POPULARITY
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
TANIM Adrenal yetmezlik, adrenal bezlerin hormon üretimindeki yetersizlikle sonuçlanan klinik durumdur. Adrenal kriz ise, bu hormonların eksikliğine bağlı olarak akut şekilde gelişen ve erken teşhis edilip agresif bir şekilde tedavi edilmezse ölümcül olabilen, acil klinik bir durumdur. Hastaların öyküsünde; sıklıkla ameliyat, enfeksiyon, yanık, sepsis, travma, metabolik veya kardiyovasküler olay gibi stresin arttığı tetikleyiciler bulunur. Klasik olarak intravenöz sıvılara ve vazopressörlere dirençli şiddetli hipotansiyon şeklinde prezente olur (Şekil 1).1 Bu konuyla ilgili İbrahim Sarbay tarafından yazılmış vaka sunumu ve Ddxof algoritmasına buradan ulaşabilirsiniz. PATOFİZYOLOJİ Anatomi Adrenal bezler retroperitoneal organlardır, böbreklerin üzerinde yerleşim gösterirler. Adrenal korteks ve adrenal medulla olarak iki kısımdan oluşur. Adrenal medullada katekolaminler üretilir. Adrenal kortekste ise mineralokortikoidler (zona glomerulozada), glukokortikoidler (zona fasikulatada) ve androjenler (zona retikulozada) üretilir (Şekil 2). Sınıflandırma Adrenal yetmezlik sorunun kaynaklandığı yere göre sınıflandırılır (Şekil 3). Primer Adrenal Yetmezlik: Adrenal kortekse özgü hastalıklardan kaynaklanır. Çocuklarda primer adrenal yetmezliğin en yaygın nedeni klasik konjenital adrenal hiperplazidir. Santral Adrenal Yetmezlik: Adrenokortikotropik hormonun (ACTH) kortizol üretimini uyarmaması ile karakterizedir. Santral adrenal yetmezlik, ACTH üretimini bozan hipofiz hastalığından (sekonder adrenal yetmezlik) veya hipotalamustan kortikotropin salgılatıcı hormon (CRH) salınımındaki bozukluklardan (tersiyer adrenal yetmezlik) kaynaklanabilir. En yaygın neden, hipotalamik-hipofiz-adrenal ekseni baskılayan kronik, yüksek doz glukokortikoid tedavisinin aniden uygunsuz şekilde kesilmesidir. 2 haftanın üzerinde günlük 5 mg prednizona eş değer steroid kullanımından sonra dozun azaltılarak kesilmesi gerekir. Aldosteron sıvı ve elektrolit dengesinden sorumlu esas hormonlardan biridir. Kortikosteroidler daha çok karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasından sorumludur. Ayrıca glukokortikoid eksikliği, anjiyotensin I ve norepinefrine karşı vasküler yanıtın azalmasına, renin substratının sentezinin azalmasına ve prostasiklin üretiminin artmasına sebep olarak hipotansiyona katkıda bulunur.2 Kortikosteroidlerin temel üretimi hipotalamohipofizier aks üzerinden CRH ve ACTH hormonlarıyla düzenlenir. Mineralokortikoidlerin dengesi ise esas olarak böbreklerdeki reseptörlerle sağlanır ve Renin anjiotensin aldosteron sistemiyle yönetilir. Dolayısıyla primer adrenal yetmezlikte hem kortizol hem aldosteron eksikliği görülürken, santral adrenal yetmezlikte mineralokortikoid aktivitesi korunmuş olur. ETİYOLOJİ Primer Adrenal Yetmezlik Otoimmün adrenalit (Adison hastalığı)İzole veya poliglandüler yetmezlikle görülebilir, HIV Enfeksiyonu (direkt etkileyebileceği gibi, dissemine sitomegalovirüs (CMV), tüberküloz, kriptokok, histoplazmozis, blastomikozis, toxoplazmozis veya pneumcystis pneumonia enfeksiyonları ile de etkileyeblir) Tüberküloz veya diğer dissemine enfeksiyonlar Metastatik kanserler (özellikle meme, akciğer) İnfiltratif hastalıklar (sarkoidoz, hemokramtozis, amiloidozis) Konjenital (adrenal hipoplazi, adrenolökodistrofi, ACTH direnci) Bilateral adrenalektomi İlaç toksisitesi (etomidat, ketokonazol, rifampisin) Akut Durumlar Adrenal hemorajiMeningokoksemi ve diğer sepsis durumlarıAntikoagülasyon (heparin ve warfarin)Antikardiyolipin antikor sendromu Travma Santral Adrenal Yetmezlik Pitüiter Tümör (Primer veya metastatik) Pitüiter Cerrahi veya radyasyon Kronik steroid kullanımının ani kesilmesi İnfiltratif Hastalıklar (Sarkoidoz, eozinofilik granülom, tüberküloz) Travmatik beyin yaralanması Postpartum pituiter nekroz (Sheehan sendromu) Boş sella sendromu Akut DurumlarPitüiter apopleksi (pitüiter tümör içi kanama)Travmatik beyin ...
Bugün bültende Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'nin gerçekleşmesi, Kılıçdaroğlu'nun TIME dergisi röportajı ve TCMB'nin faiz kararı yer alıyor. Bu bölüm Coffee Department hakkında reklam içermektedir. Kaliteli ve nitelikli kahvenin peşine düştüğü yolculuğu birbirinden farklı coğrafyalarda sürdüren Coffee Department'ın sunduğu taze bahar seçkisi kahveleri buradan inceleyebilirsiniz.
148. Bölümde konuğum Almanya merkezli bir biyoteknoloji şirketi olan Humintech CEO'su Müfit Tarhan oldu. 2 kısma ayırdığımız bu podcastin ilk bölümünde Turizm'den Biyoteknoloji sektörüne geçiş yapan bir girişimcinin hikayesini dinledim. (Bu podcast, Akbank hakkında reklam içerir) (00:00) – Açılış (01:07) – Müfit Tarhan'ı tanıyoruz. (06:50) – Nükleer Santral'de çalışırken neler öğrendiniz? (09:24) – Turizm sektörü ile nasıl tanıştı? (13:22) – Turizm'in riskleri (15:44) – Türkiye'ye neden gelemedi? (17:48) – Wings ile yeni yerler görün ! Kampanya detayları - https://track.adform.net/C/?bn=60611165 (19:48) – Turizm'e veda edip başka tarım sektörüne nasıl geçtiler? Filoksera nedir? - https://tr.wikipedia.org/wiki/Asma_biti - Linyit kömürü (29:52) – Humus neden önemli? (33:00) - Humintech, dünya çapında ekilebilir arazilerin iyileştirilmesine gerçek bir katkıda bulunmak misyonu ile hareket ediyor. Siz bu işe başlarken böyle bir sorun olduğunu nasıl keşfettiniz? Ve neden önemsememiz gerekiyor biraz anlatır mısınız? (38:00) – Modern tarım ve Yeşil Devrim (44:22) – Son sözler (44:37) - Kapanış Müfit Tarhan - https://www.linkedin.com/in/m%C3%BCfit-tarhan-10621075 Aykut Balcı - https://www.linkedin.com/in/aykutbalci/ Sosyal Medya Hesaplarımız; Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize Bağış Yapmak Patreon hesabımız - https://www.patreon.com/dunyatrendleri
ERDOĞAN NÜKLEER SANTRALİ ÇALIYOR
Kurumsal firmalar için bulut çözümleri neler? Bulut teknolojilerinde dünyanın gidişatı nasıl? Bulut teknolojilerinin ekonominin can damarı olan KOBİ'lere faydaları Konuk: Vodafone Kurumsal Satış Direktörü Cansu Cebi
Alkol kullanımına bağlı bir çok problemle acil servislerde karşılaşmaya alışığız. Görece nadir karşılaştığımız alkol yoksunluğu alkol ilişkili acil durumlardan birisi olmakla birlikte yönetimi kimi zaman zorlayıcı olabilmektedir. Bu yazımda alkol yoksunluk sendromu yönetimini geçen ay acilimize gelen bir vaka üzerinden anlatmaya çalışacağım. İyi okumalar dilerim. Vaka 34 yaşında erkek hasta ellerde titreme, konuşma güçlüğü ve istemsiz ekstremite hareketleri şikayeti ile getirildi. Vitallerde hipertansif, taşikardik, takipneik, oksijen saturasyonu normal ve ateşi yoktu. Hasta resüsitasyon alanına alındı ve monitorize edildi. Anamnezde 10 yılı aşkın süredir progresif artan miktarda ve son yıllarda günde 1 litre civarında viski içtiği fakat son 5 gündür yakınlarının teşviği ile alkol almadığı öğrenildi. 2 gün önce psikiyatra başvurmuş fakat yazılan ilaçları henüz kullanmamış. 1 gün önce sabah başlayan bulantı, kendini kötü hissetme hali akşam artmış. Sabah uyandığında konuşamama, kusma, ellerde titreme, baş dönmesi şikayetleri olması üzerine acil servise getirilmiş. Ek hastalığı veya kullandığı ilaç yokmuş. Muayenede GKS:14, motor komutlara uymaya çalışıyor, sözel oryantasyon bozuk. Kooperasyon kısıtlı ve ajite (RAS skoru 3). Pupiller izokorik, ışık refleksi doğal. Tüm ekstremitelerde belirgin tremor mevcut. Lateralize nörolojik bulgu yok. Solunum doğal, batın rahat. Periferik nabızlar açık. Hastada ön planda alkol yoksunluk sendromu ve buna bağlı deliryum tremens düşünüldü. Santral patolojilerin ekarte edilmesi ve hastanın metanol intoksikasyonu açısından değerlendirilmesi gerekmekteydi. Çekilen tomografide haliyle hareket artefaktı vardı. Suboptimal değerlendirmede patoloji saptanmadı. Hematolojik tetkiklerde 14.000 lökositoz ve AST 5 kat, ALT 2 kat, Kreatin Kinazın 6 kat artmış olduğu görüldü. Elektrolikter ve BFT normal bulundu. Kan gazında pH:7.10, pCO2:26, CHCO3:8 olacak şekilde anyon açığı artmış (+19) derin metabolik asidozu vardı. Etanol değeri sıfır ölçüldü. Hastanın oral alımı kapatıldı. Dekstroz ve SF ile hidrate edildi, tiamin verildi. Ajitasyonların tedavisi için diazem ile tedaviye başlanıldı. Asidozu devam eden hasta hemodiyalize alındı. Acil serviste geçen 10 saatlik süre boyunca toplamda 80 mg diazepam ve 20 mg midazolam verildi fakat hastanın ajitasyonu devam etti. Hasta üçüncü basamak yoğun bakıma devredildi. Hastanın tedavisine diazemle devam edildiğini, yatışın 24. saatlerinde ajitasyonun azaldığını ve 6. gün psikiyatri poliklinik önerisiyle taburcu edildiğini öğrendik. Tartışma Alkol kullanan kişiler tüketimi aniden bıraktıklarında yoksunluk sendromu yaşayabiliriler. Yoksunluk durumuna düşmek için ne kadar süre ve ne kadar miktarda alkol alınması gerektiği net değildir. Bunun yanı sıra yoksunluk yaşayanlar arasında da semptomların çeşitliliği ve ağırlığı kişiden kişiye göre değişmektedir. Yapılan çalışmalarda daha uzun süre ve sürekli alkol verilen gönüllülerin daha kısa süre alkol alanlara göre daha şiddetli yoksunluk yaşadıklarını göstermiştir.1 Minor yoksunluk belirtileri genellikle 6-24 saat içinde başlar ve kendiliğinden sonlanır. Bu semptomlar uykusuzluk, titreme, hafif kaygı, gastrointestinal rahatsızlık, baş ağrısı, terleme ve çarpıntı olarak sayılabilir. Fakat orta ve ileri yoksunluk durumlarında jeneralize tonik klonik nöbetler, alkolik halüsinoz, deliryum tremens, rabdomiyoliz ve mortalite görülebilmektedir.2 Yoksunluğun şiddetini belirleyebileceğimiz CIWA-Ar ölçeği 2014 yılında yayınlanmıştır. Hastanın semptomlarının şiddetine göre verilen puanlar toplanır. Bu ölçeğe göre 15 puan üzeri alan hastalara orta yoksunluk, 20 puan üzeri alanlar ise şiddetli yoksunluk olarak değerlendirilmektedir. Tablonun ayrıntılı versiyonu için bu linke tıklayabilirsiniz. CIWA-Ar Ölçeği Minor yoksunluk semptomları için ayaktan tedavi önerilmektedir. Genellikle psikiyatri polikliniklerinde hastalara oral benzodiazepinler başlanılmaktadır.
BizNews
114. Bölümde "kendisini Nükleer Enerji masterı yaparken Güneş Enerjisinde tezini yazmış birisi" olarak tanımlayan Dr. Mehmet Kapusuz konuğum oldu. Dr. Mehmet Kapusuz Enerji teknolojileri alanında lisans, yüksek lisans ve doktora tahsili görmüştür. Ülkemizde, Avrupa'da ve Amerika'da farklı şirketlerde 15 yılı aşkın süredir özellikle yenilenebilir enerji alanında ve depolama teknolojileri konularında uzman ve yönetici olarak çalışmaktadır. Şu anda Almanya'da Fichtner şirketinde yenilenebilir enerji santralleri ve enerji depolama sistemleri alanında kıdemli proje yöneticisi olarak görev yapmaktadır. (00:00) - Açılış ve Dr. Mehmet Kapusuz'u tanıyoruz. (02:18) - Dr. Mehmet Kapusuz'un kısa hikayesi. (04:04) - Günümüzde enerji neden çok önemli bir sorun haline geldi? Daha doğrusu gerçekte bir sorun mu? Siz böyle görüyor musunuz? Geldiğimiz noktada neredeyiz? - Dalga enerjisi - Boğazlardan elektrik enerjisi üretmek mümkün mü? - Kanal İstanbul Rüzgar enerjisi Danimarkalılara iyimserlik ve bol kazanç getiriyor. https://www.deutschland.de/tr/topic/cevre/ruzgar-enerjisi-danimarkada-bir-basari-modeli (15:22) - Nükleer Santral (16:24) - Enerji sorunun çözüm anahtarı nerede? - Temiz enerji ve depolama - Araçlarda yakıt kaynağında devrim Kyto protokolü - https://unfccc.int/kyoto_protocol (21:52) - Elektrikli araçlar (24:52) - Hedeflenen tarihler gerçekçi mi? (29:03) - Türkiye'de batarya fabrikası kurulacak mı? - Elon Musk (30:41) - Türkiye enerji depolamada ne gibi bir strateji izlemeli? (32:15) - Türkiye elektrikli araç yapar mı? (34:00) - Şarj istasyonları (36:11) - Kitap önerileri Büyük Tasarım - https://www.goodreads.com/book/show/13599949-b-y-k-tasar-m?ac=1&from_search=true&qid=TpURaZVP1d&rank=1 Yaşam Nedir? - https://www.goodreads.com/book/show/22931430-ya-am-nedir?ac=1&from_search=true&qid=LjEl7SgWpl&rank=2 Çizginin Dışındakiler - Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? - https://www.goodreads.com/book/show/12803201-izginin-d-ndakiler---baz-i-nsanlar-neden-daha-ba-ar-l-olur?ac=1&from_search=true&qid=SpW4S75Lfx&rank=1 (29:54) - Kapanış Mehmet Kapusuz - https://www.linkedin.com/in/dr-mehmet-kapusuz/ Sosyal Medya Hesaplarımız; www.dunyatrendleri.com Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize Bağış Yapmak İsterseniz Patreon hesabımız - https://www.patreon.com/dunyatrendleri
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarının dokuzuncu günü. Türkiye'de enflasyon yıllık yüzde 50'nin üzerine çıktı. Şükran Şençekiçer'in konuğu Prof. Dr. Öner Günçavdı, ekonomide ve dünyada son gelişmeleri yorumluyor. #Rusya #Ukrayna #Nükleer #NükleerSantral #Kiev #Zelenskiy #Putin #Müzakere #Yaptırımlar #RusyaUkrayna #sondakika #ÖnerGünçavdı #Lavrov #MedyascopeGündem #ŞükranŞençekiçer
Bu yazımda acile başvurduğunda hepimiz için endişeli bir sürecin başladığı bir tablodan bahsedeceğim: çocuk hasta ve siyanoz. Kimi zaman temizlemekle geçen bir gıda boyası kadar basitçe çözülse de, bir çok durumda yönetilmesi zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalarda dakikalar içinde yapılacak müdahaleler hayat kurtarıcı olacaktır. Hiç bir çocuğun hasta olmadığı bir dünya dileyerek tanımlarla başlayalım. İyi okumalar. Tanımlar Siyanoz, kılcal yatakta deoksijenize hemoglobinin artmasıyla dokunun mavi-mora doğru renk değiştirmesidir. Aydınlatma koşulları, gölgelenme, ciltteki pigmentasyonlara bağlı ilk bakışta gözlenmesi kimi zaman zor olsa da tırnak yatakları, dudaklar, müköz membranlar ve derinin ince olduğu bölgelerde tanınması daha kolaydır. Çocuklarda yaşamı tehdit eden siyanoz çoğunlukla solunumsal hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Santral ve periferik olmak üzere iki çeşit siyanoz görülür. Santral siyanozda kandaki deoksijenize hemoglobin konsantrasyonu 5 g/dL'nin üzerindedir.1 Periferik siyanozlu hastalarda ise kan oksijen saturasyonu normaldir fakat, cilt ve ciltaltı damar yatağındaki vazokonstruksiyon morarmaya neden olmuştur. Tek bir ekstremitede gözlenen periferik siyanoz ise arteriyel veya venöz dolaşımın lokalize kesintiye uğradığını düşündürür. 2,3 Yaşamı Tehdit Eden Durumlar Öncesinde sağlıklı olan bir çocukta yeni gelişen santral siyanoz sıklıkla solunumsal nedenlerden kaynaklanır. Küçük bebeklerde kardiyak ve pulmoner vasküler sebepler de etyolojide önemli yer turar. Solunumsal Nedenler Oksijenin alveollere ulaşmasını engelleyen veya alveoler oksijen geçirgenliğini bozan aşağıda ayrıntılandırılmış herhangi bir sebep siyanoza neden olabilir. Azalmış FiO2 İnspire edilen havadaki oksijen konsantrasyonunun düşük olması siyanoza sebep olabilir. Çocuklarda bu durum sıklıkla yangınlarda gözlenir. Yangınlarda çocuklarda karbon monoksit ve siyanid intoksikasyonu ve termal yanıklar ve partikül solumaya bağlı hava yolu obstrüksiyonlarına da dikkat etmek gerekir. Nadiren çocuklar boğucu gazlara maruz kalabilirler. Örneğin propan, bütan gibi yanıcı gazlara mutfak tüpü ve ocaklardan sızmalarda maruz kalınabilir. Bu durumlarda da azalmış FiO2 ye bağlı hipoksemi ve siyanoz gözlenir. Boğucu gaz ortamdan uzaklaştırılmalı ve derhal çocuğa %100 oksijen vermelidir. Üst hava yolu obstrüksiyonu Bu başlıkta etyolojide yabancı cisim obstrüksiyonu yanı sıra, krup, bakteriyel trakeit, epiglottit, termal yaralanma, trakeobronşiyal ağaç yaralanması ve konjenital anomaliler yer alır. Obstrüksiyona bağlı alveolar ventilasyon azalır ve hipoksemiye bağlı santral siyanoz gözlenir. Bu hastalarda tedavi ilgili uzman tarafından derhal başlatılmalıdır, tıkanıklığın giderilememesi durumunda çocuğun durumu hızla kötüleşir. Altı aydan küçük zorunlu burun solunumu yapan bebeklerde burun salgıları da tıkanıklığa neden olabilir ve siyanoz gözlenebilir. Salgıların aspire edilmesi durumu hızlıca geri çevirir. Göğüs duvarı bozuklukları veya yetersiz akciğer ekspansiyonu Bu durumla genellikle yüksek enerjili toraks travmaları sonrasında karşılaşılır. Yelken göğüs, hemopnömotoraks, tansiyon pnömotoraks ile birlikteliği sıktır. Klinikte göğüs duvarında deformiteler, ekimozlar, palpasyonda ciltaltında ve kotlarda krepitasyonlar ve hassasiyet yer alabilir. Bu yaralanmalar hızlıca tanınmalı ve iğne veya tüp torakostomi uygulanmalıdır. Ayrıca siyanoz solunum sıkıntısı yaşayan bebeklerde ve çocuklarda göğüs duvarı kas yorgunluğuna bağlı da gözlenebilir. Bu durumda noninvaziv ve gerektiğinde invaziv mekanik ventilasyon ile solunum desteklenmelidir. İntrinsik akciğer hastalıkları Şiddetli pnömoni, astım, boğmaca, bronşiolit, ampiyem, nonkardiyak pulmoner ödem, kistik fibrozis siyanoza neden olan en sık intrinsik akciğer hastalıklarıdır. Bu etyolojiler hem küçük hava yollarının obstrüksiyonuna hem dealveollerde oksijen değişiminin bozulmasına neden olarak siyanoz yapabilirler.
DUVAR- Türkiye'nin enerji gündeminin önemli başlıklardan biri nükleer. Akkuyu'da hali hazırda bir nükleer santral inşa ediliyor. Nükleer santral devreye girdiğinde elektriğin ucuzlayıp ucuzlamayacağı merek konusu. Eşitsiz Denklem'in bu bölümünde Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, Türkiye'nin nükleer enerji politikasını değerlendiriyor.
Bartın'ın Amasra ilçesi Çapak Köyü'nde Hattat Holding tarafından yapılması planlanan Hema Termik Santrali için hazırlanan son imar planı değişikliği de mahkeme kararı ile iptal edildi. Böylece Bartın halkının 16 yılı aşkın, onlarca davayla süren mücadelesi zaferle sonuçlandı. 1 Nokta 5'in sekizinci bölümünde Yeşil Gazete editörü Elif Ünal, Bartın Platformu Yürütme Kurulu üyesi Erdoğan Atmış ile termik santral karşıtı mücadeleyi başarıya götüren gelişmeleri beş soruda konuşuyor. Yeşil Gazete ve Gezegen ortaklığıyla, Podfresh iş birliği ile.
Bu Yazıda: SklerodermaSkleroderma Renal KrizRaynaud Fenomeni Ve Dijital İskemiGastrointestinal PsödoobstruksiyonSjögren SendromuHipokalemik Paralizi 1. Skleroderma Skleroderma yaygın kollajen depozitleri ile karakterize, cilt ve vasküler dokuda fibrotik değişikliklere neden olan, tüm organ sistemlerini etkileyebilen ve hayatı tehdit edici bir inflamatuar bağ dokusu hastalığıdır. Kadınlarda daha sık görülür ve ortalama 30-60 yaş arasında başlangıç gösterir. Diffüz tutulum formunun ciddi mortalite ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Skleroderma tedavisi, tutulan organ sistemlerine ve klinik bulguların ağırlığına göre düzenlenir. İnterstisyel akciğer hastalığı varlığında immunsupresif tedaviler etkili olabilmektedir. Vasküler sistem tutulumunda tedavi hedefleri ise RF sıklığını azaltmak, iskemik-ülsere lezyonların iyileşmesini hızlandırmak ve progresif tıkayıcı damar hasarını yavaşlatmaktır. Acil serviste sklerodermanın özellikle renal kriz, dijital iskemiler, intestinal psödoobstruksiyon, immunsupresan tedavi altında gelişen enfeksiyonlar ve pulmoner arteryel hipertansiyon ya da interstisyel akciğer tutulumuna bağlı respiratuvar fonksiyon bozuklukları gibi mortalite ve morbidite açısından önemli komplikasyonları ile karşılaşabilmekteyiz. 1.1. Skleroderma Renal Kriz Hastaların %5-15 kadarında gelişen ve genelde hastalığın ilk 5 senesi içerisinde ortaya çıkan ciddi bir acil durum. Hipertansiyon ile birlikte böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk ile karakterize ancak hastaların yaklaşık %10'u normotansif olabiliyor. Skleroderma renal kriz için risk faktörleri: Hastalığın ilk 4-5 yılı içerisinde olmaDiffüz ve hızlı cilt tutulumuPalpabl tendon bulgularıYeni gelişen anemi ya da kardiyak olaylarKortikosteroid tedavisi SRC tanısı koymak diğer olası nedenler sebebiyle zorluk teşkil eder. Böbrek fonksiyon bozukluğu geliştiren sklerodermalı bir hastada hipovolemi, malign hipertansiyon, arteriyel stenoz, glomerulonefritler gibi diğer nedenler de göz önünde bulundurulmalı. SRC'de tipik olarak kan basıncı artışı hızlı gelişir. Hızlı gelişen HT'a bağlı olarak hastalar görme bozuklukları ve ciddi baş ağrısı ile başvurabilir. Eğer intrakraniyal kanama gelişirse, trombotik mikroanjiopatinin varlığına da bağlı olarak oldukça mortal seyreder. SRC'in ilk bulgusu nöbet de olabilmektedir. Eşlik eden hemolitik anemi nedeniyle soluk cilt, koyu idrar ve splenomegali görülebilir.1 Tedavi SRC düşünülen hastaların erken nefroloji konsultasyonu ve agresif kan basıncı kontrolü gerekmektedir. Santral tutulumu olmayan hastalarda ilk seçenek kaptoprildir. Kaptopril 6,25-12,5 mg p.o. başlanır. Her 4-8 saatte bir, 12,5-25 mg doz artışıyla istenilen hedefe ulaşılana kadar devam edilir. İkinci seçenek kalsiyum kanal blokerleridir. Santral komplikasyonlar durumunda ilave iv antihipertansifler ile kan basıncı daha sıkı takip edilmelidir. Lynch, B. M., Stern, E. P., Ong, V., Harber, M., Burns, A., & Denton, C. P. (2016). UK Scleroderma Study Group (UKSSG) guidelines on the diagnosis and management of scleroderma renal crisis. Clinical and experimental rheumatology, 34 Suppl 100(5), 106–109. Skleroderma hastalarında hipertansiyona dikkat edilmeli ve hipertansiyon varlığında mutlaka böbrek fonksiyon testleri görülmeli. Tedavisinde ilk seçenek olarak ACE-İ kullanılmalı ve erken nefroloji konsültasyonunun önemi unutulmamalı. 1.2. Raynaud Fenomeni ve Digital İskemi Raynaud fenomeni (RF) el ve ayak parmaklarında, kulaklarda ve burun ucunda da olabilen kendiliğinden veya soğuk ve stresle tetiklenen, soluklaşma-siyanoz-eritem şeklinde üç fazlı bir reaksiyondur. Primer ya da sıklıkla skleroderma gibi bir hastalığa sekonder gelişebiliyor. Skleroderma hastalarının neredeyse tümünde de RF görülüyor. Bir kısmında da bu periferik vasküler tutulum ilerleyerek dijital ülserlere ve dijital iskemiye neden olabiliyor. Skleroderma hastalarında RF ve dijital iskemi gelişmesinin altında yatan mekanizmalar ise vazospazm,
Enerji analisti, gazeteci ve Ekosfer Derneği'nin kurucusu Özgür Gürbüz ile orman yangınları üzerinden Türkiye'deki enerji güvenliğini, termik santrallerin iklim krizine etkisini ve iklim dostu enerjilere geçişi konuştuk.
Yüksek Askerî Şura toplantısında "sarıklı amiral" emekli edildi. Orman yangınları, dün Milas'ta termik santrale sıçradı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türk Hava Kurumu'nu ziyaret etti. Bugünün bülteni Amerikadaniste destekleriyle ulaşıyor. Fotoğraf: AP --- Send in a voice message: https://anchor.fm/aposto/message
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Kozan Demircan hocamız ile nükleer santraller üzerine konuştuk Tam hali: https://www.youtube.com/watch?v=-WNws... #nükleer #hidroelektirik #nükleerenerji ► Gelecek Bilimde kanalımızda, bilimin her alanından özgün canlı yayınlar bulabilirsiniz. Fizikten biyolojiye, yapay zekadan psikolojiye, müzik analizinden astronomiye, satrançtan teknoloji haberlerine kadar birçok içeriği her gün kaçırmamak için kanalımıza abone olun! ► https://youtube.com/gelecekbilimde?su... ► Bize destek olmak için: https://www.youtube.com/gelecekbilimd... ► Yayınlarımızı izlemek için: YouTube Kanalı ► https://youtube.com/gelecekbilimde Twitch Kanalı ► https://twitch.tv/gelecekbilimde Podcast ► https://podcast.gelecekbilimde.net ► Bizi takip edin! Twitter ► https://twitter.com/gelecekbilimde Instagram ► https://instagram.com/gelecekbilimde ► Diğer Bağlantılarımız: Gönüllü Olmak İçin ► https://birlikte.gelecekbilimde.net Kaynaklar ► https://bit.ly/gb-kaynak İngilizce Kelimeler ► https://quizlet.com/Gelecek_Bilimde Discord ► https://discord.gelecekbilimde.net Kitaplık ► https://goodreads.com/gelecekbilimde Gelecek Bilimde canlı yayınlarında konuklarımızın sözlerinden sadece kendileri sorumludur. Gelecek Bilimde ve gönüllüleri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Daha önceki yazılarımda COVİD-19'un sonucu olarak özellikli yaş gruplarından “PEDİATRİK MIS-C” ve “PEDİATRİK ARDS”yi ele aldım. Bu yazımda da COVİD-19'un sebep olduğu pediatrik yaş gruplarındaki şok yönetimini ele alacağım. Şimdiden istifadeli okumalar. Pediatrik yaş gruplarında COVID-19'da kardiyak fonksiyon bozukluğu ya da ciddi sistemik inflamatuvar yanıt sendromu (SİRS) şoka neden olabilir. Şok açısından genel görünüm, bilinç değişikliği, deri rengi, periferik nabızlar, kapiller geri dolum zamanı (KDZ) (normal ≤ 2 sn), solunum sayısı, kan basıncı, idrar miktarı, serum laktat düzeyi değerlendirilmelidir.1,2 COVID-19 pozitif hastalarda şok bulguları varsa sekonder bakteriyel enfeksiyon olasılığı açısından uygun geniş spektrumlu antibiyotik başlanmalıdır. Antibiyotik öncesi kan kültürü alınmalı fakat antibiyotik tedavisi gecikmemelidir 1–3 Çocuklarda COVID-19 şok yönetimini şu şekilde sıralayabiliriz.2 0-15 dk. Solunum sıkıntısı/yetmezliği, bilinç değişikliği, perfüzyon bozukluğunu tanı.Yüksek konsantrasyonda oksijen ver, monitörize et.PARDS varsa NİV/İMV düşün.İV/İO damar yolu sağlaBaşlangıç Resüsitasyon: Kristaloid solüsyon 20 ml/kg İV puşe, perfüzyon düzelene kadar devam et,40-60 ml/kg ilk 1 saatte (Akciğerde raller ve hepatomegali gelişmediği sürece), (çocuk yoğun bakım şartları yok ise 40 ml/kg)Hipoglisemi/Hipokalsemiyi düzelt.Antibiyotik başla ŞOK DÜZELMİYOR15-60 dk. Sıvıya Dirençli Şok: İV/İO inotrop başla. Tercihen;Adrenalin veya Noradrenalin düşün (0.05-0.3 ugr/kg/dk.)Adrenalin/Noradrenalin temin edilemiyor ise Dopamin başla.Olabiliyorsa ultrason kullanarak santral venöz kateter tak.Entübe değil ise entübasyon düşün (Sedasyon için İV/İO/İM atropin-ketamin) >60 dk. Katekolamin Dirençli Şok: Sıvı ve İnotrop/Vazopresöre yanıtsız hastada hidrokortizon başlanabilir.İleri monitörizasyon ve Doppler USG ile sıvı, inotrop, vazopresör ve vazodilatör tedavileri düzenle.Hedef: ScvO2 > % 70, CI: 3,5-5,5 L/dk./m Dekompanse şok bulguları devam ediyor ise: Santral venöz basınç (SVB) < 8 mmHg ise sıvı vermeyi düşün, ScvO2< % 70 ve laktat artışı devam ediyor ise dolaşım desteğine devam et, Adrenalin/Noradrenalin/Dopamin dozunu titre et.CI düşük ise Dobutamin/Milrinon/Levosimendan eklemeyi düşün.Kalp fonksiyonları normalse; Noradrenalin, Terlipressin, Adrenalin dozunu titre et. ŞOK DÜZELMİYOR *Israrlı katekolamin dirençli şok: Pnömotoraks, kalp tamponadı, İntraabdominal hipertansiyon (>12 mmHg) varlığını değerlendir, varsa düzelt*Refrakter Şok: VA ECMO Genel Yaklaşım Çocuk acil veya yoğun bakım şartları yeterli ise şoku olan çocuklarda ilk bir saatte 40-60 mL/kg İV (her dozda 10-20 mL/kg) sıvı bolusu verilmelidir. Her 10-20 ml/kg İV sıvı sonrası kalp hızı, kan basıncı, KDZ, karaciğer büyüklüğü, akciğer sesleri, idrar çıkışı değerlendirilmelidir. Çocuk yoğun bakım şartları olmayan yerlerde ve kan basıncı normalse sıvı bolusu verilmemelidir. Çocuk yoğun bakım şartları yok ve hipotansiyon varsa 40 mL/kg > 1 saatten fazla sürede İV sıvı verilmelidir. Sıvı olarak %0.09 NaCl, Ringer Laktat, Hartman, Isolayte-S solusyonu gibi kristaloidler kullanılmalıdır. Albumin rutin kullanılmamalıdır. Sentetik kolloidler ve jelatin kullanılmamalıdır. Yatak başında soğuk/sıcak şok ayırımı yapılmasına gerek yoktur.2,3 İleri hemodinamik monitörizasyon yöntemleri olarak kalp debisi (CO), kardiyak indeks (CI), sistemik vasküler direnç (SVR) ve ScvO2 ölçümü önerilmektedir. Hastaların laktat takibi önemlidir. Laktatın başlangıçtaki seviyesinden daha cok laktat düzeyindeki artış veya azalma hastanın iyiye ya da kötüye gidişinin göstergesidir.1–3 Takip önerileri Sıvıya yanıt vermeyen şok tablosunda inotrop kullanılmalıdır. Burada ilk ilaç olarak adrenalin veya noradrenalin kullanılabilir. Adrenalin ve/veya noradrenalin sağlanamıyorsa dopamin kullanılabilir. Adrenalin ve noradrenalin kullanımında klinisyenin tercihi, hastayla ilgili faktörler ve ilacın sağlanabilmesi belirleyicidir.
Devlet hizmet yükümlülüğünün ilk nöbetinde kapıdan gelen ilk hastan, yanlışlıkla çocuk hastanesine götürüldüğü sanılan 10 yaşında nöbet geçiren bir kızsa ve çocuğun nöbeti bir türlü durmuyorsa… Hastanede hiç pediatrist yok ve nörolog arkadaşlar pediatrik hastaya order vermekten çekiniyorsa… Üstüne üstük damar yolu bir türlü açılamıyor iken, bu hastayı yönetmek zorunda kalan şanslı acil uzmanı kim dersiniz. Tabii ki ben :) Çoğumuz asistanlık dönemimizde travma dışı pediatrik hasta bakmamış oluyoruz ancak periferde işler hiç de öyle yürümüyor. Bu yüzden benim gibi şanslı arkadaşlar için bu yazıda Kanada Pediatri Cemiyetinin 2021’de güncellediği pediatrik hastada konvulsif status epileptikus yönetim kılavuzunu özetleyeceğim.1 İyi Okumalar... Konvulsif status epileptikusun (KSE) tanımı ile başlayacak olursak “nöbetler arasında tam iyileşme olmaksızın aralıklı veya sürekli olarak 5 dakikadan uzun süre nöbet geçirme durumu” olarak tanımlanır. Mortalite %2.7 -8, morbidite %10-20 arasında olup tedavide geç kalındıkça mortalite ve morbidite de belirgin artış görülmektedir. KSE SSS enfeksiyonları, metabolik bozukluklar, anoksik hasar, travma, ilaç ilişkili bir çok nedene bağlı gelişebilir. KSE yönetimde hedefler şöyle sıralanır: ABC yi sağlaNöbeti durdur ve tekrarlamasını önleRefrakter status epileptikusu yönetKSE’a neden olabilecek hayati tehlike oluşturan durumları (hipoglisemi, SSS enfeksiyonu gibi) tedavi et. Yeterli ABC’nin sağlanması Nöbet geçiren bir çocukta en önemli risk havayolu açıklığı ve solunumun yeterince sağlanamamasıdır. Ancak ağzı aceleyle ve zorla açmaya çalışmaktan da kaçınılmalıdır. Yapılması gereken hastayı yan yatırmak, sekresyonlarını aspire etmek ve yüz maskesi ile %100 O2 vermektir. Hasta bu arada moniterize edilmeli ve O2 desteğine rağmen SO2 < %90 ise asiste ventilasyon ihtiyacı değerlendirilmelidir. Nöbet sırasında kan basıncı ve kalp hızında yükselme görülebilir ancak genelde geçicidir. Eğer bradikardi, hipotansiyon gibi bulgular var ise hipoksinin ciddi olduğunu ve ventilasyon ihtiyacını gösterir. Hastaya bu arada mümkünse iki geniş damar yolu açılmalıdır. Nöbetlerin durdurulması ve rekürensin önlenmesi Bu hastalarda kısa bir öykü ve fizik muayene ile nöbete neyin neden olabileceği hızlıca gözden geçirilmelidir. Hastanın kan şekeri değerlendirilmeli ve hipoglisemide ise 0,5 g/kg dekstroz (Santral yoldan veriliyor ise 2 ml/kg %25’lik Dekstroz, periferik yoldan veriliyor ise 5 ml/kg %10’luk dekstroz) uygulanmalıdır. Kan şekeri 3-5 dk bir kontrol edilir ve gerekirse bolus tekrarlanır. IV yolun açılamadığı durumlarda IV yol açılana kadar IO yol tercih edilebilir. Birinci basamak tedavi Nöbet yönetiminde ilk sırada kullandığımız ilaç grubu benzodiazepinlerdir. Hastane öncesinde tercihen midazolam (IM, intranazal veya bukkal) önerilir. Hastanede ise lorezepam (IV) veya midazolamın (IV yeya IM) ilk tercih olması önerilir ve etkinlikleri benzerdir. Bu ilaçlar nöbet kontrolünde birinci basamak tedavide diazepam ve fenitoinden daha etkili bulunmuşlardır. Tek doz benzodiazepin sonrası nöbet 5 dakika içerisinde durmazsa 5. Dakikada doz tekrar edilebilir. Eğer ikinci doza rağmen nöbet devam ederse, benzodiazepinlerin solunum depresyonu yan etkilerinden dolayı ikinci basamak tedaviye geçilmesi önerilir. Konvulsif status epileptikusta Birinci basamak tedavide kullanılan ilaçlar İkinci basamak tedavi Yapılan çalışmalar ikinci basamak tedavide fosfenitoin, fenitoin, levatirasetam ve valporatın benzer etki başarısına sahip olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla ikinci basamakta tercih edilecek ilaç, aşinalık ve ulaşılabilirlik değişkenleriyle belirlenebilir. İkinci basamak tedavide kullanılan ilk ilaç tamamen uygulanmasına rağmen nöbet 5 dk içerisinde sonlanmıyorsa, ikinci bir ikinci basamak ilaç uygulanması önerilir. Fenitoin ve fosfenitoin Fenitoin uzamış nöbetlerin %50-80’nini kontrol altına alabilir. Yüksek Ph değerinden dolayı, ekstravaze olması durumunda dokuya ciddi zarar...
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
Enerji Günlüğü Haber Bülteni: Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemi enerjigunlugu.net
İlaç Bilgisi Aminokinolin grubu antimalaryal bir ilaçtır. Endikasyonlar: Lupus eritematozusSıtmaRomatoid artritDermatomiyozit, kutanöz hastalık (etiket dışı kullanım)Porphyria cutanea tarda (etiket dışı kullanım)Primer Sjögren sendromu (etiket dışı kullanım)Q fever (Coxiella burnetii) (etiket dışı kullanım)Sarkoidoz (etiket dışı kullanım) Hidroksiklorokin şu anda COVID-19 tedavisinde kullanım için araştırılmaktadır. Renal doz ayarı: Üreticinin etiketine göre renal doz ayarı gerektirmez ama, doz azaltması gerekebilir. Dikkatli kullanınız. Hepatik doz ayarı: Üreticinin etiketine göre hepatik doz ayarı gerektirmez ama dikkatli kullanınız. Doz: Romatizmal hastalıklar (örn., Romatoid artrit, lupus eritematozus, primer Sjögren sendromu [etiket dışı kullanım]): Mevcut veriler özellikle obez hastalarda dozlamayı ele almamaktadır; Bununla birlikte, bazı uzmanlar ≥80 kg ağırlığındaki hastalarda maksimum 400 mg/güne kadar standart günlük dozlar (ağırlık bazında olmayan) önermektedir1. Türkiye'de Plaquenil 200 mg Film Kaplı 30 Tablet bulunmaktadır. Quensyl 200 mg 100 Tablet ise yurtdışı ilaç olarak geçmektedir2. Uygulama: (Yetişkinlerde) Yiyecek veya sütle uygulayınız. Film kaplı tabletleri ezmeyiniz veya bölmeyiniz. Yan Etkileri: %1 ile %10: Oftalmik: Retinopati (% 4; serum konsantrasyonuna bağlı; erken değişiklikler geri dönüşümlüdür (eğer devam ederse kesilmesine rağmen ilerleyebilir). Sıklığı belirlenmemiş olup şu sistemleri etkileyen yan etkileri de mavcuttur; Santral sinir sistemi, Dermatolojik, Endokrinolojik ve Metabolik, Gastrointestinal, Hematolojik-Onkolojik, Nöromusküler, Oftalmik, Solunum sistemi Kontrendikasyonları: Hidroksiklorokine bilinen hipersensivitenin olması. Kanada etiketine göre; Önceden var olan retinopati, 6 yaşın altındaki veya 35 kg'dan küçük çocuklarda kullanım Uyarılar ve Önlemler Kardiyovasküler etkiler: Bazen ölümcül olan kalp yetmezliğine neden olan kardiyomiyopati bildirilmiştir. Kardiyak belirti/semptomlarını izleyiniz; kardiyomiyopati belirti ve semptomları ortaya çıkarsa tedaviyi derhal bırakınız. Amerikan Kalp Derneği'nden yapılan bilimsel bir açıklamada, hidroksiklorokin ya doğrudan miyokardiyal toksisiteye neden olabilen ya da altta yatan miyokardiyal disfonksiyonu (büyüklük: majör) şiddetlendiren bir ajan olarak belirlenmiştir (AHA 2016]). İletim bozuklukları ve biventriküler hipertrofi teşhisi konulursa kronik toksisiteyi düşününüz. QT aralığını uzatabilir; ventriküler aritmi ve torsades de pointes bildirilmiştir (QT aralığını uzatabilecek diğer ilaçlarla eş zamanlı kullanımından kaçınınız). Dermatolojik etkiler: Hidroksiklorokin ile cilt reaksiyonları oluşabilir; dermatit yapma olasılığı olan ilaçlarla birlikte dikkatli kullanınız. Hematolojik etkiler: Kemik iliği supresyonu (örn., agranülositoz, anemi, aplastik anemi, lökopeni, trombositopeni) rapor edilmiştir; Uzun süreli tedavi sırasında Tam Kan Sayımını (TKS) periyodik olarak izleyiniz. Altta yatan hastalığa atfedilemeyen şiddetli kan bozukluğu belirtileri/semptomları ortaya çıkarsa tedaviyi bırakınız. Hipoglisemi: Eşzamanlı antidiyabetik ajan kullanımı olan ve olmayan hastalarda hayatı tehdit eden bilinç kaybı da dahil olmak üzere şiddetli hipoglisemi bildirilmiştir. Hastalara hipoglisemi riski ve ilişkili belirti/semptomlarını anlatınız; Şiddetli hipoglisemi gelişen hastalarda kullanmayı bırakınız. Nöromüsküler etkiler: Kas gücü (özellikle proksimal kaslar) ve refleksler uzun süreli tedavi sırasında periyodik olarak değerlendirilmelidir. Psikiyatrik etkiler: İntihar davranışı nadiren bildirilmiştir. Retina toksisitesi: Potansiyel olarak geri dönüşümsüz retinopatiye neden olan retina toksisitesi, ağırlıklı olarak yüksek günlük dozlar ve romatizmal hastalıkların tedavisinde 5 yıldan fazla klorokin veya hidroksiklorokin ile ilişkilidir. Diğer önemli risk faktörleri arasında eşzamanlı tamoksifen kullanımı, böbrek yetmezliği, düşük vücut ağırlığı ve maküler hastalık varlığı yer...
Merhaba Bu yazımızda acil servise hayatında ilk defa nöbet geçirerek başvuran bir erişkin hastadan bahsedeceğiz. Hepimizin bildiği epilepsi tipleri, fizyolojisi, ayırıcı tanısı, tedavisi gibi konulardan ziyade günlük pratiğimizde sık karşımıza çıkan bazı soruları cevaplamaya çalışacağız. Daha önce nöbetle ilgili yazılmış ACEP ve ACR yazılarını da gözden geçirmek isteyebilirsiniz. Tanımlar Başlamadan bu yazıda kullanacağımız bazı temel tanımları hatırlayalım. Nöbet: Serebral korteksteki nöronal ağda elektriksel hipersenkronizasyona bağlı ani davranış değişikliğidir. Konvulziyon ise bu nöronal aktivite değişikliğinin motor bulgularla kendini göstermesidir.Akut semptomatik (tetiklenmiş) nöbet: Santral sinir sisteminin (SSS) metabolik, toksik, yapısal veya enfeksiyöz bir sebeple akut hasar görmesi sonucu oluşan nöbetlerdir. Bu akut hasardan sonra kısa bir zaman geçmiş olmalı (inme, kafa travması, anoksik ensefalopati sonrası 1 hafta, ciddi metabolik bozukluk sonrası 24 saat, alkol yoksunluğu için son alkol alımından 7-48 saat sonra gibi)1 Akut semptomatik nöbet sonrası epilepsi gelişme riski tetiklenmemiş nöbetlere göre daha düşük. Tetiklenmemiş nöbet: Presipitan faktörün olmadığı / tespit edilemediği veya altta yatan SSS hastalığı ile zamansal ilişki bulunmayan (uzak semptomatik) nöbetler. Yani 1 yıl önce SVO geçiren bir hasta şimdi ilk defa nöbet geçirme şikayeti ile başvuruyorsa ve yeni bir metabolik tetikleyici bulmadıysak bu nöbet "tetiklenmemiş nöbet" sınıfına giriyor. Refleks nöbet: Belirli bir uyarana karşı daima nöbet gelişmesi (açılıp kapanan ışık gibi)Epilepsi (ILAE)2: En az iki tetiklenmemiş (veya refleks) nöbetin 24 saat ara ile meydana gelmesiTetiklenmemiş bir nöbet (veya refleks nöbet) ve önümüzdeki 10 yıl içinde nöbetin tekrarlama riskinin %60’dan fazla olması Epilepsi sendromu tanısı Öykü Erişkin bir hasta hayatında ilk defa nöbet geçirme şikayetiyle acil servise başvurduğunda bizler için önemli nokta temelde altta yatan sistemik ya da santral sinir sistemi ilişkili bir patoloji olup olmadığı. Tabi ki her zaman olduğu gibi bize en yol gösterici olan kısım öykü. [box type="info" align="alignleft" class="" width=""] [highlight color="yellow"]Neler soralım?[/highlight] Olay nasıl oldu? – Fokal/generalize? Bilinç değişikliği eşlik ediyor mu? Kaç dakika sürdü? Ne yapıyordu? – Tetikleyici var mı? Duygudurum, egzersiz, ses, ışık? Uykusuzluk, ateş, stres, menstruel periyod? Sonrasında bilinç durumu nasıldı? – Postiktal konfüzyon / paralizi / parezi? Daha önce benzer olay yaşandı mı? – Fokal nöbet, “jerk”, halüsinasyon şeklinde yaşanan olaylar hastalar veya yakınları tarafından olayla ilişkilendirilemeyebilir, bu sebeple ayrıntılı örnek vererek sormakta fayda var. Kronik hastalıklar / kullanılan ilaçlar / bitkisel ilaçlar / alkol? – Yakın zamanlı kafa travması, SSS enfeksiyonu öyküsü, olay öncesi nörolojik durum, immunsupresyon ayrıca sorgulanmalı. [/box] Bilinç değişikliği olmayan fokal nöbetlerde hasta olayı net olarak tanımlayabilir. Fakat bilinç değişikliği olan durumlarda mutlaka olayı gören kişilerden detaylı öykü alınması gerektiği unutulmamalıdır. Ancak bu detaylı öykü sayesinde olayı anlayabilir ve non-epileptik sebeplerden (senkop, kardiyak aritmi, psikojenik nöbet...) ayırabiliriz. Fizik Muayene Fizik muayenede özellikle nörolojik muayenenin eksiksiz yapılması, güçsüzlük, hiperrefleksi, patolojik refleks varlığı açısından hastanın değerlendirilmesi önemlidir. Tetkikler [box type="info" align="" class="" width=""] [highlight color="yellow"]Hangi tetkikleri isteyelim?[/highlight] Aslında ACEP önerilerine baktığımızda, zaten öykü ve fizik muayenenin bizi yönlendireceği düşünülerek, rutin olarak istenmesi gereken bir tetkik olmadığı belirtilmiş. Fakat serum glukozu ve sodyumu ile gebelik durumu tespitinin önemli olduğunun altı çizilmiş. Bu noktada hastanın kronik hastalıkları, ilaçları ve öykünün diğer detayları da değerlendirilerek gerek görülüyorsa tam kan sa...
Bu bölümde konuştuğumuz konulara ait bağlantı ve videolar:Sürdürülebilir Yaşam için İlham Veren 5 PodcastDanimarka’da kayak pistli enerji santrali faaliyete geçti (İngilizce)Samsun Barosu Yapay Zeka ve Hukuk Çalışma Grubu kurduDoktorlar hastalarına DNA’larından elde ettikleri bilgileri sınırlandırmalı mı? (İngilizce)OM.G Kablosu (İngilizce)Elon Musk uzay aracı Starship'i tanıttı
Yeşil BirGün'de tanzim satışları ve ülkede gerileyen üretim konuşuldu.
Çevre/ekoloji mücadelelerinde zaman zaman tanık olduğumuz nöbetlerden birini konuşacağız bugün. 66. Bursa'nın Karaağız Köyü'nde süren nöbette bütün köylü, köyün girişine kendilerine haber dahi verilmeden kurulmak istenen Biyokütle Enerji Santralı'na karşı sabah akşam beklemede. Köye daha önce gelen 250 kişilik çevik kuvvet ekibinden sonra, Biyokütle Santrallerinin yarattığı çevresel sorunları, Karaağız Köyü Yardışmlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hayri Sönmez ve Halk Sağlıkçı Prof. Dr. Kayıhan Pala ile konuşuyoruz. Programdan tweetler ve notlar şöyle; * Hayri Sönmez anlatıyor; Direnişte 66. Gündeyiz, iş makinalarına karşı duruyoruz. Gündüz kadınlar, akşamları erkekler bekliyor. Pek çok sivil toplum örgütü bize destek oluyor ama maalesef devleti temsil eden kurumlar bizi dinlemiyorlar. “İlla yapacağız” diyorlar. * İktidara sesleniyoruz, biz 16 yıldır bu iktidara oy veriyoruz, ama bizi bir 10 dakika bile dinlemediler bu projeyi neden istemediğimizi. * Çok canlı bir köyümüz var. SİT Alanı, tarım arazileriyle. Süreç bizden gizli saklı yürütülüyor. Daha önce 250 kişilik bir çevik kuvvet ekibi gelmişti onları engelledik ama bir daha geleceklerini bekliyoruz. Şimdi bekliyoruz. Burada kimsenin başına bir şey gelmesin * Bursa’ya 100 km uzaklıkta, tarihi bir köy. 2 bin yıllık tarihi var. Böbrek taşını düşürenler buraya gelir suyu için. Küçükbaş hayvancılık yapılır devlet teşviğiyle ve bunu engellemek istiyorlar. Neden olduğunu anlamış değiliz. Sesimiz Bursa’dan öteye ulaşsın istiyoruz Şimdi konunun Halk Sağlığı yönünü konuşmak üzere Halk Sağlığı Profesörü Kayıhan Pala yayınımızda; * Biyokütle dediğimiz kavram geniş bir yelpazedeki kavramları barındır. Ayçiçek artığı da sanayi atığı da var içinde. Bu atıkların hangi bölümünden söz ettiğimizi belirtmek gerekir. Bu ayıklar çevrimden geçince enerji ya da ısı elde edilir. * Karaağız’da orman atıklarının yakılmasıyla karşısında yakılma sürecinde ortaya çoktan tüm sorunlarla karşılaşacağız demek oluyor bu. Hem yakma işlemi hem de yakılan ürünlere bakınca sağlığa etkilerini konuşmak gerekir, ve hava kirliliği üretecektir. * Bu santral termik santraldan daha ciddi halk sağlığı sorunlarına neden olabilir zira odunun yakımı sonucundaki zarar artık dünyada çalışmalarla ortaya konmuş durumda. Karaağız’daki 49 MW enerji üreteceği belirtilen bu santralın ÇED Raporu yok., * ÇŞB ile yapılan toplantıda bulunmuştuk ve bu santral için yeterince organik çöp kalıntılarının olmadığını ortaya koyduk ve Türkiye’de böyle santralların örneklerine bakınca içinde kömür yakma eğilimlerinin olduğunu görüyoruz. * Buradaki en önemli sorunlardan biri, denetim eksikliği. Bursa Tabip Odası olarak yaptığımız bir başvuruda, özelleştirilen enerji tesislerinin 2020 yılına kadar denetim dışımda olduğu yanıtını almıştık. Bu yüzden Karaağız Köylüleri de projeyi köylerinde istemiyor * Atıl enerji kapasitesi bu kadar büyükken, neden bu enerji santralı ısrarı bilmiyoruz. Kömürlü termik santralların halk sağlığındaki maliyeti yüzde 10’u oluşturuyor. * Bu santralın dolaylı ve doğrudan sağlık etkileri olur. Dolaylı etki, köylünün sularının santralda gitmesi sonucu susuzluktan kaynaklı sıkıntılar ortaya çıkabilir. Doğrudan olanlarda cilt reaksiyonları, astım, Boğaz ağrıları, nefes alma zorlukları olabilir. * İçinde kimyasal yakılması ihtimaliyle akciğer ve erkeklerde mesane kanseri görülme sıklığı artabilir. Türkiye’de partiküler maddenin solunmasıyla ilgili olarak bir sınır değer bulunmadığının altını çizelim. Sadece Bursa’da sınır değerin 3 katını soluyoruz. * Çin’de yapılan çok ciddi bir araştırmanın sonucuyla The Guardian’da yayınlanan sonucuyla konuşursak eğer, bu partiküler maddeler çevrede yaşayanlarda zeka geriliğine bile yol açabilir durumda. Yeşil Bülten’i bu hafta da bitirdik. Desteği için Açık Radyo dinleyicisi Kerimcan Seze’ye çok teşekkür ederiz. Hatırlatalım, kaçırdığınız programlara podcast kanallarımızdan ulaşabilir ya da dilediğiniz programı yeniden dinleyebilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere
Adalı, gastronomi yazarı, Meri Çevik Simyonidis’le Açık Radyo'da, eşine az rastlanır, kültürler yumağı İstanbul'un sofralarımıza yansıyan yemeklerini, "İstanbul kokulu"mutfağını, Baylan, Pandelli, Filiz Restoran, Asır, Milto, Prinkipo Meyhanesi, Façyo Balık Lokantası, Savoy Şehir Pastanesi, Nazar, Santral Şarküteri,Golden, Mabel, Royal ve Elit çikolataları vs gibi İstanbul’un gastronomi dünyasında çok önemli yere sahip birçok yer ve markanın kulaklarını çınlattık:)
Termik Santral kurulmak istenen Vize'yi Vize Derneği ve Ziraat Odası Başkanı Aypar Erker'e sorduk.
Karaburun Kent Konseyi'nden İpar Buğra yayınımıza telefonla bağlanarak Karaburun'da süren mücadeleleri anlattı. Rüzgar Santralı, Balık Çiftlikleri, Fokların yaşam alanları bunlardan bazıları. Karaburun Biilim Kongresi'ne evsahipliği yapan bir ilçeyi de düşünürsek bu kıyım tam da zamanımızda yaşananları anlatıyor.
Onder Algedik ve Abdulhekim Gider konuklarımızdı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir KHK ile, Silivri ve Vize’de tarım ve orman alanı olan iki bölgeyi “Enerji Üretim Alanı” ilan etti ve termik santral yapmak üzere düğmeye bastı. Bu Trakya ve Kuzey Ormanları için bir ölüm fermanı daha demek. Öte yandan bir sanayi arka bahçesi gibi kullanılan Trakya'daki Ergene Nehri'nin kirlilik seviyesi en yüksek nokta olan 4. seviyeye ulaştı. Aynı su tarımda da kullanılıyor. Termik Santral ve Ergene Nehri'ni Ergene Platformu'ndan Avukat Bülent Kaçar ile konuştuk.
Acil serviste, kritik hasta bakımında santral venöz kateter (SVK) yerleştirilmesi sık yapılan bir işlemdir. [highlight color="yellow"]Ultrason eşliğinde SVK yerleştirilmesi[/highlight] başarı oranını artırdığı gibi, girişim denemelerinin sayısını da azaltır. Buna ek olarak, ultrason rehberliğinde iyatrojenik pnömotoraksın da azaldığı gösterilmiştir. [highlight color="yellow"]Başarılı bir SVK yerleşimi kateter ucunun sağ atriyuma yakın bir yerde olmasını gerektirir.[/highlight] Subklaviyan ve internal juguler ven kateterizasyonunda optimal kateter ucu yeri distal süperiyor vena kavadır. Subklaviyan ve internal juguler ven kateterizasyonunda oluşabilecek komplikasyonlardan bazıları arter kanülasyonu, ven kateterinin internal juguler ven, subklaviyan ven, inferiyor vena kava, ya da sağ atriyuma ilerlemesidir. Düz göğüs grafisi SVK yerleşiminin yerinin doğrulamasında güncel olarak kullanılan standart görüntüleme yöntemidir. Grafinin çekilmesi ve yorumlanması zaman almakta, hastayı radyasyona maruz bırakmakta ve ek masrafa neden olmaktadır. SVK yerinin doğrulamasında ultrason eşliğinde salin testi oldukça hızlı ve pratik bir yöntemdir. Bu yöntemde subksifoid ya da apikal pencereden yapılacak ultrason eşliğinde santral kateterden 10 ml salin hızlı bir şekilde puşelenir. Görüntüsünde, enjekte edilen salinin saniyeler içinde önce sağ atriyum ve ardından sağ ventrikülde görülmesi (aşağıda), kateter ucunun ven içinde sağ atriyuma yakın bir yerde olduğunun göstergesi olarak kabul edilir. Weekes ve ark.’nın 2014’te yapmış olduğu prospektif bir çalışmaya, acil servis ve yoğun bakım ünitesindeki erişkin 142 hasta dahil edilmiş. Hastalardan 109’una internal juguler, 28’ine subklaviyan ve 15’ine femoral ven kateteri yerleştirilmiş. Çalışmanın hipotezi optimal subklaviyan ve internal juguler ven kateter ucu yerleşiminde [highlight color="yellow"]hızlı atriyal girdap işaretinin (rapid atrial swirl sign- RASS) [/highlight] ultrasonla görülmesinin taşınabilir göğüs grafisiyle değerlendirmeye eş olduğunun gösterilmesiymiş. Ultrasonda RASS işaretinin alınması ‘anında’ (2 saniye içinde), ‘gecikmiş’ (2-6 saniye) ve ‘yok’ (6 saniye içinde gözlenmemiş) olarak sınıflandırılmış. Bunun için dijital video kayıtları alınıp sürenin tam olarak saptanması sağlanmış. İşaretin görüntüsünün de ‘belirgin’, ‘benekli’ ve ‘yok’ olarak sınıflandırması yapılmış. RASS işareti SVK distal ucundan puşelenen salinin 2 saniye içinde sağ atriyum içine dolan türbülans olarak tanımlanmış. Doğrulama düz göğüs grafisiyle yapılmış. Yöntemin sensitivitesi %75, spesifitesi %100, pozitif ve negatif prediktif değerleri ise sırasıyla %100 ve %99,24 olarak bulunmuş. Salin türbülansının ortalama görülme süresi ise subklaviyan ve internal juguler venler için 1.1 saniyeymiş. Solda salin puşesi öncesi normal ultrason görüntüsü. Sağda büyük ok sağ atriyum içindeki salin türbülansını, küçük ok ise sağ ventriküle geçen türbülansı gösteriyor. Gekle ve ark.’nın 2015’te yaptığı diğer bir prospektif çalışma, iki büyük 3.basamak sağlık merkezinin acil servisinde erişkin hastalar üzerinde yürütülmüş. Bu çalışmada ultrasonla salin türbülansının görüntülenmesine ek olarak ipsilateral pnömotoraks varlığı yine ultrasonla dışlanmış. 81 hasta dahil edilmiş, ultrason ile kateter doğrulamada ortalama süre 8.80 dakika iken ( bu süreye pnömotoraksın dışlanması da dahil) göğüs grafisinde bu süre 45.78 dakika imiş. Ortalama sonografik doğrulama süresi grafiden 36.98 dakika daha kısa sürmüş. Horowitz ve ark.’nın 2014’te yaptığı FLUSH ( Flush the Line and Ultrasound the Heart) çalışmasına ise bu defa çocuk hastalar dahil edilmiş. Erişkinlerde yapılan çalışmalarda daha çok subklaviyan ve internal juguler venler kullanılırken, bu çalışmada femoral ven kateterinin yeri doğrulanmış. Standart doğrulama yöntemi fluoroskopiymiş. 51 hasta ile yürütülen çalışmada sensitivite %100, spesivite %90.3’müş. Görülen o ki, santral venöz kateter yerinin ultrasonla dinamik olarak doğrulanması ...
Acil serviste, kritik hasta bakımında santral venöz kateter (SVK) yerleştirilmesi sık yapılan bir işlemdir. Ultrason eşliğinde SVK yerleştirilmesi başarı oranını artırdığı gibi, girişim denemelerinin sayısını da azaltır. Buna ek olarak, ultrason rehberliğinde iyatrojenik pnömotoraksın da azaldığı gösterilmiştir. Başarılı bir SVK yerleşimi kateter ucunun sağ atriyuma yakın bir yerde olmasını gerektirir. Subklaviyan ve internal juguler ven kateterizasyonunda …
Açık Yeşil 6 Mart 2013: Bu hafta Açık Yeşil'de Fukushima Nükleer Santral'inde yaşaan felaketinin yıldönümü 11 Mart yaklaşırken nükleer enerji konusunu ele aldık.
Metropolitika: 6 Mart 2013: Bu hafta kamusal alan meselesini, sivil toplumun kent yönetimine katılımı ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi hakkında konuştuk. Telefonla bağlandığımız konuğumuz Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi bölümünden Asu Aksoy'la Santral İstanbul örneği üzerinden bir sanat kurumunun sürdürülebilirliği hakkında konuştuk.
Ekoloji Hareketleri Gündemi: 25 Eylül 2012 ÇEHAV'dan Avukat ile Fevzi Özlüer ile Akkuyu'da devam eden Nükleer Santral mücadelesi hakkında konuştuk.