Podcasts about aralik

Place in Iğdır, Turkey

  • 30PODCASTS
  • 331EPISODES
  • 31mAVG DURATION
  • ?INFREQUENT EPISODES
  • Dec 31, 2023LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about aralik

Latest podcast episodes about aralik

Mevlana Takvimi
SENİ NEREDE BULALIM - 31 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 31, 2023 3:07


Fahr-i Kâinat (s.a.v.) buyurur ki: Hz. Adem (a.s.), hatasının affı için Cenâb-ı Hâkk'a “Yâ Rabbi!, Muhammed (s.a.v.) hakkı için beni bağışla!” deyince, Cenâb-ı Hâkk affetti ve sordu: “Ya Adem, Muhammed'i nereden bildin?” Hz. Adem (a.s.), cevaben: “Ya Rabbi, O zaman ki beni yaratıp ruh verdin, başımı kaldırınca arşın üzerinde: “Lâ ilâhe illallah Muhammedu'r-Resûlullâh” yazılı gördüm ve ind-i ülûhiyetinde (senin yanında) halkın en hayırlısının O olduğunu anladım.” deyince, Cenâb-ı Hâkk: “Evet Yâ Adem! Doğru söyledin, halkın bana en sevgilisi O'dur. Madem ki onun hürmetine dedin, seni bağışladım. Eğer Muhammed olmasa idi seni halketmezdim” buyurdu. (Yusuf Nebhâni, Şevahidü'l-Hak) Enes (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.)'e: “Bana yevmi kıyamette (kıyamet gününde) şefaat edersin değil mi Ya Resûlullâh?” diye sordu. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Evet! Allâh izin verirse.” buyurunca, Hz. Enes (r.a.): “Sizi o gün nerede arayayım Ya Resûlullâh (s.a.v.)” dedi. Fahr-i Âlem (s.a.v.): “Evvelâ sıratta ararsın, bulamazsan mîzanda ararsın, bulamazsan havzımın başında ararsın, bu üçünden birinin başında, muhakkâk bulunacağım” buyurdular. (İmâm-ı Şârânî, Elkeşfül-ğumme) Hz. Ali (k.v.) Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'e, sûretiniz nedir? diye sordular. Peygamberimiz (s.a.v.) cevaben buyurdular ki; “Mârifetullâh sermayem, akıl dinimin aslı, muhâbbetullâh esâsı, şevkullâh binitim, zikrullâh hemdemim (arkadaşım), Allâh (c.c.)'a itimad hazinem, hüzün refîkim, ilim silâhım, sabır libâsım (elbisem), mukâdderata (Allâh (c.c.)'un takdirine) rıza ganimetim, Râbbime karşı aczimle müftehirim (iftihar ederim), dünyaya meyletmemek sanatım, Allâh (c.c.)'u yakîn ilmiyle bilmek azığım, Hâkk'a taat bana kâfi, cihâd ahlâkım, gözümün sürûru namazdadır. Bütün gam ve düşüncem ümmetim içindir ve iştiyâkım (arzum) da Allâh Celle ve Alâ Hazretlerinedir.” (Kadı İyaz, Şifa-i Şerif) Ya Rabbel Âlemin!.. Hatalarımızı lûtfunla bağışla, Kalbimizi Habîbin (s.a.v.)'in sevgi ve muhabbetiyle ihyâ et. Râzı olup cemâlini nasib ettiğin kullarının arasına kat! Amin...

Mevlana Takvimi
GAYR-İ MÜSLİMLERE MUHÂLEFET ETMEK - 30 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 30, 2023 2:38


İslâmiyet, diğer dinlerden farklıdır. İslâm dininin, başka din ve kültürlere uygun olması beklenemez. Aksi halde yeni bir dine gerek kalmazdı. Resûlullâh (s.a.v.)'in, gayr-i müslimlere muhâlefet edip yepyeni bir nizâm getirmesi, Yahudilerin de dikkatini çekmiş ve “Bu adam bize muhalefet etmedik hiçbir şey bırakmadı” demek zorunda kalmışlardır. O (s.a.v.), müslümanın kendine özgü olmasını istemiş, her alanda gayr-i müslimlere benzememeyi yeğlemiştir. “Bizden başkasına benzeyen bizden değildir. Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin” ölçüsünü koymuştur. Kendisinin de gayr-i müslimlere benzeyen bir davranışı olduğunda bunu değiştirirdi. Meselâ, cenâze kabre konuncaya kadar ayakta dururdu. Bir Yahudi'den, onların da öyle yaptıklarını öğrenince cenâze için ayakta durmayı bırakıp oturmuş ve ashâbı (r.a.e.)'e “Siz de oturunuz, Yahudilerden farklı olunuz (muhâlefet ediniz)” buyurmuştur. Bu suretle O (s.a.v.), yaptıklarının tam karşıtını tercih etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), tabiî olarak ibâdetlerde gayr-ı müslimlere muhâlefet etmiştir. Hatta bu konuda onlardan farklı olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtmiştir. O (s.a.v.), en fazla cumartesi ve pazar günleri oruç tutar ve sebebini şöyle izâh ederdi: “Bu günler müşriklerin bayramıdır, onlardan farklı olmayı (muhâlafet etmeyi) severim.” Aynı tür ibâdetlerde ise İslâm farkına dikkat edilmesini isterdi. Bu sebeple “Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucu arasındaki fark sahurdur” buyurarak sahur yapmayı tavsiye etmiştir. Bazen başka dinlere benzememek gerektiğini belirterek çözüm aramıştır. Ezânın tespiti olayında bu durumu görmek mümkündür. Müslümanları namaza çağırmak için Resûlullâh (s.a.v.) ve ashâbı (r.a.e.), başka din mensuplarının yaptıklarını yapmamaya gayret göstermişlerdir. Hz. Peygamber (s.a.v.), ibâdetler dışında sakalları boyama, sakal şekli, kılık kıyâfet gibi birçok konuda ehl-i kitabın geleneklerini reddetmiş ve onlara muhâlefet edilmesini istemiştir. Aynı zamanda bu konuların müslümanlara uygun şeklini öğretmiştir. (Prof. Dr. Aynur Uraler, Sünnete Uymanın Engelleri, s.122-123)

Mevlana Takvimi
YÜZYILLAR ÖNCESİNİN ‘‘GPS''İ: USTURLAP - 29 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 29, 2023 2:25


Günümüzde yönümüzü bulmak için teknolojinin son ürünlerinden GPS'den yararlanıyoruz. Gökyüzünü gözlemlemek için yine modern teleskoplar kullanıyoruz. Ama yüzlerce yıl öncesinde bu aygıtlar yokken atalarımız yıldızları nasıl gözlemliyor, yönlerini nasıl buluyor, yıldızlar arasındaki mesafeleri nasıl ölçüyor ve dağların yüksekliğini nasıl hesaplıyorlardı? İşte tüm bunlar antik çağın belki de en önemli aleti olan usturlap ile yapılıyordu. Modern araştırmacılar, İslâm astronomisinin bu ana aletinin teknik, sanatsal ve yazın bakımından, yüzyıllar boyunca geçirmiş olduğu devasa gelişimi ve pek çok çeşidinin olması, Arap-İslâm döneminde kaydettiği gelişimin seviyesini göstermektedir. İslâm kültür çevresinden gelen usturlaplar ve Avrupa'da yapılmış usturlaplar hakkında, genç ve ön yargısız bir araştırmacının vardığı sonucu vermek yararlı olacaktır: “İslâm kültüründen gelen parçaların incelenmesi, İslâm alet yapımcılığının beni etkileyen ilerlemeleri ve alet yapımcılarının teknolojik yenilik güçlerini ispatlamaktadır. İslâm kültür çevresinde yapılan aletler, daima çok yüksek astronomik kullanılırlığı ve aynı zamanda ince sanatsal güzelliği bünyelerinde birleştiren parçalar olarak görünmektedir. Araştırma bugüne kadar kalan usturlaplar arasında bu genel değerlendirmeye pek azının aykırı düşeceğini gösteriyor. Buna karşın, Avrupa usturlaplarında yüzyıllar boyu süreklilik gösteren yüksek kalite eksikliği vardır. Bunların birkaçı, usturlap imalinde yüksek bir seviyeye ulaşılmış olduğuna tanıklık etmektedir. Buna karşın, el sanatı açısından yüksek seviyeli görünen astronomi örneklerinden hiç de geri kalmayan diğer parçalar ise, icad edenlerinin elementer astronomi bilgisi eksikliklerine tanıklık etmektedir. Bu, Avrupa'da astronomik bilginin gelişmesindeki ahenksiz durumu ve bu bilimin Ortaçağ İslâm dünyasından alınma işinin eksiklik halini yansıtmaktadır.” (Fuat Sezgin, İslâm'da Bilim ve Teknik, c.2, s.79-80)

Mevlana Takvimi
İNTERNETİN GETİRİ VE GÖTÜRÜLERİ-2 - 28 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 28, 2023 2:47


Sanal âlem (internet), meçhule attığımız kement. Onu avcumuzun içine alacağımızı sandığımız anda onun tarafından yutuluyoruz. Makine uygarlığında merhamet yoktur. Teknolojinin bize dayattığı hızlı olma zorunluluğu, bilişsel yeteneklerimizi zayıflatıyor. Kısa dönem hafızamız zedeleniyor. Eskiden ahenk içinde çalışan beyin parçalarımız arasında iletişim bozuklukları oluşuyor. Alman Fütürist Gerd Leonhar “Teknolojiye Karşı İnsanlık” isimli kitabında “Dijital Obezite” olarak isimlendirdiği bu bozuklukları şöyle açıklıyor: “İnternet üzerinden yaptığınız aramalar, bilgi sorgulamaları, sosyal medya platformlarında açtığınız hesaplar, sanal arkadaşlıklar, sohbetler, paylaşımlar, doğruluğundan emin olmadığınız dijital bilgiler hafızanızda depolanarak doğru ile yanlışın birbirine karıştığı devasa bilgi şişkinliği haline gelmektedir. Fazla yiyecek tüketmekten kilosu taşıyamayacağı ağırlığa ulaşan şişman bir insan nasıl sağlık sorunları yaşamaya başlarsa, dijital obeziteye maruz kalan bir teknoloji bağımlısı da sağlıklı düşünme (idrak), doğruyu hisseden saf akıl, vicdan ve ahlak gibi insanı insan yapan melekelerini kaybetmeye başlar, tüketim ekonomisi tarafından kolayca güdülen bir robot haline gelir.” Çocuklarımızın bilgisayar başında geçirdikleri süre arttıkça haklı olarak endişeleniyoruz. Oynadığı oyun şiddete özendirebilir, islamofobi aşılayabilir, izlediği çizgi film subliminal (bilinçaltı) mesajlar içerebilir, çevirim içi oyunlar kumara alıştırabilir, uygunsuz kişilerle ve pornografik görüntülerle karşılaşabilir, siber zorbalığa ve tehdide maruz kalabilir. Bütün bu ihtimaller bizi korkutuyor. Onlar için ne yapabiliriz? Kendimizi ve onları ekranların büyüsünden nasıl alıkoyabiliriz? Ekran üzerinden gelen yeni zorluklar ve tehlikeler nelerdir; onlarla nasıl baş edebiliriz? Elbette yasaklama çare ve çözüm değildir. Çözüm, başta bilgisayar ve internet olmak üzere teknolojiyi kontrollü, sınırlı ve doğru kullanmaktır. Bunun için ilk adım Güvenli İnternettir. Zararlı yabancı bilgisayar oyunları ve çizgi filmlerinin yerine çocuklarımızı oyun ve çizgi film ihtiyacını karşılayacak inancımızı ve kültürümüzü yansıtan eğitici ve eğlendirici yerli yapımlarımıza yönlendirmemiz gerekiyor. (Pedagog Ali Çankırılı, www.istiklal.com.tr)

Mevlana Takvimi
HİÇBİR SEVÂB VE GÜNÂH KÜÇÜK GÖRÜLEMEZ - 27 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 27, 2023 2:15


Resûlullâh (s.a.v.) çok sıcak bir günde susamış bir köpeğe su veren adamın hikâyesini bizlere örnek olsun diye anlatmıştır. Bu hikâyeye göre çok sıcak bir günde bir adam yolda rastladığı bir su kuyusuna indi ve kuyunun suyundan içerek susuzluğunu giderdi. Kuyudan dışarı çıktığında susuzluktan dili dışarı çıkmış, ıslak yerleri yalayan bir köpeğe rastladı. Bunun üzerine adam tekrar kuyuya indi ayakkabısının birine su doldurarak yukarıya çıktı ve o suyu köpeğe içirdi. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bildirdiğine göre Allâh (c.c.) bu âmelinden dolayı o adamı cennetine koymuştur. (Buharî) Öyleyse bizlerden istenen derecesi ne olursa olsun herhangi bir tââti küçük görmememizdir. Aynı şekilde ne kadar küçük ve ne kadar basit olursa olsun, insan, önemsemediği bir mâsiyeti de Allâh (c.c.) affeder diye düşünmemelidir. Zira önemsemediği o mâsiyet, o kimseyi cehenneme götürebilir. Bunu da Resûlullâh (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde bizlere açıklamıştır: İbn-i Ömer (r.a.) anlatıyor. Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kadın eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünde bulunan haşerattan da yemesine izin vermemişti.” (Buharî) Yani kadın kediye zulmetmesinden dolayı cehenneme gitmiştir. Allâh (c.c.)'un kullarından hiç kimseyi dünyadaki mevkisinden dolayı veya dış görünüşünden ötürü hakir görmeyiniz. Çünkü Allâh (c.c.) o kimsede birçok sırlar gizlemiş olabilir. Bizler bunu bilemeyiz. Belki de o kimsenin Allâh (c.c.) katındaki derecesi yüksektir veya duâsı kabul olunan bir kimsedir de bizim için yaptığı duâyı Allâh (c.c.) kabul eder. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.112-113)

Mevlana Takvimi
ARSLANIN DİŞİSİ DE ARSLANDIR - 26 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 26, 2023 2:35


Muavvez kızı Rubeyyi (r.anhâ)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Biz kadınlar Nebî (s.a.v.) ile beraber gazâda bulunurduk, mücâhidlere su verir ve onlara hizmet ederdik. Yaralıları ve şehidleri Medine'ye naklederdik.” Şehidleri ikişer üçer bineklere yükledikten sonra müslüman kadınlar onları defnedilecekleri kabrin yanına kadar getirir bırakırlardı. İçlerinde Ümm-i Atıyye ve Nesîbe (r.a.e.) gibi kadınlar da o muhite ve o zamana göre cerrahî ve tedavi usulüne vâkıf olup yaralılara hizmet ederlerdi. Enes bin Mâlik (r.a.) der ki: “Uhud harbinde halk inhizâma (yenilgiye) uğrayıp dağıldığı bir zamanda ki Resûlullâh (s.a.v.)'in yanında yalnız on iki kişi sebat etmişti. Bu çok tehlikeli harb gününde gördüm ki Ebû Bekir (r.a.)'in kızı ve Resûlullâh (s.a.v.)'in ailesi Hz. Âişe (r.anhâ) ile anam Ümm-i Süleym (r.anhâ) asker arasında sür'atle arkalarında kırbalarla su taşıyorlar, yaralıların ağızlarına döküyorlar, kırbalar boşalınca son derece çeviklik ile geri dönüp tekrar acele ile su yetiştiriyorlardı.” Enes İbn-i Mâlik (r.a.)'den rivayete göre: “Ümm-i Süleym (r.anhâ), Huneyn hezîmeti sırasında yanında taşıdığı hançerini göstererek: “Ben bunu bugün için edinmiştim. Hele müşriklerden birisi bir kere yanıma yaklaşsın, bununla karnını deşerim” demiştir. Bir rivayete göre yine Ümm-i Süleym (r.anhâ) cihad meydanında en kahraman mücâhidlerden bile öne geçerdi. Huneyn gazasında saflar bozulup da hezimet baş gösterdiği sırada Ümm-i Süleym (r.anhâ) hançerini çekip sebat etmişti. Eli hançerli bu arslan bir kere Peygamber (s.a.v.)'e bakmış ve: “Ya Resûlullâh! Ben bozgunluk yapıp yanından dağılanları da muharib müşrikler gibi öldürmek isterim” demişti de Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz: “Ey Ümm-i Süleym! Allâh bize yetişti ve zafer ihsân etti” demişti. (Hz. Mahmûd Sâmî Ramâzanoğlu (k.s.), Ashab-ı Kirâm, s.168)

Mevlana Takvimi
NUH (A.S.)'IN OĞULLARINA TAVSİYELERİ - 25 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 25, 2023 2:22


Nuh (a.s.), bir şey yediği zaman, “Elhâmdülillâh!” derdi. Bir şey içtiği zaman, “Elhâmdülillâh!” derdi. Bir şey giydiği zaman, “Elhâmdülillâh!” derdi. Bir şeye bindiği zaman, “Elhâmdülillâh!” derdi. Bunun için, Yüce Allâh, ona şükredici bir kul ismini vermiştir. Nuh (a.s.), vefatı yaklaştığı sırada yanına toplanan oğulları Sâm, Ham ve Yâfes ile bunların oğullarına, bir takım tavsiyelerde bulundu. Yüce Allâh (c.c.)'a ibâdete devam etmelerini, onlara emretti. Ayrıca, oğlu Sâm'a şunları söyledi: “Ey oğulcağızım! Kalbinde zerre ağırlığınca şirk olduğu halde, kabre girme! Çünkü Allâh (c.c.)'un huzuruna müşrik olarak gelen kimse için, bir delil yoktur. Ey oğulcağızım! Kalbinde, zerre ağırlığınca, kibir bulunduğu halde, kabre girme! Çünkü Kibriya, Yüce Allâh'ın Ridâ'sıdır. Ridâ'sı hakkında çekişen kimseye, Allâh (c.c.), gazâb eder. Ey oğulcağızım! Kalbinde zerre ağırlığınca rahmetten ümid kesmiş olarak kabre girme! Çünkü dalâlete düşmüş kimseden başkası, Allâh (c.c.)'un rahmetinden ümid kesmez. Ben, sana vasiyetimi söylüyorum, sana iki şeyi emrediyor ve seni iki şeyden de nehyediyorum. Sana Kelime-i Tevhid (Lâ ilâhe illallâh) emrediyorum. Çünkü yedi kat göklerle yedi kat yerler, bir terazi kefesine ve “Lâ ilâhe illallâh” kelimesi de, diğer bir kefeye konulsa; bu, onlardan ağır gelir. Eğer yedi kat göklerle yedi kat yerler, uçsuz bucaksız bir çember olsalar, “Lâ ilâhe illallâh” ve “Sübhânallâhi ve bihâmdihî” kelimeleri, onları kırar. Çünkü bunlar, her şeyin duâsıdır ve halk bunlarla rızıklanır. Seni şirkten ve kibirden nehyediyorum. Gücün yeterse, kalbinde, şirkten ve kibirden hiçbir şey bulundurmamağa çalış!” (M. Asım Köksâl, Peygamberler Tarihi, c.1, s.105-107)

Mevlana Takvimi
EHL-İ KİTAP MESELESİ-2 - 24 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 24, 2023 2:28


Günümüzde hıristiyan dünyası tarafından resmen kabul edilen 4 İncil nüshası arasındaki farklılıklar bir yana, 325 yılına kadar hıristiyanların elinde 100'den fazla farklı İncil nüshasının mevcut olması, İncil adıyla elde bulunan kitapların Hz. İsa (a.s.)'a indirilen İncil-i Şerif ile alakasının bulunmadığını bariz bir şekilde göstermektedir. Bu hususta Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır. “Ey Ömer! Allâh (c.c.)'a yemin ederim ki, ben size apaçık bir Kitap getirdim. Onlara (Ehl-i Kitab'a) bir şey sormayın. Olur ki size hakkı söylerler de (kendilerine güvenmediğiniz için) yalanlarsınız veya size batıl bir söz söylerler ve siz de (hak olabilir mülâhazasıyla) tasdik edersiniz. Canımı elinde bulundurana yemin olsun ki, eğer Musa, şu anda hayatta olsaydı, bana tabi olmaktan başka bir şey yapması helâl olmazdı.” (İbn Ebî Şeybe) Efendimiz (s.a.v.)'den önceki peygamberlerin risâlet ve nübüvvet görevi, belli bir coğrafya ve kavim ile sınırlıydı. Efendimiz (s.a.v.)'in risâlet ve nübüvveti kıyâmete kadar gelecek olan bütün insanlığa şamildir. Buna Ehl-i Kitap da dahildir. Kur'an'ın Ehl-i Kitab'ı Efendimiz (s.a.v.)'e ve Kur'an'a imân etmeye çağıran onlarca âyetinde, bu durum açıkça ifade buyurulmuştur. “Kutsal kitab”ını kendi eliyle yazmış topluluklar olarak Ehl-i Kitab'ın Allâh inancı da, peygamber inancı da, kitap inancı da bizimkinden oldukça farklıdır. Zira biz müslümanlar olarak “Kitab'a tabi olan” bir ümmetiz, onlarsa kitabı kendi hevâlarına tabi kılarak üzerinde her türlü oynamayı yapmış ve bu suretle küfre batmış topluluklardır. Kitabı kendileri yazınca, Allâh inancını da peygamber ve âhiret inancını da kendi hevâları doğrultusunda tesbit ve kaydetmiş olmalarında garipsenecek bir durum yoktur. Bu bakımdan, diğer insanlar gibi Ehl-i Kitap da Son Peygamber (s.a.v.)'in ve Son Kitab'ın diriltici mesajına muhtaçtır. (www.mevlanatakvimi.com)

Mevlana Takvimi
EHL-İ KİTAP MESELESİ-1 - 23 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 23, 2023 2:00


Günümüzde İslâm, Yahudilik ve Hıristiyanlık mensuplarının, aynı kaynaktan gelen kitapların vârisleri ve aynı soya (Hz. İbrahim (a.s.)'a) dayanan peygamberlerin tabileri oldukları söylenerek, bu dinler arasında ortak noktalar tesis etme girişimleri bulunduğu malumdur. Bu çerçevede, bu dinlerin kutsal kabul ettiği kitapların da “kutsal kitap” olarak anıldığı görülmektedir. Oysa bu dinler arasında, özellikle itikadî noktada uzlaştırılması mümkün olmayan ihtilaflar mevcuttur. En başta yahudi ve hıristiyanların “kitap” anlayışlarının bizimkinden farklı olduğuna özellikle dikkat edilmelidir. Tevrat ve İncil'in tahrif edildiği ve bugün Tevrat ve İncil adıyla elde bulunan kitapların Hz. Musa (a.s.) ve Hz. İsa (a.s.)'a indirilen kitaplar olmadığı herkesin malumudur. Bu söylediğimizin en açık delili, bugün eldeki Tevrat'ta, Hz. Musa (a.s.)'ın vefâtı, nereye gömüldüğü gibi hususların yer alıyor olmasıdır. (Tevrat, Tesniye, 6/34 vd.). Ayrıca bugün elde bulunan iki ayrı Tevrat nüshası (“Yahudi Tevratı” ve “Samiri Tevratı”) arasında 6 bin civarında farklılık bulunduğu gerçeği de bu söylediğimizi doğrulayan bir başka husustur. Allâhü Tealâ'nın inzâl buyurduğu Tevrat'ın içinde, -hâşâ, sümme hâşâ- “şarap içip kendi kızlarıyla zina eden bir peygamber” veya “Allâhü Tealâ'nın yeryüzüne inip bir insanla/peygamberle güreşip yenilmesi” gibi şeylere rastlamak elbette mümkün değildir. Ancak böyle, insan aklını dumura uğratan ve yer tutmaması için zikretmediğimiz buna benzer birçok uydurma şeyler eldeki Tevrat'ta mevcuttur. (www.mevlanatakvimi.com)

Mevlana Takvimi
HEM DİNÎ, HEM DÜNYEVÎ BAKIMDAN ZARARLI VE FAYDALI BAZI ŞEYLER - 22 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 22, 2023 2:27


İbn-i Abbas (r.a.) şöyle demiştir: Beş şey unutkanlığı arttırır: 1. Ekşi elma yemek, 2. Durgun suya bevletmek, 3. Ense tarafından kan aldırmak, 4. Karıncaları toprak içine gömmek, 5. Kabir levhalarını çok okumak. Beş şey göz nurunu arttırır: 1. Mushafa bakmak (okumak), 2. Âlimlerin yüzüne bakmak, 3. Dostların yüzüne bakmak, 4. Yeşilliklere ve akarsuya bakmak, 5. Ana, baba yüzüne bakmak. Beş şey bedenin kuvvetini arttırır: 1. Az yemek ve az uyumak, 2. Güzel koku sürünmek, 3. Az cima etmek, 4. Temiz elbise giymek, 5. Kur'ân okumak. On şey ömrü uzatır: 1. Sadaka vermek, 2. Çok duâ etmek, 3. Ana, babaya itaat etmek, 4. Gece namazına devam etmek, 5. Seher vaktinde istiğfar etmek, 6. Kuşluk namazına devam etmek, 7. Kur'ân okumak, 8. Allâh (c.c.)'u çok zikretmek, 9. Başını gül suyu ile yıkamak, 10. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e salavat getirmek. On şey çabuk ihtiyarlatır: 1. Ayakta su içmek, 2. Gece yarısı su içmek, 3. Yenlerini sıvamadan yüz yıkamak, 4. Çok cima etmek, 5. Muhasama esnasında konuşmak, 6. Avret yerine bakmak, 7. Gündüz çok uyumak, 8. Ölüye bakmak, 9. İçki mübtelası olmak, 10. Asılmış adama bakmak. (Hz. Mahmud Sâmî Ramazanoğlu (k.s.), Musahabe 4, s.123-125) BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? Cuma ve bayram günlerinde, toplantılarda iyi ve güzel elbise giymek mubâhtır. Fakat böyle elbiselerle daima bezenip durmak uygun değildir. Bu bir gurur eseri olur ve çok kere muhtaç durumda olanların kinini çeker. Böbürlenmek ve büyüklenmek için elbise giymek ise mekruhtur. (Ömer Nasûhî Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli)

Mevlana Takvimi
BİR MÜEKKED SÜNNET: TEHECCÜD NAMAZI - 21 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 21, 2023 2:22


Nebî (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Cennet'te öyle odalar vardır ki içi dışından, dışı içinden görülür. Allâhü Teâlâ onları, sözü yumuşak söyleyenlere, yemek yediren, oruca devam eden, insanlar uykuda iken gece namâz kılanlara hazırlamışdır.” buyurmuşlardır. İslâm'ın başlangıcında gece namazı yani gecenin üçte ikisinde uyanık bulunmak ve teheccüd namâzı kılmak vâcîb olmuştu. Önceleri Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) Hazerâtı, gecenin üçte ikisini uyanık olarak kıyâm ve teheccüd namâzıyla ibâdete devâmları sebebiyle bazılarının ayakları da şişerek meşakkât ve zorluk olduğundan Yüce Allâh'ın lütfu olarak Sûre-i Müzzemmil'in başında “Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibâdetle geçir. Yâhut bundan biraz eksilt” âyet-i celîlesi ile gecenin yarısında veyâhûd daha çok veyâ noksan olmak arasında serbest bırakılarak yükleri hafifletilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Kim gece namâzı kılar da güzelce kılarsa, yani namâzında kalbini dosdoğru tutar ve huşûyu muhâfaza ederse, noksanlıklardan sakınırsa Allâh ona dokuz ikrâmda bulunur. Bunların beşi dünyâda, dördü âhiretdedir. Dünyadaki beş ikrâmı: 1. Onu dünyada afetlerden muhâfaza eder. 2. Namazın eserini yüzünde izhâr eder. 3. Onu sâlih kullarına ve bütün insanlara sevdirir. 4. Lisânında hikmeti câri kılar. (Hikmetli konuşur) 5. Dînde ince anlayışla nasîplendirir. Âhiretdeki dört ikrâmı: 1. Kıyâmet Günü'nde kabrinden yüzünü ak olarak kaldırarak haşreder. 2. Hesâbını kolaylaştırır. 3. Kitâbını sağ tarafından verir. 4. Sırât'dan berk-i hatif (şimşek) gibi geçer.” (Hz. Mahmûd Sâmî Ramazânoğlu (k.s.), Musâhabe 3, s.95-97)

Mevlana Takvimi
SÜNNETE UYMAK KURTULUŞTUR! - 20 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 20, 2023 2:21


Kur'ân-ı Kerîm'de: “Resûlümün size getirdiklerini alınız, men'ettiklerinden sakınınız” (Haşr s. 7) buyruluyor. O halde Peygamberimiz (s.a.v.)'e uymak farzdır, lâzımdır. Yukarıdaki âyet-i kerîme Resûlullâh (s.a.v.)'e dış görünüşte ve içte aykırı hareket etmeği yasaklamaktadır. Resûlullâh (s.a.v.)'e uymamak İslâm ni'metine saldırmaktır. Resûlullâh (s.a.v.): “Getirdiklerime değil de, kendi isteklerine tâbi' olanlarınız îmân etmiş sayılmaz” buyurmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte: “Sünnetimi zayi' eden kimseye şefaatim haram olur” buyurdu. Sünneti zayi' etmek O (s.a.v.)'e, O (s.a.v.)'in getirdiği İslâm dînine uymamak demektir. Diğer bir hadîs-i şerîfte: “Sünnetimi ihyâ eden, dirilten, beni ihyâ etmiş olur. Beni ihyâ eden beni sever. Beni seven kıyâmet gününde, Cennet'te benimle olur” buyurmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte; “Sünnetimi muhâfaza eden kimseye Allâhü Teâlâ dört haslet ikrâm eder. İyi kimselerin kalblerinde muhabbeti olur. Kötü kimselerin kalblerinde heybetli olur. Rızkında genişlik olur. Dîninde sağlam ve güvenli olur” buyurmuştur. Sünnete çok sıkı yapışılmalıdır. Sünnet ile âmel etmeli, başkalarını sünnete çağırmalı ve sünnet ile hükmedilmelidir. Bir hadîs-i şerîfte: “Benim sünnetime ve sizi hidâyete sevk eden büyük halîfelerimin sünnetine yapışınız. Sünnetleri azı dişlerinizle tuttuğunuz gibi sımsıkı sarılın” ya'nî hepsini yapınız buyurmuştur. Bid'at ehlinin sözlerine kulak verilmemeli, kendilerine meyil edilmemeli, yanaşılmamalıdır. Cünkü dînimiz bid'at işleyenleri sevmeği, sözlerini dinlemeği yasaklamaktadır. Allâhü Teâlâ'nın emrettiği farzları yaparken de sünnete uymalıdır. Çünkü bu emirlerin nasıl ve ne şekilde yerine getirileceğini Peygamberimiz (s.a.v.) göstermiştir. (Seyyid Alizâde, Şir'atü'l İslâm)

Mevlana Takvimi
İSLÂM'I İÇTEN YIKMA ÇALIŞMALARI - 19 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 19, 2023 2:38


Ehl-i Sünnet yolunun önemini gâyet iyi bilen İslâm düşmanları, İslâm'ı dışarıdan yıkmayı başaramayacaklarını anladıkları için münâfıklar vasıtasıyla İslâm'ı içten yıkmaya çalışmaktadırlar. Ancak bunda da başarılı olamayacaklardır. Eğer başarılı olabilecek olsalardı birkaç yüzyıldır denedikleri bu metod neticesinde biraz ilerleme kaydedebilirlerdi. Ancak elhâmdülillâh hiçbir ilerleme kaydedememişlerdir. Meselâ Osmanlı'nın son döneminde İstanbul'da 2000'e yakın kayıtlı cami vardı. Günümüzde ise yaklaşık bin cami vardır ki bunların sekiz yüze yakını cumhuriyet döneminde inşa edilmiştir. Bu, Osmanlı Devleti'nin yıkılmasıyla beraber ne kadar fazla cami yıkımının yapıldığını görmek açısından etkili bir örnektir. Birçok câmi depo, ahır olarak kullanılmıştır. 1932 yılında İstanbul müftüsü Süleymaniye Camii'nde imâmlık yapabilecek eğitimde bir kişi bulamadığı için “Elemtere'den aşağısını okuyabiliyor, hiç olmazsa cami kapanmasın.” diyerek mahalle bekçisini Süleymaniye Camii'ne imâm tayin etmiştir. Uzun yıllar Kur'an eğitimi engellendi, 18 sene ezân Türkçe okutuldu. Tüm bu İslâm'ın yaşanmasını engelleme çabalarına rağmen müslümanların sayısını belli bir dönem için azaltmış gibi görünseler de ortadan kaldıramadılar. Aksine her tarafta tekrardan yüz binlerce, milyonlarca müslüman türedi. Türkiye'de çok tanınan bir gazeteci hacca gittikten sonra yazdığı bir yazısında kendisinin daha önceden müslümanların mahalle baskısı gibi dış nedenlerle hacca gittiğini düşündüğünü, ancak bu hac yolculuğundan sonra hiç kimsenin hacca hâlis bir inanç dışında bir şeyle gitmeyeceğine inandığını, gidenlerin hepsinin hâlis inanışlı kimseler olduğunu, bunu kendi gözleriyle gördüğünü, hatta Papa hacca gitse onun dâhi müslüman olacağını düşündüğünü yazdı. Yani İslâm düşmanlarının istediğinin aksine müslümanlar Allâh (c.c.)'un emirlerini yerine getirebilmek için hâlisâne gayret sarf etmektedir ve netice itibariyle İslâm düşmanları her taraftan uğraşmalarına rağmen müslümanın sayısını da azaltamadılar, İslâm'ı da ortadan kaldıramadılar. (Ömer Muhammed Öztürk, Sohbetler-2, s.9-10)

Cevheri Güven
15 MİLYAR $'LIK İHANET! İLK DEFA DUYACAĞINIZ TAPELERLE! 17 ARALIK

Cevheri Güven

Play Episode Listen Later Dec 18, 2023 126:38


15 MİLYAR $'LIK İHANET! İLK DEFA DUYACAĞINIZ TAPELERLE! 17 ARALIK10. Yılında 17 Aralık Operasyonu. 15 Milyar dolarlık ihanet nasıl gerçekleşti? Kimler ne kadar rüşvet aldı? Rüşvet paraları nasıl taşındı? Bakan çocuklarının rolü neydi? 17/25 Operasyonlarını yapan polislere nasıl müebbet hapis cezası verildi? Savcı Ekrem Aydıner dosyayı nasıl kapattı? Şok tapelerlerle, tape tape yüzyılın yolsuzluğu!

Mevlana Takvimi
FOTOĞRAFI İLK DENEYEN ÂLİM: İBN-İ HEYSEM - 18 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 18, 2023 2:46


İbn-i Heysem İslâm Âleminin yetiştirdiği fizik, matematik ve astronomi âlimidir. 965'te Basra'da doğdu, 1038-1040 yılları arasında Kahire'de öldü. Batı ilim dünyasında Alhazen adıyla tanındı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini öğrendi. Tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, Bağdat'a giderek bilhassa; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, meteoroloji gibi fen ilimlerini öğrenip, bu hususta büyük bir şöhrete kavuştu. Öğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok gayret gösterdi. İbn-i Heysem, optikte gölgenin nasıl meydana geldiğine dair teoriler geliştirdi. Fotoğrafın ilk modelini ve karanlık odayı ilk defa o denedi. Gökkuşağının nasıl teşekkül ettiğini ve bunda renklerin meydana gelişini gayet güzel bir şekilde izâh etti. Billur küre şeklindeki küçük su taneciklerinden güneş ışığının kırılıp yansımasının prensiplerini açıkladı. Özellikle ışığın yansıması konusunda fizik ve optiğe getirdiği yenilikler, altı asır boyunca dünya bilim çevrelerini etkilemiştir. İlmî incelemeler sonucu gözün görme olayını açıkladı. Öklid'den beri herkes görme işini, gözden çıkan ışınların eşyaya ulaşarak, gözün eşyayı algılaması olarak biliyordu. İbn-i Heysem, ilk defa, bunun ilmî olmayıp, yanlış olduğunu savundu ve doğru olan kendi teorisini ortaya koydu. İbn-i Heysem'e göre, görme; eşyadan yansıyan ışınların göze gelmesi ve gözün arka odak noktasında birleşmesi üzerine gözün eşyayı görmesidir. İbn-i Heysem'in yazdığı eserlerin sayısı yüze ulaşmış ve çoğu Avrupa dillerine tercüme edilmiştir. Birçoğu da risâle halindedir. Bazıları ise daha önceki devirlerde âlimlerin yazdığı eserlere şerhler ve özetlemelerdir. En meşhur ve geniş muhtevalı eseri Kîtâb-ül-Menâzir'dir. İbn-i Heysem'in bu meşhur eseri, ortaçağda beş defa Latince'ye çevrilmiş olup, bütün Avrupa'da üniversite ve ilim merkezlerinde tanınan tek müracaat eseri durumunda idi. Eser, 1572 senesinde Risner tarafından “Opticue Thesaurus Alhazeni Arabis Libri” ismiyle Latince'ye çevrilerek İspanya'nın Bale şehrinde bastırılmıştır. (Müslüman Bilim Adamları, c.1, s.71-74)

Mevlana Takvimi
BÜYÜK İSLÂM ÂLİMİ HAZRET-İ MEVLÂNÂ (K.S.) - 17 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 17, 2023 2:40


Evliyânın en büyüklerindendir. Babası Muhammed Behâeddîn-i Veled Hazretleri Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in rüyâda medhettiği ve “Sultânü'l-ulemâ= Âlimlerin sultânı” ismini verdiği pek kıymetli bir âlim ve evliyâ idi. Hz. Ebû Bekir Sıddîk (r.a.)'in soyundandır. Hz. Mevlânâ (k.s.), Haleb'de ve Şam'da; Muhyiddîn-i Arabî, Sa'deddîn-i Hamevî gibi zamânın âlim ve evliyâsıyla sohbet edip onlardan da ilim öğrendi. Tefsîr, Hadîs, Fıkıh, mantık, edebiyat, matematik, fen, tıb gibi pek çok zâhirî ilimlerde mütehassıs oldu. Gündüzleri ilim öğrenip, gecelerini ibâdet ederek, Allâhü Te'âlâ'yı zikrederek, Kur'ân-ı Kerîm okuyarak geçirirdi. Mevlânâ (k.s.), Kitâp ve Sünnet'ten zerre kadar ayrılmayarak, tasavvufta emsâlinden üstün oldu. Binlerce talebesi oldu. Onları büyük bir i'tinâ ile yetiştirmeğe çalıştı. Zamânla talebe sayısı arttı, medreseler çoğaldı. Büyük âlimler yetişti. Mevlânâ (k.s.), Ezân-ı Şerîf okunmaya başladığı zamân, ya ayakta durur, veyâ dizi üstüne oturarak huşû' içinde ezânı dinlerdi. Bitince de Ezân-ı Şerîf duâsını okuyup, Salevât-ı Şerîfe söylerdi. Sonra namâza kalkar, talebelerine, namâzı vaktinde kılmalarını tavsiye ederdi. Şems-i Tebrîzî (k.s.) anlattı ki: “Hocam Ebû Bekir Sellebâf Hazretleri'nin hizmetinde çok yüksek kerâmetlere nâil olmuştum. Fakat bende mühim olan husûsî bir hâl var idi ki, bu sırrın keşfinde hocam âciz kalırdı. İşte ben de Mevlânâ Hazretleri'nin gizli hâllerini bilmekte âciz oldum. Zîrâ çok evliyâ, keşke biz de Mevlânâ'nın ziyâretine yetişmiş olsaydık diye arzu ederlerdi.” Yine Şems-i Tebrîzî (k.s.) anlatır: “Her kim “Âlimler, peygamberlerin vârisleridir” Hadîs-i şerîfinin sırrına vâkıf olmak isterse, Mevlânâ (k.s.)'un hareketlerine, ahlâkına, davranışlarına baksın. Onun gibi olmaya çalışsın. Onu sevsin. Onda evliyânın âdet ve vasıflarından en güzel örnekler vardır. (İslâm Âlimleri Ansiklopedisi, c.8, s.147-193)

Mevlana Takvimi
AİLE VE DİNİ DEJENERASYON FELAKETİNE KARŞI SON ÇAĞRI! - 16 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 16, 2023 2:31


Müslüman Türk Toplumuna Batı eksenli dayatılan “ılımlı İslam sapkınlığı” ve “tesettür meselesindeki sapmalar ve ailenin dejenerasyonu” henüz ehl-i imân ve vicdan sahiplerince tam olarak farkedilemedi. Ya da farkedilse bile, durumu ilan edebilecek sorumluluk sahibi yürekli, imân ehli yazar çizere, lokal ve cılız sesler dışında, bugüne kadar pek rastlanmadı. Adeta önemsenmiyor gibi bir durum var ortada. Müslüman kamuoyuna, İslâm'ın yaşanması anlamında her şey yolunda, hatta eskisinden daha güzelmiş gibi yanıltıcı bir manzara sunuluyor. Pek tabii ki dini sapma, soyut bir mesele olduğu için, ailede olduğu gibi bunun acı sonuçları hemen somut gösterge vermez. Bu konuda diğer yanıltıcı bir unsur da dindar çevrelerin, önceden edindikleri ibâdet alışkanlıklarını kendi çaplarında rahatça yerine getirebiliyor olmaları… Şunu bilin ki, siz beğendiğiniz o halin son halkasısınız. Sizden olma neslin büyük kısmı, sizin yaptığınız o ibâdeti, artık küçümser ve inkâr eder hale geldi. Orta öğrenim ve üniversitedeki gençliğin geldiği durum ortada... Burada tehlikeli durum şudur ki, dini sapma, farkedilmeyen kötü sonuçlarını en sonunda tam verir ve bunun geri dönüşü de toparlanışı da mümkün olmaz. Bu iş, toplumsal felâketle ve ilâhi azapla sonuçlanır. Neticede bir nesil ve bir toplum yok olur. Aile/kadın konusundaki ve dînî/itikâdi alandaki sapmaya vesile olanların ve seyirci kalanların ahirette ilk yakalarına yapışacak olanlar, onların kendi çocukları ve torunları olacağında kuşku yoktur. Kimi cemaat ve sivil toplum liderleri, kanaat önderleri, “tuzum kuru” diye seyirci kalan ve işini yürütmeye bakan eskinin “İslâmcı” yapı ve temsilcileri!... Daha seyirci kalmaya devam ederseniz, bilin ki, bu ah sizi yakalayacaktır! Böyle giderse o keyifli halinizin ızdıraba dönüşmesi de yakındır. Bu felaket karşısında Mevlâmızdan, uyanış ve basiret niyâz ediyoruz! (www.dintahripcileri.com)

Mevlana Takvimi
TÜRKLERİN İSLÂMİYETİ KABÜLÜNÜ KOLAYLAŞTIRAN SEBEPLER - 15 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 15, 2023 2:44


Türklerin İslâm dinine kitle halinde girmeleri X. asırda vuku bulmuş ve göçebelerin İslâmlaşması en büyük tarihî hâdiseyi teşkil etmiştir. İslâm'ın bu zaferi, başka memleketler ve milletlerde olduğu gibi, bir istilâ altında olmamış; Türkler kendi irâde ve arzuları ile yeni dini benimsemişlerdi. Bu hâdisede birinci âmil İslâm dini ve medeniyetinin üstünlüğü veya câzibesi ise ikinci âmil de eski Türk dininin, İslâmiyet'e yakın ana akidelere sahip olması ve Türk ruhuna uygun gelmesi idi. Fil hakîka, Türklerin inandığı tek Tanrı'nın kâinatın ve mahlûkatın halıkı olması, bütün hâdiselere ve insan fiillerine hâkim bulunması sıfatları İslâmdaki inanışa çok yakındır. Şamanî dininin bir peygamberi olmaması da Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabulünü ve kudsiyet kazânmasını kolaylaştırıyordu. Bundan başka onun Türkler lehinde söylediği hadîslerin bulunması ve hattâ bir kısmının sahih olmamaları halinde bile ihtidâ faaliyetlerini teşvik ediyor; millî mefkûre ve duyguları canlandırıyordu. İslâm'ın cihâdı da Türklerin savaşçı ruhlarına ve cihân hâkimiyeti dâvâlarına uygun geliyordu. Zira Şamanî Türkler, İslâm'ın cihâdını, onun sevâp ve fazîletlerini, şehâdetin vaad ettiği ahiret mükâfatını, az çok, kendi dinlerinde buluyor; böylece daha yüksek bir dine ve medeniyete kavuşuyorlardı. Türklerin kerâmet sahibi, her derde devâ bulan, gaipten haber veren kanıları yerine İslâm şeyhleri ve evliyası geçerken burada da sessiz bir kaynaşma oluyor ve bu ihtidâ inkılâbında ciddî bir zorluk hissedilmiyordu. Bu sebepledir, ki Türkler kendi yaşayış, düşünüş ve inanışlarına uygun gelmeyen Buda, Mani, Zerdüşt, Musevî ve Hıristiyan dinlerini benimseyememiş; eski münâsebetlere rağmen, zaman zaman bunların mizaçlarına aykırı bulunduğunu beyân etmiş; hiçbir istilâ ve baskı olmaksızın İslâmiyeti X. asırdan sonra, sür'atle millî bir din hâline getirmişlerdir. (Prof. Dr. Osman Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi, s.165-167)

Mevlana Takvimi
CİHÂD VAZÎFEMİZ VE CİHÂDI TERK ETMEKTEKİ ÎMÂNÎ TEHLİKE - 14 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 14, 2023 2:35


Cihâdın dîni terminolojideki anlamı, kâfirlerle savasta elden gelen çabayı sarfetmektir. Aynı zamanda cihâd kelimesinden türeyen mücâhede, nefis, şeytan ve fâsıklarla mücâdele anlamında kullanılır. Nefisle mücâhede etmek İslâm'ı öğrenmek, yaşamak ve öğretmekle olur. Şeytan ile mücâhede ise akla sokmaya çalıştığı şüpheleri ve süsleyip sunduğu şehevî şeyleri reddetmekle mümkündür. Kâfirlerle mücâhede el, mal, dil ve kalbin işidir. Fâsıklarla mücâhede ise önce el, sonra dil daha sonra ise kalble olur.” Ebû Hüreyre (r.a.)'den nakledildigine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Lâ ilâhe illallâh deyip benim de Allâh'ın elçisi oldugumu kabûl edinceye kadar insanlarla savaşmam emredildi. Bunu kabûl edenler canlarını ve mallarını kurtarmış olurlar. Ancak İslâm'ın bunlar üzerindeki hakkını ödemek durumundadırlar. Hesaplarını görecek olan ise Allâhü Te‘âlâ'dır.” (Buhârî) Bu hadîs Kütüb-i Sitte müelliflerinin tamâmı tarafından rivâyet edilmiştir ve mütevâtirdir. Kanaatimizce hadîsin anlamı şudur: “Yeryüzünde Allâh'ı inkâr olgusu (küfr) var oldugu müddetçe Hz. Peygamber (s.a.v.)'e cihâd etmesi emredilmiştir. Cihâd ancak bütün insanlığın İslâmiyeti kabûl etmesiyle sona erecektir.” Elbette en doğrusunu yalnızca Allâhü Te‘âlâ bilir. Ebû Hüreyre (r.a.)'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) söyle buyurmuşlardır: “Hiç savaşmadan ve kendi içinde savaşa gitmeyi arzulamadan ölen kimse bir nevi münâfıktır.” (Ahmed b. Hanbel) Yine Ebû Hüreyre (r.a.)'den gelen rivâyet şöyledir: “Allâhü Te‘âlâ ile üzerinde hiç cihâd izi olmadan karsılaşan kisi, Allâh'ın huzûruna kapatılması mümkün olmayan bir ayıpla girmiş olur.” (Tirmizî) (Eşref Ali et- Tehânevî, Hadislerle Hanefi Fıkhı, c.11, s.5-11)

Mevlana Takvimi
NEFİS MUHASEBESİ - 13 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 13, 2023 2:27


İnsanın geceleyin, gündüz yaptığı işlerini gözden geçirmesi gerekir. Çünkü gece dinlenip istirahât ettiği için akıl ve zekânın daha çok çalışacağı, düşüncenin daha çok yoğunlaşacağı zamandır. Eğer yaptığı işler doğru ve övgüye değerse devam eder, benzerlerini de yaparak onu izler. Yanlış ve kınanacak durumda ve düzeltmesi de mümkünse telâfi eder ve ilerde benzerini yapmaktan vazgeçer. Binaenâleyh insan bu şekilde düşünürse yapmış olduğu fiillerini dört hâlin dışında görmez: Ya fiilleriyle hedeflemiş olduğu gayeye isâbet etmiştir. Ya yanlış yapmış ve o fiilleri yapması gereken yerde yapmamış olur. Yahut da o fiiller konusunda ihmâli söz konusu olup sınırlarına varamamış olur. Veya ileri gitmiş ve sınırı aşmış olur. İşte bu gözden geçirme meselesi yapacağı işi yapmadan önce düşünmeyi öne çıkararak bir nevi yardım sağlamaktır ki böylece isâbet noktalarını bilsin ve hatayı telâfi ederek fırsatı ganimet saysın. Şöyle denilmiştir: “Kim geçen olaylardan çokça ibret alırsa ayak sürçmesi az olur.” İnsanın kendi nefsinin hâllerini gözden geçirdiği gibi başkalarının hâllerini de gözden geçirmesi gerekir. Olabilir ki başkalarının tavırlarından hareket ederek doğruyu bulmak daha kolay olur. Çünkü başkasının hadd-ü harekâtını değerlendirirken nefis hevâ-heves şüphesinden kurtulduğu gibi kendi yaptığı işlerde gösterdiği hüsn-i zannı başkalarının yaptıklarında göstermekten uzaktır. Başkasından gördüğü bir doğruyu yakalar veya onun güzel bir fiili hoşuna giderse kendi nefsini de o güzel fiili işleyerek ziynetlendirir. Çünkü asıl mutlu ve bahtiyar, başkasının fiillerini gözden geçirip en güzeline uyan ve kötüsünden de vazgeçendir. Zeyd ibni Hâlid el-Cühenî (r.a.)'in Resûlullâh (s.a.v.)'den rivâyet ettiğine göre Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Asıl mutlu insan başkalarının hâl ve tavırlarından öğüt alan kişidir.” (Abdürrezzâk) (İmâm Maverdî, Edebü'd-Dünya ve'd-Dîn, s.763-765)

Mevlana Takvimi
ABDURRAHMAN B. AVF (R.A.)'İN CÖMERTLİĞİ - 12 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 12, 2023 2:31


Hicretten sonra Hz. Peygamber (s.a.v.) Abdurrahman b. Avf (r.a.)'i Sa'd b. Rab'î (r.a.) ile kardeş yapmıştı. Hz. Sa'd (r.a.) Medine'nin zenginlerindendi. Kardeş olduktan sonra Hz. Sa'd (r.a.), Abdurrahman b. Avf (r.a.)'a dönerek: “Sen artık sahip olduğum her şeyde benimle ortaksın. Hatta ben iki hanımla evliyim. Eşlerimden birisini boşayayım, sen onunla evlen. Ben böyle bir şey yapmayı kardeşlik adına arzu ediyorum” dedi. Abdurrahman b. Avf (r.a.) bu yüksek fedakârlığa şöyle mukâbele etti: “Allâh (c.c.) eşini, çoluk çocuğunu ve mal varlığını sana mübarek eylesin. Bana çarşıyı göstermen yeterlidir.” Abdurrahman b. Avf (r.a.) çarşıyı öğrendikten sonra yaptığı alışverişler sonrasında büyük zenginlerden birisi oldu. Rivâyet olunduğuna göre Hz. Peygamber (s.a.v.) ona şöyle buyurmuştu: “Ey Abdurrahman! Sen zenginlerdensin. Cennete ancak dört ayak emekleyerek gireceksin. Varlığından Hz. Allâh (c.c.)'a ödünç ver ki Allâh (c.c.) ayaklarını serbest bıraksın.” Resûlullâh (s.a.v.)'in bu sözünden sonra o, servetinden daha çok dağıtmaya başladı. Bol bol dağıtmayı çok seviyordu. Rivâyet olunur ki o bir keresinde malının yarısını sadaka olarak vermişti de bunun üzerine şu âyet inmişti: “Mallarını Allâh yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allâh katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.” (Bakara s. 262) Abdurrahman b. Avf (r.a.)'in cömertliği ve keremi bu olaydan sonra birbirini izleyerek devam etti. Çünkü o cennete emekleyerek girmek istemiyordu. Onun arzusu, ayakları üzerinde yürüyerek ve süratli bir biçimle cennetin yükseklerine ulaşmaktı. (Muhammed Mütevelli Şaravî, Cennetle Müjdelenen On Sahâbî, s.188-189)

Mevlana Takvimi
KUR'ÂN'A DOYULMAZ - 11 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 11, 2023 2:29


İmâmlardan bir cemaat ve onlardan sonra gelen âlimlerden bir taife, Kur'ân-ı Kerîm'in i'caz yönlerini daha da artırarak şöyle demişlerdir: Kur'ân-ı Kerîm'in i'caz yönlerinden birisi onu okuyan kişinin usanmamasıdır, okudukça kendinde daha çok okuma arzusu belirmesidir. Okuyan kimse bezmediği gibi, dinleyicisi de bezmemektedir. Bilâkis devamlı okumaya koyulmak kişinin neşesini artırır ve bambaşka bir halâvet (tatlılık) kazândırır. Muhabbetini artırır. Böylece onun güzelliği ve tatlılığı devam edip gider. Öteki kitaplar ve sözler öyle mi? Ne kadar edibâne (Edebiyatçı gibi) yazılırlarsa yazılsınlar, kişi onların ancak bir kere okuyabilir, ikincisinde usanır, bıkar ve okuyamaz. Israr edilse bile canı sıkılır, fırlatıp atar. Kitabımızın başka bir özelliği de kişi yalnız kaldığı vakit onu okuduğu zaman lezzetyap (lezzet bulan) olmasıdır. Buhranlı anlarında okuyunca içindeki tüm sıkıntılar gider, içini ferahlık ve sevinç kaplar, âdeta içi içine sığmaz hale gelir. Diğer kitaplarda bu lezzet ve bu müessiriyyet (etkili olma durumu) yoktur. Halkı celp etmek, dikkati üzerine çekmek için birçok lâhinler (belli bir kurala göre oluşmuş güzel ve düzgün ahenkli ses) ve usuller icât ettiler ama nafile! Yine de onlara rağbet eden yoktur. Bu sebepledir ki, Allâh (c.c.)'un Resûlü (s.a.v.) onu şöyle vasfetmişlerdir: “Tekrar tekrar okundukça eskimez! İbret levhaları bitmez tükenmez. Akıllara hayretlik veren hususiyetleri bitmez. O fasldır. Hak ile batılı birbirinden ayıran bir kitabdır, şaka değil!... Âlimler ondan doymaz. Arzular onu bırakmaz, ondan meyletmez. Diller onunla dolanmaz. O öyle bir kitaptır ki, cinler onu dinledikleri zaman: “Rüşte hidâyet eden pek acayip bir Kur'ân dinledik” deyinceye kadar ayrılmadılar.” (Kad-ı Iyâz, Şifâ-i Şerif, s.274)

Mevlana Takvimi
İSLÂM, ÎMÂN VE İHSÂN HADİSİ - 10 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 10, 2023 3:02


Ömer bin El-Hattab (r.a.) Hazretlerinin şöyle dediği rivâyet edilmiştir. “Biz bir ara Resûlullâh (s.a.v.)'in yanında oturuyorduk. Yanımıza elbisesi gâyet beyaz, saçları simsiyah üzerinde yolculuk eseri görünmeyen ve bizden kimsenin kendisini tanımadığı bir adam çıkageldi. Nihâyet Efendimiz (s.a.v.)'in önünde oturdu. İki dizini Efendimiz (s.a.v)'in dizlerine dayadı. Ellerini dizlerinin üzerine koyup oturdu. Ve: “Ya Muhammed! Bana İslâm'dan haber ver” dedi. Resûlullâh (s.a.v.): “İslâm, Allâh (c.c.) 'dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allâh'ın Resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve yoluna gücün yeterse Beyti (Kâbe'yi ziyaret ve) haccetmendir” buyurdu.” O kişi: “Doğru söyledin” dedi. Hz. Ömer (r.a. diyor ki, “Biz onun suâline ve tasdîkine hayret ettik.” O kişi sonra: “İmân nedir?” dedi. Resûlullâh (s.a.v.): “İmân senin, Allâh (c.c.)'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine ve ölümden sonra dirilmeye, Cennet ve Cehennem'e yani âhiret gününe, kadere ve hayır ve onun şerrine inanmandır” dedi. O: “Doğru söyledin” dedi. Sonra: “İhsân nedir?” diye sordu. Efendimiz (s.a.v.): “İhsân senin, onu görür gibi, Allâh (c.c.)'a ibâdet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da muhakkâk Allâh, seni görüyor” dedi. O: “Doğru söyledin” dedi. Sonra: “Bana kıyâmetin saat ve vaktinden haber ver” dedi. Resûlullâh (s.a.v.): “Bu hususta sorulan, sorandan daha âlim değildir” buyurdu. “Doğru söyledin” dedi. Sonra, “Bana kıyâmetin işaretlerinden haber ver?” dedi. Resûlullâh (s.a.v.): “Cariyenin sahibesini doğurması, yalın ayak, çıplak ve koyun çobanlarının yüksek binalar yapmakta birbirleriyle yarıştıklarını görmendir” dedi. O, “Doğru söyledin” dedi ve gitti. Efendimiz (s.a.v.): ”O Cebrail (a.s.) idi. Size dininizin emirlerini öğretmek için geldi. Cebrail, hep benim kendisini tanıdığım surette gelirdi, ancak bu sureti hariç” buyurdular. (İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu'l-Beyan Tefsiri, c.1, s.136-138)

Mevlana Takvimi
İMÂM ŞAFİÎ (R.ÂLEYH)'DEN ÖĞÜTLER - 09 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 9, 2023 2:26


Dört şey bedeni kuvvetlendirir: 1. Et yemek. 2. Güzel kokular sürünmek. 3. Cinsî münasebette bulunmadan yıkanmak. 4. Keten elbise giymek. Dört şey bedeni zayıflatır: 1. Fazla cinsî münasebette bulunmak. 2. Fazla düşünmek. 3. Aç karnına çok su içmek. 4. Çok ekşi yemek. Dört şey gözün nûrunu azaltır: 1. Pisliğe bakmak. 2. Asılmış insanın ölüsüne bakmak. 3. Kadının fercine bakmak. 4. Otururken arkasını kıbleye çevirmek. Dört türlü uyuma şekli vardır: 1. Sırtüstü uyumak; peygamberler uykusudur. Onlar, göklere bakarak bunların yaratılışı üzerine düşünürler. 2. Sağ omuz üzerine yatmak, âlimler ve âbidlerin uykusudur. 3. Sol omuz üzerine yatmak, padişahların uykusudur. Hazmı kolaylaştırır. 4. Yüzüstü yatmak, bu da şeytanlar uykusudur. Dört şey aklı çoğaltır: 1. Fazla ve lüzumsuz konuşmamak. 2. Misvâk kullanmak. 3. Sâlihlerle berâber olmak 4. Âlimler ile düşüp kalkmak. Dört şey ibâdet sayılır: 1. Dâima abdestli gezmek. 2. Çok secde etmek. 3. Camilere devam etmek. 4. Çokça Kur'ân okumak. (İmâm Gazâli, İhyâ-u Ulûmi'd-din, c.2, s.53) BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? İslâm'ın sünnetlerinden biri de herkesin içinde hiç kimseyi yüzüne karşı ayıplamamak, gücendirmemek, azarlamamaktır. Zîra Resûlullâh (s.a.v.) bu gibi hallerde: “Bu insanların hâli nedir, niye böyle yapıyorlar!” buyururdu. Yine bir hadîs-i şerîfte: “Tevbe ettiği halde bir günâh işleyen müslümânı daha önce işlediği günâhtan ötürü kötüleyen kimse, aynı hatâya düşmeden ölmez” (Tirmizî) buyurulmuştur.

Mevlana Takvimi
İLİM SAHİPLERİNİN SAHİP OLMALARI GEREKEN ÖZELLİKLER - 08 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 8, 2023 2:39


Selef-i Sâlihîn (r.âleyh) sükût etmeyi ve dinlemeyi konuşmaktan üstün tutarlardı. İnsanlar arasında meşhur olmamayı, ismi ve resmi bilinmemeyi, ismi her yerde duyulmaktan, meşhur olmaktan şerefli sayarlardı. Birisinin sorusuna bir kardeşinin fetvâ vererek kâfi gelmesini temenni ederlerdi. Hz. Ömer (r.a.) çok kere Bedir ehlini toplar, onlarla meşveret eder, bir hâdise karşısında yalnız kendi görüşü ile hüküm vermezdi. Selefden hiçbiri, dinde önemli mes'eleler dışında fetvâ vermezdi. Kapalı, önemsiz konulara hiç dokunmazlardı. Fetvâ vermekle büyüklük, başkanlık, herkesin hürmetini kazânmak, kalblerine girmek, menfaat elde etmek, mevki kapmak gibi bir fikirleri yoktu. Onların bütün çalışmaları Allâhü Teâlâ'nın rızâsını kazânmak, kelimetullâhı yükseltmek, dînine yardım etmek ve gelecek nesillere emâneti iletmek idi. Her sınıf insan ile onların akıllarının erdiği, zihinlerinin idrâk ettiği şekilde konuşmak Efendimiz (s.a.v.)'in sünnetidir. Nitekim, “İnsanlarla akılları miktarınca konuş” denilmiştir. Âlimin, hakîkati hakkıyle anlatması lâzımdır. Karşısındakinin anlıyacağı gibi anlatamazsa inatçı bunu hemen yalanlar, zekî olmayan da gevşeklik gösterir veya yanlış anlar. O zaman büyük bir fitne meydana gelmiş olur. Bu sebeble âlim karşısındakilere, onların akıllarında kalacak şekilde ve mühim şeyleri anlatmalıdır. A'raf sûresinde: “Habîbim, sen kolay yolu tut” buyurulmuştur. Dinî bilgileri, ahkâmı duyduğu şekilde arttırmadan ve azaltmadan bildirmelidir. Zîra bu dînî bilgiler Allâhü Teâlâ'dan indirilmiş vahiylerin naklidir. Bir kimsenin ilimdeki hiyâneti, maldaki hiyânetinden daha kötüdür. İyice bilmediği şeyleri de söylememelidir. Sahîh olup olmadığını iyice incelemeden hattâ tahmin ile, zan ile öğrenmediği duymadığı bilgiler üzerinde konuşan hesapsız Cehennem'e girer. (Seyyid Alizâde, Şir'atü'l İslâm)

Mevlana Takvimi
ASHÂB-I KİRÂM (R.A.E.)'İ SEVMEK VE ONLARA DİL UZATMAMAK - 07 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 7, 2023 3:12


Sahabe, müslüman olup, Resûlullâh (s.a.v.) ile arkadaşlık eden veya kısa da olsa, onu gören veya onu görüp imân üzere ölen kimsedir. Ehl-i Sünnet uleması, istisnasız bütün Ashâb (r.a.e.)'in adalet ve sadakâtine ittifâk etmiştir. Çünkü, Cenâb-ı Hâkk Kur'ân-ı Kerîm'in bir çok âyetinde Resulullah (s.a.v.)'in Ashâbı'nı övmüştür : “Ey Resûlüm! İyiliği emreder, fenalıktan alıkorsunuz ve Allâh'a imânınızda devam edersiniz.” (Al-i İmran s. 110) Bu âyetin açık delâletinden de anlaşılacağı üzere, Ashâb-ı Kiram'ın bu ümmetin en iyileri ve en hayırlıları olmasında şüphe yoktur. Çünkü bu ümmeti hayırlı kılan ve ona şeref bahşeden Resûlullâh (s.a.v)'dir. Onlar Resûlullâh (s.a.v.)'in huzurunda bulunmanın ve bizzat ondan terbiye almanın nuru ile nurlanmanın ve yüce dinine her şeylerini fedâ etmenin şerefine nail olmuş bahtiyar insanlardır. O (s.a.v.)'in sohbetinde bulunup, yüce İslâm dininin hakimiyeti için fedakarlıkların en güzelini gerçekleştiren Sahabe-i Kiram'ı sevmek gerekir. İslâm'ın pek çok hükmü onların gayretleriyle bizlere ulaşmıştır. “Ey müminler, böylece sizi seçkin ve şerefli bir ümmet kıldık ki, bütün insanlar üzerine adalet örneği ve hak şahidleri olasınız, peygamberler de sizin üzerinizde şahid olsun.” (Bakara s. 143) Resûlullâh (s.a.v.)'in mübarek dudaklarından çıkan bu âyete, Ashâb-ı Kiram'a muhatap olmuşlar. Cenâb-ı Hâkk, onların adil ve doğru şehâdet edeceklerini bildiği içindir ki, kıyâmet gününe kadar, onları diğer ümmetler üzerine şahid kılmıştır. Resûlullâh (s.a.v.) buyurmuşlardır ki: “Ümmetimin en hayırlıları, bana arkadaş kılınanlardır. Sonra onlardan sonra gelenler ve onlardan sonra gelenler ve onlardan sonra gelenlerdir.” (Müslim) “Sakın Ashâb'ıma küfür (hakaret) etmeyin. Sizden biriniz, Uhud dağı kadar altın sadaka olarak verse bile, bu sadakanız, Ashâb'dan birisinin iki veya üç hurma sadakasına erişemez. Hatta bunun yarısına da ulaşamaz.” (Buhari) Ashâb-ı Kiram (r.a.e.) hakkında toplu veya teker teker övücü hadislerin tamamını zikretmemize imkân yoktur. Ancak şu bilinmelidir ki, Ashâb (r.a.e.)'e dil uzatmamak, onları hedef almamak, onları sevmek ve tazimle anmak gereklidir. (Mehmet Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Akaidi, s.157-160)

NTVRadyo
5'te Beş - 06 Aralik 2023 (124)

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Dec 6, 2023 27:45


Onlar bilim insanı... Ama önce insan... Prof. Dr. Naci Görür 6 Şubat depreminde yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. Deprem uzmanları böyle duygu patlamalarını ne sıklıkla yaşıyor? Onca uyarıya rağmen dinlenmemek nasıl bir duygu? Ders çıkarmayan bir toplum için ne düşünüyorlar? Psikolojik destek alıyorlar mı? Depremi değil, onların sağlığını sorduk. Önce Prof. Dr. Naci Görür @nacigorur anlattı. Ardından Prof. Dr. Şükrü Ersoy @sukruersoyYTU ile konuştuk.

Mevlana Takvimi
MEŞHUR HEKİMLERDEN HACI PAŞA (1335-1423) - 06 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 6, 2023 2:23


XIV. yüzyıl başlarında Anadolu Türk hekimliğinin hiç kuşkusuz en büyük ismi Hacı Paşa veya asıl ismiyle Celalettin Hızır'dır. İlk ve temel eğitimini Konya'da yapıp medrese mezunu olduktan sonra ilim tahsili için Mısır'a girmiş ve Kahire'de Kalavun hastanesinde hekim olarak çalışmıştır. Birgi'de vefât etmiştir. Hacı Paşa son derece hareketli bir dönemde yaşamış, başarılı bir fikir adamı ve büyük bir hekim olarak uzun süre etkisini sürdürmüştür. İslâm bilim ve düşüncesini son parlak döneminde yaşamış ve İslâm bilim ve düşüncesine yeni bir soluk getiren bilim adamlarından biridir. Tıbba dair eserlerinin başında şüphesiz kaleme aldığı “Şifaü'l-eskâm” ve “Devaü'l-âlâm” adındaki Arapça eseri gelir. Bu eserdeki en belirgin nitelik, verdiği bilgilerin açık ve kesin ifadelerle kurulmasıdır. Bu eserde zatürre (pnömoni) bahsinde bu hastalığın klinik arazı pek güzel tarif olunmuştur. Bir diğer eseri Kitabü't-ta'lim'de hekimlerin kıyafetinin düzgün olmasından ve hastaya karşı davranışlarından, sanatın icrası esnasında riâyet edilmesi lazım gelen bazı ahlaki konulardan bahsetmiştir. Bu yönü ile Hacı Paşa, Razî'den beri gelişen deontoloji ve tıbbi ahlak kavramının sürekliliğini temsil etmektedir. Hacı Paşa'nın Arapça eserleri arasında Kitabü's-saade ve'l-ikbal'de soğuk, rutubet ve kuruluğun sağlığa etkisiyle başlayan kitap, nabız ve idrarı ve idrarın çeşitli hastalıklarda aldığı nitelikleri anlatır. Anadolu Türk hekimliği açısından önemli bir eserdir. Hacı Paşa ile Osmanlı hekimliğinde klasik dengeler sistemi yani kâinatın dört unsuru olan hava, su, toprak ve ateşin dengesini temel alan Hılt dengesi belirlenmektedir. (Prof. Dr. Aykut Kazâncıgil, Osmanlı'da Bilim ve Teknoloji, s.93-95)

Mevlana Takvimi
ÖĞREN YAŞA, ÖĞRET YAŞAT! - 05 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 5, 2023 2:55


Yakın tarihimize damga vuran gençlik teşkilatı Milli Türk Talebe Birliği'nde 1971'de başlayan dönemde kurumsal/kitlesel faaliyetler yanında kişisel gelişime de çok önem verilmiş; “İslâm'ı öğren, yaşa; öğret, yaşat” düsturu hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Günümüzde ülkemizin yönetiminde ve önemli görevlerdeki pek çok kişi Milli Türk Talebe Birliği çatısı altında İslâmî değerleri, teşkilatçılığı, birlik ve bareberliğin getireceği neticeleri öğrenmiş ve meyvesini toplamıştır. MTTB'nin Bozkurt olan amblemi 1976 yılında kitap (Kur'an) ile değiştirilmiştir. 1971-80 arası dönemde Fetih Mitingleri düzenlenmiş, Ayasofya'da defalarca namaz kılınmıştır. 56. Dönem Faaliyet Raporundan: -13 Mayıs 1977 Cuma günü 500 kadar, 26 Mayıs 1977 Perşembe günü 1000'i aşkın MTTB'li genç Ayasofya'da namaz kıldı. Namazın, basında akisleri büyük oldu. Milli Türk Talebe Birliği, 80'lere gelindiğinde, “MTTB vagon olamaz, lokomotiftir” anlayışını tamamen yerleştirmiş, Türkiye çapında 250 civarı şubesi bulunan, Necip Fazıl'ın deyimiyle “madde ve manaya hâkim”, gönüllere girmiş kitlesel bir gençlik hareketi hâline gelmiştir. Nihayet 12 Eylül 1980'de yönetime el koyan askerî yönetim tarafından Milli Türk Talebe Birliği'nin faaliyetleri durdurulmuştur. Hatta 1980 darbesinin yapılmasının örtülü ancak temel sebebinin MTTB'nin önlenemez yükselişinin önüne geçmek olduğu bilinmektedir. Ancak bu ocak hiçbir zaman söndürülememiş, küllense de için için yanmaya devam etmiştir. Nitekim 80 ihtilâlinde MTTB kapatıldıktan sonra tüzüğü gereği, bütün mevcudiyeti ve misyonu MTTB'nin yan kuruluşu olarak 1971 yılında Muhterem Ömer Öztürk tarafından kurulan Fatih Gençlik Vakfı'na devredilmiş, böylece gençliği yetiştirmeye yönelik faaliyetler her şartta aralıksız sürmüştür. Fatih Gençlik Vakfı faaliyetlerini aynı çizgide devam ettirmektedir. (Detaylı bilgi: www.mttb.com.tr; www.fgv.org.tr)

Cevheri Güven
BU İKİ AVM 6 ARALIK'TA YAĞMALANACAK

Cevheri Güven

Play Episode Listen Later Nov 13, 2023 22:27


Dikkat! 6 Aralık'ta biri Türkiye'nin ciro rekortmeni iki AVM yağmalanacak. Bu yağmanın içerisinde kimler var? Başı kim çekiyor? Nasıl bir organizasyon var, tüm detaylar videoda. Turizmin gözdesi Marka Antalya ve Isparta Meydan AVM yağmalanıyor.

DJ Festo
STATIONDANCE #317 - 23 ARALIK 2022 Part2 - DJFESTO

DJ Festo

Play Episode Listen Later Dec 27, 2022 59:50


Download & Tracklist: patreon.com/djfesto

aralik download tracklist
DJ Festo
STATIONDANCE #317 - 23 ARALIK 2022 Part1 - DJFESTO

DJ Festo

Play Episode Listen Later Dec 27, 2022 60:00


Download & Tracklist: patreon.com/djfesto

aralik download tracklist
Goalcast
Burası Süper Lig #2 - 26 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 26, 2022 22:18


Alp Çolak ve İbrahim Doğan, Süper Lig'de 15. Haftanın sonuçlarını ve 16. Hafta oynanacak olan karşılaşmaları değerlendiriyor.

Cevheri Güven
17 ARALIK NEDİR HAP GİBİ ANLATIM

Cevheri Güven

Play Episode Listen Later Dec 25, 2022 30:46


17 ARALIK NEDİR HAP GİBİ ANLATIM

Goalcast
Burası Süper Lig #1 - 23 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 23, 2022 26:40


Alp Çolak ve İlker Yılmaz, Süper Lig'de 15. haftayı ve Trabzonspor - Fenerbahçe karşılaşmasını değerlendiriyor.

Goalcast
Katar Express #22 17 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 17, 2022 26:03


Katar Express'in son bölümünde Alp Çolak ve Mustafa Taha, Dünya Kupası Final maçını değerlendiriyor.

Goalcast
Katar Express #21 14 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 14, 2022 19:20


Engin Kehale, Mustafa Taha ve Ali murat Hamarat yarı final maçlarını değerlendiriyor

Goalcast
Katar Express #20 13 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 13, 2022 21:51


Alp Çolak ve Mustafa Taha, Dünya Kupası'nda Yarı Final turlarını değerlendiriyor.

DJ Festo
STATIONDANCE #316 - 09 ARALIK 2022 Part1 - DJFESTO

DJ Festo

Play Episode Listen Later Dec 13, 2022 59:21


Download & Tracklist: patreon.com/djfesto

aralik download tracklist
DJ Festo
STATIONDANCE #316 - 09 ARALIK 2022 Part2 - DJFESTO

DJ Festo

Play Episode Listen Later Dec 13, 2022 60:01


Download & Tracklist: patreon.com/djfesto

aralik download tracklist
TR724 Podcasts
Büyük kuşku Çıkış Yolu - 08 ARALIK 2022 EKREM DUMANLI LEVENT KENEZ

TR724 Podcasts

Play Episode Listen Later Dec 12, 2022 50:45


#öztürkyılmaz #meclis #seçim Çıkış Yolu'nda Ekrem Dumanlı ve Levent Kenez gündemi değerlendiriyor. Programda Eski Musul Konsolosu Öztürk Yılmaz'a saldırıya ilişkin önemli bilgiler ekranlarınıza geliyor. 00:00 Giriş 01:30 Tüm yönleriyle çocuk tartışması 26:27 Meclis'te kavga neyin habercisi? 30:25 Market tartışması çığırından çıktı 31:32 Öztürk Yılmaz'a saldırının kodları 45:45 Seçim öncesi ülkede alarm zilleri mi çalıyor?

Goalcast
Katar Express #19 10 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 10, 2022 20:57


Engin Kehale ve Alp Çolak, Dünya Kupası'nda Çeyrek Final maçlarını değerlendiriyor.

Goalcast
Katar Express #18 9 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 9, 2022 20:40


Yağız Okul, Mustafa Taha ve Ali Murat Hamarat, Dünya Kupasında günün maçlarını değerlendiriyor.

Goalcast
Katar - Express #17 6 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 6, 2022 17:35


Engin Kehale, Mustafa Taha ve Ali Murat Hamarat, Dünya Kupası'nda günün maçlarını ve son 16 turunu değerlendiriyor.

Goalcast
Katar Express #16 5 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 5, 2022 18:35


Dünya Kupası son 16 turunda Alp Çolak ve Enes Kanbur, günün maçlarını ve öne çıkan karşılaşmaları değerlendiriyor.

Goalcast
Katar Express #15 4 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 4, 2022 21:58


Katar Express'in bugünkü programında Alp Çolak ve Mustafa Taha, Dünya Kupası'nda günün maçlarını ve son 16 turunu değerlendiriyor.

Goalcast
Katar Express #14 3 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 3, 2022 20:10


Katar Express'in bugünkü programında Alp Çolak ve Mustafa Taha, Dünya Kupası'nda günün maçlarını ve son 16 turunu değerlendiriyor.

EGED Cast
ÜÇ ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ ÖZEL

EGED Cast

Play Episode Listen Later Dec 3, 2022 24:34


3 Aralık Dünya Engelliler Günü Özel Bölümünde Pınar Göcen ve Şeyma Büyükurvay, engellilik, üç aralık dendiğinde dilere pelesenk söylemleri yapılan haberler üzerinden konuşuyor: “Sevgi her engeli aşar mı?“ “Herkesin bir engelli adayı olmasının anlamı nedir?“ “Körlerin kalp gözü var mıdır?“ “Engelliler, engeline rağmen mi başarır veya başaramaz?!!!“ Bölümde bahsedilen haberlerin bağlantıları: https://www.tgrthaber.com.tr/yasam/gorme-engelli-sema-kalp-gozu-ile-hafiz-oldu-2691981 https://kocaelifikir.com/haber/12810387/aramizda-engel-yok-basketbol-maci-ilginc-anlara-sahne-oldu https://www.yazargazetesi.com.tr/gorme-engelli-babalarinin-karanlik-dunyasina-isik-oldular https://www.halk54.com/ozel-gereksinimli-bireyler-gunlerini-boyle-kutladi

NTVRadyo
Kayıttayız - 02 Aralik 2022

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Dec 2, 2022 19:29


Pandemi nedeniyle verilen aranın ardından Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapılarını yeniden açıyor. 8 gün boyunca yurt içi ve yurt dışından yayınevleri, yazarlar ve okurlar ağırlanacak. Yüzlerce kültür etkinliği, binlerce imza günü gerçekleştirilecek. Kayıttayız'da bu hafta İstanbul Kitap Fuarı, kitabın büyülü dünyasına yolculuk, fuarın programı konuşuldu.

Goalcast
Katar Express #12 1 ARALIK

Goalcast

Play Episode Listen Later Dec 1, 2022 17:35


Katar Express'in bu bölümünde Engin Kehale, Mustafa Taha ve Ali Murat Hamarat, Dünya Kupası gündemini ve günün maçlarını değerlendiriyor.