POPULARITY
Mukallit Arapça kökenli bir kelime. Osmanlı Türkçesine girmiş, bugün de kullanılıyor. TDK anlamı ise taklitçi. İslâm Ansiklopedisi'nde fıkıh yani İslâm hukuku içinde kullanılıyor. Bir âlimin görüşünü delilsiz kabul etme anlamına geliyor. Bu konu iletişim stratejileri noktasında ilgimi çekmiştir. Çünkü eğer kendiliğinden organik bir liderlik kumaşınız, bir davanız, sözünüz yoksa birini taklit edersiniz. Bir rol model koyarsınız ortaya. Senaryo yazarsınız ve uygularsınız. Baudrillard'a simulark kavramına filan da gidilebilir buradan ama bu konuda mevzuyu felsefi olarak derinleştirmeye gerek yok.
Gökçe Çalışan, ICRYPEX Podcast kanalı Kripto Gündemi programının yeni bölümünde, kripto piyasalarındaki gelişmeleri değerlendiriyor.
ICRYPEX Yönetim Kurulu Danışmanı Ferhat Yükseltürk ve ICRYPEX Araştırma Yönetmeni Berk Koçak; haftalık kripto ve ekonomi piyasalarını sizler için değerlendiriyor.
-Diplomasinin merkezi Çin'e mi kayıyor? -Gazze'de ne oluyor Ukrayna'da ne bitiyor? -Esad ve Erdoğan görüşür mü? Emekli büyükelçiler Aydın Adnan Sezgin ve Fatih Ceylan, Monşer vs Monşer'in yeni bölümünde değerlendirdi. Yayın Tarihi: 30.07.2024
Senaryo ve proje tasarımını Hakan Bonomo'nun yaptığı, başrolleri Hazal Subaşı ile Ulaş Tuna Astepe'nin paylaştığı İlk ve Son dizisinin 2. sezonunu irdeledim. (00:00) - İlk ve Son projesinin konsepti(01:15) - 1. sezonla 2. sezonun farkları(05:08) - Sezonun ana karakterleri Cihan & Nilüfer(06:58) - SPOILER UYARISI(07:15) - İlk ve Son sinematik evreni - ilk sezonla olan bağlantılar(08:59) - LGBT ve bağımlılık temaları(11:00) - 2. bölüm incelemesi ve konu yoğunluğu(12:55) - Paralel kurgulardaki başarı(15:17) - Akılda kalan soru işaretleri(16:28) - 3. bölüm - düğün ve cenaze(19:35) - 4. bölüm ve dizinin eksiklikleri(22:02) - 5. bölüm ve hamilelik mevzusu(23:47) - 6. bölüm ve Aftersun göndermesi(28:30) - Dizinin alametifarikası İlk ve Son'un 1. sezonunu övdüğüm podcast'i şuradan dinleyebilirsiniz. Sohbet muhabbet ve daha fazla içerik için Instagram @farklievrenn
Mutsuzluk içinde kendine oyunlarla mutlu anlar yaratan, gençliğinin dolanbaçlı yollarında şarkılara sığınan 14 yaşındaki bir genç kızın orta yaşlarına doğru çıktığı bir yolculuk, Radyo Şarampol… 2021 Yılı Atilla İlhan Roman Ödülü'nü alan kitap, yazarı Şükran Yiğit tarafından senaryo haline geldi. O senaryo da 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Senaryo Ödülü'nü aldı. Peki yazarının aklında bu hikaye nasıl şekillendi? Roman senaryo haline nasıl geldi? Sinemaya çekilecek mi? Yazar Şükran Yiğit Pencere'de anlattı.
Şöyle bir senaryo düşünsek… Adı üstünde ‘senaryo'; yani ‘fiction' (kurgu)… Hayal ürünü işte… Dünya üzerinde 160 ülkede ‘operasyon' yapan ve bu ülkelerin kaderlerini, kendi çıkarları doğrultusunda belirlemeye çalışan, önce oluşturduğu iç karışıklıklar, ardından bunları engellemek bahanesiyle düzenlediği askeri müdahalelerle meşhur Amerika, bizim buralar için de çalışmalara başlamış olsa…
Geçtiğimiz hafta “Terör Örgütü PKK Silah mı Bırakacak?” başlıklı yazıda ifade etmiştim: “Türk Silahlı Kuvvetleri Irak'ta kilidi kapatıyor, sıra Suriye'ye geliyor.” Bunun ne zaman olacağına ilişkin bazı parametreler de koymuştum: 5 Kasım ABD seçim sonuçları, Ankara-Washington görüşmeleri ve Ankara-Şam diyaloğunun akıbeti.
Ozan Kara, Bitcoin için 2024 senaryolarını, yapay zeka tokenlarını, AGIX, FET VE WLD'yi ICRYPEX Podcast kanalında Sadece Kripto programında değerlendiriyor.
Borsada şansı en yüksek senaryo by Hürriyet
Yeşilçam'ın pala bıyıklı babacan oyuncusu Hulusi Kentmen'i filmlerdeki gibi çok zengin bir fabrikatör veya karakolun başkomiseri zannedenler az değildir. Hâlbuki zenginlikle uzaktan yakından alakası yoktu. Fabrikatör rolünü sette tamamladıktan sonra, evine belediye otobüsüyle dönen biriydi Hulusi Kentmen. * Yeşilçam sinemasının en meşhur kötü karakteri olarak bilinen Erol Taş'ın filmlerde rol yaptığını fark edemeyen yahut bilse bile idrak edemeyen bazı vatandaşlar, usta oyuncuya tepkili davranmıştır. Erol Taş, bu durumu röportajlarında dile getirmişti. Gerçek hayatta da onu “kötü adam” zannedenler olmuştur. Rolü gerçek olarak algılayan bazı vatandaşların, sokakta rastladıkları zaman nasıl tepki gösterdiklerini gülerek anlatırdı Erol Taş. Kötü adam rolü oynayan diğer aktörlerin de aynı tepkiyle karşılaştıklarını biliyoruz. Yeşilçam Sokağındaki kahveye ara sokaklardan, mümkün olduğunca kimseye görünmeden, şapkasını yüzüne indirerek gittiğini söyleyenler vardır. Rastgele birinden dayak yeme riski vardı çünkü. Kötü kadın rolündeki oyuncular için de geçerli aynı durum. * Antony Quinn'i de Hz. Hamza zannedenler az değildi. Yahut Hz. Hamza'dan bahsedildiğinde, gözünün önüne Antony Quinn gelenler arasında olmadığını kaç kişi söyleyebilir? Algı, gerçeğin önüne geçer. Hep böyledir. Sen ne söylersen söyle, karşıdakinin ne anladığı önemlidir. Çöl aslanı Ömer Muhtar rolü de Antony Quinn'in üstüne elbise gibi oturmuştur. Örnekleri çoğaltmak mümkün ama sözü uzatmanın gereği yok. * Sıradan vatandaşların bu şekilde algıya yaslanması ve gerçeği göz ardı etmesi makul görülebilir. Fakat CHP yönetiminin, bir aktörü oynadığı rollerle değerlendirmesi ve önemli bir ilçede aday göstermesi izah edilebilir mi? Behzat Ç. şimdi belediye başkan adayı. “Hayır, o değil. Behzat Ç bir dizi karakteriydi. Onu oynayan oyuncu Erdal Bey aday” diyebilecek olanın alnını karışlamak gerekir. Galiba Behzat Ç'yi gerçek sanıyorlar. Vali rolünde de çok başarılıydı usta oyuncu. Merhum Recep Yazıcıoğlu görse o da çok beğenirdi. “Valiliği lâyıkıyla yapan, belediyeyi de gayet güzel yönetir elbet” mi dediler ne! Rol başka, gerçek hayat başka. Karıştıranların kafası karışık demektir. Şayet kahramanımız Etimesgut ilçesine belediye başkanı seçilirse, ilk açıklaması muhtemelen şu olacaktır: “Senaryo nerede? Getirin bakalım.”
Bu haftaki programımızda sinemanın gündemini ve gösterimdeki Wonka, Aquaman ve Kayıp Krallık, Bir Düşüşün Anatomisi, Rüya Senaryo ve Atatürk Bölüm 2 filmlerini incelemeye çalıştık. Keyifli dinlemeler.
Fidiro Kahvesi 5. sezonuna gümbür gümbür bir Kızıl Goncalar analizi ile başlıyor. Henüz iki bölümü yayınlamış olan ve aldığı RTÜK cezaları ile gündeme gelen bu yeni yapım müdavimlerimizi heyecanlı bir sohbetin içine sürüklüyor. Başrollerini Özcan Deniz, Özgü Namal ve Mert Yazıcıoğlu'nun paylaştığı dizi, Faniler isimli temsili bir tarikatın üyeleri ile 28 şubat geçmişi karanlık Kemalist bir ailenin yollarının kesişmesini konu alıyor. Cüneyd karakteri bu çatışmanın neresinde yer alıyor? Tarikatlar hakkında kötü ve haksız bir temsil mi yoksa gerçekçi bir anlatım mı yer alıyor? Senaryo içinde nasıl imkanlar barındırıyor? Kızılcık Şerbeti ve Bir Başkadır gibi yapımlardan nasıl farklılaşıyor?Müdavimlerimizin soru ve beklentileriyle harmanladığı bu tadı damakta kalan muhabbete sizler de buyrun ve dinledikten sonra yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!Support the show
Yeni Medya 451'in 44. bölümünde Can Öz ve Ümit Alan, yapay zekânın gelecekte bizi götürebileceği en kötü yerlere bakıyor. Bilim kurgu belgeseller üreten Venture City adlı grubun öngörülerinden yola çıkarak, günümüzden yüzlerce yıl sonrasına kadar uzanan fütüristik ve distopik senaryolara göz atıyoruz. Yapay zekânın gelecekte ekonomiyi nasıl etkileyeceği, askeri teknolojilere etkisi, otonom silahların kontrolü ve güvenlik riskleri, insan ile robot ayrımının ortadan kalkma ihtimali ve insana ihtiyaç duyulmayacak dünyaya karşı alınabilecek önlemlere kadar sayısız senaryonun konuşulduğu bir bölüm bizleri bekliyor.
Yeni Medya 451'in 44. bölümünde Can Öz ve Ümit Alan, yapay zekânın gelecekte bizi götürebileceği en kötü yerlere bakıyor. Bilim kurgu belgeseller üreten Venture City adlı grubun öngörülerinden yola çıkarak, günümüzden yüzlerce yıl sonrasına kadar uzanan fütüristik ve distopik senaryolara göz atıyoruz. Yapay zekânın gelecekte ekonomiyi nasıl etkileyeceği, askeri teknolojilere etkisi, otonom silahların kontrolü ve güvenlik riskleri, insan ile robot ayrımının ortadan kalkma ihtimali ve insana ihtiyaç duyulmayacak dünyaya karşı alınabilecek önlemlere kadar sayısız senaryonun konuşulduğu bir bölüm bizleri bekliyor.
ÇİRKİN SENARYO YİNE DEVREDE! Hem nalına hem de mıhına. Hayko Bağdat, Erkam Tufan Aytav. Sansürsüz gündem Kuzey Irak pençe kilit operasyonu 12 asker can verdi 40 yıldır aynı haberler Yine ülkenin gençleri Türk Kürt demeden can veriyor Yine sıvasız evler ve şehitler haberleri Yine şehidimizin kanı yerde kalmayacak söylemleri Yine şu kadar pkk lı etkisiz hale getirildi demeçleri Kürt sorunu ne zaman bitecek? Erdoğan: 2 günde 26 bin teröristi "ila cehenneme zümera", inşallah daha da fazlasını yok edeceğiz."Yolu cehenneme kadar varanlar” Şehit cenazesinde Özgür özel'e provokasyon yuhalama! ORTAK BİLDİRİYE İMZA KRİZİ AKParti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi İmzaladı Özgür Özel: "Hataları yapan soruları yanıtlamayan bir iktidarla aynı A4 kağıdının üzerinde buluşup da onlara meşruiyet kazandırmayacağız” "HÜDA-Par'ın Genel Başkanı, MHP sıralarına bakarak şunları okudu: ‘Eyalet sistemi, özerklik ve fedarasyon gibi yönetim modelleri tartışılabilmeli…' Bunlar ittifak ortağı değil mi?" BAHÇELİDEN ÖZGÜR ÖZEL'E TEHDİT Aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecek! Dünyada parayla vatandaşlık satışının yarısından fazlasını Türkiye yaptı
Boş Beşik adlı bir Yeşilçam filmi vardır. Başrollerde Fatma Girik ve Tugay Toksöz'ün oynadığı film, 1969'da çekildi. Altın Koza ödülü kazanan filmin kaynağı acıklı bir halk hikâyesidir. Göç sırasında devenin üstündeki beşikte duran bebeği bir kartal alıp götürür. Bugünlerde ise bir Boş Beşik tiyatrosu oynandı. Yer: İsrail. Netanyahu, ziyaretine gelen Elın Mask'a bir boş beşik gösterdi. Çok acemice hazırlanmış. Senaryo berbat, oyunculuk yerlerde sürünüyor. Rezil oldular tabii. Bir beşiğin içine boş mermi kovanları koymuşlar. Elın Mask'a gösteriyorlar. O da “Ya, vah vah” diyor. Boş mermi kovanı, ateşlenen silahın bulunduğu yere düşer. Mermi ise uzaktaki hedefe ulaşır. Çocuk kandırır gibi bir oyun oynadılar fakat kimse beğenmedi, hiç alkış almadı. Aksine, tam anlamıyla kendilerini madara ettiler. Madaranın kelime anlamı şöyle: Düşük nitelikli, kötü, niteliksiz, sevimsiz. Ne kadar da duruma uygun. Gazze'de kaç bin çocuğun, kaç bin bebeğin İsrail bombalarıyla katledildiğini cümle âlem duydu. Mısır'daki Sisi bile biliyor. Bunlar tutmuş, bir boş beşik etrafında oyun çevirmeye çalışıyorlar akıllarınca. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bu çaylakça hazırlanan bu oyundaki yalanları, açıkları, hileleri tek tek tespit ederek açıkladı. - 12 Kasım'da Eski New Jersey Valisi Chris Christie'nin ziyareti sırasında kaydedilen görüntülerde boş mermi kovanları olmadığına dikkat çekildi.
No Filter'ın yeni bölümünden herkese merhaba , bu haftaki konuğum Buse Meral oldu. Bu bölümde; Disney Plus'ın Türk içeriklerini açıklamasız şekilde kaldırmasını, oyuncuların senaryolardan memnun olup olmadığını, başrollerin ikili ilişkileri ve Buse'nin Ordu macerası hakkında konuştuk.
Yarından Hikayeler'in bu özel yayınını QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen Scratch Cup 2023'de gerçekleştirdik. #işbirliği #qnbfinansbank #minikellerkodyazıyor #MinikEllerBüyükHayaller • QNB Finansbank Minik Eller Büyük Hayaller Kurumsal Sosyal Sorumluluk Platformu çatısı altında hayata geçirdiği ‘Minik Eller Kod Yazıyor Projesi' kapsamında verilen kodlama eğitimlerini ücretsiz olarak tüm Türkiye'de çocukların kullanımına açtı. • QNB Finansbank, Habitat Derneği iş birliğinde “Minik Eller Kod Yazıyor” projesi ile 2015 yılından bu yana öncülüğünü üstlendiği kodlama eğitimlerini bu yıl da sürdürüyor. • Mayıs 2020'de COVID-19 pandemisi nedeniyle online platforma taşınan Scratch eğitimleri, bu yıl tüm Türkiye'deki 8-14 yaş arası çocuklara www.minikellerkodyaziyor.com web sitesi üzerinden online ve yüz yüze olacak şekilde ücretsiz olarak veriliyor. • Proje kapsamında finale katılan tüm çocuklara 2000 TL değerinde hediye çeki verildi. • Her sene belirlenen temaya göre çocuklar oyunlarını kodluyor. Yapılan değerlendirmeler sonucu finale kalan 10 takım kendi kategorisinde ödüllendiriliyor. Bu senenin teması ‘Temiz Enerjim Benim Enerjim' ile 1098 oyun başvurusu ile rekor bir katılıma ulaşıldı. 8 farklı şehirden 10 takım finalist olarak seçildi. Bu yıl Scratch Cup olarak dördüncü ödül töreni gerçekleştirildi. • Scratch Cup 2023 kapsamında “Temiz Enerjim Benim Enerjim” temasıyla çocuklar, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemini kavraması, çevre kirliliği ve doğal kaynakların tükenmesinin farkına varması ve en önemlisi problemlerin çözümü noktasında temiz enerji çevre dostu proje fikirlerini tasarladı. • Finale kalan takımlardan 23 öğrenci, 12 Haziran 2023 tarihinde fiziki olarak gerçekleşen ödül gününde QNB Finansbank Kristal Kule'de “Geveze” sunuculuğunda oyunlarını gösterdiler. • 2022 yılında başvurularını başlattığımız yarışmaya 53 şehirden 1098 oyun başvurusu geldi. Bu 53 şehir arasında Aşkabat ve Lefkoşa şehirleri de bulunuyor. Yapılan değerlendirmeler sonucu finale 8 şehirden 10 takım- (23 çocuk) katıldı. • Önceki yıllarda olduğu gibi, 8-10 yaş kategorisinde 5 takım 11-14 yaş grubunda 5 takım oldu. Tüm takımlar kendi yaş kategorileri içerisinde En İyi Görsel Tasarım, En İyi Proje, En İyi Senaryo, En İyi Kod Yapısı, En İyi Uyarlama kategorilerinde ödüllendirildi. • Eğitimler pandeminin de etkisinin azalması ile 2022 yılı itibari ile yüz yüze ve online olarak gerçekleştirildi. 69 farklı şehirden 3017 çocuğa fiziki, 2106 çocuğa online olmak üzere toplamda 40 bin saatten fazla eğitim verildi. Scratch Eğitimleri Hakkında Proje kapsamında çocuklara, MIT (Massachusetts Institute of Technology) tarafından geliştirilen lisanslı bir kodlama eğitimi programı olan Scratch ile eğitim veriliyor. Projede verilen kodlama eğitimleri ile blok kodlama sayesinde sanat ve kodlamayı birleştirerek çocuklara daha yaratıcı olabilecekleri bir süreç sunuyor. Tinkercad Eğitimleri Hakkında 3 boyutlu tasarım amaçlı kullanılan Autodesk uygulaması olan Tinkercad ile eğitim veriliyor. Sürükle bırak yöntemi ile basite indirgenmiş her türlü tasarım yapılmasını sağlayan web 2.0 aracı olan Tinkercad sayesinde çocukların hayal güçlerini kullanarak birçok farklı üretim yapacakları bir süreç sunuyor. Bugüne kadar Minik Eller Kod Yazıyor projesiyle Tüm Türkiye'de ve hatta yurtdışında Türkçe bilen 45 binden fazla çocuğa ulaşılarak 300 bin saate yakın kodlama eğitimi verildi. Sunucular: Tevfik UYAR, Emre YORGANCIGİL Montaj: Utku TAŞOVA
16 Temmuz'da başlayan ve 23 Temmuz'a kadar devam edecek olan, TRT'nin 5'incisini düzenlediği "12 Punto" senaryo geliştirme ve ortak yapım platformunda bu yıl neler var? TRT Sinema Müdürü Faruk Güven ile konuştuk.
Kağıt Üstünde'de senarist Uygar Şirin ile film ve dizilerin senaryolarını masaya yatırıyoruz.
Ukrayna'nın Rusya'ya karşı saldırı başlattığı hafta içinde Almanya'da dev bir NATO tatbikatı yapıldı. Senaryo, olası bir Rus işgaline karşı hava savunma kabiliyetini geliştirmekti. Tatbikata Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 25 ülkeden 250 hava aracı katıldı. Almanya Hava Kuvvetleri Komutanı Ingo Gerhartz “NATO topraklarının her bir santimini korumak için hazırlanıyoruz” dedi. Geldiğimiz noktada NATO'nun beyin ölümünü değil Rusya'ya karşı genişlemesini konuşuyoruz. İsveç ve Finlandiya bu noktada gündeme gelen iki ülkeydi. Ancak iki ülkenin NATO üyeliği Türkiye'nin (ve Macaristan'ın) blokajına takıldı. Sebebi özellikle İsveç'in terör ve savunma sanayii konularında Türkiye karşıtı tutumuydu. Akabinde sorunun çözümü için Daimi Ortak Mekanizma oluşturuldu. İsveç ve Finlandiya, Türkiye ile muhtıra imzalayarak terörle mücadelede işbirliği konusunda net taahhütlerde bulundu. Daha sonra Türkiye'nin Finlandiya'ya yeşil, İsveç'e kırmızı ışık yakacağını ilk kez bu köşede okudunuz. Öyle de oldu. İsveç'in Finlandiya'dan ayrışması Stockholm hükümetini daha fazla adım atmaya zorladı. Terör örgütünün Suriye kolu SDG/YPG ile temas kesildi. Bazı isimler sınırdışı edilerek geldikleri ülkelere ya da Türkiye'ye iade edildi. Ülkedeki terör etkinliklerine sınırlama getirildi. Kur'an-ı Kerim'e dönük provokatif eylemlerin önüne geçileceği beyan edildi. Terörle Mücadele Yasası değiştirildi ve 1 Haziran'da yürürlüğe girdi. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından İsveç konusunun yeniden ısındığı bir sürece giriyoruz. Çünkü 11-12 Temmuz'da NATO zirvesi var ve bu zirve öncesinde İsveç'in üyeliğinin onaylanması için ciddi bir lobi faaliyeti yürütülüyor. ABD'nin başkentinde İsveç'e onay çıkacağına ilişkin bir hava ve beklenti var. İsveç basınında Macaristan'ın blokajı kaldırması konusunda ikna edildiği yazılıyor. Türkiye'nin de benzer bir tutum alacağı yönünde beklenti oluşturuluyor. Lobi faaliyetlerinin başını ABD çekiyor. ABD, “Bu bir şart değil” dese de İsveç'in üyeliğini onaylaması halinde Türkiye'ye F-16 satışının gerçekleşeceğini ima ediyor. ABD Temsilciler Meclisi Savunma Komitesi Başkanı McCaul'un “Somut adım görmeden F-16 satışına karşıyım. İsveç'in NATO üyeliği bu adımlardan sadece biri” ifadesi “F- 16 satışı için başka şartlar mı var?” sorusunu gündeme getiriyor. Oluşturulan bu hava neticesinde İsveç hükümetinin üyelik hazırlıklarına başladığı, yabancı askerlerin (NATO askerleri) ülkede konuşlanmasına yönelik çalışma yaptığı belirtiliyor. Bu arada Almanya'daki NATO tatbikatına İsveç'in de katıldığını belirtelim. Ancak Ankara konuyla ilgili kararını henüz vermiş değil. Sebebi İsveç hükümetinin kendisinden beklenen somut adımlar konusunda cesur davranmaması. Örnekle anlatalım. Daha önce ülkede Kur'an-ı Kerim yakılması gibi provokatif eylemlere izin verilmeyeceği beyan edilmişti. İsveç Yüksek Mahkemesi polisin Kur'an yakma yasağını kaldırdı. Öte yandan 1 Haziran'da yürürlüğe giren düzenlemeye rağmen terör örgütü PKK sembolleri taşıyan kalabalık bir grup -5 Haziran'da- ülkenin başkentinde gösteri yaptı. Ankara'nın tepki gösterdiği gösteriyle ilgili İsveç hükümeti “Onlar PKK'lı değil NATO karşıtı, sol gruplar” diyerek kendini savundu. İsveç Başbakanı Kristersson, “Ben yasa değişikliğini yaptım. Yargının bu yasayı nasıl uyguladığına karışamam” mesajı verdi.
Instagram:@sanatntarihi@filminanatomisi Youtube:Celil SadıkFilmin Anatomisi Twitter:Sanatn TarihiFilmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: filminanatomisi@gmail.com
Mehmet Sindel Film Okumaları FragmanlarFilmin Anatomisi Youtube:Mehmet Sindel Film Okumaları Fragmanlar Filmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: kemalakcay@gmail.commsindel@gmail.com
Mehmet Sindel Film Okumaları FragmanlarFilmin Anatomisi Youtube:Mehmet Sindel Film Okumaları Fragmanlar Filmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: kemalakcay@gmail.commsindel@gmail.com
Kağıt Üstünde'de senarist Uygar Şirin ile film ve dizilerin senaryolarını masaya yatırıyoruz.
Gazeteci Barış Soydan ile seçim öncesi ve sonrasında piyasalarda neler yaşanabileceğini konuştuk. Dolar ile ilgili senaryoları da anlatan Soydan'a göre seçimlerden sonra geçiş döneminde mikro krizler yaşanabilir. İyi seyirler...
TARIK TOROS'LA MANŞET • İki senaryo: • Tiksindirici 'sahte' videolar dolaşıma sokulabilir • "Halk ayaklanır" korkusuyla YSK ve asker emirlere uymaz • Öyle çaresiz ki: Millet'in vaatlerini kopyaladı • Kaldır mülakatı, elini tutan mı var? • "Erdoğan'ı bu kadar rahat görmedim" lafı doğru mu? • Sinan Oğan'dan Halk TV ekranında çarpıcı mesaj.. • Genel af çıkar mı? Kim ne yapar? Ünlü profesör ne dedi?
Mehmet Sindel Film Okumaları FragmanlarFilmin Anatomisi Youtube:Mehmet Sindel Film Okumaları Fragmanlar Filmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: filminanatomisi@gmail.commsindel@gmail.com
ICRYPEX Araştırma Uzmanı Atakan Kaplan, ABD'den ve Avrupa'dan gelecek olan verilerin dolar ve riskli varlıklar üzerindeki etkisi, Dolar, Bitcoin ve riskli varlıklar için olası negatif ve pozitif senaryoları ICRYPEX Podcast kanalında sizler için değerlendirdi.
Instagram:@sanatntarihi@filminanatomisi Youtube:Celil SadıkFilmin Anatomisi Twitter:Sanatn TarihiFilmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: filminanatomisi@gmail.com
Instagram:@sindel_memet@filminanatomisi Youtube:Mehmet Sindel Film Okumaları FragmanlarFilmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: filminanatomisi@gmail.commsindel@gmail.com
24 Ocak’ta açıklanacak 95. Akademi Ödülleri’ne hazırlanıyoruz bu bölümde. Sekiz ana kategorideki tahminlerimizi ve biraz da sezonun genel durumunu konuştuk. 04:32 En İyi Film 14:47 En İyi Yönetmen 17:26 En İyi Erkek Oyuncu 20:55 En İyi Kadın Oyuncu 25:20 En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu 28:04 En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu 32:08 En İyi Özgün Senaryo ... #112: Uyy Kıriteryun Dolabu yazısı ilk önce Oscar Boy üzerinde ortaya çıktı.
Bölüm destekçimiz Akademi Lazer Diş hakkında bilgi almak için:https://www.akademilazerdis.com/Instagram: @akademilazerdis Instagram:@sanatntarihi@filminanatomisi Youtube:Celil SadıkFilmin Anatomisi Twitter:Sanatn TarihiFilmin AnatomisiReklam ve İş birlikleri için: filminanatomisi@gmail.com *Bu bölüm "Akademi Lazer Diş" hakkında reklam içerir*
Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nı sunduğum programın bu haftaki konuğu Gülçin Önel. 1980 yılında İzmir'de doğan Gülçin, nam-ı diğer Mavi'nin Sesi. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okudu. Senaryo yazarlığı okuduktan sonra kendi alanında çalışmak için İstanbul'a taşındı. Sinema sektöründe çalıştı sırada 2006 yılında reiki ile tanıştı. Spiritüel alanda birçok eğitim aldı. Psikolojiye merakı sayesinde Arel Üniversitesi'nde Psikoloji yüksek lisansı yaptı. İstanbul Üniversitesi'nde felsefe bölümünde okuyan Gülçin, Dişil enerji temelli eğitimler veriyor ve aynı zamanda maya astrolojiyle ilgileniyor. Gülçin ile hikayesini ve yolculuğunu konuştuk. Gülçin'in çalışmalarını ve paylaşılarını https://www.instagram.com/gulcin/ Instagram sayfasından veya http://mavininsesi.com web sitesinden takip edebilirsiniz. Keyifli dinlemeler :)
'2023' küresel jeopolitik yol ayrımı yılı olacak'... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun her yıl sonunda düzenlediği ve geçmiş seneyi değerlendirdiği geleneksel basın toplantısında aklımı meşgul eden üç cümleden biri buydu... Türk ulusal güvelik mimarisi ve dışişleri bakanlığı o kadar işle uğraşıyor ki, bunların karnesini çıkarmak bir yana, dökümünü yapmak bile el tutuyor... Bu yüzden, Akdeniz, Libya, Yunanistan, Balkanlar, Ukrayna-Rusya, Afganistan, Avrupa Birliği, hele ABD, Suriye, normalleşme/arabuluculuk, Türk Dünyası (Türk Devletleri Teşkilatı, Yeni Asya, üçlü formatlar), Afrika, ‘siper ve siber savaşlar' türünden deve dişi gibi konular ancak “stratejik gerçeklikler” olarak dillendirilebildi... Yine de benim aklımda o üç cümle vardı... Diğer ikisini de yazayım... “Yeni sistemin doğum sancıları” ve “gevşek çok kutuplu sistem”... KENDİ SAHNEMİZİ KURDUK... ‘2023 küresel jeopolitik yol ayrımı yılı olacak'... Hoş tesadüf de sayabiliriz, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı ile yeni küresel sistemin doğum sancılarının tokalaşmasını... Bu köşede yıllardır ve çok paylaştık; Türkiye'nin son 20 yılda geçirdiği dönüşüm ile yerkürenin ekonomik/siyasi/askeri/sosyal krizlerinin buluştuğu zamanlamanın, Türk dış politikası ve uluslararası ilişkilere bakışında “form” değişikliği yarattığını... Bizde, “yok canım dünya aynen duruyor, konjonktürel gelişmeler bunlar, düzen aynen devam edecek” diyenler hâlâ bulunduğu için, Türkiye onların yükünü de çekerek, yeni sistemin doğum sancılarına ekledi... Bu hibrit gelişme ve ortaya çıkardığı form değişikliği; günümüze kadar “orta boy ülke” olarak anılan kimi coğrafyaların, özellikle de Türkiye'nin uluslararası oyunculuğuna daha çok replik yazmakla kalmadı, oyunun gidişatını da tek başına etkileme imkânı yarattı... Tabloyu tarifte zorlananların akıl karışıklığı, Soğuk Savaş döneminde Türkiye'nin rolüyle karıştırmalarından kaynaklanıyor. Zamanın ABD/NATO-Rusya/Varşova Paktı gerginliğindeki Türkiye ile günümüz Doğu-Batı rekabetindeki Ankara pozisyonunu benzetmekten geliyor hata... İlkinde Türkiye'nin rolü falan yoktu. Figürandı Türkiye. Uluslararası dinamikleri etkilemesi/değiştirmesi falan mümkün değildi. Senaryo ne yazıyorsa onu oynuyordu. Acı gerçek budur... BATI'NIN GERÇEK YARASI... Yeni sistemin ne doğuracağını bilmiyoruz. Jeopolitik sapakta hangi yolu tercih edeceğimize de karar vermedik. Kendi yolumuzu bulmamız gerektiğini hatta kendi yolumuzu yapmamız gerektiğine inanıyoruz... Belirsizlik karar vermemizi zorlaştırıyor ama şunu da görüyoruz; riskler kadar fırsatlar var. Fırsatlara kapılıp, risklere körleşmemeye çalışıyoruz. Temkinli olurken de fırsatları kaçırmamaya. Bir yandan da Türkiye'yi yeni dünyaya uyumlu silah ve mühimmatla donatmaya çalışıyoruz. Her alanda. İç siyasetin de takım oyununu öğrenmesi gerekiyor. En yorucu olan da bu... Sabit şu; son yüzyıla damgasını vurmuş Batı/ABD hegemonyası eriyor. Buna mukabil bir kaç ülke daha çok pay istiyor. Hem maddi hem politik. Başta/tek Türkiye, Moral değerler üzerinden getirdikleri şikayet ve itirazları da var. Çoğu da haklı. Adalet, Batı'nın ağır zaafiyetine dönüşmüş durumda... Onlar da “eski düzenin” sürmesi için direniyorlar. Üstelik “değişimin kaçınılmazlığını” gördükleri halde. Bu da her yere, krizleri savaşlara dönüştürecek barut fıçıları yerleştiriyor...
Borsa İstanbul için üç senaryo by Hürriyet
COVID-19'un şaşkınlığı içinde bile küresel çapta çok hızlı bir değişimi göğüslediğimizi zannettikçe, Ukrayna'daki savaş uzadıkça, Rusya'nın gücü törpülendikçe, stratejik silahlar gerginlik alanlarına sevk edildikçe, dünyanın dikkati Hint-Pasifik eksenine doğru çekildikçe, yeni tür ekonomik düzenin çalkantılı halinin yeni normalleri bağlamındaki alışkanlıklar için toplumların sürüklenmesini izledikçe, her şey tepetaklak oldukça, hatta geleceğe bakarken duyulan endişenin bile artık kanıksanır halde olduğunu gördükçe, size ne diyeyim? Sizce bugün için Dünyanın Sürüklenmesi (Senaryo-2) görünümü insanlığı nerelere taşıyacak? Bizlere Yeni-Karanlık Çağ'ı yaşatıyorlar diyebilir miyiz? Bundan maksat Yeni-Aydınlanma mı olacak?
Erdoğan'ın referandum çağrısı kulisleri hareketlendirdi… AKP'nin referandumu 2023'teki genel seçimlerle birlikte yapabileceği belirtiliyor…. / Adalet Bakanı Bozdağ, 24 ve 41. Maddelerde değişiklik yapılacağını söyledi… / Birleşik Kamu-İş: Açlık sınırı ekimde 8 bin lirayı aştı… Yoksulluk sınırı, 4,5 asgari ücrete denk geliyor... / Gündemin önemli gelişmeleri Demet Bilge Erkasap'ın hazırladığı bültende…
Bu video 28/08/2016 tarihinde yayınlanan "EZİYETLER, HÜZÜN VE İLAHÎ EMİRLER" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.ozgurherkul.org/tag/insi-... Kur'an-ı Kerim'de insî ve cinnî şeytanlara dikkat çekiliyor ve şeytanların kendi dostlarını fitledikleri ifade ediliyor. Şeytan, günümüzde, gemi azıya almış. Çünkü insî şeytanlardan ordular teşkil etmiş. Kullandığı argümanlar da İslamî argümanlar. Formalara bakınca, İslamî forma fakat oynadığı oyun, insanları şirazeden çıkarma istikametinde. Sanki “Siyasî İslam!” deyince, her şey tamam oluyor; ondan sonra başka yerde birileriyle -bağışlayın- bohemce bir hayatınız olabilir: “Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir! Öyleyse, irtikâpta bulunabilirsiniz.” Doğru, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir; kurban olayım o Gafûr'a, o Rahîm'e!.. Fakat, heyhat, bu hakikat nerelerde, nasıl suiistimal ediliyor?!. Hazreti Pîr de bu tehlikeye işaret ediyor; şeytanın önemli oyunlarından bir tanesi; size öyle fısıldar: “Allah Raûf'tur, Rahîm'dir.. Latîf'tir, Kerîm'dir, Rahmân'dır, Azîz'dir, Mu'iz'dir, Râfi'dir… Dolayısıyla endişe etmeyin günah işleseniz de!” der. Fakat günah uyuşturucu gibidir; insan bir kere o istikamette yola çıktı mı, açıldı mı, ilk adımı attı mı, o sonra atılacak adımların bir yönüyle dürtükleyici, zorlayıcı referansıdır. Neylersiniz ki, “Yahu yapılıyor böyle! İşte Allah Tevvâb'dır; tevbeleri kabul eden Zât-ı Akdes-i Ecell u A'lâ'dır. Niye bu kadar endişe duyuyorsunuz?!.” derler. Hatta bir de size sitem ederler: “Ne diye günah işleyen insana karşı böyle olumsuz şeyler söylüyorsunuz? Allah Tevvâb değil mi? Niye ümidini kırıyorsunuz? Neden onu ye'se atıyorsunuz!..” Bu da şeytanın kullandığı ayrı bir argümandır. En tehlikeli şeytan, Hazreti deme zelle yaşatan şeytan değildir, insan suretindeki şeytanlardır. Onlardan daha tehlikelisi de “Ben Müslümanım!” diyen fakat şeytanî yolda adım adım onu takip eden kimselerdir. Onun için “Şeyâtîne'l-insi ve'l-cinn” (En'âm, 6/112) denmiş, “insî ve cinnî şeytanlar.” O, cinnî.. “Mâricü'n-nâr”dan (Rahman, 55/15), “ateşin özü”nden yaratılmış. Dolayısıyla da herhalde “Ateş umurumda değil benim!” diyor. Amma oraya gittiğin zaman görürsün, seni kerata.. umurunda mı değil mi, anlarsın o zaman onu. Fakat arkasından sürüklenen sürüler, onlara ne demeli? Ne demeli?!. Asrı, Müslümanlık hesabına, şeytanın avenesi böyle kirletti. Bütün İslam dünyasında aynı kirliliğe şahit olmak mümkündür. Aynı sürçmelerin, -hayır estağfirullah, sürçme değil tepetaklak gitmelerin- her yerde olduğuna şahit olabilirsiniz. Belki başka şeyler değil de, -zannediyorum- Müslümanlığın yeniden gelip hayata hayat olması mevzuunda, bu türlü şeyleri görme, sizi inkisara uğratır, ümidinizi kırar. Öyle bir ümit inkisarı yaşadığından dolayı Akif: “Müslümanlık nerede, bizden geçmiş insanlık bile, lemi aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile, Kaç hakiki Müslüman gördüm, hep makberdedir, Müslümanlık bilmiyorum amma galiba göklerdedir.” diyor. Allah, inayetini bizlerle beraber eylesin. İnsî cinnî şeytanların şerlerinden muhafaza buyursun; bizi Müslüman görünüp de şeytanın rolünü/senaryolarını oynayan kimselerden yapmasın. Senaryo, bir yönüyle Kur'an dayanaklı, Sünnet dayanaklı, öyle gösteriliyor; “Allah!” deniyor, “Peygamber!” deniyor Ama -bağışlayın, lütfen bağışlayın- her türlü “halt” yeniyor.
Ekonomist Murat Sağman, bu hafta piyasaların yakından takip ettiği ABD enflasyonunu, Türkiye'de açıklanacak önemli verileri, dolarda artan hafif ateşi ve yurt dışı borsalarındaki sert düşüşü yorumladı. ABD borsalarındaki düşüşün Borsa İstanbul'a çok yansımayacağını söyleyen Sağman, yabancı yatırımcının azalması nedeniyle korelasyonun kalmadığını belirtti. Dolarda yön yukarı diyen Sağman'a göre "çok zor bir kış geliyor."
TRT 12 Punto Senaryo Günleri'nde ödüller sahiplerini buldu. Projenin detaylarını TRT Sinema Müdürü Faruk Güven'le konuştuk.
Batı blokunun Rus ekonomisini hedef alması, Rusya için "savaşı sürdürülebilir olmaktan çıkaracak" varsayımı, Ukrayna'nın savaştan zaferle ayrılacağı izlenimini doğuruyor. Yazan: Prof. Dr. Murat Yeşiltaş Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Para Kazanma Eğitimleri: https://www.parakazanmaegitimleri.com Para kazanmayı öğrenmenin zamanı geldi, geçiyor... Paranızın ve zamanınızın kontrolünü geri almanızı sağlayacak eğitimler... Kayıtlı eğitimlerime, ödemeden hemen sonra başlayablir, 7 gün 24 saat dilediğiniz zaman devam edebilirsiniz. Kayıt sırasında oluşturduğunuz kullanıcı adı ve şifre ile hemen giriş yapabilirsiniz. Ufak bir vade farkı ile taksitle ödeyebilirsiniz. Mehmet Hamdi Bol resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/mehmethamdibolofficial/ İnternet sitem: https://linktr.ee/mehmethamdibol Birebir danışmanlık için: https://akademi.parakazanmaegitimleri.com/course-detail/danismanlik E-posta listeme ücretsiz abone olup son bilgi, haber, eğitim, kitap ve indirimlerden haberdar olmak için: https://paranette.us12.list-manage.com/subscribe?u=2a3717259181988e712013bb5&id=d9f3e84a01 Mehmet Hamdi Bol iletişim: https://us12.list-manage.com/contact-form?u=2a3717259181988e712013bb5&form_id=54ee29445e230e2f36951b19751ff563 Tüm yayınlarda ana fikrimiz ve amacımız: Herkes çok para kazanmaz ama nerdeyse herkes daha çok para kazanabilir. Mehmet Hamdi Bol Para Nette - Para Sohbetleri - Para Kazanma Eğitimleri Finansal özgürlük gerçekten mümkün!
Yazar Levent Gültekin Doğan Kitap'tan çıkan "Yaklaşan Kasırga" kitabını T24'ten Candan Yıldız'a anlattı. Kitabında Türkiye'nin adım adım nasıl "Ortadoğululaştırıldığını" anlattığını ifade eden Levent Gültekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması ve Siirt seçimlerinin yenilenerek siyasete başbakan olarak dönmesiyle senaryonun başladığını savundu. Gültekin, her kritik dönemeçte Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü açan bir elin devreye girdiğini söylüyor. "Bu kitabı yazarken bu kurgudan haberim yoktu. Kurguyu yazmak için oturmadım kitabın başına. Kitabın sonuna geldiğimde önümde bir fotoğraf oluştu. Bu fotoğrafı gördüğümde 15 gün uyumadım. Çok dehşet verici bir fotoğraftı. Acaba ben yanılıyor muyum? Komplo teorisine kapıldım diye kalktım Ankara'ya gittim. Devletin çok önemli makamlarında bulunmuş bir sürü insanla görüştüm. Hiç farkında olmadan böyle bir fotoğraf çıktı önüme. Yıllarca devlettesiniz ne diyorsunuz. Tamamı doğru dediler. Bunu diyenler Başbakan, Dışişleri Bakanı, Meclis Başkanı olmuş kişiler. Bunu şu anki muhalefet lideriyle de paylaştım." 18 Nisan 2022 yayını
Erdoğan sıkıştı; İşte Türkiye için en iyi senaryo Çıkış Yolu
Libya'da 24 Aralık 2021'de seçimlerin yapılacağı kararlaştırılmıştı. Ancak hukuki altyapının hazırlanamaması ve ihtilaflar sebebiyle bu gerçekleşemedi. Mevcut hükümetin yeni yapılacak seçime kadar görevine devam etmesi tartışmaları ve Tobruk Meclisinin yeni bir Başbakan seçme hamlesiyle ülkede siyasi kriz derinleşti. Libya'daki son gelişmeleri Kuzey Afrika Koordinatörü Aydoğan Kalabalık'la konuştuk.
Dolar düşünce yüzü düşenler, hevesle önümüzdeki haftayı işaret etmeye başlamış durumdalar. Malum, pazartesi günü yıllık enflasyon rakamları açıklanacak. Aralık ayında kurdaki şiddetli dalgalanma nedeniyle yüksek bir enflasyon rakamının açıklanması bekleniyor. Enflasyon yüksek çıkınca bunun kurda yeni bir dalgalanma üreteceği söyleniyor. Niçin? Şöyle bir izah yapılıyor: 20 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı kur garantili mevduat uygulamasında kur'un yükselmemesi halinde Türk lirasının getirisi en fazla yüzde 17 olarak kalacak (Politika faizi artı 3 puan). Ama diğer yandan enflasyon yüksek çıktığı halde, kur'da yükselme olmazsa, “Paramın değeri düşüyor” diye düşünenler telâşla yeniden dövize yönelebilir. O da doların ateşini, 20 Aralık öncesinde olduğu gibi şiddetli bir şekilde yükseltebilir. Senaryo bu. Önümüzdeki hafta böyle bir senaryo karşımıza çıkabilir mi?
Sesli Köşe-Selcan Taşçı-'AK Parti için ''kara senaryo'' Milletvekilleri istifaları kapıda'
Bu yayınımızda TeCe Mimarlık kurucu ortakları Tülin Hadi ve Cem ilhan ile birlikteydik. Kendileri TeCe Mimarlık'ın 1994 yılında itibaren onlarca yarışmalardan 9 birincilik ile ofisin geçirdiği süreci anlattı. ODTÜ KKTC Rektörlük Binası'nın hikayesini konuştuğumuz yayında yarışmaların genç ofislerin öneminden bahsettik. Pandeminin mimariye etkilerini anlatırken geçmişten günümüze ulusal ve Uluslararası açılan mimari yarışmaların değişimleri konuştuk. Mimarlık ofislerinden yeni açılanlara tavsiyelerinin yanında öğrenciler ve yeni mezunlar için aktardığı tecrübeleri ile çok güzel bir yayın oldu. Kesinlikle dinleyin derim. Öneri, isteklerinizi sunmak için ve ben de ekibe katılabilir, yayın yapabilirim diyorsanız, bizimle abdullahdogmus.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.
Ali Şansalan Tetikçi hakem Kim kırmızı kart doğru mu? Vitor Pereira'nın kadro seçimi hakem rezaleti neden Fenerbahçe bu sezon şampiyon olacak?
Kemal Can ile 5 Soru 10 Cevap: Sürpriz senaryo, sürpriz sonuç üretir mi?
Dün TRT Haber'in Özel Haberler Birimi'nden geldiler... Sosyal medya ile ilgili bir belgesel için çekim yaptılar... Hayran kaldım doğrusu... Kısacık zaman içinde, inanılmaz bir profesyonellikle evde resmen stüdyo kurdular. Üç kamera, bolca ışık ve işine hâkim bir ekip... TRT Haber, belgesel serisi için takdire şayan 10 kişilik bir ekip kurmuş. Senaryo ve editörlük vazifelerini Ahmet Bağçeci üstlenmiş... Yönetmen Murat Yıldırım, görüntü yönetmeni Vahap Aksoy, kameramanlar ve muhabirler arı gibi çalışıyorlar. Bugüne kadar 15 Temmuz (Zehirli Salkım), Mavi Vatan, kripto para (Dijital Gizem) ve 28 Şubat üzerine yaptıkları belgesellere TRT Haber'in YouTube kanalından veya TRT izle uygulamasından ulaşılabiliyor. Biz dört bölümlük yeni belgesel serisi için sosyal medya üzerine konuştuk. Sayın Cumhurbaşkanı'nın müjdelediği düzenlemenin son derece gerekli olduğuna inananlardanım... Sosyal medyanın, temelde, ‘kötüye kullanıldığı' için neden olduğu kaosa dair düşüncelerimi belgeselde de dile getirdim. Sebepler de örnekler de aslında çok çeşitli... Kısa kısa değinelim... Netflix'te yayınlanan Social Dilemma belgeselini izleyenler, bu mecra üzerinde gençlerin maruz kaldığı zorbalığın onları nasıl bir çıkmaza ve bunalıma sürüklediğini hatırlayacaklardır... Örneğin, ABD'de 2009-2015 yılları arasındaki ‘intihar' raporları ile lise öğrencilerinin tutum ve davranışlarının üzerine yapılan araştırmalarda; günde beş saatten fazla internet kullanan gençlerin, bir saat kullananlara oranla yüzde 70 daha fazla intihar düşüncesine kapıldığı görülmüş. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi “Son Beş Yılda Türkiye'de Boşanmalara Etki Eden Bir Faktör Olarak Yeni Medya Teknolojileri ve Sosyal Medya” araştırmasına göre; ‘yeni medya teknolojileri' ve ‘sosyal medya', boşanma nedenleri arasında üst sıralarda yer alıyormuş.
Gelinen aşamada Afganistan'ı üç senaryonun beklediği söylenebilir: Gani hükümeti ile Taliban arasında uzlaşma ve yetki paylaşımı; Taliban'ın ülke genelinde hakim güç haline gelmesi ve son olarak ülkenin Suriye benzeri bir iç savaşa sürüklenmesi. Yazan: Merve Seren Seslendiren: Sefa Şengül
Bu video 13/08/2017 tarihinde yayınlanan "Son Şeytani Senaryo" isimli Bamtelinden alınmıştır. Tamamını buradan izleyebilirsiniz :http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-son-seytani-senaryo/ *Bir “hırsızlık” ortaya çıkınca, adını “darbe” koyup Müslümanlara eziyet etme işi; o bir başlangıçtı. Fakat maşerî vicdan, genelde böyle bir muamele için onu yeterli sebep görmediğinden dolayı, şeytanın yeni bir senaryosuna ihtiyaç vardı. Gerçekten “darbe” denecek bir darbe senaryosuna ihtiyaç vardı. Onlar “Sağ olsun!” derler Şeytana, biz de “Yerin dibine batsın!” deriz; çünkü onlara öyle bir senaryo verdi, ellerini güçlendirdi. *Bî-idrak olanlar bile onu darbeye benzetemediler. Onun için şeytan yol gösterdi: “Ben başka bir senaryo hazırladım size! Aklınız ermiyor, bak bu senaryoyu kullanın!.. Hakikaten darbe suretinde bir şey yapın! Ama iktidardakilerden kimseye dokunmayın sakın. Halkı sokağa dökün, sonra kendi muhafızlarınızla halkın üzerine ateş edin, sonra halkı öldürün, sonra da onu başkalarına fatura edin! Sonra da deyin ki, ‘İşte siz yaptınız!' O zaman milleti derdest edip içeriye doldurmaya o yığınlar da inanacaklardır.” Fakat baktılar ki, dünya buna da inanmıyor. Dünyanın değişik yerlerinde erbâb-ı basiret, elit, entelektüel, “Yahu böyle bir şey olmaz!.. Bu insanlar, nasıl olur, her şeyden haberdar oldukları halde?!.” diyorlar. Evet, camilerin minareleri/hoparlörleri hazır, diyanet teşkilatı hazır, imamlar hazır, müezzinler hazır… Hâdise olmadan evvel çıkıp camilerin minarelerinde bile haykırıp insanları sokaklara dökecekler ve sun'î bir kargaşaya sebebiyet verecekler. Kitabü'l-Fiten ve'l-Melâhim'de ifade buyrulduğu gibi; ben değil, Söz Sultanı (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyuruyor: “Ölen niçin öldüğünü, öldüren de neden öldürdüğünü bilemeyecek!” Kargaşa, anarşi… Diyor ki adam -IŞİD'den, tuhaf kılıklı ve kıyafetli- “Bize silah dağıttılar, ‘Şunu vurun, bunu vurun!' dediler.” Evet, dolayısıyla dünya, bu hadiseleri görüyor, sizin baktığınız perspektiften bakıyor ve “Yahu burada da bir kısım boşluklar var; buna ‘darbe' dediler ama bu galiba ‘darbe' diyenlerin uydurması. Bu da Şeytan'ın bir senaryosu!” diyor. Onun için havanın karardığı, mevsimin bir kış haline geldiği, ortalıkta sadece zâlimlerin hayhuyunun duyulduğu, etrafın mazlumun iniltileriyle inlediği dönemde bile, bir de bakarsınız, ufukta mustatil bir şafak belirir. Öyle ki, en âmî insanlar bile bakınca, derler ki: “Vallahi bunun arkasından güneş doğacak!” Çünkü o mustatil şafak, yalan söylemez. Daha fazlası icin web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın: https://hizmetten.com/ Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: https://www.youtube.com/channel/UCVgCN_DrSYXlLo4kbCYcmuQ/join
Erk Acarer: Yurttaşa içki içirmeyenler, uyuşturucu sevkiyatı yapıyormuş. Siyasal İslam geride kaldı. Bu pudra şekerli siyasal İslam. Ahirette din iman, dünyada kokain liman. Mesele devletin bekası değil, devleti ele geçirenlerin kokain sevgisiymiş meğer. Türkiye'deki en gerçek film çekiliyor. Sedat Peker, İMDB'de 1. sırayı gördü. Kast geniş. Süslü Süleyman, derin Mehmet, Pambıkören, Düşkün Abdulkadir, nargile kardeşler, Milyon Ali ve hayırlı evlatlar Tolga ile toraman… Daha kimler kimler… Senaryo bozmadan devam ederse, gideceği yer malum. Bölüm sonu, sarayın dehlizlerine, petrol ve silah işlerine, IŞİD meselesine, Bilal oğlana ve damada ulaşacak gibi. Çember daralıyor da denebilir, genişliyor da.
Senaryo ve hikaye yazarlığı üzerine...
Ülkemizdeki Covid 19 sagını için iki senaryo, iyi ve kötü.
Sesli Köşe- İsmet Özçelik- "Çift taraflı senaryo!" by Yön Radyo
Bu video 13/08/2017 tarihinde yayınlanan "Son Şeytani Senaryo" isimli Bamtelinden alınmıştır. Tamamını buradan izleyebilirsiniz :http://www.herkul.org/bamteli/bamteli... *Bir “hırsızlık” ortaya çıkınca, adını “darbe” koyup Müslümanlara eziyet etme işi; o bir başlangıçtı. Fakat maşerî vicdan, genelde böyle bir muamele için onu yeterli sebep görmediğinden dolayı, şeytanın yeni bir senaryosuna ihtiyaç vardı. Gerçekten “darbe” denecek bir darbe senaryosuna ihtiyaç vardı. Onlar “Sağ olsun!” derler Şeytana, biz de “Yerin dibine batsın!” deriz; çünkü onlara öyle bir senaryo verdi, ellerini güçlendirdi. *Bî-idrak olanlar bile onu darbeye benzetemediler. Onun için şeytan yol gösterdi: “Ben başka bir senaryo hazırladım size! Aklınız ermiyor, bak bu senaryoyu kullanın!.. Hakikaten darbe suretinde bir şey yapın! Ama iktidardakilerden kimseye dokunmayın sakın. Halkı sokağa dökün, sonra kendi muhafızlarınızla halkın üzerine ateş edin, sonra halkı öldürün, sonra da onu başkalarına fatura edin! Sonra da deyin ki, ‘İşte siz yaptınız!' O zaman milleti derdest edip içeriye doldurmaya o yığınlar da inanacaklardır.” Fakat baktılar ki, dünya buna da inanmıyor. Dünyanın değişik yerlerinde erbâb-ı basiret, elit, entelektüel, “Yahu böyle bir şey olmaz!.. Bu insanlar, nasıl olur, her şeyden haberdar oldukları halde?!.” diyorlar. Evet, camilerin minareleri/hoparlörleri hazır, diyanet teşkilatı hazır, imamlar hazır, müezzinler hazır… Hâdise olmadan evvel çıkıp camilerin minarelerinde bile haykırıp insanları sokaklara dökecekler ve sun'î bir kargaşaya sebebiyet verecekler. Kitabü'l-Fiten ve'l-Melâhim'de ifade buyrulduğu gibi; ben değil, Söz Sultanı (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyuruyor: “Ölen niçin öldüğünü, öldüren de neden öldürdüğünü bilemeyecek!” Kargaşa, anarşi… Diyor ki adam -IŞİD'den, tuhaf kılıklı ve kıyafetli- “Bize silah dağıttılar, ‘Şunu vurun, bunu vurun!' dediler.” Evet, dolayısıyla dünya, bu hadiseleri görüyor, sizin baktığınız perspektiften bakıyor ve “Yahu burada da bir kısım boşluklar var; buna ‘darbe' dediler ama bu galiba ‘darbe' diyenlerin uydurması. Bu da Şeytan'ın bir senaryosu!” diyor. Onun için havanın karardığı, mevsimin bir kış haline geldiği, ortalıkta sadece zâlimlerin hayhuyunun duyulduğu, etrafın mazlumun iniltileriyle inlediği dönemde bile, bir de bakarsınız, ufukta mustatil bir şafak belirir. Öyle ki, en âmî insanlar bile bakınca, derler ki: “Vallahi bunun arkasından güneş doğacak!” Çünkü o mustatil şafak, yalan söylemez. Daha fazlası icin web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın: https://hizmetten.com/ Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: https://www.youtube.com/channel/UCVgC...
Romina Özipekçi’nin bu haftaki konuğu senaryo yazarı ve oyuncu Levent Kazak’tı.
Senaryo yazmak bir dağa tırmanmak gibidir. Tırmanırken tek görebildiğiniz önünüzdeki ve tam üstünüzdeki kayadır. Nerden geldiğinizi ya da nereye gittiğinizi göremezsiniz,der Syd Field. Peki, nedir senaryo yazmak? Seslendiren: Aykut TÜZEMEN Yazan: Şura ZEBUNOĞLU Erişim Kanallarımız https://linktr.ee/MozartCulturesPodcast Bir manzarayı bütünüyle seyretmek kesinlikle keyif vericidir. Fakat gelin gözlerimizdeki hayali çizgilerle gördüğümüz her şeyi binlerce parçaya ayırdığımızı düşünelim. Oluşturduğumuz her küçük parça da aslında birer manzara değil midir? Sizlere inceleme bölümümüzde bu küçük manzaraları dinleme imkânı veriyoruz. Üstelik hayali çizgilerle falan da uğraşmanıza gerek yok, sizin için o kısmı biz hallettik bile. Arkanıza yaslanın ve ayrıntıların keyfini çıkarın. Mozartcultures; Türkiye' de tamamı gönüllülerden oluşan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak,sanatı ve bilimi güneşin doğup battığı tüm topraklara yayabilmek amacıyla çıktığımız bu yolda sizlere çok değerli podcast yayınları dinletmeyi amaçlıyoruz.
2004 yılında Barış Pirhasan ve Levent Kazak tarafından kurulan Senaryo Stüdyosu, 17 yıl aradan sonra destek verdiği alanlar genişletilerek çevrimiçi erişime açıldı. Levent Kazak, Senaryo Stüdyosu’nun çevrimiçi olarak yeniden açılmasını, eğitim ve üretim faaliyetlerini Medyascope’a anlattı. PATREON'dan Medyascope'a destek olabilirsiniz → https://www.patreon.com/medyascopetv Teşekkürler!
Moonstar Tv - BERAT ALBAYRAK'LA İLGİLİ KÖTÜ SENARYO... PROF. DR. İBRAHİM ÖZTÜRK by Bahar Solukları
Eskimo şiirini yerinde inceleme niyetiyle Kanada'nın Nunavut bölgesinin merkezi Iqaluit'un doğusunda yer alan küçük bir avcı yerleşkesini ziyaret eden Levent Kazak'ın köyün şamanı ve ozanı Tikkani'nin çadırında gerçekleştirdiği podcast kaydı.
Adem Yavuz Arslan | Erdoğan’ı bekleyen üç senaryo | 21.10.2020 by Tr724
Programda; ➤ Hedefteki Anayasa Mahkemesi ➤ EBA'da 2. can kaybı ➤ Menzilci olduğu iddia edilen GATA'daki başhekim yardımcısı ➤ Azerbaycan-Ermenistan çatışması konuşuldu. Tele1'e destek olmak için: https://www.tele1.com.tr/destek
17 Temmuz 2020 | Bu hafta Duende podcast’i yoğun gündemimizden dolayı iki farklı bölüme ayırdık. Bu bölümünde; Pablo Picasso’nun sevgilisi Marie-Therese Walter’ı resmettiği kara kalem çizimini, müzayede evi Christie’s’nin ilk canlı yayın açık artırmasını, Sophie Taeuber-Arp’ın eserlerinin yer aldığı çevrimiçi galeriyi, Banksy’nin son eserini, yeni sanatçı platformu Age of Quarantine’i, hali hazırda devam eden 12 Punto TRT Senaryo Günleri’ni ve geçen ay sonlanan Uluslararası Göç Filmleri Festivali’ni konuştuk. Keyifli dinlemeler.
Yapay zeka, bir insan gibi dizi ya da film senaryosu yazabilir mi? Büyük veri ve yapay zeka, Netflix gibi streaming platformları tarafından nasıl kullanılıyor? Bu bölümde, özellikle bu iki sorunun cevabını arıyoruz. 05:55'teki müzik: Sibelius 13 Pieces for Piano, Op.76 - 2. Etude 12:44'teki müzik: Max Richter - Written On The Sky 21:40'taki müzik: Antonio Vivaldi - Storm
Her ne kadar ülkeler çoktan normale dönme planları yapıyor olsalar da, epidemiyolojik modellerin hiçbiri normalleşmeyi mümkün kılacak bir gidişata işaret etmiyor. Halen nüfusun çok ufak bir kısmı hastalığı geçirmiş halde, halen aşı yok ve halen ilaç yok. Dolayısıyla normale dönme planları, daha önceden… Seslendiren: Funda Başak
Türkiye, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun pazar akşamı gelen sürpriz istifa kararını konuşuyor.10 Nisan 2020 tarihinde akşam saatlerinde ani bir kararla 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta alınan sokağa çıkma yasağı kararı sonrası halkın sokaklara dökülmesinin sorumluluğunu üstlenen Bakan Soylu, istifa kararını açıkladı.Soylu istifa açıklamasında, koronavirüs tedbirleri kapsamında 31 il için alınan iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı sonrası ortaya çıkan görüntülerin süreçle uyuşmadığını belirtti. Ergun Babahan, sürpriz istifa kararının perde arkasında neler yaşanmış olabileceğini analiz ediyor ve muhtemel iki senaryoya dikkat çekiyor.
Türkiye, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun pazar akşamı gelen sürpriz istifa kararını konuşuyor. 10 Nisan 2020 tarihinde akşam saatlerinde ani bir kararla 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta alınan sokağa çıkma yasağı kararı sonrası halkın sokaklara dökülmesinin sorumluluğunu üstlenen Bakan Soylu, istifa kararını açıkladı. Soylu istifa açıklamasında, koronavirüs tedbirleri kapsamında 31 il için alınan iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı sonrası ortaya çıkan görüntülerin süreçle uyuşmadığını belirtti. Ergun Babahan, sürpriz istifa kararının perde arkasında neler yaşanmış olabileceğini analiz ediyor ve muhtemel iki senaryoya dikkat çekiyor.
Oscar Ödül Töreni'ne sayılı günler kala Kutsal Motor, Yemeksepeti ile adaylık analizlerine devam ediyor. En İyi Yönetmen ve Senaryo adaylıklarının konuşulduğu bölümde, değişen dengeler bazı tahminlerin yönünü de değiştiriyor.
Cannes'da En İyi Senaryo ve Kuir Palmiye kazanan, 2019'un en iyi filmlerinden biri olarak görülen Céline Sciamma'nın yönettiği Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi'ni sinema yazarları Evrim Kaya ve Hasan Cömert konuşuyor. Sosyal medya hesaplarımız: https://www.instagram.com/kutsalmotor/ https://twitter.com/KutsalMotor https://www.facebook.com/kutsalmotor/ #JetonDüştü #AlevAlmışBirGençKızınPortresi #CélineSciamma
Yarından Hikayeler'in bu özel yayınını QNB Finansbank ve Habitat Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen Scratch Cup 2020'de gerçekleştirdik. Hazırlayan ve sunanlar: Emre Yorgancıgil, Tevfik Uyar Kamera ve kurgu: Kübra Karacan Uyar ----------------------------------------------------------------------------- Bu yıl ‘Benim Şehrim’ temasıyla ilk kez gerçekleştirilen Scratch Cup’a yıl boyunca 631 başvuru oldu. Scratch Cup 2020’nin finali 10 takımın katılımıyla 6 Şubat Perşembe günü, QNB Finansbank Kristal Kulede gerçekleşti. Çocuklar, geliştirdikleri kodlarla şehirlerindeki problemleri tespit edip çözüm bularak, insanlar için mükemmel bir yaşam yaratmaya çalıştılar. QNB Finansbank, çocuk ve genç odaklı “Minik Eller Büyük Hayaller” Kurumsal Sosyal Sorumluluk Platformu çatısı altında Habitat Derneği’nin de iş birliğiyle ‘Minik Eller Kod Yazıyor Projesi’ni hayata geçirdi. Bu yıl ilki düzenlenen Scratch Cup 2020’nin finali 10 takımın ve 25 çocuğun katılımıyla 6 Şubat Perşembe günü, QNB Finansbank Kristal Kule’de gerçekleşti. Çocuklar, geliştirdikleri kodlarla şehirlerindeki problemleri tespit edip çözüm bularak, gelecek için mükemmel bir yaşam yaratmaya çalıştılar. ‘Benim Şehrim’ temasıyla düzenlenen Scratch Cup 2020’ye Türkiye'nin dört bir yanından 631 ekip, eğlenceli ve bir o kadar da yaratıcı oyunlarıyla katıldı. Yapılan ön elemeler sonucunda 8-10 yaş ve 11-14 yaş kategorilerinden beşer ekip olmak üzere toplam 10 takım finale kaldı. Ekipler, yarışma boyunca kendilerine verilen süre içinde oyunlarını anlatıp jürinin sorularını yanıtladı. Bazılarını yayınımızda da izleyebileceğiniz, kazanan ekipler şöyle: 8-10 Yaş Kategorisi En İyi Proje Ödülü; Uşak’tan 3 Eylül İlkokulu, Proje Adı; Değerli Şehrim En İyi Görsel Tasarım Ödülü; İzmir’den INOVATHINK, Proje Adı; Garry Dönüşüm Artık Şehrimizde En İyi Kod Yapısı Ödülü; İSTEK Kemal Atatürk Okulları, Proje Adı; Benim Şehrim En İyi Uyarlama Ödülü; İstanbul Robotcodi, Proje Adı: Gez-Kurtar En İyi Senaryo Ödülü; Özel Ataşehir Vatan Okulları, Proje Adı; Kim İstanbul’un Kahramanı Olmak İster? 11-14 Yaş Kategorisi En İyi Proje Ödülü; İzmir’den Bahçeşehir Koleji Karşıyaka Kampüsü, Proje Adı; Akıllı Şehir İzmir En İyi Görsel Tasarım Ödülü; Giresun’dan Şehir Yüzbaşı İsmail Hakkı Öztopal Ortaokulu, Proje Adı; Benim Mutlu Şehrim En İyi Kod Yapısı Ödülü; Uşak’tan Şehit Mehmet Çetin İmam Hatip Ortaokulu, Proje Adı; Tasarla-Yap-Düzelt En İyi Uyarlama Ödülü; İzmir’den TED Aliağa Koleji, Proje Adı; Çevre Bilinci ile İlgili Bir Fabl En İyi Senaryo Ödülü; Aydın’dan İSTEK Kuşadası Ortaokulu, Proje Adı; Yağmur Kasabası
Meraklı, heyecanlı, çalışkan ve anormal yetenekli bir finans profesyonelinin kariyer yolu nasıl gelişiyor? Analizler ve varsayımlarla dolu bir iş hayatı zor mu? Peki ya futbolculuk? Cevapları burada!
Tatilden dönen Deniz ve Berker ikilisi, çıktıkları tatil, sosyal medya ve akıllı telefonların yol açtığı problemler, ev işlerinin en lanetlisi olan perde takma ve "Spider-Man: Far from Home" filmi hakkında konuşuyor. Seni özledik Burak :(
Amatör film yapımcılığı ve video sanatları ile uğraşan Melisa Nil Yeşil'in konuk olduğu bu bölümde, kısa filmler, video sanatı ve Türk sinema sektörü üzerine sohbet ediyoruz.
Sinema ve dizilere dair her konuya el atan Le Boom'un ilk yayınından herkese merhaba. Hayatımızın önemli bir bölümünü etkileyen sinema ve dizi sektörünü genel olarak ele aldığımız bu bölümümüzde hem sektörü hem de sinemada propaganda konusunu konuştuk. Hazırsanız başlıyoruz... Keyifli dinlemeler.
Büyük prodüksiyonlu Hollywood filmlerindeki senaryo krizini konuşmak üzere yola çıktık. Ama konu istemsizce kendi hayatlarımıza geldi. Biz de şaşkınız.
Sinopsis, 3. Bölümüyle yayında! Ant Arın Şermet ve Fırat Ayrılık; En İyi Müzik, En İyi Sinematografi, En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Film ödülleri adaylarını değerlendirdi. Keyifli dinlemeler!
Senaryo yazim asamasi ve karakter olusturmayi bu bolumde konustuk. --- This episode is sponsored by · Anchor: The easiest way to make a podcast. https://anchor.fm/app Support this podcast: https://anchor.fm/filmyapimatolyesi/support
Senaryo yazmaya nasil baslariz? Yazarken nelere dikkat edilmeli? Senaryo yazarken kimlerle calismaliyiz? Ve daha fazlasi bu bolumde! --- This episode is sponsored by · Anchor: The easiest way to make a podcast. https://anchor.fm/app Support this podcast: https://anchor.fm/filmyapimatolyesi/support
Bu ilk bolumde nasil senaryo buluruzu tartistik. Daha fazlasi icin bizi dinlemede kalin. --- This episode is sponsored by · Anchor: The easiest way to make a podcast. https://anchor.fm/app Support this podcast: https://anchor.fm/filmyapimatolyesi/support
Kıyamet sonrasını anlatan eserleri konuşmak üzere toplanan üçlü, daha konuya giriş yapamadan kendi felaketleriyle karşılaşırlar. Hemen bir kriz masası kurulur ve kızılderililerin Türk olup olmadığı konusu tartışılır. Havalarının ısısının üçlü üzerindeki etkileri program ilerledikçe daha çok kendini belli etmeye başlar. Bir ara kıyamet sonrasını senaryolarının kritik analizi üzerinde durulur ve Deniz'in kafiye kelimesinin anlamını bilmediği ortaya çıkar...
Bilim kurgu ve fantezi filmlerimiz neden eninde sonunda komediye dönüşüyor? Türk sineması sonsuza kadar komedi ve dram filmi çekmeye mahkum mu? Burak Özçivit dağı eritip içinden çıkma fikrimize sıcak bakar mı? Bunlar ve bunlar gibi pek çok sorunun cevabı Lafın Gelişi'nin 12. bölümünde. Ayrıca arada Burak'ın fetişleri ve Türk sineması hakkında da bir kaç kelam ediyoruz.
"Rüzgarda Salınan Nilüfer"in yönetmeni Seren Yüce konuğumuz. Prömiyerini İstanbul Film Festivali'nde yapan ve Montreal Film Festivali'nden En İyi Senaryo ödülünü alan filmi üzerine uzun bir söyleşi gerçekleştirdik kendisi ile. Filmin başrollerinde Songül Öden, Tolga Tekin, Tülay Günal ve Eraslan Sağlam yer alıyor.
Senaryo yazarı ve yönetmen Ümit Ünal Açık Dergi'de konuğumuz oldu; 23 Aralık Cuma günü vizyona girecek olan son filmi Nar hakkında konuştuk.