POPULARITY
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan iki yüz onuncu bölüm sizlerle.Bu bölüme 90'lardan konuşarak başladık. Bizi üzen bir kaybın bize hatırlattıklarından bahsettik. DJ Tangun Gencel .Sonra 3-4 yıldır tüm dünyada gittikçe popülerleşen hareketli bir spordan söz ettik. Yıllar önce Meksika'dan çıkan padelin yarattığı etkiyi anlattık.Ardından konu yine yapay zeka destekli müziğe geldi. İş öyle bir hal aldı ki, artık yapay zeka kullanılarak yapılan şarkıların listelerde yer alması haber niteliği bile taşımıyor, kimse bu şarkıları standart yolla yapılanlardan ayırt edemiyor.Söz bu konuya gelince, yapay zekalı oyuncaklardan da bahsettik ve konunun karmaşık boyutlarını değerlendirdik.
Gazze'de iki yıllık yıkım ve on binlerce sivil kaybın ardından gelen ateşkes, uluslararası baskının ve küresel dayanışmanın sonucuydu. Aktivistler Şenol Karakaş ve Bekir Turunç, Sumud Dayanışma Filosu'nun İsrail üzerindeki etkisini ve dünya kamuoyunda oluşturduğu kırılmayı anlattı. İslam Özkan'ın sunduğu Dünya Alem programında konuşan Filistin dostu aktivistler, 44 gemiyle Gazze ablukasını delmek için yola çıkan Sumud Filosu'nun hem politik hem moral etkisine dikkat çekti. Uluslararası Adalet Divanı'nın (ICJ) Netanyahu'yu soykırımdan suçlu bulması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICC) yakalama kararı çıkarmasının, Sumud'un oluşturduğu baskının ardından geldiği vurgulandı. Bekir Turunç, İsrail ordusunun uluslararası sularda filosuna "korsanlıkla el koyduğunu" söyledi: "Bizi ters kelepçeyle güneş altında tuttular, ilaç vermediler. Gemimizi gasp ettiler ama direnişimiz devam edecek." Şenol Karakaş ise Sumud'un küresel boyutunu şöyle anlattı: "Bu sadece bir deniz konvoyu değildi. Madrid'den Londra'ya, Meksika'dan İstanbul'a uzanan küresel intifadanın parçasıydı. BDS boykotları İsrail ekonomisini sarstı." Ateşkes Trump'ın sunduğu 20 maddelik planla gelse de, aktivistler “Bu geçici, İsrail'e güven yok” diyerek uyarıyor. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Podržite nas i na Patreonu ➡️ https://www.patreon.com/c/HistoryCast Postojala je, jako davno, civilizacija koja je podigla gradove veće od evropskih prestonica, izgradila piramide što su se uzdizale ka nebu i razvila sistem pisma, trgovine i religije koji je zadivio, ali i uplašio osvajače sa drugog kontinenta. Ovo je priča o Astečkom carstvu - o njegovom usponu i o njegovom tragičnom kraju. O Astecima i njihovoj imperiji danas razgovaraju istoričari i kumovi Nikola Đukić i Nikola Šipka. Oni nas vode od mitskog puta plemena Meksika do osnivanja Tenočtitlana, grada podignutog usred jezera Teskoko, čuda urbanizma i središta jedne od najsnažnijih država prekolumbovske Amerike. Sam Tenočtitlan imao je preko 200.000 stanovnika, više nego većina tadašnjih evropskih prestonica. Njegovi stanovnici obrađivali su plutajuće bašte - činampas, genijalna veštačka ostrva koja su obezbeđivala obilne useve i činila grad gotovo samoodrživim.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, ABD'nin Venezuela'ya savaş gemisi ve asker sevki kararını “çılgınlık” olarak nitelendirdi. Bölge ülkelerinin bu hamleye nasıl karşılık verdiğini, Kolombiya'daki Anadolu Ajansı muhabiri Sinan Doğan ile konuştuk.
Hıçkıra hıçkıra acı yemek! Acının yolculuğu! Acı ama lezzetli acı! Acılı bamya "Aside" notları Tatlıya acı ekleyin! #acıtatlımayhoş
Küresel ekonominin uzun süredir derin bir dönüşüm geçirdiği yadsınamaz bir gerçek. Ve bu gerçekliğin en görünür aktörü ise başlarda Amerika'nın problemi gibi görünen ancak bugün Endonezya'dan Türkiye'ye, Meksika'dan Vietnam'a kadar birçok ülkeyi aynı anda sarsan sessiz ama yıkıcı bir ekonomik yayılmaya dönüşen Çin. Bizde diğer ülkelerden farklı olarak bu dışsal baskıya eşlik eden nur topu gibi bir yüksek faiz ve konkordato zincirimiz olduğunu da ekleyelim. Hal böyle olunca biri dışarıdan basınç uyguluyor, diğeri ise içeriden damarları tıkıyor. Günün sonunda rekabet gücünü, üretim cesaretini ve ödeme kapasitesini kaybetme riski ile aynı anda karşılaşıyoruz.
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Jelatinli, rengarenk ve kat kat jöle tatlıları, bir dönem statü sembolüymüş. Meksika'da bu iş tam bir sanata dönüşmüş. Aylin Öney Tan böyle bir jöle tatlısı yapmak için püf noktalarını anlatıyor.
Jelatinli, rengarenk ve kat kat jöle tatlıları, bir dönem statü sembolüymüş. Meksika'da bu iş tam bir sanata dönüşmüş. Aylin Öney Tan böyle bir jöle tatlısı yapmak için püf noktalarını anlatıyor.
Başkan Trump'ın yüksek gümrük vergileri uygulayarak başlattığı ticaret savaşlarında yeni bir dönemece yaklaşıyoruz. Trump'ın Amerika'nın ‘Kurtuluş Günü' olarak ilan ettiği 2 Nisan'da bütün ülkelere standart %10 ek vergi ve ABD'yle ticaret açığı olan ülkelere de bu oranın üstüne büyük rakamlar açıklamıştı. Piyasaların verdiği sert tepki sonrasında Kanada, Meksika, AB, Japonya ve Çin gibi ülkelerle ikili ticaret anlaşması yapılmasına fırsat vermek tekrar bu vergileri ağustos ayında tekrar yürürlüğe girmek üzere ertelemişti. Şimdiye kadar Endonezya ve Japonya gibi ülkelerle ticaret anlaşmaları açıklanmasına karşın diğer ülkelerle anlaşmaya varılacağına dair çok güçlü işaret yok. Trump anlaşmalara daha fazla zaman tanımaz ve ek gümrük vergilerini yürürlüğe koyarsa, ticaret savaşının yüksek gümrük vergilerini normalleştirdiği bir döneme girmiş olacağız.
ICRYPEX Yönetim Kurulu Danışmanı Ferhat Yükseltürk ve ICRYPEX Araştırma Yönetmeni Berk Koçak; haftalık kripto ve ekonomi piyasalarını sizler için değerlendiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'lı bir grubun silah bırakmasının ardından yaptığı açıklamada "AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik" dedi. Trump, AB ve Meksika mallarına %30 tarife uygulanacağını duyurdu. Bu bölüm Antre Gourmet hakkında reklam içermektedir. Türkiye'nin yerel ve geleneksel peynirlerini sofralara taşıyan Antre Gourmet'nin kurucuları Neşe Aksoy Biber ve Berrin Bal Onur'un kaleme aldığı, peynirin hikayesini çocuklarla paylaşan kitap “Peynir”, Gourmand 2025'de Dünya'nın en iyi kitabı seçildi. Antre Gourmet ile buradan, “Peynir” ile buradan tanışabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
#AcıTatlıMayhoş
#AcıTatlıMayhoş
Klajā nākuši "Latvijas sociālās atmiņas monitoringa 2025" dati, kas meklēja atbildes uz jautājumiem - ar kādām emocijām un atmiņām atceramies okupācijas laiku un pirmspadomju periodu - posmus vēsturē, kurus liela daļa sabiedrības pati nav piedzīvojusi vai piedzīvojusi tikai daļēji. Dati liecina, ka samazinājusies tā saucamā padomju laika nostaļģija, bet pieaug to cilvēku skaits, kas par labāko laiku Latvijas vēsturē uzskata Atmodu un mūsdienas. Kādas atšķirības šajos datos vērojamas starp latviski un krieviski runājošajiem, un ko šādi pētījumi liecina par mūsu sabiedrību? Raidījumā Zināmais nezināmajā skaidro divi pētījuma autori - komunikācijas zinātnes doktors Mārtiņš Kaprāns, Latvijas Universitātes Filozofijas un socioloģijas institūta vadošais pētnieks, un sociālantropologs Andris Saulītis, Latvijas Universitātes Filozofijas un socioloģijas institūta vadošais pētnieks. Andris Saulītis: Aizvien vairāk mēs varam skatīties, nevis kādas ir atšķirības starp latviski un krieviski runājošām grupām, bet atšķirībām krievvalodīgo vidu. Latvieši vidū ir monolītāk, bet daudz sarežģītāk ir saprast un analizēt krievvalodīgo kopienu. Līdz ar to tā pieeja šobrīd vairs nav skatīties uz šīm divām grupām, bet būtībā skatīties uz krievvalodīgo grupu, kur var konstatēt jau pazīmes uz zināmu polarizāciju. Pēc kādiem datiem vai pēc kādiem raksturlielumiem ir šī polarizācija - vecums, paaudžu atšķirības? Andris Saulītis: Vecums noteikti ir viena lieta, bet, protams, ka tas ir saistīts bieži vien ar ģeopolitisko orientāciju, ko gan mēs šajā aptaujā nevaram plaši precīzāk konstatēt, jo tomēr aptauja koncentrējas tieši uz jautājumiem par vēsturi. Bet vienlaicīgi tās ir zināmā mērā lietas, kuras savstarpēji saistītas. Protams, ka Latgale arī mums ir tāds reģions, kur ir atšķirīgāka šī izpratne un vērtējums, bet tai pašā laikā jāņem vērā, ka Latgalē vienkārši ir vairāk krievvalodīgo iedzīvotāju, ir vairāk vecāka gadagājuma iedzīvotāju un arīdzan tās ir daudz multietniskas kopienas, kur līdz ar to dialogs, iespējams, ir daudz intensīvāks. Un tajā pašā laikā, iespējams, ka tas ir tas iemesls, kāpēc daudzos jautājumos, it sevišķi vērtējot vēsturi, iedzīvotāji un sevišķi krievvalodīgā kopiena atturas vērtēt. Tādā amnēzija attiecībā uz Latvijas vēsturi, kas ir pirms 1918. gada, ir izplatīta arī latviešu valodā runājošajās ģimenēs. Ja latviešu vidū vērtējumi sāk parādīties no 1918. gada, tad krievvalodīgo vidū tas saglabājas līdz pat Otrajam pasaules karam. Šeit ir runa arīdzan par izglītības sistēmu, un nekoncentrējoties tikai uz 20. gadsimtu, jo aptaujā mēs vaicājām vērtējumu līdz pat senlatviešu periodam, un mēs redzam, ka šobrīd tiešām iedzīvotājiem lielai daļai ir grūti formulēt savu attieksmi pret dažādiem vēstures periodiem pirms 1918. gada. Bet kas ir vēl interesanti, ka principā visi vēstures periodi, kas saistīti ar Krievijas impēriju, ar Padomju Savienību, tiem visiem ir stipri biežāk negatīvs vērtējums nekā jebkuram citam vēstures periodam. Arī no krievvalodīgo puses? Andris Saulītis: Grūti man pateikt, cik daudz tur ir šis pienesums, bet principā nu mēs redzam dinamiku. Arīdzan attiecībā uz Padomju Savienības periodu Latvijā, tur gan mēs redzam arī krievvalodīgo vidū šo sadalīto, ne vienveidīgo kopienas skatījumu. Tas ir arī kaut kas tāds, kas ir mainījies, kopš mēs aptaujājām iedzīvotājus 2017. gadā, tā nostalģija pret šo periodu samazinās. Tam iepretim ir, ka atjaunotās Latvijas laiks kopš 1991. gada šobrīd ir vispozitīvāk vērtētais periods Latvijas vēsturē. Tas ir pārspējis līdzšinējo "top 1" - tas ir Kārļa Ulmaņa autoritārais režīms, kas līdz šim ir dominējis ne tikai 2017. gadā, arī iepriekš. Tagad pozitīvs vērtējums ir tieši šim laikam. Labā lieta ir arī tāda, ka, skatoties uz to, vai cilvēks ir apmierināts ar savu dzīvi un kā viņš vērtē padomju laikus, tad nav stingru korelāciju tādā ziņā, ka, ja tu pats esi neapmierināts ar šodienu, tas nenozīmē, ka tu ilgojies pēc padomju laikiem. Mārtiņš Kaprāns: Man liekas, ka ir jāsaprot, kā mēs skatāmies, kas ir sociālā atmiņa. Tas savā ziņā ir kā tāds trauks, un tur nav bezgalīga ietilpība. Tāpat kā cilvēkam uzmanība ir diezgan ierobežots resurss, tu nevari uz visu koncentrēties, arī sabiedrības uzmanība nevar koncentrēties uz pilnīgi visiem vēsturiskiem notikumiem, kas tai ir bijuši svarīgi kādā noteiktā posmā. Ir aktualitātes, kas mainās, mainoties, protams, arī paaudzēm. Tas, ko mēs pašlaik redzam, ka lēnām, bet neizbēgami Otrais pasaules karš no tādas aktīvās komunikatīvās atmiņas, no tādas ikdienas saziņas, kur tas ik pa laikam par sevi dažādos veidos, arī pašlaik vēl, nupat Ogres gadījumā dzirdējām, tas atgriežas. Bet lēnām Otrais pasaules karš kļūst par daļu no tā, ko atmiņu pētniecībā sauc par kultūras atmiņu, proti, tā ir literatūra, tie ir arhīvi, viss pārējais, bet tā vairs nav daļa no ikdienas attiecību elementa. To jau var redzēt, kas piedalās, piemēram, 16. marta pasākumos, kas ir neoficiālā leģionāru piemiņas diena, gan arī nupat 8. maijs bija, es biju Lestenē, pats apskatījos. Tas cilvēku skaits un cilvēku struktūra, nepārprotami liecina, ka šis ir tāds aizejošs, bet tas nenozīmē, ka tu aizmirsti. Tas vienkārši vairs nav ar to aktualitāti. Mēs visu laiku uz krievvalodīgajiem fokusējamies, taču ir jāsaprot arī, ka latviešu vidū, ja runājam tieši par etniskām grupām, ir pamanāmi tādi momenti, kur varētu runāt par iekšēju, ja ne sašķeltību, tad katrā ziņā, ka tur nav spēcīgs konsenss. Sociālā atmiņa nav tikai attieksme pret kādu noteiktu vēstures periodu, ir arī attieksme pret konkrētiem notikumiem vai aktivitātēm, kas saistītas ar vēsturi. Ar to vēlos teikt, ka ļoti sabiedrību polarizējošo padomju okupācijas slavinošo pieminekļu demontāža kopš 2022. gada, kas, protams, bija saistīta ar Krievijas pilna mēroga iebrukumu Ukrainā. Mēs redzam, ja krievvalodīgo vidū ir spēcīga pretestība šādai rīcībai, aptuveni 75% ir pret, spēcīga opozīcija. Tad latviešu vidu šī daļa ir mazinājusies un lielāka daļa ir to, kam ir neitrāla attieksme. It kā saprotami, ka atbalsts ir lēnām noplacis, viņš nav, protams, kritizējošs, bet krievvalodīgo vidū nekas nav mainījies. Raidījuma noslēgumā Zinātnes ziņas Cilvēki jebkad ir izpētījuši tikai 0,001% no dziļūdens dzīlēm. Bebri, iespējams, varētu kļūt par sava veida klimata varoņiem. Meksika iesūdz tiesā “Google” par patvaļīgu Meksikas līča pārsaukšanu.
Meksika halkının bağımsızlık savaşı ve günümüze kadar yaşanan siyasi gelişmeler
Paranoya ve saplantı, bir insanın ne kadar ileri gitmesine sebep olabilir? 7 Ağustos 2021 sabahı, 40 yaşındaki sörf okulu sahibi Matthew Coleman, hiçbir açıklama yapmadan çocuklarını kucaklayıp minibüsüne bindirdi. Amacının ne olduğunu kimse bilmezken kendisi çoktan ülke sınırını aşmış, Meksika'ya geçiş yapmıştı. Bir süre sonra eşi Abby'e şüpheli mesajlar yollayacaktı...Sunan: Sezgi Aksu Hazırlayan: Sezgi Aksu, Gülşah DimSes Tasarımı ve Kurgu: Tolgacan Bozca Yapımcı: Podbee MediaCanlandıranlarMatthew: Tolgacan BozcaAbby: Gülşah DimSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
CHP'nin olağanüstü kurultayında Özgür Özel yeniden seçilirken erken seçim talebi yinelendi. ABD Başkanı Donald Trump'ın politikaları ülkenin 50 eyaletinin yanı sıra Kanada, Meksika ve Avrupa başkentlerinde protesto edildi. Bu bölüm Datassist hakkında reklam içermektedir. Regülasyon teknolojileri şirketi olan Datassist, Türkiye'nin dinamik firmalarına bordro outsourcing, profesyonel işveren organizasyonu (PEO) ve bordro SaaS hizmetleri sunuyor. Datassist ile buradan tanışabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Aztek medeniyetinin sonu ve yeni topraklarda İspanyol hakimiyeti
Latin Amerika'da çok büyüleyici bir coğrafyaya götüren bir konuğum var: 2018'den beri Arjantin Patagonya'da yaşauyan Selçuk Tanaydın.Marmara Ünviersitesi Makine Teknolojisi bölümünde okuyan Selçuk, 2017 yılına kadar Bursa'da bir otomotiv fabrikasında çalışıyor. 10 yıl süren iş hayatının ardından her şeyi geride bırakıp Latin Amerika'ya tek yön bilet alıyor ve Küba'dan Meksika'ya, Orta Amerika'dan Patagonya'ya kadar tam 365 gün süren bir yolculuğa çıkıyor. Ancak bu yolculukta sadece yeni yerler keşfetmekle kalmıyor ve aslında hayatını kökten değiştiren bir kararın başlangıcı oluyor.Patagonya'nın El Calafate kasabasına vardığında, hem doğanın büyüsüne hem de burada tanıştığı birine kapılıyor. Türkiye'ye kısa bir süre için dönüp altı ay sonra bavulunu yeniden toplayarak bu ıssız ve etkileyici coğrafyada yeni bir hayat kurmaya karar veriyor.2018'den beri El Calafate'de yaşıyor ve son yıllarda Patagonya'da yürüyüş temalı turlar düzenliyor. Bu bölgeye olan hakimiyetiyle “Patagonya Rehberi” isimli bir kitap ile ardından “Latin Amerika Seyahatnamesi” adlı ikinci kitabını çıkarıyor.Patagonya'da yaşamanın nasıl bir his olduğunu, Arjantin'in diğer bölgelerine göre farkını ve Latin Amerika'da yeni bir hayat kurmanın zorluklarıyla güzelliklerini konuştuk. Hayalini kurduğumuz büyük değişimi gerçekleştirmek için bir bilet almaya cesaret eder miydim, Selçuk hikayesini anlatırken bir yandan da bunları düşündüm.Bu bölüm, İngiltere ve İrlanda'da öğrenci konaklaması için en iyi imkânları sunan GoBritanya'nın katkılarıyla sizlere buluşuyor. 2013'ten beri öğrencilere konaklama çözümleri sunan GoBritanya, özellikle uluslararası öğrencilerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Daha fazla bilgi için www.gobritanya.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Azteklerle İspanyollar arasında bitmek bilmeyen savaşlar, Cortes'i Küba'ya geri getirmeye niyetli bir ordu.
Ne možeš napisati 'kartel' bez 'art'.Ima li ovo smisla? Baš i ne, ali dobro zvuči.Poslušajte novu epizodu u kojoj prvi put obrađujemo kartele, ali i jednu nevjerojatno hrabru priču iz dalekog Meksika.Počastite nas kavom: https://www.buymeacoffee.com/mjestozlocinaPodržite nas na Patreonu i otključajte ekskluzivni sadržaj: https://www.patreon.com/mjestozlocinaPratite nas na Instagramu: https://www.instagram.com/mjestozlocinapodcastPridružite nam se na Discordu: https://discord.gg/2NU9cprjMd
İspanyollar istilayı genişletiyor, Azteklerle karşı karşıya geliyorlar.
Paulette, 20 Temmuz 2005 tarihinde Meksika'da, ebeveynleri Lissette ve Mauricio'nun çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin ikinci ve en küçük çocuğuydu. Harika bir hayatları vardı. Ancak 22 Mart 2010'da, dört yaşındaki Paulette aniden ortadan kaybolduğunda, bu mükemmel aile fotoğrafı parçalanmaya başladı.
Paulette, 20 Temmuz 2005 tarihinde Meksika'da, ebeveynleri Lissette ve Mauricio'nun çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin ikinci ve en küçük çocuğuydu. Harika bir hayatları vardı. Ancak 22 Mart 2010'da, dört yaşındaki Paulette aniden ortadan kaybolduğunda, bu mükemmel aile fotoğrafı parçalanmaya başladı.
İspanyol hakimiyeti öncesi dönem, İspanyolların gelişi ve Aztek medeniyeti
Donald Trump vites düşürmüyor. Göreve geleli henüz 3 hafta olmasına rağmen açıklamalarıyla dünyada çalkantılara sebep oluyor. Panama, Kanada, Meksika, Grönland, Avrupa derken şimdi de insanlık trajedisinin yaşandığı Gazze için söylemleriyle tepki topladı. “Gazze'nin sahibi olacağız. Orayı devralıp Ortadoğu'nun popüler yerlerinden biri haline getireceğiz” diyerek Filistinlileri sürgün planını duyurdu. Mısır ve Ürdün gibi bölge ülkelerinin Gazzelileri kabul edeceğini iddia etti. Dünyada şimdiden Trump'ın başkanlığının ne zaman biteceği sorgulanıyor. Kayıttayız'da bu hafta Trump'ın “ütopyasının” detayları konuşuldu.
Bu bölümde Meksika'ya gidiyoruz ve beş senedir orada yaşayan Özgür Dolukan konuğum.Ankara Anadolu Lisesi ve TOBB ETÜ Endüstri Mühendisliği mezunu Özgür, Türkiye'de işe girmesine rağmen yurtdışına gitmek istemiş ve2018 yılında Kanada'da college eğitimi almaya karar vererek önce Toronto'da bir dil kursuna katılmış. Dil kursunda şu anki Meksikalı eşiyle tanışmış ve sonrasında aynı sene beraber Meksika'ya taşınmışlar.İlk başta İngilizce öğretmenliği ve ardından freelancer olarak çevirmenlik ve tercümanlık işleri yapan Özgür, 2021 yılında Google'un iştirakı bir yazılım şirketinde kalite mühendisi olarak çalışmaya başlamış ve şu anda da oradaki Siemens'de Proje Yöneticisi olarak görev yapıyor.Bu bölümde, Meksika'da yaşamın nasıl olduğunu, kültürel farklılıkları ve tabii kendisini orada sıfırdan var etmesini konuşacağız.Bu bölüm, İngiltere ve İrlanda'da öğrenci konaklaması için en iyi imkanları sunan GoBritanya'nın katkılarıyla sizlere buluşuyor. 2013'ten beri öğrencilere konaklama çözümleri sunan GoBritanya, özellikle uluslararası öğrencilerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Daha fazla bilgi için www.gobritanya.com'u ziyaret edebilirsiniz.
ASV prezidents Donalds Tramps ir tik aktīvi strādājis un runājis, ka šoreiz raidījums Divas puslodes ir par Amerikas Savienotajām Valstīm. Protams, ne tikai par tām, jo Tramps mēģina ietekmēt visu pasauli. Pirmkārt, viņš to dara, izmantojot kā ieroci muitas tarifus. Sācis ar Kanādu, ar Meksiku un ar Ķīnu. Tiesa, pirmajām divām valstīm lēmuma īstenošana ir par mēnesi atlikta. Nākamais viņa šantāžas upuris varētu būt Eiropas Savienība. Eiropas virzienā raugoties, Tramps grib mainīt ne tikai tirdzniecības bilanci, bet arī atņemt Dānijai lielāko salu pasaulē Grenlandi. Viņš esot apņēmies panākt, ka Grenlande būs ASV īpašumā. Tāpat Trampu interesē atgūt kontroli pār Panamas kanālu. Norises pasaulē analizē Jānis Kapustāns, Latvijas Nacionālās aizsardzības akadēmijas pasniedzējs, un Sigita Struberga, Latvijas Transatlantiskās organizācijas ģenerālsekretāre. Grenlandi gribu! Vikingu kuģotāji, kuri 10. gadsimta nogalē piestāja pie Grenlandes krastiem, lika pamatus šīs pasaulē lielākās salas tūkstoš gadus ilgajām saiknēm ar Skandināviju. 1775. gadā toreizējā Dānijas-Norvēģijas apvienotā karaliste pasludināja Grenlandi par savu koloniālo valdījumu, un pēc tam, kad Norvēģija 1814. gadā apvienojās ar Zviedriju, sala palika Dānijas kroņa zeme. Liela daļa tās teritorijas gan ilgi bija neizpētīta un nekartēta, tāpēc pilnvērtīgu suverenitāti pār Grenlandi Dānija nodibināja tikai pagājušā gadsimta divdesmitajos gados. Sākot ar septiņdesmitajiem gadiem iesākās Grenlandes autonomizācijas process, kura pēdējais etaps noslēdzās ar 2009. gada Pašpārvaldes aktu. Grenlande ieguva plašu autonomiju, atstājot kādreizējās metropoles ziņā tikai ārējās drošības, monetārās politikas un daļu no ārlietu jautājumiem. Kopš tā laika spēkā pieņēmusies kustība par pilnīgu Grenlandes neatkarību, aptaujas liecina, ka par to ir vairāk nekā puse no salas iedzīvotājiem, un līdz nesenam laikam šo ideju atbalstīja arī pašreizējā autonomijas valdība ar premjeru Mūti Bouropu Egedi priekšgalā. Vēl šī gada sākumā tika plānots, ka neatkarības referendums varētu notikt vienlaicīgi ar Grenlandes parlamenta vēlēšanām aprīļa sākumā, taču ideja šķiet nolikta malā kopš brīža, kad savu agresīvo Grenlandes iegūšanas kampaņu uzsāka Donalds Tramps. Viņš šai ziņā nav nekāds pirmatklājējs – ideja atpirkt salu no Dānijas aktualizēta vairakkārt. Atbilde no Kopenhāgenas, kā arī šajā reizē, allaž ir bijusi, ka Grenlande netiek pārdota. Tomēr nekad agrāk no Vašingtonas nav izskanējusi tik agresīva retorika, kāda tā ir patlaban, konkrēti draudot Dānijai ar milzīgiem ievedmuitas tarifiem un neizslēdzot pat militāra spēka lietošanu. Var atgādināt, ka Savienoto Valstu militārā klātbūtne Grenlandē pastāv jau šobrīd un balstās 1951. gada nolīgumā, saskaņā ar kuru Dānija piekrīt ASV bāzu izvietošanai, pretī saņemot garantijas aizsargāt salu pret jebkādu ārēju iebrukumu. Atbildot uz prezidenta Trampa izteikumiem, Kopenhāgena paudusi gatavību visa veida sadarbībai drošības jomā un paziņojusi par nozīmīgu finansējuma palielināšanu Arktiskā reģiona aizsardzībai. Savukārt Grenlandes parlaments steidzamības kārtā pieņēmis likumu par ārvalstu vai nenosakāmas izcelsmes finansējuma aizliegumu politiskajām organizācijām. Tēvocis Sems kā deva, tā ņems (kanālu)! Savā pirmajā ārvalstu tūrē jaunais Savienoto Valstu valsts sekretārs Marko Rubio devās uz vairākām Centrālamerikas valstīm. Tūres degpunktā, protams, bija vizīte Panamā, kurai jaunievēlētais prezidents Tramps izvirzījis teju viennozīmīgas teritoriālas pretenzijas. Runa ir par kādreizējo Panamas kanāla zonu, kuru līdz 1999. gadam kontrolēja Savienotās Valstis. Amerika uzņēmās Atlantijas un Kluso okeānu savienojošā kanāla būvi pagājušā gadsimta sākumā, kad vairākas desmitgades iepriekš šo projektu pusceļā bija pametusi Francija. Tā kā finansējums, tehnoloģijas, organizācija un daļa darbaspēka nāca no Savienotajām Valstīm, šķita diezgan loģiski, ka pēc kanāla izbūves tam pieguļošās teritorijas nonāca Vašingtonas beztermiņa nomā. Var piebilst, ka pati Panamas valsts tapšana 1903. gadā ir saistīta ar kanāla projektu. Līdz tam Panama bija Kolumbijas Republikas sastāvdaļa, kas kļuva neatkarīga pēc tam, kad Savienotās Valstis ar militāras iejaukšanās draudiem piespieda Kolumbiju atzīt Panamas neatkarību. Taču 20. gs. otrajā pusē mazā Centrālamerikas valsts un tās sabiedrība vairs nebija gatava samierināties ar amerikāņu „servitūtu”, kas sašķēla Panamas teritoriju divās daļās. Pēc vairākiem asiņainiem protestiem kanāla zonā Amerika piekrita sarunām, un 1979. gadā tika parakstīta vienošanās par teritorijas pakāpenisku nodošanu pilnīgā Panamas suverenitātē. Tagad prezidents Tramps nepaguris klāsta, ka tā esot bijusi kļūda, ka Panama pārkāpjot vienošanos un vispār esot atdevusi kanālu ķīniešiem. Savienotās Valstis kā iedevušas, tā paņemšot kanālu atpakaļ. Tādējādi nenākas šaubīties par Marka Rubio un Panamas prezidenta Hozē Raula Mulino sarunu saturu. Panamas valsts galva apsolīja apzināt iespējamo Ķīnas interešu klātbūtni kanāla uzņēmumos un iespējas pārtraukt priekšlaicīgi līgumus ar Honkongā reģistrēto kompāniju, kas pārvalda ostas abos ūdensceļa galos, lai gan šo ostu darbība nav tieši saistīta ar paša kanāla funkcionēšanu. Tomēr viņš vēlreiz uzsvēris, ka Panamas kanāls ir un paliks viņa valsts suverena teritorija. Mēs sitīsim ar tarifiem, arvien, arvien! 1.februārī prezidenta Trampa piesolītā partneru slānīšana ar tarifu milnu šķita pieņemam konkrētākas aprises – Baltā nama saimnieks paziņoja, ka otrdien stāšoties spēkā 25% ievedmuitas tarifi Meksikas un Kanādas precēm, kā arī 10% importam no Ķīnas. Ekonomisti steidzās atgādināt par iespējamām nopietnām problēmām, ko šāds solis radīs pašu Savienoto Valstu ekonomikai. Taču jau pirmdien, 3. februārī, grandiozie plāni izrādījās atlikti vismaz uz mēnesi. Vispirms tika paziņots, ka Meksikas prezidente Klaudija Šēnbauma piekritusi nosūtīt 10 000 karavīru uz valsts ziemeļu robežu nelegālās migrācijas un narkotiku kontrabandas apkarošanai. Dienas otrajā pusē tādu pašu atlikšanu saņēma arī Kanāda pēc tam, kad premjerministrs Trudo bija aprunājies ar Trampu pa telefonu. Arī šajā gadījumā izšķirošais esot robežkontroles arguments, lai gan fentanila daudzums, kas Savienotajās Valstīs nonāk caur ziemeļu robežu, ir salīdzinoši niecīgs. Var piebilst, ka gan Kanāda, gan Meksika jau bija paziņojušas, ka amerikāņu tarifu ieviešanas gadījumā tās spers adekvātus atbildes soļus. Finanšu tirgi, kas pirmdienas rītu sagaidīja ar manāmu kritumu, pēc paziņojumiem par tarifu atlikšanu atgriezās normālā kondīcijā. Tikām Ķīna paziņojusi, ka tā savu 10% tarifu apstrīdēšot Pasaules Tirdzniecības organizācijā un noteikusi atsevišķiem Savienoto Valstu produktiem ievedmuitas tarifus līdz 15% apjomā. Tiek atzīmēts, ka starp šiem produktiem nav nozīmīgāko no ASV importējamo preču kategoriju. Dienaskārtībā ir arī jautājums par iespējamajiem tarifiem Eiropas Savienībai. Motīvu šai ziņā netrūkst, sākot ar Savienoto Valstu bilances deficītu tirdzniecībā ar apvienoto Eiropu, beidzot ar vēlmi tikt pie Grenlandes. Sagatavoja Eduards Liniņš.
Emrah Lafçı ve Semih Sakallı, Ekonomik Bakış'ın bu hafta küresel ekonomik ve piyasaları sarsan Trump'ın Kanada ve Meksika için aldığı vergi kararını, Ocak ayında beklentileri aşan enflasyonu ve borsalardaki sert düşüşü konuşuyor.
ABD, Kanada ve Meksika'dan ithal edilen mallara %25, Çin'den yapılan ithalata %10 oranında ek gümrük vergisi getirildiğini duyurdu. 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bazı depremzedeler kayıp yakınlarını hâlâ bulamadı. Bu bölüm Odeabank hakkında reklam içermektedir. Yatırıma nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız ya da yatırımlarınızı daha iyi yönetmek istiyorsanız Odea uygulaması içindeki bilgi platformu Akademi'O ile tanışın. Buradan Odealı olarak yatırımla ilgili podcastler, videolar, makaleler ve bültenler ile dopdolu olan Akademi'O ile tanışabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Kaip pasaulį paveiks Donaldo Trumpo žadama didinti dujų ir naftos gavyba? Apie tai jis kalbėjo savo inauguracinėje kalboje. Taip pat Donaldas Trumpas vienu pirmųjų savo įsakų pasirašė pasitraukimą iš Paryžiaus klimato kaitos susitarimo. Tai jis padarė jau antrą kartą. Kokias pasekmes turės šie sprendimai?Donaldas Trumpas taip pat paskelbė apie nepaprastąją padėtį pasienyje su Meksika, pasiuntė ten kariuomenę. Jis, be to, pasirašė vykdomuosius įsakus dėl migracijos ribojimo.Ved. Agnė Skamarakaitė
Zdravo. V prvi epizodi v letu 2025 smo z vami "sveti trije kralji", ki se tokrat pogovarjamo o vitezih, stripih in novoletnih zaobljubah. Povemo vam, da boste tudi letos preveč zapravali za zaobljube, ki se jih ne boste držali, zato predlagamo pol ure hoje dnevno in poslušanje podkastov vmes. Spet govorimo o domačih živalih, Zi pove, katere pasme kinologi odsvetujejo, dodamo pa še, da ne kupujte psa kot darilo, oz. če da se pred nakupom živega bitja preizkusite s kakšno lončnico (ali dvainštiridesetimi). Ker smo v začetku leta, povemo, da piknik letos bo. Spomnimo se tudi na številko 988, teletekst, konec sveta (ki, če pride, naj pride zjutraj ali čez vikend, da človeku ne bo treba po nepotrebnem v službo) in vam želimo leto polno ljubezni (rad' se 'mejte), sreče (lepo se 'mejte) in mirnosti (samo brez panike).
Bir şirketin Meksika'da bir bölgeyi nasıl esir aldığını ve halkın su yerine Coca-Cola'ya nasıl mecbur bırakıldığını anlatan kaçık bir bölüm ile karşınızdayız! Patronumuz Olun: https://www.patreon.com/hkbupodcast
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Gündemden haberleri aktardığımız bu bölümde "İspanya'da felaket", "Meksika'da yeni bir Maya şehri keşfedildi" ve "Ballon d'Or Rodri'nin" gibi haber başlıkları var. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Onur: [0:26] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Bu bölümümüzde sizlere dünya gündeminden haberleri yavaş bir şekilde aktaracağım. Podcastlerimizi daha iyi takip edebilmek için easyturkish.fm adresine göz atmayı unutmayın. İlk haberimizle başlayalım. İspanya'da felaket Onur: [0:54] Son iki gündür şiddetli yağış ve fırtınanın etkili olduğu İspanya'nın doğu ve güney bölgelerinde en az 95 kişinin hayatını kaybettiği, kayıp kişileri arama çalışmalarına devam edildiği bildirildi. Şiddetli yağış ve fırtına en çok ülkenin doğusunda yer alan Valencia'da etkili oldu. Yapılan açıklamaya göre bölgede 92 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Valencia'nın ardından selden en büyük zararı gören ikinci bölge Kastilya-La Mancha'da ise hayatını kaybedenlerin sayısı 3 olarak açıklandı. Yetkililer felakette 95'e yükselen can kaybı sayısının yanı sıra özellikle Valencia bölgesinde onlarca kişinin kaybolduğu bilgisini de paylaştı. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat bu bölümde "Aile evine habersiz yatılı misafir gidilir mi?", "Ortak arkadaşımızla küssek ve görüşmeme kararı alsak, tavrın ne olur?" ve "Oğlunun arkadaşının babası, çocuklar kavga ederken, her ikisine de bir fiske atsa, ne yaparsın?" açmazlarından çıkmaya çalışıyor.
Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat, 'Seksi Babaanne Sahibi Olmak' ve 'Zihin Nakli Mümkün Mü?' açmazlarından çıkmaya çalışıyor.
Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat bu bölümde, "Sihirli Lambadan 12 Dilek" ve "Bağlantıların Kaç Para Eder?"' açmazlarından çıkmaya çalışıyor.
Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat Meksika Açmazı tarihinde ilk kez bir konuk ağırladıkları bu bölümde, Burcu Biricik ile birlikte "En Yakın Arkadaşının Sevgisini Başkasıyla Yakalamak", "İnsan Rüyalarından Sorumlu Tutulabilir mi?", “Yakın Arkadaşının Bilmeden Eski Sevgilinle Evleneceğini Öğrenmek” ve “Eşinin Senin Yanına Bilerek Geç Geldiğini Fark Etmek” açmazlarından çıkmaya çalışıyor.
Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat bu bölümde "Hayatta Hiç Yapmadığın Ne Var?", "Çocuğuna Miras Olarak Ne Bırakabiliyorsun?" ve "Eşinin Ev Sahibin Olduğunu Ögrenmek" açmazlarından çıkmaya çalışıyor.
Kuzey Amerika'nın en yüksek binasının inşası için ABD'nin Oklahoma şehrinde sınırsız yükseklikte imar izni verildi. Meksika'da ilk ölümlü kuş gribi vakası görüldü. Everest'in zirvesinden tonlarca çöp toplandı. Bu bölüm Dardanel hakkında reklam içermektedir. 1984'ten beri Türkiye'yi konserve ton balığıyla buluşturan Dardanel'i buradan ziyaret edebilirsiniz. Dünya Okyanus Günü kutlu olsun! Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.