POPULARITY
Socrates FC'de bu hafta İnan Özdemir, İlhan Özgen ve Atahan Altınordu sizlerle birlikte. Bu haftaki bölümü “Gömlek kolu nasıl katlanır?” sorusunu yanıtlayarak ve kısa kollu gömlek muhasebesi yaparak açıyoruz. Socrates ekibinin yaptığı Abu Dabi çıkarmasıyla kendimizce alay ettikten sonra 2025 EuroLeague şampiyonu Fenerbahçe Beko'yu kutluyoruz. Buradan bir başka şampiyona uzanıyor, Süper Lig şampiyonu Galatasaray'ın Yenikapı'daki kutlamalarını konuşuyoruz. Kutlamada yaşananlar, Dries Mertens'in vedası, İstanbul'daki taraftarlık kültürü, şampiyonluk kutlamasına çıkacağımız şarkılar… Hepsi bu kısımda mevcut. Serie A'daki Napoli-Inter yarışı, Napoli'nin şampiyonluğu, Serie A'nın profilinin düşüşü, Antonio Conte sihri, PSG-Inter arasındaki Şampiyonlar Ligi finali, en kötü Şampiyonlar Ligi finalleri, Ancelotti-Brezilya birlikteliği… Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
Necip Bahadir | Maltepe, Yenikapı'ya karşı; duyuyor musun Erdoğan! by Tr724
Cumhuriyet Tarihimizin en büyük telekulak skandalı çerçevesinde 17/25 Aralık Polis-Yargı darbe girişimine kalkışan FETÖ 'nün, 90'lı yıllarda Türk Gladiosu tarafından işlenen laik cinayetleri derin üst akıl tarafından kurgulanan naylon terör örgütü ‘Tevhid-Selam' Örgütü'ne yıkılmıştı. Türk Gladiosu tarafından 1990 lı yıllarda kurgulanan, 2000 yılından itibaren uykuya sevk edilen, sözde, Selam Tevhid örgütü, 11 yıl sonra 2011 yılında paralel yapıya hükmeden güç odakları tarafından canlandırılmıştı? İstanbul terörle Mücadele Şubesinde görevli FETÖ'cü sözde üst düzey görevliler FETÖ'cü yargı mensupları ile iş birliği içinde Kendilerine engel gördükleri ya da hasım olduğunu düşündükleri 7 bin kişi 3 yıl boyunca illegal olarak dinleyip izlenmişlerdi. Aralarında üst düzey devlet büyüğü, bakan, bürokrat ve gazetecilerin de bulunduğu 120 kişi hakkında dinleme ve izleme kararı veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Savaş Çelik'ten başkası değildi! SAVAŞ ÇELİK'İN 32 BİN LİRALIK AVUKATLIK ÜCRETİNİN DE HAZİNE'DEN KARŞILANMASI KARARI TOPLUM VİCDANINI ÖRSELEMİŞTİ! NEDEN Mİ? FETÖ'CÜ Hakim Savaş Çelik, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 24 Ağustos 2016'da meslekten ihraç edildi. Çelik hakkında hem FETÖ üyeliğinden hem de telekulak kapsamında iki farklı soruşturma açıldı. Balyoz Davası hâkimlerinden de olan Savaş Çelik o dönem tutuklandı. Hâkim Savaş Çelik'in suçtan zarar gören ve soruşturma kapsamına alınan 31 ayrı kişi, kurum ve kuruluş hakkında 15 Ağustos 2011 tarihinden başlayarak iletişim tespiti, teknik araçla izleme kararlarına ve birçok uzatma kararlarına İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi olarak imza attığı tespit edildi. Verilen dinleme ve teknik araçla izleme kararlarında talep edilen kişilerin herkes tarafından tanınan ve terör örgütü üyesi olmadığı kolayca anlaşılabilecek kişiler olduğu bilinmesine rağmen görüşmelerinin kayıt altına alınmasına sebebiyet verdiği, suça iştirak ettiği, FETÖ üyesi emniyet ve yargı mensuplarıyla birlikte hareket ettiği belirtilerek hakkında dava açılmıştı. Terör örgütü FETÖ'cü polisler ve yargı mensupları işbirliği içinde 17/25 Aralık Yargı-Polis darbe girişimi çerçevesinde kendilerine engel gördükleri ya da hasım olduğunu düşündükleri 7 bin kişiyi 3 yıl illegal olarak dinlenip izlemişlerdi. Aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da olduğu bazı bakan, bürokrat ve gazeteciler ile birlikte 120 kişi hakkında dinleme ve izleme kararı veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi FETÖ'CÜ Savaş Çelik o dönemde FETÖ'cü polis ve yargı mensupları ile ciddi bir ilişki içindeydi. Savaş Çelik, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 24 Ağustos 2016'da meslekten ihraç edildi. Çelik hakkında hem FETÖ üyeliğinden hem telekulak kapsamında iki farklı suçtan açılan dava ve soruşturmalardan Yargıtay 12 Dairesince ‘‘delil yetersizliğinden'' beraat kararı verildi. FETÖ'cü hakim Savaş Çelik'in skandal çifte beraat kararı ardından Yargıtay 12. Ceza Dairesi Dairesince bu kez de sanık hâkimin kendisini vekille temsil ettirdiğini belirterek 32 bin lira vekalet ücretinin hazineden tahsil edilerek sanığa ödenmesine karar verilmesi kamuoyu vicdanında adaletin tecelli etmediği sanık hakimin korunduğu algısı yaratmıştı. Son dönemde üst yargının FETÖ lehine verdiği kararlar en azından ‘'FETÖ ile mücadelede devletin elini zayıflatmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. İnsan hakları mı? Demokrasi mi? geçiniz! Daha günler önce 15 Temmuz Kalkışmasının 8'inci yılında devlet ve millet olarak birlik ve beraberlik içinde şehitlerimize Allahtan rahmet gazilerimize sağlık dileklerimizle andık. Milyonlar olarak 15 Temmuz'u unutmayacağız unutturmayacağız yeminleriyle Yenikapı ruhunu ilelebet yaşatacağımızı dosta düşmana duyurduk. Vatan haini şerefsiz alçak teröristleri ise lanetler yağdırdık!
Sekiz yıl önce 15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsü sırasında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Bey'i telefonla arar. Parti teşkilatlarına yönelik bildiri yayınlamasını, CHP'lilerin de sokağa çıkarak darbeye karşı direnmelerini istemesini talep eder. Kemal Bey tarihe geçen şu cevabı verir: “Onların can güvenliğini kim sağlayacak?” * Kendisi programında olmadığı hâlde Ankara'dan uçakla İstanbul'a gelmiş… Atatürk Havalimanı VİP salonu önündeki tankların -bazı telefon görüşmeleri neticesi- kenara çekilerek yol açmasıyla, aralarından sıvışarak geçip gitmiş… Bakırköy Belediye Başkanının konutunda beyaz gömleğini giymiş, kırmızı kravatını takmış, terlikleri ayağına geçirmiş, televizyondan gelişmeleri takip etmeye başlamış. Nereden biliyoruz? Kamera kayıtlarından ve kendi yayınladığı fotoğraflardan. Niçin o konuta gittiği sorulunca da otellerde yer bulamadığını söylemişti. Hangi otele baktı, bilen yok. O gece İstanbul otellerindeki doluluk oranı, kayıtlara bakınca hemen anlaşılır ama kimse ilgilenmedi. Zaten niye apar topar İstanbul'a geldiği de muammaydı. * Birkaç gün sonra darbeyi telin etmek için yapılan Yenikapı mitingine katıldı ama hemen ardından ‘tiyatro' demeye başladı. CHP'li kitlenin çoğunluğu bu tavrı benimsedi. Hâlbuki 15 Temmuz gecesi sokağa çıkanlar arasında her partiden insanlar vardı. Onların hiçbiri, herhangi birinden can güvenliği garantisi istememişti. Erzurum'da cepheye koşan Nene Hatun'un birkaç aylık bebeğini komşuya bırakıp gittiğini ve “Bebeğim anasız büyüyebilir ama vatansız büyüyemez” dediğini herkes gayet iyi hatırlıyordu. * Hain kurşunlara ve bombalara hedef olarak şehit düşenlerin yakınları tarafından anlatılanlara bakınca, hepsinin abdest alarak dışarı çıktığını görüyoruz. O güne kadar görülmemiş ölçüde şiddetli bir darbe teşebbüsü söz konusu olsa da, her biri abdest alarak evinden ayrılmış olsa da, onların o gece şehit olacaklarını düşündüklerini söylemek zor. “Gideyim, bir güzel şehit olayım” dememişlerdir en başta.
Şu eleştiriye bir göz atar mısınız? “15 Temmuz'un ardından, ‘terörle mücadele' adına girişilen iki yıllık OHAL süreci, başkanlık referandumunun yolunu açarken, muhalefet 15 Temmuz sonrasında birçok kritik gündemde ‘Yenikapı ruhu' ile iktidarın arkasına dizildi.” Ya da şuna? “Hileli referandum olarak tarihe geçen 2017 Başkanlık Referandumunda yapılan hukuksuzluklara seçim sonrası itirazlar sürerken (…) Kemal Kılıçdaroğlu ise YSK kararı sonrası sessizliğini ‘Karşı tarafın silahları vardı' şeklinde açıklayacaktı.” Başka da var: “Bakanlar Kurulu iki yılda 36 Kanun Hükmünde Kararname yayınladı (…) Üniversitelerden sol görüşlü akademisyenler tasfiye edildi (…) Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Enis Berberoğlu gibi birçok milletvekili tutuklandı. (…) Tüm bunlar olurken, CHP ve yeni kurulan İYİ parti liderlikleri, halka ‘itidal' ve ‘seçimi bekleme' çağrısı yapmakla yetindi.” 2023 seçimleri bile: “Kişisel ikballerin ve parti çıkarlarının ön plana çıktığı aday belirleme süreçleri azınlığa düşmüş dinci gerici iktidar cephesine (…) yol açmış oldu.” Çıkarılan sonuç da firaklı: “Tüm kurumların çürüdüğü, Meclis'in göstermelik bir hale geldiği, yargının bağımsızlığının kalmadığı, ‘illegal faşist yargı çetelerinin' devreye girdiği bir ülkede tek umut halkın örgütlülüğü için uğraşacak olan devrimcilerdir.” Bunları okuyan okurlarımız soracaklardır: “Acaba yazarımız Gerçek gazetesinin eski sayılarından alıntılar mı yapıyor uzun uzun?” Bazıları, “yahu dil benzemiyor, ama söylenenleri biz Gerçek gazetesinde çok okuduk. Ne olsa gerek bu alıntılara dikkat çekilmesinin nedeni?” diyebilir Biz size anlatalım, değerli okurlarımız: Türkiye'nin Menşevik, yani burjuvazinin partilerini destekleyip ekmek ve hürriyeti onlardan bekleyen solu kendini manevralarla kurtarmaya çalışıyor. “Uyandı” diyeceğiz ama uyandığı falan yok. Bu tür fikirler, son zamanlarda Özgür Özel “normalleşme” patikasına gireli beri bu tür partilerin hepsinde görülüyor. Sol Parti'nin organı olduğunu hâlâ sadece Pazar Eki'nde hatırlayan, geri kalan sayfalarında hem CHP propagandası yapan hem CHP'li yazarların zehrini hitap ettiği emekçi halka yaymaya devam eden BirGün gazetesinde de sık sık dile getiriliyor. Evet, gazetemiz Gerçek ve partimiz Devrimci İşçi Partisi, farklı bir dille de olsa, AKP-MHP istibdadına, Türkiye'nin tepesine çökmüş bu gerici ittifaka karşı CHP'nin mücadele aracı olamayacağını yıllardır döne döne anlattı. Bu sözde “muhafelet”in, sonunda iktidarla uzlaşacağını çok daha zengin örneklerle, çok daha bütünsel, çok daha Marksist bir dille izah etti. BirGün'ün ekinde şimdi bir politik merkez görüşlerini ifade ediyor. Tarihî çağrışımlar yaratmak amacıyla kullandığı ad “Yol Politika Kolektifi”. Savunduğu politikanın Marksizmden, yani sınıf mücadelesinden fersah fersah uzak olduğunu anlamak için, yukarıda verilen alıntılarda OHAL dönemini nasıl tarif ettiğine bakmak yeter. Erdoğan'ın bizzat kendisinin patronlara, “biz OHAL'i grevleri engellemek için getirdik” dediğini ve o dönemde gerçekleşen çok sayıda tek imzalı grev yasağını zikretmeyi unutanlar, (kendisi de elbette önemli olan) üniversiteden uzaklaştırmaları hatırlıyorlar. Kürt halkının temsilcilerinden Demirtaş'ın yedi yıldır hapiste olmasına yolu açan dokunulmazlıkların toptan kaldırılması oylamasında, Kılıçdaroğlu'nun CHP milletvekilleri ile birlikte olumlu oy kullandığını unutuyorlar ama tarihte bir virgül olan CHP'li Enis Berberoğlu'nun adını zikretmeyi unutmuyorlar. Ne de olsa Kılıçdaroğlu'nun “Adalet Yürüyüşü”nde yanında yer aldılar! Proletarya sosyalizmi işçiye, emekçiye, halka sadece her zaman doğruyu anlatmaz. Aynı zamanda fikri ile zikri birdir. Gerekirse özeleştiri de yapar. Küçük burjuva sosyalizmi ise kendini manevralarla korumayı politikanın baş sanatı sayar. Kararı tarih verecektir.
Perinçek'e göre'' FETÖ kalkışmasını aziz Türk Millet değil Atatürkçü askerler bastırdı. Tank tankla durdurulur.'' Bu iddiayı 15 Temmuz darbe girişimini araştıran üst düzey yetkililere de sordum. Kesinlikle böyle bir olay olmadığını, hepimizin bildiği ve yaşadığı gibi kahraman milletimizin Türkiye genelinde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokaklara çıkarak devleti ile iş birliği içinde darbecilere ve tanklara canları pahasına karşı durarak da kalkışmanın engellendiği belirtilmişti. Ancak görülüyor ki, AK Parti'nin 31 Mart Mahalli seçimlerinde ikinci parti konumuna gerilemesi sonucunda AK Partiyi erken bir seçime razı etmek ve Başkan Erdoğan'ı 4 yıl daha sürecek iktidarından alaşağı etmek için ‘'15 Temmuz unutuldu, Türk milletinin devletiyle bir beraber kazandığı 2'inci İstiklal savaşındaki birlik ve beraberliğini ifade eden ‘Yenikapı ruhu' öldü. İddiaları ile birlikte FETÖ'nün 15 Temmuz Kalkışmasının 8'inci yılında veya sonrasında CIA'nın himayesinde yeni bir kalkışma ve isyan hareketini (Menfi Hizmetler) FETÖ elebaşı Gülen'i tasfiye eden yeni terörist başı Mustafa Özcan'ın Türkiye'yi karıştırma KAOS faaliyetleri içine girdiği iddiaları şüphesiz illaki istihbarat birimlerimiz tarafından araştırılmaktadır. Ancak Türkiye aleyhine tezgahlandığı iddia edilen 15 Temmuz 2016 saldırısından sonra FETÖ'nün ikinci saldırısı 15 Temmuz sürecinde alınan ciddi tedbirlerle ve Yenikapı ruhunun psikololjik baskısıyla engellenmişti. Hatta o dönem ABD Başkan Yardımcısı BİDEN'in sözde ziyaretinde geliş hedefi Türk milletinin Başkan Erdoğan'a karşı desteğinin devam edip etmediğinin araştırılması söz konusuydu. Yeni kapıda toplanan kalabalık (Yenikapı ruhu)15 Temmuz'un arkasındaki azmettiricileri ABD ve NATO'yu korkutmuştu. Bu günkü konjoktürel gelişmeler iyi okunduğunda FETÖ'nün 8 yıl sonra yeni Yenikapı ruhunun güç kaybetmesi ile bile bir kalkışmaya gücü yetmez ama tekrar deneyeceklerse 28 Şubat gibi bir süreci yeniden devreye sokmaya çalışacakları az çok belirgin. CHP GENEL Başkanı Özgür Özel'in 28 Şubat vari gece ışıkların yakıp söndürülmesine yönelik psikolojik harp girişimi olduğunu unutmayalım derim. PERİNÇEK TSK İÇİNDE FETÖ ÖRGÜTLENMESİNİN ÖNÜNÜ AÇTIĞI İDDİA EDİLEN DÖNEMİN GEN.KUR. BAŞKANI KARADAYI VE 15 TEMMUZ KALKIŞMASINDAKİ FETÖ'CÜ ASKERLERİ NEDEN KORUYOR?
Editör: Buket Topaktaş Prodüksiyon: Özgün Özgül Reji: Meryem Melek Köse & Şemsi Can Albayrak Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Demokratik Alevi Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı'nın çağrısıyla İstanbul-Yenikapı'da “Büyük Alevi Kurultayı” düzenlendi. Kurultayın sonunda 11 maddelik manifesto okundu. İYİ Parti, bir buçuk aydır farklı bölgelerde düzenlenen kadın çalıştaylarıyla “Büyük Kadın Buluşması”na hazırlanıyordu. Parti, dokuz ilde yapılan bölgesel toplantılarla, 81 ilden kadınlara ulaşmayı planlayan çalıştaylarla “İYİ Parti Kadın Vizyonu”nu oluşturuyor. Kadın Politikaları Başkanlığı, Akşener'in çocukluğundan bugüne fotoğraflarının olduğu bir video ile genel başkanlarına sürpriz yaptı. Ardından “Cumhuriyet Kadını” belgeseli gösterildi. Konuşmalarda ve belgeselde İstanbul Sözleşmesi vurgusu dikkat çekti.Akşener Arena Spor Salonu'nun bahçesinde “Başbakan Akşener” sloganıyla karşılandı. “Elbette Başbakan Meral olacak” diyerek kalabalığa seslenen Akşener, “Onunla bununla pazarlık ederek değil, milletimizin iradesiyle Başbakan Meral olacak” dedi. Afganistan'da Ağustos 2021'de yönetimi ele geçiren Taliban, yasaklarına bir yenisini daha ekledi. Taliban Yüksekeğitim Bakanı yazılı bir açıklama yaptı ve kadınların üniversiteye gitmesini yasakladı. Elhama Khurasani, 18 yaşında siyaset bilimi birinci sınıf öğrencisi. Medyascope'a konuşan Khurasani, başkent Kabil'de üniversite hayatının ilk yılına umutla başladığını söylüyor. Khurasani, eğitim hakkı elinden alınan binlerce Afgan kadından sadece biri. Haber Hafta Sonu'nun konuğu William & Mary Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayfer Karakaya-Stump.
15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin ardından tehlikenin farkına varanlar, siyasi görüş, düşünce, inanç ve farklılıklarını bir tarafa bırakarak, ülkenin geleceği etrafında bir araya geldiler. “Önce ülkem, sonra ülküm” anlayışı zihinlere hakim oldu. Bunun en somut simgesi şüphesiz 7 Ağustos'ta Yenikapı Meydanı'nda siyasi parti gözetmeksizin milyonlarca insanın bir araya gelmesiydi. Yenikapı ruhu diye sembol hale gelen o tarihi mitinge CHP dahil birçok partinin liderleri davet edildi ve Sayın Kılıçdaroğlu da katıldı. Aradan kısa zaman geçti, Kemal Kılıçdaroğlu farklı bir kulvara yöneldi. 15 Temmuz darbe ve işgal girişimine “Tiyatro”, Fetullahçı hainlere karşı mücadele için 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL için ise “Darbe” dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli, mevcut Parlamenter
Saadet'in lideri Temel Reis “15 Temmuz'u siyasi ikbali için kullananlar, Yenikapı Ruhu'nun üstüne tuz ruhu döküp öldürdü” dedi! « Mister Kemal'in 1 Ağustos 2019'dan itibaren “tamamen duygusal” olarak sevmeye başladığı anlı-şanlı muhalif bir gazete ise... “Artık Saraçhane Ruhu var: Yenikapı
Haftanın ilk iş gününden günaydın! Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-ABD Başkanı Biden'ın eşi Jill Biden, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin eşi Olena Zelenska ile bir araya geldi.-Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Ukrayna'nın İrpin şehrine ziyarette bulundu.-G7 ülkeleri, Rusya'nın petrol ithalatını kademeli bitireceklerini ya da tamamen keseceklerini duyurdu.-Putin: İkinci Dünya Savaşı'nda yenilenlerin ideolojik mirasçılarının rövanşı kabul edilemez.-Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısında, sığınmacılarla ilgili tartışmalar ve ekonomik gelişmeler var.-Süper Lig‘de 2021-22 sezonunun şampiyonu Trabzonspor kutlamaları İstanbul Yenikapı'da yaptı.
Newroz kutlamalarıi İstanbul'da, "Şimdi kazanma zamanı" sloganıyla Yenikapı Meydanı'nda yapıldı. İstanbul'da etkili olan soğuk havaya rağmen binlerce kişi kutlama için miting alanında buluştu. Kutlamada Nevruz bileşenleri adına Türkçe ve Kürtçe ortak açıklama yapıldı. Açıklamada "Emperyalist sömürgecilik ve hegemonya savaşlarını ve işgalleri reddediyoruz" dendi. Öte yandan, Nevroz kutlaması sırasında 20'ye yakın kişi gözaltına alındı. Kutlamayı izlemek üzere Yenikapı'da bulunan gazeteci Hayri Tunç da Twitter hesabından yaptığı açıklamada gözaltına alındığını duyurdu. Diyarbakır'da ise Nevroz yarın kutlanacak. Haber Hafta Sonu'nda bu akşam Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan ile Diyarbakır, Medyascope muhabiri Ufuk Çeri ile İstanbul Nevroz'unu konuşacağız.
Silvia Ferrara"Il salto"Segni, figure, parole: viaggio all'origine dell'immaginazioneFeltrinelli Editorehttps://www.feltrinellieditore.it/Andiamo indietro di cinquantamila anni. Dobbiamo tornare lì, in una pangea segnata dai monti e dai fiumi, per vedere il salto. Non un salto di specie, ma un salto tutto umano: il guizzo, l'idea, il gesto creativo attraverso il quale ciò che prima era solo immaginato è diventato tangibile e concreto, portandoci dal mondo limitato delle cose al mondo altissimo e infinito dell'astrazione.Dalle impronte nella grotta di Pech Merle a quelle di Yenikapı in Turchia, dalle giraffe incise nel deserto del Sahara ai petroglifi giganti delle Hawaii, dai templi di Göbekli Tepe ai segni enigmatici nelle grotte del Salento, Silvia Ferrara ci guida lungo uno straordinario cammino di salti verso l'invisibile. Così scopriamo la nostra antichissima storia di manipolatori della natura, impastatori della sua materia grezza, orditori di trame inaspettate, esploratori dei meandri oscuri del possibile, tessitori di un mondo di fiction. Incontriamo disegni di uomini e donne e di animali estinti, figure astratte senza interpretazione, il senso di spazio condiviso. Come e perché sono nati? Come nasce un simbolo, un'icona, un segno? Chi lo crea? E chi lo capisce? Come passa il messaggio? Che cosa si voleva dire?In mezzo a queste migliaia di anni, tra le pieghe di generazioni che scivolano come grani di sabbia, ci sono i tentativi di dare risposte e il senso del viaggio di questo libro. Forse, però, lungo il cammino alcune domande devono rimanere sospese, per lasciare spazio allo stupore che ci riserva la nostra innata capacità di plasmare la realtà per come la percepiamo, per dar vita a qualcosa di diverso da quello che è. Innanzitutto per sopravvivere, e poi per sopravvivere per sempre. Per lasciare una traccia viva di noi.Un viaggio in un passato infinitamente lontano, alla scoperta dei luoghi remoti e misteriosi dove gli esseri umani hanno iniziato a immaginare. E hanno inventato figure, simboli, parole: qualcosa di completamente nuovo, di potente e di eterno.Silvia Ferrara è professore ordinario di Civiltà egee all'Università di Bologna. Ha studiato all'University College di Londra e all'Università di Oxford e, dopo vari anni come ricercatrice in Archeologia e linguistica a Oxford, è tornata in Italia. Nel 2017 il suo progetto di ricerca ha vinto il Consolidator Grant dell'European Research Council. Per Feltrinelli ha pubblicato La grande invenzione. Storia del mondo in nove scritture misteriose (2019).IL POSTO DELLE PAROLEascoltare fa pensarehttps://ilpostodelleparole.it/
M2 hattında çok nadir görülen Alstom setinin tam hat ses kaydıdır. Yakında başka setlerden de kayıtlar da gelecektir. Line M2 is the one of the essential underground/subway/metro line in Istanbul. This recording was recorded in the line of M2 | Alstom train. It is so rare to see Alstom trains in line M2, It was the main reason to upload this train sound to the Spotify. I wish you will like it. I am going to upload more train sounds as soon as possible. Have a good journey!
İlk iki cildi 29 Mayıs'ta okurla buluşan ve 5 cilt olması planlanan Revnakoğlu'nun İstanbul'u Fatih Belediyesi Kültür Yayınları'ndan çıktı. En yalın ifadesiyle sur içi İstanbul'unun kültür tarihini değiştirmeye aday bu eser büyük bir emeğin ürünü. Sur içini ilmek ilmek işleyerek şehrin derinliklerinde seyrana davet ediyor. Topkapı, Şehremini, Samatya, Yedikule, Kocamustafapaşa, Yenikapı, Aksaray, Mevlanakapı, Belgradkapı, Silivrikapı, Haseki, Samatya gibi semtlerin görülmedik mekânlarına girip bilinmedik şahsiyetleriyle hasbihal etmenin zevkini yaşatıyor. Bugüne kadar yayımladığı eserlerle ilim ve kültür hayatımıza değerli katkılar sunan Prof. Dr. Mustafa Koç yine zor olana talip olarak 53 yıldır bekleyen hazineyi açığa çıkardı. Kendisiyle, son eseri Revnakoğlu'nun İstanbul'u üzerine konuştuk. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/yeditepe-fatih/message
Gazeteci Yavuz Oğhan, SBS Türkçe için Türkiye gündemini değerlendirdi. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Bayramı'nın bile artık Cumhur ve Millet ittifakını bir araya getiremediğini, Yenikapı ruhunun artık kaybolduğunu söyledi
Bi' Karar Ver'e İBB İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan oldu. Sedat Peker,15 Temmuz sonrasında AK Parti Gençlik Kolları'na tahsisli bir araçla taşınan 'silahlar' olduğunu iddia etmişti. Peker'in bu iddiasına bir yenisi de Özkan'dan eklendi. Özkan, bu aracın Yenikapı'da sergilenen makam araçlarından biri olduğunu belirterek " Plakasını kontrol ettirdim İBB'nin aracı" dedi.
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler, Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler… Necip Fazıl Kısakürek Üsküdar vapuru Eminönü'ne yaklaşırken Tarihî Yarımada'ya baktığımızda, İstanbul'un yedi tepesinden ilk altısı hemen bize göz kırpar. Yedincisini görmek için ya Marmara Denizi'ne doğru açılmamız ya da Yenikapı sahilinde bulunmamız gerekir. Tarihçilerin periferi (merkezden uzak, kenar) olarak tanımladıkları Koca Mustafa Paşa - Cerrahpaşa Tepesi, bu sebepten olsa gerek, turist rehberlerinin görülmesi gereken yerler listesinde diğer tepelere göre nadiren yer alır. Aslında Bizans dönemine, fetihten sonraki ilk iskânlara veya sonrasına baktığımızda bölge oldukça canlıdır. Alman Seyyah Hans Jacob Breüning, 1579 yılındaki İstanbul gezisini anlattığı seyehatnamesinde görülmeye değer eski eserlerin en önemlilerinden birinin burada, Avratpazarı adı verilen meydandaki Arkadios Sütunu olduğunu anlatır. Breüning'den, helezon biçimindeki 233 basamaklı merdivenle tepesine çıkıldığını da okuduğumuz sütunun; günümüze ulaşan bazı parçaları İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenirken, kaidesi iki bina arasında sıkışıp kalmıştır. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/yeditepe-fatih/message
Kısa Dalga ve Eşit Haklar için İzleme Derneği işbirliğiyle hazırlanan “Yasaksız Meydan” serisinin ilk bölümünde İrem Afşin, Türk Alman Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Berke Özenç ile “toplantı ve gösteri yürüyüşü” hakkının Türkiye’deki durumunu konuşuyor.•Barışçıl niteliği korunduğu sürece önceden izin almaksızın her bir yurttaşın bu toplantı ve gösteri yürüyüşünü kullanma hakkı var. •Kanunun valilere verdiği “gösterinin nerede yapılabileceğini belirleme” yetkisi Anayasa’ya aykırı. Kanuna göre Validebağ korusunda kesilecek ağaç için Yenikapı'da eylem yapmanız lazım. Dolayısıyla aslında yapılan her türlü gösteri yürüyüşü başlangıçtan itibaren kanuna aykırı hale geliyor. •Nefret söylemi ve ırkçılık yoksa gösterilere müdahale edilemez.•Dünyanın en barışçıl eylemlerinden Cumartesi annelerini engelleme nedeni diğerlerini caydırmak. •AİHM'in içtihadına göre barışçıl gösterilere katılanların herhangi bir şekilde yargılanması toplantı ve gösteri özgürlüğünün bir ihlali. •Siyasi baskılar ve toplantı gösteri yürüyüşlerine fiili müdahalelerden dolayı yaratılan caydırıcı etki sonucunda sosyal medyada görüşlerini ifade etme tercihi artıyor. •Siz barışçıl toplantı gösteri yürüyüşü hakkını kullanarak zamanında ve özgürce şeffaf bir şekilde ortaya çıkmasını engellediğinizde huzursuzluğun çok daha güçlü bir şekilde açığa vurulma imkânı var.
Lecture by Ufuk Kocabaş (Istanbul University). Thirty-six shipwrecks dated to the fifth to tenth centuries AD have been discovered in the Theodosian harbour of Istanbul, in the district of Yenikapı. Under the auspices of the ‘Istanbul University Yenikapi Shipwrecks Project', carried out by Istanbul University's Department of Conservation of Marine Archaeological Objects, our team has undertaken the recording and dismantling of twenty-seven shipwrecks as well as conservation/restoration and reconstruction projects of thirty-one shipwrecks in total. Shipwrecks of various types and sizes have been exposed since 2005; the majority are still under study.During the construction of the Marmaray railway and metro stations in Yenikapı between 2004 and 2012, no fewer than thirty-six shipwrecks, dating from the Middle Byzantine period to about the fifth to tenth centuries AD, were revealed. The ongoing archaeological excavations have confirmed that Constantinople's main harbour, Portus Theodosiacus, was once situated in this former natural bay, now silted by the ancient Lykos (Bayrampaşa) river and lying about 300 m from today's shoreline.The ships from the Theodosian harbour display a moment frozen in time and have made tremendous contributions to information on shipbuilding technology and development during Antiquity and the Middle Ages. The Istanbul Archaeological Museums turned to the Istanbul University's Department of Conservation of Marine Archaeological Objects to deal with most of the shipwrecks. Department President and project director Professor Ufuk Kocabaş and a hard-working team of Department assistants, full-time specialists, and Istanbul University graduate students have been working for over 6 years in the active construction site in tent-covered pits to document and carefully recover the shipwrecks. Undoubtedly, the shipwrecks constitute the most remarkable artefact group, especially for nautical archaeologists. The thirty-six ships can be divided into three groups: long warships (galleys); sea-going traders; and small, local trading vessels.
06.09.2019 -Yenikapı Sergisi israf dışında neler gösterdi? -Güvenli bölgede son durum
Emin Şirin, AKP ve MHP'nin Yenikapı'da ortak olarak gerçekleştirdiği mitingi ve mitinge Mehmet Ağar'ın ve Tansu Çiller'in katılmasını değerlendirdi.
İş yerleri kapanıyor, tahsilatlar yapılamıyor, işçiler maaş alamıyor. Bunlar yetmez gibi 4 yaşındaki çocuklar da ailelerine karşı eyleme çıkıyor. Kriz günleri devam ediyorEkimin ortasını geçiyoruz. Geçen haftanın kuraklık dolayısıyla yağmur duası ağırlıklı eylemlerinin üzerine, bu hafta çeşidi arttırıyoruz. Başlayalım; İstanbul Plaza Eylem Platformu, Kaç Bize Gel ve Politeknik bir açıklama yaptılar, bu çağrı bu dönemde kritik gözüküyor; İşsizlik Sigortası Fonundan kamu bankalarına kaynak aktarılmasına karşı itiraz ediyoruz. İşten çıkarmalar ve konkordatolarla birlikte işçi intiharlarının da yoğunlaştığı bir dönemde işsizlik sigortası hassas bir konumda yer almakta.Bostancı Peki işçiler işsiz kalmasa bile başlarına ne geliyor? İşçi eylemlerinin perspektifinin genişlediğini gösteren bir diğer hareket İstanbul Bostancı’dan geliyor. Eskiden nispeten büyük firma ve inşaatlarda rastladığımız işçi eylemleri ,tabiri caizse apartman inşaatlarına kadar düşmüş durumda. Köroğlu İnşaat çalışanları maaşlarının ödenmemesi ce sigortalarının usulünce yapılmaması nedeniyle, eylemde. İşçiler “Krizde patrona bir şey olduğu yok, olan yoksula oluyor” diyor. Ankara-İstanbul-MuğlaMaaşları ‘ödenen’ sağlıkçılar ne yapıyor? Öldürülebiliyorlar. Bu yüzden hekimler “Sağlıkta Şiddet Yasası” talebiyle Türk Tabipler Birliği çağrısıyla parklarda nöbet tutmaya başladı. 18-20 saatleri arasında yapılan nöbetlerin Kuğulu Park’ta yapılan ilklerinden birinde polis beyaz önlük giyilmesine “nöbetin eyleme dönüşmesi ihtimali” nedeniyle izin vermedi. İyi haber, nöbet eylemden sayılmıyor. AdanaBir başka nöbet ise, Adana’da Osman Aslan’ın 1 yılı aşan alacak nöbeti. Bu nöbeti ise gar meydanındaki bir eylemle taçlandırmış. Sattığı zeytinyağının parasını alamadığı kişiyi protesto etmek için kamyonetinin üzerine çıkıp zeytin, salça ve sirkeleri etrafa saçmış. Aslan DHA’ya göre “Eylemin ardından yorgun düşmüş” Ağaç gölgesine giderek oturmuş ama gelen polis ekipleri, Aslan'ı karakola götürmüş ve 'Çevreyi kirletmek, çevreyi rahatsız etme' suçlarından para cezası kesmiş. Online dünyaBazı yaratıcı eylemler hazin biterken bazıları amacına ulaşabiliyor. Cumartesi günü tutuklanan üyeleriyle de bilinen 33 yıllık protest müzik grubu, Grup Yorum, internetten üçüncü konserini verdi. Bunu baskıya ve tutuklamalara rağmen yılmayacaklarını belirtmek için yapıyorlar. Grup Yorum’un 2017 nisanında Yenikapı’da vereceği konser yasaklanmış, bundan tam 1 yıl sonra ekip internetten konser yapacağını duyurmuştu. 4. Konserin tarihi henüz açıklanmadı. Bu eylem toplumda infial yaratacak düzeyde bir ilgiyle karşılanmadı ama altının çizilmesini, bize göre haketti. BursaEylem yaşının 4’e düştüğü bir haftadayız. Bursa’da çocuklar sokağa çıkıp ebeveynlerine “Teknolojiyi bırakın, bize zaman ayırın” diyen bir eylemdeydi. Ateş Karıncaları Derneği’nin organiz ettiği eylem, ailelerin teknolojiye olan bağından bıkan çocukları gündeme getiriyor. Çocuklar “Akşamüstü eve geliyoruz, herkes telefonuna bakıyor” diyor. Bu haftanın Devam Filmi’nin öne çıkan notları böyle. Kriz günlerinde Devam Filmi malzemesiz kalmıyor.
Prof. Dr. Emre Kongar ve gazeteci-yazar Merdan Yanardağ'ın gündemi değerlendirdiği 18 Dakika'da bugün, Yenikapı'da yapılan Kudüs mitingi, siyasal İslamcıların verdiği mesajların artık bir duvara çarpıp tekrar kendilerine geri döndüğü ve Muharrem İnce’nin medyayı hedef alan miting konuşmaları mercek altına alındı.
Metropolitika: 28 Ocak 2015 Korhan Gümüş, Aysim Türkmen ve Murat Güvenç'le kent gündemini değerlendirmeye devam ediyoruz. Yenikapı kazılarında çalışan arkeologların Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kadrolu çalışanı olduğuna dair İş Mahkemesi tarafından verilen kararla başladık. Sonra birbirine bağlı haberlerle devam ettik.
Acik_Mimarlik : 5 Temmuz 2012 About Blank mimari ekibi ile, genç ofis olmak, yeni kapi yarisması ve Yenikapı Meydanı projesi.
Acik_Mimarlik : 5 Temmuz 2012 About Blank mimari ekibi ile, genç ofis olmak, yeni kapi yarisması ve Yenikapı Meydanı projesi.
Acik_Mimarlik : About Blank ofisi, Yenikapı yarışması ve YenikapI Meydanı.