Podcasts about fitne

  • 39PODCASTS
  • 183EPISODES
  • 20mAVG DURATION
  • ?INFREQUENT EPISODES
  • Apr 20, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about fitne

Latest podcast episodes about fitne

Yeni Şafak Podcast
Ömer Türker - Fitne ve özgürlük

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 20, 2025 5:58


Fitne kelimesi, kargaşa çıkarıp insanları birbirine düşürmek ve bozgunculuk yapmak anlamında kullanılır. Gündelik dildeki kullanımının etkisiyle zaman zaman Kurân'daki kullanımlarını da bu anlama yormaya meylederiz. Kargaşa çıkarıp bozgunculuk yapmak çok kapsamlı bir anlam olup oldukça farklı durumları içerdiğinden fitne kelimesine verdiğimiz anlamlar isabetli de sayılabilir. Nitekim fitne kelimesinin kök anlamı sıkıntı, bela, imtihan ve bu durumları doğuran şeyler demektir.

The Game Plan
#28 Merijn Schoeber - The Dark Side of the Fitness Industry

The Game Plan

Play Episode Listen Later Oct 13, 2024 73:10


This episode is sponsored by Oracle. Harness the power of AI without overspending with Oracle Cloud Infrastructure (OCI). Ideal for AI model training, OCI offers 4-8x more bandwidth than competitors at half the cost. Transform your business like Uber and Cohere with OCI. Try it for free at https://oracle.com/gameplanWelcome back to The Game Plan podcast!In this episode, I'm joined by my close friend and fitness OG, @Merijn Schoeber. We talk about how Merijn built his "Student Aesthetics" brand while still in college, eventually turning it into the globally recognized "My Shredded Lifestyle." He shares the highs and lows of entrepreneurship, from making his first sale to managing a successful fitness business.Merijn also opens up about his battle with burnout—balancing staying shredded, running multiple businesses, and pushing himself too hard. He takes us through his recovery process and the lessons he's learned about building a more balanced, fulfilling life and business.Enjoy the convo? Hit that like button, drop a comment, and subscribe for more!Check out the best protein pancakes in the world at Fuel Cakes: https://fuelcakes.com/

Mevlana Takvimi
GÜNÜMÜZ FİTNELERİNE KARŞI EN ÖNEMLİ SİLAH: TESETTÜR - 19 AĞUSTOS 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Aug 19, 2024 2:18


Allâh Resûlü (s.a.v.) zamanında zarûret ve ihtiyaç kuvvetliydi. İnananlar fakirdi ve dışarı çıkmak için şiddetli ihtiyaç duyarlardı. Fitne ihtimali de zayıftı. Çünkü insanlarda salâhat ve takvâ ağır basardı. Onun için Allâh Resûlü (s.a.v.), genel olarak kadınların eve kapanmalarını emretmemiştir. Zamanların en kötüsü olan bizim zamanımızda ise fitne galip gelmiş, fesât ve bozukluk yayılmıştır. Dışarıda açık bir şekilde dolaşanlar şöyle dursun, hicap ve tesettür içinde olan kadınlar için bile bu fitne ve fesâttan emin olunamıyor. Kadınların dışarı çıkmaları için de eskisi kadar ihtiyaç kalmamıştır. Bu böyle olunca, Müslümanlar tesettür ve hicâbı daha ciddi tutmuşlardır. Zamanların en şerlisi olan kendi zamanımızı zamanların en hayırlısı olan Allâh Resûlü (s.a.v.)'in zamanına kıyâs etmek ise zıddı, zıdda kıyâs etmektir. Bu ise kıyâsın en acayibi ve en olmayacak çeşididir. Peygamberimiz (s.a.v.) Allâhü Teâlâ'nın şu emirlerini ısrarla tebliğ etmiştir. “Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakındırsınlar ve avretlerini korusunlar. Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakındırsınlar ve avretlerini korusunlar. Yürürken, üzerlerindeki ziynetlerin anlaşılması, ses çıkarması için ayaklarını sertçe yere vurmasınlar.” (Nûr s. 31), “Baş örtülerini açık yerlerinin, ense ve gerdanlarının üzerine salsınlar.” (Ahzâb s. 59) Bunun yanında kendisi zina eden erkek ve kadınlar için çeşitli azâblar olduğunu haber vermiş, bunlara had tatbik etmiş, şehvetle bakmayı zina saymış, yabancı erkek ve kadınların birlikte yalnız kalmalarını nehyetmiştir. (Misvâk Neşriyât, Eşref Ali et-Tehanevî, Hadislerle Hanefî Fıkhı, c.19, s.65)

Mevlana Takvimi
HZ. ALİ (R.A.)'İN SAHÂBE DÜŞMANLARINA CEVÂBI - 02 AĞUSTOS 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Aug 2, 2024 2:45


Hâce Muhammed Pârisa (k.s.) Faslü'l-Hitâb adlı kitabında kaydedildiğine göre, Hz. Ali (k.v.) şöyle buyurmuştur: “Birçok kimseler beni Ebû Bekir, Ömer ve Osman (r.a.e.)'dan üstün tutuyorlar. Bunların kalblerinde bozukluk vardır. Müslümânlar arasına fitne sokarlar. Resûlullâh (s.a.v.) bana bunları haber verdi. Bunlar zahiren müslümânlarla kardeş gibi görünürler. Kalblerinde dîn düşmanlığı vardır. Yalanı güzel, kötülükleri temiz görürler. Kur'ân-ı Kerîm'in hükümlerini değiştirirler. Kötü işleri yapmakta birbirleriyle yarış ederler. Hâşâ, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'e ve Ashâb (r.a.e.)'nin büyüklerine dil uzatırlar. Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) arasındaki ihtilâfların çıkmasına sebep olurlar. Hâkk Teâlâ onları affetmez. Küçükleri, büyüklerinden bozuk düşünceleri öğrenirler. İslâm âdetlerini yıkıp, bozuk bid'atleri yayarlar. O zamanda Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in sünnetine uyan saadete kavuşur, âbidler ve şehîdlerden fazîletli olur. Yeryüzünde Şiîlerden, Râfızîlerden daha çok istenmeyen kimse yoktur. Yer onlara gazâb eder. Gök, istemeyerek onların üzerine gölge verir. Şiîlerin âlimleri, yeryüzündeki insanlardan, zararı en çok olanlardır. Fitne onlardan çıkar. Gökteki melekler onlara pis derler. Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.)'e dil uzattıkları anda kalblerinden hikmet gider. Hâkk Teâlâ, Râfızîlerin ve bid'ât çıkaran bozuk yoldaki kimselerin şekillerini değiştirir” buyurdu. Bu sözleri Hz. Ali (r.a.)'den işitenler: “Yâ Emîre'l Mü'minîn! Biz o zamana yetişirsek ne yapalım?” diye sordular. Cevâbında: “İsâ (a.s.)'ın havarileri gibi olunuz. Allâhü Teâlâ'nın emirlerine, Resûlü (s.a.v.)'in sünnetine yapışınız. Ashâb (r.a.e.)'i sevip, o taifeden uzak durunuz. Benim size sözüm, Hâkk Teâlâ ve Resûlü (s.a.v.)'in yolunda gitmeyi bid'at ve dalâlet üzere olmaktan hayırlı bilmenizdir” buyurdu. Allâhü Teâlâ hepimizi; herhâlde, her zamanda bozuk yolda bulunmaktan muhâfaza buyursun. (Şemsüddin Ahmet Sivasi, Dört Büyük Halife, s.235-236)

Yeni Şafak Podcast
TAHA KILINÇ - Fitne Ateşi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 2, 2024 4:18


“Kitlenin aklı yoktur” sözünü doğrulayan bir süreç yaşadık: Kayseri'de yakılan fitne ateşi birden bire sınırın öte yakasına sıçradı, bindirilmiş kıtalar kulaklarına fısıldananı harfiyen yerine getirdiler ve arkalarında çok boyutlu bir enkaz bıraktılar. Çok derin ve sofistike düşünmeye gerek yok; ortalama zekâya sahip herhangi biri, yaşananların “normal” olmadığını, birden bire sokakları dolduran bu kalabalıkların belli merkezlerden kontrol edildiğini ve hadiselerin son tahlilde Türkiye'yi içeriden ve dışarıdan zayıflatmayı hedeflediğini görecektir. Birkaç noktaya işaret etmek gerekiyor: * Türkiye'de son yıllarda özenle ve inatla inşa edilen “İslâm'sız Türklük” ideolojisi, bu ülkenin istikbali için en gerçek tehlikelerden biridir. Türklüğü İslâm'dan ayırdığınızda geriye kaba bir faşizmden başka bir şey kalmayacaktır. Ondan sonra artık, yabancı istihbarat örgütleri akılsız kalabalıkları istediği şekilde güdebilecektir. Türk, İslâm'la beraber vardır ve tarihe adını yazdırdığı bütün parlak başarıları İslâm'ın emrinde olduğu sürece gerçekleştirebilmiştir. Bugün İslâm'ı ve İslâm'ın bütün tezahürlerini (“İslâm kardeşliği” de elbette bunlardan biridir) “Arapçılık” ya da “Araplara özenme” olarak yaftalayan zehirli dil, Türklüğe ve Türklere en büyük kötülüğü yapmaktadır. * Yabancı düşmanlığının bilhassa Müslüman halklara yöneltilmesi ve ülkemizde mukim diğer milletlere (Ruslar, Ukraynalılar, İngilizler, Almanlar vb.) karşı son derece müsamahakâr ve alttan alan bir üslubun kullanılması, mülteci karşıtlığı ile İslâm düşmanlığının kardeş ideolojiler olduğunu gösteriyor. “Yabancı dilde tabela olmaz” diyerek esnafın helal kazancına el uzatanların sadece Arapça tabelalarla uğraşması, bunun yanında İngilizce ve diğer Batı dillerine herhangi bir müdahalenin olmaması da aynı tavrın tezahürüdür. * İnsaf, adalet ve empati gibi birçok hasletle mücehhez olması gereken ve bu yönleriyle “kitle”den ayrışması beklenen Müslümanlar içinde bazılarının da söz konusu faşist söylemlere savrulması son derece düşündürücüdür. Türkiye'deki mülteci profiline veya devleti idare edenlerin mülteci meselesini ele alış biçimine dair şerhlerinizin olması mümkündür. Ancak bu, hiçbir şekilde, masum insanların evleri ve dükkânları kundaklanırken susmayı, bize sığınan çaresiz Müslümanlara reva görülenleri içten içe desteklemeyi ve “Tamam kardeşiz, ama…” türünden sözüm ona analizlerle yapılanları aklamayı gerektirmez. * Sosyal medya mecraları, böylesi kriz anlarında bütün zincirlerinden boşanarak, yalan haberlerin -adeta patlamış bir kanalizasyon gibi- beyinlere ve kalplere sınırsızca aktığı bir gayya kuyusuna dönüşüyor. Dezenformasyon yayan kaynakların titizlikle takip edilerek anında etkisiz hale getirilmesi gerekiyor. Türkiye, iddia edilenin aksine, çok fazla ve hudutsuz özgürlüklerin yaşandığı bir ülke. Ekranları dolduran ve sokakları hareketlendiren yalancıların güç aldığı nokta da burası zaten: Diz çöktürücü bir yaptırımla karşılaşmayacaklarından eminler. Oysa dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir özgürlük ve sınırsızlık yok. Bunca başıboşluğa ve fitneye mutlaka somut müeyyideler gerekiyor. Toplumu birbirine düşüren bütün odaklar, “devletin demir yumruğu”nu ensesinde hissetmeli.

Yeni Şafak Podcast
ALİ SAYDAM - Fitne…

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 20, 2024 6:48


Aslında bir tür ilişki ve iletişim taktiği olan bu kavram, insanlık tarihi boyunca toplumsal ve bireysel hayatın çeşitli dönemlerinin içinde sürekli var olmuş… Hayatı ve tarihi belirlemiştir… Selçuklu ve Osmanlı tarihi, Avrupa tarihinin tüm dönemleri, Orta ve Uzak Doğu ve nihayet minicik tarihiyle ABD, hile, desise, tuzak ve fitnenin her çeşidiyle doludur… İslam âleminde ise fitnenin ilk ortaya çıkışı olarak kayıtlara geçtiği ifade edilen, Hz. Osman zamanında Müslümanlığı kabul ettiği bilinen, annesi tarafından Yahudi olduğu iddia edilen Abdullah b. Sebe olarak kayıtlara geçmiştir (TDV İslam Ansiklopedisi). Ya edebiyat, sinema ve TV dizileri?.. Onlarda da baş oyuncu, her zaman ‘fitne, fesat'tır… Dünya klasikleri arasında yer alan Faust (Dr. Faustus – Mefistofeles), Amadeus (Mozart – Salieri) ve Çaykovski'nin balesi Kuğu Gölü'nde (Kuğular Kraliçesi Odette – Büyücü Von Rothbart'ın kızı Odile), Ahmet H. Tanpınar'ın Huzur'unda (Nuran – Emma) ve bilumum yerli yabancı diziler…. Şeytanî (Kötü) olan her zaman Tanrısal (İyi) olanı yok etmek, dağıtmak ister… Bazen de bunu başarır… Milan Kundera'nın “Ölümsüzlük” (L'immortalité) adlı eserine atfen söylendiği üzere, “İyiler kazansaymış tarih olmazmış”… İnsanın bu dünyadaki ruhsal tekâmülü kötüye, şeytanî olana karşı mücadelede neşvünema bulmuyor mu? “Hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine” biraz da o nedenle inanılmıyor mu?... Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerine bu bağlamda hiç şaşmamak gerekir: - “Cumhur İttifakı, 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır.” - “İttifakımız ne kadar güçlü olursa, Türkiye de o derece güvende olacaktır.” - “Fitne Kazanı kaynatanların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz.” - Partimizin ve ittifakımızın surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz.” Fitne tek taraftan gelmiyor bu kez… Her yönden, içeriden ve dışarıdan topyekûn saldırıya kalkmış vaziyette… Amaç çeşitli: 1. Erdoğan'ı yalnızlaştırmak; 2. Bahçeli-Erdoğan itimat ilişkisini bombalayarak ittifakı yok etmek; 3. “Post Erdoğan” (Erdoğan sonrası) dönemi şimdiden bir tahrik unsuru olarak gösterip iktidar partisi saflarına nifak tohumları ekmek; 4. Ortada siyasi bir kaos olduğu, ülkenin yönetilemediği algısını yaratarak erken seçimi zorlamak; 5. Ve nihayetinde Türkiye'de, ABD ve AB çıkarlarına hizmet eden, PKK ve FETÖ'ye yaşam alanı tanıyan, millî bağımsızlık ve bölünmez bütünlük meselesini rafa kaldıran bir iktidar modelini yerleştirmek…

Other Side Lifestyle
119. Self Worth and Self Development w/ Isaac Miller

Other Side Lifestyle

Play Episode Listen Later Apr 21, 2024 63:55


In this episode, Isaac, a fitness coach, shares his journey in the fitness industry and the lessons he has learned along the way. He emphasizes the importance of trust and openness in coaching relationships and discusses the common mistakes coaches make. Isaac also highlights the challenges clients face in overcoming mental barriers and the misconceptions around metabolism and reverse dieting. Overall, the conversation provides valuable insights into effective coaching and the mindset needed for success in the fitness industry. This part of the conversation focuses on the importance of caloric deficit, gradually increasing caloric intake, and the process of reversing the effects of chronic low-calorie intake. It also highlights the concept of heart-centered coaching and the need for personal responsibility in achieving desired results. Additionally, it emphasizes the importance of taking action and creating a supportive community for clients. In this conversation, the hosts discuss the importance of recognizing one's self-worth and the value of personal growth. They also explore the oversaturation of the fitness industry and the shift towards finding fulfilling careers. The conversation touches on the rise of business owners and the need for synergistic relationships. They also discuss the impact of social media and the evolution of music taste. The hosts emphasize the importance of curiosity, taking action, and being a lifelong student. The conversation concludes with a lesson on avoiding cognitive dissonance and the power of advice and wisdom.   Follow Isaac on IG:  @theprolificprofessor You can find us on Instagram: Aram: @4weeks2thebeach Jim: @jimmynutrition   Grab some Serenity Gummies: CuredNutrition.com Code: OSL for 20% OFF Get some t-shirts/tanks/hoodies at:   https://www.othersidelifestyle.com/shop If you'd like to reach out to Aram, you can find him at:  https://www.4weeks2thebeach.com/work-with-me If you'd like to reach out to Jim, you can find him at:  https://www.othersidelifestyle.com/schedule Go get some supplements: www.legionathletics.com, use code: ARAM

Yeni Şafak Podcast
AYDIN ÜNAL - SUSKUNLUK VE LİNÇ ARASINDA İLİÇ

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 15, 2024 4:29


Türkiye'nin hiçbir meselesini aklıselimle, sağduyuyla, soğukkanlılıkla konuşamaz olduk. Bir hadise olduğunda, daha detayları ortaya çıkmadan toplum adeta bıçakla kesilmiş gibi ortadan ikiye ayrılıveriyor. Bir kesim, haberi duyduğu andan itibaren olağan şüphelileri tespit ediyor ve var gücüyle saldırmaya başlıyor. Marjinal örgütler, müzmin muhalifler, hadiseden fırsat devşirme peşindeki siyasetçiler, sansasyon peşindeki gazeteciler, ajan-provokatörler ve daha nicesi meselenin üzerine üşüşüp çıkardıkları büyük gürültü ve yaygarayla hakikatin ortaya çıkmasına mani oluyorlar. Diğer kesim ise, hadisenin özünden uzaklaşıp konuyu bambaşka yerlere çeken kalabalığın yaygarasını görüp ya savunma pozisyonu alıyor ya da sessizliğe gömülüyor. Terörden depreme, sel baskınlarından iş kazalarına, tecavüz olaylarından istismara kadar hemen her mesele, toz-duman, gürültü içinde enine boyuna konuşulmadan maalesef kapanıp gidiyor. Erzincan'ın İliç ilçesindeki facia sonrasında da aynı bölünmeyi yaşıyoruz. Yanıltıcı haberler, dezenformasyon, iftiralar, ithamlar, klavye başında yapılan kahramanlıklar ve ukalalıklar, peşin suçlamalar, linçler, fırsatçılıklar, “ben demiştimler”, “ben uyarmıştımlar”, karartmalar, perdelemeler, bulandırmalar arasında facianın aslı, özü kaybolup gidiyor. Diğer kesimin ağzını ise bıçak açmıyor. İliç'teki facia vesilesiyle şu iki hususun altını çizelim… Bir: Başımıza gelen birçok hadisenin aslını ve özünü anlamak uzmanlık ve yetkinlik gerektiriyor. Örneğin İliç'teki faciayı değerlendirebilmek için madencilik, maden mühendisliği, maden yasası, altın çıkarma işlemi, siyanür, cıva, çevre sorunları, iş sağlığı ve güvenliği gibi nice kapsamlı konu başlığında bilgi sahibi olmak gerekiyor. Doğru habere ve doğru bilgiye dayanmayan peşin hükümler ile linç, meselenin çözümüne değil karartılmasına yol açıyor. İki: İmam Şafi'ye ait olduğu iddia edilen ama kaynağı belli olmayan “Fitne zamanı düşman oklarını takip ediniz; o sizi hak ehline (ya da hakikate) götürür” sözü doğru bir söz değil, ya da en azından her durumda geçerli bir yöntem değil. Düşmanın, hasmın, rakibin, muhalifin pozisyonuna göre tavır belirlemek kişiyi edilgen yapar ve her zaman hakikate götürmez. Türkiye'de iktidarı destekleyen ya da genel olarak dindar/muhafazakâr kesim, tepki veya savunma pozisyonundan çıkarak, tavrını ötekinin tavrına göre belirleme huyundan vazgeçmeli, kimin ne dediğinden bağımsız olarak bir eleştiri, özeleştiri, muhasebe kültürünü inşa etmelidir. Böyle bir kültür, cemiyete, cemaate, mahalleye ya da otoriteye zarar vermez, tam tersine hayra vesile olur.

Osman Sungur Yeken
Fitne Yuvası Hayber'in Fethi (Bölüm 25) | O'nun Yolu Aşkın Yolu

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later Dec 20, 2023 48:41


Mevlana Takvimi
MEVLÎD OKUTMAK EFENDİMİZ (S.A.V.)'İ SEVMENİN ALÂMETİDİR - 27 EYLÜL 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 27, 2023 2:41


Mevlîd-i Şerîf okutmak ancak Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'i sevmekle olur. Ashâb-ı Kiram (r.a.e.) Efendilerimiz, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz'i evlerine davet etmeyi büyük devlet bilirlerdi. Her müşkülleri hallolur, hayır bereket artar, evlerine feyz-i ilâhi, rahmet-i ilâhi dolardı. O zamanda bulunsaydık, biz de davet ederdik. Zaten Mevlîd-i Şerîf okutulmasındaki maksat da, Ashâb (r.a.e.)'in yapmış olduğu bu uygulama gibi, Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'i evimize davet etmek ve hayır ile bereket olması içindir. Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)'in şairlerinden olan Hasan b. Sabit (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.)'in vefâtından sonra onu metheden, ona olan özlem ve sevgisini anlatan birçok kaside söylemiştir. Mevlîd-i Şerîf okur veya okutturursak Ashâb (r.a.e.)'in yaptığı aynı daveti manevî olarak biz de yapmış oluruz. Çünkü Cum'a günü getirilen Salavât-ı Şerîfe'yi bizzat kendisi alıyor. Öyleyse davete, yani Mevlîd-i Şerîf'e o da geliyor, demektir. Sırrı Sâkatî (k.s.) buyuruyor ki: “Her kim Mevlîd-i Şerîf'i okutmak için bir yeri hazırlasa, niyet eylese, o kimse Cennet bahçelerinden bir bahçe hazırlamış olur. Çünkü bu hazırlamış olduğu yeri, Resûlullâh (s.a.v.)'in sevgisi için hazırladı.” Çünkü Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurmuştur ki: “Her kim beni severse cennette o kimse benimle beraber olur.” Ariflerin Sultânı İmâm-ı Celâleddin es-Suyutî (r.âleyh) Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Bir evde ya da bir mahallede veya bir camide Mevlîd-i Şerîf okunsa, orayı melekler sararlar ve onlara salavât getirirler. Oradaki bulunan cemaate Allâhü Teâlâ, rahmetini ve rızasını verir. Melekler yani Cebrâil, Mikâil, İsrâfil ve Âzrâil (a.s.e.) o cemaate duâ ederler. Cenâb-ı Hâkk da onlara, o meleklerin duâsı üzerine rahmetini ve rızasını verir.” (Yusuf Özge, Fitne, s.156-157)

Hizmetten
“Yazık oldu!” diyeceksiniz... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Aug 28, 2023 7:05


Şefkat abidelerine sükunet, temkin ve teyakkuzun temsilcisi olmak düşüyor!.. *Böyle bir dönemde sükûnet, sekîne, temkin ve teyakkuzun temsilcisi olan insanlara, çok ağır başlı ve okkalı düşünceli olmak düşüyor. Tedbir ve temkin bütünüyle onlara düşüyor. Fitne tsunamileri ve fesat seylapları karşısında göğsünü gerecek, onları önlemeye çalışacak akl-ı selîm, kalb-i selîm, hiss-i selîm, ruh-u selîm sahibi insanlara.. mülahaza ve beyanları selim insanlara.. vurulduğu, dövüldüğü anda bile el kaldırmayacak ve karıncaya dahi basmayacak kadar şefkat abidelerine… Belki böyle davrananlar dünya cihetiyle kaybedebilirler fakat öbür tarafta Sahabe efendilerimizle ve Enbiyâ-ı izamla haşrolurlar. Allah onlarla haşreylesin!.. “Osmanlı” derken, hatta Kelime-i Tevhid ile gürlerken, ahireti kaybediyorlar!.. *Dünyevî kaybetme önemli değildir; asıl musibet, ahireti kaybetmektir. Bazıları daha şimdiden ahireti kaybetmiş gibi görünüyorlar. İnsan öldürmekle, öldürme ortamı hazırlamakla, öldürmeye zemin hazırlamakla bir şeyler elde etme peşinde koşuyorlar. Genel atmosferi kendi istikballerini garanti altına alma adına kullanıyorlar. Dolayısıyla ahireti kaybediyorlar. Kimileri mabette ahireti kaybediyorlar.. bazıları Allah karşısında yer yer el pençe divan da duruyor ama namaz kılarken ahireti kaybediyorlar.. “Lâ ilâhe illallah” derken ahireti kaybediyorlar.. “Muhammedun Rasûlullah” derken ahireti kaybediyorlar.. “Sahabe” derken ahireti kaybediyorlar.. “Osmanlı” derken ahireti kaybediyorlar!.. *Fakat unutmayın, ahireti kaybetmekle kalmayacaklar!.. Allah âdil-i mutlaktır! Küfür devam eder, mahkeme-i kübraya, ma'dele-i ulyâya kalır ama zalim cezasını dünyada bulur. Çok yakın bir gelecekte kaderin şiddetli tokatlarıyla derbeder olup gidecekler!.. *Bugün bu zulüm tablolarını hazırlayanlar, insanları birbirlerine karşı zulme sevk edenler, birbirine musallat edenler; kanda, irinde, gözyaşında kendi istikballerini imar etmeye çalışanlar… Bu mimar bozuntularının çok yakın bir gelecekte derbeder olup gittiklerini, kaderin şiddetli tokatlarıyla onlara “yeter artık!” dendiğini göreceksiniz. Entelektüel buna “yeter” demedi; birkaç tane elit bunlara “yeter” demedi; kendi içlerinden inanan gibi görünen bazı kimseler de “Bu kadarı fazla!” demedi. Onlar demedikleri için, dediği hora geçen ve mutlaka olan “Kün fekân” Sultanı dediği zaman zîr ü zeber olacaklarında tereddüdünüz olmasın. *Fakat o zaman da şu anda içinizde yaşattığınız o şefkat duygusuyla belki onlara acıyacaksınız, ızdırap duyacaksınız; “Keşke” diyeceksiniz “vaktinde iyiyi, güzeli, doğruyu keşfetselerdi; doğru yolda kaybedenlerden olmasalardı; sırât-ı müstakimde trafik kazası yapmasalardı; sırât-ı müstakimde şeytanın oyuncağı haline gelmeselerdi.” Fırtınaya maruz kalmış ağaçlar gibi yıkılıp gittiklerinde onlar için üzülen yine siz olacaksınız!..

Kur'an Mealleri
82.İnfitar suresi khmk Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali

Kur'an Mealleri

Play Episode Listen Later Apr 21, 2023 2:10


İnfitar Suresi (Arapça: سورة الإنفطار), birinci ayetinde göğün yarılması manasına gelen “infitar”dan bahsettiği için bu isimle anılmıştır. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur'an'ı Kerim'in kısa surelerinden olup, “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” dördüncüsüdür. Mekke döneminde Nâziât sûresinden sonra nâzil olmuştur, on dokuz âyettir. İnfitar Suresi, birinci ayetinde göğün yarılması manasına gelen “infitar”dan bahsettiği için bu isimle anılmıştır; “İze's-Semau'n-Fetarat” (Gök yarıldığı zaman). Bu surenin diğer ismi olan “İnfetarat” kelimesinin kökü ve mastarı ise “İnfitar”dır. Bütün müfessirlerin ortak görüşüne göre 19 ayetten oluşan İnfitar Suresi, 81 kelime ve 333 harften ibarettir. Mushaf'taki sırasına göre 82. iniş sırasına göre ise Kur'an-ı Kerim'in 82. suresidir. Sure, Mekke'de nazil olmuştur. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani Kur'an'ı Kerim'in kısa surelerinden olup, “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” dördüncüsüdür .İnfitar Suresi'nde, kıyametin vuku bulması, şartları ve alametleri beyan edilmektedir. Ayrıca insanları “ebrar” (iyiler) ve “fuccar” (kötüler) olarak iki gruba ayırıp, her iki grubun akıbet ve makamları hakkında söz etmekle birlikte, değerli yazıcıların (meleklerin) her insanın amellerini (Kiramen katibîn) yazdığına değinmektedir. Fâsılaları ت، ك، م، ن، هـ harfleridir. Adını ilk âyette geçen “yarılmak” anlamındaki infitâr kelimesinden alır. Sûrenin nazmı ve âyetleri arasındaki insicam bir defada nâzil olduğu izlenimini vermektedir. Sûrenin ilk bölümünde (âyet 1-5) yer ve gökle ilgili bazı kıyamet olayları tasvir edilerek göğün yarılacağı, yıldızların etrafa saçılacağı, aradaki engeller kaldırılarak deniz sularının birbirine karıştırılacağı ve kabirdekilerin dışarıya çıkarılacağı belirtilir. İkinci bölüm (âyet 6-8) kınama üslûbunun ağır bastığı soru ifadesiyle başlamaktadır: “Ey insan! Seni kerem sahibi rabbine karşı aldatan nedir?” Hz. Peygamber'in, Übey b. Halef veya Velîd b. Mugīre hakkında nâzil olduğu belirtilen bu âyeti okuduktan sonra, “Onu cehaleti aldattı” dediği nakledilir (Kurtubî, XIX, 245). Sorunun ardından, gerektiği şekilde şükretmeyen insana kendisini en güzel şekilde yaratan rabbine karşı sorumlulukları hatırlatılır. Sûrenin daha sonraki bölümünde (âyet 9-16) inançsızların yalanlamalarına dikkat çekilir. Âhiret sorumluluğu üzerinde durularak yazıcı meleklerin (Kirâmen Kâtibîn) kişinin yaptıklarının hepsini kaydettiği ve iyilerin cennete, kötülerin cehenneme gidecekleri ifade edilir. Daha sonra hesap gününün büyüklüğü tasvir edilir, Hz. Peygamber'e yöneltilen soru cümleleriyle âhiret gününün dehşeti tekrar vurgulanır ve herkesin bütün gücünden soyutlandığı o günde yalnızca Allah'ın emrinin geçerli olduğu belirtilir (âyet 17-19). İnfitâr sûresi, Resûl-i Ekrem'in cemaatle kılınan namazlarda okunmasını tavsiye ettiği sûreler arasında yer almış, Nesâî'nin zikrettiği bir hadise göre (“İftitâḥ”, 70) Muâz b. Cebel'in bir gün kıldırdığı yatsı namazını çok uzatması üzerine Resûlullah, “Fitne çıkarmayı mı arzu ediyorsun ey Muâz? Sebbihi'sme rabbike'l-a‘lâ, ve'd-duhâ, ize's-semâün fetarat sûreleri neyine yetmiyor?” demiştir. Hz. Peygamber'in, İnfitâr sûresinde tasvir edilen kıyamet sahnelerinin dehşetine işaret ederek, “Kıyamet gününü kendi gözleriyle görmek isteyen kimse Tekvîr, İnfitâr ve İnşikāk sûrelerini okusun” (Tirmizî, “Tefsîr”, 81); “Beni Hûd, Vâkıa, Kıyâme, Mürselât, ize'ş-şemsü küvvirat (Tekvîr), ize's-semâün şekkat (İnşikāk) ve ize's-semâün fetarat (İnfitâr) sûreleri ihtiyarlattı” buyurduğu rivayet edilmiştir (Abdürrezzâk es-San‘ânî, III, 368). İnfitâr sûresinin fazileti hakkında rivayet edilen (meselâ bk. Zemahşerî, IV, 229), “Kim İnfitâr sûresini okursa Allah onun için gökten inen her yağmur damlası ve her kabir sayısınca bir iyilik yazar” anlamındaki hadisin uydurma olduğu kabul edilmiştir (Muhammed b. Muhammed et-Trablusî, I, 1036).

Osman Sungur Yeken
Çocuğunuz Fitne Olabilir !

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later Feb 19, 2023 4:40


Hizmetten
İkbal cellatlığı yapanların vay haline | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 28, 2022 9:08


“İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda savmaya bak!..” * Belki birileri, kafaları çok katı, mülâaneyi anlamıyorlar, mübaheleyi anlamıyorlar, mukabeleyi anlamıyorlar. Bu anlamayanlar, anlamamada ısrar edecekler. Aldırmayın. Bir gün, bugün olmazsa yarın, arkadan gelen nesiller dediğiniz şeyleri anlayacaktır. Siz, kendiniz gibi davranın. Sahabeyi karşınıza bir ayna gibi koyun. Sık sık tavır ve davranışlarınızı o ayna karşısında bir kere daha gözden geçirin. * Kötülükleri dahi iyilikle savmaya çalışmak bir mü'min ahlakıdır. Kur'an-ı Kerim'de bu husus farklı şekillerde nazara verilmektedir. Bu cümleden olarak şöyle buyurulmaktadır: وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet, 41/34) * Evet, iyilik ile kötülük birbirinden farklı şeylerdir; bunlar müsavî değildir. Siz, kötülük gördüğünüz zaman onu iyilikle savın, iyilikle mukabelede bulunun. Başkaları bin tane yalan söylemiş olsalar da siz “Yahu ben de bir taneyle onlara mukabele edeyim!” demeyin. * Bazen böyle, bağışlayın, yalan furya gittiğinde, iftiralar çok ucuz pazarlarda yer bulduğunda, insanlar zannedebilirler ki, bu böyle de oluyor. Hayır, o iş hiç öyle olmuyor. Hele bir mü'minin işi asla yalan, iftira, karalama, entrika olamaz. * Hedefiniz doğru olduğu gibi, vesileleriniz de meşru olmalıdır. Doğru hedefe ancak doğru argümanlarla varılır. Bağışlar mısınız? Merkeple sultanın huzuruna gidilmez. “Yemin olsun asr'a (zamana); insanlar hüsranda.. ancak şunlar müstesna!..” * Merhum Mehmet Akif der ki: “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak, Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak; Hani Ashab-ı Kiram, ayrılalım derlerken, Mutlaka Sure-i ve'l-Asr'ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük surede esrâr-ı felâh, Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh, Sonra hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık, Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.” * “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak / Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak.” Hak şimdi yerde mi değil mi?!. Bâtıl gemi azıya almış mı, almamış mı?!. Fitne-fesat zirvede mi değil mi?!. Ahir zamanı resmederken Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu fotoğrafı ortaya koyuyor. O dönemin insanına, “Herkesin bozgunculuk yaptığı dönemde, imar ve ıslah hamlelerini sürdüren gariplere müjdeler olsun!” buyurarak işaret ediyor. Onlar, bir kısım bozguncuların her tarafta yangınlar çıkarmasına karşılık ıslah için çalışan insanlardır. Onlar, arının ölümü karşısında bile ağlayan, karıncaya basmayan, hâlâ bir damlacık hayatı vardır

Hizmetten
Bu apaçık bir zalim sıfatıdır | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 22, 2022 8:52


Bu video 24/04/2016 tarihinde yayınlanan “Yürüyün Şeytan ve Avenesine Rağmen!..” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/canli-... İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda savmaya bak!..” * Belki birileri, kafaları çok katı, mülâaneyi anlamıyorlar, mübaheleyi anlamıyorlar, mukabeleyi anlamıyorlar. Bu anlamayanlar, anlamamada ısrar edecekler. Aldırmayın. Bir gün, bugün olmazsa yarın, arkadan gelen nesiller dediğiniz şeyleri anlayacaktır. Siz, kendiniz gibi davranın. Sahabeyi karşınıza bir ayna gibi koyun. Sık sık tavır ve davranışlarınızı o ayna karşısında bir kere daha gözden geçirin. * Kötülükleri dahi iyilikle savmaya çalışmak bir mü'min ahlakıdır. Kur'an-ı Kerim'de bu husus farklı şekillerde nazara verilmektedir. Bu cümleden olarak şöyle buyurulmaktadır: وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet, 41/34) * Evet, iyilik ile kötülük birbirinden farklı şeylerdir; bunlar müsavî değildir. Siz, kötülük gördüğünüz zaman onu iyilikle savın, iyilikle mukabelede bulunun. Başkaları bin tane yalan söylemiş olsalar da siz “Yahu ben de bir taneyle onlara mukabele edeyim!” demeyin. * Bazen böyle, bağışlayın, yalan furya gittiğinde, iftiralar çok ucuz pazarlarda yer bulduğunda, insanlar zannedebilirler ki, bu böyle de oluyor. Hayır, o iş hiç öyle olmuyor. Hele bir mü'minin işi asla yalan, iftira, karalama, entrika olamaz. * Hedefiniz doğru olduğu gibi, vesileleriniz de meşru olmalıdır. Doğru hedefe ancak doğru argümanlarla varılır. Bağışlar mısınız? Merkeple sultanın huzuruna gidilmez. “Yemin olsun asr'a (zamana); insanlar hüsranda.. ancak şunlar müstesna!..” * Merhum Mehmet Akif der ki: “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak, Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak; Hani Ashab-ı Kiram, ayrılalım derlerken, Mutlaka Sure-i ve'l-Asr'ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük surede esrâr-ı felâh, Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh, Sonra hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık, Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.” * “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak / Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak.” Hak şimdi yerde mi değil mi?!. Bâtıl gemi azıya almış mı, almamış mı?!. Fitne-fesat zirvede mi değil mi?!. Ahir zamanı resmederken Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu fotoğrafı ortaya koyuyor. O dönemin insanına, “Herkesin bozgunculuk yaptığı dönemde, imar ve ıslah hamlelerini sürdüren gariplere müjdeler olsun!” buyurarak işaret ediyor. Onlar, bir kısım bozguncuların her tarafta yangınlar çıkarmasına karşılık ıslah için çalışan insanlardır. Onlar, arının ölümü karşısında bile ağlayan, karıncaya basmayan, hâlâ bir damlacık hayatı vardır

Hizmetten
Herkesin bozgunculuk yaptığı bu dönemde... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 21, 2022 8:45


Bu video 24/04/2016 tarihinde yayınlanan “Yürüyün Şeytan ve Avenesine Rağmen!..” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/canli-... “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda savmaya bak!..” * Belki birileri, kafaları çok katı, mülâaneyi anlamıyorlar, mübaheleyi anlamıyorlar, mukabeleyi anlamıyorlar. Bu anlamayanlar, anlamamada ısrar edecekler. Aldırmayın. Bir gün, bugün olmazsa yarın, arkadan gelen nesiller dediğiniz şeyleri anlayacaktır. Siz, kendiniz gibi davranın. Sahabeyi karşınıza bir ayna gibi koyun. Sık sık tavır ve davranışlarınızı o ayna karşısında bir kere daha gözden geçirin. * Kötülükleri dahi iyilikle savmaya çalışmak bir mü'min ahlakıdır. Kur'an-ı Kerim'de bu husus farklı şekillerde nazara verilmektedir. Bu cümleden olarak şöyle buyurulmaktadır: وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet, 41/34) * Evet, iyilik ile kötülük birbirinden farklı şeylerdir; bunlar müsavî değildir. Siz, kötülük gördüğünüz zaman onu iyilikle savın, iyilikle mukabelede bulunun. Başkaları bin tane yalan söylemiş olsalar da siz “Yahu ben de bir taneyle onlara mukabele edeyim!” demeyin. * Bazen böyle, bağışlayın, yalan furya gittiğinde, iftiralar çok ucuz pazarlarda yer bulduğunda, insanlar zannedebilirler ki, bu böyle de oluyor. Hayır, o iş hiç öyle olmuyor. Hele bir mü'minin işi asla yalan, iftira, karalama, entrika olamaz. * Hedefiniz doğru olduğu gibi, vesileleriniz de meşru olmalıdır. Doğru hedefe ancak doğru argümanlarla varılır. Bağışlar mısınız? Merkeple sultanın huzuruna gidilmez. “Yemin olsun asr'a (zamana); insanlar hüsranda.. ancak şunlar müstesna!..” * Merhum Mehmet Akif der ki: “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak, Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak; Hani Ashab-ı Kiram, ayrılalım derlerken, Mutlaka Sure-i ve'l-Asr'ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük surede esrâr-ı felâh, Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh, Sonra hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık, Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.” * “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak / Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak.” Hak şimdi yerde mi değil mi?!. Bâtıl gemi azıya almış mı, almamış mı?!. Fitne-fesat zirvede mi değil mi?!. Ahir zamanı resmederken Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu fotoğrafı ortaya koyuyor. O dönemin insanına, “Herkesin bozgunculuk yaptığı dönemde, imar ve ıslah hamlelerini sürdüren gariplere müjdeler olsun!” buyurarak işaret ediyor. Onlar, bir kısım bozguncuların her tarafta yangınlar çıkarmasına karşılık ıslah için çalışan insanlardır. Onlar, arının ölümü karşısında bile ağlayan, karıncaya basmayan, hâlâ bir damlacık hayatı vardır

Hizmetten
Yalan furya gittiğinde, iftiralar çok ucuz pazarlarda yer bulduğunda | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 13, 2022 6:17


“İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda savmaya bak!..” * Belki birileri, kafaları çok katı, mülâaneyi anlamıyorlar, mübaheleyi anlamıyorlar, mukabeleyi anlamıyorlar. Bu anlamayanlar, anlamamada ısrar edecekler. Aldırmayın. Bir gün, bugün olmazsa yarın, arkadan gelen nesiller dediğiniz şeyleri anlayacaktır. Siz, kendiniz gibi davranın. Sahabeyi karşınıza bir ayna gibi koyun. Sık sık tavır ve davranışlarınızı o ayna karşısında bir kere daha gözden geçirin. * Kötülükleri dahi iyilikle savmaya çalışmak bir mü'min ahlakıdır. Kur'an-ı Kerim'de bu husus farklı şekillerde nazara verilmektedir. Bu cümleden olarak şöyle buyurulmaktadır: وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet, 41/34) * Evet, iyilik ile kötülük birbirinden farklı şeylerdir; bunlar müsavî değildir. Siz, kötülük gördüğünüz zaman onu iyilikle savın, iyilikle mukabelede bulunun. Başkaları bin tane yalan söylemiş olsalar da siz “Yahu ben de bir taneyle onlara mukabele edeyim!” demeyin. * Bazen böyle, bağışlayın, yalan furya gittiğinde, iftiralar çok ucuz pazarlarda yer bulduğunda, insanlar zannedebilirler ki, bu böyle de oluyor. Hayır, o iş hiç öyle olmuyor. Hele bir mü'minin işi asla yalan, iftira, karalama, entrika olamaz. * Hedefiniz doğru olduğu gibi, vesileleriniz de meşru olmalıdır. Doğru hedefe ancak doğru argümanlarla varılır. Bağışlar mısınız? Merkeple sultanın huzuruna gidilmez. “Yemin olsun asr'a (zamana); insanlar hüsranda.. ancak şunlar müstesna!..” * Merhum Mehmet Akif der ki: “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak, Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak; Hani Ashab-ı Kiram, ayrılalım derlerken, Mutlaka Sure-i ve'l-Asr'ı okurmuş, bu neden? Çünkü meknûn o büyük surede esrâr-ı felâh, Başta iman-ı hakikî geliyor, sonra salâh, Sonra hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık, Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.” * “Hâlık'ın nâmütenâhî adı var, en başı Hak / Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak.” Hak şimdi yerde mi değil mi?!. Bâtıl gemi azıya almış mı, almamış mı?!. Fitne-fesat zirvede mi değil mi?!. Ahir zamanı resmederken Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu fotoğrafı ortaya koyuyor. O dönemin insanına, “Herkesin bozgunculuk yaptığı dönemde, imar ve ıslah hamlelerini sürdüren gariplere müjdeler olsun!” buyurarak işaret ediyor. Onlar, bir kısım bozguncuların her tarafta yangınlar çıkarmasına karşılık ıslah için çalışan insanlardır. Onlar, arının ölümü karşısında bile ağlayan, karıncaya basmayan, hâlâ bir damlacık hayatı vardır

Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Fitne kimin işine yarar

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 14, 2022 4:28


Önceki gün Taksim'de PKK ve türevi olan örgütler tarafından yapılan bombalı saldırının yapılma nedeni, basit gibi görünen şu örnekte tüm sadeliğiyle ortaya çıkmaktadır: “Bu tweeti VPN sayesinde paylaşabiliyorum. Güya halkın paniğe kapılmaması için yayın yasağı getirenler, tüm medyayı baskılayarak herkesi daha çok korkutuyorlar. @tcbestepe Halkın haber alma özgürlüğünü baltalamayın, milleti korkutmayın.” Şimdi küsurat partilerinden birinin başkanlığını yapan, bakanlık görevinde bulunmuş, güya devlet umuru görmüş –adı lazım değil– birinin bu mesajında ilk ortaya çıkan şey, terör eylemine tabi olarak ilgili yasalar gereğince kimi yolların kapatılmasından, haberleşmenin kısıtlanmasına... kadar alınan bir dizi kararı, devletin baskısına yorarak, yöneticileri yıpratmak ve kararlarını tartışmalı hale getirerek bir otorite boşluğu doğurmaktır. Terör eylemini yapanların ve yaptıranların bulunması biraz zaman aldığında ise, bu tip kişilerin yeni mesajlarının devletin ilgili birimlerini ve dolayısıyla devlet başkanını beceriksizlikle, yavaşlıkla, dirayetsizlikle... suçlama üzerine işleyeceği geçmişteki örnekleri itibariyle aşikardır. Taksim'deki PKK teröründe altı insan can verdi, yüze yakın insan yaralandı. Bu kanlı olaydan, devleti yönetenleri yıpratmak üzere bir mesaj şehvetine tutulanların gerçekte hangi tehlikeyi, bozgunu, fitneyi üretmek istedikleri -şükürler olsun ki- artık kimsenin meçhulü değildir. Bu terör eyleminin planı USA antetli bir kâğıda çizildiğine, Made in USA mühürlü TNT ile ve USA eğitimli kişilerce yapıldığına göre, bunlarla erişilmek istenen sonuçların da USA beslemesi kurum ve kişiler yoluyla elde edilmesi ilk bakışta normal görünmektedir. Ancak bu normalliğin gerisinde altılı masanın altına saklanmış bir partiye düşen pay ile iktidar umutlarını terör örgütü uzantılarıyla birlikte bu partiye bağlayanların ve dolayısıyla onları korumaya ve kollamaya kendilerini memur sayanların yaşadıkları zillet, içinde gönüllü olarak yer aldıkları düşmanlık çarkı en çirkin yüzüyle sırıtmaktadır. Nasıl bir çarktan söz ediyoruz? Coğrafyamızdaki hakimiyetini donanma ve asker gücünden çok fitne maharetiyle sağlayan İngiltere'nin daha Sykes- Picot Anlaşması'yla –ileriki yıllarda aktif hale getirilmek üzere– sorunlu bir bölge yaratma planı, ilk meyvelerini ABD'nin Irak'ı işgali ve ardından Suriye İç Savaşı üzerinden yaklaşık bir yüz yıl sonra vermiştir. İlkinde bölge halkına barış ve özgürlük vermeye, ikincisinde bölgeyi terörist yapılanmalardan arındırmaya yönelik vaatlerin, enerji kaynaklarının tamamını ele geçirmekten ve bu kaynakları ABD merkezli olarak kurulan ve kullanılan terör örgütleri vasıtasıyla korumaktan ibaret olduğu kısa sürede anlaşılmış; daha büyük planın ise yüz yıllık işgalin tamamlanmasını teminen Osmanlı mirasını temsil eden Türkiye'nin bekasına yönelik olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin güney sınırını emniyete almak için gösterdiği çaba karşısında PKK ve türevlerinden kendi silah, para ve eleman yardımıyla oluşturulmuş bir hat kuran ABD, Türkiye'yi dize getirmek için bunun yeterli olmaması ihtimaliyle Bulgaristan ve Yunanistan da üstler açmış ve buraları da Türkiye'ye karşı ağır silahlarla donatmıştır. Şimdi kimi zaman Yunanistan'ı şımartarak, kimi zaman da içerideki destekçileriyle birlikte PKK'yı azdırarak Türkiye'yi ricate zorlayan ABD, İngiltere'nin yüz yıl önce oluşturduğu sorunlu bölgenin, uzaktaki terör devleti olma konumuna oturmuştur.

Crossfit Goldsboro's Podcast
Miranda Rackley's Fitness Journey!

Crossfit Goldsboro's Podcast

Play Episode Listen Later Oct 3, 2022 45:01


Just a few of the topics discussed: Weight loss Weightlifting Nutrition PlanExercise Routine #SupermomsI promise she will motivate you to be 1% better

Kur'an Mealleri
64. Tegabün (Aldanma) suresi KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Kur'an Mealleri

Play Episode Listen Later Oct 1, 2022 5:14


Teğabun Suresi (Arapça: سورة التغابن) adını, 9. ayette geçen kıyamet günü ve Yevmu't-Teğabun (pişmanlık günü) kelimesinden almıştır. Bu sure sözcük ve hacim bakımından geniş surelerdendir, evrensel ve genel duaya işaret eden, Allah'ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen surelerin altıncısıdır.Teğabun Suresi adını, 9. ayette geçen kıyamet günü ve Yevmu't-Teğabun (pişmanlık günü) kelimesinden almıştır. Teğabun kelimesi bu manasıyla Kur'an-ı Kerim'de bir defaya mahsus olmak üzere sadece bu surede geçmiştir. Ayetlerin sayısı noktasında kari ve müfessirler arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 18 ayet, 242 kelime ve 1091 harften ibarettir. Mushaf'taki resmi sırası itibarıyla 64. iniş tertibine göre ise Kur'an'ın 108. suresi olan Teğabun Suresi Medeni'dir ve başka bir görüşe göre Mekki'dir; ancak Medeni olması meşhur ve sıhhate daha yakındır. Teğabun Suresi lafız ve hacim bakımından geniş surelerdendir ve diğer surelere göre Kur'an'ın kısa surelerinden olmakta ve 28. cüzün üçüncü hizbinde yer almaktadır. Evrensel ve genel duaya işaret eden ve Allah'ı tesbih (سَبَّحَ لِلَّـهِ) ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen surelerin altıncısıdır. Konuları Mead ve ceza günü, insanın yaratılış meselesi ve Allah'ın insanı en iyi şekilde yaratması, Allah'a tevekkül, Allah yolunda borç verme ve Karzu'l-Hasene(karşılıksız borç verme)'nin sevilmesi gibi birkaç ahlaki ve toplumsal emir ve cimrilikten sakınma konuları Teğabun Suresi'nin işlediği temel konularından bazılarıdır.[1] Meşhur Ayetler إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللَّهُ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ Mallarınız ve evlâtlarınız, bir sınamadır size ancak ve Allah katındaysa pek büyük bir mükâfat var. Allah Teâlâ on dördüncü ayet-i kerime de insanın eş ve çocuklarını düşman olarak tanıtıyor. Allah Teâlâ bu ayet-i kerime de insanın eş ve çocuklarını, insan için bir sınama vesilesi (fitne) olarak beyan etmektedir. [3] Fitne insanın müptela olduğu acılara, zorluklara, musibetlere ve sınanmaya sebep olacak şeylere denilmektedir. [4] Tefsir kitaplarında bahsedildiğine göre evlat ve mal insan için en önemli sınama vesilelerinin başında gelmektedir. [5] Neden mi? zira insanın evladına olan sevgisi ve dünya malının insan yanın da değerli olması, insanı ahret ve bu ikisi arasında (mal ve evlat) ikilemde bırakmaktadır. [6] Emirü'l-Müminin İmam Ali'den (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Ya Rabbi fitne ve sınamadan sana sığınırız demeyin; zira her kes ona duçar olacaktır, aksine insanı saptıran fitnelerden Allah'a sığınırız diye dua edin. [7] إِن تُقْرِ‌ضُوا اللَّـهَ قَرْ‌ضًا حَسَنًا يُضَاعِفْهُ لَكُمْ Eğer Allah'a güzel bir tarzda borç verirseniz o, verdiğinizi kat-kat arttırır. (Ayet / 17) Karzu'l-Hasene Tefsir kitaplarında yazılanlara göre bu ayet-i kerimedeki Karzu'l-Hasene'den maksat; Allah yolunda infak etmektir. [8] Tefsir-i Tesnim, Karzu'l-Hasene'yi Kuran kültürü ve terimi açısından şöyle açıklamaktadır; İnsanın her hayır işi, Allah rızası için yapması, ibadet olabilir, infak olabilir yâda umuma faydalı bir iş olabilir. Öyleyse bu tanım, Fıkhi anlamda ki Karzu'l-Hasene'yi de kapsayacaktır. Bu tefsir kitabının açıklamalarına göre; Allah ‘‘hayırlı bir iş Allah katında muhafaza ediliyor'' diyeceğine, hayır işin kat-kat artacağını söylüyor. Bunu anlatabilmek için de Karzu'l-Hasene sözcüğünden istifade ediyor. Karzu'l-Hasene de verilen borç, sahibine geri verilmek üzere muhafaza edilmektedir. [9] Fazilet ve Özelliklikleri Allah Resulünden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim Teğabün Suresi'ni okursa, ani ölümlerden âmânda olur. [10] İmam Sadık'tan (a.s) da şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim farz namazlarda Teğabün Suresi'ni okursa, Teğabün Suresi kıyamet günü ona şefaat edecektir. Kıyamet günü adil bir şahit gibi Allah katında Teğabün Suresi'ni okuyan şahsa, şahitlik edecektir ve Teğabün Suresi'ni okuyan şahsı, cennete dâhil edene kadar ondan ayrılmayacaktır. [11] İmam Bakır'dan (a.s) ş

Joey Pinz Discipline Conversations
#108 Nate Palmer: Fat Loss Expert for Entrepreneurs| Joey Pinz Discipline Conversations

Joey Pinz Discipline Conversations

Play Episode Listen Later May 25, 2022 57:08 Transcription Available


Nate is a fitness and nutrition expert, coach, speaker, and writer who believes that being in incredible shape gives a massive advantage in business, focus, and relationships. He's also a dad, husband, and the #1 bestselling author of The Million Dollar Body Method and  Passport Fitness. Nate helps business owners and entrepreneurs improve their physique, finances, and family time using fitness and nutrition as force multipliers. Episode Links:Web: https://n8trainingsystems.com/Facebook: https://www.facebook.com/n8palmerLinkedIn: https://www.linkedin.com/in/n8training/Twitter: https://twitter.com/n8trainingYouTube: https://www.youtube.com/c/N8TrainingSystemsInstagram: https://www.instagram.com/n8training/Joey Pinz Conversations Podcast Information: • Website: https://www.joeypinz.com • Link Tree: https://linktr.ee/joeypinz • Music by Tom Izzo: @wahlsinger  https://tomizzomusic.com  Support our podcast:  • Subscribe: https://joeypinzconversations.com/subscribe/ • How much is this podcast worth to you? Consider $5, $10 or $20/mo with Patreon: https://www.patreon.com/joeypinz  • How about a one-time payment?  • What is the episode worth to you? $25/$50/$100/$500 /$1,000/$5,000 with PayPal (one-time): https://www.paypal.com/paypalme/JoePannone Please subscribe/follow to Joey Pinz Discipline Conversations Podcast: • Spotify, Apple, Google, or others.  Please consider rating with 5 stars if you like it. • Apple: https://podcasts.apple.com/us/podcast/joey-pinz-discipline-conversations/id1583997438 • Spotify: https://open.spotify.com/show/69SFwY3XSwcw9qNvElAn10 • Google: https://podcasts.google.com/feed/aHR0cHM6Ly9mZWVkcy5idXp6c3Byb3V0LmNvbS8xODI4OTA2LnJzcw • YouTube: https://www.youtube.com/c/JoeyPinzDisciplineConversations?sub_confirmation=1Please follow on social media: @TheJoeyPinz • Instagram: @TheJoeyPinz https://www.instagram.com/TheJoeyPinz  • Twitter: @TheJoeyPinz  https://twitter.com/TheJoeyPinz • Facebook: @TheJoeyPinz https://www.facebook.com/TheJoeyPinz • TikTok:  @TheJoeyPinz  https://www.tiktok.com/@thejoeypinzFinally,  join our newsletter: https://joeypinzconversations.com/#newsletterSupport the show

Osman Sungur Yeken
Fitne Yuvası Hayber'in Fethi (Bölüm 25) | O'nun Yolu Aşkın Yolu

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later Apr 27, 2022 48:41


25. Bölümde fitne yuvası Hayberin Fethi Osman Sungur Yeken'in anlatımıyla sizlerle.. Ramazan'da her gün 23.00'da O'nun yolu aşkın yolu diyoruz (sav). Bu Ramazan Peygamberimizin hayatını öğrenip Ramazanı dolu dolu geçirmek için videoları kaçırmayın. Hadi bu haberi sen de herkese duyur ve bir kişinin daha Peygamberimizi (sav) tanımasına vesile ol. Unutma sebep olan yapan gibidir. Abone olmak için tıklayın ► http://goo.gl/g7eq9L​​ Osman Sungur Yeken'in kitaplarını instagram üzerinden nüve design sayfasından temin edebilirsiniz. Detaylı bilgi için 0551 231 01 43 numaraları telefondan iletişime geçebilirsiniz. nuve.design ► https://www.instagram.com/nuve.design/

Osman Sungur Yeken
Kerbela 2 | Hz.Osman'ın Şehadeti

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later Apr 2, 2022 23:29


Hz.Osman nasıl şehit edildi? Fitne dönemi nasıl başladı? Fitnelere ne sebep oldu? Kerbela'da neler yaşandı..Hepsi bu videoda.. Abone olmak için tıklayın ► http://goo.gl/g7eq9L

Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Fitne karıncasını kanatlandırmak

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 24, 2021 4:39


Hükmî bir şahsiyet olan devletin işleyişi, kendi hakikatine tabidir ki, bu hakikat gerçek bir şahsiyetin hâl ve gidişatıyla aynılık değil ama büyükler benzerlikler taşır. Geçmişteki devletlerin ve onları yöneten ümmetlerin varlık ve yokluk ilişkilerinden hareketle, devletlerin de insanlar gibi doğduklarını, yaşadıklarını ve öldüklerini söylediğimiz gibi, bu düzeylerin düz bir hatta seyretmediğini, çıkışlara ve inişlere, huzura ve endişeye, sükûna ve kargaşaya, ittihada ve ifsada... göre seyrettiğini de, onlardan edindiğimiz tecrübeler eşliğinde söylüyoruz. Yine bu kanaat ve tecrübeler sayesinde tabi olduğumuz devletteki işleyişe mahsus özel okumalar, değerlendirmeler yaparak, onun ömrünü uzatmaya, huzurunu ve istikrarını temin etmeye çalışıyoruz. Devletlerin de insanlar gibi

Yeni Şafak Podcast
Faruk Beşer - Fitne/Fiten Hadislerini Nasıl Anlayacağız?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 14, 2021 4:48


Gayb ile ilgili meselelerde sağlam bilgiye sahip olmamızın birinci önemli sebebini söylemiştik. İkinci önemli sebebi de şudur: Bunlar hakkında doğru bilgiye sahip olmayan müslümanların bu konularda nereden geldiği belli olmayan haberlerle sıradan insanları saptırıp akidelerini bozması ve onları birbirilerine düşürmesi mümkündür, bu hep olagelmiştir ve olmaktadır. İşte bunun için imanın taklitle, yani kulaktan dolma bilgilerle olamayacağı söylenir. Tarih boyunca müslümanların en çok böyle gayb ve fiten haberleriyle, bir de rüyalarla sapıp yoldan çıktıkları, çatışan fırkalara ayrıldıkları bir gerçektir. Daha birkaç gün önce tanıdığım ve İslami duyarlılığına güvendiğim bir dostum, kitaba ve Sünnete uygun yaşamadığını iyi bildiğim bir 'şeyh' için, 'rüyamda hep onu görüyorum, bana kendisine gelmemi söylüyor, ne yapayım' diye sordu. Şeyhin istikametini anlayabilme bilgisine sahip olmayan birisi bunu büyük bir şeref sayar, bununla taltif edildiğini, onurlandırıldığını düşünür. O şeyhi de artık sandığından daha büyük bilmeye başlar. Oysa bu durum, rüyasına müdahale ederek şeytanın onu yoldan çıkarma tuzağı olabilir. Bu durum böyle rüyaları görenlerin İslam adına iyi şeyler yapmakta olduklarına, bu sebeple şeytanların onları sağdan vurmak istediklerine de işaret eder. İbn Sîrin'nin dediği gibi, “rüyalar üç türlüdür: ya Rahmani beşaretlerdir ya şeytani saptırmalardır ya da nefsi zaaflardan kaynaklanan mal-i hülyalardır”. Kişi, rüyasının bunlardan hangisi olduğunu bilemez, bilse de yorumunu doğru yapamayabilir. Bu yüzden rüyalarla amel edilmez denmiştir.

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - Bir fitne olarak “sorun” siyaseti

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 24, 2021 6:28


“Meseleyi büyütmezseniz, mesele yoktur derseniz mesele kalmaz” dediği söylenir 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in. Bu bazı gerçek meseleleri görmezden gelerek, gündemden düşürerek veya gündeme gelme yollarını kapatarak kestirmeden çözmenin kurnaz bir siyasi yolu gibi görünmüştür hep. Nitekim, Demirel'in siyaset tarzı ülkenin gündemindeki veya gerçeğindeki birçok meseleyi bu şekilde yıllarca idare etmekle temayüz etmiştir. Görmezden gelerek çözme veya çözmüş gibi görünme veya hiç bulaşmama yolu gerçek meseleler ülkenin gündeminde dağ gibi büyür de toplumsal barışı tehdit edene kadar bu görmezden gelmeler sürebilirdi. Dağ gibi büyüyüp başka meselelerin tamamının önüne geçtiğinde ise çözüm için artık çok geç kalınmış olabilirdi.

Hizmetten
Üç boyutlu fitne | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Aug 19, 2021 6:33


Bu video 06/05/2018 tarihinde yayınlanan "Fitne ve Habil Tavrı" isimli Bamtelinden alınmıştır. Tamamını buradan izleyebilirsiniz: http://www.herkul.org/bamteli/bamteli...

Yeni Şafak Podcast
Mehmet Metiner - İçimizdeki mankurtların fitne ateşine dikkat...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 5, 2021 6:07


Doğru, dünyanın her yerinde yangınlar çıkıyor. Lakin ülkemizin özellikle turizm beldelerindeki yangınlar tam bir sabotaj eseridir. Kimin yaptığını veya kimlerin yaptırdığını bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Çok açık söylüyorum: Yangınların kahir ekseriyeti bilerek çıkartılıyor. Taşeron örgütün arkasındaki asıl üst aklı görmek lazım. Bu yangınlar, Türkiye'nin ekonomisine ve Erdoğan hükümetinin algısına yöneltilmiş bir terör saldırısından ibarettir. Amaçlanan şey, pandemiyle birlikte artan huzursuzluğu toplumsal bir öfkeyle buluşturarak Erdoğan'ın alaşağı edilmesi senaryosunun hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bunun siyasal ve sosyal iklimi oluşturulmak isteniyor açıkçası. Türkiye ekonomik olarak güçlenmemeli ve Türkiye'nin içi karıştırılmalı. Yangın bu işin bahanesi. Arkasında bir üst akıl var. O yüzden yangının başladığı ilk günden itibaren bu kaos oyununun siyasal ayağını oluşturanlar ve malum odaklar doğrudan Erdoğan'ın şahsında siyasal iktidarı

TR724 Podcasts
AKP kaynıyor; fitne fesat yuvası’ | Nöbetçi Editör [Fatih Akalan]

TR724 Podcasts

Play Episode Listen Later May 11, 2021 43:35


AKP kaynıyor; fitne fesat yuvası’ | Nöbetçi Editör [Fatih Akalan] by Tr724

Hizmetten
Üç boyutlu fitne | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Apr 11, 2021 5:54


Bu video 06/05/2018 tarihinde yayınlanan "Fitne ve Habil Tavrı" isimli Bamtelinden alınmıştır. Tamamını buradan izleyebilirsiniz: http://www.herkul.org/bamteli/bamteli... Meşrû yolların dışında yol aramamalı.. Makyavelistçe hareket etmemeli.. hep Peygamberler Yolu'nda yürümeli.. istikâmet içinde olmalı.. bütün cihan çok farklı, çok değişik, çok abuk-sabuk yollarda yürüse bile, bu, hakiki mü'mine tesir etmemeli.. o, yol değiştirmemeli, yanlış güzergahlara sapmamalı.. doğru yürüdüğünden dolayı öldürseler bile, el kaldırmamalı.. Tarihin değişik dönemlerinde -Efendimiz'den evvel de Efendimiz'den sonra da (sallallâhu aleyhi ve sellem)- küçük çapta hep bu türlü hadiseler olmuş. Bazen çok büyük fitneler de vuku bulmuş. Mesela; Hazreti Ali döneminde Harûrîlerin hareketi, Hâricîlerin hareketi, Emevîlerin ona karşı çıkması… Bütün bu hadiseler karşısında Hazreti Ali efendimiz asla istikâmetten ayrılmamıştır. Başka bir vesile ile arz etmiştim, O'na demişler ki: “Harûrîler, filan yerde, bir temerküz (bir noktada/merkezde bir araya gelme), bir tahaşşüd (toplanma, yığılma) içindeler; size hücum edecekler. Onlar size hücum etmeden, -yerleri, şu- şu yol, şu yöntem ile hareket ederseniz, tepelerine binersiniz onların!” Fakat, “Ne mâlum bize hücum edecekleri?!.” demiş koca İmam. Ebû Hanife, fetvasını Hazreti Ali efendimizin o beyanına bina ediyor: “Size saldırıları/taarruzları kat'î olmadıktan sonra, mukabelede bulunulmaz; malınıza, canınıza kastetme ihtimali bile olsa!” O dönemde cereyan eden o hadiseler, bize bir tenbih idi; arkadan gelenlere, Siyer sayfalarında, paragraflarında bir tenbih idi: “Dikkat edin bunlara!.. Bu beşer, beşeriyetini koruduğu sürece -genlerinde var onun, bir yönüyle- her zaman aynı şeylerle karşı karşıya kalabilirsiniz! İşte bu türlü şeyler ile karşı karşıya kaldığınız zaman yapmanız gerekli olan, Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) o tavsiyesine uymaktır. Bu, peygamber yoludur. El-âlem senin üzerine geliyor; sen bir tebessüm ile onu yumuşatmaya bak. Biraz evvel arz ettim, Hazreti Mesih gibi davranarak, onu yumuşatmaya bak. Çünkü bir taraf fitneyi temsil ediyorsa, öbür taraf da temsil ederse fitneyi, fitne, muzaaf hale gelir, katlanır. Şayet bunda temâdî edilirse, mük'ab hale gelir. -Bu tabir, Ziya Gökalp'a ait; mük'ab, üç buudlu demek.- Üç buudlu fitne haline gelir, hafizanallah. Yani, insanlar birbirlerinden on kilometre değil, yüz kilometre uzaklaşmış olurlar. Ve bu, bir uzaklaşma fasit dairesi -kısır döngüsü- oluşturur. Bu insanların sonra bir araya gelmeleri de âdetâ imkânsız hale gelir. Buna meydan vermemek için birileri yerlerinde oldukları gibi durmalı; karakterlerine uygun bir tavır sergilemeliler. Hizmet'e dair gelişmelerden haberdar olmak için https://hizmetten.com/ internet sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın. Ayrıcalıklardan yararlanmak ve maddi olarak destek vermek için bu kanala katılın: https://www.youtube.com/channel/UCVgC...

Bahar Solukları
Eyüp Ensar Uğur - Sahabe, Osmanlı ve Hizmet Ekseni Etrafında Fitne Sonrası Entellektüel..

Bahar Solukları

Play Episode Listen Later Jan 19, 2021 7:34


Eyüp Ensar Uğur - Sahabe, Osmanlı ve Hizmet Ekseni Etrafında Fitne Sonrası Entellektüel.. by Bahar Solukları

Mehtap İNAN- evvela masal
Binbir Gece Masalları Orijinal Kitap 27

Mehtap İNAN- evvela masal

Play Episode Listen Later Jan 16, 2021 14:44


Eyüboğlu Ganim ile Kardeşi Fitne hikayesine başlayan Şehrazat iki haremağasının hadım edilmesini anlatır Şehriyar'a...54 gece geride kalmıştır. Binbir Gece Masalları'nın 1949-1954 yıllarında Arapçadan Türkçeye çevrilmiş bulabildiğim en eski, en orijinal ve tam metin okumasıdır. Keyifle dinlemenizi dilerim. * Unutmadan bu masallar büyükler içindir.

KronosPod
Reform dağlarında ‘Fitne ateşi'yle ısınmak!

KronosPod

Play Episode Listen Later Nov 23, 2020 15:00


Kılıçdaroğlu'nun kritik rolünden MHP'nin reforma bakışına, 'Fitne ateşi'yle verilen mesajdan Cumhur İttifakı'nın akıbetine...

Ahval
Zülfikar Doğan: Yeni dönemde ’48 saatlik Erdoğan’ taktiği

Ahval

Play Episode Listen Later Nov 22, 2020 13:12


Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini yorumlayan Zülfikar Doğan, koronavirüs salgınında açıklanan önlemlerin bu hafta daha da ağırlaştırılmasının söz konusu olabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında geçen hafta açıkladığı önlemlerin ciddi kafa karışıklığına yol açtığını belirten Doğan, gerek yaş grupları gerekse sokağa çıkma yasaklarına ilişkin saatlerin tam anlaşılmaması nedeniyle İstanbul’da bir gecede yaklaşık 2 milyon liralık para cezası kesildiğini ülke genelinde cezaların milyonlarca liraya ulaşmış olabileceğini kaydetti. Restoran, kafe, bar, lokanta, kıraathanelerin kısmen kapatılması ve sadece paket servise izin verilmesiyle binlerce işyerinin fiilen kapanmak zorunda kaldığını vurgulayan Zülfikar Doğan; “Restoranlar, içkili lokantalar, çay-kahve servisi yapılan kahvehaneler nasıl paket servisi yapacak? Yani bu resmen kapanma kararı ancak adı böyle konulmadı. Bu işyerlerine hiçbir parasal ya da nakdi destek yok. Vergi, kira, kredi, sigorta primi ödemelerine erteleme yok. Çalışanlar ne yapacak belirsiz. Hepsi işsiz ya da ücretsiz izinde. Sigortalı olanlar nispeten şanslı günde 39 TL nakdi ödeme desteği alabilecekler. Günlük yeni hasta sayısı 5 binin, vefat sayısı 100’ün üzerine çıkmış durumda. Daha ağır kararlar, uzun süreli kapatmalar, seyahat yasakları gelebilir. Ancak iktidar olabildiğince bunu geciktirmeye çalışıyor çünkü böyle bir durumda ailelere, çalışanlara, işletmelere dayanabilmeleri için destek verecek kaynak yok. Kapanan işyeri sayısı ve işsiz sayısı daha da artacak” dedi. Ekonomi yönetimindeki değişiklik sonrasında ortaya atılan yeni dönem söyleminin ilk icraatının 475 puanlık faiz artışı olduğunu dile getiren Doğan, bu kararla mevduat ve kredi faizleri de artacağını, kredi kullanımının azalacağını, tüketim ve harcamaların, yatırımların azalacağını, işsizliğin artması yanında ekonomik daralma ve küçülmenin hızlanacağını söyledi. ‘Ancak iktidar bu adımı atmak zorundaydı, başka çaresi yoktu’ diyen Doğan; “Şimdi bu adımlar dile getirilen demokrasi, yargı, hukuk reformlarıyla desteklenmezse kısa süre sonra eskiye dönülür. Cumhurbaşkanının bu konuda iki haftadır yinelediği vaatler var. Son olarak Türkiye’nin geleceğinin Avrupa’da olduğunu söyleyerek AB vizyonunu yıllar sonra yeniden gündeme taşıdı. Diğer yandan da Bülent Arınç-Cemil Çiçek gibi isimlerin yargı reformu, hukuksuz tutuklamaların sonlandırılması, Osman Kavala-Selahattin Demirtaş-Ahmet Altan gibi isimlerin tahliye edilmesi gerektiği yönündeki sözlerine üç-dört gündür sessiz kaldıktan sonra, bugün sert tepki gösterdi. Fitne ateşi yakılmak isteniyor diye konuştu. Şahsi görüşleridir, biz Kavalalarla bir arada olmayız diye çıkış yaptı. Yani son dönemde Cumhurbaşkanı bazı sıcak gelişmelerde hep 48 saat ya da 72 saat geçtikten sonra tepki veriyor. Siyasi kulislerde bu durum ’48 saat Erdoğan’ ya da ‘Erdoğan’ın 48 saat taktiği’ diye nitelendiriliyor. Tabii bu son açıklamaları yargı, hukuk, adalet, insan hakları vb. konularda son iki haftadır yaptığı açılımların sözde ve göstermelik olduğu şeklinde yorumlandı. Yani zihniyette bir değişiklik yok, değişim zor. Nitekim, AB’den gelen açıklamalara bakılırsa Erdoğan’a güvenmediklerini, söylem değil eylem beklediklerini belirtiyorlar. Kanımca bu AB liderler zirvesi öncesi olası yaptırımları erteleyebilmek için zaman kazanmaya dönük bir yeni dönem söylemi. Erdoğan önce 48 saat bekledi, tepkileri gözledi, MHP sert tepki gösterince geri adım atıldı” yorumunu yaptı. Erdoğan’ın AB’ye, ABD’ye mesajlar vererek yeni bir algı yaratmaya çalıştığını, ancak inandırıcı bulunmadığını savunan Doğan, G20 gerekçesiyle Suudi Kralıyla yapılan görüşme sonrasında da Ortadoğu’da ilişkileri düzeltme, Mısır ile diyalog arayışı ve sıkışmışlıktan kurtulma çabalarının işaretlerinin görüldüğünü belirtti. Ankara Rüzgârı’nda Zülfikar Doğan’ın yorum ve değerlendirmelerini buradan dinleyebilirsiniz.

Ankara Rüzgarı
Zülfikar Doğan: Yeni dönemde ’48 saatlik Erdoğan’ taktiği

Ankara Rüzgarı

Play Episode Listen Later Nov 22, 2020 13:13


Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini yorumlayan Zülfikar Doğan, koronavirüs salgınında açıklanan önlemlerin bu hafta daha da ağırlaştırılmasının söz konusu olabileceğini söyledi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında geçen hafta açıkladığı önlemlerin ciddi kafa karışıklığına yol açtığını belirten Doğan, gerek yaş grupları gerekse sokağa çıkma yasaklarına ilişkin saatlerin tam anlaşılmaması nedeniyle İstanbul’da bir gecede yaklaşık 2 milyon liralık para cezası kesildiğini ülke genelinde cezaların milyonlarca liraya ulaşmış olabileceğini kaydetti.Restoran, kafe, bar, lokanta, kıraathanelerin kısmen kapatılması ve sadece paket servise izin verilmesiyle binlerce işyerinin fiilen kapanmak zorunda kaldığını vurgulayan Zülfikar Doğan; “Restoranlar, içkili lokantalar, çay-kahve servisi yapılan kahvehaneler nasıl paket servisi yapacak? Yani bu resmen kapanma kararı ancak adı böyle konulmadı. Bu işyerlerine hiçbir parasal ya da nakdi destek yok. Vergi, kira, kredi, sigorta primi ödemelerine erteleme yok. Çalışanlar ne yapacak belirsiz. Hepsi işsiz ya da ücretsiz izinde. Sigortalı olanlar nispeten şanslı günde 39 TL nakdi ödeme desteği alabilecekler. Günlük yeni hasta sayısı 5 binin, vefat sayısı 100’ün üzerine çıkmış durumda. Daha ağır kararlar, uzun süreli kapatmalar, seyahat yasakları gelebilir. Ancak iktidar olabildiğince bunu geciktirmeye çalışıyor çünkü böyle bir durumda ailelere, çalışanlara, işletmelere dayanabilmeleri için destek verecek kaynak yok. Kapanan işyeri sayısı ve işsiz sayısı daha da artacak” dedi.Ekonomi yönetimindeki değişiklik sonrasında ortaya atılan yeni dönem söyleminin ilk icraatının 475 puanlık faiz artışı olduğunu dile getiren Doğan, bu kararla mevduat ve kredi faizleri de artacağını, kredi kullanımının azalacağını, tüketim ve harcamaların, yatırımların azalacağını, işsizliğin artması yanında ekonomik daralma ve küçülmenin hızlanacağını söyledi. ‘Ancak iktidar bu adımı atmak zorundaydı, başka çaresi yoktu’ diyen Doğan;“Şimdi bu adımlar dile getirilen demokrasi, yargı, hukuk reformlarıyla desteklenmezse kısa süre sonra eskiye dönülür. Cumhurbaşkanının bu konuda iki haftadır yinelediği vaatler var. Son olarak Türkiye’nin geleceğinin Avrupa’da olduğunu söyleyerek AB vizyonunu yıllar sonra yeniden gündeme taşıdı. Diğer yandan da Bülent Arınç-Cemil Çiçek gibi isimlerin yargı reformu, hukuksuz tutuklamaların sonlandırılması, Osman Kavala-Selahattin Demirtaş-Ahmet Altan gibi isimlerin tahliye edilmesi gerektiği yönündeki sözlerine üç-dört gündür sessiz kaldıktan sonra, bugün sert tepki gösterdi. Fitne ateşi yakılmak isteniyor diye konuştu. Şahsi görüşleridir, biz Kavalalarla bir arada olmayız diye çıkış yaptı. Yani son dönemde Cumhurbaşkanı bazı sıcak gelişmelerde hep 48 saat ya da 72 saat geçtikten sonra tepki veriyor. Siyasi kulislerde bu durum ’48 saat Erdoğan’ ya da ‘Erdoğan’ın 48 saat taktiği’ diye nitelendiriliyor. Tabii bu son açıklamaları yargı, hukuk, adalet, insan hakları vb. konularda son iki haftadır yaptığı açılımların sözde ve göstermelik olduğu şeklinde yorumlandı. Yani zihniyette bir değişiklik yok, değişim zor. Nitekim, AB’den gelen açıklamalara bakılırsa Erdoğan’a güvenmediklerini, söylem değil eylem beklediklerini belirtiyorlar. Kanımca bu AB liderler zirvesi öncesi olası yaptırımları erteleyebilmek için zaman kazanmaya dönük bir yeni dönem söylemi. Erdoğan önce 48 saat bekledi, tepkileri gözledi, MHP sert tepki gösterince geri adım atıldı” yorumunu yaptı.Erdoğan’ın AB’ye, ABD’ye mesajlar vererek yeni bir algı yaratmaya çalıştığını, ancak inandırıcı bulunmadığını savunan Doğan, G20 gerekçesiyle Suudi Kralıyla yapılan görüşme sonrasında da Ortadoğu’da ilişkileri düzeltme, Mısır ile diyalog arayışı ve sıkışmışlıktan kurtulma çabalarının işaretlerinin görüldüğünü belirtti. Ankara Rüzgârı’nda Zülfikar Doğan’ın yorum ve değerlendirmelerini buradan dinleyebilirsiniz.

Yolun Kaderi
Fitne Ateşi ve Dua

Yolun Kaderi

Play Episode Listen Later Nov 13, 2020 13:39


JaneUnChained
Plant-Based on a Budget with a World of Vegan! Two Compassionate Powerhouses!

JaneUnChained

Play Episode Listen Later Sep 21, 2020 55:37


Two vegan powerhouses have teamed up to create a perfect book for these challenging times when being healthy can literally mean the difference between life and death. The book is called The Friendly Vegan Cookbook! 100 mouthwatering recipes, packed with superfoods! Get it here: http://friendlyvegancookbook.com - by Toni Okamoto and Michelle Cehn. Plant-Based on a Budget is Toni Okamoto's popular website and meal plan that shows you how to save money and supersize your health by eating veggies. Michelle Cehn's World of Vegan and YouTube Channel are mega-hits. These two dynamic women have reached millions, explaining to the world why going plant-based is the best thing you can do for your own health, to end world hunger, to stop climate change and related deforestation and to save animals. Now, they've put together 100 foolproof, flavor-forward recipes to help you make the shift to optimal health.

JaneUnChained
Plant-Based on a Budget with a World of Vegan! Two Compassionate Powerhouses!

JaneUnChained

Play Episode Listen Later Sep 21, 2020 55:37


Two vegan powerhouses have teamed up to create a perfect book for these challenging times when being healthy can literally mean the difference between life and death. The book is called The Friendly Vegan Cookbook! 100 mouthwatering recipes, packed with superfoods! Get it here: http://friendlyvegancookbook.com - by Toni Okamoto and Michelle Cehn. Plant-Based on a Budget is Toni Okamoto's popular website and meal plan that shows you how to save money and supersize your health by eating veggies. Michelle Cehn's World of Vegan and YouTube Channel are mega-hits. These two dynamic women have reached millions, explaining to the world why going plant-based is the best thing you can do for your own health, to end world hunger, to stop climate change and related deforestation and to save animals. Now, they've put together 100 foolproof, flavor-forward recipes to help you make the shift to optimal health.

Empowered Women Series
A Masterclass in Coaching Remotely

Empowered Women Series

Play Episode Listen Later Sep 11, 2020 31:25


Here at Empowered Women Series, we believe that all women are strong women. Our inner strength and grit allow us to move mountains (metaphorically, at least). But for Empowered Women Series’ first ever live event, we brought you a Master Class from a woman who is literally stronger than almost everybody.We had the opportunity to partake in a Master Class in Coaching from Brittany Diamond. Brittany is the 3x 3rd Strongest Woman in the World as well as the founder of BDimez Training LLC and a sponsored athlete who has been coaching others around the globe for several years. She has been able to turn her incredible work ethic and passion into a coaching business to help others achieve their own fitness and personal goals. Brittany answered questions for all of you, Empowered Women Series members and followers, about her experience developing her own virtual coaching business. She also discussed her own personal learning journey as she discovered that motivation has to come from within and that she’s not able to encourage her clients through babysitting, but instead through personalized communication. Brittany talked about the pros and cons of running a virtual business in 2020, exploring the necessity for boundaries and time limits.Brittany’s high level of fitness and warm, personable manner have led her to be a successful coach, and her attitude of caring deeply about her community shines through in the teaching of her Master Class. We hope that you are just as inspired by her can-do attitude as we were!

KoopCast
Training for Altitude and the Heat with Exercise Physiologist Lindsay Golich | Koopcast Episode 42

KoopCast

Play Episode Play 30 sec Highlight Listen Later Aug 27, 2020 74:49


In this episode of the KoopCast, Coach Jason Koop speaks with Lindsay Golich.Lindsay is an exercise physiologist at the Olympic Training Center’s Athlete Performance Lab, and the High Altitude & Environmental Training Center (HATC). She works with USA Triathlon, USA Cycling and other Team USA Athletes in Sport Sciences and Data Analytics towards Olympic success. This episode of the podcast is all about how to train in the heat and at altitude.References:KoopCast #31 with Stavros Kavouras - HydrationKoopCast #29 with Shawn Arent - Performance Testing

FitNation.sk - zdravý životný štýl
#19 Môžu deti trénovať v posilke?

FitNation.sk - zdravý životný štýl

Play Episode Listen Later Jul 20, 2020 23:23


Dnes medzi nás zavítala ďalšia trénerka z FitNation a to Sara, ktorej špecialitou sú tréningy detí. Dnes sa teda dozviete kedy majú deti začať cvičiť, ako taký tréning vyzerá a Cvička nám prezradí čo alebo kto je FitNeško. Pýtate sa prečo Cvička? Aj to sa dozviete na záver nášho dnešného podcastu. Veľmi oceníme, ak nás ohodnotíte vo svojej podcastovej aplikácií a ak nás zazdieľate alebo odporučíte svojim kamarátom. FitNation môžete sledovať: Instagram @fitnation.sk Facebook @fitnation.sk Objednaj si svoj prvý tréning zdarma: www.fitnation.sk

Mevlana Takvimi
FİTNE DEVRİNDE YAPILACAKLAR - 14 HAZİRAN 2020 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jun 14, 2020 2:36


Şüphesiz, Resûlullâh (s.a.v.) fitneler hakkında ümmetini ikaz etmiş ve fitne zuhur ettiğinde ne yapmamız gerektiğini de emir buyurmuştur. Fitnelerin yere inmesi hakkında Usâme (r.a.) şöyle demiştir: “Peygamber (s.a.v) yüksek bir mahalden Medine evleri arasında yükselen köşklere baktı da sonra: “Benim görmekte olduğum helâk yerlerini sizler görebiliyor musunuz? Ben evlerinizin aralarına dökülen fitne ve felâket mahallerini, şiddetli yağmur sellerinin açtığı yaralar gibi görüyorum.” buyurdu.” Peygamber (s.a.v.)'in bu mucizesi aynen zuhur etmiştir. Hz. Osman (r.a.)'in şehadeti ile başlayan fitneler, musibetler, fasılasız devam etmiştir. Cemel Vakâsı, Sıffin Vakâsı, Hz. Ali (k.v.)'nin katli, Hz. Hüseyin (r.a.)'in katli, Harre Vakâsı ve diğerleri bu cümledendir. Fitne zuhûr ettiğinde ne yapmamız gerektiği hakkında ise Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle demiştir: “Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İstikbâlde bir takım fitneler olacaktır. Fitne zamanında ona karışmayıp oturan kişi ayakta durandan hayırlıdır. O hengâmede ayakta duran da yürüyenden hayırlıdır. Fitne zamanında yürüyen, bilfiil fitneye koşandan hayırlıdır. Her kim fitne vukuuna muttalî olup da onu görmeye çalışırsa muhakkak onun kahrına uğrar. Her kim o fitne zamanı iltica edecek bir yer bulursa hemen oraya sığınsın fesatçılara kanmasın.” Yine bir başka rivâyette Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle demiştir: “Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir fitne olacak ki onda uyuyan kimse, uyanık bulunandan hayırlıdır. Onda uyanık bulunan, ayakta olandan hayırlıdır. O fitnede ayakta duran, koşandan hayırlıdır. Her kim o fitne zamanı iltica edecek yahut sığınacak bir yer bulursa hemen sığınsın.” Burada bir önceki rivayete göre uyuyan kimsenin uyanık olana göre daha hayırlı olduğu zikredilmiştir. (Mehmed Sofuoğlu, Sahîh-i Müslim Tercümesi, 8.c., 412-414.s.)

1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız
1686) İnsanın kendi ailesi ve malı nasıl fitne olabilir?

1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later May 25, 2020 1:11


1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız
1686) İnsanın kendi ailesi ve malı nasıl fitne olabilir?

1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later May 25, 2020 1:11


1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız
1464) Sosyolojik bir fitne olarak "Araplar Bizi Arkadan Vuruyor" Sözü

1 Dakika Fetva (Video) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later May 9, 2020 1:36


1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız
1464) Sosyolojik bir fitne olarak "Araplar Bizi Arkadan Vuruyor" Sözü

1 Dakika Fetva (Ses) | Nureddin Yıldız

Play Episode Listen Later May 9, 2020 1:36


SESLİ DERGİ
Yüzakı- Üç Fitne.

SESLİ DERGİ

Play Episode Listen Later Apr 21, 2020


SESLİ DERGİ
Şebnem - Fitne

SESLİ DERGİ

Play Episode Listen Later Apr 21, 2020


Tag Yourself, I'm...
Episode #5: Tag Yourself, I'm... A Skinny Legend

Tag Yourself, I'm...

Play Episode Listen Later Apr 10, 2020 56:36


Some people struggle with weight loss. Others struggle trying to figure out whether they should be cutting or bulking in order to progress. Others still struggle when it comes to nutrition and diet plans. It feels like we've all sifted through hundreds of buzzfeed articles filled with healthy recipes so why aren't we all fitness gurus and skinny legends? In this episode, Hannah and Daniel discuss their own fitness journeys, what progress they have made, the lessons learned along the way and whether spending money on a personal trainer is worth it.

The Equity Podcast
Are the Workouts Random? - The Equity Podcast: Ep. 3

The Equity Podcast

Play Episode Listen Later Apr 6, 2020 24:29


The Equity Podcast Ep. 3 - "Are the Workouts Random?" Subscribe - https://anchor.fm/theequitypodcast Apple Podcast - https://podcasts.apple.com/us/podcast... Sponsored By Bay Country Associates Joe and Berek breakdown how Equity plans and programs our group classes. Q&A 1. Katie Hunzinger - Planned cooldowns during classes? 2. Heidi Ginn - Pre/Post Workout Nutrition 3. Nicole Merrick - Working out while training for distance running (over-training) a) Power Speed Endurance by Brian McKensize b) https://amzn.to/2QawQ21 Thank you for tuning in.