POPULARITY
Simon Tierney explores recent and not so recent stand out moments that have happened over Christmas, including the big freeze, the extraordinary story of the Christmas truce, the 1968 apollo mission and the launch of Telifís Eireann on New Year's Eve 1961.
Canlı yayında ilgimizi çeken haber ve videoları yorumluyoruz, boş yapmak için fırsat kolluyoruz.
Geçtiğimiz ay Lâmiî Çelebi'nin ‘Münâzara-i Bahâr u Şitâ'sıyla, Sezai Karakoç'un Leylâ ile Mecnun mesnevisinin sebeb-i teliflerinden hareketle, yazma ve yazarlık anlayışındaki bozulmanın boyutlarına işaret etmek, daha açık bir söyleyişle azgınlığı kanıksanmış sekülerleşmeye dikkat çekmek için yazdığım 5 yazının mürekkebi kurumadan, Ketebe'nin Ağustos kitapları arasından çıkan Sebeb-i Telif – Osmanlı Literatüründe Açık ve Örtük Yazma Nedenleri'nin elime ulaşmasına sevindim. Zira bu tevafuk, mevcut kültürel ortamda yer alan akademisyen, sivil, sanatçı, edebiyatçı ve şairin… zikrettiğim sekülerleşme karşısındaki duyarsızlığına gösterdiğim duygusal tepkinin, akademik yönden izahı demekti. Editörlüğünü Müstakim Arıcı ile Sami Arslan'ın yaptığı Sebeb-i Telif, FSMÜ Vakfı'nın Yazma Eserler Araştırma ve Uygulama Merkezi'nce başlatılan Osmanlı yazma eserlerine mahsus genel bir çalışmanın, 2022'de sebeb-i telif özelinde TTK, İSAM, FSM DUAM ortaklığında bir sempozyuma taşınıp, burada sunulan tebliğlerin bir kısmının makale olarak hazırlanmasıyla vücut bulmuş. İhsan Fazlıoğlu, Baki Tezcan, Abdülkadir Özcan, Mehmet Emin Güleçyüz, Fatih Bayram, Fatma Sinem Eryılmaz, Tatjana Paić-Vukić, Burcu Gürkan Kıcır, Mustafa Celil Altuntaş, Müstakim Arıcı, Tuba Hacer Korkmaz, Mustafa Altuğ Yayla ve Zehra Bilgin'in makalelerinden oluşan kitapta, ilk yani İhsan Fazlıoğlu imzalı metin aynı zamanda bir mukaddime görevi üstlenmiş. Metninde Sebeb-i telif ve neden kavramının anlamını açıklığa kavuşturmak gerektiğini belirten Fazlıoğlu bunu şöyle temellendirmiş: “Klasik felsefe-bilim geleneğimizde, hemen hepsi bir tür neden anlamına gelen hikmet, illet ve sebeb gibi terimler kullanılırdı. Hikmet, en genel anlamıyla ilahi neden; illet, özsel/metafiziksel neden; sebeb ise zahiri/fiziksel neden anlamına gelirdi. Ancak bugün neden ile gerekçe arasındaki ayrımı da dikkate almak zorundayız. ‘Neden', cause anlamında daha çok maddi/fiziksel ve şimdide vuku bulan bir olgu ve olayın o hâliyle vuku bulmasını mümkün kılan hatta belirleyen geçmişten gelen tüm nedenler zincirini kapsar. ‘Gerekçe' ise reason anlamında bir olgu ve olayı gerçekleştiren failin amacını içeren ve geleceğe yönelik bir atılımı imler. Tam burada failin yani insanın (müellif, mütercim, müstensih vb.) maksadını, garazını, kısaca amacını içerir. Bu nedenle sebeb-i telifte kullanılan sebeb, daha çok failin eser telif ederken akli önceliğe sahip kastının, telif bittiğinde de tam gerçekleşen maksadının bir ifadesidir. Bundan dolayı neden kavramını tüm bunları kuşatan bir çatı-kavram olarak kullanıyor ve aynı zamanda maksadı da içerdiğini düşünüyoruz. Çünkü maksad, yalnızca telifin köklendiği, kaynaklandığı bir eylemin uzantısının son ucu değil, ama aynı zamanda bizatihi eserin örgütlenmesini, tertibini de belirleyen bir etkinliğe sahiptir.” Fazlıoğlu'nun bu temellendirmede edebiyat ortamında daha yaygın olarak kullanılan saik / güdülenme / motivasyon kelimesine neden itibar etmediğini anlayamamış olmakla birlikte, onun 46 maddede özetlediği “İslam Medeniyeti'ndeki Eserlere İlişkin Muhtelif Sebeb-i Telifler”in sonraki yazılarda büyük oranda izlendiğini görüyoruz.
Sentetik verilerle dolu bir dünya nasıl olur. "İnsanlık bir gün yok olup giderse, bizden geriye kalan, bir modelin devasa matrislerinden birinin köşesindeki sayılar olacak.".Konular:(01:52) Ölü İnternet(03:51) Invasion of the Body Snatchers(05:09) Bad Bot Report(06:39) Agents(08:54) Sentetik İnternet(10:22) Telif hakkı(13:10) Alphazero(16:06) Patreon TeşekkürleriKaynaklar:Yazı: Maybe You Missed It, but the Internet ‘Died' Five Years Ago(PDF) Will we run out of data? An analysis of the limits of scaling datasets in Machine LearningMakale: AI models collapse when trained on recursively generated dataA faster, systematic way to train large language models for enterpriseFilm: Invasion of the Body Snatchers, The Thing, The FacultySee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Sebeb-i telif, mesnevilerde başlayıp, zamanla nesir için de kullanılan bir metnin yazma / yazılma neden(ler)idir (sebe-i vücûd). Yeni söyleyişle bir kitapta yazarın yazma, eserin yazılma güdüsünü (motivasyonunu, maksadını) anlattığı kısmın adıdır. Bu manada sebeb-i telif, bir yazarın o eserini yazma nedenleri hakkında okurlarının merakını gidermesi gibi pratik bir fayda taşımasının berisinde, asıl yazarın niyet, istikamet ve maksadını beyan ve dolayısıyla okurların da yazarın yazma niyet, istikametini tayin etmelerini ve maksadını öğrenmelerini sağlar. Amellerin niyetlere tabi olması yazmadaki / yazarlıktaki insaniyet (nefs, kim-lik, kişilik) vasfına; istikamet yazmadaki / yazarlıktaki paradigmaya, dünya görüşüne, daha net bir söyleyişle inanç (iman) esaslı zihniyete ve bunun içinde oluşan seçimlerin seyrine (işleyişine) işaret ederken, maksat da bir amaç, hedef ve faydaya isnat eder. Kurban Bayramı vesilesiyle Ankara'ya uğramıştım. Bu aynı zamanda Ağabeyim Hüseyin Su ile görüşmemiz demekti. Onunla bir kıraathanede buluşup gündelik hayat, kültürel gidişat ve edebiyat çevresinde sohbet ettik. Sebeb-i telif konusu hem tarz-ı kadim eserlerimizdeki önemi hem de günümüzde yazma maksadının bireyselliği de aşıp bencilliğe evrilmesi yönünden gündeme geldi ve bu bağlamda sebeb-i telifte kafirlerin edebiyatını izlemek ve benimsemek bizim gençliğimizde bir problem olarak ele alınırken, bugün bunun -o şekilde ele alınmak da bir yana- artık bir problem olarak görülmediğini, hatta kafirlerin niyet, istikamet ve maksatlarını takip etmenin moda bir eğilime dönüştüğünü konuştuk. Hüseyin Su, söz konusu fark tahtında Lâmiî Çelebi'nin (ö. 938/1532) Bir Uludağ Efsanesi: Bahar ve Kışın Mücadelesi adıyla yayımlanan Münâzara-i Bahâr u Şitâ'sındaki sebeb-i telife dikkatimi çekti (Büyüyenay, İstanbul 2023). İstanbul'a döndüğümde, Kardeşim Mustafa Kirenci sayesinde yeni yayımlandığı günlerde buluşturulduğum mezkûr kitabın sebeb-i telifine baktım hemen. Elimin altında olan kitaba kendim Hüseyin Su hatırlatmasa belki uzunca bir süre daha bakamayacaktım. Bu durumu ilgili metnin okurlarımın bilgisine daha geç ulaşma ihtimaliyle birlikte düşününce onu burada paylaşmamın faydalı olabileceğine hükmettim. Lâmiî Çelebi, sebe-i telif bahsinde Bursa'daki kendi uzlet hanesinde dostlarıyla otururlarken, konunun Bursa'nın güzelliklerine intikal ettiğini, dostlarının -kendisi tarafından dile getirilen- oradaki hikmetli sözler ve şiirlerden bir eser meydana getirmesini istediklerini belirttikten sonra, devamında şunları kaydetmiştir: “Herkes söz bahçesinde gül toplamalı ve her ehl-i heves onun sözlerine aferin diyerek takdir etmeli ki ‘İnsanlarla, onların akılları derecesinde konuşun' diye buyurmuştur âlemlerin Efendisi. Kaleme alınanlar cihanın Efendisi(nin buyurduğu) gibi olmalı. Sözleri muğlak ibareler, kapılı ve karışık istiarelerle muradı ihlal edici ve ona halel getirici olmamalı. Kaleme alınmış şeyler, adeta kalabalık insan cemiyetleri gibi uzun uzadıya mukaddimeler ve ifadeler insanı usandırıcı ve bıkkınlık verici olmamalı. Benim bu tefsir ve buluşuma arkadaşlarım pek memnun oldular. Ve bunu uzun uzun yazıp tasvir eylememi rica ettiler. Onların bu temennilerine şu cevabı verdim: ‘Temennin makul ve davetin makbul.' Hakk'ın feyzi ummandır, yoktur cimrilik / Bu böyle olsa bile temiz ve halis cevher de nadirdir.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonunca dijital ağların hukuksal ve yönetsel çerçeveye alınmasına yönelik çalışmaları devam ediyor. Peki söz konusu dijital telif yasası ile hangi haklar korunacak? Haberin telifi noktasında dünyada nasıl örnekler var? Fikri Haklar Uzmanı Avukat Sertel Şıracı ile konuştuk.
Dijital mecralarda haberin kullanımı üzerinden gelir elde edilmesi, haber değeri taşıyan içeriklerin bu mecralardaki telif hakları konusunu da gündeme getirdi. Peki, haberin telifi olur mu? Küresel ölçekte hangi örnekler var? Avrupa Birliği ülkeleri bu alanda hangi adımları atıyor? Anadolu Ajansının hazırladığı "Haberin Telifi" kitabında bölüm hazırlayan Anadolu Ajansı Hukuk ve Uyum Müşavirliğinden Avukat Elif Remle Yaralı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cahit Suluk ile konuştuk.
beğenmeyi, paylaşmayı ve takip etmeyi unutmayın.
beğenmeyi, paylaşmayı ve takip etmeyi unutmayın.
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yirmi dokuzuncu bölüm sizlerle. Kaydımızın başında, “yurtdışında yaşayan Türkler oy vermesin” görüşü hakkında konuştuk. Sonra “AI toparlaması” yaptık. “AI” ve “toparlama” birbiriyle ne kadar uyumlu sözler emin olamasak da, sonuçta yapay zeka alanındaki son haberlere ve gelişmelere dokunduk. Bundan sonrası ise müzik konularıyla dolu... Max Martin, 90'lardan bugünlere kadar liste başı olan parçalar yapan bir hit makinası. Pop müzikte son yıllardaki en büyük değişikliklerden birinin şarkıların giriş kısımlarının kısalması olduğunu söylemişti. The Economist dergisi de, bunun doğru olup olmadığını ve şarkıların giriş kısımlarının kısalığının bir şarkının başarısı üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini görmek için kapsamlı bir analiz yapmış. Bu analizi değerlendirdik. Sonrasında telif davalarından başını kaldıramayan Ed Sheeran'dan bahsettik. “Shape of You” parçasının lehine sonuçlanan davasının ardından yepyeni bir dava ile karşı karşıya. Bu sefer karşısında Marvin Gaye'in mirasçıları var. Mahkemenin gidişatını ve olası sonuçlarını konuştuk “Bi de buna bak”ta YouTube üzerinden canlı olarak yayınlanan bir etkinlik öneriyoruz. Bi de Buna Bak https://www.ufukonen.com/tr/sounding-off-2023-bilkent.html Konusu Geçti Şarkıcı Grimes ve AI uygulaması https://elf.tech/
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yirmi üçüncü bölüm sizlerle. En başta Twitter'ın doğum gününü ve “gibi” dizisinin dördüncü sezonunun gelişini kutladık. Onun ardından İsviçre'de yaşanan banka krizine değindik. Finans alanında çalışan ve anlattıklarımıza ekleme yapmak isteyen olursa, başımızın üstüne. Daha önceki bölümlerimizde tartıştığımız yapay zeka ve telif ilişkisi konusuna, yaşanan yeni gelişmeler sonrası, tekrar döndük. Belli ki bu konu evrilmeye devam edecek. Evrildikçe de konularımız arasında olacak. Geçtiğimiz bölümde “Kim 500 Milyar İster?” hakkında çok konuşunca, Men-E-Men'de küçük bir yarışma platformu oluşturduk. 80'lerden beş soruyla bilgilerimizi tazeledik. Önümüzdeki bölümde sırada 90'lar var.
Michael Kuyucu Müzik Habercisi'nde, YouTube'un telif kavgasını anlatıyor.
Neşet Ertaş, kolay bir hayat yaşamadı. Çocukluğundan itibaren büyük sıkıntılarla, zorluklarla mücadele etti. Her şeye rağmen yılmadı, sazına ve sözüne sarıldı. Sazıyla sözü hep zirvedeydi. Aşkını, sitemini, engin gönlünden geçenleri çalıp çığırdı. Ümit de, keder de, sevinç de bizim için. Hepsi bir güne sığdığı gibi, bir ömre de yayılır. Onun türkülerinde neşe vardı, dert vardı, aşk vardı. O yüzden “Neşe, dert, aşk yazılır, Neşet Ertaş okunur” derler. Mahlâsı “Garip” idi. Kendini şu dünyada garip olarak görürdü. Çileli hayatının özetiydi o mahlâs. « Ciddi sağlık problemleri yüzünden tedavi olmak için gittiği Almanya'da uzun yıllar kaldı ve dönmeye de pek niyeti yoktu. Çok sömürülmüştü. Çok hakkı yenmişti. Sitemi vardı da dile getirmezdi. Orada kendine bir hayat kurmuş, yaşayıp gidiyor, yine çalıp söylüyordu. Radyolarda türküleri yayınlanmaktaydı. Onun eserlerini neredeyse söylemeyen kalmamıştı. Telif melif hak getire. Bazen “Kırşehirli mahallî sanatçı” diye anons edilirdi. Ünü dört bir yana yayıldığı hâlde göz ardı edilir, sadece bir şehre hapsedilmek istenirdi sanki. Kimi zaman da “Merhum Neşet Ertaş'tan alınan bir türkü” diye anonslar yapılırdı. Bilmeyenler sorardı: “Yahu, ne zaman vefat etti Neşet Usta?” « TRT için bir Neşet Ertaş belgeseli çekmek isteyen Bayram Bilge Tokel, uzun süre ikna edememiş, Almanya'da günlerce dil dökmek zorunda kalmıştı. “Ben kimim ki?” diye diretmekteydi büyük usta. Sergilediği tavır, göstermelik bir tevazu değildi. Öyle düşünüyordu. Bayram Bilge, zorla razı etti ve belgesel çekildi. Aynı zamanda hakkında bir kitap yazdı ve ülkeye dönmesi için ikna etti. Bir bakıma yeniden doğuştu büyük usta için. “Bir babam, bir Bayram gardaşım” sözünü bizzat Neşet Usta'dan birkaç defa duymuşumdur. Hayatının filme aktarılmasına karşı çıkmıştı. Vefatından sonra film çekmek isteyenler olduysa da ailesi babalarının tavrına uygun hareket ederek rıza göstermediler. Filmi çekmek isteyenler, itirazlara itibar etmedi ve kendi kafalarına göre yürüdüler. Sonrasında iş mahkemeye kaldı. Yargı, kararını ailenin arzusu doğrultusunda verdi.
Michael Kuyucu Müzik Habercisi'nde, Rafet El Roman'ın Nasıl Telif Parası Peşinde Koştuğunu Anlatıyor.
Kıvanç'ın medya macerası jeoloji mühendisi olmayacağını bölüme girer girmez fark etmesi ve Radyo ODTÜ'nün kapısını çalmasıyla başlamış. Telif hakları yönetiminden ses tanıma teknolojilerine, oradan da veri odaklı yazılım şirketlerine geçiş yapan Kıvanç, İstanbul-Ankara arasında mekik dokuduğu yüksek kilometreli iş hayatının şimdiki durağında ortaklarıyla birlikte PCI Checklist'i geliştiriyor. Swipeline Podcast'in 132. bölümünde PCI Checklist'in kurucu ortağı Kıvanç Harputlu konuğumuz. Swipeline'ı bireysel olarak destekleyin: https://www.patreon.com/swipeline Kıvanç Harputlu: https://www.linkedin.com/in/kivanc-harputlu-86237764/ PCI Checklist: https://www.pcichecklist.com/tr/ Swipeline, ana iletişim mecrası Instagram olan; girişimcilik, startup ve teknoloji odaklı yeni medya kuruluşudur. Haber, video ve podcast içerikleri üretir. Bizi Instagram'da mutlaka takip edin! https://www.instagram.com/swipeline_tr -o- Mükellef nedir? Tek tıkla Türkiye, Amerika, İngiltere ve Estonya'da şirket kurmanızı sağlayan, şirket kuruluşu ve sonrasında ihtiyaç duyulan tüm finans süreçlerinin tek bir yerden yönetilmesini sağlayan platformdur. https://register.mukellef.co/?partner=swipeline
Allah Kalplerinizi Telif Etti l Kader Hutbe Serisi 3 by Çınar Medya
1952'den beri yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca telif haklarının temel koruma konusu fikri bir çabaya dayanan kitap, fotoğraf, müzik, bilgisayar programları, sinema film vb. şekillerde somutlaşmış durumda olan ve kanunun “eser” olarak tanımladığı ürünlerdir. Fikir ürünü sahibinin fikir ürününe ilişkin manevi ve maddi hakları, fikir ürününün oluşması ile doğar. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre, eser sahibinin hakları; fikir ürünü olan eserin topluma sunulması, hak sahibi olarak belirtilmek, eserde değişiklik yapılmasını önlemek gibi manevi haklar ile eserden ekonomik olarak yararlanmak amaçlı maddi haklardır. Daha fazla bilgi için: https://www.albertsolino.com/blog/telif-hakki/
Anıl Mert Özsoy'un moderatörlüğünde, Evrim Altuğ, Merve Akar Akgün ve Ekrem Kahraman'ın katıldığı bir sohbet. Corpus Yayınevi'nin Kıraathane Kitap Şenliği kapsamında düzenlediği bu programda, pandemi ve beraberinde getirdiği ekonomik resesyon ile ülkemizde faaliyeti gittikçe güçleşen sanat yayıncılığı irdeleniyor.
Dile Kolay'ın bu bölümü edebiyat dışı metinlerdeki çeviri ve editörlük işlerine odaklanıyor. İyi (ya da kötü) çeviri nedir? Editörün görevleri nelerdir? Sosyal bilimlerin dili gündelik dille barışabilir mi?Bu bölümün konukları yazar, çevirmen, Metis Yayınları editörlerinden Savaş Kılıç ile YKY Cogito dergisi ile Cogito düşünce kitapları serisinin editörü, çevirmen Şeyda Öztürk. (02:08) Sosyal bilimler çevirisi ve editörlüğü neden önemli?(03:00) Kötü çeviri nedir?(05:34) İyi çeviri nedir?(08:20) Editörler ne yapar? (14:57) Bir çevirmen nasıl yetişir? (19:29) Çevirmenler Meslek Birliği (ÇEVBİR) neler yapar? (20:48) Sosyal bilim alanında çeviri/Türkçe metin oranları (22:23) Telif metin editörlüğü, çeviri editörlüğünden nasıl farklılaşıyor? (24:08) Sosyal bilimlere odaklı yayınevleri nasıl işler? (27:12) İngilizce kurulan düşünceyi Türkçe söylemek… (28:33) Nüans meselesi: eski kelimeler, yeni sözcükler, eş anlamlılar(30:26) Akademik dil ve gündelik dil: iki yabancı (mı?)(33:43) Bir terimin birden fazla karşılığı olduğunda tercihi neye göre yaparız?(36:49) Editör tikleri! Metinleri okurken, düzeltirken nelere, ne sebeple takılırsınız?
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yetmişüçüncü bölüm sizlerle. İki yıldır devam eden haftalık popüler-kültür podcast'iniz Men-E-Men'i Apple, Google ve Spotify gibi tüm platformlarda ve tabii ki kendi sitemiz menemenstudyo.com'da dinleyebilirsiniz. Şarkı sözlerinde bilmediğiniz yerleri kafadan attığınız olur mu hiç? Bizde ara ara oluyor da... Merak edip en başta bunu kısaca değerlendirdik. Ardından, geçen bölümde haberini verdiğimiz yeni The Weeknd albümü “Dawn FM”i yorumladık. The Weeknd'in kolaya kaçmadan hazırladığı ve konfor alanından çıkarak kaydettiği bu albüme 5 puan üzerinden kaç verdik acaba? Geçtiğimiz bölümde, 2022'de bizi bekleyen olaylar hakkında konuşmuştuk. Spor dünyası, akış platformları, müzik konularına girmiş ve aslında herkesin bildiği bazı keyifli konuları bilgi toparlaması yapmak adına paylaşmıştık. 2022'de sinemada neler olacak konusunu ise bu bölüme bırakmıştık. İşte o bölüm, bu bölüm. Altın Küreleri kazananları da konuştuk ve 2022'de sinema konusunu daha kapsamlı paketledik. “Bi de Buna Bak” önerimiz bir internet sitesi... Telif süresi dolan, artık kamuya mal olan ve herkesin kullanabileceği fikirleri ve sanat eserlerini bulabileceğiniz bu ilginç site için “bi de buna bak” diyoruz. Kaydımızın sonunda 2006 yılından bir parça seçtik. Uzun süre beklendikten sonra, en sonunda Eylül 2012'de İstanbul'da nefis bir konser veren grubun İstanbul'da çalmadığı bir parçası. Unutmadan... Bu parçaları bir çalma listesi olarak bir araya getirdiğimizi ve bu çorba gibi karışık listenin link'inin internet sitemizin ana sayfasında, en altta sağ kısımda olduğunu hatırlatalım.
9 Zilhicce 654 (28 Aralık 1256) tarihinde Merakeş'te doğdu; ailesi Gırnata kökenlidir. Babası yapı ustası olduğundan “İbnü'l-Bennâ” künyesiyle anılır. Merakeş'te Kur'ân ilimleri, hadis ve Arap dili ve edebiyatı okudu. Daha sonra Fas'a geçerek tahsilini tamamlayan İbnü'l-Bennâ, bu şehirde matematik, tıp, astronomi, nahiv ve matematik (özellikle geometri) okudu. Öğrenimini bitirdikten sonra ders vermeye başlayan İbnü'l-Bennâ, 5 Receb 721'de (31 Temmuz 1321) ölünceye kadar Merakeş'te öğretimle uğraşmıştır. Telif ve tedris üslûbu öğrencileri tarafından yaygınlaştırılan İbnü'l-Bennâ'nın eserlerine ders kitabı olarak okutuldukları için çok sayıda şerh yazılmıştır. İbnü'l-Bennâ'nın üslûbundaki en belirgin özellik basitleştirme ve gereksiz tekrarlardan kaçınma şeklinde özetlenebilir. Bu okulun sürekliliğine ve tesirinin kalıcılığına en büyük delil İbnü'l-Bennâ'dan sonra gelen İbn Haydûr, İbn Kun füz, Kalesâdî, İbnü'l-Hâim ve İbnü'l-Mecdî gibi matematikçilerin onun eserlerini şerhetmesidir. İbnü'l-Bennâ'nın hesap ilmine yaklaşımında göze çarpan en önemli özellik, rasyonel sayılar konusunda Doğu İslâm matematiğine göre ileri bir seviye göstermesidir. Diğer bir önemli husus da irrasyonel sayıların yaklaşık karekökünün tesbitinde kaydettiği başarıdır. Sayının tarifi ve sonsuzluk kavramı gibi konularda çalışmıştır. Sayılar teorisinde ise İbnü'l-Bennâ kombinatör analiz konusunda çalışmalar ortaya koymuş, ayrıca bu çalışmalarını salt sözel ifadeyle bırakmayıp matematik formülasyon şekline de getirmiştir. Bu formülasyonda daha sonra “Pascal üçgeni” adıyla anılacak olan “el-müsellesü'l-hisâbî”yi kullandığı görülür. İbnü'l-Bennâ'nın Fas halkı arasında “Sîdî Bulibennâ” lakabıyla tanınmasının ve mezarının bugün dahi ziyaret edilmesinin sebebi onun dini bütün örnek bir şahsiyet ve ayrıca bir mutasavvıf olmasıdır. (TDV İslâm Ansiklopedisi, c.20, s.530-532)
❤ Telif atıldığı için videoyu içermeyecek şekilde yeniden yüklendi ❤ ❤ Kazıklı Maria ile bu hafta ❤ Margarin polisleri, mide ülseri, ve Başak Kablan'ın "Tesettürün Arka Yüzü" videosunu konuştuk. ❤ Beni Patreon'dan destekleyin: https://www.patreon.com/kaziklimaria ❤ Youtube: https://www.youtube.com/c/kaziklimaria ❤ Twitter: http://www.twitter.com/kaziklimaria ❤ Instagram: http://www.instagram.com/theyoungturd
Herkes İçin Hukuk Serimizin 6. Bölümünde konumuz Telif Hakları ve İhlal Halleri. Bu bölümümüzde moderatörümüz Av. Büşra Resuloğlu telif hakkının ne olduğu, nasıl ihlal edildiği, nelere eser deneceği, sosyal medyada telif haklarının neleri kapsadığı gibi konularda sorularımızı misafirimiz Avukat Hatice Yıldız'a yöneltecek. Günlük hayatta sık sık karşılaştığımız telif konusunda haklarımızı ve karşı tarafın haklarını öğreneceğimiz yayınımıza ilgilileri bekleriz. Not: Herkes İçin Hukuk serisi bir hukuki danışmanlık hizmeti değildir. Her olay kendine özgüdür. Karşılaşmış olduğunuz hukuki problemleriniz için başınıza gelen olayları açık ve detaylıca konuşacağınız bir avukata başvurmalısınız. Konuğumuz Av. Hatice Yıldız Ankara Barosuna kayıtlı olarak 22 yıldır serbest avukatlık yapan konuğumuz, Marka Patent vekilidir. Aynı zamanda Adalet Bakanlığına bağlı olarak Arabuluculuk yapan Av. Hatice Yıldız, fikri ve sınai haklar hukuku alanında sicile kayıtlı bilirkişi olarak da görev yapmaktadır. Konuğumuzun İnternet sitesi: http://www.yildizeroglu.com/ Konuğumuzun Twitter Adresi: https://twitter.com/avhaticeyldz?ref_... ►Hazırlayanlar: Sunucu/Konuk İletişim ► Büşra Resuloğlu Yayın Teknik/Reji ► Gamze Şahman, Buse Kuloğlu Sosyal Medya ► Mert Çıkla ve Sosyal Medya Ekibi ► İçindekiler ► Gelecek Bilimde kanalımızda, bilimin her alanından özgün canlı yayınlar bulabilirsiniz. Fizikten biyolojiye, yapay zekadan psikolojiye, müzik analizinden astronomiye, satrançtan teknoloji haberlerine kadar birçok içeriği her gün kaçırmamak için kanalımıza abone olun! ► https://youtube.com/gelecekbilimde?su... ► Bize destek olmak için: https://www.youtube.com/gelecekbilimd... ► Yayınlarımızı izlemek için: YouTube Kanalı ► https://youtube.com/gelecekbilimde Twitch Kanalı ► https://twitch.tv/gelecekbilimde Podcast ► https://podcast.gelecekbilimde.net ► Bizi takip edin! Twitter ► https://twitter.com/gelecekbilimde Instagram ► https://instagram.com/gelecekbilimde #hukuk #telif #ihlal #telifhakkı
Son günlerde ünlüler ve diğer yüksek takipçili hesaplar dahil yüzlerce kişinin Instagram hesabı ele geçirildi. Dolandırıcıların, resmi Instagram hesabını taklit ederek “Telif hakları nedeniyle hesabınız 24 saat içerisinde kapatılacaktır. Hemen bizimle iletişime geçin.” mesajları ile kullanıcıların şifrelerine eriştiğini, ardından hızlıca bağlı telefon numarası ve e-posta adresini değiştirerek hesabın kurtarılmasını zora soktuğunu belirten siber güvenlik uzmanı Alev Akkoyunlu, Instagram hesap güvenliği için neler yapılması gerektiğini ve hesapları hacklenen kullanıcıların atması gereken adımları anlatıyor. Seslendiren: Alev Akkoyunlu
Akademiden Notlar'ın bu bölümünde Yaşar Tonta ve Orçun Madran "Dijitalleştirme ve Telif Hakları" başlığı altında konuşuyor. Podcast'in video kaydına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=8Y4CQJcUBN4
Uzun zamandır pandemi nedeniyle uzaktan program yapan Evren İnançoğlu, Kemal Baykallı ve Sertaç Sonan, Garip Zamanlar'ın bu bölümünde ayni mekanda buluştular. Ortaya enfes bir bölüm çıktı. Netflix Avrupa'nın birleştirici gücü mü? Murakami mi, Ishigoro mu, hangi Japon (asıllı) yazar Nobel'i hak ediyor? Telif hakkı öldü mü, crowdfunding kaldı mı? Orhan Pamuk'un sevilen romanları ve ekip üyelerine çağrıştırdığı yazarlar. Bir günde paltodan mayoya geçilen bu günleri ünlü yönetmen David Lynch hava durumu sunduğu programında nasıl değerlendirirdi acaba? The post Garip Zamanlar – Bölüm 13: Netflix ile birleşik Evropa (8/4/2021) first appeared on Island Talks.
Engin Erdil'le sohbetimize devam ediyoruz. Cezai yaptırımlar neler, hak sahipliği nasıl ispat edilir gibi soruların cevaplarını arıyoruz.
Telif nasıl söylenir? Türkiye'nin en tanınmış sesi Levent Dönmez'in NTVRadyo'daki programı Dil Yaresi, bir tür "sesli sözlük" ya da "söyleniş sözlüğü." Levent Dönmez kelimelerin yanlış kullanımına dikkat çekiyor, doğrusunu söylüyor, bazen de usta edebiyatçılardan cümleler, dizelerle örnekler veriyor. Oyuncu, spiker, seslendirme sanatçısı ve diksiyon eğitmeni Levent Dönmez, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehit Tiyatroları, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu, İstanbul Halk Oyuncuları, Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu'nda görev aldı. “Bülbülün Sesi”, “Othello”, “Ayak Bacak Fabrikası” gibi pekçok oyunda oynadı. Yeşilçam'da Ekrem Bora'dan Tarık Akan'a, Kuzey Vargın'dan Kadir İnanır'a ses verdi. Yabancı oyuncular Anthony Hopkins, Anthony Quinn, Burt Lancaster, Clint Eastwood, Robert Redford ve Sean Connery'nin sesi oldu.
Sesli Köşe- Birgün- "Telif Savaşları: Sanat Üretiminde Motivasyon" by Yön Radyo
Av. Engin Erdil ile sosyal medyada kullandıklarımız da dahil olmak üzere, tüm fotoğraf çekimlerinde ve fotoğraf kullanımında telif haklarının inceliklerini konuşmayı sürdürdük.
Bugünün Ötesi podcast serisinin yeni bölümünde Özcan Yazıcı ve Dağhan Uzgur, Dünya'da ve Türkiye'de ön plana çıkan güncel konuları analiz ediyor, ‘Bugünün Ötesi'ni yorumluyor.•Elon Musk'ın kurucusu olduğu Starlink Dünya'nın her yerinden ön başvuruları almaya başladı•Starlink küresel internet ağını nasıl değiştirecek?•Starlink'e başvuru koşulları ve süreci nasıl?•Starlink kurulumu için neler gerekiyor?•Yerel ISS'ler süreçten nasıl etkilenecek?•Devletler Starlink'i engelleyebilir mi?•Türkiye'nin Ay programını nasıl yorumlamalı?•Facebook'un Kanada, Brezilya ve Endonezya'da başlattı ‘siyasi içerikleri kısıtlama' denemeleri neye işaret ediyor?•Clubhouse'ta geçen hafta: Çin yasakladı, Facebook benzer uygulama için düğmeye bastı…•Uzaktan çalışma dalga dalga yayılıyor. Ofis hayatı tarihe mi karışıyor?•Karikatürist Erdil Yaşaroğlu'nun yazılı açıklaması çok sayıda karikatür mağdurunun yaşadığı sorunu çözmek için yeter mi?
Av. Engin Erdil ile sosyal medyada kullandıklarımız da dahil olmak üzere, tüm fotoğraf çekimlerinde ve fotoğraf kullanımında telif haklarının inceliklerini konuşacağız.
Aposto! yayınlarından bir koleksiyon sayısıyla karşınızdayız: Popüler müzik tarihinin en belalı şarkılarından: Bitter Sweet Symphony'nin hikâyesi, kahve endüstrisinin perde arkasında yaşananlar ve dahası. Bugünün bülteni Pirelli’nin destekleriyle ulaşıyor. Görsel: Jernej Furman
WhatsApp’ın kullanıcılarından talep ettiği veri izni hakkında çıkan tartışmalar henüz soğumadan, bu defa Google ile Avustralya hükümeti arasında yaşanmakta olan telif hakkı tartışması gündeme taşındı. Yazan: Dr. Yeşim Esgin Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olan Murat Kalkavan, Grey, Medina Turgul DDB, Tribal Worldwide, Saatchi, Publicis, Alice BBDO, Leo Burnett, TBWA, cSection, Concept, 4129Grey ve Rafineri gibi çeşitli reklam ajanslarıyla çalıştı. Komik ve esprili karakter tasarımları ve çıkartmaları ile her türden oyun görsellerini oluşturmaktan keyif alan Murat yaptığı işi "Çizimlerimdeki komik unsurları vurgulamaya çalışıyorum çünkü mizahın markalar için güçlü, olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum." şeklinde açıklıyor. Bugüne kadar hizmet verdiği müşteriler: Apple, Snapchat, Huawei, Oppo, Hong Kong Turizm Kurulu, Nike, Pepsi, KFC, Siemens, Volkswagen, Adidas, Fiat, Nutella --- Send in a voice message: https://anchor.fm/designgost/message
Kalkınmacılık söyleminin ardında kalkınmayı engellemeye yönelik bazı engeller var. Bu 1. dünyanın 3. dünya ile mücadelesinin bir parçası.
Nahid Sırrı'nın 1932'de Milliyet'te tefrika edilen, 1934'te de kitap olarak okuyucuyla buluşan Eve Düşen Yıldırım adlı novellası, Selami İzzet'in 1929'da tefrika ettirdiği romanı Bağ Bozumu'dan yola çıkılarak mı yazılmıştır? Selami İzzet'in adını hatırlamadığı bir Fransız romanından adapte ettiği bu roman ve Eve Düşen Yıldırım'ın benzerliği o dönem köşe yazarları ve edebiyat eleştirmenleri tarafından konuşuldu, telif eser, adaptasyon ve intihal meselesi tartışıldı. Serdar Soydan ve Didem Ardalı Büyükarman bu konuşmada neredeyse bir asır geriye giderek, o dönem yapılan tartışmaları, edebiyatçıların bu konudaki görüşlerini ortaya koyuyor ve iki metni ilk defa karşılaştırıyor.
" Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek belki çocuk ve ihtiyar,belki kadın ve erkek hepimiz,herbirimiz gizli bir isimle adaşız yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı hayatımıza kendi adımızla başlardık bilmediğimiz bu isim,hesaptaki bu açık belki dilimi çözer,aşkımı başlatırım aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine adımı aşkın üstüne kendim yazarım." #ismetözel #taksimtrio #şiir @ismetozeltr
SenaristBir Başkanı Ayhan Sonyürek ile Senaristlerin Sorunları.. Telif Hakları Kanunu'na rağmen neden senaristlere "kelepçe" sözleşmeler imzalatılıyor? Sivil Ses Podcast'te bu hafta Senaryo Yazarları Meslek Birliği (SenaristBir) Başkanı Ayhan Sonyürek ile Telif Hakları Konunu'na rağmen senaristlerin film ve dizi sektöründe yaşadıkları sorunları ve hak ihlallerini konuştuk. SPOTLAR: Senaristlere köle şartlarında kelepçe sözleşmeler imzalatılıyor. Koskoca bir telif hakları kanunu var ortada! Bunu uygulatmıyorlar, karşı tarafın lobi yeteneği daha fazla. Üyelerimize kelepçe sözleşmeler imzalatılıyor. Tüm haklar bizimdir, deniyor. Telif hakları ölene kadar size, öldükten sonra 70 yıl varislerinize ait. 30 yıl yaşamış olsanız 100 yıllık bir hakkı bir imzayla elinizden alabiliyorlar! Telif haklarımızı alabilmek için örgütlü mücadele yürüteceğiz. Yeni yasaya istemediğimiz maddeler eklenirse büyük tepkiler vermeye hazırız. Sözleşmelerimizle ilgili yasalarla tanınan manevi haklarımız var. Tüm hakları devredebilirsiniz, manevi hakları devredemezsiniz; esere isminizin yazılması hakkı, eserin değiştirilememesi gibi. Tüm yapımcılar, sözleşmelere istediği değişikliği yapabileceğine dair maddeler koyar. Bu maddeler hükümsüzdür! Üyelerimiz bunları kanıksamış durumda. # Sosyal Medya'da SenaristBir ve Ayhan Sonyürek Twitter: @SenaristBir @ayhansonyurek Instagram: @senaristbirmb @ayhansonyurek Facebook: @SenaristBir @AyhanSonyurek # Sosyal Medya'da Sivil Ses Podcast: Twitter I Instagram I Facebook I Linkedin: @sivilsespodcast # Sosyal Medya'da Nurcan Çalışkan: Twitter: @nurcancaliskan Instagram: @nurcan.caliskan_ Facebook: @nurcan.caliskann Linkedin: @nurcancaliskan # Sosyal Medya'da Hemra Nida: Twitter: @HemraNida Instagram: @hemra.nida Facebook: @hemranida Linkedin: @HemraNida - Neden sivil toplum odaklı bir podcast? Sivil Ses Podcast ile sivil toplum dünyasına ayna tutuyoruz. Türkiye'de sivil toplum; saha çalışması, sorunları analiz etmesi ve çözüm önerisi sunması açısından son derece başarılı örnekler ortaya koyuyor. Buna karşın toplumun kanaatlerini ve kamu yönetimlerini etkilemede yetersiz kalıyor. Yetersizliğin en büyük sebebi; sivil toplum haberlerinin medyada yeterince yer bulamamasından kaynaklanıyor. Toplumda var olan krizlerin görünür olması açısından sivil toplum haberciliği; sorunların işaret edilmesi, çözüm önerilerinin kamuya sunulması ve kamu mekanizmalarının harekete geçirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Çünkü sivil toplum kuruluşları, sorunları kamudan ya da özel şirketlerden çok daha derinlemesine ortaya koyuyor. Bu değerli çalışmaların bilinirliği de farklı haber platformları aracılığıyla sağlanıyor. Buradan hareketle Sivil Ses, toplumun bilinç kazanması ve toplumsal olaylardan haberdar olması için podcast mecrasından yayınlarına devam ediyor.
Film ve dizi sektöründeki emek sömürüsü ve telif hakları - Konuk: SenaristBir başkanı Ayhan Sonyürek by Medyascope
“Telif” kelimesi, Arapça “alışmak, tanışmak” fiilinden türemiş. “Uzlaştırma” anlamına geliyor. Nasıl olmuş da “kişinin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği ürün” anlamını kazanmış, onu bilemiyoruz. Ya da biliyoruz, ama işin o kadarını araştırma kısmını siz değerli okura bırakıyoruz. İş bu kelimenin bir de “ eser yazmak” anlamı var ki, ilk anlamdan buraya kadar nasıl gelmiş iş, bunun açıklamasını da bilmeyip de bilmekten gelebilmek için Tâhirü'l-Mevlevî'ye başvuruyoruz. Hazret, şöyle diyor: “Müellifin bahisleri birbirine ısındırmak sûretiyle kitabına dercetmesi ve eserinde birçok mâlûmat vermesi kitap yazmaya ‘te'lif' denilmesine sebep olsa gerektir.”
Podcastimiz ile ilgili yorumlarınızı ve önerilerinizi lütfen gorselsehir@diapolisimages.com adresine gönderin.
Onaltıncı bölümümüzde Korsan Çıkmazı üzerine konuşuyoruz. Bölümümüzün konusu "Korsancılık ve Mücadele". Bu bölümde kitap, film korsancılığı ve gemi korsanları hakkında konuştuk. Kaçakçılık suçu ve bunun yaptırımları üzerine tartıştık. Zorunda kaldığı zaman korsana başvuranların da aynı yaptırımlara maruz kalması gerekip gerekmediğini tartıştık. Yorumlarınızı bekliyoruz. Düşünceleriniz bizim için oldukça değerli. Keyifli dinlemeler.
Discord Muhabbeti’nin bu ilk bölümünde konuşmacılarımız olacaklardan bi’ haber muhabbetlerini yapıyorlar.
Norm Ender'in, geçtiğimiz günlerde Spotify tarafından 'telif ihlali' nedeniyle Mekanın Sahibi parçası kaldırılmıştı. Peki bu konuda hangi taraf haklı? Kaldırılması mı, yoksa dinleyicilerle buluşması mı? Pod Kare'de bu konuyu Selçuk Bulut, İhsan Dindar ve Can 'Mayk' Şişman ile konuştuk.
Muhabbet Etmiş Oluruz - S01E01 Tanışma00:00 Açılış saçmalaması00:58 Huwai kulaklık(reklamlar)01:54 Can Bonomo’ya saygılar02:57 Alkolsüz bira03:55 Tarihte bugün06:25 Haftanın dizileri09:53 Futbol11:00 Haftanın skandalı14:20 Telif 15:30 Arzuhalci17:18 Zippo19:45 Dede Korkut20:40 Bulgaristan Göçmenleri
Teknofilia’da Erkan Saka ile bu hafta Twitter'a getirilen telif hakları güncellemesi üzerinden içerik kullanımındaki telif meselesi ve sosyal medyanın Türkiye'de "adaleti sağlama" konusunu konuştuk.Daha önce "telif hakkı" gerekçesiyle haber içeriği de üreten bazı hesaplar askıya alınıyordu. Ancak Twitter artık direkt askıya alma yerine önden uyarı gönderiyor. Erkan Saka, "Telif hakkı en başından beri internet aktivistlerinin de tam çözemediği bir mesele. Burada adil kullanım hakkı gözetilmezse bu, ileride daha da kötüye kullanılacak gibi gözüküyor. Adil kullanım hakkı olmazsa internet üretimi duracak neredeyse. Hiç beklemediğiniz yerden sansürcüler sizi vurabilir" diyor.Saka'ya göre kaynak belirtildiğinde adil kullanıma giriyor... YouTube'un bu yönde güzel bir kural geliştirdiğini söyleyen Saka, "İçerik üreticilere önden bildirim göndererek herhangi bir içerik kaldırmanın önü alınmış oluyor. Twitter'daki düzenleme de güzel bir gelişme" ifadesini kullanıyor.Erkan Saka, sosyal medya üzerinden adalet sağlanması konusunda ise "Baya adalet kurumunu belirleyici konuma gelmeye başladı" görüşünü dile getiriyor.Salda Gölü olayını örnek gösteren Saka, "Sosyal medyada kamuoyu oluşturulmasa bir iptal olmayacaktı belkide. Bir yönüyle de acıklı bir durum. Keşke bunlara kalmasa ve adalet sağlayıcı kurumlar bu işlevi yerine getirse" yorumunu yapıyor.
Bu bölümde Avrupa Parlementosu'nda konuşulan ve kısmen kabul edilen Telif Hakkı Yasasının 13. maddesinin İnternetin geleceğine olan etkisini konuşuyoruz. #article13 #telifhakkı #twitch ---- Gelecek Bilimde, Twitch üzerinden canlı yayınlar gerçekleştiren bir bilim iletişimi platformudur. Bilimsel Soru-Cevap Sitemiz: https://gelecekbilimde.net Hakkımızda - https://bit.ly/gelecek-bilimde Twitch Kanalı - https://www.twitch.tv/gelecekbilimde Spotify Podcast - https://spoti.fi/2EdEdQR Destek Olabilirsiniz: Kreosus üzerinden TL ile Destek - https://kreosus.com/gelecekbilimde Patreon üzerinden Destek - https://www.patreon.com/gelecekbilimde ByNoGame - https://www.bynogame.com/destekle/gelecekbilimde Sosyal Medya Hesaplarımız: Twitter - https://www.twitter.com/gelecekbilimde Facebook - https://www.facebook.com/gelecekbilimde Instagram - https://www.instagram.com/gelecekbilimde
Program Kaydı: 27.06.2017 (Çekmeköy) Yeni getirilen telif yasası taslağıyla eser sahipleri ve oyuncular, yapımcıya ortak mı oluyorlar? Telif yasası henüz yüzyüze tartışılmaya başlanamadan sanal ortamda kartlık hareketler başladı. Yetersiz Bakiye, yapımcılar Yamaç Okur ve Serkan Çakarer'in hazırladığı sinema endüstrisi üzerine haftalık podcast yayını. Sorularınız, eleştirileriniz ve tavsiyeleriniz için: yetersizbakiyepodcast@gmail.com Kurumsal Tasarım: Barış Sarhan Teşekkür: Serkan Köseoğlu, Taylan Oğuz (Melodika) Program Kurgusu: Garage Band
Yetersiz Bakiye, yapımcılar Yamaç Okur ve Serkan Çakarer'in hazırladığı sinema endüstrisi üzerine haftalık podcast yayını. Bu haftaki konumuz telif yasası çalışmaları. "Tek kuruş telif toplamadan sarhoş olmak ne güzelmiş" Sorularınız, eleştirileriniz ve tavsiyeleriniz için: yetersizbakiyepodcast@gmail.com Ses Kurgu: Serkan Köseoğlu (Melodika) Kurumsal Tasarım: Barış Sarhan Teşekkür: Taylan Oğuz (Melodika)
Şoför beni Melbourne havaalanından şehre götürüyordu. Sohbet sırasında anladım ki çok endişeliydi. Evliydi, bir çocuğu vardı, biri de yoldaydı. Ama hayatın anlamı neydi ki, Mayaların kehanetlerindeki gibi, yeni bebeği 2012’de daha dört yaşındayken dünyanın sonu gelecekse? Dünyanın, ya da en azından bildiğimiz medeniyetin sonu hakkında kehanetler hep vardı. M. S. 2000 yılında bunlardan piyasaya çok çıkmıştı, güya bir de 5 Mayıs 2005’te tüm gezegenler bir hizada sıralandığında yok olacaktık. (Gezegenler hizaya gelmedi ve, evet, bizlere bir şey de olmadı.) Meksika'nın Yukatan yarımadasındaki Kukulkan piramidi (Fotoğraf: Flickr) Maya medeniyeti, Amerika kıtasında, Meksika’nın güney eyaletlerinden Honduras’ın batısına kadar Kuzey ve Güney Amerika arasındaki küçük bir kısmı kaplamıştı. Klasik dönemi M. S. 250-900 yılları arasındaydı, yani İspanyol işgali başladığında en iyi yılları çoktan geride kalmıştı. Zirvedeyken, Mayalar Amerika’daki tek gelişmiş yazı diline, kalabalık şehirlere sahipti ve çok karmaşık matematik, gökbilim ve takvim sistemleri vardı. Bu fevkalade gökbilimciler, bize çıplak gözle neler yapılabileceğini gösterdi. Ay takvimi, Venüs döngüsü ve yıl ölçümleri Kadim Yunan’dakilerden daha doğruydu. Bu da bahsimizi 2012’de dünyanın sonunu öngören takvime getiriyor. Zamanı birçok kutsal ve ruhani döngülerin bir örgüsü olarak gördüklerinden Mayaların çok sayıda takvimi vardı. Bizim kullandığımız Gregoryen takvimin toplumsal, idari ve ticari amaçlarına ek olarak Maya takviminin dini bir öğesi vardı. Meselâ her günün bir koruyucu ruhu vardı ve o gün seyahat için iyi, iş için kötü olabilirdi. Bu takvimlerden birinin adı Uzun Sayım idi. M. Ö. 355 civarında kullanılmaya başlanmıştı ve M. Ö. 11 Ağustos 3114’e denk gelen 0.0.0.0.0 tarihini başlangıç almıştı. Bu Maya Uzun Sayım takvimi 21 aralık 2012 günü 13.0.0.0.0 tarihini gösterecek. Bu takvim nasıl işliyor? Bizim sayı sistemimiz 10’luk. Halbuki Mayalılarınki 20’likti, yani takvimlerindeki her hanenin (0’dan 19’a) yirmi muhtemel değeri vardı. Takvim, arabalarımızın kilometre sayacı gibi ilerliyordu. Fakat sayacımız 0'dan 9'a kadarken, Maya takviminde beş hanenin en sağda olanı günleri sayıyor, 19’dan sonra sıfırlanıyor, hemen solundaki hane ise bir artıyordu (0.0.0.1.0). Yani 0.0.0.0.1 bir gün, 0.0.0.1.0 yirmi gün demekti. Sonra 0.0.1.0.0 bir yıl kadar, 0.1.0.0.0 ise yirmi yıl kadar ediyoor derken takvim 1.0.0.0.0'i gösterdiğinde 400 yılı bitirmiş oluyordunuz. Ve 21 Aralık 2012’de Maya Uzun Sayım takvimi 13.0.0.0.0’ı gösterecek. Bu arada 0.0.0.0.0 ile 13.0.0.0.0 arasında yaklaşık 5126 yıl var. Bazı Maya arkeo-astronomlarına göre takvim şimdi sıfırlanıp yeniden başlamalı, bazılarına göre ise yirmiye kadar devam edip öyle sıfırlanmalı. Kimin haklı olduğunu anlayacak kadar bilgimiz yok. Ama 20’ye kadar giderse 2012 yılında dünyanın sonunun geleceğini söyleyen komplo teorisinin işi şimdiden bitiyor. Yine de şimdilik 13 diyelim. 21 Aralık 2012 iddiaları arasında da çok fark var. Bir uçta “nükleer yokoluş”, diğer uçta “Dünya’nın ortasından geçen ve onu temizleyerek daha yüksek titreşim seviyesinde yükselten enerji”, bu ikisinin arasında da “insanlığın üçte ikisinin helâkı” veya “kuzey ve güney kutuplarının bölünmesi”. — Vaziyeti herhalde anladınız. Ama bu kıyamet senaryosunda iki sorun var: İlkin, bir döngünün sonuna geldiğinde takvimin yapacağı: yani bu yeni bir döngüye başlamaktan ibaret. Meselâ Batı toplumlarında her yıl 31 Aralık'tan sonra kıyamet kopmuyor, 1 Ocak geliyor. Yani Maya takvimindeki 13.0.0.0.0’in ardından da 0.0.0.0.1 gelecek, yılbaşı için bir alışveriş haftasıyla birlikte. İkinci sorun ise öngörü yapmanın zorluğu, bilhassa geleceğe ve henüz olmamış şeylere yönelikse.... Çeviren: Çağrı Yalgın; Seslendiren: Tevfik Uyar; Müzik: Zamanusta; Telif hakkı: © Karl S. Kruszelnicki (DrKarl.com); Bu bölümün özgün metni
SOPA ve PİPA uygulaması nedir? Kimler tarafından, ne şekilde gündeme getirildi? 18 Ocak Protestosu etkili oldu mu? Telif hakları ve korsanlık konusunda hukuk sistemi teknolojinin hızına nasıl ayak uydurabilir?
Kalp kalbe karşıdır: Herkes Zoe's Tale okumuş. (Emir çok az okumuş.) Gaza geldik, Scalzi konuştuk. Hastasıyız. Bu senenin HUGO ödüllerine çok kısa da olsa değindik. Escape Pod yalakalığımıza devam ettik. J. C. Hutchins ve audiobooklar. J. D. Salinger Gönülçelen davası etrafında telif hakları tartışması. Aynı konuda bir başka yorum.