POPULARITY
Kısa Dalga Politi-cast'te bu hafta Gazeteci Sedat Bozkurt'la CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nuun adaylık açıklamaları, Gezi'nin 11. yılı, Erdoğan'ın 8 yıl aradan sonra gerçekleştireceği Cumhuriyet Halk Partisi ziyareti, Türk Maarif vakfına bakanlıktan aktarılmasına karar verilen 5,7 Milyarlık bütçe ve Cumhur İttifak'ının gündeminden düşürmediği Ekrem İmamoğlu'nun Roma seyahati üzerine konuştuk.
Türkiye'de yeni eğitim müfredatı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve çeşitli değerler eğitimi konularında ciddi eleştirilerle karşı karşıya. Eğitim sendikaları, akademisyenler, veli dernekleri ve sivil toplum kuruluşları (STK'lar), müfredatın bilimsel temellerden yoksun olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini derinleştirdiğini belirtiyor.
EĞİTİM DÜNYASI
'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' nedir, yeni müfredat ile ne yapılmak isteniyor? Bu model Türkiye'de eğitimi ileriye götürür mü? Konuğumuz ERG Eğitim Reformu Girişimi'nden politika analisti Ekin Gamze Gencer anlatıyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Erdoğan yönetimindeki ikinci dönemi eğitimde büyük bir müfredat değişimi yapıyor. 2 bölümde yeni modelin ne vadettiğini ele alıyoruz.İlk bölümde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i daha yakından tanımıştık. Bu bölümde tanışacağımız isim, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adı altında önümüze konan yeni müfredatın fikir babası olan Nurettin Topçu.Birinci bölüme linkten ulaşabilirsiniz; https://open.spotify.com/episode/5TVolwr1K1q0Xf3aggBu62------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Frink hakkında reklam içerir.Frink uygulaması sol menüde bulunan ''Kupon Kodu Kullan'' alanına FRNKPOD kodunu tanımlayıp üyeliğini 200 TL indirimli başlatabilirsin. Hemen indir, üyeliğini başlat!: tıklayınız.Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'i indirmek ve podbee10 koduyla size özel indirimden faydalanmak için tıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Meltem Suat ve Cem Özen müfredat değişikliğinin arka planını konuşuyor.Become a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/daktilo1984--5970640/support.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Erdoğan yönetimindeki 2'nci dönemi eğitimde büyük bir müfredat değişimi yapıyor. 2 bölümde yeni modelin ne vaadettiğini ele alıyoruz. İlk bölümde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i daha yakından tanıyacağız.Yeni Eğitim Bakanının Rektörlük Karnesi Usulsüzlüklerle Dolu / Mehmet Baran Kılıç------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Frink hakkında reklam içerir.Frink uygulaması sol menüde bulunan ''Kupon Kodu Kullan'' alanına FRNKPOD kodunu tanımlayıp üyeliğini 200 TL indirimli başlatabilirsin. Hemen indir, üyeliğini başlat!: tıklayınız.Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'i indirmek ve podbee10 koduyla size özel indirimden faydalanmak için tıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Şule öğretmenin videolarına sosyal medyada rastladım. Görüntüler epeyce izlenmiş, çokça yorum almış, ulusal kanallarda haberi yapılmış, hatta 23 Nisan'da Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin öğretmenimizi Ankara'da misafir etmiş. Videolardan anladığımız kadarıyla Şule Hanım Kayseri'nin Kocasinan ilçesinde bir okulda sınıf öğretmeni. Onu meşhur eden ise, sabahları sahneye çıkıp müzik eşliğinde dans etmesi, çocukları coşturması, onları da dansa dahil ederek ders öncesinde spor yaptırması. Facebook'taki 3- 5 “yobazın” eleştirileri dışında hemen her mecrada yoğun beğeni almış ve olumlu yorumlara mazhar olmuş. “Keşke benim öğretmenim olsaydınız” diyen de var, “işte Atatürkçü öğretmen! Atatürk'ün nesilleri bu öğretmenlerin elinde şekillenecek” diyen de var, “medeni, modern, çağdaş, laik, batılı, bilim sevdalısı gençlerin böyle yetişeceğini” savunan da var, Şule Hoca'nın 6-11 yaş arası öğrencilerini “çok şanslı” bulan da var, “bütün öğretmenler böyle olsa” temennisini dile getiren de var. İlk bakışta her şey çok şirin, eğlenceli, kıpır kıpır, pozitif… İzleyen hemen herkes de aynı olumlu duyguları hissediyor. Kanadalı eğitimci ve iletişim teorisyeni Marshall McLuhan, “medium (iletişim aracı) mesajın kendisidir” iddiasını ortaya atmış, teorisi epeyce tartışılmıştı. Yani televizyondaki yayın içeriğinden ziyade televizyonun kendisi bir mesajdır. Ya da örneğin Youtube'daki içerikten çok, Youtube'un kendisi mesajdır. Şule öğretmenin de, çok beğenilen yönteminden öte kendisinin bir mesaj olduğuna şüphe yok. Nedir o mesaj? Örneğin kılık kıyafeti bir mesaj. Örneğin sahneye çıkıp yaptığı modern dans bir mesaj. Örneğin “medeni cesareti” bir mesaj. Örneğin sergilediği “özgüvenli, çağdaş, Batılı kadın” tavrı bir mesaj. Gerek okuldaki 6-11 yaş arası öğrencileri, gerek videolarını izleyen milyonlarca kişi, Şule öğretmenimizin eğlenceli aktivitesiyle birlikte, onun giyim-kuşamını, dansını, rahatlığını, “özgürlüğünü” ve özgüvenini” mesaj olarak alacak, doğal olarak öğretmeni gibi olmak isteyecek, onu taklit edecek, rol model öğretmenimizin yaşam tarzını “normal/standart yaşam tarzı” olarak benimseyecektir. Haklarını yemeyelim; sadece Şule öğretmenimiz değil, kahir ekseriyetle öğretmenlerimiz bizi böyle yetiştirmek istediler, çocuklarımızı böyle yetiştirmek için ter döküyorlar. Atatürkçü, laik, modern, çağdaş, Batılı, uygar, dogmalardan uzak, bilimin ışığıyla zihinleri özgürleşmiş nesiller bu fedakar öğretmenlerimiz sayesinde Türkiye'nin aydınlık geleceğini inşa ediyorlar.
Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından hazırlanan "Türk Maarif Ansiklopedisi"nin neden ve nasıl hazırlandığını, 1200 maddenin içeriğinde neler olduğunu Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ile konuştuk.
mari kita bersama sama membela saudara saudara kita di palestina untuk mendapatkan keadilan.
Sya'ban adalah bulan di mana Nabi Muhammad (SAW) biasa berpuasa sunnah paling banyak dan puasa Sya'ban sangat penting bagi umat Islam. Banyak umat Islam juga berpuasa di bulan Sya'ban sebagai cara untuk mengganti puasa Ramadhan sebelumnya sebelum Ramadhan berikutnya dimulai.
Sokan szeretnének nemzeti bajnokokat, de ez egyre kevésbé reális G7 2023-02-21 04:34:51 Külföld Gazdaság Dél-Korea A dél-koreai fejlődési recept sok helyen, így Magyarországon is népszerű, de a világgazdaság átalakulása és a technológiai fejlődés miatt a nemzeti tőke és nemzeti bajnokok kitermelése egyre kevésbé célravezető. A republikánusok szerint Biden Ukrajnát választotta Amerika helyett 24.hu 2023-02-21 06:15:51 Külföld Ukrajna háború Abban viszont továbbra is kétpárti konszenzus van, hogy Ukrajnát támogatni kell a háborúban. Megint emelték egy lakossági állampapír kamatát – de két apró trükkel Privátbankár 2023-02-21 05:31:00 Gazdaság Kamat Hozam Kötvény Állampapír Kincstárjegy Államkötvény Új sorozatot bocsátanak ki a Bónusz kötvényekből, magasabb kamattal, de két ponton is van egy kis rejtett különbség az előző sorozat kondícióihoz képest. Nagyot ugrottak a fix kamatú államkötvények, diszont kincstárjegyek hozamai. Most érdemes eurót venni? Mi várható a kötvényalapoktól? Súlyos a helyzet a Balatonon, és nincs ellenszer Infostart 2023-02-21 05:00:00 Belföld Balaton Ellepték a vetési varjak a Balaton-parton található Ábrahámhegyet, ahol a lakosság évek óta tartó, kilátástalan küzdelmet folytat a szerintük zavaró állatok ellen. Új korszak jön a befektetésekben Fintech 2023-02-21 04:09:00 Modern Gazdaság USA Trend Fintech Új trendek jelennek meg a befektetésekben, amint azt egy amerikai fintech sikere is érzékelteti. A Juniper Square133 millió dollárt kapott. Aki nem éhes, az ne is egyék? - Hány alkalommal étkezzünk egy nap során? Magyar Mezőgazdaság 2023-02-21 04:08:00 Gazdaság Mezőgazdaság Cukorbetegség Manapság a napi 5-6 étkezést tartják optimálisnak, pedig tudvalevő, hogy ez a gyakorlat elősegíti az inzulinrezisztencia, a cukorbetegség és az elhízás kialakulását. Pocsolyává apadtak a velencei csatornák napi.hu 2023-02-21 04:32:00 Külföld Olaszország Párkapcsolat Bár a romantikus gondolázásra a február egyébként sem a legkedvezőbb időszak, de aki mégis ehhez kapna kedvet, azt el kell keserítsük: a velencei csatornák erre most egyáltalán nem alkalmasak. Elkeserítő képet mutat jelenleg az olasz város. Bod Péter Ákos: a debreceni gigaberuházás és a közepes jövedelem csapdája Portfolio 2023-02-21 06:10:00 Gazdaság Hajdú-Bihar Debrecen Gumi gumiabroncs Nemzetgazdaság Bod Péter Ákos Az akkunagyhatalmi státuszunkról zajos, noha érdemi vita pattant ki, ha már a gumiabroncs-fejedelemség ügyében elmaradt. Érthető az indulat: egyenként is nagy projektekről van szó, amelyek sokak életét, közösségek és térségek viszonyait érintik. A helyi aggályok akkor is komolyan veendők, ha a nemzetgazdasági előnyök tetemesek. De vajon azok-e? Jór III. Károly koronázása: 18 milliárdot ér majd Kamilla koronája Startlap Vásárlás 2023-02-21 06:13:08 Bulvár Brit királyi család III. Károly Kamilla brit királyné Hamarosan hivatalosan is megkoronázzák III. Károlyt, a nagy nap pedig elképesztő összegekbe kerül: nemrég derült ki, hogy csak Kamilla királyné koronáján 18 milliárd forintnyi ékszer díszeleg majd. Hova utazzunk márciusban? Úti célok, ha igazi tavaszra vágysz Startlap Utazás 2023-02-21 06:03:10 Utazás Életmód Hétvége Tavasz Néhány európai országban már március elején is virágzó fák, napsütötte délutánok és kellemes esti séták várnak. Így most olyan külföldi úti célokat ajánlunk, amik ideálisak lehetnek egy-egy tavaszi hétvégére, vagy hosszabb kikapcsolódásra. Kormányrendelet segíti a török magániskola kialakítását a VII. kerületben hvg.hu 2023-02-21 05:05:00 Ingatlan Alapítvány Kormányrendelet Hernád A Hernád utcai épületbe a Maarif alapítvány általános iskolája és gimnáziuma költözik majd be. A Getafe még mélyebbre süllyesztette a Valenciát Sportal 2023-02-20 22:57:09 Foci Spanyolország Valencia CF Getafe CF A Getafe 1–0-ra győzött a Valencia ellen a spanyol bajnokság 22. fordulójának hétfői záró mérkőzésén. 34 ország vár választ a NOB-tól az orosz kérdésben 24.hu 2023-02-21 03:59:09 Sport Olimpia NOB A felek közleményben fordult a Nemzetközi Olimpiai Bizottsághoz. A hét második felében érkezik az időjárás-változás Kiderül 2023-02-21 05:13:11 Időjárás Hétvége Csütörtöktől többször is eleredhet az eső, és szükségünk lesz az esernyőkre a hétvégén is. Kitart a megszokottnál enyhébb idő.
Sokan szeretnének nemzeti bajnokokat, de ez egyre kevésbé reális G7 2023-02-21 04:34:51 Külföld Gazdaság Dél-Korea A dél-koreai fejlődési recept sok helyen, így Magyarországon is népszerű, de a világgazdaság átalakulása és a technológiai fejlődés miatt a nemzeti tőke és nemzeti bajnokok kitermelése egyre kevésbé célravezető. A republikánusok szerint Biden Ukrajnát választotta Amerika helyett 24.hu 2023-02-21 06:15:51 Külföld Ukrajna háború Abban viszont továbbra is kétpárti konszenzus van, hogy Ukrajnát támogatni kell a háborúban. Megint emelték egy lakossági állampapír kamatát – de két apró trükkel Privátbankár 2023-02-21 05:31:00 Gazdaság Kamat Hozam Kötvény Állampapír Kincstárjegy Államkötvény Új sorozatot bocsátanak ki a Bónusz kötvényekből, magasabb kamattal, de két ponton is van egy kis rejtett különbség az előző sorozat kondícióihoz képest. Nagyot ugrottak a fix kamatú államkötvények, diszont kincstárjegyek hozamai. Most érdemes eurót venni? Mi várható a kötvényalapoktól? Súlyos a helyzet a Balatonon, és nincs ellenszer Infostart 2023-02-21 05:00:00 Belföld Balaton Ellepték a vetési varjak a Balaton-parton található Ábrahámhegyet, ahol a lakosság évek óta tartó, kilátástalan küzdelmet folytat a szerintük zavaró állatok ellen. Új korszak jön a befektetésekben Fintech 2023-02-21 04:09:00 Modern Gazdaság USA Trend Fintech Új trendek jelennek meg a befektetésekben, amint azt egy amerikai fintech sikere is érzékelteti. A Juniper Square133 millió dollárt kapott. Aki nem éhes, az ne is egyék? - Hány alkalommal étkezzünk egy nap során? Magyar Mezőgazdaság 2023-02-21 04:08:00 Gazdaság Mezőgazdaság Cukorbetegség Manapság a napi 5-6 étkezést tartják optimálisnak, pedig tudvalevő, hogy ez a gyakorlat elősegíti az inzulinrezisztencia, a cukorbetegség és az elhízás kialakulását. Pocsolyává apadtak a velencei csatornák napi.hu 2023-02-21 04:32:00 Külföld Olaszország Párkapcsolat Bár a romantikus gondolázásra a február egyébként sem a legkedvezőbb időszak, de aki mégis ehhez kapna kedvet, azt el kell keserítsük: a velencei csatornák erre most egyáltalán nem alkalmasak. Elkeserítő képet mutat jelenleg az olasz város. Bod Péter Ákos: a debreceni gigaberuházás és a közepes jövedelem csapdája Portfolio 2023-02-21 06:10:00 Gazdaság Hajdú-Bihar Debrecen Gumi gumiabroncs Nemzetgazdaság Bod Péter Ákos Az akkunagyhatalmi státuszunkról zajos, noha érdemi vita pattant ki, ha már a gumiabroncs-fejedelemség ügyében elmaradt. Érthető az indulat: egyenként is nagy projektekről van szó, amelyek sokak életét, közösségek és térségek viszonyait érintik. A helyi aggályok akkor is komolyan veendők, ha a nemzetgazdasági előnyök tetemesek. De vajon azok-e? Jór III. Károly koronázása: 18 milliárdot ér majd Kamilla koronája Startlap Vásárlás 2023-02-21 06:13:08 Bulvár Brit királyi család III. Károly Kamilla brit királyné Hamarosan hivatalosan is megkoronázzák III. Károlyt, a nagy nap pedig elképesztő összegekbe kerül: nemrég derült ki, hogy csak Kamilla királyné koronáján 18 milliárd forintnyi ékszer díszeleg majd. Hova utazzunk márciusban? Úti célok, ha igazi tavaszra vágysz Startlap Utazás 2023-02-21 06:03:10 Utazás Életmód Hétvége Tavasz Néhány európai országban már március elején is virágzó fák, napsütötte délutánok és kellemes esti séták várnak. Így most olyan külföldi úti célokat ajánlunk, amik ideálisak lehetnek egy-egy tavaszi hétvégére, vagy hosszabb kikapcsolódásra. Kormányrendelet segíti a török magániskola kialakítását a VII. kerületben hvg.hu 2023-02-21 05:05:00 Ingatlan Alapítvány Kormányrendelet Hernád A Hernád utcai épületbe a Maarif alapítvány általános iskolája és gimnáziuma költözik majd be. A Getafe még mélyebbre süllyesztette a Valenciát Sportal 2023-02-20 22:57:09 Foci Spanyolország Valencia CF Getafe CF A Getafe 1–0-ra győzött a Valencia ellen a spanyol bajnokság 22. fordulójának hétfői záró mérkőzésén. 34 ország vár választ a NOB-tól az orosz kérdésben 24.hu 2023-02-21 03:59:09 Sport Olimpia NOB A felek közleményben fordult a Nemzetközi Olimpiai Bizottsághoz. A hét második felében érkezik az időjárás-változás Kiderül 2023-02-21 05:13:11 Időjárás Hétvége Csütörtöktől többször is eleredhet az eső, és szükségünk lesz az esernyőkre a hétvégén is. Kitart a megszokottnál enyhébb idő.
Bin dokuz yüz seksenli yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı “Türk Büyükleri Dizisi” başlığı altında yayımladığı biyografi kitaplarıyla kültür dünyamıza büyük bir katkıda bulundu. Her biri on bin, on beş bin, yirmi bin basılan ve gayet ucuz fiyatla piyasaya verilen bu eserler o zamanlar takdirlerle karşılandı ve ilgiyle okundu. Bu tercüme-i haller bugün bile sahafların ve eski kitapçıların raflarını süslemeye devam ediyor. Kendisi mesleğinde uzman bir doktor olduğu halde kültürel konulara ama bilhassa biyografilere de büyük ilgi duyan Muhtar Tevfikoğlu'nun kaleme aldığı iki eser de bu bakanlığın yayınları arasında neşredildi. Biri Rıfkı Melul Meriç'i, diğeri de Ali Emiri Efendi'yi konu alan her iki kitabın önsözünde yazarımız vefasızlığımızdan, unutkanlığımızdan ilgisizliğimizden söz ediyor. Böyle büyük zatları nisyan perdesinin altında unutulmaya terkettiğimiz için haklı, fakat hüzünlü bir üslupla hayıflanıyor. Aynı halet-i ruhiyenin benim için de söz konusu olduğunu bu vesileyle belirtmek isterim. Dr. Muhtar Tevfikoğlu, Rıfkı Melul Meriç, Ali Emiri Efendi, İbnülemin Mahmud Kemal gibi aynı muzdarip isimlerden yola çıkarak bu vurdumduymazlığımız hakkında – hikâyet ve şikâyet kabilinden – birkaç cümle daha söylemek istiyorum. Son devrin en büyük biyografi yazarı olduğu meslektaşları tarafından tescil edilen İbnülemin Mahmud Kemal için “ölüleri dirilten adam” deniliyor. Niçin söylemeyelim, İbnülemin Bey “Osmanlı Devrinde Son Sadrıazamlar”, “Son Asır Türk Şairleri”, “Son Hattatlar”, “Son Bestekârlar – Hoş Sada” isimli derin araştırma ürünü olan bu eserleriyle böyle bir unvanı hak ediyor. Sadece bu kadar mı, merhum üstad, çeşitli yayın organlarında neşrettiği bir takım makalelerle de adı ihmalkârlık olan hastalığımıza neşter vuruyor. Mesela Haziran 1937 tarihli “Her Ay” dergisinde “Unutulan Adamlar” başlığıyla yayımladığı bir makalede -bakınız- Milli Eğitim'e nasıl önemli bir tavsiyede bulunuyor. “Mükerreren (defalarca) söylendiği veçhile biz eslafı (daha öncekileri) ihmal etmekte pek ileri gidenlerdeniz. Eslafını öğrenmekte ihmal gösteren bir cemiyet, tarihini unutuyor demektir. Tarihi yapan vak'alardır. Vak'aları yapan da eşhastır. Eşhas (şahıslar) olmasa ne vak'a olur, ne de tarih. Maarif erkânından birkaç zata da bilmünasebe söyledim: Mekteplerde tarih nasıl ehemmiyetle tedris olunuyorsa (okutuluyorsa) milletin asırlardan beri yetiştirdiği her sınıf meziyet ve marifet sahiplerinin tercüme-i hallerini (hayat hikâyelerini) de ders programına koyup itina ile okutmalı, evlatlarımıza kıymettar (kıymetli) babalarını – layık o oldukları derecede – öğretmelidir.”
İsmail Gaspıralı, 1883'ten 1914'e kadar yayımlanan Tercüman'daki yazılarında, hikâye ve romanlarında Türkistan'a ve bu bağlamda Buhara'ya özel bir önem vermişti. Seyahat yazılarında da Buhara'ya verilen önem hemen fark edilir. Yavuz Akpınar'ın Seçilmiş Eserleri üst başlığı ile yayımladığı kitaplar dönemle ilgili en önemli kaynaklar arasındadır. Gaspıralı'nın bu kitaplardaki yazılarını Buhara'yı ve genel olarak Türkistan'ı anlamak için de okumak gerekir. 19. yüzyılın ikinci yarısında Rusya Türklerini usul-i cedit kavramını bilmeden anlamak imkânsızdır. Rusya Türkleri- Müslümanları söz konusu edildiğinde cedidizm, ceditçilik, usul-i cedit gibi çok bilinen kavramların yanı sıra maarifetçilik ve maarifçilik kavramları da sıkça kullanılır. Maarifçi aydınlar denildiğinde çok önemli bir kuşaktan bahsedilmektedir. 1875'te Hasan Bey Melikzade'nin Tiflis'te çıkardığı “Ekinçi”den 1917'ye kadar geçen zaman yarım yüz bile değildir. Aynı zaman diliminde Batı kolonyalizmi en geniş sınırlarına ulaşmış ve nihayetinde yayılmacı devletlerin rekabeti ile Birinci Dünya Savaşı patlak vermişti. Çarlık Rusya'sının, tabiî sınırları olarak gördüğü yerlere ulaşmak hevesiyle hareket ettiği bu dönemde Kırım, Kazan, Kafkasya ve Türkistan'da aydınlar zümresinin ortaya çıkması, çöküş hâlindeki bir toplumu fikirleriyle harekete geçirmesi gerçekten çok önemlidir. Gaspıralı'nın yazılarından usul-i cedidin Buhara Hanlığı'nın sınırlarına oldukça geç bir dönemde dâhil olduğu anlaşılıyor. Eski ve yeni yöntem taraftarları arasındaki çatışmanın çok şiddetli olması bu gecikmenin boşuna olmadığını gösterir. Fakat buna rağmen 1910'lardan sonra Abdurrauf Fıtrat, Mahmut Hoca Behbudî, Abdullah Avlanî ve Süleyman Çolpan gibi maarifçi aydınların etkili olduklarını anlıyoruz. Gazeteler, dergiler, roman ve hikâyeler, gençlik teşkilatları yeni bir dönemin işaretleridir. Bunlar Sovyet döneminin başlarında da etkiliydiler. Abdullah Kadirî'nin Ötgen Künler'i bugün hâlâ önemini yitirmemiştir. Ne yazık ki 1930'ların sonuna gelindiğinde bu yeni aydın kuşağının son temsilcileri de hayattan koparıldı. Stalin, geçmiş ile gelecek arasındaki son köprüleri yıktı. Bunlar arasında Çolpan da vardı. O da 1938'de kurşuna dizildi. 1875 ve 1917 arasındaki bir dönemden bahsettiğimiz çok açıktır. Yetmiş yıl sonra Türk dünyasında yeniden bağımsızlık rüzgârları esti. 1990'ları bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Bağımsızlığını kazanan Türk devletlerinin kolonyalizm sonrasının en temel problemleriyle uğraşma mecburiyeti ortadaydı. Sovyetler dağılmıştı fakat ABD öncülüğünde Batı emperyalizminin bütün unsurları Türk ve İslam coğrafyasına adeta çökmüştü. Çok uzak bir geçmiş hakkında konuşmuyoruz. Daha birkaç yıl önce her türlü manipülasyona açık bir coğrafyadan bahsediyoruz. Baskıcı rejimler ve demokratik toplum özlemi gibi genel geçer karşıtlıklar sıkça gündeme geliyor fakat bunlar son derece yüzeysel bir bakışı yansıtır. Bu bakışın yüzeyselliğini bugün daha iyi anlıyoruz. Zira Batı emperyalizminin demokratik toplum ideali ile yayılmacı ideolojiler arasında doğrudan bir ilişki olduğu çok daha bariz hâle geldi. Bu sebeple ABD öncülüğünde yeni yayılmacılık dönemini yaşayan Batı emperyalizminin, coğrafyamızın genelinde başarısız olduğu anlaşılınca heyecan dalgasının Özbekistan'ın tarihî şehirlerine kadar ulaşmasını baskıcı rejimler ve demokratik toplum karşıtlığı ile açıklamamız mümkün değildir. Çolpan'ın “Güzel Türkistan”ı ancak 31 yıl sonra bir millî marş gibi dinlenebilmiştir. Sahnede ceditçi aydınların canlandırılması oldukça önemliydi.
Kalau mau ngomong soal Buya Syafii Maarif, nggak ada tuh ceritanya bajunya Buya dicucikan istri. Beliau yang mau cuci sendiri, jemur sendiri, berbagi tugas mengerjakan pekerjaan rumah --yang selama ini selalu dianggap "tugasnya perempuan". Beliau paling anti merepotkan orang lain, sampai pada menjelang saat terakhirnya beliau harus disuapi, beliau merasa bersalah. Orang bisa hidup dengan gagasan-gagasan dan narasi-narasi hebat. Tapi tak banyak orang yang bisa menghidupi gagasan dan narasi itu, bahkan sampai matinya. Buya Syafii Maarif, orang nomor satu di Muhammadiyah, yang sampai matinya masih tetap sama: sederhana, berintegritas, dan tak mau merepotkan orang lain.
Mengenang jejak pemikiran Sang Muadzin Bangsa. Prof. Dr. H. Ahmad Syafii Maarif atau yang lebih dikenal sebagai Buya Syafii Maarif tutup usia pada Jumat pagi. Masih lekat dalam memori publik bagaimana jejak intelektualitas dan pemikiran Buya, serta perjuangannya memandu bangsa. Episode podcast kali ini, ditujukan kepada siapapun yang ingin menggali dan mengetahui transformasi pemikiran Buya Syafii Maarif. Sungguh tak disangka-sangka, bangsa Indonesia kehilangan sosok intelektual dan guru bangsa. Kiai karismatik, Gus Mus (KH Ahmad Mustofa Bisri), bahkan menyebut Buya sebagai seorang "Waliyullah". Semoga jejak perjuangan dan buah pemikiran Buya Syafii Maarif dapat tetap menjadi pelita di tengah gelap. --- Support this podcast: https://anchor.fm/totalpolitik/support
Kajian Usai Sahur (KASUR) oleh Prof. Dr. H.A. Syafii Maarif yang disampaikan pada pengajian Ramadhan 1420 H di Universitas Muhammadiyah Yogyakarta -- Tantangan terbaru persyarikatan adalah beberapa kader yang ingin terjun berpolitik. Tentu Muhammadiyah sendiri tidak melarang kadernya ikut andil dalam dunia perpolitikan. Pada kenyataannya merangkap mengurus Muhammadiyah dan berpolitik adalah pekerjaan yang susah. Dalam kajian ini Prof. Dr. H. Ahmad Syafii Maarif memberikan wejangan bersama dengan Bapak Amien Rais tentang cara Muhammadiyah Berpolitik -- Kajian Usai Sahur dipersembahkan oleh Radio Muhammadiyah, setiap hari pukul 05.00 WIB selama bulan Ramadhan Dengarkan selalu Radio Muhammadiyah di www.radiomu.id Radio Muhammadiyah dari Muhammadiyah untuk semua Website: www.radiomu.id Instagram: https://instagram.com/radiomuh/ Facebook: https://www.facebook.com/RadioMuhammadiyah
Kajian Usai Sahur (KASUR) oleh Prof. Dr. H.A. Syafii Maarif yang disampaikan pada pengajian Ramadhan 1420 H di Universitas Muhammadiyah Yogyakarta -- Sumber daya manusia sangat perlu disiapkan dengan ada lembaga pendidikan kita dapat terdidik dengan adannya berbagai ilmu. Salah satunya kita harus bisa menguasai bahasa asing. -- Kajian Usai Sahur dipersembahkan oleh Radio Muhammadiyah, setiap hari pukul 05.00 WIB selama bulan Ramadhan Dengarkan selalu Radio Muhammadiyah di www.radiomu.id Radio Muhammadiyah dari Muhammadiyah untuk semua Website: www.radiomu.id Instagram: https://instagram.com/radiomuh/ Facebook: https://www.facebook.com/RadioMuhammadiyah
Kajian Usai Sahur (KASUR) oleh Prof. Dr. H.A. Syafii Maarif yang disampaikan pada pengajian Ramadhan 1420 H di Universitas Muhammadiyah Yogyakarta -- Muhammadiyah sebagai gerakan ilmu (Ummatul Ilmi). Dalam rangka mencapai tujuan Islam berkemajuan Muhammadiyah hendaklah optimal membangun diskusi rutin yang mendalam baik persoalan agama, politik, ekonomi, dan sosial. Salah satu caranya yaitu membangun pusat-pusat kajian. Sehingga Muhammadiyah tidak hanya semata-mata gerakan dakwah melainkan gerakan ilmu. -- Kajian Usai Sahur dipersembahkan oleh Radio Muhammadiyah, setiap hari pukul 05.00 WIB selama bulan Ramadhan Dengarkan selalu Radio Muhammadiyah di www.radiomu.id Radio Muhammadiyah dari Muhammadiyah untuk semua Website: www.radiomu.id Instagram: https://instagram.com/radiomuh/ Facebook: https://www.facebook.com/RadioMuhammadiyah
Kajian Usai Sahur (KASUR) Buya Syafii Maarif yang disampaikan pada pengajian Ramadhan 1420 H di Universitas Muhammadiyah Yogyakarta -- Kajian Usai Sahur dipersembahkan oleh Radio Muhammadiyah, setiap hari pukul 05.00 WIB selama bulan Ramadhan Dengarkan selalu Radio Muhammadiyah di www.radiomu.id Radio Muhammadiyah dari Muhammadiyah untuk semua Website: www.radiomu.id Instagram: https://instagram.com/radiomuh/ Facebook: https://www.facebook.com/RadioMuhammadiyah
Kajian Usai Sahur (KASUR) Prof. Dr. H.A. Syafii Maarif yang disampaikan pada pengajian Ramadhan 1420 H di Universitas Muhammadiyah Yogyakarta -- Ummatan washatan adalah umat yang bersikap, berpikiran, dan berperilaku moderasi, adil, dan proporsional antara kepentingan material dan spiritual, ketuhanan dan kemanusiaan, masa lalu dan masa depan, akal dan wahyu, individu dan kelompok, realisme dan idealisme, dan orientasi duniawi dan ukhrawi. -- Kajian Usai Sahur dipersembahkan oleh Radio Muhammadiyah, setiap hari pukul 05.00 WIB selama bulan Ramadhan Dengarkan selalu Radio Muhammadiyah di www.radiomu.id Radio Muhammadiyah dari Muhammadiyah untuk semua Website: www.radiomu.id Instagram: https://instagram.com/radiomuh/ Facebook: https://www.facebook.com/RadioMuhammadiyah
Türkiye'de üniversiteleşme oranının son yıllarda kaydetmiş olduğu artış, yüksek eğitim alanında eskiden fazlasıyla mustarip olduğumuz bir açığın kapatılması yönünde alınan bir tedbirin mübalağası seviyesine gelmiş durumda. Halihazırda 8 milyonu aşmış olan üniversite öğrencisi sayısı bütün gelişmiş ülkelerin de ilerisine gittiğimiz tuhaf bir endeks ortaya koymaktadır. Tuhaflık elbette artan üniversite öğrencisi sayısının ülkenin sosyolojik gelişiminin ve ihtiyaçlarının ötesine geçmiş olmasında. Üniversite öğrenci sayısının nüfusa oranla Almanya, İngiltere ve ABD'den daha fazla olması bir açıdan övgüye değer bir şey olabilir ama bir başka açıdan hızla tedbir almayı gerektiren başka sorunların da göstergesidir. Gerçi bazı karşılaştırmaları yaparken hem Türkiye'nin hızla gelişen bir toplum ve ekonomi olduğunu hem de genç nüfus oranının da diğer ülkelere nazaran daha fazla olduğunu da gözönünde bulundurmak gerekiyor. Almanya gibi genç nüfusun iyice azaldığı bir ülkede öğrenci sayısının 3 milyon gibi düşük bir seviyede olması ayrıca Almanya'nın yükseköğretim konusundaki özel politikasına veya uyguladığı modele bağlanmalı. Bu yönden Almanya ve ABD arasında dahi ciddi farklar vardır. Aslında bizim bu noktaya nereden geldiğimizi hatta neden geldiğimizi hatırladığımızda hedefe ulaşıp orayı aşmış olduğumuzu söyleyebiliyoruz bugün. Çıkış noktasında, yani bundan 20 yıl öncesine kadar üniversiteye kabul neredeyse açıktan ideolojik ve sınıfsal aidiyet konusu olarak görülüyor ve öyle uygulanıyordu. Üniversite sayısı sınırlı, kontenjanları her yıl yükseköğretime başvuranların çok azını karşılayabilecek düzeydeydi. Bu yüzden talebi kısmak için ağır sınavların yanısıra kontenjanların kapasitelerin de altında tutulması, başörtüsü yasağı ve katsayı uygulamaları da seçme ve yerleştirmede örtük kriterlerin işlemesini sağlıyordu. 2002 yılında üniversite sınavlarına giren 1 milyon 700 binden sadece 135 bini yerleşebiliyordu mesela. Geriye kalanlar ne halleri varsa onu görmeye terkediliyordu. Her yıl yüksek öğretim talebinde bulunup alamayan gençler istihdam dünyasında eğitim seviyelerine göre iş bulabiliyordularsa ne ala, ancak bu da aslında mümkün olmuyordu. Üniversiteye giremeyenler umutsuz ve çaresiz işsizler olarak hayata atılıyorlardı.
Ömer Tuğrul İnançer Dinle Neyden'in bu bölümünde bilgi sahibi olmayı, irfanı ve eğitimi anlatıyor. Ömer Tuğrul İnançer bu bölümde başlıca şunları söyledi; Hz. Pir Niyaz-ı Mısri (k.s) buyuruyorlar ki; "Savm-u Salat-ü hac ile Sanma zahid biter işin İnsan-ı Kamil olmaya Lazım olan irfan imiş" Savm oruç. Salat namaz. Hac, bir çok menasıkı olan, Zekat bir çok hesabı olan yani bilgiye ihtiyaç duyulan haller... Bilgisiz namaz kılınmaz, bilgisiz oruç tutulmaz, zekat verilmez, hacca gidilmez hac edilmez daha doğrusu. Gitmek başka, hac etmek başka... Hepsi bir bilgi istiyor. Bu ibadetleri yerine getirerek İnsan-ı Kamil olmaya varamayız çünkü bunlar asgari mükellefiyetlerdir manası var ayrıca bilgi sahibi olmak da irfan sahibi olmaya yeterli olmadığını söylüyor Niyaz-ı Mısri Hazretleri... Bilgi sahibi olmak illa irfan sahibi olmayı gerektirmiyor yani bilginin sonucu irfana ulaşmıyor, otomatik bir şey değil. Nice bilgi sahipleri var bilgilerini zarar için kullanıyorlar... Biz, bilgi sahibi kılmaya eskiden tedris yani dersleşme, ders verme ve ders alma olarak isimlendirirdik. Sonra bi ara maarif olarak yani asıl doğru söz o; irfan kazandırma olarak isimlendirdik. Şimdi de eğitim diye isimlendiriyoruz. Bakın, eğitim ile maarif arasında çok ciddi farklar vardır. Yani birbiriyle mukayese edilemeyecek iki ayrı kurumdur bilgi ve irfan. Yani maarif ve eğitim mukayese edilemez. İsim değişikliği bunu ortaya koyamıyor ve maalesef irfansızlık ortaya çıkıyor... Bakın, eğitimin kelime manası, içerdiği mana, ihtiva ettiği mana; kişi muhatabına bir şeyler öğretir ama bu öğretinin gayesi ona bir şey kazandırmak değil, kendisine doğru cevap alabilmektir. Yani, öğretici öğrettiğinden istediği cevapları almak için öğretmesine eğitim denir... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
Türkiye'deki her bir gencimizin üniversite okumasını sağladığımızda iyi bir şey yapmış olur muyuz? Bu burada bir dursun. Türkiye, bidayetinden beri adına “maarif davamız” diyebileceğimiz bir meseleyi çözüme kavuşturamamış, dahası çözüme kavuşturmak istedikçe bu davayı daha da karmaşık hale getirmiş bir ülkedir. Sonu gelmez, arkası kesilmez eğitim politikaları değişiklikleri neticesinde hemen hiçbir nesil okullardan aynı yöntemleri kullanarak mezun olmamış, aynı sınavlara girmemiş, aynı temel bilgilerle bile donanmamıştır. AK Parti hükümetlerinin “kalkınmacı” yaklaşımının “okullaşma başarısı”nı tartışmaya yer yoktur. Hem okul sayısı, hem derslik sayısı, hem de okul ve dersliklerin fiziki gelişimi her türlü takdirin üzerindedir. Cumhuriyet tarihi boyunca yakalanamayan fiziki kalite son yirmi yılda yakalanmıştır. Bunu “derslik başına düşen öğrenci sayısı istatistikleri”ne bakarak bile fark edebiliriz. “AK Parti'nin geliştirdiği eğitim politikaları” bahsi ise bir başka bahistir. Milli Kültür Şurası'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesini ödünç alarak söyleyecek olursam “kültür ve eğitim, başaramadığımız iki alandır.” Kitabın ortasından konuşmak gerekirse 12 yıl zorunlu eğitim düzenlemesi de, “81 ile 81 üniversite” projesi de eğitimde istenen başarıyı sağlayan, sağlayabilen işler olmamıştır, olacağa da benzememektedirler. Ben bugün şu “81 ile 81 üniversite” bahsine değineyim. 12 yıl zorunlu eğitim işini başka yazıda konuşuruz. Birincisi şudur. Açıkça görülüyor ki bu kadar üniversite mezunu gence ihtiyacımız yoktur. Belli ki ilgililer tarafından doğru planlama yapılmaksızın açılan fakülte ve bölümler, finalde “mezun olduğu alanda çalışamayan gençler” isimli devasa bir topluluk oluşturmuştur. Bu topluluk “ne pahasına olursa olsun kapağı devlete atalım” isimli zorlu bir oyunun aktörleri olmaktan öteye gidememektedir. İkincisi şudur. Açıkça görülüyor ki Anadolu şehirlerindeki nevzuhur üniversitelerin kahir ekseriyetinin eğitim kalitesi yerlerdedir. Bazı bölümlerin tek hocası vardır ve bütün derslere tek hoca girmektedir hala. Bazı bölümlerden herhangi bir “doçentin” dahi dersine girmeden mezun olan gençler vardır. Bu da Anadolu'daki nevzuhur üniversitelerden mezun olan çocukların niteliklerini ciddi şekilde düşürmektedir. Denilebilir ki “su akar yatağını bulur. Bu üniversitelerde kalite zamanla artar, mezun gençlerin istihdam planlaması doğru düzgün yapılmaya başlanır.” Doğrusunu söylemek gerekirse bu iki mesele hızla halledilse bile bunca üniversite açmanın getirdiği o devasa sorun taş gibi ortada durmaktadır. O sorunun tam adı “nitelikli ara eleman, tekniker, usta bulamama” sorunudur ve Edirne'den Erzurum'a, Kahramanmaraş'tan Antalya'ya hangi şehre gidip hangi masanın etrafında otursam işin dönüp dolaşıp geldiği yer burasıdır.
Önce zihin açıcı iki aforizma: Birinci aforizma: Okumak'tan maksat, bilmek değil, olmak'tır. Bilmek, İlim yolculuğunun, olmak'sa Hikmet yolculuğunun meyvesidir. İkinci aforizma: Kuru bilgi, zihni dondurur, kalbi durdurur, ruhu soldurur... Bize zihni açacak ilim, kalbi arındıracak irfan, ruhu kanatlandıracak hikmet pınarları gerek... MTO'yu (Medeniyet Tasavvuru Okulu'nu) kurmadan 5-6 ay önce burada yayımladığım bu yazıda, bir hadis-i şerif üzerinden nasıl bir “maarif” sistemi inşa edebileceğimizin özlü bir şekilde yol haritasını vereceğim, sütunlarını dikmeye çalışacağım... İLİM, İRFAN, HİKMET SÜTUNLARI: MAARİF İNKILABININ YOL HARİTASI Gazâlî'nin Cevâhirü'l-Kur'ân başlıklı son dönemine, olgunluk devrine ait kitabında okumuştum: “Âlim” diyordu Gazâlî, “aslında avam'dır”. Bir anda irkildiğimi hatırlıyorum bu kısacık ama kitaplar dolusu mânâ yüklü hikmetli cümleyi okuduğumda. Nasıl yani, diye soracak oldum kendi kendime; ama hemen model insan karakterlerini hatırlayınca, zihnimde şimşekler çaktı, yerimden fırladım, “eyvallah üstad!” diyerek... Tasavvuf fikriyatımızın ve hayatımızın üç mertebeden oluşan model insan tasnifi ve tarifi vardır. İlk sırada, “avam” yer alır. İkinci sırada “havass”. Üçüncü sırada ise “havassü'l-havass”. Model insan tipolojimizin zirvesidir bu. Bunlar, sırasıyla ilim, irfan ve hikmet yolculuklarına denk gelir. Gazâlî, en temel düzemde ilimle uğraşan kişiyi “avam”, irfan'la hemhâl olan kişiyi, havass; hikmet mertebesine ulaşan kişiyi ise “havassü'l-havass” olarak tarif ediyordu.
Pour le deuxième épisode d'Afterwork, on ne change pas la recette. Un hôte: Hamza Lyoubi, son acolyte M'hamed El Massani et deux invités éclatés après une longue journée de travail. Autour de la table, Mouna Belgrini, ou Moonabay pour la partie immergée de l'Iceberg, celle qui documente Casablanca via la fenêtre Instagram // Samba Soumbounou, le phare né à Nouhadibou qui incite les casablancaises et casablancais à marcher à la redécouverte des secrets de la ville pas si blanche. Une discussion à bâtons rompus, une ode à Casablanca // Dans le studio des Bonnes Ondes, Ils racontent leur parcours, leur rencontre avec leur ville d'adoption et de cœur. Les plus casablancais des mauritaniens et des gadiris partagent leur histoire d'amour respective avec la ville, leurs illusions et leurs désillusions. Ils parlent d'architecture, de rencontres et de marche à la sauce bidawi. Dans la discussion comme dans la vraie vie, ils passent de Hay Moulay Rachid au Maarif en marquant un arrêt à Mers Sultan sans faire de raccourcis, et c'est sans filtre qu'ils répondent aux questions de Hamza et de M'hammed. DISCLAIMER : Cet épisode est une lettre d'amour à Casablanca. On préfère vous prévenir, parce que souvent, l'amour c'est contagieux. Plus de podcasts sur : lesbonnesondes.ma
15 OCAK 2021DÜNYA TARİHİNDE BUGÜN YAŞANANLARMÖ 588 - Babil hükümdarı II. Nebukadnezar, Kudüs'ü kuşattı. Kuşatma 18 Temmuz MÖ 586'ya dek sürdü.1559 - İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth taç taktı.1759 - British Museum açıldı.1870 - Amerika Birleşik Devletleri'nin Demokrat Parti'sini, eşek sembolü ile tanımlayan ilk politik karikatür yayımlandı.1889 - Daha önce adı Pemberton İlaç Şirketi olan Coca-Cola şirketi, Atlanta Georgia'da resmen kuruldu.1969 - Sovyetler Birliği, Soyuz 5 uzay aracını fırlattı.1985 - Almeida Neves, Brezilya Devlet Başkanı seçildi. Neves, 21 yıl aradan sonra ilk sivil Devlet Başkanı oldu.2001 - Vikipedi yayın hayatına başladı.TÜRKİYE TARİHİNDE BUGÜN YAŞANANLAR1459-Fatih Sultan Mehmed'in hocası Akşemseddin Hazretleri vefat etti. Akşemseddin İstanbul'un manevi fatihi olarak bilinir. İstanbul'a Fatih Sultan Mehmet ile birlikte en önde girmiş hatta İstanbul halkı onun Fatih olduğunu zannetmişlerdir. Beyaz elbiseler giymesi, saçının ve sakalının beyaz olması nedeniyle Akşemseddin diye anılmıştır. Baba tarafının Hz.Ebubekir'e dayandığı kabul edilir. Dini kimliğinin yanında pozitif ilimlerle de uğraşmış ve mikrobun varlığını ilk kez iddia eden kişi olmuştur.1884 - İstanbul Erkek Lisesi açıldı. Okulun ilk adı "Şems-ül Maarif" idi. 1896 yılında resmi okullar arasına dahil edildi.1915 - Sarıkamış Harekâtı bitti.1919 - İngilizler Mondros Mütarekesinin 7. Maddesine dayanarak Antep'i işgal etti.1932 - Üsküdar ağaçlandırıldı, Harem-Salacak arasındaki sırta 1000 çam ağacı dikildi.1949- İmam-hatip kursları açıldı.1952 - Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'nin Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı'na (NATO) girişini onayladı.1966 - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Lyndon Johnson'ın ve eski Başbakan İsmet İnönü'nün 1964 yılında yazdıkları mektuplar kamuoyuna açıklandı.1989 - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanlığına Bülent Ecevit seçildi.1991 - Sosyalist Birlik Partisi (SBP) kuruldu; Sadun Aren Genel Başkanlığa getirildi. 1996- Güçlükonak Katliamı Yaşandı Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde 15 Ocak 1996 tarihinde 11 köylünün bir minibüs içerisinde kurşunlandı ve yakıldı. Katledilen köylülerin teröristlere yardım ettikleri gerekçesi ile tutuklanıp sorguya alınmış kişiler olması olayın üzerinde çeşitli iddialara neden olmuştur.BUGÜN DOĞANLAR1622- Fransız komedi yazarı ve oyuncu Jean-Baptiste Poquelin (Moliere) dünyaya geldi.1902, Türk şair Nazım Hikmet Ran dünyaya geldi. BUGÜN ÖLENLER1896 , Amerikalı fotoğrafçı hayatını kaybetti.1984- Kıbrıslı siyasetçi Fazıl Küçük hayatını kaybetti.
H Misbahudin merupakan Ketua PC LP Maarif NU Sidoarjo dan juga Ketua Tanfidziyah PCNU Sidoarjo. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/lppl-suara-sidoarjo/message
Aujourd’hui je suis avec Hicham Lasri dans le journal401. Réalisateur, trouble maker, artiste embrassant le monde, Hicham est connu pour ses films qui sortent de l’ordinaire et qui dérangent. Des courts métrages comme « Le terminus des anges » ou « The perfume » jusqu’aux longs métrages comme « Affame ton Chien » et « Headbang Lullaby » présentés au Festival International de Toronto et à La Berlinale. On parle beaucoup de son art, sa manière de la mener de manière corrosive, d’être dans la transcendance et de sortir de soi une œuvre, un message pour narrer une société douloureuse et résister de manière amusée. Sans jamais prendre de chemins vers la facilité, il est animé par une certaine violence, qu’il montre et sublime, non pas pour provoquer gratuitement, mais pour résister et ne pas accepter le diktat ambiant. Plus clairement, le mec s’en bat les couilles. On a parlé longtemps et j’y ai pris énormément de plaisir et une belle leçon de liberté. Pour tous les gens qui veulent se lancer dans la création, qui ont des idées pour se réaliser, ça vous aidera surement à passer une étape ! « L’ingrédient de base, c’est qu’il faut être heureux » Ça a été très inspirant d’apprendre à ne pas hésiter à faire ce que l’on aime sans se soucier du regard des autres, sans chercher à plaire ni à rassembler. L’ambiance est urbaine, on est en plein Maarif, je vous invite à vous faire un thé ou un café, à vous plonger avec nous dans la discussion. Bonne écoute ! Soundtrack: The Blaze - Territory Etienne Chaumet - The Cheik Arrives
01. Maarif 71 (Original Mix) - York with Mohamed Bahi 02. New Horizons (Mark Sixma Remix) - Jorn van Deynhoven 03. Eiforya (Talla 2XLC 140 Remix) - Armin Van Buuren 04. Kingdom Of Dreams (Original Mix) - RAM 05. Empire Of Hearts (Original Mix) - GAIA 06. Ghost Town (Original Mix) - W&W 07. Age Of Reverie (Kid Lokizys PANDEMIA Bootleg) - Marcus Schossow vs Da Fresh Follow me on twitter: @RVDJ_Official Add my LINE: rallyvalky #Cheers #JakartaTrance #JKTranceFamily #TranceFamily