Podcasts about hafize gaye erkan

Dopo averla spuntata ancora una volta nelle elezioni più incerte degli ultimi 20 anni Erdoğan ha posto termine a quella che gli economisti avevano soprannominato Erdoganomics. Con la nomina di Hafize Gaye Erkan alla guida della Banca Centrale dopo anni di dura resistenza il Reis ha ceduto a un radicale incremento dei tassi di interessi che dall'8,5% sono balzati al 42%. Tra i più alti al mondo. L'inizio di un'era di austerità segna anche la fine di un'era segnata da un modello economico turbocapitalista simile a quello adottati da molti paesi in via di sviluppo all'inizio degli anni 2000. Nei primi anni 2000 la Turchia di Erdoğan - trainata da un'ipertrofica crescita economica - sembrava ineluttabilmente destinata a diventare, assieme a Brasile, India, Russia e Cina una delle più importanti potenze globali. L'atmosfera ottimistica alimentata da prestiti facili, stimoli ai consumi, deregolamentazione economica e un'adesione all'Unione Europea che sembrava questione di mesi, ha convinto a indebitarsi profondamente una società giovane e affamata di beni di consumo dopo anni di profonda recessione e decenni di controllo statale sull'economia.

Kobraların gündeminde bu hafta; Birleşmiş Milletler'in mutluluk raporu, Reuters'ın en güvenilmeyen medya kuruluşları raporu, İstanbul'da tatil yapan Hafize Gaye Erkan, meclise alınacak olan kebapçılar, 500 baz puan artan faiz, anayasa başkanı olan Kadir Özkaya, hala yakalanmayan Eylem Tok ve oğlu, Gökhan Zan'ı adaylıktan çeken Tip ve yaşananlar, vaatleriyle ve kulis bilgileriyle Ekrem İmamoğlu, açıklamalarıyla mevzu ekonomi değil diyen Murat Kurum, Özgür Özel yazısıyla Yeni Akit yazarı İdris Günaydın, Zeynep Bastık'ın Lan diyişine dair yazısıyla Ahmet Hakan var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; yanındayım diyen Bahçeli, ağlayarak duygulandıranlar, sınandığımız hayat pahalılığı ve depremzedelerin görmediği evler var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobraların gündeminde bu hafta; Birleşmiş Milletler'in mutluluk raporu, Reuters'ın en güvenilmeyen medya kuruluşları raporu, İstanbul'da tatil yapan Hafize Gaye Erkan, meclise alınacak olan kebapçılar, 500 baz puan artan faiz, anayasa başkanı olan Kadir Özkaya, hala yakalanmayan Eylem Tok ve oğlu, Gökhan Zan'ı adaylıktan çeken Tip ve yaşananlar, vaatleriyle ve kulis bilgileriyle Ekrem İmamoğlu, açıklamalarıyla mevzu ekonomi değil diyen Murat Kurum, Özgür Özel yazısıyla Yeni Akit yazarı İdris Günaydın, Zeynep Bastık'ın Lan diyişine dair yazısıyla Ahmet Hakan var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; yanındayım diyen Bahçeli, ağlayarak duygulandıranlar, sınandığımız hayat pahalılığı ve depremzedelerin görmediği evler var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Seçimde sonucu umdukları yönde etkilemek isteyen manipülatörler seçim sonrası ekonominin durumuyla ilgili olabilecek en kötümser senaryoları çiziyorlar. Bu sayede Türkiye'de seçim ekonomisi uygulandığını (popülizm) da ima etmiş de oluyorlar. Önce bunu bir tartışalım. Adil olmak gerekirse popülizm söylemleri haksızdır. Seçime giden ekonomide vergi denetimleri tam gaz ilerlemez, vergi cezaları gönderilmez, faiz artışları gündemde olmaz, sıkılaştırıcı politikaların daha sıkılaştırılacağı söylenmez, kamuya personel alınmayacağı konuşulmaz… Popülizm bu değil. Bazı ilave tedbirlerin “seçimden sonra” yapılacağının söylenmesi dahi seçim sonrası vurgusuna rağmen popülizm karşıtı bir tavırdır. Popülizmde politikaların tarihine değil, eylemin niteliğine bakılır. İlave sıkılaştırma yapılacağı söyleminin anti-popülist karakteri eylem gücü bakımında tarihi hayli geride bırakır. Manipülasyon konularına gelirsek afaki kur değerleri, bakan değişikliği, vergi artışları gibi çok yönlü ve çok boyutlu bir demet karşımıza çıkıyor. Mekanizmanın örgütlü çalıştığı anlaşılıyor. Çünkü manipülatörlerin tamamı IMF'ci profili çiziyor ve her biri tüm tuşlara birden basıyor, konuların her birini birbirine ekleyerek… Öyle her biri bir tek konuya odaklanıp onu pişirmiyor. Bakan Şimşek de bu ortamda açıklamalarına devam ediyor. İletişim stratejisini de tartışalım. Genel seçim sonrası ekonomi yönetimi değiştiğinde iletişim Hafize Gaye Erkan üzerinden ilerletiliyordu. Kısmen de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz destek veriyordu. Bakan Şimşek geri planda duruyordu. İlerleyen aylarda Erkan iletişim kazaları sergiledi. Sonrasında görevden ayrıldı. Yeni Başkan Karahan gelip iletişimin kalitesinin bir önceki başkandan daha iyi olmayacağı daha ilk haftadan enflasyon raporu toplantısıyla anlaşılınca Bakan Şimşek öne çıktı. Açık söyleyeyim iyi de oldu. Üst üste canlı yayınlarla piyasaya öngörü kazandırma ihtiyacını karşılamaya çalıştı. Manipüle edilen konulara açıklık getirdi. Bunlardan birisi de söylediğim gibi vergi artışlarıydı. Bakan Şimşek Kanal 7'de yaptığı geçtiğimiz pazar günkü yayınında daha önce tekrarladığı halde durmayan vergi manipülâsyonlarına karşı enflasyonist etki yapacak genel düzenlemeler yapılmayacağını söylemini yineledi. Bunun yanında daha önce benim de birkaç defa dikkat çekmeye çalıştığım; istisna, muafiyetler, indirimler ve sanırım destekler konusunu masaya yatıracaklarını ifade etti. Bir kısmı gerçekten savruk yahut lüzumsuz olan bu kalemler üzerine çalışma yapılması, yanlıştan vazgeçmek anlamında önemli. Hiçbir etki analizi yapılmamışçasına uygulanmaya kondular ve devam ettiriliyorlar. Gündem oldu madem daha önce değindiklerimi yenileriyle beraber şöyle bir derlemek isterim. Savruk uygulamalardan birisi elektrik ve doğalgaz destekleri. Malum, her iki elektrik faturasından birini devlet, birini kullanıcı; her dört doğalgaz faturasından üçünü devlet, birini kullanıcı ödüyor. Bu desteklere mülk sahibi durumundakilerin çoğunun ihtiyacı yok. Bunların elektrik, doğalgaz faturalarını tam bedel ödemesine artık mâni olunmamalıdır. (Mülk sahibi olup ihtiyaçlı olanlar hariç.) Kiracıların bu desteklerden yararlandırılmaya devam ettirilmesiyse dönülmez ihtiyaç gibi duruyor. Ama tüm kiracıların da değil tabi. Bu noktada zaruri kiracılar ile ihtiyari kiracılar ayrımı yapmak gerekiyor.

Bugün Merkez Bankası'nın Yeni Başkanı Fatih Karahan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının kararı açıklanacak. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz ay Hafize Gaye Erkan görevden alınmış yerine başkan yardımcısı olan Fatih Karahan atanmıştı. Zannedilenin aksine bu değişiklik piyasalar tarafından olumlu algılanmış ve beklentiler yeni başkanın daha şahin para politikası yapacağı şeklinde oluşmaya başlamıştı. Başkan değişikliğinin hemen sonrasında düzenlenen yılın ilk Enflasyon Raporu toplantısında yeni başkan başarılı bir sınav vererek önemli sözlü yönlendirmelerde bulunmuştu. Enflasyon Raporu toplantısındaki açıklamalar ve soru-cevap kısmındaki yönlendirmelere göre bugünkü PPK'da bir faiz değişikliği beklenmiyor. Bu bakımdan bugün PPK'nın politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %45'te sabit tutacağını öngörüyoruz. Elbette PPK metni çok önemli olacak. Metinde önemli değişiklikler yapılmasını ve yeni başkanın tutumunun metne yansıtılmasını bekleriz. Buradaki en önemli mesajın enflasyon beklentilerinde bozulma olması halinde politika faizi artışı yapılacağına ilişkin güçlü bir mesaj olduğunu değerlendirebiliriz. Peki enflasyon beklentilerinde son durum ne? Her ne kadar Enflasyon Raporu toplantısında Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay yılsonu enflasyon tahminini yukarı yönlü güncellemek için bir neden olmadığını söylemiş olsa da yine Banka'nın son gerçekleştirdiği Piyasa Katılımcıları Anketi'nde cari yıl sonu enflasyon beklentisinin %42,04'ten %42,96'ya yükseldiğini belirtmekte fayda var. Bu durum benim de bir süreden bu yana gündemde tutmaya çalıştığım üzere enflasyon beklentilerinin çıpalanmasında güçlük çekildiğinin önemli bir göstergesi. Bu konunun yıl boyunca gündemde olacağını ve nihayet 9 Mayıs'taki yılın II. Enflasyon Raporu'nda bir güncelleme gelebileceğini şimdiden not etmekte fayda var. Bunun birkaç nedeni var. İlki Merkez Bankası'nın tahminlerinin gerçekçi olması gerektiği. Elbette Merkez Bankası enflasyonla mücadele sürecinde beklentileri çıpalamak için piyasa beklentilerine görece olarak iddialı bir ara hedef belirleyebilir. Ancak bir merkez bankasının esas iddialı olması gereken konu hedeflerinin gerçekçi olmasıdır. Bir diğer neden döviz kuru geçişkenliğinin halen çok yüksek seviyede olması. Yani kurdaki artış enflasyona çok ciddi şekilde etki etmeye devam ediyor.

Kobraların gündeminde bu hafta; 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde yaşananlar, protesto ile karşılaşan Fahrettin Koca ve adaylıktan çekilmeyeceğini açıklayan Lütfü Savaş, ilginç açıklamasıyla Mehmet Özhaseki, merkezi yönetimle el ele vermeyen yerel yönetimler, afet yönetiminde farklı seviyede olan ülkemiz, görevinden affını talep eden Hafize Gaye Erkan, yeni başkan Fatih Karahan ve ilk enflasyon toplantısının detayları, seçimleri atlatan Azerbaycan, muhalefetin hüsrana uğrayacağını açıklayan Muharrem İnce, 94 ruhuyla yeniden diyen ve aday çıkartmaya hazırlanan Yeniden Refah, her hafta projelerini açıklayacağını duyuran Ekrem İmamoğlu, projeleriyle Mansur Yavaş var. Ahmet Hakan köşesinde; pırasa, bamya, lahana, ilgi çekmeyen şeyler ve siyasetsiz biten yazılar var.  Cumhurbaşkanı köşesinde ise umursamaz CHP, rakipsiz belediyecilik, odalarda hapis tutulan Kılıçdaroğlu ve buyruklar var. Kahkahalarımıza engel olamadığımız yepyeni bölüm yayında!  http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobraların gündeminde bu hafta; 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde yaşananlar, protesto ile karşılaşan Fahrettin Koca ve adaylıktan çekilmeyeceğini açıklayan Lütfü Savaş, ilginç açıklamasıyla Mehmet Özhaseki, merkezi yönetimle el ele vermeyen yerel yönetimler, afet yönetiminde farklı seviyede olan ülkemiz, görevinden affını talep eden Hafize Gaye Erkan, yeni başkan Fatih Karahan ve ilk enflasyon toplantısının detayları, seçimleri atlatan Azerbaycan, muhalefetin hüsrana uğrayacağını açıklayan Muharrem İnce, 94 ruhuyla yeniden diyen ve aday çıkartmaya hazırlanan Yeniden Refah, her hafta projelerini açıklayacağını duyuran Ekrem İmamoğlu, projeleriyle Mansur Yavaş var. Ahmet Hakan köşesinde; pırasa, bamya, lahana, ilgi çekmeyen şeyler ve siyasetsiz biten yazılar var.  Cumhurbaşkanı köşesinde ise umursamaz CHP, rakipsiz belediyecilik, odalarda hapis tutulan Kılıçdaroğlu ve buyruklar var. Kahkahalarımıza engel olamadığımız yepyeni bölüm yayında!  http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Stratejist Güzem Yılmaz Ertem, banka bilançolarının nasıl geleceğini ve altındaki yükselişi yorumladı. Not: Dinlediğiniz bölüm Hafize Gaye Erkan görevinden ayrılmadan çekilmiştir. İyi seyirler...

Gündemin öne çıkan gelişmeleri Demet Bilge Erkasap'ın hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'de…

Hafize Gaye Erkan, the governor of Turkey's central bank, resigned following what she called a “reputation assassination” Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Ömer Rıfat Gencal ve Kerim Rota Pusula'nın bu haftaki bölümde Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan hakkındaki iddiaları, Türkiye'nin bütçe açık verilerinin ne anlama geldiğini, Merkez Bankası'nın PPK toplantısında ne karar alması gerektiğini ve küresel piyasaları değerlendirdi.İyi dinlemeler...

gençlerin ülkeden kaçışlarını ve İstanbul seçimlerinde Başak Demirtaş etkisini konuştuk. Ayrıca Ahmet Büyükduman'ın kendisine yönelik sözlerini de yanıtsız bırakmayan Yeşilada, merakla beklenen Merkez Bankası'nın faiz kararını da yorumladı. İyi dinlemeler...

Kobraların gündeminde bu hafta; bir garip uzay meselesi, uzaydan mesaj gönderen Alper Gezeravcı, enteresan amalgam yorumuyla Rasim Ozan Kütahyalı, ülkemizi ziyaret eden İtalya Başbakanı ve yaşananlar, hukuka güven endeksini gören adalet bakanı, "x" hastalığını duyuran Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın varlığına inanmayan sağlık bakanı Koca, hakkında çıkan iddiaları yalanlayan Hafize Gaye Erkan, geçmiş tecrübeleri ve baba kart vaadiyle Murat Kurum, Kılıçdaroğlu ile görüşen Özgür Özel, İstanbul'da aday olması beklenen Başak Demirtaş, annesini ziyaret etmesine izin verilen Selahattin Demirtaş, İstanbul, Ankara ve Balıkesir adaylarını açıklayan İyi Parti, LGBT düşmanlığı yapan Yeniden Refah Partisi, seçim sürecini özetleyen kelime şakasıyla Devlet Bahçeli, "skimpflasyon" ve "shrinkflasyon" açıklamasıyla Mahfi Eğilmez var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise, CHP, Dem Parti, özlenen Kılıçdaroğlu, dimdik duran Yeni Şafak ve uzaya giden füzeleri kıskanan muhalefet var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında!  http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobraların gündeminde bu hafta; bir garip uzay meselesi, uzaydan mesaj gönderen Alper Gezeravcı, enteresan amalgam yorumuyla Rasim Ozan Kütahyalı, ülkemizi ziyaret eden İtalya Başbakanı ve yaşananlar, hukuka güven endeksini gören adalet bakanı, "x" hastalığını duyuran Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın varlığına inanmayan sağlık bakanı Koca, hakkında çıkan iddiaları yalanlayan Hafize Gaye Erkan, geçmiş tecrübeleri ve baba kart vaadiyle Murat Kurum, Kılıçdaroğlu ile görüşen Özgür Özel, İstanbul'da aday olması beklenen Başak Demirtaş, annesini ziyaret etmesine izin verilen Selahattin Demirtaş, İstanbul, Ankara ve Balıkesir adaylarını açıklayan İyi Parti, LGBT düşmanlığı yapan Yeniden Refah Partisi, seçim sürecini özetleyen kelime şakasıyla Devlet Bahçeli, "skimpflasyon" ve "shrinkflasyon" açıklamasıyla Mahfi Eğilmez var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise, CHP, Dem Parti, özlenen Kılıçdaroğlu, dimdik duran Yeni Şafak ve uzaya giden füzeleri kıskanan muhalefet var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında!  http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Ekonomist Murat Sağman ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile ilgili ortaya atılan iddiaları ve bundan sonra yaşanabilecekleri konuştuk. İyi dinlemeler...

Stratejist Güzem Yılmaz Ertem, bu hafta Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan hakkin çıkan iddiaları ve bu iddiaların olası sonuçlarını masaya yatırdı. İyi dinlemeler...

Kobraların gündeminde bu hafta; uzay seyahatine gönderilen ilk astronotumuz, İngilizcesiyle büyüleyen Wahsington Büyükelçisi, hafta boyunca performansıyla büyüleyen Murat Kurum, sonunda kendini göstermeyi başaran seçim vaatleri, Lütfü Savaş'ı tekrar aday gösteren CHP, Erdal Beşikçioğlu ile sorun yaşamadığını söyleyen Mansur Yavaş, Ak Parti'nin Ankara adayı Turgut Altınok, adliyede yankılanan "yaşası şeriat" sesleri ve yaşananlar, abartmayın diyen Ahmet Hakan, şaşırtan bazı yargı kararları, Hafize Gaye Erkan ve ailesi ile ilgili iddialarıyla Merkez Bankası çalışanları var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise emekliler yılı ilan edilen 2024, 10bin lira yaşamaya mahkum edilen emekliler, yazlık saray ve Ahlat Köşkü var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobraların gündeminde bu hafta; uzay seyahatine gönderilen ilk astronotumuz, İngilizcesiyle büyüleyen Wahsington Büyükelçisi, hafta boyunca performansıyla büyüleyen Murat Kurum, sonunda kendini göstermeyi başaran seçim vaatleri, Lütfü Savaş'ı tekrar aday gösteren CHP, Erdal Beşikçioğlu ile sorun yaşamadığını söyleyen Mansur Yavaş, Ak Parti'nin Ankara adayı Turgut Altınok, adliyede yankılanan "yaşası şeriat" sesleri ve yaşananlar, abartmayın diyen Ahmet Hakan, şaşırtan bazı yargı kararları, Hafize Gaye Erkan ve ailesi ile ilgili iddialarıyla Merkez Bankası çalışanları var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise emekliler yılı ilan edilen 2024, 10bin lira yaşamaya mahkum edilen emekliler, yazlık saray ve Ahlat Köşkü var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Haftanın merakla beklenen gelişmesi Türkiye notunun değişip değişmeyeceğine dair Moody'sin vereceği karardı. Moody's daha önce bu kararı pas geçmişti. Cuma günü ise Türkiye'nin kredi notunu b3 olarak teyit ederken not görünümünü durağandan pozitife çevirdi. Bir diğer önemli gelişme Merkez Bankası'nın ABD'de düzenlendiği yatırımcı günleriydi. İlki 11 Ocak'ta gerçekleşti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet şimşeğin video konferansla katıldığı etkinlikte Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyonu düşürmeye yönelik hedeflerini vurguladı. Hem yurt içinde hem de küreselde kripto varlıklar hafta içinde çokça konuşuldu. Bakan Şimşek, "Kripto varlık alım satım platformlarına SPK tarafından lisans verilecek. Kripto varlıklara ilişkin yasal düzenlemede son aşamaya gelindi. Hedefimiz bu alanı daha güvenli hale getirmek" dedi. Öte yandan ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto para yatırım araçları için önemli bir adım atarak spot bitcoin borsa yatırım fonlarına (ETF'ler) onay verdi. ABD ve İngiltere'nin Yemen'deki Husilere hava ve deniz saldırıları düzenlemesinin ardından petrol fiyatları yüzde 2,5'in üzerinde yükseldi. İran destekli grubun, Kızıldeniz'de 'gemi taşımacılığına yönelik saldırılarına yanıt' olarak düzenlenen operasyon, Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol kaynakları üzerinde yaratabileceği potansiyel etkiye ilişkin piyasa endişelerini artırdı.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan yatırımcıları yerli varlıkları satın almaya ve yatırım yapmaya ikna için New York'ta. Eski Başkan Trump'ın New York'taki dolandırıcılık davasının kapanış konuşmaları öncesi mahkeme yargıcı tehdit edildi. Cumhuriyetçi başkan aday adayları Haley ve DeSantis arasında Iowa önseçimi öncesi hararetli tartışma yaşandı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ortadoğu'daki son görüşmesini Mısır Devlet Başkanı Sisi ile yaptı, “Filistin Devleti için İran'ın izole edilmesi gerekir” dedi. İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda “Gazze'de soykırım” gerekçesiyle yargılanıyor

Boğaziçi, Hafize Gaye Erkan, Şeyh Said

Kobraların gündeminde bu hafta; Dünya Güzellerim masada programı, hafta içi yaşadığımız deprem, İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan çam süsleme gerginliği, resmi internet sitesini blog olarak kullanan İÜ Rektörü, Avrupa Birliği'nden vize kolaylığı talep eden Dış İşleri Bakanlığı, uluslararası suçluları ülkemizde yakalayan İç İşleri Bakanlığı, Yargı dizisini RTÜK'e şikayet eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, askere gitmek istemeyen gençlere kızan Milli Savunma Bakanı, tarikatlarla işbirliğine devam edeceğiz diyen Milli Eğitim Bakanı, cafelere fiyatları kapıya asma zorunluluğu getiren Ticaret Bakanlığı, şarap sektörüne darbe indiren Tarım ve Orman Bakanlığı, 52 vekili şimdiden istifa eden meclis, grubunu salondan çıkarmaya çalışan Özlem Zengin, Ahmet Hakan röportajıyla olay yaratan Merkez Bankası başkanı Hafize Gaye Erkan, İyi Parti'deki çalkalanmalar, açıklamalarıyla Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, belediye başkan adaylarını açıklayan CHP, Gaye Erkan röportajının perde arkası ve ulaştırma bakanıyla ilgili gözlemleriyle Ahmet Hakan Köşesi var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Kızılay'a yapılan yardımlar, büyük ödüller, büyük açıklamalar, üretilmeyen sanat var. Yılın son gündem bölümü yayında! Canlı gösteri 24 Aralık Pazar 20:00'da Entropi Sahne Kadıköy'de! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobraların gündeminde bu hafta; Dünya Güzellerim masada programı, hafta içi yaşadığımız deprem, İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan çam süsleme gerginliği, resmi internet sitesini blog olarak kullanan İÜ Rektörü, Avrupa Birliği'nden vize kolaylığı talep eden Dış İşleri Bakanlığı, uluslararası suçluları ülkemizde yakalayan İç İşleri Bakanlığı, Yargı dizisini RTÜK'e şikayet eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, askere gitmek istemeyen gençlere kızan Milli Savunma Bakanı, tarikatlarla işbirliğine devam edeceğiz diyen Milli Eğitim Bakanı, cafelere fiyatları kapıya asma zorunluluğu getiren Ticaret Bakanlığı, şarap sektörüne darbe indiren Tarım ve Orman Bakanlığı, 52 vekili şimdiden istifa eden meclis, grubunu salondan çıkarmaya çalışan Özlem Zengin, Ahmet Hakan röportajıyla olay yaratan Merkez Bankası başkanı Hafize Gaye Erkan, İyi Parti'deki çalkalanmalar, açıklamalarıyla Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, belediye başkan adaylarını açıklayan CHP, Gaye Erkan röportajının perde arkası ve ulaştırma bakanıyla ilgili gözlemleriyle Ahmet Hakan Köşesi var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Kızılay'a yapılan yardımlar, büyük ödüller, büyük açıklamalar, üretilmeyen sanat var. Yılın son gündem bölümü yayında! Canlı gösteri 24 Aralık Pazar 20:00'da Entropi Sahne Kadıköy'de! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

#ekonomi #2024 #faiz #enflasyon Kerim Rota ve Ömer Rıfat Gencal, Pusula'nın bu haftaki bölümde TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın Ahmet Hakan ile Hürriyet gazetesinde yayımlanan röportajını, Hazine'nin borçlanma stratejisini ve bunun etkilerini, 2023'de neler yaşandığını ve son olarak 2024 tahminlerini konuştu.Ömer Rıfat Gencal'ın yazısı: https://www.paraanaliz.com/2023/ekono...İyi dinlemeler...

Watch The X22 Report On Video No videos found Click On Picture To See Larger PictureThe people around the world are pushing back, the more the [WEF]/[CB] push the people into the green new scam, the more the people are going to wake up and push back. The world is getting colder not warmer, the agenda is failing. People are buying gold in Costco, ask yourself why? The [DS] is now going to push everything they have at Trump, they don't care about the optics anymore. Trump has pushed the [DS] to the breaking point, the [DS] is panicking and they will expose all of their moves. Election interference and the overthrow of the US government is now being exposed, tick tock. Space Command achieves full operational capability, the timing is everything.   (function(w,d,s,i){w.ldAdInit=w.ldAdInit||[];w.ldAdInit.push({slot:13499335648425062,size:[0, 0],id:"ld-7164-1323"});if(!d.getElementById(i)){var j=d.createElement(s),p=d.getElementsByTagName(s)[0];j.async=true;j.src="//cdn2.customads.co/_js/ajs.js";j.id=i;p.parentNode.insertBefore(j,p);}})(window,document,"script","ld-ajs"); Economy  German farmers' protest over diesel tax break cuts brings traffic to a standstill in Berlin Around 3,000 farmers are expected to attend on hundreds of tractors, moving in a convot around the iconic Brandenburg Gate. There have been similar protests in other European countries, such as the Netherlands, as governments seek to cut greenhouse gas emissions from agriculture. Why are German farmers protesting? The protest is against the government's plan to remove tax privileges and subsidies which farmers currently benefit from. The government says the measures should help protect the climate. Under the plans, farmers will no longer get tax breaks for diesel they use whilst farming, nor an exemption from car tax for farming vehicles. Source: euronews.com   WORLD ECONOMIC FORUM DEMANDS $3.5 TRILLION PER YEAR TO 'DECARBONIZE' THE PLANET, 'REACH NET-ZERO AND RESTORE NATURE'   According to a new white paper published Wednesday by the Davos outfit in partnership with McKinsey & Company, it's time to print more money to further devalue the wealth of the common man, in order to pursue the apparent noble goal of “decarbonization.” “The world needs up to $3.5 trillion of additional investments each year to reach net-zero and restore nature,” the report highlights state, adding that an organization spun up by the WEF called Giving to Amplify Earth Action (GAEA) is determined to shake down the relevant parties for the money. According to the whitepaper, which is creepily titled, “The Role of Public-Private-Philanthropic Partnerships in Driving Climate and Nature Transitions,” private organizations should surrender their autonomy to governments in exchange for an endless amount of credit and a backstop of protection should their business fail in the open market.   Source: blacklistednews.com    Inflation forces Erkan, Turkey's central bank boss back to parents house Hafize Gaye Erkan, the new head of Turkey's central bank, said rampant inflation has priced her out of Istanbul's property market, leaving the former finance executive with no choice but to move back in with her parents. “We haven't found a home in Istanbul. It's terribly expensive. We've moved in with my parents,” 44-year-old Hafize Gaye Erkan, who took up her post in June after two decades in the United States, told reporters. Erkan previously worked at Goldman Sachs and First Republic Bank and is now getting a crash course in the skyrocketing prices that have left many young people unable to find housing. Source:  chronicle.ng  High Immigration Linked To Worsening Inflation, Bank Of Canada Deputy Governor Says Well here's an inconvenient talking point for Ju...

ABD Merkez Bankası (Fed) yılın son toplantısında beklentilere paralel olarak politika faizini değiştirmeyerek 22 yılın zirve seviyesinde tuttu. Politika faizi yüzde 5,25-5,50 aralığında tuttu. Fed 2024'te 75 baz puan faiz indirimi öngördü. Fed Başkanı Jerome Powell ek faiz artış ihtimalinin tamamen masadan kalkmadığını belirtirken faiz indiriminin zamanlamasının tartışıldığını ifade etti. Fed'in arkasından ECB de faiz kararını açıkladı. ECB Başkanı Christane Lagarde, ECB Yönetim Konseyi'nin üç temel politika faizini sabit tuttuğunu ve bunun enflasyonu orta vadeli hedef olan yüzde 2'ye indirmeyi hedeflediğini söyledi. Kısıtlayıcı para politikasının reel ekonomi üzerinde kapsamlı bir etki oluşturmaya devam ettiğini anlattı. Türkiye cumhuriyet merkez bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını 21 Aralık Perşembe günü açıklayacak. Banka bir önceki toplantıda politika faizini yüzde 40 seviyesine yükseltmişti. Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyanı 250 baz puan artırım yönünde gerçekleşti. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın bankacılarla gerçekleştiği toplantıda KKM'deki çözülmenin yavaşlamasından memnun olmadığı için mevduat faizini daha yukarıya çekilmesini istediği belirtiliyor. Bu yeni bir resmi faiz oranı artışıyla desteklenecek mi perşembe günü öğreneceğiz. Şu anda bile üç aya kadar vadeli ortalama TL mevduat faizleri yüzde 50'yi aştı. İhtiyaç kredisi faizleri ise yüzde 60'larda seyrediyor, vergiler ve komisyon eklendiğinde faiz oranı yüzde 80'lere çıkıyor.

Yeni ekonomi yönetiminin Türkiye ekonomisindeki belirsizlikleri bertaraf eden uygulamaları olumlu sonuçlar veriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs sonundan bu yana “Enflasyonla Mücadele” kapsamında politika faizini yüzde 8,50'den yüzde 40'a çıkardı ve sadeleşme için bazı aksiyonlar aldı. Bu adım sayesinde, Türk lirası varlıklara ilginin artması sağlandı. Bunlar uluslararası finans kuruluşları nezdinde de karşılık buldu. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) düşüş eğilimine geçerken, bu rakam Mayıs ayındaki 700 baz puan seviyelerinden gerileyerek Mart 2021'den bu yana ilk defa 300 baz puanın altına düştü. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek Türkiye'nin kredi notunu “B” olarak teyit etti, kredi notu görünümünü ise ‘durağan'dan ‘pozitif'e çevirdi. Deutsche Bank'ın hazırladığı “CEEMEA Strateji Notları” raporunda, Türk Lirası'nda ‘carry trade' (arakazanç ticareti) fırsatının öne çıktığı belirtildi. Bank of America da Türk bankalarına yönelik olumlu bir rapor yayınladı. Biz yazımızı yazarken uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye değerlendirmesi hâlâ bekleniyordu. Uzmanlar, burada da hem kredi notunda hem de not görünümünde iyileştirme yapılması ihtimalini yüksek görüyorlar... Öte yandan Merkez Bankası rezervleri Mayıs sonundan bu yana 42,9 milyar dolar artarak 141,4 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Rezervler 11 haftadır aralıksız artıyor ve 2022 yıl sonu seviyesi olan 128,8 milyar doların üzerindeki seyrini de devam ettiriyor. Dolarizasyonun azalmasının devam etmesiyle hisse senedi ve tahvil piyasalarına olan yabancı girişlerinin de son zamanlarda Merkez Bankası'nın net rezervlerini desteklediği belirtiliyor. TCMB'nın önceki gün açıkladığı veriye göre, 8 Aralık haftasında haftalık toplam net portföy girişi, 1 milyar 453,8 milyon dolar ile 21 Temmuz 2017'den bu yana ‘en güçlü portföy girişi' olarak kayıtlara geçmiş. Ayrıca Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yüzde 3'ten fazla yükselerek 7.750 puanın üzerine çıkmış. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, 2023 4. çeyrek “Enflasyon Raporu”nu açıkladığı toplantıda dezenflasyon için Mayıs 2024 sonrasını işaret etmiş ve şöyle konuşmuştu: “Dezenflasyon döneminde, döviz kuru istikrarı, cari işlemler dengesinde iyileşme, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve rezervlerde artış devam edecektir. Bunu, öngörülebilirliğin artacağı, enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşacağı ve kaliteli büyümenin yanı sıra, enflasyondaki düşüşün kalıcı olarak sağlanacağı istikrar dönemi takip edecektir.”

Türk lirasına geçiş zamanının geldiğine inanıyoruz diyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Toplantısı'ndaki konuşmasında çok önemli üç kavramdan bahsetti: Algı, kabul, itibar... “Algı, kabul ve itibar” üçlüsünün çok önemli bir araç ve kolaylaştırıcı faktör olduğunu belirten Erkan şöyle devam etti: “Yaptıklarımız üzerinden bizi değerlendirip bu patikaya olan inancınızı pekiştirirseniz, enflasyonu bu patika üzerinde oturtup dezenflasyonu minimum maliyetle gerçekleştirmemiz mümkün olabilecektir. Biz üzerimize düşeni yaparken şu ya da bu sebeple ‘algı, kabul, itibar' üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız.” Başkan, bizim Temmuz ayından yakın zamana kadar T.C. Merkez Bankamızın iletişiminin daha da derinlikli yönetilmesi yolundaki görüşlerimizi sanki duymuş gibi “dört dörtlük” bir ‘stratejik iletişim modeli' ile yoluna devam ediyor... Bakın neler yazmışız... 6 Temmuz: Bizim TVNET'e konuk olan Doç. Dr. Levent Yılmaz şu önemli tespiti dile getirdi: “Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda yeni bir yönetim var. Hem Hafize Gaye Erkan hem de Mehmet Şimşek büyük beklentilerle görev başı yaptılar. Ama bir süredir bizim ‘sözlü yönlendirme' dediğimiz enstrümanı kullanmaktan imtina ediyorlar. Yani, piyasaları yönlendirecek şekilde uzun uzadıya bir açıklama yapmadılar.” 11 Temmuz: İddia o ki; Merkez Bankası Başkanı Erkan, bankacılarla toplantısında gelen soruları yazılı talep etmiş ve yazılı olarak yanıtlayacağını söylemiş. Yine aynı iddiaya göre Başkan, bundan sonra da iletişimi ‘yazılı' yürütecekmiş... İnşallah, böyle bir şey yoktur, durum basit bir yanlış anlaşılmadan ibarettir... 23 Eylül: Göreve ilk geldiği günden bu yana altını çizmeye çalışıyoruz... Aynı lisenin mezunu olmakla gurur duyduğum okul arkadaşım, Merkez Bankası Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan hanımefendinin iletişimini, ‘standart hareketler' kadar ‘artistik hareketlere' de ağırlık vererek yürütmesi büyük bir ihtiyaca cevap verebilecektir. Gaye Başkan, tabii ki herkesi memnun etmek zorunda değildir. İletişimine sadece biraz daha derinlik katmasında yarar olduğunu arz etmeye çalışıyoruz... Bugün gelinen noktada, Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Türkiye ekonomisine ve finansına yön veren Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan, hem yurt içinde hem de yurt dışında güven sağlama konusunda büyük yol katettiler... Özellikle de öngörülebilirliği sağlayarak yukarıda sözünü ettiğimiz ‘sözlü yönlendirme' hususundaki gerçekçi yaklaşımlarıyla en kötümser ekonomistleri dahi ikna etmeyi başardılar...

Vakit eskiyi bırakıp yeniye odaklanma vakit. Bunu elbirliği ile sağlayabilirsek maliyeti çok daha az olacak dezenflasyonist dönem olacaktır. Yok eğer ki elbirliği yerine estek köstek olunacak olunursa enflasyonu düşürme kararlılığında vazgeçmeyeceğiz ancak sürecin külfeti artacaktır dedi mealen TCMB Başkanı Erkan. Erkan Başkan'ın bu hafta içinde İSO meclisinde yaptığı konuşmayı iki kelime ile özetleyecek olursak; kararlı ve özenliydi diyebiliriz. Makalemizin başına girizgâh koymadan tez elden konuya girdik zira oturumda yapılan sunumun bu cümlesi yeni bir dönemin netlikle ve kararlılıkla açıldığının tam olarak ifadesiydi. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan soru cevap bölümünde, enflasyonun ana eğiliminde bir gerileme başladığını, kasımda da bunun süreceğini belirterek, “Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz. Türk lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmıştır. 17 Kasım itibarıyla sadece 12 hafta içerisinde, Türk lirası mevduat 1.7 trilyon Türk lirası artarken, kur korumalı mevduat 601 milyar Türk lirası ve döviz cinsi mevduat da yaklaşık 3 milyar dolar gerilemiştir” açıklamasını yaptı. Otomotiv ve inşaat ardından elektronik sektörü ekonomideki gelişmelerden ilk etkilenen sektörlerdir. İnşaata nazaran otomotiv ithal olması nedeniyle talebe daha hızlı cevap verir. Bu nedenle otomobil verileri bizlere çok fazla fikir verir. İşte yukarıda paylaşılan veriler ile piyasa verileri gayet uyumludur. Aylardır otomobilde stokçuları köşe bucak arayan zihniyete karşı defaten yazdığım haliyle -“kök sebep analizi” başlıklı makalemizde- aylar evvel durumun araç stokçuluğu ile ilgili olmadığının Türkiye'ye rekor düzeyde otomobil ithalatının gerçekleştirildiğinin hatta ihtiyaç fazlası olan tüketime sebep olan bir sürecin izlendiğinin ifade etmiştim. Gerçek liralaşma başlayınca yani TL tasarrufunu park edecek ve enflasyona ezdirmeyecek bir yol meydana çıkınca talep düştü, otomobil ithalatçıları yolda olan malları haraç mezat satmaya başladılar. Zira yolda gelen mal adedi Türkiye talebinin çok üstünde... Başkan Erkan'ın da tespiti de bu minvalde; “ Otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi ürün gruplarında fiyat artış hızı azaldı, uzun bir süreden sonra ilk kez indirimler görülmeye başlandı. Büyükşehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında belirgin yavaşlama sinyalleri alıyoruz. Parasal aktarım sürdükçe bu gözlemler daha da yaygınlaşacak. Enflasyonun ana eğiliminde de bir gerileme başladı. Kasım öncü göstergeleri de aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğine işaret etmektedir.”

TÜİK, Ekim ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endekslerini açıkladı. Tüketici fiyatlar aylık %3,43, yıllık 61,36 olarak duyuruldu. Böylece yıllık enflasyon üç ayın ardından ilk kez yavaşlamış oldu. Yavaşlamanın başlıca nedeni baz etkisi. Geçen yıl ekim ayında aylık enflasyon %3,54'tü.  Üretici fiyat endeksi ise aylık %1,94, yıllık 39,39 oldu. Bir süredir devam eden bu tablo, üretici fiyatların daha yavaş ve düşük oranlı arttığını gösteriyor. İki endeks arasındaki makas ise üreticilerin maliyet üstü zamlar yaptığını düşündürüyor. Enflasyon konusunda asıl TCMB'nin raporu önemli. TCMB 2023 enflasyon tahminini OVP seviyesine çıkardı. Başkan Hafize Gaye Erkan, 2023 yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 58'den yüzde 65'e, 2024 enflasyon tahminlerini ise yüzde 33'ten yüzde 36'ya çıkardıklarını söyledi. Başkanın açıklamalarına göre dezenflasyon süreci 2024 yılının ikinci yarısında başlayacak ve istikrarlı bir gerileme izleyeceğiz. O zamana kadar yükselmeye devam edecek ve 2024 Mayıs – Haziran döneminde %75 üstü bir enflasyon görülecek. Erkan'ın açıklamasına göre enflasyonda haziran sonrasında gerçekleşen 23 puandan fazla artışa akaryakıt fiyatları 4,8 puan, sepet kurdaki artış 4,3 puan, vergi artışları ise 2.5 puanlık katkı yaptı. ENAG, ekim enflasyonunu aylık %5,09, yıllık ise %126,18 olarak açıklamıştı. Giderek yaygınlaşan kanaat, ENAG'ın rakamlarının hissedileni daha doğru yansıttığı yönünde.  Bakan Şimşek, şeffaflık sözü verdiği halde kendisinden önceki dönem açıklanan ve çok tartışma koparan enflasyon rakamlarını denetime açmadı. Dolayısıyla son aylarda doğru açıklandığını kabul etsek bile, yanlış rakamların üzerine açıklanmış oluyor. Yıl başı yaklaşırken yine bu tartışmalı enflasyon rakamları artışlar için baz oluşturacak. Emekçileri zor günler bekliyor TCMB Başkanı, son enflasyon raporu sunumunda, “Ücretlerdeki her 10 puanlık artış enflasyonda 1 ila 1,2 puan artışa yol açıyor” dedi. Fakat kar marjlarındaki fahiş artışların, şirketlerin maliyetlerinin çok üstünde zam yaparak sağladıkları astronomik karların etkisi hakkında ne bir çalışmadan söz etti ne de bir oran verdi. Ortodoks iktisatçılar, ekonomistler bu tutucu yaklaşımdan, bu piyasacı yaklaşımdan ayrılmıyorlar. Onlar için şirketlerin fahiş karları sorun oluşturmuyor. Bakış açılarının merkezinde “şirketler için her şeyin daha iyi olması” var. Milyonlarca emekçinin yoksulluk pençesine düşmesini her zaman göze alınması zorunlu bir maliyet olarak vazediyorlar. Enflasyonun karakteri hakkında bir çalışma yok. Bu enflasyonun talep çekişli mi yoksa kar çekişli mi ya da başat rolü hangisinin oynadığına dair bir kanıt sunmadan klasik sermaye yanlısı, sermayeyi gözeten politikaları tercih ediyorlar. Bu yaklaşımı ekonomi yönetiminin iki önemli isminde de (Şimşek ve Erkan) izliyoruz. Prof. Dr. Erinç Yeldan, Erkan'ın açıklaması üzerine; “Enflasyonun altında ücret maliyetleri var savı yanlış, tutarsız ve komuoyunu yanıltıcıdır. TÜİK verileri, 2015 sonrasında şirketlerin tekelci konumlarına dayanarak kar marjlarını hızla yükselttiğini ve üretici fiyat enflasyonunu körüklediğini belgeliyor” dedi. Ücretlerin milli gelir içindeki payı azalırken, TÜİK'in hatalı enflasyon rakamlarına göre yapılan zamlarla ücretlilerin alım gücü kaybı ortadayken, enflasyonu ücret artışlarının azdırdığını söylemek doğru Ortodoks ezberden başka bir şey değil. Prof. Yeldan'ın dediği gibi yanlış, tutarsız ve yanıltıcı. Fakat anlaşılıyor ki mevcut ekonomi yönetimi ücretlilere yüklenmeyi sürdürecek. Bu acımasızlığı en son “emeklilere 5 bin lira ikramiye” verilmesinde kapsam sınırı getirilmesinde de görmüştük. 

Geçtiğimiz Perşembe günü Merkez Bankası yılın son Enflasyon Raporu'nu yayınladı. Raporun tanıtım toplantısında TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan bir sunum yaptı ve sonrasında sorulara cevap verdi. Raporun içeriğine baktığımızda 2023 yıl sonu için enflasyon tahminin %58'den %65'e güncellendiğini görüyoruz. Bu güncellemeyi bekliyorduk. Zira bir önceki rapordaki %58'lik tahminin ardından açıklanan Orta Vadeli Program'da (OVP) aynı tahmin %65 olarak ilan edilmişti. Dolayısıyla yeni rapordaki tahminin OVP'deki tahmin ile uyumlu hale getirileceğine kesin gözü ile bakıyorduk. Esas merak ettiğimiz konu 2024 yıl sonu için TCMB'nin %33 olan tahminini değiştirip değiştirmeyeceğiydi. Rapor öncesindeki tartışmalarda bu konuda iki yaklaşım vardı. İlki TCMB'nin %33 olan 2024 yıl sonu tahminini piyasa beklentileri ile paralel yükseltmesi gerektiğiydi. Böylesi bir adımın TCMB'nin inandırıcılığını artıracağı kanaati hakimdi. İkincisi ise %33'lük tahminin yukarı yönlü güncellenmesinin TCMB'nin enflasyonla mücadelede yeterince kararlı olmayacağı algısı oluşturabileceğiydi. İki yaklaşımın da kendi içinde tutarlılığı olduğunu ifade edebiliriz. Ancak TCMB her ikisini de yapmayarak farklı bir strateji izlemiş görünüyor. Tahmini yükseltti ama piyasa beklentileri kadar değil. Yeni oran %36 dolu. Yani ne %33'lük tahminden ciddi bir sapma var ne de enflasyonla mücadele kararlılığı algısını bozacak bir adım atılmış durumda. Peki piyasa buna ikna oldu mu ya da olur mu? Açıkçası son dönemde piyasa pek çok konuya kendisi ikna olmak istediği için ikna oluyor. Mesela “beklenen enflasyona göre pozitif reel faiz” meselesi bu şekilde gerçekleşti. Hatırlayacağınız üzere Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Fas'taki IMF-Dünya Bankası toplantılarında pozitif reel faize yakın olduğumuzu söylediğinde alkış almıştı. Oysa alkışlayanların pek çoğu geçmişte reel faizin gerçekleşen değil beklenen enflasyona göre hesaplanması gerektiğini söylediğimizde bize en yüksek tondan itiraz etmişlerdi. Rapora tekrar dönelim. Son tahminlere göre 2023 yıl sonu enflasyonu %58'den %65 revize edilmiş. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini ise %33'ten %36'ya yükseltilmiş. Peki bu ne anlama geliyor? Yukarıda atıf verdiğim ve daha önceki yazılarımda da birkaç kez ifade ettiğim üzere ekonomi yönetiminin ana stratejisi beklenen enflasyona göre pozitif reel faiz vermek. Yani politika faizini beklenen enflasyonun üzerinde konumlandırmak istiyor. Hâl böyle olunca uygulanan politikaya göre beklenen enflasyonun yükseltilmesi TCMB'nin politika faizi stratejisini de güncellemesi gerektiğine işaret ediyor. Bu bakımdan bu yıl sonu için %37,5 veya %40 olarak tahmin ettiğimiz politika faizi beklentimizi de yukarı yönlü güncellememiz gerekiyor. Böylelikle yıl sonuna kadar kalan iki toplantıda toplam 500 baz puan faiz artırması beklenen TCMB'nin 500'den daha yüksek oranda bir artış yapması ihtimali artıyor. Ancak piyasada oluşan bu beklentinin oldukça mekanik olduğunu belirtmekte fayda var. Zira politika faizi arttıkça ticari kredi faizleri de artıyor. Bu finansman maliyetinin artması demek. Artan finansman maliyeti iç talebin bu denli yavaşlama sinyali verdiği bir ekonomide kredilerin geri dönüşünde risk oluşturduğu için bankaların da kredi vermekten imtina edeceği evvelki tecrübelerimizle sabit. Kaldı ki ticari kredilerdeki aylık %2,5'luk büyüme sınırı da halen yürürlükte. Yani krediye erişimde de çok rahat odluğumuzu söylemek kolay değil.

Zaman geçtikçe yeni ekonomi yönetiminin mesajları netleşiyor ve uygulamaya alınan politikaların ilk etkileri de verilere yansımaya başlıyor. Öncelikle hemen hatırlatayım bu hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan olağan Dünya Bankası-IMF Toplantıları için Fas'a gittiler. Fas'taki toplantıda bir konuşma yapan Şimşek'in şu ifadeleri dikkat çekti: “Pozitif reel faiz enflasyon beklentilerini dizginlemek için olmazsa olmazımız, buna yaklaşmış durumdayız.” Peki bu ne anlama geliyor? Aslında yazılarımı takip edenlerin hatırlayacağı üzere geçtiğimiz haftalarda birkaç kez konuyu gündeme getirmiştim. Bugün kısaca hatırlatayım. Ekonomi yönetimi 2024 yıl sonu için enflasyonu %33'e çıpalamaya çalışıyor. Yani 2024 yılı Aralık ayında enflasyonun %33 olacağı konusunda piyasalar ikna edilmeye çalışılıyor. Diğer yandan da faiz artışlara devam ediyor. Hali hazırda politika faizi %30 seviyesinde. 2023 yıl sonuna kadar politika faizinin %40'a kadar yükseltilmesi bekleniyor. Böylelikle politika faizi beklenen enflasyon olan %33 seviyesini geçtiği andan itibaren Türkiye pozitif reel faiz vermeye başlamış olacak. Özetle Şimşek'in “pozitif reel faize yaklaşmış durumdayız” açıklamasının içinde esasen Merkez Bankası'nın önümüzdeki toplantılarda da faiz artırmaya devam edeceğine ilişkin bir mesaj var. Tabi konu sadece faiz artışı değil. Diğer pek çok finansal tedbir ve uygulamalar ile iç talep düşürülmeye çalışılıyor. Devam eden politikaları ilk etkileri de yavaş yavaş verilerde hissedilmeye başlandı. Örneğin Sanayi Üretim Endeksi'nin yıllık %3,1'e gerilediği Ağustos ayında endeks aylık bazda %0,8 puan düşüş sergilemiş durumda. Bu düşüş geçen ay %0,3'tü. Hali hazırda uygulanan ekonomi politikalarının ve dış talebin azalmasının etkisi ile sanayide yavaşlayan çarkların istihdam piyasası üzerinde etkileri de olacak. Özellikle yıl başında yapılacak olan yeni asgari ücret düzenlemesi ile istihdam piyasasında da belirgin bir bozulma karşımıza çıkabilir. Devam eden politikaların bir diğer etkisini de Perakende Satış Endeksleri verisinde görüyoruz. TÜİK'in hesaplamalarına göre Perakende Satış Endeksi Ağustos'ta yıllık bazda %17,2 artmış. Ancak bir önceki ayki artış %31,6'ydı. Aynı verinin aylık bazda %4,7'lik bir daralmaya işaret ettiğini görüyoruz. Yani devam eden sıkılaştırma programının ilk yansımaları iç talepte belirgin bir yavaşlama sürecinin ilk sinyalleri olarak karşımıza çıkıyor.

2-6 Ekim haftasının ekonomide öne çıkan gündem maddesi Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın yeni yasama yılına giren TBMM'deki enflasyon sunumuydu. TÜİK eylül ayı enflasyon rakamlarına göre tüfe aylık bazda yüzde 4,75, yıllık bazda ise yüzde 61,53 arttı. Erkan, 2024'ün dezenflasyon, 2025'in istikrar, 2026'nın ise tek haneli enflasyon dönemleri olduğunu ifade etti. Bu yıl yüksek enflasyon ile birlikte rezerv eksikliği ve KKM bizi zorladı. 2024'ün ise ekonomi cephesinde kritik başlıkları neler olacak? İpucu vermek gerekirse globali zorlayan petrol fiyatları bir gösterge olabilir.

Hava sıcak. Ekonomi gündemi sıcak. Dünya piyasalarından veri akışı yoğun. 24-28 Temmuz haftasının önemli ekonomi başlıkları; Fed faiz kararı, Merkez Bankası Enflasyon Raporu açıklaması ve ECB'nin faiz kararıydı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan kamuoyu önündeki ilk büyük sınavını özgüvenli ve sakin tavrı, gerçekçi hedefleriyle başarıyla geçti.

Bugün Merkez Bankası'nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ikinci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının yapılacağı gün. Bir önceki toplantıda kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %8,5'ten %15 düzeyine yükseltmişti. Karar metninde en az faiz artışı kadar önemli olan mesaj ise kurul tarafından “dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına” karar verildiğinin ilan edilmesiydi. Ayrıca kurul, parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanıncaya kadar kademeli bir şekilde devam edeceğini de karar metninde kayıt altına almıştı. Bu noktadan hareketle piyasadaki genel beklenti gelecek PPK toplantılarında da faiz artışların devam edeceği yönünde şekillendi. Ancak Merkez Bankası sürece ilişkin açık bir iletişim yapmaktan kaçındığı için bugünkü toplantıda yapılacak faiz artışının oranına ilişkin bir çıkarım yapmak oldukça zor. Bir önceki toplantıda da benzeri bir süreç yaşanmış, piyasalarla iletişim yapılmadığı ve ikna edici bir sözlü yönlendirme olmadığı için 650 baz puanlık faiz artışına rağmen kurda sert yukarı yönlü bir hareket görmüştük. Evvelki yazılarımda da dikkat çektiğim bu iletişim eksikliği nedeni ile piyasa beklentileri ile atılan adım arasında oluşan fark dalgalanmalara neden olmaya devam ediyor. Aynı saikle bu ay Goldman Sachs'ın da politika yapıcıların yönlendirme yapmaması nedeni ile PPK'nın bu ayki adımına ilişkin bir tahmin yayınlamadığını da not edelim. Bugün de geçen ay yaşananlar benzeri bir durum olma ihtimalinin yüksek olduğunu hatırlatmakta fayda var. Çünkü piyasadaki genel beklenti 500 baz puan faiz artışı yapılacağı yönünde ancak benim şahsi kanaatim PPK'nın daha düşük oranlı bir faiz artışı yapacağı. Bugün kurulun bir önceki karar metni ile benzer bir yazılı yönlendirmeyle 250-300 baz puan faiz artışı yapabileceğini değerlendiriyorum. Böylesi beklenti altı bir adımın da TL'deki değer kaybını hızlandırabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. TL'deki değer kaybından bahsetmişken yeni ekonomi yönetimi göreve başladığından bu yana Dolar/TL'deki artışın (yazıyı kaleme aldığım sırada) %34'e kadar yükseldiğini not edelim. Bu noktada yine Merkez Bankası açık iletişim yapmadığı için çeşitli kaynakların banka yetkililerine dayandırdıklarını ifade ettikleri haberlere göre bankanın kura müdahale için rezerv yönetimi yapmıyor olmasının da etkili olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bankanın brüt rezervlerinde ciddi bir artış olduğunu verilerden de gözlemliyoruz. Elbette rezerv biriktirmek önemli. Ancak bu birikimin hızı ve boyutunun kur üzerindeki etkisi ve kurdaki artışın enflasyona geçişkenliğinin oranı konusunu bir kez daha düşünmekte fayda olduğunu hatırlatalım. Fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın önüne geçebilmek adına öncelikle kurdaki harekete, faiz artış stratejisine ve nihayet rezerv politikasına ilişkin daha açık bir iletişim yapmak gerektiğini söylemeliyiz.

İddia o ki; Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, bankacılarla toplantısında gelen soruları yazılı talep etmiş ve yazılı olarak yanıtlayacağını söylemiş. Yine aynı iddiaya göre Başkan, bundan sonra da iletişimi ‘yazılı' yürütecekmiş... İnşallah, böyle bir şey yoktur, durum basit bir yanlış anlaşılmadan ibarettir... Perşembe günkü yazımızda belirttiğimiz ve Doç. Dr. Levent Yılmaz'ın ifadeleriyle aktardığımız gibi; Merkez Bankası Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi mevkilerin başındaki kişilerin ‘sözlü yönlendirme' görevleri, hükûmetin tüm stratejilerinin algılanmasında birinci derecede rol oynuyor... Türkiye'deki gibi dünyadaki piyasalar da Şimşek'in ve Erkan'ın ‘ağzının içine bakıyorlar'... Siyasi iletişimde buna ‘reel politik davranış' denir... Algılama Yönetimi'nin tüm kural ve ilkeleri için geçerli çıkış noktası, burada da öncelikli olarak hayata geçmek durumundadır. Başka bir deyişle hakikat (truth) ile gerçeklik (reality) arasındaki ilişki, çelişki, çatışma ve bunların yönetimi, reel politik davranış için de geçerlidir. Doğru ve iyi nasıl ki zaman zaman birbirleriyle çatışabiliyorsa hakikat ile gerçeklik de benzer bir çelişki içine düşebilir. Gündelik yaşamda bunun en belirgin örnekleriyle çocuklarımızla olan ilişkilerimizde karşılaşırız. Onların ‘iyi' kabul ettiği, gerçeklik düzleminde de ‘iyi' olarak algılanabilecek bir sürü haslet, bizim değerlerimizle ve ‘doğru'larımızla uyuşmayabilir... Hele de çocukların ergenlik dönemiyse çatışma kaçınılmazdır... Hakikat ile gerçeklik arasındaki ‘çatışma', dizi filmlerde de sıklıkla kullanılır. Hatta en başarılı prodüksiyonlar, bu çatışmayı en iyi biçimde işleyenlerdir. Örneğin; “Yargı” adlı dizide; savcılar Pars (Mehmet Y. Ak) ve Ilgaz (Kaan Urgancıoğlu), yaşamı ‘hakikat' temelinde okuyan ve yöneten insanları ya da yaklaşımı temsil ederken, Avukat Ceylin (Pınar Deniz) ve Merdan Dede (Cezmi Baskın) ‘gerçekliği' ve ‘iyi' olanı, insana kendisini iyi hissettireni temsil ediyorlardı. “Kızılcık Şerbeti” de bu konudaki başka bir örnek... Oradaki Kıvılcım (Evrim Alasya) karakteri, annesi Sönmez Hanım (Aliye Uzunatağan) ve Abdullah Bey (Settar Tanrıöğen) hakikatin sesini dile getirirlerken, diğer pek çok karakter ‘gerçekliğin' (realitenin) yanında saf tutuyorlar... Sözlü yönlendirme, hakikati dile getirmekle olmaz... Çünkü hakikatin bir ‘iş hedefi' yoktur... Gerçekliği savunmak ise tam da hedef odaklı bir aksiyondur. Sayın Bakan'ın ve Merkez Bankası Sayın Başkanı'nın iş hedefleri çok açıktır: Piyasalara güven vermek, ekonomik ve mali yapının gelecek tasarımı için nasıl kullanılacağına işaret etmek... Levent Yılmaz Hoca'nın söylediği gibi; sözlü yönlendirme tüm diğer finansal enstrümanlardan çok daha güçlü ve etkili olabilir... Bu kanalı doğrular ve hakikatler adına ihmal etmemek gerekir... Günün sözü “İletişim sanatı, liderliğin lisanıdır.” James Humes Gözümüze takılanlar...

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Hafize Gaye Erkan başkanlığında bugün toplandı ve faiz kararı açıklandı. Peki, karar ne yönde oldu, beklentileri karşıladı mı bu karar, piyasalara yansımaları ne olacak? Anadolu Ajansı Ekonomi Editörü Serhat Akkan anlattı.

¿Quién es Hafize Gaye Erkan, la primera mujer en dirigir el Banco Central de Turquía? ¿Cuántas gobernadoras de bancos centrales hay en el mundo?

Bu hafta küresel tarafta iki büyük merkez bankasının faiz kararlarını ve başkanların açıklamalarını takip ettik. Fed faiz kararında bekleneni yaparken projeksiyonlarda sürpriz yaptı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise beklentilerle paralel bir karar aldı. Çarşamba akşamı Fed, bir süredir sözlü yönlendirmelerle zemin hazırladığı üzere bu ayki toplantıda politika faizini sabit tuttu. Ancak nihai faiz oranı tahminini %5,1'den %5,6'ya yükselterek yıl sonuna kadar 25'er baz puanlık iki faiz artırımı sinyali verdi. Karar sonrasındaki basın toplantısında soruları yanıtlayan Fed Başkanı Powell, Fed üyelerinin hemen hepsinin daha fazla faiz artırımını uygun gördüğünü belirterek “Bu yıl ek faiz artışları uygun olabilir.” dedi. Powell, manşet enflasyon tarafındaki düşüşe işaret ederek “Enflasyon bir miktar yavaşladı ancak enflasyonist baskılar yüksek seyretmeye devam ediyor” derken “Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi'nde (PCE) çok fazla ilerleme görmüyoruz” diyerek Fed'in esas takip ettiği verinin henüz kararlı bir şekilde aşağı gelmediğine dikkat çekti. Bu verinin Fed için manşet enflasyondan daha önemli olduğunu biliyoruz. Ocak ayında %4,4 olan Çekirdek PCE Mayıs'ta %4,7 olarak gerçekleşmişti. Yakından takip ettiğimiz bir diğer karar da Perşembe günü ECB'den geldi. ECB, beklendiği üzere faizleri 25 baz puan artırdı. Ayrıca faiz artırımlarının henüz bitmediği mesajı verildi. Karar sonrası basın toplantısında konuşan ECB Başkanı Lagarde, enflasyonda hala belirsizlikler olduğunu ifade ederek “Temmuz ayında faiz artırımı çok olası” ifadesini kullandı. Ayrıca ECB 2023 için enflasyon tahminlerini de güncelledi. Son güncellemeyle yıl sonu için %5,3 olan tahmin %5,4 olarak güncellendi. Öte yandan çekirdek enflasyon tahmini de %4,6'dan %5,1'e çıkarıldı. Hal böyle olunca Lagarde, “Faiz artırımlarını durdurmayı düşünmüyoruz.” dedi. İki büyük merkez bankası tarafındaki gelişmeleri gördükten sonra gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 22 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Ancak hali hazırda kimsenin PPK toplantısında ne olacağı hakkında en ufak bir fikri bile yok. Zira bir önceki yazımda da belirttiğim üzere şu ana kadar Merkez Bankası tarafından yapılan ne yazılı ne de sözlü bir yönlendirme görmüş değiliz. Bu durumun neden olduğu belirsizliğin iş dünyasını, bankaları, piyasaları ve hatta bireysel tasarruf sahiplerini merak içinde bıraktığını yineleyelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Azerbaycan dönüşü gazetecilere verdiği mülakattan anladığımız üzere yeni Merkez Bankası yönetimine tüm politika araçlarının kullanılması için belirli bir alan açılmış görünüyor. Ancak açılan bu alanda kullanılacak olan politika araçlarının yöntemi ve oranı ile ilgili henüz bir sözlü yönlendirme görmüş değiliz. Keşke PPK öncesi Merkez Bankası'nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan hafta başında çok uzağa gitmeden Ankara'da Sanayi Odası veya Ticaret Odası'nda bir toplantı yapıp hem sözlü yönlendirme yapsa hem de finans piyasalarının yanı sıra ekonominin reel yükünü sırtlayan iş insanlarının değerlendirmelerinden de faydalansa...

De Turkse president Recep Tayyip Erdogan gelooft graag in economische sprookjes. Als je de rente verlaagt, gaat de inflatie vanzelf ook omlaag. Maar in de echte wereld zorgt een hogere rente voor afkoeling van de economie en dus minder vraaginflatie. Alleen in Erdogans fictieve wereld werkt het anders. En als het toch niet werkt, zeg je gewoon wat mensen de wacht aan. Het ontslag van de gouverneur van de centrale bank in 2021 was daar een goed voorbeeld van. Helaas is dat meestal niet de oplossing. Nu is er wel een Turks wonder gebeurd. Er zijn serieuze economische mensen aangesteld. Zo werd Mehmet Simsek minister van financiën. Hij belooft een terugkeer naar een normale economische politiek. Een gewaagde uitspraak in het huidige Turkse politieke landschap. Hij zegt daarmee immers dat het oude beleid niet deugde. Maar tegelijkertijd is het ook een teken dat Simsek genoeg krediet denkt te hebben om dit te kunnen zeggen. Daarnaast is Hafize Gaye Erkan benoemd als nieuwe gouverneur van de Turkse centrale bank. Turkijewatchers zeggen dat ze goed is, maar van haar cv moet ze het niet hebben. Ze was voorheen co-ceo van First Republic. U weet wel, een van die Amerikaanse regionale banken die recentelijk omviel. Een normale rente betekent dat de huidige rente flink zal stijgen. Dat zou de Turkse lira sterker moeten maken. Toch kelderde de munt met 16% sinds Erdogans recente herverkiezing. Alsnog een economisch wonder, maar niet een waar Erdogan op had gehoopt. De belangrijkste verklaring voor de scherpe daling is dat de Turkse overheid nu zal stoppen met opkopen om de lira te steunen. Als je naar een grafiek van de lira kijkt, is die steun niet echt terug te zien. Het is één grote glijvlucht naar beneden. De enorme bedragen die met de opkoopacties gepaard gingen, waren dan ook niet meer dan een doekje voor het bloeden. En door dit beleid kwam de bodem van de Turkse schatkist al snel in zicht. Een ander voorbeeld van desastreus populistisch beleid was de spaarrekening, waarbij de Turkse overheid je saldo beschermde tegen inflatie. Dat klinkt heel aantrekkelijk, zeker met die hyperinflatie in Turkije. Maar ja, het moet wel ergens van betaald worden. Dus óf hogere belastingen, en dan betalen Turken toch weer zelf de rekening, óf hogere staatschulden, en dan draaien hun kinderen voor de schade op. Beleggers vrezen ook dat als het nieuwe beleid niet snel genoeg werkt, het economische dreamteam weer snel op straat staat. Maar voordat je een betrouwbaar economisch en monetair beleid hebt opgezet, ben je tientallen jaren verder. Turkije geeft de rest van de wereld een wijze les. Ook autocraten kunnen niet achteloos met monetair en economisch beleid experimenteren. Dat leidt tot ongelukken, met grote schade voor de bevolking. Want wonderen, ook in de economie, gebeuren alleen in sprookjes. Over de column van Corné van Zeijl Corné van Zeijl is analist en strateeg bij Cardano en belegt ook privé. Reageer via c.zeijl@cardano.com. Deze column kun je ook iedere donderdag lezen in het FD.See omnystudio.com/listener for privacy information.

This is TRT World's Daily News Brief for Friday, June 9th. *) Saudi Arabia rules out normalisation with Israel without two-state solution The Saudi foreign minister has said that normalisation of ties with Israel "is in the interest of the region" but without giving Palestinians "dignity and justice" such a move will have limited benefits. Prince Faisal bin Farhan was speaking alongside US Secretary of State Antony Blinken in Riyadh. "We should continue to focus on finding a pathway towards a two-state solution," Prince Faisal bin Farhan said. Blinken for his part urged Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu not to undermine prospects for a Palestinian state. *) Zelenskyy hails 'results' in eastern Ukraine fighting President Volodymyr Zelenskyy has hailed what he described as the "results" in heavy fighting in Donetsk region in eastern Ukraine. "There is very heavy fighting in Donetsk region," Zelenskyy said in his daily video message, delivered in a train after visiting areas affected by the destruction of the Kakhovka power dam. Zelenskyy referred to other areas where fighting is going on, but said he would provide no details. *) Hafize Gaye Erkan is Türkiye central bank's new governor Turkish President Recep Tayyip Erdogan has chosen seasoned banker Hafize Gaye Erkan to succeed Shahap Kavcioglu as the governor of Türkiye's Central Bank. Forty-one-year-old Erkan earned a doctorate in operations research and financial engineering at Princeton University. She also completed two training programmes on management sciences at Harvard Business School and leadership at Stanford University. Erkan has held a number of top posts at major banks and companies including US-based First Republic Bank and Marsh McLennan, Goldman Sachs, and Tiffany & Co. *) US Senate confirms highest-ranking Muslim in govt despite GOP blockade The US Senate has confirmed Dilawar Syed as deputy administrator of the Small Business Administration, ending more than two years of delays after a blockade by Republicans in the last Congress. Syed, a Pakistani-born businessman, will be the highest-ranking Muslim official in the US government. Republicans on the Small Business Committee had blocked his nomination, citing the agency's payouts to abortion providers and other reasons. And finally… *) Canada wildfire smoke cloaks eastern US with haze Smoke from Canadian wildfires again shrouded US cities in a noxious haze, delaying flights and disrupting outdoor events in what President Joe Biden called a "stark reminder" of the climate crisis. Thick skies and an acrid campfire smell hung over the capital Washington on Thursday and early Friday. This exceeded some of the most polluted cities in the world in South Asia and China, leading many residents to wear masks to protect their health. And that's your daily news brief from TRT World. For more, head to trtworld.com

In recent weeks, Pakistan has been gripped by political and economic crises. Now as the government prepares a budget which needs to satisfy the IMF and win over voters ahead of a general election, we look at the challenges it faces to satisfy both. In Turkey, President Erdogan has appointed the country's first female central bank governor. She's the fifth person to take on the job in four years, so as Hafize Gaye Erkan takes up her post, can she stabilise the falling currency? The Australian airline Qantas has scrapped some of its strict rules governing what their staff can and cannot wear. We look at what the new guidelines are and why the company has made the changes.