POPULARITY
OpenAI'ın geliştirdiği ChatGPT, uzun süredir üretken yapay zekanın en popüler yüzlerinden biri. Ancak artık sadece içerik üretmiyor, kod yazmıyor ya da sohbet etmiyor. Yepyeni bir dönem başlıyor: Yapay zeka destekli alışveriş asistanlığı.Bu bölümde ChatGPT'nin alışveriş özelliğini detaylı şekilde inceliyoruz. Bu sistem nasıl çalışıyor, kullanıcıya ne kolaylıklar sağlıyor, dijital pazarlamacılar bu gelişmeye nasıl adapte olmalı, markalar için ne anlama geliyor?Hepsini adım adım açıklıyorum.ChatGPT Alışveriş Özelliği Nedir?ChatGPT'nin yeni alışveriş özelliği, kullanıcıların yapay zekaya ürün buldurabildiği, karşılaştırma yaptırabildiği, öneri alıp satın alma sürecini başlatabildiği bir entegrasyon sistemidir.Bu sistem, sohbet ekranını bir alışveriş asistanına dönüştürüyor.Örneğin kullanıcı şunu yazabiliyor:“Annem için doğum günü hediyesi arıyorum, 1000 TL civarında, ev dekorasyon ürünleri olabilir.”ChatGPT bu sorguyu analiz ederek, alışveriş platformlarında (şu an için ABD'de aktif olan Shopify, Instacart, Klarna, Temu, BestBuy) ilgili ürünleri tarıyor, karşılaştırıyor ve kullanıcıya direkt öneriler sunuyor. Üstelik bu öneriler sadece metin değil — görseller, fiyatlar ve satın al butonlarıyla birlikte geliyor.- Yani kullanıcı artık Google'da arama yapmıyor.- Doğrudan sohbet ederek alışveriş yapıyor.- İlk defa arama yerine sohbetle satın alma süreci başlıyor.Bu Sistem Nasıl Çalışıyor?ChatGPT'nin alışveriş sistemi, GPT-4o altyapısının üzerine kurulu. Bu model, kullanıcının niyetini analiz ederek şunları yapabiliyor:Ürünleri kategori bazlı filtreliyorFiyat/performans değerlendirmesi yapıyorÜrün açıklamaları ve kullanıcı yorumlarını analiz ederek karar sürecini destekliyorÖnceki konuşmalardan veya sorulardan kullanıcı profilini çıkarabiliyorDoğrudan alışveriş bağlantılarıyla süreci tamamlıyorÖrneğin kullanıcı önce kulaklık sordu, sonra spor salonu için çanta istedi. ChatGPT bu iki ürünü bağlamsal olarak eşleştirip “Spor için bu powerbank'i de düşünebilirsiniz” gibi ek önerilerde bulunabiliyor.Bu, artık sadece öneri değil, stratejik satış yapabilen bir yapay zeka demek.Kullanıcı Deneyimi Nasıl Değişiyor?Eskiden kullanıcı şunları yapardı:Google'a girerAnahtar kelimeyle arama yaparSite site gezerÜrünleri incelerYorumları okurSepete ekler ve satın alırŞimdi bu süreç tek bir ChatGPT ekranında gerçekleşiyor. Kullanıcı sormakla, alışverişi tamamlamak arasında sadece birkaç adım uzakta.Bu da:Daha hızlı kararDaha az dikkat dağınıklığıDaha kişiselleştirilmiş önerilerDaha yüksek dönüşüm oranı anlamına geliyorPazarlamacılar İçin Ne Anlama Geliyor?Dijital pazarlamacılar ve markalar için bu gelişme bir devrim niteliğinde. Çünkü artık rekabet sadece arama motorlarında değil, yapay zeka algoritmalarında da görünür olmak üzerine kurulacak.1. SEO DeğişiyorGeleneksel SEO stratejileri sadece Google için değil, artık ChatGPT gibi AI platformları için de kurgulanmalı. Ürün başlıkları, açıklamaları, görseller ve yorumlar yapay zeka tarafından analiz edilebilir formatta olmalı.2. Ürün Verisi ve EntegrasyonÜrün bilgileri doğru, eksiksiz ve standart API'lerle uyumlu olmalı. Yani ürünlerinizin “AI-friendly” hale getirilmesi gerekiyor. Eğer sistem sizi tanımıyorsa, sizi önermesi de mümkün değil.3. İçerik Pazarlaması Yeniden ŞekilleniyorArtık sadece kullanıcıya değil, AI modeline de hitap eden içerikler üretmeniz gerekiyor. Ürün sayfalarınızda yer alan bilgiler, yapay zekanın anlayabileceği şekilde yapılandırılmalı.4. Küçük İşletmeler İçin Fırsat mı Tehdit mi?Büyük markalar bu entegrasyonlara hızla adapte olurken, küçük işletmelerin doğru veri yönetimiyle algoritmalarda öne çıkma şansı da bulunuyor. Ancak verisi eksik olan, entegrasyon sağlamayan markalar bu dönüşümde geride kalabilir.Bu bölümü beğendiysen podcastimi hem YouTube'da hem Shopify'da takip etmeyi unutma. Beni Instagram'dan @frktprk takip edebilirsin.
Günümüzde dijital dünyada varlık göstermek isteyen her işletme, doğru reklam platformlarını etkili şekilde kullanmak zorunda. Peki hangi platform sana en uygun? Google Ads mi yoksa Instagram mı daha iyi dönüşüm getirir? LinkedIn reklamları gerçekten gerekli mi?Bu bölümde dijital pazarlamacıların mutlaka stratejisine dahil etmesi gereken en etkili 7 reklam platformunu tüm detaylarıyla ele alıyorum. Hangi platform hangi sektör için daha verimli, hangi içerik nerede öne çıkıyor, hangi hedefleme modeli daha iyi çalışıyor? Hepsini senin için anlatıyorum.1. Google AdsSatın alma niyeti taşıyan kullanıcılarla buluşmanın en etkili yolu. Arama reklamları, YouTube, Alışveriş ve Performans Maksimum kampanyaları ile geniş bir yelpazede güçlü dönüşümler sağlar.2. Meta Ads (Instagram & Facebook)İlgiye dayalı hedefleme, yeniden pazarlama (retargeting) ve benzer kitlelerle (lookalike) çalışabilme avantajı ile Meta hâlâ etkisini sürdürüyor. Hikaye reklamları özellikle mobilde yüksek performans gösteriyor.3. TikTok AdsZ kuşağına ve genç kitlelere ulaşmanın en doğal yolu. Eğlenceli, yaratıcı ve organik hissi veren videolarla satış yapmanın kapılarını aralıyor. “TikTok'tan aldım” akımı hâlâ etkili.4. LinkedIn AdsB2B reklamcılığın vazgeçilmezi. Pozisyon, sektör, şirket büyüklüğü gibi kriterlerle tam karar vericilere ulaşma imkânı sunuyor. Yazılım, danışmanlık, eğitim ve SaaS sektörleri için birebir.5. X (Twitter) AdsGündeme hızlı adapte olan markalar için etkili. Promoted Tweet'ler ve video reklamlar ile farkındalık yaratmak mümkün. Özellikle kriz anlarında ve özel günlerde güçlü bir mecra.6. Pinterest Adsİlhamla başlayan satın alma yolculuğu. Moda, dekorasyon, düğün, güzellik gibi alanlarda güçlü bir kadın kitlesine sahip. Düşük maliyetle test edilmesi gereken görsel odaklı bir platform.7. Pazaryeri Reklamları (Trendyol, Amazon, Hepsiburada)Sıcak trafikle buluşmanın doğrudan yolu. Ürün arayan kullanıcıların karşısına çıkmak için birebir. Satın almaya hazır müşterilere doğrudan ulaşma imkânı sunar.İster e-ticaret, ister B2B hizmet sun, doğru platform seçimi seni başarıya götürecek en önemli adım. Bu bölümde anlattığım stratejilerle reklam bütçeni daha akıllıca yönetebilir, dönüşüm oranlarını katlayabilirsin.Ben Faruk Toprak.Bölümü beğendiysen takip etmeyi, paylaşmayı ve Spotify'da puanlamayı unutma.Bana ulaşmak istersen Instagram'da @frktprk ya da faruk@joykek.com adresinden yazabilirsin.Yeni bölümlerde daha fazla dijital pazarlama tüyosu için görüşmek üzere!
Peri Bacası Fakültesi ve Peri Hacıları helloooo!!! "Biz erkekler de seni dinliyoruz, bizim için de bölüm yap, pozitif ayrımcılığa hayır!" diyen efendi, akıllı tüm erkekler, Peri Hacılarım. Sevgiliniz, eşiniz regl sancısı çekerken ona sıcak su torbası koy demekten başka neler yapabileceğinizi biliyor musunuz? Ve sevgili peri bacalarım peki ya siz bu dönemi daha rahat geçirmek için daha farklı neler yapabilirsiniz öğrenmek ister misiniz? Hepsini bölümde anlatıyorum, koşun!Ve ayrıca sevgili bacılarım; biz kadınlar her halimizle, var olduğumuz için kutlanmayı hak ediyoruz. Sadece bunun için tamam mı? Başka hiçbir şey için değil. Yeter çünkü. Peri Bacası Fakültesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz doksan birinci bölüm sizlerle.97. Oscar Ödülleri'ni kazananlar geçtiğimiz hafta belli oldu. Birçok ilk, birçok sürpriz yaşandı. Hepsini detaylı olarak değerlendirdik. Gözümüze çarpan detayları konuştuk. Bölümün ikinci bölümünde, 27 Şubat 2025'te gerçekleşen Saygı1 konserine değindik. Ceza ve Sertab Erener'in ardından üçüncü konser Mor ve Ötesi için gerçekleştirildi. Binlerce müzikseverin katıldığı gecede yaşananları, farklı perspektiflerden değerlendirdik. Bir izleyici olarak, konserde görev üstlenmiş bir kişi olarak ve Mor Ve Ötesi'nin yıllar süren yolculuğuna tanıklık etmiş kişiler olarak...
"Ömer'in sesini değiştidiler, Ömer'in yüzünü değiştirdiler, Ömer'in ruhunu değiştirdiler...." Aynı Ömer gibi bacınızı da değiştirdiler peri bacası fakültesi. Son 1 yıllık taşra görevim sırasında değiştim ve geliştim, ben artık eski ben değilim. Peki bu nasıl mı oldu?Hepsini bölümde anlatıyorum. Koşunn!!!------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'de 1600'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, kendinizi tanıma yolculuğunuza kolay ve güvenilir bir şekilde başlayabilirsiniz. Hiwell'i şimdi indirin------- Podbee Sunar -------Bu bölüm Garanti BBVA BonusFlaş hakkında reklam içerir.Ramazan alışverişlerine 1.200 TL bonus!Ramazan'da Bonus üye işyerinde yapacağınız 2000 TL ve üzeri market alışverişlerinize toplam 1.200 TL bonus!Ramazan avantajlarını kaçırmamak için BonusFlaş'ı şimdi indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Silo'da bu hafta büyük ihanet var! Mekanik'in en önemli yüzü Martha, Carla için Bernard'ın muhbiri olurken, Lukas Kyle S. Quinn'in şifresini çözüyor mu? Juliette'in Silo 17'de başı büyük belada, kim bu insanlar? Hepsini konuştuk, yeni bölüme bekleriz. Eda & Mert
Silo oldukça heyecanlı bir bölümle geldi. Bernard 'ın müttefikleri azaldı, Sims ile kışıçlar çekildi. Lukas , şifreyi çözebilecek mi? Knox ve Shirley hala tehlikede. Martha, Carla'yı kurtarabilecek mi? Ve asıl soru Silo 17'de 3. bir kişi mi var? Juliette'in ipini kim kesti. Hepsini konuştuk, bekleriz. Siz sevgili dinleyicilerimize iyi seneler diliyoruz. Eda & Mert
Yeni yıl geliyooor, insanların içi motivasyonla doluyor, herkes yeni kararlar almak, yeni hedefler koymak istiyor. Ama nasıl? Hayallerimize bir adım daha yaklaşmak için hedeflerimizi nasıl belirlemeliyiz? Peki vision boardlar, yazmalar çizmeler gerçekten işe yarıyor mu, ne dersiniz? Hepsini bölümde anlattım, buyrunuz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Muhiku hakkında reklam içerir.Yılbaşı ruhunu yansıtan şık hediye kutuları Muhiku'da!
Bu bölüm biraz yavaşlıyor, hep beraber biraz sohbet ediyoruz sevgili prenses peribacası... Bugün instagramda gezi fotoğraflarımı paylaştığımda bana en çok sorduğunuz soruları cevaplıyorum: "Bu kadar yeri, tek başına nasıl gezdin? Korkmadın mı?" Seyahatlerimi nasıl planlıyorum, nasıl geziyorum, Kolombiya, Panama, Peru, İzlanda, İskoçya'nın köyleri, İran ve hatta Afrika'ya nasıl tek başıma gittim, başıma neler geldi, bugün olsa neleri aynı, neleri farklı yapardım... Hepsini tek tek anlattım.Hadi gelin biraz muhabbet edip kafa dağıtalım.Not: Seyahat anılarımın devamı gelsin mi? Yorumlarınızı bekliyoruuum!------- Podbee Sunar -------Bu Podcast, Hepsiburada hakkında reklam içerir. Hepsiburada'da Efsane Kasım başladı! Binlerce üründe en iyi fiyat garantisi seninle, başka yerde aramaya gerek yok. Kaçırmak istemeyeceğin efsane fırsatlar için tıkla Ayrıca WhatsApp kanalını takip ederek güncel kampanyalardan haberdar olmayı da unutmaBu Podcast Cambly hakkında reklam içerir.Cambly'nin Black Friday kampanyasından yararlanın, yıllık paketlerde aylık 249 TL'den başlayan fiyatlarla İngilizcenizi geliştirin. www.cambly.com tıklayın ve BF24 kodunu kullanarak 12 aylık paketlerde, aylık paketlere göre %60 daha avantajlı fiyatları kaçırmayın.Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Podbee50 kodumuzla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. 1400'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla terapi yolculuğunuza kolaylıkla başlayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bugün fazlasıyla kişisel, fazlasıyla içten bir bölüm sizleri bekliyor. 20li yaşların sonlarına geldiğim bugünlerde biraz eski defterleri açtım. Nerelerde düştüm, düştüğüm yerden nasıl kalktım, acı çeksem bile kendimi yeniden inşaa etmeyi nasıl başardım? Hepsini bir bir anlattım. Evimin en güzel köşesinde, önümde mikrofonum, yanımda kahvem, bazen de gözümde bir damla yaşla, size kalbimin en derinlerini açtığım bu bölüm huzurlarınızda...------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için Hiwell'i indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Son derecede iktidarsız ve kapasitesiz siyâsal elitlerle idâre edilen Avrupa şu aralar kendi derdine düşmüş durumda. Yaşlı kıt'a, bir taraftan giderek ağırlaşan ekonomik meseleleri, diğer taraftan yükselen aşırı sağ popülizm arasında sıkışmış vaziyette. Kıt'a Avrupası, Fransa ve Almanya'da aşırı sağ popülizmin yükselişi hanidir gündemde. Ama çok düşündürücü bir gelişme Kıt'a değil, Ada Avrupası'ndan geldi. Kültürel târih açısından Kıt'a Avrupası'nın daha fikirci, Ada'nın ise daha pratik ve pragmatik olduğu söylenir. Kıt'a Avrupası'nın fikirlerin büyüsüyle büyülenmeye ve fikirleri hayâtın önüne ve üzerine koyarak mâceracı işlerin peşine düştüğü, bu yolda hem ağır bedeller ödediği hem de ödettiği çok yazılıp söylenmiştir. Buna mukâbil Anglosakson dünyânın, Kıt'anın know what'cı know how'cı bir eksende bu mâcerâlara uzak durduğu ve fikirci aşırılıkları devre dışı bırakarak daha aklı başında ince ve başarılı işler çıkardığına sıklıkla işâret edilir. Bu ayırıma kökten itirâz edecek değilim. Ama mutlaklaştırılması yanlış olur. Aksi takdirde son hafta Britanya'da yaşananları anlamak güçleşir. Evvelâ yabancı düşmanı, sağ popülist hareketlerin Kıt'a Avrupa'sındaki seyrine bakalım. Hepsini aynı çuvala koymak yanlış olur. Fransa'daki tablo bir hayli dikkat çekici bir seyir. Marine Le Pen , partinin kurucusu olan babası Jean-Marie Le Pen'i gözünün yaşına bakmadan tasfiye etti. Jean-Marie Le Pen'in çok keskin fikirleri vardı. Marine Le Pen duruma hâkim olduktan sonra ince bir torna işlemi başlattı. Partinin sûretini, vitrinini değiştirdi. Zamânında Hitler ile işbirliği yapmış olan General Pétain'ın fikirlerinden beslenen pétainistleri ve ırkçılığı ifşâ olmuş kadroları tasfiye etti. Kendisine ve partisine merkez sağ bir makyaj yaptı. Kendisi de çok sorunlu olan sözde filozof Bernard-Henry Lévy onun için “ insan maskeli aşırı sağcı” ifâdesini kullandı. Daha ilginç olan son Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından ,Nazi geçmişinin aklanmasını müdafaa eden AFD ile yollarını kesin olarak ayırdı. Doğrusu ben, “İsr'ail'in güvenliği için sonuna kadar çalışacağız” açıklamasını yapan Georgia Meloni ile Marine Le Pen'i ; Fransa'daki Ulusal Birlik ve İtalya'daki İtalya'nın Kardeşleri Partisi'ni birbirine yakın buluyorum. Buna , çok sert söylemiyle farklı görünse de Hollanda'daki Wilders ve onun Özgürlik Partisi de dâhildir. Almanya'daki AFD ve Avusturya'daki Heinz-Christian Starche'nin Özgürlük Partisi, Nazi geçmişe sâhip çıkmaları sebebiyle başka bir eksen oluşturuyorlar. Bu kamburu sırtlarından nasıl atacaklar bilemem , ama şimdilik Avrupa'da yükselen aşırı sağ popülizmin iç entegrasyonundaki biricik mâni bu .
Geçmiş yıllarda olsa televizyon kanallarının günlerce yayın yapacağı bir şeydi bu. Ama bu kez sessiz, derinden gidiliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde yürüttüğü geniş kapsamlı sınır ötesi operasyondan bahsediyorum. Bugüne kadar yapılanların belki de en büyüğü bu. Kahramanlık hikayelerini yazmaya sayfalar yetmez. Mürekkep damlası gibi yayılıyor. Buna rağmen Türk devlet aklı, diplomasisi, askeri tecrübesi bu kez sessiz kalmayı tercih ediyor. Sebebi şu: Irak ve Kuzey Irak'la yapılan her görüşme sonrasında sürecin bozulması için araya giren aktörler oluyor. Her şeyin bir dengesi var. Son kertede bu harekat Irak-İran sınırından başlayıp Akdeniz'e uzanan büyük stratejinin bir parçası. Suriye sahasında bazı yenilikler de dikkat çekiyor. ABD, terör bölgesine hava savunma sistemi kuruyor, Ruslar Türk SİHA'larının bölgeye girmesine artık karşı çıkmıyor. Hepsini anlatacağım. Analizimi sahadan topladığım bazı bilgilerle besleyerek. TERÖRİSTLER GÜNEYE KAÇIYOR Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kuzey Irak'ta kilidi yakında kapatacağız” demişti. Pençe-Kilit'in hedeflenen kontrol bölgeleri neredeyse tamamlandı, deniyor. Tespit edilen terör unsurları nedeniyle kimi zaman daha önce planlanmamış noktalara da giriliyor. Bu kapsamda Hakurk bölgesine, İran sınırına kadar uzanıldı. Operasyon tamamlandığında Kuzey Irak'ta terör örgütünün cirit attığı ve sınırlarımızı tehdit ettiği bölgeler kontrol altına alınmış olacak. Teröristler bunu gördüğünden güneye kaçıyor. Ama Mehmetçiğin tuttuğu hattın arkasında da teröristler var. Bunlar da “hat içi” operasyonlarla etkisiz kılınacak (Ki bunların bir kısmı elebaşlarının güneye kaçtığını görünce teslim olmaya başladı.) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrol ettiği bölgenin bittiği yerde Irak sınır muhafızlarının görevi başlıyor. (Bu daha önce Irak makamları tarafından açıklanmıştı.) Böylece terör örgütü PKK'nın Mehmetçiğin bulunduğu bölgeleri hedef alması da engellenecek. Peki, güneye kaçan teröristler ne olacak? O biraz Irak'ın meselesi. Dışişleri Bakanı Fidan'ın söylediği gibi, “PKK Irak'ın bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor.” Nitekim Bağdat da geçtiğimiz günlerde resmi yazışmalarda PKK'dan “yasaklı örgüt” olarak bahsetme kararı aldı. KÖYLERDEN ÇIKAN DİNLEME CİHAZLARI
Astrolog Alara Akkamış ile Temmuz ayının gökyüzü gündemini konuştuk. Korkutan Uranüs Mars kavuşumunun Algol yıldızından geçişi ile bizi nasıl etkiler bekliyor? Algol ile Medusa'nın hikayesi nedir? Temmuz ayında neleri önceliklendirmeliyiz? Hepsini konuştuk. Temmuz ayının etkilerini iyi yönetmek istersen Yaratıcı Gökyüzü Rehberi'ni alabilirsin. Sadece rehberi alanlara özel online dolunay çemberine katılım linki mailine gelecek. https://www.shopier.com/ShowProductNew/products.php?id=27496246
Dr. Gökhan Çınkara'ya göre BM Güvenlik Konseyi'nin ‘ateşkes için yol haritasının' uygulanma durumu meçhul. İsrail yönetiminin Gazze sahasında ‘yeni bir gerçeklik yaratma' peşinde olduğunu belirten Çınkara, FKÖ'nin 1982'te Lübnan'ı terk etmesine atıfta bulundu. Çınkara'ya göre Filistin tarafında da Hamas içinde görüş ayrılıkları mevcut
Atıştırmak kilo aldırır mı? Gece atıştırması, farkında olmadan atıştırmak, öğün yerine atıştırmak... Sağlıklı atıştırmak ürünleri nasıl yemeliyiz ? Hepsini bu bölümde anlatıyorum :)
ENBİYA SÛRESİ 46-73 MEALİ N073 M021 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 46 Eğer Rabbinin azabından bir esinti onlara dokunsa; "Eyvah bize, biz gerçekten zalimlerden olduk..!" derler. 47 Kıyamete ait adalet terazilerini koyarız. Hiç bir kimseye hiç bir şeyle zulmedilmez. Eğer (yaptığı) hardal tanesi ağırlığında bile olsa, biz onu getiririz. Hesaba çekici olarak biz yeteriz. 48 And olsun, Musa'ya ve Harun'a, hak ile batılı ayıranı, mûttakilere bir ışık ve öğüt olanı (Tevrat'ı) indirdik. 49 Onlar (mûttakiler), görmeden Rablerinden korkarlar ve onlar kıyametten de korkarlar. 50 İşte bu (Kur'ân) indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Siz onu inkâr mı ediyorsunuz.? 51 And olsun ki daha önce de İbrahim'e rüşdünü (doğruyu bulma ilmini) vermiştik. Ve biz onu biliyorduk. 52 Hani o babasına ve kavmine "Şu ibadet edip durduğunuz heykeller nedir?" demişti. 53 Dediler ki: "Biz babalarımızı onlara ibadet yaparken bulduk." 54 (İbrahim): "Muhakkak siz ve babalarınız apaçık bir sapıklığın içindesiniz" dedi. 55 Dediler ki: "Sen bize hak ile mi geldin, yoksa şakacılardan mısın?" 56 (İbrahim) dedi ki: "Hayır, sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları (ilahlarınızı) da O yarattı. Ben de buna şahitlik edenlerdenim." 57 "Allah'a yemin olsun ki, siz dönüp gittikten sonra putlarınıza bir tuzak kuracağım." 58 Onları (putları) paramparça etti. Ancak, kendisine başvursunlar diye putların büyüğünü bıraktı. 59 Dediler ki: "Bunu ilahlarımıza kim yaptı? Şüphesiz o zalimlerdendir." 60 Dediler ki: "İşittik ki bir genç onları konuşuyordu. Ona İbrahim deniyor." 61 Dediler ki: "O halde onu insanların gözleri önüne getirin de şahit olsunlar." 62 Dediler ki: "İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?" 63 (İbrahim): "Hayır, şu büyükleri yapmış, eğer konuşuyorlarsa onlara (kırılan ilahlara) sorun" dedi. 64 Kendilerine döndüler ve "şüphesiz siz zalimlersiniz" dediler. 65 Sonra başları üzerine çevrildiler ve "Sen de bilirsin ki bunlar konuşmaz" (dediler). 66 (İbrahim) "Allah'tan başka size hiçbir fayda ve zarar vermeyenlere mi ibadet ediyorsunuz?" dedi. 67 "Yuh size ve Allah'tan başka ibadet ettiklerinize! Akıl etmiyor musunuz?" 68 Dediler ki: "Onu yakın.! İlahlarınıza yardım edin. Eğer bir şey yapacaksanız." 69 Biz dedik: "Ey ateş, İbrahim'e serin ve selamet ol." 70 Ona tuzak kurmak istediler. Biz de, onları en fazla hüsrana uğrayanlar kıldık. 71 Onu (İbrahim'i) ve Lût'u alemler için mübarek kıldığımız yere (hicret ettirerek) kurtardık. 72 Ona İshak'ı bağışladık. Fazladan (torun) olarak Ya'kub'u (bağışladık.) Hepsini salihler kıldık. 73 Onları, emrimizle yol gösteren imamlar (önderler) kıldık. Onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize ibadet edenlerdi. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/enbiya-suresi-46-73-tefsiri-ali-kucuk
Türkiye siyasetinde artık hiçbir şey eskisi gibi değil diyebiliriz. CHP, Mayıs 2023 genel seçimlerden sonra ittifaksız girdiği yerel seçimlerde sandıktan tarihi bir zaferle ayrıldı. Gözümüzde klasikleşen kıyıların kırmızı, iç bölgelerin sarı olduğu Türkiye haritası artık bambaşka. Çünkü CHP, Türkiye'nin artık birinci partisi. 22 yıllık iktidarında ilk kez seçim yenilgisi alan AKP ve lideri Erdoğan, bundan sonra neler yapabilir? İmamoğlu rüştünü ispatladı mı? CHP'de liderlik tartışmaları sona erdi mi? Yeniden Refah Partisi, Türkiye'de nasıl üçüncü parti oldu? İYİ Parti'de istifalar bekleniyor mu? Hatay'da son durum ne? Hepsini ve daha fazlasını, Siyaset bilimci Soli Özel ve Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Evren Balta ile konuşacağız. Editör: Aliye Altınışık
Hayatın tamamına yayılmış olan eylemler üzerine pek düşünmeyiz. Dinlemek, konuşmak, susmak... Hepsi bildiğimiz kelimeler. Hepsini cümle içinde rahatlıkla kullanır, gün boyu dinlemek, konuşmak, susmak eylemlerini, üzerinde hiç düşünmeden icra ederiz. Oysa kemale ermek istiyorsak bu üç eylemde düğümlenen kendi sırrımızı çözmemiz gerekiyor. Ruhumuzun üç gıdası, üç merhalesi, üç durağıdır, dinlemek, konuşmak ve susmak. Tıpkı bedenimizin üç eylemi gibi: Yemek, hareket etmek, uyumak. Vücut için gerekli olan yemek, ruh için dinlemeye tekabül eder. Ruh dinleyerek var olur. Mevlânâ der ya hani “Dinle neyden kim hikâyet etmede, ayrılıklardan şikâyet etmede.” Bezm-i Elest'te Rabbini önce dinlemiştir Ruh: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” Sonra cevap vermiştir: “Evet, Rabbimizsin.” Modern öncesi dönemlerde insanın dünyaya dâhil olduğu uzvu kulağıdır. Dinleyerek var olur insan. Dinleyerek var olduğu için ve dinlediklerinden edindiği bilgiler ile var olduğu için sohbetin çok özel bir yeri vardır. Hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz, “Sizden biri konuştuğu zaman hayır konuşsun” buyurmuştur. İçinde hayır olmayan konuşmalar, sohbet sayılmıyor. Sohbet önemli, lakin mâlâyâni şeyler konuşulacaksa yani konuşulanlar bizi artıran, zenginleştiren şeyler değil de eksilten şeylerse, olsa da olur olmasa da olur kabilinden şeylerse o vakit sohbet değil, halvet, yani yalnızlık tercih edilir. Sözümüzle dâhil olmadan önce, kulağımızla dâhil oluruz dünyaya. Dinlemenin arkası konuşmadır. Tıpkı yemek yedikten sonra bedende ortaya çıkan enerji gibi dinlemenin sonrası konuşma olarak dışa çıkar. Modern tıp, bebeğin anne karnında dinlemeye başladığını söylüyor. Biz henüz bebeği görmezken o bizim dünyamıza kulağı ile dâhil olur. Çocuk, kulağında kalan, kulağından gönlüne akan sesleri biriktirmeye başlar. Önce anlamsız çıkan sesler, zamanla söze dönüşür ve çocuk konuşur. Canlıya ve dahi nesneye şefkat ve merhametle yaklaşan, sevdiğini Allah rızası için seven insanların meclisinde çocuklar hem hâl dilini hem kâl dilini öğrenirler. Anlam dünyamızın duvarlarını, dinleyerek öreriz. Tabiatın sesini dinleriz. Yağmurun sesi, rüzgârın sesi, birbiriyle uyum içinde, birbirinin sınırını ihlal etmeden bir arada duran börtü böceğin sesi... Kulağımıza okunan ezan ve bize bahşedilen isim ile dâhil olduğumuz dünyada Kur'an'ı dinleriz. Rabbimizin emirlerini dinleriz. Okurken yalnız bize hitap ediyor gibidir Kur'an. Her dinleyişte yeni bir dünya açılır önümüzde. Dinlemenin edebi, tekrar tekrar dinlemektir. Hayırlı olanı tekrar tekrar dinlediğimizde meleklerin dünyasına yaklaşırız. Çünkü insan hep ortadadır. Bir eliyle meleklerin elini tutar, diğer eliyle şeytanın. Sohbet hayırlıysa her dinleyişte biraz daha yaklaşırız meleklerin dünyasına.
TurkNet 10. kez üst üste Türkiye'nin en hızlı ev internet sağlayıcısı. Aşağıdaki link'e tıklayarak hemen altyapınızı sorgulatabilir ve TurkNet'li olabilirsiniz. DENİZ2AY koduyla ilk iki ay geçerli %50 indiriminiz var! https://turk.net/internet-hiz-altyapi-sorgulama?utm_source=influencer&utm_medium=sfpodcast-denizdulgeroglu&utm_campaign=march13 Seda Sayan neden kanepede oturmayı tercih ediyor? Köpeğimin yemeğini yersem ne olur? Türkiye'nin en çok dinlenen teknoloji podcast'ini yapmayı nasıl başardım? Hepsini cevabı bu bölümde.
Sadece yemeklerimize tat veren şeylermiş gibi düşünsek de bunun ötesinde bir etkisi var baharatların. Ticaret yapma şeklimizi, coğrafi keşifleri, yeme alışkanlıklarımızı, kültürel temaslarımızı, hatta tarihin akışını... Hepsini etkilemiş baharatlar! 111 Hz'in yeni bölümünde bu küçük mucizelerin hikayesine odaklanıyor, baharatların tarihteki yerini konuşuyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kevser Yağcı BiçiciSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar ------- Samsung Galaxy S24/S24+ ve Galaxy S24 Ultra hakkında daha detaylı bilgi için tıklayınız. Bu podcast, Salus hakkında reklam içerir. Salus hakkında detaylı bilgi almak ve BASLANGIC10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için tıklayınız. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
EN'AM SÛRESİ 128-134 N055 M006 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 128 Hepsini bir araya topladığı gün: "Ey cin topluluğu, insanlardan birçoğunu kandırdınız." der. Cinlerin insanlardan olan dostları, "Rabbimiz, biz birbirimizden yararlandık. Ve senin, bizim için koyduğun vaktin sonuna ulaştık" diye cevap verirler. Allah şöyle buyurur. "Yeriniz ateştir, Allah'ın diledikleri hariç orada ebedi kalacaksınız." Şüphesiz Rabbin, Hakim'dir, her şeyi bilendir. 129 İşte böyle yapmaları sebebi ile, zalimlerin bir kısmını diğerinin üzerine musallat ederiz. (Bak, Enfal 53) 130 "Ey cin ve insan topluluğu, size ayetlerimi anlatan, karşılaşacağınız bugün hakkında sizi uyaran, sizin aranızdan peygamberler gelmedi mi?" Dediler ki: "Biz kendi aleyhimize şahidiz." Onları dünya hayatı aldattı. Kâfir oldukları konusunda kendi aleyhlerine şahitlik yaptılar. 131 İşte böylece, haksız yere, halkı gafil şehirleri Rabbin (Peygamber göndermeden) helâk etmez. 132 Herkesin yaptığına göre dereceleri vardır. Rabbin, yaptıklarından gafil değildir. 133 Rabbin, zengindir. Rahmet sahibidir. Dilerse sizi götürür, sizden sonra dilediğini getirir. Sizi bir başka kavmin soyundan getirdiği gibi. 134 Size vaad olunanlar muhakkak gelecektir siz engelleyemezsiniz. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/enam-suresi-128-134-tefsiri
Gazze'de bebekler, çocuklar katlediliyor! Yüreğimiz yangın yeri! Boykotsa boykot, ambargo çağrısıysa ambargo çağrısı. Hepsini yaptım, yapıyoruz da en yoğun şekilde. Gazze konusunda, Kudüs davası, Filistin davamız konusunda benim hassasiyetimi tartışanların alınlarını karışlarım! 4,5 aydır neredeyse sadece Gazze'yi yazıyorum, Gazze'yi konuşuyorum, Gazze'deki soykırımın bir an önce durdurulandı için çırpınıp duruyorum. İÇİMİZDEKİ İRANLILAR VE İRANCILAR NEDEN BANA SALDIRIYORLAR? Bütün konuşmalarını “Gazze'deki soykırımdan sonra Gazze'den başka neyi konuşabiliriz ki? Sözün bittiği yerdeyiz. Gazze'den başka konuşacak bir şey olamaz!” diyen ve derslerini, seminerlerini, konferanslarını Gazze üzerine kuran birine, bir fikir adamına Türkiye'nin Gazze'de olduğunu söyledim, diye saldırılması düşündürücüdür. Türkiye'de Türkiye'yi savunmak bile zorlaştı! Böyle bir şey kabul edilemez! Benim Gazze konusunda nasıl üzüldüğümü, neler yapabiliriz diye gece gündüz nasıl çırpınıp durduğumu bilen bilir. Gazze, Filistin ve Kudüs davamızı en etkili şekilde kitlelere ulaştıracak bir tiyatro eserini MTO ekiplerimizle birlikte adım adım Anadolu'da, Trakya'da dolaştıran, her şehirde, her ilçede oyunun sahnelenmesi, kitlede Gazze şuuru ve duyarlığı oluşturulması için çırpınıp duran bir adamı “Türkiye Gazze'dedir,” dedim diye topa tutmak hiç de normal bir davranış değildir. Ben yalan söyleyecek adam değilim. Hele de Gazze gibi hayatî bir meselede Türkiye olarak nasıl daha fazla ve daha etkili adımlar atabiliriz diye kafa yoran bir adamın bu konuyu başka şeylere, siyasete meze yapması kadar iğrenç bir şey olamaz. Böyle bir şeyi bu ülkede en son yapacak kişinin hedefe konulması ise boşuna değil, bunun bilincindeyim.
Mostar Köprüsü'nde karşılaştığımız bir kardeşimiz Balkanlar'ın geleceği konusunda bizi korkuttu. Onunla yaptığımız muhabbeti akıcı bir dille aktardı Seyfullah Yiğit kardeşimiz. Başlıktaki sorunun cevabı yazının içinde. Yazımızı yazalım. Siz cevabı yazının içinden çıkartın. Yazıya geçmeden önce Ustam Yusuf Hoca'mın şu güzel tespitini bir kez daha paylaşalım. Dünyada başına ne geldiğini bilmeyen tek toplum biziz. Başına ne geldiğini bilmeyen ve hatta bilmediğini de bilmeyen bir toplum haline geldik, maalesef durumumuz bu. Peki, bu durum Boşnak Müslümanlar için de geçerli mi? Hayır. Bizim başımıza gelen şey hiçbir toplumun başına gelmedi. Ve Boşnaklar bizim kim olduğumuzu bizden daha iyi biliyorlar. Onlar hâlâ bize Devlet-i Aliyye'nin bakiyesi olarak bakıyorlar. Bizleri ağabey olarak görüyorlar. Evet, bizler ister bunun farkında olalım ister olmayalım, Balkanlardaki Müslümanların ekserisi Türkiye'yi kendilerinin ağabeyi olarak görüyorlar. Balaga tekkesinde Cuma namazımızı Mustafa Hoca'nın imamlığında eda ettik. Çok sevdiğim Balaga tekkesi ve Neretva nehrinin kaynağından ayrılma vakti gelmişti. Hayat neydi? Zeval ve firakların toplamı... Peki, hayata anlam katan şey ne? Hayatı, hayatı verene musahhar kılarak yaşamak... Yani rıza-i ilahiyi esas maksat yaparak yaşamak... İşte asıl mesele bu. Marifetullah hayatın merkezine yerleştirildiğinde her şey anlam bulur. Neretva'yı anlamlı yapan şey neydi? Dervişte izini sürdüğümüz şey neydi? Ya Hû çekmekten maksat ne ola ki? Hepsini anlamlı kılan şey, Allah'ı (cc) isim ve sıfatlarıyla bize bildirmeleri... Yüce Yaratıcının sikkelerinin farklı farklı oluşlarını keşfetmenin ve böylece Allah'a (cc) daha fazla yaklaşmanın verdiği lezzet-i ruhaniydi zeval ve firakları anlamlı yapan şey... Yani İMAN olmadan olmaz! Bütün karanlıkları nurlandıran, anlamlandıran şey imandır. Bütün bu ayrılıklara takat getirebilmemizin arkasındaki sır, İMANDIR. Ehli iman için bütün bu geçici ayrılıkların son bulup ebedi kavuşmalara dönüştüğü asıl vatan, cennet... orada buluşacağız ey Neretva, Balaga tekkesi, hiç tanımadığım halde zikrinden istifade ettiğim sekin ruh halli derviş... Şimdilik sizlere elveda ama sadece şimdilik... Mostar Köprüsü'ne gidiyoruz. Mostar köprüsü, adını Mostar şehrinden almış. Ancak Mostar ismi köprüyle mücessem haline gelmiş. Mostar deyince ilk akla gelen şehir değil, köprü olmuş. Mihmandarımız Süleyman'ın daha şık bir ifadesiyle; Mostar köprüsü, şehirden daha popüler olmuş. Mostar köprüsünün üstünde 99 adet küçük engel merdiven yapılmış. Allah'ın (cc) isimleri adedince merdiven yapılmış. Yağış olduğunda köprü kaygan olduğu için böyle bir çözüm üretmişler. Bunu da 99 merdivenle yapmışlar. İslâm medeniyetinin zarafeti...
Sorunun doğrusu, ‘Amerika'ya ne yapmayı düşünüyorsunuz'dur ama şu sıralar, ‘rafa nasıl kaldırılacağı'na ilişkin tartışmalara odaklanmak şartlarla daha uygun... Evlatlarımızı elimizden alan terör saldırısında tetiği çekenler kadar arkasındakilerin tartışıldığı bir gündem geçirdik ve ‘çirkin gerçek'le bir daha yüzleştik... ABD sorunu nasıl aşılacak? Son üç saldırıda ABD'nin n-direkt, İsrail'in ise direkt etki ihtimali akla daha uygun geliyor. Olayların karşılaştırmalı akışı buna işaret ediyor. Gazze'de 100'üncü gününü aştığımız kriz, Ankara-Tel Aviv ilişkilerini ‘neredeyse savaş' durumuna yükseltmiş bulunuyor... Her iki devletin yöneticileri, 'karşılıklı duygularını' açıkça söylüyorlar. İstihbarat alanında yaşananlar ise zaten ‘savaş'... Fakat, olaydaki İsrail eli bunun da sebebinin Amerika olduğu gerçeğini azaltmıyor, hiç değiştirmiyor. Gazze krizinin başında İsrail'in arkasına uçak gemileri koyan ABD-İngiltere koalisyonunun mesajı, ‘karışan karşısında beni bulur'du. İlerleyen günlerde bu etki, bölgedeki İsrail varlığının alanını güven ve kontrole almak yolunda genişletildi. Kızıldeniz de oydu... Sonuç olarak; ABD, bölge ve dünya kadar Türkiye için devasa bir ulusal güvenlik sorunu/tehdidi olarak karşımızda duruyor. Kötüsü, bunun için kamuoyuna yansımış, işlevsel görünen herhangi bir çözüm görünmüyor... ÜSLERİ KAPAMAK, NATO'DAN ÇIKMAK, KARŞILIK VERMEK... ABD'nin cezalandırılması ile aşılması farklı konulardır. İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması, NATO'dan çıkılması, daha ileri giderek ‘karşılık verilmesi' kamuoyunda çok tartışılıyor. Bu ‘önlemler', ABD'yi cezalandırır, doğru. Diğer yandan Batı'yla ilişkinizi kesin biçimde sonlandırır. Ülke çıkarları açısından her biri veya toplamı tartışılabilir. Öte yandan, sonuçları da soğukkanlı biçimde konuşulmalıdır... Mesela benim için üslerin kapatılması için şartlar her geçen gün daha olgunlaşıyor. Ancak NATO üyeliğimiz NATO'ya karşı bile elimizi güçlendiriyor. İsveç'in üyeliği süreci bunun güzel bir örneği. Onaylanmamasını tercih ederim ama sürecin Ankara'ya açtığı alanı kullandığımız da bir başka gerçek. Esasen AB ve NATO gibi uluslararası Batı kuruluşları ile Türkiye ilişkisi zaten kendini yavaş yavaş öldürüyor. AB hedefine bağlılığımız konusunda ne söylersek söyleyelim, iki taraf da şu an bitkisel hayatta olunduğunu biliyor. Kimse de bir şey yapmıyor. Fişi çekmenin sorumluluğundan herkes kaçıyor ama yataktaki ‘ölüyü' de herkes görüyor... ‘ABD'ye karşılık verilmesi' konusunda ise bir gereklilik var. ‘İnce ayarlanmış' mütekabiliyet ihtiyaç görünüyor. Tokat yediğinizde diğer yanağınızı dönmüyorsunuz ama cevap verilmediğinde yenisine davet çıkıyor. Belli ki bu cevap eşeği dövmekle yeterli olmuyor. O halde çok iyi hesaplanmış/kitaplanmış adımların gündeme alınması düşünülebilir. Hülasa, bu önerilerin her biri avantaj ve dezavantajlara sahip. Oysa ABD sorunu olduğu gibi duruyor. Hepsini birden yapsanız da durmaya devam edecek...
Ey Müslümân! Acizlik gelip yaşlanmadan önce kusurlarını düzelt! Gaflet uykusundan uyan! Yoksa ölüm kamçısı ile uyandırılacaksın. Hadîs-i şerîfde: “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar” buyuruldu. Ama o uyanıklık fayda vermez. Sağlığı ni'met bil! Fırsatı elden kaçırma! Yoksa çok üzülürsün. Rubâî: Ömür sona erişti, bırakmadın dünyâyı, Ve yaptığın işlere, bir an pişman olmayı, Kur'ân O'nun kelâmı, hem okur, hem dinlersin. Ne fayda, düşünmezsin, O'na tâbi' olmayı. Dünyâ işlerin çabuk, âhiret işlerin gevşek olunca böyle kulluktan utan! Sonunda, “Dünyâ işleri beni âhiretle meşgul olmaya bırakmadı.” demekten kurtulamazsın. Dünyâ işlerini bitiremedin, âhiret işlerine başlayamadın. Ne kötü bir sevgiye tutuldun. Ömür sona yaklaştı. Bir makâma ulaşamadın. Huzûru, rahatı bir yerde göremedin. Dünyâ işlerinde, ihmâl edilecek hiçbir incelik bırakmadın. Dîn işlerine gelince, bu kadarı çoktur dedin. Hayır, hayır! Sen kulsun. Tepeden tırnağa kadar emir altında olmalısın. Kul hep kuldur. Kulluktan kurtulamaz. İlimsiz kulluk yapmak ise olamaz. İbâdetleri yerine getirecek kadar ilim sahibi olmak lâzımdır. Farz, vâcib, sünnet, nafile ve edeblerde tam bir tertîb ile ihtiyât üzere ol! Böylece namazın dünyâda nûr versin, âhirette nârdan kurtarsın. İmâm-ı Şafiî (rh.a): “Edeb, tertîbin koruyucu duvarı, tertîb sünnetin koruyucu duvarı, sünnet vacibin koruyucusu, vâcib farzın koruyucusu, farz da îmânın koruyucusu, kalesidir. Hepsini yapanın îmânı tehlikelerden korunmuş olur. Terk edenin îmânı tehlikede olur.” buyurmuştur. Ey ömrünü zâyi etmiş kimseler! Ömrünüzde beğenilen bir namazınız olmayacak mı? Fâtiha'yı doğru okuyamayacak, farz ve vâcibleri öğrenmeyecek, İslâmî kurallara riâyet etmeyecek misiniz? Hayâ etmeli o kimse ki, İslâm memleketinde bulunur, müslümânlar arasında ömrünü tüketir de, hâli böyle olur. Ya Râbbi sen, bizleri gafletten uyandır; iyi hâl, iyi ahlâk ve iyi bir son nefes nasib et! Amin. (Muhammed Rebhâmi, Riyâdün Nâsihîn, s.165)
Uzun vadeli projeksiyonlarda gündeme geleceği değerlendirilse de “stratejik otonomi” kavramı şimdiden sıklıkla kullanılmaya başlandı. Stratejik otonomilerden murat, kritik önemdeki coğrafyalara özerlik kazandırılarak küresel güçlerin menfaatlerinin korunmasıdır. Bu bağlamda enerji varlığına veya başka doğal kaynaklara sahip olanlar yahut en belirleyici güzergâh noktaları, din, dil, ırk gibi unsurlar veya başka ne varsa malzeme yapılarak yahut zor kullanılarak ana kütleden koparılıp bağımsızlaştırılacak. Stratejik otonomileştirmenin silsilesinin İslam dünyasından başlaması riskine dikkat çekmek istiyorum. İkinci yüzyılını göremeyecek, üçüncü yüzyılına asla erişemeyecek bugünkü devletlerden bir kısmının, ekonomik değer taşıyan bölgeleri özerkleştirilip kalan kısmı kaosa bırakılabilir. Musul, Kerkük, Basra, Halep, Lazkiye, Akabe, Sina Yarımadası, Girit Adası gibi coğrafyalar stratejik otonomi kazandırılması düşünüldüğünde ilk akla gelen yerler olabilir. Dünyada hatta buralardan çok daha az bilinen çok daha özel yerler de var. Hepsini bir tarafa bırakıp dikkatleri aynı ortak özelliğe sahip başka bir gruba çekmek istiyorum; otonomileştirme eyleminin başlamış olabileceği noktalara. Daha önce hiç üzerine düşündünüz mü bilmem ama dünyanın en kritik boğazları, tamamen veya bir yakasıyla Müslümanların kontrolündedir. Cebelitarık, Süveyş (kanal), Bab'ül Mendeb, Hürmüz ve Malakka... Buralar kısmen veya tamamen Müslümanların kontrolündedir. (Tarihte Kerç Boğazı, İyon denizindeki geçişler ve birçok başkası da Müslümanların kontrolündeydi, bunu da hatırlatayım.) Çanakkale ve İstanbul'u saymıyorum, değerlendirmelerimin dışında tutacağım. Bugüne dönüyorum. Cebelitarık, Süveyş, Bab'ül Mendeb, Hürmüz ve Malakka'dan ortadaki üçü (güzergâh olarak da ortadadırlar) bugün çok sıcak. Çatışmaların, istikrarsızlıkların ve ambargoların odağında kaldılar. Cebelitarık'ın bir yakasını İspanyol ve İngilizler paylaşıyor. Diğer yakasında Fas ve İspanya var. Uzun zamandır istikrarını koruyan bir boğaz. Fakat Fas ile Cezayir arasındaki sorunların kızıştırılmaya çalışıldığını da biliyoruz. Hatta kısa süre önce tansiyon yükselmiş, Türkiye çok belli etmese de telkinleriyle olası bir krizi önlemeye katkı vermişti. Hürmüz Boğazı, Umman Körfezi'ni Basra Körfezine bağlar. Umman ile İran arasındaki bu boğazda yıllara sari ambargo gerilimi sürüyor. Yemen, Cibuti ve Eritre arasındanki Bab'ül Mendeb'le ilgili 7 Ekimden beri çok defa yazdım. Bu yazı da girmeyeceğim. Zaten yazımın asıl odağı da Malakka...
Yemek ve yemek kültürü, geleneksel yöntemler, kültürel miras... Aylin Öney Tan hafta boyunca Yemek ve Bilim Kongresi'nden notlar aktardı. Hepsini bir arada dinlemek isteyenler için tüm haftanın kayıtları burada. İyi dinlemeler.
Yemek ve yemek kültürü, geleneksel yöntemler, kültürel miras... Aylin Öney Tan hafta boyunca Yemek ve Bilim Kongresi'nden notlar aktardı. Hepsini bir arada dinlemek isteyenler için tüm haftanın kayıtları burada. İyi dinlemeler.
Seri finali. Aylar önce ekonomi yaz kursu diye başladık, davranışsal bilimlere teşhisi koyup çıkıyoruz. Kötü bir sistemin teşvik ettiği sahtekarlıklara karşı mücadele eden "isimsiz" kahramanların içiçe geçmiş hikayeleri. En sonda da genel bir seri özeti. Hepsini dinlediğiniz için teşekkürler, umarım zamanınıza değmiştir. Kaynaklar aşağıda (sırf bu bölümde kullandıklarım), patronlarıma ekstra teşekkürler..Konular:(00:28) Nerede kalmıştık?(01:31) Dürüstlük beyanı.(05:14) Gerçek dünyada nudge başarılı mı?(06:35) Publication Bias.(08:09) Atı alan Üsküdar'ı geçmiş.(09:31) Data Colada: Akademik dedektifler.(11:39) Tembel sahtekarlıklar.(15:09) Genç dişçiler rahatsız.(17:41) Francesca Gino.(22:07) Many co-authors.(23:30) Shem'in Papirüsüne dönüş.(25:53) Sahtekarlığın negatif dışsallığı.(27:19) "Hay Allah, bunlar korsanmış!"(28:00) Patreon Teşekkürleri ve Seri Özeti..Kaynaklar:Şarkı: Escape (The Piña Colada Song)Video: Ariely'nin Google konuşması (2008)Yazı: Nudging After the Replication CrisisMakale (PDF): Comprehensive Evidence from Two Nudge UnitsYazı: Meaningless Means (yukardaki makalenin eleştirisi)Yazı: When We're Wrong, It's Our Responsibility as Scientists to Say SoMakale: How Networking Can Make Us Feel DirtyYazı: A Post Mortem on the Gino Case (Zoe Ziani tarafından)Yazı: Data Falsificada (Data Colada'nın Gino üstüne raporu)Many Co-Authors ProjesiYazı: They Studied Dishonesty. Was Their Work a Lie? (New Yorker'ın uzun bir profili)Yazı: Brain Games (Zlokovic'in sahtekarlığı üstüne)Kitap: Rebel Talent, Francesca Gino, 2018.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Cambly hakkında reklam içerir.Cambly'de yılın en büyük indirimi %60'dan fular60 koduyla faydalanmak için tıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
“Ey cemaat! Allah'ı anlayın. O'nun şanına bilgisizlik yakışmaz; cahil olmayın. O'nu bilin ve itaat edin. Muhalefet ne demek?.. O'nun yoluna baş koyun. Allah'ın bütün hükümlerine razı olun; niza ve çekişme ayıp olur. Allah yaratıcıdır. Kullara rızık verir. Evvel ve sonra O'nun hâzinesi dışında yiyip içen yoktur. Zahir, bâtın hep O'dur ve O'nundur. O'nun varlığı kadîmdir. O'ndan evvel varlık başlamadı. Bu kadîm hâli, sonsuzlara kadar uzar. Hükmüne karşı duran yoktur. Dilediğini yapar; kimseye hesap vermek zorunda değildir. «Yaratıkları, toptan ve tek tek, kendi yaptıklarından Ona karşı sorumludurlar.» (Enbiya/23) Ey evlâd! O'nun hükmüyle iş tut. Doğru hattan çıkma. Ahdi unutma. Hepsini yapmaya gayret et. Şeytanı yık. Kötü olan tabiî arzularını yen. Allah'ın yardımından ümit kesme. Hak yardımı, senin sebat hâline göre gelir. Çünkü Allahü Teâlâ şöyle buyurdu: «Şüphesiz, Allah sabırlı kulları iledir.» (Enfal/46). «Uğrumuzda çalışanlara, yollarımızı elbette açarız.» (Ankebut/69) Nefsin dilini tut, Allah'ı kula kesmesin. Bu hâlde nefsine can düşmanı ol. Ona ve diğer kullara, Hak kulluğunu emret. Yasak olanları yaptırmamaya çalış. Onları bozuk hâllerden kurtar. Hak anlayışına ve tabiatına uymayan şeyleri bıraktır. Allah'ın kitabına ve Peygamberin âdetine çek onları. Ey cemaat! Allah'ın kitabına saygı gösteriniz. Onun saygı hakkını terbiyenizle ödeyiniz. O, Hak'la aranızda bir vuslat vesilesidir. Onu mahlûk ve bir kul tarafından yazılmış görmeyiniz. Allahü Teâlâ: - «Bu benim kelâm sıfatımın tecellisidir,» buyururken siz başka isnatlara yeltenmeyin. Her kim Kuran'ı mahlûk ve kul yapısı bilirse apaçık Hakk'ı inkâr etmiş olur; yazık olur. Şu Kur'an... Şu okunan Kur'an, şu işitiğimiz yüce kelâm ve mushaf sayfalarına yazılı yüce manalı sözler, O'nun kelâm tecellisindendir. îmam-ı Şafiî ve îmam-ı Ahmed o kadar titiz davranmışlardır ki, sadece yazının mahlûk olduğunu, ötesinin Allah kelâmı olduğunu söylemişlerdir. Buna misal olarak kalbin mahlûk olduğunu, içinde duranın mahlûk olmadığını söylemişlerdir. Ey cemaat! Kuran'ın nasihatlerini tutun. Bunu işinizle açığa vurun. O'nun karşısında mücadeleci olmayın. îman ve itikat kolaydır ve güç olmayan işlerdir. Çok da değildir; hemen yapılabilir. Yapılan işler bundan sonra gelir... Size en çok iman etmek düşer. Kalbinizle tasdik edin, dış varlığınızla iş görün. Size yararlı ne ise onu yapın. Kısa ve iptidaî görüşe sahip olanlardan uzak durun. Kalp bilgilerden ari olduğu zaman dilin kuru bilgisi yetersizdir. Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyurdu: «Ümmetim için en çok korktuğum, içi bozuk bilginlerdir.» Ey evlâd! Çalış, kalbini temiz kıl; onda dünya sevgisi kalmasın. Zerresine kadar ayıkla. Bu bitince nefsine sahip çıkan olur. Bir an bile seni onun eline bırakmazlar. Unutursan hatırlatırlar. Gaflete düşersen, ayık kılarlar. Cümle eşyada Hakk'ı gösterirler. Başkasına baktırmazlar. Bu bir zevktir ki, tadan bilir. Bu cins hâle ermek zordur; halk arasında eren binde birdir. Bazı fertlerdir. Onlar, halka gidip gönül eğlendirmezler. Halk onlara sükûnet veremez. Ben, Hakk'ı arayanlara bakarım. Âhireti arayan kimseleri severim. Başkalarından pek hoşlanmam... Dünya bekçisi, nefsin ve şahsi arzusunun peşinde koşan benim işime yaramaz. Onlarla benim işim yok. Ancak, onlar hastadır; tedavi için yanıma gelmelerini arzu ederim. Hasta için en sabırlı sahip, doktordur. İşlerini benden saklı tutuyorsun; sana yazık oluyor. Benden saklı şey az olur. Sen saklıyorsun; halbuki o bana gözüküyor. Görüyorum: ‘Sen dünya arıyorsun ve ey şahıs, sen de âhiret arıyorsun...' diye söylüyorum. Bunlar bir hevestir. Bu hevesler kalbine yazılmış, sonra alnında açıkça gözükmektedir. İçin dışa vurmuş, her şeyin kıymetsiz bir hâl almış. İsyan hastalığına çare, itaatir. Zulmü, adalet yıkar. Hata bir hastalıktır; ilâcı ise doğruluktur. Hak Teâlâya isyan bir suçtur. Bundan kurtuluş çaresi ise günah sarhoşluğundan tevbedir. Ama asıl ilâçların tümü, halkı kalpden atmaktadır. Bunu yapabildiğin an, işlerin tamam olur.
Bir Esmiyor Podcast klasiği. Üçüncü sezonu kapatırken Derin ile Utku birlikte bu sezonda öğrendiklerini konuşuyor. Esmiyor Podcast'te ilk kaydımızı 3 sene önce yaptık. Bu sürede çok şey değişti, çok… Yüzlerce uzmanla konuştukça bizim de fikirlerimiz gelişti, değişti. Hepsini burada paylaşıyoruz. Sizlerden gelen soruları da cevaplamayı unutmadık! Keyifli dinlemeler ve dördüncü sezonda görüşürüz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Köpek kudurdu mu onu iyileştirmenin hiçbir yolu yoktur. Kudura kudura ölecek. Köpek kudurdu mu? Evet. Bundan sonra dünyanın her tarafı Gazze. Masumların yanında yer alan her dünyalı da Filistinli. Devletlerden hiç umut yok. Birinin hesabına uymuyor. Diğerinin işine gelmiyor. Bir diğeri korkuyor. Bir başkası savaştan çıkar elde etme peşinde. Ama katil ve destekçileri öldürürken hiç hesap kitap yapmıyor. Uluslararası hukukmuş, insan haklarıymış, sivilmiş, çocukmuş, kadınmış, yaşlıymış, kedi köpekmiş, kuşmuş, koyunmuş, öküzmüş, deveymiş, tarlaymış, bahçeymiş, ağaçmış çiçekmiş bakmıyor. Hepsine düşman. Hepsini öldürüyor. Hem insanlık düşmanı hem hayvan düşmanı hem de çevre düşmanı. Kendinden başka canlıya tahammülü yok. Taraflar netleşti; Filistinin dışında kalan dünyanın geri kalan tarafı da savaş alanı oldu artık. Gazze'de çocukları öldüren israille Hamas savaşacak. Diğer ülkelerde de siyonist destekçileri küresel şirketlere karşı masumlardan yana olan dünya halkları savaşacak. Ne ile? Boykot silahı ile. Hanımlar deterjan markasını değiştirecek, erkekler tiryaki oldukları marka ürünlerini, gençler kahve, çerez ve hamburger mekanlarını. Neden? Çünkü bugün insanlığın sarı öküzü Gazze. Dün Bosna'ydı, Suriye idi, Irak'dı, Yemen'di, Libya'ydı. Oralarda sarı öküzü feda ettik, ülkeleri kaybettik. Her kayıp insanlığımızı da bir parça aldı. Geri kalanla boykot silahımızı elimizden bırakmamak ve çocuk katillerine ve destekçilerine karşı hıncımızı canlı ve diri tutmak için sarı öküzün hikâyesini tekrar hafızalarımıza kazıyalım;
Bizim takımın Avrupa Şampiyonluğunu getiren farkı ne? Olimpiyat elemeleri ne zaman? Olimpiyat elemelerinde kimlerle karşılaşacağız? Kritik maçlar hangileri olacak? Hepsini değerlendirdim. Sorularınız için: fileyetemas@gmail.com veya Instagram @fileyetemas
Bu bölümde kültürü ve iletişimin dinamiklerini irdeliyoruz.Kültürel Boyutlar Kuramı açısından "birlikte var olma" ya da "herkeste kendini yitirme" mevzusuna dalıyoruz. Kendi kültürümüzün neresindeyiz? Ya da başka bir kültürde ne kadarız? Davranışlarımız içinde bulunduğumuz kültürden nasıl süzülüyor? Yüze yansıyan ifadeler her kültürde aynı mı? Peki iletişimde hangisi daha önemli? Ne söylediğimiz mi, nasıl söylediğimiz mi yoksa niyetimiz mi? Hangisi sizce? Hepsini ve daha fazlasını bu bölümde birlikte düşünelim. Benay Durmaz Güner'in kalemi ve sunumuyla yine "İyi Ki" demek için bu bölümde buluşuyoruz :) --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/iyiki/message
Ekran Geyiklerinin bu bölümünde Silo'nun 6. ve 7. bölümünü birlikte kaydettik. Jules'un büyük hayal kırıklığı Georgia'nın inanılmaz maceraları Alev koruyucuları Gizli teşkilat her yerde ve daha neler neler Hepsini konuştuk, keyifli dinlemeler. Eda&Mert
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz otuz üçüncü bölüm sizlerle. Bir haber takibi yaptıktan ve Merve Dizdar'ı kutladıktan hemen sonra ana konumuza geçtik. Geçen haftaki kaydımızı bitirdikten birkaç saat sonra gelen Tina Turner'ın hayatını kaybettiği haberi üzerine bu bölümde özel bir dosya açmaya karar verdik. Doğduğu yerden başladık, müziğe nasıl adım attığıyla devam ettik. Yaşadığı zorluklar, problemli evliliği, solo kariyeri, büyük şöhreti, vs. Hepsini detaylandırdık. Müziğin gerçek kraliçelerinden Tina Turner'ın vedası sebebiyle onun hayatını daha da fazla öğrenmek isteyenler için “bi de buna bak” dedik ve güzel öneriler yaptık. Son kısımda, biraz hayvanlar alemine daldık. Denizle ve teknelerle ilgilenenlerin yakalamış olduklarını tahmin ettiğimiz bir haberden çıkışla, İspanya ve Portekiz kıyılarında yaşanan orka saldırılarını ve bilim insanlarının değerlendirdikleri iki teoriyi konuştuk. Bi de Buna Bak https://www.hbo.com/movies/tina https://mubi.com/films/whats-love-got-to-do-with-it https://tinaonbroadway.com/
Fenerbahçe 2-0 Antalyaspor Gollerimiz: Valencia, Zajc Arda'nın nefis asisti ile 1:46 da ilk golü bulduk. Galatasaray'ın Ankaragücü deplasmanında 4-1 kazanması ile son maça girerken Galatasaray şampiyonluğunu ilan etti. Pazar günü Telekom'daki maç formalite oldu. Fenerbahçe XI: İrfan Can, Ferdi, Samet, Szalai, Peres, Arao, Zajc, Arda, İrfan Can Kahveci, Valencia, Batshuayi Taraftarın maç sonu terbiyesizliği, takımı yuhalamalar vs. Hepsini canlı yayında konuştuk.
Üç Anahtar evlere temizliğe gelen Totaliter Temizlikçi Ablalar'a, Yedisi ahşap yataklarında Ersin Möble çalışanları ve Adil Abi'ye, Dokuz Anahtar Azgın Ustalar'a, azacaklar ne yazık. Bir Anahtar kanallar içindeki Amsterdam'da, Yeni evinde oturan Mert'e... Hepsine hükmedecek Bir Anahtar, hepsini o bulacak, Hepsini bir araya getirip kapıları çilingire ihtiyaç kalmadan açacak, Kanallar içindeki Amsterdam'da... Cover Art: Time Travellers - 1980 | Peter Knifton
Bülent Somay, Akıntıya Karşı'da bu hafta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Türkiye'de metamfetamin salgını var” çıkışıyla başlayan uyuşturucu tartışmasını ele alıyor. “Türkiye'de farklı etkileri olan keyif verici, halüsinojen ve uyuşturucu maddelerin hepsine birden ‘uyuşturucu' diyoruz. Hepsini birden aynı yasalarla yasaklıyoruz, ama bunları üreten, dağıtan, ülkeye sokan ya da ülkeden çıkaran mekanizmalarla mücadelede başarılı olamıyoruz bir türlü. Sonunda da dönüp, asında kurban olan son kullanıcıyı cezalandırıyor, şeytanlaştırıyoruz. Oysa yapmamız gereken, ‘uyuşturucu' ile başa çıkmak için şeffaf, kamu denetimine açık mekanizmalar geliştirmek. Bu, birilerinin işine gelmiyor olabilir tabii. Ama başka çarenin olmadığını görmek için daha fazla ölümün olmasını bekleyemeyiz.”
Erdoğan'ın seçim korkusu, 20 yıldır yapmadıklarını tek tek uygulamaya koymasına sebep oluyor. Kılıçdaroğlu'nun söylediği, vaat ettiği, vatandaşa 2ödemeyin, sileceğiz' dediği ne varsa hepsini sırayla icraata geçiriyor. Saray'daki korku bu kadar mı büyük? Adem Yavuz Arslan Nöbetçi Editör'de anlatıyor -Y.Şafak, Mevlüt Uysal'ın kirli işleri manşetini neden attı? -Cübbeli Ahmet tartışması nereden çıktı? İsmailağa'da neler oluyor? -İktidar kendisinin yazdığı 15 Temmuz Araştırma Komisyonu raporunu neden buharlaştırdı? 18 Temmuz itibariyle TBMM Başkanlığı resmileştirdi: Rapor yok! -AYM kararı yürürlüğe girdi, İçişleri Bakanlığı keyfi ‘pasaport tahdidi' kararı alamayacak
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM'in "serbest bırakılmalı" kararına uymayan Türkiye hakkında ihlal süreci başlatmıştı. Bu sürecin sonunda AİHM, bugün Türkiye'nin ihlal kararını yerine getirme yükümlülüğüne aykırı davrandığına karar verdi. Peki bu karar ne anlama geliyor, Osman Kavala serbest bırakılacak mı, bu karar sonrası nasıl bir süreç işleyecek? Hepsini insan hakları hukukçusu Benan Molu ile konuştuk.
Aylin Öney Tan bu hafta cacığın kelime anlamından içine konulanlara göre çeşitlerine, kuru cacıktan sulu cacığa, yaz cacığından kış cacığına, yöresel farklılıklardan Evliya Çelebi ve Aydın Boysan notlarına kadar cacık hakkında her şeyi anlattı. Hepsini bir arada dinlemek isteyenler için, hepsi burada. #aylinoneytan #acıtatlımayhoş
Aylin Öney Tan bu hafta cacığın kelime anlamından içine konulanlara göre çeşitlerine, kuru cacıktan sulu cacığa, yaz cacığından kış cacığına, yöresel farklılıklardan Evliya Çelebi ve Aydın Boysan notlarına kadar cacık hakkında her şeyi anlattı. Hepsini bir arada dinlemek isteyenler için, hepsi burada. #aylinoneytan #acıtatlımayhoş
Mizah nedir, izah edilmeli midir? Mizah için kavga edilmeli midir, yoksa mizaha gülüp geçilmeli midir? Türkiye'nin mizahla imtihanı nedir? Hepsini ve daha fazlasını konuştuk. Yarın saat 18.00'de podcast dinlenebilen her yerde ve tabii @Podfreshco 'nun şefkatli kanatları altında. https://t.co/CHyC2bNuku
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriyeliler konusunda söylem değiştirmesi tartışmalara neden oldu. Erdoğan neden "gönüllü ve onurlu geri dönüş"ten bahsetti? Türkiye'nin Suriyelilere ilişkin politikasında ne oluyor? Suriyeliler sorunu nereye evriliyor? Hepsini siyaset bilimci Yektan Türkyılmaz, Dicle Baştürk'e anlattı.
Merhaba Arkadaşlar, Bugünkü Podcastimizde Sokak Röportajlarımızın bu bölümünde ateist ve deist yaptığı iddia edilen soruları müslümanlara sorduk. Cevap verebildiler mi? Soruyu duyduktan sonra tepkileri ne oldu. Hepsini sizler için derledik. İyi Dinlemeler...
MediaMarkt'ın sunduğu Potacast'in 499. bölümünde Orkun Çolakoğlu ve Kaan Kural, NBA'de oldukça yoğun geçen "trade deadline" gününün ardından gerçekleşen takasları değerlendiriyorlar. James Harden-Ben Simmons takasıyla beraber niceliğin yanına büyük bir nitelik de yüklenen takasların arasında Kristaps Porzingis'in Washington Wizards'a gidişi, Boston Celtics'in güç kazanması, Sacramento Kings'in Tyrese Haliburton'dan vazgeçmesi ve Domantas Sabonis'i kadroya katması da var. Hepsini ve daha fazlasını bu özel bölümümüzde değerlendiriyoruz.
Cerrah Paşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. @doganaytolunay ile orman yangınları sonrasında toplum olarak bilmemiz gerekenleri konuştuk. İklim değişikliği, orman yangınları ve yangınlar sonrasında toplum olarak en doğru şekilde neler yapabiliriz? Hepsini konuştuğumuz videomuzu sizlerle paylaşıyoruz. #azrakohen #ormanyangınları #yangınsonrası #sohbet
Bugün bana en çok sorulan sorulardan birine yanıt vermek istiyorum. İngilizce kitapları nasıl okumalıyız? Seviyemize göre neler okuyabiliriz? İngilizce kitaplar okurken yaptığımız hatalar neler?...Hepsini bu bölümde yanıtlamaya çalıştım, keyifli dinlemeler :)#ingilizce #speak #english #learn
İstanbul Park dokuz yıl aranın ardından, yeniden Formula 1 takviminde! Türkiye GP için geri sayımda sona yaklaşılırken Barkın Kızıl ve Mali Selışık, Vasıtalar'ın özel bölümünde Formula 1 yorumcusu Berk Sarıoğlu'nu ağırlıyorlar. 2020 sezonunun geride bıraktığımız bölümünü yorumladıktan sonra, İstanbul Park'ta bizi nelerin beklediğine odaklandık. Yeni araçlar, İstanbul Park'a adapte olabilecek mi? Yağmur ihtimalinde hangi virajlara dikkat etmeliyiz? Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda takvimdeki yerini koruması ne kadar mümkün? Hepsini ve 2005-2011 döneminden kişisel hatıralarımızı bu bölümde paylaşıyoruz.