Podcasts about yayg

  • 52PODCASTS
  • 93EPISODES
  • 20mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • Apr 28, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about yayg

Latest podcast episodes about yayg

Bir bakışta
Elektrikli taşıtlarda şarj istasyonları doğru kullanılıyor mu?

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Apr 28, 2025 21:00


Elektrikli taşıtların şarj istasyonları otoparka mı dönüştü? Yaygınlık ne durumda? Uzun yolda şarj istasyonu kolayca bulunuyor mu? Şarj soketleri arasında hangi farklar var? Batarya teknolojisi nereye gidiyor? Beefull - Büyümeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Alper Arın'la konuştuk.

Finans Podcasti
Tamamını Riske Atmak

Finans Podcasti

Play Episode Listen Later Apr 7, 2025 16:02


Bölüm içeriği ve zaman damgaları:00:00 Giriş | Takip Et, Bildirimleri Aç00:38 PPF'nin Bile Eksi Yazması02:23 Bölüm Hakkında Uyarı02:47 Tamamını Riske Atmak Ne Demek?03:14 Büyük Risk = Büyük Getiri mi, Büyük Felaket mi?03:56 Yaygın Tüm Paranızı Riske Atma Yolları Hakkında Uyarılar07:18 Neden İnsanlar Tüm Varlıklarını Riske Atıyor?09:35 Tüm Paranızı Kaybettiğinizde Ne Olur?10:48 Finans Podcasti'ni sosyal medyada taklit eden dolandırıcılar12:28 Alternatif Risk Yönetimi Stratejileri15:25 Risk ve Kazanç Dengesi Nasıl Kurulur?15:52 Kapanış | Bölümü PaylaşBir "Zorlu Ekonomilerde Servet Edinme ve Varlık Yönetimi" yayını olan Finans Podcasti, tüm sosyal ağlarda @‌finanspodcasti kullanıcı adıyla, tüm podcast platformlarında ise adıyla bulunabilir. Soru, öneri ve diğer iletişim ihtiyaçları için finanspodcasti@gmail.com e-posta adresinden bana ulaşabilirsiniz. Tüm önemli sayfaların bağlantıları https://linktr.ee/finanspodcasti adresinde.Bölümü bulmanızı kolaylaştıracak diğer ilgili konu başlıkları: Tüm Sermaye ile Yatırım Yapmanın Riskleri, Risk Yönetimi Stratejileri, Portföy Çeşitlendirme Neden Önemli?, Kaldıraçlı İşlemler ve Büyük Kayıplar, Tek Bir Yatırıma Bağlı Kalmanın Tehlikeleri, Duygusal Yatırım Kararlarının Sonuçları, Ani Piyasa Hareketlerine Karşı Korunma, Profesyonel Yatırımcılar Neden Riskleri Yayar?, Finansal Güvenlik Ağı ve Acil Durum Fonları, Tüm Parayla İşlem Yapmanın Psikolojik Etkileri, Uzun Vadeli Yatırımcıların Risk Algısı, Yüksek Risk-Yüksek Getiri Stratejileri, Piyasa Çöküşlerinde Toparlanma Şansı, Borsa ve Kripto Piyasalarında Büyük Kaybetme Örnekleri, Parçalı Giriş ve Kademeli Yatırım Yapmanın Önemi, Kendi Risk Toleransını Belirleme, Spekülatif Yatırımlarla Uzun Vadeli Stratejilerin Farkı, Büyük Bahisler mi, Küçük ve Sağlam Adımlar mı?, Risk ve Ödül Dengesi Nasıl Kurulur?, NFT, GameStop, Dogecoin, LUNA, Metaverse Arsa Yatırımları, FOMO, Stop-loss, Çeşitlendirme, Kaldıraç, Likit

Finans Podcasti
Kredi ile Konut Yatırımı

Finans Podcasti

Play Episode Listen Later Mar 31, 2025 16:23


Bölüm içeriği ve zaman damgaları:00:00 Giriş | Takip Et, Bildirimleri Aç00:30 Kredi ile Konut Almanın Mantığını Anlayın02:50 Doğru Zamanlama05:09 Konutun Getirisi, Kredinin Maliyetine Değer Mi?06:31 Aylık Gelirinize Göre Kredi Kullanımı07:04 Kredi Süresi08:39 Bölge Seçimi09:57 Kira Getirisi vs. Kredi Taksidi11:01 Peşinatı Yüksek Tutup, Krediyi Küçültmek11:50 Masrafları Unutmayın12:18 Alternatif Seçenekleri Değerlendirin15:15 Kapanış | Bölümü PaylaşBir "Zorlu Ekonomilerde Servet Edinme ve Varlık Yönetimi" yayını olan Finans Podcasti, tüm sosyal ağlarda @‌finanspodcasti kullanıcı adıyla, tüm podcast platformlarında ise adıyla bulunabilir. Soru, öneri ve diğer iletişim ihtiyaçları için finanspodcasti@gmail.com e-posta adresinden bana ulaşabilirsiniz. Tüm önemli sayfaların bağlantıları https://linktr.ee/finanspodcasti adresinde.Bölümü bulmanızı kolaylaştıracak diğer ilgili konu başlıkları: Kredi ile Konut Yatırımının Avantajları ve Riskleri, Kredi Faiz Oranlarının Etkisi, Peşinat ve Geri Ödeme Stratejileri, Kira Getirisi ile Krediyi Ödeme Modeli, Sabit ve Değişken Faizli Krediler Arasındaki Fark, Uzun Vadeli Borç Yönetimi, Konut Balonu ve Piyasa Riskleri, Doğru Lokasyon Seçimi, Vergi Avantajları ve Yükümlülükleri, Alternatif Yatırımlarla Karşılaştırma, Enflasyonun Konut Yatırımına Etkisi, Kredi Çekerken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar, Konutun Amortisman Süresi Nasıl Hesaplanır?, Kredi Kullanarak Alınan Evin Getiri Potansiyeli, Banka Kredisi ile Yatırım Yaparken Yapılan Yaygın Hatalar, İpotekli Konut Alımında Risk Yönetimi, Kredi Borcunu Hızlı Ödeme Yöntemleri, Türkiye'de Konut Kredisi Trendleri, Kredi ile Ev mi Alınmalı Yoksa Beklenmeli mi?

Ebay Dropshipping
eBay Takip Sorunu Çözümü - Kesin Çözüm

Ebay Dropshipping

Play Episode Listen Later Mar 13, 2025 24:17


eBay'de takip sorunları mı yaşıyorsunuz? Siparişlerinizi takip etmekte zorlanıyor musunuz? Bu videoda, eBay'de yaşanan takip sorunlarını nasıl çözebileceğinizi adım adım anlatıyoruz. Kargo takip numaralarının doğru kullanımı, siparişlerinizi sorunsuz bir şekilde yönetmek için en iyi yöntemler ve müşteri memnuniyetini artırmak için ipuçları bu rehberde sizleri bekliyor. eBay'de sorunsuz bir satış deneyimi için bu videoda öğreneceğiniz stratejiler, müşteri şikayetlerini en aza indirmenize ve işinizi daha verimli bir şekilde yönetmenize yardımcı olacak. Videoda Öğrenecekleriniz: eBay'de yaşanan yaygın takip sorunları Kargo takip numaralarının doğru kullanımı Siparişlerinizi sorunsuz yönetmek için en iyi yöntemler Müşteri memnuniyetini artırma stratejileri Takip sorunlarını önlemek için ipuçları Bölümler: 00:00

Yeni Şafak Podcast
Süleyman Seyfi Öğün - Duvarlar üzerine (2)

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 3, 2025 7:02


II.Umûmî Harp sonrasında dünyâ duvarlar üzerine kurulmuştu. Ama bu durumun muvakkat olduğu, bâzı kaçınılmazlıklardan kaynaklandığına inanılıyordu. Yaygın özlem ve daha mühimi inanç, bir gün bu duvarların yıkılacağı istikâmetindeydi. Tabiî ki herkes, duvarsız bir dünyâyı kendi meşrebince değerlendiriyordu. Bilim ve fenler ortak paydaydı. Ayrışma, felsefî ve ideolojik noktalarda yaşanıyordu. Kapitalist ekonomiye inananlar, bilim ve fenlerin anavatanının Batı olduğunu ve insanlığın bir gün Batılı liberal, demokratik değerler etrâfında birleşeceğine iman etmişti. Zâten duvarı inşâ eden Batı değildi. Doğu'dan Batı'ya kaçan, göçenler Batı'dan Doğu'ya göçenlerden kat ve kat fazlaydı.

Besin Piramidi
Bölüm 798: Olağan şüpheli

Besin Piramidi

Play Episode Listen Later Nov 1, 2024 10:40


Yaygın ölüm sebeplerinin tamamında rol oynadığı düşünülen kronik enflamasyonun sebepleri ve önleme yolları nelerdir?

SEYİR HALİ
Kekemelik erkekler arasında daha yaygın

SEYİR HALİ

Play Episode Listen Later Oct 14, 2024 113:23


Ali Çağatay, Seyir Hali programında kekemeliğe dair değerlendirmede bulundu ve kekemeliğin erkeklerde daha yaygın görüldüğünü söyledi.

Acilci.Net Podcast
Akut Bakım Ortamında Yüksek Kan Basıncının Yönetimi: Amerikan Kalp Derneği’nden Bilimsel Bir Açıklama-II

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Jun 26, 2024 19:46


Hipertansiyon, acil servisler için hem yaygınlığı hem de acil müdahale gerektiren komplikasyonları nedeniyle kritik öneme sahiptir. 28 Mayıs 2024 tarihinde Amerikan Kalp Derneği (AHA) akut bakım ortamında yüksek kan basıncı yönetimine ilişkin bilimsel bir açıklama yayınladı.​1​ Bu açıklamanın ilk bölümünü Faruk Danış'ın yazısından okuyabilirsiniz. Kalan kısmı ise bu yazıda özetleyeceğiz, iyi okumalar. Asemptomatik Hastada Kan Basıncı yüksekliği Asemptomatik yatan hastada kan basıncı (KB) yüksekliği, hipertansif acil durumdan çok daha yaygındır. Fakat bu ortamda KB'yi yönetmek için en uygun stratejiler belirsizliğini korumaya devam etmektedir. Veri eksikliğine rağmen, bu durumlarda tedavi uygulanması yaygın bir yaklaşımdır. Tedavi; vital bulgu alarmları, otomatik klinik karar uygulamaları, hemşirelik bildirimleri ve belirli bir eşiğin üzerindeki KB ölçümleri için standartlaştırılmış lüzum halinde order setleri gibi sağlık sistemi faktörlerinden etkilenebilir. Örneğin, lüzum halinde (LH) parenteral antihipertansif orderlar, gece konsultasyonlarından kaynaklanan rahatsızlıkları en aza indirmek için kullanılabilir. Bu uygulama, gece boyunca antihipertansif ajanların gereksiz yere uygulanmasına yol açabilir ve potansiyel olarak sabah kan basıncını oral antihipertansif ilaç ihtiyacını azaltacak kadar düşürebilir. Sonuç olarak, akşam KB değerleri daha yüksek çıkabilir, bu da geceleri tekrarlayan yüksek KB paternine ve genel KB değişkenliğinin artmasına katkıda bulunabilir. Genel olarak, yatan hasta asemptomatik yüksek KB'sini tedavi etmek için LH antihipertansif ilaç orderlarından kaçınmak akıllıca olacaktır. Yataklı servisler, acil serviste KB'si belirgin şekilde yüksek olan hastaların, hasta naklinden önce KB'lerinin daha "kabul edilebilir" seviyelere düşürülmesini isteyebilir; bu, kurumsal politikalarla pekiştirilebilecek bir uygulamadır. Bu tür politikalar, iyi niyetli olsa da asemptomatik KB yüksekliğinin yatan hastalarda rutin olarak tedavi edilmesi kültürünü devam ettirebilir. Bu tedavilerin faydası olduğuna dair yeterli kanıtlar da yoktur. Bu bölümde, asemptomatik yüksek yatan hasta KB değerlerinin antihipertansif ilaçlarla tedavi edilmesinin riskleri ve faydaları hakkında bilgi vermek için mevcut gözlemsel kanıtları sunmadan önce genel en iyi uygulamaları özetleyeceğiz. Kan Basıncının Dikkatli Değerlendirilmesi ve Yatan Hastalarda Kan Basıncının Yükselmesinin Geri Döndürülebilir Nedenlerinin Belirlenmesi Yatan hastalarda asemptomatik KB yüksekliğini ele almanın ilk adımı, KB ölçümünün doğruluğunu teyit etmek ve geri döndürülebilir nedenleri değerlendirmektir. Yaygın yaklaşım, öncelikle KB ölçüm cihazının optimum çalışma koşullarında olduğundan ve yakın zamanda kalibre edildiğinden emin olmak için kontrol edilmesini içerir. Ancak, mevcut klinik talepler nedeniyle, yoğun klinik personeli için bu pratik veya gerçekçi olmayabilir. Bu nedenle, tüm KB ölçüm cihazlarının rutin olarak kalibre edilmesini ve iyi çalışır durumda tutulmasını sağlamak hastane yönetiminin ve tıbbi mühendislik departmanlarının görevidir. Daha sonra, KB ölçümünü klinik durumun izin verdiği ölçüde (örneğin, hastanın sırtüstü yatması yerine yatakta oturması) uygun teknik kullanarak tekrarlamak akıllıca olacaktır. Bunun için AHA'nın KB ölçümü için bilimsel açıklaması incelenebilir.​2​ Ardından, kanıtlar yüksek KB'nin geri döndürülebilir nedenlerinin belirlenmesini ve ele alınmasını desteklemektedir (Şekil 1). Akut stres, ağrı, anksiyete, uyku yoksunluğu ve diğer akut hastalıkla ilgili faktörler kan basıncını yükseltebilir. Aşırı intravenöz sıvılar, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, uyarıcılar, kortikosteroidler veya yasadışı maddeler (örn. kokain, metamfetamin) gibi KB'yi potansiyel olarak artırabilecek ilaçları belirlemek için evde ve yatan hastalarda kullanılan ilaç listeleri ayrıntılı olarak gözden geçirilmelidir. Buna ek olarak, kalp debisini ve dolayısıyla kan basıncını etkilediği için kalp hızının yakından izlenmesi önemlidir.

Acilci.Net Podcast
Akut Bakım Ortamında Yüksek Kan Basıncının Yönetimi: Amerikan Kalp Derneği’nden Bilimsel Bir Açıklama-I

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Jun 19, 2024 16:51


Hipertansiyon, acil servisler için hem yaygınlığı hem de acil müdahale gerektiren komplikasyonları nedeniyle kritik öneme sahiptir. 28 Mayıs 2024 tarihinde Amerikan Kalp Cemiyeti (AHA) akut bakım ortamında yüksek kan basıncı yönetimine ilişkin bilimsel bir açıklama yayınladı.​1​ İki bölüm olarak sizlere sunmayı planladığımız yazımızın birinci bölümüyle karşınızdayız. ÖZET Son 30 yılda, ayaktan hasta bakımında yüksek kan basıncının (KB) tanı ve yönetimine rehberlik eden önemli miktarda yüksek kaliteli kanıtlar elde edilmiştir. Buna karşın, akut bakım ortamında yüksek kan basıncının yönetimine rehberlik edecek benzer kanıtların eksikliği, uygulamada önemli farklılıklara yol açmaktadır. Bu bilimsel bildiri boyunca, acil serviste ve hastaneye kabul edildikten sonra alınan bakımı ifade etmek için akut bakım ve yatan hasta terimlerini kullanıyoruz. Yatan hastalarda KB yüksekliği yaygındır ve asemptomatik olarak ya da hipertansif acil durum olarak adlandırılan yeni veya kötüleşen hedef organ hasarı belirtileriyle ortaya çıkabilir. Hipertansif acil durum akut hedef organ hasarını içerir ve yakından izlenen bir ortamda genellikle intravenöz antihipertansif ilaçlarla hızlı bir şekilde tedavi edilmelidir. Ancak, yatan hastalarda asemptomatik KB yüksekliği için antihipertansif ilaçların başlatılması veya dozunun arttırılmasının risk-yarar oranı net değildir. Bu belirsizliğe rağmen, klinisyenler asemptomatik KB yüksekliği vakalarının yaklaşık üçte birinde oral veya intravenöz antihipertansif ilaçlar reçete etmektedir. Son zamanlarda yapılan gözlemsel çalışmalar, asemptomatik KB yüksekliğinin tedavi edilmesiyle ilişkili potansiyel zararları ortaya koymuştur ve bu da mevcut uygulamayı sorgulanır hale getirmektedir. Yatan hastalarda KB yüksekliğinin yaygınlığına rağmen, akut bakım ortamında KB yönetimini iyileştirmeye odaklanan çok az kılavuz veya konsensüs bildirisi bulunmaktadır. Bu nedenle, bu bilimsel bildiri mevcut kanıtları sentezlemeyi, mevcut kanıtlara dayanarak en iyi uygulama için öneriler sunmayı, hastaların yüksek KB'sinin (asemptomatik ve hipertansif acil) yönetiminde kanıta dayalı boşlukları belirlemeyi ve daha fazla araştırma gerektiren alanları vurgulamayı amaçlamaktadır. GİRİŞ Yüksek kan basıncı (KB), Amerika Birleşik Devletleri'nde kardiyovasküler hastalıklar (KVH) için değiştirilebilir risk faktörlerinin başında gelmeye devam etmektedir. Yüksek kaliteli kanıtların büyük bir kısmı, ayaktan tedavi ortamında yüksek KB'nin tanı ve yönetimine rehberlik etmektedir. Bununla birlikte, akut bakım ortamında yüksek KB'nin yönetimi için daha az veri mevcuttur. Bu bilimsel bildiri boyunca, acil serviste (AS) ve hastaneye kabul edildikten sonra alınan bakımı ifade etmek için akut bakım ve yatan hasta terimlerini kullanıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri'nde akut bakım ortamında yüksek KB varlığı son derece yaygındır. Bir çalışmada, yeni veya kötüleşen hedef organ hasarı bulguları olsun ya da olmasın, yatan hastalarda KB yüksekliğinin hastane başvurularının %72'sinde mevcut olduğu gösterilmiştir. Yatan hastalarda KB yüksekliği genel olarak 2 gruba ayrılabilir: asemptomatik KB yüksekliği ve hipertansif acil durum olarak da bilinen yeni veya kötüleşen hedef organ hasarı bulguları ile birlikte KB yüksekliği. Hipertansif acil durumun zamanında tedavi edilmesi önerisi kabul görse de asemptomatik KB yüksekliğinin antihipertansif ilaçlarla tedavi edilmesinin riskleri ve faydaları konusunda daha az netlik vardır. Yaygın olmasına rağmen, yatan hastalarda asemptomatik KB yüksekliğinin antihipertansif ilaçlarla tedavisinin riskleri ve faydaları konusunda randomize çalışmalar bulunmamaktadır ve son gözlemsel çalışmalar potansiyel zararlara işaret etmektedir. TANIMLAR Şekil 1'de, 2017 Hipertansiyon Klinik Uygulama Kılavuzu'nda yer alan hipertansiyon tanımıyla tutarlı olacak şekilde, hastalarda yüksek KB'yi (≥130 mm Hg sistolik KB [SBP] veya ≥80 mm Hg diyastolik KB [DBP]) tanımlamak için kullanılan terminoloji sunulmaktadır.

Acilci.Net Podcast
Sağlıkta Akademik Zorbalık Ve Çözüm İhtiyacı

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Jun 5, 2024 8:38


Değerli acilci.net okuyucuları bir yazımızda daha merhabalar Daha önce de acil tıp konularının dışına çıkıp farklı yazılar paylaştık. Bu yazılarımıza yeni bir yazı daha ekleme ihtiyacı hissettim. Akademisyen hayatına tam atılamamış olsamda var olduğunu hissettiğim bir konuyla karşınızdayım: Akademik Zorbalık…. İş hayatımızdaki zorbalık ve mobbing, onlarca yıldır sistematik bir çalışma ve endişe konusu olmuştur. Bu yazımda akademideki değişim arzumuzdan ilham alarak tıpta akademik zorbalık olgusunu, olayları kolaylaştıran faktörleri ve ortadan kaldırılması için gereken çabaları dile getirmeyi düşünüyorum. Çözüme katkı olabilecek dileklerimle istifadeli okumalar dilerim. Akademik Zorbalığın Doğası ve Yaygınlığı Akademik zorbalık, kişinin akademik üstünün sürekli ve aşamalı olarak düşmanca davranış ve kötü muamele sergilemesi olarak tanımlanmaktadır​1​. Bu, yetki istismarı olacağı gibi kariyer ilerlemesini ve büyümesini engellemek için manipülatif eylemler yoluyla astları hedef aldığı bir suistimal biçimi olarak görülebilir​2​. Zorbalık davranışları, genellikle isim takmayı, suçlamayı, toplum içinde utandırmayı, işe müdahaleyi, sessiz muameleyi içeren geniş bir sözlü ve sözsüz eylemler kapsamını kapsar ​3​ . Fikri mülkiyet ve yazarlık haklarının ihlali gibi eylemler akademik zorbalık olarak değerlendirilebilir​4​. Ayrıca, akademik ortamda öne çıkan bir endişe de, tek bir öğretim üyesinin görüşünün kişinin kariyeri ve itibarı üzerinde derin bir etkiye sahip olabilmesidir. Bu nedenle, daha genç bireyler ve akademik kariyerinin başında olanlar özellikle savunmasızdır ​5​. Akademi, köklü hiyerarşi ve özel sistemi nedeniyle zorbalık riski yüksek bir alandır. Akademik bilimsel kurumlardaki lisansüstü öğrenciler ve doktora sonrası öğrenciler ( n = 2006) üzerinde yapılan küresel bir ankette  , yanıt verenlerin %84'ü akademik zorbalığa maruz kaldıklarını, %59'u tanık olduklarını ve %49'u istismarcı denetimin hem mağduru hem de tanığı olduklarını bildirmişlerdir​1​. Amerika Birleşik Devletleri'nde akademik tıp alanındaki kadın doktorlar( n  = 354) arasında yapılan bir başka anket, %85,3'ünün kariyerlerinde kötü muameleye maruz kaldığını, %92,5'inin erkeklerden ve %64,7'sinin kadınlardan zorbalığa maruz kaldığını ortaya çıkardı. Dikkat çekici bir şekilde, %61,5'i zorbaların doğrudan bir üst kıdemlisi olduğunu bildirmişlerdi​2​. Akademik zorbalığa maruz kalmanın veya buna tanık olmanın olumsuz kişisel ve psikolojik etkileri oldukça geniştir;kaygı, depresyon, duygusal tükenme ve tükenmişlik belirtileri özellikle yaygındır. Zorbalık aynı zamanda davranışları ve ilişkileri de olumsuz etkileyebilir. Örnekler arasında çalışma alanında olumsuz karşılık alınması, motivasyonun azalması, aile alanına müdahalesi, önlenebilir tıbbi hatalar ve doktorun yanlış akademik uygulamaları ve/veya eğitimi terk etmesi sayılabilir ​6​. Dahası, akademik organizasyon düzeyinde, zorbalık kültürleri sıkıntılı bir çalışma ortamına neden olur; bu da işe alım, bilimsel dürüstlük, eğitim kalitesi ve bilgi aktarımı ve akademik araştırma ortamının itibarını olumsuz yönde etkileyebilir​7​. Bu etkiler, bir bütün olarak akademinin anlamını ve canlılığını tehdit eden zorbalığın çok yönlü olumsuz etkisini vurgulamaktadır. Akademik Zorbalığın Örgütsel ve Sosyal Nedenleri Akademik zorbalık olayları, akademik çalışma ortamının politik, ekonomik ve sosyal özellikleri tarafından kolaylaştırılmaktadır ​7​. Akademik kurumların aşırı iş yükü, eğitim desteği veya ilgi eksikliği ve kurumsal karar alma süreçlerine katılım konusunda minimum fırsatlara sahip olduğu biliniyor. Hatta bazı otoriteler akademik kariyer deneyimini, yalnızca en dirençli olanın direnebildiği ve başarıya ulaşabildiği, en uygun olanın hayatta kalması olarak tanımlamaktadır.​8​ Akademik dünyanın rekabetçi doğası zorbalığın bir başka güçlü motivasyon kaynağıdır. Bilim adamları ve klinisyen araştırmacılar, akademik terfi için bilimsel güvenilirliklerini artırmak amacıyla sıklıkla sıral...

SEYİR HALİ
'Türkiye'de artık çok yaygın kesimlerin konut sahibi olması hayal'

SEYİR HALİ

Play Episode Listen Later Apr 25, 2024 113:58


İstanbul'da ortalama bir konut fiyatı 5,4 milyon TL'nin üzerinde seyrediyor. Ali Çağatay, Seyir Hali yayınında "Türkiye'de artık çok yaygın kesimlerin konut sahibi olması hayal. Bu fakirleşmenin geldiği noktayı göstermek bakımından son derece önemli.” dedi.

Yeni Şafak Podcast
Selçuk Türkyılmaz - İngiltere ve ABD'nin yeni uygarlaştırma misyonu Gazze soykırımıdır

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 18, 2024 5:01


Yaygın kanaate göre Filistin topraklarında “Yahudi devleti”nin inşa edilmesi, Nazilerin Yahudilere yönelik politikalarının bir sonucudur. Bu görüşe göre Avrupa'dan kaçan Yahudilerin bir vatana ihtiyaçları vardı ve onlar da “tarihî kökler”inden dolayı Filistin'e göçtüler. Savaş'tan sonra ise Avrupa ülkeleri, Yahudilere yaptıklarının karşılığı olarak Filistin topraklarında kurulan bu “eskiyeni ülke”yi desteklediler. Bu fikir Türkiye'de de benimsendi. Elbette İsrail'i desteklemek konusunda Fatih Altaylı gibi çok daha ileri seviyede ideolojik tavır ortaya koyanlar vardır. Onlar Gazze soykırımından sonra bile İsrail'e ideolojik bağlılıktan vaz geçmediler. Ortadoğu'da tek demokratik devlet olduğu gerekçesi ile İsrail'i desteklemek için bağlılığın güçlü olması gerekir. Fakat yaygın olan, Almanya'da ve Avrupa'nın genelinde Yahudilere karşı uygulanan politikaların İsrail'in temelini oluşturduğu, görüşüdür. Bu, yanlış olmasına rağmen çokça yaygın bir görüştür. Tarihî hakikat başka yerdeydi. İsrail Filistin topraklarında otuz yıl devam eden İngiltere manda yönetiminden doğmuştu. Bugün adları çokça gündemde olan fakat faaliyetleri hakkındaki bilgilerimizin sınırlı olduğu İzzettin el-Kassam ve Hacı Emin el-Hüseynî gibi kurucu figürler, anti-kolonyalist mücadeleye atıldıklarında Filistin'de İngiliz manda yönetimi hükümfermaydı. Onlar hem İngiliz manda yöneticileriyle hem de Avrupa'nın birçok bölgesinden Filistin'e doğru harekete geçen yerleşimci kolonyalistlerle mücadele etmek durumundaydılar. Üstelik küresel sermayedarlar bu yeni yerleşimci akınını finanse ediyordu. İngiliz manda yönetiminin esas vazifesi yerleşimci kolonyalistlere şemsiye olmaktı. Bu, onların yeni “uygarlaştırma misyonu”ydu.

Yeni Şafak Podcast
NEDRET ERSANEL - ‘1 Gün Savaşı'…

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 16, 2024 6:19


Bir, İsrail'in Suriye-Şam'daki İran konsolosluğuna yönelik saldırısına misilleme olarak Tahran'ın gerçekleştirdiği saldırı, ‘sıra dışı' bir gelişmeydi ve sadece bölge ülkelerinde değil, dünyada da korku yarattı. Bu korku, Ukrayna ve Gazze krizinden bu yana dillendirilen, ‘savaşın yayılması' endişesini kuvvetle beslemesindendi… İki, ‘Sıra dışılık', İran'ın Ortadoğu'da güçlü söylenceye dönüşmüş, “gürler ama yağmaz” kabulünü aşarak direkt İsrail'i hedef almasındadır. Yaygın “yaşanan tiyatrodur” okuması da krizin geldiği bu aşamada karşılık bulsa da, ‘devamında' en azından ‘sahnenin büyüklüğüne' bakıldığında basit kalacaktır… Üç, 15 Nisan itibariyle, yaşanan ‘savaşa' ilişkin doğru soru ve cevap; İran saldırısının bölgede mevcut jeopolitik için yeni bir gerçeklik yaratıp yaratmadığıdır? Yaratmamıştır. Bu haliyle saldırı gecesi dünyanın, ‘ne yaşadık biz' sorusunun yanıtı yoktur. Fakat, bölgesel ve küresel jeopolitik ile ilintilidir. Asıl iş de budur. Dört, İsrail'in saldırıya cevap vermesi ve dahi savaşın genişlemesi halinde yukarıdaki soruyu baştan kıymetlendirmek gerekecektir. Konsolosluğa yapılan beklenmedik saldırı, sonrasına ilişkin İsrail aklına en ciddi ipucudur… Beş, ‘Kontrollü savaş/çatışma' ifadesi bir boyutu ile doğrudur. Saldırının başlamasından evvel Türkiye, İngiltere, Rusya, İsrail, ABD, vb gibi bir seri ülkenin İran'ın yapacaklarından haberdar olduğu, hatta Tahran'ın uluslararası kuruluşları ‘bilgilendirdiği', bunun da atağı takiben BM'deki İran temsilcisinin, ‘mesele kapanmıştır' mealindeki açıklamasıyla kurgulu olduğu, başta İsrail ve ABD olmak üzere tüm taraflara, operasyonun “sınırlı/sonlu” olduğu mesajı verdiğini deşifre eder…

Yeni Şafak Podcast
MAHMUT AY - 26. Yazı Din Anlayışımızda Hukukun Ahlâka Öncelenmesi Ve Şekilciliğin Yaygınlaşması

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 5, 2024 8:03


Kuran'ın nüzulünün ve Resûl-i Ekrem'in (sav) sünnetinin tarihsel seyri dikkate alındığında; İslâmiyet'in, iman esasları ve ahlâk düsturları ile, bu ikisinin üzerine oturan bir hukuk düzeninden ibaret olduğunu görüyoruz. Mekke'de mümin bir fert ve mümin bir toplum oluştururken; vahyin, önce sağlam bir iman ve erdemli bir ahlâk üzerinde odaklandığını müşâhede ediyoruz. Medine'de ise; iman ve ahlâk temelleri sağlam atılmış mümin bir topluma, ihtiyaçlarını giderecek bir hukuk nizamının sunulduğunu görüyoruz. Kur'an, on üç yıl boyunca Mekke'de “tevhidî bir iman” ile birlikte “ahlâkî bir yaşam” sürmenin önemi üzerinde vurgular yapmıştır. İman ile birlikte “sâlih amel”in; yani ahlâkın önemi sürekli vurgulanmıştır. İlk inen âyetlerde; ebedî kurtuluşa ermek için zulmetmemek, fakirlere, kölelere ve yetimlere yardım etmek, dedikodu etmemek, yalan söylememek, iftira etmemek gibi ahlâkî erdemler şart koşulmuştur. İdeal Müslüman olarak örnek gösterilebilecek tek insan olan Hz. Muhammed Efendimiz (sav), “muazzam bir ahlâk üzere yaşayan” (Kalem 68/4) bir insan olarak tavsif edilmiştir. Resûl-i Ekrem (sav), pek çok hadis-i şerifinde, gerçek imanın ancak güzel bir ahlâk ile mümkün olacağına işaret buyurmuşlardır. Şu hadis-i şerifler, buna örnek verilebilir: “Müminlerin iman bakımından en iyileri, ahlâkı en güzel olanlardır” (Ebû Davud); “Mümin, güzel ahlâkı sayesinde gündüzleri sâim, geceleri kaim kişinin derecesine ulaşır” (Ebû Davud); “Kıyamet gününde, müminin mizanında, güzel ahlâktan daha kıymetli bir şey yoktur” (Tirmizî). Kur'ân-ı Kerîm'de hukukla ilgili yaklaşık üç yüz âyet varken, ahlâkla ilgili âyetler bundan kat kat fazladır. Hatta her âyetin, bir cihetten ahlâkla ilişkisi kurulabilir. Abdullah b. Zübeyr'in (ra) ifade ettiği gibi “Allah, Kur'an'ı insanların ahlâkı için indirmiştir (Mâ enzelellâhu illâ fî ahlâkı'n-nâs)” (Buhârî). Efendimiz (sav)'in mübarek sünnetine baktığımızda; O'nun (sav), dinin hem ibadetlerle hem de muamelâtla ilgili kurallarını tatbik ederken, şekle değil öze itibar ettiğini görüyoruz. Meselâ, namaz kılarken mübârek ellerini farklı şekillerde bağlamış, hatta bazen Mâlikî mezhebinde olduğu gibi bağlamadan aşağı salmışlardır. Kezâ cenaze namazında, neredeyse her seferinde farklı dualar okumuşlardır. Asr-ı saadette imsak vaktinin ne zaman başladığıyla alâkalı farklı rivayetler nakledilmiştir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. “Allah sizin şekillerinize değil, kalplerinize ve amellerinize bakar” ve “Ameller, niyetlere göredir” hadis-i şeriflerini burada tekrar hatırlamakta fayda var. Efendimiz (sav)'in, muâmelâtla ilgili hükümlerde de duruma göre esnek ve mütesâhil davrandığını görmekteyiz. Zina yaptığını ikrar ederek kendisine recm cezasının uygulanmasını isteyen bir hanımı defalarca geri çevirmiş, bu cezayı uygulamak istememiştir. Yine bir keresinde hastalıktan bir deri bir kemik kalmış bir şahıs, bir cariyeye tecavüz ettiğini itiraf etmiştir. Ancak çok aşırı zayıf olduğu için Resûl-i Ekrem (sav), ona yüz değnek değil, yüz saplı bir hurma salkımıyla bir kere hafifçe vurulmasını emretmiştir. En çarpıcı örnek de şudur: Sahâbeden biri, Efendimiz (sav)'e gelerek, ramazanda oruçken, hanımıyla ilişkiye girdiğini itiraf etmiş ve ne yapması gerektiğini sormuştur. Efendimiz (sav), “Atmış gün keffâret orucu tutman gerekir” buyurunca, “Ya Resûlallah! Bir güne dayanamadım. Atmış güne nasıl dayanayım!” deyince, “Atmış fakiri doyur o zaman” buyurmuşlarıdır. Adam: “Ya Resûlallah! Ben garibanım tekiyim. Nasıl doyurayım atmış kişiyi!” deyince, etrafındakilerden bir sepet hurma istemişler ve onu o sahâbiye vererek “Hadi git! Bunu dağıt fakirlere!” buyurmuşlardır. Şahıs: “Ya Resûlallah! Medine'de benden fakiri mi var!” deyince,

SBS Turkish - SBS Türkçe
Zona hem yaygın hem de acı vericidir ve sizin de başınıza gelebilir

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Mar 12, 2024 6:51


Yeni bir araştırma, yaşlı Avustralyalılar arasında zona hastalığı konusunda farkındalık eksikliğini ortaya çıkardı. GlaxoSmithKline tarafından yapılan araştırma, pek çok kişinin zona hastalığının ciddi olduğunu düşündüğünü ancak aynı zamanda bunun onların başına gelmeyeceğini düşündüğünü de ortaya çıkardı. Ancak bu asıl gerçeklerden çok uzak bir düşünce.

Yeni Şafak Podcast
KADİR ÜSTÜN - ABD İsrail'in Nükleer Güç Olduğunu Kabul Eder mi?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 20, 2024 6:28


Washington Post'ta yayınlanan bir görüş yazısında, ABD'nin İsrail'in nükleer kapasitesi hakkında artık gerçekleri konuşması gerektiği çağrısı yapıldı. Nükleer silahların yayınlaşması meselesinde uzman isimlerin imzasıyla yayınlanan yazıda, Amerikan devleti yetkililerinin 60 yıldır yürürlükte olan gizli bir başkanlık emri dolayısıyla İsrail'in nükleer silahlarının varlığını inkâr eden bir politika takip ettiği not ediliyor. Uzmanlar, bu politikanın İsrailli siyasetçilerin Gazze'de nükleer silah kullanma tehditleri savurduğu bir dönemde iyice anlamsız hale geldiğini ve Amerika'nın bölgesel çatışma senaryolarını sağlıklı bir şekilde çalışamadığını savunuyor. Bu tür bir çağrı ilk kez yapılmıyor olsa da, bu tür tartışmaların Amerikan kamuoyunda İsrail algısının değişmekte olduğunu ve Amerika'nın İsrail politikasının sorgulandığını gösterdiği söylenebilir. ‘NE DOĞRULA, NE YALANLA' İsrail'in nükleer silaha sahip olduğunu bilmeyen yok ve İsrailli siyasetçiler de sıklıkla bu kapasitelerini gururla öne çıkaran imalarda bulunmaktan çekinmiyorlar. Aşırı sağ siyasetçilerin Gazze'ye nükleer bomba atma gibi çağrıları dahi var. İsrail nükleer silaha sahip olmasına rağmen nükleer silahların yaygınlaşmasını engelleyen uluslararası anlaşmalara taraf olmasını gerektirecek bir pozisyona gelmek istemiyor. Bu konuda ‘ne doğrulayıp ne yalanlayan' pozisyonunu resmi olarak koruyarak nükleer kapasitesine getirilebilecek sınırlamalarla muhatap olmaktan kaçınıyor. Aynı zamanda nükleer silah sahibi olduğunun bilinmesi sayesinde de gayri resmi olarak nükleer caydırıcılıktan faydalanmış oluyor. Nükleer silah sahibi olmanın yükümlülüklerini yerine getirmeksizin faydalarından yararlanan ayrıcalıklı bir konumu var İsrail'in. ABD ise Ortadoğu'da nükleer silahlanmayı engellemek adına İsrail'in bu ikircikli konumunu korumayı tercih ediyor. Bu politika 1969 yılında Amerikan Başkanı Nixon'la İsrail Başbakanı Golda Meir'in gizli anlaşmasına dayanıyor. İsrail'in Soğuk Savaş'ta ABD'nin yanında yer alması karşılığında nükleer silahlarının gizliliği sağlanarak Arap devletlerinin Ruslardan bu kapasiteyi almaya çalışmasının önü alınmış oluyordu. Buna karşılık İran 1968'de imzalayıp 1970'de onayladığı Nükleer Silahların Yaygınlaşmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) sağladığı haklardan yararlanırken getirdiği sınırlamalara da uyması gerekiyor. İran NPT'den doğan uranyum zenginleştirme hakkında ısrar ederken gizli nükleer aktivitelerinin ortaya çıkması uluslararası toplumun baskısına muhatap olması sonucunu getirmişti. Nükleer kapasitesini denetime açma konusunda da zorluk çıkaran İran'ın rejimine güvenmeyen Batı, uzun zamandır ‘nükleer krizi' güvenceleri artırarak çözmeye çalışıyor. Senelerdir yaptırım ve baskıya maruz kalan İran'a karşın, Sınırlı Test Yasağı Anlaşması'na uymayarak 1979 yılında nükleer bir test yaptığı bilinen İsrail'in herhangi bir baskıyla karşı karşıya kalmaması önemli bir tezat teşkil ediyor. NÜKLEER DENGE(SİZLİK) İsrail'in nükleer güç olduğunun resmen kabul edilmemesi, İran'ın düştüğü durumdan imtina etmesini sağlıyor. NPT'ye imza atmamış olan İsrail'in ne uluslararası denetime açık olma ne de nükleer programıyla ilgili herhangi bir garanti verme zorunluluğu var. İsrail bu ayrıcalıklı konumunu ABD'nin de yardımıyla devam ettirirken, Netanyahu gibi siyasetçiler ABD'yi İran'ın nükleer kapasitesini tamamen yok etmeye ikna etmek için çalışmaya devam ediyor.

DijitalHayatTV
"Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı" | Bölüm468

DijitalHayatTV

Play Episode Listen Later Feb 10, 2024 24:19


09.02.2024 | Dijital Hayat Bölüm468 - TRT Radyo1 | "Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta; T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkan Vekili Yusuf Tancan ile; - Açık Kaynak Yazılım Nedir, Kapsamı ve Özellikleri Neler? - Açık Kaynak Kodlu Yazılımların Hangi Avantajları Mevcut? - Bugüne Kadar Türkiye'de Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı Konusunda Ne Gibi Çalışmalar Yapıldı? - Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı Ne Kadar Mümkün? - Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Uygulamalarına Örnekler Neler? - Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Ne Zaman Yayınlandı, Neleri İçeriyor? - Açık Kaynak Kodlu Yazılım Genelgesi'nin Yol Haritası Ne? - Genelgenin Hem Zorlayıcı Hem de Destekleyici Olması Kullanımı Arttırabilecek mi? - Konuyla İlgili Dijital Dönüşüm Ofisi'nin Rol ve Sorumlulukları Neler? - Genelge Kapsamında Bugüne Kadar Neler Yapıldı? - Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımının Yaygınlaşması Kamuya Hangi Avantajları Sağlayabilir? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma saat 15:30​​​​​​​​​​​​​'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında... Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; Web: https://www.dijitalhayat.tv

Acilci.Net Podcast
2023-AHA Kılavuzu: Zehirlenmiş Hastalarda Hayatı Tehdit Eden Toksisite veya Kardiyak Arrest Yönetimi-4

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Nov 30, 2023 19:03


Merhabalar. Bu yazımızda Amerikan Kalp Cemiyeti'nin (AHA) zehirlenmiş hastalarda yaşamı tehdit eden toksisite ve kardiyak arrest yönetimi ile ilgili yayınladığı güncellenmenin​1​ son kısmını paylaşacağız. İlgili güncellemenin; Dr. Emre Kudu tarafından yazılan giriş kısmını içeren 1. Bölümüne buradan Dr. Emir ünal tarafından yazılan 2. Bölümüne buradan Dr. Betül İşcan Er tarafından yazılan 3. Bölümüne buradan ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim. Sodyum Kanal Blokörleri Giriş Birçok etken madde , sınıf Ia veya Ic antidisritmiklerine benzer özelliklerle kardiyak sodyum kanallarını bloke edebilir. Sodyum kanal blokerleri ile zehirlenme durumları EKG'de QRS uzaması, ventriküler aritmiler, hipotansiyon ve kardiyovasküler kollapsa neden olabilir. Trisiklik antidepresanlar (TCA) sodyum kanallarınıı bloke ettiği bilinen ve en yaygın olarak tanımlanan ajan olmasına rağmen, başka etken maddeler de aşırı doz kullanımlarında hayatı tehdit eden sodyum kanal blokajına neden olabilirler (Tablo 1). Tablo 1: Seçilmiş Sodyum Kanal Blokerleri DifenhidraminLakozamid  TCA'lar‡  KarbamazepinPropafenon  Venlafaksin  Klorokin*Kinin  ZonisamidKokain†Kinidin  Topiramat  FlekainidTiyoridazin  LamotrijinHidroksiklorokin*Taxus spp. (porsuk ağacı)   TCA, trisiklik ve tetrasiklik antidepresanı belirtir.*Klorokin ve hidroksiklorokin toksisitesinin tedavisi bu odaklı güncellemenin kapsamı dışındadır.†Hayatı tehdit eden kokain toksisitesinin yönetimi, bu odaklı güncellemenin 6. Bölümünde tartışılmaktadır.‡Yaygın TCA'lar arasında amitriptilin, amoksapin, klomipramin, desipramin, doksepin, imipramin, maprotilin, nortriptilin, protriptilin ve trimipramin bulunur. Sodyum kanal blokeri zehirlenmesi olan hastalarda karakteristik elektrokardiyogram (EKG) değişiklikleri görülebilmektedir. Bu değişiklikler içerisinde en iyi tanımlananları intraventriküler iletim gecikmesi (QRS aralığı uzaması) ve aVR'de görülen terminal sağ aks sapmasıdır (Şekil 1). Bu bulgular ventriküler aritmilerden önce gelmekte ve aritmi için risk teşkil ettiği düşünülmektedir. Şekil 1. Sodyum kanal blokeri zehirlenmesi olan bir hastada tipik elektrokardiyografik bulgular. Sodyum kanal bloker zehirlenmesine bağlı kardiyopulmoner arrest vakalarının yönetimi ile ilgili yapılmış çalışmalar kısıtlı olup bilgiler vaka raporları üzerinden sağlanmaktadır. En fazla kanıta sahip tedavi, tipik olarak hipertonik solüsyonlarla bolus intravenöz uygulama olarak verilen sodyum bikarbonattır (uygulama dozu yetişkinlerde 1000 mEq/L, çocuklarda 500 mEq/L). Nöbetler için sodyum bikarbonat ve benzodiazepinler, geniş kompleks taşikardi için magnezyum ve hipotansiyon için yüksek doz glukagon dahil olmak üzere diğer tedaviler bir öneride bulunmak için yeterli kanıtla desteklenmemektedir. Hayatı Tehdit Eden Sodyum Kanal Bloker Zehirlenmesi Olan Hastaların Tedavisine Yönelik ÖnerilerCORLOEÖneriler1B-NR1. Trisiklik ve/veya tetrasiklik antidepresan zehirlenmesinden kaynaklanan yaşamı tehdit eden kardiyotoksisiteyi tedavi etmek için sodyum bikarbonat kullanılmasını öneririz.2aC-LD2. Trisiklik veya tetrasiklik antidepresanlar dışındaki sodyum kanal blokerlerinden kaynaklanan zehirlenmenin neden olduğu hayatı tehdit eden kardiyotoksisiteyi tedavi etmek için sodyum bikarbonatın kullanılması mantıklıdır.2aC-LD3. Sodyum kanal bloker zehirlenmesinden kaynaklanan dirençli kardiyojenik şoku tedavi etmek için VA-ECMO gibi ekstrakorporeal yaşam desteğinin kullanılması mantıklıdır.2bC-LD4. Sınıf Ia veya Ic sodyum kanal blokerlerinden kaynaklanan hayatı tehdit eden kardiyotoksisiteyi tedavi etmek için Vaughan-Williams sınıf Ib antidisritmiklerinin (örn. lidokain) kullanılması mantıklı olabilir.2bC-LD5. Diğer tedavi yöntemlerine dirençli, yaşamı tehdit eden sodyum kanal blokeri zehirlenmesinin tedavisinde intravenöz lipid emülsiyonunun kullanılması mantıklı olabilir.COR: Class of recommendation (Tavsiye sınıfı)LOE: Level of evidence (Kanıt düzeyi) Öneriye Özgü Destekleyici Metin 1.

Spiritüeller
Evrenin İsteklerinizi Dinlemesini Sağlamanın 5 Yolu

Spiritüeller

Play Episode Listen Later Oct 18, 2023 6:56


Size bir "sır" vereyim: Evreni ihtiyaçlarınızı karşılamaya ve dileklerinizi gerçekleştirmeye ikna etmek imkansız bir girişim değildir. Başarılı insanlar ve tatmin olmayanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaygın bir inanışa göre mutluluk sadece az sayıdaki insanların kaderidir. Ancak, bu ifade tam olarak doğru değildir. MUTLULUK BİR SEÇİM MESELESİDİR VE HEPİMİZİN SEÇME İMKANI VAR --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/spiritueller/message

Gerçek gazetesi
Ertuğrul Oruç: Covid-19'un yeni varyantı hızla yayılıyor, bakanlık önlem almıyor

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Oct 10, 2023 4:35


Covid-19 pandemisi yeniden kapımızı çaldı. Aslında hiç gitmemişti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Mayıs 2023'te Covid-19'u “küresel acil sağlık durumu” olmaktan çıkarmıştı ancak pandemi bitti dememişti. Azalmış da olsa Covid-19'dan ölümler devam ediyordu. Türkiye ise çok kısıtlı şekilde paylaştığı Covid-19 verilerini Mart 2023'te sonlandırmıştı (Oysa o ay 85 vefat görülmüştü). Test yapmayı bırakmış, tüm önlemleri de kaldırmıştı. Dolayısıyla dünyada hızla yayıldığı bilinen yeni alt varyantlara karşı Türkiye savunmasız hale gelmişti. TTB (Türk Tabipleri Birliği) gibi meslek örgütleri, Covid-19'u yakından takip eden uzmanlık dernekleri ve duyarlı bilim insanları, dünyadaki ile benzer şekilde Türkiye'de de Covid-19 salgını olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, devletin yeniden test yapmaya başlaması ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) de dikkat çektiği gibi tespit edilecek virüsün analizlerinin yapılarak alt varyantının belirlenmesi gerektiğini, Sağlık Bakanlığına hem medya aracılığı ile hem de resmî kanallardan defalarca iletti. Ancak bakanlık o günlerde bu uyarılara kulak asmadı. Nihayet bakanlık Eylül ortasında, Türkiye'de Covid-19'un yeni alt varyantını taşıyan 9 hastanın tespit edildiğini ilan/itiraf etti. Bakan hem bu açıklamasında hem de sonraki günlerde yaptığı açıklamalarda virüsün ülke içinde yayılımını çok iyi takip ettiklerini, virüsü çok iyi tanıdıklarını, bu alt varyantın öldürücülüğünün çok düşük olduğunu, endişeye gerek olmadığını da belirtti. Oysa ülkede virüsü tespit etmek için ne test yapılıyor ne de yayılmasına karşı önlem alınıyor. Dünyada bugün için haftalık vaka sayısı 200 binin üzerinde seyrediyor. Haftalık ölüm sayıları ise 1.000'lerde. Tekrar altını çizelim, sadece Türkiye'nin değil dünya ülkelerinin çoğunun yaygın test yapmadığı koşullarda tespit ediliyor bu sayılar. Dolayısıyla gerçek rakamlar muhtemelen çok daha fazla. Virüsler ne kadar fazla insana bulaşırsa o kadar yeni varyant türetme kapasitesi kazanabilen organizmalar. Doğru, şu anki yeni varyantların öldürücülük kapasitesi neyse ki düşük görünüyor. Ancak bu demek değil ki öldürmüyor. Örneğin Hatay Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi yeni varyant nedeniyle vefat etti. Salgın dünyada bu hızla yayılmaya devam ederse daha öldürücü ve bulaşıcı yeni varyantlar türeyebilir. Böyle bir durum, emekçi halkı ve işçileri, pandeminin ilk günlerinden çok daha beter günlerin beklediği anlamına gelebilir. Hem Sağlık Bakanlığı hem de bir bütün olarak hükümet, salgının ilk günlerinden itibaren yalnızca sermayenin çıkarları doğrultusunda bir politika izlemişti. Fabrikalara tabur tabur işçileri yollayıp emekçi halkı önlemlerin alınmadığı iş yerlerine sürmüştü. Bugün de benzer bir tutum alacağını yeni varyanta karşı yaklaşımından anlamak güç değil. Yeni varyantların daha fazla hastayı öldürmemesi ve daha öldürücü bir forma dönüşmemesi için Sağlık Bakanlığı şu önlemleri derhal hayata geçirmeli: Yeni varyantlara karşı etkili aşıları tedarik edip yaygın aşılamaya geçmeli. Aşı tereddüdüne ve aşı karşıtlığına karşı, halkı ikna edici, ciddi bir kampanya yürütmeli. Yaygın test uygulamasına tekrar geçip vaka ve ölüm sayısı gibi verileri halkla şeffaf şekilde paylaşmalı. Kârdan yana değil, işçi sınıfından ve emekçi halktan yana ihtiyaçları gözeterek önlemleri almalı.

Psikolog Beyhan BUDAK
Yaşam Enerjini Sömüren 10 Çok Yaygın Alışkanlık

Psikolog Beyhan BUDAK

Play Episode Listen Later Sep 24, 2023 12:47


Yaşam enerjini bitiren ve yapmak istediklerini yapmanı engelleyen çok yaygın alışkanlıklar.

Turkish Stories
Körebe / Turkish Stories

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Jul 5, 2023 1:51


Körebe Körebe, geleneksel çocuk oyunlarımız arasında yer alan çok güzel bir oyundur. Günümüzde bu oyun, yalnızca kırsal alanda teknolojik imkânlardan uzak kalmış çocukların oynadığı bir oyun hâline gelmiştir. Gelişen teknolojiyle beraber oyun kültürümüzde ciddi bir değişim yaşandı. Yaygınlaşan bilgisayar oyunları geleneksel çocuk oyunlarımızın yerini aldı. Türkiye'nin her yerinde çocukların sıklıkla oynadıkları bir oyun olan Körebe, bugün maalesef şehirlerde unutulma aşamasına geldi. Peki, geleneksel çocuk oyunlarımız arasında yer alan Körebe nasıl oynanır? Körebe, çocukların grup hâlinde oynadıkları ve eğlenceli vakit geçirdikleri bir oyundur. Körebe olarak adlandırılan oyuncunun gözleri bir mendil veya bez parçası ile bağlanır. Körebe, etrafını göremeyecek duruma gelir. Diğer oyuncular, körebenin etrafında dolaşmaya başlar ve ona dokunurlar. Körebe ise onları yakalamaya çalışır. Körebe, aynı zamanda dokunduğu oyuncunun ismini söylemek zorundadır. Eğer tuttuğu kişinin ismini yanlış söyler ise ebelik devam eder. Doğru ismi söylerse ebelikten kurtulur, yakaladığı oyuncu ebe olarak oyunu sürdürür. Oyun bu şekilde devam eder ve çocuklar neşeli vakit geçirirler. Zambak Türkçe

Kim Bu Veganlar
KİM BU VEGANLAR #48 - CAN TEMİZ | Punk & Hardcore Kültüründe Yaygın bir Felsefe olarak Veganlık

Kim Bu Veganlar

Play Episode Listen Later Jul 3, 2023 29:41


Müzisyen, şarkı sözü yazarı, yayıncı ve daha bir çok alanda üretimlerine devam eden Can Temiz ile veganlık hikayesini ve içinde bulunduğu tüm sanat dallarını konuştuk, dövmeleri de ihmal etmedik. Can Temiz: https://instagram.com/baycantemiz O Tarz Mı? https://open.spotify.com/show/5tt6CXfQvqPxIn9ZKapcH1 Podcastia: https://open.spotify.com/show/29RWm1veokz0KlIiM5vd2U Bölümler: 00:00 Giriş 00:46 Can Temiz kimdir? 01:41 Nasıl vegan oldu? 05:44 Los Angeles'ta olmasının vegan olmasına etkisi oldu mu? 07:34 "Hayvan Yaralı", "Usturam Çelik" eserlerinde veganlığın etkisi var mı? 09:53 Nasıl besleniyor? 15:19 Veganlık ve Punk kültürü, "vegan straight edge" 18:22 Dövme 21:28 Sildirdiğin dövme var mı? 23:02 "O Tarz mı?" "Podcastia" podcastleri 25:32 Sokakta nereden tanıyorlar? 26:57 Son söz 29:21 Kapanış Müzik: Cartoons - Jam Morgan

Paraşüt'le Üretim Bandı
Murat Turhan | Turkish Technology - Sorunsuz Seyahat

Paraşüt'le Üretim Bandı

Play Episode Listen Later May 5, 2023 46:41


Brick Institute eğitimleri, deneyimli eğitmenleri ve seçkin katılımcılarıyla birlikte Ürün Yönetimi Temelleri, Ürün Analitiği ve Ürün Liderliği programları çok yakında başlıyor. Bu eğitimler, gerçek hayat uygulamaları ve vaka çalışmaları üzerine odaklanarak, ürün yönetimi alanında uzmanlaşmak, ürün geliştirme süreçlerini kuvvetlendirmek isteyenler için oluşturuldu.Kontenjan sınırlıdır, bu nedenle hemen www.brick.institute adresinden başvuru yaparak yerinizi garantileyin ve eğitime katılmak için kaydolun!----Üretim Bandı'nın Slack grubu olduğunu biliyor muydunuz? 2700'den fazla ürün yöneticisi, girişimci, yazılımcı, tasarımcının bir arada bulunduğu aktif ürün topluluğuna siz de katılın:>>> uretimbandi.com/slackİki haftada bir yayınladığımız, ürün geliştirmeyle alakalı bültenimizi de aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz:>>> uretimbandi.com/bulten----KONUKMurat Turhan: https://www.linkedin.com/in/murat-turhan-aa268816a/KONUŞULANLAR(00:00) Başlangıç(06:59) İçerideki organizasyon yapısı(08:42) Kontrol edilen metrikler ve “Seamless Travel”(14:52) 10 sene sonra ne olacak(25:32) Yaygınlaştırma ve deneyim(31:12) İşler ve fikirlerin geldiği yer(34:45) Backlog ve önceliklendirme(38:36) Özellikleri benimsetme(42:46) Pilot süreçler

Vakayiname
Seçim müşahitliği nasıl yaygınlaştı?

Vakayiname

Play Episode Listen Later May 5, 2023 27:57


Seçim güvenliğinin sağlanmasında yurttaşların rolü ne olabilir, niçin önemli? 2014'den bu yana STK'lar aracılığıyla seçim müşahitliği nasıl yaygınlaştı? Yazar Seçil Türkkan'la konuşacağız.

T24 Podcast
Kuzey Raporu // Rusya'da Erdoğan'ın depremden güçlenerek çıkacağı görüşü yaygın

T24 Podcast

Play Episode Listen Later Feb 15, 2023 34:24


Yeni Şafak Podcast
Yaşar Süngü - Şekerci Bahattin ile Helvacı Ökkeş

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 24, 2022 4:27


S orunlar ve çözümler herkes tarafından biliniyor, eksik olan şey irade ve iradenin toplumun ortak menfaatlerine uygun kullanılması yerine bireysel menfaatlerden yana işletilmesi. Yoksa herkes neyin iyi neyin kötü, neyin doğru neyin yanlış, neyin güzel neyin çirkin olduğunu çok iyi biliyor. Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği tarafından gerçekleştirilen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi'nde akademisyenler ve iş dünyasının temsilcilerinin yer aldığı zirvede sorunlar şöyle sıralanmış; n Üretir ve tüketirken kaynakların verimli kullanımına dikkat edilmiyor. n Daha fazla kazanma hırsı ve rekabet adına ortak kaynaklar (hava, su, toprak vs) hor kullanılıyor, çevre tahrip edilirken, insan sağlığı göz ardı ediliyor. n Yaygınlaşan bu tür bakış açısı ve çabaların sonucunda biriken problemlerin ortaya çıkardığı iklim değişikliği ve çevre tahribatı artık yok sayılamayacak bir noktaya geldi n Özetle insanın elleriyle işledikleri ve sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle hava kirlendi, sular kirlenip azaldı, sıcaklıklar arttı. n Yer yüzünün çölleşmeye yüz

LAFOLA
Tersini söylüyorum, ilgi bekliyorum

LAFOLA

Play Episode Listen Later Dec 18, 2022 28:51


Sezon 3, Bölüm 28:  Yaygın kanının tam aksini söyleyip ilgi çeke çeke bugünlere gelenlere karşı çok sert sözler sarf edilen bu bölümde sertlik kadar mertlik, komedi, mizah ve daha bir sürü şey daha mevcut. https://www.instagram.com/lafolapodcast/ 

Yeni Şafak Podcast
Süleyman Seyfi Öğün - İktidârlar ve muhâlefetler

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 8, 2022 5:40


İran'da yaşanan protesto hâdiseleri üçüncü ayını ikmâl etti. Daha evvel yaşanan ve kısa zaman zarfında bastırılanlardan farklı bir tablo ile karşı karşıyaya olduğumuz muhakkak. Gencecik Kürt kökenli bir İranlı kızın ahlâk polisi tarafından katledilmesi, rejimin on senelere sâri olan baskılarının meydana getirdiği tekmil hissiyatları ateşledi. Kısa bir zaman zarfında İran'ın tamâmına yayılan kitle gösterileri başladı ve bir türlü bitmek bilmiyor. Sanki Arap Baharı'ndan sonra bir Fars Baharı yaşanıyor. Muhtemelen dineceği de yok. Rejim, bugüne kadar yaşadığı en ağır manzara ile yüzleşmek durumunda. Şu ana kadar bildik usulleri uyguluyor ve şiddete müracaat ediyor. Ama bu tatbikatlar hâdiseleri yatıştırmak şöyle dursun, tam aksine azdırıyor. Arada bir rejim tarafından acemice verilen yumuşama mesajlarına da rast geliyoruz. Bunun da sadra şifâ bir tarafı yok. Ahlâk polisinin lağvedilmesi, reformist bâzı kararların hayâta geçirilmesinin, rejimin restorasyonunu temin edip İran'a istikrar getirmeyeceği çok âşikâr. İran'daki kıyam hâli “devrimci” bir mâhiyet taşıyor. Mollalar rejimin topyekûn ortadan kalkmasını arzu ediyor. İran'da kısa bir süre bulundum. Gördüklerim ve orada uzun zamandır yaşayan Türk dostlarımın anlattıklarına dayalı olarak rejimin halk nezdinde fazlaca bir itibârının kalmadığı âşikârdı. Farslar mutedil kültüre sâhip bir zarif millettir. Yaygın bir mutsuzluk ve şikâyet söylemi vardı. İnsanlar söyleniyor; lâkin bunu umutsuzluk ile eşlendirerek yapıyorlardı. Nihâî tahlilde garip bir kabulleniş hissediyordum. Artık bu eşiğin aşılmış olduğunu görüyoruz. Pekiyi de ne olacak? İran'daki muhalefetin yapısına baktığımızda son derecede yaygın olmasına, kitleselleşmesine rağmen bir örgütsüzlük hâli hemen dikkate çarpıyor. Ortada bu tepkileri toplayacak ve yoğunlaştırarak netice alacak bir siyâsal parti mevcut değil. İllâ ki olması da gerekmez. Sivil bir örgüt de aynı vazifeyi görebilir. Meselâ 1980'lerin başında Polonya'da Solidarnosz hareketi muhalefeti örgütlemiş ve netice almıştı. İran'da manzara son derecede dağınık. Bu gibi durumlarda umûmiyetle yerleşik yapılar devreye girer. Bilhassa ordunun ne yapacağı son derecede tâyin edici olur. Romanya'da Çavuşevsku'nun devrilmesi de böyle oldu. Çavuşevsku'nun ordusu halk isyânının yanında yer aldı ve diktatör devrildi. İran'da askerî ve yarı askerî yapılar; daha somut olarak ifâde edecek olursam, İran Ordusu ile Rejim Muhafızları ve Besiç arasında bir bölünmeden bahsediliyor. Eğer bu doğruysa ve derinleşiyorsa İran için bir iç savaş kaçınılmaz demektir. Ama bu yıkıcı iç hesaplaşmadan İran'ın tek parça olarak sıyrılıp sıyrılmayacağı bir başka mevzudur. Arap Baharı'nın nasıl bir felâketle neticelendiğini biliyoruz. Bunun İran için de vârit olacağını düşünüyorum. Elbette bölgesel olarak bundan tekmil komşuların etkileneceğini de hesap etmek gerekir.

Fularsız Entellik
Kürtaj: Davalar ve Argümanlar

Fularsız Entellik

Play Episode Listen Later Sep 29, 2022 37:02


Selam fularsızlar. Ufak bir üçlemenin ikinci kısmındayız. Kadın, çocuk, erkek diye gidiyor temalar, bugün de konu kürtaj. Bu işin psikolojisine hiç dokunmuyorum yalnız. Onun yerine önce anayasa mahkemesi davalarından, sonra anketlerden, sonra da ilgili argümanlardan konuşuruyoruz. Arada bizim bebeğin konuşma kayıtları bile varBir süre önce kürtaj konusundaki felsefi argümanlara odaklanan bir yazı koymuştum Patreona (link), onu gözden geçirip podcast haline getirdim. Patreon üyesiyseniz, oradaki podcast versiyonunda 1-2 dakikalık ekstra içerik bulacaksınız (tabii ki reklamsız) ama üşeniyorsanız bu versiyonu dinleyin, nasıl olsa ana konuların hepsi mevcut..Bu podcast, Disney+ hakkında reklam içerir..Bölümler:(00:35) Orijnal Patreon yazısı (01:55) Roe v Wade davası(03:15) Sorites Paradoksları(04:15) Skeptisizm argümanı(04:55) Yaşayabilirlik (viability)(06:10) ABD anketleri(09:55) Türkiye anketleri(11:05) İnsan hayatı ne zaman başlar?(13:50) Sagan'ın makalesi ve gebeliğin önemi(18:30) "Potansiyel" argümanları.(22:50) Thomson: Meşru cinayetler(29:15) Yasak işe yarar mı(32:50) Kürtajın suça etkisi(34:45) Net cevaplar ve diğerleri(36:00) Teşekkürler.Kaynaklar:The Lancet: Kürtaj yasağının etkinliği verileri.PDF: İstanbul Üni Sosyoloji Dergisi: Türkiye'de Kürtajın Yaygınlığı ve Kürtaj Kararını Etkileyen Faktörler ABD verileri: Pew ResearchDünya sağlık Örgütü: FactsheetGuttmacher.org New Research Shows Most Human Pregnancies End in MiscarriageThe Question of Abortion: A Search for Answers (Carl Sagan)Makale: The Impact of Legalized Abortion on Crime (Donohue ve Levitt)See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

SBS Turkish - SBS Türkçe
Uzun süreli Kovid sandığınızdan da yaygın

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Sep 15, 2022 6:27


DSÖ'nün yeni araştırması Avrupa'da milyonlarca kişinin uzun süreli COVID semptomları ile yaşadığını tahmin ediyor.

Medyascope.tv Podcast
Pariscope: Fransa'da cinsel sağlık politikaları – Vazektomi yaygın mı? Prezervatif kaç yaşına kadar ücretsiz?

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Aug 27, 2022 11:14


Fransa'da erkekler için doğum kontrolü sözü tutuldu mu? Vazektomi popüler mi? Prezervatif kaç yaşına kadar ücretsiz? HPV aşısı karşılanıyor mu? Pınar Kılavuz, Pariscope'ta bu hafta Fransa'daki cinsel sağlık politikalarını anlattı. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3wAvm6y

SBS Turkish - SBS Türkçe
Nüfus sayımı, Avustralya'da en yaygın teşhis edilen kronik hastalığın akıl sağlığı bozukluğu olduğunu gösteriyor

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Jul 4, 2022 5:25


Akıl hastalığı, ülkede en sık teşhis edilen kronik hastalık haline geldi. Bu bilgi, akıl sağlığı hakkında ilk kez bilgi toplayan en son Nüfus Sayım verilerine göre ifade ediliyor.

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - Akhisar'dan Bosna'ya...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 2, 2022 4:21


Bosna Hersek, bu yıl 512'ncisi düzenlenen “Ayvaz Dede Şenlikleri” vesilesiyle yine renkli görüntülere sahne oldu. Ülkenin dört bir yanından yola çıkan atlı birlikler, Travnik yakınlarındaki Doni Vakuf'a bağlı Prusac kasabasında toplanarak, Bosna topraklarını İslâm'la tanıştıran şahsiyetlerden Ayvaz Dede'yi yâd ettiler. Geleneksel kıyafetler giymiş kırmızı fesli öncülerin taşıdığı yeşil bayraklarla ve mehter takımıyla renklenen coşkulu merasim, binlerce kişinin cemaatle eda ettiği öğle namazıyla sona erdi. Yaygın inanışa göre, Manisa-Akhisarlı bir derviş olan Ayvaz Dede, 1463'te Fatih Sultan Mehmed'in Bosna Seferi sırasında Balkanlara gelerek, bugünkü Bosna'yı yurt tutmuş bir isimdir. Prusac'ta hemen bir tekke tesis eden Ayvaz Dede'nin tertemiz karakteri bölgenin İslâmlaşmasında büyük rol oynar, kendisini de halkın gözünde çok saygı duyulan bir karakter haline getirir. Ancak Ayvaz Dede'yi “efsane”ye çevirecek olan hadise, bir kıtlık zamanında Prusac'ın susuzluktan kurtulmasına vesile olmasıdır: Yakınlardaki Şulyaga Dağı'nda bir su kaynağı vardır, ancak suyun Prusac'a gelmesinin önünde devasa bir kaya kültesi engel bulunmaktadır. 74 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde bir kayadır bu ve insan eliyle kırılıp suya yol verilmesi imkânsız gibidir. Ayvaz Dede inzivaya çekilerek, 40 gün-40 gece dua etmeye koyulur. Son günün sabahında, Kur'ân tilavet ettikten sonra uyuyakalan Ayvaz Dede, rüyasında iki beyaz koçun büyük bir gürültüye boynuz tokuşturduklarını görür. Gözlerini açtığında, kaya ortasından ikiye ayrılmış, oluşan 3-4 metre genişliğindeki yarıktan Prusac'a doğru gürül gürül bir su akmaya başlamıştır. Artık Ayvaz Dede öylesine ünlü bir isimdir ki, tesiri ve nâmı Doni Vakuf-Travnik havalisini çoktan aşmış, hatta Bosna sınırlarının dışında payitahta kadar ulaşmıştır. Prusac'ın adı “Akhisar” olarak değiştirilir ve statüsü yükseltilerek kadılık merkezine dönüştürülür. Ayvaz Dede hem kendi döneminde hem de başrol oynadığı hadisenin katmerli efsanelere konu edildiği sonraki yüzyıllarda sayısız Boşnak'ın Müslümanlığı seçmesine vesile olmuş. Osmanlı asırları boyunca her yıl haziran ayının sonunda düzenlenen Ayvaz Dede'yi anma etkinliklerinin, geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren artık Bosnalı Müslümanlar için “ispât-ı vücut” yerine geçmeye başladığını görüyoruz. Komünist Yugoslavya'da şenliklere katılmanın resmen “suç” oluşu da, yöneticilerin meseleyi “Müslümanların ülkedeki varlığı” noktasından değerlendirdiğini gösteriyor. 1990'lı yıllara kadar katı bir şekilde uygulanan “Ayvaz Dede'yi anma yasağı”, çok sayıda Müslümanın mahkemelere sevk edilmesine yol açmış. İslâmî yaşantının renklerindeki çok çeşitli ton farklılıklarına rağmen, Ayvaz Dede, bugün Bosnalıları bir arada tutan ve onlara dinî-millî kimliklerini düzenli biçimde hatırlatan güçlü bir sembol. Başlarında kırmızı fesleri ve üzerlerinde yelek- şalvarlarıyla geleneksel kıyafetlere bürünmüş atlılar şehirlerin caddelerinde arz-ı endam ettikçe, Bosnalıların yüreklerinde birçok duygu köklü biçimde yer bulmayı sürdürecek. Ayvaz Dede bu yönüyle, Akhisar'dan Balkanlara, asırların ötesinden çakılmış şık bir selâm adeta... Ayvaz Dede Şenlikleri'nin hatırlattığı bir husus daha var:

Herkes Farklı ve Özeldir
Episode #18 OtizmTV Sohbetleri : Arzu Gökçe (TODEV -Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Başkanı) Bölüm 2

Herkes Farklı ve Özeldir

Play Episode Listen Later Jun 14, 2022 53:29


TODEV -Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Başkanı Arzu Gökçe ile yaptığımız görüşmenin ikinci bölümüdür. Arzu Hanım ile Nasıl sivil toplum içinde yer aldığını, TODEV'in neler yaptığı ve projelerini, Türkiye Otizm Meclisinde yaptıklarını, ebeveynlere önerileri, Sinan için yapılanlar ve sorunların çözümü için önerileri ve otizme dair bir çok konuyu konuştuk. Röportajımız için tekrar Arzu Gökçe'ye teşekkür ediyoruz. Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORU https://www5.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem27/yil01/ss200.pdf Arzu Gökçe ile yaptığımız görüşmenin birinci bölümünü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. https://youtu.be/AgtGfNqKex0

Antroposen Sohbetler
Yoksulluk nasıl ve neden yaygınlaşır?

Antroposen Sohbetler

Play Episode Listen Later Apr 5, 2022 26:32


Anladığımız şekliyle yoksulluk nedir, nasıl tanımlanıyor, belli bir coğrafyaya sıkışmış durumda mı ya da yaygınlaşıyor mu? Konuğumuz Tuğrul Özkaracalar ile konuşuyoruz.

İKSV'den Dile Kolay
Dile Kolay #11: İşaret Dili

İKSV'den Dile Kolay

Play Episode Listen Later Mar 24, 2022 51:59


Dile Kolay'ın bu bölümü, işaret diline odaklanıyor.Her toplumun ayrı bir işaret dili mi var? Sağır topluluklarda kendiliğinden ortaya çıkan dillerin özellikleri neler? Bu dillerin ortaya çıkış ve gelişim biçimi bize “dil” dediğimiz şeyin evrimine dair ne tür veriler sunar? İşaret dillerinde ne gibi terminoloji sorunları var? Dilin kültürle ilişkisi ve çeşitlilik bağlamında işaret dilleri bize neler söylüyor?Bölümün konukları, Orta Toroslar İşaret Dili'ni literatüre kazandıran ve psikodilbilim alanında çalışan akademisyen Dr. Rabia Ergin ve Dem Derneği'nden sivil toplumcu Ayşe Damla İşeri Sunman. (02:20) “Dil ihtiyaçtan doğar”: Türk İşaret Dili'yle (TİD) tanışmak. (06:24) Yaygın ve yanlış bir ifade: sağır ve “dilsiz”(06:45) Orta Toroslar İşaret Dili nasıl ortaya çıktı?(09:28) “Dil, bir hayatta kalma becerisidir” Orta Toroslar İşaret Dili gibi kendiliğinden ortaya çıkan diller, genel anlamda dilin gelişimiyle ilgili bize neler söylüyor?(11:52) Türk İşaret Dili'nin kullanımına ve işitme güçlüğü yaşayan kişilere dair güncel veriler ve yanlış bilinenler. (17:31) İşitme güçlüğü yaşayan kişiler eğitimde nasıl yer alıyor? Ailesinde sağır kimse olmayan bir çocuğun işaret dili ve yazılı Türkçeyi öğrenme ve Türkçe metinleri okuma/anlama süreci nasıl gelişiyor?(22:37) Anadilde eğitim hakkı bağlamında kaynaştırmalı eğitim(24:53) Türk İşaret Dili'yle Orta Toroslar İşaret Dili'nin ne tür farkları var?(30:37) İsrail'den Nikaragua'ya dünyanın farklı yerlerinde kendiliğinden oluşan işaret dilleri ve birbirinden farklılıkları(36:53) Sanat terimleri konusunda yapılan çalışmalar Bu kısımda bahsi geçen yazı: https://saltonline.org/tr/2374/turk-isaret-dili-sagir-toplum-ve-terminoloji-calismasi-uzerine?blog(42:23) Picasso ve Facebook: Orta Toroslar İşaret Dili'nin gelişiminde görülen ihtiyaca yönelik yenilikler dilin kültürle şekillenen yapısını nasıl yansıtıyor? (48:01) “Yedi çeşit sarı” ve “uykuya borcum var”: Türk İşaret Dili'nin zenginlikleri

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!
İntihar: İnsanlar Arasında Kendi Canına Kıymanın En Yaygın 10 Nedeni

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!

Play Episode Listen Later Mar 2, 2022 17:05


Bütün canlılar, yaşamını devam ettirme çabası içindedir. Bu, öylesine derinlere işlemiş bir dürtüdür ki, en karmaşık toplumları da inşa etsek, her birimiz hayata tutunmak için mücadele veririz. Bir kişi, yaşamındaki olumsuzlukları değiştirebilmek ve hayatını yoluna sokabilmek için basit bir hırsızlıktan… Seslendiren: Altay Kenger

Gündeme Dair Her Şey
İran ve Vekalet Savaşçılarının Asimetrik Kabiliyetlerinin Son Kurbanı: Birleşik Arap Emirlikleri

Gündeme Dair Her Şey

Play Episode Listen Later Jan 19, 2022 5:33


Acilci.Net Podcast
Steven-Johnson Sendromu ve Toksik Epidermal Nekroliz

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Dec 26, 2021 13:28


Merhabalar, bu yazımızda sizlere acil serviste nadir de olsa karşılaştığımız Steven-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekrolizden (TEN) bahsedeceğim. Ufacık bir patofizyolojiden sonra SJS ve TEN ayrımından daha sonra da skorlama sistemi, mortalite oranları ve tedavi yaklaşımından bahsederek konuyu sonlandırağız. Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN), en yaygın olarak ilaçlarla tetiklenen, ateş, yoğun nekroz ve epidermisin ayrılması ile karakterize şiddetli mukokutanöz advers reaksiyonlardır. Mukoza zarları, hastaların yüzde 90'ından fazlasında, genellikle iki veya daha fazla farklı bölgede (oküler, oral ve genital) etkilenir.1 Yaygın epidermis hasarının nedeni keratinositlerin apotozisidir. İlaçlar ya da metabolitlerinin, hapten görevi görerek keratinositlerin yüzeyine bağlanmasının ve onları antijenik hale getirmesinin olayı başlattığı düşünülmektedir. İlaca özgül CD8 (+) sitotoksik T hücrelerinin Fas/FasL ve perforin/granzim B yolağı ile keratinosit apotozisini tetikleyerek hastalığı başlattığı düşünülür.2 SJS ve TEN, bir hastalık sürekliliği olarak kabul edilir ve esas olarak, cilt dekolmanı ile ilgili vücut yüzeyinin yüzdesine dayalı olarak ayırt edilir: ●SJS, cilt dekolmanının vücut yüzeyinin yüzde 10'undan az olduğu, daha az şiddetli durumdur.  SJS Deri Değişiklikleri ●TEN, vücut yüzey alanının yüzde 30'undan fazlasının ayrılmasını içerir. Toksik Epidermal Nekroliz ●SJS/TEN örtüşmesi, vücut yüzey alanının yüzde 10 ila 30'u, cilt dekolmanı olan hastaları tanımlar. SJS/TEN örnekleri3 Şiddet ve Prognozun Hızla Değerlendirilmesi SJS ve TEN olduğundan şüphelenilen hastalar hastaneye yatırılmalıdır. SJS veya TEN tanısı konur konmaz, uygun tıbbi ortamı tanımlamak için hastalığın şiddeti ve prognozu hızla belirlenmelidir. Bireysel hastaların prognozu, SCORTEN (Score of toxic epidermal necrolysis) adı verilen prognostik skorlama sistemi kullanılarak başvuru anında hızla değerlendirilebilir.3 SCORTEN, yedi bağımsız ve kolayca ölçülebilen klinik ve laboratuvar değişkenine dayanmaktadır ve SJS/TEN için hastaneye yatışın birinci ve üçüncü günlerinde kullanım için onaylanmıştır. Parametreler SkorSkor aralığı Mortalite hızı(%)Yaş ≥ 4010-13,2Malignite1212,1Tutulan vücut yüzeyi ≥ %101335,3Taşikardi ≥1201458,3BUN >10 mmol/L ( >28 mg/dL)1≥590Serum Glukoz >14 mmol/L (>252 mg/dL) 1Serum Bikarbonat < 20 mmol/L1Skor7Stevens-Johnson Sendromu/Toksik Epidermal Nekroliz için SCORTEN Skoru11 SCORTEN skoru, aşağıda açıklanacağı gibi, her bir hastanın tedavisi için hangi klinik ortamın (yoğun tedavi/yanık ünitesi veya uzman olmayan servis) uygun olduğunu belirlemek için kullanılabilir.  Yoğun Tedaviye veya Yanık Ünitesine Sevk  Hastayı yoğun bakım veya yanık ünitesine sevk etme kararı, cilt tutulumunun kapsamına ve komorbiditelerin varlığına bağlı olarak vaka bazında verilmelidir. Hızla ilerlemeyen sınırlı cilt tutulumu olan, ve SCORTEN skoru 0 veya 1 olan hastalar, bu alanda uzmanlaşmamış servislerde tedavi edilebilir. Daha şiddetli hastalığı (cilt dekolmanı > vücut yüzey alanının % 30'u) veya SCORTEN skoru ≥2 olan hastalar, varsa yoğun bakım ünitelerine, yanık ünitelerine veya özel dermatoloji ünitelerine transfer edilmelidir. Birkaç çalışma, yanık bakım ünitesine veya yoğun bakım ünitesine hemen nakledilen hastalarda prognozun daha iyi olduğunu göstermektedir.4 Neden Olan İlaçların Hemen Kesilmesi İlaçların neden olduğu SJS ve TEN şüphesi olan hastalar için, kusurlu ajanın erken tanımlanması ve geri çekilmesi prognozu iyileştirebilir. Kesinlikle İlişkiliİlişkiliŞüpheli İlişik/Düşük RiskAllopurinolDiklofenakPantopazolLamotrijinDoksisiklinGlikokortikoidlerSülfametoksazolAmoksisilin/AmpisilinOmeprazolKarbamazepinSiprofloksasinTetrazepamFeniotinLevofloksasinDipiron (metamizol)NevirapinAmifostinTerbinafinSülfasazalinOkskarbazepinLevetirasetamDiğer SülfonamidlerRifampin (rifampisin) Oksikam NSAID'lerFenobarbitalEtorikoksibStevens-Johnson Sendromu/...

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi - Podcast
Hoşgörü Nasıl Yaygınlaştırılabilir?

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi - Podcast

Play Episode Listen Later Nov 24, 2021 11:19


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, TRT Radyo 1 kanalının ''Haber Yorum'' programına konuk oldu. Uzm. Psk. Taşkın, Dünya Hoşgörü Gününde hoşgörünün neden ve nasıl yaygınlaştırılabileceği hakkında değerlendirmelerini dinleyicileriyle paylaştı. NPİSTANBUL #ÜsküdarÜniversitesi #UzmPskÖzgenurTaşkın #TRT #Radyo1 #HaberYorum #DünyaHoşgörüGünü #HoşgörüNasılYaygınlaştırılabilir #Hoşgörü

SBS Turkish - SBS Türkçe
Koronavirüs kapmanın toplumsal ve bürokratik ağırlığı

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Nov 15, 2021 8:16


Yaygın aşılanma programı sayesinde artık her gün açıklanan COVID-19 vakalarının bir çoğu, hastalığı hafif atlatacak ancak iyileştikten sonra toplumsal dışlanma ve bürokratik engeller hayatı zorlaştırıyor.

Acilci.Net Podcast
Yaygın Pediyatrik Aritmiler

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Oct 22, 2021 9:06


Supraventriküler Taşikardi (SVT) SVT erişkin ve pediyatrik popülasyonda yaygın olarak görülmektedir. SVT'nin erişkin hastayı içeren daha geniş özetine buradan ulaşabilirsiniz. SVT, pediatrik popülasyonda görülen en yaygın aritmidir ve pediatrik aritmilerin %90'ından fazlasını oluşturur. SVT ile başvuran çocukların: Yarısının alta yatan hastalığı çıkmayacaktır.¼'ünde WPW çıkacaktır.Neredeyse ¼'ünde konjenital kalp hastalığı çıkacaktır. Pediyatrik popülasyondaki özellikler Hızlı, düzenli, genellikle dar (%95'inin VT değil aberran iletili SVT olduğuna dikkat edin: - Dal bloklu SVT (önceden var olan konjenital kalp hastalığında). - Aksesuar yolak re-entran taşikardi. AV blok varlığı, AV düğümü içeren tüm re-entran taşikardileri kesecektir; dolayısıyla, adenozin (AV iletiyi geçici olarak bloke eder) bu ritimlerde işe yarar. Çeşitli atriyal ritimler; atriyal flutter, atriyal fibrilasyon ve sinoatriyal nod re-entran taşikardi de re-entran SVT'nin alt grubu olarak kabul edilir. Bunlar adenozine yanıt vermez, ancak ventriküler hızın geçici olarak yavaşlaması, atriyal aktiviteyi ve dolayısıyla SVT'nin altta yatan nedenini ortaya çıkartabilir. Bu nedenle, eş zamanlı ritim kaydı gerekir. Yönetim SVT'de ve konversiyon sonrası 12 derivasyonlu EKG gereklidir. Manevralar esnasında ritim kaydı ile monitorize edin - bu belirsiz vakalarda altta yatan ritmin daha sonradan değerlendirilmesine olanak verir. Akut tedavi : AV düğüm yavaşlamasını sağlamayı hedefleyin. Vagal manevralar Bebekler : 10 dakikaya kadar yüze yerleştirilen buz artı su dolu torba - sıklıkla etkili. Daha büyük çocuklar : karotis sinüs masajı, valsalva manevrası (30-60 saniye), derin inspirasyon/öksürük/öğürme refleksi, baş aşağı durma. Adenozin AV düğüm üzerinden re-entry yolağını kesintiye uğratarak geçici AV düğüm blokajına yol açar.Yarı ömrü < 10 sn.Flushing ve bronkospazm yan etkileri kısa sürelidir. Geniş bir damardan hızla 100 mcg/kg verin. 250 mcg/kg ile 2 dakika sonra tekrar edin. Maksimum toplam doz 12 mg. Kardiyoversiyon Sedasyon veya anestezi gerektirecek kadar bilinci açık olan, stabil olmayan SVT'de bir çocuğa acil serviste kardiyoversiyon yaparken çok dikkatli olun. Anestezi ile "SVT stresi altındaki" miyokardiyumda hızlı kötüleşme meydana gelebilir. Şok mevcutsa, 0.5-2 J/kg senkron DC-CV endikedir (monofazik). 2. Kronik tedavi : Hasta yatırılarak medikal veya cerrahi/kateter yolak ablasyonu. EKG Örnekleri Örnek 1 (a) - 12 günlük erkek çocukta dar kompleks taşikardi Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library Yaklaşık 300 vuru/dk hızında hızlı dar kompleks düzenli taşikardi. Örnek 1 (b) - 12 günlük erkek çocukta dar kompleks taşikardi - kağıt hızı 50 mm/sn Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library 2 katı kağıt hızında aynı hasta (50 mm/sn).Görünür P dalgası yok - bu bir AV nodal re-entran taşikardidir. Örnek 1 (c) - 12 günlük erkek çocukta normal sinüs ritmi Kaynak : lifeinthefastlane.com – ECG library Sinüs ritmine döndükten sonra aynı hasta. V1'de hafif pik yapmış P dalgaları, sağ aks ve V1'de uzun R dalgaları hastanın yaşına göre normal sınırlar içerisindedir. Otomatik SVT Anormal veya akselere normal otomatisiteye (örn. sempatomimetikler) bağlı SVT.

Sonsuz Nur -1-
Sayfa 184 İlmin Yaygınlaşması

Sonsuz Nur -1-

Play Episode Listen Later Sep 29, 2021 11:10


Acilci.Net Podcast
Acilde Kontrolü Sürdürmede SAKİNLE Formülü

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Sep 17, 2021 7:01


Acil Servis… Siren sesi… Çığlık… Ağlama… Gülme… Fısıltı… Bağırma… Klavye sesi… Monitör sesi… Floresan… Çakar lambalar… Işık… Ses… Çarpıntı… Terleme… Soluma… Karar Verme... Işık… Ses… Daha önemli bir karar verme… Çarpıntı… Bir Acil Serviste günde kaç hayati karar veriliyor kim bilir? Sahi siz bir nöbetinizde kaç kere karar veriyorsunuz? “Görüntüleme yapayım mı, yapmayayım mı? Yaparsam ne olur, yapmazsam ne? BT ‘temiz' mi? Rapor isteyecek miyim? Bu görüntüyü birine daha göstermeli miyim? Konsültasyon? Konsültan kim acaba? Tedavi? Şuna alerjisi var, bunu versem olur mu? Önceki hastanın alerjisini sormuş muydum? O hasta gebe miydi? Bu hasta gebe olabilir mi? Bekleyen kaç hasta var? Şu hastanın kan gazı çıktı mı? Ben neye bakacaktım? Boynum çok ağrıyor.” Işık… Ses… Çarpıntı… DSM-5'in “Yaygın Anksiyete Bozukluğu” bölümünü açarsanız, bir yerlerden tanıdık geldiğini göreceksiniz şüphesiz. Psikiyatrik bir tanı koymak haddime değil elbette ama şunların kulağa hiç yabancı gelmediğini söylemek yanlış olmaz: “Dinginleşememe ya da gergin ya da sürekli diken üzerinde olma, Kolay yorulma, Odaklanmada güçlük çekme ya da zihin boşalması, Kolay kızma, Kas gerginliği, Uyku bozukluğu”. Ortam zorlu, hani futbol diliyle “zemin” kontrolü kaybetmeye müsait. Bir aylık muhteşem bir tatilden dönmüş olsanız bile, bir nöbetin daha ilk saatinde bütün mental kazanımlarınızı tüketip borç batağına düşebilirsiniz. Peki nöbet esnasında zihinsel fonksiyonlarımızı üst düzeyde tutmayı ve tükenmemeyi nasıl sağlayabiliriz? Bu konuda, geçtiğimiz günlerde paylaşımına denk geldiğim Acil Tıp Uzmanı Stephen Hearns'in (@StephenHearns1) geliştirdiği “CALMDOON” hatırlatıcısını (mnemonik) kullanmak yararlı olabilir. Akılda kalıcılığı artırmak için Türkçeye “SAKİNLE” şeklinde adapte ettiğim bu hatırlatıcıyı acilde kontrolü kaybetme riskiyle yüzyüze geldiğiniz anlarda hızlıca aklınızdan geçirerek uygulamaya koyabilirsiniz. Maddelerin bir öncelik sıralamasına göre olmadığını hatırlatmamda yarar var. Her defasında, bütün maddeleri işleme koyduğunuzdan emin olmanız yerinde olacaktır. Soluk Al Soluk sayınızı dakikada 8 soluk/bir soluk 8 saniye olacak şekilde düşürün. Kontrollü soluk almanın stresi azalttığı, uyanıklığı artırdığı ve hatta bağışıklık sisteminizi güçlendirdiğini söyleyen çalışmalar var. Kontrollü soluk alma uygulamaları, anksiyeteden insomniaya kadar bir çok rahatsızlık ile ilişkili semptomların azaltılmasına yardımcı olarak kullanılıyor. Nefes alma şeklinizi bilinçli olarak değiştirmek, kalp atış hızını ve sindirim sistemi hareketliliğini yavaşlatabilir ve sakinlik hissini teşvik edebilir. Tam da aradığımız şey. Ayrıl Kısa bir süre için ortamın görsel ve duysal uyaranlarından uzaklaşarak Bilişsel Yeniden Çerçeveleme için kendinize boşluk açın. Ne yaptınız? Ne yapacaksınız? Bunu nasıl yapabilirsiniz? Kısa sürede bulabileceğiniz yeni bir strateji, sizi içinde bulunduğunuz stresli durumdan kurtarabilir. Konuş Fırsat bulduğunuzda ekibinizin diğer üyeleri ile bir araya gelin. Doktor odasına bir bardak su içmek için gelmek gibi sıradan anlar, bunun için bulunmaz fırsat. Gözlem ve hislerinizi ekip arkadaşlarınızla paylaşın. Fikirlerini veya tavsiyelerini alın. İste Bilişsel rehberleri izlediğinizden emin olun. Karar verme sürecinizde yardımcı olabileceğine inandığınız bir meslektaşınızdan destek isteyin. Bazen “Ben de zaten böyle düşünmüştüm”, bazense “Bu neden aklıma gelmedi?!” cümlelerinizle sonuçlanacak bu görüşmeler, üzerinizdeki baskıyı azaltmakta yardımcı olacaktır. Her hekimin yaslanabileceği omuzlara ihtiyacı var. Nutrisyon/Hidrasyon Yüksek baskı altında uzun süre etkili biçimde çalışabilmenin şartlarından biri, yediğinize içtiğinize dikkat etmek. O yoğunlukta bütün günü bir bardak su içemeden veya bir parça yemek yiyemeden geçirmeniz mümkün. Beslenme ve sıvı alımının bedensel ve zihinsel fonksiyonlarınızı sürdürebilmenizdeki önemini anlatmamıza gerek yok.

Açık Mimarlık
İstanbul'da yaşanabilir konut araştırması

Açık Mimarlık

Play Episode Listen Later Sep 16, 2021 26:08


İstanbul'da konut kiralarının özellikle son dönemdeki yükselişi ve merkezde yaşanabilir kiralık konut bulmanın zorluğu çok tartışılan bir konu haline geldi. Mekanda Adalet Derneği'nden Bahar Bayhan, Selin Yazıcı ve Sena Nur Gölcük, Birleşmiş Milletler'in yaşanabilir konut kriterlerini temel alarak bir araştırma gerçekleştirdi ve ortaya oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı. Yaygın kullanılan emlak sitesinde yayımlanan kiralık konut ilanlarında yaptıkları araştırmaya göre, İstanbul'daki kiralık konut ilanlarının ancak %2'si yaşanabilir konutlar. Adalar, Bakırköy, Bayrampaşa, Esenler, Güngören, Sarıyer, Üsküdar, Zeytinburnu ilçelerinde yaşanabilir konut ilanı bulunmuyor. Silivri, Sancaktepe, Pendik ilçeleri ise yaşanabilir konut ilanlarının en fazla olduğu ilçeler. Ekiple gerçekleştirdiğimiz bu programda araştırmadaki bulgularını ve bu sonuçların ne anlama geldiğini konuşuyoruz.

Açık Mimarlık
İstanbul'da yaşanabilir konut araştırması

Açık Mimarlık

Play Episode Listen Later Sep 16, 2021 26:08


İstanbul'da konut kiralarının özellikle son dönemdeki yükselişi ve merkezde yaşanabilir kiralık konut bulmanın zorluğu çok tartışılan bir konu haline geldi. Mekanda Adalet Derneği'nden Bahar Bayhan, Selin Yazıcı ve Sena Nur Gölcük, Birleşmiş Milletler'in yaşanabilir konut kriterlerini temel alarak bir araştırma gerçekleştirdi ve ortaya oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı. Yaygın kullanılan emlak sitesinde yayımlanan kiralık konut ilanlarında yaptıkları araştırmaya göre, İstanbul'daki kiralık konut ilanlarının ancak %2'si yaşanabilir konutlar. Adalar, Bakırköy, Bayrampaşa, Esenler, Güngören, Sarıyer, Üsküdar, Zeytinburnu ilçelerinde yaşanabilir konut ilanı bulunmuyor. Silivri, Sancaktepe, Pendik ilçeleri ise yaşanabilir konut ilanlarının en fazla olduğu ilçeler. Ekiple gerçekleştirdiğimiz bu programda araştırmadaki bulgularını ve bu sonuçların ne anlama geldiğini konuşuyoruz.

Gerçek gazetesi
Koronavirüs'ün ilacı: Yaygın test, yüksek oranda aşılama

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Sep 8, 2021 4:29


Koronavirüs'ün ilacı: Yaygın test, yüksek oranda aşılama Koronavirüs hız kesmeden hasta etmeye ve can almaya devam ediyor. Günlük vaka sayıları 20 binin üzerine çıktı, ölümler ise 250'nin üzerinde seyrediyor. Virüsün yayılmasını ve ölümleri durduracak en etkili yöntem, Gerçekgazetemizde hep vurguladığımız gibi, nüfusun en az %85'ini olabildiğince hızlı şekilde aşılamanın (toplumsal bağışıklığa ulaşılmasının) yanı sıra, vaka ve ölüm sayıları sıfırlanana kadar maske-mesafe önlemlerinin uygulanmasını sağlamak, topluma yaygın PCR testi yapıp hastaları tespit etmeye ve bu kişileri karantina- izolasyona almaya devam etmek. Aşılama yavaş, test sayısı az Hükümet, bu gerçeğe rağmen aşılamada ve diğer önlemleri uygulamada kötü bir sınav veriyor. Maske-mesafe önlemleri ne iş yerlerinde ne de günlük hayatta uygulanıyor. Yapılan PCR test sayıları tespit edilen vaka sayısına göre hâlâ yetersiz. Çünkü ne kadar çok aşı yaparsak enfekte olmuş kişileri tespit etme ihtimalimiz o kadar artar. Aşılamada da durum farklı değil. Tam aşılanmış (en az iki doz) kişilerin tüm nüfusa oranı yalnızca %46. Günlük 1. doz aşılama sayımız (hiç aşı olmamış kişilerin aşılanması) 200 binin üzerine çıkamıyor. Günlük bu hızla gittiğimizi varsaysak bile, toplumsal bağışıklığa ulaşmamız için önümüzde en iyi ihtimalle 9 ay daha var demektir. PCR testi kâr için değil, işçinin sağlığı için yapılmalı Hükümetin yeni bir genelgesi ile artık aşı olmayan işçilerden haftalık zorunlu PCR testi istenmesine karar verildi. Sağlık Bakanlığının mevcut Koronavirüs Test Rehberi'nde PCR testinin ücretsiz olarak yapılabilmesi için kişinin belirtisinin (ateş, tat-koku kaybı gibi) olması şartı aranıyor. Herhangi bir şikâyeti olmayan işçiye zorla yaptırması istenen PCR testinin ücretinin işçiden alınmasının yolu açılmış oldu. Halihazırda özel hastanelerin fahiş fiyatlarla (250 TL civarı) test yaptığı biliniyor. Hastalığın tanısı amacıyla kullanılan PCR testini, özel sağlık kuruluşlarına kâr kapısı haline getirecek bu uygulamadan hükümet derhâl vazgeçmelidir. Ayrıca PCR testi işçiye ceza olarak uygulanamaz. Hükümet kendi üzerindeki sorumluluğu işçiye yüklemektedir. Koronavirüs Test Rehberi derhâl güncellenmelidir. İşçilere hiçbir şart aranmaksızın, düzenli aralıklarla, ücretsiz PCR testi yapmak hükümetin pandemi döneminde başlıca görevidir. Aşı tereddüdünü kır, yaygın test yap Hükümet aşı tereddüdü duvarına çarpmış durumdadır. Aşılama hızı arttırılamamaktadır. Tereddüdün başlıca sebebi bizzat bu süreci yönetemeyen, başlarda aşı tedariğinde sorunlar yaşayınca skandal açıklamalarla salgın ve aşı yönetimini eline yüzüne bulaştıran hükümettir ve başta onun sağlık bakanıdır. Bu nedenle aşılarla ilgili her türlü tereddüdün ortadan kaldırılması için hükümetin her türlü çabayı sarf etmesi, elindeki bilimsel verileri açıklaması ve toplumdaki her bir bireyi aşı olmaya ikna etmesi gerekmektedir. Ancak toplumsal bağışıklık sağlanana kadar riskli gruplar (işçiler, öğretmenler, öğrenciler, sağlık çalışanları, 65 yaş üstü kişiler, kronik hastalığı olanlar vb.) başta olmak üzere topluma yaygın PCR testi yapmak, testi pozitif çıkanları 14 gün izolasyona almak, bu kişilerle yakın temasta bulunmuş kişileri 14 gün karantinada tutmak elzemdir. Bu uygulamanın dünyadaki en parlak örneğini, salgının başından beridir Çin vermektedir. Aşılamada toplumsal bağışıklığa henüz ulaşmamış olmakla beraber tespit edilen her bir hastaya karşılık o kentin tamamına birkaç gün içinde test yapmakta (on milyonlarca), böylece hastalık başını kaldırmadan ezmektedir. Bu yöntemle Nisan 2020'den beri Çin'de Koronavirüs'ten yalnızca 4 (dört) kişi ölmüştür. Topluma yaygın, hızlı, ücretsiz, kaliteli ve güvenilir PCR testi! Aşı tereddüdünü ortadan kaldırın, aşılama hızını arttırın! Süreci başından beri yönetemeyen hükümet ve onun sağlık bakanı istifa!

Medyascope.tv Podcast
Osman Ulagay ile Dünya Ekonomisi (22): Dünya ekonomisinde Delta varyantı etkisi

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Aug 28, 2021 43:16


Yaygın aşı uygulaması sayesinde koronavirüs salgını tehdidi gerilemeye yüz tutmuşken, birden ortaya çıkan Delta varyantı bütün hesapları altüst etti. Medyascope'ta aylık Dünya Ekonomisi programının 22. yayınında, duayen gazeteci, Dünya Gazetesi Yazarı Osman Ulagay, bu yeni durum karşısında dünya ekonomisini değerlendirdi.

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!
Reiki, Qi ve Çakralar: Yaygın Yeni Çağ Akımı Argümanlarının Bilimsel Analizi

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!

Play Episode Listen Later Aug 22, 2021 26:30


Çakralar, en basit anlatımla, “süptil bedenlerimizde” (Bunu fiziksel olmayan beden, eterik beden ya da ruhani bir beden olarak düşünebilirsiniz) var oldukları söylenen “enerji merkezleridir”. “Nadi” denilen enerji kanallarıyla bağlantılı olduklarına inanılır. Bu tarz enerji merkezlerinin var olduğu… Seslendiren: Altay Kenger

SESLİ DERGİ
Altonoluk - Yaygın Eğitim

SESLİ DERGİ

Play Episode Listen Later Jul 6, 2021


Acilci.Net Podcast
Acil Serviste Tüberküloza Yaklaşım

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Jul 5, 2021 15:29


60 yaşında erkek hasta, son haftalarda halsiz hissetme ve ateş yüksekliği ile başvurdu. Ara ara olan öksürük, gece terlemesi ve son üç haftada belirgin kilo kaybı olan hastanızda tüberkülozdan şüphelendiniz. Tanı sürecinde hastayı nasıl izole edersiniz? Tedaviyi hangi noktada başlarsınız? 46 yaşında kadın hasta, geçen hafta akciğer tüberkülozu tanısıyla tedaviye başlandığını ve bulantı şikayetiyle gittiği merkezde karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme saptandığını belirtti. Hangi tüberküloz ilaçlarında bu yan etkileri beklersiniz? Bu yazıda acil servise tüberküloz düşündüren semptomlarla başvuran hastalarda tanı sürecine gidişi ve halihazırda tüberküloz tanısı almış hastalarda acil servise başvuru nedeni olabilecek konuları derlemek istedim. Keyifli okumalar! Etken ve epidemiyoloji Bilinen en eski hastalıklardan biri olan tüberküloz, başta akciğerler olmak üzere birçok organı etkiler. En sık etken aerobik, fakültatif, hücre içi bir etken olan ve yavaş seyir gösteren mycobacterium tuberculosis'tir. Konağın immünitesi ve yanıtına göre hastalığın klinik tablosu değişken olabilir. T.C. Sağlık Bakanlığı Tüberküloz Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan Türkiye'de Verem Savaşı 2019 Raporu'na göre 2017 yılında 12046 TBC hastası tedaviye alınmıştır ve insidans yüz binde 14,6'dır. Hastaların %7,8'inin önceden tedavi aldığı, akciğer TBC'si olanların %66,1 oranda izlendiği ve akciğer dışı organ tutulumunun %33,9 olduğu belirtilmiştir.​1​ TBC için risk faktörleri şunlardır: yakın zamanda endemik bir bölgede bulunmak, düşük sosyoekonomik durum, evsizlik, bilinen TBC vakasıyla yakın temas, kurumsal yaşam veya yüksek riskli tesislerde çalışma (bakımevleri vb), sağlık hizmeti sağlayıcısı olma, yaşlı veya çok genç hastalar ve immünsüpresyon.​2​ Patogenez Havada 30 dakikaya kadar kalabilen aerosoller solunduğunda bulaşan TBC, etken yüküne ve konağın immünitesine bağlı olmak üzere akciğer makrofajları tarafından yok edilmeye çalışılır. Makrofaj aktivasyonu ve T hücre birikimi ile çevrelenen etken, lenf düğümlerinde granülom (tüberkül) olarak tutulmaya çalışılır. Aynı şekilde akciğer söz konusu olduğunda Ghon kompleksi olarak bilinen odaklar oluşur.​3​ Primer TBC, enfekte hastaların %10'unda yaşamları boyunca ortaya çıkabilir ve %5'i bunu enfeksiyonun ilk 18 ayı içinde geliştirir. Primer TBC hematojen ve lenfatik yayılım gösterir ve daha yüksek oksijen içeren/kan akışı olan bölgelerde görülür (AC üst lobun apikal ve arka segmentleri, alt lobun üst segmenti, renal korteks, meninksler, uzun kemiklerin epifizleri, vertebralar). Geri kalan %90 hasta ise semptomsuzdur ve hastalık bulaşma riski bulunmaz. Gizli TBC olarak adlandırılan bu tabloda radyolojik odak ya da balgamda üreme gözlenmez, bu hastalar yaşamları boyunca reaktivasyon açısından riskli sayılır.​4​ Klinik TBC farklı organ tutulumlarına yol açtığı için geniş bir yelpazede semptom verebilir. Yaygın başvuru nedenleri ateş, balgamlı öksürük, nefes darlığı, gece terlemeleri, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı, hemoptizi ve plöretik göğüs ağrısıdır. Öksürüğün olmaması TBC olasılığını dışlatmaz. Bir acil servis çalışmasında, vakaların sadece %64'ünde öksürük görülmüştür ve hastaların %20'sinden azı öksürüğü başlıca şikayeti olarak iletmiştir.​5​ İmmünitesi normal hastaların yaklaşık %15'i, HIV ko-enfeksiyonu olan hastaların yaklaşık dörtte biri ekstra pulmoner belirtilerle başvurabilir.​6​ En sık akciğer dışı tutulum lenf bezlerinde olur, TBC lenfadeniti olan bu tablo servikal (scrofula), mediastinal ve aksiller nodlarda sık görülür ve cilde fistülize olabilir. Diğer TBC tutulumları arasında plevra, SSS, periton ve GİS, perikard, genitoüriner sistem ve kemikler yer alır. SSS tutulumu vakaların %1'inde görülür ancak hastalığın daha şiddetli seyrettiğini gösterir.​7​ Laboratuvar Genel biyokimyasal parametreler akciğer TBC'sinde çoğunlukla normal olmakla birlikte CRP vakaların %85'inde artmış saptanır. Daha ileri evrelerde normositer anemi,

SESLİ DERGİ
Altınoluk - Yaygın Eğitim

SESLİ DERGİ

Play Episode Listen Later Jun 8, 2021


Rana Beri ile Anda Kalmak
Olumsuzluk Neden Çok Yaygın? #13

Rana Beri ile Anda Kalmak

Play Episode Listen Later May 16, 2021 5:29


Neden etrafımızda hayata olumlu yaklaşan pek az insan varken yaşamın olumsuz yanlarında kalıp her şeyi olumsuz gören insanların sayısı bu kadar fazla? Üstelik olumsuza odaklananlar, zaman içerisinde kısır döngü haline gelen bu bakış açısıyla, gittikçe daha da karamsarlaşıyor. En ufak şeyde hata bulan, hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğine dair fikre kapılan bir insan türüne dönüşüyor.

Var Olma Lüksü - V.O.L.
Kaygı Nedir? Kaygı Kusur Mu Yoksa Bir İnsanlık Koşulu Mudur? Kierkegaard ve Frankl Felsefe'si (Erdem Çiftçi)

Var Olma Lüksü - V.O.L.

Play Episode Listen Later May 1, 2021 4:49


Eğer destekte bulunmak istiyorsanız, lütfen Patreon sayfamı ziyaret edin, link - https://www.patreon.com/amanov Kierkegaard kaygının insanın bir kusuru olmak şöyle dursun onun mükemmeliğine işaret ettiğini sürekli vurgular (1980, s. 47; 64; 72). "Kaygı ne zorunluluğa ne de özgürlüğe ait bir kategoridir. Kaygı karışık, zorunlulukla değil kendisiyle başı belada bir özgürlüktür” (1980, s. 49). Kaygı kendisiyle boğuşan, kendisiyle mücadele içinde bir özgürleşmeyi, özgür hale gelmeyi anlatır. Kaynak: Bir Yazgı Olarak Kaygı - Erdem Çiftçi Seslendiren: Amanov Shamsaddin (Duyuru: bu podcast kâr amacı gütmeyen içerikdir) Tags: psikoloji, felsefe, türkçe podcast, turkce podcast, podcast türkiye, spotify türkçe, entelektüel içerikler, bilim, felsefe, sanat, var olma lüksü, VOL podcast, Amanov, kişilik gelişimi, kişisel gelişim, self-improvement, podcast show, sesli kitap, ücretsiz sesli, kaygı, kaygı nedir, kaygı kavramı, kierkegaard kaygı, Anksiyete Nedir?, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Kaygı Bozukluğu, Kaygı Ne Demek, Kaygı Bozukluğu Testi, Kaygı Ölçeği, Kaygı Ekşi, Kaygı atağı, Kaygı atakları, Kaygı azaltma, Kaygı Felsefe, kaygı bozukluğuna ne iyi gelir, anksiyeteye iyi gelen ilaçlar, Kaygı Üzerine, On Anxiety, Renata Salecl, Psikanaliz Kaygı, Anksiyolitik, Anksiyete Tedavisi, Kaygı Üzerine kitap, Kaygı üzerine makale, kaygı pdf, anksiyete pdf, podcast olma, olma podcast, felsefenin kısa tarihi, sesli sözlük, podcast name generator, leblebi tozu, insancıl kitap, dergipark, komünist manifesto, sigmund freud kitapları, o tarz mı podcast, podcsat türkçesi, jean paul sartre kitapları, felsefi sözler, podcast ekşi, ömer seyfettin kitapları, albert camus kitapları, en iyi podcastler, karl marx kitapları, homo faber, ivan ilyiçin ölümü, podcast öneri, podcast önerileri, harry potter kitap, kapital kitap, podcast önerileri ekşi, podcast nedir ekşi, filozof kitapları, dilozof, flu tv, barış özcan, podcast nasıl yapılır, amanov shamsaddin, sokratesin savunması, feslefe kitapları, antalya terapi psikiyatri, merdiven altı terapi podcast, immanuel kant kitapları, benliğini arayan çocuk, freud kitapları, odadaki fil podcast, analitik felsefe, schopenhauer kitapları, wassily kandinsky suprrematism, sartre, ergo altın, hegel kitapları, çitir çitir felsefe serisi, axiomatization, edgar allan poe kitapları, cinsellik podcast, evrim teorisi, kısa hikayeler, şiir sevdalıları, ücretsiz podcast, organik beyinler podcast, oto.didakt | Ozlem Dinc, Klişel Gelişim - Kişisel Gelişim Klişeleri, Spiritüeller, Psikolog Tülay Kök, Psikoloji Sohbetleri, Flapstars, LARA'YLA Farkında ve Şefkatli Sohbetler, Hayat Okulu, Sınav Hattı, Reddit Zone, Kendine İyi Davran, Beyhan Budak podcast, Fularsız Entellik, Nilay Örnek, Storytel podcast, Biraz Konuşabilir miyiz? --- Send in a voice message: https://anchor.fm/amanov-shamsaddin/message

SBS Turkish - SBS Türkçe
Aile İçi Şiddete Karşı Eğitim Yaygınlaşıyor

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Apr 20, 2021 4:17


Avustralya'nın en büyük içki dükkanları şirketi Aile içi şiddet eğitimi başlattı.

DERSİMİZ TARİH
Faşizm nedir, nasıl yaşanır (2): 'Faşist dünya görüşünün 15 temel özelliği vardır' - Prof Doğu Ergil

DERSİMİZ TARİH

Play Episode Listen Later Apr 17, 2021 40:01


Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar ve Prof Doğu Ergil’in Gazete Davul’da yayımlanan “Faşizm” başlıkllı makalesinden hareketle başlattıkları “Faşizm nedir, nasıl yaşanır” adlı mülakatının ilk bölümünde faşizmin ana hatları, tanımı ve tarihsel geleneği üzerinde durulmuştu. Bu bölümünde ise, tarihsel tecrübeden süzülerek ortaya çıkan faşizmin 15 ana özelliğini ele alıyorlar.Yavuz Baydar:Makalenizin son bölümünde faşizmin 15 ana özelliğinden söz ediyorsunuz kısaca bunların üzerinden de geçelim. Birincisi, “Faşistler kendilerini, semboller, bayraklar, flamalar, vatansever sloganlar, marşlar ve çeşitli üniformalar aracılığıyla dışa vururlar.”Doğu Ergil: Dünyadaki bütün siyasal hareketlerin hep marşları vardır. Marşı olmayanların veya bunu ithal etmiş toplumlarda ise bu içsel bir şey değildir. Flamalar, merasimler bunlar da büyüklük göstergesidir. Dinler bile bir mesarimdir… Yani bütün toplu hareketler bir merasimdir ve bu merasimler ne kadar gösterişli ise insanları o kadar içine çeker.   Yavuz Baydar: İkinci özellik, “Faşistlerin kendi hareket serbestilerinin ötesinde başkalarının haklarına ve özgürlüklerine saygıları yoktur”Doğu Ergil: Yoktur çünkü kendilerinin en iyi olduğunu tehlike veya zafiyet halindeki toplumu kurtaracakları için kendi tercihlerinin doğru olduğuna inanırlar ve inandırırlar. Geriye kalan herşeyi bastırırlar yasaklarlar ve sustururlar. Yavuz Baydar: Üçüncü ana özellik diyorsunuz ki, “Düşmana ihtiyaç duyarlar”Doğu Ergil:Eğer kendinizi net ve inandırıcı bir biçimde tanımlıyamıyorsanız siz karşıtınızla kendinizi tanımlarsınız. Ne olduğunuzu anlatamıyorsanız ne olmadığınızı anlatırsınız. Düşmanıyla var olabilmek.  Yavuz Baydar:Dördüncü ana özellik, “Militaristtirler. Tüm toplumun ve hayatın emir-komuta düzeninde yönetilmesini savunurlar” Doğu Ergil:Mililitredir demiyorum, militaristtirler. Çünkü toplumuda bir ordu gibi görürler ve ordu gibi teşkilatlandırırlar. Orduyu da anladıkları siyaset tarzına göre hem içerde asayişi sağlamak hemde dışarıda yayılmacı amaçlarını gerçekleştirmek için bir güç olarak kullanırlar. Yavuz Baydar: Beşinci ana özellik, “Yaygın cinsiyetçilik. Faşistler, erkek egemenliğine inanır”Doğu Ergil:Hep erkeklik ön plana çıkarılır ve bu durum dinsel motiflerle birleşirse de ortaya “onun karısı,kızı bize helal” söylemi çıkar. Mesela bu pek alışık olmadığımız bir şeydir ama bu da ortaya çıktı son zamanlarda. Erkeklik güç gösterisi demek, egemenlik demek, baş eğdirmek demek…  Yavuz Baydar:Altıncı ana özellik, “Genel olarak özgürlüklere, özel olarak ifade özgürlüğüne karşıdırlar.” diyorsunuz…Doğu Ergil:Çünkü itiraza tahammülleri yok. Bu da çeşitliliğe tahamüllerinin olmaması demektir. Bı çeşitlilik kültürel, dinsel, dinsel çeşitliliğin toplumda karşılık bulmasını engellemek isterseler. Dikkat edin tiyatrocular, edebiyatçılar, sanatçılar tehdit unsuru olarak görünür. Yavuz Baydar:Yedinci ana özellik, “ ‘Beka’ ve ulusal güvenlik onlar için saplantı düzeyinde önemlidir.” Doğu Ergil: Dikkat edin en çok kullanılan kavramlar “birlik ve beraberliktir”. Bunu neden beraber kullanırlar çünkü bilirler ki birliğin sağlanamadığı ortamlarda hiç olmazsa beraberlikle idare edelim. O yüzden “özgürlük” netameli bir kavramdır emir komuta ilişkisini bozar. Yavuz Baydar:  Sekizinci ana özellik, “Din ve siyaset iç içe geçmiştir” ben burada bir soru işareti daha koymak istiyorum. Nazizimde de böyle miydi?Doğu Ergil: Almanya’da bildiğimiz anlamda resmi bir din anlayışı değil… Din aynı zamanda bir geleneksel kasasıdır. O kasanın içinden işine yarayanları alırlar. Kutsal kavramını mesela ve bunu destekleyecek bir ayeti alır veya incil’den bir parçayı alır. Dikkat edin Almanya’da kilise nazizme karşı çıkmamıştır desteklemiştir. Yavuz Baydar:Dokuzuncu ana özellik, “Faşizm, iş dünyası ve sanayi ile simbiotik bir ilişki içindedir.”Doğu Ergil: Mesela komünizm bildiğimiz kapitalist sisteme karşıdır. Onu devirip üretim araçlarına el koymak ve çalışanların üretim araçlarını denetlemesini sağlar. Faşizmde böyle bir şey. O kurulu düzeni tahkim etmek ve kurulu düzene uymayanları ayıkyarak rejimi güçlendirmeyi amaçlar. O yüzden işlek bir ekonomi ve harp sanayii destekleyecek bir teknoloji ister. İş adamlarının da işine gelir bu. Hükümet her imkanı akıtır onlarda zengin olurlar. Yavuz Baydar:Gelelim onuncu özellik, “Faşizm, sivil toplumun düşmanıdır.”Doğu ErgilÇünkü sivil toplum özgür bir alanı temsil eder. Kendi hayatını düzenlemeyi o hayat konusunda karar vermeyi karar vermeleri de denetlemeyi ön görür. Sivil toplumun anlamı budur. Yavuz Baydar:Önemli bir diğer ana özellik on birinci, “Faşizm, Aydınlanma’nın değerlerine ve kanıt temelli düşünceye, başka bir değişle modernizmin fikriyatına karşıdır.”Doğu Ergil:Her şeyi kabul etmeyen insanlara karşı tahammülsüzlük gösterirler ve sonra onları devre dışı bırakılır. İşinden ederek, hapse atarak, kamuyla temasını engelleyerek ve sonra da belki de yok etmek…Yavuz Baydar:Sonlara doğru yaklaşıyoruz, “Faşizmin en patlayıcı cephanesi komplodur. Ülkeye ve millete kast eden hainler her daim orada bir yerde zarar vermek için beklemektedir”Doğu Ergil:“Hep tehdit altındayız” “İri ve diri olmalıyız” ve “Düşmanı bertaraf etmeliyiz” tabi bunların en büyük sakıncası bunlarda içimizde var. “İçimizdeki hainler her an bizi yok edebilirler” ve sürekli operasyon yapılır. Bu da devleti “milli-güvenlik” devletine dönüştürüyor. Yavuz Baydar:On üçüncü ana özellik “Faşizmin hedefi, kafası karışmış, tedirgin, örgütsüz ve kendini kaybedenler safında gören orta-sınıfı kazanmaktır”Doğu Ergil:Hiyerarşide üst sınıf her zaman avantajlıdır. Alt sınıfda kendisini dayanışarak, örgütlenerek koruyabiliryor. O yüzden otoriter rejimlere bakın ilk işleri dernekleri ve sendikaları kapatır. Peki orta sınıf? Orta sınıfın ne serveti vardır ne de örgütlülüğü vardır. Orta sınıf hep devlete bakar. Devlet tarafından korunmaya ve kollanmaya bakar… Devleti ele geçirmenin önemi bu yüzden oldukça önemlidir. Özellikle az gelişmiş ülkelerde.    Yavuz Baydar:On dördüncü ana özellik, bu da çok önemli, “Faşistler, yetkili ama sorumsuz, yani hesap vermeyen bir yönetim anlayışına sahiptirler” diyorsunuz… Doğu Ergil:Mutlak otoriteye inandığı için faşistler, yukarıdan aşağıya gelen emirleri verilen direktifleri itiraz etmeyi bırakın sorgulamaya bile tahamülsüzdürler. O yüzden sorumsuzluklar. Nereye kadar? Başarısızlığın bütün topluma ciddi zarar verdikleri ana kadar. Yavuz Baydar: Geldik sonuncu ana özelliğe bu çok önemli çünkü tartışmaların önemli bir kısmında belirgin bir rejim spesifik bir rejim değildir diyenler, “ama orada seçimler oluyor” argümanını öne sürüyorlar. On beşinci ana özellikte şunu söylüyorsunuz, “Seçimler, faşistlerin işine yaradığı sürece başvurdukları bir meşruiyet aracıdır.”Doğu Ergil:Evet, kazanacaklarsa yani… 

Ahval
Faşizm nedir, nasıl yaşanır (2): 'Faşist dünya görüşünün 15 temel özelliği vardır' - Prof Doğu Ergil

Ahval

Play Episode Listen Later Apr 17, 2021 40:00


Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar ve Prof Doğu Ergil’in Gazete Davul’da yayımlanan “Faşizm” başlıkllı makalesinden hareketle başlattıkları “Faşizm nedir, nasıl yaşanır” adlı mülakatının ilk bölümünde faşizmin ana hatları, tanımı ve tarihsel geleneği üzerinde durulmuştu. Bu bölümünde ise, tarihsel tecrübeden süzülerek ortaya çıkan faşizmin 15 ana özelliğini ele alıyorlar. Yavuz Baydar: Makalenizin son bölümünde faşizmin 15 ana özelliğinden söz ediyorsunuz kısaca bunların üzerinden de geçelim.  Birincisi, “Faşistler kendilerini, semboller, bayraklar, flamalar, vatansever sloganlar, marşlar ve çeşitli üniformalar aracılığıyla dışa vururlar.” Doğu Ergil:  Dünyadaki bütün siyasal hareketlerin hep marşları vardır. Marşı olmayanların veya bunu ithal etmiş toplumlarda ise bu içsel bir şey değildir. Flamalar, merasimler bunlar da büyüklük göstergesidir. Dinler bile bir mesarimdir… Yani bütün toplu hareketler bir merasimdir ve bu merasimler ne kadar gösterişli ise insanları o kadar içine çeker.    Yavuz Baydar:  İkinci özellik, “Faşistlerin kendi hareket serbestilerinin ötesinde başkalarının haklarına ve özgürlüklerine saygıları yoktur” Doğu Ergil:  Yoktur çünkü kendilerinin en iyi olduğunu tehlike veya zafiyet halindeki toplumu kurtaracakları için kendi tercihlerinin doğru olduğuna inanırlar ve inandırırlar. Geriye kalan herşeyi bastırırlar yasaklarlar ve sustururlar.  Yavuz Baydar:  Üçüncü ana özellik diyorsunuz ki, “Düşmana ihtiyaç duyarlar” Doğu Ergil: Eğer kendinizi net ve inandırıcı bir biçimde tanımlıyamıyorsanız siz karşıtınızla kendinizi tanımlarsınız. Ne olduğunuzu anlatamıyorsanız ne olmadığınızı anlatırsınız. Düşmanıyla var olabilmek.   Yavuz Baydar: Dördüncü ana özellik, “Militaristtirler. Tüm toplumun ve hayatın emir-komuta düzeninde yönetilmesini savunurlar”  Doğu Ergil: Mililitredir demiyorum, militaristtirler. Çünkü toplumuda bir ordu gibi görürler ve ordu gibi teşkilatlandırırlar. Orduyu da anladıkları siyaset tarzına göre hem içerde asayişi sağlamak hemde dışarıda yayılmacı amaçlarını gerçekleştirmek için bir güç olarak kullanırlar.  Yavuz Baydar:  Beşinci ana özellik, “Yaygın cinsiyetçilik. Faşistler, erkek egemenliğine inanır” Doğu Ergil: Hep erkeklik ön plana çıkarılır ve bu durum dinsel motiflerle birleşirse de ortaya “onun karısı,kızı bize helal” söylemi çıkar. Mesela bu pek alışık olmadığımız bir şeydir ama bu da ortaya çıktı son zamanlarda. Erkeklik güç gösterisi demek, egemenlik demek, baş eğdirmek demek…   Yavuz Baydar: Altıncı ana özellik, “Genel olarak özgürlüklere, özel olarak ifade özgürlüğüne karşıdırlar.” diyorsunuz… Doğu Ergil: Çünkü itiraza tahammülleri yok. Bu da çeşitliliğe tahamüllerinin olmaması demektir. Bı çeşitlilik kültürel, dinsel, dinsel çeşitliliğin toplumda karşılık bulmasını engellemek isterseler. Dikkat edin tiyatrocular, edebiyatçılar, sanatçılar tehdit unsuru olarak görünür.  Yavuz Baydar: Yedinci ana özellik, “ ‘Beka’ ve ulusal güvenlik onlar için saplantı düzeyinde önemlidir.”  Doğu Ergil:  Dikkat edin en çok kullanılan kavramlar “birlik ve beraberliktir”. Bunu neden beraber kullanırlar çünkü bilirler ki birliğin sağlanamadığı ortamlarda hiç olmazsa beraberlikle idare edelim. O yüzden “özgürlük” netameli bir kavramdır emir komuta ilişkisini bozar.  Yavuz Baydar:   Sekizinci ana özellik, “Din ve siyaset iç içe geçmiştir” ben burada bir soru işareti daha koymak istiyorum. Nazizimde de böyle miydi? Doğu Ergil:  Almanya’da bildiğimiz anlamda resmi bir din anlayışı değil… Din aynı zamanda bir geleneksel kasasıdır. O kasanın içinden işine yarayanları alırlar. Kutsal kavramını mesela ve bunu destekleyecek bir ayeti alır veya incil’den bir parçayı alır. Dikkat edin Almanya’da kilise nazizme karşı çıkmamıştır desteklemiştir.  Yavuz Baydar: Dokuzuncu ana özellik, “Faşizm, iş dünyası ve sanayi ile simbiotik bir ilişki içindedir.” Doğu Ergil:  Mesela komünizm bildiğimiz kapitalist sisteme karşıdır. Onu devirip üretim araçlarına el koymak ve çalışanların üretim araçlarını denetlemesini sağlar. Faşizmde böyle bir şey. O kurulu düzeni tahkim etmek ve kurulu düzene uymayanları ayıkyarak rejimi güçlendirmeyi amaçlar. O yüzden işlek bir ekonomi ve harp sanayii destekleyecek bir teknoloji ister. İş adamlarının da işine gelir bu. Hükümet her imkanı akıtır onlarda zengin olurlar.  Yavuz Baydar: Gelelim onuncu özellik, “Faşizm, sivil toplumun düşmanıdır.” Doğu Ergil Çünkü sivil toplum özgür bir alanı temsil eder. Kendi hayatını düzenlemeyi o hayat konusunda karar vermeyi karar vermeleri de denetlemeyi ön görür. Sivil toplumun anlamı budur.  Yavuz Baydar: Önemli bir diğer ana özellik on birinci, “Faşizm, Aydınlanma’nın değerlerine ve kanıt temelli düşünceye, başka bir değişle modernizmin fikriyatına karşıdır.” Doğu Ergil: Her şeyi kabul etmeyen insanlara karşı tahammülsüzlük gösterirler ve sonra onları devre dışı bırakılır. İşinden ederek, hapse atarak, kamuyla temasını engelleyerek ve sonra da belki de yok etmek… Yavuz Baydar: Sonlara doğru yaklaşıyoruz, “Faşizmin en patlayıcı cephanesi komplodur. Ülkeye ve millete kast eden hainler her daim orada bir yerde zarar vermek için beklemektedir” Doğu Ergil: “Hep tehdit altındayız” “İri ve diri olmalıyız” ve “Düşmanı bertaraf etmeliyiz” tabi bunların en büyük sakıncası bunlarda içimizde var. “İçimizdeki hainler her an bizi yok edebilirler” ve sürekli operasyon yapılır. Bu da devleti “milli-güvenlik” devletine dönüştürüyor.  Yavuz Baydar: On üçüncü ana özellik “Faşizmin hedefi, kafası karışmış, tedirgin, örgütsüz ve kendini kaybedenler safında gören orta-sınıfı kazanmaktır” Doğu Ergil: Hiyerarşide üst sınıf her zaman avantajlıdır. Alt sınıfda kendisini dayanışarak, örgütlenerek koruyabiliryor. O yüzden otoriter rejimlere bakın ilk işleri dernekleri ve sendikaları kapatır. Peki orta sınıf? Orta sınıfın ne serveti vardır ne de örgütlülüğü vardır. Orta sınıf hep devlete bakar. Devlet tarafından korunmaya ve kollanmaya bakar… Devleti ele geçirmenin önemi bu yüzden oldukça önemlidir. Özellikle az gelişmiş ülkelerde.     Yavuz Baydar: On dördüncü ana özellik, bu da çok önemli, “Faşistler, yetkili ama sorumsuz, yani hesap vermeyen bir yönetim anlayışına sahiptirler” diyorsunuz…  Doğu Ergil: Mutlak otoriteye inandığı için faşistler, yukarıdan aşağıya gelen emirleri verilen direktifleri itiraz etmeyi bırakın sorgulamaya bile tahamülsüzdürler. O yüzden sorumsuzluklar. Nereye kadar? Başarısızlığın bütün topluma ciddi zarar verdikleri ana kadar.  Yavuz Baydar:  Geldik sonuncu ana özelliğe bu çok önemli çünkü tartışmaların önemli bir kısmında belirgin bir rejim spesifik bir rejim değildir diyenler, “ama orada seçimler oluyor” argümanını öne sürüyorlar. On beşinci ana özellikte şunu söylüyorsunuz, “Seçimler, faşistlerin işine yaradığı sürece başvurdukları bir meşruiyet aracıdır.” Doğu Ergil: Evet, kazanacaklarsa yani… 

SBS Turkish - SBS Türkçe
Başbakan, koronavirüs aşısının yaygınlaşmasını artırmak için ekstra görüşmeler vaat ediyor

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Apr 15, 2021 6:33


Başbakan Scott Morrison, 50 yaş üstü kisiler için toplu aşılama merkezlerini değerlendirmek üzere önümüzdeki Pazartesi eyalet ve bölge liderleriyle görüşecegini soyledi. Morrison, Ulusal Kabine'den "orduyu sefere hazırlar gibi" Covidle mücadeleye dönüş amacıyla haftada iki kez toplanılmasını isteyeceğini söyledi.

evrensel podcast
Yoksul Semtlerde Madde Kullanımının Yaygınlaşması Raporu | Ertan Aksoy - SODEV

evrensel podcast

Play Episode Listen Later Mar 26, 2021 21:49


Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından hazırlanan “Yoksul Semtlerde Madde Kullanımının Yaygınlaşması Raporu” online bir toplantıyla basına ve kamuoyuna duyuruldu. Raporda uyuşturucu ve madde kullanımıyla ilgili çarpıcı bilgiler ortaya konuldu. SODEV Başkanı Ertan Aksoy'la madde kullanımının sebepleri, bu sebepleri oluşturan ekonomik ve sosyolojik temeller ile çözüm önerileri üzerine konuştuk. Habere ve videoya ulaşmak için tıklayın. Evrensel e-gazeteye abone olmak için tıklayın.

Yaşam Devam Ediyor
Yogunluğun En Yaygın 5 Nedeni

Yaşam Devam Ediyor

Play Episode Listen Later Mar 23, 2021 2:44


23 Mart 2021 tarihli sabah kaydında, universityhealthnews.com web sitesinde yayınlanan “Yogunluğun En Yaygın 5 Nedeni” başlıklı yazı, Sayın Nurçin Çağlar'ın özet çevirisi ilepaylaşılmıştır.

DijitalHayatTV
"Güvensizlik Çağı: Kime Güveniyoruz?" | Bölüm311

DijitalHayatTV

Play Episode Listen Later Jan 23, 2021 27:54


22.01.2021 | Dijital Hayat Bölüm311 - TRT Radyo1 | "Güvensizlik Çağı: Kime Güveniyoruz?" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta, Psikiyatrist ve Yazar Dr. Mustafa Merter ile; - Gelişen ve Yaygınlaşan İletişim Teknolojilerine Rağmen Neden Güvensizlik Artıyor? - Bilgiye Ulaşımın ve Hızın Arttığı Bu Çağda Güvensizliğin Artması Bir Paradoks Değil mi? - Kimilerinin Çağımızı Güvensizlik Çağı Olarak Nitelendirmesinin Nedenleri Neler? - Bireylerin, Toplumların, Devletlerin Birbirlerine Olan Güvensizliğini Besleyen Şeyler Neler? - Çok Fazla Bilgi ve Enformasyona Maruz Kalıyor Olmamız, Düşünmemize Engel mi Oluyor? - Bilgili Bilgisiz Herkesin Konuşabilme İmkanı Olması Kakofoni mi Yaratıyor? - Hız Çağında Güvensizliğin Nedeni, Durup Düşünme İmkanımızın Olmayışı mı? - Güven Bunalımını Ortadan Kaldırmak İçin Çözümler Neler? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma saat 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında.. Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; YouTube: https://www.youtube.com/dijitalhayattv Facebook: https://www.facebook.com/dijitalhayattv Twitter: https://www.twitter.com/dijitalhayattv Web: https://www.dijitalhayat.tv

Botanitopya
Porsuk ağacı

Botanitopya

Play Episode Listen Later Dec 13, 2020 23:17


Yasaklı bahçeden porsuk ağacının hikayesini anlatıyoruz. Sadece sembolik anlamlarıyla değil, her zerresine yayılmış toksinler açısından da zengin. Tuzaklarını o etkileyici görüntüsünün arkasına ustaca gizlemiştir üstelik. Porsuk ağacı, Porsukgiller (Taxaceae) familyasına ait Taxus cinsinden ibreli bir ağaç türü. Yaygın türünün bilimsel adı Taxus baccata. Taxus adının kökeniyle ilgili farklı teoriler var ama eski Grekçe'de "yay" anlamına gelen toxon sözcüğünden geldiği söyleniyor kimi kaynaklarda.

Medyascope.tv Podcast
Murat Emir: “Sinovac aşısı el altından nüfuzlu kişilere yaygın miktarda uygulanmaya başladı"

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Dec 10, 2020 2:46


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, çarpıcı bir iddia gündeme getirmişti. Emir, Sinovac aşısının el altından Türkiye’ye getirildiğini,“Çin aşısı 10 gündür Türkiye'de. Aşıyı getiren firma da her zamanki gibi yine Keymen İlaç oldu. Aşı 10 gündür el altından AKP'li siyasilere, aile dostlarına, nüfuzlu kişilere ve tanıdıklara yapılmaya başlanmış bile” sözleriyle duyurmuştu. Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Emir’in iddialarına karşı: “İncelemeden geçmemiş olan aşıları kimselerin yaptırmasını da istemiyoruz. Şu dönemde gönüllü olanlara yapılabiliyor. Gönüllü olanlara yapılırken bir takım esasları var. Türkiye’de bizim bakanlık olarak izin verdiğimiz herhangi bir aşı söz konusu değil” yanıtını vermişti. Emir, “Sağlık Bakanı iddialarımız kabul eden bir açıklama yaptı” ifadelerini kullandı.

Albert Solino Danışmanlık
Risk Yönetimi Nedir ?

Albert Solino Danışmanlık

Play Episode Listen Later Nov 4, 2020 88:15


Bu bölümümüzde Yönetim Danışmanlığı deneyimlerimizden yola çıkarak Risk Yönetimi ve Kurumsal Risk Yönetimi kapsamında en çok merak edilen soruların yer aldığı bir söyleşi gerçekleştirdik. Risk Yönetimi Nedir? Risk Yönetimi Neden Önemlidir? Kurumsal Risk Yönetimi Nedir? İşletmelere Sağladığı Faydalar Nelerdir? Risk Yönetimi Kapsamında İşletmedeki Organizasyon Yapısının Görev Yetki ve Sorumlulukları Nelerdir? Risk Yönetiminde Erken Teşhisinde İşletme Yönetimlerinin Rolü Nedir? İşletmelerin Risk Yönetimi Kapsamında Risk Algısına Sahip Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır? Hangi Kriterlere Göre Bu Faktörlerin Var Olup Olmadığı Anlaşılır? Kurumsal Risk Türleri Nelerdir? Riskleri Tespit Etmek İçin Yaygın Olarak Kullanılan Yöntemler Nelerdir? Risk Yönetiminde Kullanılan Teknikler? Risk Yönetiminin Başarılı Bir Şekilde Uygulanması İçin Nelere Dikkat Edilmeli? Etkin Bir Kurumsal Risk Yönetimi İçin Kritik Başarı Faktörleri Nelerdir? Kurumsal Risk Yönetimi Danışmanlığı Kapsamında Firmalara Olan Yaklaşımınız Nedir? Tüm bu soruların cevaplarını bu bölümümüzde bulabileceksiniz. İyi seyirler... Daha fazlasını öğrenmek ve bizimle iletişime geçmek için: Albert Solino Kurumsal Risk Yönetimi Risk Yönetimi Albert Solino İletişim Yönetim Danışmanlığı TURQUALITY

Yerden Yüksek
Okuma kültürü ve kent: Sevengül Sönmez ile söyleşi

Yerden Yüksek

Play Episode Listen Later Sep 29, 2020 28:45


Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu'dan sektör uzmanı Sevengül Sönmez, platformun yaptığı çalışmaları ve okuma kültürü ile kent ilişkisini değerlendiriyor.

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!
Tecavüz Mitleri: Halk Arasında Yaygın Olarak İnanılan Bu Mitlere Kanmayın!

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!

Play Episode Listen Later Sep 22, 2020 8:27


Kadına yönelik cinsel şiddet, tür ve yoğunluğu farklı olmakla beraber dünyanın hemen her yerindeki kadınların ortak sorunlarından biridir. Cinsel şiddet kavramı, genellikle hem cinsel tacizi hem de cinsel saldırıyı içeren tüm eylemleri ifade etmek için kullanılır. Cinsel saldırının bir türü olan tecavüz… Seslendiren: Devrim Açıkalın

Daktilo1984
Mutlak yoksulluk yaygınlaşıyor mu? | Hacer Foggo & Beril Eski | Bölüm #17

Daktilo1984

Play Episode Listen Later Sep 7, 2020 32:03


Telegram adresimiz: https://t.me/joinchat/AAAAAFlGSzZKTb31UaqVgA00:00 – Başlangıç02:00 – #Derinyoksullukağı nedir?05:00 – Pandemide yoksulluğun durumu11:00 – Devlet kurumlarının yoksulluğa yönelik politikaları var mı ?15:40 – Romanlar’dan nasıl tüm yoksulluk hareketine dönüştü?19:00 – Hacer Foggo’yu en çok etkileyen olaylar27:00 – Derin Yoksulluk Ağına ulaşmak isteyenler ne yapmalı?Bizi Patreon'dan destekleyin: https://www.patreon.com/Daktilo1984Web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın!www.daktilo1984.comBeril Eski Twitter Adresi: https://twitter.com/BerileskiHacer Foggo Twitter Adresi: https://twitter.com/hacerfoggo

SBS Turkish - SBS Türkçe
Koronavirüs gençler arasında yaygın

SBS Turkish - SBS Türkçe

Play Episode Listen Later Aug 13, 2020 6:10


20 ile 29 yaş arası gençler, COVID - 19 vakalarında Avustralya’da virüse yakalananların en büyük kesimini oluşturuyor.

Medyascope.tv Podcast
Yaygın medyada HDP'ye sansür mü uygulanıyor? - Alp Altınörs ile söyleşi

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Jun 19, 2020 16:36


Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Alp Altınörs, HDP’ye medyada uygulanan sansürü Medyascope’a değerlendirdi. Altınörs, HDP’nin 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nden bu yana yaygın medyadaki yayınlara çağrılmadığını söyleyip “HDP’yi görünmez kılmak bir dönem çok esaslı bir strateji olarak uygulandı, ama artık gelinen noktada görünmez kılmak da yetersiz kalmaya başladı” dedi.

Medyascope.tv Podcast
Televizyonlardaki tartışma programları ve konuk "tercihleri" - Can Ertuna ile söyleşi

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Jun 18, 2020 24:53


Gazeteci ve akademisyen Can Ertuna, televizyon kanallarındaki tartışma programlarını ve buralardaki konuk tercihlerini Medyascope’a değerlendirdi. Ertuna, “Medyanın kriziyle beraber gündemin ağırlıklı olarak iktidarın tercihleri bağlamında belirlendiği süreç söz konusu olduktan sonra, konukların seçimi de buna paralel olarak benzer tercihler üzerinden yapılmaya başlandı” diyor. Televizyon kanallarında “ekrana çıkması makbul olan konuklar” ve “ekrana çıkması sakıncalı olan konuklar” listesinin var olduğuna dikkati çeken Ertuna, “Belirlenen kadrajın içinde kalabilenler o dönemin ‘makbul’ konukları olurlar. Daralan kadrajın haricindekiler kırmızı listeye alınır. Yaygın medyada eskiden telefonlar çalardı. Büyük bir huzursuzluk, yer yer telaş olurdu. Artık, haber merkezlerinde telefon hattının ucunda siyasi iktidarın üst düzey temsilcilerinin olduğu bir süreç işlemesine gerek dahi duyulmuyor. Çünkü otomatikleşmiş durumda. Listeler dar bir biçimde hazır; aşağı yukarı kimin çıkacağı ve kimin çıkartılmayacağı herkes tarafından içselleştirilmiş durumda” diye konuşuyor. Can Ertuna, HDP‘nin yaygın medyadaki tartışma programlarında HDP olmaksızın tartışılması meselesinin de 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri‘nden bu yana görüldüğünü söylüyor.

COSMO Köln Radyosu - Beiträge
Maske zorunluluğu yaygınlaşıyor

COSMO Köln Radyosu - Beiträge

Play Episode Listen Later Apr 21, 2020 3:59


Almanya'da on eyalette kamuya açık alanlarda ve toplu taşımada maske takma zorunluluğu uygulanması kararı alındı. Bazı eyaletler uygulamaya bu hafta geçerken aralarında en çok Sars-CoV-2 vakası görülen Bavyera'nın da bulunduğu bazı eyaletlerde ise maske önümüzdeki hafta zaruri hale geliyor. Salgının başından beri tartışılan maske zorunluluğu konusunda hem federal hükümet ve eyalet yönetimleri hem de uzmanlar başta çekimserdi, şimdiyse ortak görüş kullanılmasından yana. İlave koruma olarak görülen maske konusunda görüş neden değişti ve maske nereelrde zorunlu hale geliyor? KRV gibi salgının etkili olduğu ve nüfusu yüksek bir eyalette neden uygulamaya geçilmiyor?

COSMO Köln Radyosu - Beiträge
Güney Kore'nin başarı formülleri

COSMO Köln Radyosu - Beiträge

Play Episode Listen Later Mar 31, 2020 7:08


Güney Kore, korona salgını ile mücadele en başarılı olan ülkelerin başında geliyor. Yaygın test ve izolasyon yöntemini uygulayan Güney Kore'de artık iyileşenlerin sayısı, korona virüsüne yakalananların sayısından fazla çıkıyor. Çin ile sınırlarını bile kapatma ihtiyacı duymayan Güney Kore'de bir tane bile sağlık elemanına korona virüsü bulaşmamış olması da dikkat çekici. Şeffaflık, Güney Kore yönetiminin önemli bir kriteri olmuş. Almanya içişleri bakanlığının mücadele yönteminde Güney Kore'yi örnek almak istediğine dair bilgiler de kamuoyuna ulaştı. Audio: Doçent Dr. Gökçe Başbuğ Güney Kore'nin korona mücadelesini anlatıyor

Acilci.Net Podcast
Kanama Bozukluğu

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Feb 17, 2020 34:48


Kanama bozukluğu ile acil servise başvuran hastaların yönetimini konu alan 2 makaleden derlediğim yazıyı sizlerle paylaşıyorum​1,2​. İyi okumalar... Acil serviste kanamanın tetkik ve yönetiminde hekimleri endişelendiren noktalar şunlardır. Yaygın veya nadir etiyolojilerin uzun listesi ve kanama nedeninin doğru teşhisi Uygun tetkikler ve sonuçların yorumlanmasıUzuv veya hayatı tehdit eden komplikasyonları önlemek için kanama semptomlarının zamanında yönetimi Bir kanama hastasının yönetimi için en önemli nokta öyküdür: Kanama semptomlarıAldığı tedaviler/ilaçlar(antikoagülanlar, antitrombositler), Travma/yaralanma mekanizmasıKendisi veya ailesinde teşhis edilmiş kanama bozuklukları veya semptomlarıAcil tanınması gereken kanamanın netliği ve şiddeti Fizik muayenede, mukokutanöz, derin doku veya eklem kanaması belirtilerine odaklanmalı ve bilinen kanama diyatezi olan hastalarda kanama semptomlarına katkıda bulunabilecek yapısal lezyonlar değerlendirilmelidir. Kanama bozukluğu tanısı olmayan erişkin kanamalı hastada anormal pıhtılaşma testlerine yaklaşım Olgu 1: Prostat kanseri tanılı aspirin kullanan, paroksismal atriyal fibrilasyon öyküsü olan 76 yaşında erkek, birkaç günlük hematüri, sağ baldır ağrısı, şişlik ve morarma ile acil servise başvuruyor. İlk değerlendirmede derin ven trombozu düşünülüyor. Doppler USG tromboz yok, popliteal fossada 16×3.6×4 cm kompleks kist saptanmış. Radyolojik izlenim komplike Baker’ın kisti. Başlangıç kan tetkikleri normal, önerilerle taburcu edilmiş. Hasta dört gün sonra artan baldır ağrısı ve presenkop semptomlarıyla acil servise yeniden başvuruyor. Tabloda tetkik sonuçları mevcut ve aPTT giderek uzamış. Kist ultrasonografi eşliğinde aspire edilmiş taze kan görülmüş. BT görüntülemesinde gastroknemius hematomunda genişleme saptanmış. Olgu 1 laboratuvar 4 yıl önce İlk başvuru İkinci başvuru Aspirasyon esnasında Hemoglobin (gr/dl) 15.4 9.2 6.8(ERT tx) 8.5 Platelet (109/l) - 434 - - INR 0.9 1.1 1.2 1.2 apTT(sn) 28.1 79.1 96.5 103.2 Hematoloji takibi, fibrinojen, von Willebrand faktör, faktör IX, X, XI ve XII normal.  Faktör VIII aktivitesi

Acilci.Net Podcast
Kanama Bozukluğu

Acilci.Net Podcast

Play Episode Listen Later Feb 16, 2020 34:48


Kanama bozukluğu ile acil servise başvuran hastaların yönetimini konu alan 2 makaleden derlediğim yazıyı sizlerle paylaşıyorum​1,2​. İyi okumalar… Acil serviste kanamanın tetkik ve yönetiminde hekimleri endişelendiren noktalar şunlardır. Yaygın veya nadir etiyolojilerin uzun listesi ve kanama nedeninin doğru teşhisi Uygun tetkikler ve sonuçların yorumlanmasıUzuv veya hayatı tehdit eden komplikasyonları önlemek için kanama semptomlarının zamanında yönetimi …

IWSA Rakı 101
Rakı 101 Soru 12 - Tarımsal Etil alkol nedir?

IWSA Rakı 101

Play Episode Listen Later Feb 14, 2020 0:39


Alkollü içki üretiminde kullanılan etil alkolün büyük bir kısmı, bünyesinde şeker içeren tarımsal hammaddelerin fermentasyonu ile elde edilir ve ardından elde edilen fermente ürünü damıtarak konsantrasyonu yükseltilir. Yaygın olarak kullanılan hammaddeler, mısır, arpa, çavdar, buğday gibi tahıllar, şeker kamışı, şeker pancarı ve bunlardan elde edilen melas ve patatestir. Alkollü içkilerin bileşiminde bulunan veya doğrudan alkollü içki üretiminde kullanılan, uçucu, renksiz, tipik bir kokusu olan bir alkol çeşididir. Etil alkol, organik kimyada alkoller içerisinde insan tüketimine uygun olan tek alkol çeşididir.

IWSA Rakı 101
Rakı 101 Soru 32 - Çilingir Sofrası nedir?

IWSA Rakı 101

Play Episode Listen Later Feb 14, 2020 0:30


Rakıya eşlik etmesi için kurulan, çeşitli meze ve yemeklerden oluşur. Meze Farsça'da tat veya çeşni anlamına gelir, tanımı gereği tadımlıktır. Bu nedenle geleneksel rakı kültüründe yemek gibi büyük tabaklarda servis edilmez. Yaygın olan bir inanışa göre çilingir sofrası kavramı, çeşnigir sofrası tabirinden gelmektedir. Çilingir sofrası çok zengin meze çeşitlerinden oluşabileceği gibi, çok az sayıda mezeden de oluşabilir. Özelliği paylaşımlık ve küçük tabaklardan oluşmasıdır.

IWSA Rakı 101
Rakı 101 Soru 33 - Çilingir sofrasının özelliği nedir?

IWSA Rakı 101

Play Episode Listen Later Feb 14, 2020 1:09


Rakı kültürünün temel unsurlarından biri olan çilingir sofrası, en genel tanımıyla, rakıya eşlik eden mezelerden oluşan sofradır. Genel mutfak kültüründen ayrıldığı nokta, yemek yemek değil, rakı içip sohbet etmek amacıyla kurulmasıdır. Çilingir sofrası “paylaşmak” esasına dayanır, bu yüzden kaynaşmayı vurgulayacak biçimde hemdem sofrası da denir. Pratikte sıcak veya soğuk bütün mezeler ortaya gelir, ortadan tabaklara alınarak paylaşılır. Çilingir sofrasında kişiye özel servis yoktur. Antreden tatlıya uzanan bölümlerden oluşan klasik yemek düzeni çilingir sofrası için geçerli değildir. Yaygın bir alışkanlık olsa da “ara sıcak” veya “ana yemek” olmaz, bunların yerine ortadan paylaşılan sıcak mezeler vardır. Çilingir sofrasında bütün mezeler çatal ucuyla yenebilecek biçimde hazırlanır, tam anlamıyla bir çatal sofrasıdır. Bıçak bir şeyleri kesmekten çok ekmeğe bir şeyler sürmek için, kaşık ise cacık gibi özel mezelerde ve serviste kullanılır. Açık havada basit mezelerle kurulan seyyar çilingir sofralarında genellikle sofra takımlarına gerek duyulmaz. Parçalara ayrılmış mezeler elle alınır. Dolayısıyla çilingir sofrası tabirini bütün bunları kapsayacak biçimde kullanmak gerekir.

M. Esad Coşan
Ahir Zamanda Faizin Yaygınlaşması

M. Esad Coşan

Play Episode Listen Later Feb 2, 2020 6:13


Ahir Zamanda Faizin Yaygınlaşması by Mecmerkezi

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!
Seks Sırasında Fantezinin Bilimi: En Yaygın Cinsel Fanteziler Hangileri?

Evrim Ağacı ile Bilime Dair Her Şey!

Play Episode Listen Later Jan 31, 2020 12:05


Cinsel fanteziler, herkesin öyle veya böyle sahip olduğu şeylerdir. 2018 yılında 18-57 yaş arasındaki 4175 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, katılımcıların %97'si cinsel fantezileri olduğunu kabul etmiştir. Ancak nedense cinsel fantezilere sahip olanlar, kendi fantezilerinin azınlıkta olduğunu… Seslendiren: Altay Kenger

Psikoyorum.tv - Podcast
Türkiye'de hangi kanser türleri yaygın? Kanser hastaları nasıl beslenmeli?

Psikoyorum.tv - Podcast

Play Episode Listen Later Aug 9, 2019 101:45


Kanser vakaları son yıllarda hızla arttı. Dünya genelinde 2018 yılında 18 milyondan fazla kişinin kanser olduğu 9.5 milyondan fazlasının hayatını kaybettiği açıklandı. Son 5 yılda kansere yenilenlerin sayısı ise 43 milyondan fazla. Sayıların bu kadar artmasında genetik mirasın dışında çevresel faktörler, beslenme, alkol kullanımı da etkili. Bilim insanlarımız ise kanser tedavisi için çalışmalarını devam ettiriyor. Türkiye'nin kanser haritası nasıl? Hangi kanser türleri daha sık görülüyor? Alternatif veya tamamlayıcı tedaviler şifa mı yoksa kandırmaca mı? Hasta ve yakınları tedavi sürecinde nasıl bir psikolojiye sahip olur? Nasıl bir desteğe ihtiyaç duyar? Kanser hastaları nasıl beslenmeli? Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Kemal Arıkan, NTV'de yayınlanan Simge Fıstıkoğlu'nun sunduğu GÜNLERİN GETİRDİĞİ programının canlı yayın konuğu oldu. Detaylı bilgi için: https://www.e-psikiyatri.com/arama?aranan=kanser

Psikoloji Ağı  Podcast/Cepyayın
Yaygın Kaygı Bozukluğu

Psikoloji Ağı Podcast/Cepyayın

Play Episode Listen Later Jul 16, 2019 3:17


Hepimizin kaygı duyduğu zamanlar olmuştur, hatta kaygının yol açtığı sorunlarla hepimiz baş etmeye çalışmışızdır. Peki, kaygı ne zaman bozukluk haline gelmektedir? Yaygın kaygı bozukluğu nedir? Bu soruların cevabına birlikte bakalım. Günlük hayatta birçok şey için kaygı duyarız. Sınavlar, önemli tercihler gibi sorunlar bizde kaygı yaratır ama kaygı aynı zamanda tehlikeyi fark etmeye, plan yapmaya ve uyum sağlamaya hizmet eder. Yaygın kaygı bozukluğunda ise kaygı çok daha fazladır ve kontrol edilememektedir. Yazan: Cansel Akyüz, https://psikolojiagi.com/yaygin-kaygi-bozuklugu/ Seslendiren: Melek Çiçek

Psikoyorum.tv - Podcast
En yaygın bağımlılık türü sigara!

Psikoyorum.tv - Podcast

Play Episode Listen Later Feb 11, 2019 2:21


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar ve Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Ünübol, Türkiye’nin Bağımlılık Risk Profili ve Ruh Sağlığı Haritasını açıkladı.

Dünya Nereye Gidiyor?
Bölüm 88: Misafirlikten Kalkamamak, İnternette Anonimlik

Dünya Nereye Gidiyor?

Play Episode Listen Later Dec 25, 2018 41:42


"Hadi gidelim, kalk gidelim. Bize gidelim, eve gidelim." Yaygın kanının aksine bu cümleler bir zamparanın af dileyişi değil, misafirlikten kalkmak isteyen birinin yalvarışıdır. Bazen aşırı hevesli ev sahipleri, bazen de dikkatsiz misafirler ziyarette makul süreyi kaçırır, olan bize olur. Bize ne olduğunu bu bölümde konuşuyoruz. Misafirlikte kalkamamak kötü de başını belaya sokmadan bilgisayar veya telefonun başından kalkamamak çok mu iyi? O da kötü ve asıl sıkıntı artık hepimizin bu duruma çok yakın olması. İnternetle gerçek dünyayı ayıramayan ispiyoncuların başımıza açtığı işleri bu bölümde konuşuyoruz.

Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
29. Acıların insan ruhu üzerindeki olumsuz etkisini çoğaltan, en yaygın yaklaşım hatası nedir ?

Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap

Play Episode Listen Later Nov 26, 2018 3:41


Dervişin Teselli Koleksiyonu kitabının yazarından, kitap içeriği üzerine kısa sohbetler. Doğu’dan Batı’dan 99 Teselli Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun sürmez. Halkanın ortasında kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teselli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur. Halkanın bir tarafında Abdulkadir Geylani’den Yunus Emre’ye, İmam Gazali’den Mevlana’ya ve İbn Arabi’ye birçok gönül doktoru… Halkanın diğer tarafında Sokrates, Hegel, Kant, Kierkegaard, Spinoza ve Schopenhauer gibi hikmet âşıkları… Halkanın bir başka yanında ise Geothe’den Cibran’a, Tanpınar’dan Dostoyevski’ye, Sadi Şirazi’den Rilke’ye ve Proust’a acılarını kelimelerin büyülü dünyasında dindirmeye uğraşan kalem erbabı… Bu teselli halkası öylesine geniştir ki, dindiremeyeceği keder, zayıflatamayacağı acı, sevdiremeyeceği dert yok gibi gözükmektedir. Sözler sözleri, anlatımlar anlatımları, teselliler tesellileri takip eder. Derviş uyandığında yalnızca güneş doğmamıştır, kendi içsel karanlıklarından da aydınlığa çıkmıştır. Dervişin Teselli Koleksiyonu doğunun ve batının binlerce yılda oluşturduğu teselli birikimini yaralı gönüllere cömertçe ulaştıran bir çalışma. Teselliden kasıt zihnin düşünceler yoluyla uyuşturulması değil, bilakis acı karşısında uyumayı seçen zihnin uyandırılması… Kadim teselli ustalarıyla, teselliye muhtaç gönülleri buluşturmak, bu kitabın varoluş sebebi!

Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
65. Kederler karşısında zayıf düşüren, acıları daha büyük gösteren en yaygın, hatalı yaklaşım nedir?

Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap

Play Episode Listen Later Nov 24, 2018 8:07


Dervişin Teselli Koleksiyonu kitabının yazarından, kitap içeriği üzerine kısa sohbetler. Doğu’dan Batı’dan 99 Teselli Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun sürmez. Halkanın ortasında kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teselli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur. Halkanın bir tarafında Abdulkadir Geylani’den Yunus Emre’ye, İmam Gazali’den Mevlana’ya ve İbn Arabi’ye birçok gönül doktoru… Halkanın diğer tarafında Sokrates, Hegel, Kant, Kierkegaard, Spinoza ve Schopenhauer gibi hikmet âşıkları… Halkanın bir başka yanında ise Geothe’den Cibran’a, Tanpınar’dan Dostoyevski’ye, Sadi Şirazi’den Rilke’ye ve Proust’a acılarını kelimelerin büyülü dünyasında dindirmeye uğraşan kalem erbabı… Bu teselli halkası öylesine geniştir ki, dindiremeyeceği keder, zayıflatamayacağı acı, sevdiremeyeceği dert yok gibi gözükmektedir. Sözler sözleri, anlatımlar anlatımları, teselliler tesellileri takip eder. Derviş uyandığında yalnızca güneş doğmamıştır, kendi içsel karanlıklarından da aydınlığa çıkmıştır. Dervişin Teselli Koleksiyonu doğunun ve batının binlerce yılda oluşturduğu teselli birikimini yaralı gönüllere cömertçe ulaştıran bir çalışma. Teselliden kasıt zihnin düşünceler yoluyla uyuşturulması değil, bilakis acı karşısında uyumayı seçen zihnin uyandırılması… Kadim teselli ustalarıyla, teselliye muhtaç gönülleri buluşturmak, bu kitabın varoluş sebebi!

IWSA - International Wine & Spirits Academy
9 - Dünyanın en yaygın üzüm cinslerini hangileridir?

IWSA - International Wine & Spirits Academy

Play Episode Listen Later Aug 6, 2018 0:42


Tabii ki burada bahsettiğimiz şarap üzümleri, yoksa sofralık üzümler elbette ki şarap üzüm cinslerinden çok daha fazla miktarlarda üretilir. Bu anlamda baktığımızda İspanya’da yetişen Airén üzümü dünyanın en yaygın beyaz üzüm çeşididir. Bunu Cabernet Sauvignon adlı kırmızı şaraplık üzüm takip eder. Arkasından da en az onun kadar iyi bilinen bir diğer üzüm, Bordeaux bölgesi üzüm türü Merlot’dur. Bunun arkasından da Grenache hem Fransa’nın güneyinde hem de İspanya’nın kuzeyinde, hem kırmızı hem roze şarap yapılmak için kullanılan üzüm ve tabii ki Chardonnay ve arkasından da Shiraz üzümünü sayabiliriz.

Bahri Karacay ile Bilim
BKB 102: Kanser Nedir?

Bahri Karacay ile Bilim

Play Episode Listen Later Mar 4, 2018 16:15


Yaygın Kanser Mitleri ve Yanılgılar Kanserin nasıl başlayıp yayıldığına ilişkin bazı popüler fikirler, bilimsel olarak yanlış olsa da, özellikle de…

Dünya Nereye Gidiyor?
Bölüm 12: Sanal Gerçeklik

Dünya Nereye Gidiyor?

Play Episode Listen Later May 30, 2017 41:36


Dünya Nereye Gidiyor'un 12. bölümünün konusu Sanal Gerçeklik. Teknoloji çağında birçok ütopya ve distopyaya ilham vermiş bu konuyu, işin içindeki biriyle tartışıyoruz. Konuğumuz Nebuch, sanal gerçeklik oyunları ve uygulamaları tasarlıyor. Onunla birlikte sanal gerçeklik oyunlarını, sanal gerçekliğin günümüzdeki ve gelecekteki uygulamalarının topluma etkisini ve gerçeklik algısını konuşuyoruz. Ama tüm bunların bir değeri olması için, önce sanal gerçekliğin "tutması" lazım. Facebook, Google, Sony, Steam gibi büyük şirketler sanal gerçekliğe ciddi yatırım yaptı ve yapmaya devam ediyor, ama bence sanal gerçekliğin giderek büyüyecek olmasının daha önemli bir sebebi var. Yaygın bir şekilde kullanılması amaçlanan diğer tüm aletler gibi iki işlevi çok iyi yerine getirmesi: oyun oynamak, porno izlemek. Bilgisayar ve interneti bile oyun oynayamıyor veya porno izleyemiyor olsak şu an kimse kullanmıyordu. Sanal gerçeklik de bu şekilde büyüyecek, daha sonra eğitim alanına giriş yapacak, son olarak da mesleki kullanımı arttıkça eğlencesi kaçacaktır. Peki siz olayın hangi tarafında yer alacağınızı düşünüyorsunuz? Evde oturup sosisli sandviç yiyip kelimenin gerçek anlamıyla altınıza sıçarken sanal gerçeklik cihazınız sayesinde Paris sokaklarında suçluları kovalamayı mı tercih edersiniz; yoksa vize, güvenlik kontrolü, uçak ve daha bin bir çeşit sinir bozucu süreci atlatmanın sonucunda fiziksel olarak Eyfel Kulesi'nin tepesinde olmayı mı?

Dünya Nereye Gidiyor?
Bölüm 11: İnternet Servis Sağlayıcıları, Uçağın Yaygınlaşması

Dünya Nereye Gidiyor?

Play Episode Listen Later May 23, 2017 33:59


Müşteri hizmetlerindeki robotla yaşadığım sorun, İnternet Servis Sağlayıcıları'nın hizmet kalitesi, tekel/kartel durumu, Netflix'in Türkiye'deki acıklı durumu, kota, Adil Kullanım Sınırı, BTK'nın kararı sonrası yeni internet sınırları, çeşitli düzenbazlıklar, alavere dalavereler, kötü hizmete verilen tepkiler, şehirler arası otobüslerin yerini uçakların alması, elit hostesler, uçak bileti fiyatlarının düşmesi, istatistiksel ve psikolojik olarak en güvenli ulaşım yöntemi, road trip'e dair bir komplo teorisi, ekolojik etkiler, uçakta ayakta yolculuk... Alayı ve çok çok daha fazlası Dünya Nereye Gidiyor'un 11. bölümünde.

Yeni Ufuklar
Yeni Ufuklar - Bilgiye kolay ve doğru erişim için e-hizmetler

Yeni Ufuklar

Play Episode Listen Later Dec 28, 2015 9:40


Bu bölümde, kalkınma için hayati önemde olan bilgiye erişimi artırmak amacıyla uygulanan ‘Dışişleri Bakanlığının Hizmet Sunumunun Etkinliğinin Artırılması Amacıyla E-Konsolosluk Sisteminin Kurumsallaştırılması ve Yaygın Kullanımı’ projesi hakkında konuşacağız. #YeniUfuklar Konuk: Haldun Koç, Elçi, Dışişleri Bakanlığı Bilişim Teknolojileri Başkanı

Açık Bilim - Dr Karl ile Bilim Sohbetleri
11: AĞLAMA TEORİLERİ SİZİ GÖZYAŞLARINA BOĞACAK

Açık Bilim - Dr Karl ile Bilim Sohbetleri

Play Episode Listen Later Feb 2, 2014 5:36


Bir önceki çok önemli konumuz, soğan doğrarken neden ağlamadığımızdı. O yazımızın başında ağlamanın tarihinden ve göz boşuklarımızdaki 3 bezin, 3 farklı kimyasal yapıdaki gözyaşını nasıl ürettiklerinden bahsetmiştik.   Kaynak: D. Sharon Pruitt (Compfight tarafından sağlandı) Bu 3 farklı gözyaşının ilki, göz yuvarlağımıza yapışıp tutunmada iyiydi. İkincisi çoğunlukla sudan oluşuyor ve protein, antibiyotik ve mineraller bakımından zengindi. Üçüncüsü ise daha yağlı ve gözyaşı tabakasındaki nemin buharlaşıp gitmesini önleyici bir yapıdaydı. Rastlantısal olarak, 3 farklı gözyaşı sıvısı bulunmakla birlikte, 3 farklı ağlama türü bulunmaktadır. Ağlama türlerini, sebeplerine göre sınıflandırırız. Bunlardan ilki normal, koruyucu nitelikteki temel (bazal) gözyaşlarıdır. Mikroskopik boyutlardaki bir toz tanesi göz yuvarlağınıza konduğunda, bu tür gözyaşları salgılanır ve tozu uzaklaştırır. Bu koruyucu gözyaşları genel olarak göz yuvarlağını nemli tutar ve korur. İkinci olarak, refleks gözyaşları vardır. Daha büyük boyutlardaki taneciklere, gazlara ve çok parlak ışık gibi diğer tahriş edici etmenlere karşı salgılanırlar. Ayrıca, çok acı bir şey yediğinizde de ortaya çıkarlar. Son olarak ise, psikolojik de diyebileceğimiz, duygusal değişim sonucu ağlama sırasında ortaya çıkan göz yaşlarımız gelir. Bu ağlama türü insan türüne özgüdür. Üzücü veya mutluluk verici durumlarda ortaya çıkabildikleri gibi, öfke, hüsran, vicdan azabı, sizi ağlatmak için özellikle çekilmiş film sahneleri ve benzeri yoğun duygusal durumlarda da salgılanırlar. Yaygın olarak iddia edilir ki, duygusal gözyaşları 3 kimyasal maddeyi de daha büyük oranda içerir. Ancak, bu  araştırma 1980’lerin başında biraz yetersiz ekipmanla yapılmıştı; son dönemlerde çok daha hassas ekipmanlarla yapılan araştırmalar durumun pek de öyle olmadığını göstermiştir. Adı geçen bu 3 kimyasal, prolaktin (süt üretimiyle ilgili bir hormon), ACTH (Stres ile ilgili bir hormon) ve lösin enkefalindir (yapısal olarak morfin ile benzeşen doğal bir ağrı kesici). Duygusal ağlama çok özel bir olaydır. Bebekler, çocuklara göre daha sık ve daha uzun ağlarlar. Çocuklar yetişkinlerden çok, kadınlar ise erkeklerden daha çok ağlarlar. Şu bir gerçektir ki, hepimiz geceleri ve soğuk iklimlerde daha çok ağlarız. Anne ve babalar, bebeklerin ağlamasına çok daha hassas iken, çocuk sahibi olmayanlar daha fazla kayıtsız kalırlar hatta farkına bile varmazlar. Batı toplumunda, doğum, düğün ve cenazeler ağlamanın genel kabul gördüğü olaylardır. İnsanların duygusal sebepler yüzünden neden ağladıklarına ilişkin bir çok teori bulunmakta, fakat hiçbiri tüm cevapları bize sunmamaktadır. Bu teoriler, göz boşluklarımızdaki gözyaşı bezlerinin neden beynimizdeki duygusal merkezlere bağlı olduklarını açıklamaya çalışırlar. İlki, toksinlerden kurtulma teorisidir. Bu teori, toksinlerden arınmak için gözyaşı salgıladığımızı iddia eder. Bu teoriyle ilgili ilk problem, ağlamanın vücudumuzdan madde atımı için verimsiz bir yöntem olmasıdır. Örneğin, bağırsak çok daha fazla maddeyi vücuttan uzaklaştırmamızı sağlar. İkinci problem ise, iddia edilen toksinlerin aslında vücuttan atılmıyor oluşudur. Gözlerimizin alt-iç tarafındaki minik delikler fazla gözyaşının geniz ve burun yollarına taşınmasını sağlar. Burada gözyaşları mukus zarına konar ve pekala tekrar emilip vücudumuza katılırlar. Bir diğer ve biraz daha iyi teori ise ağlamanın bir iletişim metodu olduğunu ileri sürmektedir. Bebekler ve henüz konuşamayan çocuklar iletişim kurmak için muhakkak ağlarlar. Gözyaşları, ebeveynlerine birşeylerin eksik veya yanlış olduğunu ve hemen harekete geçip bir şeyler yapmaları gerektiğini anlatır. Ancak biz yetişkinlerin ağlaması, çok kırılgan ve hassas bu anımızı diğer insanlara göstermeye yarar. Görüşümüz bulanıklaşır ve ağlama durumunda ortaya çıkan derin duyguların (oyuncular ve politikacılar dışında) taklit edilmesi zordur. Bu yoğun duygular bizi birbirimize bağlar.

Açık Bilim Cepyayını
Yaşayan, Biyolojik Işık: Biyolüminesans

Açık Bilim Cepyayını

Play Episode Listen Later Jun 30, 2013 8:11


Gecenin karanlığında denizden yükselen garip mavi ışıklar eski Yunanlılara göre yıldırımlar ile aynı doğaya sahipti. Zeus’un yıldırımlarına inananlar bir yana çoğu, bu yıldırımların bulutlarda meydana gelen patlamalar sırasında oluştuğuna inanıyordu. Denizden yükselen bu mavi ışıklar elektrik ile haşır neşir bir hayat süren Benjamin Franklin'in de dikkatini çekti. Başta bu ışıkların elektriksel etkileşimlerden meydana geldiğini düşündüyse de kıyısına gittiği o ışıklı denizden aldığı bir şişe su ile bu fikri anında değişti. Şişeyi salladığında içindeki su mavi renkte ışıldıyor, su durağanlaştığında ise ışık kayboluyordu. Denizlerin gündüzleri emdikleri ışığı geceleri geri verdiğine inanılan bir dönemde elindeki bir şişe deniz suyuna bakan Franklin bu ışığın suyun üst yüzeylerinde yoğunlaşan canlıların oluşturduğunu düşündü. Yakamoz (Wikimedia Commons) Colobonema denizanası (Flickr) Ateşrengi algler (dinoflagellatlar) olarak bilinen bu canlıların bir çok türü vardır ve genellikle rahatsız edildiklerinde ışık yayarlar. Halk arasında yakamoz, genelikle Ay’ın su yüzeyinde oluşturduğu parıltılara denmekle birlikte balıkların sudaki kımıldanmalarıyla oluşan parıltılara denir. Bu, yaygın bir yanlıştır. Oysa günümüzden üç asır önce Franklin’in keşfettiği şey yakamozun gerçek sebebidir. Yakamoz, biyolojik ışık üretme özelliğine sahip alglere verilen isim olmasının yanında onların meydana getirdiği parıltıyı da ifade eder. Geceleri yüzmeyi seviyorsanız onlarla birlikte yüzme keyfini, her hareketinizle daha da parlayan mavi suları hiç beklemediğiniz bir anda deneyimleyebilirsiniz. Latince "bios" (yaşam) ve "lumen" (ışık) kelimelerinden oluşturulan biyolüminesans kelimesi, canlılar tarafından meydana getirilen biyolojik ışıldamayı ifade eder. Bu tür ışığın yani biyolüminesansın temel özelliği çıplak gözle görülebilir olmasıdır. Lüminesan canlılar genel olarak 440 - 480 nanometre dalga boyu arası ışık yayar ve bu da insan gözü ile görebilidiğimiz mavi-yeşil ışık aralığına denk gelir. Panellus stipticus (Wikimedia Commons) Canlılar neden ışık yayar? Henüz tamamı keşfedilmemiş olsa da bilinen lüminesan canlıların çoğu derin denizlerde ve okyanuslarda bulunur. Güneş ışığının ya ulaşamadığı ya da çok azının ulaşabildiği okyanus bölgelerinde yaşayan canlıların, karanlıkta yaşıyor olsalar dahi biyolüminesansı aydınlatma amacı ile kullanmayı pek tercih etmedikleri görülür. Avlarını çekmek, karşı cinsi cezbetmek, sürü içi iletişim bu ışığın yaygın kullanılma sebeplerindendir. Bunların yanında doğanın bizlere sunduğu bir hayli ilham verici kullanımları da vardır. Bazı balıklar, lüminesan tepkime ürünlerini vücut dışına açılan salgı bezlerinden suya püskürerek, avcıların kendi yerlerini bulmasını zorlaştırarak hayatta kalırlar. Daha dolaylı bir savunma yöntemi olarak, saldırı altındaki lüminesan bir canlı ışık yayarak daha büyük bir avcının dikkatini kendi bulunduğu bölgeye çeker ve kendi yaşamını tehdit eden avcıyı av konumuna düşürerek hayatta kalır. Karada ise bazı bitkiler, mantarlar ve ışıldayan canlı denildiğinde hemen herkesin aklına gelen ateşböceği gibi bazı böcekler bu özelliğe sahiptir. Lüminesan bitki ve mantarlar uyaranlardan bağımsız, karanlıkta sürekli olarak ışıldar. Böcekler ise belirli aralıklarla ve uyarıldıkları zaman ışıldarlar; bu uyarmalar dokunmayla, ışıkla, kimyasal veya elektriksel olabilir. Yaygın bilinen lüminesan canlı ateşböcekleri, bu özelliği tür içi iletişimde kullanır. Belirli aralık, uzunluk ve miktarlardaki bu parlamaları kendi aralarında özel iletişim kodları gibi kullanırlar. Waitomo'da bir mağarada ateşböcekleri (Flickr) ve küçük resimde İngiltere'den bir ateşböceği (Lampyris noctiluca) kurtçuğu (Flickr) Yolunuz Yeni Zelanda, Waitomo'ya düşerse oradaki ateşböceği mağaralarını mutlaka ziyaret edin. Mağaranın duvarlarında yüzlerce ateşböceği larvası yıldızlar gibi parlayarak size gökyüzü manzarasını aratmayacaktır. Canlılar nasıl ışık yayar? Oksilusiferin,