POPULARITY
258.Bölümde Hello Tomorrow Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Timur Topalgökçeli konuğum oldu. Deep Tech'in ticarileşme süreci gerçekten düşünüldüğü kadar zorlu mu? Avrupa'daki yatırım eğilimleri Türkiye'deki girişimcilere ne anlatıyor? Hello Tomorrow Türkiye elçisi Timur Topalgoekceli ile yapay zekâdan yeni enerji teknolojilerine, yatırımcı psikolojisinden küresel rekabete kadar Deep Tech dünyasını masaya yatırıyoruz. Bu bölümde, bilimin ve teknolojinin kesişiminde kurulan girişimlerin geleceğine ışık tutuyoruz. https://hello-tomorrow.org.tr/ (00:00) – Açılış (00:25) - Hello Tomorrow Türkiye hakkında (03:22) – Deep Tech Nedir? (04:25) – McKinsey raporuna göre, Deep Tech girişimlerinin zaman içinde geleneksel teknoloji girişimleriyle benzer başarı oranlarına sahip olduğu belirtiliyor. Sizin deneyiminizde, Deep Tech girişimlerinin ticarileşme veya ölçeklenme süreçleri gerçekten düşünüldüğü kadar zor mu? (06:50) - 2023 verilerine göre Avrupa'daki Deep Tech yatırımlarının %20-30'u Yapay Zeka ve %15-20'si Yeni Enerji alanlarına yönelmiş. Türkiye veya Avrupa'daki Deep Tech girişimcileri için sizce en büyük gelecek potansiyeli hangi temada gizli? (09:57) – İnovasyon ve Devletlerin destekleri… (15:12) - Deep Tech yatırımları daha büyük başlangıç sermayeleri gerektiriyor ama uzun vadede daha yüksek getiriler sağlıyor. Deep Tech projelerinde yatırımcıları ikna etmenin en zor yanı nedir? Sizce bu risk algısını değiştirmek mümkün mü? (18:52) - Deep Tech girişimleri genellikle global pazarlara hitap ediyor. Sizce Türkiye'den çıkan Deep Tech çözümlerinin globalde rekabet edebilmesi için hangi stratejik adımlar atılmalı? (21:30) - Hello Tomorrow Türkiye bu yıl hangi tema ile düzenleniyor. Deep Tech girişimciliği için oynadığı rolü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu tür zirveler bilimsel buluşları pazara taşıma sürecinde nasıl bir boşluğu dolduruyor?” (23:27) - Hello Tomorrow'un LLM tabanlı yapay zeka girişimlerine özel başlattığı destek programı dikkat çekiyor. “Sizce büyük dil modelleri ve yapay zeka, Deep Tech girişimlerinin önünü nasıl açıyor? Bu alanlarda çalışan girişimciler neden bu tarz özel programlara daha fazla yönelmeli?” (27:30) – Kitap önerisi Mobi Dick - https://www.goodreads.com/book/show/18187101-moby-dick---beyaz-balina?ac=1&from_search=true&qid=0vYoZcnY9U&rank=1 Başarılı Startup için 24 Adım - https://www.goodreads.com/book/show/39217082-disciplined-entrepreneurship?ac=1&from_search=true&qid=nGNwrUOPyY&rank=1 (31:00) – Patreon destekçilerimiz… (31:22) - Kapanış Sosyal Medya takibi yaptın mı? Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize bağış yapıp destek olmak için Patreon hesabımız – https://www.patreon.com/dunyatrendleri Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
eknoloji artık kelimenin tam anlamıyla gözümüzün önünde! Akıllı gözlükler, hayatımızı kolaylaştırmak için tasarlanmış olsa da bazen oldukça komik ve beklenmedik durumlara yol açabiliyor. Mesela bir yerde kendi kendinize konuşuyormuş gibi görünmek? Ya da gözlüğün yanlış zamanda, yanlış şeyi kaydetmesi? Annemin ve çevremdekilerin yaşadığı eğlenceli anıları, akıllı teknolojilerin hayatımıza kattığı ilginç deneyimleri bu bölümde konuşuyoruz! Sizce bu tür teknolojiler gerçekten işe yarıyor mu, yoksa bazen fazlasıyla muzip mi?
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde burçlara inanıp inanmadığımızı, en sevdiğimiz ve en kaçtığımız burçları konuştuk! Bir Akrep ve bir Oğlak olarak kendi burçlarımızı masaya yatırırken, astrolojiye dair eğlenceli stereotipleri de tartıştık. Sizce burçlar gerçekten karakterimizi yansıtıyor mu, yoksa hepsi tesadüf mü?
247.Bölümde Bi' Gidene Soralım podcastinin sunucusu ve aynı zamanda İngiltere Henkel'de İngiltere ve İrlanda Dijital Pazarlama Başkanı olarak görev yapan Emre Onar konuğum oldu. Dinleyicilerden gelen unutulmaz geri bildirimler, göçmen olmanın zorlukları ve güzellikleri, kültürel farklılıklarla ilgili ilginç anılar da sohbetimizin konuları arasında. (00:00) – Açılış (01:00) – Nasıl tanıştık? (03:45) – Emre Onar'ın yurt dışına taşınma hikayesi. (7:42) - Bi' Gidene Soralım podcasti nasıl ortaya çıktı? (10:42) - Dinleyici kitlenizden aldığınız en unutulmaz geri bildirim neydi? (14:40) - Farklı ülkelerden hikayeler dinlemek sizin bakış açınızı nasıl etkiledi? (17:35) - Yurtdışına taşınmanın en büyük güzelliği ve en büyük zorluğu nedir? (20:00) – Londra'da telefon hırsızlığı. (22:57) - Kültürel farklılıklarla ilgili unutamadığınız bir anınız var mı? (27:00) - Bir ülkeye uyum sağlamak için sizce en önemli şey nedir? (28:30) - "Bi Gidene Soralım" dinleyicilerine nasıl bir katkı sağlamak istiyorsunuz? (30:27) – Türkiye'ye gidip göçmen olan bir konuğun oldu mu hiç? (31:45) - En çok hangi ülkeye konuklardan dolayı gitmek istediniz? (33:50) - Türk kültüründen yurtdışına taşınanlara dair en çok neyi özlediklerini fark ettiniz? (36:37) - Podcastinize konuk almak istediğiniz ama henüz ulaşamadığınız biri var mı? (39:33) - Sizce podcastiniz bir gün kitap ya da belgesel gibi başka bir formata dönüşebilir mi? (41:00) - Podcast yapmaya başlamak isteyenlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz? (43:22) – Kitap önerisi The Villa - https://www.goodreads.com/book/show/60784641-the-villa?ac=1&from_search=true&qid=36SCQj5DDo&rank=4 Hop Çiki Ya Ya - https://www.goodreads.com/book/show/20317500-the-prophet-murders?ref=nav_sb_ss_3_14 Şakir Paşa Ailesi - https://www.goodreads.com/book/show/17879552-akir-pa-a-ailesi?ref=nav_sb_ss_1_10 (45:39) - Kapanış https://www.instagram.com/bigidenesoralim/ Sosyal Medya takibi yaptın mı? Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize bağış yapıp destek olmak için Patreon hesabımız – https://www.patreon.com/dunyatrendleri Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Bu bölümde kitapların hayatımıza etkisini, düşünce yapımızı nasıl şekillendirdiğini ve gerçekten bir kitabın hayatımızı değiştirip değiştiremeyeceğini tartışıyoruz. Kitaplar sadece bilgi mi sunar, yoksa dünyaya bakış açımızı tamamen değiştirme gücüne de sahip midir?
“Suriye'de Alevilere saldırıları endişe ile takip ediyoruz” buyurmuş CHP Başkanı Özgür Özel. Suriye devleti bulundukları yerlerde terör estiren, sivilleri öldüren, bomba-layan, devletin bütün uyarılarına rağmen bunu yapmaya devam eden Nusayri teröristlerin 100'e yakınını telef etti ya. Ona içerlemiştir.
Son günlerde Türk siyasetinde büyük bir tartışma var: Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması geçerli mi? Yıllardır dile getirilen iddialar, yargıya taşındı ve resmi raporlar, bazı usulsüzlükleri gözler önüne seriyor. Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçişi nasıl sağlandı? YÖK'ün tanımadığı bir üniversiteden geçiş yapmak mümkün müydü? Sürecin perde arkasında kimler var? Tüm detayları, bütün iddiaları inceliyoruz! Sizce bu süreç hukuka uygun mu?
#HerkeseSanat “Heykelle ilgilenmeye başlayan kişinin hayatı, hayata bakışı yüzde 100 değişir” diyor Heykeltraş Seçkin Pirim. Bugün Seçkin Pirim bizi #heykel sanatıyla bizi tanıştırıyor, görmenin önemini anlatıyor. … Yıllar önce izlediğim bir sokak röportajında insanlara “Sizce heykel nedir?” diye sorulmuştu, cevap hep “Atatürk anıtı” olmuştu. Çünkü etrafta gördüğümüz anıtlar dışında, çağdaş heykeller yoktu. … Heykeller şehrin içinde, hayatın içinde olursa, “Bunlar nedir?” ve “Ne anlatıyor?” soruları gelecek, ilgi doğal olarak artmaya başlayacak. … Yıllar yıllar evvel İzmit'in Değirmendere beldesinde dünyanın en önemli ahşap heykel sempozyumu yapılmaya başlandı. Belki 15 yıl süreyle. Yapılan heykeller beldenin her yerine dikildi. Heykelin h'sini bilmeyen insanlar vardı. Bugün oradan heykeltraşlar çıkıyor. Çünkü gördüler heykelleri, sevdiler ve “Aaa ben de yapabilirim” noktasına geldiler. Bu yüzden görmek çok önemli. … Böyle söylüyor ve Seçkin Pirim ve heykelle hayatın nasıl değişeceğini, kendisinin heykelle nasıl tanıştığını anlatıyor. Heykellerin şehirlerin tarihinde yer aldığını, insanların buluşma noktası olduğunu anlatırken kamusal alanda ve mekana göre tasarlanmış olan, sevdiği eserlerden örnekler verdi: Eduardo Chillida - Dalgalar İlhan Koman - Akdeniz Anish Kapoor - Cloud Gate NEDEN SEÇKİN PİRİM? İstanbul'da Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümünü bitirdi. Mimar Sinan Üniversitesi'nde heykel bölümünde lisans eğitimini tamamladı, aynı üniversitede yüksek lisans yaptı. İstanbul ve Londra'da yaşıyor. 1996 yılından bu yana İstanbul, Ankara, Londra ve New York'ta kişisel sergiler açtı, Hong Kong'dan Finlandiya'ya, Zürih'ten Paris'e dünya çapında çok sayıda grup sergisine katıldı. Eserleriyle Türkiye ve dünyada 11 ödül aldı. Birçok müzede ve şehirde kalıcı eserleri bulunuyor. NEDEN HERKESE SANAT? Uzak durduğumuz sanat dallarının seyircisi olmayı öğreniyoruz. Nacide Berber uzmanlara soruyor, Cengiz Saral yayına hazırlıyor. Herkese Sanat Cumartesi 12.30'da, Pazar 18.30'da NTVRadyo'da. Radyoda kaçıranlar ve tekrar dinlemek isteyenler için programın tüm kayıtları ntvradyo.com.tr adresinde ve podcast platformlarında. #herkesesanat #ntvradyo #heykel #seçkinpirim #akdenizheykeli
Başarıya Farklı Bir Bakış Açısı!
241. Bölümde Akademisyen Dr. Merve Kaya konuğum oldu. Gelecekte sofralarımızı hangi gıdalar süsleyecek? Akıllı tarım teknolojileri, dikey tarım, alternatif proteinler ve fonksiyonel gıdalar gıda üretimini nasıl dönüştürüyor? Tarım sektörü dijitalleşirken uydu teknolojileri, blockchain, robotik sistemler ve veri analitiği nasıl bir rol oynuyor? Bu bölümde, gıda ve tarım inovasyonu alanında uzman Dr. Merve Kaya ile birlikte, geleceğin tarım modellerini ve gıda sistemlerini konuşuyoruz. (00:00) - Açılış (01:37) - Dr. Merve Kaya'yı tanıyoruz. (02:58) - Tarımda Gıda Güvenliği ve Gıda Güvencesi Konuları: Bu konular, günümüzün en önemli gündem maddelerinden biri. Aynı zamanda iklim değişikliğinin etkileri de bu çerçevede büyük bir rol oynuyor. Sizce tarımın bugünkü durumu nasıl? Gıda güvenliği ve güvencesi açısından en kritik zorluklar ve fırsatlar neler? Kiss the Ground - https://www.youtube.com/watch?v=K3-V1j-zMZw (07:20) - Yapay gıda yemeden yaşamak mümkün mü? (11:19) - FAO nedir? https://openknowledge.fao.org/server/api/core/bitstreams/4fcc4da9-c22b-45bb-812e-deab1759cbce/content (12:50) - Dijital Dönüşüm ve Tarım: Tarımda blockchain, drone ve sensör gibi teknolojilere dair birçok gelişmeden haberdarız. Dijital dönüşüm, tarım sektöründe nasıl bir ilerleme kaydediyor? Bu teknolojiler, üretimden tüketime kadar olan süreçte hangi sorunları çözebilir ya da hangi fırsatları sunabilir? Bill Gates, "Geleceğe Dair Sohbetler" belgeseli - https://www.youtube.com/watch?v=6xxhYr4gbQE (24:22) - Etipyoda kahve üreticileri ve blockchainç Madagaskar ve Vanilya. Adil ticaret yasası. (26:18) - Sanal tarım simüllatörleri (30:00) - Türkiye ve Almanya Karşılaştırması: Türkiye ile Almanya'yı tarım sektörü açısından karşılaştıracak olursak, nasıl bir tablo karşımıza çıkar? Her iki ülkenin güçlü yönleri, zayıflıkları ve öğrenebileceği noktalar neler? (34:00) - Bahçe kültürü üzerine. (35:00) - Son sözler ve kitap önerisi Kitap Önerisi: The Book of Invisible Power-Insight Principles at Work. Yazarlar: Ken Manning, Robin Charbit and Sandra Krot İş Hayatında İçgörü Prensipleri. İnsan düşünce sistemini anlamanın iş performansını nasıl iyileştirebileceğine anlatıyor. Türkçe çevirisi olmayabilir. Amazon üzerinden almak isteyenler için. Outliers: The story of Success Malcolm Gladwell Başarıyı etkileyen faktörleri inceler. (36:46) - Kapanış Sosyal Medya takibi yaptın mı? Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize bağış yapıp destek olmak için Patreon hesabımız – https://www.patreon.com/dunyatrendleri Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Oxford sözlüğü, 2024 senesi için ‘Brain Rot' (beyin çürümesi) kelimesini seçti. İlk kez 1854'te kullanılan ‘Brain Rot' ifadesi günümüzde; sürekli kısa ve niteliksiz içeriklere maruz kalma neticesinde zihnin, derin düşünme ve anlamlı bağlantılar kurma yetisinin zayıflaması olarak tanımlanabilir. Telefonlarımızdaki onlarca uygulamaları düşünürsek; uygulamaların krallığında yaşıyoruz dersek abartmış mı oluruz? Düşünün; telefonlarımızdaki onlarca uygulamalar, bildirimler, bir türlü üyeliği sonlandıramadığımız reklam ve kampanya mesajları… ve bunlarla dağılan dikkatimiz, düşen odak sürelerimiz, kaybolan yaratıcılığımız, düşen tahammül sınırlarımız ve nihayetinde yüzeyselleşen insan ilişkileri…Dijitalleşen dünyanın getirdiği güzelliklere diyeceğimiz yok, malum hayatımızı inanılmaz kolaylaştıran bir sürü imkanı beraberinde getiriyor. Ancak diğer yandan olumsuz etkilerini de görmezden gelemeyiz. Amaçsızca kaydırdığımız ekranlarla hangimiz doomscrolling, zombie scrolling yapmıyoruz? Hangimiz yolda yürürken, metroda giderken smombie olmadık? Brain Rot bağlamında dile getirmeye çalıştığımız bu etkilerin, hakkında kafa yorulmaya değer konular olduğunu düşünüyoruz. Sizce de öyle değil mi? :)#brainrot #beyinçürümesi #oxford #cambridge #tdk #manifest #toksik #kalabalıkyalnızlık #nomofobi #smombie #doomscrolling #zombiescrolling #tiktok #shorts #reels #adhd #yaratıcılık #dopamin #dijitaldetox
Ülkemizde her gün namaz kılan insanların bile pek çoğu namaz söylerken sürekli söyledikleri ifadelerin ne manaya geldiğini pek bilmezler. Sizce de burada bir yanlışlık yok mu? Bu videoda, namazı anlayarak kılmaya katkı sağlamayı hedefliyoruz. Namaz kılarken söylediğimiz ifadelerin neler olduğunu, hangi harekette nasıl bir tavrın olması gerektiği gibi konuları ifade etmeye çalışıyoruz. Rabbim hayırlara vesile kılsın, güzellikler lütfetsin.
Kaçık Prens Podcast: Psikoloji ve Günlük Hayat Üzerine Söyleşiler
En sevdiğimiz dizinin yeni bölümünü bir hafta boyunca sabırla beklediğimiz günler çok geride kaldı. Artık sınırsız sayıda video arasında zap yapabiliyoruz. Dijital zaplamaya neden meylediyoruz? Dijital zaplama can sıkıntısını azaltmak için iyi bir yöntem mi? Yeni araştırmalar ışığında bu sorulara yanıt aradık. Bonus: Eski bölümlerimize atıfta bulunurken bölümü hangi sezonda çektiğimizi tahmin etmeye çalıştık. Sizce ne kadar isabetli tahminler yapmışızdır?
Sizce doğa anaya sorsalar böyle çocukları olsun ister miydi? Kafasının arkası ütü basılmış gibi dümdüz olan kundak çocukları, tükürüğünden, sümüğünden balon yapan pislik çocukları, arkadaşlarının elinden oyuncağını, heyecanını, hayatını alan pezevengin çocukları ve daha niceleri... Bakın doğa ana yine de bu kadar şerefsize, haysiyetsize türlü yemişler, oksijenle bezenmiş bir atmosfer, bereket yağmurları ve doğal koylarla falan geliyor. Bırakın doğa ananın hakkını ödemeyi, kendi anasının hakkını, en azından kredi kartı ekstresini bile ödemeyen namussuzlarız biz. Anamız kime kaçsa yeğdir, anamız nereye gitse buradan evladır. Mars diye konuşuluyor şu an, anamızı oraya kaçıracaklar gibi görünüyor. Sıkıntı yok, gider orada da darlarız kendisini, hasretle ellerinden öperiz. Hayırlısı..... Mix & Mastering: Göksel "Magnum" Elbüken Edit: Erman Çağlar
Türkiyenin en ünlü bilim adamlarından biri olan Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör katıldığı bir tartışma programında Kuran aleyhinde, Kuran'ın modern bilimle uyuşmadığına dair çok büyük iddialarda bulunuyor. Ve Kuran'ın dağlar hakkında verdiği bilgilerin yanlış olduğunu savunuyor. Sizce gerçekten de Kuran dağlar hakkında yanılmış olabilir mi? Yoksa Kuran'da bilgi yanlışları mı var? Eğer Kuran'da bir tane bile hata olsa bu onun Allah kelamı olmadığına dair delil olmuş olur. Peki, şimdi gelin bu konuyu birlikte delilleriyle beraber inceleyim. Bakalım dağlar hakkında ortaya atılan bu iddialarda jeolog Prof. Dr. Celal Şengör mü haklı, yoksa Kuran-ı Kerim mi? * Video Linki: https://youtu.be/hL8bKmzrbSU * Bölümler: 0:00 Intro 1:22 Kur'an dağlar hakkında ne diyor? 4:18 Dağlar ve depremlerin ilişkisi 5:35 Dağlar depremlerin sebebi değil sonucudur 7:26 Tektonik levhalar ve jeolojik geçmişimiz 10:05 Kur'an'ın dağlar hakkındaki mucize ayetleri nasıl açıklanabilir? * Fatih Toprakoğlu * Takip Etmeyi Unutma: Instagram: @maksat114bursa YouTube: @maksat114 Spotify: Maksat 114 X: @maksat114bursa
Ünlü filozof Epiktetos'a göre kendine gülebilen insan, hayatta her zaman gülecek bir şeyler bulur. Sizce? Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Teknolojinin çok hızlı ilerlediği günümüz dünyasında birçok icat bizler için vazgeçilmez hale geldi. Hayatımızda en önemli yere sahip icatları konuştuğumuz bu bölümümüzde Berkin, Feyza ve Onur bu icatların hangilerinden asla vazgeçemeyeceklerini ve hangilerinden vazgeçebileceklerini tartıştılar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Onur: [0:22] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Onur. Bugünkü bölümümüzde Feyza ve Berkin'le birlikteyiz. Nasılsınız öncelikle? Feyza ile başlayalım. Feyza: [0:35] İyiyim. Onur sen nasılsın? Emin diyecektim. Onur: [0:38] Ben de iyiyim. Alışkanlık olmuş. Genelde Emin açılış yapıyor. Burada olmadığı için ben yapıyorum. Ben iyiyim. Teşekkür ederim. Sen nasılsın Berkin? Berkin: [0:48] Ben de iyiyim Onur. Senin de iyi olduğunu duyduğuma sevindim Feyza. Dünyayı değiştiren önemli icatlar Onur: [0:53] Evet. Bugünkü bölümümüzde icatlar hakkında konuşacağız. Sizce en önemli icat hangisi? Vazgeçemeyeceğiniz, onsuz yapamayacağınız icatlar hangileri? Bu konu üzerinde konuşacağız. Öncelikle fikirlerinizi alalım. Sizce en önemli icat nedir günümüzde? Berkin: [1:10] Yani günümüzde mi yoksatarih boyu mu düşünelim bunu? Onur: [1:15] Önce tarih boyu diyelim sonra günümüzde diye düşünelim. Berkin: [1:20] Ya şimdisonuçta tüm teknolojik gelişimler bir noktadan başlamıştır ya... Hani sonuçtasıfırdan başlıyor ve dalga dalga dallanarak budaklanarak ilerliyor. Dolayısıyla burada tekerleğin icadı falan gibi... Feyza: [1:39] Yok... Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Anlam arayışı, varoluşsal sancılar ve tecrübe etmenin kıymeti üzerine konuştuğumuz 17. bölümümüzle karşınızdayız! Sizce de, varoluşsal sancıları beraberinde getirse dahi anlam arayışı, hayatı daha yaşanılabilir hale getirmiyor mu? Hem, anlam bulamadığımız bir hayatı yaşamak ne kadar keyif verir ki? Tecrübe etmenin kıymeti belki de burada devreye giriyordur…Varoluşçuluk felsefesine önemli katkıları olan Camus, Sartre, Kierkegaard'ı ve felsefelerini andığımız bu bölümde; tecrübenin, anlam arayışında nasıl bir anahtar olacağından bahsettik.Buyursunlar, keyifle dinleyiniz! #tartankafalar #podcast #anlamarayışı #camus #sartre #kierkegaard #absürt #absurd #bulantı #umutsuzluk #varoluşçuluk #felsefe #varoluşçufelsefe #sisifossöyleni #sisyphos #varoluşsalsancılar #tecrübe #bireyselleşme #özgürleşme #siddhartha
Honda HR - V katkılarıyla İnovasyon ve Kültür Etkisinde İkiz Dönüşüm adlı 220.Bölümde novasyon & Sürdürülebilirlik Çoklayıcısı Dijital & Yeşil Dönüşüm İnsan Odaklı Üçüz Dönüşüm Lideri, Konuşmacı, Yazar, Danışman Kadir Ceran konuğum oldu. Honda HR - V katkılarıyla... Bu bölüm Honda HR - V hakkında tanıtım içerir. https://www.honda.com.tr/otomobil/modeller/honda-hr-v-hibrit?utm_source=voxify&utm_medium=cpc&utm_campaign_Voxify_Automobile_HRV-eHEV-Lansman_Reach__podcast_Agustos2024 (00:00) - Açılış (00:58) - Kadir Ceran'ı tanıyoruz. (04:00) - İkiz dönüşüm sürecinde inovasyonun rolü nedir? Şirketler ve bireyler bu süreçte nasıl yenilikçi olabilirler? (08:27) - İkiz dönüşüm süreçlerinde başarılı olan şirketlerden örnekler verebilir misiniz? Hangi stratejiler onları başarılı kıldı? (22:00) - Bu dönüşüm süreçlerinde kültürün rolü nedir? Farklı kültürel yaklaşımlar dijital ve yeşil dönüşümü nasıl etkiliyor? (32:14) - Sizce ikiz dönüşümün geleceği nasıl şekillenecek? Önümüzdeki 5-10 yılda neler görebiliriz? (36:47) - Kitap önerisi (37:45) - Kapanış Kadir Ceran - https://www.linkedin.com/in/kadirceran/ Sosyal Medya takibi yaptın mı? Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Telefonunuz son model mi? Kıyafetleriniz marka mı? Eyvah! Yoksa değil mi? Bu bölümümüzde Onur, Berkin ve Feyza tüketim çılgınlığı üzerine konuştular. Kendilerinin ve toplumun tüketim alışkanlıklarını değerlendirip günümüzün para harcama eğilimlerini tartıştılar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Onur: [0:21] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Onur. Bugün Berkin ve Feyza ile birlikteyiz. Nasılsınız? Berkin ile başlayayım. Berkin: [0:32] İyiyim Onur, teşekkürler. Sen de iyisindir umarım. Onur: [0:35] Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Feyza sen nasılsın? Feyza: [0:38] Ben de iyiyim, teşekkürler. Onur: [0:40] Evet, Allah hepinize iyilik versin. Bugünkü konumuz tüketim hakkında olacak. Tüketim çılgınlığı hakkında. Öncelikle kendi yaralarımızı deşmeden önce şeyi bir açıklığa kavuşturalım: Sizce tüketim çılgınlığı nedir? Yani ne yaparsak tüketim çılgınlığı olur ya da nasıl davranışlar tüketim çılgınlığı sınıfına girer? Tüketim çılgınlığı Berkin: [1:00] Şöyle bence... Ben direkt atladım ama... 1: Çok gerekli olmayan ihtiyaç dışı ürünleri almak. 2: Sağdan soldan görüp, birilerinden görüp özenip benzer şeyleri almak, benzer şeyleri uygulamak, benzer şeyleri yemek gibi diyebilirim. Benim gözümde böyle. Onur: [1:22] Evet yani bir nevi ihtiyaç olmayan şeyleri almayı istemek gibi. Berkin: [1:27] Özeti o. Evet. Onur: [1:29] Feyza sen ne diyorsun? Feyza: [1:30] Ben de katılıyorum. Yani tüketim zaten hepimizin hayatında olmak zorunda olan bir kavram. Hepimiz tüketerek yaşıyoruz bir şekilde. Hem soyut hem somut anlamda. Ama o çılgınlık gelince işin içine, hakikaten ihtiyacın üzerinde belli harcamalar yapıp... Ya sadece harcama değil ya. Mesela sosyal medyada bir şeyler izlerken, film izlerken... Yani tüketim çılgınlığı her konuda karşımızda. Bir şeyin, bir dozun üstüne çıkmak amao doz bence soyut bir doz. Yani onu görünce anlayabiliyorsun. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Bir gün, gazeteci Yılmaz Özdil'le ilgili ortaya konan bazı davranış kalıplarına karşı çıkacağım, çok sağlam bir CHP'li olduğunu her fırsatta ilan eden bir köşe yazarına getirilen eleştirilerin dozunun abartılı ve yersiz olduğunu ifade edeceğim, aklımın ucundan geçmezdi… Ancak bir ölçüde yoğunlaşmaya çalıştığımız ilişki ve iletişim yönetimi uygulama ile kuramlarıyla, özellikle de İletişim Aklı olarak nitelediğimiz davranış kalıpları refleksiyle konulara yaklaşınca, öne çıkan unsur, fikirlerin içeriğine katılıp katılmamanızdan çok, olayı Algılama Yönetiminin kurallarına uygunluk açısından değerlendirmek durumunda kalabiliyorsunuz… Tartışma, bayramın son günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Ekol TV'de Armağan Çağlayan'ın konuğu olarak katıldığı programda, Özdil'i doğrudan hedef alan ifadeleriyle tetiklendi. Özel'e göre onlarca yıl CHP'ye seçim kaybettiren unsurun, şu sıra ‘yumuşama' (normalleşme) sürecini de hazmedemeyen, yıllarca kaybedilen her seçimden sonra hatayı CHP yönetimde değil AK Parti'yi iktidara getiren, “bidon kafalı” olarak niteledikleri seçmende arayan zihniyetten kaynaklandığıydı. Aynı zihniyet, Özel'e göre, çatışmadan besleniyordu. Benzetme de ilginçti: Bunlar savaş sırasında taraflara mermi satarak menfaat sağlayan tüccarlar gibiydi… Kendisini sürekli eleştiren köşe yazarı da o zihniyetin bir numaralı temsilcisiydi… Bunun üzerine eski köşe yazarı şimdilerdeki YouTube yayıncısı gazeteci, hem X'ten karşı saldırıya geçti; hem de dünkü internet yayınında galiz tespitlerle Özel'e veryansın etti… Anons ettiğine bakılırsa ‘Anti Özel' kampanyasını âdeta tefrika hâline getirip pazartesi günkü internet yayınında da sürdürecekmiş… Burada yapılacak bir ‘iletişim analizinde' şu başlıklar öne çıkabilir: 1. İki testi birbirine çarparsa belki biri kırılabilir; ancak diğerinde de ciddi çatlaklar oluşur… 2. Hedef kitlenizi (burada muhatabınızı) seçerken çok dikkatli olmalısınız. Bir ana muhalefet partisi Genel Başkanının muhatabı bir gazeteci olabilir mi? Muhatap aldığınız anda onun hedef kitleler üzerinde en az sizin kadar etkili olduğunu da ilan etmiş olmuyor musunuz? 3. Partinin tamamını ilgilendirdiği anlaşılan bir zihniyeti eleştirirken, metafor olsun diye bir tek kişiyle özdeşleştirmek, maça en az 1-0 yenik başladığınızın ifadesidir… 4. İş-İlişki-İletişim süreçlerinde çok sık rastlanan bir olaydır: Kendi krizini yaratmak… Hem de durduk yerde. Hem de hiçbir gereği ve gerekçesi yokken… 5. İş ve ilişki süreçleri sonuç odaklıdır… Bu çatışma kime yaradı? Ve yaramaya devam ediyor? Genel Başkan'a mı; gazeteciye mi? Gelişmiş ülkelerde bunu anında ölçüp Genel Başkan'ın önüne koyarlar… Ölçümlemeye göre, gerekiyorsa Başkana manevra kabiliyeti sağlanır… Sizce Özel bunu yaptıracak mıdır? Yaptırmayacaktır büyük olasılıkla… Öyle ya, sonuçlar sızarsa… Oysa öteki taraf için ölçümleme işi kendiliğinden hallolur: Abone sayısı artıyor mu, azalıyor mu? Gelen yorumların içeriğindeki, sayısındaki değişimin yönü ne? Bu kadar basit…
Bayram yaklaşırken Sinan Canan ile Büyük Sorular'da bir diğer büyük konuyu ele alıyoruz: Gelenekler yaşatılmalı mı?
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde Emin, Berkin ve Feyza özel günler hakkında konuşuyor. Özel günlere kıymet verir miyiz? Özel gün deyince aklımıza ne geliyor? En sevdiğimiz özel gün hangisi gibi sorulara cevap veriyor. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Özel günler kutlanmalı mı? Emin: [0:47] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Berkin ve Feyza'ylayız. Berkin, nasılsın? (Teşekkür ediyorum Emin. Sen nasılsın?) Ben de iyiyim. Feyza, sen nasılsın? (Ben de iyiyim Emin, sağ ol.) Evet, bugün özel günler hakkında konuşacağız. Sizce özel günler kutlanmalı mı, kutlanmamalı mı? Özel günlerin anlamı ne sizin için? Bunları konuşacağız. Bu arada bu bölümü kaydederkenki günümüz de özel bir gün sayılır. Hatta sayılmaz yani direkt özel bir gün bizim için. 19 Mayıs. Öncelikle bütün dinleyenlerin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun diyelim. Berkin: [1:02] Evet. Kutlu olsun. Feyza: [1:03] Evet, kutlu olsun. Emin: [1:05] Evet. Feyza seninle başlayalım. Fikir senden mi gelmişti hatırlamıyorum. Berkin'den mi gelmişti? Berkin: [1:11] Feyza'dan gelmişti. Emin: [1:12] Evet o zaman Feyza seninle başlayalım. Özel günlerin senin için anlamı ne? Feyza: [1:17] Hangi özel günlerden bahsediyoruz? Bu mesela millî, dinî bayramlar da özel günler mi? Özel gün deyince aklımıza ne geliyor? Emin: [1:22] Şöyle... Özel gün deyince aklına senin ne geliyor? İlk oradan başlayalım. Feyza: [1:26] Benim aklıma doğrudan doğum günü, yıl dönümü, Sevgililer Günü gibi günler geliyor. Böyle herkesin kutladığı daha toplumsal özel günler çok gelmiyor açıkçası. Eğer konumuz oysa... Aklıma ilk gelen onlar değil. Emin: [1:45] Peki doğum günü senin için önemli mi? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Bu bölümde bir Jr. Developer adayının CV'si, mülakat süreci, kişisel özellikleri ve deneyimleri hakkında değerlendirme yapılmasını sağlayacak önemli soruları içeriyor. Adayın teknik yeteneklerinin yanı sıra iletişim becerileri, problem çözme yeteneği ve ekip çalışması becerileri gibi kişisel özellikleri de değerlendirmeye alıyor. Konuklarımız Özlem Güncan, Burak Bozan, Mehmet Kaynak İşte konu başlıklarının bir özeti: Bölümün konu başlıkları: Bir jr developerin CV' de neler dikkat edersiniz? Mülakat süresi ve bu süreyi nasıl planladigimiza dair bilgi verilebilir misiniz? Hobilerinin olması önemli midir? Dil bilmesi önemli midir? Okuduğu okulun önemli midir? Karakteristik özelliklere nasıl anlarsınız nelere sorarsınız? Neden Java geliştirici olmak istiyorsunuz? Takım çalışmasında nasıl bir rol üstlenirsiniz? Zor bir projede çalışırken karşılaştığınız bir sorunu nasıl çözdünüz? Önceki deneyimlerinizden bir projeyi anlatır mısınız? (Proje hakkında, katkılarınız, karşılaştığınız zorluklar vb.) Kendinizi sürekli olarak geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Hangi tür bir iş ortamında daha verimli çalışırsınız? Teknik olarak hangi soruları sorarsınız ve ne seviyede cevap vermesini beklersiniz veya sizler için yeterli olur? Live coding de nelere dikkat ediyorsunuz? Hangi durumlar mülakat sonuçları olumsuz olur? Geri bildirim verir misin? Sizce bu önemli midir?
Sizce kıyamet yaklaştı mı? "Pek çok kıyamet alameti gerçekleşti, o yüzden her an kopma ihtimali var! Hadislerde ahir zamandan bahsediliyor. Eski dönemlerde de günahların yaygın olduğu toplumlar vardı. Belki ilerde çok daha kötü olacak. yaşadığımız döneme ahir zaman diyebilir miyiz? Bundan emin olabilmek mümkün mü? Hadiste ümmetimin ömrü 1500ü çok geçmez diyor ve bizde hicri 1444 yılındayız. Bu hadise göre kıyamet Kıyamete yakın dabbe yani dabbetül arz ve yecüc ve mecücün çıkışını biliyoruz. Korkmalı mıyız? Sizin en çok dehşete kapıldığınız alamet hangisi? Bu alametlerde bizim ne yapmamız lazım? Nasıl hazır olabiliriz? Nasıl tavır almalıyız? Ahir zamanda müslümanların en çok nelere dikkat etmesi gerekir? Günümüzde bariz bi şekilde gördüğünüz kıyamet alametleri nelerdir? Gerçekleşen ve gerçekleşmeyen en büyük kıyamet alametleri nelerdir? Müslümanları zor günler mi bekliyor yoksa müjdeli günler mi?
Hazır şehirlerimizin kimin tarafından ve nasıl yönetileceği üzerine bir seçime gidiyoruz, vesile edinip bir süre şehir üzerinde düşünmekte büyük fayda var. Daha önce de yazdığım bir yazıdan, yine yeri tekrar gelmişken uzun bir iktibastan önce şehirle ilgili güncel imtihan sorularımıza bir bakalım: Tamamen özgür insanların, belki de dünyadaki en özgür insanların, dünya tağutlarına boyun eğmeme dirayetini gösteren tek şehir halkının, Gazze'nin üzerine 120 gündür bombalar yağıyor. 30 bine varan ölümler, dörtte üçü çocuk ve kadın, 70 bini bulan yaralısı ve yaşanamayacak hale gelmiş bir şehir olarak Gazze orada o halde soykırıma maruzken “ben varım” diyen insanların gündemlerine başka bir şeyi almasını aklınız alabiliyor mu? Soykırım yapılırken başka her şeyin durması, insanların, cemaatlerin, toplulukların, şirketlerin, ülkelerin, liderlerin bütün çabalarını, bütün önceliklerini önce bu soykırımı durdurmaya vermeleri gerekmez mi? Aklı, vicdanı, bedeni esir şehrin taşrasından gelen bir haberci, olabilecek en sahih, en gösterişiz, en yalın haliyle ve kendi halinde insanları gelmekte olan felaketleri konusunda, tamamen kendi iyilikleri için uyarırken, sadece “rabbim Allah, sizin de rabbiniz aslında Allah” dediği için şu güzelim şehrin içinde katledildi. Alimi katleden onun peygamberi katletmiş gibi değil midir? “Gariban Diyarbakırlı Ramazan hoca ne zaman alim oldu?” dediğinizi duyar gibiyim. Sizce âlimlik nedir, her şeyden önce kendini bilmek değil mi, sonra rabbini bilmek? Ramazan hocadan daha fazla kendilik ilmine, rabbinin ilmine vakıf kaç insan yetişiyor şehirlerimizde? Alimlerini, dervişlerini, zahitlerini katleden şehirde çoluk çocuğunun rızkının peşinde koşan taksiciyi öldüren canavarlığın ortaya çıkmasını kim önleyebilecektir? Hangi medresenin mollası, hangi tekkenin şeyhi, hangi örgütün lideri veya hangi üniversitenin profesörü? Şehir üzerine düşünmek insanın kendisi üzerinde düşünmesi, hatta bu düşüncede önemli bir aşama kaydetmesi demek. İnsan, tabiatı itibariyle kendisi üzerinde düşünebilen tek varlık. Düşünebiliyor olması, bu imkanını kullanıyor olduğu, yani düşündüğü anlamına gelmiyor tabi. Tıpkı düşünebiliyor olması her düşündüğünün isabetli, sağlıklı olduğu anlamına gelmediği gibi. İnsanın kendi üzerinde düşünmesi, kendini tanıması, kendinin farkında olması, aklının sınırlarını bilmesi, kişiliğinin güçlü ve zayıf yanlarını öğrenmesi, iyi duyguları kadar kötü duygularının farkına varması; mesela kibrinin, nankörlüğünün, kıskançlığının ve çekememezliğinin, bencilliğinin ve sadizminin, bir dizi kompleksinin canlandığı anları izlemesi, dolayısıyla kendini kontrol etmesi. Bütün bu farkındalığı sağlayacak bir şehirlilik mi arıyoruz? Aslında şehir içinde yaşayanın en canlı ve en yoğun şekilde yaşadığı bütün bu duyguların farkına varmak kendi üzerinde düşünmenin bir erdemi. İnsan salt akıldan ibaret değil tabi. İnsan salt felsefi metinlerde adını sıkça zikrettiğimiz şu büyük harfli “İnsan” da değildir. O resimlerde çizilen bir insan da yok aslında. İnsan hep ete kemiğe bürünmüş bir anne ve bir babadan doğmuş, kendi özel hikayesiyle, kendini mutlaka başkalarından ayırt eden özel yanlarıyla temayüz etmiş, bir yaşı, bir cinsiyeti, bir mesleği, bir memleketi, bir tipi, bir kendine özgü bedeni, bir dili, bir cemaati, bir akrabalıklar bağı, bir sosyal çevresi olan bir özne olarak var oluyor.
Aralık ayında Renault fabrikasında bir işçi işten atıldı. Basında haber olmadı. Ama Renault bir süredir bu olayla çalkalanıyor. Levent Turgut. 25 yıl Oyak-Renault fabrikasına hizmet etmiş bir işçi. Fabrikadan birçok ödüller almış. Fabrika yönetimi tarafından da el üstünde tutulan, parmakla gösterilen bir kişi. Kimseyle bir sorunu yok. Neden işten atılmış olabilir ki? Binlerce işçinin çalıştığı fabrikada hemen hemen tüm işçiler tarafından tanınıyor ve çok seviliyor. Liderlik özelliklerine sahip, herkesin derdini dinleyen, sözü de dinlenen birisi… Türk Metal'i bilenler Türk Metal'li fabrikada çalışmış olanlar sanırım anlamaya başlıyordur. Renault'daki son sendika seçimlerinde mevcut yapıya muhalif işçilerin başkan adayı oluyor. Seçimi mevcut yapı kazanıyor ama düşüncelerini ve eleştirilerini söylemeye, fabrikadaki işçilerin duygularına tercüman olmaya devam ediyor. Kendisine beyaz yakaya geçmesi için teklifte bulunuyorlar. Kesinlikle kabul etmiyor. İşyerinde ve sendikada yanlış giden şeyleri düzeltmeye kararlı. Ona güvenen insanları yüz üstü bırakmak istemiyor. MESS sözleşmesi süreci devam ederken, Türk Metal göstermelik eylemlere başlıyor, gelenek olduğu üzere sendika yöneticilerine konfetiler patlatılan yalakalık törenleri tertipleniyor. Levent Turgut “değişim şart” diyerek bir kez daha öne çıkıyor: “Uyanın, değişin, değiştirin!” Bir hafta sonra bir SMS ile “aidiyet duygusunu yitirdiği” gerekçesi ile işten çıkartılıyor. Türk Metal'i bilenler ve Türk Metal'li fabrikada çalışmış olanlar artık “çok bile kalmış” diyorlardır. Bilmeyenler ve tanımayanlar ise hâlâ “sendika ve patron karşıt taraflar değil mi” neden sendikayı eleştirdiği için patron yaptırım uyguluyor diye soracaktır. Sormalıdır da! Cevabını bilenler de sormalıdır. Kimse bu düzene alışmamalıdır. Sormalıdır. Sorgulamalıdır. Levent Turgut atıldıktan sonraki bir paylaşımında soruyor: “Eğer beni işten çıkaran insan kaynakları ise sendika onlardan hesap sormalıydı. Ya da beni işten çıkaran sendikaysa insan kaynakları hadi ordan demeliydi. İkisi de olmadı. Sizce suçlu kim?” 43 yıl geriye gidelim! Evet! Suçluyu orada bulacağız. 12 Eylül 1980'de darbe olur. Bu darbe darbeci general Kenan Evren'in sözleriyle güya “kaybolan devlet düzenini yeniden tesis etmek üçün” yapılmıştır. Gerçekte ise 12 Eylül'ün anlamını dönemin Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Halit Narin söylemiştir: “Şimdiye kadar hep işçiler güldü, artık biz güleceğiz!” 1980'den önce DİSK ve Maden-İş vardır. Bu sendika Kavel'de grev hakkını fiili “yasadışı” grevle kazanmıştır! Grev hakkını yasalara bileğinin gücüyle kazanarak yazdırmıştır. Bu sendikanın efsane lideri Kemal Türkler vardır. Maden-İş'te grevlerde, direnişlerde işçinin sevgisini ve güvenini kazanan işçilerden oluşan sendika kadroları ve yöneticileri vardır. Maden-İş “DGM'yi ezdik sıra MESS'te” diyerek ekmek ve hürriyet mücadelesine öncülük etmiş işçiyi güldürmüştür. 2015'te metalde esen fiili grev ve işgal fırtınası bu düzeni derinden sarsmıştı. O fırtınanın arka planında Türk Metal'e isyan bayrağını çekerek Maden-İş'in bugün devamı olan DİSK Birleşik Metal'e geçişlerin olduğu Bosch fabrikası ile MESS sürecinde Türk Metal sözleşmeye imza atarken Birleşik Metal'in greve çıkması, grev yasaklanmasına rağmen kazanımlar elde etmesi vardı. Birleşik Metal'in grevci fabrikaları ateşse Türk Metal'in örgütlü olduğu Renault gibi fabrikalar ise barut gibidir. Patronların ve sendika ağalarının korkusu ikisi bir araya gelmesin diyedir. Ama nafile Levent Turgut'lar bitmez, işçinin birliği ve mücadelesi engellenemez! Metal işçisi ayrı gayrı demeden birleştiğinde, grev hakkını grevle kazandığında sadece MESS'i değil, sefaleti dayatan 12 Eylül düzenini de ezip geçecektir. Ve o zaman hep birlikte şöyle diyeceğiz: “Şimdiye kadar hep patronlar güldü artık gülme sırası bizde!”
belki topçu olur belki de olamaz ama çabalıyo
Yine bir yüksek kâr, yüksek getiri vaadi ile manipüle edilmiş yıldızlar geçidi. Bu geçidin bu kezki misafirleri kamuoyuna mal olmuş yıldız futbolcular. Bir banka müdiresinin güvene dayalı bankada gizli fon vaadi ile kurduğu sistem ve hayalete dönüşen milyon dolarlar. Türkiye'de son yıllarda nerede ise ortalama yılda iki defa fazla para kazanma hırsının yol açtığı hüsran dolu bir hikaye. Üye getir para kazan mı dersiniz, hayali tanker mi. Rus saadet zincirinden Solucan bank'a, Çiftlikbank'tan süper fon hikayesine. 1919 yılında Charles Ponzi ile başlayan kendini pek de geliştirmeden aynı motivasyonla farklı yüzlerle günümüze gelen bir dolandırıcılık hikayesi. Dün yan komşumuzun, bugün kamuoyu tarafından tanınan yıldız futbolcuların yarın da belki bizim hikayemiz. Ders almadan koşar adımlarla gittiğimiz daha fazla kazanma hırsına yenildiğimiz bir başarısızlık hikayesi. KİM SUÇLU? Basına yansıdığı kadarıyla 46 gün vaadede %253 getiri vaat eden süper bir fon. Buhar olmuş yaklaşık 17 milyon dolar. Sizce kim suçlu diye sorsalar, hepimiz ilk olarak futbolcuları muhtemelen sorumlu tutarız, hatta zekasından ötürü banka müdiresine ödül bile vermeyi teklif edebiliriz. Aynı şey bizim başımıza gelse muhtemeldir ki önce banka müdiresini suçlar sonra biraz da olsa kendimizde suçu ararız. Kimse kusura bakmasın ama asıl suçlu bunca örnek, deneyim, dolandırıcılık hikayesi varken bundan ders almayıp yüksek ve düzenli getiri vaadi peşinde koşan kim varsa o. NEDEN HAYALİ FONLAR PEŞİNE KOŞUYORUZ? Kolay para kazanma hırsı özellikle son yıllarda finansal okuryazarlığı düşük kesimi esir almış durumda. Ya saadet zinciri/titan zinciri kurbanı oluyorlar, ya BİST 100'de kayboluyorlar ya da kripto piyasasında boğuluyorlar. Etrafında bir şekilde bu araçlardan zengin olmayı başarmış sınırlı sayıda kişiyi örnek alıyorlar ve hazin bir hikayenin figüranı olmaktan öteye gidemiyorlar. Ve günün sonunda bu hikayede yanan ne ilk ne de son oluyorlar. PEKİ NE YAPMALI? Yıldızlar futbolcuların “mağdur” olduğu süper fon, hayali fon, sihirli fon davası kamuoyuna açık bir şekilde canlı yayınlanmalı. Vatandaş ya da tasarruf sahipleri en iyiyi aramak yerine yeterince iyiyi arama aşamasının kendileri için bir mutlu son olduğuna ikna edilmeli. Tüm bu acı deneyimlere rağmen birikimlerini benzer saadet ve titan zincirlerine kaptırma potansiyeline sahip tasarruf sahipleri kamu otoritesi kontrolünde mega projeler bazlı getiri sağlayan bir sisteme dahil edilmeli.
I- I- Edebiyat öğrencileri, sosyal medya üzerinden bendenizle iletişime geçerek yazdığım hikâye kitapları ile ilgili yardım talep ediyorlar. Özneler değişiyor ama talepler pek değişmiyor. Sorular genellikle şu minvalde ilerliyor: -Neden ... isimli hikâyeyi yazdınız? -Bu hikâye ile ne anlatmak istediniz? -Sizce bu hikâyenin ele aldığı ana tema nedir? Bu soruları size hocanız sorduğu zaman anlamlıdır ama siz bu soruları yazara sorduğunuzda esasında zımnen “Ben edebi metin okuyucusu değilim” demiş oluyorsunuz. Bu cevabı duyanlar, kes yapıştır ödev yapacak iken aradığını bulmamanın imkansızlığı ile diyaloğu yarıda kesiyor. Diyaloğu yarıda kesenlerin genellikle Türk Dili ve
Bubble Works Media ve Sabancı ARF iş birliğiyle hayata geçirilen özel serimizin ikinci bölümünde Kidu Kurucu Ortağı Sevim Örs ve Blueit Kurucu Ortağı Hülya Tomak konuğumuz oldu. Sevim ve Hülya, bizlere kendi girişimlerinin hikayelerini ve bu alanda yapmayı planladıkları gelecek adımları anlattı. Öte yandan, Kidu ve Blueit'in, kullanıcılarına neler sunduğunu öğrendiğimiz bu programda, Sabancı ARF girişim hızlandırma programının hem kurum içi hem de kurum dışı girişimcilerin büyümesinde ne gibi katkılar sağladığını da dinledik. Girişimcilere altın niteliğinde tavsiyelerle bizim de çokça not aldığımız, öğrendiğimiz bir bölüm oldu. Umarım senin için de aynı şekilde keyifli bir dinleme olur. Serinin yeni bölümünde görüşmek üzere. Sabancı ARF Hızlandırma Programı'nın ikinci dönem için son başvuru tarihi 16 Haziran. 20 haftalık program ile Sabancı topluluğu şirketleri ile iş birliği yapabilir, Sabancı ARF ekibi ve üst düzey yöneticilerden mentorluk, iş geliştirme, ürün geliştirme, muhasebe ve hukuk danışmanlığı alabilir, ürün ve hizmetlerini geliştirmek için $30.000 nakit desteği kazanabilir ve Sabancı ARF On Air Demo Day'de $150.000'a kadar yatırım alma fırsatı yakalayabilirsin. Program başvuru linki: https://www.sabanciarf.com/tr/hakkimizda/girisimciler-formu/Girisimciler-Formu/20/35/0?utm_source=social&utm_medium=podcast&utm_campaign=arf-haziran2023&utm_id=sabanciholding Bölüm Timestamps: (1:15) - (2:46) Sevim Ors ve Hülya Tomak'ı tanıyalım. (4:00) - (6:30) Blueit kimin hangi problemini nasıl çözüyor? (6:42) - (9:06) Kidu kimin hangi problemini nasıl çözüyor? (12:09) - (15:40) Kurumsal hayatta çalışırken kurumiçi girişimciliğe (Kidu) nasıl adım attığını bizimle paylaşır mısın? (16:37) - (19:27) Sabancı ARF'a dışarıdan katılan bir girişim olarak (Blueit) tecrübe ettiğin süreci bizlerle paylaşır mısın? (19:37) - (20:57) Daha önce pek çok hızlandırma ve kulukça programına katıldın, sence Sabancı ARF'ı diğerlerinden ayrıştıran yönleri neler? (Hülya Tomak - Blueit) (21:45) - (24:12) İş modellerinizin olduğunu ve sizlerden hizmet alacak kişilere/kurumlara neler sunduğunuzu öğrenebilir miyiz? (Sevim Örs - Kidu) (24:16) - (26:30) İş modellerinizin olduğunu ve sizlerden hizmet alacak kişilere/kurumlara neler sunduğunuzu öğrenebilir miyiz? (Hülya Tomak - Blueit) (27:26) - (31:05) İklim krizi, kaynak kullanımının verimli hale gelmesi gibi konularla ilgili önemli sayılardan, raporlardan, atılması gereken adımlardan bahsedebilir misin? (Hülya Tomak - Blueit) (31:50) - (34:27) Kidu'nun bundan sonraki adımları neler olacak? (Sevim Örs - Kidu) (35:42) - (36:55) Blueit'in bundan sonraki adımları neler olacak? (Hülya Tomak - Blueit) (38:20) - (39:20) Dinleyicilerimizle paylaşmak istediğin kaynak önerilerini alabilir miyiz? (Hülya Tomak - Blueit) (39:22) - (40:48) Dinleyicilerimizle paylaşmak istediğin kaynak önerilerini alabilir miyiz? (Sevim Örs - Kidu) (42:18) - (42:44) Sizce girişimcilik nedir?
Sizce karanlık madde evrenin Satoshi Nakamotosu mu❓
AHMET NESİN Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Gültekin Uysal, Temel Karamollaoğlu... Sizce bunlar, tabanlarını, potansiyel seçmenlerinin Alevi Kılıçdaroğlu'na, Demokrat Kılıçdaroğlu'na oy vermeleri için ne kadar çaba sarf ettiler? Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçilmesini istediler mi?
Merhaba Kolay Değil Ailesi
Sık görülmeyen hastalıkların acil servis başvurularında tanı ve müdahalelerde gecikmeler yaşanabilir. Ancak bazen hastanın öyküsü ve bulguları çok tipiktir ve nadir görülen durumun tanısı için farkındalığımızın olması yeterlidir. Bu yazıda sizinle biri tipik hasta prezentasyonu olan ve fizik muayene ile tanı koyabileceğimiz, biri ise doğru müdahalenin hayat kurtarıcı olduğu iki olguyu tartışmak istedim. OLGU 1 20 yaşında erkek hasta acil servise aynı gün başlayan minör hemoptizi şikayetiyle başvurdu. Akciğer grafisinde düzgün homojen opasiteler saptandı (Resim 1). Bunun üzerine çekilen toraks BT'de akciğerlerde bilateral düzgün sınırlı yuvarlak opasiteler saptandı ve metastatik kitle lezyonları olarak değerlendirildi (Resim 1). Komorbid hastalığı olmayan hastanın son 1 aydır boğaz ağrısı ve aynı gün başlayan hemoptizi dışında şikâyeti yoktu. WBC:15000 (%94 nötrofil), Hb:9,5, Hct:30 olarak saptandı. CRP yüksekliği dışında biyokimyası normaldi. Batın muayenesinde özellik saptanmayan ve lenfadenopatisi olmayan hastaya bir muayene yaparak primer tümörü saptadık ve bu nedenle (!) hasta aynı gün opere edildi. Sizce hastanın primer tümörü nedir? Resim 1. Hastanın Akciğer Grafisi ve Torak BT'den bir kesit Tanı: Testis Tümörü Genç erkek hastanın akciğer metastazları olması nedeniyle hemen testis muayenesi yapıldı. Sol testiste kitle palpe edilmesi üzerine skrotal USG istendi ve tümör lehine bulguları nedeniyle üroloji ile konsülte edildi. Testis tümörünün erken saptanması hastanın tedavisini değiştirir bu nedenle çok önemlidir. Primer testis tümörleri ABD'de 20-35 yaşlarda erkeklerin en sık solid malign tümörüdür ve tüm yeni tanı kanserlerin %0.5'ini oluşturur1. Avrupa'da ise genç erkeklerin en sık görülen tümörüdür ve tüm dünyada vakaların üçte biri Avrupa'da görülür. %95'i germ hücreli tümörlerdir, bunların çoğu seminoma ve seminom dışı alt tiplerdir ve spermatositik tümörler vakaların %1'inden azını temsil eder.2 Tanı genellikle hasta tarafından veya bir ultrason değerlendirmesinde tesadüfen tek taraflı testis kitlesi saptanmasıyla konur. Rastlantısal veya ele gelen bir kitle ile birlikte, skrotal ağrı (%27) veya sırt veya yan ağrısı (%11) olabilir ve %1'inde jinekomasti görülür.3 Herhangi bir tümöre bağlı akciğer metastazları sıklıkla asemptomatiktir. Hemoptizi, dispne ve pnömotoraks hastaların ilk semptom veya bulgusu olabilir. 15 ila 40 yaş arası genç erkeklerde testis kanseri, akciğer metastazlarının en yaygın nedenidir.4 Bu nedenle bu yaş grubu erkeklerde hastamızda olduğu gibi akciğer metastazları saptandığında mutlaka testis muayenesi yapılmalıdır. Testis kanseri şüphesinde ultrasonografi (USG) istenmelidir. USG ile hastaların %90'ına tanı konabilir. Hastalarda LDH, Alfa Fetoprotein (AFP) ve Beta-hCG prognostiktir ve bu nedenle LDH ve Beta-hCG acil serviste istenebilir. Testis tümörü düşünülen ya da saptanan hastalara evreleme ve cerrahi ihtiyacı için üroloji konsültasyonu istenmelidir. Testis tümörleri için hastaya en kısa sürede orşiektomi yapılması gerektiğini vurgulamak için ‘testis tümörü üzerine güneş doğmaz' ifadesi kullanılır. Günümüzde cerrahinin kısmen ertelenebileceği ve tüm hastalara fertilitenin sağlanması için semen analizi ve sperm dondurma önerilmesi tavsiye edilmektedir.3 Yine de tümör belirteçleri yükselmiş ve tipik bir germ hücreli malignite klinik prezentasyonu olan hastalarda klinik durum acil kemoterapi gerektirmedikçe herhangi bir ileri tedaviden önce radikal orşiektomi yapılması önerilmektedir. Bu nedenle testis kanseri-komplikasyonları nedeniyle olmaksızın- bir primer tümör cerrahisinin erken ve kimi zaman acil yapıldığı tek kanser tipidir. OLGU 2 71 yaşında erkek hasta acil servise genel durumda bozulma nedeniyle başvurdu. Bilinen Tip 2 diyabeti olan hasta bunun için ilaç kullanmıyor. Başvuruda kan basıncı 80/40 mmHg, Kalp Hızı 124/dk, Solunum Sayısı 30/dk, Oksijen Satürasyonu %99 olan hastanın yatak başı kan şekeri 710 mg/dL,
144.Bölümde Deutsche Bank Genel Müdür Yardımcısı Taner Akçok konuğum oldu ve Yeni Nesil Bankacılık ve Finans Trendleri'ni konuştuk. Berlin'de yaşayan ve "Forbes 30 Under 30 2019" yılı listesinde yer alan Taner Akçok hem girişimcilik ekosisteminde hem de finans sektöründe uzun yıllardır kariyerini sürdürüyor. (00:00) - Açılış (01:04) - Taner Akçok'u tanıyoruz. (02:50) - Almanya'da bankacılık nasıl? Deneyimsel bankacılık (contextual banking) nedir ve bankacılık ve finansal teknoloji sektörü için ne anlama geliyor? (11:20) - Gömülü Finans (Embedded Finance) ve Deneyimsel Bankacılık arasındaki farklar tam bilinmiyor. Acaba bu ikisi nasıl bağlantılıdır? (13:20) - Sizce (entegre - gömülü bankacılık ve bağlamsal bankacılık arasındaki ilişki nedir? Yıllar içinde değiştiğini nasıl görüyorsunuz? (15:20) - Yapay zekanın deneyimsel bankacılıktaki rolü nedir? (18:16) - Dijital bankacılık kullanımı Almanya'da nasıl? (21:32) - Dijital ile ilgili fırsatlar nasıl? Avrupa'da Türkiye neler yapabilir? (25:10) - İnsanlar kripto ve blok zinciri hakkında hiçbir bilgisi olmadan NFT ticareti yapıyor. Peki bu gelecek için ne anlama geliyor? Kripto ve blockchain teknolojisi 2023'de ve sonrasında finansı nasıl etkileyecek? (27:47) -Metaverse ve Nft finansta nasıl? (29:30) - Kitap önerisi Principles: Life and Work - https://www.goodreads.com/book/show/34536488-principles?ac=1&from_search=true&qid=FmZFYcc994&rank=2 Dijital Dönüşüm - Kitlesel Yok Oluş Çağında Hayatta Kalmak ve Başarılı Olmak - https://www.goodreads.com/book/show/61108979-dijital-d-n-m---kitlesel-yok-olu-a-nda-hayatta-kalmak-ve-ba-ar-l-o?from_search=true&from_srp=true&qid=xHX7yREINl&rank=9 he Mathematical Corporation - https://www.amazon.com/Mathematical-Corporation-Intelligence-Ingenuity-Impossible/dp/1610397886 Taner Akçok - https://www.linkedin.com/in/tanerakcok/ Sosyal Medya Hesaplarımız; Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize Bağış Yapmak Patreon hesabımız - https://www.patreon.com/dunyatrendleri
"Aslında hepimiz Kubrick' in çocuklarıyız. Sizce onun yapamayıp bizlerin yapabildiği herhangi bir şey var mı?"
Ne zaman Türkiye'nin malum terör örgütüne yönelik operasyonu olsa, hemen o örgütün üst düzey yöneticileri veya örgütün siyasi sözcüleri tarafından bu operasyon, “Türklerin, Kürtlere düşmanlığı” biçiminde yorumlanıp uluslararası güçlere servis ediliyor. Suriye'nin kuzeyine yapılan hava operasyonlarının akabinde de bu böyle oldu. ABD'nin oradaki örgüt lideri, etkili bir Amerikan gazetesinde çıkan makalesinde, Türklerin Kürtlere yönelik bu düşmanlığı karşısında yalnız bırakılmaktan şikayet etti ve uluslararası güçleri kendilerine yardıma çağırdı. Örgütün içimizdeki siyasi sözcüleri de bu düşmanlık temasını “Türkler” üzerinden değil de “Erdoğan Hükümeti” üzerinden tedavüle soktu. Operasyonların bir an önce durması çağrısında bulundu. Erdoğan Hükümetinin “Kürt düşmanlığı”nın olası bir kara savaşına dönüşmesi halinde gerekli tepkiyi koyacaklarını açıkladı. TÜRKLER-KÜRTLER DENKLEMİ Türkiye'nin terörle mücadelesini “Türkler-Kürtler” denklemine oturtmak, tehlikeli bir ırkçı aklın nefreti körükleyen bir çarpıtmasından öte bir şey değil. Türklerin Kürtlerle veya Kürtlerin Türklerle bir sorunu yok. Türkiye sadece Türklerin değil, Kürtlerin de devletidir. Türkiye'nin malum terör örgütüyle mücadelesi, münhasıran terörle mücadeleden ibarettir. Bu mücadeleyi Türklerin Kürtlerle mücadelesi biçiminde sunmak, düpedüz bir iftiradır. Hem Türklere hem Kürtlere yönelik bir iftiradır. Zira Türklerin içinde o örgütün hem en tepesinde hem de her düzeyde destekçileri olduğu gibi, Kürtler içinde de o örgütün ideolojisini, amacını ve mücadele tarzını şiddetle reddeden, dahası o örgütün varlığını Kürtlerin özgürlüğü için bir tehdit unsuru olarak görüp karşı çıkanlar var. Dolayısıyla “Türklerin, Kürtlere düşmanlığı” iddiası bütünüyle akla ziyan bir yaklaşım. O örgütün kendisini destekleyen Türkleri, kendisine karşı çıkan Kürtlerden daha makbul gören çizgisi, en fenası kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri imha edilmesi gereken düşman olarak gören anlayışı, o örgütün Kürtçülük iddiası bakımından da dikkat çekici bir husustur. DEAŞ'LA MÜCADELE MÜSLÜMANLARLA MI MÜCADELEDİR? Erdoğan liderliğindeki Türkiye, İslamcılık ideolojisini esas aldığını ve dahi Müslümanlar için cihat ettiğini söyleyen terör örgütüyle de mücadele ediyor. Hatta o “ dinci örgüt “ en büyük düşman olarak Erdoğan'ı görüyor. Ve ne hikmetse Erdoğan Türkiye'si ile mücadele etmeyi farz sayıyor. İlginçtir: Kürtler adına temsil iddiasında bulunan o terör örgütüyle, İslamiyet ve Müslümanlar için cihat ettiğini söyleyen o terör örgütü Erdoğan düşmanlığında birleşiyor. Sizce de manidar değil mi? İlginçtir: O “Kürtçü” terör örgütü, Suriye'deki meşruiyetini uluslararası camia nezdinde o “dinci” terör örgütünden alıyor. Yani o “dinci” örgüt, “Kürtçü” örgütün varlık sebebi. İki örgüt birbiriyle güya savaşıyor. Savaşın amacı nedir? Yok etmek! Ama ne hikmetse ABD destekli o “ Kürtçü” örgüt, o “dinci” örgütü topyekûn imha etme fırsatını lider kadrosuyla beraber Rakka'da yakalamışken, ne yaptı? O örgütün yaşaması için kendisine güvenli bir yaşam koridoru açtı. Sizce de manidar bir paslaşma değil mi bu? Zira o “ Kürtçü” örgüt biliyor ki, o “dinci” örgüt olmasa, kendisinin de, efendilerinin de oradaki varlık sebebi ortadan kalkacaktır.
Türkiye'deki 18-25 yaş kuşağının % 70'i ülkeyi terketmek istiyor. Bu oran, zeki çocuklarda % 95‘ten fazla bir rakam olarak çıkıyor karşımıza! Ürpertici bir manzara var karşımızda! Sizce de ürpertici değil mi, bu manzara? Nedir bu, peki? Bu ülkenin intiharıdır! Oysa ülkesini seven insan, en zor şartlarda bile ülkesini terketmez, ülkenin o zorluklardan çıkması için mücadele eder. (Burada, ülkesinden asla nefret etmeyen, aksine her an ülkesi burnunda tüten, ekmek parası için gurbet ellere giden gurbetçilerimizin durumunun çok farklı olduğunu söylememe bile gerek yok!) Burada gençleri değil, ülkeyi bu hâle getiren iki asırlık çarpık ve çağdışı zihniyeti sorguluyorum. Ülkeye tepeden köksüz, sığ bir kimlik dayatan, Kendini de, Batı'yı da tanımayan, umutsuz ve ufuksuz kuşaklar yetiştiren, mankurtlaştırıcı eğitim, kültür, medya rejimini sorguluyorum. Peki, bütün bu savrulmanın, çözülmenin sebepleri neler acaba? Kanımca, bunun hem dış hem de iç iki temel varoluşsal ve kültürel sebebi var. Önce dış sebebi gözden geçirmek isterim, kısaca.
COVID-19'un şaşkınlığı içinde bile küresel çapta çok hızlı bir değişimi göğüslediğimizi zannettikçe, Ukrayna'daki savaş uzadıkça, Rusya'nın gücü törpülendikçe, stratejik silahlar gerginlik alanlarına sevk edildikçe, dünyanın dikkati Hint-Pasifik eksenine doğru çekildikçe, yeni tür ekonomik düzenin çalkantılı halinin yeni normalleri bağlamındaki alışkanlıklar için toplumların sürüklenmesini izledikçe, her şey tepetaklak oldukça, hatta geleceğe bakarken duyulan endişenin bile artık kanıksanır halde olduğunu gördükçe, size ne diyeyim? Sizce bugün için Dünyanın Sürüklenmesi (Senaryo-2) görünümü insanlığı nerelere taşıyacak? Bizlere Yeni-Karanlık Çağ'ı yaşatıyorlar diyebilir miyiz? Bundan maksat Yeni-Aydınlanma mı olacak?
Bubble Works Media ve Aktif Ventures iş birliğiyle hayata geçirilen, fintech ekosistemi için çok değerli olduğuna inandığımız 4 bölümlük serimizin ilk bölümüne hoş geldin. Serinin ilk bölümünde konuğumuz Aktif Ventures Ceo'su Yakup Sezer.Yakup bizlere hayata geçirdikleri Venture Builder yapısını, Aktif Ventures bünyesinde kurdukları ve destek oldukları fintech girişimlerini ve bu alanda yaptıkları yatırımları anlattı. Fintech Venture Builder olmanın gereklilikleri ve önemini çok keyifli bir sohbetle dinlerken aynı zamanda da girişimcilere altın niteliğinde tavsiyelerle bizim de çokça not aldığımız, öğrendiğimiz bir bölüm oldu. Umarım senin için de aynı şekilde keyifli bir dinleme olur. Serinin 2.bölümünde görüşmek üzere. Yakup'un film ve hobi önerileri: Interstellar Medium okumak Bölüm Timestamps: (1:49) - (3:07) Aktif Ventures CEO'su Yakup Sezer'i tanıyoruz. (4:29) - (11:41) Kurumsal hayatta girişimcilik nasıl olur? Burada Yakup Sezer'in yolculuğunu dinliyoruz. (14:55) - (26:00) Fintech, Venture Builder, Fintech Venture Builder ne demek? (27:54) - (28:53) Venture Builder yapılarının kurumlara ve içerideki ekiplere faydaları nelerdir? (29:15) - (30:53) Kurumlar tarafında Venture Builder uygulanışında nelere dikkat edilmesi gerekiyor? (31:37) - (35:51) Aktif Ventures'ın motivasyonları neler? Ana iş alanları neler? (36:23) - (38:05) Aktif Ventures Mindvest'le yatırım yaparken nelere dikkat ediyor? (38:40) - (41:17) Mindvest girişimcilere yatırım dışında neler sunuyor? (42:24) - (44:23) Yakup Sezer'den Fintech girişimlerine tavsiyeler (44:48) - (46:51) Fintech ekosisteminde çalışmak isteyenler ne gibi yetkinliklere sahip olmalı? (47:21) - (49:28) Dinleyicilerimize film, hobi önerileri (52:29) - (52:36) Sizce girişimcilik nedir? Girişimcilik Sözü: Yalnızca uyananların rüyalarını anlatabildiği bir dünyadır. ... Podcast Boş İşler Instagram hesabı ... Bubble Works Media'nın diğer podcastlerini dinlemek istersen aşağıyı, tüm içeriklerimizi incelemek istersen de bu linki inceleyebilirsin
Aktif Ventures ve Bubble Works Media iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz podcast serimizin 2. Bölümünde konuklarımız Aktif Ventures CVC Direktörü Saner Mesçioğlu ve F-Ray kurucusu Mehmet Eray. Bu bölümde Saner'den bir kurumsal girişim sermayesi yatırım fonu olan Aktif Ventures iştiraki Mindvest'i, kurumsal girişim sermayelerini, yapılan yatırımları, yatırım yaparken nelere dikkat ettiklerini, finansman dışında girişimcilere sundukları faydaları dinledik. Aynı zamanda da F-Ray kurucu ortağı Mehmet de kendi girişimcilik hikayesini, Mindvest'ten aldıkları yatırımı, gelecek hedeflerini anlattı. Masanın hem yatırımcı hem de girişimci tarafını konuk olarak ağırlamak bizim için çok keyifli ve öğreticiydi. Umarız senin için de aynı şekilde olur. Keyifli dinlemeler! Serinin 3.bölümünde görüşmek üzere. Saner'in kitap önerileri: The Almanack of Naval Ravikant - Eric Jorgenson Başlangıç - Mutlu Günay Mehmet'in kitap önerileri: Borsa'da Tek Başına - Peter Lynch PERFORM - Stoyan Yankov Lezzet Fetihleri - Michael Krondl Bölüm Timestamps: (1:35) - (2:30) Aktif Ventures CVC Direktörü Saner Mesçioğlu'nu tanıyoruz. (2:30) - (5:22) F-Ray kurucusu Mehmet Eray'ı ve girişimini dinliyoruz. (6:25) - (7:28) Mindvest girişim sermayesi fonu nedir? (7:35) - (8:42) Kurumsal girişim sermayasi (CVC) nedir? (11:18) - (13:50) Mindvest'in F-Ray'e yatırım yapma süreci (14:16) - (16:42) Mindvest'te yatırım süreçleri nasıl işliyor? (18:26) - (20:51) Mindvest yatırım yaparken nelere bakıyor? Hangi dikeye odaklanıyor? (22:18) - (24:06) Mindvest girişimcilere yatırım dışında neler sunuyor? (24:31) - (25:24) F-Ray'in gözünden Mindvest yatırımının finansman dışındaki katkıları (25:58) - (28:08) Rakamlarla Mindvest. Kaç girişime yatırım yapıldı? (28:46) - (29:37) Yatırımlar hangi aşamada ve hangi tutarlarda yapılıyor? (30:03) - (31:44) Mehmet Eray'dan Fintech ekosistem yorumu (33:20) - (37:45) Saner Mesçioğlu ve Mehmet Eray'dan girişimcilere tavsiyeler (38:13) - (41:43) Dinleyicilerimize kitap, podcast önerileri (44:01) - (45:25) Sizce girişimcilik nedir? Girişimcilik Sözü: Saner: Hayatta kalma sanatıdır. Mehmet: Karakter özelliğidir. ... Podcast Boş İşler Instagram hesabı ... Bubble Works Media'nın diğer podcastlerini dinlemek istersen aşağıyı, tüm içeriklerimizi incelemek istersen de bu linki inceleyebilirsin
Dünya podcast günümüz kutlu olsun :) Bu bölümde yetişememe, yetersiz olma hissine odaklanıyor ve beynimizin bu duygu durumuna gösterdiği tepkileri ele alıyoruz. Dijital Dönüşümde ana konu insanın dönüşümü ise neden sadece teknolojiye odaklanıyoruz? Bu ve daha fazla soru ve sorunları masaya yatırdık. Sizce daha neler eklenebilir? Keyifli dinlemeler. Eğitim 4.0 Uzmanı Filiz Güleç Kutlu'nun başlattığı yetkinlik programlarımızın devamı için podcastlerimizi ve www.reskills.training web adresini takip etmeye devam edin.
BV Crypto'nun bir podcast üretim ağı olan Bubble Works Media iş birliğiyle hazırlanıp sunulan This Is Crypto podcast kanalının ilk bölümüne hoş geldiniz. Boş İşler podcast kanalında da çapraz yayınlanan bu bölümde, BV Crypto Genel Müdürü Tuna Ercilli ve BV Crypto Araştırma Yetkilisi Berkay Aybey ile çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Çatı şirketi girişim sermayesi yatırım fonu olan Boğaziçi Ventures'ın kuruluşundan gelen kripto deneyimiyle BV Crypto'nun sunduğu hizmetleri, ‘'Maksimum Güvenlik, Optimal Dağılım'' mottosunu, dünyada ve Türkiye'de olan kripto para trendlerini konuştuk. Keyifli dinlemeler! This Is Crypto'nun kanalındaki diğer bölümleri de dinlemek istersen: https://open.spotify.com/show/03jZvwu5teifXyMOQtHvrI Berkay Aybey öneri: Video: Bitcoin explained: How do cryptocurrencies work? - BBC News Tuna Ercilli Öneri ve Girişimci Yorumu Kitap: Paranın Psikolojisi - Morgan Housel Girişimci Yorumu: Girişimcilik hiç bıkmadan tırmalamaktır. BV Crypto'nun Twitter hesabından ve Bubble Works Media'nın LinkedIn hesabından iletişime geçerek bölümlerimize geri bildirimlerde bulunmanız, yorumlarınızı iletmeniz çok değerli. BV Crypto Twitter: https://twitter.com/BVCryptoFund Bubble Works Media LinkedIn: https://www.linkedin.com/company/bubble-works-media/ ... Podcast Boş İşler Instagram hesabı ... Bubble Works Media'nın diğer podcastlerini dinlemek istersen aşağıyı, tüm içeriklerimizi incelemek istersen de bu linki inceleyebilirsin
Sizce okşayarak kullandığımız mobilyalar bize kaç dilek hakkı verir? 2?… 3? Dilek hakkı vermek yerine, elektronik cihazlarımızı şarj etseler nasıl olurdu? Mert geçenlerde bir masayı okşadıydı… Belki bizimle deneyimlerini paylaşır. Peki “okşadıydı” mı yoksa “okşamıştı” mı? İnsanlık tarihinin bu en gereksiz sorusuna cevap ararken, geçmiş zamanın konu ile ilgili düşünceleri bizi bir hayli gerdi: “Şimdi tabi kimse kusura bakmasın ama ben sizin yapacağınız dili s*keyim... Allah sizin teker teker belanızı versin, Allah sizin belanızı versin… ALLAH SİZİN BELANIZI VERSİN!! Beni yarım saat orada 2 köylünün ağzına sakız ettiniz. Şimdiki zamanından geniş zamanına… Dönen tekmesinden uçan sırtına… Enseleriyle bile… Vücutlarının her zerresi ile adamlar cümle kurmaya çalıştı, bir kişi demedi ki “Geçmiş zamancığım yardıma ihtiyacın var mı?” Çığlıklar, yardım çığlıkları Allah'ın belaları! Bir kişi be, bir kişi!! Ben bu dilden değil miyim ya? Ben bu dilden değil miyim ya?? Bir kişi gelip de “Napıyorsun sen burada?” demedi. Neredeyiz biz? Aynı dilde değil miyiz? İlhami abi, sen söyle ben başka bir dilde miyim? He, başka bir dilde mi kullanıldım ben? Uzaklarda mı kullanıldım geldim? Aynı dildeyiz be... Aynı uçaktayız be… Aynı uçakta Boston'a gidiyoruz be… Bu uçak düşse de kurtulsam... En azından dandik sandviç yerine, güzel bir helva yerim be… Yazıktır, ayıptır be.” Cover Art: Lord of The Green Planet - 1967 | Frank Kelly Freas
Politik tercihiniz sizin olsun, bana dış politikadaki tercihlerinizi günlük ve uzun vadeli yaşamınıza nasıl yansıtıyorsunuz, cevap verebilir misiniz? Sizce bu yönde emin durumda mısınız, her şey kontrolünüz altında mı? Demokrasi mi, otokrasi mi? Fırsatçılık mı, eşitlikçilik mi? Egemenlik mi, teslimiyet mi?
123. Bölümde konuklarımız Sc Yönetim Danışmanlık Kurucusu Soner Canko ve Contextual Solutions Kurucusu Şebnem Elif Kocaoğlu Ulbrich oldu. (00:00) - Açılış (00:49) - Soner Canko ve Şebnem Elif Kocaoğlu Ulbrich'i tanıyoruz. (04:39) - Ne Google, ne Samsung ne de Amazon banka değil. Yine de hepsi, özellikle ödemeler ve para transferleri alanlarında finansal hizmetler sunuyor. Neden böyle hizmetler sunuyorlar ve fintech'lere yatırımlar yapıyorlar? (11:00) - Dünyanın farklı yerlerinde farklı alanlarda hizmet veren FinTech'leri bünyesine katan, işbirliklerini artıran BigTech'ler hangi sektörün geleceğini tehdit ediyor? (19:34) - Sizce artık bankalarda bir teknoloji şirketidir diyebilir miyiz? Hızla değişen ekosistemde bankalar teknoloji şirketi olmalı mıdır? (24:52) - Teknoloji, finansal hizmet endüstrisini dengelerini bozuyor mu? (değiştiriyor mu?) Bankacılığı Yeniden Hayal Etmek (PSM (Payment Sytems Magazine Haziran 2021 Sayısı, sf. 56 vd.): https://www.psmmag.com/uploads/documents/psm-haziran-9VXE.pdf Nomofobi Bankacılığı Tehdit Ediyor (PSM (Payment Sytems Magazine Kasım 2021 Sayısı, sf. 48 vd.): https://www.psmmag.com/uploads/documents/psm-kasim-2021-6K1G.pdf (31:40) - Big Tech'in sektöre girişi, finansal düzenleme, rekabet politikası ve veri gizliliği düzenlemesine yönelik daha kapsamlı bir yaklaşım içerisinde olmasına yol açtı. Bu kapsamda ne gibi yasal zorluklarla karşılaşıyorlar? (36:25) - Big Tech'ler bir sonraki adımda neler yapacaklar? (43:42) - Kitap ve Yayın önerileri https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases/2021/11/25/regulating-big-tech-council-agrees-on-enhancing-competition-in-the-digital-sphere/ https://www.bis.org/events/confresearchnetwork2110/overview.htm https://www.bis.org/speeches/sp211006.htm The Great Hack The Social Dilemma Youtube: The Guardian, Cambridge Analytica Kitap: Netflix: No Rules Rules, Reed Hastings & Erin Meyer Ne Kadarı Yeterli Göğü Delen Adam (46:45) - Son sözler ve kapanış https://www.linkedin.com/in/sebnemelifkocaoglu/ https://www.linkedin.com/in/sonercanko/ Sosyal Medya Hesaplarımız; Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize Bağış Yapmak İsterseniz Patreon hesabımız - https://www.patreon.com/dunyatrendleri
Sizce mutluluk ne demek, mutlu olmak zorunda mıyız? Belki de mutluluğu biraz abartıyoruzdur.. Bu podcast bölümümüzde Necla Aydın, mutluluk üzerine konuşuyor. Keyifli dinlemeler✨