Podcasts about benimle

  • 45PODCASTS
  • 102EPISODES
  • 21mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • May 2, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about benimle

Latest podcast episodes about benimle

Mevlana Takvimi
ŞAKK-I SADR MUCIZESI-02 MAYIS 2025-MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later May 2, 2025 2:19


Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Hatice (r.anhâ) ile birlikte Hira'da bir ay itikâfta bulunmaya karar vermişti. Bu Ramazan ayına rastladı. Bir gece dışarı çıktığında, “Ey Allâh'ın elçisi, selâm sana!” diye bir ses duydu. O (s.a.v.), bu hususta buyurdu ki: “Ben bu sesi duyduğum zaman korktum, hattâ bunu ansızın karşılaştığım bir cin zannettim. Acele gelip Hatice'ye anlattım. O da bana: “Müjde sana ey Muhammed! Bilesin ki selâm hayırlıdır, bunda korkulacak bir şey yoktur.” Sonra yine dışarı çıkmıştım, bu sefer Cebrail ile karşılaştım, kanadının birini doğuya, diğerini de batıya yaymıştı. Yine korkuya kapılarak hızlıca döndüm. Eve geldiğimde kapının önünde onu yine gördüm. Benimle konuştu ve korkum yok oldu. Bana, belli bir zaman sonra tekrar geleceğini söyledi. Ben de kendisini bekledim, hattâ gelmeyecek sandım. Bir de ne göreyim o, Mîkâil ile birlikte karşımda durmakta. Ufku tamamen kaplamış vaziyetteydiler. Cebrail aşağıya inip yanıma geldi, beni iyice kucaklayıp sırtüstü yere yatırdı. Sonra kalbimi yarıp çıkardı. Sonra çıkarılmasını Allâh'ın dilediği şeyleri çıkarıp altından bir tas içinde zemzem ile yıkadı. Sonra yerine iade etti. Sonra güzelce bağlayıp dikti. Sonra beni alıp tersime çevirdi ve arkama bir mühür vurdu. Hatta bunu tâ kalbimde hissettim. Sonra bana: “Oku ey Muhammed! Râbbinin adıyla oku!” diye emretti ve beş ayetin sonuna kadar okudu. Bu olaydan sonra, her ne zaman bir ağaca veya taşa rastlasam, mutlaka bana; “Es-selâmü aleyke yâ Resûlallâh” diyerek selam veriyordu.” (Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri,S.167)

Ra’nın Gözü
#350 Benimle Bir Gün ☕️

Ra’nın Gözü

Play Episode Listen Later Feb 3, 2025 39:26


Bugün benimle bir gün geçirmeye hazır mısın

Açık Dergi
Deniz Goran'la "Sen Benle, İstanbul Benimle" romanı üzerine

Açık Dergi

Play Episode Listen Later Dec 4, 2024 28:09


/*-->*/ Deniz Goran'ın Sen Benle, İstanbul Benimle adlı ikinci romanı Ayrıntı Yayınları'nın Düşbaz Kitaplar serisinden çıktı. Yazar ile bu romanı Açık Dergi'de konuşuyoruz. 

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Tevbe Sûresi 71-84 Tefsiri Ali Kucuk N113 M009

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Nov 25, 2024 60:19


*9 TEVBE SÛRESİ 71-84 N113 M009 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 71 Mü'min erkeklerle, mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İyiliği emrederler, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, Zekâtı verirler. Allah'a ve Rasülüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah Aziz'dir, Hakim'dir. 72 Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinde ebediyyen kalmak üzere altından ırmaklar akan, cennetler ve adn cennetlerinde güzel meskenler va'detti. Allah'ın hoşnut olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur. 73 Ey peygamber, kâfirler ve münafıklarla cihat et ve onlara sert davran. Onların yeri cehennemdir ve o ne kötü dönüş yeridir. 74 (Senin hakkında, kötü söz) Söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Şüphesiz o küfür sözünü söylediler, İslâm olduktan sonra kâfir oldular ve erişemediklerine (cinayete) yeltendiler. Allah'ın lütfundan, Allah ve Rasülünün onları zengin etmesinden başka intikam almaya sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Eğer yüz çevirirlerse, Allah onlara dünya ve âhirette acıklı bir azabla azab eder. Onlar için yeryüzünde bir dost ve yardımcı da yoktur. 75 Onlardan bir kısmı da: "Eğer o bize lütfundan (mal) verirse, elbette biz de sadaka vereceğiz ve salihlerden olacağız." diye Allah'a söz vermişlerdi. 76 Onlara lütfundan (mal) verince de ona cimrilik ettiler ve dönerek yüz çevirdiler. 77 Allah'a verdikleri sözden dönmeleri, yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar Allah onların kalplerine nifak soktu. 78 Münafıklar Bilmediler mi ki Allah, onların sırlarını ve fısıltılarını bilir ve Allah gaybları çok iyi bilendir. 79 Onlar (münafıklar) mü'minlerden (Zekât dışı) gönüllü sadaka verenlerle, gücünün yettiği kadar veren (fakirler) le alay ederler. Allah onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için acıklı azap vardır. 80 Onlar için ister istiğfar et, ister istiğfar etme. Onlar için yetmiş kerre istiğfar etsen Allah onları afvetmeyecektir. Bu, Allah'ı ve Rasülünü inkâr etmeleri sebebiyledir. Allah, fasık kavme hidayet vermez. 81 Allah'ın Rasülüne muhalefet edip, geride kalıp oturanlar/oturtulanlar, sevindiler. Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat etmekten hoşlanmadılar ve: "Sıcaklarda topluca harbe çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcak." Keşke bilselerdi (de geride kalmasalardı.) 82 Kazandıklarına karşılık az gülüp, çok ağlasınlar. 83 Eğer, Allah seni onlardan bir gruba döndürür de, onlar da (harbe) çıkmak için izin isterlerse de ki: "Benimle asla (harbe) çıkamazsınız ve benimle asla düşmana karşı harp edemezsiniz. Çünkü siz ilk defa oturmaya razı olmuştunuz. Geride kalanlarla beraber oturun.” 84 Onlardan ölen biri üzerine asla namaz kılma ve kabri başında da durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Rasülü'nü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/tevbe-suresi-71-84-tefsiri

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-9 - 16 KASIM 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 16, 2024 2:47


Üstâdına olan muhabbet ve bağlılığını dâimâ arttırarak devâm ettiren Hazreti Sâmî Efendimiz bütün gün ve gecelerini hizmet yolunda geçirdiler. Sâmî Efendimiz dergâhın temizliğinden, ihvânın her türlü ihtiyaçlarına varıncaya kadar bütün hizmetlerini seve seve yaparlardı. Hazret-i Es‘âd Erbilî Efendimizin: “Mâ‘nen bizimle aynı mertebededir, lâkin bu vazîfe bize verildi” diye ta‘rîf ettikleri Hüseyin Efendi Hazretleri yatalak olunca: “Bu Zâtın hizmeti için kim tâlib olur?” diye ihvâna sorarlar. Hemen Sâmî Efendimiz o Zâtın hizmetlerine koşarlar. Defi hâcetleri dâhil her hizmetlerini uzun müddet seve seve görürler. Nihâyet bu hizmetleri sonunda Hüseyin Efendi Hazretleri: “Evlâdım, Cenâb-ı Hâkk'a niyâz ediyorum; Allâhü ‘azîmüşşân bize ihsân ettiklerini fazlası ile sana ihsân etsin!” diye duâ buyururlar. Dünyâ hayatını Nebî-yi Ekrem (s.a.v.) Efendimiz'in buyurdukları gibi: “Benimle dünyânın misâli ağaç altında bir mikdâr dinlendikten sonra yoluna devâm eden yolcunun hâline benzer” diye ana rahmi ile kabir arasında bir sefer olarak görürdü; Hz. Sâmî Efendimiz. Ve bunu uzun bir ömürde her an tatbîk ettiler. “Bir yabancı âlim, Fakire ken-dilerinin hâl ve kelâmlarından sordular. O anda hâtırıma gelen şu hâllerini anlattım: Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz: “Seferden döndüğünüzde hanımlarınızın yanına haber vermeden girmeyiniz” buyuruyorlar. Hz. Sâmî (k.s.) hayatı bir sefer olarak gördüğü için her yerinden kalkmalarını bir sefer kabûl ediyorlardı. Abdest almak için lavaboya her gidişlerinde yol zevcelerinin odasından geçiyordu. Yarım asırdan fazla süren evlilik hayatlarında bıkmadan, usanmadan, seve seve her defasında zevcelerini haberdâr ederlerdi. O'nun “Efendi buyur!” diye sesini duyunca odaya girer ve diğer tarafa geçerlerdi. Bu hâl altmış küsûr yıl günde en az on defa devâm etti” deyince yabancı ‘âlim ayağa kalkarak: “Bu zât Sâhibü'z-zamân'dır. Onun dışında hiçbir velî sünnet-i seniyyeyi bu kadar derin ve ihâtalı anlayıp tatbîk edemez, ancak o yapabilir” dedi. El-hâmdü li'llâhi râbbi'l-‘âlemîn. (Ömer Muhammed Özt ür k, www.ramazanoglumahmudsamiks.com)

Yakın İlişkiler
Başka Biri Olsam, Benimle İlişki Kurar mıydım?

Yakın İlişkiler

Play Episode Listen Later Nov 3, 2024 31:28


Psikolog Dr. Gizem Sürenkök bu bölümde bir ilişkiye başlamadan önce karşımızdaki kişinin bizim için iyi olduğunu gösteren sinyallere, "Green Flag"lere odaklanıyor. Fakat bunları alışık olduğumuz gibi karşı taraf üzerinden değil, kendimiz üzerinden ele alıp açıklıyor. Acaba biz bu yeşil bayraklara sahip miyiz?------ Podbee Sunar -------Bu Podcast, Hepsiburada hakkında reklam içerir.Hepsiburada'da Efsane Kasım başladı! Binlerce üründe en iyi fiyat garantisi seninle, başka yerde aramaya gerek yok. Kaçırmak istemeyeceğin efsane fırsatlar için tıkla Ayrıca WhatsApp kanalını takip ederek güncel kampanyalardan haberdar olmayı da unutmaBu Podcast Cambly hakkında reklam içerir.Cambly'nin Black Friday kampanyasından yararlanın, yıllık paketlerde aylık 249 TL'den başlayan fiyatlarla İngilizcenizi geliştirin. www.cambly.com tıklayın ve BF24 kodunu kullanarak 12 aylık paketlerde, aylık paketlere göre %60 daha avantajlı fiyatları kaçırmayın.Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Podbee50 kodumuzla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. 1400'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla terapi yolculuğunuza kolaylıkla başlayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

İyi Ki
S3E7: İnsanlar Benimle İlgili Ne Düşünüyor?

İyi Ki

Play Episode Listen Later Nov 1, 2024 17:52


Kendimizi nasıl görüyoruz? İnsanlar bizi nasıl görüyor ve kendimizin en iyi versiyonuna ulaşma yolculuğunda neler yapabiliriz?Her şeyin temelinde kendimizi adil bir şekilde yargılama kabiliyetimiz ve algı yatıyor. Algı ve öz algı nedir? Algıda seçicilik ve algı yönetimi nedir peki? Bir insanı gerçekten tanımak mümkün mü? Bir insanın bizi gerçekten tanıması mümkün mü?Hep birlikte irdeleyelim.Benay Durmaz GünerDigiHead Media#algı #algıyönetimi #özalgı www.iyikipodcast.cominstagram.com/iyikipodcast

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Rad Suresi 33-43 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Oct 7, 2024 60:16


RA'D SÛRESİ 33-43 MEALİ N096 M013 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 33 Her nefsin kazandığını gözetene mi (ortak koşuyorlar)? Onlar Allah'a ortak koştular. De ki: "O ilâhlarınıza isim verin, yoksa Allah'ın yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Ona haber veriyorsunuz? Yoksa konuşmuş olmak için mi? Hayır, kâfirlere hileleri güzel gösterildi de yoldan alıkonuldular. Allah'ın sapıttığını doğru yola getirecek yoktur. 34 Onlar için dünya hayatında azap vardır. Ahiret azabı ise elbette daha zordur. Onları Allah'tan koruyacak biri de yoktur. 35 Muttakilere va'dolunan cennetin durumu şudur: Altından ırmaklar akar, yemişi de gölgesi de devamlıdır. İşte sakınanların sonu bu. Kâfirlerin sonu ise ateştir. 36 Kendilerine kitap verilenler (den İslâm'a girenler) sana indirilene sevinirler. Guruplardan, onun bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: "Ben ancak Allah'a ibadet etmekle emr olundum. Ona ortak koşmam. Ona çağırırım ve dönüşüm de Onadır. 37 İşte biz O'nu Arapça hüküm olarak indirdik. İlimden sana geldikten sonra onların hevalarına uyarsan Allah'tan sana bir veli veya koruyucu yoktur. 38 Senden önce de peygamberler gönderdik. Onlar için eşler ve çocuklar verdik. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadan mucize getiremez. Her ecelin (vakti belirlenen iyi veya kötü durumların) bir kitabı(yazıldığı yer) vardır. 39 Allah dilediğini siler ve (dilediğini) sabit kılar. Kitabın anası O'nun yanındadır. 40 Onlara va'dettiklerimizin bir kısmını sana göstersek de, seni öldürsek de sana düşen, ancak tebliğ etmektir. Hesap (görmekde) bize aittir. 41 Görmüyorlar mı ki, biz yeryüzüne geliyoruz ve onu etrafından eksiltiyoruz. Allah hükmeder. O'nun hükmünün peşine düşecek (geri çevirecek) yoktur. O, hesabı sür'atli olandır. 42 Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Fakat bütün tuzaklar Allah'a aittir. Her nefsin ne kazandığını bilir. (Dünya) yurdunun sonu kime aitmiş kâfirler yakında bilecekler. 43 Kâfirler: "Sen peygamber değilsin" derler. De ki: "Benimle sizin aranızda, Allah ve yanında kitap ilmi olanların şahit olması yeter." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-33-43-tefsiri

Mevlana Takvimi
MÜSLÜMAN DÜNYA HAYATINI NASIL YAŞAMALI? - 22 EYLÜL 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 22, 2024 2:30


Bir insan kelime-i şehâdet getirerek Cenâb-ı Hâkk'a bir söz vermiş olur. Bu söz ile insan, Resûlullâh (s.a.v.) vasıtasıyla Allâh (c.c.)'dan gelen her şeyi olduğu gibi kabul ettiğini ve gücünün yettiği kadar bunlara uyacağını kabul etmiş olur. İnsanlara bu telkin edildiği zaman veya bunu yapmak insanlara hoş gelmeye başladığı zaman nefis, şeytân veya bunlara boyun eğmiş olanlar hemen “Müslümanın yaşama hakkı yok mu?” demektedir. Bu soruyu gündeme getirenlerin istediği tarzda yaşama hakkını bu dünyada kullanan, âhiretteki yaşama hakkını kaybetmiştir. Hâkk Teâla Hazretleri; “Allâh, sinenizde iki kalb yaratmadı.” (Ahzâb s. 4) buyurmaktadır. Yâni bir tane kalb bulunur, onda da ya dünya olur ya da Mevlâ. Kalbde Mevlâ'nın bulunması demek de Cenâb-ı Hâkk'ın muhabbetinin kalbi ihâta etmesi, doldurması demektir. Dolayısıyla bir insan imânının kemâle ermesini istiyorsa Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)'in emir ve yasaklarına sıkı sıkıya sarılmalıdır, bu davranışına muhalif herkese de Cenâb-ı Hâkk'ın ifadesiyle “Selâmet üzere ol.” deyip oradan uzaklaşmalıdır. Buna riâyet edilmediği takdirde insanın imânı zarara uğrar. Müslüman dünya hayatını yaşayacak; ama nasıl yaşayacağını Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'den ve Sahabe-i Kirâm (r.a.e.) efendilerimizin hayatlarından öğrenecek. Onlar ne şekilde yaşadıysa o şekliyle yaşamaya gayret sarfedecek. Resûlullâh (s.a.v.) “Benimle bu dünyanın hâli, bir ağaç altında istirahat edip ihtiyaçlarını giderdikten sonra yoluna devam eden yolcunun hâli gibidir.” buyurmuşlardır. Madem ki Resûlulâh (s.a.v.)'i seviyoruz, madem ki Sahabe-i Kiram (r.a.e.) efendilerimizi seviyoruz, o zaman bizim de dünyaya bakışımız bu şekilde olmalıdır. (Ömer Muhammed Öztürk, Sohbetler-2, s.76-78)

NTVRadyo
Beşeri Münasebetler - Bölüm 205 - Benim hakkımda ne düşünüyorsun?

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Aug 29, 2024 10:56


#beşerimünasebetler ABD'deki bir ankete göre, ergenler arkadaş, aile veya öğretmenine en çok şunları sormak istiyor: “Benim hakkımda ne düşünüyorsun? En büyük korkun ne? Benimle birlikte olduğun en sevdiğin an?” Nezih Orhon'la #iletişiminbilimi

Mevlana Takvimi
SÂHİBÜ'L-HÂTEM (MÜHÜR SAHİBİ) - 01 AĞUSTOS 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Aug 1, 2024 2:35


Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in isimlerinden biri, nübüvvet mührünün sahibi anlamında “Sâhibü'l-hâtem”dir. Resûl-i Kibriyâ (s.a.v.), son Peygamber oluşuyla ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Benimle diğer peygamberlerin durumu ev yapan bir adama benzer. Adam evini yapıp tamamlamış, onu güzelce süslemiş, yalnızca bir tuğlasını eksik bırakmıştır. Halk binayı gezmeye başlar, o eksik tuğlanın yerini görünce hayret eder ve “Şu tuğlanın yeri boş kalmasaymış ne güzel olacakmış” der. İşte ben, tıpkı o binada olduğu gibi, peygamberlik binasında yeri boş bırakılan tuğlayım; ben peygamberlerin sonuncusuyum.” Peygamberlik mührü kimileri tarafından “keklik yumurtası”na, kimileri tarafından da yeni evliler için kurulan “gelin-güvey çadırı”nın iri düğmelerine benzetilmiştir. “Hâtem-i nübüvvet veya Mühr-i nübüvvet” diye de anılan peygamberlik mührü, hem Fahr-i Âlem (s.a.v.) Efendimiz'in peygamber olduğunu hem de onunla birlikte peygamberliğin bittiğini, bir daha peygamber gelmeyeceğini gösteren mühür demektir. Kur'ân-ı Kerîm'de ilgili âyet-i kerîmede şöyle buyurulmuştur: “O, Allah'ın Elçisi'dir ve bütün peygamberlerin sonuncusudur” (Ahzâb s. 40) Bütün peygamberlerin sağ ellerinde peygamber olduklarını gösteren bir ben bulunduğu, Resûlullah (s.a.v.)'in peygamber olduğunu gösteren alâmetin ise iki kürek kemiği arasındaki ben olduğu belirtilmektedir. Hz. Âişe (r.anhâ)'nın rivâyet ettiği hadîs-i şerîfe göre Cebrâil (a.s.), Efendimiz (s.a.v.)'in kalbini açtıktan sonra onu zemzemle yıkamış, tekrar yerine koymuş, açtığı yeri dikmiş ve üzerini peygamberlik mührüyle mühürlemiştir. Bunun ardından yaptığı işlemi Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle ifâde buyurmuştur: “Sonra sırtıma mühür bastı; mührün temâsını kalbimde duydum.” (İmâm Tirmizî, Şemâil-i Şerîf, c.1, s.98-99)

Mevlana Takvimi
HADİS İNKARCILARININ AKIBETİ - 23 TEMMUZ 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jul 23, 2024 2:14


Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetimden her kim, benim sahih bir hadisimi yayar ve bu yaydığı hadisle bir sünnet diriltir ve bir bid'at ortadan kaldırırsa, işte o kimseye cennet vardır.” Ebû Bekir (r.a.) dedi ki: Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim, ben söylemediğim halde bana yalan söz isnat ederse veya emrettiğim bir şeyi kabul etmezse, cehennemdeki evine hazırlansın.” Taberanî, Kebir adlı kitabında naklettiğine göre Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim, ben söylemediğim halde bana yalan söz isnat ederse, ateşteki yerini hazırlasın. Ve kime de benden bir hadis ulaşır da onu kabul etmezse, o kişinin kıyâmet gününde düşmanıyım. Size benden bilmediğiniz bir hadis ulaşırsa “Allâhü Teâlâ en iyi bilendir” deyiniz.” Taberanî'nin Evsat kitabında naklettiğine göre Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kime benden sahih bir hadis ulaştırılır da onu yalanlarsa, o kişi üç şeyi yalanlamış olur: 1. Allâhü Teâlâ'yı, 2. Resûlullâh (s.a.v.)'i, 3. Bu hadisi ulaştıran kişiyi.” Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kime benden fazîletli bir şey ulaşır da onu tasdik etmezse, onun fazîletine nail olmaz.” Yine Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Korkarım ki koltuğuna yaslanmış rahat bir şekilde oturan bir adama benim bir hadisim nakledilir de o kişinin “Benimle sizin aranızda Allâh (c.c.)'un kitabı vardır. Biz ancak O'ndan helâl bulduğumuzu helâl kabul ederiz” diyeceği zaman yaklaşmıştır. Dikkat edin! Resûlullâh (s.a.v.)'in haram kılması da Allâhü Teâlâ'nın haram kılması gibidir.” (İmâm Suyutî, Akidede Sünnetin Yeri, s.108-110)

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Ankebut Suresi 46-69 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later May 25, 2024 58:10


*29 ANKEBÛT SÛRESİ 46-69 MEALİ N085 M029 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 46 Ehli Kitapla en güzeliyle mücadele et. Ancak onlardan zulmedenler hariç. Şöyle söyleyin: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir. Biz O'na teslim olmuşuz." 47 Böylece sana da kitap indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz Ona (Kur'ân'a) iman ederler. Bunlardan (müşriklerden) da Kur'ân'a iman edenler vardır. Ayetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder. 48 Bundan (Kur'ân'dan) önce sen, herhangi bir kitap okumuş değildin. Sağ elinle de onu yazmış değildin. (Eğer okuyup yazsaydın) o zaman batıl peşinde koşanlar şüphe ederlerdi. 49 Hayır, Kur'ân, ilim verilenlerin gönüllerinde apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder. 50 Dediler ki; "O'na Rabbinden mu'cizeler indirilmeli değil miydi?" De ki: "Mu'cizeler ancak Allah'tandır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." 51 Onlara okunan bu kitabı sana indirmemiz, onlara (mu'cize olarak) yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden kavim için bir rahmet ve öğüt vardır. 52 De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O göklerde ve yerde olanı bilir. Batıla iman eden ve Allah'ı inkâr edenlere gelince, işte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir. 53 Senden azabı çabukça istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir sûre olmasaydı, elbette azap onlara gelirdi. Elbette (azap), onlar farkına varmadan ansızın geliverecek. 54 Senden azabı çabucak istiyorlar. Şüphesiz, cehennem kâfirleri kuşatmıştır. 55 O gün azab, onları üstlerinden, ayaklarının altından kaplar ve Allah (onlara): "Yaptıklarınızı tadın" der. 56 Ey iman eden kullarım, şüphesiz Benim yeryüzüm geniştir. Ancak Bana ibadet edin. 57 Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz. 58 İman edip salih amel işleyenleri elbette altından ırmaklar akan Cennetteki köşklere, ebedi kalmak üzere yerleştireceğiz. (Salih) amel işleyenlerin mükâfatı ne güzel. 59 Onlar ki, sabreden kimselerdir ve yalnız Allah'a tevekkül ederler. 60 Nice hayvanlar vardır ki, rızkını taşıyamaz. Onlara da size de Allah rızk verir. O her şeyi işiten ve her şeyi bilendir. 61 And olsun ki onlara "gökleri ve yeri kim yarattı, Güneşi ve Ayı kim emri altında tuttu? diye sorsan; "Elbette Allah" derler. Öyleyse nasıl da döndürülüyorlar? 62 Allah, kullarından dilediğine rızkı bolartan, dilediğine de daraltan Allah'tır. Şüphesiz Allah her şeyi bilir. 63 Eğer onlara; "gökyüzünden yağmuru indirip onunla öldükten sonra yeryüzünü dirilten kimdir?” diye sorsan, elbette "Allah" derler. "Elhamdülillah" de. Onların çoğu akletmezler. 64 Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Şüphesiz gerçek hayat âhiret yurdundakidir. Keşke bilselerdi. 65 Gemiye bindiklerinde, dini yalnız Allah'a halis kılarak dua ettiler. Ancak onları karaya çıkardığımızda hemen şirk koşarlar. 66 Onlara verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etmeleri için (ortak koşarlar). Faydalansınlar bakalım. Yakında (gerçeği) bilecekler. 67 Çevrelerindeki insanlar çarpılıp, kapılırken; (Mekke'yi) güvenli ve korunmuş kıldığımızı görmediler mi? Batıla iman ediyorlar da, Allah'ın nimetlerini inkâr mı ediyorlar? 68 Allah'a yalan iftira eden ve kendine gelen hakkı yalanlayandan daha zalim kim var? Kâfirler için Cehennemde kalacak yer mi yok? 69 Uğrumuzda cihat edenlere elbette yollarımızı göstereceğiz. Muhakkak Allah, ihsan yapanlarla beraberdir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-46-69-tefsiri-ali-kucuk

Günlük Doz: Gündem Bülten, Haber, Tartışmalı Konular
133 - Bayramı Bok Gibi Geçirenler Burada Mı?

Günlük Doz: Gündem Bülten, Haber, Tartışmalı Konular

Play Episode Listen Later Apr 18, 2024 15:55


Gerçekten hayatımın en dolu, en tadilatlı bayramı bu idi. Gündüzden geceye çalışıp, gece kitap okuyup youtube izlediğim bir bayram. Ha diyeceksiniz, çok mu bayram kutlayan adamsın? Yooo alakası yok. Öyle iç dökmeli, Tonguç styla bir podcast. Videosu youtubede. Keyifli dinlemeler. Benimle iletişim için info et tonguc org --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/tonguc/message

Yeni Şafak Podcast
Fatma Barbarosoğlu - Bir arpa boyu yol, tesettürlü özne her kesime hâlâ yabancı...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 1, 2024 6:44


Muhafazakârların 28 Şubat “duyarlılıklarının” aksayan yönlerini ne zaman konuşacağız?  2000'lerden sonra doğanlar, başörtüsü yasaklarının ilk defa 28 Şubat 1997'de başladığını zannediyor. Lakayt bir şekilde “Annemler yaşamış bir şeyler” diyenlerin sayısı giderek artıyor.  En yakındakine bile aktarılamayan yakın geçmiş, günlük siyasetin malzemesi olarak eriyip bitmiş gibi...  Başörtüsü yasaklarını sadece 28 Şubat üzerinden anlatmak yerine Cumhuriyet Tarihi'nin dindarlar ile devlet arasındaki gerilim hattını takip etmek daha isabetli bir yöntem. Neyse ki bu takip için elimizde 3 ciltlik fevkalade bir çalışma var. Prof. Dr. İsmail Kara, yıllardır üzerinde çalıştığı Resimli Cumhuriyet Din Kitabı'nı Cumhuriyet'in 100. yılına armağan olarak sundu.    Kitabın metinleri kadar metinlerin içindeki resimler de uzun analizleri hak ediyor. “Geçmiş, nasıl geçmiş?” bahsi için fotoğrafların dili bülbül gibi şakıyor. Şu fotoğraf mesela... Bir cami girişi. Raflarda çeşit çeşit şapkalar. Müthiş bir görüntü. Ben bu fotoğrafı ilk defa gördüğümde sanki zamanın bir yerine batıp çıkmışım gibi hissetmiştim. Yaşananların bütün yükü sanki üzerime sinmişti  II- Şubat'ın son haftasına girince kayıtlı olmayan telefon aramalarında birdenbire bir artış oluyor. Arayanlar, “Tarihe tanıklık etme”nin altını çizerek “28 Şubat mağduriyeti” üzerine görüş istiyorlar. Oysa her yıl birbirini tekrar eden konuşmalar ve hatıralarla tarihe tanıklık etmiş olmuyoruz.  Birkaç gün önce, 28 Şubat temalı bu mutat görüşmelerden birinde, “Farklı bir şey yapmalısınız” dedim sivil toplum temsilcisine.  “Tarihe tanıklık, günden düne, dünden güne sefer eyleyen çift taraflı bir yolculuktur.”  “Mesela?” dedi, yaşının 32 olduğunu öğrendiğim genç hanım. “Farklı kişilerle konuşun” dedim. “Biz sizin kuşağınızdan kişilerle konuşmayı tercih ettik” dedi.  Benimle aynı yaşta olan, “Köy filozofu” olarak anılan Nuran Germiyanlı ile konuşun mesela” dedim. “Kendisini tanıyor musunuz?” diye sordu heyecanla. “Hayır. Ekranlardan tanıdım. Kendisini ilk defa Bursa TED konuşması vidyosundan izledim. Sonra peşine düştüm. Kanal D Haber'de, TRT'nin Bir de Bana Sor programında rastladım. Kendisini en iyi ifade ettiği programın TRT'deki o program olduğunu söyleyebilirim. Diğerleri, “köylü bir teyzenin ressamlığı”na odaklanmış haberlerdi.  “Ama” dedi genç hanım “bunun sizin başta söylediklerinizle bağlantısını pek kuramadım. Dünden güne, günden düne dediniz de...”

Kur'an-i Kerim Tefsiri
En'am Sûresi 19-26 Tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Feb 14, 2024 53:56


EN'AM SÛRESİ 19-26 N055 M006 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 19 De ki: "Şahit olarak hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allah şahittir, sizi ve kendisine ulaşan herkesi uyarmak için bana şu Kur'ân vahy olundu. Allah ile beraber başka ilahların olduğuna siz mi şahitlik yapıyorsunuz?" "Ben şahitlik yapmam" de. "O, ancak bir tek ilahtır. Ve ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım" de. 20 Kendilerine kitap verdiklerimiz, oğullarını tanıdıkları gibi O'nu tanırlar. Kendilerine zarar verenler ise iman etmezler. 21 Allah'a yalan iftirada bulunan yahut onun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? Muhakkak zalimler kurtuluşa eremezler. 22 Bir gün hepsini bir araya toplarız, sonra müşriklere: "İddia etmekte olduğunuz ortaklarınız nerede?" deriz. 23 Sonra onların fitnesi "Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, biz müşrik değildik" demeleri olacaktır. 24 Bak! kendilerine nasıl yalan söylüyorlar? Uydurdukları şeyler onlardan ayrıldı. 25 Onlardan bir kısmı seni dinlerler. Anlamamaları için, onların kalpleri üzerine bir perde kulaklarının içine de ağırlık kıldık. Bütün ayetleri görseler bile, onlara iman etmezler. Hatta senin yanına geldikleri zaman seninle çekişirler. Bu kâfirler: "Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir" derler. 26 Oysa, insanları Kur'ân'dan men ederler, kendileri de ondan uzaklaşırlar, onlar ancak kendilerini helâk ederler de farkına varamazlar. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/enam-suresi-19-26-tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Isra Suresi 95 111 Tefsiri Ali Kucuk N050 M017

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Jan 3, 2024 58:41


İSRA SURESİ 95-111 N050 M017 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 95 De ki: "Eğer yeryüzünde sakin sakin yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara bir meleği Peygamber olarak indirirdik." 96 De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O kullarından haberdardır, gerçekten görendir." 97 Allah kime hidâyet ederse, işte doğru yolu bulan odur. Kim de sapıtırsa, sen onlar için Allah'ın dışında yardımcı dostlar bulamazsın. Onları kıyamet gününde yüzüstü, kör, dilsiz ve sağır olarak haşr ederiz. Varacakları yer, cehennemdir. Cehennemin alevi yavaşladıkça alevini artırırız. 98 Bu, onların âyetlerimizi inkâr etmelerinin ve "Biz kemik ve ufalıp toprak olduktan sonra yeniden yaratılıp diriltilecek miyiz?" demelerinin cezasıdır. 99 Görmüyorlar mı ki gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerini yaratmaya da Kadir'dir. Onlar içinde şüphesiz bir ecel tayin etti. Zalimler İnkârda ısrar ettiler. 100 De ki: "Eğer Rabbimin hazinelerine siz sahip olsaydınız infak (tükenir) korkusuyla cimrilik yapardınız." Gerçekten insan çok cimridir. 101 Biz, Musa'ya apaçık dokuz mu'cize verdik. (1 Parlayan el, 2 Çekirge, 3 Kurbağa, 4 Bit, 5 Kan, 6 Kıtlık, 7 Meyvelerin az vermesi, 8 Tufan, 9 Asanın ejderha olması) İsrail oğullarına sor; Musa onlara geldiğinde Firavun: ‘Ey Musa, ben seni sihirlenmiş zannediyorum" demişti. 102 (Musa) dedi ki: "Sen de biliyorsun ki bunları ancak göklerin ve yerin Rabbi (göz ve gönül açan) basiretler olarak indirdi. Ey Firavun, ben de seni helâk olmuş olarak görüyorum." 103 Derken onları ülkeden çıkarmak istedi, biz de Onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk. 104 Ondan sonra İsrail oğullarına "Ülkeye yerleşin. Ahiretin zamanı geldiğinde, sizi bir araya getirip toplayacağız" dedik. 105 Biz onu (Kur'ân'ı) Hak olarak indirdik. O da hak olarak indi. Biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. 106 İnsanlara dura dura okuyasın diye biz Kur'ânı (âyet, âyet) ayırdık ve onu parça parça indirdik. 107 De ki: "Siz ona ister iman edin, ister iman etmeyin. Şüphesiz daha önce kendilerine ilim verilenler üzerine okunduğu zaman çenelerinin üzerine kapanarak secde ederler."(Secde âyeti) 108 Ve derler: "Rabbimizi tesbih ederiz. Şüphesiz Rabbimizin va'di yerine getirilmiştir." 109 Ağlayarak çeneleri üzerine kapanırlar, ve (Kur'ân) onların huşuunu (Saygıyla ürpermelerini) artırır. 110 De ki: "İster Allah, diye çağırın, ister Rahmân diye çağırın. Hangisi ile çağırırsanız bu güzel isimler onundur." Namazda (okumayı) yüksek sesle bağırma, fazla da gizleme. Bu ikisi arasında bir yol izle. 111 "Çocuk edinmeyen, mülkünde (otoritesinde) ortağı olmayan, acizlikten dolayı yardımcıya (ihtiyacı) olmayan Allah'a hamd olsun" de ve Onu tekbir ile büyükle. https://soundcloud.com/KuraniKerimTefsiri/isra-suresi-95-111-tefsiri

Yeni Şafak Podcast
İsmail Kılıçarslan - O stada Filistin bayrağıyla çıkılsaydı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 31, 2023 5:57


Önce alanı bir temizleyeyim kendi adıma. Bir: Suud yönetiminin değil bir Osmanlı subayı olan, Cumhuriyet'in banisi Mustafa Kemal'e, bugün yaşayan Kamalistlerin en ahmağına bile hakaret etmesi haddine değildir. Sokaklarda “Gazze” denilmesini yasaklamaya çabalayan; ömrü boyunca Müslümanların ve mazlumların yanında yer alma cesareti gösterememiş; Ebu Ubeyde'nin değil kendisinden, kefiyesinin renginden bile rahatsız olan bu dikta rejimi batacağı yer neresiyse oraya batsın. Umurumda değiller ve hiçbir zaman da olmadılar. İki: Bu suni krizi yönetemeyen, hatta bana sorarsanız bu krizin çıkmasını bizatihi isteyen TFF Başkanı Büyükekşi ve adamları bütünüyle ve derhal istifa etmelidirler. Hatta siz bu yazıyı okurken istifa haberi belki de gelmiştir. İstifanın da yeterli olduğunu düşünmüyorum ayrıca. Hukuk işini yapmalı, derinlemesine bir soruşturma başlatmalıdır. Varsa bir FETÖ yahut başka bir örgüt iltisakı, ivedilikle ortaya çıkarılmalıdır. Üç: Ali Koç ve Dursun Özbek de yönettikleri kulüplerin başkanlıklarından derhal istifa etmelidirler. Süper Kupa finalini 6 Şubat'ta yaşadığımız asrın felaketinin yaralarının sarılması için büyük bir organizasyona çevirmek yerine yahut hiç olmazsa iki kulübü de bağrına basma sözü veren Azerbaycan'da oynamak yerine “Suud bu işlere iyi para veriyor” diyerek “cukka doldurmaya” çabalayan bu iki ismin bu iki önemli takımımızı yönetmeye devam etmesi bence “utanç vesikası”dır bu saatten sonra. Bu üç madde burada bir dursun. Gelelim asıl derdime. Bu krizin aslında “çıkarılmış bir kriz” olduğunun ortaya çıktığını inkâra yeltenen kim varsa ya belge okumayı bilmiyordur ya da dümdüz kötü niyetlidir. Şundan: Aylardır kamuoyunun tartıştığı ve kahir ekseriyetinin “oynanmasın kardeşim bu maç Suud'da” dediği bu organizasyonda takımların dakika dakika ne yapacakları, statta Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarının nasıl olacağı, Mustafa Kemalli görsel şov düzeneklerinin nasıl kurulacağı ve nasıl gösterileceği bir protokolle, hem federasyon yetkilileri hem de kulüpler tarafından imza altına alınmış mı? Evet, alınmış. Suudi Arabistan'ın milli marşının da o statta okunacağı bu protokolde yazılı mı? Evet, yazılı. Sahaya herhangi bir pankartla, idmana herhangi bir tişörtle çıkılması talebi Suud'a iletilmiş ve protokole eklenmiş mi? Hayır, iletilmemiş ve eklenmemiş. Son dakika tişört ve pankart talebi olunca Suud demiş ki “Çıkamazsın kardeşim. Benimle imzaladığın protokol buna müsaade etmiyor. Değil mi ki parayı ben veriyorum, düdüğü de ben çalacağım.” Mesele bundan bir gram eksik de değil bir gram fazla da değil. Hem Suud'un kendilerine ateşleyeceği parayı cukkalama niyeti var başkanların hem de dayılık taslıyorlar bile isteye. Durum budur. Durum bu olmasaydı, TFF ile iki kulübün ortak açıklaması “Birtakım sorunlar oldu da ondan şey ettik, ekiki ekiki” şeklinde olmazdı. Adam gibi, kükreyen, “Krizse kriz ulan” tadında bir açıklama olurdu.

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Suara Suresi 105 140 Tefsiri Ali Kucuk N047 M026

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Nov 27, 2023 57:25


ŞUARA SÛRESİ 105-140 N047 M026 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 105- Nuh'un kavmi Peygamberleri yalanladı. 106- Hani kardeşleri Nuh onlara demişti: "(Allah'tan) sakınmaz mısınız?" 107- "Ben, size gönderilen, güvenilen bir elçiyim." 108- "Allah'tan sakının ve bana itaat edin." 109- "Bunun için sizden hiç bir ücret istemem. Benim ücretim alemlerin Rabbine aittir." 110- "Allah'tan sakının ve bana itaat edin." 111- (Kâfirler): "Sana (toplumda) en aşağı tabaka uyarken, sana iman mı edeceğiz?" dediler. 112- (Nuh) dedi ki: "Onların ne yaptığı hakkında benim bilgim yoktur." 113- "Onların hesabı ancak Rabbime aittir. Keşke (bunu) anlasaydınız." 114- "Ben, mü'minleri (aşağı tabakadan diye) yanımdan kovamam." 115- "Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım." 116- Dediler ki: "Ey Nuh, eğer (Peygamberliğine) son vermezsen taşlananlardan olacaksın." 117- (Nuh) Dedi ki: "Rabbim, kavmim beni yalanladı." 118- "Benimle onların arasını aç (hükmünü ver). Beni ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar." 119- Biz de onu ve onunla beraber olanları dopdolu gemide kurtardık. 120- Sonra geride kalanları suda boğduk. 121- Şüphesiz bunda ibret vardır, ama bir çoğu iman etmez. 122- Şüphesiz Rabbin, Aziz'dir, Rahîm'dir. 123- Ad (kavmi), peygamberleri yalanladı. 124- Hani kardeşleri Hud onlara demişti: "Sakınmaz mısınız?" 125- "Ben, size gönderilen, güvenilen bir elçiyim." 126- "Allah'tan sakının ve bana itaat edin." 127- "Bunun için sizden hiçbir ücret istemem. Benim ücretim alemlerin Rabbine aittir. 128- "Her tepeye bir işaret (köşk, tapınak, eğlence yeri) yapmakla mı boşa vakit geçireceksiniz?" 129- "Sonsuza dek kalmak için mi köşkler yapıyorsunuz?" 130- "Tutup yakaladığınız zaman zorbaca yakalarsınız." 131- "Allah'tan sakının ve bana itaat edin." 132- "Bildiğiniz şeylerle sizi nimetlendiren (Allah) dan sakının." 133- "Size davarlar ve oğullar (verdi)." 134- "Bahçeler ve pınarlar (verdi)." 135- "Şüphesiz ben, sizin için o büyük günün azabından korkuyorum." 136- Dediler ki: "Sen bize öğüt versen de vermesen de bizim için aynıdır." 137- "Bunlar öncekilerin (atalarımızın) ahlakıdır." 138- "Biz azab edilecek değiliz." 139- Onlar onu (Hûd'u) yalanladılar, biz de onları helâk ettik. Şüphesiz bunda ibret vardır, ama birçoğu iman etmez. 140- Şüphesiz Rabbin Aziz'dir, Rahîm'dir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/suara-suresi-105-140-tefsiri

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-9 - 26 KASIM 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 26, 2023 2:47


Üstâdına olan muhabbet ve bağlılığını dâimâ arttırarak devâm ettiren Hazreti Sâmî Efendimiz bütün gün ve gecelerini hizmet yolunda geçirdiler. Sâmî Efendimiz dergâhın temizliğinden, ihvânın her türlü ihtiyaçlarına varıncaya kadar bütün hizmetlerini seve seve yaparlardı. Hazret-i Es‘âd Erbilî Efendimizin: “Mâ‘nen bizimle aynı mertebededir, lâkin bu vazîfe bize verildi” diye ta‘rîf ettikleri Hüseyin Efendi Hazretleri yatalak olunca: “Bu Zâtın hizmeti için kim tâlib olur?” diye ihvâna sorarlar. Hemen Sâmî Efendimiz o Zâtın hizmetlerine koşarlar. Defi hâcetleri dâhil her hizmetlerini uzun müddet seve seve görürler. Nihâyet bu hizmetleri sonunda Hüseyin Efendi Hazretleri: “Evlâdım, Cenâb-ı Hâkk'a niyâz ediyorum; Allâhü ‘azîmüşşân bize ihsân ettiklerini fazlası ile sana ihsân etsin!” diye duâ buyururlar. Dünyâ hayatını Nebî-yi Ekrem (s.a.v.) Efendimiz'in buyurdukları gibi: “Benimle dünyânın misâli ağaç altında bir mikdâr dinlendikten sonra yoluna devâm eden yolcunun hâline benzer” diye ana rahmi ile kabir arasında bir sefer olarak görürdü; Hz. Sâmî Efendimiz. Ve bunu uzun bir ömürde her an tatbîk ettiler. “Bir yabancı âlim, Fakire ken-dilerinin hâl ve kelâmlarından sordular. O anda hâtırıma gelen şu hâllerini anlattım: Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz: “Seferden döndüğünüzde hanımlarınızın yanına haber vermeden girmeyiniz” buyuruyorlar. Hz. Sâmî (k.s.) hayatı bir sefer olarak gördüğü için her yerinden kalkmalarını bir sefer kabûl ediyorlardı. Abdest almak için lavaboya her gidişlerinde yol zevcelerinin odasından geçiyordu. Yarım asırdan fazla süren evlilik hayatlarında bıkmadan, usanmadan, seve seve her defasında zevcelerini haberdâr ederlerdi. O'nun “Efendi buyur!” diye sesini duyunca odaya girer ve diğer tarafa geçerlerdi. Bu hâl altmış küsûr yıl günde en az on defa devâm etti” deyince yabancı ‘âlim ayağa kalkarak: “Bu zât Sâhibü'z-zamân'dır. Onun dışında hiçbir velî sünnet-i seniyyeyi bu kadar derin ve ihâtalı anlayıp tatbîk edemez, ancak o yapabilir” dedi. El-hâmdü li'llâhi râbbi'l-‘âlemîn.

Yeni Şafak Podcast
Ali Saydam - Kim Davut Kim Golyat...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 24, 2023 4:46


Edebiyat tarihi ve savaşlarla ilgili tarihi belgelerde zaman zaman güçsüz olanın güçlü olanı yenebileceğini anlatan olaylar çoktur... Selçukluların, sonrasında ise Osmanlıların savaşlarda hep azınlıkta ve sayıca zayıf oldukları durumda bile belli bir inanç gücüyle savaşlardan nasıl zaferle çıktığını anlatan hikâyelerle doludur... Masallar da onlardan aşağı kalmaz... Bu hikâyelerin en popüleri ise Yahudi mitolojisinden kopup gelenidir: Davud ve Golyat'ın hikâyesi... Bu hikâyeyi popüler kılan en önemli kaynak tabii ki Hollywood'dur... Filmlerle ilgili dünyanın en büyük veri tabanı olarak kabul edilen International Movie Database'in kayıtlarına göre bugüne kadar adında “David and Goliath” geçen 473 yapım söz konusu... Kamu diplomasisi ve algılama yönetimi araçları vasıtasıyla ‘beyin yıkama' operasyonuna daha belirgin bir örnek olabilir mi, bilemedik... Şimdi gelelim bugün tam da tersinden, İsrailliler ile Filistinlilerin yerleri değiştirilerek okunması gereken mitolojiye... Kaynaklar şöyle yazıyor... Davud ile Golyat, Eski Ahit'te geçen mitolojik bir efsanenin kahramanlarıdır. Efsane Filistin'de geçmektedir ve aynı soydan gelen İsrailoğulları ve Filistinlilerin savaşı esnasında yaşandığı bilinmektedir. Kral Talut önderliğindeki İsrailoğulları Elah Vadisi'nde Filistinlilerle karşılaşır. Filistinlilerin en güvendikleri, oldukça fazla güce sahip askeri olan dev Golyat, neredeyse her gün İsrailoğullarına meydan okur ve karşısına çıkabilecek güçlü birisinin olup olmadığını sorar. Golyat, günlerce kendisiyle savaşacak bir İsrailliyi savaş meydanına gelmesi için çağırır ve İsraillilere; “Benimle savaşmaya cesaret edebilen bir savaşçı seçin, eğer beni yenerse biz Filistinliler sizin köleniz olacağız. Fakat ben onu öldürürsem siz bizim kölemiz olacaksınız” diye seslenir. Fakat İsrailliler, Golyat'ın dev cüssesinden korkar ve savaşmaya cesaret edemezler. Cılız bir genç olan ve savaşta getir götür işlerini yapmakla görevli Davud gönüllü olur. Kral ise, Davud'un cesaretine hayran kalır fakat onu bu karardan vazgeçirmek için çok uğraşır. Davud'un büyük ısrarları sonucu Kral Talut nihayet teklifi kabul eder ve Davud'u zırh ve silah ile kuşatır. Fakat savaş meydanına çıktıktan sonra zayıf ve güçsüz Davud'un işini zırh ve silah daha da zorlaştırır. Üzerinden zırh ve silahı atan Davud bir adet sapan ve birkaç adet taş ile savaşmaya karar verir. Golyat, Davud'u görür ve kahkaha atar, gözlerine inanamaz. Davud'u çok kolay öldürebileceğini düşünür. Tam Davud'a doğru harekete geçmeye hazırlanırken, Davud sapanını sallar ve Golyat'ı hassas noktası olan alnının tam ortasından vurarak etkisiz hâle getirir. Ardından yerde hareketsiz yatan Golyat'ın kafasını keser ve mücadeleyi kazanır. En değerli savaşçıları Golyat'ın öldüğünü gören Filistinliler korkudan dağılır ve savaşı kaybederler. Küçük cüssesine ve acemiliğine rağmen, savaşçı bir devi yenen Davud bu olaydan sonra efsaneleşir ve daha sonrasında İsrail Krallığı'nın başına geçer. (Hikâye ve sergilenen Davud heykeli için bkz. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi) Şimdi düşünelim... Geldiğimiz noktada kim Golyat, kim Davud hâline gelmiştir?.. İsrail, bu insanlık dışı savaştan cüssesine ve arkasındaki başta ABD olmak üzere çıkar meraklısı, ölüm saçan devletlerle birlikte galip olarak mı çıkacak bu krizden yoksa kendi efsanesi altında ezilip büyük hasara mı uğrayacak, hep birlikte göreceğiz inşallah... Günün sözü “Ay batsın ağalar güneş tutulsun / Benden selâm olsun Bolu Beyine...” Köroğlu Gözümüze takılanlar...

Kutsal Motor
Konuş Benimle (Talk to Me) | Neler İzledik

Kutsal Motor

Play Episode Listen Later Sep 6, 2023 20:14


Neler İzledik'in bu bölümünde Hasan Cömert ve Umur Çağın Taş, yılın korku filmi olarak ses getiren Talk to Me'yi konuşuyor.

TVNET
Net Bakış /19 Haziran 2023-CHP'deki “değişim benimle olmalı” çekişmesi nereye varır?

TVNET

Play Episode Listen Later Jun 21, 2023 131:38


Bu programda yalan da yok algı da! Gündem masaya yatırılıyor, arka planlar detaylıca analiz ediliyor. Net Bakış'ın 19 Haziran 2023 tarihli bölümüne; Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Gazeteci Yazar Nedim Şener ve AK Parti Ordu Milletvekili İbrahim Ufuk Kaynak konuk oldu. 00:00 Giriş 2:18 İmamoğlu cephesi boş durmuyor 10:44 İmamoğlu cephede kendi safını mı oluşturmaya çalışıyor? 15:52 Parti içi muhalefet İmamoğlu'ndan ne bekliyor? 22:14 CHP genel başkanlığı İmamoğlu için nasıl bir seçenek? 31:54 İmamoğlu istediği değişim için kimlerden destek bekliyor? 38:17 Türkiye için kimler, nasıl bir senaryo hazırlıyor? 42:36 Amaç vatandaşı ülkesine düşman etmek mi? 50:24 CHP'de Abdüllatif Şener bunalımı 58:52 Asıl sorun Şener'in oyu mu, CHP'ye yönelik iddialar mı? 1:12:48 Batı Erdoğan liderliğindeki Türkiye'yi hazmedemiyor mu? 1:24:47 Kılıçdaroğlu Saraçhane'nin intikamını mı alıyor? 1:30:47 Asgari ücret ne kadar olacak? 1:41:04 Muhalefet nerede hata yaptığının farkında değil mi? 1:57:10 Muhalefet gençliği ne ile zehirlemeye çalışıyor? #chp #kılıçdaroğlu #imamoğlu Serhat İbrahimoğlu ile Net Bakış her pazartesi 20.45'te TVNET'te.

Mevlana Takvimi
KADININ ASLÎ GÖREVLERİ - 02 HAZİRAN 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jun 2, 2023 2:39


Kadının aslî görevleri evin içindedir. İslâm, kadına asli görevi ibâdetten sonra, Allâh (c.c.)'a kulluk yapacak, toplum ve cemiyete yararlı olacak insanları yetiştirmek ve insan neslini koruma görevlerini veriyor. İnsan yetiştirmekten daha şerefli bir görev de olamaz. Allâh (c.c.) kadının fıtratını buna uygun olarak yaratmıştır. Yani çocuk doğurma işini kendisine yüklediği gibi insanı yetiştirme işini de kendisine yüklemiştir. Kadın, bunu yaparken hiçbir sıkıntısı da olmayacaktır. Çünkü Allâh (c.c.), elbise, yiyecek, içecek ve mesken gibi kadının muhtaç olduğu her şeyi kocasına yüklemiştir. Günümüzde kadın hürriyet ve sanat perdesi altında mağdur edilip aldatılmış ve yuvasından çıkarılmıştır. Özellikle ve menfi basının sermayesi durumuna düşürülmüştür. İslâm dininde kadın hürdür. Ama bu hürriyet hudutsuz değildir. Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)'in çizdiği hudutlar içindedir. Fıtraten zayıf ve kendini savunma yeteneği olmayan kadının her tarafa girip çıkması ve gözü aç ve hain kimseler için yem olmamasına dikkat etmesi gerekir. İslâm'da kadının ibâdet konusunda bile bazı hususlara dikkat etmesi gerekir. Mescidde cemaate devam etmek isteyen Ümmü Humeyd (r.anhâ)'ya Nebi (s.a.v.): “Benimle birlikte namâz kılmayı sevdiğini biliyorum. Fakat bilesin ki gecelediğin odanda (yatak odasında) kıldığın namâz, evinde kıldığın namâzdan daha hayırlıdır. Evinde (sofa) kıldığın namâz, konağında kıldığın namâzdan daha hayırlıdır. Konağında kıldığın namâz, kavminin mescidinde kıldığından daha hayırlıdır. Kavminin mescidinde kıldığın namâz, benim mescidimde kıldığın namâzdan daha hayırlıdır.” (Ahmed b. Hanbel) buyurmuştur. Hacca gitmek, büyük bir ibâdettir. Kadın zengin olursa bu ibâdeti yapmak zorundadır. Yalnız koca veya velisinin beraberinde olması gerekir. Bunlardan birisi olmazsa hacca gitmesi haramdır. Bu şartların koşulması yine kadının iyiliği ve selâmeti içindir. Çünkü kadının, emniyet ve şerefi çok önemlidir. (Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvâlar)

Yapay Zekadan Masallar
Büyülü Ormanda Arkadaşlık: Cemre ve Feride’nin Maceraları

Yapay Zekadan Masallar

Play Episode Listen Later Apr 19, 2023 5:45


Bu masallar yapay zekaya yazdırılıp seslendirilmiştir. Siz de ücretsiz olarak bir çocuğa özel masal yazdırın: https://s.cagrisarigoz.com/masal Bölüm 1: Ormana Yolculuk Bir zamanlar, küçük bir köyde, sevimli ve sevgi dolu bir çocuk olan Cemre yaşarmış. Cemre, her gün okula gitmek ve oyun oynamak için heyecanlanırmış. Bir gün, okuldan sonra, arkadaşlarıyla oyun oynamaya karar vermişler. Fakat o gün köyün çevresindeki ormana gitmek istemişler. Ormana gitmeden önce, annesine izin istemiş Cemre. Annesi, "Tamam, ama dikkatli ol ve akşam eve zamanında dön," demiş. Cemre, annesinin sözünü dinleyerek arkadaşlarıyla ormana gitmek için yola çıkmış. Ormana doğru yol aldıkça, Cemre ve arkadaşları, Bilge ve Sibel, daha önce hiç görmedikleri güzellikteki ağaçlar, kuşlar ve kelebeklerle karşılaşmışlar. İçlerinden Bilge, "Bu orman gerçekten sihirli gibi!" demiş. Üç arkadaş, ormanda daha fazla keşfe çıkmak için heyecanlanmışlar. Derken, ormanın derinliklerine doğru yol aldıkça, Cemre ve arkadaşları, dikkat çekici büyüklükte parlak mavi bir kelebek görmüşler. Kelebek, onlara doğru uçarken, "Merhaba, ben Feride. Sihirli bir kelebek olduğumu düşünüyorum. Sizlerle tanışmak istiyorum. Benimle arkadaş olmak ister misiniz?" demiş. Cemre, Bilge ve Sibel şaşkınlıkla Feride'ye bakmışlar ve ardından da birbirlerine. Hiç düşünmeden, "Evet, seninle arkadaş olmak isteriz!" demişler. Feride, onların bu cevabı üzerine çok mutlu olmuş ve arkadaşlarına ormanın güzelliklerini göstermeye karar vermiş. Bölüm 2: Sihirbazla Tanışma Feride'nin rehberliğinde, Cemre ve arkadaşları, ormanın derinliklerinde ilerlemeye başlamışlar. Feride, onları meyve bahçelerine, şırıl şırıl akan derelere ve üzerinde renkli çiçekler açan ağaçların olduğu alanlara götürmüş. Ormanın güzellikleri karşısında hayran kalan arkadaşlar, hiç bitmesini istemedikleri bu gezintiyi sürdürmüşler. Gezintinin sonunda, Feride onlara, gizli yeri olduğunu belirttiği bir mağaraya götürmüş. Mağaranın girişinde, yaşlı ve bilge bir sihirbazla karşılaşmışlar. Sihirbaz, "Merhaba, ben Kıvılcım. Sihirli güçlere sahibim ve bu ormanın koruyucusuyum. Sizleri burada görmek beni mutlu etti. Ormanın güzelliklerini keşfettiğinizi Feride'den öğrendim. Eğer bir dilek hakkı versem, ne dilerdiniz?" demiş. Cemre ve arkadaşları, şaşkın ve heyecanlı bir şekilde düşünmeye başlamışlar. İçlerinden Sibel, "Ben, dünyada barış ve sevginin hakim olmasını dilerim," demiş. Ardından Bilge, "Ben de tüm çocukların mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmesini dilerim," demiş. Sıra Cemre'ye gelince, bir süre düşünmüş ve "Ben de herkesin gerçek arkadaşlığı bulmasını dilerim," demiş. Sihirbaz Kıvılcım, bu dilekleri duyunca çok mutlu olmuş. "Sizin dilekleriniz, düşünceli ve sevgi dolu. Eğer birlikte çalışırsanız, bu dileklerin gerçekleşebileceğine inanıyorum. Sihirli güçlerimle size yardımcı olmak isterim. Fakat önce, sizin samimi olduğunuza ve arkadaşlığınızın gücüne inanmam gerekir," demiş. Bölüm 3: Arkadaşlığın Gücü Sihirbaz Kıvılcım, arkadaşların samimiyetine inanmak için onlara bir görev vermiş. Bu görevde, Cemre ve arkadaşlarının, ormanda kaybolmuş küçük bir kızı bulmaları gerekiyormuş. Sihirbaz, "Eğer küçük kızı bulup onu ailesine kavuşturursanız, sizin dileklerinize yardımcı olacağıma söz veriyorum. Fakat unutmayın, bu görevde arkadaşlığınızın gücüne ihtiyacınız olacak," demiş. Cemre, Bilge, Sibel ve Feride, hemen göreve başlamışlar ve ormanda küçük kızı aramaya koyulmuşlar. Yolda karşılaştıkları zorluklara rağmen, arkadaşlık bağlarının gücü sayesinde birbirlerine destek olmuşlar ve pes etmemişler. Ormanın en derin noktasında nihayet küçük kızı bulmuşlar. Kızın adı Ayşe imiş ve çok korkmuş. Cemre ve arkadaşları, onu tesell

Mevlana Takvimi
NAMAZIN ÖNEMİ VE TERK ETMENİN KÖTÜLÜĞÜ - 28 OCAK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jan 28, 2023 2:31


Allâhü Teâlâ cehennemlilerden haber vermek üzere, “Sizi bu yakıcı azaba sürükleyen nedir?” diye sorulur. Onlar derler ki: “Namaz kılanlardan değildik. Düşkün kimseyi doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla biz de dalardık” (Müddessir s. 43-45) buyurmuştur. Bir hadîs-i şerîflerinde Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terk vardır.” (Müslim) buyurmuştur. Diğer bir rivâyette Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terk ederse küfre düşer.” (Tirmizi) Taberânî'nin rivâyetinde Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Emânete riâyet etmeyenin imanı, temizliğe riâyet etmeyenin ve namazı olmayanın da dini yoktur. Namazın dindeki yeri, başın ceseddeki yeri gibidir.” (Mecmeu'z-Zevâid) buyurmuştur. Tirmizî'nin beyânına göre Ashâb-ı Kirâm, namazdan başka hiç bir amelin terkini küfür saymazlardı. (Tirmizi) İbn Abbâs (r.a.), gözleri görmez olduğu vakit kendisine: “Seni tedavi ederiz, fakat birkaç gün namazı terketmen gerekir,” dediklerinde, kendisi: “Hayır, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in: “Namazı terkeden kimse, Allâhü Teâlâ kendisinden gazablı olduğu halde, Allah'a ulaşır” buyurduğunu duydum, demiştir. (Mecmeu'z-Zevâid) Adamın biri Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'e gelerek: “Ya Resûlallâh, bana bir amel öğret ki, onu yaptığım vakit cennete gireyim,” dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Ne kadar çok işkence görsen hatta yakılsan bile Allah'a ortak koşma. Servetini mahvederlerse de anne ve babana itaat et. Namazı da kasden terketme, zira namazı kasden terkeden, Allah'ın emânından uzaklaşır” (Tergib ve Terhib) buyurmuştur. Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'den itibaren günümüze kadar gelen âlimler, (farziyetini inkar ederek) namazı kasden terkedenin küfründe ittifak etmişlerdir. (İbn Hacer el-Heytemi, İslâm'da Helâller Ve Haramlar, c.1, s.358)

Doe Raymee Podcast
Ne, mümkün değil, şaka yapıyorsun... ...yeni merhametler mi?

Doe Raymee Podcast

Play Episode Listen Later Jan 21, 2023 42:23


Korkunç bir hafta! Korkunç! Berbat! Haftanız iyi geçti mi? Umarım. Ama olmadıysa, Mesih'in çarmıhında sizin için umut vardır. Benimle orada buluşur musun? Allah'ın rahmeti her sabah yenidir. Bugün ona dönme şansın var. Affetmeye çok hazır...

TVNET
29 Kasım 2022 /Akıl Odası-Türkiye: Terörle misin, benimle misin?

TVNET

Play Episode Listen Later Dec 1, 2022 135:01


Dış politikanın nabzını tutan tek program, analizleriyle gündemi sarsmaya devam ediyor. Küresel bakış açısıyla dünyadaki gelişmeler masaya yatırılıyor, diplomasi analiz ediliyor. Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, Doç. Dr. Fahri Erenel ve Avni Özgürel'in konuk olduğu, 29 Kasım 2022 tarihli Akıl Odası'nda bu hafta: 00:00 Giriş 08:15 Kara harekatı için geri sayım işlemeye başladı mı? 11:30 Suriye'nin kuzeyine yapılacak harekatın sonuçları ne olur? 13:57 Harekat için hedef alınan noktalar nasıl bir öneme sahip? 21:06 Suriye'nin kuzeyine yapılacak harekatın dinamikleri ne? 26:20 Bölgede ABD, Rusya ve İran denklemi mi kurulmak isteniyor? 27:44 ABD Orta Doğu'dan ne istiyor? 29:20 ABD Orta Doğu'da kalmak için DEAŞ'ı mı bahane ediyor? 30:38 ABD bölgede pazarlık masası mı kurmaya çalışıyor? 32:34 Türkiye ve Suriye arasında güven oluşur mu? 34:15 Harekat ikili ilişkilere nasıl yansıyacak? 37:52 Türkiye Orta Doğu'da hangi adımları atacak? 41:45 ABD, Rusya ve İran Orta Doğu'da nasıl bir strateji izleyecek? 48:16 Orta Doğu'da ABD ve Rusya için neler değişti? 1:08:26 ABD ve Rusya'nın Suriye'de planı ne? 1:18:37 Türkiye'nin terörle mücadele adımları dünyada nasıl yankılanıyor? 1:21:00 Orta Doğu'da terör krizi son bulur mu? 1:24:08 Suriye ile hangi koşullar altında görüşme olur? 1:33:10 Çin nasıl bir kapanma politikası izliyor? 1:38:30 Çin'in kapanma politikası dünyayı nasıl etkileyecek? 1:41:50 Çin'in ‘kapanma politikası'nın arkasında ne var? 1:56:10 NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında ne konuşuldu? 2:02:00 NATO Ukrayna'ya destek olacak mı? 2:04:41 Rusya-Ukrayna savaşı dünyada nelere sebep olacak? 2:08:33 NATO nasıl bir askeri güce sahip?

Merdiven Altı Terapi
Benimle Silahlı Bir Suça Var Mısın?

Merdiven Altı Terapi

Play Episode Listen Later Nov 9, 2022 29:54


Toplum ve dinin istemeyeceği ne varsa insanı tahrik ediyor. Soyunmak, bağırmak, tokatlamak. Çünkü cinselliğin doğası bu, yasak olanı birlikte yapmak. Yani, suça ortak olmak. Bu bölüm suçluluk hissiyle barışmak isteyenler için. Belki de "suçlu" olmak, güzel bir şeydir?

Turkish Stories
İlk Cinayet / Ömer SEYFETTİN / Turkish Stories C1

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Oct 6, 2022 5:51


İlk Cinayet Evet, acaba dört yaşında var mıydım? Ondan evvel hiçbir şey bilmiyorum. Tolstoy, daha dokuz aylık bir çocukken kendisinin banyoya sokulduğunu hatırlıyor. İlk duygusu bir haz! Benimki müthiş bir ıstırap ile başladı. Ben kendimi ilk defa şirket vapurunda hatırlıyorum. Hâlâ gözümün önünde: Sanki dünyaya o anda doğmuşum, annemin kucağındayım. Gürültülü bir kadın kalabalığı... Annem, yanındaki sarı saçlı genç bir hanımla gülüşerek konuşuyor. Mevsim galiba yaz. Çok aydınlık, güneşli bir hava... Annem konuşurken mavi tüylü bir yelpazeyi yavaş yavaş sallıyor. Ben kucağından kayıyorum. Beni kollarımdan tutarak yanına oturtuyor. Gümüş maşacığın halkasına parmağımı takıyor, annem görmeden ucunu ağzıma sokuyor, dişlerimle ısırıyorum. Konuştuğu sarı saçlı hanımın elbisesi mavi. Ben beyazlar giymişim. Başım açık. Saçlarım çok. Hem galiba dağılmış. Annem bunları düzeltirken başımı yukarı kaldırıyorum. Güneşten kum kum parlayan tentenin kenarında el kadar bir gölge kımıldıyor. – Bak, bak, diyorum. Annem de başını kaldırıyor: Kuş konmuş, diyor. Bu kuşu isteyince: – Tutulmaz, diyor. Ben yine istiyorum. Annem şemsiyesiyle bu gölgenin altına vuruyor. Fakat gölgede hareket yok. Yine yanındaki hanıma dönüyor. – Aa, kaçmadı. – Niçin acaba? – Yavru olmalı mutlaka. – ... – Anne, ben kuşu isterim, diye tutturuyorum. O zaman annem yelpazesini bırakıp ayağa kalkıyor, beni koltuklarımın altından tutup küçük bir top gibi yukarıya kaldırırken diyor ki: – Birdenbire tut ha! Başım ketenin hizasını aşınca, gözlerim kamaşıyor, ellerimi uzatıyorum. Tutuveriyorum. Bu beyaz bir kuş. Annem alıyor elimden, öpüyor, sarı saçlı hanım da öpüyor, ben de öpüyorum. – A zavallı daha yavru. – Martı yavrusu. – Uçamıyor olmalı. – Denize düşerse boğulur. – ... Öteki kadınlar da lafa karışıyor, “yaşamaz!” diyorlar. Annem beyaz kuşu, – A zavallı, a zavallı, diye uzun uzun okşadıktan sonra benim kucağıma veriyor. – Eve götürelim, belki yaşar, diyor, amma sakın sıkma yavrum. – Sıkmam. – Böyle tut işte. Annem, yanındaki hanımla yine lafa dalıyor. Kuşcağızın tüyleri o kadar beyaz ki... Dokunuyorum... Kanatlarının kemikleri belli oluyor. Ayakları kırmızı. Kaçmak için hiç çırpınmıyor, şaşırmış. Gözleri yusyuvarlak. Kırmızı gagasının kenarında sanki sarı bir şey yemiş de bulaşığı kalmış gibi sarı bir iz var. Boynunu uzatarak etrafa bakmaya çalışıyor. Ben o sırada anneme bakıyorum. Yanındaki hanımla gülüşerek konuşuyorlar. Benimle meşgul değil. Sonra beyaz kuşun uzanan ince boynunu yavaşça elimle tutuyorum. Bütün kuvvetimle sıkmaya başlıyorum. Kanatlarını açmak istiyor. Öteki elimle onları da tutuyorum. Mercan ayakları dizlerime batıyor. Sıkıyorum, sıkıyorum, sıkıyorum. Dişlerimi, kırılacak gibi sıkıyorum, gık diyemiyorum. Sarı kenarlı gagacığı titreyerek açılıp kapanıyor. Pembe sivri dili dışarı çıkıyor. Yuvarlak gözleri önce büyüyor. Sonra küçülüyor, sonra sönüyor... Birdenbire kasılmış ellerimi açıyorum. Beyaz kuşcağızın ölüsü “pat” diye düşüyor yere. ... Annem dönüyor, eğiliyor. Yerden bu henüz sıcak cesedi alıyor: – A... A... Ölmüş... dedikten sonra bana dik dik bakıyor: – Ne yaptın? – ... – Sıktın mı? – ... – Söyle bakayım? – ... Cevap vermiyor, avazım çıktığı kadar ağlamaya başlıyorum. Annemin elinden beyaz kuşun ölüsünü sarı saçlı hanım alıyor: – Ah ne günah! – Zavallıcık. Başka kadınlar da lafa karışıyor. Karşımızda oturan şişman, ihtiyar bir kadın cinayetimi haber veriyor: – Boğdu. Gördüm vallahi, ne hain çocuk... Annem sapsarı kesilmiş, sesi titriyor: – Ah insafsız, diye bana tekrar acı acı bakıyor. Daha beter ağlıyorum. O kadar ağlıyorum ki... Beni artık susturamıyorlar. Ne vakit, nerde, nasıl sustuğumu bugün hatırlayamıyorum. Sanki ebediyen ağlıyorum. Kendimi bilir bilmez yaptığım bu cinayetin üzerinden işte otuz seneden fazla zaman geçti. Şimdi şirket vapurlarının güvertelerinde otururken ne zaman bir martı görsem, birdenbire, neşemi kaybederim. Bir çocuk feryadıyla ağlamak isterim. Kalbimin içinde derin bir sızı büyür. Göğsümü acıtır. – Ah insafsız, diye beni azarlayan anneciğimin ezelî azarlayışını duyar gibi olurum. Ömer SEYFETTİN

Mevlana Takvimi
KUR'ÂN'IN HÜKÜMLERİ KIYÂMETE KADAR GEÇERLİDİR - 03 EKİM 2022 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Oct 3, 2022 2:20


Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “De ki: “Hangi şahidin şahitliği daha güvenilirdir?” De ki: “Benimle sizin aranızda Allâh şahittir. Bu Kur'ân bana, hem sizi hem de ulaştığı herkesi onunla uyarmam için vahyedildi. Yoksa siz Allâh ile beraber başka tanrılar olduğuna şahitlik mi ediyorsunuz?” De ki: “Ben buna şahitlik etmem.” De ki: O, ancak bir tek Allâh'tır; ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden kesinlikle uzağım.” (En'am s. 19) Bu âyet-i kerîme ile kolaylıkla anlaşılır ki, Kur'ân'ın hükümleri nüzûlü vaktinde hâzır olanlara, Efendimiz (s.a.v.)'i dinleyenlere münhasır değildir. Onlardan sonra, kıyâmet gününe kadar, gelecek olanların hepsine şâmildir. Cenâb-ı Peygamber (s.a.v.) yalnız Araplara gönderilmiş bir Peygamber değil, bilâkis, Kur'ân'ın erişeceği her millete, bütün insanlığa gönderilmiştir. Ancak, Kur'ân, kendilerine erişmeyen kimseler muâhâze olunmazlar. Bir hadîs-i şerîfte: “Bir âyet bile olsa benden tebliğ et.” buyurulmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte de: “Kim, benim sözlerimi işitip hıfzeder ve onu ümmetime tebliğ eylerse, Allâhü Teâlâ, ona hayat ve güzellik verir.” buyurulmuştur. Muhammed bin Kâ'b (r.a.): “Bir kimseye Kur'ân erişirse o, Peygamber (s.a.v.)'i görmüş ve onu ondan işitmiş gibidir” der. Bir başka hadîs-i şerîfte ise: “Hâkk celle ve alâ, mahlûklarını karanlıktan halketti ve üzerlerine nûrundan koydu. Bu nûrdan kime isâbet etmişse, o hidâyete erdi. Ve isâbet etmeyen dalâlette kaldı.” buyrulmuştur. (Ayıntabî Mehmed Efendi, Tibyân Tefsiri, c.2, s.12-13)

Yeni Şafak Podcast
MEHMET METİNER - Benimle misiniz? CHP'nin demokrasiyle sınavı...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 29, 2022 4:02


Duyduğumda çok şaşırmıştım. İnanmamıştım. Bizzat dinleyip emin olmak istedim. Dinledim. Duyduğum doğru çıkmıştı. CHP lideri partililere yaptığı toplantıda “Benimle misiniz değil misiniz? Bilmek istiyorum” diye sesleniyordu. İlgincime gitti. Bir parti genel başkanı nasıl olur da partililerine böyle seslenebilirdi! Tuhaf zamanlardan geçiyoruz gerçekten. Siyaset şirazesinden kopmuş durumda.

TVNET
26 Eylül 2022 /Net Bakış-Kılıçdaroğlu, "benimle misiniz" diyerek endişesini mi dile getirdi?

TVNET

Play Episode Listen Later Sep 28, 2022 143:27


Bu programda yalan da yok algı da! Gündem masaya yatırılıyor, arka planlar detaylıca analiz ediliyor. Net Bakış'a bu hafta Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Gazeteci Yazar Nedim Şener, Doç. Dr. Hulki Cevizoğlu ve Öztürk Yılmaz konuk oldu. 6'lı masada herkes gizli aday mı? 6'lı masanın ipleri kimin elinde? Kılıçdaroğlu kimleri yolundan çekmeye çalışıyor? Kılıçdaroğlu safları ayırma çabasında mı? Kılıçdaroğlu adaylığı için CHP tabanını mı ikna etmeye çalışıyor? Kılıçdaroğlu'nun asıl engeli CHP mi? Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesin mi? Akşener vefa konuşması mı, veda konuşması mı yaptı? İttifak dışında kalan partiler birleşecek mi? İttifaklar seçimin kaderini nasıl etkileyecek? Putin topyekün savaşa mı hazırlanıyor? Seferberlik ilanı Rusya'nın zafiyetinden mi kaynaklanıyor? Kısmi seferberlik mi, genel seferberlik mi? Serhat İbrahimoğlu ile Net Bakış her Pazartesi 20.45'te TVNET'te.

Medyascope.tv Podcast
Kılıçdaroğlu'ndan partililere “Benimle birlikte misiniz?” çağrısı | Demirtaş ve Mızraklı'dan Mahsa Amini protestosuna destek

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Sep 24, 2022 35:25


Editör: Egemen Gök Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İzmir-Seferihisar'daki kampında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, partililere seslenerek, “Siz gerçekten benimle birlikte misiniz?“ diye sordu. İmamoğlu ve Yavaş dahil CHP'liler sosyal medya hesaplarında ve salonda Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısına destek verdi. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Mahsa Amini'nin katledilmesini protesto etmek ve İran'daki direnişe destek vermek amacıyla saçlarını kazıttı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmit Belediyesi Nihat Gürer Spor Tesisleri'nin açılışını yaptı, Çınar Akademi'yi ziyaret etti ve İzmit Belediyesi'nin çalışmalarının anlatılacağı programa katıldı. Güne Bakış'ın bu akşamki konukları gazeteci ve yazar Taha Akyol, Medyascope muhabirleri Cansu Timur ve Ufuk Çeri, gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Bilanço
Sedat Peker'den haber alınamayabilir

Bilanço

Play Episode Listen Later Sep 23, 2022 38:52


Özgürüz Radyo Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Sedat Peker cephesindeki suskunluğu, Peker'in danışmanı Emre Olur'a yönelik soruşturmanın ayrıntılarını, Kılıçdaroğlu'nun "Benimle misiniz?" çıkışını, Demirtaş'ın İran halkına desteğini değerlendirdi.

venezuela haber cand aday sedat peker demirta benimle peker'in abdulkadir selvi okullar ne zaman cumhur ittifaku venezuela maske
Turkish Stories
Elma Çekirdeği / Turkish Stories C1

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Sep 22, 2022 3:37


Elma Çekirdeği Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ülkelerden birinde bir Keloğlan varmış. Günün birinde, bir kibrit çubuğu çalmış. Tutup hapishaneye atmışlar. Keloğlan gardiyanı çağırmış: “Beni hâkime götürür müsün?” “Niçin?” “Kendisine çok değerli bir hediye vereceğim.” Gardiyan, Keloğlan'ın isteğini kabul etmiş. Birlikte hâkimin huzuruna çıkmışlar. Hâkim, gardiyanı dışarı çıkarmış. Keloğlana, “Konuş!” demiş. Keloğlan, sırıtarak: “Efendim, size güzel ve değerli bir hediye getirdim.” demiş. Hâkimin ağzı kulaklarına varmış: “Gerçek mi söylüyorsun Keloğlan? Göster hele şu hediyeni!” Keloğlan, avucunun içini açmış, bir elma çekirdeği göstermiş. Hâkim çok öfkelenmiş. Ağzına geleni söylemiş. Fakat Keloğlan çok pişkinmiş. “Hâkim efendi, hemen kızma bana. Bu çekirdeği dikeceksin, büyüyecek ve sana altın elmalar verecek…” Hâkim, hemen Keloğlan'ın avucuna sarılmış ve haydi ver bakalım.” demiş. Ama Keloğlan çekirdeği vermeden önce şöyle demiş: “Bu çekirdeğin büyüyünce altın vermesi için, elinizin hiç harama değmemiş, boğazınızdan da hiç haram lokma geçmemiş olması gerekir.” Hâkim efendinin sevinci kursağında kalmış: “İşine git Keloğlan!” diyerek onu huzurundan kovmuş. Keloğlan, kapıdan çıkarken, polisle karşılaşmış. Adam, Keloğlan'ı yaka paça tutup yeniden hâkimin huzuruna çıkarmaya kalkmış. Keloğlan, biraz korkmuş ve şöyle demiş: “Beni oraya götürme, şu elma çekirdeğini sana vereyim.” Polis, Keloğlan'a çıkışmış: “Benimle dalga geçiyorsun öyle mi? Şimdi sana dünyanın kaç bucak olduğunu gösteririm.” demiş. Keloğlan, bakmış durum tehlikeli: “Dur hele, dur polis efendi. Önce beni dinle. Bu çekirdeği ekeceksin, büyüdüğü zaman sana altın elmalar verecek. Ama hiç haram yememiş olacaksın.” Polis: “Ben küçükken komşunun bir yumurtasını çalmıştım.” diyerek elma çekirdeğini almamış. Keloğlan, bu sefer baş hâkime gitmiş. Ona da aynı teklifi yapmış. Ama o da ötekilerin söylediğini söylemiş. Boğazından haram lokma geçtiğini söyleyip, Keloğlan'ı başından kovmuş. Keloğlan usanmamış, şehrin valisine gitmiş. Aynı şeyleri söyleyerek elma çekirdeğini vermek istememiş. Vali: “Oğlum, sen haram yememiş birini zor bulursun. Hiç boşuna dolaşıp durma.” diyerek Keloğlan'ı başından savmış. Keloğlan, varmış bir göl kenarına, elma çekirdeğini atmış suya. Bir yandan da: “Adaletin bu mu dünya? Ben, bir kibrit çubuğu çaldım diye hapse atıldım. Ülkenin başındakiler, ülkenin insanını soyarlar. Bu nasıl iştir…” diye kendi kendine söylenmiş. Onlar ermiş muradına. Biz çıkalım kerevetine. Türk Masalları

Basit Terapi
Yavaş Dön Dünya Her Şeye Geç Kaldım!

Basit Terapi

Play Episode Listen Later Sep 2, 2022 16:26


Merhaba! Ben Büşra Naz Kandemir. Psikologum, kaşifim, seyyahım. Hayattaki her şeyi çözüp yoluna koyduktan sonra paşa paşa yaşayacağız sanıyordum... ki tepetaklak oldum! Birlikte biraz yuvarlanalım istedim. Benimle kaybolmaya hazırsanız; hoş geldiniz sefa getirdiniz.

Yeni Şafak Podcast
Fatma Barbarosoğlu - “Bizim geçmişimiz karikatür tadında mı?”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 26, 2022 13:06


Kimliği bilinmiyor. Kimliği rakamlarda gizli. Rakamlarla yaşıyor. Üç ayrı bilgisayar ve iki farklı cep telefonu üzerinden kurmuş olduğu yüzlerce hesapla önce kendi yazılarını/tivitlerini beğenip takdirlerini sıralıyor sonra da “Filanca şu konuda hiç fikir beyan etmedi. Feşmekan niye bu konuda fikir beyan etti?” diyerek herkesi kah yazdıklarından kah yazmadıklarından dolayı tek tek hizaya çekiyor. Rakamlar köşkünde, gücünün gölgesinde, hükümdar. Tebası, sayısı gittikçe artan hayranlar ordusu. Hayranlar ordusundan ancak bir iki kişi “üstat”ın yanına yöresine ulaşır ancak uzun süre ulaştığı o yerde kalamazdı. “Üstat” hiç kimseyi uzun süre yakınında tutmak istemezdi. Yakınlık mesafeyi öldürür. En çok korktuğu şey mesafesini kaybetmekti. Sanal yüzü bile mesafelerle korumak en mühim mesele idi. Kendi adına açılmış sosyal medya hesabında mesafe üstadı olarak durumunu korurken; açtığı sahte hesaplarda en yakası bağrı açılmamış küfürlerle sağa sola saldırırdı. Son zamanlarda işin ucunu kaçırdı. Aynı kıza sevdalı oldukları günden beri birbirlerine diş biledikleri Mercan'la dalaşmasaydı, büyük ihtimal, sırrı daha uzun süre ortaya çıkmazdı. II- Mercan ve Serkan'ın birbiri ile boy ölçüşme maceralarını bütün Çekmece halkı bilirdi. Küçükçekmece Lisesi'nin bütün erkek öğrencileri, öğretmenleri, bir vesile ile onların kavgasını ayırmak zorunda kalmıştır. Turnagül'e sevdaları onları birbirine kinin kemendi ile bağlamıştı. Kızın adı Turnagül değildi. Neydi? Ne bileyim, aradan bunca yıl geçmiş. Ama niye Turnagül dediklerini bütün berraklığı ile hatırlıyorum elbet. Sibel Turnagöl'ün yeni yeni parladığı zamanlar. Hesapta bunların sevdalandıkları kız Sibel Turnagöl'ün tıpkısıymış. Ama yeşil gözlüsü. Hiç öyle değildi oysa. Neyse. Turnagöl derlerse anlaşılır diye kendilerince şaşırtma yapıyorlar. Ben nereden biliyorum? İkisi de dayımın İncirlik sahasından futbol arkadaşı. Ha bu arada Turnagül'ün aklı da bizim dayıda. Benimle arayı sıkı tutuyor. Her vesile ile iltifatlarını sıralıyor. O sıralar bütün okulda bir tek Turnagül'ün beyaz anorağı ve beyaz çizmeleri var. Fotoğraf çektirmeye, çektirdikleri fotoğrafları anket defterlerine yapıştırmaya meraklı kızlar, Turnagül'ün anorağını sırtlarına geçirip fotoğraf çektiriyor.

Hizmetten
Yemin etmeyeceğim; fakat... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Aug 23, 2022 10:03


Bu video 18/12/2016 tarihinde yayınlanan " ŞERBET" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Hal dilinin tesirini ve adanmışlığın değerini bilemeyen müfsitler Hizmet gönüllülerine lütfedilen muvaffakiyetleri maddî imkânlarla elde edebileceklerini sanıyorlar. Her şeyi O'ndan bilme, O'ndan görme… Gittik, dünyanın 170 küsur ülkesinde “insanlık kardeşliği”ni.. şöyle-böyle “inanma kardeşliği”ni.. (“Şöyle-böyle” derken, arka planındaki mülahazaları siz değerlendirin..) şöyle-böyle “inanma kardeşliği”ni.. Allah'ın (celle celâluhu) öne sürdüğü “fasl-ı müşterekler kardeşliği”ni.. isterseniz Frenkçe ifadesiyle, “evrensel insanî değerler kardeşliği”ni.. diyaloga kapıların açıldığı nokta (“rampa” veya “blokaj” ya da “rıhtım” diyebilirsiniz) olan “evrensel insanî değerler kardeşliği”ni tesis etmek için. Bunları da esasen hal ve temsil ile yapma azmiyle gittik. Çünkü söz ile niceleri destan kesmiş, destanlar yazmış fakat hiç tesirli olamamışlardır. İnanın, bugün sizin o muktedir gibi gördüğünüz, her şeyi iktidar ile ifade eden insanlar -hallerine, tavırlarına, cehdlerine, gayretlerine baktığınızda- on tane insana Müslümanlığı, Kur'an'ı sevdirememişlerdir. Yemin, selef-i sâlihînden bazılarına göre, mübah olduğu yerde bile mahzurludur; onlar yemin etmeyi mahzurlu gördüklerinden dolayı yemin etmeyeceğim; fakat yemin edilecek bir konu: On tane insana İslamiyet'i sevdirememişlerdir.. Allah'ın Habîbullah'ı olan Hazreti Rasûl-i zîşan'ı sevdirememişlerdir.. Râşid halifeler efendilerimizi sevdirememişlerdir.. özüyle, esasıyla, hedefiyle, dünyaya bakışıyla, ukbâ rasatıyla “İslamiyet”i sevdirememişlerdir.. dünyayı bir koridor olarak gördürememişlerdir; bir mezraa olarak gördürememişlerdir; esmâ-i İlahiyenin bir tecelligâhı olduğunu gördürememişlerdir… On tane insana… Geniş imkânlarını, ellerindeki iktidarı ve o güçlü lafazanlıklarını bu istikamette değerlendirememiş ve anlatamamışlardır. Ama siz gitmişsiniz, Allah'ın izni ve inayetiyle, hem de muzırların, müfsitlerin bütün ifsat gayretlerine, cehdlerine rağmen. Neredeyse 200 ülkeye yaklaşacak şekilde, dünyanın dört bir yanında sizi sevdiler, saydılar, bağırlarına bastılar. Aleyhinizde ifsat akımları oldu, dalalet akımları oldu, fitne akımları oldu, “Kapatın!” güft ü gûsu oldu, dedikodusu oldu; fakat çok yerde insanlar yerlerinde durdular. Onların belki yüzde bir tesir ettikleri yer oldu; yüzde doksan dokuz ise olduğu yerde durdu. Yüzde doksan dokuz olduğu yerde durdu. Olduysa (onların dediğine göre) yüzde bir ancak oldu; ancak o kadar, bütün güçlerini kullanmalarına rağmen. Antrparantez: Keşke ifsat adına kullandıkları o güçlerini/imkânlarını seferber ederek “Biz de o kadar yapalım!” deselerdi. 1400-2000 okul da onlar yapsalardı. 30-40 milyon insanın gönüllerine de onlar öyle girselerdi. Diyalog adına yapılması gerekli olan bir o kadar şey de onlar yapsalardı… Bu, geleceğin kardeşliği adına çok önemli bir şey olurdu. Zannediyorum, siz de alkışlardınız onu. Benimle bu recâda müttefik misiniz? Evet, alkışlardınız, “Allah ebeden razı olsun; 1400'ü 2800 yaptınız!” derdiniz. Yıkmaya ne gerek var?! Zemin o kadar geniş ki, her yer -coğrafî durumu itibariyle- müsait. O “ışık evler”ini, o “ışık yuvalarını” gidin dünyanın değişik yerlerinde yapın!.. Birisi iğneleyici bir mektup yazmıştı bana: “Dünyada hiçbir yer koymamış, her yere girmişsiniz; başkalarına açılma imkanı bırakmamışsınız!..” Yahu dünyada bir sürü boş yer var, Allah aşkına; kullanın himmetlerinizi, imkanlarınızı!..

Hizmetten
"Allah için yüzü yerde olanı Allah yükselttikçe yükseltir..." | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Aug 20, 2022 3:30


Bu video 25/12/2016 tarihinde yayınlanan " GÜZEL ÂKIBET MÜTTAKÎLERİNDİR!.." isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... “Âhiret yurduna gelince, Biz onu yeryüzünde ululuk peşinde koşmadıkları (büyüklük taslamadıkları) gibi, bozgunculuk da yapmayanlara nasip ederiz.” O âhiret yurdu ki, نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لاَ يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الأَرْضِ وَلاَ فَسَادًا “Biz onu yeryüzünde ululuk peşinde olmadıkları (büyüklük taslamadıkları) gibi, bozgunculuk peşinde de olmayanlara nasip ederiz.” (Kasas, 28/83) Ayet-i kerimede, “ca'l” kelimesiyle “Biz onu, kılarız!” deniyor. “Kılma” ifadesi “ceale” جعل kelimesinden geliyor. Babalarının malı gibi değil, “Bizim ca'limiz olur!” manası nazara veriliyor. Cenâb-ı Hak, seyyidina Hazreti Âdem'in halife olmasını ifade ederken de “ceale” kelimesini kullanıyor; “Seni Ben yaratmışım. Dolayısıyla, halife yapacak da Ben'im. Bilmelisin ki, senin halifeliğin âriyet, emaneten sende. İstesem, vermem onu.. ve istediğim zaman da hemen alırım.” Çoklarından aldığı gibi… Evet, “ceale” kelimesinde de bu mana görülmeli: نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لاَ يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الأَرْضِ وَلاَ فَسَادًا O âhiret yurdu sizin hayatınızla elde edebileceğiniz gibi değil!.. 60-70 yaş ortalamasıyla, bir kısmı çocuklukta geçen, neredeyse yarısı uykuda geçen, çoğu bilmem kimlerle meşguliyette geçen, yeme içme ve yan gelip yatma ile geçen bir ömürle kazanılacak gibi değil!.. Ebedî.. Ebedî… İki kutup arasındaki rakamlara sığmayacak kadar bir zaman, ebedî. “Trilyon” deseniz, “sıfır” kalır onun yanında. “Katrilyon” deseniz, “sıfır” kalır ebediyetin yanında. Ebedî… Ebedî bir hayat… “Onu da Ben size kılacağım! Bakın, o da sizin ca'linizle değil. Benim ca'limle veriyorum, o da Benim ca'lime ait. Ama kim onlar, kime vereceğim onu?!.” لِلَّذِينَ لاَ يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الأَرْضِ “Yeryüzünde kendini büyük görmeyenlere…” Hadis-i şerifin ifadesiyle, مَنْ تَوَاضَعَ لِلَّهِ رَفَعَهُ اللهُ، وَمَنْ تَكَبَّرَ وَضَعَهُ اللهُ “Allah için yüzü yerde olanı Allah yükselttikçe yükseltir, kibre girip çalım çakanı da yerin dibine batırır.” Kim Allah için yüzü yerde, iki büklüm, asâ gibi bükülürse, Allah, onu yükselttikçe yükseltir. Kim tekebbüre/kibre girerse, onu da alçalttıkça alçaltır. Zira Cenâb-ı Hak, bir kudsî hadis-i şerifte, الْعَظَمَةُ إِزَارِي، وَالْكِبْرِيَاءُ رِدَائِي، فَمَنْ نَازَعَنِي فِيهِمَا قَذَفْتُهُ فِي النَّارِ buyuruyor: “Azamet izârım, kibriya ridâm Benim; bunları Benimle paylaşmaya kalkanı, derdest ettiğim gibi, tepetaklak Cehennem'e atarım!” O'nun sıfatı.. Sıfât-ı sübhaniye. Yeryüzünde büyüklük taslamayacak; “Ben ne dersem, o olur! Benim dediğim mutlaka yapılmalı! ‘Asın!' dediğim zaman, asılmalı!.. ‘Kesin!' dediğim zaman, kesilmeli!.. ‘Üzerine gidin!' dediğim zaman, hemen gidilmeli üzerine!.. Söz, bende başlamalı, bende bitmeli!.. Her şey bana bağlanmalı!..” Bu, yeryüzünde bir büyüklük taslama kompleksi…

Elçin Demirel
Elçin Demirel Kimdir?

Elçin Demirel

Play Episode Listen Later May 19, 2022 8:38


Merhaba,Ben Elçin Demirel, Hamile Pilatesi Eğitmeni, TÜRKİYE CİMNASTİK FEDERASYONU Pilates Eğitmeni ve Antrenörüm. 43 Yaşınadyım, Bir Kız Bir Erkek İki Çocuk Annesiyim, 26 Yıldır Spor Yapıyorum. Kendi Hamilelik Dönemim de Dahi Hamile Pilatesi Yaptım ve Yaptırdım. Uzmanlık Alanım Hamile Pilatesi Amacım insanlara ve de özellikle kadınlara,hamilelere hareket bilincini aşılamak, hareketsiz bir yaşamın sağlıksız olduğunu anlatmak ve göstermek . Benimle birlikte, bu yolculuğa çıkmaya hazırsan, Kanalıma abone ol ve hep birlikte büyüyelim.

Yeni Şafak Podcast
Fatma Barbarosoğlu - Bahar'ın biyografisinden parçalar (1)

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 5, 2022 7:23


Hayat şartları, hayattan beklentiler, son yirmi yılda eşine benzerine rastlanmayacak bir değişim ve dönüşüm geçirdi, geçirmeye de devam edecek. Hiçbir şey “bildiğimiz” gibi değil artık. Sürekli olan ile geçici olan, müşterek ile kişisel bir arada, birbirinin sınırlarını imha ede ede varlığını korumaya çalışıyor. Bu yazıda, sürekli ile geçici, müşterek ile kişisel bahis için bir “biyografi”yi dikkatinize sunmak istiyorum. “Biyografi”sinden parçalar sunacağım “yeni anne” çocuk sahibi değil. Olmayı da düşünmüyor. O halde niye “yeni anne” dedim? Cevabını yazının sonunda bulacağınızı tahmin ediyorum. B. 33 yaşında. Bu yazı için adını Bahar koyalım. Bahar, vegan. 13 yaşında başını babaannesinin “yönlendirmesi” ile örtmüş. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında “dini bütün bir genç kız” olarak çok takdir edildiğini ve bu takdirden mutlu olduğunu söylüyor. Takdirin yerini eleştiri ve sınırlama alınca, başörtüsünü yük olarak hissettiğine ve bu yükü daha fazla taşımaya hiç niyeti olmadığına karar vermiş ve üniversite 2. sınıfta başını açmaya karar vermiş Bahar (Okuduğu bölümü paylaşmamamı bilhassa talep etti). Başını açma sürecinin çok sıkıntılı olacağını düşünmüş. Ama düşündüğü gibi olmamış. Başı örtülü ablasının desteği ile “o dönemi” tahmin ettiğinden daha kolay atlatmış. Zor olan dönem, ki bu dönemleri birinci zor dönem, 2. zor dönem diye ikiye ayırıyor Bahar, birinci zor dönem vegan olmaya karar vermesi ile başlamış: “Belki zamanlaması yanlıştı. Kurban Bayramı'ndan iki gün önce vegan olmaya karar verdim ve bu annemin çok şiddetli tepkisine yol açtı. Bana kızmak yerine ablama kızdı, 'eserinle gurur duy' diye bağırdı ona. Aile evinde (genellikle baba evi, baba ocağı tabiri kullanılır. Bahar konuşma boyunca daima aile evi ifadesini kullandı) vegan olarak hayatımı sürdürmem çok kolay değildi. Bayramdan birkaç ay sonra burs ile araştırmacı olarak Avusturya'ya gittim. Orada kendini vegan diye tanıtan, şimdi eşim olan kişi ile tanıştım.” “Vegan diye tanıtan derken...” “Kesinlikle vegan değil. Bir süre vejetaryen takılmış sadece. Benimle buluşmaya gelmeden önce şnitzel yediğini evlendikten sonra öğrendim.” “Vegan olmadığını bilseydiniz yine de evlenir miydiniz?” “Bilmiyorum. Sanırım evlenirdim. Çünkü beni çok seviyor.” Sohbetin devamını nakletmeden önce “çünkü beni çok seviyor/du” cümlesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Evlilik terapistine giden evli çiftlerde, evlenme sebebi olarak “çünkü beni çok seviyor/du” cümlesini ziyadesiyle duyduğumu, geçerken söylemiş olayım. 2000'lerden önceki evliliklerde, “neden onunla evlendin?” sorusu, daha ziyade “ailemin kararı idi” ya da “çünkü onu çok sevmiştim” olarak cevaplanıyor. “Aileniz evliliğinizi nasıl karşıladı?” “ Çok iyi karşıladılar. Hatta annem ve babaannem bu kadar düzgün bir çocuğun benim gibi tuhaf biriyle evlenmek istemesine çok şaşırdılar ve ilk gördükleri andan itibaren damatlarını el üstünde tuttular .” “O halde birinci zor dönem kısa sürmüş ve kolay atlatmışsınız.”

Benimle evlenir misin?
#9 Aktif Ventures | Yakup Sezer | Benimle evlenir misin?

Benimle evlenir misin?

Play Episode Listen Later Feb 21, 2022 9:49


Swipeline'ı bireysel olarak desteklemek ister misin? Abonelik planlarımızı incele: https://www.patreon.com/swipeline Bu programda her bölüm yatırımcılarla sohbet edip onları tanıyacağız, odaklandıkları dikeyi, aşamaları ve ne kadara kadar yatırım yaptıklarını öğreneceğiz. Kısacası, eğer bu ortaklıklar bir evlilikse siz girişimci dostlarımızın doğru partneri bulması için bir kaynak olacağız. 9. bölümde ise konuğumuz Aktif Ventures'tan Yakup Sezer. Aktif Ventures web sitesi: https://aktifventures.com/ Swipeline'ı Instagram'da mutlaka takip et: https://www.instagram.com/swipeline_tr/

Yakın İlişkiler
Ben Sınır Koymayı Nerden Bileyim?

Yakın İlişkiler

Play Episode Listen Later Jan 30, 2022 20:25


“Bütün gün çok ama çok yoruldum. Tek hayalim işten eve gelip kanepeye uzanıp ayaklarımı uzatmak. Ama o da ne? Telefonum çalıyor. Arayan çok yakın bir arkadaşım. Benimle görüşmeye ihtiyacı var. Benimse oradan oraya gidecek gücüm bile yok... Arkadaşıma hayır desem, bu beni bencil mi yapar?” Ben Nerden Bileyim serisinin 4.bölümünde konu: sınırlar.   Bölüm akışı: (2:13) Sınırlara giriş (3:38) Sınır kavramını küçükken öğrenebilsek...  (5:24) “Öyle de hissedilir mi canım!”   (6:47) “Böyle düşünülür mü canım!” (7 58) Arkadaşlık ilişkileri içerisinde sınırları        (9:43) 6 Sınır Tipi (14:10) Sınırlar ve esneklik (14:58) Sınırlarımın ihlal edildiğini nerden bileyim?   (17:00) Sınırları ilk defa koymak    Sesi düzenleyen: Çağrı Küpeli Kapak Tasarım: Beyza Nur Karlı Website: www.yakiniliskiler.com  Instagram: www.instagram.com/yakiniliskiler  Facebook: www.facebook.com/yakiniliskiler  Twitter: www.twitter.com/yakin_iliskiler  Linkedin: https://www.linkedin.com/company/yaki... Görsel: Venus and Adonis - Francisco de Goya

Ebay Dropshipping
Ebay Dropshipping Amazon Fba Etsy Facebook SMA Benimle Yürü Derneği

Ebay Dropshipping

Play Episode Listen Later Dec 27, 2021 38:53


Merhaba arkadaşlar ben Akın Yılmaz. Ekibimle birlikte sizlere ebay dropshipping nasıl yapılır, ebay'de satan ürün nasıl bulunur, amazon etsy shopify dropshipping ve print on demand nasıl yapılır gibi soruların çözümünü üretiyoruz. 2021 internetten para kazanma ile ilgileniyorsan bu kanaldaki içerikler tam sana göre. --- Support this podcast: https://anchor.fm/okyanusi-ltd-akin-yilmaz/support

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-9 - 18 ARALIK 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 18, 2021 2:46


Üstâdına olan muhabbet ve bağlılığını dâimâ arttırarak devâm ettiren Hazreti Sâmî Efendimiz bütün gün ve gecelerini hizmet yolunda geçirdiler. Sâmî Efendimiz dergâhın temizliğinden, ihvânın her türlü ihtiyaçlarına varıncaya kadar bütün hizmetlerini seve seve yaparlardı. Hazret-i Es‘âd Erbilî Efendimizin: “Mâ‘nen bizimle aynı mertebededir, lâkin bu vazîfe bize verildi” diye ta‘rîf ettikleri Hüseyin Efendi Hazretleri yatalak olunca: “Bu Zâtın hizmeti için kim tâlib olur?” diye ihvâna sorarlar. Hemen Sâmî Efendimiz o Zâtın hizmetlerine koşarlar. Defi hâcetleri dâhil her hizmetlerini uzun müddet seve seve görürler. Nihâyet bu hizmetleri sonunda Hüseyin Efendi Hazretleri: “-Evlâdım, Cenâb-ı Hakk'a niyâz ediyorum; Allâhü ‘azîmüşşân bize ihsân ettiklerini fazlası ile sana ihsân etsin!” diye duâ buyururlar. Dünyâ hayatını Nebî-yi Ekrem (s.a.v.) Efendimizin buyurdukları gibi: “Benimle dünyânın misâli ağaç altında bir mikdâr dinlendikten sonra yoluna devâm eden yolcunun hâline benzer” diye ana rahmi ile kabir arasında bir sefer olarak görürdü; Hz. Sâmî Efendimiz. Ve bunu uzun bir ömürde her an tatbîk ettiler. “Bir yabancı âlim, Fakire ken-dilerinin hâl ve kelâmlarından sordular. O anda hâtırıma gelen şu hâllerini anlattım: Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz: “-Seferden döndüğünüzde hanımlarınızın yanına haber vermeden girmeyiniz,” buyuru-yorlar. Hz. Sâmî (k.s.) hayatı bir sefer olarak gördüğü için her yerinden kalkmalarını bir sefer kabûl ediyorlardı. Abdest almak için lavaboya her gidişlerinde yol zevcelerinin odasından geçiyordu. Yarım asırdan fazla süren evlilik hayatlarında bıkmadan, usanmadan, seve seve her defasında zevcelerini haberdâr ederlerdi. O'nun “Efendi buyur!” diye sesini duyunca odaya girer ve diğer tarafa geçerlerdi. Bu hâl altmış küsûr yıl günde en az on defa devâm etti” deyince yabancı ‘âlim ayağa kalkarak: “-Bu zât Sâhibü'z-zamân'dır. Onun dışında hiç bir velî sünnet-i seniyyeyi bu kadar derin ve ihâtalı anlayıp tatbîk edemez, ancak o yapabilir” dedi. El-hamdü li'llâhi rabbi'l-‘âlemîn.

Benimle evlenir misin?
#8 Boğaziçi Ventures | Kenan Çolpan | Benimle evlenir misin?

Benimle evlenir misin?

Play Episode Listen Later Dec 7, 2021 18:47


Swipeline'ı bireysel olarak desteklemek ister misin? Abonelik planlarımızı incele: https://www.patreon.com/swipeline Bu programda her bölüm yatırımcılarla sohbet edip onları tanıyacağız, odaklandıkları dikeyi, aşamaları ve ne kadara kadar yatırım yaptıklarını öğreneceğiz. Kısacası, eğer bu ortaklıklar bir evlilikse siz girişimci dostlarımızın doğru partneri bulması için bir kaynak olacağız. 8. bölümde ise konuğumuz Boğaziçi Ventures'tan Kenan Çolpan. Boğaziçi Ventures web sitesi: https://www.bogaziciventures.com/tr/ Kenan Çolpan: https://www.linkedin.com/in/kenan-colpan-a549a845/?miniProfileUrn=urn%3Ali%3Afs_miniProfile%3AACoAAAmUYeAB6U39UFc84Hcy4G_wV-w8Fd3WBj0 Swipeline'ı Instagram'da mutlaka takip et: https://www.instagram.com/swipeline_tr/

Benimle evlenir misin?
#7 APY Ventures | Mustafa Keçeli | Benimle evlenir misin?

Benimle evlenir misin?

Play Episode Listen Later Nov 8, 2021 15:13


Swipeline'ı bireysel olarak desteklemek ister misin? Abonelik planlarımızı incele: https://www.patreon.com/swipeline Bu programda her bölüm yatırımcılarla sohbet edip onları tanıyacağız, odaklandıkları dikeyi, aşamaları ve ne kadara kadar yatırım yaptıklarını öğreneceğiz. Kısacası, eğer bu ortaklıklar bir evlilikse siz girişimci dostlarımızın doğru partneri bulması için bir kaynak olacağız. 7. bölümde ise konuğumuz APY Ventures'tan Mustafa Keçeli. APY Ventures web sitesi: https://www.apyventures.com/ Mustafa Keçeli: https://www.linkedin.com/in/mustafa-ke%C3%A7eli-3898b637 Swipeline'ı Instagram'da mutlaka takip et: https://www.instagram.com/swipeline_tr/

Dünya Trendleri
Türkiye'nin İş Odaklı İlk Dijital Tanışma Etkinliği - Konuklar: Ömürden Sezgin ve Ziya Kızıltan

Dünya Trendleri

Play Episode Listen Later Dec 3, 2020 43:14


52. Bölümde E- Ticaret sektörünün önemli profesyoneleri Marka Mühendisi Ömürden Sezgin ve Etid - E-Ticaret İşletmecileri Derneği Genel Koordinatörü Ziya Kızıltan konuğum oldu. Bu bölümde Türkiye'nin iş odaklı ilk dijital tanışma etkinliği www.12dakika.com konuştuk. Pandeminin iş hayatında yarattığı bu sorunları dijitalde çözmek amacıyla tasarlanan 12 Dakika; panel, kongre, konferans ya da bir konuşma ortamı değil, tamamen iş odaklı tanışma ortamı sunuyor. (00:00) - Açılış (01:01) - Ömürden Sezgin ve Ziya Kızıltan'ı tanıyoruz. Valorem - https://www.youtube.com/channel/UCkrJks_cp09i1xxz3BKbJ2w (04:31) - www.12dakika.com nedir ve nasıl doğdu? www.dealroomevents.com (19:00) - Neden 12 dakika? (23:00) - Etkinlik nasıl gerçekleşecek ve sistem nasıl işliyor? (27:00) - Sunumlar nasıl olacak ve uzmanlar nasıl sunum yapacak? (33:00) - Deal Room Events hikayesi (36:43) - Son sözler... (41:08) - Mutluluk Dağıtmak - https://www.goodreads.com/book/show/24838937-mutluluk-da-tmak?ac=1&from_search=true&qid=rk2vWkWBVw&rank=2 (42:43) - Kapanış Ziya Kızıltan - https://www.linkedin.com/in/ziyakiziltan/?originalSubdomain=tr Ömürden Sezgin - https://www.linkedin.com/in/omurdensezgin/ www.12dakika.com Aykut Balcı - 12.12.2020 Benimle toplantı için - www.12dakika.com Dünya Trendlerini sosyal medyada takip edebilirsiniz Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trend... aykut@dunyatrendleri.com infodunyatrendleri@gmail.com https://www.dunyatrendleri.com Bizi desteklemek için; https://www.patreon.com/dunyatrendleri