Podcasts about afganistan'a

  • 16PODCASTS
  • 41EPISODES
  • 10mAVG DURATION
  • ?INFREQUENT EPISODES
  • Jan 19, 2024LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about afganistan'a

Latest podcast episodes about afganistan'a

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - "İSLAMCI AYDINLARIN SAĞCILAŞMASI" MI DEDİNİZ?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 19, 2024 8:07


afganistan'daydım, bir yandan ülkede 45 yıllık işgal ve iç savaşlardan sonra en son dünya gücü ABD'yi en ilkel silahlarıyla ve düzensiz ataklarıyla çekilmeye mecbur bırakan bir halkın, bir sosyal-siyasi hareketin sırrını çözmeye çalışıyorum. Sır aslında bugünlerde Gazze'de de tekrarlanarak bilenler için sır olmaktan çıkmıştır. Bütün olup bitenlere şahit olduktan sonra sır kendini ifşa ediyor: Aslında sır yok. Herşey insani kapasitenin sınırları içinde cereyan ediyor. Biri sosyal medyada anlatıyor: “Ashab-ı kiramın neredeyse dünyanın dışında, gerçeklerin üstünde gibi göründüğü için bugün bize bir şey söylemekten uzak gibi duran hayat hikayelerini dinliyordum. Bir de bunlara tarihselci veya sözümona gerçek tarih meraklısı tiplerin bu hayatlara dair en kötü aktarımlarla büyüsünü bozmaya çalışanların çabası neredeyse bu insanların imanlarına, kahramanlıklarına, temizliklerine dair inancımı yitirmeme yol açmıştı. Gazze'de gördüğümüz iman, sabır, sebat ve cihat manzaraları tarihe yönelik bakışımı da, ashab-ı kirama yönelik bakışımı da tekrar restore etti. Eskiden şöyle düşünüyordum: Dün bu sahneler gerçekleşmişse bugün de gerçekleşir, buna engel olan ne olabilir? Bugünse zihnimin üzerinden geçen onca ayartıcı, iğva edici tarihselci düşüncenin ardından şöyle düşünüyorum: Bugün Gazze'de bu destansı sahneler oluyorsa, geçmişte de olmuştur.” Tarihe mal olmuş, tarihte kalmış sanılan insani yüceliklere günümüzde şahit olabilmemiz veya tersi. Belki Akif'in “Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi” derken kapıldığı duygu da benzer bir duygu idi. Tam isabet: Duygu. Aslında tarihe bakışımızı da birçok olaya bakışımızı da belirleyen temel saik akıl veya delil değil duygularımız. Etkilenimlerimiz. O yüzden tarih felsefecilerinden bilgeliğe bir yol bulanların sürekli tekrarladıkları bir söz vardır: tarih her an yeniden yazılır. Çünkü duygularımız sürekli değişiyor. Kalp taşıyoruz çünkü ve düşünmemiz üzerinde, olaylara bakışımız üzerinde taşıdığımız kalbin etkisi beynimizden daha fazla oluyor. Salt aklı arayanlar, bu aklın yeryüzünde soy haldeki gerçekleşimini mümkün görenler aramaya devam etsin, bulabilirlerse bize de haber versinler. Kabil'de tam bu duygular içinde geçmişimize, Afganistan'a, Gazze'ye bakarken önüme bir yazının linki düştü. Ruşen Çakır'ın “İslamcı Aydınların Sağcılaşması” başlığı altında yazdığı bir yazı. Başlık çarpıcı, ilk anda, kendi önyargılarımla nereye denk düşeceği belli ilk anda kışkırttığı soru da belli: İslamcı aydılar solculuktan mı sağcılaşmışlar, yoksa kendilerine ait bir konumları vardı da oradan mı sağa geçmişlerdi. O konum kendilerine aitse oradan takip edebilecek bir göz var mı bu analizlerde acaba?

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - Körfez ve Çin

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 10, 2022 4:27


ABD Başkanı Joe Biden, temmuz ayındaki Riyad ziyareti sırasında “ABD, Ortadoğu'da Rusya, İran veya Çin'in doldurabileceği hiçbir boşluk bırakmayacak” türünden iddialı cümleler kurmuştu. Ancak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in 7-9 Aralık'ta gerçekleştirdiği Suudi Arabistan temasları, bölgede kendisine boşluk araması gereken asıl ülkenin ABD olduğunu ortaya koydu. Suudiler, Şi Cinping'e Biden'la hiç kıyaslanmayacak derecede sıcak ve üst düzey bir karşılama merasimi tertip ettiler. İki devlet arasında 30'dan fazla stratejik anlaşma imzalandı. Enerji (Çin hal-i hazırda petrol ithalatının yüzde 18'ni zaten Suudi Arabistan'dan yapıyor), ulaşım, teknoloji ve finans başta olmak üzere karşılıklı anlaşmaların toplam değerinin 30 milyar doları bulduğu kaydediliyor. Şi'ye ayrıca “fahrî doktora” takdim edildi, Suudi basını da günler öncesinden başladığı Çin övgülerini ziyaret boyunca sürdürdü. Şi, Suudi medyası için kaleme aldığı makalede, ikili ilişkilerin gelişimini “Yeni bir dönemin başlangıcı” ifadesiyle yorumladı. Şi Cinping, Suudi Arabistan ziyareti sırasında -Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'den Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a kadar- Arap dünyasının bütün önemli liderleriyle de bir araya geldi. Böylece, özellikle Avrupa ve ABD'ye güçlü bir mesaj verilmiş oldu. ««« Çin-Körfez yakınlaşması, on yıllardır ABD'nin geleneksel müttefikleri olan bölge ülkelerinin yeni politik seçeneklerin peşinden koştuklarını göstermesi açısından oldukça anlamlı. Washington'ın çoğu Ortadoğu başkentindeki ağırlıklı konumu sarsıntı geçirirken, Çin'in (ve Rusya'nın) terazideki hacmi artıyor. Yaşanmakta olan yakınlaşmanın İslâm dünyasına ve Müslümanlara bakan yüzünde ise, ilk sırada Doğu Türkistan meselesi var. ABD, Doğu Türkistan'da Çin tarafından uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarını Pekin'i zayıflatmak için politik bir koza dönüştürdükçe ve kendisi Müslüman dünyadaki nice zulme kayıtsız kalırken -mesela Filistin'de İsrail işgalini sınırsız biçimde desteklerken- Uygur meselesini sürekli kaşıdıkça, ABD'nin çelişkili siyasetlerinden yaka silkerek Çin'le ortaklıklara girişen İslâm ülkeleri de Doğu Türkistan'ı gündemlerinin dışına itiyor. “Müslüman dünya, Doğu Türkistan'a niçin yeterince duyarlı değil?” sorusunun can acıtıcı cevaplarından biri de bu. ««« Cezayir, Libya, Mısır, Cibuti ve Basra Körfezi'nden İran ve Afganistan'a doğru uzanan binlerce kilometrelik bir hat boyunca, Çin'in “kapital merkezli” tesir sahası giderek derinleşiyor. “Kapital merkezli” vurgusunu özellikle yapıyorum, çünkü “Çin'in bütün bu geniş coğrafyaya verebileceği ne var?” sorusunun cevabı burada gizli: Nakit para ve kredi. Çin'in elinde, bundan başka bir koz yok. ABD, İngiltere, Fransa ve diğer büyük uluslararası güçler, ayak bastıkları coğrafyalara kendi dinlerini ve kültürlerini de götürdüler. Böylece yıllar ve yüzyıllar içinde “Amerikan kültürü”, “İngiliz kültürü”, “Fransız kültürü” vb. çerçeveli atmosferler meydana geldi. İslâm dünyasında bu kültürleri benimseyen elitler oluştu, bu ülkeler adına çalışan ve lobi faaliyetinde bulunan devşirmeler sahneye çıktı. Çin'in bu anlamda dünyaya verebileceği herhangi bir malzeme bulunmuyor. Bu açıdan, bazı yorumcuların büyük önem atfettiği ve hatta korku sebebi olarak gösterdiği “İslâm coğrafyasında Çin etkisi”nin, zannedilenden çok daha sınırlı kalacağını söyleyebiliriz.

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - Bir suikast ve ötesi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 20, 2022 4:48


Tam 11 yıl önce, 20 Eylül 2011 günü, Afganistan'ın başkenti Kâbil'den dünya medyasına ve ajanslara düşen bir “son dakika”, milyonlarca Müslüman için sembol mesabesinde olan bir ismin artık sahneden çekildiğini söylüyordu: Afganistan eski Cumhur-başkanı, akademisyen ve âlim Burhâneddîn Rabbânî, evinde kendisini ziyaret eden iki intihar bombacısı tarafından öldürülmüştü. “Taliban temsilcisi” kılığında gelen saldırganlardan biri, sarığının içine gizlediği patlayıcı düzeneğini Rabbânî'yi kucakladığı sırada patlatmış, Rabbânî ile birlikte, başkanlık ettiği Yüksek Barış Konseyi'nin dört üyesi daha saldırıda yaşamını yitirmişti. 1979'da Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgaliyle başlayan süreç, İslâm dünyasının dört bir yanında çok yakından izlenmişti. Hatta on binlerce Müslüman, çeşitli ülkelerdeki rahat hayatlarını ve ailelerini bırakıp, “Moskof kâfirine karşı” savaşmak üzere Afganistan'a gitmiş, dolayısıyla

taliban tam afganistan taha eyl hatta rabb tesi cumhur suikast afganistan'a sovyetler birli
Mundo Sabah Bülteni

Haftanın son iş gününden günaydın! Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-ABD Merkez Bankası'nın stres testi ABD bankalarının şiddetli bir resesyonu atlatabileceğini gösterdi.-Azerbaycan'ın, orman yangınlarıyla mücadeleye destek için gönderdiği amfibi uçak Muğla'ya ulaştı.-Rusya, Afganistan'a tahıl yardımında bulunmaya hazır olduklarını belirtti.-ABD: Türkiye'nin tahıl sorununun çözümü için çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz.-Binance Holdings Ltd, NFT'nin tanıtımı için Cristiano Ronaldo ile bir ortaklık imzaladı.-Bakan Yanık: Personelimiz, yangından etkilenen 131 kişiye psikososyal destek verdi.-THY: Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye uygulanan seyahat yasağı kalktı.

Turkish Stories
Tarihi Şahsiyetler, Her İnsan Özeldir / Turkish Stories

Turkish Stories

Play Episode Listen Later May 16, 2022 4:08


Turkish Stories for Learner Turkish Tarihi Şahsiyetler HARİZMÎ (780-850) Harizmî kentinde doğdu. Cebir ve trigonometrinin kurucusu sayılır. Avrupalıların en çok yararlandığı matematikçidir. Çalışmalarını bir süre Bağdat'ta sürdürdü. Önce Afganistan'a, oradan da Hindistan'a geçti. Hintli bilginlerle tanıştı ve Hindistan'da cebir ile ilgilendi. Cebir ve astronomi bilimlerinde önemli eserler yazdı. Bunların birçoğu Latinceye çevrildi. Batılı kaynaklar onun dünya çapında bir matematikçi olduğunu söyler. MEVLÂNA (1207-1273) 30 Eylül 1207 yılında, Belh şehrinde doğdu. Babası, Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup “Bilginlerin Sultanı” olarak bilinir. 1213 yılında aile fertleri ile birlikte Belh'ten ayrıldı. Birçok şehir gezdi. Dönemin Selçuklu Sultanı, babasını Konya'ya davet etti. Davet üzerine 3 Mayıs 1228 tarihinde ailesiyle birlikte Konya'ya yerleşti. İlim alanında kendisini çok iyi yetiştirdi. Kısa sürede herkesin tanıdığı önemli bir düşünür oldu. Birçok eseri vardır; fakat en bilinen eseri Mesnevi'dir. Yazdığı şiirler bu eserde toplanmıştır. Hayatını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Mevlâna, 17 Aralık 1273'te vefat etti. ITRÎ 1640 yılında, İstanbul'un Yaylak semtinde doğduğu tahmin edilen, zengin, görmüş geçirmiş bir ailenin oğlu idi. Zamanının en iyi hocalarından ders aldı. Musikiyi çok seviyordu. Bu yüzden döneminin bütün musiki eserlerini biliyordu. Bu sevgi, birbirinden üstün ve ölümsüz eserler bestelemesine imkân vermiştir. Türk müziğinin gelişimini yönlendiren en önemli üç besteciden biri olarak tarihe geçmiştir.   MEHMET AKİF ERSOY (1877-1936) 1873 yılının aralık ayında, İstanbul'un Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde doğmuştur. Veterinerlik Fakültesi mezunu olan Akif iyi bir veteriner hekimdir. İstiklal Marşı şairi olarak da bilinir. İstiklal Marşı yazma yarışmasında kendisine verilen 500 liralık para ödülünü almamış, bu paranın Türk ordusuna verilmesini istemiştir. Şiirleri Safahat adlı kitapta toplanmıştır. Ömrünün son üç yılında Kahire Üniversitesi'nde Türkçe öğretmenliği yapmıştır. Mısır'da “siroz” hastalığına yakalanınca durumu ağırlaşmış ve İstanbul'a dönmek zorunda kalmıştır. İstanbul'da tedavi gören “İstiklal Marşı” şairi iyileşememiş ve 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir. ATATÜRK (1881-1938) 1881 yılında Selanik'te doğdu. İlk eğitimini mahalle okulunda aldı. Daha sonra Şemsi Efendi adındaki okula devam etti. Babası ölünce annesi okuması için onu Selanik'e teyzesinin yanına gönderdi. Burada askerî okul sınavlarına girdi ve bu okulda okumaya hak kazandı. Askerî liseyi bitirdikten sonra harp akademisine devam etti. 1905 yılında kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Türk tarihinin en önemli asker ve devlet adamlarındadır. Türk Kurtuluş Savaşı'nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu'da başlayan Ulusal Bağımsızlık Mücadelesinin önderliğini yaptı. 1938 yılında İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu.

Mundo Sabah Bülteni
✈︎ F-16 Satışında Yeni Adım, İnşaat Maliyet Endeksi

Mundo Sabah Bülteni

Play Episode Listen Later May 11, 2022 6:59


Perşembe gününden günaydın! Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-ABD Genelkurmay Başkanı Milley: Ulusal güvenliğe tehdit oluşması durumunda Afganistan'a saldırı düzenlenecek.-Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesinin “Avrupa'da savaş istemediğini” söyledi.-İngiltere, İsveç'in ardından Finlandiya ile de güvenlik anlaşması imzaladı.-Biden: ABD, Ukrayna'nın tarım ihracatı açığını doldurabilir.-McDonald's Türkiye, Katarlı Boheme Investment şirketine 54.5 milyon dolara satıldı.-Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: Milli Savaş uçağı 2023 yılında hangardan çıkacak.

Bir bakışta
İyilik Treni'nin Türkiye-Afganistan ilişkilerine katkısı ne olacak?

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Feb 10, 2022 23:19


AFAD'ın koordinasyonunda Türkiye'deki çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla organize edilen "İyilik Treni", Afganistan'a ulaştı. Bu iyilik hareketinin iki ülke ilişkilerine katkılarını Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Özçelik ile konuştuk.

Mundo Sabah Bülteni

Perşembe sabahından günaydın! Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-Kosova, Danimarka ile 300 kişilik hapishane hücresi kiralamak için anlaşmaya vardı.-Almanya, varyant bölgelerinden ülkeye giriş yapmak isteyen yolculara test zorunluluğu getirdi.-ABD, Afganistan'a insani yardımı kolaylaştırmak için Taliban ile iş yapan ABD ve BM yaptırımlardan muaf olacak.-Çin‘in Şian kentinde, Covid-19 vakalarındaki artış nedeniyle sokağa çıkma yasağı getirildi.-Anadolu Efes, Sırbistan'ın Kızılyıldız MTS takımını 84-83 yendi.

Genç Derneği
Adem Özköse - Afganistan'a Yolculuk - 2

Genç Derneği

Play Episode Listen Later Dec 16, 2021 8:50


Adem Özköse - Afganistan'a Yolculuk - 2 by GENÇ

Genç Derneği
Adem Özköse - Afganistan'a Yolculuk - 1

Genç Derneği

Play Episode Listen Later Dec 16, 2021 8:44


Adem Özköse - Afganistan'a Yolculuk - 1 by GENÇ

Mundo Sabah Bülteni

Soğuk bir perşembe sabahından günaydın! Günün en önemli olayı bugün Merkez Bankası tarafından açıklanacak faiz kararı. Gün içerisinde dövizin bu karara kadar sert dalgalanması ve karar sonrası muhtemelen yine ülke gündemine oturması bekleniyor. Ekonomistler 0,50 puan ölçülü faiz indirimi olmasını bekliyor. Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-Ermenistan özel temsilcisi olarak, eski Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç görevlendirildi.-ABD, Afganistan'a 1 milyon doz Covid-19 aşısı hibe edecek.-Rusya, 2022 yılında dış politika verilerinin analizi için yapay zeka kullanacak.-Azerbaycan ve Ermenistan sınırların belirlenmesi için çalışma grubu kurma konusunda anlaştı.-Fed, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0.25 aralığında sabit bıraktı.-Vodafone, dünyada atılan ilk kısa mesajın (SMS) NFT'sinin açık arttırma ile satışa çıkarılacağını açıkladı.-Koca: Aşı takvimi üzerinden üç aydan uzun süre geçen vatandaşlarımız hatırlatma dozunu olabilirler.-Hazine ve Maliye Bakan Yardımcıları Ercan Gül ve Mehmet Hamdi Yıldırım görevden alınırken, yerlerine Mahmut Gürcan ve Yunus Elitaş atandı.

Kısa Dalga Podcast
MERCEK / PUTİN'İN HİNDİSTAN SEFERİ: SAFLARI SIKLAŞTIRALIM

Kısa Dalga Podcast

Play Episode Listen Later Dec 7, 2021 17:18


Rusya devlet başkanı Vladimir Putin Hindistan'da. Çin ile ilişkilere bir çok dosya var. Mühdan Sağlam, Mercek'de bu kritik görüşmeyi ve sonuçlarını ele alıyor. Rusya ile Hindistan ilişkileri tarihi dinamiklerle beslenen güçlü bir yapıya sahip. Bununla beraber ABD'nin Çin'i Asya Pasifik'te geriletmek için müttefiklerinin yanı sıra resme Hindistan'ı dahil etmesi Moskova tarafından dikkatle izleniyor. 2021'de Sergey Lavrov'un da Hindistan'a gittiği, Putin ile Modi'nin sık sık görüştüğü dikkate alındığında bu durum daha netleşiyor. Ancak Putin'in heybesinde yalnızca kaygı yok, aynı zamanda enerjiden, Afganistan'a oradan Rusya'nın uzak doğusuna uzanan bir yatırım çekme gayreti de var. Okumak için: https://kisadalga.net/podcast/detay/mercekputinin-hindistan-seferi-saflari-siklastiralim_19907

Bir bakışta
Çin, Afganistan'ın madenlerini inceliyor

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Nov 29, 2021 14:16


Batı'dan ekonomik destek alamayan Taliban rejiminin en sıcak temas kurduğu devlet Çin oldu. Çin de sanayisi için çok ihtiyaç duyduğu değerli madenler için ücra da olsa bir sınırı paylaştığı Afganistan'a ilk inceleme heyetini gönderdi. Pekin'deki AA Muhabiri Emre Aytekin ile konuştuk.

Mundo Sabah Bülteni

Perşembe sabahından günaydın! Dünyadan ipuçları ile başlıyoruz:-Dünya Bankası, Sudan'daki operasyonlarına yönelik ödemeleri durdurduğunu açıkladı.-ABD, Covid-19 ilacının patentini BM ile paylaşarak düşük gelirli ülkelerin faydasına sunacak.-Hindistan‘ın S-400 alımı sonrası ABD'li senatörler, Biden'a yaptırımdan vazgeçme çağrısı yaptı.-İran, nükleer anlaşmaya geri dönüş müzakeresine yeniden Viyana'da başlamak istemiyor.-Japonya, Afganistan'a 58 milyon dolarlık insani yardım yapacağını açıkladı.-Muz yeme videosu paylaşan Suriyeliler Göç İdaresi tarafından sınır dışı edilecek.-Suriye-Irak tezkeresine “hayır” oyu veren CHP'ye Erdoğan; HDP'ye boyun eğiyorlar dedi.Günün şarkı listesi sizi burada bekliyor. Keyifli bültenler.Devamını okumak ve bültene ücretsiz abone olmak için: www.mundo.report

DEMOS'tan Sesler
Toplumsal Hafıza ve Sinema (II)

DEMOS'tan Sesler

Play Episode Listen Later Sep 14, 2021 31:29


Odağımızdakiler'in FilmFestTalk'tan Fatma Edemen ile başladığımız toplumsal hafıza ve sinema serisinin bu ikinci bölümünde, toplumsal belleğin Türkiye'deki politik sinema ile yolculuğundan, 90'lardan ve Çağdaş Türkiye ve Dünya sinemasından filmlerden konuşmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda Şili'den Afganistan'a filmler vasıtasıyla uzanan bir sohbet gerçekleştiriyoruz. Görüşlerinizi bizimle sosyal medya hesaplarımız üzerinden #DEMOStanSesler etiketi ile paylaşmayı unutmayın! #toplumsalhafıza #sinema Bu podcast Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği (festr.org) desteğiyle hazırlanmaktadır. Müzik: Front Runner - Blue Dot Sessions

Ahval
20 yıl sonra 11 Eylül: Kim kazandı, kim kaybetti, dünya nasıl değişti? - Gökhan Bacık/Yavuz Baydar

Ahval

Play Episode Listen Later Sep 10, 2021 32:15


Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kabul edilen 11 Eylül 2001 saldırılarının üzerinden yaklaşık 20 yıl geçti. Yakın tarihin seyrini değiştiren 11 Eylül saldırılarında binlerce kişinin hayatını kaybetti. El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in üstlendiği saldırı, insanlık tarihindeki en ölümcül terör saldırısı olarak kayıtlara geçti. 11 Eylül saldırıları sonucu uçakları kaçıran 19 saldırgan hariç, New York, Washington and Pennsylvania'da toplam 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti. Sivillerin dışında 343 itfaiyeci ve 72 güvenlik mensubu, enkazda arama yaptıkları sırada yaşamını yitirdi veya kayboldu. Saldırılarda 25 binden fazla insan yaralandı. Amerika Birleşik Devletleri'nin 11 Eylül saldırılarına ilk cevabı, Afganistan'a girmek oldu. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Taliban'ın ABD'nin el Kaide lideri Usame Bin Ladin'in iadesini reddetmesi üzerine 7 Ekim 2001'de Afganistan'ı işgal ederek Taliban yönetimini devirdi ve iktidara Batı destekli Hamid Karzai geçti. ABD'nin Afganistan'ın teröristlerin "üssü" olmasını engellemesi için başlattığı operasyondan yıllar sonra ülke IŞİD militanlarının da barınmaya başladığı “güvenli liman” hâline geldi. ABD'nin Afganistan'ı işgalinden bu yana ise ülkede 50 binin üzerinde sivil ve 2 bin 500 civarında Amerikan askeri hayatını kaybetti. Peki, 20 yıl sonra kim kazandı, kim kaybetti, dünya nasıl değişti? Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar, Gidişat'ta Akademisyen Gökhan Bacık ile 20. yılında 11 Eylül saldırılarını dünü, bugünü ve yarınını ele aldı.

Gidişat
20 yıl sonra 11 Eylül: Kim kazandı, kim kaybetti, dünya nasıl değişti? - Gökhan Bacık/Yavuz Baydar

Gidişat

Play Episode Listen Later Sep 10, 2021 32:16


Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kabul edilen 11 Eylül 2001 saldırılarının üzerinden yaklaşık 20 yıl geçti.Yakın tarihin seyrini değiştiren 11 Eylül saldırılarında binlerce kişinin hayatını kaybetti. El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in üstlendiği saldırı, insanlık tarihindeki en ölümcül terör saldırısı olarak kayıtlara geçti.11 Eylül saldırıları sonucu uçakları kaçıran 19 saldırgan hariç, New York, Washington and Pennsylvania'da toplam 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti.Sivillerin dışında 343 itfaiyeci ve 72 güvenlik mensubu, enkazda arama yaptıkları sırada yaşamını yitirdi veya kayboldu.Saldırılarda 25 binden fazla insan yaralandı.Amerika Birleşik Devletleri'nin 11 Eylül saldırılarına ilk cevabı, Afganistan'a girmek oldu. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Taliban'ın ABD'nin el Kaide lideri Usame Bin Ladin'in iadesini reddetmesi üzerine 7 Ekim 2001'de Afganistan'ı işgal ederek Taliban yönetimini devirdi ve iktidara Batı destekli Hamid Karzai geçti. ABD'nin Afganistan'ın teröristlerin "üssü" olmasını engellemesi için başlattığı operasyondan yıllar sonra ülke IŞİD militanlarının da barınmaya başladığı “güvenli liman” hâline geldi.ABD'nin Afganistan'ı işgalinden bu yana ise ülkede 50 binin üzerinde sivil ve 2 bin 500 civarında Amerikan askeri hayatını kaybetti.Peki, 20 yıl sonra kim kazandı, kim kaybetti, dünya nasıl değişti?Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar, Gidişat'ta Akademisyen Gökhan Bacık ile 20. yılında 11 Eylül saldırılarını dünü, bugünü ve yarınını ele aldı.

Yeni Şafak Podcast
Nedret Ersanel - Orta Asya'nın Ortak Kümesi...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 8, 2021 5:15


Kimi sayarsanız; Çin, İran, Pakistan, Rusya, vs... Doğu'dan gelen oyuncuların tamamı, Afganistan'daki sürecin, ‘yabancıların varlığı ve müdahalesi' olmadan ilerlemesi gerektiğine inanıyor... ‘Yabancılar'daki gizli özne ABD.. Sonra Batı. Böylece oyun alanı Afganistan görünse de Orta Asya oluyor... Batı ve Doğu'nun mutabık kaldığı konular da var; müstakbel Afgan hükümetinin ‘kapsayıcı' olması gibi. Hepsi söylüyor, ne demek olduğunu evvel paylaştık... Moskova, bizzat Devlet Başkanı'nın ağzından, “Taliban, kimi küçük bölgeler hariç Afganistan'ın neredeyse tamamını kontrol ediyor. Madem öyle, gerçeklerden hareket etmeliyiz. Rusya, Afganistan'ın parçalanmasını istemiyor. Bu olursa, konuşacak kimse kalmaz”... Yani Kremlin'in gerçeği şu; ‘Taliban'la yürüyelim'...  Son hafta gelişen, kronolojiye eklenmesi şart önemli olaylar var... Biri, Pakistan istihbarat servisinden, içinde önemli rütbelerde görevlilerin de bulunduğu heyetin Kabil'e gelmesi. (04/09) Uçaktan inerken, ‘merak etmeyin, her şey yoluna girecek' dediler!.. Bir başkası, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ın resmi gündemde bulunmayan İslamabad ziyareti. (03/09) Pakistan'ın Taliban üzerindeki gücünü çok yazdık. Belli ki Londra, bu etkinin uygun yönde kullanılması için neler yapılabileceğini ölçmeye çalışıyor. Emin olun ziyaretin içinde Amerika da var; onun himayesinde/kontrolünde demiyorum. Tersine.. İngiltere'ye yaslanarak sürece yamanmaya çalışıyor... Kolaylıkla çıkarabiliriz, ABD, Taliban ile en azından ‘faydacı' ilişki kurmaya çoktan hazır. Bu da bizi Afganistan içindeki kimi direniş noktalarının genele sirayet etmesini zorlaştıracağı hatta Pençşir'de görüldüğü üzere sonlandıracağı gerçeğine taşıyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın, “Hangi hükümet olursa olsun ne yaptığına, hangi politikaları izlediğini bakıyoruz. En önemlisi bu”... Yani, hükümetin ‘kim/ne' olduğu önemsiz değilse de ikincil. Rusya'nın bahsettiği gerçek de bu işte. Pakistan'ın da hükümet açıklanmadan evvel Taliban'a direniş gösteren bölgelerde huzursuzluğun sona erdirilmesini istediği kesin...  Amerika'nın para kurumlarını Taliban'ı bunaltma adımlarına teşvik etmesine rağmen, ‘boğma teli' kullanmadığı ortada. ABD'nin özel girişimlere Afganistan'a yardım için ruhsat vermesi bunun işareti... Üzerine, Birleşmiş Milletler'in ülkedeki insanî krizi önlemek, buna büyük ve hızlı para bulmak için ay ortasında bir bakanlar zirvesi düzenleyeceği eklendiğinde, ağızları ne söylerse söylesin, “Taliban gerçekliğine uyum sağlamaya çalıştıkları” belli oluyor... Böylece direniş hareketleri bir tür detaya dönüşüyor, ‘isyanın' büyüme ve genişleme ihtimali azalıyor. Herkes yeni Kabil hükümetini/kabineyi bekliyor. ‘Kapsayıcı' da olursa tadından yenmeyecek... Ortaya çıkan durum bu köşenin müdavimleri için sürpriz değil. Bizzat Afganistan'da, Kabil'de bulunanların dahi ancak dün yazabildikleri, ‘Batılılar dahil herkes Taliban gerçeğini kavradı, ona göre hareket edebilirler' paylaşımları bu zaviyeye göre bayat kalıyor...

Yeni Şafak Podcast
Ersin Çelik - İki doz aşıya rağmen hastanelik oluşumun hikâyesi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 4, 2021 6:29


Afganistan'a gitme ihtimalim olduğunu, sel felaketinin yaşandığı Bozkurt'tan dönerken öğrendim. Yorgundum. Gerçekten de üç gün boyunca zor şartlarda habercilik yaptık. Afganistan'a gitme fikri ise çevremdeki herkes tarafından delilik olarak nitelendi. Türkiye'den bölgeye giren ilk gazeteci olma şansını yakalamıştım. Bozkurt dönüşü hiç dinlenmeden yol hazırlığına başlayınca vücudumdaki kırıklığın üzerinde durmadım. Önce Antalya Manavgat, sonrasında Bozkurt'ta yaşadığımız yoğunluğu ve araba klimasını bahane ettim. İki doz da Sinovac olmuştum. Bu arada Turkovac aşısı için de gönüllülük başvurum kabul edilmişti. ‘Klima çarptı' rahatlığındayken, birkaç doktor ile görüşüp sağlık altyapısı yetersiz ve

bu klima afganistan yesi ersin afganistan'a turkovac
Yeni Şafak Podcast
Nedret Ersanel - Alakasızlar...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 4, 2021 5:27


Biliyorsunuz değil mi.. Önce, ‘ne işimiz var oralarda'cılar vardı.. Şimdi terfi ettiler, ‘ne alakamız var orayla'cılar var.. İlk grup yola üşeniyordu, ikincisi düşünmeye üşeniyor... İlk grup, Irak ve Suriye'ye de söylendiler ama ‘yakın' olduğu için herhalde, sonra sindiler.. Ama Libya, Katar, Azerbaycan ve Afganistan için hâlâ bir ‘iş bulamadılar'... Suriye sınırında Rusya'nın olmasından.. Irak sınırında ABD'nin olmasından, yıllardır iki süper güçle sınır olmamızdan rahatsız değiller.. Yani sadece alakasız değil, kaygısızlar da.. Uzun yaşarlar... Nihayet üçüncü büyük güç ‘sınırımıza' gelmiş bulunuyor.. Yanlış anlaşılmasın, İngiltere-Fransa ‘eski dost' zaten.. Çin artık sınırımızdadır. Fiilen olmasına gerek yok.. O dahi olabilir, durum budur... Perşembe akşamı Akıl Odası'nda sevgili Prof. Taşansu Türker'in gayet veciz ifade ettiği gibi; “Kasr-ı Şirin sınırı artık Çin sınırıdır”... Şimdi alakasızlar, ‘Afganistan'a gitmezseniz böyle olur' demeyeceklerinden.. Muhtemelen, ‘e, bizim Türkiye'yle de ilgimiz yok zaten' diyebilirler..  Afganistan haritasındaki parmağın Çin'e dokunduğu yer, aslında dünyaya açılan devasa kolların ilk kapısı. Pekin, Kuşak-Yol Projesi'nin kara ayaklarından bir tanesini buradan geçirmeyi düşünüyor ve aynı anda ‘orta yol' olarak bilinen diğerini de, bu temas noktasının ardındaki, neredeyse kıta büyüklüğünde ve müstakbel ‘lojistik' hangarından beslemeyi planlıyor... Afganistan o yolun ilk duraklarından.. Biliniyor, sonra Pakistan var, ardından da İran. Oradan da... Taliban, ABD'nin kaçmasıyla birlikte dünyada ne kadar kalıplı oyuncu varsa üzerine çöktüğünün farkında. Esasen Washington dahil, Rusya-Çin-İngiltere-Hindistan-Fransa kimsenin bir kalemde Afganistan'ı silme şansı yok. Komşularını hiç saymıyorum.. Elbette Türkiye'nin de... Kaldı ki siyasi tartışma değil bu. Görmezden gelme gibi bir lakaytlık hiçbir ülkenin haddine değil.. Sonuçları kapınıza gelir, gelecek de... Bu yüzden bölgeye ve dünyaya kayıtsızlık düpedüz cahillik anlamına geliyor...  Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, İtalya'nın meşhur gazetelerinden ‘La Repubblica'ya verdiği söyleşide, “Çin en önemli partnerimiz. Ülkemize yatırım yapmaya ve yeniden inşayı desteklemeye istekli. Temel önemde ve olağanüstü bir fırsat sunuyor” diyerek, şu aşamada birinci tercihlerinin adresini göstermiş bulunuyor... Çin'in önde gittiği biliniyordu ve ipi göğüslemesi sürpriz değil. ABD'nin bir defa daha kaybettiğini gösteriyor. Çin'le rekabeti gündeminin birinci sırasına yerleştiren Washington adına ağır bir kayıp. Ama-eş değerde olmasa da-Rusya için de risk taşıyor ve Kremlin'i tedirgin edeceği aşikâr... Başta Orta Asya olmak üzere, takiben Ortadoğu, nihayet küresel değişim çıkacak buradan.

Yeni Şafak Podcast
Tamer Korkmaz - Batılı Putlar, Yıkılmaya Mahkûmdur...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 1, 2021 4:33


Afganistan'daki yirmi yıllık işgal, önceki akşam son Amerikan askerinin pardon teröristinin çekilmesiyle son buldu. ABD/Batı Putu yıkıldı. Fevkalade enteresan bir dönem başlıyor: Yaşayan herkes, önümüzdeki senelerde yerküremizin dört bir yanında muhtelif Batılı putların birer birer yıkıldığına tanık olacak!  Sovyetler Birliği'nin sonu; Afganistan'da Şubat 1989'da havlu atmasından iki yıl sonra gelmişti. ABD için ise Afganistan'dan çekilmesini “Sonun Başlangıcı” diye tanımlayan analizlere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Taliban'ın ABD'yi nakavt edip Afganistan'a egemen olmasını “Barbarlık Çağına Dönüş” diye tanımlayanlar var. Asıl barbarlık, Amerika Birleşik Haydutlar Devleti'nin Afganistan'daki katliam ve işkence rejimi idi. Yirmi yılda üç buçuk milyon Afganlı sivilin kanlarını döken ABD işgalinden söz ediyoruz. Bebekleri, çocukları, kadınları, erkekleri, gençleri, yaşlıları ezcümle masum Afganları sırf Müslüman oldukları için taammüden katleden Amerikan Faşizmidir. Afganistan'da, sistematik işkencelerle de barbarlığın şahikasına çıktılar. Tüm bu barbarlıklarından, zalimliklerinden zinhar sorumlu tutulmadılar!  Haydut Amerikan Devleti, Afganistan'da sebep olduğu devasa felaketi inkâr etmeyi sürdürüyor.  ABD'nin içerideki muhipleri, yaltakçıları ise işaret parmaklarıyla Taliban'ı gösterirken yahut biteviye “Burkalı Kadınlara” zum yaparlarken... ABD'nin Afganistan'daki 20 yıllık katliam ve işkence düzenine tek laf dahi etmiyorlar. Barbar ve Gaddar Yanki'lerin; kadınlara ve kız çocuklarına yaptıkları muhtelif zulümleri de, o masumları kasten öldürdükleri gerçeğini de yok sayıyorlar! BİRLEŞİK İNSANSIZLAR Haydut Amerikan devleti, “İnsansız Hava Aracı” için Afganistan'ı test alanı gibi kullandı! CIA, 11 Eylül'den sadece iki ay sonra Kasım 2001'de bu ülkede İHA ile ilk katliamını yaptı. İşgal yıllarında “olmayan tehdide” karşılık, sayısız sivil kasten öldürüldü.  İHA'larla yapılan katliam, yirmi yıl boyunca devam etti. 2015 ile 2020 arasında; ülkede 13 binden fazla “İnsansız Hava Aracı” saldırısı düzenleyen ABD'nin 10 Bin Sivili öldürdüğüne dair bilgiler; Amerikan Araştırmacı Gazetecilik Bürosu'nun istatistiklerinde bile yer alıyor.

cia taliban bat kas abd afganistan tamer eyl amerikan barbar korkmaz amerika birle yirmi mahk afganistan'a afganistan'daki sovyetler birli afganistan'dan
Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Bahattin Yıldız'ın Afganistan'la İlgili Dizi Yazısı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 30, 2021 4:17


Afganistan'a yardımda şehitlerimizin izini sürmeliyiz başlıklı yazımda, merhum Bahattin Yıldız ile Faruk Aktaş'ın Yetim Projesi için, ilk yetimhaneyi açmak üzere yer bakmaya gittikleri Kunduz'dan Kabil'e dönerlerken, 17 Mayıs 2010 tarihinde, bindikleri uçağın düşmesiyle, birlikte şehit olduklarını hatırlatmış ve hâlen ağır bir savaşın içinden geçmekte olan Afganistan'a yardım konusunda onların izlerinin sürülmesi gerektiğini belirtmiştim. İtiraf etmeliyim ki, o yazıyı yazarken Afganistan'ın gerçeklerini ehlinden öğrenme hususunda, Şehit Yıldız'ın yokluğunu da çok derinden tekrar hissetmiştim. Çünkü Yıldız, 1981-1987 yılları arasında Afganistan'da Mücahitlerin safında savaşırken, ileride Afganistan'ın yeni zamanlarında söz sahibi olacak, yönetimini devralacak isimlerin çoğuyla dost olmuştu. Bu yanıyla, Taliban'ın yönetimi ikinci kez üstlendiği Afganistan'ın bugününde olup bitenleri dosdoğru bir şekilde ancak Yıldız'dan öğrenebilirdik. Zira Afganistan'a iki gün önce ayak basan Yeni Şafak muhabirleri Ayşemine Alioğlu ve Taha Hüseyin Karagöz'den gelebilecek haberleri şimdilik paranteze alarak, Türk medyasından daha önceden gidenlerin, Batı medyasının bakış açısını kuşanmış olarak, Afganistan'ı daha baştan sorunlu öteki saymaları nedeniyle ürettikleri haberler ve videolarda, bizim bakışımıza dair bir ipucu bulmak mümkün olmadığı gibi, kadın haklarıyla, kızların okuması konusunu aşıp meselenin özüne inmeleri de hiç mümkün olmadı. Bundan bakınca, Yıldız'ın adı üzerinden, bizim bakışımızı kuşanmasının yanısıra, meselenin özünü kavrayacak sahih bir bakışa sahip birinin bulunmayışı, yetişmiş insanımızın değerini ve yokluğuyla oluşan boşluğun büyüklüğünü bir kez daha göstermiş oldu.

Yeni Şafak Podcast
Tamer Korkmaz - Sonun başlangıcına dair içeriden itiraflar...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 26, 2021 5:10


“Bütün her şey boşuna mıydı? ABD, Afganistan'da uğradığı hezimetin ileride getireceği daha hangi sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacak?”  Uzun yıllardır dünya çapındaki savaşları yerinde izleyen, Afganistan'a da birçok kez giden Amerikalı ünlü gazeteci ve yazar Robin Wright, New Yorker dergisindeki analizinde işte böyle soruyordu. Wright'ın, -Haydutlar Yatağı Washington'ın hesabına yazılan- çarpıcı tespitlerinden bazılarına göz atalım: “ABD'nin Afganistan'da yirmi yıldır devam eden yanlış serüveni artık sona erdi. Afganistan, Amerikan halkının nezdinde, trilyon doları çöpe attıkları yer olarak hafızalara kazındı. Tüm bunlar yaşanırken Afganlar serbest düşüşe geçti ve yalnız bırakıldı. Bu vaziyet, ABD için sadece epik bir yenilgiden ibaret değildir. Kabil'in kaybedilmesi,

Yeni Şafak Podcast
Selçuk Türkyılmaz - Asya'nın Kalbinden Türkistan Şuuruna

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 25, 2021 4:30


ABD Afganistan'dan çıkıyor, çekiliyor veya kaçıyor. Konu ABD basınında da çok yoğun bir şekilde tartışılıyor. ABD öncülüğündeki güçlerin Afganistan'a girmesinde sorumluluğu bulunan İngiltere eski Başbakanlarından Tony Blair de tartışmaya dâhil oldu. Blair, Afganistan'dan çekilme kararı sebebiyle ABD Başkanı'na embesil sıfatını uygun bulmuş. Blair, böyle bir yakıştırmada bulunmasının sebebini de izah etmiş. Ona göre dünya Batı'nın nerede durduğundan emin olamayacak. Bu da Batı merkezli bir dünyaya olan inancı yok edecek. Bu yaklaşım Blair'in ABD'nin Afganistan kararını Batı merkezli dünyanın çöküşü açısından ele aldığını gösterir. Ona göre bu karar İngiltere'nin menfaatlerine de zarar verecek. Asya'nın kalbinde yaşanan bu ani değişimlerin ele alınış tarzından İngiltere'nin yüksek menfaatlerinin zayi olmasından büyük endişe duyulduğu sonucunu çıkarabiliriz. ABD'nin Afganistan'ı kaçarcasına terk etmesi İngiltere'nin ve Fransa'nın öncelikli meseleleri arasındadır. İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklama, İngiliz basını tarafından Türkiye'yi zor duruma sokacak şekilde servis edildi. Pakistan ve Türkiye'de mülteci merkezleri kurma yönünde anlaşmadan bahsedildi. Muhtemelen İngiliz hariciyesinin bilgisi ve yönlendirmesi doğrultusunda bir müdahale yapıldı. Türkiye'yi aciz durumda göstermeyi amaçlayan müdahaleyi geçiştiremeyiz. İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin gönüllü müdavimleri İngiliz hariciyesinin veya istihbaratının izlerini taşıyan bu müdahalede çok önemli bir rol üstlendi. Büyük Britanya'nın “derin aklı”na güven duyduklarını her büyük olayda gösteren çevreler, bu son olayın da merkezinde yer aldı. Afganistan merkezli gelişmelerle ilgili olarak da Türkiye'yi körleştirmek istedikleri anlaşılıyor. İngiltere'ye yaslanıp Türkiye'yi karşılarına alma tutumundan asla vazgeçmediler.

pakistan bu bat tony blair abd ona afganistan asya fransa bakanl abd ba muhtemelen afganistan'a fransa'n afganistan'dan
Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Afganistan'a yardımda şehitlerimizin izini sürmeliyiz

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 25, 2021 5:04


Dünyanın neresinde olursa olsun, Müslüman halkların fiillerine karşı, önce derin endişelerini belirterek, ardından evrensel kazanımların yerleştirilmesi konusunda onları desteklemekten söz eden birileri varsa o, ya kültürel, ya ekonomik ya da iki hususta birden ırkçılık yapıyordur. Bunun son örneğini, Dünya Bankası sözcüsünün Afganistan'la ilgili olarak yaptığı son açıklama da gördük. Sözcü yaptığı açıklamada “Afganistan'daki durumdan ve özellikle kadınlar için ülkenin kalkınma beklentileri üzerindeki etkilerinden ‘derin endişe' duyulduğu”nu belirterek, bu nedenle yapılan ödemeleri durdurduklarını; Afganistan'ın durumunu kendi “iç politika ve prosedürleri doğrultusunda yakından izleyerek değerlendirmeye devam edeceklerini ve “zor elde edilen kalkınma kazanımlarını korumak, Afganistan halkını desteklemeye devam etmek için yeni yolların araştırıldığını” iletti. Konu Dünya Bankası olunca, bu açıklamayı, ekonomik faşizme dahil etmemiz gerekirse de, kadınlar vurgusu üzerinden yapılan üstü kapalı dayatmaya baktığımızda

yards afganistan bunun bankas afganistan'a afganistan'daki
COSMO Köln Radyosu - Beiträge
Afganistan'dan son tahliyeler yapılıyor

COSMO Köln Radyosu - Beiträge

Play Episode Listen Later Aug 25, 2021 5:14


Afganistan'ın başkenti Kabil'den hava köprüsü ile tahliyelerin bu hafta sonlandırılması gerekiyor. ABD Başkanı Biden Kabil'den tahliye için son günün 31 Ağustos olarak kaldığını açıkladı. Almanya dahil pek çok Batılı ülke elçilik çalışanları ile sivil personelini ülkeden çıkardıysa da, Afgan çalışanlarını ve ailelerini getiremedi. Bundan sonra Afganistan'a dair her istekleri Taliban'ın inisiyatifine kaldı... Audio : Elmas Topcu'nun haberi

Yeni Şafak Podcast
Mehmet Metiner - Taliban, Şeriat, Hilafet, İslam Devleti vs...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 23, 2021 4:59


Taliban'la birlikte Şeriat, Hilafet, İslami Devlet, İslam Emirliği gibi kelimeler havada uçuşmaya başladı. Bu kelimeler üzerinden kendilerini tanımlayanlar durduk yere içimizde de maraza çıkartmaya başladılar. Kendi adıma söyleyeyim: Taliban dolayısıyla içimizde tekrar tedavüle sokulan bu kelimeler üzerinden pozisyon alanlar bu ülkeye, bu ülkenin toplumsal barışına, bir o kadar da Erdoğan liderliğindeki Ak Hareketi'ne zarar veriyorlar. Bu çerçevede gördüğüm kimi yanlış bakış açılarına değinmeyi zorunlu addediyorum. Taliban'a “ABD'ye diz çöktüren güç” diye güzellemede bulunanların, yani sadece ve yalnızca bu nedenle takdis edenlerin niyeti, bilesiniz ki başka güç odaklarının Afganistan'a yerleşmelerini sağlama amacına matuftur. Taliban'ın zihniyetine ve iktidar biçimine yönelik her eleştiriyi veya siyasal tavır alışı “Amerikancılık” diye püskürtmeye çalışanların gerçekte hangi güç odakları doğrultusunda pozisyon aldıklarına özellikle dikkat edilmelidir. Biz kendimizi ne Amerikancılık, ne de anti-Amerikancılık üzerinden konumlandırırız. Kendi adıma ABD karşıtı olan herkesi takdis eden bir anti-Amerikancılığı da Amerikancılık kadar sorunlu görürüm. Taliban'ı ikide bir gözümüzün içine sokarcasına “Hanefi-Maturidi” diye tanımlamak da neyin nesidir? Ne yani, bu ülkede de “Hanefi-Maturidi” olduğu halde bakış açılarına karşı olduğumuz gruplar yok mu? Unutulmasın: F. Gülen adlı İblis de “Hanefi- Maturidi”dir. Taliban'ın İslamiyet'i şiddetle ve totalitarizme özdeşleştiren ideolojisi/zihniyetidir asıl bizim tartışmamız gereken konu. Tamam anladık, Taliban'ın öyle iddia edildiği gibi Selefi-Vahhabi olmadığını göstermek adına nesnel bir bilgilendirme yapma gereği hissediyorsunuz. Buraya kadar tamam. Ama her Taliban eleştirisine cevap verme ihtiyacı hissetmeyiniz derim. Çünkü oluşturduğunuz algı, bilesiniz ki Erdoğan'ın Türkiye'de yerleştirmek istediği “demokrasi, özgürlükçü laiklik, herkes için özgürlük, biz birlikte Türkiye'yiz, herkesin bir arada barış içinde yaşadığı güçlü Türkiye” ideallerine gölge düşürüyor. “Şeriat” kelimesini getirip Taliban yönetimiyle iliştirmenin anlamını bilen varsa beri gelsin. “Şeriatı uygulayacağını ilan ettiği için Taliban'dan rahatsızlık duyuluyor” gibisinden laflarla dindar sosyolojiyi “şeriat” kelimesi üzerinden Taliban'ın yanına iliştirmeye kalkmak, hangi akla hizmettir?

Ankara Kulisi & Gazetelerde Bugün
Kulis: Afganistan'a tezkere, Suriye'ye harekât!

Ankara Kulisi & Gazetelerde Bugün

Play Episode Listen Later Aug 23, 2021 12:01


Afganistan'da sona eren NATO misyonu sonrası, TSK'nin kalması için tezkere hazırlıkları başladı. Kulislerin bir diğer iddiası ise Suriye'ye harekât için diplomasi trafiği işlemeye başladı.

venezuela nato afganistan aday tsk kulis suriye afganistan'a abdulkadir selvi okullar ne zaman venezuela maske cumhur ittifaku suriye'ye
Mundo Sabah Bülteni
✅ BioNTech Aşısına Tam Onay

Mundo Sabah Bülteni

Play Episode Listen Later Aug 23, 2021 6:59


Günaydın! Dünya'da ipuçları ile bültene başlıyoruz;-BioNTech aşısı dünyada Covid-19'a karşı tam onay alan ilk aşı oldu. ABD'de geçen yıl aralık ayında acil kullanım onayı alan BioNTech aşısına FDA (Amerika Gıda ve İlaç İdaresi) 16 yaş ve üstü için tam onay verdi. Aşının tamamlanan bilimsel çalışmalarının 40 binden fazla deneyin sonuçlarına dayandığı ve enfeksiyonu önlemede yüzde 91 etkili olduğu bildirildi.-ABD Başkanı Biden, özel şirketlerin çalışanlarına aşı zorunluluğu getirmesi yönünde çağrı yaptı.-İngiltere‘nin başkenti Londra'da, Covid-19 aşı karşıtı protestocular BBC'nin ardından ITN Prodüksiyon'un binasını bastı.-İran, Afganistan'da hakimiyeti ele geçiren Taliban'ın talebi üzerine ülkeye akaryakıt ihracatına yeniden başladı.-Afganistan‘dan ayrılmak isteyenler için ABD tarafından 31 Ağustos'a kadar tahliye çalışmalarının devam edeceği açıklandı.-Pentagon Sözcüsü John Kirby, Afganistan'dan tahliye sürecinde Taliban ile yakın iletişim halinde olduklarını ancak ortak devriye yapmadıklarını söyledi.-Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Avrupa'ya yeni göç akınlarının önlenmesi için Afganistan'a yakın ülkelerin AB tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi.-Slalom Futbol Bülteni‘nin yeni sayısı yayınlandı. Okumak ve abone olmak için: www.slalom.mundo.reportGünün şarkı listesi arka planda size eşlik etmek için web sitemizde hazır. Keyifli bültenler… Devamını okumak ve abone olmak için: www.mundo.report

Yeni Şafak Podcast
Süleyman Seyfi Öğün - Afganistan ve ihtimâller

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 22, 2021 5:41


Afganistan'da yaşanan gelişmeler, tesirleri çok farklı coğrafyalarda hissedilecek bir siklet merkezi değeri taşıyor. Meselâ Ortadoğu'da, Akdeniz'de ve Kafkaslarda bundan sonra meydana gelecek hâdiseler Afganistan‘da yaşananlar ihmâl edilerek anlaşılamayacak; bu ihmâl üzerine geliştirilecek siyâsetler de muhtemelen hatâlı olacaktır. Elbette bizi birinci derecede alâkadar eden mesele Türkiye'dir. Bir defâ şunu görelim: ABD'nin Afganistan'dan, üstelik çok savruk bir sûrette çekilmesini mutlak ve geri çevrilemez bir süreç olarak değerlendirmemek gerekiyor. Unutmamak gerekir ki, ABD'nin her an; süreçten pek de hoşnut olmayan AB'nin de desteğini alarak, belki de eskisinden çok daha kanlı bir şekilde Afganistan'a müdahale etmesi ihtimâli mevcuttur. Burada kritik olan, gidişâtın Doha'da, ABD ile Tâliban arasında sağlanmış olan mutabakata ne kadar sâdık işleyeceğidir. Akla gelen ilk senaryo, Tâliban'ın potansiyel olarak hem güneyden Rusya'yı, doğudan ise Çin'i istikrarsızlaştırıcı bir tesir doğurmasına dayanıyor. Şimdilik uyuyor gözüken ve Tâliban'ın kanatları altında olan el Kâide'nin uyandırılarak Rusya'ya ve onun hâkimiyet sahasına; Türkistan İslâm Ordusu'nun ise Çin'e karşı sürülecek taşlar olduğu pek çok çevre tarafından ifâde ediliyor. Doğrusu ben bu senaryoya tamamıyla

doha bir abd afganistan rusya burada akdeniz elbette afganistan'da seyfi afganistan'a rusya'y
Mundo Sabah Bülteni

Abone olmak için www.mundo.report adresini ziyaret edebilirsiniz.Haftanın ilk bülteninden günaydın! Bugün itibariyle Mundo yayın yapmaya başlayalı tam 5 ay oldu. Bu süre zarfında yoğun bir ilgiyle ve geribildirimlerle bizi yalnız bırakmayan tüm abonelerimize tek tek teşekkür ederiz!Afganistan'daki karışıklık durum ise devam ediyor. Ülkede büyük bir kısmını Türkmen/Tacik kökenli direnişçilerin oluştuğu gruplar Taliban'la çatışmaya devam ederken, Kabil havalimanı önünde ve bazı ülke konsolosluklarda insanlık adına acı olaylar yaşanıyor. Halkın hala büyük bir kısmı bu konumları kullanarak ülkeyi terk etmeye çalışıyor. Şimdiye kadar ülkeden tahliye edilenlerin sayısı 17 bin kişiye ulaştı.Bugün manşete taşıdığımız konu ise bu durumun en ilginç örneklerinden biri. Eski Afganistan İletişim ve Teknoloji Bakanı Sayed Ahmad Saadat Aralık 2020'de bakanlıktan ayrılarak Almanya'ya iltica etti. Daha önce İngiltere'de ikamet eden ve eski Kabil hükümetinden aldığı davetle Afganistan'a dönmüş olan eski Afganistan bakanı, şuan Almanya'da Lieferando firmasında bisikletli kurye olarak çalışıyor.Saadat mevcut durumunu şu sözlerle ifade etti: “Şu an basit bir hayat yaşıyorum. Almanya'da kendimi güvende hissediyorum. Leipzig'teki hayatımdan memnunum. Almanca kursuna gidebilmek ve daha fazla eğitim almak için para biriktirmek istiyorum. Birçok iş müracaatında bulundum ama bir sonuç çıkmadı. Şimdiki hayalim, Alman Telekom şirketinde çalışmak.“Afganistan'la alakalı anlatılacak daha çok hikaye var. Bölgeden önümüzdeki günlerde gelecek haberleri takip etmeye ve derlemeye devam edeceğiz. Bizi takipte kalın. Keyifli bültenler…Abone olmak ve devamını okumak için: www.mundo.report

Medyascope.tv Podcast
Taliban'ın Afganistan'a hakim olması küresel cihat hareketini nasıl etkileyecek?

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Aug 20, 2021 26:23


Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Ortadoğu ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Hilmi Demir, Taliban'ın Afganistan'da yönetimi ele geçirmesinin küresel cihat hareketine etkilerini Medyascope'a değerlendirdi.

prof taliban direkt hakim afganistan enstit afganistan'da medyascope afganistan'a
Politik Merkez - Robot Okuyucu Yayını
Afganistan Taliban'a Neden Direnmedi?

Politik Merkez - Robot Okuyucu Yayını

Play Episode Listen Later Aug 18, 2021


ABD'nin yirmi yılda inşa etmeye çalıştığı Afganistan'da sistemi bir çırpıda neden ve nasıl çöktü? Afganistan Devleti yöneticileri ve ordusu Taliban'a neden direnmedi? Bu noktadan bakarak dünyayı bekleyen nedir? Başlangıçta Afganistan'a var olan bir tablo vardı, yirmi yıllık ABD dönemi zamanında gelişenler oldu, şimdi bir yeni sayfa açılacak mı, dünya bunu merak ediyor.

taliban bu abd afganistan neden afganistan'da afganistan'a taliban'a
Bir bakışta
Kabil'deki manzara, Biden yönetimini zor durumda bıraktı

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Aug 17, 2021 8:31


Amerika haberleri editörümüz Hakan Çopur ile Kabil'deki kaos ve paniğin, Taliban'ın bir anda Afganistan'a hakim olmasının ABD kamuoyu ve siyasetine yansımalarını konuştuk.

Mundo Sabah Bülteni

Ücretsiz abone olmak için www.mundo.report adresini ziyaret edebilirsiniz! Haftanın en sevilen işgünü Cuma sabahından günaydın! Dünya'dan kısa kısa ile başlıyoruz;ABD, Kabil Büyükelçiliğindeki personelinin büyük bir bölümünü tahliye etmek için Afganistan'a asker gönderecek.Afganistan Büyükelçisi Ramin, “Düzensiz göç yeni bir şey değil” dedi.Irak hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Kerkük, Musul ve Diyala'da ortak askeri merkezler kurma kararı aldı.DSÖ, “sıfırıncı” hasta Wuhan laboratuvarından çıkmış alabilir.UEFA Avrupa Konferans Ligi 3. eleme turunda Trabzonspor ve Galatasaray play-off turuna yükseldi.Günün şarkı listesi seni burada bekliyor. Keyifli bültenler…

Bir bakışta
Çin'in Afganistan emelleri

Bir bakışta

Play Episode Listen Later Aug 3, 2021 22:42


Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'nden Dr. İshak Turan'a Çin'in Afganistan'a hangi amaçlarla müdahil olmaya çalıştığını ve bu süreçte Türkiye'nin de hangi roller üstlenmesi gerektiğini sorduk.

Mundo Sabah Bülteni

15 Temmuz Perşembe sabahından günaydın! Bu özel günde demokrasiye, adalete ve Türkiye'nin potansiyeline olan inancımızla yeni bir güne gündemden kısa notlar ile başlıyoruz!-Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, Türkiye'nin Afganistan'daki varlığı gelecekte bulunacağı konum ile ilgili “Ne Afganistan İslam Emirliği ne de Afgan halkının Türkiye'ye veya Türkiye halkına bir karşıtlığı vardır. Türk halkı ile din, mezhep, tarih ve kültür birliğimiz vardır. İki halk da birbirini çok sever. Biz 20 yıl önce NATO şemsiyesi altında Afganistan'a gelen Türkiye'nin de çekilmesini istiyoruz. Türkiye'ye de ihtiyacımız olduğunda direkt Türkiye ve Türk halkı ile konuşacağız. Türkiye'yi Türkiye olarak istiyoruz. NATO'nun bir parçası olarak Türkiye'yi istemiyoruz. ABD ile yaptığımız ve Türkiye'nin de kabul ettiği, Doha Anlaşması uyarınca NATO üyesi olan veya olmayan bütün yabancı güçlerin Afganistan'dan çekilmesi gerekiyor.” dedi.-Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ülkenin başkenti Brasilia'da bulunan bir askeri hastaneye kaldırıldı.-Anayasa Mahkemesi, yürürlüğe giren yeni İnfaz Yasasının CHP tarafından istenen 14 maddesinin veya tamamının iptal istemini reddetti.-Suriyeliler bayram nedeniyle Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Suriyeye geçişlerini sürdürüyor. Şu ana kadar geçenlerin sayısı yaklaşık 20 bin kişi.-Tuz Gölü'ünde yaşanan flamingo ölümleri dikkat çekiyor. Konya Valiliği, flamingo ölümleriyle ilgili araştırma ve soruşturma başlatıldığını duyurdu.-Otobüs biletlerine tavan fiyat uygulaması başlatıldı. Tavan fiyat mesafeye göre uygulanacak.-Editörün Notu: Her harfin bir karakteri var. Örneğin “D” harfi. D harfi ile başlayan nerdeyse tüm kelimeler ciddi bir duruşa sahip. Demokrasi, dünya, diktatör, düzen, ders, değer… Bugün şarkı listesinde size D gibi, ciddi, bazen sert bazen ise anlaması zor şarkılar seçtik: Orta Dünya'ya demokrasi götürmek isteyen Uruk-Hai Marşları! Keyifli dinlemeler, keyifli bültenler…Abone olmak için: www.mundo.report

Gazete Duvar Podcasts
Küresel Gündem… İlhan Uzgel: Türkiye Afganistan için pazarlığı kalanla değil gidenle yapıyor

Gazete Duvar Podcasts

Play Episode Listen Later Jul 15, 2021 18:42


DUVAR- Prof. Dr. İlhan Uzgel ve Dr. Mühdan Sağlam'ın hazırladığı Küresel Gündem'in bu bölümünde ABD'nin Afganistan'dan çekilme süreci, bölgedeki diğer ülkelerin sürece yaklaşımı ve Türkiye'nin Afganistan'a ilişkin adımları ele alınıyor.

abd afganistan rkiye afganistan'a uzgel
Gerçek gazetesi
Afganistan'da işgal taşeronluğuna hayır!

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Jul 11, 2021 4:03


Afganistan'da işgal taşeronluğuna hayır! Erdoğan NATO zirvesinden elinde Afganistan ihalesiyle geri döndü. Erdoğan, ABD'nin Afganistan'dan askerlerini çekmesinin ardından oluşacak boşluğu doldurmak için öne atıldı. Türkiye'nin başkent Kâbil'deki Hamit Karzai havalimanının güvenliğini sağlamaya hazır olduğunu söyledi. Afganistan'daki NATO işgal gücü olan ISAF'a halihazırda 600 askerle katılan Türkiye eğer bu taşeron ihalesini alırsa asker sayısı daha da artacak. Sadece asker sayısı değil, tehlike de artacak. Afganistan'da bu zamana kadar muharip görev almayan TSK askerlerinin bu görev dolayısıyla Taliban ile çatışmalara girmesi kaçınılmaz olacak. Orası basit bir havalimanı değil NATO'nun işgal üssü İktidar yanlısı medya, bu çok vahim, tehlikeli girişimi basitleştirmeye çalışıyor. Havalimanı güvenliği sanki askerler yolcuların bavullarını kontrol edecekmiş gibi lanse ediliyor. Kâbil Havalimanı'ndan sivil uçuşlar da yapılıyor ama burası aynı zamanda NATO işgal güçlerinin ana komuta merkezi ve en büyük askeri üssü konumunda. Dolayısıyla işgal altındaki bir halka karşı emperyalist saldırı üssünü savunmak sadece tehlikeli değil aynı zamanda da utanç vericidir. NATO'nun Afganistan savaşı haksız bir savaştır. Taliban'ın siyasi ve ideolojik görüşlerinden bağımsız olarak Afganistan işgal altında bir ülkedir. NATO'nun savaşı haksız, Taliban'ın savaşı ise işgale karşı bir savaştır. Türkiye haksız bir savaşta baş oyuncu haline gelecektir. Bu, yüz kızartıcıdır. Taliban gelirseniz vururuz diyor İktidar yanlısı medya ayrıca Afganistan halkının ve Taliban güçlerinin Türkiye'yi “Müslüman” olduğu için dostça karşılayacağını öne sürüyor. Oysa Taliban bu haber çıkar çıkmaz, Türkiye'nin bu görevi üstlenmesi halinde, TSK askerlerinin hedef olarak kabul edileceklerini açıkladı. Dolayısıyla Afganistan'a asker göndermek demek, haksız bir savaşa gönderilen askerlerin tabutlarla dönmesi demek olacaktır. İşgal taşeronluğu neyin diyeti? Erdoğan, kendisini aylarca aramayan Biden'ı yatıştırmak, ABD'nin elindeki Halkbank davası, S-400 yaptırımları gibi kozları kullanmasını geciktirmek için NATO zirvesinde bu taşeron ihalesini üstlendi. Bunu herkes biliyor. Ayrıca Erdoğan, yine ABD-Türkiye ilişkilerinde bir gerilim konusu olan Ermeni soykırımı ile ilgili “hamdolsun gündeme gelmedi” diyerek korkusunu açık etmişti. Ancak sonraki sürece baktığımızda ABD'nin daha fazla taviz kopartmak için şantajlarına devam ettiğini görüyoruz. Şimdi de ortaya yeni bir Halkbank vakası olarak Sezgin Baran Korkmaz (SBK) davası çıktı. Dolayısıyla Afganistan ihalesinin yetmeyeceği, arkasından daha büyük teslimiyet ve taşeronlukların geleceği bellidir. Emperyalizme Turancı ve İslamcı kılıf Nitekim Erdoğan'ın bu ihalede yanına Macaristan ve Pakistan'ı almaya çalışması, ardından Hulusi Akar'ın Orta Asya turuna çıkması son derece manidardır. Macaristan'daki ön faşist rejimle Turancılık'ta; Pakistan'la ise İslamcılık'ta buluşan istibdad rejimi bu ideolojik ortaklıkları emperyalizmin hizmetine sunmaya hazırlanmaktadır. Mesele Taliban'a hoş gözükmek falan değildir. Rusya ve Çin'in arasında tam bir kavşak noktası olan Afganistan'dan başlayarak Orta Asya'ya ve Çin'in içinde Uygur Bölgesi'ne uzanan bir emperyalist kuşatma planı söz konusudur. Yani emperyalist ihale, bir havalimanından hatta Afganistan'dan dahi daha büyüktür. Kahrolsun istibdad! Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın hürriyet! ABD bu kadar büyük ve tehlikeli bir ihaleyi kolay kolay üstlenecek taşeron bulamaz. Ama yolsuzluklarla, iç çatışmalarla ve iflas etmiş, dolara köle olmuş bir ekonomiyle yuları emperyalizme kaptırmış olan istibdad rejimi tam ABD'nin arayıp da bulamadığı bir fırsattır. İstibdad rejimi Türkiye'nin emperyalizme karşı zayıf karnı, istibdada karşı hürriyet mücadelesi anti-emperyalist mücadelenin kopmaz bir parçası olmaya devam ediyor.

Yeni Şafak Podcast
Abdullah Muradoğlu - Saygon Sendromu...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 28, 2021 4:44


Donald Trump Yönetimi'nin Şubat 2020'de “Taliban” ile yaptığı barış anlaşması Amerikan askerlerinin Afganistan'dan tahliye edilmesini içeriyordu. Kasım 2020'de Başkan seçilen Joe Biden anlaşmaya bağlı kalarak Eylül ayına kadar asker çekme işleminin tamamlanacağını ilân etmişti. Halihazırda çekilme işlemi sürüyor, diğer yandan ABD, Tacikistan ve Özbekistan başta olmak üzere Afganistan'a yakın ülkelerde askeri üs arayışlarını devam ettiriyor. Ancak ABD bu konuda ciddi bir ilerleme sağlayamadı. Pakistan Başbakanı

Çağlayan Dergisi
Hicret Diyarlarında Uzun Bir Yolculuk / 2019 Ağustos

Çağlayan Dergisi

Play Episode Listen Later Aug 2, 2019 7:05


1979 kışında Afganistan'ın Tahar vilayetindeki Moğol Kışlak köyündedünyaya geldim. Türk vatandaşıyım,ancak Özbek asıllıyım. Bugün Afganistan'ın kuzeyinde yaşayan yaklaşık 8 milyonÖzbek'ten biriyim. Aslında ailemin ve dedelerimin yaşadığı ve memleketimiz dediğimiz yer,Özbekistan'ın meşhur Buhara şehridir. Bolşevik İhtilali ile başlayan komünizmin baskısıyla Gani-i Mutlak bizi 1920'li yıllardan itibarenoralardan ayırmış ve bir asırdır hicret yollarında olmamızı murat buyurmuş.Ailem Buhara'dan ayrılarak Tacikistan'ın Kulob şehrine yerleşmiş. 1935'e kadar oraları hicret diyarı olarak benimseyip kalmışlar. AncakRusların baskısı yıllarca devam etmiş ve maalesef oradan da ayrılmak zorunda kalmışlar. Zorluşartlarda Amuderya (Ceyhun) nehrini geçerekbugün yaşadıkları Afganistan'ın kuzey bölgesine yerleşmişler. Hatta rahmetli dedem birçokakrabam, Amuderya'nın sularında kaybolmuş.Ailem ve akrabalarım yaklaşık 40 yıl Afganistan'da kalmışlar. Dünyaya geldiğim dönemde, Sovyet birlikleri Afganistan'a müdahaleetmiş ve 10 yıl sürecek bir savaş başlamış. Annem, “Sen doğduğunda, köyümüzün üstündensavaş uçakları geçiyordu” diyerek o günleribana anlatırdı.Rahmetli babam savaş başlayınca mücahitgruplara katılmak için birliklerin olduğu dağagidiyor. Orada silah dağıtımı yaparken kendisine verilmiyor ve varsa evdeki silahları getirmesini istiyorlar. Kendisi geri dönerken diğer birgrup tarafından savaştan kaçıyor diye yakalanıyor ve sorgulanıp infaz edilmesine karar veriliyor. Üstündeki değerli her şeyi alıp infaz etmekiçin duvarın kenarına götürdüklerinde içlerinden birisi onu tanıyor ve söylediklerinin doğruolduğuna inandığını söylüyor. Rahmeti babambu badireden kurtuluyor ancak yaşadığı şokuntesiriyle uzun süre kendine gelemiyor ve yaşadığımız yerlerden ayrılmaya karar veriyor. Sadece evli olan ablamı bırakıp annemi ve bizlerialarak İran'daki bir arkadaşının yanına gitmeküzere yeniden hicret yollarına düşüyor.Babamın arkadaşı bize çok iyi davranmışve yaklaşık altı ay yanında kalmışız. Rahmetlibabam da arkadaşının bu cömertliğine karşılıkolarak evinin yanında kuyu kazmasına yardımcıolmuş. Kuyuyu bitirmek için son kez kuyuya inmiş. Arkadaşı ile birlikte kuyudayken bir andakuyu suyla dolmaya başlamış. Maalesef babamo kuyudan çıkamamış ve annem altı çocuğuylaberaber dul kalmış. O zaman üç yaşındaydım.Annem, babamın bizler için biriktirdiği birmiktar parayı alarak dayılarımın sığındığı, Pakistan'ın Karaçi şehrine, altı çocuğuyla birlikteyürüyerek gidiyor. Ancak oraya vardıktan sonra bazı akrabalar, annemin elindeki parayı alıyorlar. Annemin uzun yıllar parasını geri almakiçin uğraştığını, bu kadar acının yanında bir dekardeşlerinden gördüğü bu eziyetin onu dahaçok üzdüğünü hatırlıyorum.