Banu Avar ile Yorum

Follow Banu Avar ile Yorum
Share on
Copy link to clipboard

Banu Avar ile Haftalık Yorumlar

Banu Avar


    • Mar 17, 2025 LATEST EPISODE
    • infrequent NEW EPISODES
    • 10m AVG DURATION
    • 114 EPISODES


    Search for episodes from Banu Avar ile Yorum with a specific topic:

    Latest episodes from Banu Avar ile Yorum

    18 MART VE MİLLİ RUH ! ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ'NİN 110. YILDÖNÜMÜ!

    Play Episode Listen Later Mar 17, 2025 7:41


    18 MART VE MİLLİ RUH ! ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ'NİN 110. YILDÖNÜMÜ! Youtube kanalımızdan izleyin: https://youtu.be/bUILVU9sE1Qİlk paylaşım savaşı… 1914 kasım ayında Çanakkale'ye dayanmış İngiliz Fransız donanması… Osmanlı Almanya'yla aynı kanatta.. Alman komutanlar Osmanlı ordusunda.. Çanakkale cephesi komutanı Alman Liman Von Sanders Paşa ! 18 Martta 16 gemilik düşman filosu Boğazda ilerlemeye başlıyor.. Küçücük bir mayın gemisinin marifetiyle döşenen mayınlara çarpan üç düşman gemisi batıyor.. Top ateşi ile üç gemi daha haklanıyor. Ve düşman çekiliyor… Tüm bunlar 7-8 saat içinde oluyor.. Çanakkale geçilemiyor… Alman komutanların planları yüzünden büyük kayıplar verildi.. Allahtan yabancı komutanları dinlemeyecek güçte bir yarbay vardı… Burnunun dikine giden bu yarbay,Yarbay Mustafa Kemal, tarihe ‘mucize' olarak geçecek bir savunmaya imza attı. 33 yaşındaydı. Kendi kararlarıyla savaştı. MİLLİ ruh onun yanındaydı. 8,5 ay boyunca bir gün bile dinlenmeden hem dışardan hem içerden kuşatılmış bir ülkeye ZAFERİ tattırdı. Yedi düvelin ‘Mucize' diye adlandırdığı şey aslında MİLLİ RUHTU! Mustafa kemal o ruhu şöyle anlatmıştı: ‘Karşı siperler arasında mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak…ki muhakkak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına tümüyle düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor… Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir tereddüt bile göstermiyor…. Okuma bilenler ellerinde Kuranı Kerim cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelimeyi şahadet çekerek yürüyorlar.. Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur!' Batının emperyalist planları Asya'nın kilidini kırma umutları paramparçaydı.. Türk ruhunu kırmadıkça hedefe ulaşılmayacaktı.. Çünkü Türk, silahla değil ruhuyla savaşmıştı. Öyleyse O RUHU çökertmek şarttı. İşte 90 yıldır bunu başarmaya çalışıyorlar. Biraz yol aldılar. İçerde adamları var. Dışarıya bağlı iplerle yönetiliyor kuklalar. Ama son an geldiğinde bir kez daha şaşıracaklar! Çünkü bu milletin kanında Çanakkale var. Yüce ruhlu bu milletin fertleri, kendi varlığını tasfiye etmek isteyen ‘müttefik' güçlere, batılı çetelere NATO'ya, CIA'ya ve içerdeki işbirlikçilerine karşı kendini korumalılar!

    9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU! 102 yıl önce bugün!

    Play Episode Listen Later Sep 8, 2024 5:04


    9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU! 102 yıl önce bugün! 9 Eylül günü Türk tarihinde en özel günlerden biridir. Büyük Taarruz başlamış, hedef konmuştu. Hedef Akdeniz'di. O da İzmir demekti. Bir avuç arpa tayınla savaşan bir millet yedi düvele meydan okumuştu.Bugünkü cıvık siyaset ve belli bir kesimdeki yılışıklık düşünüldüğünde o dönemin asaleti daha açık ortaya çıkar!9 eylül 1922 Kurtuluş Savaşı'na son noktanın konulduğu gündür… 9 Eylül asla unutulmamalıdır!Bilginin kılıcını kuşananlar 9 Eylül kahramanlarına layık olurlar!İzleyin...https://youtu.be/EXU0oegeir8?si=y94jy3xS7yaV-XNO

    KALPAKLI SÜVARİ! - 30 Ağustos Kutlu Olsun!

    Play Episode Listen Later Aug 29, 2024 3:26


    https://youtu.be/2JXTyW8gfIs

    İyi bayramlar!

    Play Episode Listen Later Jun 15, 2024 1:21


    İyi bayramlar efendim,Ünlü yazar Aldous Huxley Cesur Yeni Dünya adlı kitabı hakkında Berkley Üniversitesi'nde bir konuşma yapıyor ve şöyle diyor:"Kaba güç bir süre işe yarar ama sürekli yaramaz .O nedenle er ya da geç ikna unsurlarını devreye sokmanız gerekir. İnsanların başlarına gelenleri kabullenmelerini sağlayacak unsurlar bulmalısınız. Çünkü insanların köleliklerini gerçekten sevmeleri sağlanmazsa sistemin devamı gelmez. "https://youtu.be/etNuJC6RYC4Yıllardır çile çeken bir milletiz. Bugün de inanılmaz bir ekonomik krizin en tepesindeyiz. Arsızca bize ait olanları sonuna kadar tüketen ve yok eden birileri bize sabret diyor! Trakya'da buğday üreticileri haykırıyor! Karadeniz'de çay üreticileri, fındık üreticileri sokaklarda. Her yerde emekliler, öğrenciler, öğretmenler, işçiler, çiftçiler haykırıyorken nasıl iyi bir bayram yaşanacaksa… Acaba bunca çileye rağmen bize işkenceye razı olmak mı öğretildi? Köleliğimizi severek mi bugüne geldik?Neyse yine de iyi bayramlar efendim. Hepinize tek tek selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum..

    Attila İlhan 15 Haziran'da Doğmuştu!

    Play Episode Listen Later Jun 14, 2024 1:50


    ATTİLA İLHAN 15 HAZİRAN'DA DOĞMUŞTU…Onu anmadan geçirdiğim tek gün yok!“Önce kendimizi tanıyacağız derdi. Ülkemizi milletimizi. Nasıl yapacağız bunu? Aklımızı kullanarak... Kendimizi tanıdıktan sonra sıra Metod'u bulmaya gelir. Hangi metodla yola çıkacağız? Metodu bulacağız. Sonra 'Sentez' yapabiliriz. Akılla metodu birleştirip Sentez'e ulaşamadıkça orijinal üretim yapamayız” demişti.“Batıya bağımlı özenti olarak kalırız. Çünkü aklımızı kullanmıyoruz. Metod bize ait değil. Sentez de ortada yok, yani Ürün Türk değil!”Ah Attila Abi, ne çok şey kattın bu milletin dağarcığına. "Türkler bir ansiklopedi gibi" derdin.“Tüm bilgilerle donanmışız,değerli tecrübelerle yüklü bir geçmişimiz var. Bu birikimi belli bir metodla birleştirip kitaplaştırmak gerek. Kitap sentezdir” İşte böyle demişti.“Bilgileri metodla birleştirip ürünü ortaya çıkarmalıyız.Yani sentez yapmalıyız”..Ne çok düşünmüştün bu cümleler üstünde!Cumhuriyet sonrasında sentez yapılamadığına dikkat çekmişti. O nedenle din faktörünün öne çıktığını ve siyaseten kolayca kullanıldığının altını çizmişti ki bu saptaması hayli önemli…Ruhun şad olsun abi…..Youtube'dan dinleyin : https://youtu.be/lOpmKkz1F24

    Rusya Ukrayna - İsrail Gazze ve Çok Kutuplu Dünya'da Türkiye | Banu Avar - Mahir Esen

    Play Episode Listen Later Mar 9, 2024 58:28


    Rusya Ukrayna - İsrail Gazze ve Çok Kutuplu Dünya'da Türkiye | Banu Avar - Mahir Esen

    “Üs demek ‘Ben sana baskın yaparım' demektir!” | BAŞIMIZ SAĞ OLSUN!

    Play Episode Listen Later Jan 15, 2024 3:18


    “Üs demek ‘Ben sana baskın yaparım' demektir”Art arda şehitler verdik. Ellerimiz böğrümüzde, yürekler alev alev! Oturacağımıza ‘Neden?' sorusunu sormalıyız. Youtube: https://youtu.be/PVxMC7UUwZ4

    2024'e Girerken : DURUM ve ÇÖZÜM ...

    Play Episode Listen Later Dec 29, 2023 10:16


    2024'e Girerken : DURUM ve ÇÖZÜM ...

    Atatürk'ün Arap Politikası - "Türk ile Arap'ı İngiliz Düşman Etti!"

    Play Episode Listen Later Nov 10, 2023 7:00


    Atatürk'ün Arap Politikası...Tamamını İzleyin...Youtube: https://youtu.be/3I2lBixHFPwOnu her an anıyoruz, ama bugün kalbimiz daha fazla kanıyor. Bu nasıl bir aşk ki gün geçtikçe çoğalıyor. Ve tüm milleti birleştiren bir çığ gibi büyüyor. Düşmanlarını delirten bu olmalı. Dört bir yanımız ateş ve emperyalizm tıpkı onun yüzyılında olduğu gibi her yanı kana boyuyor. Filistinli 75 yıldır kan kaybediyor ve bir kez daha soykırıma uğruyor. Bazı aklıevvellerin etrafı saran yorumlarına cevap olsun diye Mustafa Kemal Atatürk'ün Arap politikasını dikkatinize sunmak istedim...“TÜRK'LE ARAP'I İNGİLİZ DÜŞMAN ETTİ”Bu cümle Attila İlhan'a ait. 1979 yılında yazdığı bir makalesinin başlığı. Ben tam da bugünlerde bu makaleyi Atatürk'ten alıntılarla özetlemek istiyorum.Mustafa Kemal Paşa'nın Arap politikası onların bağımsızlıklarını kazanması ve daha sonra bağımsız Arap devletleri ile emperyalizme karşı bir bütün olması şeklinde özetlenebilir.Atatürk'ün stratejisi emperyalizmin hedefindeki tüm bu coğrafyada birlik ve beraberliğin sağlanmasıdır.Onun önceliği her zaman bölge çıkarları için karar verebilecek aklı öne çıkarmaktır.Ruhun şad olsun paşam!Banu AVAR10 Kasım 2023

    Babam Bahattin Avar... Ruhun Şad Olsun...

    Play Episode Listen Later Oct 15, 2023 3:00


    BABAM RUHUN ŞAD OLSUN… Youtube: ⁠https://youtu.be/7z_63vNqo3k Babam Mehmet Bahattin Avar, Cumhuriyetin ilk yıllarında Himaye-i Etfal Cemiyeti'nde beden eğitimi öğretmeni ve çocuk bahçeleri sorumlusu olarak çalışmış. Bu bahçeleri kazma kürekle inşa etmekten, atlıkarıncalarını eliyle yapmaya kadar, folklor gruplarından, gösteri grupları oluşturmak ve tören hazırlamaya kadar büyük emek sarf etmiş. 1975 yılında sonlanan yaşamının her dönemini çocuklara adamış. 60 yaşında bir kez daha baba olmuş. 20 yaşındaydım onu kaybettiğimde. Ekimin 15'inde… O kısacık zamanda bana ne çok şey kattığını yeni fark ediyorum. En sık aklıma gelen anılardan birini paylaşayım. Uzun yürüyüşlere çıkardık. Yakacık tepelerinden Marmara denizine, adalara tepeden bakardık. Babam yol boyu gördüğümüz birçok hayvan ve bitkiyle ilgili bana hikâyeler anlatırdı. Bir gün telaşlı bir karınca topluluğunun yanına çömeldi. ‘Bak' dedi. ‘İzle, nasıl yardımlaşıyorlar…' Bir toprak tümseğindeki inanılmaz faaliyete bakakalıyorum… Sesi kulaklarımda gözlerimi hiç ayırmıyorum: “Dünya var olduğundan beri karıncalar bir arada yardımlaşarak ve birbirlerini tamamlayarak yaşarlar, onlar için ‘ben' yok, ‘biz' var' diyor. İşçi karıncalar, avcı karıncalar, temizlikçi karıncalar, anne karıncalar var. Hepsi kendiişlerini mükemmel yapıyor ve birbirleriyle yardımlaşarak yaşıyorlar.” O gece rüyamda çalışkan karıncaları dans edip halay çekerken görüyorum. -İşleri bitmiş olmalı- diye düşünüyorum. Ah babam, çok özel bir zamanın yolcularıydınız sizler… Çanakkale madalyası takmış, kurtuluş için savaşmış, cumhuriyetin ilk yıllarında kendini çocuklara adamış; bilimde, sanatta sınır tanımayan bir kuşağın temsilcileriydiniz. Ruhun şad olsun. Sana layık olmaya çalışıyorum. Banu AVAR, 15 Ekim 2023

    İNGİLİZ PRENS EDWARD , Kabataş Lisesi'ni Neden Ziyaret Etti?!

    Play Episode Listen Later Sep 30, 2023 4:49


    Youtube'dan İzleyebilirsiniz : https://youtu.be/ySpR6kitw7w

    Gün Zafer Günüdür! - 30 Ağustos Zafer Bayramı

    Play Episode Listen Later Aug 29, 2023 8:17


    "GÜN ZAFER GÜNÜDÜR!" 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun! Mustafa Kemal ATATÜRK savaştan 2 yıl sonra Dumlupınar'ı ziyaret etti. 1924 yılı 30 Ağustos günü, Dumlupınar'da bir buçuk saat süren, çok duygulu bir konuşma yaptı.Metin Aydoğan bu söylevi analiz etmiş ve özetlemiştir. Derki: “Atatürk'ün Başkomutanlık Savaşı'nın geçtiği alanda söylediği sözler, yalnızca savaşa ait duyguların dile getirilmesi değil, onunla birlikte tarihe aktarılan kalıcı bir belgedir. Bu söylevle, Türk ulusuna ve gelecek kuşaklara olduğu kadar, dünyanın ezilen uluslarına seslenmiş, onları “dünyanın despotlarına” karşı bağımsızlık ve özgürlük savaşına çağırmıştır.”Bugün Metin Aydoğan'ı hasretle yâd ederken Atatürk'ün 1924 30 Ağustos söylevini onun özetinden size aktarmak istedim. Dinleyin:https://youtu.be/nIYfkXDBRZE

    KIBRIS BARIŞ HAREKATI ve BUGÜN! - 20 Temmuz 1974

    Play Episode Listen Later Jul 20, 2023 6:39


    KIBRIS BARIŞ HAREKATI ve BUGÜN! - 20 Temmuz 1974 Neredeyse yarım asır geçti üzerinden, yıl 1974 Türkiye Kıbrıs'taki katliama dur dedi. Adaya asker çıkardı. Harekâttan önce başkent Lefkoşa ortasından ikiye bölünmüştü. Magosa ve kırsal alanlardaki Türkler tam anlamıyla kuşatma ve tecrit altında yaşıyordu. Seyahat EDEMİYORLARDI. Ticaret ve üretim Rumların kontrolündeydi. Büyük yoksulluk ve yokluk içindeydiler. Baskınlar, suikastlar, adam kaçırmalar, dayak, şiddet, işkence ‘ADİ VAKA' SAYILIYORDU.Batılı devletler, 300 yıllık Osmanlı idaresinin ardından Kıbrıs'ın bir Rum adası olması için büyük gayret gösterdiler. Amerikan Başkanı Roosevelt, bu adayı elinde bulunduran gücün, Ortadoğu Kafkaslar ve Balkanları kontrol edeceğini söylemişti.YILLAR SONRA BİR BAŞKA AMERİKAN BAŞKANI BUSH “ORTADOĞUNUN ANAHTARI KIBRIS'TADIR” DEMİŞTİ.Avrupa Birliği Belgelerinde tek bir Cumhuriyetin adı geçmekteydi: Kıbrıs Cumhuriyeti! Adayı Rumlar temsil edecekti.Adanın yarısı Avrupa Birliği Hukuku ihlal edilerek Birliğe alınmış ve bir bütün olarak kabul edilmişti. “Sınırlar Arasında” belgeselini yaparken çeşitli ülkelerin en üst düzey yetkililerine aynı soruyu sormuş hep aynı sessizlikle karşılaşmıştım.“Avrupa Birliği Yasalarına göre problemli ülkeler birliğe kabul edilemez ama Kıbrıs'ta bu böyle olmadı. Sorunları olan iki toplumlu bir adanın bir tarafı birliğe kabul edildi. Bu AB Yasalarının ihlali anlamı taşımıyor mu?” diye soruyordum.Onlar da “evet hımmmm iç sorunlar var…” diyorlardı. Konuşma bitiyordu.İç sorunu yaratan kendileriydi. İç sorun yaratmak için elinden geleni yapan Karen Fogları, Desotoları ananları nasıl unuturuz!Yakın tarih, Kıbrıs'ta nasıl bir kumpas kurulduğunun örnekleriyle dolu!1960'ta tarihin ilk bağımsız ‘Kıbrıs Cumhuriyeti' kuruldu. Kurulduktan sadece 3 yıl sonra Cumhurbaşkanı Makarios, Türkleri ‘azınlık' durumuna düşüren teklifi hazırladı.Kendi devletinin anayasa mahkemesini yok sayarak Türklerin alınmadığı bir parlamento oturumunda teklifi onaylattı.Birleşmiş Milletler, Rum yönetimini ödüllendirerek Kıbrıs'ın meşru hükümeti olarak tanıdığını açıkladı.Türklere ölümlerden ölüm beğen politikası 1974'e kadar sürdü. Türkiye adadaki katliama müdahale etti. Rauf Denktaş sık sık şu cümleyi tekrarlardı: BATI ‘Barış Harekâtı'nı AFFETMEDİ!Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nı unutamadıkları gibi!15 Kasım 1983'de, KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ kuruldu. Ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu devleti ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı!

    Son Nato Zirvesi ve Montrö! - Türkiye bir kez daha masada kaybetti!

    Play Episode Listen Later Jul 19, 2023 6:03


    Son NATO Zirvesi ve Montrö! Türkiye bir kez daha masada kaybetti! Batılı devlet başkanları ve NATO Genel Sekreterinin aşırı laubali tavırları ve dalga geçen bakışları, ortada sahipsiz dolaşan Zelenski huzurunda Erdoğan İsveç'in NATO üyeliğine yani Rusya'nın kuşatılmasındaki bir halkaya daha “he” dedirtildi ve zirvenin üzerinden sadece 1 gün geçtikten sonra arkasından dil çıkaranlara baka kaldı. NATO zirvesi kapanışından bir gün sonra İsveç Yüksek Mahkemesi Türkiye'nin iadesini istediği iki teröriste sahip çıktı. Sınır dışı edilmelerini engelleyen bir karar açıkladı. Resmen Türkiye'yle dalga geçti!Türkiye, NATO Vilnius zirvesinde son yıllarda sürdürdüğü denge politikasına son verdiğini dosta düşmana ilan etti. Rusya ile Batı arasındaki denge politikasını bırakmış U dönüş yapmıştı. PKK ve NATO destekçisi Batı dünyasının arkasında yer aldığını açıklamış oldu. Ya da Cem Gürdeniz amiralin dediği gibi “TÜRKİYE'NİN MALİ KRİZİ ÖNLEMEK için JEOPOLİTİK SERVETİNİ KULLANMA YOLUNU SEÇTİ”. Montrö'nün 87. Yıldönümünde durum bu! Youtube'dan İzleyin:https://youtu.be/tmR3NWvHqG4

    KOMPRADOR AYDIN ve GERÇEK AYDIN | Banu AVAR

    Play Episode Listen Later Jun 10, 2023 5:05


    KOMPRADOR AYDIN ve GERÇEK AYDIN | Banu AVAR Youtube : https://youtu.be/PN_9YMp9Sw0 Daha önceki bir yayında Attila İlhan'ın ünlü komprador aydın tanımını anlatacağımı söylemiştim ya, 11 haziran Pazar günü İstanbul Kartal Kitap Fuarı'nda da bu konuya değineceğim. Yeri gelmişken hepinizi Pazar günü saat 15'te Kartal Meydanına Kitap Fuarı'na beklerim. Komprador aydın demiştik.. Bugün gelin, Attila İlhan'a ait bu tanımı kurcalayalım, Attila abi “Emperyalizmin etki alanı altında bulunan Türk toplumunun komprador bir ekonomisi ve komprador bir burjuvazisi var” derdi. Yani Türk toplumu olarak komprador bir kültür içinde yaşamaktayız ve emperyalizm bu kültürü sürekli olarak yeşertmekte!. Ne demek bu Komprador? Attila İlhan şöyle açıklıyordu: Sömürgecilik dünyaya yayılmaya başlayınca "Bu yayılmada biz nasıl bir yol kullanacağız" tartışmaları doğmuş, emperyaller güzel bir yol bulmuşlar. Üzerine hakimiyet kurmak istedikleri toprakları tespit ediyorlar. Buralara misyonerleri yolluyorlar, ardından misyoner okulları kuruyorlar. Bizdeki Robert Kolej gibi... Vee yanı sıra da bazı büyük şirketler oralarda acentelar açıyor ve ticaret başlıyor. Bu ticareti geliştirebilmek için de bir takım büyük ticaret firmalarının temsilcileri o ülkelere gidiyorlar. Ama yerli halkla ilişki kurmakta güçlük çekiyorlar. Bu güçlüğü aşmak için misyoner mekteplerinde Hıristiyanlaştırdıkları yerlilere kendi dillerini kendi kültürlerini öğretiyorlar. Ortaya yeni bir tip insan çıkıyor. Bu yeni tip insan ana kültürüyle baba kültürüyle yerli; fakat misyonerlerden aldığı eğitimle yabancı. İlk defa bunlara "kompradore" diyorlar; Kompradore, doğrudan doğruya bir yerli halkın içinden seçilmiş, dini, dili ve kültürü değiştirilmiş, yani kültürsüzleştirilmiş birinin emperyal ülkeye tâbi bir insan olarak kulanılması anlamına geliyor.” Attila abi Komprador burjuvaziyi böyle tanımlıyor. Komprador burjuvazi çıkarlarıyla sisteme bağlı bir insan tipi. Yaşama biçimi de bağlı olduğu sistemle aynıdır. GELELİM KOMPRADOR AYDIN'A. Komprador aydın, KOMPRADOR BURJUVAZİYLE işbirliği yaparak halkı aldatan aydın tipidir. İğdiş edilmiştir. Komprador burjuvaziye karşı direnen halkı yanıltmakla görevlidir! Halk direnirken aydınlarla bütünleşerek başarıya ulaşabilir. İşte komprador aydın burjuvazinin yanında durarak bunu önler. Emperyalizm kendi kültürünü benimsettiği komprador aydını öyle güzel kullanır ki halkla aydının arası açılır, tehlikeli bir önderlik de böylelikle engellenmiş olur. Daha da önemlisi komprador aydın komprador burjuvayla aynı yaşam biçimini benimsediğinden bunun adı İLERİCİLİK olur ve sömürü düzeni betonlaşır. 300 yıldır Türklerin yaşadığı budur. Attila abi bunu ilk anlatan altını çizen ve bizi uyaran aydındır.. “Jöntürklerden bu yana" ilerici Türk aydını BATILI EMPERYALİST KÜLTÜRÜN ADAMIDIR” demiştir . Bu aydın tipi KOMPRADOR BURJUVAZİYLE UYUMLU ama kendi HALKIYLA UYUMSUZDUR! VE ‘İlerici'yim diyen iki farklı tip Türk aydınını şöyle anlatır: Birincisi bir yandan komprador ekonomiye karşı çıkan, öte yandan ilericilik adına komprador kültürü savunan yani sömürenlerin kültürünü savunan bir aydın tipi,, İkincisi , sorunu çağdaş bir çözüme ulaştırmak yerine duygusallıkla geçmişe sığınan , muhafazakar çağdışı Osmanlıcılığa sarılan aydın tipi. Oysa Osmanlı bu kültürel yozlaşmayı başımıza bela edendir. Ondan da bihaberdirler! Attila İlhan'ın en önemli tespitlerinin başında gelir Komprador aydın sorunu… Lütfen sizler de bu tanımı sık sık sorgulayın.. Türkiye ekonomik olarak tutsak yaşadıkça ulusal burjuvazisini doğuramıyor ve kültürde de ulusallaşamıyor demiştir Attila İlhan. Şu ÇÖZÜMÜ söylemiştir: Komprador kültüre ancak ulusal kültürle karşı çıkılır ki, ulusal kültür ancak ezilen sınıflarla bütünleşmiş aydınlarca yaratılır. Yani Komprador olmayan aydınlarla! Yani gerçek halkla!

    Türk ekonomisine çökenler: Kemal DERVİŞ ve Mehmet ŞİMŞEK | Banu Avar

    Play Episode Listen Later Jun 7, 2023 6:25


    Türk ekonomisine çökenler: Kemal DERVİŞ ve Mehmet ŞİMŞEK | Banu Avar

    “Emperyalizm ekonomik bağımsızlığa düşmandır!” - Banu AVAR

    Play Episode Listen Later Jun 4, 2023 4:46


    “Emperyalizm ekonomik bağımsızlığa düşmandır!” - Banu AVAR Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/kzAGErQElOQ Attila İlhan, Mustafa Kemal Atatürk'ü belki de en iyi anlamış ve anlatmış fikir ve sanat adamlarından biriydi. Atatürk'ün batıya bakışını ve emperyalizmin hedeflerini ortaya koyuşunu defalarca özetlemiştir. Gerçi bu konuda kulağı tıkalı olanlara ulaşabilmiş midir kuşkulu ama defalarca belgelerle bu konunun üzerinde durmuştur. 15 HAZİRAN Attila İlhan'ın doğum günü. Onu 2005'te bence vakitsiz kaybettik, fikirleri romanları ve şiirleriyle yaşıyor ve benim gibi onu çok seven ve sayanlar fikirlerini okumaya  tartışmaya ve yaymaya devam ediyor. Doğum günü yaklaşırken ben de onun yazılarından örnekler sunmaya devam edeceğim. Bir yazısında ‘Atatürk, Emperyalizmin her şeyden önce altyapıya yani ekonomik bağımsızlığa musallat olduğunu saptamıştır' diyor ve devam ediyor: “Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınmasını kamu sektörü öncülüğünde bağımsız bir sanayileşmeye bağlamıştır.” Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi'ndeki sözlerine dikkat çekiyor: “Efendiler bu kadar kesin bir zaferden sonra bile bizi barışa kavuşmaktan engelleyen nedenler. Doğrudan doğruya ekonomik nedenlerdir, ekonomik düşüncelerdir . Çünkü bu ulus ekonomik egemenliğini sağlarsa öylesine güçlü bir temel üzerine yerleşmiş ve gelişmeye başlamış olacak ki artık onu yerinden oynatmak mümkün olamayacaktır. İşte düşmanlarımızın rıza gösteremedikleri budur.” Attila abi,  demokratik bir devrimden doğan Türkiye Cumhuriyeti'ni ve önderini anlattığı 'Hangi Atatürk' kitabında Atatürk'ün bağımsızlığı ve özgürlük idealini şöyle anlatıyor: “Atatürk, yeni devleti demiryollarından başlayıp deniz yollarına, madenlerin işletmesinden ilk sanayi girişimlerine kadar her alanda bir kamu iktisadi teşebbüsleri şebekesine yöneltmişti.” KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ ŞEBEKESİ. İnsan bu tanımı duyarken bile ürperiyor. Bir de gerçekleştirilmesini, buna tanık olanları, benim ailem gibi devlet demiryollarında deniz yollarında çalışma gururu yaşayanları düşünün. Bu girişimler özgürlük ve bağımsızlığın teminatıydı! Tarih 1 Kasım 1933 Meclis açılış konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk ‘Memleketin temel sanayisinin kurulması bitmedikçe yürek istirahati duymamıza imkan yoktur' diyor. Attila İlhan, Atatürk'ün Fransız gazeteci Maurice Pernot'ya 1923'te verdiği demeci hatırlatıyor. Fransız gazeteci Mustafa Kemal'e yabancı düşmanlığı konusunu açıyor. Gazi Paşa da adama gereken cevabı şöyle veriyor: “Eğer ecnebi düşmanlığından, o kadar pahalı elde edilen bir bağımsızlığa gölge düşürebilecek herşeyden nefret etmek anlamı çıkarılırsa evet bizim ecnebi düşmanı olduğumuz söylenebilir. Evvelce Türkiye'deki ecnebi girişimleri ve amaçlarının içimizde uyandırdığı kaygılar tümüyle ortadan kalkmış değildir. Eğer ihtiyatlı hareket ediyorsak, aşırı derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya malolan özgürlüğümüzü kaybetme korkumuzdandır.” Ne yazık ki özgürlük ve bağımsızlığımızı kaybetme korkumuzu bile elimizden alma girişimleri toplumun belli kesiminde başarılı oldu. Özellikle de komprador aydın kesiminde... O da ne demek mi? Konuya bir sonraki bölümde Attila abinin sözleriyle devam edeceğiz.

    SİYASİ PARTİLER VE TARİKAT GELENEĞİ - Attila İlhan | Banu Avar

    Play Episode Listen Later Jun 1, 2023 4:18


    SİYASİ PARTİLER VE TARİKAT GELENEĞİ Youtube: https://youtu.be/BRPcvovmzlU Bugün siyasi partiler konusunda Attila İlhan'ın düşüncelerini hatırlatma günü olsun. Partilerin bölünerek ya da kurularak çoğalması sayılarının 100'lere varmasına tanıklık ettiğimiz bugünlerde Attila abiyi anmanın tam zamanı derim.. Üstelik partileşme son seçim sonrası hız kazanacak gibi… Attila İlhan 1980 darbesi sonrası ardarda açılan partileri, Anadoludaki tarikat geleneğine bağlardı. Abdülkadir Gölpınarlı'nın Mezhepler ve tarikatlar kitabını okumamızı hepimize tavsiye eder. Anadoluda tarikatların nasıl onlarca kola bölünmüş olduğuna çarpıcı örnekler verirdi: Kadıriyye tarikatının 10 kolu, Rıfai tarikatının 13 kolu vardı, kurulmuş bölünmüş siyasi partilerimiz de kesinlikle tarikat geleneğinden örnek alıyor gibiydi. Bölündükçe bölünüyor, kuruldukça kuruluyor sonra yine bölünüyorlardı ve hep aynı kişilerle oyun yeniden kuruluyordu.. Parti kurmak adlı makalesinde yazmıştı: “Siyasal faaliyetin yasaklandığı Abdülhamit döneminde sayısı belirsiz ‘komitalar' kurulmuştu. Hürriyet ilan edilir edilmez sürü sepet fırka açılıvermişti. İkinci meşrutiyette 13 fırka kurulmuş işin ilginci hepsi birbirinin içinden çıkmıştı. Partiler amipler gibi bölünerek çoğalıyor herhalde tarikatlardan örnek alıyorlardı” (...) Siyasi parti demek ayrı bir ekonomik tabanı olan, siyasal bilince sahip, akıllı bir örgütlenme planı güdenlerin birliği demektir. Bugüne kadar böyle bir parti görmedik siyasi tarihimiz tarikat benzeri partilerle dopdolu… Bakalım bu kadim topraklar önümüzdeki zorlu süreçte sınıfsal tabana dayalı, belli ideolojisi olan ve aklı öne çıkaran örgütlenmelere sahne olacak mı? Dinleyin...

    23 Nisan 1920! Milletin Egemenliği'nden Tek Adam Rejimi'ne ... | Banu AVAR

    Play Episode Listen Later Apr 22, 2023 2:19


    23 Nisan 1920! Milletin Egemenliği anlayışından Tek Adam Rejimi'ne...Mi̇lleti̇n mecli̇si̇ Ankara'da açılmış. Meşruti̇yet fi̇i̇len bi̇ti̇yor, cumhuri̇yet başliyor. Mi̇llet tam olarak anlamasa da 600 yıllık bi̇r reji̇m deği̇şi̇yor.Atatürk mi̇lleti̇ ezen i̇ki̇ faktörden bahsedi̇yor. Bi̇ri̇ saray, di̇ğeri̇ emperyali̇st devletler. Türk mi̇lleti̇ bu i̇ki̇ balyoz arasında kalmış, ezi̇lmi̇ş, suyu çıkmış durumda!Ve en yakın mücadele arkadaşları bi̇le saray konusunda Atatürk'ü yalnız bırakıyorlardı. Cumhuri̇yet fi̇kri̇ni̇ kafasında bi̇r sır olarak uzun zaman taşıyacaktı:Nutuk'ta şöyle di̇yordu: “Ben mi̇lleti̇n vi̇cdanında ve geleceği̇nde hi̇ssetti̇ği̇m büyük geli̇şme yeteneği̇ni̇, mi̇lli̇ bi̇r sır gi̇bi̇ vi̇cdanımda taşıyarak yavaş yavaş bütün bi̇r topluma uygulatmak zorundaydım.”En başından beri̇ sultanların boyunduruğunda bi̇r mi̇lleti̇n haki̇mi̇yeti̇ne el konduğunu düşünüyordu. 23 ni̇san 1920'de mi̇llet mecli̇si̇ni̇ açtı ve mi̇lleti̇n üzeri̇nde hi̇çbi̇r güç ve kuvvet olmadığını kayda geçi̇rdi̇!İlk anayasada da "Egemenli̇k kayıtsız şartsız mi̇lleti̇ndi̇r" sözünü i̇lk maddeye koydu.Aradan bi̇r asır geçti̇ ve sözüm ona bi̇r referandumla mecli̇s kuklalaştı ve tek adam reji̇mi̇ne geçi̇ldi̇!Bugün 23 ni̇sanı kutlamanın tek yolu mi̇lleti̇n mecli̇si̇ni̇ yeni̇den kurmak, mecli̇si̇ parti̇ baronlarının deği̇l mi̇lleti̇n doğrudan seçeceği̇ veki̇llerle doldurmanın yolunu bulmaktır. Aksi̇ halde daha uzun yıllar mi̇lleti̇n egemenli̇ği̇ hayal olarak kalacaktır. 23 Ni̇san Ulusal egemenli̇k Bayramımız kutlu olsun! Çocuk mecli̇si̇mi̇zi̇n kuruluşunu gururla anıyor, çocuklarımıza en güzel yarınları di̇li̇yoruz…Youtube : https://youtu.be/I0X0QrHLgLo

    SEÇİM SÜRECİNDEKİ TEHLİKELER, Propaganda Savaşları, Savaştan Beslenen Batı Emperyalizmi

    Play Episode Listen Later Feb 5, 2023 55:22


    Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan ! 8 yıl arayla katledilen iki vatan evladı!

    Play Episode Listen Later Jan 24, 2023 4:28


    UĞUR MUMCU VE GAFFAR OKKAN! UĞUR MUMCU 30 YIL ÖNCE KATLEDİLDİ! Youtube : https://youtu.be/Wt1g-uW80VY Fai̇li̇ belli̇ aslında tüm ci̇nayetler gi̇bi̇! Uğur Mumcu ci̇nayeti̇ni̇n de fai̇li̇ belli̇! Bu yıl katli̇am üzeri̇nden 30 yıl geçti̇! Sanık olarak ufak tefek adamları topladılar ama teti̇ğIi çekti̇ren önemli̇. Teti̇ği çekti̇renler yakalanmadı. Bi̇rçok aydın 90'lı yıllarda katledi̇ldi̇. Gaffar Okkan, Uğur Mumcu Iile 8 yıl arayla aynı gün katledi̇ldi̇. Efsane Di̇yarbakır Emni̇yet Müdürü Gaffar Okkan'ın neden katli̇ vaci̇pti̇? Aslında Mumcu ile benzer sebeplerle teti̇k çeki̇lmi̇şti̇. Gaffar Okkan, Hi̇zbullah'ın çökerti̇lmesi̇nde çok önemli̇ bi̇r rol oynamıştı! PKK ile mücadelede halkı teröre karşı örgütlemesi̇yle di̇kkat çekmi̇şti̇. Tüm Di̇yarbakır halkı ve çevre illerde halk onu bağrına basmıştı. Bu tavır oyunu bozardı. Halk bi̇r araya geli̇yor, etni̇k farklılık kayboluyordu. Ortadan kaldırılmalıydı! Gazeteci̇ Uğur Mumcu'nun da benzer sebeplerle hayatına son veri̇ldi̇! Küresel çeteleri̇n en önemli̇ fi̇nans kaynağı si̇lah ve uyuşturucu ti̇careti̇di̇r. Belgelerle bunların terörle ili̇şki̇si̇ni̇ ortaya koymuştu. "Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925" adlı ki̇tabı ölümünden 2 yıl önce yayınlanmıştı. Ölümünden 4 ay önce Musa Anter ci̇nayeti̇yle ilgi̇li̇ Di̇psi̇z Kuyu adlı bi̇r makale yazmıştı. "Ortadoğu, terör örgütleri̇ Iile çeşitli̇ isti̇hbarat örgütleri̇ni̇n kanlı ve ki̇rli̇ oyunlar oynadığı karanlık di̇psi̇z bi̇r kuyudur!” di̇yordu . Katli̇nden sadece 2 hafta önce yazdığı Mossad ve Barzani̇ adlı makale fai̇li̇ işaret edi̇yordu! İsrai̇l İsti̇hbaratı Mossad ile Kürt li̇der Barzani̇ arasındaki̇ ili̇şkileri̇ belgelemi̇şti̇. Ayrıca Barzani̇'ni̇n Ameri̇kan İsti̇hbaratı'yla Iili̇şki̇leri̇ni̇ de yazmıştı. 1972'de Cia tarafından “Kürdi̇stan Demokrati̇k Parti̇si̇”ne üç yıl içinde 24 mi̇lyon dolar gönderi̇ldiğini̇ yazmıştı. İran'a veri̇len Sovyet si̇lahları Tahran'daki̇ İsrai̇l Elçili̇ği ve Mossad ajanları tarafından barzani̇ye veri̇li̇yordu. Uğur Mumcu tüm bu ili̇şki̇leri̇n onlarca yıldır sürdüğünü anlatıyordu. Ve can alıcı soruyu soruyordu: “Kürtler sömürgeci̇li̇ğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var Cia ve Mossad‘ın kürtler arasında?” di̇yordu!! Yoksa cia ve mossad, anti̇emperyali̇st savaş veri̇yorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi̇? di̇ye sormuştu!!! Uğur Mumcu gerçek gazeteci̇lere işaret feneri̇ oldu.O,vatan için mi̇llet için çalışan, bi̇ri̇leri̇ne el avuç açmayan aydınların kıymeti̇ni̇ önemi̇ni̇ gösterdi̇. Karanlık güçler, di̇psi̇z kuyularda ne yaparlarsa yapsınlar. Gelen aydınlığa engel olamayacaklar! Gaffar Okkan, Uğur Mumcu asla unutulmayacak. Bıraktıkları eserler kadar, ölümleri̇yle bi̇le bi̇ze ders verdi̇ler. Ruhları şad olsun!

    Seçime Giden Türkiye | Batı'nın Eşkıyalık Düzeni Son Bulacak! - Suriye'le İlk Temas | 4 Ocak 2023

    Play Episode Listen Later Jan 8, 2023 72:41


    4 Ocak 2023'teki söyleşimizi dikkatinize sunuyoruz... Youtube'dan İzleyin : https://www.youtube.com/watch?v=IoJUwx2PPyY Seçime Giden Türkiye... *"Batı'nın Eşkıyalık Düzeni Son Bulacak!" * Türkiye Batı'nın Deli Gömleği'ne Nasıl Girdi? *Türkiye Neden Nato'ya katılmıştı? *Suriye'le 11 Yıl Sonra İlk Temas!

    2022'YE VEDA EDERKEN... Cumhuriyetin 100. Yılı hepimize ışık olsun! (31.12.2022)

    Play Episode Listen Later Jan 8, 2023 12:05


    2022'YE VEDA EDERKEN... Cumhuriyetin 100. Yılı hepimize ışık olsun! Youtube'dan İzleyin : https://youtu.be/kl6eXCV_zis 2023 cumhuriyetin 100. Yılı ve ne ilginç ki aynı 100 yıl öncesi gibi dünya bir paylaşım savaşının içinden geçiyor. Aynı 100 yıl öncesi gibi türkiye paylaşım coğrafyasının ortasında yeralıyor.. Ve aynı 100 yıl öncesinde gibi ateşten bir çember içindeyiz. Dünya ve Türkiye nereye gidiyor diyen genç kardeşlerime kısa bir özet yaptık... *Dünya sadece paylaşım savaşlarında bu ölçüde kutuplaşır. Bugün de bunu yaşıyoruz! *2022'ye veda ederken Türkiyede seçim rüzgarları esmektedir. *Millet iktidar ve muhalefet arasındaki çekişmeyi izleyemeyecek kadar aç biilaçtır. *Sağlıklı beslenmek, barınmak, ısınmak, temizlenmek, eğitim, seyahat, spor, kültürel faaliyetler milletin yüzde 99'u için lükstür. *Halkın gündemi işsizlik ve yoksulluktur! Kendi insanlarımıza, çocuklarımıza, gençlerimize sahip çıkabildiğimiz bir yıl olsun 2023! Dünya kaosta küreselleşme iflastadır... Karma ekonomiden bahsedenlere kulak veriniz! Hepimize nefes alabileceğimiz bir yıl diliyorum… Cumhuriyetin 100. Yılı hepimize ışık olsun! 2023, aklı ve bilimi öne koyduğumuz bir yıl olsun.

    Atatürk, Efsane Bir Örgütleme Dehasıydı ! - 10 Kasım Özel

    Play Episode Listen Later Nov 9, 2022 6:58


    Atatürk, Bir Örgütleme Dehasıydı ! Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/l3d6dChOJf8 Atatürk'ün ölümünden sözetmekten nefret ediyorum.. O bizlerde yaşıyor bunu biliyorum. Bugün O'nu anarken onun en büyük ustalığı olan örgütlenme faaliyetlerinden söz edelim istiyorum. Bence o efsanevi bir örgütlenme ağı kurmuştu ve bu dikkatle incelenmesi gereken konulardan biri. Metin Aydoğan'dan özetleyelim: "Mustafa Kemal Paşa gizli örgütlenmeyi yaparken üzerinde işgal güçlerinin koyduğu idam cezası vardı .. Buna rağmen her kesime her gruba sızıyordu.. Yabancı elçiliklerde bile adamları vardı. Gizli faaliyetin ustasıydı..Tüm gizli direniş örgütleriyle ilişkisi vardı..." Milli mücadeledeki örgütlenme Mustafa Kemal Atatürk'ün dehasının en belirgin göstergelerinden biridir ve Türk milletine ders olmalıdır.. Çünkü ölümlerden ölüm beğen denilen bir millet, bir dehanın önderliğinde sadece 5 yılda örgütlü bir direnişi gerçekleştirmiş ve kurtuluşun kitabını yazmıştır! Er ya da geç ona layık olacağız. Bu bir zaruret. Ruhu şad olsun!

    9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU! 100 yıl önce bugün!

    Play Episode Listen Later Sep 8, 2022 5:04


    9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU! 100 yıl önce bugün! 9 Eylül günü Türk tarihinde en özel günlerden biridir. Büyük Taarruz başlamış, hedef konmuştu. Hedef Akdeniz'di. O da İzmir demekti. Bir avuç arpa tayınla savaşan bir millet yedi düvele meydan okumuştu. Bugünkü cıvık siyaset ve belli bir kesimdeki yılışıklık düşünüldüğünde o dönemin asaleti daha açık ortaya çıkar! 9 eylül 1922 Kurtuluş Savaşı'na son noktanın konulduğu gündür… 9 Eylül asla unutulmamalıdır! Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/EXU0oegeir8

    Emperyalizm,Taşeron Devlet: Yunanistan ve Türksüz Dünya Düşleri! | 15.06.2022 - Sınırsız Tv

    Play Episode Listen Later Jun 16, 2022 55:47


    Emperyalizm,Taşeron Devlet: Yunanistan ve Türksüz Dünya Düşleri! | Banu AVAR Youtube'dan İzleyin : https://youtu.be/9RHKHYqMxiw Dün(15 Haziran 2022) Sınırsız Tv'de Mahir Esen'in canlı yayın konuğuydum. Konumuz Türk-Yunan ilişkilerinde Mafya devletlerin rolüydü. Bugün bir Amerikan üssüne dönüşen Yunanistan'ın nasıl bugünlere geldiğini, Atatürk dönemindeki Türk-Yunan ilişkilerini, Yunanistan'ın neden yıllardır bir taşeron devlet olmaktan kurtulamadığını konuştuk.

    #86 - Üretilmiş Sahte Muhalefet!

    Play Episode Listen Later May 13, 2022 8:02


    "Üretilmiş" Sahte Muhalefet! - Banu AVAR Üretilmiş Muhalefet Gerçek Muhalefet'in oluşumunu nasıl engeller? Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/gWN9zX3-XOA

    Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Sonuçları Ne Olacak? Ukrayna ve Yeni Dünya Düzeni | Banu AVAR - 14.04.2022

    Play Episode Listen Later Apr 17, 2022 23:01


    Rusya-Ukrayna Savaşı'nın son durumunu, Nato'dan gelen tehditleri , çok kutuplu dünyaya doğru giderken Türkiye'nin Çin'in Avrasya'nın konumundan , Rusya'nın Novorusya Planı'ndan bahsettik. **Yayının Videosu: https://youtu.be/NXNCGXUNVP8

    #86 - Annem Gülten Avar... Onu kaybedeli 3 yıl oldu...

    Play Episode Listen Later Mar 21, 2022 4:51


    22 Mart 2019 ... Bugün annemi kaybedeli 3 yıl oldu. Yokluğuna alışılır denir ama ben gittiğine bile inanamıyorum. Gülten Avar çok özel bir ruhtu. Her yaştan birçok kişi buna tanık oldu. Beni tanıyanlar bilir, aileme, dostlara ve tanıdıklara günce tutmalarını, hatırat yazmalarını söylerim. Anneme de yıllarca anılarını yazması için ısrar etmiştim. Bir gün çekmecesinden bir defter çıkarttı. Yazmıştı… Öylesine duru bir anlatımdı ki başlayınca bırakamadım. 1930 doğumluydu, bir cumhuriyet kadınıydı. Zor yılların tanığıydı. Umarım her birimiz ailesinden anılar biriktirir ve cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana sıradan insanların yaşadıklarını kayda geçirirler. Bu cefakâr, fedakâr insanlara olan borcumuzu ancak anılarını canlı tutarak ödeyebilir, ruhlarını şad ederiz. Nur içinde yatsınlar. Yaşam öyküsünü yazdığı defterden bir bölümü okudum sizlere... İyi seyirler... Youtube'dan izleyin: https://youtu.be/Gp6L84HE33c

    #84 - Çanakkale Zaferi!

    Play Episode Listen Later Mar 18, 2022 3:59


    18 MART VE MİLLİ RUH ! ÇANAKKALE ZAFERİ! Youtube'dan izleyin: https://youtu.be/wIzBkOb7870 İlk paylaşım savaşı… 1914 Kasım ayında Çanakkale'ye dayanmış İngiliz Fransız donanması… Osmanlı Almanya'yla aynı kanatta… Alman komutanlar Osmanlı ordusunda. Çanakkale cephesi komutanı Alman Liman Von Sanders Paşa! 18 Mart'ta 16 gemilik düşman filosu Boğaz'da ilerlemeye başlıyor. Küçücük bir mayın gemisinin marifetiyle döşenen mayınlara çarpan üç düşman gemisi batıyor. Top ateşi ile üç gemi daha haklanıyor. Ve düşman çekiliyor. Tüm bunlar 7-8 saat içinde oluyor. Çanakkale geçilemiyor! 20 Ocak 1915'te 19.Tümen Komutanlığına atanmıştır. Ve Çanakkale Kara savaşlarında Türkiye'nin kaderi değişmiştir! Osmanlı Ordusunun komutası Alman bir ‘Paşa'da… Müttefik Almanya'nın planı çok başka! Neydi Almanya'nın planı? Yarım milyonluk düşman kuvvetleri Çanakkale'de oyalanacak, Almanya böylece zaman kazanacaktı. İşte bu nedenle Osmanlı Ordusuna komuta eden Alman komutanlar, düşmanı Çanakkale kıyılarında ya da denizde tasfiye etmektense karaya çeken planlar yapmışlardı. Yarbay Mustafa Kemal Paşa ‘Arıburnu Raporu'nda; Alman komutanın sahilin müdafaası fikrine olumlu bakmadığını yazmıştı. Karada savaşma kararı Osmanlı kurmaylarının değil, Berlin'in kararıydı. Türkiye'deki Alman ‘müttefiklerin' görevi Türkiye'yi derhal savaşa sokmak ve Türk cephelerine olabildiğince çok İngiliz ve Rus kuvveti çekmekti… Atatürk 1918'de “Benim Kanaatime göre düşman, çıkarma girişiminde bulunursa iki noktadan çıkardı. Biri Seddülbahir ve Kabatepe” Yapacağı iş kafasında netti: Düşmanı karaya çıkartmadan, bu, sahil bölgeleri savunulacaktı… (...) İsmet Görgülü Çanakkale kitabında diyor ki: ‘Kıyı savunması yapılsaydı İngiliz ve Fransızlar karaya çıkamazlardı. Karaya çıkamayınca Çanakkale cephesi açılmazdı. 500 bin İngiliz, Fransız askeri buraya bağlanamazdı… Dolayısıyla Alman niyeti gerçekleşemezdi. Ve Çanakkale ilk günde biterdi!' Bitmedi… 57 bin şehidin sebebi YABANCI komutanların savaş düzeneğiydi! Bir devlet kendi savunmasını Batılı komutanlara teslim ederse bu kaçınılmazdı. Bugün de tam da bu nedenle NATO gibi bir örgütün içinde yer alarak kendimizi koruyacağımızı zannedenler büyük yanılgı içindeler… (...) Devamını videodan dinleyin...

    #83 - İstanbul'un İşgali! (16 Mart 1920)

    Play Episode Listen Later Mar 16, 2022 4:44


    İSTANBUL'UN İŞGALİ! 102 YIL ÖNCE İSTANBUL İŞGAL EDİLDİ! Youtube'dan izleyin: https://youtu.be/XVO1DcgmkyI 102 yıl önce , 16 Mart 1920'de sabaha karşı İngiliz Fransız, İtalyan ve Yunanlı deniz piyadeleri, İstanbul'u işgale başladılar. Harbiye ve Bahriye Nazırlıkları başta olmak üzere tüm hükümet binaları, telgraf merkezleri, Türk Ocağı Binası, karakol ve kışlalar, silah depoları ele geçirildi. Şehzadebaşı Karakolunda 6 er şehit edildi, 15'i yaralandı. İstanbul ve çevresinde sıkıyönetim ilan edildi. Gazeteler yasaklandı. Beykoz'da çeteci diye 27 taş ocağı işçisi öldürüldü. Direnişçi örgütlere üye olma ya da yardım etmeye ölüm cezası getirildi. Yalnızca Türkler'i yargılayacak özel askeri mahkemeler kuruldu. İngiliz birlikleri 16 Mart akşamı Meclis'i sardılar. Hüseyin Rauf ve Kara Vasıf Bey ve 85 milletvekili tutuklandı! 11 Nisan 1920'de Osmanlı Meclisi kapandı. Bugün de gerek İslam'ı gerek Sol'u gerekse Türkçülüğü KULLANARAK batıyla el ele bu vatana ihanet edenler vardır. Bir işgal olsa mutluluk çığlıkları atacak olanlar vardır. Dışarıya ruhunu satmış devlet yöneticileri vardır. Onlara Sait Molla gibilerin sonunu hatırlatmak isteriz… İngiliz Muhibi Sait Molla ve diğer işbirlikçiler Paris'te, Roma'da Atina'da, Kahire'de dolanmışlar, batılı devletler adına ajanlık faaliyeti yapmışlar, vatansız ve şerefsiz olarak tarihin derinliklerinde yok olmuşlardır. Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘naçiz bedeni' 83 yıl önce toprak olmuştur ama düşünceleri en taze şekilde bizlere yol göstermektedir. O bizde yaşamaktadır ve bizimledir! ‘Siz ölürseniz biz n'aparız?' diyen köylüye ‘Atatürk sensin!' demiştir. Dinleyin...

    #82 - 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü ve Bizim Kadınlarımız!

    Play Episode Listen Later Mar 7, 2022 4:40


    8 Mart Emekçi Kadınlar Günü ve Bizim Kadınlarımız! Youtube'dan İzleyin : https://youtu.be/92gWjfg2Nv0 ‘Dünya' kadınlar Günü.. İlan eden Birleşmiş Milletler. Yani Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da, Yemen'de yüzbinlerce kadının katledilmesine sessiz kalan yapı… ABD güdümündeki bu yapı, Dünya Kadınlar Günü'nü, 1857'de bir fabrikada yanarak ölen Amerikalı işçi kadınların anısından çalmıştı. Bu topraklar Batının aksine komutan kadınların yaşadığı topraklardır. Tomrislerin yaşadığı topraklardır. Devlet yöneten kadınların tarihe ad yazdırdığı topraklardır. Bugünün sınıfsal yönü yok edilmiştir. Gününüz kutlu olsun emekçi kadınlar!

    #81 - Ukrayna Krizi ve Atatürkçü Bakış

    Play Episode Listen Later Feb 23, 2022 3:23


    UKRAYNA KRİZİ VE ATATÜRKÇÜ BAKIŞ Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/axL0uTHilOE “Dış politikaya nasıl bakıyorsunuz?”diye soruyorsunuz. Ben tüm gelişmelere ‘Türkçe' bakıyorum. Türkiye'den bakıyorum. Türkiye çıkarlarına hangi adımlar, hangi stratejiler uygun, hangileri uygun değil bunu yazıp çiziyorum. Benim için şu kesin bilgidir: “Türkiye Atatürk'ün vefatı sonrası kendi çıkarlarını koruyamamıştır!” Dış politikada Türkiye çıkarları aleyhine birçok adım atılmıştır. Atatürkçüyüm diyenler Atatürk'ün en önemli dış politika adımlarını unutmuşlardır. Atatürk'ün dış politikasını yasladığı 3 ayak vardır. Balkanlar'da nüfus sahibi olmak böylece Batı'ya mesafe koymak, bu çerçevede ‘Balkan Paktı' imzalanmıştır. Doğu'da İran'la, Irak'la, Afganistan'la dostluk ve iş birliği anlaşması ‘Sadabad' imzalanmıştır ve en önemlisi Sovyetler Birliği ile ‘Dostluk Anlaşması' Atatürk'ün en önemsediği anlaşmadır. Bu sayede Türkiye sırtını sağlama almıştır. Bugün NATO'ya bağlılık yemini eden sözüm ona Atatürkçüler şu sözleri hatırlıyorlar mı? Bakın okuyorum: “Türk ve Rus halklarının yakınlaşmasının temelinde, kapitalist düzenin kurucusu olan, Batı emperyalizmine karşı yürüttüğümüz mücadele vardır.” Atatürk'ün sözlerini okuyorum. Moskova anlaşmasında, tarihi ve Türkiye'nin yerini sımsıkı belirleyen ifadeler görüyoruz. Ne diyor: İki ülkenin “Emperyalizme karşı mücadelede” dayanışma içinde olacağı söyleniyor. “Bir devletin karşılaşacağı zorluğun diğerini de ilgilendireceği” ifadesine yer veriliyor ve “Her iki milletin karşılıklı çıkarlarının” sürekli olarak gözetileceği açıklanıyor! Anlaşmada “Taraflardan biri, diğerinin tanımadığı uluslararası bir anlaşmayı tanımayacak!” deniyor. Ardından Sovyet hükümeti, “Ankara'nın misak-ı milli sınırlarını, Türkiye olarak kabul ettiğini ve Sevr'i tanımadığını!” açıklıyor. Atatürk'ün dış politikasında 1922'den 38'e kadar on beş yıl boyunca Mustafa Kemal Atatürk Sovyetlerle dostluktan söz etmeyi gelenek haline getiriyor. Celal Bayar'a söylediği sözlerin tam tersi hayata geçirilmiştir. O sözler şöyleydi: “Sovyetler Birliği'ne karşı, asla bir saldırı politikası gütmeyeceksiniz. Doğrudan ya da dolaylı, Sovyetlere yönetilmiş herhangi bir oluşuma girmeyecek, böyle bir anlaşmaya imza koymayacaksınız! Türkiye tarafsız kalmalıdır, bir ittifak içine girmemelidir.” Ama ölümünden 10 yıl sonra Türkiye her türlü pisliğin döndüğü Atlantik örgütlerine balıklama dalmıştır. Daha doğrusu o örgütler tarafından ‘oltadaki balık' yapılmıştır! Bugün Ukrayna meselesinde yapılan konuşmalar nafile konuşmalardır. Banu AVAR , 23 Şubat 2022

    #80 - Ukrayna Krizi'ne Nato Kafasıyla Bakanlar!

    Play Episode Listen Later Feb 22, 2022 3:57


    UKRAYNA KRİZİNE NATO KAFASIYLA BAKANLAR! Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/U_Ud1SYA_sc Ortalık Batı gözlükleri̇yle Ukrayna meselesi̇ni̇ değerlendi̇renlerden geçIilmi̇yor. Türki̇ye çıkarlarını düşünen beyni̇ bulanmamış herkes şu gerçeği görür: Rusya çevreleniyor. Bu Türkiye'nin de çevrelenmesi demektir. Rusya'nın batı sınırlarının tümünde füze kalkanları, Nato ve Ameri̇kan üsleri̇ var. Rusya son NATO toplantısında bu durumdan rahatsızlığını di̇le geti̇rdi̇ ve istekleri̇ni̇ sıraladı. Yazılı garanti̇ İstedi̇. Ukrayna'ya büyük bi̇r si̇lah sevki̇yati var ve bu beni̇ tehdi̇t edi̇yor, dedi̇. 'Beni̇m için hayati̇ önemde olan Karadeni̇z'i̇n NATO deni̇zi̇ olmasına izi̇n vermeyeceğIim, dedi̇. Çin'le olan strateji̇k işbi̇rli̇ğİni̇n altını çizdi̇. 'Beni̇ tehdi̇t etti̇ğini̇z zaman seyretmekle kalmam, cevap veri̇ri̇ri̇m, Gürci̇stan ve Kırım'da bunu yaptım!', dedi̇. Bi̇zdeki̇ Nato ve Atlanti̇k aşıkları cellatlarına aşık olduklarını 15 Temmuzda bile anlayamadılar! 1992'de Nato tatbi̇katında Muavenet gemi̇mi̇zin Ameri̇kan füzeleri̇yle vurulmasından bi̇le ders çıkaramadılar. Kıbrıs Barış Harekatı'nda Atlanti̇kçileri̇n uyguladığı si̇lah ambargosu bi̇le aklımızı başımıza geti̇rmedi̇. Ameri̇ka ve Nato, Pkk'ya yüzlerce tır si̇lah gönderdi̇. Türki̇ye yine bi̇r şey demedi̇. 1949'da kurulan Nato, Avrasya'ya karşı güç konuşlandırmak için kurulmuştu. Tek taraflı bakışlar Türki̇ye'ni̇n aleyhi̇ne sonuçlara yol açar, bunu unutmayalım. Devamını videodan dinleyebilirsiniz...

    #79 - NATO'da 70 Yılımız Geçti!

    Play Episode Listen Later Feb 17, 2022 7:03


    NATO'da 70 Yılımız Geçti! Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/oBCB0bGaKe0 Türkiye Kuzey Atlantik Anlaşması örgütü yani kısa adıyla NATO'ya 1952 yılının Şubat ayında kabul edildi. NATO güya bir savunma örgütü olarak kuruldu. Ama güya (!). Türkiye bugün olduğu gibi iki dünya arasında sınır ülkelerden biridir. Sovyet'lerin komşusuydu ama Amerika'yı temsil eden Amerika'nın ve Batı çıkarlarının koruyucusu askeri bir örgütün içine girmiştir. Üstelik bu örgüt Türkiye'yi her daim düşman bellemiştir. Amerika NATO'yu kullanarak Türkiye'ye yerleşmiştir! NATO uluslararası bankerlerin, silah baronlarının, petrol krallarının çıkarları doğrultusunda güç göstermekteydi. Kurulduğu 1949 yılından itibaren gizli örgütler kurdu, örtülü operasyonlar yaptı. 1991'e kadar güya komünizme karşı dünyayı korudu. 1990'da Sovyetler ve Doğu Bloku tarihe karıştı. Varşova Paktı dağıldı. NATO hemen yeni düşmanlar buldu; ‘yeni strateji'sini 1991'de açıklamıştı. Komünizm bitti ama tehditler sürüyor demişti: Yani Amerika'nın sevmediği her ülke tehditti. Kendi denetiminde olmayan ülkeler tehditti… Kısacası NATO Amerika demekti. Amerika'nın yanında ya da ona karşı devletler vardı ve NATO Amerika'nın karşıtı olanlara haddini bildirirdi. Bu coğrafyayı birbirine katmaya çalışan, ülkelerde darbeler düzenleyen, ülkeleri silahlarla çevreleyen, savaş baronlarının yönettiği bir sistem içindeyiz. Başını Amerika'nın çektiği bir karanlık düzenek bu! NATO da onların oyuncağı, birleşmiş milletler de… “Uluslararası Camia” diye bir laf uydurmuşlar. Libya'da, Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Yemen'de, Filistin'de o camianın yediği haltlar ortada! Devamı için videoyu izleyin ...

    #78 - Eşref Bitlis Komutan!

    Play Episode Listen Later Feb 16, 2022 2:53


    Eşref Bitlis Komutan! Youtube'dan İzleyin : https://youtu.be/j4Gi3Hwmlow Eşref Bitlis Komutan 29 yıl önce katledildi. 1993'ün bir şubat günüydü, Uğur Mumcu cinayetini Eşref Bitlis'in uçağının düşürülmesi takip etti. Sebebi gayet açıktı. Her ikisi de çekiç güç denilen Amerikan kolposunun ‘ne olduğunu', ‘neye evrileceğini' çok önceden görmüştü. Çekiç güç adı verilen operasyonun amacı kukla Kürdistan ya da 2. İsrail'in kurulmasıydı! Eşref Bitlis bu yüzden katledildi. Aile dostumuzdu. Eşi annemin en sevdiklerindendi… Kıbrıs'da görev yaparken annem sık sık ziyaretlerine gitmişti. Katlinden bir yıl evvel Turgut Özal'a yazdığı mektupta: “Çekiç Güç PKK ile hareket ediyor!” demişti… Aynen bugün olduğu gibi Amerikan askerleri Irak'a yerleşir yerleşmez PKK'yı en yakın müttefikleri ilan etmişlerdi. Eşref Bitlis, kukla Kürdistan devleti kurulması sürecini deşifre etmişti ayrıca özel kuvvetler içindeki işbirlikçilerin isim isim bilen bir komutandı. Yani ortadan kaldırılmalıydı! Hatırlayın 1991'deki körfez savaşı, İncirlik'e Çekiç Güç'ün yerleşmesiyle sonuçlanmıştır. İsrail istihbaratı, CIA ve bunların maşaları PKK, Barzani ve ilintili ‘iş' adamları ve siyasiler bir dizi katliama imza atmışlardır. Çekiç Güç'e karşı çıkan asker, sivil, aydın birçok kişi faili meçhul cinayetlerle yok edilmiştir. Güneydoğuda Jandarma Bölge Asayiş Komutanları Hulusi Sayın, İsmail Selen Çekiç Güç'e karşı çıkan iki korgeneraldir. Eşref Bitlis gibi onlar da öldürülmüşlerdir. Cem Ersever ve Mustafa Deniz ve Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da katledilmiştir. Ortak özellikleri; Çekiç Güç'e karşı olmaları ve emperyalist hedefi açıklamış olmalarıdır. Kanları yerde kalmayacaktır! Tarih laboratuarı bize gösteriyor ki tek dünya devleri baş aşağı gelmektedir. Dünyanın gidişi farklı yöndedir.

    #77 - Sevgililer Günü ve İşgal Altında Golan Tepeleri!

    Play Episode Listen Later Feb 13, 2022 8:15


    Sevgililer Günü ve İşgal Altında Golan Tepeleri! | Banu AVAR Youtube'dan İzleyin : https://youtu.be/jxWzRgXDkJ0 Hani şu sevgililer günü çılgınlığı var ya ... Ben de 14 Şubat'ın bana hatırlattıklarını paylaştım sizlerle. 1982'den beri İsrail işgali altında olan Golan Tepeleri'nde insanlar, her 14 Şubat'ta iki tepe arasında hoparlörle birbirleriyle konuşmaya çalışırlar. Bu insanlık ayıbı 40 senedir sürmekte! 2005'te o tepelerdeydik. Bu insanlık ayıbını görüntülemiştik... Belgeseli izlemek isteyenlere: Suriye- Golan İşgal Altında(2005) : https://youtu.be/XloaqbJH9N4

    #76 - KIBRIS KAHRAMANLARI : Bereketçiler ve Mukavemetçiler

    Play Episode Listen Later Feb 12, 2022 3:00


    KIBRIS KAHRAMANLARI : Bereketçiler ve Mukavemetçiler Youtube'dan İzleyin: https://youtu.be/NYEVNiLWvdE 13 Şubat Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin kuruluşunun 47. yıldönümü. Ne badirelerden geçti Kıbrıs! Ve ‘Kıbrıslı Türkler nasıl bir direnişin kahramanıdır' genç kardeşlerimle bir kez daha paylaşmak isterim. Kıbrıs Türklerine bir cumhuriyet armağan eden bereketçilerin ve mukavemetçilerin lideriydi Rauf Denktaş. Onlar kimler miydi? Anlatalım… Ada İngiliz sömürgesiydi. İngiliz baskısı ve kanlı operasyonları halkı inletiyordu. Önce Rumlar silahlandı. 1955'de ada halkı ayaklandı ve İngilizler geleneksel İngiliz anahtarını devreye soktu. Neydi o? Böl ve yönet! O güne kadar sorunsuz yaşayan iki halk düşman edildi. Türklerde ‘taksim', Rumlarda ‘enosis' düşüncesi yerleşti! Yunanistan Kıbrıs'a tanklar toplar yığdı. Köylerde kıyım başladı… Türkler köylerden göç etmeye zorlandı. Ada her gün ölümlere sahne oldu. İşte bereketçiler böyle bir ortamda doğdu! ‘Bereketçi' Vehbi Mahmutoğlu'yla bir Kıbrıs seyahatimde tanıştım. Köylerini nöbetleşe beklemeye başlamışlardı. Koca köyde tek bir tabanca bir de av tüfeği vardı. Rum askeri enselerindeydi. Silah lazımdı, getirmek kolay değildi. Hiç unutmuyorum şöyle demişti: “İngiliz bizi yakalasa idam edilirdik. Rum yakalasa kurşuna dizerdi.” 1958 Ağustos'unda “Türk Mukavemet Teşkilatı” kuruldu. Dr. Fazıl Küçük ile birlikte Rauf Denktaş teşkilatın başındaydı. Silah lazımdı, kayık lazımdı, silah sevkiyatı için Türkiye kıyılarına ulaşmak şarttı. Küçücük sandallarla 24 saatte Türk kıyılarına ulaşmışlardı. Anamur, Tarsus, Taşucu'ndan bereket yani ‘silah' bulup geri dönüyorlardı. Türkiye kıyılarına vardıklarında da her şey kolayca hallolmuyordu. Yakalanıp soruşturmaya alınıyorlar, kim olduklarını ispatlamak için günlerce uğraşıyorlardı. Geri dönerken İngiliz sahil botlarına yakalanmamak için motoru durdurup saatlerce kürek çekerek kutsal emanetlerini çanak denilen evlere ulaştırıyorlardı. Eski tüfek Kıbrıslılar bereketçiliği bana şöyle anlatmışlardı: “Getirdiğimiz silahlar gömülürdü. Onlar bereketti! Getirene de “bereketçi” denirdi.” Anlattığı ikinci bir kurtuluş savaşı destanıydı. Banu AVAR

    #75 - Gazetecilik Merkezleri Kimin Kontrolünde?

    Play Episode Listen Later Feb 7, 2022 3:10


    Youtube'dan izleyin:https://youtu.be/NDnazd7iFx8 Dikkatinizi çekmiştir özellikle Batı'da gazetecilerin çoğu sanki aynı fabrikadan çıkmış gibidir. Ana akım medyada haberler birbirinin benzeridir. Çünkü aynı orkestra tarafından yönetilirler ve aynı merkezlerde eğitilirler . Ben İngiltere'de City University Gazetecilik bölümünde okudum ve bu benzerlik ilk o zaman dikkatimi çekmişti. Özellikle 2 merkez gazeteciler için referans niteliğindeydi . Bu merkezlerden biri Avrupa Gazetecilik Merkezi . Bu örgüt gazetecileri eğitiyor, eğitim kitapları yayınlıyor, her ülkeden gazetecilerle proje çalışmaları yapıyor , sponsor oluyor vs Diğeri tüm gazetecilere referans gösterilen bir haber sitesi ve medya örgütlenmesi. Adı Project Syndicate: proje sendikası. 150 ülkede 500 medya kuruluşu ağıyla ilişkide olan bir etki ajanı. Sitede amacını medya özgürlüğünün desteklenmesi için çalışır cümlesiyle açıklıyor. Devamında da şöyle diyor: “Küresel görüşlere erişimin artması için çalışır.” Web sayfasında yazar listesinde Kemal Derviş'ten tutun da Dış İlişkiler Konseyi(CFR) Başkanı Richard Haas'a ; açık toplumcu George Soros'a, Avrupa Birliği memurlarından Joschka Fisher'den eski Japon başbakanı Shinzo Abe'ye kadar birçok küresel ismi görebilirsiniz. Onların küresel yazılarına erişen küresel gazeteciler, küresel haberler yapmayı öğrenmekteler!! Bir de ombudsmanlık örgütlenmesi var. Birileri İsveç'in medya ombudsmanı Caspar Opitz'le konuşmuş. Röportajı okurken epey güldüm. Ombudsman'a sorulmuş: “Bu çalışmalarınızda bağımsızlığınızı ve tarafsızlığınızı nasıl koruyorsunuz? diye ... Cevap vermiş “Dört basın kuruluşu ve dört yayın şirketi tarafından finanse ediliyoruz” demiş. Bunlar : İsveç Gazeteciler Birliği, Ulusal Basın Kulübü, İsveç Radyosu (sr), İsveç televizyonu vesaire sıralamış. Biliyorsunuz Trt'den atılmamda rol almış olan büyükelçilerden biri de İsveç'inkiydi ve İsveç televizyon müdürü, İsveç tarihi ile ilgili sorumu beğenmediği için görüşmemi sonlandırmış ve hakkımda şikayette Bulunmuştu. İşte bu adamlar Ombudsmanlar olarak basın özgürlüğü havariliği yapanlar. İyi akşamlar!

    #74 - Rusya VE Çin'in Gövde Gösterisi...

    Play Episode Listen Later Feb 4, 2022 4:18


    RUSYA VE ÇİN'İN GÖVDE GÖSTERİSİ... Youtube kanalımızdan izleyin: https://youtu.be/26YUrZRY96U Batı Dünyasının Uygurlara zulüm nedeniyle boykot ettiği Pekin Olimpiyatları başladı.. Ve açılış, çok önemli bir gövde gösterisine sahne oldu. Putin 2 yıl sonra Çin Devlet Başkanı Şi ile karşı karşıya geldi. Tarihe geçecek ortak bir bildiri imzalandı ve ortak bir çağrı yapıldı. Önce ortak çağrıyı söyleyelim: Rusya Çin'le beraber her iki ülkeyi de kuşatma hamleleri yapan Amerika ve Nato'ya dur ' diyor. Rusya ve Çin omuz omuza Amerika'ya karşı ilk kez bu kadar net tavır alıyor. Washington'un füze sistemlerini dünyanın çeşitli bölgelerine konuşlandırma planlarını endişe verici buluyor. Rusya ve Çin devlet başkanları Pekin'de ortak bir bildiri imzaladılar ve bildiride bugüne kadar çok sık rastlanmayan ifadeler yer aldı. Bildiride “Uluslararası İlişkiler yeni bir döneme giriyor” deniyor. İki ülkenin birlikte büyük bir güç odağı olduğunun altı çiziliyor ve “ahlaki ilkelere ve sorumluluğa bağlı kalma ve çok kutupluluğu teşvik etmek ve adil bir dünya inşa etmek ve birlikte yeni bir tür uluslararası ilişkiler yaratma niyeti” bu ifadeler bildiride yer alıyor… Dünya dolar Baronlarını yerinden hoplatacak bir açıklama da geldi. Putin ve Şi ticaret yaparken ödemelerin Rus veya Çin para birimiyle yapılacağını ve bunun yaygınlaştırılacağını açıkladılar. Bu zirve Batı'ya karşı son zamanların en önemli gövde gösterilerinden biri. Daha fazlasını videodan dinleyebilirsiniz... Efendim 20 Şubat'ta bitecek olimpiyatlara Türkiye'den katılan 7 sporcumuz var. 6'sı kayak 1'i patende olmak üzere 7 sporcumuz Pekin'de: Özlem Çakıroğlu, Berkin Usta, Fatih Arda İpçioğlu, Özlem Ceren Dursun, Ayşenur Duman, Yusuf Emre Fırat, Furkan Akar'a buradan başarılar diliyoruz.

    #73 - Netflix,Disney... Eğlence Platformları Kimin Elinde?

    Play Episode Listen Later Jan 29, 2022 3:28


    Netflix,Disney... Eğlence Platformları Kimin Elinde? | Banu AVAR Youtube'dan izlemek için : https://youtu.be/4kThd07wtuI Selamlar, bugün size büyük eğlence platformlarının bir numarasından bahsetmek istiyorum. Silicon Vadisin'de doğan Hollywood'da gelişen bir şirket Netflix. 200 milyona yaklaşan abone sayısına sahip, bu sayıyla dünyada 1. sırada. Netflix ve benzerleri mesela “Disney Plus” gibi platformlar artık televizyonun yerini alıyor. Yapay zekâ izlediklerinize göre izleyeceklerinizi önünüze seriyor. Netflix'in kurucusu ve CEO'su Reed Hastings, gençliğinde Amerikan hükümeti tarafından Afrika'ya ‘barış gönüllüsü' olarak gönderiliyor. (Barış gönüllülerini bir başka bölümde anlatacağız.) Hastings barış gönüllüsü olarak Swaziland'de yerlilere matematik öğretiyor. Memlekete dönüp Stanford Üniversitesine giriyor. “Bilgisayar Bilimleri” bölümünden mezun oluyor. Silikon Vadisi'ne kapağı atıyor. 1997'de DVD dağıtımı yapan bir şirket kuruyor. 10 yılda inanılmaz bir ivme kazanıyor, Bill Gates ile ortak işlere giriyor. Mikrosoft ve Facebook'ta yönetim kurulunda yer alıyor. 2013'den sonra Netflix kendi dizilerini çekmeye başlıyor. İlk yapımlarından biri “House Of Cards!” skandallarla dolu bir dizi… Esrar çeken bir Amerikan başkanı, Beyaz Saray'da cinsel fantaziler vs. 2016'da “Beyaz Baretler” adlı belgesel filmle yine adından söz ettiriyor. Belgeselin ya da propaganda filminin bütçesi Hollywood film bütçelerinin üzerinde! Biliyorsunuz, Beyaz Baretler Suriye'yi kan gölüne çeviren Amerikan ve İngiliz istihbaratının ortak çocuğu. Netflix vasıtasıyla dünyaya iyilik meleği olarak lanse edildi. Netflix dizilerinin en önde gelenleri kartel ve mafya dizileri… Ayrıntıları videodan dinleyebilirsiniz... Konuya devam edeceğiz…

    #72 - Hangi Medya?

    Play Episode Listen Later Jan 28, 2022 3:09


    Hangi Medya organına daha çok güvenilir? En çok bu soruyla karşılaşıyorum. Ve genellikle cevabım "Hiçbiri!" şeklinde .Hepsini izleyin, okuyun ; sonra kime ait olduklarını bulun ve sorgulayın. Mesela +90 adlı bir Youtube kanalı var. Sloganı "Tarafsız Gündeme Bağlan" Ortakları Alman Deutche Welle,İngiliz BBC, Fransız F24, Voice of America yani Amerika'nın Sesi... Bu ortaklardan nasıl tarafsız bir haber çıkar , bunu sorgulamalısınız. Dikkat çektiğimiz nokta burası. Bu yayın kuruluşları kendi istihbarat servislerinin istekleri doğrultusunda yayın yapan kanallardır. Bu kanallar ve bağlı oldukları devlet mekanizmaları benim gibi başka bir ülkenin devlet televizyonunda çalışan birini bile attırmışlardır,gayet iyi biliyorsunuz. Dünya medyası sahipli mecralardır. İstihbarat servislerine bağlıdır. Batı'ya ekonomik ve siyasi olarak bağlı Türkiye gibi ülkelerin medyaları da Batı medyasına, sanat kültür eğlence sanayiine bağımlıdır. Youtube'dan izleyin: https://youtu.be/aU9oDIH-MNk

    #71 - Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan!

    Play Episode Listen Later Jan 23, 2022 5:15


    UĞUR MUMCU VE GAFFAR OKKAN! Öyle bir gün ki 24 Ocak, 8 yıl arayla aynı gün iki vatan evladını şehit verdik. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın katlinin üzerinden 21 yıl geçti. 1997'de Diyarbakır'a atanmıştı. Hizbullah'ın çökertilmesinde çok önemli bir rol oynamıştı. PKK ile mücadelede halkı teröre karşı örgütlemesiyle dikkat çekmişti. Diyarbakır ve tüm Türkiye hala kaybına ağlıyor. Böyle bir emniyet müdürü az görülmüştü. Çocuk, yaşlı, genç, herkese bir iyiliği dokunmuştu ve bu tavrıyla oyun bozuyordu. Asla unutulmayacak ve mesleğindekilere örnek olacak bir polis müdürüydü. Ruhu şad olsun! Gazeteci Uğur Mumcu da 8 yıl önce aynı uğursuz günde 24 Ocak'ta katledildi! 20 yaşında gazeteciliğe başlamıştı. 27 yaşında hukuk fakültesinde akademisyenliğe adım attı. 12 Mart Darbesi sonrası tutuklanıp 1 yıl hapis yattı. Askerliğini ‘sakıncalı piyade' olarak cezalı yaptı. Uzun bir zaman Cumhuriyet'te “Gözlem” adlı köşesinde yazacaktı. 36 yaşında ilk tiyatro oyunu “Sakıncalı Piyade”yi yazdı. Sonra “Sakıncasız” adlı bir oyun daha yazdı. İşte ben onu o yıllarda tanıdım. Senaryosunu Aytunç Altındal ile birlikte yazıyorlardı. Biz bir grup genç Altındal'ın kurduğu “Havass” yayınlarında çalışıyorduk. 1980 darbesi herkesi ezip geçmişti. Yayınevi kapanmıştı. Uğur Mumcu kimsenin gözünün yemediği konuları cesaretle incelemişti. Amerikan, İngiliz ve İsrail istihbarat örgütleri ile Molla Mustafa Barzani ilişkisini Türkiye'de ilk o yazmıştı. Yarım kalan kitabının adı “Kürt Dosyası”ydı. Terör örgütlerinden sürekli tehditler alıyordu. Ölümünden 2 hafta evvel, 7 Ocak 1993 tarihinde Cumhuriyet'te “Mossad ve Barzani” başlıklı yazısı yayınlandı. Bu yazıda, İsrail istihbaratı Mossad'ın Barzani ile ilişkilerini belgelemişti. O gerçek bir gazeteciydi. Piyasa gazetecisi değildi. O gerçek bir vatanseverdi, ‘miş' gibi yapanlardan değildi. Batı'nın çok önemsediği konuları masaya yatırdı. O nedenle katledildi! Şöyle yazmıştı: “Yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır.” Öngörüsü doğru çıktı. Bugün birbirinden değerli genç gazetecilerimiz var. Daha da olacak. Ruhu şad olsun! Youtube: https://youtu.be/n2zGhXXfqYc

    #70 - Kazakistan'dan Sonra , Transdinyester Mi Sırada?

    Play Episode Listen Later Jan 20, 2022 8:02


    KAZAKİSTAN'DAN SONRA TRANSDİNYESTER Mİ SIRADA? Stratejist Thierry Meysann Amerika Rusya arasında tırmanan gerilime değinen 2 makale yazdı.Sizin için özetlemeye çalışacağım. Meysann,Rusya'yı kışkırtmak ve zayıflatmak için plan proje üreten Amerikan RAND teşkilatının projelerine değiniyor. RAND şirketi, 2019 yılında Rusyaya karşı atılacak adımları bakın nasıl sıralıyor.. 1. Ukrayna silahlandırılacak; 2. Suriye'de cihatçılara verilen destek arttırılacak; 3. Belarus'ta rejim değişikliği teşvik edilecek; 4. Güney Kafkasya'daki gerilimler takip edilecek ; 5. Orta Asya'daki Rus etkisinin azaltılması için çalışılacak ; 6. Moldova'nın Transdinyester bölgesindeki Rus varlığıyla mücadele edilecek. Geçen buluşmamızda altını çizmiştim. Çevrelenen Rusya kadar Türkiyenin de içinde olduğu coğrafya! Transdinyester, Romanya, Moldova, Ukrayna, Rusya kıyıdaşlarımız. O nedenle Washington'un Rusyaya yönelik kuşatmasının Türkiye'ye etkileri iyi anlaşılmalı ve ciddi tedbirler alınmalıdır. Devamını videomuzdan dinleyin... İyi seyirler... Youtube: https://youtu.be/bc4_DrGCVE8

    #69 - Restleşme:Rusya-Amerika Son Görüşmeleri

    Play Episode Listen Later Jan 16, 2022 7:31


    RESTLEŞME : Rusya-Amerika Son Görüşmeleri Geçtiğimiz hafta Rusya ile Amerika burun burunaydılar. Rusya ile Amerika heyetleri önce Cenevre'de buluştular, ardından NATO ile Rusya Konseyi Brüksel'de bir araya geldiler. Bu görüşmeleri sizi aktaran ana ve yavru medyalar adeta NATO'nun sesi olarak yakalandılar. O nedenle bu konuda konuşmak istedim. Çünkü dünya bambaşka bir yere gidiyor ve bazıları devekuşu pozisyonunu seviyor. Hafta boyunca süren toplantıların özeti şu: Rusya "Güvenlik endişelerimiz var." diyor. "NATO askeri birlikleri sınırlarıma dayandı." diyor ve silahlanmanın durdurulmasını istiyor. Doğu Avrupa'daki NATO üslerinin geri çekilmesini istiyor. Amerika Rusya'nın burnunun dibine gelince bu bizi de ilgilendiriyor. Nato Ülkesi Yunanistan son aylarda silah yığınına döndü. Dedeağaç'a silahlı birlikler indirildi. NATO ve Amerika, Suriye'nin kuzeyinde PKK ile içli dışlı, oraya da yüzlerce tır silah gönderildi. Yani Rusya ile birlkte Türkiye de çevrelenmekte ve Amerika'nın hedefindeler.Bu uzun zamandır böyle! Bu son gelişmeleri kısaca özetlediğimiz bir video çektik. İyi seyirler... Youtube kanalımızdan izleyin : https://youtu.be/_SUJm6LBstI

    #68 - Yok Olan Hayatlar!

    Play Episode Listen Later Jan 16, 2022 2:06


    Yok Olan Hayatlar! Her türlü cemaat, masonik ya da sözümona dinci insan harcama makineleri!!! Daha ne kadar acı yaşamalıyız ki dur diyebilelim?! https://youtu.be/NtNGF-cNs1w

    #67 - Kazakistan'ın Dünü ve Bugünü! Kazakistan'da Neler Oluyor?

    Play Episode Listen Later Jan 10, 2022 11:15


    Bugün, son gelişmeler ışığında Kazakistan'da dünden bugüne yaşananları bir göz atacağız. Kazakistan'daki olayların basındaki yansımasını izliyorum. Batı basını "canavar Nazarbayev" rejimini hedefe koyan röportajlar çekiyor. Batıya hayran ayran budalası bizdeki sahte muhalifler de Kazakistan'daki harekete alkış tutuyor. Birileri de Rusya ve Amerika el ele , Kazakistan'ı işgal ediyor gibi bir zırvalığı öne çıkarıyor. Birileri 'Yoksul halk zamları protesto ederken araya kafa uçuran ağır silahlı birileri girdi' diyor. Evet aynen öyle oldu! Lpg zamlarına karşı çıkan sıradan vatandaş yokluk ve yoksulluğa karşı yürüdü. 24 saat geçmeden Kazakistan Hükumeti gelmekte olanı fark edip zamları geri çekti ve istifa etti ama oluk oluk kan akmaya başladı ve ağır silahlar ortaya çıkmaya başladı. Olaylar başka bir noktaya evrildi. Dünyanın ve Orta Asya'nın en stratejik noktalarından birinde yaşanan olayları, ara ara geçmişe de dönerek özetlemeye çalıştık... İyi seyirler... Videonun bağlantısı : https://youtu.be/DyFehMS9KSQ

    #66 - 2021'den Kalanlar : Hali Pür Melalimiz ve Dünyadaki Durum

    Play Episode Listen Later Dec 31, 2021 11:35


    2021'e veda ederken, yeni bir yılın eşiğinde geçtiğimiz yıla kısaca bir göz attık. Türk Milleti'nin içinde bulunduğu durumu , Türkiye'yi çevreleyen coğrafyada Avrupa'da Asya'da olan bitenleri özetlemeye çalıştık. Bir gecede dolar kuruyla oynayarak zengin olanlar, işsizlik ve yoksulluğa mahkum edilmeye çalışılan Türk Milleti , Türkiye'nin adasından petrol çalan Yunanistan ve ses çıkarmayan bir iktidar , Batı ülkelerinin kurduğu ittifaklar ve Batı'ya karşı ittifaklar oluşturan Avrasya ülkeleri... Youtube : https://youtu.be/x_sWaKMbf04

    #65 - Hürriyet ve Bağımsızlık benim karakterimdir!

    Play Episode Listen Later Nov 9, 2021 5:23


    "Mustafa Kemal Atatürk'ü 83 yıl önce kaybettik. Onu andığımız her an düşüncelerini anlamaya, adımlarını takip etmeye çalışsaydık bugün içinde bulunduğumuz durumda olmazdık. (...) O, yabancı sermayesine karşı, tam bağımsız ekonomiyi ve tabii ki sanayileşmeyi ilk hedef yapmıştı. Sonrasında ne oldu? Özgürleştik! Özgürleştikçe ve sözüm ona demokratikleştikçe Batı'ya köleliğe doğru yol aldık. Kapılarımız ardına kadar yabancı sermayeye açıldı. Yabancı sermayeyi teşvik kanunu çıkardık. Petrol kanunu çıkardık, tam bağımsızlığımız için savaştığımız ülkelerle ikili anlaşmalar yaparak boynumuza prangalar taktık! Milli ekonomi dönemi bitti, yarı sömürge dönemi başladı. Attila İlhan sürekli bu konunun altını çizerdi. “Demokratik özgürlükler!” derdi. “Ekonomik bağımsızlık olmazsa hiçbir işe yaramaz!” Ekonomik bağımsızlık ise ‘sanayileşme' ile olur. Atatürk'ü politika esnaflarının çamuruna bulanmadan analım bu bir, ikincisi buradan da duyurayım 10 Kasım günü İskenderun Yükseliş Kolejinde öğrencilerle buluşacağım. Bunu sosyal medyada duyurduğumda, belli bir çevre diyelim, galiz yorumlarla cumhuriyete ve Atatürk'e saldırdı. Bu zavallı zevat Gazi paşaya küfrederken onlarca yıllık bir oyunun piyonlarıydı. Kuklacının parmakları ucundaki bu kuklalar ipin ucunda kıvrıla büküle hayatlarını borçlu oldukları atalarına bir süre daha küfür ettirilecekler. Sonra yavaşça tarihin karanlıklarına sinip ortadan kaybolurlar! 10 Kasım 2021'de İskenderun'da buluşmak umuduyla...

    #64 - Cumhuriyet Batı'nın Deli Gömleğinde! | 29 Ekim Özel

    Play Episode Listen Later Oct 28, 2021 7:21


    29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun! Bugüne özel yayınımız : Banu Avar'la Yorum 64.Bölüm : Cumhuriyet Batı'nın Deli Gömleğinde! "Özetle, Türkiye uzun zamandır bağımlı bir ülkedir. Batı'nın iki dudağı arasında kararlar almak zorundadır ve bu Türkiye'nin yöneticileri eliyle gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyetimiz 98 yaşında… Büyük bir sınavdan geçiyor. İnanılmaz uçurumların kenarında dolaşılıyor ama cumhuriyet aşkı halkın kalbinde yaşıyor. Bir gün Cumhuriyetin demokrasisini kuracağımız günler de gelecektir." Youtube:https://youtu.be/pESKZtj9laQ

    #63 - Atatürk'ün 26 Ekim Halep Müdafaası!

    Play Episode Listen Later Oct 25, 2021 6:35


    Banu Avar'la Yorum'un 63.Bölümü : ATATÜRK'ÜN 26 EKİM HALEP MÜDAFAASI 26 Ekim 1918 Halep Müdafaası, 29 Ekim 1923'ün Tohumlarının Atıldığı Yerdir! Mustafa Kemâl Paşa, 1918 Ağustos'unda Filistin'de bulunan 7. Ordu Komutanlığı'na tayin edildi. İlk paylaşım savaşı bitmek üzereydi. Osmanlı İmparatorluğu'nun son demleriydi. Ordu darmadağınıktı ve başında Alman subaylar vardı. (...) 25 Eylül'de Amman düştü, 30 Eylül'de İngilizler Şam'daydı. 1 Ekim'de Fransız ve İngiliz kuvvetleri Beyrut'u da işgal etti. …Ve Yıldırım Orduları 6 Ekim'de Halep'in güneyinde bir araya geldi. Suriye Cephesi Komutanı 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemâl'di. (...) 26 Ekim 1918 günü Türk Kuvvetleri'nin geri çekildiğini sanan Arap ve İngilizler, saldırıya geçtiler. Mustafa Kemâl'in aldığı düzenek karşısında şiddetli bir direnişle karşılaştılar, perişan edildiler. İngiliz Süvari Ordusu ve silahlı Arap çeteler darmadağın edildi ve 1. Dünya Savaşı'nın son savaşı ‘Katma Meydan Savaşı' kazanıldı! Mustafa Kemâl Paşa bu zaferden sonra, “Bir hat tespit ettim ve sınırladım. Kuvvetlerime emir ettim ki; düşman bu hattın ilerisine geçmeyecek.” demişti. Dediği gibi oldu! (...) Vatan savunusu için kurulacak müdafaa-i hukuk örgütlenmesinin ilk oluşumu burada başladı! Türklerin kendi toprakları için savaşacaklarını öngörerek bölge halkına silah dağıtmış ve çete harbi için milis kuvvetleri kurulmasını planlamıştı. Kısacası, 26 Ekim 1918 Halep müdafaası, 29 Ekim 1923'ün tohumlarının atıldığı yerdir. Bu unutulmamalı! Youtube : https://youtu.be/McuwtFfFT1g

    Claim Banu Avar ile Yorum

    In order to claim this podcast we'll send an email to with a verification link. Simply click the link and you will be able to edit tags, request a refresh, and other features to take control of your podcast page!

    Claim Cancel