POPULARITY
Konuğumuz Feride Çiçekoğlu ile Milföy ve Arkadaşları romanını konuşuyoruz.
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --Konuğumuz Feride Çiçekoğlu ile Milföy ve Arkadaşları romanını konuşuyoruz.
GezmekYetmez (23 Eylül 2024) - Bilgeliğin İzindeki Seyahatler - Feride Bozcu by Kafa Radyo
3+3'ün 138. bölümünde konuğum senarist, yazar, mimar ve akademisyen Feride Çiçekoğlu.
Yavuz Hakan Tok ile Yeter Ki Müzik Olsun programının bu haftaki konukları “Lounge” köşesinde Bora Öztoprak, “ Yavuz Abi” köşesinde ise Paptircem. Ayrıca bu hafta “Feride” filmi ve müzikleri, “Covermetre” bölümünde Mustafa Sandal ‘Suç Bende' albümü var. Ayrıca, “Ajda Devri” belgeseli 14. bölümü ve Elma şarkıları sizleri bekliyor.
Can Demirağ'ın hazırlayıp sunduğu Kobi Saga programına Yeminli Mali Müşavir-Bağımsız Denetçi Feride Yahşi konuk oldu.
Can Demirağ'ın hazırlayıp sunduğu Kobi Saga programına Yeminli Mali Müşavir-Bağımsız Denetçi Feride Yahşi konuk oldu.
Çıkardığı her projelerle farklı tarzını hissettiren başarılı ve genç sanatçı Feride Hilal Akın, son teklisi ‘Susmadı'nın hikayesini anlatıyor.
Në episodin e gjatshtëmbëdhjetë me Feride Rushitin, drejtoreshë e Qendrës Kosovare për Rehabilitimin e të Mbijetuarve të Torturës diskutojmë shtruar në lidhje me dhunën seksuale si strategji të integruar lufte, të mirëmenduar dhe të ushtruar në mënyrë sistematike. Për më tepër flasim narrativët e pasluftës në lidhje me luftën, të zhdukurit dhe të mbijetuarit. Po ashtu diskutojmë për format e manifestimit të pasojave të dhunës te gratë dhe burrat. Ndër të tjera, theksojmë rëndësinë kyçe të vetëdijësimit të shoqërisë sa i përket solidarizimit me të mbijetuarat/it dhe rreshtimit krah më krah me ta për ta kaluar këtë sfidë dhe fituar këtë betejë. On this episode of Çelnaja we talk to Feride Rushiti, the director of the Kosova Rehabilitation Center for Torture Victims (KRCT). With dr.Rushiti we delve into the concept of sexual violence as a well-thought war tactic that is exerted in a systematic way. Moreover, we talk about the post-war narratives on the war in Kosovo, the missing persons and the survivors of sexual violence. We also discuss the different forms of the manifestation of the consequences of violence on women, as well as men. Among other things, we emphasize the crucial importance of raising awareness in society about the need for solidarity with the survivors and the much needed support system in order to overcome this challenge and ultimately win this battle. • Autor dhe moderator: Latif Mustafa • Mysafire: Feride Rushiti • Montazhi dhe realizimi: Alb Muhaxhiri – Albfilms • Për çdo pyetje, sugjerim, a koment na shkruani në latif@sbunker.net. Ky podkast është prodhuar në bashkëpunim ndërmjet Sbunker, forumZFD programi në Kosovë dhe QKRMT, dhe është mbështetur përmes fondeve të Ministrisë Federale Gjermane për Bashkëpunim Ekonomik dhe Zhvillim (BMZ). [Eng: This podcast is produced in partnership between Sbunker, forumZFD Kosovo program and KRCT, and is supported by funds received from the German Federal Ministry on Economic Development and Cooperation (BMZ)]. Çelnaja mbështetet dhe financohet nga Rockefeller Brothers Fund. Linku në Sbunker.
Feride Çiçekoğlu; yazar, senarist, mimar, akademisyen, editör, vakıf yöneticisi... Pek çok okuyucu ya da izleyici içinse adı, kendi gerçek hikâyesini yazdığı "Uçurtmayı Vurmasınlar" ile özdeşleşti...Hatta sevdiğim bir kısa özgeçmişinden alıntılayayım:"ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Pennsylvania Üniversitesi, Mamak Askerî Cezaevi ve Ankara Merkez (Ulucanlar) Cezaevi'nden mezun.Sonuncusuna borçlu olduğu Uçurtmayı Vurmasınlar sayesinde sinemaya yöneldi.Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü'nde en sevdiği iş olan öğretmenliğe devam ediyor. Kitapları Can ve Metis'te yayımlanıyor."Feride Çiçekoğlu ile deneyimlediği pek çok işi, yakın tarihi, geleceği, çocukları, gençleri, zamanı, şehri, yazını ve çok daha fazlasını konuştuk. Çok içten, gülümseyen bir sohbet sizleri bekliyor...
Bu masallar yapay zekaya yazdırılıp seslendirilmiştir. Siz de ücretsiz olarak bir çocuğa özel masal yazdırın: https://s.cagrisarigoz.com/masal Bölüm 1: Ormana Yolculuk Bir zamanlar, küçük bir köyde, sevimli ve sevgi dolu bir çocuk olan Cemre yaşarmış. Cemre, her gün okula gitmek ve oyun oynamak için heyecanlanırmış. Bir gün, okuldan sonra, arkadaşlarıyla oyun oynamaya karar vermişler. Fakat o gün köyün çevresindeki ormana gitmek istemişler. Ormana gitmeden önce, annesine izin istemiş Cemre. Annesi, "Tamam, ama dikkatli ol ve akşam eve zamanında dön," demiş. Cemre, annesinin sözünü dinleyerek arkadaşlarıyla ormana gitmek için yola çıkmış. Ormana doğru yol aldıkça, Cemre ve arkadaşları, Bilge ve Sibel, daha önce hiç görmedikleri güzellikteki ağaçlar, kuşlar ve kelebeklerle karşılaşmışlar. İçlerinden Bilge, "Bu orman gerçekten sihirli gibi!" demiş. Üç arkadaş, ormanda daha fazla keşfe çıkmak için heyecanlanmışlar. Derken, ormanın derinliklerine doğru yol aldıkça, Cemre ve arkadaşları, dikkat çekici büyüklükte parlak mavi bir kelebek görmüşler. Kelebek, onlara doğru uçarken, "Merhaba, ben Feride. Sihirli bir kelebek olduğumu düşünüyorum. Sizlerle tanışmak istiyorum. Benimle arkadaş olmak ister misiniz?" demiş. Cemre, Bilge ve Sibel şaşkınlıkla Feride'ye bakmışlar ve ardından da birbirlerine. Hiç düşünmeden, "Evet, seninle arkadaş olmak isteriz!" demişler. Feride, onların bu cevabı üzerine çok mutlu olmuş ve arkadaşlarına ormanın güzelliklerini göstermeye karar vermiş. Bölüm 2: Sihirbazla Tanışma Feride'nin rehberliğinde, Cemre ve arkadaşları, ormanın derinliklerinde ilerlemeye başlamışlar. Feride, onları meyve bahçelerine, şırıl şırıl akan derelere ve üzerinde renkli çiçekler açan ağaçların olduğu alanlara götürmüş. Ormanın güzellikleri karşısında hayran kalan arkadaşlar, hiç bitmesini istemedikleri bu gezintiyi sürdürmüşler. Gezintinin sonunda, Feride onlara, gizli yeri olduğunu belirttiği bir mağaraya götürmüş. Mağaranın girişinde, yaşlı ve bilge bir sihirbazla karşılaşmışlar. Sihirbaz, "Merhaba, ben Kıvılcım. Sihirli güçlere sahibim ve bu ormanın koruyucusuyum. Sizleri burada görmek beni mutlu etti. Ormanın güzelliklerini keşfettiğinizi Feride'den öğrendim. Eğer bir dilek hakkı versem, ne dilerdiniz?" demiş. Cemre ve arkadaşları, şaşkın ve heyecanlı bir şekilde düşünmeye başlamışlar. İçlerinden Sibel, "Ben, dünyada barış ve sevginin hakim olmasını dilerim," demiş. Ardından Bilge, "Ben de tüm çocukların mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmesini dilerim," demiş. Sıra Cemre'ye gelince, bir süre düşünmüş ve "Ben de herkesin gerçek arkadaşlığı bulmasını dilerim," demiş. Sihirbaz Kıvılcım, bu dilekleri duyunca çok mutlu olmuş. "Sizin dilekleriniz, düşünceli ve sevgi dolu. Eğer birlikte çalışırsanız, bu dileklerin gerçekleşebileceğine inanıyorum. Sihirli güçlerimle size yardımcı olmak isterim. Fakat önce, sizin samimi olduğunuza ve arkadaşlığınızın gücüne inanmam gerekir," demiş. Bölüm 3: Arkadaşlığın Gücü Sihirbaz Kıvılcım, arkadaşların samimiyetine inanmak için onlara bir görev vermiş. Bu görevde, Cemre ve arkadaşlarının, ormanda kaybolmuş küçük bir kızı bulmaları gerekiyormuş. Sihirbaz, "Eğer küçük kızı bulup onu ailesine kavuşturursanız, sizin dileklerinize yardımcı olacağıma söz veriyorum. Fakat unutmayın, bu görevde arkadaşlığınızın gücüne ihtiyacınız olacak," demiş. Cemre, Bilge, Sibel ve Feride, hemen göreve başlamışlar ve ormanda küçük kızı aramaya koyulmuşlar. Yolda karşılaştıkları zorluklara rağmen, arkadaşlık bağlarının gücü sayesinde birbirlerine destek olmuşlar ve pes etmemişler. Ormanın en derin noktasında nihayet küçük kızı bulmuşlar. Kızın adı Ayşe imiş ve çok korkmuş. Cemre ve arkadaşları, onu tesell
T24'ün yeni programı Ayrık Otu yayında! Hazal Sipahi'nin sunduğu Ayrık Otu programının ilk bölümünün konuğu feminist aktivist Feride Eralp'ti. Feride Eralp, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından kurulan bağımsız feministler, sivil toplum örgütleri ve kadın örgütlerinden feministlerin yer aldığı Afet için Feminist Dayanışma'yı; deprem bölgesindeki kadın ve LGBTİ+ların yeterince karşılanmayan ihtiyaçlarını, afetin cinsiyetlendirilmiş etkisini; deprem bölgesine giden Mor TIR'ların yolculuğunu; afetin feminist hareketin gündeminde nasıl ele alınması gerektiğini ve bu yılki 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'ne dair öngörülerini anlattı. 8 Mart 2023 yayını
Tag 6 des Blackouts | Berlin, Deutschland Feride ist eine junge Streifenpolizistin – ehrgeizig und sehr prinzipientreu. Gemeinsam mit ihrem Partner Peter versucht sie seit Tagen im Blackout-Chaos, dem die Hauptstadt erlegen ist, ein bisschen für Ordnung zu sorgen. Doch leider führt ihre fanatische Dienstgenauigkeit zu immer mehr Problemen und stürzt Feride schließlich in ein persönliches Dilemma, als sie ihre Freundin Nadia wegen Drogenbesitzes festnimmt und sie mit Handschellen in auf dem Rücksitz des Einsatzwagens festkettet. Denn als Feride von ihrem Einsatz zum Wagen zurückkommt, ist dieser verschwunden. Gestohlen. Und Nadia mit ihm. Eine temporeiche Geschichte mit Galgenhumor, hungernden Berliner*innen und einem Zebra im Zara.
Tag 6 des Blackouts | Berlin, Deutschland Feride ist eine junge Streifenpolizistin – ehrgeizig und sehr prinzipientreu. Gemeinsam mit ihrem Partner Peter versucht sie seit Tagen im Blackout-Chaos, dem die Hauptstadt erlegen ist, ein bisschen für Ordnung zu sorgen. Doch leider führt ihre fanatische Dienstgenauigkeit zu immer mehr Problemen und stürzt Feride schließlich in ein persönliches Dilemma, als sie ihre Freundin Nadia wegen Drogenbesitzes festnimmt und sie mit Handschellen in auf dem Rücksitz des Einsatzwagens festkettet. Denn als Feride von ihrem Einsatz zum Wagen zurückkommt, ist dieser verschwunden. Gestohlen. Und Nadia mit ihm. Eine temporeiche Geschichte mit Galgenhumor, hungernden Berliner*innen und einem Zebra im Zara.
No Filter'ın bu hafta konuğu Feride Hilal Akın'dı.Güçlü olmak konusunu ele aldığımız bu bölümün son kısmında Ankara'yı da konuştuk.
Çalıkuşu Feride, Anadolu'nun bir köyünde öğretmendir. Öğrencisi Munise, bir suç işlemiş, üvey annesinden korktuğu için, fırtınalı bir kış günü evden kaçmıştır. Köydeki herkes gibi Feride öğretmen de onun için endişe etmektedir. Okuyacağınız metinde Munise'nin Feride öğretmene sığınması anlatılmaktadır. Kapı açılır açılmaz içeriye karlı bir rüzgâr doldu, ihtiyar kadının elindeki mum birdenbire söndü. Karanlıkta kollarımın içine buz gibi donmuş, küçük bir vücut düştü. Hatice Hanım, tekrar mumunu yakmaya uğraşırken, ben onu göğsümde sıkıyor, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Son kuvvetini tükettiği anlaşılan Munise, kollarımda baygın gibiydi. Yüzü mosmor, saçları dağılmış, elbisenin içine kadar dolmuştu. Çocuğu soyduktan sonra kendi yatağıma yatırdım. Hatice Hanım'ın mangalında ısıttığım fanila parçaları ile vücudunu ovuşturmaya başladım. Munise kendine gelir gelmez ilk sözü: “Bir parça ekmek!” diye yalvarmak oldu. Bereket versin biraz sütümüz vardı. Hatice Hanım'la sütü ısıttık ve kaşık kaşık çocuğa vermeye başladık. Dakikalar geçtikçe Munise'nin yüzü kızarmaya, gözlerine fer gelmeye başlıyordu. Kollarımda ara sıra içini çekiyor, kim bilir hangi acı ile için için ağlıyordu. Ah, şu çocuk gözlerindeki minnet! Dünyada, bir parça iyilik edebilmekten daha güzel bir şey olmuyor. Fırtına içerisinde eski bir gemi teknesi gibi sallanan bu sefil ve karanlık oda, ocağın kızıl akisleri içerisinde birdenbire öyle sevimli ve mutlu bir yuva olmuştu ki, biraz önce hayata gösterdiğim güvensizlik için kendi kendimden utanıyordum. Çocuk artık konuşmaya başlamıştı. Kolları koynumda, sarı saçları bileklerimden dökülerek gözlerime bakıyor, sorduğum sorulara ağır ağır cevaplar veriyordu: Dün akşam, üvey annesinden çok korkmuş, köyün öte ucundaki bir ambara kaçarak samanların arasına girmiş. Samanlar insanı yatak gibi sıcak tutuyormuş. Fakat bugün çok acıkmış. Dışarı çıkarsa tutup yine eve götüreceklerini biliyormuş. Onun için, çaresiz geceyi beklemiş. Zavallı çocuğun en büyük ümit yeri benmişim. Bütün gün “Hoca Hanım mutlaka bana ekmek verir.” diye kendini avutmuş. Biraz sonra çocuğun parlak gözlerine bir gölge düştüğünü, parlak neşesinin sönmeye başladığını fark ettim. Sormaya lüzum yoktu. Çünkü aynı korku bende de uyanmıştı. Yarın sabah Munise'yi yine eve göndermek gerekecekti. İçimde sönük bir ümit yok değildi. Çok güzel bulduğumuz için, hiçbir zaman elimize geçemeyecek sandığımız şeylere karşı duyulan o ümitsiz ümit. Munise'de neticesiz bir rüya uyandırmaktan korkar gibi yavaş bir sesle Hatice Hanım'a dedim ki: – Mademki bu kızı evlerinde istemiyorlar; acaba ben onu kendime evlat etmek istesem razı olurlar mı? Benim de kimsem yok. Vallahi bu çocuğa kendi evladım gibi bakarım. Acaba vermezler mi? Bu çılgın arzum, Hatice Hanım'ın dudaklarından çıkacak kelimeye bağlıymış gibi titreye titreye ellerimi uzatıyor, boynumu büküyordum. İhtiyar kadın, gözlerini ocağa dikmiş, düşünüyordu. Ağır ağır başını salladı: – Fena olmaz. Yarın muhtarla konuşalım. O “peki” derse babasını da razı ederiz. İyi olur, dedi. Ben, ömrümde bu kadar güzel bir ümit sözü işittiğimi bilmiyorum. Cevap vermeden Munise'yi göğsüme çektim. Çocuk, ellerimi öperek: “Anacığım, anacığım!” diye ağlamaya başladı. Ben bu satırları yazarken, Munise, yatağımda, sarı saçlarında ocağın mesut kızıllığı titreyerek uyuyor. Ara sıra derin derin içini çekiyor ve dolu dolu öksürüyor. Reşat Nuri GÜNTEKİN, Çalıkuşu, 1978 (Kısaltılmıştır.)
Değer Yaratmanın Formülü Kitap Kulübünde Haziran ayında 18inci buluşmamızda David Eagleman'ın Incognito, Beynin Gizli Hayatı adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum. Hayatımızı büyük oranda bir nevi otomatik pilotta yaşadığımızı biliyoruz. Eagleman bu kitabında beynin yapısına ve çalışma şekline dayanarak kararlarımızın ve davranışlarımızın kaynağına ışık tutuyor. İnanması güç ama bilinçli zihnimiz, hem içimizde hem de dışımızda olup bitenlerin sadece küçük bir kısmının farkında. Beyin karşılaştığı durumları anlamlandırmak ve karar vermek için sürekli rakip güçlerin ve inançların çatışması içinde. Kitap bütün kimyasal ve fiziksel yapılar içinde bizi kimin temsil ettiğini sorguluyor. Buradan da toplumdaki dini, hukuki, sosyal yapılara bağlantılar kuruyor. Kitap kulübümüzün genelde beğendiği bir kitap oldu size tavsiye ediyoruz. Şimdi sizi üyelerimizin kitap hakkındaki görüşleriyle baş başa bırakayım. Söz alanlar sırasıyla Yavuz Abut (01:38), Cem Çağatay Karaali (07:16), Yasemin Karakaya (09:00), Esra Akalın Öcal (11:18), Alim Küçükpehlivan (14:40), Belgin Elmas (16:23), Feride Çetinoluk (22:04), Pınar Musaoğlu (24:25)
Kitap kulübümüzün 11inci buluşmasında Mihaly Csikszentmihalyi'nin Akış-Mutluluk Bilimi adlı kitabını konuştuk. Geçtiğimiz ay 20 Ekim'de 87 yaşında hayata gözlerini yuman Macar asıllı Amerikalı psikolog 1990'larda üzerinde çalışmaya başladığı Akış kavramı ile psikoloji alanında ciddi bir etki sahibi. Onun kitaplarını vefatı vesilesiyle seçkimize katmak istemiştik, genel istek üzerine Kasım ayında bu önemli eserini okuduk. Kitapta, akışa ulaşmanın koşullarını açıklıyor. Bir akış durumu elde etmek için, görevin zorluğu ile beceri arasında bir denge kurmak gerektiğinden bahsediyor. Kitap o denli bir heyecan yarattı ki, toplantımız normalden yarım saat daha uzun sürdü. Bu bölümü de daha fazla kısaltamadım ancak sizi bu kitabı okumaya ısındıracağına süphem yok. Sözü fazla uzatmadan sizi buluşmamıza götürüyorum. Bu bölümde yer verdiğim katılımcılarımız sırasıyla İlker Aksoy (01:47), Özge Saygun (06:27), Belgin Elmas (09:47), Alim Küçükpehlivan (13:41), Gamze Ürkmez (17:26), Berrin Demirezer (22:51), Mustafa Başar (25:39), Melda Göknel (27:54), Feride Çetinoluk (30:25), Esra Öcal (32:50), Yasemin Karakaya (35:43), Ekin Titrek Özcan (39:10), Müge Önen (41:10), Figen Öztürk (42:46) ve Güçlü Karavelioğlu (44:07)
Bir Kadın‘da Gökçe Çiçek Kösedağı‘nın bu haftaki konuğu “Uçurtmayı Vurmasınlar” filmiyle tanıdığımız senarist, yazar ve akademisyen Feride Çiçekoğlu. Çiçekoğlu ile çocukluğunu, üniversite yıllarını, cezaevinde geçirdiği dönemi, anılarını, akademisyenliğini, kitaplarını ve “Uçurtmayı Vurmasınlar” filmini konuştuk.
The world of syllabics and why they matter now What a few weeks! After interviews, conferences and collaborations, we're back and chatting about some type and design news. Including the big story about Monotype purchasing Hoefler&Co and taking over the H&Co collection as part of this. We're also obsessed with the Gucci type project as they celebrate their centennial with ten stunning typefaces (that you can download to play with!). And then we're revelling in this verrrry geeky article about Finnish type design - with a focus on the development of a font for Nokia. Also, last call for this weekend's FREE workshop with our friends at Spline. If you were inspired by our interview with Alejandro and Feride two weeks ago and want to see the tool in action, make sure you join us. Go register right now. Go on, we'll wait. In this week's nerd alert we're taking inspiration from last weekend's Typewknd talks and looking into syllabics. What they are, why they matter. We learnt a lot about syllabics as part of indigenous languages during Typewknd, so this is a super relevant conversation around the digitization of languages and creating communication options for many communities. Weekly Typographic Newsletter Links Find out more at http://podcast.theleagueofmoveabletype.com
Malzeme Trendleri'nin bu bölümde konuğu, Feride Şener Yılmaz. Doğal aydınlatmanın yeterli olmadığı zamanlar yapılabilecekler, güneş ışığı fazla olan mekanlarda alınabilecek önlemler, yapay aydınlatmanın mekanlarda nasıl kimlik yarattığı ve aydınlatmanın sürdürülebilir yöntemleri bu bölümde konumuz oluyor.
Adnan Bostancıoğlu’nun bayram özel programları, bayram sineması tadında. İlk bölümde Lütfi Akad, Atilla Dorsay ve Muhterem Nur’un kitaplarından Yeşilçam anılarını, yıldız oyuncuları ve o filmlerden şarkıları dinliyoruz. Türk sinema tarihinde kurucu rolü olan Lütfi Akad’ın sinemasını, anılarını anlattığı Işıkla Karanlık Arasında bölümün ilk kitabı. Vesikalı Yarim’den Hudutların Kanunu’na, Göç Üçlemesi’nden Yalnızlar Rıhtımı’na unutulmaz filmler ve anılar var. Bölümün ikinci kitabı Atilla Dorsay’dan. Sinema yazarı Dorsay’ın anlatacağı çok şey var. Ve Yeşilçam’ın siyah-beyaz yıllarına damgasını vuran kadın oyunculardan Muhterem Nur’un hayatını anlatan kitap. Müslüm Gürses’in ölümünden sonra nehir söyleşi olarak kalema alınan bir kitap: Ömrümce Ağladım. Ve “Kendini Arayan Yıldız” Nedret Güvenç’in kitabı. İlginç bir not: Nedret Güvenç, Çalıkuşu filminde yönetmenin ısrarı üzerine Türkan Şoray’ın oynadığı Feride karakterini seslendirir. Ancak aynı filmde kendisi de oynamaktadır. Böyle olunca, Nedret Güvenç’i de Altan Karındaş seslendirir. Yine bir başka film Fakir Gencin Romanı’nda, Nedret Güvenç fakir genç Cüneyt Arkın’ın annesi rolündedir. Ama yapımcıların isteğiyle, Güvenç başrol oyuncusu Filiz Akın’ı seslendirir, bu durumda Güvenç’in sesi de Adalet Cimcoz olur.
Rominight: Feride Gürsoy ile ataları onurlandırmak by Medyascope
İlham kaynaklarımız serimizin bu bölümünde Sanat Danışmanı, Küratör ve Eğitmen Feride Çelik ile sanat, sanat eserleri ve onların bizdeki izleminleri, berrak bakış ve hayatın içinde sanatı bulmak, ilham alanlarımızı genişletmek üzerine sohbet ettik. Keyifli dinlemeler!
19. 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'nde "Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor" sloganı attığı için Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 12 kadın gözaltına alındı. 19. 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü Komisyonu'ndan Feride Eralp'in görüşünü aldık.
Psikiyatriden Gündeme (36): Mobbing ve ruh sağlığı – Uzm. Dr. Feride Yıldırım ile söyleşi by Medyascope
DUVAR - Gazete Duvar sinema yazarı Şenay Aydemir'in hazırlayıp sunduğu 'Bir Film Bir Konuk'a oyuncu Feride Çetin konuk oluyor. Çetin ilk olarak "İki Genç Kız" filminde rol aldı. Hemen ardından Sonra Ulak”, “Güzel Günler Göreceğiz” ve “Put Şeylere” gibi filmler geldi. festivallerinden ödüllerle döndü. Şenay Aydemir, Feride Çetin ile yönetmen John Cassavetes'in 1980 tarihli “Gloria” filmini konuştu.
Anadolu'nun Şifacı Kadınları'ndan Feride, Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü'nü bitirdikten sonra bir yıl reklam ajansında çalıştı. Ardından Bodrum'a yerleşen Feride, 2001 yılında Aile Dizimi ile tanıştı ve Svagito Liebermeister'la Aile Dizimi eğitimini tamamladı. Daha sonra Mehmet Zararsızoğlu'nun Sistem Terapisti eğtimine katıldı. Karakaya Retreat'in kurucusu olan Feride, aynı zamanda Fonksiyonel Beslenme Koçu ve Somatik Deneyimleme Eğitmeni. Feride'nin çalışmalarını ve paylaşımlarını @feridegursoy_zindesin Instagram adresinden takip edebilirsiniz. Bende yeri çok özel olan Sevgili Feride Gürsoy'la sohbetimizi keyifle dinlemenizi dilerim :)
MBFWI & Galataport İstanbul Fashion Podcast serimizin yedinci bölümünde Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul'a katılan tasarımcılarımızdan Mehtap Elaidi ile Feride Tansuğ moderatörlüğünde; dijitalleşme ve pandeminin moda sektörüne etkisi, sürdürülebilirlik ve Mehtap Elaidi'nin yeni koleksiyonu üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Galata denildiğinde aklına cami gelen var mıdır acaba? Galata denince, benim aklıma birbirine çok yakın, küçük camiler gelir hep… Zamanında bu çevrede yaşayan insanların hayatlarını merak ettiren camiler... Bazısı aynı sokakta karşı karşıya, bazısı kuytuda, bazısı bir sinagogun üç beş adım uzağında…
Meet Feride Shimshilova who came to Dubai as a student and even had 10K USD her mom sent her stolen from her dorm room.Engage with me online:Instagram: https://www.instagram.com/anthony_aj_wit/Linked In: https://www.linkedin.com/in/anthony-joseph-abou-jaoude-6a7067b3/Website: www.anthonyjosephaj.comAudios Podcasts:https://dubaistars.buzzsprout.com/She went through all the ups and downs and struggles you can imagine.Without speaking English or Arabic, her passion for sales and resilience, prepared her for entering the Real Estate Industry and making it pay off.Join us as Feride take us through her Journey to making it in Dubai.https://blog.feedspot.com/dubai_business_podcasts/#dubaistars #realestate #inspiration #motivation
Kita bawak Ratu Digital Thinker, Feride. Sembang panaz! Instagram Thinker: https://www.instagram.com/thinker.studios/?hl=en Watch us on Youtube: https://youtu.be/sTm_NgfNEYo
Bayan Değil Kadın... Feride Acar: Şiddete eğilimli erkekler yeşil ışığı görecek by Gazete Duvar
Bir Frida Kahlo hayranı olarak, onu iyi özümsediğimi, anladığımı sanardım. Buket’in “Frida, Meksika’nın Vicdanı” kitabını okuyana dek. Kitabı bir akşam vakti okumaya başladım ve sabaha karşı bitirene dek elimden bırakmadım. Sonra da defalarca kez yeniden okudum. Bu sırada Buket ile dost olduk; ne çok ortak yanımız olduğunu keşfettik. Ve Frida’nın 110. yaşını üç Temmuz kadını olarak birlikte kutlamaya karar verdik. Bu özel yayın, bunun için. Buket’in tabiriyle hepsi de Temmuz’da doğmuş bir Frida, iki Feride’nin yayını. Bu podcastimizde “Maya yaylalarının Şehrazad'ı" Frida’yı Maya yaylalarında yaşamış Buket anlatacak. Frida’yı bir moda ikonu gibi görmek yerine, onun maçoluğa boyun eğmeyen, başkaldıran, direnen, üreten, sorgulayan, kahraman kadın kimliğini anlayacak, onu daha çok seveceğiz. Çünkü sevmek, anlamaktır!
Yaklaşık 30 yıldır Mor Çatı’nın gönüllüsü olan uzman psikolog Feride Dorothy Yıldırım Güneri, 8 Mayıs’ta beşbuçuk yıldır mücadele ettiği kansere yenik düşerek hayatını kaybetti. Mor Çatı’da yıllarca şiddete uğramış kadın, ergen ve çocuklara psikolojik destek veren ve Türkiye’deki kadını güçlendirmede görünmez kahramanlardan olan Feride Güneri’nin katkılarını ve kendisini Mor Çatı’nın kuruluşunda birlikte çalıştıkları Prof. Dr. Şahika Yüksel ve avukat ve milletvekili Filiz Kerestecioğlu, anlattı. Kısa Dalga’dan Nazan Özcan’ın hazırladığı podcastte, Feride Güneri’nin anlatımıyla kadına karşı şiddet türlerinden günümüzde giderek artan dijital şiddet, gençler arasındaki flört şiddeti, ısrarlı takip, mobbing kendi sesinden yer alıyor. Aynı zamanda Feride Güneri, ilişkilerde gelmekte olan şiddetin kırmızı alarmlarını sıralıyor. Filiz Kerestecioğlu’nun “kadın mücadelesinde sıra neferiydi”, Şahika Yüksel’in ise “Çok iyi bir öğretmendi” dediği Feride Güneri’nin anısına saygıyla…
Bu bölümde konuğum Feride Hilal Akın'dı birlikte kendisinden, değişikliğe gitmesinden, gelecek planlarından ve yeni şarkılarından konuştuğumuz en önemlisi doya doya eğendiğimiz bir yayın yaptık umarım siz de eğlenirsiniz iyi dinlemeler!
I'm sure you'd agree that there are certain skills that most successful people have in common. They’re experts in their field, they like to win, they have great attitudes, and they know how to manage their time. But what keeps these people motivated, buzzed and energised? I talk about this subject quite extensively in my sales training university as I truly believe the key to experiencing phenomenal success is knowing how to stay motivated! In this episode I spoke to Feride Shimshilova, Managing Director of Sirius Real Estate about what it takes to create an environment of success, where businesses and their staff are able to thrive.
Feride trifft sich mit der Kolumnistin Halime Kökce und erfährt, wie Präsident Erdogan an die Macht kam. Bei den Wahlen 2002 gewann die AKP, Erdogans islamisch orientierte Partei, die Parlamentswahlen. Recep Erdogan geht schon nach einigen Jahren im Amt mit großer Härte gegen die Opposition, aber auch gegen Jugendliche und Intellektuelle vor. Feride trifft eine oppositionelle Journalistin und einen armenischen Intellektuellen, der die AKP-Regierung berät. Sie beobachtet, wie tief die türkische Gesellschaft in diesen Tagen gespalten ist: So werden Türken, Kurden und weitere Minderheiten, die ihre Sprache sprechen und ihre Kultur ausleben wollen, mit massiver staatlicher Gewalt konfrontiert. Auch die Haltung der AKP-Regierung bei der Flüchtlingsfrage und das Verhältnis der Türkei zur Europäischen Union sind Themen, die Feride beschäftigen – ein Land also voller Spannungen und Widersprüche. Doch Feride ist am Ende ihrer Reise nicht pessimistisch. (Online-Signatur Medienzentren: 4986466)
Bei ihrer Verabredung mit der Journalistin Oya Baydar lernt Feride, wie die Menschen unter der Militärdiktatur lebten. Die Zeit zwischen 1960 und 1980 war geprägt von politischen Unruhen und militärischen Umstürzen. Süleyman Demirel, der ab 1965 längere Zeit mit Unterbrechungen immer wieder Ministerpräsident war, musste schon 1971 die Macht den Generälen überlassen. Er kam dann wieder an die Macht, doch 1980 folgte ein dritter Militärputsch. Feride reist nach Diyarbakir im Osten des Landes, wo viele Kurden leben. Dort trifft sie Schriftsteller, Menschenrechtler und Politiker und erfährt Details über die Situation der Kurden in der Türkei. (Online-Signatur Medienzentren: 4986465)
Feride reist nach Ankara, wo sie mit einem Architekturprofessor verabredet ist. Sie spricht mit ihm über den westlichen Baustil der Hauptstadt, der einer von Atatürks radikalen Modernisierungsversuchen war. Feride besucht außerdem den Journalisten und Filmemacher Can Dündar, der über die Zeit während des Zweiten Weltkriegs erzählt. Zurück in Istanbul trifft sie einen jüdisch-türkischen Unternehmer und den Herausgeber einer griechischen Zeitung, die sie über die Zeit nach dem Zweiten Weltkrieg befragt. 1950 kam erstmals eine Partei durch freie Wahlen an die Macht, Adnan Menderes wird Ministerpräsident. Feride erfährt, dass auch die "Demokratische Partei" keine Kritik duldete, Proteste wurden brutal niedergeschlagen. 1960 wurde Menderes durch das Militär gestürzt. (Online-Signatur Medienzentren: 4986464)
Ferides Reise beginnt in Istanbul. Hier trifft sie Professor Ferdan Ergut von der Stiftung für Sozialgeschichte und die Historikerin Ayşe Hür. Sie lernt interessante Details über die Anfänge der Türkei. Im Mittelpunkt steht der Nationalheld Atatürk, der 1923 die türkische Republik gegründet und Reformen nach westlichem Vorbild durchgesetzt hat. Feride erfährt auch, wie im Osmanischen Reich und auch zu Atatürks Zeiten mit Minderheiten umgegangen wurde. Anders, als es türkische Kinder in der Schule lernen, wurden vor und während des Ersten Weltkrieges und im Kampf gegen die Besatzungsmächte viele Armenier und Griechen vertrieben, etwa anderthalb Millionen Armenier wurden getötet und fast zwei Millionen Menschen verloren ihre Heimat. (Online-Signatur Medienzentren: 4986463)
Bu programda konuğumuz Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi yöneticisi Zeynep Ünal idi. Kendisi ile Koray Sağlam'la birlikte yayına hazırladıkları, Film Merkezi'nin 2010'dan bu yana gerçekleştirdiği atölye çalışmalarından oluşan iki ciltten oluşan "Bir Filmin Serüveni" kitap dizisini konuştuk. Bu çalışmada atölye dersleri yer alan isimlerden bazıları şöyle: Nadide Argun, Fatih Aydoğdu, Esra Cora, Feza Çaldıran, Feride Çiçekoğlu, Ayhan Ergürsel, Orhan Eskiköy, Burhan Gün, Uğur İçbak, Çiçek Kahraman, Cem Kısmet, Kenan Korkmaz, Cenker Kökten, Yaşar Kurtoğlu, Necip Memili, Yamaç Okur, Zeynep Özbatur, Tayfun Pirselimoğlu, Umut Şenyol, Seyfi Teoman, Selen Uçer, Özcan Vardar, Natali Yeres, Bennu Yıldırımlar, Serdar Yılmaz, Doğu Yücel, Fırat Yücel, Derviş Zaim
Six Routes travels to Germany, where the BBC’s Simon Jack explores how the euro crisis has exposed the country’s unusual relationship with debt. Marketplace's Krissy Clark meets entrepreneurs Jan and Feride of Uslu airlines -- a company that has taken inspiration from Germany's world renowned car industry and used it to make a mark in the make-up industry.