POPULARITY
#HerkeseSanat #bienal
Ramazan'ın ikinci yarısından itibaren Türkiye'yi karış karış dolaşıyoruz. Ülkemizin en güzel okullarını ziyaret ederek en parlak çocuklarına değmeye çalışıyoruz. Tekirdağ, Bursa, Yalova ve Kayseri ziyaretlerimizden sonra Bingöl, Muş ve Siirt ziyaretlerimiz ve iftar programlarımız oldu. Bu ziyaretimizi MTO'nun en parlak talebelerinden Ahmet Arif Kutlu'nun kaleminden aktarıyorum. Zihin açıcı okumalar, hayırlı bayramlar…
TÜRK MUTFAĞI Türk mutfağı, Türkiye'nin ulusal mutfağıdır. Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Türk mutfağı, Balkan ve Ortadoğu mutfaklarından etkilenmiş ve aynı zamanda bu mutfakları da etkilemiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi birçok yöre kendine ait zengin bir yemek kültürüne sahiptir. ÇORBALAR Çorba özellikle kış aylarında Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçasıdır. Mercimek çorbası, ezogelin çorbası, yoğurt çorbası ve tarhana çorbası en çok tercih edilen çorbalardır. Ancak Türk mutfağı bunların yanı sıra sayısız miktarda çorbalar içerir. Etler, sebzeler ve baklagiller genellikle çorbaların ana malzemeleridir. Et suyu, un, yoğurt ve sebzeler çorbaların besleyici bir hale getirmek için kullanılır. ET YEMEKLERİ Türk mutfağındaki et yemeklerinin çoğu kebaplar, köfteler ve tencere yemeklerinden oluşmaktadır. Kebaplar genellikle lokantalarda yenen ve ızgara yöntemiyle pişirilen yemeklerdir. Kebaplar arasında döner kebap en sevilenler arasındadır. Ayrıca Bursa iskender kebabı, Adana kebabı, Urfa kebabı ve pirzola da çok yaygındır. Köfteler, kıymanın, ekmek içi, soğan ve çeşitli baharatlarla yoğurulmasıyla hazırlanır. Köfteler, ızgara, fırınlama, kızartma veya sulu yemek olarak yapılabilir. Akçaabat köftesi, İnegöl köftesi, Tekirdağ köftesi yurt çapında en çok sevilen köfteler arasındadır. SEBZE YEMEKLERİ Türk mutfağı sebze yemekleri açısından da çok zengindir. Dolmalar ve etli sebze bunların en meşhurlarındandır. Etli fasulye, karnıyarık, etli kabak, etli bezelye, etli türlü, etli mercimek ve nohut, etli ıspanak, lahana ve pırasa dâhil çok sayıda yemek mevcuttur. Aynı zamanda birçok sebze ızgara yöntemiyle ve kızartılarak pişirilebilir. HAMUR İŞLERİ Lahmacun, etli ekmek, pide, mantı ve börekler, Türk mutfağının en sevilen hamur işleri arasındadır. Ayrıca pilav ve makarnalar da bu sınıfa katıldığında çok geniş bir çeşitlilik ortaya çıkar. SOĞUK VE SICAK İÇECEKLER Dünyanın her yerinde sevilen gazlı içecekler ve meyve sularının yanı sıra Türk mutfağının kendine has içecekleri de mevcuttur. Yoğurdun sulandırılmasıyla yapılan ayran tamamen Türkiye'ye özgü bir içecektir. Bunun dışında şalgam suyu ve şerbet de Türkiye'nin kendine özgü soğuk içecekleri arasındadır. Sıcak içecekler arasında Türk kahvesinin ve Türk çayının özel bir yeri vardır. Türk kahvesi kabaca çekilmiş kahvenin cezve denilen uzun saplı kaplar içinde pişirilmesiyle hazırlanır. Dünya çapında ün kazanmış olan Türk kahvesi fincan denilen küçük bardaklar içinde servis edilir. TATLILAR Türk mutfağı tatlılar açısından oldukça zengindir. Baklava, kadayıf, lokma gibi hamurlu tatlılar; muhallebi, keşkül, kazandibi, sütlaç gibi sütlü tatlılar; hoşaf ve kompostolar, revani, helva, aşure ve kabak tatlısı gibi tatlılar Türk mutfağında geniş yer tutar. Baklava, Türk mutfağının en tanınmış tatlıları arasındadır. Çok ince açılmış yufkanın arasına fındık, ceviz veya Antep fıstığı konulur ve fırında pişirilir. Bu karışım daha sonra şerbetle tatlandırılarak servise hazır hâle getirilir. Revani, irmik helvası gibi bazı tatlıların yapımında irmik kullanılır. Türkiye'deki dini inançlar arasında yer alan aşure; buğday, kuru üzüm, fasulye ve nohut gibi birçok bitkisel malzeme kullanılarak hazırlanan bir tatlıdır. Kabak tatlısı, bal kabağının üzerine şeker eklenerek pişirilir. Bu tatlı sonbahar ve kış aylarında tercih edilen Türk mutfağına has bir tatlıdır.
#doğakonuşmaları
2021 yılında ilk olarak Şarköy kıyılarında görülen ve ardından Tekirdağ, Mudanya ve Bursa'ya yayılan müsilaj, kısa süre içinde İstanbul kıyılarını ve tüm Marmara Denizi'ni etkisi altına almıştı. Birkaç ay önce yeniden ortaya çıkan müsilaj, Marmara'nın güneyinden kuzeyine kadar geniş bir alanı kaplamaya başladı. Marmara Yaşasın başlığıyla yeni bir seriye başlıyor ve konuğumuz Avukat Tunç Lokum ile Marmara'yı geri dönülmez şekilde kirleten Ergene Derin Deniz Deşarj Projesi'ne karşı 2021 yılında açtığımız davayı ve bu dört senelik süreçte yaşanan gelişmeleri konuşuyoruz.
#doğakonuşmaları
Konya, Sultanhanı ve Aksaray'dan başladığımız Anadolu'ya tohum ekme yolculuğumuz Tekirdağ'a uzandı, oradan Ege'ye açıldı: Bodrum, Milas ve Muğla'nın bilinmeyen, gizli kalan, bastırılan İslâmî yönlerini keşfetmemize imkân tanıdı.
Bir aydır memleketin doğusundan girip batısından çıkıyoruz. Konya'da, Sultanhanı ve Aksaray'da başlayan yolculuğumuz Ankara'ya, ardından Tekirdağ'a uzandı. Oradan üç gün süren bir Bodrum, Milas, Muğla ve İzmir yolculuğumuza geçtik. Ege'yi fethettik. Kıvılcımı çaktık.
Ayrı gayrı bitsin! Birleşin! Gaz almak için değil hak almak için eylem istiyoruz! Sınıf mücadeleci sendikacılar, işyeri temsilcileri, öncü işçiler göreve! Birleşik İşçi Cephesi için ileri! İşçi konfederasyonları Türk-İş, DİSK ve Hak-İş Temmuz ayında asgari ücret zammı, vergide adalet, enflasyonla mücadele, emekliler, sendikal örgütlenme ve iş kazaları gibi işçi sınıfını ve emekçi halkı doğrudan etkileyen konularda ortak bir bildiri yayınlamıştı. Daha sonra konfederasyonlar çeşitli miting, basın açıklaması ve eylemlerle meydanlara indi. Türk-İş ilk olarak Tekirdağ Çerkezköy'de ve Zonguldak'ta iki kitlesel miting düzenledi. Daha sonra fabrika ve işyerlerinde oturma eylemleri ve basın açıklamaları gerçekleştirdi. DİSK Gebze ve Saraçhane'de işçi buluşmaları Mersin, İzmir ve Ankara'da miting organize etti. Bu süreci en sakin geçiren, Kayseri'de miting yapan Hak-İş oldu. Konfederasyonlar alanlara inmeye başlarken fabrikalarda da direnişler ve grevler sürdü. Türk-İş'e bağlı Tekgıda-İş sendikasının İstanbul/Çatalca'da Polonez işçileri her türlü baskıya karşı kararlı bir direnişle iş, aş, hürriyet kavgasını Türkiye'nin gündemine taşıdı. Yine aynı sendikaya bağlı Esenyurt'ta Perfetti direnişi sürmekteydi ve bu iki direnişe Bursa/Kemalpaşa'da Eker Süt direnişi eklendi. Selüloz-İş sendikası İstanbul/Tuzla'da MKB Rondo'da greve çıktı. Petrol-İş sendikası art arda Kocaeli/Gebze'de Tarkett ve İstanbul/Hadımköy'de As Plastik, Tekirdağ/Çerkezköy'de Elba Bant grevlerine çıktı. DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş sendikasının Gebze'deki Mersen grevi sürerken Hatay/İskenderun'daki Befesa grevi kazanımla sonuçlandı. Hak-İş'e bağlı Lezita'da ise grev ve mücadele tüm zorluklara rağmen devam ediyor. Konfederasyon üyesi olmayan DGD-SEN'in İstanbul/Esenyurt'daki CarrefourSA deposundaki fiili grevi kazanım elde ederken iş güvenliği ve sendikal haklar için direnen Bağımsız Maden-İş üyesi Fernas maden işçileri de mücadelelerini bir Ankara yürüyüşüyle Türkiye'nin gündemine taşıdılar. Sorunlar ortak! Düşman ortak! Mücadele de ortak olmalı! Konfederasyonların miting, eylem ve basın açıklamalarında işlenen konular ortak. Hayat pahalılığı, vergide adaletsizlik, iş güvenliği, emeklilik hakları, sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar… Direnişlerin ve grevlerin hepsi de bu sorunları biraz olsun hafifletmek için işçi sınıfının örgütlü gücüyle verdiği mücadeleler. Tüm konfederasyonları harekete geçmek zorunda bırakan, fabrikalarda birbiri ardına grevlerin ve direnişlerin patlak vermesine yol açan sebep ve failler belli. İktidarın İngiliz Mehmet eliyle, Orta Vadeli Program adı altında yürüttüğü işçi düşmanı kemer sıkma ve hak gaspı politikaları ve bu politikalardan güç alarak işçi sınıfına sefaleti dayatan patronlar… Sermayenin iktidarı, istibdad rejiminin tüm aygıtlarını kullanarak, patronlarla tam bir birlik içinde işçi sınıfına saldırıyor. Bu saldırıya karşı işçi mücadelelerinin de birleşmesi ve büyütülmesi gerektiği açık. Tüm işçilerin özlemi ve isteği de bu yönde. Dahası çeşitli eylemlerle tepkilerini ortaya koyan köylüler ve kamuda tasarruf adı altında üzerlerindeki baskı günden güne artan kamu emekçileri başta olmak üzere ekonomik krizin faturasını şu ya da bu ölçüde üstlenen tüm emekçi halk kesimleri de bu birliğin gerçekleşmesini istiyor. Çözüm Birleşik İşçi Cephesi'nde! İrade direnen işçilerde! Sınıf mücadeleci sendikacılar, işyeri temsilcileri, öncü işçiler göreve!
Tekirdağ'daki Barbare bağları bünyesindeki Barbare Studio kurucusu Celine Topsakal ve misafir küratörü Melis Golar ile yayındayız.
Milyonlarca işçiyi ve ailesini ilgilendiren asgari ücrete, Temmuz ayında beklenen zam yapılmadı. Asgari ücret 17 bin lirada çakılı kalırken, açlık sınırı 20 bin liraya ulaştı. Milyonlar son bir zam haberi beklerken, İstanbul Çatalca'daki Polonez fabrikasında Tekgıda-İş sendikasında örgütlenen iki yüze yakın işçi kendilerine patron tarafından önerilen yüzde 25 zam ve bir ikramiye teklifini reddediyor ve bir işçi mücadelesi başlıyordu. Polonez işçileri sendikalaşmanın öncüleri işten atılınca üretimi durdurdu. Bunun üzerine yeni işçiler işten atılınca direnişlerini daha da büyüttü. Polis biber gazı sıktı, işçiler yılmadı. Kurulan barikatlar aşıldı, grev kırıcıları fabrikaya sokulmadı. İstanbul'da ormanın ücra bir köşesinde başlayan direniş Çatalca Kaymakamlığının önüne taşındı, işçiler direnerek haklılıklarını duymayan kulaklara duyurdu, görmeyen gözlere gösterdi. Polonez işçileri patrona ve kaymakamlığa geri adım attırdı. Bu irade ve örgütlülükleriyle zaferleri uzak değil. Polonez'e sendika girecek, atılan işçiler geri alınacak! İşte Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkın önündeki yol ayrımı budur. Ne verecekler diye beklemenin sonu hüsrandır ama zafer de ancak grev alanlarında, meydanlarda kazanılır! Hak verilmez alınır! Örgütlü mücadele tek yoldur! Bu yolda Polonez işçileri yalnız değil. Esenyurt'ta Perfetti (Tekgıda-İş) sakız fabrikasında direniş, Gebze'de Mersen'de (Birleşik Metal-İş) grev, İzmir'de Kristal Yağ'da (Tekgıda-İş) ve Lezita'da (Öz Gıda-İş) grevler, Klas Klima'da (Birleşik Metal-İş) direniş, İskenderun'da Befesa (Birleşik Metal-İş) ve Yolbulan'da (Öz Çelik-İş) grevler, Sivas Erciyas'ta RC Ulaşım'da (Nakliyat-İş), Tekirdağ Çerkezköy'de YKK'da (Petrol-İş) mücadele sürüyor. Direniş kervanında sadece sanayi işçileri yok. Eğitim emekçileri öğretmenlik mesleğini piyasa mantığına tabi kılan, iş güvencesini tehdit eden Öğretmenlik Meslek Kanunu'na Ankara'da nöbet tutarak, domates üreticisi çiftçiler İzmir Kınık'ta “Çiftçiyi öldürdünüz cenazeyi kaldırın!” yazılı tabutla ve traktörleriyle eylem yaparak mücadele yoluna girdiler. Türkiye'nin dört bir yanında irili ufaklı pek çok mücadele sürüyor ve nice mücadeleler de sırada bekliyor. Bu mücadeleleri birleştirmek ve büyütmek gerekiyor. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, kemer sıkma programına karşı ortak mücadele kararı alıp bir bildiri yayınlamıştı. Konfederasyon yönetimleri hâlen bu doğru kararın gereğini yapmış ve işçi sınıfını birleştirecek eylem planları ortaya koymuş değil. Ama işçi sınıfının iş ve aş için konfederasyonların bürokratlarını bekleyecek hâli yok. Saydığımız mücadelelerde Türk-İş üyesi, Hak-İş üyesi, DİSK üyesi işçiler, KESK üyesi eğitim emekçileri var. Direniş alanında ayrı gayrı yok, işçinin emekçinin birliği var. Bu birlik sendika ve konfederasyon seviyesine yükselmeli. İşçilerin mücadeleleri fabrika ve iş yerlerinden meydanlara taşmalı. Açlık ücretleri böyle aşılır, sefalet dayatması böyle kırılır; iş, aş, hürriyet böyle savunulur! Yabancı-yerli sermayenin diktatörlüğüne karşı fabrikalara Anayasanın işçi mücadelesiyle sokulması, memleketin boynundaki emperyalist zincirlerin kırılmasının, NATO zilletine son verilmesinin, emperyalist işgal altındaki memleket toprakları olan İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılmasının ilk adımlarıdır. İşçilerin birliği ve halkların kardeşliği sınıf mücadelesiyle birlikte yükselecek. Düğünlerinde Kürtçe halay çektiği için insanları gözaltına alan, araçlarda “ölürüm Türkiyem” marşı dinletip işkence yapanlar değil, grevlerde el ele omuz omuza verip Kürtçe halayı birlikte çekenler, Karadeniz havalarıyla birlikte horon tepenler, Ege zeybeğini Trakya çiftetellisini birlikte oynayanlar kazanacak! Memlekete kardeşlik, iş, aş, hürriyet işçilerle gelecek!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ardı ardına mitingler yapıyor. Mayıs ayında önce İstanbul Saraçhane'de öğretmen mitingi ardından da Ankara'da emekli mitingi yaptı. Haziran ayına Rize'de çay mitingiyle başlayan Özgür Özel, Tekirdağ'da çiftçilerin sorunlarına yönelik bir buğday mitingi yaptıktan sonra en son olarak 30 Haziran'da Gebze'de “geçinemiyoruz” sloganıyla emek mitingi düzenledi. Hak alma değil gaz alma mitingleri Hepsi geniş kitlelerin önemli sorunlarıyla ilgili mitinglerdi. Ancak bu mitingler emekçi halkın bu sorunlar etrafındaki mücadelesini bir adım dahi ileri götürmedi. CHP öğretmenleri mitinge topladı ama eğitim emekçilerinin mücadelesini ileriye taşımak için hiçbir şey yapmadı. Çiftçileri alanda topladı ama köylüleri mücadeleye sevk etmek için en ufak bir adım atmadı. İşçi mitingi düzenledi ama işçi mücadelesini büyütecek bir eylemde bulunmadı. Bunda şaşılacak bir şey yok. Çünkü bu mitingler işçinin, emekçinin, köylünün mücadelesini büyütmek ve birleştirmek için değil, gazını almak ve söndürmek için yapıldı. Yumuşama ve yumuşatma operasyonu CHP işçinin, emekçinin, emeklinin, köylünün sorunlarını dile getiriyor ama çözüm olarak ne sunuyor? Özgür Özel'in Erdoğan'a talepler sunmasından başka koskoca bir hiç! Emekçi kitlelerin taleplerini iktidara iletmesi için Özgür Özel'in aracı olması bu taleplerin etkisini arttırıyor mu? Tam tersine Erdoğan bir yandan Özgür Özel'le yumuşama görüşmeleri yaparken bir yandan da bu görüşmeleri halkın şikayetlerini adeta göğsünde yumuşatıp taca atmak için kullanıyor. Mehmet Şimşek ve Yalçın Karatepe dört buçuk saat ne konuştu? Tüm bunlar olurken CHP ekonomi kurmayı Yalçın Karatepe'yi hâlihazırda emekçi halk düşmanı kemer sıkma politikalarının yürütücüsü olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanına gönderdi. Tam dört buçuk saat konuştular. Bu kadar uzun ne konuştunuz diye sorulunca da Mülkiye mezunu olduklarını hatırlatarak okul hatıralarını konuştuklarını söylediler. Tabii sermayenin saldırı programını halka dayatmak için aramızdaki işbölümü ve koordinasyonu konuştuk diyecek halleri yoktu. Mehmet Şimşek çıkıp “Sayın Karatepe'ye sizin seçimler öncesinde Millet İttifakı olarak ilan ettiğiniz ekonomi programını uyguladığımı söyledim o da bundan duyduğu memnuniyeti ifade etti” demeyecekti elbette. Ya da Yalçın Karatepe çıkıp “Sayın Şimşek'e sonuçta biz ana muhalefet partisiyiz, son yerel seçimlerden de birinci parti çıktık, milletin ekonomik sıkıntılarını dile getirmezsek olmaz, biz bu talepleri dile getiririz gerektiğinde eylem de miting de yaparız dedim ama biz bunları yapıp gaz almazsak maazallah sosyal patlamayı engelleyemeyiz diye de kendisine güvence verdim” diye konuşmayacaktı şüphesiz. CHP emekçi halkın sözcüsü değil sermayenin partisidir! Sınıfının çıkarlarını korumaktadır! Ama biz bu görüşmenin ardından yaşanan gelişmelerden sonuçları çıkarabiliyoruz. CHP'nin yaptığı gölge boksu muhalefetinden cesaret alan Mehmet Şimşek'in kemerleri daha da sıkmaya başlamasından her şeyi görebiliyoruz. CHP, emekçi halkın sözcüsü değil, sermayenin partisidir. Her zaman olduğu gibi sermayeye hizmet etmekte ve bu hizmetin parçası olarak şu anda sermaye adına ülkeyi yöneten Erdoğan'a ve Mehmet Şimşek'e alan açmaktadır. İşçinin, emekçinin, emeklinin, öğretmenin, çiftçinin sorunlarının çözümü düzen siyasetinden bağımsız şekilde birleşmekte, örgütlenmekte ve mücadele etmektedir.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018'de meydana gelen 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasına ilişkin davanın 19. duruşması dün görüldü. Mahkeme davanın 25 Nisan'a ertelenmesine karar verdi. Bu bölüm Türkiye İş Bankası hakkında reklam içermektedir. Bugün 1 Mart Dünya Deniz Çayırları Günü. Türkiye İş Bankası ve TÜDAV iş birliğiyle devam eden “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
“Ayağa kalkın il başkanlarım, Türkiye'yi ayağa kaldırın: Atatürk, sizden partisini iktidar yapmanızı bekliyor! Atatürk, Sinop'a gidin, Erzurum'da çalışın diyor! Atatürk, Tekirdağ'ı kazanın, İstanbul'u kaybetmeyin, İzmir'de rekor kırın, Bilecik'i geri alın diyor!” *** Hususi Bey, işbu sözleri CHP'nin Meclis Grubu'nda sarf etti. Kendisinin sürrealist eğretilemesinden ilham alırsak, şöyle sormamız gerekiyor: “-Atatürk, partisinin yerel seçimlerde DEM Parti ile kent uzlaşısı yapmasına ne diyor, acaba?”
AK Parti 81 ilin belediye başkan adaylarını ve İstanbul'un ilçe adaylarını açıkladı. Önümüzdeki günlerde peyderpey ilçe ve belde adayları, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi adayları da belirlenip açıklanacak ve Türkiye tam anlamıyla seçim atmosferine girecek. Henüz sürecin başındayken bazı uyarılar yapmakta, bazı hususları hatırlatmakta fayda var: 1. Hiçbir yerleşim biriminde hiçbir aday için seçim garanti değil, çantada keklik değil. Hem adayların hem de teşkilatın “kazanıyoruz” özgüveniyle ama aynı zamanda “çalışmazsak kaybederiz” temkiniyle hareket etmeleri gerekiyor. 2. Muhalefet yerel seçimi de bir kutuplaştırmaya dönüştürme çabası içinde olacaktır. Cumhur İttifakı'nın bu tuzağa düşmemesi gerekir. Yerel seçim kampanyaları planlar, projeler, vizyon ve hedefler üzerinden yürütülür. Muhalefetin kutuplaştırma siyaseti karşısında eser ve hizmet siyaseti öne çıkarılmalıdır. 3. Beldeden büyükşehre kadar her aday seçmenin karşısına projelerle çıkmalıdır. Gerçekleşebilecek projeler üretilmeli. Gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler vermekten uzak durulmalıdır. Aday, kendisine olan güveni de, partiye olan güveni de sarsmamalıdır. 4. Bu yerel seçimde de AK Parti'nin avantajı “yaptık, yine yaparız” anlayışı olacaktır. Bütün kampanya bu anlayış üzerine kurulmalıdır. 5. Türkiye gergin bir seçim ortamından yeni çıktı. Seçmen yorgun. Yapıcı, mülayim, umut veren bir dil seçmen üzerinde daha tesirli olacaktır. 6. Seçim yerel de olsa bazı tercihler yerelde kalmaz. Örneğin Muğla ve Tekirdağ'daki tercihler sadece bu şehirlerde değil Türkiye genelinde konuşuluyor. Seçim sürecinde yapılacak açıklamalar da yerel kampanyanın yanı sıra AK Parti'nin dili, üslubu ve politikalarıyla örtüşür olmalıdır. Muhalifleri mutlu edeceği zannedilen sözler muhaliflere hiç tesir etmez ama AK Parti tabanını küstürür. 7. Uzun bir kampanya süreci var. Adaylar yorulacak ve gerilecek. Son ana kadar tevazuu ve tahammülü muhafaza etmek gerekir. Kibir, gerginlik, yorgunluk görüntüsü, çatışma kaybettirir. Aday olamayanların küskünlüğü giderilmeli, eski tartışmalar ve rekabet bir kenara bırakılmalı, aday adayları ile teşkilat tek yürek halinde sahaya çıkmalıdır. 8. Uzun, sıkıcı, mesaj vermeyen konuşmalardan uzak durulmalı, milletin dertlerine cevaplar üretilmelidir. Bunun için de seçmenin sorunları iyi tespit edilmelidir. 9. En iyi kampanyanın bile seçmen üzerindeki etkisi ancak yüzde 1-2'dir. Kampanya için israftan kaçınılmalıdır. Seçmenin gönlüne para ile değil samimiyet ile girilir. 10. Şahsi hesap, ikbal, para ve makam peşinde olanlar kazansalar da kaybetmişlerdir. Seçmenin her bir oyu adaya kutsal emanettir. Emanete hıyanet edenin iki cihanda kurtuluşu yoktur. Bravo Kaymakam Bey! D Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bir imamın, cuma hutbesinden şehitlerimizle ilgili bazı kısımları çıkardığı iddia ediliyor. Vahim. Gereği hemen yapılmalı. Ama onun kadar vahim bir başka husus var: Kulp Kaymakamı bu imamı hemen orada darp etmiş ya da ettirmiş. Türkiye'nin işte böyle “çok fonksiyonlu” kaymakamlara ihtiyacı var. Kaymakam Bey o kadar iyi yetişmiş ve o kadar liyakatli ki, kaymakamlık yanında müfettişlik, polislik, savcılık, hâkimlik, avukatlık hatta infaz memurluğu görevlerini de başarıyla yürütebiliyor. Böyle kaymakamlarımızın sayısı çoğalırsa, devletimiz polise, jandarmaya, savcıya, hâkime, infaz memuruna maaş ödemekten kurtulacak, karakol, mahkeme, hapishane inşa etmeye gerek kalmayacak, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, HSK, Adalet Bakanlığı işlevsiz kalacak, hatta kanuna ihtiyaç olmayacağı için Meclis de kapatılacak, Hazine'miz her ay on milyarlarca lirayı boşa harcamaktan kurtulacaktır. Taksim Meydanı'na kurulacak 3-5 darağacı ile her türlü mesele kolayca ve hızlıca çözülebilecektir. Sosyal medya mecralarından yayınladıkları mesajlarından anlıyoruz ki Kulp Kaymakamı yalnız değil. “Hukuk israfını” protesto eden, “hukuksuzluğu” savunan böyle iyi yetişmiş, cevval kaymakamlarımızın sayısının artması dileğiyle... (!)
Türkiye ekonomisinin büyümesinde, yüksek GSYH'ye ulaşılmasında ve yüksek kişi başı gelire sahip olmasında ihracatın çok önemli etkisi bulunmaktadır. Çünkü ihracat devam ettikçe ekonomik büyüme devam eder ve ekonomide canlılık sürekli hale gelir. En önemlisi de Türkiye, dünyanın birçok ülkesine ve bölgesine ihracat yapan ve dünyada farklı bölgelerde veya ülkelerde yaşanılan ekonomik koşullara göre ihracatına yön veren nadir ülkelerden birisi olması nedeniyle de ihracatı ekonominin merkezinde olan bir ülkedir. 2023 YILINDA İHRACAT Türkiye, 2023 yılında ihracatını geçen yıla göre yüzde 0,6 oranında artırarak yıllık olarak 255 milyar 809 milyon dolara ulaştırdı. İhracat miktarı hem yaşanılan deprem hem de dünya ekonomisinde devam eden siyasi ve ekonomik belirsizliklere rağmen gerçekleşmesi mevcut ihracat miktarını daha da önemli hale getirmektedir. Küresel talepte meydana gelen düşüş ve özellikle de ihracatın en fazla yapıldığı Avrupa ülkelerinde meydana gelen yavaşlamaya rağmen Avrupa Birliği (AB) ülkelerine toplamda gerçekleştirilen 104,3 milyar dolar ihracat ile bu bölge ihracatta ilk sırada bulunmaktadır. Bununla beraber, gerçekleşen 255 milyar 809 milyon dolar ihracat miktarı Cumhuriyet tarihimizin rekorunu da ifade etmektedir. İHRACAT VE İLLER Türkiye'de ihracat yapmayan il olmadığı gibi ihracat için kritik değer olan bir milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayısı 30 olmuştur. 2023 yılında en fazla ihracat yapan 5 il sıralamasına bakıldığında, 59,4 milyar dolarlık ihracatla İstanbul birinci sırada yer alırken, 30,7 milyar dolar ile Kocaeli ikinci sırada, 23,8 milyar dolar ile İzmir üçüncü sırada yer aldı. 17,7 milyar dolarla Bursa dördüncü sırada yer alırken beşinci sırada ise Tekirdağ 12,5 milyar dolarla yerini aldı. 2024 YILINDA İHRACAT BEKLENTİSİ Orta Vadeli Program'da 2024 yılı için belirlenen ihracatın 267 milyar dolar olacağı öngörülmektedir. Bununla berber, ihracatın kilogram birim kıymeti olan 1,6 dolar değerinin arttırılması önemli bir hedef olmalıdır. Bunun için de ihracat içindeki yüksek teknolojik ürünlerinin payının yükseltilmesi için adımların hızlandırılması önemlidir.
TÜİK, İl Bazında 2022 Yılı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla rakamlarını açıkladı. Açıklanan bu rakamlar illerin GSYH'ye katkıları, illerin kişi başı gelirleri ve illerin GSYH'den aldıkları paylar hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILA'DAN (GSYH) EN YÜKSEK PAYI ALAN İLLER TÜİK tarafından açıklanan İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla rakamlarına göre; 2022 yılında İstanbul 4,5 trilyon TL ile en yüksek GSYH'ye ulaşırken toplam GSYH'den yüzde 30,4 pay aldı. İstanbul'u; 1,3 trilyon TL ve yüzde 8,9 pay ile Ankara izlerken, onu 972 milyar TL ve yüzde 6,5 pay ile İzmir takip etti. Bununla birlikte, il düzeyinde GSYH hesaplamasında son üç sırada 11,2 milyar TL ile Tunceli, 10,5 milyar TL ile Ardahan ve 8,2 milyar TL ile Bayburt yer aldı. GSYH'den en yüksek payı alan ilk beş il olan İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa toplam GSYH'nin yüzde 53,9'unu oluşturmaktadır. GSYH'yi oluşturan faaliyetlere bakıldığında İstanbul, tarım sektörü ve diğer hizmet faaliyetleri hariç, tüm faaliyetlerde de ilk sırada yer almaktadır. İstanbul'un bilgi ve iletişim faaliyetlerinin toplamı içinde aldığı pay yüzde 65,4 olurken, İstanbul'un finans ve sigorta faaliyetleri merkezi olmasından dolayı bu sektörün toplamından aldığı pay yüzde 59,0 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte İstanbul'un mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 46,7, hizmetler sektörü toplamından aldığı pay yüzde 41,5 ve inşaat sektörü toplamından aldığı pay yüzde 32,6 olarak gerçekleşmiştir. Buna karşın; tarım, ormancılık, balıkçılık sektöründe 81 il içinde İstanbul'un aksine Konya yüzde 6,2 pay ile ilk sırada öne çıkarken, diğer hizmet faaliyetlerinde de yüzde 43,4 pay ile de Ankara ilk sırada yer almıştır. İstanbul'un 2022 yılında toplam GSYH'si içinde hizmetler sektörünün payı yüzde 36,5 olarak gerçekleşirken; sanayi sektörü yüzde 19,3 pay ile ikinci sırada ve mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri ise yüzde 7,0 pay ile üçüncü sırada yer aldı. KİŞİ BAŞINA GÖRE İLLERİN SIRALAMALARI Kişi başına GSYH sıralaması yapıldığında Kocaeli 302 bin 772 TL ile ilk sırada yer alırken İstanbul 287 bin 524 TL ile ikinci sırada ve Tekirdağ 253 bin 501 TL ile üçüncü sırada yer aldı. Diğer taraftan en düşük kişi başı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'da 54 bin 272 TL ile Van son sırada yer alırken, 55 bin 296 TL ile Ağrı sondan ikinci ve 64 bin 416 TL ile Şanlıurfa son üç il arasında yer aldı. GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILA'YA EN BÜYÜK KATKIDA BULUNAN İLLER TÜİK tarafından açıklanan verilere göre yıllık GSYH'de bir önceki yıla göre meydana gelen yüzde 5,5 oranındaki artışa en fazla katkı veren ilin, yüzde 2,46 ile İstanbul olduğu görülmektedir. Yine İstanbul'u ikinci sırada yüzde 0,65 ile Antalya takip ederken üçüncü sırada yüzde 0,55 ile Ankara takip etmiştir. Diğer taraftan 2022 yılında yıllık GSYH büyümesini negatif etkileyen iller ise Osmaniye, Elâzığ ve Hatay olmuştur.
Aşk-ı Turkuaz'la kalabalık ama güzide bir ekiple büyük Balkanlar seyahatine çıktık. Seyahatimiz ruh dolu, kardeşâne bir havada geçiyor. MTO'da makale sunan kardeşlerimizle baharda Balkan seyahatine çıkacağız. Bu güzel seyahatin izlenimlerini Seyfullah Yiğit kardeşimin kaleminden paylaşıyorum... “YİTİK CENNET”İN İZİNDE... Filistin'in Gazze şeridinde 40 gündür süren bir soykırım var. Tabii ki her fırsatta Filistin'deki soykırıma değineceğiz. Çin'deki, Suriye'deki, Yemen'deki, Afrika'daki, hulâsa dünyanın her yerindeki Müslüman kardeşlerimizi DERT edineceğiz. Çünkü bizler Ümmeti-i Muhammed'iz (asm). Bir bedenin uzuvları gibiyiz. “Bana ne!” diyemeyiz. Unutamayız dedik. Zulümler ortak dedik. Tekirdağ'da ikamet eden Orkun abi anlatıyor Kosova'nın Prizren şehrinde, Bayram Usta'nın kahvehanesinde. Kosovalı Mihmandar Zekeriya'nın ifadesiyle, Sayın Erdoğan'ın öncülüğünde TİKA aracılığıyla restore edilip ibadete açılan; şehrin sembolü ve mührü olan Sinan Paşa Camii'nin çaprazında. Zekeriya Hocalar, mihmandarımız Süleyman Halit kardeşimizin arkadaşı, Yusuf Hoca ile de daha önceden tanışıyorlar. Prizren'de, ikindi namazı sonrası, güzel Müslüman Bayram Usta'nın çaylarını yudumlarken sohbet ediyoruz kendisiyle. Dedesi Hafız Aziz diye biliniyor ama aslında ismi Abdülaziz Efendi. Bölgenin kahraman hocalarından. Orkun abinin; Tekirdağ'da tek parti döneminin 1930'larda camileri ahır olarak kullanmasının Kosova'da da camilerin şarap mahzeni yapılmasıyla (2007'lere kadar...) arz ettiği benzerliği dikkatimize sunuyor. Bayram Usta da heyecanla, Sinan Paşa Camii'nden 70 kamyon çöp çıkarıldı restorasyon çalışmalarında. Bunu Erdoğan yaptı. Kendisine duacıyız, diyor. İnsanlar, Balkanlar'da dua ediyorlar Erdoğan'a. Bu bir gerçek. Mesele siyasetin üzerinde ama kaç kişi bunun idrakinde? Türkiye, Anadolu'dan büyük. Bunu görebilecek ve buna göre çaplı, köklü ve ruhlu atılımlar yapabilecek kaç tane dertli adam, oluşum, yapı var? Farkında değiliz. Müslümanların bizden çok şey beklediğini henüz maalesef idrak edebilmiş değiliz! Balkan seyahati garip bir şekilde başladı. Dükkânda oturmuşum. Yine Gazze'yle ilgili bir şeyler yapayım derdindeyim. İçimde hep bir sızı... Paralıyorum kendimi... Böyle bir ruh hali içindeyken Muharrem Kartancı abi aradı. O masum, safi ve çocuksu ses tonuyla yine beni kandırdı. Bu ne güzel bir kandırma! İnsanın güzel dostları olmalı. Onları hayır üzere tutan, onları hayırda yarıştıran ve onları hayır adına yapılan güzellikler için harekete geçiren... işte Samsun MTO temsilcisi Muharrem hocamız böyle güzel bir dost... OSMANLI RUHU
Rahatsızlığı nedeniyle dünkü ve bugünkü programlarını iptal eden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlığı merak konusu oldu. Önce Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin fotoğraflar yayınlandı, ardından Erdoğan Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün Balıkesir ve Tekirdağ'da miting yaptı. Kılıçdaroğlu ayrıca, Twitter'dan yeni bir video yayınladı. Kılıçdaroğlu yurtdışında oy kullanacak vatandaşlara seslendi. Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine sadece 17 gün kaldı. 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi için yurtdışındaki sandıklar bugün kuruluyor. 73 ülke ve 156 şehirdeki yurtdışı temsilciliklerinde oy verme işlemi başladı, 9 Mayıs'ta sona verecek. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medyascope Dış Haberler Editörü Senem Görür ile Erdoğan'ın katıldığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali açılışını, Medyascope muhabirleri Göksel Göksu ve Buket Topaktaş ile Kılıçdaroğlu'nun Tekirdağ ve Balıkesir mitinglerini, Medyascope muhabirleri Ayşegül Karagöz ve Edanur Tanış ile deprem bölgesinden seçim izlenimlerini, Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki ile son seçim anketlerini konuştuk. Editör: Egemen Gök
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Şebnem Korur Fincancı tahliye edildi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'yla ilgili karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Kaftancıoğlu'nun beraatına karar verdi. Savcılık, Kaftancıoğlu hakkında üç ay 15 günden iki yıl dört aya kadar hapis cezası istemişti. Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinin Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018'de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve en az 300 kişinin yaralandığı tren kazasının ardından açılan davanın 12. duruşması Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medyascope muhabiri Sahra Atila ile Şebnem Korur Fincancı'nın tahliyesini, Medyascope muhabiri Ali Deniz Çakır ile Kaftancıoğlu'na verilen beraat kararını, Medyascope muhabiri Edanur Tanış ile Çorlu tren kazası davasını, siyasal danışman Dr. İbrahim Uslu ile Altılı Masa'nın geleceğini konuştuk. Editör: Egemen Gök
Tekirdağ'da bir yaşını geçmemiş dananın boyun ve kaburga etinden çekilen kıymayla yapılan Çerkezmüsellim pabuç köftesi coğrafi işaretle tescillendi
Meteoroloji'den yapılan son açıklamaya göre bugün 15 kentte kuvvetli sağanak bekleniyor. Yağışların öğle saatlerinden itibaren Muğla kıyıları, İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale'nin doğusu, Balıkesir'in kuzeyi ile Antalya, Sivas, Erzincan, Tunceli, Erz...
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, sığırkuyruğu bitkisinin yeni melez türü bulundu
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde İcra Müdürü Eda Ateş ile Yediemin Otoparkı ve kafeterya işletmecisi Emre Getmez, 'görevi kötüye kullanma', 'rüşvet' ve 'şantaj' iddiaları ile başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı
Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde yük treninin çarptığı kazada minibüste bulunan 7 kişinin can vermişti. Kazayla ilgili toplam 165 yıl hapis istemiyle yargılanmasına başlanan şoför Bilal Küllü hakim karşısına çıktı. Küllü yaptığı savunmada "Rayların ü...
Tekirdağ Çorlu'da meydana gelen tren kazası kapsamında 9 kamu görevlisine daha kamu davası açıldı. Başsavcılık yeniden aldırılan bilirkişi raporunun dava dosyasında yer alması sağlandı. Raporda "hava durumunun takip edilmemesi, demir yolu hattının...
Yeşilçam Arkeolojisinin bu haftaki bölümünde İstanbul'un dışına çıkıp sinemalara yoğun ilgi olan Bursa bölgesi işletmelerini ve sinemalarını yakından tanıyacağız. Bursa'da ve Tekirdağ'da yıllarca sinema işletmiş ve film dağıtımcılığı yapmış Ali Demirci ve sinema sevr ve yönetmen oğlu Levent Demirci bu haftaki konuklarımız.
Bir süre aradan sonra yine İngiltere'deyiz ve mevsime uygun bir şekilde deniz kenarına gidiyoruz: Brighton'da yaşayan Birgül Güngör Avcı konuğum. Dokuz Eylül Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği mezunu Birgül Hanım, 12 yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilkokullarda Antalya'dan Tekirdağ'a farklı şehirlerde sınıf öğretmenliği yaptıktan sonra eşi ve iki çocuğu ile bundan tam 2 sene önce yani Ağustos 2020'de Brighton'a taşınıyor. Birgül Hanım ile podcastin ilk yarısında bir eğitimci olarak İngiltere'de çocukların eğitimini, ikinci yarısında ise İngiltere'nin en keyifli sayfiye şehirlerinden Brighton'ı konuştuk. Uygun kur ve düşük gönderim ücretiyle yurt dışı para transferlerinizi kolayca yapabileceğiniz TransferGo uygulamasını http://bit.ly/bigidenesoralim'dan indirip inceleyebilirsiniz
Geçen yıl geldiği Tekirdağ'da kentin maskotu olan ve bir süre sonra gözlerden kaybolan Yaşar isimli leyleğin yeniden kente gelmesi esnafı sevindirdi
Editör: Sahra Atila Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti genel başkanları arasında 12 Şubat'ta başlayan görüşmelerin ilk turu 21 Ağustos'ta Saadet Partisi Genel Merkezi'nde tamamlanacak. Güne Bakış'ta bu akşam eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay altılı masanın gündemini ve muhalefetin cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklaması gerektiğini değerlendirdi. Muhalefet parti liderleri bugün de sahadaydı. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu Tekirdağ'da, İYİ Parti lideri Meral Akşener ise İstanbul'daydı. Akşener önce Küçükçekmece, Güngören ve Zeytinburnu'ndaki esnaf ziyaret etti daha sonra da Tozkoparan Mahallesi'nde kentsel dönüşüm projesini protesto eden vatandaşlarla buluştu. Kılıçdaroğlu ise Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Yeni Hizmet Binası açılış törenine katıldı. DİSK Genel-İş Sendikası üyeleri, belediye yönetimini protesto etmek için Kılıçdaroğlu'nun açılışını yapacağı binanın önünde toplandı. Bu sırada CHP'li bir vatandaş protestocu işçilerin saldırısına uğradı. Güne Bakış'ın diğer konukları olan Medyascope muhabirleri Ali Deniz Çakır ve İbrahim Yayan, liderlerin ziyaretlerinden öne çıkanları aktardı. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3TfYKc7
Günaydın, cuma sabahından herkese merhaba! Ben Gamze Elvan, Medyascope'un podcast'i “Güne Başlarken” ile karşınızdayım. Türkiye ve dünyanın gündemini, hava durumunu, ekonomide son verileri, yani güne başlarken bilmeniz gereken her şeyi size aktaracağım. O zaman, başlayalım!
Turkish Stories for Learner Turkish FESTİVALLER VE ŞENLİKLER Zengin Anadolu kültürünün tanıtılmasına ve yaşatılmasına katkı sağlamak amacıyla Türkiye'nin genelinde hemen her ilde ve birçok ilçede gelenekselleşmiş şenlikler vardır. Aynı zamanda bu amaca hizmet etmek için ulusal ve uluslararası festivaller düzenlenmektedir. Geleneksel Türk kültürünün temsil edildiği şenlikler, toplumda birlik beraberlik ruhunun arttırılmasını, kaynaşmanın sağlanmasını ve kültürel zenginlikleri tanıtmayı amaçlar. Yetiştirilen bir ürünün tanıtımını amaçlayan ve ekonomik kaygılar taşıyan Malatya Kayısı Festivali, Eşme Kilim Festivali, Tekirdağ Kiraz Festivali vb. festivaller yanında, tamamen kültürü tanıtmaya yönelik Nasrettin Hoca Şenlikleri, Geleneksel Mesir Macunu Şenlikleri, Yunus Emre Şenliği gibi şenlikler de vardır. Yıllardır uygulanarak gelenekselleşen festivaller ve şenlikler, insanların bir araya gelerek eğlence ortamlarının oluşmasını sağlamaktadır. Festivallerin önemli bir bölümünü bu günler içerisinde düzenlenen yarışmalar oluşturmaktadır. Yarışmalarda en iyi ürünü yetiştirip birincilik ödülünü almak için yıl boyunca çalışan insanlar, yöre ekonomisinin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Festivallerin temel amaçlarından biri tanıtılmak istenen üründe en üst düzeyde kalite sağlamaktır. Gerçekleştirilen yarışmalarda da bu amaçlanır. Örneğin, Karadeniz yöresinde 16¬18 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen "Şavşat Sahra Pancarı Şenliği," yörede özellikle kadınların katılımıyla gerçekleştirilen en görkemli eğlencelerden biridir. Her yıl haziran ayında Tekirdağ'da düzenlenen Kiraz Şenliklerine Balkanlardan ve Uzakdoğu ülkelerinden misafirler ve gösteri ekipleri katılmaktadır. Bu festivalde gösterilerden ve konserlerden sonra "kiraz güzeli" seçilmektedir. Dereceye girenlere çeşitli hediyeler verilmektedir. Bu festival, yöre halkına bayram havası yaşatmakla birlikte ekonomik olarak da katkıda bulunmaktadır. Şenlikler ise kültürün tanıtılmasına yönelik, ekonomik amaçlar gözetmeyen önemli bir kültür turizmidir. Konya'nın Akşehir ilçesinde 1959 yılından beri her yıl 5-10 Temmuz tarihleri arasında Nasrettin Hocayı Anma Şenlikleri düzenlenmektedir. Bu şenlik; mizah ağırlığı taşımakla beraber bilim, kültür ve sanatı temel almaktadır. Etkinlikler ve özellikle de yarışmalar, mizahın farklı alanlarını içerir. Şenlik süresince yerli ve yabancı konuklarla, Nasrettin Hocayı hatırlatan ve değerlendiren söyleşiler yapılır. Ayrıca kimi ulusal, kimi uluslararası boyutta; karikatür, gülmece, öykü ve fotoğraf yarışmaları düzenlenir. Halk oyunları, konserler, tiyatro gösterileri, maçlar; karikatür, resim ve fotoğraf sergileri ise kutlamaların vazgeçilmez renkleri olarak şenlik boyunca sürer. Türkiye'nin başka yörelerinden, hatta yurt dışından binlerce kişi Akşehir'e gelir. Şenlik ve festivallerdeki ortak nokta; toplumda ortak hareket etme bilincini geliştirmek, hem düşüncede hem de uygulamada birlikteliği sağlamaktır. This channel has been prepared to help people practice Turkish whether it's their mother language or second language while having fun listening to stories that are designed to improve their language. By following these podcasts, you can improve your Turkish language. Equip your headphones and listen to these podcasts in your free time, even while walking, sleeping, driving, cycling, and more. These podcasts will be beneficial in your understanding of the Turkish language. We advise all who learned Turkish at the basic level.
Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesinde 1 Asker Şehit Oldu, Cumhurbaşkanı Erdoğan İran'a Gidecek, Aydın'da Orman Yangını, Tekirdağ'da 380 Dönüm Buğday Tarlası Kül Oldu, İSKİ'den Florya Plajı Açıklaması, İstanbul Valiliği'nden Fırtına Uyarısı, --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesinde 1 Asker Şehit Oldu, Cumhurbaşkanı Erdoğan İran'a Gidecek, Aydın'da Orman Yangını, Tekirdağ'da 380 Dönüm Buğday Tarlası Kül Oldu, İSKİ'den Florya Plajı Açıklaması, İstanbul Valiliği'nden Fırtına Uyarısı,
Zonguldak'ta Kamyon Demir Yoluna Yuvarlandı, İstanbul'da Kurulan Pazarlarda Kurbanlık Satışları Başladı, Gurbetçilerin Gelişi Yoğunlaştı, Erdoğan Yangınında Görev Yapan Ekiplere Teşekkür Etti, Tekirdağ'da Cumhurbaşkanına Hakaret Suçlamasıyla 2 Kişi Tutuklandı, Ukrayna'nın Başkenti Kiev'e Füze Saldırısı Düzenlendi, Güney Afrika'da Bir Gece Kulübünde 22 Kişi Hayatını Kaybetti
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tekirdağ'daydı. Süleymanpaşa ilçesinde esnafı ziyaret etti, vatandaşa seslendi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın'da ulaşım ve taşıma esnafıyla sabah kahvaltıda buluştu. Muğla'nın Marmaris ilçesinde 21 Haziran'da Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkiinde ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan orman yangını devam ediyor. Türkiye'nin, ismini “Susurluk skandalı” ile duyduğu eski Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Hanefi Avcı'nın rütbeleri söküldü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizini yüzde 14'te sabit tuttu. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medyascope muhabiri Ali Deniz Çakır ile Akşener'in Tekirdağ temaslarını, Medyascope İzmir muhabiri Aytuğ Özçolak ile Kılıçdaroğlu'nun Aydın programını, gazeteci ve yazar Ali Bayramoğlu ile iç ve dış siyasetteki gelişmeleri konuştuk. Editör: Egemen Gök Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3QMNPVT
Günaydın, perşembe sabahından herkese merhaba! Ben Gamze Elvan, Medyascope'un podcast'i “Güne Başlarken” ile karşınızdayım. Türkiye ve dünyanın gündemini, hava durumunu, ekonomide son verileri, yani güne başlarken bilmeniz gereken her şeyi size aktaracağım. O zaman, başlayalım!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tekirdağ'da. Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesine giden Akşener esnafı ziyaret etti, vatandaşa seslendi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu Aydın'da. Kılıçdaroğlu, ulaşım ve taşıma esnafıyla sabah kahvaltıda buluştu. Muğla'nın Marmaris ilçesinde 21 Haziran'da Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkiinde ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan orman yangını devam ediyor. Türkiye'nin, ismini “Susurluk skandalı” ile duyduğu eski Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Hanefi Avcı'nın rütbeleri söküldü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizini yüzde 14'te sabit tuttu. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Medyascope muhabiri Ali Deniz Çakır ile Akşener'in Tekirdağ temaslarını, Medyascope İzmir muhabiri Aytuğ Özçolak ile Kılıçdaroğlu'nun Aydın temaslarını, gazeteci ve yazar Ali Bayramoğlu ile iç ve dış siyasetteki gelişmeleri konuştuk. Editör: Egemen Gök Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3OjSQDF
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde vatandaşlar, ormanlık alanda at kemikleriyle karşılaştı. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, kesilen 2 atın etlerinin alınarak kemiklerinin ormana atıldığını belirledi. Atları kesip parçalara ayıran kişileri be...
Educatedear, Chaby ve Nihatoo ile sadece %17 futbol konuştuğumuz Yüzde 17 Futbol final bölümüyle yayında. NutSpor'a abone olmak için tıklayınız: https://www.youtube.com/c/NutSpor?sub_confirmation=1 Sosyal Medya Hesaplarımız;
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
Gazeteci Perihan Kaya'nın hazırladığı bu podcast serisi yedi soru etrafında Türkiye'nin unutulmuş şehirlerindeki gözden kaçmaması gereken hikâyelerin peşinde koşan gazetecilere ses vermeyi amaçlıyor. Bu bölümde konuğumuz Tekirdağ, Çorlu'dan Gülgün Pala Keçeci. Keçeci, 1971 yılında Hayrabolu'da doğdu. Dede mesleği olan (Dedesi Salih Karabey 10 Ocak 1965 yılında Hayrabolu'nun Sesi Gazetesi'ni kurmuştur, gazete halen günlük olarak yayın hayatına devam etmektedir) gazeteciliğe 1990 yılında Bölge Gazetesi olan Trakya Doğuş Gazetesi'nde başladı. Tekirdağ Şafak Gazetesi, Trakya Yorum Gazetesi ve Çorlu Devrim Gazetesinde Yazı İşleri Müdürlüğü, Çorlu FM ve Radyo Gündem'de Haber Programcılığı yaptı. Halen Çorlu Yorum Gazetesinde Yazı İşleri Müdürlüğü ve Çorlu Cep Tv'de haber programcılığı, Mavi Tosbağa kanalında doğa ve karavan programcılığı yapmaktadır. 2018-2021 yılları arasında Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine tek kadın olarak seçilmiştir. Keçeci'nin gazetecilik tanımı ne? Gazeteci olmaktan pişmanlık duyduğu oldu mu? Yaşadığı zorluklar neler? #Yerel ya da bölgesel yayınlarda neyi değiştirmek isterdi? Çorlu'da yaşayan bir #gazeteci olarak bir gününü nasıl geçiriyor? Podcastimize web sitemizden ve #podcast platformlarından ulaşabilirsiniz. Ayrıca YouTube'da NewsLabTurkey kanalında bir çalma listesi oluşturduk. Hazırlayan: Perihan Kaya Editör: Tansel Erdem Yılmaz --- Instagram: https://www.instagram.com/newslabturkey/ Twitter: https://twitter.com/newslabturkey Facebook: https://www.facebook.com/newslabturkey LinkedIn: https://www.linkedin.com/company/newslabturkey E-Bülten: https://www.newslabturkey.org/ebulten/
Türkiye'nin Koronavirüsle Mücadelesi, Sezai Karakoç Bugün Toprağa Verilecek, Elektrikte TRT Payını Kaldıran Düzenleme TBMM'de, Azerbaycan-Ermenistan Sınırında Çatışmalar Durdu, Tekirdağ'da Trafik Kazası: 14 Askeri Personel Yaralandı, Türkiye'den Somali'ye Askeri Araç Ve Ambulans Bağışı, İspanya Başbakanı Bugün Türkiye'de, Turistik Doğu Ekspresi 15 Aralık'ta Yeniden Seferlerine Başlıyor --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Gurmelik Denemeleri'nin yeni bölümünde, ülkemizin neredeyse her köşesinde meşhur olan köfteler konuşuldu. Bengü ve Müjdat'ın Tekirdağ köftesiyle başladığı serüven; Boşnak köfteleri ve pek tabii tükürük köftesiyle devam etti. Piyaz, soğan ve pilav da köfte menüsüne dahil edildi. Gurmelik Denemeleri, 17. bölümüyle yayında!
Polisten Kaçan Şüpheliler Ateş Açtı, Eren Kış-2 Amanoslar Operasyonu Başlatıldı, Şehit Kaymakam Safitürk Anıldı, Eylül Ayı Cari Açık Rakamları Açıklandı, Hatırlatma Dozuyla İlgili Yeni Karar, Okullarda İlk Ara Tatil Başlıyor, Tekirdağ'da Fetö Operasyonu: 9 Gözaltı, Açık Öğretim Liselerinde Mezuniyet İçin 8 Dönem Şartı Kaldırıldı --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Tekirdağ'da sahte içkiden ölenlerin sayısı 8'e yükseldi. 7'si entübe 10 kişinin tedavisinin ise hastanede sürdüğü bildirildi
Üniversite Adaylarının YKS Maratonu Başlıyor, Türkiye'nin Covid19 İle Mücadelesi, Bingöl'de 5,2 Büyüklüğünde Deprem, Yasin Börü Davasında Karar, Adil Öksüz Davasında 5 Sanığa 5 Yıldan 22 Yıl 6 Aya Kadar Hapis, Korkutlar Suriye'ye Uğurlandı, Tekirdağ'da Sel: 2 Çocuk Hayatını Kaybetti, George Floyd'u Öldüren Polise 22,5 Yıl Hapis Cezası Verildi, İklim Değişikliğinden Kaynaklı Afetlerden 4 Milyar İnsan Etkilendi --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Üniversite Adaylarının YKS Maratonu Başlıyor, Türkiye'nin Covid19 İle Mücadelesi, Bingöl'de 5,2 Büyüklüğünde Deprem, Yasin Börü Davasında Karar, Adil Öksüz Davasında 5 Sanığa 5 Yıldan 22 Yıl 6 Aya Kadar Hapis, Korkutlar Suriye'ye Uğurlandı, Tekirdağ'da Sel: 2 Çocuk Hayatını Kaybetti, George Floyd'u Öldüren Polise 22,5 Yıl Hapis Cezası Verildi, İklim Değişikliğinden Kaynaklı Afetlerden 4 Milyar İnsan Etkilendi
Günün öne çıkan haberlerini tarafsız bir bakış açısıyla ve FOX Haber farkıyla dinleyin! Güvenilir, tarafsız ve kaliteli haberin adresi FOX Haber; podcast yayınlarıyla sizlerle. Türkiye'nin lider sabah haber programı Çalar Saat, podcast yayınlarıyla sizlerle! FOX Türkiye Resmi Web Sitesi: www.fox.com.tr Facebook: https://www.facebook.com/foxhaber Twitter: http://www.twitter.com/FOXhaber İnstagram: https://www.instagram.com/FOXhaber
Tekirdağ'da kullandığı bisikletle şarampole düşen Tunceli Munzur Üniversitesi araştırma görevlisi İsmail Taş (36), hayatını kaybetti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 100 bin nüfusa karşılık gelen haftalık koronavirüs vaka sayısını gösteren haritanın güncel halini paylaştı. Bakan Koca, “Kısıtlama ve tedbirler artış hızını düşürmeye başladı. Bu düşüşü hızlı ve kalıcı hale getirmek için birlik olalım” dedi. 100 bin nüfusa karşılık gelen haftalık vaka sayısı Tekirdağ'da 619,85’ten 747,13’e yükselirken İzmir’de 304,07’den 351,97’ye, Ankara’da ise 419,06’dan 534,14’ye çıktı. Türkiye’nin risk haritasında "çok yüksek risk" ile kırmızı kategoride yer alan Yalova’da, 10-16 Nisan arasında 100 bin kişide görülen vaka sayısı 838,25 olarak açıklandı. Sağlık Emekçileri Sendikası Yalova Temsilci Dr. Demir Sağlık kentte artan vaka sayılarını Medyascope’a değerlendirdi.
Asıl adı Mustafa Memduh olan kahramanımız, 29 Mart 1884’te bir taşra kasabası olan Çorlu’nun (Tekirdağ) o zamanki adıyla Papayani Mahallesi'nde, İzmarada adında bir Rum’un kiralık evinde doğmuştu. İsimlerinden Mustafa, peygamberin isimlerinden biri olarak, Memduh ise, dedesinin mahlası olarak konulmuştu. Sonradan kendi ifadesiyle "günün modasına uyup" babasının adı Şevket’i ikinci isim olarak benimsedi. 1934’te Soyadı Kanunu kabul edildikten sonra “eski Türklerin yaptıkları gibi (...) büyüklerden birinden bir ad" ister ve “Esendal” soyadını kendisine İsmet (İnönü) Bey verir…
İlker Gümüşoluk ve Kemal Ayça iftiharla sunar...
İki yıl önce (8 Temmuz 2018) Halkalı-Uzunköprü seferini yapan yolcu treni, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde devrildi ve 25 kişi hayatını kaybetti. Kazada sekiz yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, geçen iki yılda neler yaşadığını Medyascope’a anlattı. Öz, “İki yıldır hayatımız altüst oldu. İki yıl önce benim bir amacım vardı, oğlum vardı, hayallerim ve ideallerim vardı. Ama benim her şeyim elimden alındı, oğlum benim her şeyimdi. Aldığım her nefeste, her saniye ‘ah’ derken ben neden korkabilirim ki?” diyor.
Türkiye gündemini Ankara Rüzgârı’nda değerlendiren Zülfikar Doğan HDP tarafından 15 Haziran’da Hakkari ve Edirne’den ve farklı illerden Ankara’ya başlatılacak Darbeye karşı Demokrasi ve Adalet Yürüyüşü öncesinde il valiliklerinin art arda kente giriş-çıkış yasakları getirerek yürüyüşü engelleme yoluna gittiklerini anlattı.Valiliklerin giriş-çıkış yasaklarını korona salgını gerekçesine dayandırdıkların dile getirerek şu ana kadar Edirne, Tekirdağ, Mersin, Adana’nın da aralarında olduğu 9 şehirde yasak geldiğine dikkat çekiyor. Cezaevindeki HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş herkese siyasi ayrım gözetmeksizin yürüyüşe destek vermeleri çağrısında bulunurken bunun sadece bir demokrasi talebi olduğunu ifade etti. Diğer yandan Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a twitter üzerinden cinsel içerikli saldırıda bulunulmasına ise tüm siyasi partilerden tepki geldi. Adalet Bakanı paylaşımı yapan kişinin gözaltına alındığını açıklarken Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu da Başak Demirtaş’a telefon açarak dayanışma mesajı verdi.Siyasette iktidarın Ayasofya’nın ibadete açılması gündemini canlı tutmaya çalıştığını kaydeden Doğan, MHP Lideri Bahçeli’nin yaptığı açıklamada yine CHP’yi hedef alarak Yunanistan ile paralel politika izlemekle suçladığını Ayasofyayı “kılıç artığı” olarak nitelendirdiğini belirtiyor.
Türkiye gündemini Ankara Rüzgârı’nda değerlendiren Zülfikar Doğan HDP tarafından 15 Haziran’da Hakkari ve Edirne’den ve farklı illerden Ankara’ya başlatılacak Darbeye karşı Demokrasi ve Adalet Yürüyüşü öncesinde il valiliklerinin art arda kente giriş-çıkış yasakları getirerek yürüyüşü engelleme yoluna gittiklerini anlattı. Valiliklerin giriş-çıkış yasaklarını korona salgını gerekçesine dayandırdıkların dile getirerek şu ana kadar Edirne, Tekirdağ, Mersin, Adana’nın da aralarında olduğu 9 şehirde yasak geldiğine dikkat çekiyor. Cezaevindeki HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş herkese siyasi ayrım gözetmeksizin yürüyüşe destek vermeleri çağrısında bulunurken bunun sadece bir demokrasi talebi olduğunu ifade etti. Diğer yandan Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a twitter üzerinden cinsel içerikli saldırıda bulunulmasına ise tüm siyasi partilerden tepki geldi. Adalet Bakanı paylaşımı yapan kişinin gözaltına alındığını açıklarken Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu da Başak Demirtaş’a telefon açarak dayanışma mesajı verdi. Siyasette iktidarın Ayasofya’nın ibadete açılması gündemini canlı tutmaya çalıştığını kaydeden Doğan, MHP Lideri Bahçeli’nin yaptığı açıklamada yine CHP’yi hedef alarak Yunanistan ile paralel politika izlemekle suçladığını Ayasofyayı “kılıç artığı” olarak nitelendirdiğini belirtiyor.
Koronavirüs salgınında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yeniden açılma süreci başladı. Yeniden açılan yerlerin başında alışveriş merkezlerinin gelmesini, hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilim Kurulu hem de Türk Tabipleri Birliği (TTB) eleştirdi. Bu süreçte özellikle TTB, Sağlık Bakanlığı’nın kendini veri paylaşmaktan sakındığını belirtti ve bakanlığa sıklıkla şeffaflık çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, bu eleştirileri ve çağrıları, 5 Mayıs’ta düzenlenen AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında “barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslağın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesi gerektiğini” söyleyerek yanıtladı. Salgın da verilere ilişkin şeffaflık tartışmaları da Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor. Söz sırası bu kez, yurdun dört bir yanındaki tabip odalarında. Tekirdağ Tabip Odası (TTO), 1 milyonu biraz aşkın nüfusuyla Trakya’nın en kalabalık ili olan Tekirdağ’ın koronavirüs salgını deneyimini Medyascope’a anlattı.
Merhaba, Alıç Ağacı'nda Çiy Tanesi podcast serimizin dördüncüsünde yine özel bir konuğumuz var: Özge Oğuz Özge bir Çamtepeli. Orası neresi derseniz şu adrese bekleriz: https://www.facebook.com/camtepe/ 1992 yılında Tekirdağ'da doğmuş. Üniversiteye kadar günebakan tarlaları arasında, üniversitede Bolu'nun çam ormanları arasındaymış. Sınıf öğretmenliği bölümünde okurken çocuk-doğa buluşmalarına başlamış. Yuva Derneği'nin Ekolojik Okuryazarlık Eğitmen Eğitimine katılmış. Başka Öğretmenler Mümkün Öğretmen Destek Projesi'ne dahil olmuş. Başka Bir Okul Mümkün Derneği Ankara Kooperatifi tarafından açılan Meraklı Kedi İlkokulu'nda çalışmış. BBOM Öğretmen Köyü'nün hayalinin kurulmasına ve inşasına emek vermiş. İki öğretmen arkadaşıyla birlikte “Çocukla Barış” isimli blogu açmış. 2017 yılından beri Kaz Dağları'nda bulunan Çamtepe Ekolojik Yaşam Merkezi'nde çocuklarla çalışıyor. Çamtepe'nin yıllık programının oluşturulması ve sosyal medyadan duyurulması işlerini yapan ekibin de parçası. Bunca güzel ağın içinde olan Özge bizimle neler mi paylaştı? Doğayla örülmüş tatlı yolculuğunu, Çamtepe Ekolojik Yaşam Merkezi'ni ve burada yaptığı çalışmaları, “Çamtepede An” adını verdiği ilham verici paylaşımlarını, Başka Bir Okul Mümkün Derneği'nin Ekolojik Duruş'unu ve Ekoloji Çalışma Grubu'nu, koronavirüs ile ortaya çıkan sağlık krizinde doğa-insan ilişkisi üzerine düşünmeye davet ettikleri “Evde Ekolojik Duruş” paylaşımlarını. Özge'ye ilham verici bu sohbet için çok teşekkür ediyoruz. Sevgilerimizle, Güneşin Aydemir & BurcuMeltem Arık
Almanya doğumlu başarılı boksör Ünsal Arık Tekirdağ'daki bir boks maçında ringe “Bu ülke Atatürk'ün, Tayyip'in değil' yazılı tişörtle çıktıktan sonra hayatı başka bir yöne evrildi. Hem Almanya'da hem de Türkiye'de Erdoğan hükümetini destekleyenler tarafından tehditler aldığı için bir süre Almanya tarafından koruma altındaydı. Uluslararası şampiyonluklarıyla başarılı bok kariyerine devam eden Arık, sokaklarda yaşadığı dönemden bir anda sıyrılıp kendini siyasetin tam ortasında buluyor. Kendi hikayesini anlatırken, Almanya'da yaşanan ırkçı saldırılar ışığında özellikle son dönemde yükselen sağı değerlendiriyor.
İnsan Hakları Savunucusu, HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hak ve Hukuk’ta cezaevindeki hak ihlallerine dikkat çekiyor. Tutuklu anne ve babaları, hasta tutukluları ve hamile tutukluların cezaevlerinde yaşadığı mağduriyetleri anlatıyor. Tekirdağ cezaevinde kalan Hüseyin Polat’ın mide kanaması sonucu hayatını kaybettiğini anlatan Gergerlioğlu, “Karın ve boyun ağrıları vardı. Hastanede iğne yapılarak geri gönderildi. Takibi yapılmadı. Hastanın mide kanaması geçirdiği anlaşıldı. Yoğun bakıma alındı. Ama durumu kötüleşti ertesi gün hayatını kaybetti. Büyük ihlaller ve ihmaller zinciri vardı. Bu da hasta mahpusun ölümüyle sonuçlandı” diyor. Bir başka hasta tutuklu Medeni Arifoğlu’nun da hayatını kaybetmesine dikkat çeken Gergerlioğlu, “Medeni Arifoğlu, OHAL sonrası mallarına el konularak hapse atıldı. Tüccardı. Karaciğer nakli yapılmıştı, cezaevine konulamazdı. Yoğun bakımlık oldu. Genç yaşta kanser oldu. Hastane hastane dolaştırıldı. İnfaz erteleme kararı verildiğinde yarı ölü bir şekilde hapisten çıkmıştı. Bir deri bir kemik kalmıştı.” Gergerlioğlu, cezaevindeki hamile tutukluların yaşadığı mağduriyetleri de anlatıyor: “Bir de hamile mahpuslar var. OHAL döneminde bini aşkın hamile mahpus var. Doğumları cezaevinde oldu. Emzirme döneminde cezaevinde oldu. Elif Tuğral. İzmir Şakran Cezaevi’nde. Genetik pıhtılaşma hastalığı da var. Elif Tuğral doğumuna iki hafta kaldı ve cezaevinde. Her an doğum gerçekleşebilir ve bebeğini kaybedebilir. Elif Tuğral’ın bebeğinin ölümü büyük bir skandal olur. Önemli bir risk var. Hamile kadınları cezaevinde tutmak kimsenin başını göğe eğdirmez. Hamile kadınların tutuksuz yargılanması gerekiyor. Hamile kadınların ve altı aya kadar emziren kadınların tutuksuz yargılanması gerektiği yönünde yasa var. Ama bu dikkate alınmıyor. Bu sayılar artıyor. Acilen ikinci yargı paketinde anne ve baba tutuklular, hamile tutuklular ve hasta mahpusların mağduriyetini giderecek düzenleme yapılması gerekiyor.”
Memleketimizin 81 ili sırayla geziliyor. Yemekleri, adetleri, şakaları, ünlüleri, şarkıları, türküleri İl Bilgisi’nde anlatılıyor.
Tele1 ve ABC Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar 18 Dakika programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yanardağ ve Kongar, yeni sisteme geçiş için düzenlenen törenleri ve Tekirdağ'da meydana gelen tren faciasını ele aldı.
H. Cenk Dereli, Gökçe Özdamar ile Tekirdağ Üniversitesi’nde, yörenin kanola üretiminden ilham alan, mimarlık ve biyoplastikleri buluşturan disiplinler arası araştırma projesi Bioplarch üzerine konuşuyor.
Akgün İlhan ve Nuran Yüce’nin hazırlayıp sunduğu Su Hakkı’na konuk olan Gamze Erolan, Kapaklı Köyü’nde (Tekirdağ) 8 ay boyunca yaşadıkları susuzluğu anlattı.
B. Nihan Eren 1981'de Tekirdağ'da doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümünü bitirdi. Yeditepe Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı Edebiyat alanında yüksek lisans yaptı ve burada araştırma görevlisi olarak çalıştı. Halen, Marmara Üniversitesi'nde İletişim Bilimleri'nde doktora çalışmasına devam ediyor ve senaryo yazarlığı yapıyor.Öyküleri Adam Öykü, Notos ve Kitap-lık dergilerinde yayımlandı. Eserleri: Yavaşlık (2008), Kör Pencerede Uyuyan (2015).(Yazarın biyografisi YKY Kültür'ün websayfasından alınmıştır)