POPULARITY
Bu bölümde, Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden biri olan Murat Gülsoy ile yaratıcı yazarlık dünyasına derin bir yolculuk yapıyoruz. Gülsoy'un "Bu Kitabı Çalın", "Gölgeler ve Hayaller Şehrinde" ve "Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet" gibi eserleriyle tanınan özgün anlatımını ve postmodern tekniklerini keşfederken, yazmanın bireyin kendini ifade etmesinde ve içsel dünyasını keşfetmesinde nasıl bir rol oynadığını konuşuyoruz. Gülsoy, Boğaziçi Üniversitesi Yaratıcı Yazarlık Programı'nın kurucularından biri olarak, genç yazarlara ilham vermeye devam ederken, edebiyatın hayatlarımızdaki anlam arayışını nasıl destekleyebileceğini de ele alıyor. Yazarlığın, kişinin kendi hikayesini oluşturma süreci olduğuna değindiğimiz bu sohbette, yaratıcılık, karakter yaratımı, yazmanın terapi etkisi ve hayatımızı yeniden inşa etme gücü gibi konulara dair derin bir keşfe çıkıyoruz. Eğer yazmaya ilgi duyuyorsanız veya edebiyatın dönüştürücü gücüne inanıyorsanız, bu bölüm sizin için ilham dolu bir kaynak olacak. Gülsoy'un yaratıcı sürecine dair ipuçları ve yazmak isteyenler için önerilerle dolu bu keyifli sohbete davetlisiniz! Murat Gülsoy Bilgileri: Murat Gülsoy Wepsite: https://muratgulsoy.wordpress.com Atolye: https://www.muratgulsoyatolye.com Twitter: https://x.com/muratgulsoy Kanal İletişim: Instagram: @kafamdadelisorularpodcast İletişim: manyaksorularimvar@gmail.com
Konuklarımız Fulden Aytaç ve Pınar Yıldırım ile Kadıköy Emek Tiyatrosu'nun 'Bugünden Yarına Oyun Yazarlığı Festivali'ni konuşuyoruz.
Bu bölümde Sahibinden.com'da Senior UX Writer olarak çalışan Burcu ile birlikte, UX metin yazarlığının ne olduğu, ne olmadığı, dünü ve bugününe dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İyi dinlemeler! Konuşmacılar: Atilla Alışkan (Moderatör), Burcu Özgüçlü. İletişim: hi@uxminimal.com Web: www.uxminimal.com
Heltia hakkında detaylı bilgi almak ve uygulamayı indirmek için: https://heltia.go.link/?adj_t=1ddyqpdt_1d9gj1q3Kod: FİDİRO10Fidiro Kahvesi bu bölümünde R.F.Kuang'in bestseller listelerinden düşmeyen Yellowface kitabını inceliyor. Büyüleyici kapak tasarımıyla hafızalara kazınan bu ilginç eser hem sistemik beyazlığa ve çeşitliliğe karşı söylemlere, hem sosyal medya ve yayıncılığı karşı satirik bir anlatı içeriyor. Yazarlık kariyerinde istediği başarıyı elde edemeyen June Hayward'ın kıskandığı arkadaşı Athena'nın ölümü ile aldığı kararlar sonucu düştüğü intihal çukurunu ele alan roman, müdavimlerimizi yayıncılık endüstrisindeki ırksal çeşitlilik tartışmalarına dair derin bir muhabbete sürüklüyor. Heltia uygulaması, mental ve fiziksel sağlığı için sürdürülebilir adımlar atmak isteyen dinleyecilerimize özel bir ay boyunca %10 indirimli yararlanabilmeleri için ‘'FİDİRO10'' kodunu tanımladı. Herkes her hikayeyi anlatmalı mı? Her hikaye anlatılmalı mı? ‘White-washing' ve yellowface nedir nasıl yapılır? Hırsızlığın elli tonu nedir? Kitabı okuyan okumayan herkesin keyif alacağı bu dopdolu sohbetimize sizler de buyrun ve dinledikten sonra yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!Bahsi geçen YouTube kanalı: @withcindy Reklam ve işbirlikleri için: fidirokahvesi@gmail.comInstagram: @fidirokahvesiTwitter: @fidirokahvesiSupport the Show.
Kitap Kulübü'müzde Aralık ayında 36'ıncı buluşmamızda Murat Gülsoy'un “Ressam Vasıf'ın Gizli Aşklar Tarihi” adlı romanını konuştuk. Murat Bey de bizi kırmayarak toplantımıza katıldı.Burada, bunu her yazar için yapmasak da, konuğumuz olması hasebiyle biraz kendisi hakkında bilgi vereyim.Kendisi bir yazar ve akademisyen. Mühendislik ve Psikoloji eğitimi görmüş, Biomedikal Mühendisliği üzerine doktorasını yapmış. 1993-2023 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi'nde bu alanda öğretim üyesi olarak görev yapmış. 1992-2002 yılları arasında arkadaşlarıyla Hayalet Gemi dergisini çıkardığı günlerden bu yana akademisyenliğin yanı sıra edebiyatla ve sanatla ilişkisini profesyonel düzeyde sürdürmüş.Çeşitli dillere çevrilen birçok ulusal ödüle layık görülmüş öykü ve romanları var. Okuduğumuz Ressam Vasıf'ın Gizli Aşklar Tarihi 2023 yılında yayımlanmış. 2003 yılından beri yaratıcı yazarlık eğitimi vermekte; yaratıcı yazarlık üzerine kaleme almış olduğu Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık bu alanda önde gelen kitaplardan biri olarak değerlendiriliyor.O henüz toplantıya bağlanmadan biz kendi aramızda yaptığımız sohbette (dikkat burada bir spoiler var) Murat Bey'in çok gerçekçi bir karakter tasvir ettiğini konuşuyorduk. Malum Ressam Vasıf gerçekte yaşamamış bir kurgu karakter ancak büyük çoğunluğumuz kitabı bir biyografik bir roman sanmış. Aramızdaki bazı mühendisler bunu neden-sonuç ilişkisini iyi kurabilmesine bağladılar.Kitap da güzeldi ama sohbet bizim için bir kültür şöleni oldu adeta. Önce yazma rutinini ve alışkanlıklarını sorduk. Bir mühendis olarak edebiyat ve sanatla ilişkisinden ve teknolojinin hayatımızdaki rolünden bahsetti. Akılda kalıcı eserlerin sırrı, etkilendiği yazarlar ve kendi sesini nasıl bulduğu diğer merak ettiğimiz noktalardı. Sanatın evrenselliği/yerelliği konusu hakkında anlattıkları en çok etkilendiğim bakış açısı oldu diyebilirim. Nihayet kişisel gelişime önem veren bir kulüp olarak düşüncelerini sorduk. Kapanışta ise Türkiye'de kitap okurluğunun durumundan ve kitabı okumanın yanı sıra tartışmanın öneminden konuştuk. Bu söyleşiyi ve Murat Bey'in eserlerini hararetle tavsiye ediyorum. Büyübozumu'nu da listeme hemen dahil ettim.Yaratıcı Yazarlık eğitimleri hakkında da bilgi alabileceğiniz Murat Gülsoy'un web sitesi:https://muratgulsoy.wordpress.com/Support the show
Halide Nusret Zorlutuna, Cumhuriyet'in ilk kadın yazarlarından birisidir. Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde öğretmenlik yaparken yaşadıklarını anlattığı kitabını severek okumuştum. Cumhuriyet'in idealist, adanmış ilk öğretmen neslini temsil eden Zorlutuna, kardeşi İsmet Kür'den farklı olarak tasavvufun, geleneğin de yaşatılması gerektiğine inanır. Emine Işınsu böyle bir anneyle büyüdü. Şiir okunan, yazılan, kültür konularının tartışıldığı bir evde. Yazarlığını besleyen en büyük kaynak aile muhitidir. “En iyi bildiğim şey yazmaktı”, Sait Faik gibi o da “Yazmasam ölürdüm” diyenlerdendi. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı, Felsefe ve Hukuk bölümleri, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü de dâhil farklı bölümlerde okudu. Yazarlığını besleyen bir kaynak da bu çok disiplinli eğitim süreciydi. Türkiye'de solcu yazarların arasından sıyrılması ise usta kalemi ve seçtiği konular sayesinde oldu. “Sancı” romanı ülkelerinin Sovyetler tarafından fikren işgal edilmesine karşı direnen milliyetçi ülkücüleri anlatan ilk romandı. Roman devrimciler tarafından öldürülen Süleyman Özmen ile başlayıp yine solcular tarafından öldürülen Dursun Önkuzu ile bitiyordu. Önkuzu'ya annesi Dursun ismini yaşasın diye vermişti. 17 yaşındaydı, teknik öğretmen okulu öğrencisiydi, sol örgütler tarafından ciğeri pompalanarak öldürülmüş ve üst kattan aşağıya atılmıştı. Roman 1970'li yılların Türkiye'sinde fikir ve bedenleriyle bir işgale direnen gençleri ve ülkenin sancılarını anlatıyordu. Romanın kahramanlarının birçoğunun da bugün hayatta olduğunu söyleyeyim. Sancı'da Emine Işınsu bize öğrenci olaylarını hâkim-seçkinci sol-aydın bakışından değil de Anadolu'dan ve başka bir yerden, şahane bir edebi dille anlatıyordu. Alev Alatlı'nın ismini koyduğu “Aydın Despotizmi”ne karşı duran bir yazardı Emine Işınsu. Emine Işınsu, “Yazarak yaşayan, yazarak nefes alan, yüreği yazdıklarıyla çarpan, yarattığı küçük ve büyük dünyalarda, onların kahramanlarıyla yaşayan bir ruhtu”. Prof. Dr. İskender Öksüz, eşi Emine Işınsu'yu vefatının ardından bu sözlerle anıyor ve ekliyordu: “Bazı işlerde o, bazı işlerde ben başı çektik ama her işi birlikte yaptık. 1970'lerin ‘Töre'si, Töre-Devlet Yayınevi, yurtdışı maceramız; her şeyi. Eş, bu demek değil midir?” “2008'den itibaren alzheimer hastalığı ile boğuşmasına rağmen yazmaktan hiç vazgeçmedi. ‘Bir Aile' romanını hastayken yazdı. ‘Kendimden Kendime' adlı hayat hikâyesi de hastalığı karşıladığı günlerde yazıldı. Ahi Evran'ı yazacaktı. Denedi, bir daha denedi, bir daha... Yazdıklarını bastırdım. Okuması için ona verdim. Okudu... ‘Olmamış' dedi. ‘Güzel kelimelerimi bulamıyorum'...” Usulca söylediği bu üç kelime İskender Öksüz'ü ağlattı. Emine Işınsu Dr. Hayati Bice'nin ifadesi ile ‘günümüzün menkıbecisi'ydi... Hacı Bayram Veli'nin izinden gitmişti. Son dönem yazdığı tasavvufi romanları da maneviyattan kopmuş, ruh taşımayan, maddi kalkınmanın beyhude olduğunun altını çiziyordu.
Perdeden Gönüle Yansıyanlar kitabının yazarı Cemal Berktaş'la Sinematik Yeşilçam'la başlayan dostluğumuzdan yola çıkarak kitabını ve yazarlığa başlama hikâyesini konuştuk.
Yeşim Özdemir, Kitap-Konuk-Kahve'de, edebiyat dünyasının tanınmış isimlerini konuk alıyor ve konuklarıyla kahve eşliğinde; edebiyata, kitaplara, yazma hallerine dair sohbet ediyor… Kitap-Konuk-Kahve'de Yeşim Özdemir'in ilk konuğu Gazeteci-Yazar Ece Temelkuran… Yeşim Özdemir, Ece Temelkuran ile 1996 yılında yazdığı “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır” adlı ilk kitabından, geçen yıl-Aralık 2021'de yayımlanan son kitabı “HepBeraber” e kadar süren ve hala devam eden olan yazarlık serüvenini konuşuyor...
Türk Kahvesi'nde bu hafta konuğumuz Takuhi Tovmasyan. Yazarlık sürecine nasıl başladı? Dünden bugüne İstanbul Mutfağı İstanbul'daki Ermeni mutfağına bakış Çorlu'dan İstanbul'a zamansal yolculuk Ermeni mutfağının simgesel yemekleri Topik yemeğinin Ermeni mutfağı için önemi nedir?
Her iki durum, söz söylemeye, karar vermeye dair ciddi bir cüretkârlık durumunu işaret eder. Bugün bildiğimiz, aşina olduğumuz felsefenin tarihini belirlemiş olan büyük filozof Socrates'ten gelen bütün düşüncelere rağmen hiçbir düşüncelerini yazmamış olduğu bilinir. O felsefi hakikatlerin zengin fakir ayırt, aristokrat veya köle ayırt etmeksizin herkesin içinde mevcut olduğunu ve güzel diyaloglarla bu hakikatlerin gün yüzüne çıkarılabileceğini savunmuştur. En sıradan insanlarla bile sohbet ederek onlara felsefi hakikatleri söyletmiştir. O yüzden adı “laf ebesine” çıkmıştır, daha doğrusu “laf ebesi” deyimi onun bu deneyimini isimlendirmek üzere çıkmıştır. Herkesin hakikate gebe olduğunu, aslolanın hakikatleri doğurtmak olduğu fikri ona nispet edilir. Tam da bu düşünceye uygun
Yazarlıkla elde edilen bir otorite veya otorite olduğu için yazar olmak. Her ikisinin insanlık tarihi için ayrı getirileri, götürüleri vardır. Hiç kuşkusuz eskiden belli bir eğitimden geçmeyen, ilim irfan sahibi olmayan, uhdesinde insanlara anlatacağı şeyler taşacak hale gelmemiş olan insanların yazarlığı sözkonusu olamıyordu. Yazarlık konumuna girebilmek herkese açık olmayan uzun ve meşakkatli bir seyr-ü süluk gerektiriyordu ve buna çok az insan girebiliyordu. Bugünse herkesin bu sürece kolaylıkla girebiliyor olmasıyla övünen bir medeniyetimiz var. Ne kadar çok sayıda ve çok çeşitte kitabın yayınlanıyor olması, bir ülkenin kültür ve yazın hayatının övünç vesilesi- göstergelerinden biri olarak görülüyor. Çok sayıda yazar çok sayıda otorite demekse bunun hakikat alanında büyük bir çoğulculuğu da beraberinde getiriyor olacağını, böylece otorite olgusunun da iyice aşınacağını beklemek gerekiyor. Yazarlık, neye yazacağına kolay karar verebilmeye de bir alan açtığı için çok da özel bir otorite gerektirmiyor. Tıpkı yüksek sanat gibi yazarlık da iyice halka mal olmuş sayılabilir. Felsefenin Sokratik algısı açısından aslında belki yaşanan ciddi bir devrim. Malum, Sokrates hakikatin aslında herkesin kalbinde, aklında yüklü olduğunu, bize düşenin doğru sorularla onu ortaya çıkarmak olduğunu söylüyordu. Bu konuda kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktu. Oysa onun zamanında felsefe sadece aristokrat tabakanın yapabileceği bir şeydi. Çünkü sadece onlar söz söyleme, hakikati ifade edebilme otoritesine sahiplerdi. Hakikatin bütün insanların tecrübe ettiği bir şey olduğunu Yunan felsefe geleneği içinde ifade eden Sokrates'ti diyerek hakikatin Yunan'da başladığını söyleyecek değiliz elbet. Yunan'ın en ilkel saçma düşüncelerine insanlık için büyük dev adımlarmış gibi hayran hayran bakma modası bu sefer acemi- otoriter filozoflarımız arasında yeniden nüksetmiş durumdayken buna ufak bir kılçık atmamız vacip. Sokrates'in bu bilgece tutumu bütün gelenekleri içinde zaten bilinen ve yaşanan bir bilgelik tutumuydu. Hakikat elbette her insanın yaşadığı ve yaşayabileceği bir tecrübedir. Ona ulaşmak ise zannedildiği gibi her zaman büyük yöntemsel prosedürlerden geçmekle olmuyor. Kalp gözünü ve kulağını açmak yetiyor. Tam tersine bütün rasyonel ve yöntemsel prosedürleri ince ince çalıştığı halde hakikate uzak kalmak çok mümkün. Herkesin gıpta ile baktığı geniş bir bilgi birikimine sahip olup o birikimi getirip cahilce bir tutuma gömmek fazlasıyla mümkün ve alelade bir durum. Örneği her zaman her yerde karşılaşılabilecek birşeydir. Bir Arap dâhisi ve bilgesi sayılan Velid b. Muğire'nin Kur'an ayetlerini evirip çevirip, orasından burasından ölçüp-biçip, düşünüp-taşınıp kahrolası bir karar ile “bunlar geçmişlerin masalları” demek derekesine düşmesi tipik bir durumdur. Aslında karşı karşıya kaldığı durum “karar verilemez” bir durum değildir, bilakis aksi yönde karar vermesi için bütün veriler, işaretler, ayetler önündedir. Ama orada bilgisiyle sahip olduğu otorite konumunun çok kötü bir kullanımı sözkonusu. Otorite olduğu için her sözü geçer hale gelen insanların bu otoriteyi kötü kullanması, en saçma ve ucuz fikirlerini insanlara pahalıya mal etmeye başlamaları da söz ve otorite ilişkisinin mutatlarından. Ama mutat olan gittikçe daha da alelade hale geliyor. Çünkü başka birçok şey gibi otoritenin de bir süre sonra ciddi bir endüstri ürünü haline gelebildiği bir çağdayız. Varlık karşısında kendini müstağni görerek uygulanan otorite daha hırslı bir politik kârın nesnesi haline gelmekten kendini kurtaramaz. Eskiden de hiç olmuyor değildir bu elbet. Ama günümüzde bunun bir endüstri konusu haline gelmiş olduğunu söyleyebiliriz.
Instagram: https://www.instagram.com/basakkablan/Youtube: www.youtube.com/basakkablan
Yazar, gezgin ve blogger, aynı zamanda Çok Gezenler Kulübü'nün kurucularından, şimdilerde Aposto! yazarı Hazal Yılmaz'la sohbet ettik. Nasıl vegan olduğunu, yazarlık macerasını ve yeni projelerinden konuştuk. "Kim Bu Veganlar" her hafta bir veya iki veganla sohbet ederek onu tanımaya çalışacağımız ve belki yeni bir şeyler öğreneceğimiz yeni podcast serisi. #vegan #kimbuveganlar Hazal Yılmaz: http://hazalyilmaz.com/anlamarama / https://twitter.com/anlamarama / https://instagram.com/anlamarama Aposto! https://read.apos.to Soli: https://read.apos.to/n/soli Bölümler: 00:00 Giriş 00:40 Hazal Yılmaz kimdir? Konuk tanıtım 03:50 Çok Gezenler Kulübü 07:41 Hazal Yılmaz nasıl vegan oldu? 10:40 Anlam Arama & Gönderilmemiş Mektuplar 12:19 50 Maddede Veganlık 16:57 Londra'da vegan olmak 20:58 Aposto! 24:28 Son söz 25:46 Kapanış Müzik: Cartoons - Jam Morgan
Şevin Ballıktaş'ın aşırı keyifli hikayeleriyle konuğumuz olduğu yeni bölüm yayında
Gomaşinen (63): İki yıl süren futbol yazarlığım
Türk Kahvesi'nin bu bölümünde Yazar Mario Levi konuk oluyor. - “Yazarlık yolunda ilerlemek hayatımın en doğru seçimi oldu” - Roman karakterleri nasıl ortaya çıkıyor? - Yaratıcı yazarlık atölyesi ve eğitimleri
#TürkKahvesi'nde bu hafta Yazar Mario Levi'yi ağırlıyoruz. ◾ “Yazarlık yolunda ilerlemek hayatımın en doğru seçimi oldu” ◾ Roman karakterleri nasıl ortaya çıkıyor? ◾ Yaratıcı yazarlık atölyesi ve eğitimleri
Edebiyat nedir? Bizim için ne ifade ediyor? Yazarlık Akademisi ve YTB nedir? Yazmaya karar verdik, peki nelere dikkat etmeliyiz ve hangi aşamalara dikkat etmeliyiz.. ve benzeri sorular hakkında muhabbet ettik. Melike Dinç ile hoş sohbetimizi bu bölümde dinleyebilirsiniz. Keyifli dinlemeler diliyoruz sizlere..
17.09.2021 | Dijital Hayat Bölüm345 - TRT Radyo1 | "Türkiye'de Bilim Kurgu Edebiyatı" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta, Yazar Barış Müstecaplıoğlu ile; - Hem Dünyada Hem Ülkemizde Bilim Kurgu Edebiyatı Neden Popülerleşiyor? - Bir Toplumda Bilim Kurgu Edebiyatının/Külliyatının Güçlenmesi İçin Neler Olmalı? - Bilim Kurgu Edebiyatının Oluşması İçin Yaratıcı Düşünce ve İlham Yeterli mi? - Bilim Kurgu Edebiyat Eserlerinin Çoğalması İçin Eğitim Nasıl Olmalı? - Bilimde Öncü Olan Ülkeler, Bilim Kurgu Edebiyatında da Öncü mü? - Türkiye'de Bilim Kurgu Edebiyatı Ne Durumda? - Ülkemizde Bilim Kurgu Edebiyatının Sorunları ve Çözümleri Neler? - Geçmişimize Yönelik Eserlerin Yanında Geleceği Tasavvuruna Yönelik Neler Yapılmalı? - Bilim Kurgu Edebiyatının Bilim ve Teknolojik Gelişime Katkısı Neler Olur? - Bilim Kurgu Türünde Yazar Olmak için Nereden Başlanabilir? - Barış Müstecaplıoğlu'nun Yazarlık Yolculuğu Nasıl Başladı? - Barış Müstecaplıoğlu'nun Bilim Kurgu Türünde Önerdiği Okuma Listesi Neler? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma saat 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında... Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; Web: https://www.dijitalhayat.tv
Hayal gücümüze, aklımıza, kalbimize çiçekler açtıran Ursula K. Le Guin, hayatı boyunca kurmaca dışı kitaplarıyla da edebiyat tutkunlarına yol gösterdi. Peki Ursula'nın yazarlık kitaplarında, yazmak isteyenler için neler var? Şiir, düzyazıda ritim, dilbilgisi, yazarak yaşamak ve dahası... Koray Sarıdoğan yorumladı.
Merve Küçüksarp Ile Kadın Farkı | Nermin Yıldırımın Yazarlık Serüveni by Artı TV
Kontrast Sanat'ta bu hafta, Meltem Suat konuğu Ercan Kesal ile sinema ve yazarlık üzerine konuşuyor!
Optimist Yayın Grubu Genel Müdürü Zeynep Dicleli Erdoğan ve Geliştirici Editör Mürsel Çavuş ile şu konular üzerine konuştuk:Yazmaya nereden başlanır, yayınevlerine kitap nasıl gönderilir, kitap nasıl yayımlanır, yayınevleri bir kitabı nasıl kabul eder, bir kitabı yayımlama süreci ne kadar sürer, yayınevine giden bir yazarın dosyasında neler olmalı, geliştirici editör nedir ve editör ile farkı nelerdir?
Koray Sarıdoğan'ın KalemKahveKlavye için hazırladığı yeni bir video serisi: Yaratıcı Yazarlık Kitapları. Bu seride içinden yazmak, yazarlık, yaratıcılık ve edebiyat geçen teknik ve teorik kitapları konuşacağız. Serinin ikinci videosunda farklı yazma türlerine ve konularına yönelik kitap tavsiyeleri yer alıyor.
Koray Sarıdoğan'ın KalemKahveKlavye için hazırladığı yeni bir video serisi: Yaratıcı Yazarlık Kitapları. Bu seride içinden yazmak, yazarlık, yaratıcılık ve edebiyat geçen teknik ve teorik kitapları konuşacağız. Başlamadan önce giriş babında "Yaratıcı Yazarlık Kitapları Nasıl Okunmalı?" altı maddede ele almak istedik.
Sizinle blogumda yazdığım bir yazıyı ilk defa bu yayında paylaşıyorum. Yazılı metini okumak için https://rizayildirim.de/okurluktan-yazarliga-atilan-ilk-adim-ve-ikinci-adim/ linkini kullanabilirsiniz. Diğer yazılarımı da ilerleyen zamanlarda tekrar paylaşıyor olacağım. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/101konsept/message Support this podcast: https://anchor.fm/101konsept/support
“İnce Memed neyse röportajlarım odur.” diyen Yaşar Kemal'in kaleme aldığı öyküler, romanlar, Anadolu efsaneleri kadar röportajları da edebiyatımızda önemli bir yer tutuyor. Ülkemizde modern röportaj yazarlığının öncüsü olarak bilinen Kemal'in, Anadolu'yu 12 yıl boyunca gezerken yazıp yayımladığı röportajlardan ilki 1951'de yayımlanıyor. Yapı Kredi Yayınları'nın hazırladığı "Röportaj Yazarlığında 60 Yıl" kitabında; iki usta yazarın bir röportajda buluştuğunu görünce, adına hikaye armağanı verilen Sait Faik'le doğrudan buluşma heyecanı ses olsun istedik. Bu aralar hep Sait Faik Hikaye Armağanı alan yazarlardan öyküler okuduk. Peki, Sait Faik Mark Twain Cemiyeti'ne fahri üye seçilmeyi nasıl karşılıyor? Yaşar Kemal'in kaleminden 'Sait Faikle Görüşme' şimdi Ses Olsun'da!
Derslik Podcast'ın 21. bölümünde Haruki Murakami var. Önceki aylarda, podcast serimizin dördüncüsünü İngilizce içerikle Murakami’ye ayırmıştım. Bu defa, daha farklı bir açıdan yaklaşıp, yazarın, eserlerinde müziği nasıl kullandığını "Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları" isimli romanından örneklerle anlatıyorum. Twitter: @ane2021_Kullandığım kaynaklar: Jay Rubin (2005). Haruki Murakami and The Music of Words, Vintage Books.Haruki Murakami (2015). Mesleğim Yazarlık. Doğan Kitap. Çeviren: Ali Volkan ErdemirMatthew Carl Strectcher (2014). The Forbidden Worlds of Haruki Murakami.University of Minnesota Press. Ursula Gräfe (2015). Murakami Haruki's Sound of Music: Personal Impressions of a Translator. Japanese Language and Literature, Vol. 49, No. 1, Special Section: Beyond English Translators Talk about Murakami Haruki (April 2015), pp. 163-177
Şehirler serimizin ikinci bölümünde Londra'da ''Yaratıcı Yazarlık ve Dil Bilimi'' bölümünden mezun arkadaşımız Zeynep Almış ile sohbet ettik. Londra üzerine konuştuğumuz bu bölümü dinlerken Zeynep'in yazılarına ve şiirlerine de www.zeynepalmis.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Dünya Edebiyatı
Web Sitemiz: http://www.egitimveegitim.com Twitter: https://twitter.com/EgitimveEgitim İnstagram: https://www.instagram.com/egitimveegitim Facebook: https://twitter.com/EgitimveEgitim
Serhat Bayram Kurucu / Yönetici Kreatif Direktör Serdesin https://www.serdesin.com/ Van'da doğdu. Kadir Has Üniversitesi'nde Yüksek Onur Bursu'yla Reklamcılık okurken reklam yazarı olarak çalışmaya başladı. Ogilvy & Mather, TBWAESPAÑA-Barcelona, Vietnam, J. Walter Thompson / Manajans, TBWAİstanbul ve Alametifarika’da reklam yazarı olarak çalıştı. Coca-Cola, gnçtrkcll, Turkcell, Akbank, Ülker, Pınar, Ford, BP, Philips, KFC, Beko, IKEA, Nissan, Land Rover, Chupa Chups, Caixa Catalunya, Teknosa, hepsiburada, Yandex, Migros, Cafe Crown, CGV Mars - Cinemaximum, Peros, Ray Sigorta gibi yerel ve global birbirinden farklı sektörden birçok markaya hizmet verdi. Çok konuşulan ve ticari olarak sağlam sonuçlar yaratan birçok kampanya üretti. Hem fotoğrafçı hem de kreatif / reklam yazarı olarak National Geographic, Golden Drum, Kristal Elma, Effie, Felis, Mixx gibi ulusal ve uluslararası yaratıcılık ve etkinlik festivallerinde birçok kez ödüle layık görüldü, çeşitli yarışmalarda jürilik yaptı. Serdesin’in kurucusu olarak kreatif direktörlük görevine devam ediyor. https://www.designgost.com/ --- Send in a voice message: https://anchor.fm/designgost/message
Serhat Yiğit’le Çanakkale’de filizlenen tiyatro hikayesinden Dokuz Eylül Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’ne,- kıyıda kalmış karakterlerin hikayesini dile getirdiği-yazarlık yolculuğundan seslendirmeye dair tiyatro paydasında pek çok konuda sohbet ettik.Keyifli sohbeti için Serhat Yiğit'e teşekkür ederiz.Bu yayını oluşturabilmemiz için fongogo aracılığıyla DDX:S2E2 Serhat Yiğit yayınına 1 dakikalık sponsor olan; Melike Yüksel, Serra Seher Kalkan, Onur Aydın ve Kutlu Acun'a teşekkür ediyoruz. ❤️21 Ekim 2020 | tiyatro.co
21. yüzyılda teknoloji ve medya alanındaki gelişmeler seyahat yazarlığını da önemli ölçüde dönüştürdü. Herkesin kolaylıkla her konudaki bilgiye erişebildiği bu dönemde deneyimin bilginin temel kaynağı olduğunu savunan fenomenoloji öne çıkmaya başladı. Öte yandan, okuyucularla daha yakın bir ilişkinin sağlandığı interaktif platformların yaygınlığı yazarları kişisel bir marka yaratmaya itti. Bunu başarabilen seyahat yazarları kitaplarının yanı sıra sosyal medya araçlarıyla da kitleleri turizm konusunda etkileyip yönlendirmeye başladılar.Kolektif Kitap'ın bu etkinliğinde seyahat yazarları Okan Okumuş ve Nazlı Gürkaş, bilgiye erişimin çok daha kolay hale geldiği sosyal medya çağında yayıncılığın bu hızlı dönüşüme nasıl ayak uydurmaya çalıştığını irdeleyecek, seyahat yazarlığı ve seyyahlığın geleceğini konuştular.19 Eylül 2020'de gerçekleşen bu sohbetin kesintisiz kaydını burada dinleyebilirsiniz.
Pandemide yazdığımız öykünün yazarları ve seslendirenleri: BURCU SOLMAZ AY CENNET KABADAYI ÇİĞDEM MAZLUMOĞLU EDA ARSLAN (Yerine HALE ŞENÖZGEN BURUŞ seslendirmiştir.) HALE ŞENÖZGEN BURUŞ MELİKE ER NEVRA AYŞEM SAVAŞÇI PELİN ÖNEY SEVDE KOYUNCU YEŞİM İMRE HANOĞLU ZEYNEP ZEHRA CANSU ORCAY
Sibel Şengül, 2007 yılı Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu. Mezun olduktan sonra Yapı Kredi'de çalışmaya başlayarak bankacılık alanında kariyerine başlayan Sibel hanım ilerleyen yıllarda ani bir kariyer değişikliği kararı ile ''match maker'' olmaya ve bu alan üzerine çalışmalar yapmaya karar verdi. ''Neden Hala Bekarsınız'' isimli kitabı ise bu çalışmalar sonucu ortaya çıktı. Kendisi şu sıralar bu alandaki çalışmalarına devam ederken bir yandan da uluslararası bir şirkette farklı ülkelerde bulunan çalışma arkadaşlarıyla uzaktan ekip olma deneyimi sürdürmekte. (01:28) - Koç Üniversitesi Öncesi Yıllar (02:53) - Koç Üniversitesi Hatıraları (06:49) - Bankacılıktan Profesyonel Çöpçatanlığa (15:15) - "Neden Hala Bekarsınız?" (21:23) - Girişimcilik ve Uzaktan Çalışma Deneyimi (30:58) - Uzaktan Çalışma Konusunda Tüyolar
Biz Pandemide 11 arkadaş biraraya gelip bir öykü yazdık. Birbirimizi, hikayemizi, kendimizi yamadık ve sizlerle paylaştık. Peki yazarken neler hissettik, sonra değişen bu hikayeyi okuduğumuzda neler oldu, nasıl sürprizler yaşadık, kısacası yazım sürecini konuştuk. Kalabalık ve keyifli bir sohbete var mısınız? O zaman genişçe açın kapıları, biraz kalabalık geliyoruz bu sefer.
Netizen‘in bu bölümünde, gençlerin sürdürülebilir kalkınmada etkin rol oynamasını hedefleyen Habitat Derneği‘nin dijital okur yazarlık programı hakkında konuşuldu.
Herkesin kafasında farklı farklı canlandırdığı, gizemli olduğu kadar birçok kişinin özendiği yazarlık mesleği, bu hafta Frotaj'da kendine yer buluyor. Sezon finali yapan Boketatar'ın bu özel ve en uzun bölümü, yazarlığın uçsuz bucaksız dehlizlerinde... Yazarlık oldum diyince olunan bir şey mi, bu işe girmeli mi girmemeli mi gibi düşüncelerinizi bu bölümü dinlemeden netleştirmeyin. Sorularınız için boketatar@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Destek olmak için: https://www.patreon.com/boketatar Sosyal medyada bizi takip etmeyi unutmayın! YouTube: https://bit.ly/boketube Instagram: https://www.instagram.com/boket.atar/ Twitter: https://twitter.com/boketatar Facebook: https://www.facebook.com/boketatar #boketatar #podcast #eleştiri #eğlence #muhabbet #frotaj #yazarlık #yazar #sinema #tiyatro #dizi #roman #meslek
Gerilim, gizem, şifreler, merak... Tüm dünyada milyonlarca satan Melekler ve Şeytanlar, Da Vinci'nin Şifresi, Başlangıç, Dijital Kale gibi romanların yazarı Dan Brown'ın Masterclass derslerini Koray Sarıdoğan analiz ediyor. Yazma teknikleri, merak ve gerilim unsurları, üslup inşası ve yazma disiplinine dair notlar paylaşan Dan Brown her okura ve yazara fikir ve ilham verici detaylar aktarıyor.
Blog açmak, blogger dünyası, içerik üretmek, SEO uyumlu makale, içerik pazarlaması ve blog yazarlığı ile para kazanmak mevzularına değindik.
Koray Sarıdoğan, "Yazarlık atölyeleri para tuzağı mı?" konusuna şu iki soru üzerinden cevap arıyor: ·Dünyada ve bizde yaratıcı yazarlık müfredatı nasıl? ·Yazmak için atölyeye gitmek şart mı? Paket halindeki 3. ve 4.bölümünü izlediğiniz KalemKahveKlavye'nin Yaratıcı Yazarlık Eğitimi Dosyası'nın diğer bölümleri için: bit.ly/yazarlikvideo BİZE ABONE OLUN: youtube.com/KalemKahveKlavye TAKİP EDİN: kalemkahveklavye.com twitter.com/kalemkklavye instagram.com/kalemkahveklavye facebook.com/kalemkahveklavye koraysaridogan.com
Mustafa Aslantaş ile gerçekleştirdiğimiz bu yayında tiyatro müdavimliğinden oyun yazarlığına dönüşen bir sürecin öyküsünü dinledik.Keyifli sohbeti için Mustafa Aslantaş'a teşekkür ederiz.Keyifli dinlemeler28 Ocak 2020 | tiyatro.co
Edebiyat Kılavuzu 36. bölümde çok sevdiğimiz yazarlardan birisi olan Haruki Murakami'nin yazma disiplini, yazma pratikleri ve zihinsel aktivite ile bedensel aktivite arasındaki ilişkileri kendi bakış açısından ve hayatından örneklerle anlattığı "Koşmasaydım Yazamazdım" ve "Mesleğim Yazarlık" üzerinden sohbet ettik. Konuşmacılar: Şeniz Baş, Pınar Akseki
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Batman #85 ile birlikte, Tom King'in Batman çizgi roman yazarlığı dönemi sona erdi. Normal şartlarda 100 sayı devam edeceği belirtilen bu seri, okuyucuları ikiye bölen, kendi içinde çalkantılı bir süreçti. Bu bölümde, King'in seksen sayıyı aşan Batman yazarlık döneminin dönüm noktalarını, kırılma anlarını ve ana hikayesini tartışıyoruz.
Mithat Erdemli ile gerçekleştirdiğimiz bu yayında yönetmen yardımcısının görev ve sorumluluğundan, Dördüncü Duvar'ın oyuncu ve yönetmen gözünden ne anlam ifade ettiğine ve Devlet Tiyatroları'nın son dönemde gerçekleştirdiği yazarlık atölyelerine değin bir çok konuda sohbet ettik. Ayrıca sevgili Olcay Kavuzlu ile yaptığımız yayındaki "Deri Ceket" hikâyesini bir de Mithat Erdemli'den duyma fırsatı yakaladık.Keyifli sohbeti için Mithat Erdemli'ye teşekkür ederiz.Keyifli dinlemeler21 Aralık 2019 | tiyatro.coNot: Kapakta yer alan görsel DT arşivinden alınmıştır. Bahsi geçen ceket fotoğrafta yer almaktadır.
8 Maddede Yapyaratıcı Yazarlık Atölyesi --- Send in a voice message: https://anchor.fm/pasifagresif/message
Bisikletle gezerken nasıl para kazanılır ? Hangi yöntemleri uygulamak mümkün ? Bu programda konuklarım Arda ve Ahmet'le bisiklet dünyasının en merak edilen konularını konuştuk. Bisikletname tam kadro konuğum oldu. Başlıca yöntemler; -Bazı yerlerde durup bir süre çalışmak. -Cambly gibi uygulamalarla online Ingilizce öğretmek. -Takı yapıp satmak. -Yazarlık yapmak. -Stock fotografçılığı yapmak. -Habercilik yapmak. -Sponsorluk. -Destekleme fonları açmak. -Çeşitli kurum ve kuruluşlar için faaliyetler yapmak. -Vakıf, dernek ve bediyeler için projeler üretmek.
İyi yazar iyi okurdur. Çok okumaktan doğru okumaya giden huzursuz yol. Yazmak bir tür huzursuzluk mudur veya zaten huzursuz olduğumuz için mi edebiyata koşuyoruz? Koray Sarıdoğan'ın hazırladığı Yaratıcı Yazarlık dosyasının ikinci bölümü yayında. Diğer bölümler için: bit.ly/yazarlik-video ABONE OLMAK İÇİN: youtube.com/kalemkahveklavye ** KalemKahveKlavye.com BİZİ TAKİP EDİN: facebook.com/kalemkahveklavye twitter.com/kalemkklavye instagram.com/kalemkahveklavye SPOTIFY: bit.ly/3k-spotify iTUNES: apple.co/2X52aQG YOUTUBE: youtube.com/kalemkahveklavye
FilmLoverss Radyo'nun yeni bölümünde Güvenç Atsüren ve Utku Ögetürk, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yaşanan tartışma sebebiyle, sinema yazarlığının torrent'le arasındaki ilişkiyi ve sinema yazarlığının getirdiği sorumlulukları tartıştı.
FilmLoverss Radyo'nun yeni bölümünde Güvenç Atsüren ve Utku Ögetürk, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yaşanan tartışma sebebiyle, sinema yazarlığının torrent'le arasındaki ilişkiyi ve sinema yazarlığının getirdiği sorumlulukları tartıştı.
Bir önceki bölümde bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Zorlu geçen 2010’lu yılların ardından, X-Men’i baştan yaratmakla görevlendirilen yazar Jonathan Hickman kim? Daha önce hangi çizgi romanları yazdı? Genel üslubu ve yazmayı sevdiği konular arasında neler yer alıyor? Belki de en önemlisi - X-Men’i 2020’lere taşımak için Hickman doğru isim mi? Bunlara ve benzeri konulara ulaşmak için, şu adres de faydalı olabilir:https://www.altevren.net/jonathan-hickmanin-x-men-yazarlik-doneminden-neler-bekleyebiliriz/
Yazarlığı ve müzisyenliğiyle tanınan Zülfü Livaneli konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar olan yaşamında, umudunu hiç kaybetmemesini sağlayan anılarıyla bizi buluşturuyor. Kişisel tecrübelerinden öğrendikleriyle önemli olanın insanın aklını kullanması ve umudunu kaybetmemesi olduğunu vurgulayan Livaneli, karanlık anlardan aydınlığa çıkış için umudun vazgeçilmez bir yol olduğunu bize hatırlatıyor. Romanları 40 dilde yayımlanan Zülfü Livaneli, 1946 yılında doğdu. Ankara’da Maarif Koleji’nde okudu, Stockholm’de felsefe ve müzik eğitimi gördü. 1972 yılında fikirlerinden dolayı askeri cezaevinde yattı, 11 yıl sürgünde yaşadı. Harvard ve Princeton gibi saygın üniversitelerde konferanslar ve dersler veren, romanları, fikirleri ve müziği ile dünya basınında övgülerle karşılanan bir sanatçı olan Livaneli, edebiyat, müzik ve sinema alanlarında 30’dan fazla ulusal ve uluslararası ödül sahibi. Livaneli, 1999 yılında San Remo’da En İyi Besteci ödülüne layık görüldü. Müzik eserleri Londra, Moskova, Berlin, Atina, İzmir senfoni orkestraları tarafından icra edildi ve Zubin Mehta, Simeon Kogan gibi şeflerce yönetildi. Türkiye dışında Çin Halk Cumhuriyeti, İspanya, Kore ve Almanya’da da çok satanlar arasına giren romanlarıyla, Balkan Edebiyat Ödülü’ne, ABD’de Barnes and Noble Büyük Yazar Ödülü’ne, İtalya ve Fransa’da Yılın Kitabı Ödülü’nü kazandı.
Doğan Hızlan Kimdir?Kocamustafapaşa'daki 28. İlkokul (1943-1948), Davutpaşa Ortaokulu (1948-1950) ile Pertevniyal Lisesi 'ni (1956) bitirdi. Lise yıllarında arkadaşlarıyla Yankı dergisini çıkardı. İÜ Hukuk Fakültesi 'nde okudu. Hukuk Fakültesi'ni tamamlamadan, edebiyata yöneldi. Muzaffer Erdost yönetimindeki Pazar Postası'nda ve a dergisinde deneme, eleştiri, kitap yazıları yazdı. Cumhuriyet gazetesinde düzeltmenlik (1963-1968) görevi sırasında, gazetenin "Yayın Hayatı" (1964-1965) köşesini hazırladı. İsmail Cem ile Ercan Arıklı'nın yönettiği ABC Hafta Sonu gazetesinde kitap tanıtma yazıları (1966) yazdı. Altın Kitaplar Yayınevi'ne girdi; redaktörlük, danışmanlık, yönetmenlik yaptı. Yayınevi adına Yeni Edebiyat dergisini (kasım 1969- ekim 1971) çıkardı. Yeni Gazete'nin haftalık sanat sayfasını yönetti, orada kitap yazıları yayımladı. 1970'li yıllarda Cumhuriyet'in kültür sanat sayfasını yönetti. Hürriyet gazetesine geçti, Hürriyet ve Simavi Yayımları'nın yayım yönetmenliğini yaptı. 1972' de TRT İstanbul Radyosu'nda başladığı "Kitaplar ve Düşünceler" programını çeşitli televizyonlarda "Karalama Defteri" adıyla sürdürdü. Edebi nitelikteki ilk yazısı 1954'te Forum 'da yayımlanan "Fazıl Hüsnü Dağlarca Üzerine" başlıklı bir yazıydı. Yazarlığının 50. yılında Tüyap Kitap Fuarı 'nda yaptığı konuşmada Erdal Öz, Doğan Hızlan için "Edebiyatın en seçkin dalı olan şiir, Doğan Hızlan'ın da üzerinde en çok çalıştığı, en çok yazılar yazdığı edebiyat dalı oldu. Türk edebiyatı kadar dünya edebiyatını sürekli, yakından izliyor olması, onu edebiyatın her dalında birikimli bir noktaya getirmiştir. Bu birikimini; o çok yalın anlatımıyla yazılarına başarıyla aktarmasını da çok iyi bilmiştir. Edindiği bütün bilgileri kendi kültürü içinde eritmiş, bütün birikimini konuşma yalınlığı içinde, herkesin anlayabileceği biçimde yazılarına aktarmayı başarmıştır" dedikten sonra, onu "Edebiyatımızın Cumhurbaşkanı" diye sunmuştur. Füsun Akatlı ise bir yazısında; "Gerçek edebiyatçı Doğan Hızlan, kitaplarında, köşesinin sınırlarını aşacak oylumdaki yazılarında karşımıza çıkar. Köşesinde daha çok eğitici, gazete okuma kültürü, sanatı, edebiyatı sevdirme misyonunu üstlenmiş bir yazar Hızlan. Orada çok ince eleyip sık dokumaz. Oysa bilinir ki, ince eleyip sık dokumak onun tabiatı aslisidir" der. Semih Gümüş ise, "Doğan Hızlan, günlük gazetede yazdığı eleştiri yazılarıyla yerleşik, verilmiş yargılara nitelikti müdahalelerde bulunuyor; böylece yığın kültürünü sarsarak toplumsal kültüre katkı yapıyor. Gazete okurunun üstünde durmadığı konuları gündeme getirirken sorgulayıcı düşünceyi, bir düşünme biçiminin başka türlü de olabileceğini anımsatıyor" ifadesini kullanır Hızlan için. Hızlan'ın yazıları eleştiriden çok denemeye yakın duruyor. Hızlan, "Deneme de edebi mantık içinde bir disiplindir fakat o edebi türe yenilikler, değişiklikler getirme hakkını yazara veren bir türdür. Deneme kadar hiçbir tür, okura özgürlük tanımaz" inancındadır. Deneme ve eleştirilerini, kitap tanıtma yazılarını yayımladığı gazete ve dergilerin sayısı yirmiyi geçti. Geçmişte çocuk öyküleri , Atatürk ve aşk şiirleri derleyerek, yayımladı. Son yıllarda tümüyle gazete yazılarına ağırlık verdi. Bu yazıları yalnızca edebiyat değil, müzik, resim, sinema, tiyatro ve başka dalları da kapsadı. Hep çok beğendiğini yazı konusu yaptı, sıradanla uğraşmadı. Edebiyatçıların politik tavırlarına ve tercihlerine göre değerlendirilmesine karşı olduğunu açıkladı.AÜ Tömer Dil Eğitim Merkezi 'nin yayımladığı Dil Dergisi, temmuz 2000 sayısını Doğan Hızlan'a ayırdı. Ayrıntılı yaşamöyküsü burada yer aldı. Ayrıca yaşamöyküsünü 5 kasım 2002 'de YKY Salı Toplantılan'nda anlattı. Bu toplantıların konukları olan Doğan Kuban, Cahit Uçuk, Semavi Eyice, Muhibbe Darga, Rasih Nuri İleri, Macide Tanır, Turhan Selçuk, Fethi Naci ve Nazan İpşiroğlu'nun yaşamöyküleriyle birlikte kitaplaştırıldı. 2006 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı seçildi. Tüyap tarafından Kültür Kaşifi Doğan Hızlan kitabı yayımlandı. Kendisiyle Kürşat Başar'ın yaptığı uzun söyleşi, Sanki Bir Roman Kahramanı adıyla çıktı. Ayrıca Feridun Andaç'ın hazırladığı, Doğan Hızlan'la Denemenin Dönencesinde adlı, deneme üzerine bir nehir söyleşi yayımlandı . Doğan Hızlan'ın Eserleriİnceleme: Ne İstiyoruz (1 968). Deneme-Eleştiri: Yazılı İlişkiler (1983), Günlerde Kalan, Çağdaş Edebiyatımıza Dipnotları (1983), Sanat Günah Çıkarıyor (1992), Ne Kadar Mozart O Kadar Süt (1992, Saklı Su (1999), Kitaplar Kitabı (1996) , Güncelin Çağrısı (1997), Mavi Bereli (2001), Şiir Çilingiri: Kitaplar Kitabı 1 (2001), On Birinci Kat Yazıları (2001), Düzyazı Ayıracı, Kitaplar Kitabı Il (2001), Edebiyat Dönencesi (2003), Yalnızlık Kahvesi (2003), Eleği Duvardan İndirelim (2005), Edebiyat Daima (2006), Aynadaki Bakışlar (Kitaplar Kitabı 3) (Doğan, 2006) Edebiyat Daima (Doğan, 2006) Sönmüş Kibritin İzinde (Doğan, 2006) Çalıntı Kitap Deposu (Kırmızı, 2007) Cağaloğlu - Hayatın ve Mesleğin Başladığı Yer (Heyamola, 2009) Beyoğlu'ndan Esintiler (Tan Oral ile) (İKSV, 2008) Kitaplarla Kültür Turu (Kitaplar Kitabı 4) (Doğan, 2010) Anılarımda Yaşayanlar (YKY, 2010 Edebiyatımıza Dipnotlar (YKY, 2010) Derleme: En Güzel Türk Hikayeleri: Haydi Anlat Anneciğim (1972), Bayram Gömleği (yazarlarımızdan seçme çocuk öyküleri, 1980), Atatürk Şiirleri (1985), En Güzel Aşk Şiirleri (1987). Basıma hazırlattığı kitaplar: Ercüment Behzat Lav (bütün eserleri, 1996), Hüsran Filizleri, Celal Sılay' ın Şiirleri (İhsan Yılmaz'la, 2000). Söyleşi: Söyleşiler (yay. haz. İhsan Yılmaz, 2001). (Biyografi www.turkedebiyati.org sitesinden alınmıştır.)Programımız hakkında Soru ve önerileriniz için, Twitter: Facebook
"Yaratıcı Yazarlık Eğitimi"ni masaya yatıracağımız dosyanın bu ilk bölümünde; · Yaratıcı yazarlık alanı dünyada nasıl, bizde nasıl? · Yaratıcılık ve yazarlık kavramlarından ne anlamak gerek? · Yaratıcı yazarlığın akademik kökenleri ve bugünkü durumu, başlıklarını incelemeye çalıştık. BU VIDEONUN VIDEO KAYDINA YOUTUBE ÜZERİNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ. Dosyanın sonraki bölümlerinde; · Yazmak öğretilebilir mi? · Yetenek mi, ilham mı, çalışmak mı? · Yaratıcı yazarlık müfredatı sorunları, gibi başlıkları inceleyeceğiz. Soru, eleştiri ve önerilerinizi eksik etmeyin. :) ** KalemKahveKlavye.com ABONE OLUN: youtube.com/kalemkahveklavye BİZİ TAKİP EDİN: facebook.com/kalemkahveklavye twitter.com/kalemkklavye instagram.com/kalemkahveklavye soundcloud.com/kalemkahveklavye
Türk Müziği Akademik Çevresi Bilim-Sanat Etkinlikleri'nin üçüncüsünde fizikçi, müzisyen ve çalgı yapımcısı Orçun Güneşer, “Frekans Okur-Yazarlığı” başlıklı bir sunum yaptı. Halka açık ve ücretsiz olan etkinlik, 30 Mart 2019 Cumartesi günü saat 16:00’da Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği TÜRKEV’in katkılarıyla, İstanbul Cankurtaran’da bulunan Dede Efendi Evi’nde gerçekleşti. SUNUM HAKKINDA Müzik ve matematik arasındaki bağ yüzyıllardır incelenen bir konudur. Lakin sanat ile bilim arasındaki bu karmaşık bağın tümüyle çözüldüğünü söylemek mümkün değil. Müzik gibi çağlara ve coğrafyalara göre, hatta kişiden kişiye değişen sanatsal çeşitliliği sabit kanunlara oturtmaya çalışmak ise bu bağın en aslî problemini teşkil etmekte. Buna rağmen, sanatsal özgürlüğün sonsuz genişliği içerisinde insanlık, bazı ses aralıklarını çok uzun bir süredir, birçok farklı kültürde ve birçok müzik türünde kullanmayı neden tercih etmektedir? “Frekans Okur-Yazarlığı” müzik, fizik ve matematiğin kesişim kümesine odaklanıyor. Bu çoklu-disiplinli alanın temel kavram ve terimlerini doğru tarif etmeyi ve bu tarifleri duysal örneklerle desteklemek suretiyle, deneyimleyerek öğretmeyi amaçlıyor. Müzik Teorisi ya da Nazariyatı denen alandaki çalışmaların doğru anlaşılması önündeki esas engel, temel kavramların çoğunlukla net biçimde tarif edilmeyişine dayanmaktadır. Ayrıca soyut bir bilgi olan matematik ile duyarak hislerimize işlediğimiz müzik realitesi arasındaki bağın kurulmaması, çoğu müzisyen için nazariyatı muhayyel bir bilgiye hatta muammaya dönüştürmektedir. Türk Müziği’nin bilimsel olarak araştırılması ve sunulması amaç edinen Türk Müziği Akademik Çevresi’nin düzenlediği Bilim-Sanat Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilecek olan 3. etkinlik, müzik teorisi ile müzik sanatı arasındaki bağın temellerini tanımak isteyen her disiplinden müziksevere açık interaktif bir sunum olarak gerçekleştirilecektir.
Konuğumuz: Murat Yalçın (1. bölüm)
Yazarlığıyla gerçek hayata adeta kendi alternatifini dayatan yazar Batıkan Köse, Pencere'deki konuğumuz. Yazmanın, öyküler bulmanın nasıl yaşamdan bir kopuş olduğunu, hayata gerçek üstü bir bakışın ne kadar eğlenceli olduğunu kendi sesinden dinliyoruz.
Semih Gümüş:(d. 1956, Ankara), Türk yayıncı ve eleştirmen. 1974'te Ankara Fen Lisesi'ne girdi, 1981'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. İlk yazısı aynı yıl Yazko Edebiyat Dergisi'nde yayınlandı. 1981-1985 yıllarında Yarın Dergisi'nin genel yayın yönetmenliğini yaptı. 1995-2005 yıllarında Adam Öykü Dergisi'nin genel yayın yönetmenliğini yürüttü. 2006 Aralık ayında Notosöykü Dergisi'ni çıkardı ve şimdilerde bu derginin genel yayın yönetmenliğini yürütüyor. Kendine özgü bir eleştiri anlayışına sahip olan Semih Gümüş'ün 1991'de Roman Kitabı, 1994'te Kara Anlatı Yazarı, Karşılıksız Yazılar, Yazının ve Tarihin Bilinci, 1996'da Cevdet Kudret Eleştiri Ödülü'nü alan Başkaldırı ve Roman, 1999'da Öykünün Bahçesi, 2002'de Puslu Ada, 2003'te Yazının Sarkacı Roman, 2005'te Yazarın Yanlızlık Burcu adlı kitapları yayınlandı. Yazarın, Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz isimli ilk romanı 2015'te Can Yayınları'ndan çıktı. (Yazarın biyografisi wikipedia'dan alınmıştır).
Öğrencilerin yazma becerileri, hayal güçlerini kullanabilecekleri serbest yazı yazma etkinlikleriyle geliştiriliyor. Yazmanın anlatım dil hazinesine bağlı olarak geliştiğini bilen Türkçe öğretmenleri, öğrenciye önce yazı yazmayı sevdirmeyi amaçlıyor. Onların hayal dünyalarını harekete geçiren mekânlarda, onların ilgilerini çekecek konularla ve onları yazmaya teşvik edecek farklı yaklaşımlarla dersi günlük hayatla ilişkilendiriyorlar. Bu derste ise bilgisayarın gelecekte nasıl olacağını hayal etmeleri için uzay sınıfında çalışan öğrenciler, bilgisayarın gelecekte alacağı şekli ve işlevlerini sadece kendi hayal güçlerine bağlı olarak kaleme aldılar