Podcasts about mezhep

  • 28PODCASTS
  • 103EPISODES
  • 17mAVG DURATION
  • 1EPISODE EVERY OTHER WEEK
  • Mar 16, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about mezhep

Latest podcast episodes about mezhep

Mevlana Takvimi
MEZHEP İMÂMLARINA UYMAK-16 MART 2025 -MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 16, 2025 2:25


Dört büyük mezhep imâmlarından herhangi birisine ittibâ edip, onların sözleriyle hayatını sürdürüp, onların mezhepleri arasında telfik yapmadan, onların kadrini bilerek onların fıkhî görüşlerine dayanmak ve onlardan birisini taklit etmek gerekir. Çünkü onlar ya Sahabe-i Kirâm (r.a.e.) Efendilerimizden veya Sahabe-i Kirâm'a en yakın olan Tabiîn'den bu fıkhı almışlardır. Durum böyle olunca insanın onlardan birine ittibâ etmesi onun için mecburiyyettir. Onlar (Dört Mezhep İmâmı) her hallerinde ve her tavırlarında Resûlullâh (s.a.v.)'i örnek almış ve onun sünnetinden asla ayrılmamışlardır. Eğer insan biraz İmâm-ı Â'zam Ebû Hanife (r.a.)'den, biraz İmam-ı Şafi'î (r.a.) Hazretlerinden, biraz İmâm-ı Mâlik (r.a.) Hazretlerinden, biraz İmâm-ı Ahmed (r.a.) Hazretlerinden alıp onunla amel edip hayatını bu şekilde götürürse bu yaptığı iş telfiktir. Telfik, bilittifak Ehl-i Sünnet âlimleri tarafından reddedilmiştir. Öyle ise insan ilmî seviyesi çok yüksek olmadan bu mezhebler arasında kıyas dahi yapamaz; ancak onlardan birisini kendine mezhep kâbul eder ve ona tâbi olur. Çünkü dört mezhep imamızın dördü de ayet ve hadisi bugünkü insanlardan daha fazla bilen, çok daha iyi anlayan; onları anlayanları (Sahabe ve Tabiîn (r.a.e.)) dinleyen böylelikle Hadis-i Şeriflerin ne ifade ettiklerini çok daha iyi anlayan insanlardı. Bugün “Ayet ve Hadis bize yeter” diyenler esasında Kuran-ı Azimüşşân'ın ruhunu ve hadisin aslını inkâr ediyorlar. Çünkü Hadis-i Şerif'i onlar da râvîlerden aldıkları için râvîlerini taklid ediyorlar. Bizzat Resûlullâh (s.a.v.)'den duymadılar; fakat dört mezhep imâmı ya birinci dereceden veya ikinci dereceden yakın kimselerden duydukları için onun mantık ve muhakemesini de berâber aldıklarından dolayı dört mezhep imâmına ittibâ etmek bizim üzerimize bir vecibedir. (Mehmed Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Âkâidi

EKSEN
‘Mezhepçilik üzerinden politika izlemeye kalkarsanız Suriye Lübnan'a döner'

EKSEN

Play Episode Listen Later Mar 7, 2025 84:17


Doç. Yasin Atlıoğlu'na göre Suriye'de yaşananlar mezhepçi politikalardan kaynaklanıyor. Dürziler, Kürtler ve Aleviler'in Suriyelilik kimliğinde buluşabileceğini belirten Atlıoğlu, mevcut Suriye yönetiminin bunu yapabileceğinin şüpheli. Atlıoğlu Dürzilerin İsrail'e kayma ihtimalinin ortaya çıktığı görüşünde.

Gerçek gazetesi
Emperyalizmin, Siyonizmin ve kuklalarının vaadi etnik arındırma ve mezhepçi boğazlaşmadır!

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Feb 12, 2025 8:05


Emperyalizmin, Siyonizmin ve kuklalarının vaadi etnik arındırma ve mezhepçi boğazlaşmadır! Bizim çözümümüz Batı Asya'yı emperyalizmden ve Siyonizmden arındırmaktır!Emperyalizmle uyumlu “kravatlı tekfirci” Ahmet el-Şara (kod adı Muhammed Colani) ve HTŞ (Heyet Tahrir Şam) Şam'da iktidarı aldı ama halen yeni bir düzen kurabilmiş değil. Ahmet el-Şara, 29 Ocak'ta kendi örgütünden ve müttefiklerinden müteşekkil bir “zafer konferansı” toplayarak kendini Suriye Arap Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ilan etti. Emperyalist hamileri tarafından kravatlı tekfirciye Suriye Arap Cumhuriyeti adını kullanması söylendi. Çünkü bu şekilde halen dünya çapında pek çok ülkenin terör listesinde yer alan HTŞ'nin tanınması daha kolay olacak. Yeni rejimin cumhuriyetle uzaktan yakından ilgisi yok! Anayasası olan her rejime cumhuriyet denmez. Anayasası olan krallıklar (meşrutiyet) da vardır. Suriye'de Anayasa dahi yok. Ve Colani gerçek anlamda yeni bir Anayasa vaadinde bile bulunmuyor. Colani, ne idüğü belirsiz bir “ulusal konferans”, kimleri içereceği belli olmayan ama kimlerin olmayacağı bilinen (Aleviler!) “kapsayıcı bir hükümet” ve çıkmaz ayın son perşembesine atılmış “nihai seçimler”den oluşan bir “geçiş süreci”nden bahsediyor.Emperyalist politikanın şeytan üçgeni: “Etnik arındırma, mezhepçi boğazlaşma, emperyalist himaye!”Kravatlı tekfircilerin geçiş sürecinin istikameti halen belli değil ama iç savaştan barışa, farklı ülkelerin nüfuz alanlarına bölünmüş Suriye'den birleşmiş bir ülkeye bir geçiş olmayacağı açık. Görünür ufukta, ülkenin, bölge çapında yaşanan çatışma ve savaşların neticesinde değişen yeni güç dengelerine bağlı olarak, yeni nüfuz alanlarına bölünmesi var. HTŞ'nin Şam'a yürüyüşü İsrail'in ABD'nin tam desteğiyle Gazze'den başlayan, Yemen, Lübnan ve İran'la devam eden savaşının gölgesinde gerçekleşti. Arka planda yine NATO'nun Rusya'ya karşı Ukrayna cephesinde yürüttüğü savaş vardı. Türkiye de Erdoğan'ın İran'la bölgesel rekabeti merkeze alan Sünni İslam dünyası üzerinde nüfuz mücadelesi veren, sömürgeci burjuvazinin yayılmacı emellerine yaslanan Rabiacı politikasıyla bulmacayı tamamlayan parça oldu. Suriye'nin yeni hâkim güçleri bu ülkeye ve bu ülkenin halklarına özgür, onurlu, barış içinde bir gelecek vadetmiyor.İsrail her daim halkların boğazlaşmasından yanadır!Etnik arındırma ve mezhepçi boğazlaşma emperyalizmin Suriye'yi kontrol etme yolu ve kendi aralarında nüfuz alanları olarak bölüştürmenin yöntemidir. Halkların boğazlaşmasından en başta da İsrail çıkar sağlayacaktır. Çünkü İsrail, Gazze'de Arap halkına karşı bir soykırım suçlusudur. HTŞ ve Colani istediği kadar işbirlikçilik yapsın Arapların bunu unutmayacağını en önce İsrail bilir. Bu yüzden Suriye'de izin vereceği tek devlet dişleri sökülmüş ve mezhepsel olarak bölünmüş bir Arap devletidir. Siyonizm, Türklerin ve Kürtlerin nezdinde Arap düşmanlığının kökleşmesini ister. Türkiye'de Arap düşmanı, ırkçı, göçmen düşmanı, faşist oluşumları bu yüzden destekler. Irak'ta ve Suriye'de peşmergenin ya da YPG'nin emperyalistlerin yanında Araplarla savaşmasından memnun olur ve bu iki halkın arasına kan denizi girmesini ister. İran'da Şah rejimi gelsin, gelmiyorsa İran'la Sünni Arap dünyası hiç barışmasın ister.Çözüm, bölgeyi emperyalizm ve Siyonizmden arındırmakta!Özetle, emperyalizmin ve Siyonizmin Suriye'ye biçtiği kader olan etnik arındırma ve mezhepçi boğazlaşma tüm Batı Asya'ya (Ortadoğu'ya) ve bu coğrafyanın halklarına biçmek istediği kaderdir. Tabii ki bu kader mutlak değildir. Bu kaderi işçi sınıfının Batı Asya'yı emperyalizmin üslerinden, askerlerinden ve tekellerinden arındıracak, Siyonist beladan kurtaracak, Batı Asya'nın tüm halklarının vatanlarında özgür ve eşit olarak yaşayacağı Batı Asya ve Kuzey Afrika (BAKA) Sosyalist Federasyonu programı değiştirebilir.

Trend Topic
439: Yeni Bir Fay Hattı: Siyasal Alevicilik

Trend Topic

Play Episode Listen Later Jan 1, 2025 31:28


2025'in ilk bölümünde, gündemi meşgul eden “Siyasal Alevicilik” kavramını masaya yatırıyoruz. Mezhepçilik üzerinden yaratılan bu yeni söylemin ardındaki manipülasyonları ve toplumsal fay hatlarını tetikleme risklerini ele alıyoruz.Bu podcast, Muhiku hakkında reklam içerir.Yılbaşı ruhunu yansıtan şık hediye kutuları Muhiku'da!

Yeni Şafak Podcast
MEHMET METİNER - Suriye'de tezgâhlanan oyun… İran kendi ipini çekiyor…

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 27, 2024 7:41


İran yanlış üstüne yanlış yapıyor. Suriye'den ders çıkartacağına kibir ve öfkeyle daha büyük yanlışlar yapıyor. Suriye'nin içini karıştırıyor. Mezhepçilik ekseninde çatışmaları körüklüyor.

ERKAM RADYO
Mezhep Mevzuu

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Oct 28, 2024


FIKIH SAATİ

Yeni Şafak Podcast
MEHMET METİNER - Tekfircilik ve mezhepçilik fitnesi…

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 4, 2024 10:25


Peygamberimiz (sav) bize din getirdi, mezhep değil. Peygamberimiz'in de arkadaşlarının da mezhepleri yoktu. Mezhepler çok sonradan ortaya çıktı. Kur'an hiçbir mezhebi öğütlemez. Yüce Allah (cc) Kur'an'ın içindekilere inanmayı ve ona göre amel etmeyi emreder. Bir de Peygamber'e uymayı…

Yeni Şafak Podcast
ERSİN ÇELİK - İran eleştirileri mezhepçilik mi, feraset mi?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 1, 2024 7:43


Lübnan'ın 2006'da İsrail tarafından bombalandığı günleri çok iyi hatırlıyorum. Mesleğe yeni başlamıştım. İsrail, yine Gazze'ye ölüm yağdırıyordu ve bir delilik yapıp Lübnan'a da girmişti. Türkiye her zamanki gibi ayaktaydı. Saadet Partisi, Çağlayan'da miting düzenliyordu. Sahnenin gerisindeydim ve genç bir muhabir olarak notlar alıyordum. En dikkat çeken pankartta şu slogan yazılıydı: “Müslüman'ın Müslüman'dan başka dostu yok.”

ERKAM RADYO
Mezhep Taklit Edilir Mi?

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Jul 20, 2024


FIKIH SAATİ

Yeni Şafak Podcast
BÜLENT ORAKOĞLU - Madımak ve Başbağlar katliamları mezhep çatışması için aynı derin yapı...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 7, 2024 6:31


Yakın tarihimizde Sivas Madımak, Erzincan Başbağlar, Elbistan, Kırıkhan, Kahramanmaraş Çorum Malatya ve Gazi Mahallesi'nde Alevi ve Sünni vatandaşlarımız çeşitli provokasyonlarla tahrik edilerek kışkırtılarak birbirlerine düşürülmüş ve kardeş kanı akıtılmasına neden olunmuştu. Biz bu yazımızda 2 Temmuz 1993 yılında Sivas'ta Madımak Oteli'nde 37 kişinin yakılarak ölmesi, bu olayın ‘Alevi katliamı' olarak nitelendirilmesi, bu olaydan sadece 3 gün sonra Erzincan Başbağlar köyünde 33 köylünün kendilerini PKK'lı olarak tanıtan kişilerce kurşuna dizilerek öldürülmesi, ‘Sünni katliamı' olarak nitelendirilmesi neticesinde Alevi-Sunni vatandaşlarımızı birbirine düşman kamplara bölme ve çatıştırma amaçlı açık provokasyonları arka planları ile açıklamaya çalışacağız. Başbağlar ve Madımak katliamlarının 3 gün arayla gerçekleştirilmesi, Başbağlar katliamını gerçekleştirdikleri iddia olunan PKK terör örgütünden hiçbir teröristin bu suçtan ötürü Temmuz 2022 kadar yakalanamamış olması bu katliamların arkasında Türkiye'de kontrgerilla adı ile anılan TSK ve MİT içine sızmış yasa dışı bir örgütün varlığına işaret ediyordu. NATO bünyesindeki ülkelerde sözde sol örgütlenmelere karşı kurulan ancak daha sonraki yıllarda Türk demokrasisini darbelerle hedef alan derin illegal Gladyo yapısından söz ediyoruz. Ne yazık ki günümüze kadar bu senaryoları yazıp uygulayan derin yapı (Kontrgerilla) bilinmesine rağmen somut bir şekilde ortaya çıkarılamaması, Alevi kesim üzerinde geçmişten günümüze devlete bakış açısında olumsuz izler bırakmış gözüküyor. AK Parti'nin Alevi çalıştayları düzenlemesi Alevi dedeleri ve vatandaşlarımıza yönelik pozitif yaklaşımları ve yakın diyalog kurma faaliyetleri ile Alevi vatandaşlarımızın devletle ve milletle barışıp kucaklaşmasına yönelik gayretleri bile maalesef bu derin izleri tam anlamıyla silememiş görünüyor. Bu nedenle Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Başbağlar katliamından 29 yıl sonra tekrar soruşturularak hazırlanan iddianamede Türkiye'de Kontrgerilla isimli derin yapı ve bu yapının tetikçi olarak kullandığı PKK terör örgütü ve iltisaklarının deşifre edilmesi Cumhuriyet tarihimizde bir ilk ve geçmiş tarihlerdeki provokatif toplumsal olayların ve faili meçhul siyasi cinayetlerin arka planını aydınlatması açısından çok önemlidir. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı Türkiye'de özellikle 1990'lı yıllarda meydana gelen mezhep kavgaları ve cinayetlerin arkasında karanlık odakların PENTAGON Kontrgerilla, PKK, FETÖ işbirliği olduğunu deşifre etti BAŞBAĞLAR'I VURAN SİLAHLAR AMERİKA'DAN

Yeni Şafak Podcast
Yusuf Kaplan - Türkiye niçin İran tarafından kuşatılıyor?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 24, 2024 5:08


Benim İran yazılarım, İran düşmanlığından kaynaklanmıyor. Mezhepçilik hastalığından da kaynaklanmıyor. İran düşmanlığı da yapmıyorum, Şiî düşmanlığı da. Aksine İran'ın kitlesel, ürpertici bir Sünnî katliamı yaptığını, “vahdet, vahdet” diyerek büyük bir vahşet gerçekleştirdiğini görüyor ve buna dikkat çekiyorum. Buna dikkat çekmek mezhepçilik yapmak mıdır?! Mezhepçi Şiî İran, kimsenin gözünün yaşına bakmadan yüzbinlerce masum Sünnî Müslümanı katledecek, biz de “bu yaptığınız şey vahşettir, yapamazsınız!” diye çıkışınca mezhepçilik mi yapmış olacağız? Yok öyle yağma! Kaldı ki, İslâm dünyasının, tarihinin en zorlu dönemlerinden birinin eşiğinden geçtiği, Müslümanların birbirlerine omuz vurmaya değil omuz vermeye şiddetle ihtiyaç duydukları bir zaman diliminde mezhepçilik yapılır mı? Olacak iş midir bu?   İRAN NE YAPMAK İSTİYOR?  Konuşulması gereken şu: İran ve içimizdeki İrancılar hem sürekli olarak “vahdet, vahdet” diye slogan atıyorlar hem de İran her yerde vahşet yapıyor, Sünnî kanı akıtıyor oluk oluk… Buna sessiz kalınır mı? Olacak iş midir bu? Suriye'de tam yarım milyona yakın Sünnî Müslüman kanı akıttı bu İran. Dile kolay! İnanılır gibi değil! Ne için akıttınız Suriye'de yarım milyon masum insan kanını? Sünnî Suriye'nin yarısı Suriye'den sürüldü! Çok büyük bir tezgâh var burada. İngilizler, Yahudiler ve İranlılar bölgenin kaderini silbaştan yeniden belirleyecek, İslâm'ın kalbini hem Şiîleştirecek hem de Fars emperyalizmine teslim ederek İslâm dünyasının omurgası demek olan Sünnî İslâm'a büyük darbe vuracak, İslâm'ın tarihin akışını değiştirecek büyük bir medeniyet meydan okuması gerçekleştirmesini imkânsız hâle getirecek gelecek bin yılı belirleyecek büyük bir tezgâh! Türkiye'nin kuşatılmasıdır bu aynı zamanda. Emperyalistler tarafından değil, doğu komşusu İran tarafından kuşatılması. Niçin bu şekilde kuşatılıyor Türkiye? Şunun için: Sünnî dünyanın durdurulması Türkiye'nin kuşatılmasından geçer! Siz kimsiniz? Ne işiniz var Suriye'de?

Kerem Önder
Şiir - Mezhepsizlik mezhebinde! / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Mar 4, 2024 1:53


Mezhepsizlik mezhebinde! / Kerem Önder 07.08.2014 Şu sünnetten kopan var ya, Mezhepsizlik mezhebinde! Hevâsına tapan var ya, Mezhepsizlik mezhebinde! Kafayı sokmuş çoraba, Tekerleksiz bir araba! Odun gibi sert ve kaba, Mezhepsizlik mezhebinde! Bir istismâr, suistimal, Ne ilmi var, ne bi kemal. 'Mezhep şirktir!' diyen şu mal, Mezhepsizlik mezhebinde! Bence biraz üşütmüş o, Hocasından işitmiş o, Peygamberle eşitmiş o! Mezhepsizlik mezhebinde! Dün müslüman olmadık biz, Bin yıldır İslam ceddimiz. Dimağı sulanmış keriz, Mezhepsizlik mezhebinde! Yoksa hala başı dik mi? 'Alimlere sorun' hükmü? 'Sünnet olmam!' demiş, çok mu? Mezhepsizlik mezhebinde! Şu âyeti benden duyun; "Bana uyanlara uyun" Kurda doğru koşan koyun, Mezhepsizlik mezhebinde! * "...Bana yönelenlerin yoluna uy..." (Lokman 15) Kerem Önder

EKSEN
‘Mezhep faktörü var ama Husilerin ağırlıklı olarak olumlu karşılandığını rahatlıkla söyleyebiliriz'

EKSEN

Play Episode Listen Later Feb 20, 2024 79:44


Musa Özuğurlu'ya göre, ABD ve Batı İsrail'i Gazze'de sıkıştığı durumdan kurtarmaya çalışsa da çatışmayı Filistin halkı lehine durduracak girişimlerde bulunmuyor. İsrail'in Lübnan'la krizi tırmandıran saldırılarına vurgu yapan Özuğurlu, ramazan ayı öncesinde tehlikeli görünüme dikkat çekti.

Kerem Önder
Selefilik hakkında en zor sorular! / 24.02.2022 / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Feb 5, 2024 54:03


Selefilik hakkında en zor sorular! / Kerem Önder Selefilik Nedir? Vehhabilik ile aynı şey midir? Günümüz Selefileri ile Selef-i Salihin'in yaptıkları Günümüz Selefilerinin itikadına göre çoğumuz kafirse dünyada ne kadar müslüman var? Büyük günah işleyenlere "Kâfir" dediklerini söylediniz. Fakat bazı Selefiler böyle bir şey iddia etm Selefilerin bir kısmı Daeş'i kabul ederken bir kısmı kabul etmiyor. Buna bir cevabınız var mı? Can güvenliğiniz sebebiyle bir korkunuz var mı? Selefilerin "Ümmetim dalalet üzerine birleşmez. O halde cemaatin (ümmetin çoğunluğunu teşkil eden Eh Alimler dediğiniz kişiler kimler? "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir." Bu ayeti delil göstererek oy ku Yönetici olma konusunda Selefilerin günümüzdeki uygulamaları hakkında ne dersiniz? Bu konuyla alakalı Peygamber efendimiz veya Sahabelerinden bir örnek var mı? Hz. Abdullah bin Abbas (r.a.) bu sözleri şeriat ile yönetilen bir devlet için mi söylemiş? Her ne niyet ile olursa olsun, Tağuta hakemlik vermek şirk mi? Günümüzde Selefi Vehhabilerin kendileri ile çeliştiği durumlar var mı? Kabir ziyareti ve kabirdekiler için Kur'an okumak dinimizce uygun mu? Türbe ziyareti şirk mi? Selefilerin reddettikleri ve kâfir olarak gördükleri evliyalar var mı? Duaların kabulü için birilerini vesile edinmek, aracı kılmak şirk midir? Vesile edinmek ile alakalı Peygamber Efendimizden bir örnek var mı? Türbelere bez bağlamak veya para atmak caiz mi? Kabirdeki birinden herhangi bir şey istemek caiz mi? "Şefaat Ya RasulAllah" demek veya salihlerin şefaatini istemek şirk mi? Allah dışında başka birisinden şefaat istemek şirk mi? İslam'da tarikatların yeri var mı? Allah gökte midir? Müteşabih ayetleri nasıl anlamamız gerekir? Bu hususta Vehhabi Selefilerin görüşü "Biz Allah'a mekan isnad etmiyoruz. Ama mekandan ve zamandan da münezzehtir denilmez." diyenlere cev Namazın kazası olur mu? Selefiler neden "Kaza namazı diye birşey yoktur" diyorlar? Bazı Selefi Vehhabiler Allah dostlarını kabul etmiyorlar. Kur'an ve Sünnette Allah dostlarının delil Bazı insanlar, bazı insanlardan üstün müdür? Herkes Allah'ın dostu değil mi? Evliyaların keramet göstermesi veya gaybı bilmesi mümkün mü? Ayet ve hadislerde buna dair delil var Bir mezhebe uymak zorunda mıyız? "Mezhep imamımızla Peygamber efendimizin sözü çakışırsa, Peygamber efendimizin sözünü tercih ederiz. Peki neden "sözleri çakışırsa" diye bir cümle kuruyorlar? Bu cümleyi kurmalarındaki asıl maksat nedi Bazı hocalar farklı konuşuyor, siz farklı konuşuyorsunuz. Hanginize inanmalıyız? Ehli sünnetin hak y Ehli sünnete göre Vehhabi Selefiler dinden çıkmış mıdır? Selefilere söylemek istediğiniz herhangi birşey var mı?

Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Siyasette seçmen kartları yeniden karılıyor

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 1, 2023 4:23


Tartışma kabul etmeyen şu hakikati tekrar hatırlatarak, ardından yazımıza başlık olan tezi –seçim sonuçlarının değerlendirilmesi tahtında– ele alalım. Bu seçimin hakikati şudur: Türkiye'nin bekasını tehdit eden dış destekli bir büyük oyun 14 Mayıs'taki Türkiye genel ve 28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bozulmuştur. Meclis seçimlerinde çoğunluğu elde eden Cumhur İttifakı, ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanarak, yasama ve yürütme arasındaki bağı güçlendirmiş, ilgili işleyişteki muhtemel aksaklıkları daha baştan bertaraf etmiştir. Diğer bir söyleyişle Partili cumhurbaşkanlığı sistemi, yasama müessesesinde elde ettiği sayısal güçle pekişmiş, bu da milletin siyasetten beklediği belirsizlikten kurtulma, güven duyma ve adalet yoluyla korunma duygusuna önemli bir karşılık oluşturmuştur. Bu hakikati tartışma dışında tutarak seçimlerin ürettiği şu sonucun altını çizebiliriz: Türkiye'de iktidarın değişmesi muhalefetin tek bir çatı altında toplanmasıyla ve onun da Cumhur İttifakı'ndan oy almasıyla mümkündür. Bu sonucun ayak sesleri daha seçim sürecinde duyulduğu için muhalefet Yedili Masa'yı zikrettiğimiz bu iki sebeple oluşturmakla kalmamış, ne pahasına olursa olsun iktidarı ele geçirme tutkusu yüzünden kendisini dış desteklere de açık tutmuştur. İlk bakışta siyaseten normal görünen bu durum, özerklik ve bağımsızlık talepleri nedeniyle zaten dış desteğe tabi olan HDP'nin masadaki diğer ortaklarına hükmetmesini ve kendisini onlara siyasi bir velinimet olarak dayatmasını beraberinde getirmiştir. Seçmen tarafından Yedili Masa'nın teröristlerle iş birliği olarak okunan bu durum, ilk turda da zaten rakibinin gerisinde kalmış olan Yedili Masa cumhurbaşkanı adayının ikinci turdaki galibiyetini büyük oranda zora sokmuş ve o da bundan kaynaklanan bir telaşla, Cumhur İttifakı'ndan oy alabilmek için, HDP ile işbirliğini geri plana itmeksizin milliyetçilik kartına başvurmuştur. Benzer bir durum Cumhur İttifakı'nda da ortaya çıkmıştır. Başkan Erdoğan'ın da yeniden seçilmedeki kritik eşiği aşmak ve zaferi garantilemek için, birinci turda yüzde beş oy alan adayı yanına çekmesiyle milliyetçilik kartı yeni bir vurgu kazanmıştır. İlginç olan her iki tarafın kullanıma aldığı milliyetçilik kartının mahiyetinde, diğer bir söyleyişle siyasi milliyetçiliğin özünde böylece ciddi bir muğlaklığın ortaya çıkmış olmasıdır. Şöyle ki, “millet” ırk nitelemesinin çok fevkinde inancı, kültürü ve siyasi birliği müştereken kuşatan bir kelimedir. Nitekim millet kelimesinin Doğan Sözlük'teki karşılıkları böyledir: “1.Din, inanç, ilahi hükümlerin tamamı, şeriat; 2.Mezhep, dini meslek; 3. Bir din veya mezhebe mensup olanların tamamı, ümmet; Topluluk, cemaat; 5. Sınıf, kategori, cins, taife; 6. Halk, ahali; 7.Devlet yöneticileri dışındaki topluluk, amme, kamu; 8.İnanç, ortak tarih, dil, gelenek, kültür, ideal ve vatan birliği olan topluluk.” “Milli-yet-çilik” ise bunlara tabi ferdi ve toplumsal bir değginliktir.

Hizmetten
Mezhepler birleştirilmeli mi? | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Apr 29, 2023 7:17


Ehlisünnet'e göre itikatta mezhep kaçtır? 00:27 Mezhep, bir yol demektir 01:44 Mezheplerin kendilerine has akideleri 02:54 Mezheplerin Allah'ın sıfatları üzerine farklı yorumları 04:27 Akide Mezheplerinin ortaya çıkışı 06:35 Hepsi ile Allah'a gidiliyorsa mezhepleri birleştirmeye lüzum yok

Adnan Oktar
Adnan Oktar Cevaplıyor (Mezhep diye bir şey var mı?)

Adnan Oktar

Play Episode Listen Later Dec 5, 2022 2:52


Abdest, namaz Kuran'a göre kolaydır. Namazı ve abdesti zorlaştırmak şeytanın insanları namazdan uzaklaştırmak için bir oyunudur. Her mezhep kendisine göre namaza sünnetler, vacipler ekliyor. Biri diğerini kabul etmiyor. Haram ve helal konusunda dahi birbirleriyle çelişiyorlar. İslam'ın haramları, helalleri sadece Kuran ile belirlidir. Namaz kılmanın, abdest almanın her mezhebe göre farklı olması diye bir şey olmaz. Kuran'a göre namaz, abdest belirli ve kolaydır.Wudu is easy according to the Qur'an. Making prayer and wudu difficult is a trick of the devil to distract people from prayer. Each madhhab adds sunnahs and wajibs to the prayer according to itself. One does not accept the other. They even contradict each other about haram and halal. The harams and halals of Islam are determined only by the Qur'an. There is no such thing as praying and making wudu are different for each sect. According to the Qur'an, prayer and ablution are specific and easy.

Synergy Kendiyas
İNCİ TANESİ | DÜĞÜNDE DUA | ETRAFIMIZA KARŞI DAVRANIŞLARIMIZ | SUÇU ŞEYTANA ATMAK 22.10.2022 | Synergy Kendiyas |

Synergy Kendiyas

Play Episode Listen Later Oct 23, 2022 7:34


Allahım anne babasını üzen biri varsa bu kapıdan çıkmasın. Anne babasını üzdüyse Allah'u Teala Efendimiz SAV kalbine bakar. Efendimiz SAV, mezhep imamların kalbine bakar. Mezhep imamları da şeyhlerin ve anne baların kalbine bakar. Anne babasının kalbinde evladı için bir kir varsa evladı onu üzdüyse anne baba razı değilse şeyhide, mezhep imamı da razı olmayabilir. Onlar razı değilse fahri kainat Efendimiz de razı olmayabilir. Benim ümmetin nasıl anne babasını üzer diyebilir. Efendimiz SAV memnum kalmazsa Allah'u Teala zaten memnum kalmaz. #synergykendiyas #annebaba #rıza #annebabarızası #suçuşeytanaatmak Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0

MyMecra Podcast
"Ben" Geldi mi İman Gider - B56 - Dinle Neyden | Ömer Tuğrul İnançer

MyMecra Podcast

Play Episode Listen Later Aug 7, 2022 40:50


Ömer Tuğrul İnançer Dinle Neyden'in bu bölümünde Serdar Tuncer ile birlikte sizlere Bağdat'tan sesleniyor. Dinle Neyden'in bu bölümünde başlıca şunlar konuşuldu; Serdar Tuncer: Efendim merhabalar. Hoş geldiniz, safalar getirdiniz Dinle Neyden'e... İmam-ı Azam Abu Hanefi Hazretlerinin merkad-i şerifinin hemen eşiğine oturduk ve Bağdat'tan mezhep imamımızın kabr-i şerifinden, huzurunda selamlıyoruz sizi... Efendim siz de hoş geldiniz. Ömer Tuğrul İnançer: Eyvallah. Hoşa geldik elhamdülillah. Serdar Tuncer: Böyle kokusundan tutun da içerideki nispete kadar hakikaten hoşa geldik. Ömer Tuğrul İnançer: Lisana sığmayan bir hoşluktur... Rabbimizin bizi şükründen aciz bırakmamasını niyaz ederiz, hep arzu edenlerine de nasip etmesini niyaz ederiz... Serdar Tuncer: İmam-ı Azam Efendimiz deyince söze nereden başlamak lazım efendim?... Ömer Tuğrul İnançer: Sen söze başlarken zaten genel kabulu ifade ettin Serdar'cım; Mezhep imamımız... Öyle bir özelliği var ki hazreti imamın... Başka mezhep imamları var ve zaten ahalimizin zannettiği gibi İmam Şafi, İmam Hanbel, İmam Malik'ten ibaret de değil. İttihat sahibi imamları sayarsak 500'ü geçer fakat Ebu Hanefi Hazretlerinin kimseye benzemeyen özelliği şu; Fıkhı kanalize etmesi, fıkhi düşüncenin içtihadi mesele halletmenin usulünü kurması. Frenkçe söyleyince ilmi oluyormuş hadi öyle söyleyelim; Kodifike etmesi. İslam fıkhını kodifike eden zat... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...

Askıda Kitap
4 Mezhep?

Askıda Kitap

Play Episode Listen Later Aug 5, 2022 4:14


Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Eshâbımın hepsi, gerek birlikde, toptan, gerekse birer birer, yıldızlar gibi nûrludurlar. Bunlardan hangi birine uyarsanız, ya'nî ardı sıra giderseniz, asl kurtuluş yolu olan, insanlığın kemâli ve se'âdeti olan, Allahü teâlânın sevgisine kavuşursunuz). Bunun içindir ki, din imâmlarımız, ya'nî bu dînin büyükleri, Sahâbe-i kirâmdan herbirinin sözlerini, hareketlerini, işlerini huccet ve sened olarak almışdır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bu hadîs-i şerîfde demek istiyor ki, (Eshâbımdan herhangisini kendinize mezheb imâmı tanır, rehber, önder edinirseniz, re'y ve ictihâdları ile amel ederseniz, gösterdikleri yolda giderseniz, doğru yolda yürümüş olursunuz). Bundan anlaşılıyor ki, bunların hepsi müctehiddir. Herbiri âyet-i kerîmelerde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmiyen ahkâm-ı dîniyyeyi, ilmleri ile, yükseklikleri ve kemâlleri ile ve kalblerinin nûrları ile âyetlerden ve hadîs-i şerîflerden bulup çıkarabilmekdedir. Bunun içindir ki, Server-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem”, Sahâbe-i kirâmdan birçoğunu, dîn-i islâmı yaymak ve herkese bildirmek için, uzak memleketlere gönderdikleri zemân, tenbîh buyururlardı ki, karşılaşacağınız vak'aların, hâdiselerin nasıl yapılması lâzım geldiğini, Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açık göremediğiniz vakt, âyet-i kerîmelerin delâletinden, işâretlerinden, rümûzundan, ifâde şeklinden, uygun ma'nâlarından, muhâlif ma'nâlarından, emrlerinin îcâblarından çıkarıp anlayınız ve anladığınıza göre yapınız ve yapdırınız! Müctehidlerin vazîfesi de budur. Sahâbe-i kirâmın herbirini bir yıldıza teşbîh buyurdu ki, denizlerde, dağlarda, derelerde, tepelerde, sahrâlarda, çöllerde yollarını şaşıranlar, kıbleyi, diğer cihetleri arıyanlar, bunların zıyâsı sâyesinde yol bulabilsinler. Zemân-ı se'âdetden sonra (Hulefâ-i râşidîn) ve bütün Eshâb-ı kirâm, böylece birbirlerini müctehid tanımışlardır. Birbirlerinin re'y ve ictihâdlarına yanlış dememişlerdir. Sahâbe-i kirâmın sohbetlerinde ve derslerinde yetişen Tâbi'în-i kirâmın çoğu da böyle müctehid oldu. Bunların sohbet ve derslerinde bulunan Tebe'i tâbi'înden bir kısmı da ictihâd derecesine yükseldi. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe, imâm-ı Mâlik, imâm-ı Şâfi'î, imâm-ı Ahmed bin Hanbel, imâm-ı Evzâî, Süfyân-ı Sevrî, Süfyân bin Uyeyne, Dâvüd-i Tâî ve benzerleri “rahime-hümullahü teâlâ” bunlardandır. Bunlar azala azala, dördüncü asrın sonunda, ictihâd yapabilecek derin âlim yetişemez oldu. Önce gelmiş müctehidlerden çoğunun da mezhebleri unutuldu. Şimdi, ancak dört imâmın mezhebi kaldı. Bunlar da, İmâm-ı a'zam, imâm-ı Şâfi'î, imâm-ı Mâlik ve imâm-ı Ahmed bin Hanbel “radıyallahü anhüm”dür. Onlardan sonra bu mertebeye, bu dereceye kimse vâsıl olamadı. Onun için, mezhebler, dört olarak kaldı. Eshâb-ı Kirâm | Sayfa : 42 - 43

CAHİL KÖPEKLER
Cahil Köpekler S3.B9 - SAVAŞMA CAHİLLEŞ

CAHİL KÖPEKLER

Play Episode Listen Later Mar 21, 2022 34:43


Nato cehalet midir? Savaş cehalet midir? Malları topluma kazandırmak için uydurulmuş hastalıklar cehalet midir? Araba kullanmak cehalet midir? Mezhep kavgası gibi cinsiyet kavgası etmek cahillik midir?

Askıda Kitap
Ehl-i Sünnetin Reîsi - Mezhep nedir?

Askıda Kitap

Play Episode Listen Later Nov 23, 2021 1:12


Ehl-i sünnetin reîsi, fıkhın kurucusu, imâm-ı a'zam Ebû Hanîfedir “rahmetullahi teâlâ aleyh”. Bütün dünyâda tatbîk olunan ahkâm-ı islâmiyyenin dörtde üçü, onundur. Kalan dörtde birinde de, ortakdır. İslâmiyyetde ev sâhibi, âile reîsi odur. Bütün diğer müctehidler, onun çocuklarıdır. [Bir müctehidin çıkardığı ahkâmın hepsine (Mezheb) denir. Ehl-i sünnetin yüzlerce mezhebinden, bugün dört imâmın mezhebi kitâblara geçmiş olup, diğerleri kısmen unutulmuşdur. Bu dört imâmın ismleri ve vefât târîhleri: Ebû Hanîfe 150, Mâlik bin Enes Esbahî 179, Muhammed Şâfi'î 204 ve Ahmed bin Hanbel 241 dir. Müctehid olmıyanların bütün hareketlerinde ve ibâdetlerinde, bu dört mezhebden birinde bulunması lâzımdır. Demek ki, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” yolu, Kur'ân-ı kerîm ile ve hadîs-i şerîfler ile, ya'nî sünnet ile ve müctehidlerin ictihâdları ile gösterilen yoldur. Tam İlmihal Se`âdet-i Ebediyye | Sayfa : 49 - 50

Anadolu Ajansı Podcast
GÖRÜŞ - Afgan dosyasının anahtar arabulucusu Katar'ın yeni imtihanı: Doha sorumluluklarının altından kalkabilecek mi?

Anadolu Ajansı Podcast

Play Episode Listen Later Sep 21, 2021 8:25


Dünyanın Kabil'de fiilen iktidarda olan Taliban'a dair güvenilir bir garantöre duyduğu ihtiyaç sona ermiş değil. Aynı şekilde 20 yıldır işgal altındaki Afganistan'ın güvenli gelecek için itimat ettiği bir arabulucu devlete duyduğu ihtiyaç da aşikar. Yazan: Abdullah Altay Okuyan: Faruk Çalışkan

Mevlana Takvimi
OSMANLI'DA SAHABE (R.A.E.) HASSASİYETİ- 13 EYLÜL 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 13, 2021 2:42


İran'ın gündemi işgal ettiği ortamda millî şuurumuzun izlerini yeniden hatırlamak bakımından kayda değer bir hadisedir: Osmanlı tarihte İran ile yaptığı siyasi antlaşmalara İran topraklarında sahabeye küfür edilmeyeceği şartını koymuştur. 21 Mart 1590'da imzalanan anlaşmanın maddeleri arasında, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in sahabileri, ictihâd sahibi imâmlar ve Hz. Aişe (r.anhâ) Annemiz hakkında “şetm ü la'n ve kazf u ta'n'da (küfür etme, lanet okuma, zina suçlaması ve kınama)” bulunulmaması hükmü vardı. Bu şartla taraflar arasında barış anlaşması imzalandı. 17 Mayıs 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin Anlaşması'nda da, Osmanlı Devleti'nin Kanuni zamanından beri İran'la yaptığı anlaşmalara öncelikli şart olarak koyduğu Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in en yakın kader arkadaşları Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer (r.a.e.)'e sövüp sayılmaması (Şeyheyne seb' ve şetm edilmemesi) hükmü anlaşmadaki yerini almıştır. İran'la gerçekleştirilen ve Kasr-ı Şirin Anlaşması'nı bir bakıma teyit eden 17 Ekim 1736 tarihli yeni anlaşmada da, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer (r.a.e.)'e sövüp sayılmaması hükmü yer aldı. Bununla birlikte, İran Şahı Nadir Şah'ın anlaşma öncesi Caferî mezhebinin dört mezhep dışında 5. Mezhep olarak tasdik edilmesi önerisi ise reddedildi. İmâm Şa'bî (r.âleyh)'in şöyle dediği rivâyet olunmuştur: “Râfizîler bir özellikleriyle Yahûdîler ve Hıristiyanlardan daha aşağıdır denmiştir. Çünkü Yahûdîlere soruldu ki: “Sizin dîninizin en hayırlıları kimlerdir?” Onlar da, “Mûsa (a.s.)'ın ashâbı” diye cevap verdiler. Aynı soru Hıristiyanlara da soruldu. Onlar da, “Îsâ (a.s.)'ın ashâbı” dediler. Râfizîlere de “Sizin dîninizin en kötüleri kimlerdir?” diye soruldu. Onlar da “Peygamber (s.a.v.)'in ashâbı” diye cevap verdiler. Râfizîlere, Peygamber (s.a.v.)'in ashâbı için, “bağışlanma talebinde bulunun” diye emredildiği hâlde, onlar sahâbeye sövdüler.” (Hak Dinin Batıl Yorumlarına Cevaplar, s.196-197)

Askıda Kitap
Mezhep İmamları Kimlerdir?

Askıda Kitap

Play Episode Listen Later Aug 3, 2021 3:45


İ'tikâd bilgilerinde doğru olan tek yol vardır. Bu da (Ehl-i Sünnet vel-cemâ'at) mezhebidir. Yeryüzünde bulunan bütün müslimânlara doğru yolu gösteren ve Muhammed aleyhisselâmın yolunu değişmeden, bozulmadan öğrenmemize sebeb olan dört büyük zâtdır. Bunlardan birincisi, İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe Numân bin Sâbitdir. İslâm âlimlerinin en büyüklerindendir. Ehl-i sünnetin reîsidir. İkincisi, İmâm-ı Mâlik bin Enes, üçüncüsü, İmâm-ı Muhammed bin İdrîs Şâfi'î, dördüncüsü, İmâm-ı Ahmed bin Hanbeldir “rahmetullahi aleyhim ecma'în”. Bugün, bu dört imâmdan birine uymıyan bir kimse, büyük tehlükededir. Doğru yoldan sapmışdır. Biz bu kitâbımızda Hanefî mezhebine göre namâzla ilgili mes'eleleri, o mezhebin büyük âlimlerinin kitâblarından alıp, sâdeleşdirerek bildirdik. Bu dört imâmın talebesinden ikisi, îmân bilgilerinde çok yükseldi. Böylece i'tikâdda mezheb iki oldu. Kur'ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere uygun îmân, bu ikisinin bildirdiği îmândır. Fırka-i nâciyye olan Ehl-i sünnetin îmân bilgilerini yeryüzüne yayan bu ikisidir. Birisi, Ebû Mansûr-i Mâtürîdî, ikincisi, Ebûl Hasen Alî Eş'arîdir. Bu iki imâm, aynı îmânı bildirmişlerdir. Aralarında olan birkaç fark, mühîm değildir. Hakîkatde aynıdır. İslâm âlimleri, Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde övülmekdedir. Bir âyet-i kerîmede meâlen: (Hiç bilenlerle bilmiyenler bir olur mu?) buyurulmuşdur. Başka bir âyet-i kerîmede meâlen: (Ey müslimânlar! Bilmediklerinizi bilenlerden sorunuz) buyuruldu. Hadîs-i şerîflerde geldi ki: (Allahü teâlâ ve melekler ve her canlı, insanlara iyilik öğreten müslimânlara düâ ederler). (Kıyâmet günü önce Peygamberler, sonra âlimler, sonra şehîdler şefâ'at edeceklerdir). (Ey insanlar, biliniz ki, ilm âlimden işiterek öğrenilir). (İlm öğreniniz. İlm öğrenmek, ibâdetdir. İlm öğretene ve öğrenene cihâd sevâbı vardır). (İlm öğretmek, sadaka vermek gibidir. Âlimden ilm öğrenmek, teheccüd namâzı kılmak gibidir). (İlm öğrenmek, bütün nâfile ibâdetlerden dahâ sevâbdır. Çünki, kendine de, öğreteceği kimselere de fâidesi vardır). (Başkalarına öğretmek için öğrenen kimseye, Sıddîklar sevâbı verilir). (İlm hazînedir. Anahtarı sorup öğrenmekdir). (İlm öğreniniz ve öğretiniz). (Herşeyin kaynağı vardır. Takvânın kaynağı, âriflerin kalbleridir). (İlm öğretmek günâhlara keffâretdir). Namâz Kitâbı | Sayfa : 27

Yeni Şafak Podcast
Hayrettin Karaman - Mezhep değiştirmek ve namazların kazası

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 26, 2021 7:13


Sırf sünnet kılmamak için mezhep değiştirenler hakkında ne düşünüyorsunuz? Muhtemelen bazı mezheplerde kazası olanların sünnet kılmadıkları için olabilir mi bilemiyorum ama sünnet kılmamak için mezhep değiştirenler var, bu konuda ne düşünürsünüz, nasıl bir değerlendirme yapmak uygun olur? Keyfi olarak, daha rahat yaşamak için mezhep değiştirmenin sakıncası var mı? Tavsiyeniz nedir? Cevap Farz ve vacip namazları mazeretsiz geçirmiş olan kimse sünnet kılmamak için mesela Şâfiî mezhebini taklit etmeye (bu konuda o mezhebe geçmeye) karar verse bu, onun “rahat yaşamasını” sağlamaz; çünkü zaruri olan meşguliyetleri dışında devamlı kaza kılacaktır. Kazayı daha fazla geciktirmemek için zaruri olmayan işler dışında sünnet kılmakla bile meşgul olmayacak, gece gündüz devamlı kaza kılarak borcunu ödeyecektir. Mesela Hanefî mezhebine göre ise zaten kazası olanın da sünnet kılmasına mani yoktur. Ayrıca, “ibadetten kaçmak,

Gerçek gazetesi
Gazi katliamının 26. yıldönümü: Mezhepçiliğe ve ırkçılığa karşı örgütlü mücadeleyi yükseltelim!

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Mar 10, 2021 5:12


Gazi katliamının 26. yıldönümü: Mezhepçiliğe ve ırkçılığa karşı örgütlü mücadeleyi yükseltelim! Türkiye tarihinde işçi sınıfına, başta Kürt halkı olmak üzere ezilen halklara, Alevilere yönelik sayısız katliam yer alıyor. Bu katliamların arkasında ülkeyi yöneten Türkiye burjuvazisi ve emperyalizm yer alırken, bu katliamlarda yeri geldiğinde asker ve polisi, yeri geldiğinde faşist örgütleri ve kontrgerillayı kullandılar. Ne zaman emekçi halkın bağrında bir mücadele dalgası yükselse, karşılık olarak bu katliamları da organize ettiler. İşte, 12 Mart 1995'te gerçekleşen Gazi Mahallesi katliamı da 90'lı yıllarda işçi sınıfının, Alevilerin, Kürtlerin verdiği büyük mücadelelerin önünü kesmek için yapılmıştır. Örgütlenen Alevileri durdurmak için 1988'de Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin kurulması, 1993'te Hacı Bektaş Veli Derneğinin tekrar açılması ve birçok yöre derneğinin kurulması ile Alevi halkı kitlesel olarak örgütlenmeye başlamıştı. Büyük sanayi kentlerinde Alevi halkının yoğunlukla yaşadığı emekçi mahallelerde, sosyalist hareketler de bu örgütlenme dalgasının bir ayağını oluşturuyordu. Türkiye burjuvazisi tarafından tarih boyunca ezilen Alevilerin dalga dalga örgütlenmesi ve mücadelelere başlaması burjuvazi için tehlike çanlarını çalıyordu. Mezhepçiliğe ve ırkçılığa karşı örgütlen, mücadele et! Hâkim sınıflar dünyanın her yerinde emekçi halkı ve işçi sınıfını bölmek, sindirmek, ezmek için türlü araçlar kullanır. Şovenizm, ırkçılık, mezhepçilik de bu araçların en tehlikelilerindendir. Ortadoğu'da da emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri kendi çıkarları için kardeş kavgasını körüklemekten geri durmuyor. Erdoğan ve AKP iktidarı hem ülke içinde hem de uluslararası alanda koyu bir mezhepçi politika yürütüyor. Türkleri Kürtlere, Sünnileri Alevilere karşı kışkırtmak için sürekli bir propaganda yapılıyor. Bugün de Alevilerin evlerinin duvarlarına çarpılar atılıyor, “Defol Alevi” yazıları yazılıyor ve iktidar “bunlar sarhoşların, çocukların işi” diyerek geçiştiriyor. Bu koşullar ve istibdadın bu mezhepçi siyasetinin altında Alevi halkı bugün de bir nefsi müdafaa içinde yaşıyor. Mezhepçilik ve ırkçılık ciddi bir tehlike olarak karşımızda. Faşistlerin, mezhepçilerin örgütlendiği bir yerde biz örgütsüz olursak güçsüz kalırız, tehlikeye açık hâle geliriz. Bu tehlikeyi bertaraf etmenin tek yolu ise tüm emekçi kitlelerin, ezilenlerin, Alevilerin ekmek ve hürriyet mücadelesinde birleşmesinden ve örgütlenmesinden geçiyor. Mezhepçi ve ırkçı politikaların karşısında halkların kardeşliğini ve eşitliğini sağlamak ancak bu birliktelikle mümkün olabilir. İşte tüm bunların sonucu olarak Gazi katliamını sadece yitirdiklerimizin acısıyla hatırlayamayız. Gazi katliamını örgütlenmenin, mücadelenin, direnişin, isyanın çağrısı olarak hatırlamalıyız! Katliamın 26. yıldönümünde bir kez daha haykırmalıyız: Kahrolsun ırkçılık ve mezhepçilik! Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

Dünden Bugüne
İslâm Tarihinde ve Osmanlı Devleti'nde Resmi Mezhep Tatbikatı

Dünden Bugüne

Play Episode Listen Later Jan 18, 2021 52:25


İslâm hukuk tarihinde ve Osmanıl Devletinde resmi mezhep tatbikatı ve diğer mezheplerin mevkii anlatılıyor.

Anadolu Ajansı Podcast
İran'ın Suriye'de mezhep odaklı stratejik hedefleri

Anadolu Ajansı Podcast

Play Episode Listen Later Dec 8, 2020 5:45


Milyonlarca Sünni Suriyeli zorla yerinden edilerek mülteci durumuna düşürüldü. Esed rejimi Lübnan’da kalan ve özellikle Şam ve Humus’un kenar mahallelerine dönmek isteyen çok sayıda Suriyeli mültecinin geri dönüşüne izin vermiyor Yazan: Dr. Muhammed Abdulmecid Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer

Emre Dorman
Mezhep Nedir Ne Değildir ?

Emre Dorman

Play Episode Listen Later Sep 11, 2020 87:28


Aklımdaki Sorular Ramazan: Prof. Hasan Onat

Mevlana Takvimi
ÇOK YÖNLÜ İSLÂM BİLGİNİ: ABDÜLLATÎF EL-BAĞDÂDÎ - 10 EYLÜL 2020 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 10, 2020 2:40


Muvaffakuddin Ebû Muhammed Abdullatif İbn Yusuf İbn Muhammed ibn Ali ibn Ebi Sa'd (Es'ad) el-Bağdâdî, İslâm dünyasının yetiştirdiği büyük filozof, edip, dilci, mütekellim, muhaddis, tarihçi ve aynı zamanda önemli bir tabiptir. Bağdat'ta 557/1162-63 senesinde doğmuş, 629/1231 tarihinde yine Bağdat'ta vefât etmiştir. Aslen Musullu'dur. Babası Yusuf, Kur'ân, Kıraat, Hadis, Mezhep ve Hilâf ilimleriyle meşgul olan, aklî ilimlere de değer veren bir âlimdi. Bağdâdî'nin ilim hayatı çocukluk yıllarında başlamış ve yaptığı seyahatlerle ömrünün son anlarına kadar devam etmiştir. Bağdâdî, küçük yaşlarda Kur'ân kıraati ve hadis rivayeti ile meşgul olmuştur. Daha sonra okul döneminde Arap dili ile ilgilenmiş ve çeşitli kitapları ezberlemiştir. Sonra Hilaf ve Cedel ilmiyle meşgul olmuştur. Kur'ân ilimlerine olan isteği her şeyden fazla olduğu için Kur'ân ezberini kuvvetlendirdiğini ve her gün Kur'ân'dan bir bölüm ezberlediğini aktarır. Bağdat'ta bulunabilecek her şeyi öğrettiğini söylemiştir. Râzi'nin el-Havî fi't-Tıp adlı eserini de okumuştur. Bu kitabı okuduğu esnada bir hastalığa yakalandığını, hastalığının tedavisini bu kitaptan bulup uyguladığını ve iyileştiğini, bundan dolayı da tıbba olan sevgisinin arttığını yine kendisi aktarır. Tıp, felsefe ve mantık alanları başta olmak üzere 160'tan fazla eseri vardır. Tıp ve farmakoloji, zooloji, botanik, mantık, felsefe, nahiv, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm, metodoloji ve tarih, ahlâk ve siyaset konularında eserler kaleme almıştır. Geri kalanları ise dil, edebî tenkit, matematik, seyahat hâtıraları, mineraloji gibi çok değişik ve farklı konulardadır. Bunların içinde, onun Batı'da ve İslâm âleminde bilinen en meşhur eseri el-İfâde ve'l-itibâr'dır. Mısır'da bulunduğu sırada kaleme aldığı hacim bakımından küçük, fakat muhteva açısından çok zengin olan bu eser, o dönemdeki Mısır'ın coğrafî, topoğrafik, sosyal ve iktisadî durumu hakkında oldukça değerli bilgiler vermektedir. (Mahmut Kaya, TDV İslâm Ansiklopedisi, 1.c., 254-255.s.)

Geyik Muhabbeti
Eylül'ün 2 kara günü...

Geyik Muhabbeti

Play Episode Listen Later Sep 7, 2020 7:11


ERK ACARER: "EYLÜL'ÜN 2 KARA GÜNÜNÜ İÇİNE ALAN UTANCA 'OLAY' DEMEK, TARİHE İHANET VE YÜZLEŞME KORKUSU. 6-7 EYLÜL 1955, DÜPEDÜZ KATLİAM GİRİŞİMİ. RESMİ KAYNAKLARA GÖRE 11, YABANCI KAYNAKLARA GÖRE 15 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ SALDIRI, IRKÇI DEHŞETİN TÜRKİYE'DEKİ ZİRVELERİNDEN. MEZHEPÇİ, DİNCİ VE YAĞMACI. GANİMET, CARİYE EDİNME YA DA TECAVÜZ GELENEĞİNİN DE YANSIMASI. KUŞKUSUZ EKONOMİK YÖNÜ DE VAR..."

Gerçek gazetesi
2 Temmuz bugündür! Madımak tüm Türkiye'dir!

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Jul 2, 2020 6:18


2 Temmuz Bugündür! Madımak Tüm Türkiye'dir! 2 Temmuz 1993'te 35 canın yakılarak öldürüldüğü Sivas katliamının 27. yılındayız. Hesabı sorulmamış, davası zaman aşımına uğratılmış, anısı canlarımızı yakan, arkasındaki gerçekler sadece geçmişimizi değil bugünümüzü de karartan bir katliamdır bu! Mezhepçiliğe ve şovenizme karşı işçilerin birliği halkların kardeşliği! Alevilerin bugünkü korkuları ve nefsi müdafaası yersiz değildir. Bu duyguyu tüm işçi sınıfı ve emekçi halkımız paylaşmalı ve safları sıklaştırmalıdır. Çünkü Sivas katliamına gelinen süreç 1989 Bahar eylemleri ile Zonguldak madenci grevleri ile, kamu emekçilerinin örgütlenmeye başlamasıyla, yoksul mahallelerde solun, Kürt emekçilerinin ve köylülerinin mücadelesinin yeniden yükselişi ile örülmüştü. 12 Eylül askeri diktatörlüğünün karanlığını işçi sınıfı ve emekçi halkın mücadelesi yırtmaya başlamıştı. Her suikast, her katliam emeğin çatısı altında birleşmeye başlayan toplumu, mezhepçilikle, şovenizmle bölmek için kullanıldı. Ekmek ve hürriyet için mücadeleye atılan ve birleşmeye başlayan emekçi halkın bir tarafına “din elden gidiyor”, “yaşasın Şeriat”; öbür tarafa ise “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Türkiye İran olmayacak“ dedirttiler. 2 Temmuz 1993 bugündür. Tehditler gerçektir, günceldir. Hala Alevilerin evlerine çarpılar atılmakta, devlet görevlileri bu açık tehditleri küçümsemekte, mezhepçilik her yerde korunup kollanmaktadır. Mezhepçi, şovenist kara propaganda emekçi halkın ekmek ve hürriyet taleplerini susturmak için yine devrededir. Aynı kara propaganda kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarına yapılan saldırıları kamufle etmektedir. Erdal İnönü'nün yerini Kemal Kılıçdaroğlu almıştır. Onlar iktidarın en zor zamanlarında “bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler” diyenlerdir. Yanlarına katliama “gaza” diyen Temel Karamollaoğlu'nu almış güya muhalefet yapmaktadırlar. Hâlâ ordudan kurtarıcılık bekleyenin kaderi ise 27 yıl öncekinden farklı olamaz. Haklı mücadeleler zaman aşımına uğramaz! Önü kesilemez! İşte bu yüzden 2 Temmuz'u unutmamak ve unutturmamak zorundayız. Sadece yitirdiğimiz canları değil onları neden yitirdiğimizi ve tüm bu katliamın arkasındaki gerçekleri de hatırlamalıyız. 2 Temmuz'un hesabı ne mahkemelerde ne de düzen siyasetinin içinde sorulabildi. Ama bu böyle devam edecek demek değildir. Katliamlarla kesilen yürüyüşümüzü kaldığımız yerden devam ettirerek bu gidişatı değiştirebiliriz. Her dilden, inançtan, memleketten işçiler ve emekçi halkımız birleşmeliyiz. Karanlığı yırtmak ve katliamların hesabını sormak ancak bu şekilde mümkün olacaktır. 15-16 Haziran ruhu bütün işçi ve emekçileri birleştirmişti. Bugün de ihtiyaç budur!

Mevlana Takvimi
AHİR ZAMANDA İMÂNIMIZI NASIL KORUMALIYIZ? - 10 MAYIS 2020 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later May 10, 2020 2:42


Ey kardeşim! Vakit âhir zamandır. Dinde za‘f ortaya çıkmıştır. Sünnet terk edilmiştir. Bid‘atler yayılmıştır. Birinci olarak: Böyle bir (âhir) zamanda kitap ve sünnetin gereği üzere önce akâidin düzeltilmesi lâzımdır ki: Ehl-i sünnet âlimleri, (Dört Mezhep Âlimleri) o akâidi, Kur'ân ve Sünnet'ten alıp öğretmiş ve mânâlarını ortaya çıkarmışlardır. İkinci olarak: Helâl ve haram, farz ve vâcib gibi şer'î hükümleri bilmek lâzımdır Üçüncü olarak: Bu ilmin (fıkhî bilgilerin) gereğince amel etmek lâzımdır. Dördüncü olarak: (Tasavvuftan istifade etmeye çalışmak yâni) Tezkiye-i nefs (nefsin temizlenmesi) ve tasfiye-i kalp (kalbin saflaştırılması) lâzımdır. Birinci şart olan i‘tikadın düzeltilmesi olmadıkça şer'î hükümlerle amel etmek fayda vermez. Düzgün bir inanç ve faydalı ilim olmadıkça da yapılan ameller faydasızdır. Ve bu üçü bir araya gelmedikçe nefsin yola getirilmesi ve kalbin Allâh (c.c.)'un gayrısından boşaltılması imkânsızdır. Kendini hâlî eylemek (Allâh (c.c.)'dan başkasından boşaltmak) cihetine gelince: Mülâkattan maksûd, ya ifâde, ya istifâdedir. Bu taifenin (meşâyıhın) önüne hâlî olmuş (boş olarak) gelmek lâzımdır ki, dolu avdet oluna.. Ve kendi iflâsını izhâr eylemek gerektir ki, onlar da şefkat edip râh-ı ifâzayı kûşâde edeler. Boş gelip boş gitmek illet-i imtilâyı (hastalığı) ifâde eder. İstiğnanın (ağır davranmanın) ise tuğyandan (günâhtan) gayrı kârı yoktur. Hz. Hâce (k.s.) buyurmuştur ki: “Evvel niyâz-ı haste, ba‘de-zân teveccüh-i hâtır-şîkeste. Ya'ni, ibtidâ marîz (hasta) ve alîl (illetli) olan kimsenin niyâz ve rucûu (hatadan vazgeçmesi) gerektir ki, sıhhatine teveccüh-i derûn fâidemend olup da te'sîri husûle gele.. Hülâsa teveccüh'te niyâz şart oldu.” (Hz. Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu (k.s.), _Musâhabe 1_, s.92)

Karakutu Podcast
Karakutu Adalet Arayışı Seminerleri 16 | Savaş ve Göçmenlik Arasında Türkiye'de Yaşayan Suriyeliler | Seda Altuğ

Karakutu Podcast

Play Episode Listen Later May 16, 2019 50:34


Karakutu Adalet Arayışı Seminerleri - 16 15 Mayıs Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi'nden Seda Altuğ "Savaş ve Göçmenlik Arasında Türkiye'de Yaşayan Suriyeliler" başlıklı konuşmasıyla bizimle oldu. Savaş ve Göçmenlik Arasında Türkiye'de Yaşayan Suriyeliler 2011 sonrasındaki Türkiye'ye gelen Suriyeli göçmenler farklı arka planlara ve göç hikayelerine sahip olmalarına rağmen, Türkiye'deki yaşam deneyimleri belli alanlarda benzerlik göstermektedir. Bu durumun en temel sebebi ise, Suriye'deki şiddet ortamı ve savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin Türkiye'de yaygın olarak maruz kaldığı ırkçı muamele ve göçmen karşıtlığıdır. Bu konuşma, Suriyelilerin eğitim, sağlık, barınma ve çalışma gibi temel alanlardaki durumlarına yönelik bilgiler üzerinden ortaklaşma alanlarını işaret etmeye çalışacak ve karşılıklı dayanışmanın imkanları üzerine konuştu. Seda Altuğ kimdir? Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsünde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Altuğ Utrecht Üniversitesinde doktorasını tamamlamıştır. Doktora tezi ” Sectarianism in the Syrian Jazira: Community, land and violence in the memories of World War I and the French mandate (1915- 1939) (Suriye Cezire’sinde Mezhepçilik: 1. Dünya Savaşı ve Fransız mandası dönemi hatıralarında cemaat, toprak ve şiddet (1915-1939) başlığını taşımaktadır. Altuğ'un ilgi alanları Suriye'de devlet-toplum ilişkileri toprak meselesi mezhepçilik, imparatorluk, sınır ve toplumsal hafıza'dır. Altuğ, 2018-2019 akademik yılını Berlin Forum Transregionale Studien'de araştırmacı olarak geçirmektedir. Adalet Arayışı Seminerleri Nedir? Hafıza Yolculuğu Programı kapsamında, Türkiye’de ve dünyanın diğer ülkelerinde toplumsal hafıza, geçmişle yüzleşme, hakikat ve adalet arayışı konularında araştırmacı, sanatçı ve aktivistlerin deneyimlerinin paylaşıldığı seminerleri kapsıyor. Çalışmalarımızla ilgili detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.karakutu.org.tr

1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız
434) Mezhep farklılığı evliliğe engel midir?

1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later Jan 20, 2017 1:43


1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız
434) Mezhep farklılığı evliliğe engel midir?

1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later Jan 20, 2017 1:43


1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız
14) Zekat ve Fitrede Mezhep Farklığı, ibadetin geçerliliğini etkiler mi?

1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later Jul 10, 2016 0:46


1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız
14) Zekat ve Fitrede Mezhep Farklığı, ibadetin geçerliliğini etkiler mi?

1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later Jul 10, 2016 0:46


HuzuraDogru.tv - Sohbetler
Dört hak mezhep nasıl ortaya çıkmıştır ?

HuzuraDogru.tv - Sohbetler

Play Episode Listen Later Nov 9, 2011


Bu sohbette, mezheplerin Efendimiz aleyhisselamın amel konularındaki farklı tatbikatlarından doğduğu, bunun rahmet-i ilahi olduğunun hadis-i şeriflerle sabit olduğu, yüzbinlerle evliyanın dört hak mezhepten biri ile amel ettiği geniş olarak açıklanmaktatır. Ayrıca ehl-i sünnet ve-l cemmaat fırkası, eshabı kiramın ve Resulullahın izinden gittiği için , Efendimiz aleyhisselamın kurtulucu fırka benim ve eshabımın yolunda gidenlerdir müjdesine kavuşan tek fırka olduğu anlatılmaktadır.

HuzuraDogru.tv - Sohbetler
Dört hak mezhep nasıl ortaya çıkmıştır ?

HuzuraDogru.tv - Sohbetler

Play Episode Listen Later Nov 9, 2011


Bu sohbette, mezheplerin Efendimiz aleyhisselamın amel konularındaki farklı tatbikatlarından doğduğu, bunun rahmet-i ilahi olduğunun hadis-i şeriflerle sabit olduğu, yüzbinlerle evliyanın dört hak mezhepten biri ile amel ettiği geniş olarak açıklanmaktatır. Ayrıca ehl-i sünnet ve-l cemmaat fırkası, eshabı kiramın ve Resulullahın izinden gittiği için , Efendimiz aleyhisselamın kurtulucu fırka benim ve eshabımın yolunda gidenlerdir müjdesine kavuşan tek fırka olduğu anlatılmaktadır.

Faideli Bilgiler
12 Doğru Söze İnan, Bölücüye Aldanma - Önsöz

Faideli Bilgiler

Play Episode Listen Later Jun 15, 2011