POPULARITY
Merkez üssü Marmara Denizi, İstanbul'un Silivri ilçesi olan 6,2 büyüklüğündeki depremin nasıl anlaşılması gerektiğini, Konya Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fetullah Arık ile konuştuk.
Kocaeli'nin Başiskele ilçesinin mütevazı bir mahallesinde, Kullar Merkez Çayevi'nde yazıyorum bu satırları. Ne ekonomi zirvelerinde alınmış kararlar ne de raporlara gizlenmiş tahminler var burada. Ama ekonomik göstergelerin en çıplak hali; çay kaşığının bardağa vuruşuyla, konuşmaların arasına sinmiş suskunluklarla kendini ele veriyor.
Mehmet Dilaver'in hazırlayıp sunduğu Proses Sohbetleri programına Kocaeli Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gültekin Akay konuk oldu.
Mehmet Dilaver'in hazırlayıp sunduğu Proses Sohbetleri programına Kocaeli Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gültekin Akay konuk oldu.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında ihracat yüzde 2,5 oranında artış ile 262 milyar dolara olarak gerçekleşti. 2024 yılında gerçekleşen toplam 262 milyar dolar ihracatta, 56.8 milyar dolar ile ve yüzde 21.7 pay ile İstanbul birinci sırayı alırken, 32.5 milyar dolar ve yüzde 12.2 pay ile Kocaeli ikinci sırayı ve 23.8 milyar dolar ve yüzde 9.1 ile İzmir üçüncü sırayı aldı.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında ihracat yüzde 2,5 oranında artış ile 262 milyar dolara olarak gerçekleşti. 2024 yılında gerçekleşen toplam 262 milyar dolar ihracatta, 56.8 milyar dolar ile ve yüzde 21.7 pay ile İstanbul birinci sırayı alırken, 32.5 milyar dolar ve yüzde 12.2 pay ile Kocaeli ikinci sırayı ve 23.8 milyar dolar ve yüzde 9.1 ile İzmir üçüncü sırayı aldı.
Kocaeli'deki TÜPRAŞ rafinerisinde patlama meydana geldi, 12 kişi hafif şekilde yaralandı. Aile sağlığı merkezi çalışanları ülke çapında üç günlük iş bırakma kararı aldı. Bu bölüm Yatsan hakkında reklam içermektedir. Kasım ayı Yatsan'a büyük indirimler ve kaçırılmayacak fırsatlarla geliyor. Yatsan'ın 11.11 kampanyası sizi, %50'ye varan indirimlerle uyku kalitenizi yükseltecek ürünlerle buluşturuyor. Uyku kalitenizi yükseltecek ürünleri şimdi Yatsan mağazalarında ve yatsan.com'da keşfedin. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Dünyayı cehenneme çevirdiler Batılılar. Biz yaşanabilir, insanca bir dünyanın temellerini atacak medeniyet mefkûresini hayata geçirecek öncü bir kuşak yetiştirmek için çırpınıp duruyoruz. Nu çerçevede benzeri olmayan, entelektüel açıdan çaplı, verimli, umut vaadeden, ufuk çizen güzel kamplar düzenliyoruz üç yıldır. MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) Akademik Yaz Kampları'mızın sonuncusu önceki hafta Kocaeli'de yapıldı. Nefis sunumlar gerçekleştirildi, leziz bir kardeşlik iklimi inşa edildi. Ruh dolu, rüya gibi bir kamp daha sona erdi. Film, mimarlık ve edebiyat başta olmak üzere bütün sanat türlerine odaklanarak gerçekleştirdiğimiz Kocaeli kampımızla ilgili MTO Bursa temsilcimiz Nuri Gür Bey, uzun soluklu, nefis bir değerlendirme yazısı kaleme aldı. Geçen hafta Nuri Bey'in yazısının ilk bölümünü yayınlamıştım bu sütunda. Bugün bu nefis metnin ikinci bölümü yayınlıyorum. Buyurun efendim fikir ziyafetine…
MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) Akademik Yaz Kampları'mızın sonuncusu geçen hafta Kocaeli'de yapıldı. Nefis sunumlar gerçekleştirildi, leziz bir kardeşlik iklimi inşa edildi. Ruh dolu, rüya gibi bir kamp daha sona erdi. Film, mimarlık ve edebiyat başta olmak üzere bütün sanat türlerine odaklanarak gerçekleştirdiğimiz Kocaeli kampımızla ilgili MTO Bursa temsilcimiz Nuri Gür Bey, uzun soluklu, nefis bir değerlendirme yazısı kaleme aldı. İki hafta bu yazıları paylaşacağım sizlerle sütunumda.
MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu), bu yıl akademik yaz kamplarıyla göz doldurdu. Yüzlerce makale ve talebe 8 kampta müthiş bir entelektüel haz yaşattılar kamplara katılan talebelerimize. Erzincan'da başlayan, Aksaray ve Çorum'da süren kamplarımız Kocaeli'deki hukuk felsefesi ve sanat araştırmaları kamplarımızla taçlandı. Nefis sunumlar yapıldı. Sunumlarla ilgili Bursa Temsilcimiz Nuri Gür kardeşimin makalesini yarın sizlerle paylaşacağım. Bugünkü yazımı da önceki yazımda sütunuma misafir ettiğim Azerbaycan'dan Vakur Azizov kardeşimin kısa ama çok anlamlı bir Kocaeli kampı değerlendirmesi yaptığı lezzetli bir metnine ayıracağım. Hiç uzatmadan sizi Vuqar kardeşimin kısa, özlü ama anlamlı, lezzetli metniyle başbaşa bırakıyorum.
Bugün sizleri nefis bir İstanbul aşkı, hakikat aşkı yazısı ile baş başa bırakacağım. Böyle bir aşk hikâyesi görmediniz. Azerbaycan'dan Kocaeli'deki MTO Akademik Yaz Kampları'mıza iki güzel makalesiyle katılan Vuqar Azizov kardeşimizin uçağa binip de İstanbul aşkından ötürü Azerbaycan'a dönmekten vazgeçip uçağı terk ediş hikâyesini paylaşacağım. Vuqar kardeşimiz, ruh dolu biri. Kalemi de çok güçlü. Zihin açıcı okumalar…
Bu hafta boyunca Batman, Ahlat, Tatvan, Bitlis, Siirt ve Diyarbakır'a bir çıkarma yaptık. GSB'nin düzenlediği Yaz Kampları'na Ahlat'ta bir seminerle katkı verdim. Seminer pürdikkat ve dipdiri dinlendi! MEB bakan danışmanı Süleyman Can kardeşim öncülük etti, çok da güzel bir ev sahipliği yaptı. MTO Siirt'ten Fatih Yıldırım kardeşim, başından itibaren bizimle birlikte oldu, ne de güzel bir kardeş olduğunu göstermiş oldu. Yaz Kampı'nda MEB genel müdürleri Nezir Gül ve Ali Karagöz beylerle de güzel bir sohbet ve gezi programı yaptık. Gezimizin asıl sebebi, iki senedir birbirini uzaktan tanıyan, birbirleriyle uzaktan yazışan, birbirlerini zihnen, manen ve kalben besleyip büyüten iki güzel talebemizi -Kocaeli'den Saime Bayrakdar ile Siirt'ten Nurunnisa Özcan kardeşlerimizi- buluşturmaktı. Tarihî, büyük bir buluşma olacaktı bu. Oldu da hamdolsun. Kütahya'dan Hayrunnisa Karaman ve Saime ile bindik uçağa ve Batman'da aldık soluğu. Ayrıca GSB kampında Saime ile MEB genel müdürü Ali Karagöz hoca'nın münazarası nefis oldu. Saime, film dilinden yola çıkarak bilim felsefesi yapacak nefis bir makale hazırlıyor MTO Aksaray Yaz Kampımıza. Saime, liseyi yeni bitirdi! Hem sinema, hem Alak sûresi, hem de bilim felsefesi arasında entelektüel mekik dokuyan nefis bir yolculuk Saime'nin yaptığı. Nezir Gül ve Ali Karagöz hocalarımız lise talebesi Saime'nin derdini ve derdinin çapını görünce çok sevindiler. Biz de inanılmaz, rüya gibi geçen bir Güneydoğu seferi daha gerçekleştirmiş olduk. Seyahatimizi Hayrunnisa Karaman kardeşimiz kaleme aldı. Nefis bir yazı yazdı. Sizi bu güzel yazıyla başbaşa bırakıyorum. Leziz bir pazar yazısı. Keyifli okumalar.. *** Önce ufku gözler ve bu özlemle bezersin özünü. Özün de seni. Sonra ufka durursun. Ufuk seni ağırlar önce. Sülûka durursun: Ufku ağırlarsın. Ufku ağırlarsın…
Why do we do this podcast? We do it to stop the big issues slipping into the shadows. We talk about listener questions as that's what's important to them, and always try to bring it back to the natural world in some way. We have the conversations that need having. It's not the usual ambience in this episode, as we are back out in Stuart's courtyard garden again. So expect some interesting background sounds. Shreenika, Western Province, Sri Lanka is the listener tasked with asking the first question. “How often does ego permeate human consciousness on an individual basis and how damaging is it?” Your co-hosts Stuart and William feel ego is like that one song that gets stuck in your head—permanently permeating human consciousness. But if it's left uncontrolled, it's like an annoying earworm that just won't quit! Removing ego would be like stripping a pizza of its toppings—you're left with a bland nothing. Ego's a good tool, but a terrible master. It's like having a pet tiger: assertive when needed, but you better know when to back off!” Ego's always there, lurking in the shadows. Like that neighbour who insists on borrowing your lawnmower every weekend.” So, let's treat ego like a Swiss Army knife—useful, but not the boss. Be aware of its role, wield it wisely, and don't let it take over the show! Yusuf, Kocaeli, Turkey asks the second listener question “Are we overly obsessed with what day of the week it is, or is that another example of how we categorise things. This time, time itself?” William believes we're overly obsessed with what day of the week it is. He particularly likes the saying “it does feel like a Monday today”, yet, what is a Monday actually meant to feel like? Stuart has worked a lot on his own over the years, and he always mixed up his working week schedule as he didn't want to feel that he was on a treadmill. When he had staff, he found they struggled with that unpredictability. Stuart feels we are obsessed with categorising. This can be damaging. This can be a barrier to quick adaptation. William feels that the week comes from the structure of schooling, and on the topic of working hours, there are times we are extremely productive, and times we aren't, but we still need to sit at our desk till our allotted time is done. For what conceivable reason would any employer or employee want to engage in such an activity when looking at the bigger picture? What do you make of this discussion? Do you have a question that you'd like us to discuss? Let us know by sending an email to thepeoplescountryside@gmail.com We like to give you an ad free experience. We also like our audience to be relatively small and engaged, we're not after numbers. This podcast's overall themes are nature, philosophy, climate, the human condition, sustainability, and social justice. Sign the Petition - Improve The Oxfordshire Countryside Accessibility For All Disabilities And Abilities: https://www.change.org/p/improve-the-oxfordshire-countryside-accessibility-for-all-disabilities-and-abilities Fundraiser For An Extreme 8 All-terrain Wheelchair: https://www.justgiving.com/crowdfunding/wildmanonwheels Help us to spread the impact of the podcast by sharing this link with 5 friends https://podfollow.com/the-peoples-countryside-environmental-debate-podcast/view , support our work through Patreon https://www.patreon.com/thepeoplescountryside. Find out all about the podcast via this one simple link: https://linktr.ee/thepeoplescountryside --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/thepeoplescountryside/message
Herkese merhaba! Bir Klimik podcast yayını ile daha karşınızdayız. Bu haftaki konuğumuz Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalından Yard. Doç. Dr. Özlem Güler. Bu yayınımızda bir süredir hayatımıza giren ve gelecekte birçok alanda yer tutacak olan yapay zeka teknolojilerinden, bu teknolojilerin tıp alanındaki kullanımından ve bizlere kendi alanımızla ilgili ne gibi kolaylıklar sağlayabileceğinden konuştuk. Değerli konuğumuza yayınımıza katıldığı için çok teşekkür ediyor ve sizlere keyifli dinlemeler diliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bu köşede yayınlanan “Bu Başarı Hepimizin” başlıklı yazımda, provokasyonlarla yarıda bıraktırılan İHH İncirlik eylemi hakkında şu cümleleri yazmıştım: “Tam o sırada ‘kuklayı değil kuklacıyı' hedef alan bir organizasyonla İHH, İncirlik üssüne gitmişti. Orada -kimlerin çıkardığını adımız gibi bildiğimiz- bir provokasyona maruz kalınıp İHH'nın aklıselim tavrı sonucu eylem sonlandırılmasaydı uzun yıllardan beridir ülkemizde yapılmış en etkili ABD karşıtı protestolardan birini gerçekleştirmiş olacaktık. Üzerinden biraz zaman geçsin İncirlik Üssü'nün adının niçin değiştirildiğini de, bu üslerden İsrail'e tek bir istihbaratın niçin gitmediğini de anlamış olacağız zaten.” Bu cümleler üzerine epeyce insan ulaştı bana. Aralarında bu eylemi destekleyenler de vardı, desteklemeyenler de. Provokasyonlar neticesinde eylemin sonlandırılması konusunda İHH'yı tebrik edenler de vardı, eleştirenler de. Hal böyleyken bu eylemi hem oluş hem de sonuç bakımından değerlendirecek bir yazı yazmak şart oldu. Hatırlayacaksınız belki. İHH, İncirlik eylemini “birkaç günlük” olarak planlamış, Türkiye'nin dört bir yanından İncirlik'e akacak araç konvoyları organize etmişti. İstanbul – Adana yolu üzerinde bulunan Kocaeli, Ankara, Kayseri ve Konya'da salon programları yapılmış, İncirlik'teki eylemin mahiyeti ve amaçları konusunda herkese bilgi verilmişti. Hedef, İncirlik Üssü'nün önünde çok etkili ve barışçıl bir protesto gerçekleştirmekti. İncirlik Üssü'nün dışında iki kritik şey yaşandı eylem gününde. İlki, resmi makamların -bu kadar devasa bir insan topluluğu beklemedikleri için olsa gerek- gereken güvenlik önlemlerini alamadığı görüldü. İkincisi de alana “eylem yapmak” için değil, “eylemi kırmak” için gelen provokatörler
Hafta başında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin 80. Mali Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel kurul kapsamında gerçekleştirilen Hizmet Şeref Belgesi Ödül Töreni'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da birer konuşma yaptı. TOBB Genel Kurulu'nda her zaman olduğu üzere iş insanlarını ilgilendiren konulara ilişkin kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Ancak ben bugün daha önce de sizlere yazılarımda aktardığım bir konunun TOBB Genel Kurulu'ndaki yansımalarını aktaracağım. Yazılarımı düzenli takip edenlerin hatırlayacağı üzere beklenen Marmara depremi ve olası ekonomi güvenliği risklerini birkaç kez ele almıştım. Bu kapsamda ayrıca benim de yazarları arasında olduğum ve Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi (KOSAM) tarafından yayımlanan “Bir Ekonomi Güvenliği Meselesi, Marmara-Orta Anadolu Sanayi Dönüşümü” başlıklı raporumuzdan da bahsetmiştim. Tekrara düşmemek açısından burada rakamları yeniden paylaşmayacağım ancak İstanbul, Bursa ve Kocaeli'yi kapsayan Marmara Sanayi Bölgesi'nin Türkiye ekonomisi ve hatta Türkiye'nin ekonomi güvenliği açısından ne kadar önemli olduğu aşikar. Türkiye'de ödenen toplam vergiler, yapılan ihracat ve yapılan istihdamın içindeki bölge payı bölgenin önemini anlatmak için yeterli. Maalesef bu önem eşanlı olarak bazı riskler de içeriyor. Hatta olası Marmara depreminin tüm bu alt yapıya zarar vermesi ve Türkiye'nin ekonomi güvenliğini de tehdit edecek şekilde kalıcı hasar vermesi kuvvetle muhtemel. İşte bu ihtimali göz önümüzde bulundurarak, KOSAM olarak Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk'ün destekleri ile hazırladığımız raporda neden Marmara Sanayi Bölgesi'nin Orta Anadolu'ya taşınması gerektiğini teknik ve akademik gerekçelerle izah eden bir rapor hazırlayıp yayımlamıştık. Rapor yayımlanmadan önce de böyle bir ihtiyaca işaret ederek raporun entelektüel altyapısını oluşturan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun KOSAM'ı ziyaretinde raporumuzu kendisinin bilgisine sunmuştuk. Hisarcıklıoğlu da TOBB'un son genel kurulundaki konuşma
Dörtlü Masa, 56. bölümüne uzun bir giriş ile birlikte Kocaeli buluşmasına, Önderizo'nun günübirlik Kayseri ziyaretine ve Eurovision'a değinerek başlıyor. Yaz şarkıları, fotoğraf albümleri, Tarot - kahve falı, görgü kuralları, ideal deniz ortamı, toplum içindeki yakınlık sınırı ve daha fazlası...
Carolien, from South Holland, The Netherlands, sets the first question to be discussed today - “When you both think back, what do you remember most about your working collaboration? Would that be the same as other people have?” William highlights the enjoyable collaboration with Stuart, which has faced challenges but evolved into a rewarding experience. Their strong criteria for working together has fostered reliability. Despite opportunities to part ways, both William and Stuart have remained committed. Stuart humorously acknowledges William's influence, emphasising the rarity of finding reliable, long-term collaborators. Yusuf, from Kocaeli, Turkey sets the second listener question for todays episode - “Interested to hear both your thoughts on modern film making techniques and style as an effective way to motivate and get urgent environmental messages out there?” Stuart critiques modern filming techniques, particularly their impact on people with epilepsy and the artificiality of the ‘BBC way of talking.' He advocates for slowing down and avoiding short snippets. Stuart also highlights the overreliance on effects and the need for techniques that consider diverse cognitive abilities. He also feels modern film treats audiences as though they're in the middle of an orgasm, when it should be more directed at when someone is drinking a steady pint of Guinness. William emphasises the importance of allowing film scenes to breathe, citing the film The End We Start From as an example of effective storytelling through measured pacing. Both agree on the value of creativity over repetition. What do you make of this discussion? Do you have a question that you'd like us to discuss? Let us know by sending an email to thepeoplescountryside@gmail.com We like to give you an ad free experience. We also like our audience to be relatively small and engaged, we're not after numbers. This podcast's overall themes are nature, philosophy, climate, the human condition, sustainability, and social justice. Help us to spread the impact of the podcast by sharing this link with 5 friends https://podfollow.com/the-peoples-countryside-environmental-debate-podcast/view , support our work through Patreon https://www.patreon.com/thepeoplescountryside. Find out all about the podcast via this one simple link: https://linktr.ee/thepeoplescountryside --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/thepeoplescountryside/message
Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki yarış beklendiği gibi İstanbul sınırlarını aştı. Sık sık gittiğim Kocaeli'nde selamlaştığım hemen herkes, “İstanbul'da ne olur?” sorusuna yanıt arıyordu. Önceki gün de Trabzon'da yaşayan arkadaşım aradı. Aynı merakla yorumumu sordu. “Şimdilik ortada. Bir hafta önce İmamoğlu bir adım ilerideydi. Hava birkaç gündür değişti. Murat Kurum öne geçti görünüyor” dedim ve ben de ona Trabzon'dan bakınca nasıl bir İstanbul fotoğrafı gördüğünü sordum. Arkadaşım siyaseti yakın takip etmenin yanı sıra sosyal medyayı da analiz amaçlı çok etkin kullanır. Çok önemsediğim şu gözlemini müsaadesiyle aktarıyorum: “Ekrem İmamoğlu 2019'da sadece İstanbul'da değil Karadeniz şehirlerinde ve özellikle de memleketi Trabzon'da ekranlardan evlere sirayet eden bir rüzgar oluşturmuştu. Çevremde, Trabzon'da AK Parti'ye oy veren ama İstanbul'da yaşasa İmamoğlu'na oy verecek çok sayıda insan vardı. Zaten İmamoğlu da bu ilgiyi görünce, Karadeniz'e özel çalıştı. Köylere kadar alış-veriş kartları dağıttı. Cumhurbaşkanlığı'na adaylık çalışmasını da 2022'de Karadeniz şehirlerine yaptığı turla başlatmıştı.” Arkadaşımın analizini kesip burada araya gireyim: İki yıl önce (2022) Ramazan Bayramı'nda çıkılan o seyahat İmamoğlu'nun İBB'yi sıçrama tahtası yaptığının ilanıydı. Lakin tur otobüsünde Nagehan Alçı'nın olmasına CHP tabanından gelen sert eleştirilere karşı danışmanı Murat Ongun, "200-300 kişiler, umursamıyoruz" yorumunu yapınca yönetilemez bir kriz patlak vermişti. Çünkü İmamoğlu da ardından "Vız gelir tırıs gider" açıklamalarıyla tepkileri daha da büyütmüştü. Ertesi gün özür dilese de Cumhurbaşkanlığına aday olma planları ilk darbesini bu anlamsız bulunan geziden dolayı almıştı. Üstüne üstlük muhalefet seçmenini aşağılayan “tuvalet terliği olsa oy vereceğiz” tanımlaması da ilk defa bu kriz esnasında yapılmıştı.
Bir afetin yıldönümü hatırlamak bir toplum için gerçekten zor olmalı. Fakat o denli alıştık ki belki bu zorluğun farkında dahi değiliz. Senelerce Gölcük depreminin yıldönümü hatıramızda yaşattık. Şimdi işte ilk defa bir başka afetin yıldönümündeyiz; 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin. Nice canımız yitti. Cennetlerde ağırlansınlar. Kalanlar için ne yapabileceğimizi düşündük. 1999 depreminden sonra Sakarya'ya ve Kocaeli'ne gitmiştim. Viran olan şehirleri görmüştüm. Bir daha da hiç gitmedim. Bilmiyorum, belki gitmek içimden gelmemişti. Ama geçtiğimiz aylarda yolum Sakarya'ya düştü. Zihnimdeki Sakarya ile gözümün önündeki Sakarya başka iki yerdi. Gerçi şehrin yeni yerleşimlerini gördümse de hatıramdaki o eski ören olmuş imaj ortadan kayboldu. Türkiye standardının çok üzerinde bir şehirle karşılaştım. Ya da belki İstanbul standardının demeliyim. Emin değilim. Fakat afetle kalkınma düşüncesinin gerçekleştiğini, hatta en iyi denebilecek örneklerinden birisinin çıkarılmış olduğunu gördüm. Kocaeli'nin de benzer şekilde iyileştiğini işittim ama otoyoldan şehrin içine kırmak henüz nasip olmadı. Şimdi 90'ların o karanlığındakinden çok daha güçlü bir Türkiye, elinden geleni ardına koymaksızın, asrın afetinden sonra yeniden kalkındırmak için, kalanlara yeniden bir umut verebilmek için Kahramanmaraş'ı, Hatay'ı, Gaziantep'i, Malatya'yı, Adıyaman'ı baştan imar ediyor. Yatırımlar yapıyor. Afetzedeler devletin gölgesinde gölgeleniyor. Nerede bu devlet, nerede bu millet sözü 1999'da kaldı. Olağanüstü bir hızda neredeyse başka hiçbir devletin kotaramayacağı işler başarılıyor. Bu bir övme ifadesi değildir. Türkiye ustalarıyla, müteahhitleriyle, beton santralleriyle, tuğla fabrikalarıyla, demir, çelik, alüminyum sanayiyle, kereste üretimiyle, iş makineleriyle, mühendisleriyle dünyada bu işi en örgütlü biçimde yapabilecek tek ülke zaten. Elbette “en” üstünlüğü için bu varlıkların bulunması şarttır ama yetmez. Sorumluluk sahibi bir liderlik gerekir. Neredeyse tüm ülkeler bu anlamda ıstırap çekerken Türkiye'de o da var. Ama o da yetmez. Millet lazım.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Allah'a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” Muhammed 7 Allah'ın yardıma ihtiyacı bulunmadığı kesin olduğuna göre “Allah'a yardım”, mecazi olarak “O'nun dinine,peygamberine” yardım demektir. Bu âyet bir ilâhî sünnete (imtihan ve say olarak anılan âdete, kanuna) ışık tutmaktadır: Allah dünya hayatını imtihan için takdir buyurduğundan yardımını da kulun kendisine düşeni yerine getirmiş olmasına, sözlü dua yanında amel ve çabalarıyla fiilî duasını da yapmış bulunmasına bağlamıştır. Kul iyiliğe doğru bir adım atarsa Allah, yardım ve ödül olarak bin adım atmaktadır. "Allah'ı desteklemenin ne demek olduğu hususunda şu izahlar yapılabilir: a) Bu, "Eğer, Allah'ın dinini ve yolunu desteklerseniz." b) "Eğer Allah'ın cemaatine yardım ederseniz." demektir. c) Bununla, hakikî anlamda Allah'a yardım etmek kastedilmiştir. Buna göre biz diyoruz ki, "Yardım, birbirine zıt ve karşıt olan iki taraftan birisinin, dâvasını gerçekleştirmek için çalışmaktır. Şeytan, Allah'ın düşmanıdır; küfrü gerçekleştirmek ve iman ehline gâlib gelmek hususunda çaba sarteder. Allahü teâlâ da, küfrün yok edilmesini, küfre mensup olanların helak edilmesini, cehaleti sebebiyle küfrü tercih edenlerin yok edilmesini ister. Binâenaleyh, bir kimse, Cenâb-ı Hakk'ın bu davasını gerçekleştirdiği için, "Allah'a yardımı" gerçekleştirirse, sen, bu kimsenin, Allah'ın muradını gerçekleştirdiğini söyleyemezsin. Çünkü, Allah'ın muradını, Kendisi dışında hiç kimse gerçekleştiremez. Ehl-i sünnete göre, "Allah'ın matlubu (isteği)", "muradı"ndan başkadır; bunlar ayrı ayrı şeylerdir. Çünkü O, kâfirin iman etmesini talep etmiş, ama bunu murad etmemiştir. Eğer murad etmiş olsaydı, kâfir de iman etmiş olurdu. Daha sonra Cenâb-ı Hak "O da size yardım eder" buyurmuştur. Buna göre şayet, "Sen, hangi şeye dayanarak, Allah, mü'minlere yardım ettiğinde, kulda Allah'ın istediği şeyi tahakkuk ettirmiştir, öyleyse daha nasıl, (ikisi de), aynı şey olduğu halde, kulun istediği şeyi gerçekleştirmiş olur dedin?" denilirse, biz deriz ki, mü'min, savaşçı çıkması ve ona yönelmesi ile, Allah'a; Allah da, ona, onu bu konuda teyit etmesi, sabit kadem kılması ve kulunu, her taraftan koruyan melekler göndermesi suretiyle yardım etmiştir.” Razi
AK Parti adım adım adaylarını açıklıyor. Perşembe günü başta deprem bölgesi adayları olmak üzere büyükşehirlerin ve illerin adaylarını ilan etti. İstanbul gündemde olunca tek başına konuşulan şehir olur. İstanbul'un gündem olmadığı yerde Ankara, İzmir ve deprem bölgesi gündem oldu. AK Parti, deprem bölgesinde üç ilin adayını yeni isimlerden seçti. Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman. Buna mukabil CHP, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı yeniden aday gösterdi. AK Parti'nin her üç ilde de oy oranları çok yüksek ve belediye başkanları deprem öncesi başarılı idi. Deprem zamanında, AK Parti, hükümet, belediyeler, halk, sivil toplum örgütleri ve iş adamları hep birlikte seferber oldular. AK Parti bırakın depremden dolayı oy kaybetmeyi deprem bölgesinden beklenenin üzerinde oy aldı. Depremde şehirlerin büyük yıkıma uğraması ve belediye başkanlarının hâlihazırda muhatap olarak kalmaları onların kamuoyu desteğini azaltmıştır. Başkanların değiştirilmesi deprem öncesi başarı durumları ile ilgili değil depremin oluşturduğu olumsuzluklardır. Muhalefet partilerinin ortak beklentisi, hükümetin depremin yıkıcı etkilerinden dolayı büyük oranda oy kaybına uğraması. Depremden bir ay sonra yaptığımız araştırmada ülke genelinde AK Parti'nin oyları yüzde 42,7'ye yükselmişti. Bu sonuçlar, başta muhalefet partileri olmak üzere herkesi şaşırtmıştı. Çünkü seçmen hükümetin nasıl bir seferberlikle işe el attığını görmüş oldu. Depremde CHP'li büyükşehir belediyeleri bir varlık gösteremedi. İstanbul itfaiyesi Kadir Topbaş zamanından afetlerle mücadele için çok büyük oranda makine parkı oluşturmuş. Yetkililerin ifadesine göre İBB'nin elinde olan makine parkı ve yetişmiş insan gücü bütün büyükşehirlerin toplamı kadarmış. Peki, bu birikim nasıl kullanıldı? CHP tek başına Hatay'da bile varlık gösteremedi. AK Partili iki belediye Hatay'da efsaneleşti: Kocaeli ve Konya. Ankara: Bilindiği gibi Ankara milliyetçi bir şehir. AK Parti, Melih Gökçek'i görevden aldığında Mustafa Tuna kısa süre görev yaptı. İlginç bir şekilde Ankara Mustafa Tuna'yı benimsemişti. Seçmende ilginç bir sezgi ve ön kabul var ve bir yöneticiyi neden sevdiğini bir başkasını neden benimsemediğini fark edemiyorsunuz. Fakat halkın bilgeliği diye bir şey vardır. O dönemde AK Parti, kendi siyasi temsilini halktan uzak olmak ve kibirli olmakla eleştiriyordu. Belki de Tuna bu durumun zıddı bir yerde duruyordu. Sürecin geride kalmasına rağmen bu görevden alma olayının hâlâ parti içinde bir sahibi yoktur. Kimin aklına geldi, kim projelendirdi, kim sahiplendi bugün herkes bu sorulardan kaçmaktadır. Ve uygulama sahipsiz kalmıştır. Dillendirme işini o dönem kötüye kullanılan bir araştırma firmasına atfediliyor fakat bu büyük kayıp o kişinin akıl sınırlarını aşar. O dönem için Ankara'da AK Parti ve MHP'nin oy toplamı yüzde 60'a yakındı ve AK Parti'nin Ankara'yı kaybetme ihtimali hiç kimsenin aklına gelmemiştir. Seçim bittiğinde ilçeler toplamında ve il genel meclisinde AK Parti ve MHP kazanırken Millet İttifakı büyükşehir belediyesini almış oldu. Ankara'nın kaybı İstanbul'la birleşince AK Parti için ağır bir yenilgiye dönüştü. Bir yazıda 15 Temmuz'dan yerel seçimlere giden süreçte AK Parti'nin yaşadığı sorunları ele alabiliriz. Bir siyasal süreçte başarı ve başarısızlık kendiliğinden oluşmaz onu oluşturan sebepler vardır. Bugün iki milliyetçi aday var Ankara'da. Konuştuğum Ankaralıların kafası karışmış. Daha önce radikal düzeyde bir Mansur Yavaş desteği vardı.
Mysterious fires at food processing companies occurred in many places throughout 2022. This year it is exploding grain silos. Is somebody trying to destabilize the world by disrupting the global food supply? Two large explosions have occurred in the past 2 weeks. One in Turkey, the other in Brazil. We'll start with the spectacular explosion at a wheat silo in Turkey. Rick Wiles, Doc Burkhart. Airdate 8/8/23You can partner with us by visiting TruNews.com/donate, calling 1-800-576-2116, or by mail at PO Box 690069 Vero Beach, FL 32969.It's the Final Day! The day Jesus Christ bursts into our dimension of time, space, and matter. Now available in eBook and audio formats! Order Final Day from Amazon today! https://www.amazon.com/Final-Day-Characteristics-Second-Coming/dp/0578260816/Apple users, you can download the audio version on Apple Books!https://books.apple.com/us/audiobook/final-day-10-characteristics-of-the-second-coming/id1687129858Purchase the 4-part DVD set or start streaming Sacrificing Liberty today.https://www.sacrificingliberty.com/watchThe Fauci Elf is a hilarious gift guaranteed to make your friends laugh! Order yours today! https://tru.news/faucielf
Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nı sunduğum programın bu haftaki konuğu Derin Nil Kaçmaz. 1984 İstanbul doğumlu Derin, 9 Eylül Üniversitesi'nde Turizm ve Otelcilik Bölümü'ne girdi ancak sonra bırakıp Kocaeli Üniversitesi Spor Akademisi'ne girdi. Bir süre İstanbul'da bir Spor Salonu'nun satış pazarlama bölümünde bir süre çalıştı. Ardından işi bırakıp Kabak'a gitti. Orada gönüllü çalışıp yoga yapmaya başladı. Yoga Eğitmenlik Eğitimi'ni aldı. Daha sonra Şamanizm hayatına girdi. Şamanizm ve ses terapisiyle ilgili eğitimler aldı. Derin'in paylaşımlarını ve çalışmalarını https://www.instagram.com/derinnil.kacmaz/?igshid=YmMyMTA2M2Y%3D Instagram hesabından takip edebilirsiniz. Keyifli dinlemeler :)
Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nı sunduğum programın bu haftaki konuğu İrem Demir. 1990 İstanbul doğumlu İrem, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf bölümünden mezun oldu. Mezun olduktan sonra moda-reklam-dizi- sinema sektöründe çalıştıktan sonra 2014 yılında Anadolu Ateşi'nde yer aldı. Ardından mindfulness ve yoga eğitimi aldı. Farklı dans eğitmenleriyle çalışan İrem'le hikayesini ve yolculuğunu konuştuk. İrem'in paylaşımlarını ve çalışmalarını https://www.instagram.com/iremlidemir/ Instagram adresinden takip edebilirsiniz. Keyifli dinlemeler :)
Kocaeli'nde, Derince Tüneli'nin girişinde TIR'ın taşıdığı platformun tünele sıkışması sebebiyle D-100 Ankara istikameti saatlerce trafiğe kapandı
Editör: Gamze Elvan Prodüksiyon: Özgün Özgül Reji: Özge Elvan & Elif Özge Yalçın İktidar, son dönemde Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Kürt seçmene yönelik adımlar atıyor. Eski HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk, cezaevinde yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tutuklu bulunduğu Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi ‘nden 27 Ekim'de tahliye edildi. Tuğluk, uzun süredir tahliye edilmeyi bekliyordu. Daha sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş anayasa değişikliği teklifi nedeniyle, 2 Kasım'da HDP'yi ziyaret etti. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu görüşmeye destek verdi ve “Son derece doğal ve doğrudur” dedi. 12 Kasım'da da Selahattin Demirtaş, babasının rahatsızlığı nedeniyle özel jetle Diyarbakır'a getirildi. Haber Hafta Sonu'nda bu akşam HDP'de üç dönem milletvekilliği yapan Kürt siyasetçi Altan Tan, bu gelişmeler ışığında iktidarın hamlelerini değerlendirdi. İstanbul-Beyoğlu'ndaki İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında beşi Bulgaristan'da olmak üzere toplam 13 kişi gözaltına alındı.
“Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla gözaltına alınan ve bu sabah Ankara Adliyesi'ne getirilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, tutuklama talebiyle 3. Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edilmişti. Fincancı sevk edildiği mahkemece tutuklandı ve Sincan Kapalı Kadın Cezaevi'ne gönderildi. Adli Tıp Kurumu, Kocaeli 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde Aralık 2016'dan beri tutuklu olan, bir süredir demans teşhisi konulması nedeniyle tahliyesi talep edilen eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk hakkında “Cezaevinde kalamaz” raporu verdi. Sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin kararı savcılık verecek. Tuğluk'un dün akşam saatlerinden beri tahliyesi bekleniyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini, yüzde 60,4'ten yüzde 65,2'ye yukarı yönlü güncelledi. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları devam ediyor. Rusya lideri Vladimir Putin, Rusya'nın her yıl gerçekleştirdiği nükleer tatbikatı izledi. Böylece Moskova, sekizinci ayını geride bırakan Ukrayna savaşında ilk kez bir nükleer tatbikat düzenledi. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medyascope Ankara muhabiri Cansu Timur ile Şebnem Korur Fincancı'nın son durumunu, Medyascope muhabiri Ali Macit ile Aysel Tuğluk'un tahliye sürecini, hukukçu Kerem Altıparmak ile Fincancı'nın hakkındaki suçlamaları ve tutuklanmasını konuştuk. Editör: Egemen Gök
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) grup toplantıları düzenlendi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Bartın'daki maden faciasını protesto etmek için 24-25 Ekim'de Antalya, Eskişehir, Kocaeli, Ankara ve İstanbul'da eylemler düzenliyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve yönetim kurulu üyeleri bugün İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Financial Times'a yaptığı açıklamada Türkiye ile Rusya'nın “iyi komşuluk ilişkileri” içinde olduğunu söyledi. “Türkiye Hazine Bakanı, Rusya ile ekonomik bağları savundu” başlığıyla yayımlanan söyleşide Nebati, Rusya ile ilişkiler ve Merkez Bankası'na giren kaynağı belirsiz para hakkında konuştu. “Güne Bakış”ta Gamze Elvan‘ın konukları Edgar Şar ve Alphan Telek‘ti. Yayında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üslubu ve muhalefetin cumhurbaşkanı adayı tartışmaları konuşuldu. Editör: Egemen Gök
Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde durdurulan bir araçta 2 ton 234 kilogram kaçak nargile tütünü bulundu
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde tartıştığı kayınpederini tabancayla yaralayan zanlı gözaltına alındı
Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde durdurulan araçta, 45 av tüfeği ile 3 tabancanın ele geçirilmesine ilişkin 1 kişi gözaltına alındı
Kocaeli'de dün bir teknenin alabora olmasının ardından facia yaşandı. Can pazarının yaşandığı olayda bir kişi kurtarılırken, denizde kaybolan İsmail B.'yi arama çalışmaları bugün de devam etti
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde, bir binadaki doğal gaz kaçağı paniğe neden oldu.
Kocaeli'nin Darıca ilçesinde bir kıraathanede çıkan tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Kavgada 2 kardeş tabancayla vuruldu. Kaçan iki şüpheliden biri yakalandı
Kocaeli'de bir fabrikada gece bekçisi olarak çalışan kişi ölü bulundu. Polis ekipleri şüpheli ölümle ilgili soruşturma başlattı
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, cinsel istismarda bulunup, başına taşla vurduğu 16 yaşındaki Ayşegül Aydın'ın 132 gün sonra ölümü ile ilgili vahşette yeni bir gelişme yaşandı. Kan donduran cinayetle ilgili tutuklanan Afganistan uyruklu Muhammed Atiku...
Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde bir ilaç fabrikasında yaşanan patlamanın ardından yangın çıktı. Yangının çıkış nedeniyle ilgili iddialar ortaya çıkarken, yangın 5 saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alınarak söndürüldü.
Kocaeli'nde sağanak yağış yerini sele bıraktı. Körfez ve Derince ilçelerinde sel hayatı olumsuz etkiledi. Araçlar güçlükle ilerlediği gözlenirken alt geçitlerdeki otomobiller yollarda kaldı
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde, daha önceden düğünde tartıştığı iddia edilen iki aile arasında silahlı kavga çıktı. Olayda tabancıyla vurulan kadın hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı
Türkiye, pandemiden bu yana müzik yasaklarını konuşuyordu. Pandemi bitti peş peş konser yasakları festival iptalleri geldi. Son iptal Kocaeli'nden... Bu arada peş peşe gelen zamlar da ağız tadımızı bozdu. Dondurmaya yüzde 25 zam geldi. Fıstık fiyatlarındaki artış baklavacıları isyan ettirdi, bir süre baklavada fıstık aramayın... Politika, ekonomi, dünya... Gündemin tüm gelişmelerini Kısa Dalga Bülten'de bulabilirsiniz...
Melek Mosso'nun Isparta'da vereceği konser iptal edildi. Şarkıcı Niyazi Koyuncu, İstanbul'da Pendik Halk Eğitim Merkezi'nin 25 Mayıs'ta Sahil Meydanı'nda düzenleyeceği etkinlikte sahne almasının Pendik Belediyesi tarafından engellendiğini belirtmişti. Kürt şarkıcı Aynur Doğan'ın Kocaeli konseri AKP'li Derince Belediyesi tarafından iptal edilmişti. Eskişehir'deyse Anadolu Fest adlı müzik festivali valilik kararıyla engellenmişti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener memleketi Kocaeli'nde. Akşener Çayırova, Darıca ve merkez ilçe İzmit'te esnaf ve vatandaşlarla buluştu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 14'te sabit tuttu. Böylece TCMB, üst üste beşinci kez faizi değiştirmemiş oldu. Elektronik cihazlardan alınan TRT bandrol ücretlerine zam yapıldı. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, eski Anayasa Mahkemesi Raportörü ve anayasa hukukçusu Prof. Dr. Osman Can ile iptal edilen konserlerin hukuki yönünü, Medyascope muhabiri Ali Macit ile Akşener'in Kocaeli temaslarını konuşacağız.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği Başkent Kültür Yolu Festivali'nde Güney Koreli “Mirae” adlı K-Pop grubunun Ankara'da düzenleyeceği ücretsiz konser iptal edildi. Dün de Kocaeli'nde Kürt sanatçı Aynur Doğan'ın konseri AKP'li Derince Belediyesi tarafından iptal edildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, askeri danışmanlık şirketi SADAT'ın İstanbul'daki merkezine gitmişti. Merkezin önünde açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “seçimlerin güvenliğini sarsacak bir durum olursa sorumlusunun SADAT ve Saray olacağını” söylemişti. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Gelecek Partisi İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Serap Yazıcı ile iptal edilen konserleri, emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ile seçim güvenliği tartışmalarını konuştuk. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/37Qjhkx
Wegen seines Engagements für russische Staatskonzerne steht Gerhard Schröder seit Jahren in der Kritik. Auf einer Konferenz im türkischen Kocaeli äußert sich der Altkanzler zum Krieg in der Ukraine. Web: https://www.epochtimes.de Probeabo der Epoch Times Wochenzeitung: https://bit.ly/EpochProbeabo Twitter: https://twitter.com/EpochTimesDE YouTube: https://www.youtube.com/channel/UC81ACRSbWNgmnVSK6M1p_Ug Telegram: https://t.me/epochtimesde Gettr: https://gettr.com/user/epochtimesde Facebook: https://www.facebook.com/EpochTimesWelt/ Unseren Podcast finden Sie unter anderem auch hier: iTunes: https://podcasts.apple.com/at/podcast/etdpodcast/id1496589910 Spotify: https://open.spotify.com/show/277zmVduHgYooQyFIxPH97 Unterstützen Sie unabhängigen Journalismus: Per Paypal: http://bit.ly/SpendenEpochTimesDeutsch Per Banküberweisung (Epoch Times Europe GmbH, IBAN: DE 2110 0700 2405 2550 5400, BIC/SWIFT: DEUTDEDBBER, Verwendungszweck: Spenden) Vielen Dank! (c) 2022 Epoch Times
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
Ankara Gündemi programının bu haftaki konuğu Halkların Demokratik Partisi (HDP) Iğdır Milletvekili Dr. Habip Eksik oldu. Programda koronavirüs salgınının gidişatı ve HDP'nin pazar günü (9 Ocak) Kocaeli-Gebze'de düzenleyeceği miting konuşuldu.
Bursa, Kocaeli ve Yalova'da yıkım projeleri ve çed uygulamaları| Onur Küçük, Miray Dokurer