POPULARITY
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Aydın ve Denizli'nin içinde bulunduğu Büyük Menderes Havzasında barajlardaki su seviyesinin “kritik” noktada olması nedeniyle Aydın Valilik kararı ile tarım alanlarının yarısına su verilemeyeceği bildirildi.
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Önce 11 Haziran 2024 tarihli Hürriyet gazetesinde Hande Fırat imzasıyla yayımlanan şu cümleleri okuyalım: “Bugün gözler CHP Genel Merkezinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in misafiri Cumhurbaşkanı Erdoğan'da. Özgür Özel'in Hürriyet gazetesine yaptığı özel açıklamaları Turan Yılmaz'ın kaleminden okumuştunuz. Siyasi mesajlarının yanı sıra Özel'in Cumhurbaşkanına görüşmede ne ikram edeceğini de yazmıştık. Özel ‘Kendisine sorarız tabii. Ama burada başka yerde olmayan birkaç şey var; mesir çayı, mor reyhan çayı, keçiboynuzu çayı gibi' demişti. Özgür Özel biliyorsunuz Manisalı. Manisa denilince de akla ilk olarak meşhur Mesir Mâcunu geliyor. Özel'in bir de özel planı var. O planı da Hürriyet'e açıkladı: Mesir büyük bir haksızlığa uğruyor. 487 yıllık bir festival, gelenek. Dünyanın en eski halen devam eden halk ilacı, üstelik hâlâ kullanımda. Hem mistik, hem tarihi bir yanı var. Dokuz boğa deli deli koşuyor, önünden İspanyollar kaçıyor, bütün dünya orayı izliyor. Bizler böyle mucizevi bir şeyi 500 yıldır 100 bin kişiye saçıyoruz. Manisa'ya gelen 6 Çinli turist izliyor. Dünyaya mal edemedik. Çin büyükelçisine mesir ikram ettim ve faydalarını anlattım. Büyükelçiye, ‘Sizden sadece 6 turist geliyor, oysa 1,5 milyar kişisiniz' dedim. Gelecek sene için kendisini Manisa'ya davet ettim. ‘Bu mâcunu ülkeniz insanlarına anlatmanız lazım' dedim.” Çin büyükelçisinin 487 yıllık mesir mâcununun Çin halkına anlatmasını bir yana bırakalım, bu mistik ve tarihi geleneği kendi halkımıza yeteri kadar tanıtamadık. Bari ben bu konuda biraz bilgi vermeye çalışayım. Mesir Mâcunu deyince tabii ki aklımıza ilk önce Merkez Efendi hazretleri geliyor. İstanbul'da türbesi sık sık ziyaret edilen Musa Muslihiddin Efendi de, Akşemseddin hazretleri gibi hem bir gönül sultanı, hem de hâzık bir hekim idi. Kendi icadı olan Mesir Mâcunu ile Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafize Sultanı tedavi etmişti. Merkez Efendi, Denizli'de dünyaya geldi, bir müddet Manisa'da yaşadı, İstanbul'da vefat etti, Topkapı surlarının dışındaki türbesinde sırlandı.
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Enflasyonu işçi emekçiyi yoksullaştırarak düşürmek için iş başına getirilen İngiliz Mehmet Haziran ayı itibarıyla enflasyonu yüzde 75'e çıkardı. Üstelik bu TÜİK'in resmî rakamı. ENAG'a göre enflasyon yüzde 120. Çarşıda, pazarda, marketteki enflasyonu bu rakamlardan hangisinin daha fazla yansıttığı ortada. Ama işçi ücretlerine ve memur maaşlarına zamlar TÜİK'in rakamına göre yapılıyor. Her zamda gerçek ve resmî enflasyon arasındaki fark kadar işçinin emekçinin alın terinden çalınıyor. Temmuz'da asgari ücrete zam da yapılmayacak. Memurun zammı, AKP'nin yandaşı olan sendikayla bir olup toplu sözleşmeye el çabukluğuyla soktuğu madde yüzünden resmî enflasyonun da altında kalacak. İngiliz Mehmet “en kötüsünü gördük bundan sonra enflasyon düşecek” diyor. Ama bu ilk etapta baz etkisi dolayısıyla olacak. Enflasyonu gerçekten azaltmak için uygulamaya koydukları program ise işçinin emekçinin ücretini aşağı doğru baskılamaya dayanıyor. Esas saldırı ise daha gelmedi. Orta Vadeli Program'da kıdem tazminatı hakkının gasbedilmesini, sosyal güvenlik sisteminin toptan tasfiyesini, esnek ve kuralsız sömürü biçimlerinin yaygınlaştırılmasını öngören ve “yapısal reform” adı altında paketlenen büyük bir saldırı dalgası sırada bekliyor. Bu büyük saldırıya karşı AKP'yi ya da Erdoğan'ı ikna etmeyi hayal etmek boşuna. İktidar cephesinde arada sırada çatlak ses çıkartır gibi olan Devlet Bahçeli de İngiliz Mehmet'e sahip çıkıyor. AKP ile MHP son dönemde kendi aralarında epey kavga ediyorlar, karakolluk olmalarına az kaldı ama sermayenin çıkarları söz konusu olunca aralarından su sızmıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise “Erdoğan da istemez miydi emekliye para vermek ama yapamıyor” gibi akla ziyan ifadelerle majestelerinin muhalefeti rolünü iyice benimsemiş durumda. Oysa Erdoğan ve Bahçeli değil miydi son seçimde hezimete uğrayan? Halktan güvensizlik oyu alan bu iktidarın emekçi halka bu kadar fütursuzca saldırabilmesinin sebebi; son seçimin galibi gibi gözüken CHP'nin 4 yıl seçim yok diyerek, ekonomiyi düzeltmeye odaklanalım diyerek Erdoğan'a istediği krediyi vermesidir. Seçimden sonra “hezimet de zafer de bizim değil” diyerek işte bunu anlatmak istiyorduk. İşçi sınıfının öncü ve mücadeleci bölükleri ise iktidardan zam istemenin, düzen siyasetinin diğer suç ortaklarından iktidarı ikna etmesi için medet ummanın dışında gerçekçi bir yol gösteriyor. Elimiz kolumuz bağlı değil. Türkiye'nin fabrikaları ve işyerleri “bize ne verecekler” diye beklemeyen “hak verilmez alınır” diyerek harekete geçen işçilerin direnişleriyle, grevleriyle çalkalanıyor. Gebze'de Mersen, İzmir'de Purmo ve Lezita, Çankırı'da Sumitomo grevleri devam ediyor. Gebze'de Novares, İzmit'te Tekno Kauçuk grevleri sırada bekliyor. İstanbul'da Perfetti işçileri, Türkiye'nin dört bir yanında Tüvtürk işçileri ve daha nice işyerinde işçiler örgütlenerek ve birleşerek “hak verilmez alınır” diyor. Çiftçiler de kıpırdanmaya başladı. Denizli Çal'da sulamaya yüzde 300'lük zam gelince köylü 100 traktörle yol kesti. Örgütsüz olan eziliyor, örgütlü olan onurlu bir yolda hem hakkı için hem gelecek kuşaklara daha iyi bir toplum bırakmak için mücadeleye atılıyor. Görmek isteyen gözler için her şey açık. Türküyle Kürdüyle, Alevisiyle Sünnisiyle işçi sınıfının, emekçilerin, yoksul köylülerin büyük bir sınıf saldırısı karşısında birleşmesi gereken bir dönemde yine toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan işçi, emekçi ve yoksul halkı bin parçaya bölmek için çalışıyorlar. Demek ki yapılması gereken de açık. Çağrımız ayaklarımızı fabrikalara ve işyerlerine basarak, gücümüzü işçi sınıfından ve ezilen halklardan alarak mücadele etmek, işçilerin birliğine halkların kardeşliğini de ekleyerek bu oyunu bozmaktır.
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
#acıtatlımayhoş Çam kozalağıyla, yağmur suyuyla ya da çiğ damlasıyla yoğurt mayalandığını biliyor musunuz? Denizli'nin yanık yoğurdu, Sivas'ın peskütanını? Aylin Öney Tan, Anadolu'dan özel yoğurtları anlatıyor
#acıtatlımayhoş Çam kozalağıyla, yağmur suyuyla ya da çiğ damlasıyla yoğurt mayalandığını biliyor musunuz? Denizli'nin yanık yoğurdu, Sivas'ın peskütanını? Aylin Öney Tan, Anadolu'dan özel yoğurtları anlatıyor
Mübadiller için 20'li ve 30'lu yıllar yollarda geçmiş desek yalan olmaz. Bir şehirden diğerine, bir kültürden bir başkasına geçerken sadece manevi değil, maddi kayıpları da oldu. Mübadilken muhacir de olan bu aileler, onlara hep geldikleri yerleri hatırlatan hatıraları da yanlarında taşıdılar. Sadece anı olsun diye değil, onlara güç versin, kökleri sert rüzgarlara kapılıp kaybolmasınlar diye. Bir de bırakılıp gidilenler var. Yazar Kemal Yalçın “Emanet Çeyiz” adlı kitabında, Denizli'nin Honaz Köyü'nde yaşayan bir Rum ailenin, sürgüne giderken Müslüman komşularına bıraktığı çeyizin, yaklaşık seksen yıl sonra aileye geri veriliş öyküsünü anlatıyor. Yalçın, dedesine emanet edilen çeyizi teslim etmek üzere Minoğlu ailesinin izini sürerken, on beş Rum ve on beş Türk mübadilin yaşam öyküsünü ve duygularını da kendi ağızlarından aktarıyor. Mübadeleyi ilk kaleme alan yazarlardan biri olan Yalçın, emanet çeyizi sahiplerine verdikten ve kitabı yazdıktan sonraki tepkileri anlatırken gözleri parlıyor.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Karnından konuşmanın, vantrilok taklidi yapmanın hiçbir işe yaramadığı yere geldik dayandık. Genel yorumlarla, büyük okumalarla, “ben demiştim”lerle alınacak mesafe de kalmış görünmüyor. Bu saatten sonra AK Parti'nin yapacağı tek şey bence daha 10 ay önce Türk halkının teveccühünü bir kez daha kazanarak başkan olan Recep Tayyip Erdoğan eliyle köklü şekilde ve hızla dizayn edilmesidir. Halkın nabzını dinlemeyi liderliğinin en önemli vasfı olarak ortaya koyan Reis bunu yapacaktır. Ona şüphe yok. “Karnından konuşmak” dedim değil mi? Bugün bir “mesela” örneği vererek ve gözle görülür bir risk de alarak kendi adıma karnından konuşma döneminin sonuna geldiğimi beyan ederim. Çünkü bugün ve burada konuşmamanın AK Parti'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a, dolayısıyla da gözümüzün bebeği ülkemiz Türkiye'ye zarar vereceğini düşünüyorum. Bugünkü “mesela”lara AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ile başlayayım mesela. İki sebebi var Ala ile başlamamın. Birincisi, AK Parti'nin bu dönemdeki en güçlü ismi olması. İkincisi de, “sözlerim kesinlikle Efkan Ala'ya değil” dememe rağmen epeyce “olay” olan bir tweetimi açıklama şansı bulmam. Aslında biraz geriden başlayayım. Efkan Ala, Diyarbakır'da gerçekleşen bir “ilçe adayları tanıtım” toplantısında “çözüm süreci yeniden başlar” anlamına gelecek bazı açıklamalar yapmıştı hatırlayacaksınız. O açıklamaları izlediğimde “bu risk niye alınıyor ki durduk yerde?” diye düşünmüştüm. Öyle ya. Ortada Cumhur İttifakı'nın böyle bir yönelimi yokken, dahası AK Parti seçmeninin “yeni bir çözüm süreci hakkında ne düşündüğü” ile ilgili bir sonuç elde değilken Ala'nın bu konuşması belirgin bir riskti. Bu açıklama doğuda yankılanmak yerine batıda yankılandı ne yazık ki. Kütahya'sı, Afyon'u, Balıkesir'i, Denizli'si derken AK Parti açısından “düşmeyen yer kalmadı” desek yeridir. Ayrıca mesela Bursa'nın aday dizaynını tek başına Efkan Ala yaptı. Erzurum Aziziye'de de öyle oldu. Dahası Urfa'da da müdahil oldu sürece ve Urfa'nın istemediği Beyazgül aday gösterildi. Daha pek çok yerde böyle gelişti bu.
• Futbolda ligden çekilme noktasına nasıl gelindi? • Denizli maçından günümüze kırılma noktası olaylar • Konferans Ligi'nde final yolu • Euroleague'de kalan maçlar ve Final Four şansımız Kadıköy Vapuru'nu ve daha pek çok podcastimizi YouTube hesabımızdan takip edebilirsiniz: https://www.youtube.com/@bosyapmaenstitusu
Wesley Fleming brings the fantastic realism of the microcosmos to life in glass. An ambassador for smaller denizens of the earth, his passion for nature sparks awe and curiosity in others. Growing up in the countryside, his favorite pastime was exploring beneath logs and rocks in the woods or reading science fiction and comic books. Hence the natural world and his own imagination became his muse. Says Fleming: “I hope to rekindle awe and curiosity for nature with my fantastic realism. I've focused more than two decades honing my flameworking skills and trying to capture the essence of actual species with intricate detail of tiny stamen or antennae. Today, I conjure plants, animals and mystical beings by merging the fantastical with the real through choice of color palette and referencing familiar archetypes. Regardless of the end result, I love the alchemical potential of sculpting glass – a brittle and cold substance transformed by fire into a pliable and molten material.” In 2001, Fleming began working with glass, learning via apprenticeship under the tutelage of Italian maestros Vittorio Costantini and Lucio Bubacco in Venice, Italy. He subsequently gained valuable experience working for Josh Simpson and the MIT Glass Lab. His work has been included in numerous publications, exhibited around the United States and included in the permanent collections of the Corning Museum of Glass, Kobe Lampwork Museum, Tacoma Museum of Glass and Racine Art Museum. Recently, Fleming was commissioned by Wes Anderson to make glass flowers, which were animated by a studio in London for his 2023 movie Asteroid City. Along with his wife, Rebecca, the artist demonstrated his techniques at Denizli Glass Bienali in Denizli, Turkey, where she played her composed pieces on the cello while Fleming worked at the torch. In March 2020, his first solo museum exhibit was scheduled to open at Brattleboro Museum and Art Center in Brattleboro, Vermont. Sadly, opening day the museum was cancelled due to the Covid pandemic. Says Fleming: “Insects have been my main focus for many years, but recently I have been very inspired by the Blaschka Glass Flowers at Harvard and have been working on developing my plants and flowers. This was what was so exciting for me about the Brattleboro exhibit – that I was given trust and free rein to make my new passion and to focus on local wildflowers, which I see on the regular hikes I do around my home.” In 2024, Fleming will co-teach “Bugs, Figures, Plants, & Beyond” with Emilio Santini at Penland School of Crafts, April 28 – May 3. He will also co-teach “Collaborative Soft Glass Sculpture” with Michael Mangiafico at Touchstone Center for Crafts, August 5 -9 .
#acıtatlımayhoş Aylin Öney Tan bugün tarhana çorbasına yakışan eşlikçileri anlatıyor. Yanında neler olursa tarhananın lezzeti katlanır? Bir tutam tarih biraz da tarif - Tarhana etli mi olur etsiz mi? Bazı bölgelerde ya da bazı evlerde tarhana kıymalı yapılır. Bana sorarsanız asla kıyma konmaz. Ama tarihine baktığımızda tarhananın hazırlık aşamasında et suyu kullanıldığı bilgisi var. Sonradan tamamen kalkmış, belki de onun yerine tarhanayı yaparken değil de, çorbayı yaparken içine kıyma, kuru kıyma veya pastırma gibi bir et veya kemik suyuyla pişirme adeti gelmiş. Örneğin Denizli'nin topak tarhanası kemikli etle ya da kemik kurusuyla pişirilir. Elbette tarhanaya en çok yakışan ise pastırmadır. Zaten tarhana hep yanında güçlü lezzetlerle yenir. Turp, roka, tere gibi baharlı otlar, taze-kuru soğan gibi kuvvetli tatlar, teneke tulum peyniri veya eski kaşar gibi keskin peynirler, zeytin gibi tuzlu lezzetler hep tarhana eşlikçisidir. Aylin Öney Tan'la bir tutam tarih biraz da tarif #acıtatlımayhoş
#acıtatlımayhoş Aylin Öney Tan bugün tarhana çorbasına yakışan eşlikçileri anlatıyor. Yanında neler olursa tarhananın lezzeti katlanır? Bir tutam tarih biraz da tarif - Tarhana etli mi olur etsiz mi? Bazı bölgelerde ya da bazı evlerde tarhana kıymalı yapılır. Bana sorarsanız asla kıyma konmaz. Ama tarihine baktığımızda tarhananın hazırlık aşamasında et suyu kullanıldığı bilgisi var. Sonradan tamamen kalkmış, belki de onun yerine tarhanayı yaparken değil de, çorbayı yaparken içine kıyma, kuru kıyma veya pastırma gibi bir et veya kemik suyuyla pişirme adeti gelmiş. Örneğin Denizli'nin topak tarhanası kemikli etle ya da kemik kurusuyla pişirilir. Elbette tarhanaya en çok yakışan ise pastırmadır. Zaten tarhana hep yanında güçlü lezzetlerle yenir. Turp, roka, tere gibi baharlı otlar, taze-kuru soğan gibi kuvvetli tatlar, teneke tulum peyniri veya eski kaşar gibi keskin peynirler, zeytin gibi tuzlu lezzetler hep tarhana eşlikçisidir. Aylin Öney Tan'la bir tutam tarih biraz da tarif #acıtatlımayhoş
Çekirdeksiz üzüm denince ilk akla gelen, çekirdeksiz, amber renkli, sultanlara layık, "sultanî üzüm". Aylin Öney Tan bu hafta bu üzümü anlatıyor. #AcıTatlıMayhoş
Çekirdeksiz üzüm denince ilk akla gelen, çekirdeksiz, amber renkli, sultanlara layık, "sultanî üzüm". Aylin Öney Tan bu hafta bu üzümü anlatıyor. #AcıTatlıMayhoş
Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında kurulmuştur. İlk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Türkiye, çok farklı medeniyetlerin yaşadığı toprakların üzerine kurulmuştur. Yirmi civarında medeniyetin yaşadığı bu topraklar on bin yıllık bir geçmişin izlerini taşır. Çok sayıda cami, kilise, saray, tapınak ve antik tiyatro gibi tarihî yapılar Türkiye'nin sınırları içerisindedir. Türkiye, hem Avrupa hem de Asya kıtasında toprakları bulunan bir ülkedir. Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan bölümüne Anadolu, Avrupa kıtasında bulunan bölümüne ise Trakya denir. Asya kıtası ile Avrupa kıtası; İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ile ayrılır. Dünyada iki kıtada toprakları bulunan ülkeler sadece Türkiye, Rusya Federasyonu ve Mısır'dır. Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkedir. Türkiye'nin güneyinde Akdeniz, batısında Ege Denizi, kuzeyinde Karadeniz ve kuzeybatısında bir iç deniz olan Marmara Denizi vardır. Türkiye'nin kuzeybatısında Yunanistan ve Bulgaristan, güneydoğusunda Suriye ve Irak, doğusunda İran, Ermenistan ve Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, kuzeybatısında ise Gürcistan vardır. Türkiye'nin nüfusu 75 milyondur. Türkiye, nüfus olarak Avrupa'da Almanya'dan sonra ikinci sıradadır. Dünyada ise on beşinci büyük nüfusa sahip ülkedir. Türkiye 814.578 kilometre karelik (km²) yüz ölçümü ile Rusya'dan sonra Avrupa'nın en büyük yüz ölçümüne sahip ülkesidir. Türkiye'de 81 il vardır. En kalabalık şehir 14 milyon insanın yaşadığı İstanbul'dur. İstanbul'un yarısı Asya'da, yarısı Avrupa'dadır. Dünyada iki kıta üzerinde toprakları olan tek şehir İstanbul'dur. İstanbul'dan sonra en büyük şehirler; Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Konya ve Antalya'dır. Türkiye'nin nüfusunun % 99'u Müslüman, % 1'i ise Hristiyan ve Yahudi'dir. Türkiye, ılıman iklim kuşağındadır. İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere dört mevsim yaşanır. Türkiye'de irili ufaklı çok sayıda göl vardır. En büyük göl Van Gölü'dür. Daha sonra Beyşehir Gölü, Tuz Gölü ve Eğirdir Gölü gibi göller gelir. Türkiye'de çok sayıda nehir vardır. Türkiye sınırları içindeki en uzun nehir Kızılırmak'tır. Fırat, Dicle, Sakarya ve Yeşilırmak diğer uzun nehirlerden bazılarıdır. Nehirlerin üzerinde çeşitli barajlar kurulmuştur. Büyükten küçüğe doğru ilk akla gelebilecek barajlar; Atatürk, Keban ve Ilısu'dur. Türkiye'de birçok dağ vardır. Dağlar özellikle Türkiye'nin doğusundadır. En yüksek dağlar; Ağrı Dağı (5137 metre), Cilo Dağı, Süphan Dağı, Kaçkar Dağı ve Erciyes Dağı'dır. Türkiye bir turizm merkezidir. Türkiye'ye 2011 yılında 31 milyon 456 bin turist gelmiştir. Turistlerin en çok ziyaret ettiği iller; İstanbul, Antalya, İzmir, Nevşehir, Muğla, Denizli ve Mardin gibi illerdir. Türk mutfağının zenginliği dikkat çekicidir. Adana ve Urfa kebabı, döner, mantı, karnıyarık, köfte, pide, lahmacun, hamsi tava, yaprak sarması, börek, baklava, kadayıf, sütlaç ve revani Türk mutfağı denince ilk akla gelenlerden bazılarıdır. Derleyen Murat Cuma
Denizli'nin kale biberi, kurutulmaya çok uygun, lezzetli bir biber. Kurutulmuş kale biberinin içine çikolata koyarak yapılan tatlıyı biliyor musunuz? Aylin Öney Tan'la #acıtatlımayhoş
Araştırmacı-Yazar Kemal Yalçın 40 yılı aşkın süredir Almanya'da yaşıyor. 1952 yılında Denizli'de dünyaya gelen edebiyatçının hayat hikayesi yarım asırlık Türkiye tarihinin bir özeti gibi. Öğretmenlik, yayıncılık ve sürgün... Yurtdışında başlayan ve Türkiye'deki azınlıkların önemli yer teşkil ettiği edebiyat hayatına 14 dile çevrilen 35 kitap sığdıran Yalçın'ın yaşam serüvenini kendisinden ve dostlarından dinledik. Mikrofonda Çelik Akpınar ve Serap Doğan var. Von Celik Akpinar.
What's it like to visit some of the cities and locations described in the Bible? Christian Post reporter Leonardo Blair went to Turkey in December and, along with other journalists, visited the seven churches of Revelation, exploring cities like Izmir, Manisa, and Denizli.As he prepares for a second trip to explore some of the places the Apostle Paul visited during his missionary journeys, listen to Blair explain the profound experience, how it helped bring biblical truth alive in a new way for him — and more. FOLLOW BILLY ON SOCIAL MEDIA:- Follow Billy on Twitter- Follow Billy on Instagram- Follow Billy on Facebook
Ceyda Tanc is Brighton, UK-based choreographer. After studying dance at the University of Roehampton, she spent four months at The State Turkish Conservatoire for Music and Folk Dance in Izmir to train in Zeybek and Denizli, the styles of her heritage. On her return to the UK, Ceyda founded her eponymous company, and started to create a body of contemporary dance work with influences from Turkish folk culture, specifically exploring how the virtuoso movements of male Turkish dancers translate onto female bodies. Now, she's become well-known for her signature style, and was even invited by Tamara Rojo to advise on the representation of Turkish folk choreography in English National Ballet's reworking of ‘Raymonda' in 2021. Ahead of the premiere of Ceyda's latest work, KIZLAR, at Brighton Festival on 16th May 2023, I couldn't wait to talk to to her about her experience training in Izmir, how and why she seeks subverts gender stereotypes in Turkish folk dance, her current work, and her dreams for the future.
The seven churches mentioned in the book of Revelation are ancient churches that existed in the first century in Asia Minor, which is in modern-day Turkey. Today, the sites of these churches are considered to be important pilgrimage destinations for Christians and are visited by many people each year.The exact age of these churches is not known, but it is believed that they were established in the first century, shortly after the death and resurrection of Jesus Christ.Some of the churches were founded by the apostles themselves, and the letters to the seven churches in Revelation are among the earliest Christian documents in existence.The seven churches are located in the cities of Ephesus, Smyrna (modern-day Izmir), Pergamum (modern-day Bergama), Thyatira (modern-day Akhisar), Sardis (modern-day Sart), Philadelphia (modern-day Alaşehir), and Laodicea (modern-day Denizli). Some of these cities have substantial remains of ancient Christian buildings, including churches and basilicas, that are of great historical and architectural interest. These sites can be visited today and offer a glimpse into the early Christian world and the faith and devotion of early believers.The seven churches in the book of Revelation are seven literal churches that existed in the first century in Asia Minor (modern-day Turkey). They are mentioned in the first three chapters of Revelation. The book was written by John the Apostle, who was in exile on the island of Patmos when he received a vision from God. In this vision, Jesus Christ speaks to John and instructs him to write letters to these seven churches, which represent different types of churches and the challenges they faced.The seven churches are:Ephesus: The church in Ephesus was commended for their hard work and perseverance, but criticized for losing their first love.Smyrna: The church in Smyrna was persecuted and faced poverty, but was encouraged to be faithful even to the point of death.Pergamum: The church in Pergamum was criticized for allowing false teaching and immorality to flourish within their community.Thyatira: The church in Thyatira was commended for their love, faith, and service, but criticized for tolerating a false prophetess who led some members astray.Sardis: The church in Sardis was criticized for being dead and complacent, despite having a reputation for being alive.Philadelphia: The church in Philadelphia was commended for their faithfulness, despite facing opposition and persecution.Laodicea: The church in Laodicea was criticized for being lukewarm and complacent, and was encouraged to repent and be zealous for Christ.In the letters to these churches, Jesus offers encouragement, rebuke, and instruction to each community, calling them to repent and remain faithful to Him. These letters are also seen as having a broader application, as they offer guidance and insight to all Christians on how to live a faithful and obedient life in Christ.
HTalks Podcast'in 20. yani Denizli özel bölümü yayında! Yeni intro, Ronaldo'nun açıklamaları, Onderizo - Dua Lipa buluşması, insan tipleri, ucuz etin yahnisi, karşı cinste mest edecek özellikler, sosyal ilişkiler, Fenerbahçe - Galatasaray - Beşiktaş arasında efsane değişimleri ve çok daha fazlası bu bölümde.
Ünlü şarkıcı Ebru Yaşar, Bartın'daki maden ocağı faciası nedeniyle bu akşam Denizli'de gerçekleşecek olan konserini iptal etti. Yaşar, Eskişehir'de yaptıracağı ormanlar için düzenlediği konseri ileri bir tarih erteledi
Denizli'nin Acıpayam ilçesinde şarampole devrilen traktördeki çocuk hayatını kaybederken, babası yaralandı
Denizli'de şarampole devrilen otomobilin sürücüsü ile yanındaki bir yolcu hayatını kaybetti. Kazada araçta bulunan diğer yolcu ise yaralandı
Denizli'de tanınan moda tasarımcısı 34 yaşındaki Emre Coşgun, kendisine ait otomobilde yanında bulunan arkadaşı Onur Şimşek tarafından bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davada Şimşek'in 'kasten öldürme suçundan' müebbet hapis cezasıyla yargılanma...
Denizli Valiliği, Muğla-Denizli sınırda meydana gelen orman yangınının kısmen kontrol altına alındığı açıklarken, yangının sabaha kadar tamamen söndürülmesi hedefleniyor...
Denizli'de bir evden çaldığı 300 bin lirayla kendisine 35 bin liralık cep telefonu alan hırsız, JASAT'ın adım adım takibi sonucu yakalandı. Çaldığı paralarla eğlence mekanında yakalanan yüzsüz hırsızın, sosyal medyada ellindeki 2 tomar parayla, “E...
Denizli'nin Pamukkale ilçesinde bulunan dünyaca ünlü beyaz travertenleri, geçen yılın ilk 8 ayında 786 bin 387 kişi ziyaret etti
Muğla'da doğum sırasında yaşanan rahatsızlığından dolayı 11 yıldır hiç yürüyemeyen 13 yaşındaki Betül Dal, Denizli'deki 2 yıllık tedavi sonrası ilk adımlarını attı. Yaşıtları gibi koşup oynamak isteyen Betül'ün ailesi, kızları için Muğla Valiliğin...
Bir zamanlar göz kamaştıran göle şimdi araba park ediliyor! Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edilen Denizli'deki Süleymanlı Yayla Gölü kurumaya başladı
Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Doğa Üründül'ün "Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli'nin yetiştirdiği teknik direktör var mı?" başlıklı yazısını Özge Elvan sizler için seslendirdi. Beğenerek dinlemenizi umuyoruz.
Meteoroloji'den yapılan son hava durumu tahminlerine göre; Marmara'nın güneyi, Ege ve Akdeniz'in iç kesimleri ile orta ve Doğu Karadeniz gök gürültülü sağanak yağışlı olacak. Yağışların; Kütahya, Afyonkarahisar, Uşak, Denizli, Manisa, İzmir, Aydın...
Denizli'de mantar çeşitliliği alanında çalışmalar yapan bir akademisyen, keşfettiği mantar türünü dünya literatürüne kazandırmayı başardı
Denizli'nin Pamukkale ilçesinde, otomobille çekicinin çarpıştığı kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenecek Scratch Cup 2022, 8-14 yaş arası öğrencilerin katılımıyla Scratch 3.0 üzerinden ‘Doğayı Kurtar' temasıyla gerçekleşecek. Düzenlenecek yarışma ile çocukların yaşadıkları dünya ve çevreye karşı sorumluluklarını hatırlama, bilinçlenme ve çözümün bir parçası olmaları hedefleniyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam 80 şehirde 43 binden fazla çocuğa ulaşılarak 345 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Fiziki etkinlikler ve online/offline eğitimlerle yurt içinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon Uşak, Van, Yozgat; yurt dışında ise Amsterdam, Ashburn, Baku, Bern, Boardman, Catania, Columbus, Doha, Famagusta, Frankfurt, Lahore Latina, Lichtenvoorde, Los Angeles, Rotterdam, San Jose, Shanghai, Toronto, Vienna, Strasbourg şehirlerindeki çocuklara ulaştıldı.
Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Doğa Üründül'ün “Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli'siz devam edecek sezonun bize anlattıkları” başlıklı yazısını ben Volkan Kutluer sizler için seslendirdim. Beğenerek dinlemenizi umuyorum.
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray çıkış arıyor | Fatih Terim, Mustafa Denizli'ye karşı