda uygunsuz eylemler, taciz edilenler, kendini yakan kişi... Sosyal medyada yayınlandıktan sonra infiale yol açan bu görüntüler; neye işaret ediyor, toplumsal bir travma mı söz konusu? Dijital medya nasıl kullanılmalı? Gazeteci Mete Çubukçu sordu; Profesör Levent Erarslan ve Profesör Barış Erdoğan yanıtladı.
Hukuk bölümüne özel daha fazla içerik için: careerhubstudio.com/hukuk instagram.com/careerhubstudiohukuk #foryourpage #keşfet #hukuk #hukukfakültesi #hukukdersleri #hukukokumak #kariyer #kariyeraçılımı #kariyeraçılımı #kariyermodu #kariyersohbetleri #kariyerplanlama #tercih #tercih2022 #tercihler #tercihdönemi #foryou #foryoupage #foryouforyou #keşfet #keşfetbeniöneçıkar #keşfetedüş #kesfet #keşfetteyiz #kesfetteyiz #keşfetteyim #keşfeteçık #tyt2022 #ayt2022 #tercih2022 tercih 2022 , tercih 2022 , ayt 2022 , kariyer , kariyer planlama , hukuk , elon musk , spacex , hukuk dizileri , hukuk ogretir , hukuk kazanmak için nasıl çalışmalı , hukuk öğretir , yks 2021 , irem yılmaz , yks 2022 , medeni hukuk konu anlatımı , uluslararası ilişkiler , hukuk dili ve adli yazışmalar , temel hukuk bilgisi , hak hukuk adalet , boğaziçi üniversitesi , ceza hukuku , hukuk öğretir polis mevzuatı , hak mı hukuk mu bu hadi ordan , ceza muhakemesi hukuku , ankara hukuk fakültesi , temel hukuk , galatasaray hukuk , marmara hukuk , anayasa hukuku , koç hukuk , hukuk kazanmak için nasıl çalışmalı , ankara hukuk , idare hukuku , ceza hukuku , hukuk kazanmak için , kpss hukuk , hukuk öğretir anayasa , istanbul hukuk , dgs hukuk , istanbul hukuk fakültesi , hukuk kazanmak , uluslararası hukuk , istanbul üniversitesi hukuk fakültesi , medeni hukuk , hukuk nasıl kazanılır , hukuk fakültesi , temel hukuk bilgisi , hukuk öğretir , hukuk okumak , Vize , İstanbul Ticaret Üniversitesi , İnsan hakları , Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi , halk , Ceza muhakemesi , Mevzuat , Kanunname , Uygarlık , Hak , adalet , Kamusal alan , İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi , Sosyal Bilimler , İstanbul Bilgi Üniversitesi , hukuk nasıl kazanılır , istanbul üniversitesi hukuk fakültesi , istanbul hukuk fakültesi , ankara hukuk fakültesi , uluslararası hukuk , ankara hukuk fakültesi , Hukuk , #Hukuk , Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi , #mühf , Galatasaray Üniversitesi ,
Hukuk bölümüne özel daha fazla içerik için: careerhubstudio.com/hukuk instagram.com/careerhubstudiohukuk #foryourpage #keşfet #hukuk #hukukfakültesi #hukukdersleri #hukukokumak #kariyer #kariyeraçılımı #kariyeraçılımı #kariyermodu #kariyersohbetleri #kariyerplanlama #tercih #tercih2022 #tercihler #tercihdönemi #foryou #foryoupage #foryouforyou #keşfet #keşfetbeniöneçıkar #keşfetedüş #kesfet #keşfetteyiz #kesfetteyiz #keşfetteyim #keşfeteçık #tyt2022 #ayt2022 #tercih2022 tercih 2022 , tercih 2022 , ayt 2022 , kariyer , kariyer planlama , hukuk , elon musk , spacex , hukuk dizileri , hukuk ogretir , hukuk kazanmak için nasıl çalışmalı , hukuk öğretir , yks 2021 , irem yılmaz , yks 2022 , medeni hukuk konu anlatımı , uluslararası ilişkiler , hukuk dili ve adli yazışmalar , temel hukuk bilgisi , hak hukuk adalet , boğaziçi üniversitesi , ceza hukuku , hukuk öğretir polis mevzuatı , hak mı hukuk mu bu hadi ordan , ceza muhakemesi hukuku , ankara hukuk fakültesi , temel hukuk , galatasaray hukuk , marmara hukuk , anayasa hukuku , koç hukuk , hukuk kazanmak için nasıl çalışmalı , ankara hukuk , idare hukuku , ceza hukuku , hukuk kazanmak için , kpss hukuk , hukuk öğretir anayasa , istanbul hukuk , dgs hukuk , istanbul hukuk fakültesi , hukuk kazanmak , uluslararası hukuk , istanbul üniversitesi hukuk fakültesi , medeni hukuk , hukuk nasıl kazanılır , hukuk fakültesi , temel hukuk bilgisi , hukuk öğretir , hukuk okumak , Vize , İstanbul Ticaret Üniversitesi , İnsan hakları , Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi , halk , Ceza muhakemesi , Mevzuat , Kanunname , Uygarlık , Hak , adalet , Kamusal alan , İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi , Sosyal Bilimler , İstanbul Bilgi Üniversitesi , hukuk nasıl kazanılır , istanbul üniversitesi hukuk fakültesi , istanbul hukuk fakültesi , ankara hukuk fakültesi , uluslararası hukuk
Yalın Alpay, bu hafta Dr. Arda Süar ile birlikte söylem analizinin iş dünyasına nasıl uyarlanabileceğini inceliyor. Edebiyatta, felsefede ve akademide sıkça kullanılan söylem analizi nedir? İş dünyasına uyarlanabilir mi? Kamusal iletişim nasıl kurulur, nasıl yorumlanır? Arda Süar, Yalın Alpay ile iletişim ve söylem üzerine konuşuyor ve değerli yorumlarını bizlerle paylaşıyor.
Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, Candan Yıldız'a yorumladı. Adana'da Furkan Vakfı mensubu başörtülü bir kadına, başörtülü kadın polisin şiddet uygulaması sonrası başlayan tartışmayla ilgili konuşan Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci "AK Parti 28 Şubat'ta kenetlenenleri karşı karşıya getiriyor ve başörtüsü sorununu çözdüğü doğru değil. Çünkü bu konuda anayasal, yasal bir güvence yok" diye konuştu. Candan Yıldız'ın sorularını yanıtlayan Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Ekinci, "Bunları yaşamış AK Parti'nin bunlara izin vermesini anlayamıyorum. 28 Şubat sürecinde kenetlenmiş mütedeyyin kesimin karşı karşıya getirildiğini görüyoruz. Bu gerçekten herkesi incitiyor" dedi. 28 Şubat sürecinde öğretmenlik hakkının elinden alındığını söyleyen Ekinci, "başörtüsü dün mağduriyetin bugün ise gücün simgesine mi dönüştü?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Başörtüsü kesinlikle bir gücün simgesi değil. Güç olsaydı kapalı bir hanımefendiye cop olayı gerçekleşmezdi. AK Parti başörtüsünü siyasallaştırdı, araçsallaştırdı. Başörtüm üzerinden oy almaya çalışıyor. AK Parti başörtüsü problemini çözmedi. Çünkü anayasal bir güvenceye sahip değil. Başörtülülerin kamuda çalışmasının önünü açtı sadece. AK Parti canı istediğinde, kendisine ağam paşam demeyen herkesi mülakat sistemi ile KHK ile görevden alabilir. Başörtüsü hâlâ bizi birleştiren bir unsur. Çünkü burada mesele insan hakları, inanç özgürlüğü meselesidir. Görüntü içimizi yaktı mı yaktı. Kamusal alanda var olabilmek için bu kadın polisimiz adına da mücadele vermişken, mücadele verdiğimiz kişiler tarafından haksızlığa uğramak, darp edilmek hepimizi acıtıyor. Ama asıl mesele adalet, insan hakları, gösteri özgürlüğü. Sorumlu sadece polis kardeşimiz olmaz. Bu durumda hükümetin yaptıklarını doğru ve helal göstermiş oluruz. Asıl hataya burada düşmüş oluruz." 22 Mart 2022 yayını
İstek olumlamalar; mezun olamamak, hayal kırıkları, ihanet… Dahası; adam kılığında standup yapmak..Bu podcast, Decathlon hakkında reklam içerir.Decathlon Mayfest kapsamında 5 büyük şehirde gerçekleşecek olan (İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya'da) ücretsiz ve sürpriz ödüllerle dolu spor etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Mayıs ayı boyunca atölye hizmeti veren Decathlon mağazalarında ücretsiz bisiklet check up hizmetinden yararlanabilir ve aya özel fırsat ürünlerini keşfedebilirsiniz.Decathlon Mayfest fırsatlarını detaylı incelemek için tıklayın...See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bülent Somay, Teknoloji Konuşmaları'nda Mustafa Arslantunalı'nın konuğu. Kamusal bir alanda kamusal erişim ile malumatın ve bilginin özel mülkiyeti arasında ciddi bir gerilim olduğu -bu ikisinin birbirleriyle çatıştığı- göz önüne alındığında İnternet, hepimize açık, serbest bir buluşma, etkileşim ve paylaşma alanı, bir agora mıdır; yoksa esasen malların alınıp satıldığı, bu arada da insanların birbiriyle ilişkiye girdiği, kılık değiştirmiş, yüceltilmiş ve sayısallaştırılmış bir pazar yeri midir? Yayın, ilaç ve müzik endüstrileri için entelektüel mülkiyet ne anlama geliyor? Dijital çoğaltmanın sonsuz ve sıfır maliyetli olduğu bir dünyada entelektüel mülkiyet korunabilir mi, nasıl dönüşebilir?
Konuklarımız Abra Tasarım Stüdyosu kurucuları Başak Bakkaloğlu ve Cem Cemal Çobanoğlu. Bina ölçeğinden nesne ölçeğine farklı ölçeklerde çalışan Abra, son dönemde kamusal alanda, kamusal alan için bir dizi proje gerçekleştirdi. Kalamış Parkı projeleri Onaranlar Kulübü, Nike ve Kadıköy Belediyesi işbirliğinde tasarlanıp uygulandı ve bu yıl Türkiye Mimarlık Yıllığı'na seçilen projelerden biri oldu. İstanbul için geliştirdikleri modüler kent mobilyaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yarışmasında birincilik ödülü kazandı ve üretildi. Bursa için tasarladıkları kent mobilyaları da yine bir yarışma sürecinin ardından birinci mansiyon ödülüne değer görüldü. Abra ile son dönemde gerçekleştirdikleri bu projeler üzerinden kamusal alanda tasarım hakkında konuşuyoruz.
Konuklarımız Abra Tasarım Stüdyosu kurucuları Başak Bakkaloğlu ve Cem Cemal Çobanoğlu. Bina ölçeğinden nesne ölçeğine farklı ölçeklerde çalışan Abra, son dönemde kamusal alanda, kamusal alan için bir dizi proje gerçekleştirdi. Kalamış Parkı projeleri Onaranlar Kulübü, Nike ve Kadıköy Belediyesi işbirliğinde tasarlanıp uygulandı ve bu yıl Türkiye Mimarlık Yıllığı'na seçilen projelerden biri oldu. İstanbul için geliştirdikleri modüler kent mobilyaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yarışmasında birincilik ödülü kazandı ve üretildi. Bursa için tasarladıkları kent mobilyaları da yine bir yarışma sürecinin ardından birinci mansiyon ödülüne değer görüldü. Abra ile son dönemde gerçekleştirdikleri bu projeler üzerinden kamusal alanda tasarım hakkında konuşuyoruz.
Tayland'da yaşayan ve çalışmalarını sürdüren sanatçı Pratchaya Phinthong, 17. İstanbul Bienali kapsamında, yaşamının büyük çoğunluğunu Tayland'ın etnik olarak Laolardan oluşan İsan bölgesinin yerel dili ve edebiyatına adamış ve bu konuda önde gelen otoritelerden biri olarak kabul edilen babası Preecha Phinthong'un mirasını korumak ve paylaşmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Radyo Bienal'in bu bölümü, Preecha Phingtong'un modernleşme ve milliyetçilik gibi süreçlerin marjinalleştirdiği bu zengin kültür üzerine yazdığı The Glossary of Ancient Isan Proverbs [Eski İsan Atasözleri Sözlüğü] kitabından bir seçkiyle dinleyicilerle buluşuyor. Sanatçının annesi tarafından seçilen ve sorapanya olarak adlandırılan bir tür Budist efsunun eşlik ettiği bu seçki, akademisyen Ajarn Chairat Polmuk tarafından seslendiriliyor ve Türkiye'de yaşayan iki İsan kadın tarafından yorumlanıyor. Ayrıca Oda Projesi, “Kamusal alanda görünmez olduğunuzu düşündüğünüz/sandığınız/istediğiniz zamanlar oluyor mu?” sorusuna yanıt ararken, “Venüslü Kadınların Serüvenleri” kaldığı yerden devam ediyor.
Poetik ve Politik (15): Kamusal alan - Besim Dellaloğlu & Edgar Şar by Medyascope
DUVAR - Gazete Duvar'da tarihçi Yalçın Çakmak'ın hazırlayıp sunduğu Kebikeç'e bu hafta 'İmparator'un İmgesi - Fatih Sultan Mehmed'in Kamusal İmajı ve İmparatorluk Siyaseti' kitabının yazarı Gizem Magemizoğlu konuk oluyor. Magemizoğlu, Fatih'in Batı imgelerini ele alış biçimini anlatıyor.
Güldem Atabay ile Eser Karakaş’ın sunduğu Ekonomi Gündemi’nde bu hafta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın televizyonda yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası Başkanımı Aradım. Faizlerin indirilmesini istedim. Temmuz, Ağustos gibi uygun bir zaman indirecekler” sözleri başta olmak üzere ekonomideki gelişmeler ele alındı.
Güldem Atabay ile Eser Karakaş'ın sunduğu Ekonomi Gündemi'nde bu hafta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın televizyonda yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası Başkanımı Aradım. Faizlerin indirilmesini istedim. Temmuz, Ağustos gibi uygun bir zaman indirecekler” sözleri başta olmak üzere ekonomideki gelişmeler ele alındı.
Faruk Eren, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde toplumsal eylemlerde görüntü alması bile yasaklanmaya çalışılan Türkiye basınının durumunu tecrübeli gazeteci Hilmi Hacaloğlu ile konuşuyor: “Son genelge bir kabus senaryosu” “Kamusal alanda gerçekleşen bir olay nasıl özel hayat olur?” “Polis genelge öncesi de eylemlerde gazetecileri engellemeye çalışıyordu” “Gazeteciler toplu reaksiyon göstermeli” “Türk basının 150 yıllık tarihinin en dip noktasını yaşıyoruz”“Polis kartlarımızı tanımıyor”“Genelge, meslek hayatımda ilk kez 1 Mayıs’ı izlememi engelledi”“Gazeteciliğimi kanıtlamak zorunda bırakılmak onur kırıcı”“Hakikatlerin ortaya çıkmasını engellemeye çalışıyorlar”“Neredeyse Saddam’ın Irak’ındaki gibi gazetecilerin yanına mihmandar verecekler”
Türkiye'de ilk Covid-19 vakalarının görülmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Salgın uygulamaları bir yıldır hayatımıza yeni pratikler, dönüşen deneyimler getirdi. 8 Mart haftasında ve Türkiye'de salgının ortaya çıkmasının yıldönümünde yayımladığımız bu programda salgının mekânsal etkilerini toplumsal cinsiyet perspektifinden tartışıyoruz. Konuğumuz Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Selda Tuncer. Kendisiyle, İsveç ve Türkiye'de salgın sürecinde kadınların kamusal alan ve özel alan deneyimlerini toplumsal cinsiyet perspektifinden incelediği araştırmasının bulgularını konuşuyoruz. Tuncer'e göre kentte mekânsal ayrışma keskin bir şekilde cinsiyetlendirilmiş halde ve salgında bu bir kriz olarak derinleşti. Erkekler kamusal alandan çekilmeye direnirken kadınların kamusal mekânla ilişkisindeki gerilim bu krizle arttı, öte yandan salgında yeni mekânsal pratikler ortaya çıktı.
Türkiye'de ilk Covid-19 vakalarının görülmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Salgın uygulamaları bir yıldır hayatımıza yeni pratikler, dönüşen deneyimler getirdi. 8 Mart haftasında ve Türkiye'de salgının ortaya çıkmasının yıldönümünde yayımladığımız bu programda salgının mekânsal etkilerini toplumsal cinsiyet perspektifinden tartışıyoruz. Konuğumuz Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Selda Tuncer. Kendisiyle, İsveç ve Türkiye'de salgın sürecinde kadınların kamusal alan ve özel alan deneyimlerini toplumsal cinsiyet perspektifinden incelediği araştırmasının bulgularını konuşuyoruz. Tuncer'e göre kentte mekânsal ayrışma keskin bir şekilde cinsiyetlendirilmiş halde ve salgında bu bir kriz olarak derinleşti. Erkekler kamusal alandan çekilmeye direnirken kadınların kamusal mekânla ilişkisindeki gerilim bu krizle arttı, öte yandan salgında yeni mekânsal pratikler ortaya çıktı.
Yılın ilk programında konuklarımız Esra Kahveci ve Sevgi Türkkan ile 2020 gündemini konuşmaya devam ediyoruz. Bu kez konuşmamız kamusal alan, kamu ve katılımcılık ekseninde. Covid-19 salgını kentlerde gündelik hayatı çarpıcı biçimde değiştirerek kamusal alan ve özel alan, kentsel ve kırsal gibi ikiliklerin çözündüğü bir süreç yarattı. Öte yandan kamusal mekân İstanbullular için yılın ikinci yarısında ayrıca yoğun bir gündem konusuydu; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Planlama Ajansı'nın düzenlediği "İstanbul Senin" yarışmalarıyla kentin önemli meydanları proje yarışmalarına açıldı. Halkoylamasına sunulan bu yarışmalar hem kamusal alan hem de katılımcılık üzerine canlı bir tartışma ortamı yarattı.
Yılın ilk programında konuklarımız Esra Kahveci ve Sevgi Türkkan ile 2020 gündemini konuşmaya devam ediyoruz. Bu kez konuşmamız kamusal alan, kamu ve katılımcılık ekseninde. Covid-19 salgını kentlerde gündelik hayatı çarpıcı biçimde değiştirerek kamusal alan ve özel alan, kentsel ve kırsal gibi ikiliklerin çözündüğü bir süreç yarattı. Öte yandan kamusal mekân İstanbullular için yılın ikinci yarısında ayrıca yoğun bir gündem konusuydu; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Planlama Ajansı'nın düzenlediği "İstanbul Senin" yarışmalarıyla kentin önemli meydanları proje yarışmalarına açıldı. Halkoylamasına sunulan bu yarışmalar hem kamusal alan hem de katılımcılık üzerine canlı bir tartışma ortamı yarattı.
Akademisyen ve Araştırmacı Nezih Onur Kuru ve Yorumcu İlkan Dalkuç verilerden yola çıkarak her hafta güncel siyaseti Nabız'da yorumluyor. Bu hafta Beril Eski'nin moderatörlüğünde yapılacak olan programımızın konuğu Ekonomist Enes Özkan.00:00 – Başlangıç 02:15 – ABD seçimlerinin bitmemesi (İlkan)05:38 – Trump’ın görevi bırakıp bırakmayacağı sorunu (Nezih)08:00 – ABD seçimleri ve Berat Albayrak’ın istifasının piyasaya yansıması (Enes)15:45 – Piyasanın ABD seçimlerine ve Berat Albayrak’a tepkisi (Nezih)20:15 – Berat Albayrak istifası nedeni? (İlkan)25:20 – Soylu’nun istifasının kabul edilmeyip Albayrak’ın kabul edilmesi (İlkan)31:30 – Cumhurbaşkanı ekonomiye daha çok mu müdahale edecek? (İlkan)33:10 – Cumhurbaşkanı’nın ekonomiye etkisi/ABD ‘nin muhtemel yaptırımları (Enes)45:00 – Berat Albayrak’ın ekonomi modeli? (Nezih)52:18 – Neden Insragramdan istifa etti? (Beril)53:15 – İstifanın anlamı ? Neden Instagramdan istifa ediliyor? (İlkan)01:01:30 – İstifanın şekli sorunu (Enes)01:06:00 – Doların manipüle edilmiş olma ihtimali var mı? (Enes)01:08:30 – Erdoğan’ın varisi kim olur? (Nezih)01:13:30 – Berat Albayrak blöf mü yaptı? (İlkan)01:18:30 – İstanbul’u kaybetmenin bedeli/ Dış Politika/ Selçuk Bayraktar (Nezih)01:21:50 – Aile içi mesele mi? Kamusal mesele mi? (İlkan)01:26:30 – Kapanış #election2020 #Biden #BeratAlbayrak Twitch Hesabımız: https://www.twitch.tv/daktilo1984Telegram adresimiz: https://t.me/joinchat/AAAAAFlGSzZKTb31UaqVgABizi desteklemek için: https://www.patreon.com/Daktilo1984Web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın!https://www.daktilo1984.comDaktilo1984 Twitter adresi: https://twitter.com/daktilo1984İlkan Dalkuç Twitter adresi: https://twitter.com/ilkandNezih Onur Kuru Twitter adresi: https://twitter.com/NOnurkuruEnes Özkan Twitter adresi: https://twitter.com/Enes0zkanBeril Eski Twitter adresi: https://twitter.com/berileski
Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu ile söyleşi: “İstanbul’da kaybettiğimiz kamusal alanlar kentin afetlere karşı direncini zayıflatıyor” İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, Türkiye’nin deprem gerçeğini merkeze alarak, kentin kamusal bir alan olarak nasıl dizayn edilmesi gerektiğini Gülçin Karabağ’a anlattı.
Açık Mutfak'ta bu hafta... İrem Doğanışık ve Ertuğrul Atlı bu kez sosyal medyanın kamusallığını konuşuyorlar. Sosyal meyda nasıl siyasallaştı? Toplumsal hareketler ve sosyal medya ilişkisi ne? Sosyal medya bir örgütlenme alanı olabilir mi? Sosyal medya kullanıcıları bir sanal cemaat mi?
Korona Günlerinde Kamusal Alan - Özel Alan Ayrımı
Mekan ve İnsan’ın 117. bölümünde Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehircilik Programı’nda doktora öğrencisi ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gökçe Uzgören ile kamusal mekan olarak geleneksel semt pazarları üzerine sohbet ettik.
Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte emekçilerin yılın ikinci yarısı için alacağı zam oranı da belirlenmiş oldu. Çalışanların ücret ve maaşları ile emekli aylıklarının düzeyinin odlukça düşük olduğu ülkemizde işçiye, memura ve emekliye cehennem yaşatılırken, patronlara her geçen gün yeni kaynaklar aktarılıyor. Sermaye yanlısı reform paketlerinin sonuncusu da geçtiğimiz günlerde açıklanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi oldu. TKP’nin Sesi bültenindeki Günün Yorumu’nda bugün, yeni emeklilik sistemiyle geçirilmeye çalışılan düzenlemenin sosyal güvenlikte yeni bir özelleştirme hamlesine tekabül ettiği vurgulanıyor. Kamusal nitelikte olan emeklilik hakkını ortadan kaldırmayı hedefleyen iktidarın, emekçilerin mezarda bile emekli olamayacakları bir sistemi güvence altına almaya çalıştığının detayları veriliyor.
“Kamusal alan yetmiyor. Devlet sizin eviniz, yatak odanız ve hatta mezarlığınız üzerinde söz sahibi olmak istiyor. Sizin bedeniniz, bu yetmiyor, ölü bedeniniz üzerinde tahakkum kurmak istiyor. Normalde ölü bedeni bir nesne, bir atık olarak görmeyiz değil mi? Belli kişilik hakları vardır, saygıyı hak eder. Ölü bedene olan şiddet, aynı zamanda bir özneyi ya da bir bireyi bir nesneye çevirme girişimidir.” Herkes karantinada sağlığının derdine düşmüşken, ülkenin iki ucundan mezarlıklara saldırı haberi geldi. 27 Mart günü Aydın’da bir Alevi mezarlığına, Mardin’de ise Ezidi mezarlığına saldırı düzenlendi. Ardından Hakkari’deki bir mezarlığa yedinci kez saldırı düzenlendiği haberi düştü.Beril Eski, Kürt, Hıristiyan, Ezidi ve Alevilerin mezarlarına yapılan saldırıları araştırdı, Bir Zamanlar Yayıncılık Yayın Yönetmeni Osman Köker, yazar Hüsnü Gürbey, ABD William and Mary Üniversitesi tarih bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayfer Karakaya, Ezidi Kültür Vakfı Kurucu Başkanı Sosyolog Azad Barış,Central European University’den Cihan Erdost Akın ile konuştu.
Aslı Ceylan Öner ile birlikte Kamusal Mekan, Sokak sanatı, soylulaştırma kavramı ve sokak sanatının global bir paradigmaya dönüşmesi üzerine Miami Wynwood ve İzmir Darağaç ikilemesi üzerinden derin tespitler... --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/honur-dinmez/message
Akış Ka'nın konuk olduğu, kamusal alanda seks yapmak üzerine bol deneyimli bol tavsiyeli bir bölüm! Akış Ka ile public sex’i umumi seks olarak çevirelim demiştik ama son dakika ne olur ne olmaz bir yanlış anlaşılma da olmasın diyerek bu başlıkla paylaşıyorum. Kamusal alanda seksin riskleri, zevkleri, yerleri, hikayeleri...
Burkay Pasin ile pandemi ile birlikte duymaya başladığımız ‘yeni normal' kavramını tanımlama çabası, kamusal alanların ve yapıların davranış biçimlerine göre şekillenmesi, yeni kamusal hijyen mekanları üzerine derinlemesine bir sohbet ve sosyal mesafe/ fiziksel mesafe kavramları üzerine zihin açıcı tespitler. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/honur-dinmez/message
Yalnız Kovboy'un alternatif peron'daki ilk solo podcasti...
Sosyal mesafe kısıtlamalarının 5 Haziran’a kadar uzatıldığı Almanya’da koronavirüs önlemleri her heçen gün gevşetiliyor. Kamusal alanda hayatın tekrar kademeli olarak normale dönmesi konusunda federal düzeyde genelgeler yerine, artık eyalet yönetimleri kendileri karar veriyor. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde 20 Mayıs’tan beri artık açık alanda piknik serbest, hastanelerde hasta ziyaretine de izin var. Ancak belli kurallar çerçevesinde. Kamusal alanda 1,5 metre mesafe kuralına her hâlükârda uymak şart. Uygulamada olan kurallar, yaklaşık 10 gündür yeniden hizmet vermeye başlayan gastronomi sektörü için ise ciro kaybı ve zor günler yaşatmaya devam ediyor. Serap Doğan’ın haberi:
Dört Ayaklı Şehir girişiminden Mine Yıldırım ile dört ayaklı İstanbullular'ı odağına alan iki programlık bir seri gerçekleştiriyoruz. İlk programda 19.-20. yüzyıllarda İstanbul'un köpeksizleştirilmesi üzerinden modernleşme serüvenini, iktidar ve kamusal mekânı, mekânsal pratikleri konuştuk. 2000'li yılları tartışıyoruz.
Dört Ayaklı Şehir girişiminden Mine Yıldırım ile dört ayaklı İstanbullular'ı odağına alan iki programlık bir seri gerçekleştiriyoruz. İlk programda 19.-20. yüzyıllarda İstanbul'un köpeksizleştirilmesi üzerinden modernleşme serüvenini, iktidar ve kamusal mekânı, mekânsal pratikleri konuştuk. 2000'li yılları tartışıyoruz.
Dört Ayaklı Şehir girişiminden Mine Yıldırım ile dört ayaklı İstanbullular'ı odağına alan iki programlık bir seri gerçekleştiriyoruz. İlk programda 19.-20. yüzyıllarda İstanbul'un köpeksizleştirilmesi üzerinden modernleşme serüvenini, iktidar ve kamusal mekânı, mekânsal pratikleri konuştuk. Gelecek hafta 2000'li yılları tartışıyoruz.
Dört Ayaklı Şehir girişiminden Mine Yıldırım ile dört ayaklı İstanbullular'ı odağına alan iki programlık bir seri gerçekleştiriyoruz. İlk programda 19.-20. yüzyıllarda İstanbul'un köpeksizleştirilmesi üzerinden modernleşme serüvenini, iktidar ve kamusal mekânı, mekânsal pratikleri konuştuk. Gelecek hafta 2000'li yılları tartışıyoruz.
Açık Mimarlık: 1 Ağustos 2019
Açık Mimarlık: 1 Ağustos 2019
Sinem Yıldız ve Kağan Şeker bu programda, kamusal alan tartışmasının görünür yüzlerinden biri olan alışveriş merkezlerinden sözü açıyor, kentin sokaklarını, pasajlarını kelimelerle arşınlıyor.
Kuluçkapodcast'in 8. bölümünde Görkem Pancaroğlu ve Fırat Çoban dijitale dair emek süreçlerini konuşuyor.
Seksolog Rayka Kumru toplumun cinselliğe bakış açısındaki ikilemi; mahremiyet, meraklar ve haklar bağlamında değerlendiriyor. Seksolog Rayka Kumru Seksolog, kapsamlı cinsellik eğitmeni, ve danışmanı olan Rayka Kumru The University of British Columbia’da Sosyoloji ve Cinsellik Bilimleri lisans eğitimi üzerine, Avustralya’da Curtin University Halk Sağlığı Bölümü’nde Seksoloji Yüksek Lisansı’nı tamamlamış ve tezini Türkiye’de 18-24 yaş arası gençlerin korunma yöntemleri hakkındaki tutum ve deneyimleri üzerine yazmıştır. Beni de Bedenimi de Seviyorum çocuk ve ebeveyn kitap setinin yazarı olan Rayka Kumru Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Kültür Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak cinsel sağlık eğitimi, insan cinselliği ve toplumsal cinsiyet dersleri vermiştir. Uzmanlar, gençler, ebeveynler, okullar, özel kurumlar ve derneklerle cinsellik, sağlıklı ilişkiler, seks-pozitif iletişim ve kapsamlı cinsel eğitim üzerine eğitim ve danışmanlık vermektedir. Rayka Kumru Avrupa Seksoloji Federasyonu Genç Komitesi üyesi ve araştırmacısı, Dünya Cinsel Sağlık Derneği üyesidir.
Sinem Yıldız ve Kağan Şeker bu programda, kamusal alan tartışmasının görünür yüzlerinden biri olan alışveriş merkezlerinden sözü açıyor, kentin sokaklarını, pasajlarını kelimelerle arşınlıyor.
Türkçe podcast yayınımız ortalama yaşam süresi kısalıyor mu, uzuyor mu hoş sohbetiyle hızlıca başlar. Flörtleşmelerde yaş sorunsalı üzerine Deja Poo larız. Kamusal, kurumsal hayata hızlıca dalmış ve hayattan nasibini çok fazla alamamış insanların, ajanslı biriyle karşılaşmasında ne gibi Deja Poo’lar oluyor? Yaşa takılanlar nasıl profillerdir. Araya bir güzel müzik gireriz ve dinleyicilerimize bir anonsla devam ederiz. Sürpriz sonda sizlere bir şarkı hediyesiyle bitiririz. “Ben bu saçmalığı daha önce de duymuştum!” hissini yaşamak ister misin? Burada yabancı yok. instagram.com/thedejapoo
Prof Korel Göymen'le, Kent Konseylerini konuşmaya devam ediyoruz.Korel Göymen'e sorularınız varsa buradan yazabilirsiniz*Kamusal alanın mümkün olduğu kadar genişletilmesi gerekiyor ve bunu yapacak; Sivil toplum kuruluşlarıdır.*Kent Konseylerini daha bağımsız hale getirecek en önemli unsur, gönüllü bireylerin katılımıdır.*Farklı yaşlardan, görüşlerden, yaşam şekillerin farklı olan bireylerin bir araya gelebilmesi için fiziki mekanları hazırlamak gerekir.*Başka şekilde bir araya gelemeyecek kişilerin fiziken bir araya gelmesinden, yeni bir kentli kültür sentezi doğması için Kent Konsey'lerinin çok önemli rolü vardır.*Belediyeler Kent Konseylerini kendi yapılarının bir uzantısı olarak görmemeli.*Gönüllü bireyler, Kent Konseylerine sadece katkı sağlamak için gelmeli, başka bir yere geçmek için basamak olarak görmemeli, siyasal kimliklerini, ideolojik tercihlerini kapıda bırakmalıdır.Özetle, Kent Konseyleri herkese açık yapılar olmalıdır.
Bugün, Prof Korel Göymen'le Kent Konsey'lerinin kuruluş amaçlarını, işleyişlerini, yerel demokrasiye faydalarını ve aksayan yerlerini konuştuk."Kamusal alanı mümkün olduğu kadarıyla genişletmek gerekiyor.Yeni bir Kentli Kültür Sentezi doğması için; Kent Konsey'lerinin çok önemli bir rolü var.Sorumlu Sivil toplum kuruluşları, farklı yaşlarda, farklı görüşlerde, farklı yaşam şekillerinde yaşayan insanların bir arada olabileceği, birlikteliğin filizleneceği etkinliklerle kent konseyinde yer almalıdırlar."
Açık Mimarlık: 4 Mayıs 2017
Açık Mimarlık: 4 Mayıs 2017
H. Cenk Dereli, Evren Başbuğ ile kurucularından olduğu ofisin İzmir Körfezi kıyısında tasarladığı proje üzerinden, nitelikli kamusal alanların yaratım sürecinde mimar ve yerel yönetim arasındaki ilişkinin niteliği üzerine konuşuyor.
Ahşaptan Betona Mecidiyeden Jetona: 22 Kasım 2016
Metropolitika: 14 Ağustos 2013 Kamusal alanların dönüşümü ve kullanımını, askeri arazilerin yerel yönetimlere devredilmesi haberleri üzerine yeniden ele aldık.
Bilim ve Sanat Vakfı'nın 3-5 Kasım 2006 tarihlerinde düzenlediği “Vefa Semti: Dünü, Bugünü, Yarını” başlıklı sempozyumun ikinci gününde, Vildan Serdaroğlu tarafından Vefa semtinin divan şairlerine etkisi hakkında yapılan sunumdur.