POPULARITY
Fast ein Drittel der Menschen in Deutschland hat einen Migrationshintergrund. So auch Mazlum, dessen Eltern Kurden aus der Türkei sind. Er hat mehrere Identitäten und sieht das als Gabe. Judith Purkarthofer forscht zu solchen "hybriden Identitäten".**********Ihr hört: Gesprächspartner: Mazlum Coşkunsu, Sachse mit kurdischem Migrationshintergrund Gesprächspartnerin: Khuê Pham, Buchautorin und Journalistin, beschäftigt sich in ihrer Arbeit viel mit ihrer Identität Gesprächspartnerin: Judith Purkarthofer, Sprachwissenschaftlerin, beschäftigt sich unter anderem mit Aufwachsen in mehrsprachigen Kontexten Autor und Host: Przemek Żuk Redaktion: Lara Lorenz, Marcel Bohn, Friederike Seeger Produktion: Cornelia Preißel**********Quellen:Foroutan, Naika, Schäfer, Isabel (2009). Hybride Identitäten – muslimische Migrantinnen und Migranten in Deutschland und Europa. Aus Politik und Zeitgeschichte, 59(5). 11-18. 10.18452/21851Pham, Khuê (2023). Wo auch immer ihr seid. btb. Multikulturelles Forum. Glossar: Identität, hybride.Purkarthofer, Judith, Busch, Brigitta (2024). Mehrsprachige Subjekte – Sprachbiografien als intersubjektive Konstruktion. In J. Meier, V. Blaschitz und I. Dirim (Hrsg): Handbuch Mehrsprachigkeit und soziale Teilhabe : Interdisziplinäre Zugänge. utb.Crepaz, Katharina, Roller, Katrin (2023). „Ich bin Viele“ – (trans-)migrantische Identität als Kritik am Nationalstaat. ZDfm – Zeitschrift für Diversitätsforschung und -management, 1+2-2023, S. 108-112.**********Empfehlungen aus dieser Folge:https://www.deutschlandfunk.de/german-dreams-104.html **********Mehr zum Thema bei Deutschlandfunk Nova:Gossip: Sollten wir mehr lästern?Arztbesuch: Warum fühlen wir uns nicht ernst genommen?Scam: Warum lassen wir uns gerne manipulieren?**********Den Artikel zum Stück findet ihr hier.**********Ihr könnt uns auch auf diesen Kanälen folgen: TikTok auf&ab , TikTok wie_geht und Instagram .**********Meldet euch!Ihr könnt das Team von Facts & Feelings über WhatsApp erreichen.Uns interessiert: Was beschäftigt euch? Habt ihr ein Thema, über das wir unbedingt in der Sendung und im Podcast sprechen sollen?Schickt uns eine Sprachnachricht oder schreibt uns per 0160-91360852 oder an factsundfeelings@deutschlandradio.de.Wichtig: Wenn ihr diese Nummer speichert und uns eine Nachricht schickt, akzeptiert ihr unsere Regeln zum Datenschutz und bei WhatsApp die Datenschutzrichtlinien von WhatsApp.
Sıcak Hava Dalgası bu programının bu bölümünde konuğumuz Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Cerit Mazlum. Semra Cerit Mazlum her yıl sonunda COP adını verdiğimiz taraflar toplantısıyla son bulan bir yıllık müzakere sürecinin nasıl yürütüldüğünü anlatıyor. Mazlum, iklim müzakerelerinin azaltım, uyum, kayıp ve zarar gibi temel noktalarını, sorumlu ülkelerin nasıl belirlendiğini, hangi yöntemlerle karar alındığını açıkladı. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
In deze aflevering van de Van Niets Naar Iets podcast vertelt Mazlum zijn indrukwekkende ondernemersverhaal: van een jonge pakketbezorger tot het opbouwen van een succesvol logistiek bedrijf met 60 + vrachtwagens. Mazlum groeit op in een klein dorpje in Brabant, waar hij al op jonge leeftijd leert dat hard werken de sleutel is tot succes. Na het stopzetten van zijn MBO-opleiding begint hij als pakketbezorger bij DHL, maar al snel besluit hij de stap te zetten naar het ondernemerschap. Wat begon met één bestelbus, is nu uitgegroeid tot een wagenpark van 60 moderne vrachtwagens, en SMK Logistics is inmiddels een belangrijke speler in de transport- en logistieke sector. In deze aflevering deelt Mazlum zijn inzichten over ondernemen, groei, en succes in de logistiek. Hoe heeft hij zijn bedrijf opgebouwd, wat waren de grootste uitdagingen, en hoe blijft hij groeien in een competitieve markt? Ben jij benieuwd naar de stappen die Mazlum heeft gezet om van een kleine pakketbezorger naar een succesvolle logistieke ondernemer te groeien? Wil je weten hoe SMK Logistics verder uitbreidt naar 100 vrachtwagens?
Disney'in Gooffy'si, Sünger Bob'un Bay Yengeç'i, Yüzüklerin Efendisi'nin Saruman'ı ve belgesellerin anlatıcı sesi… 31'inci Adana Altın Uluslararası Altın Koza Film Festival'inde Orhan Kemal Emek Ödülü'nü alan sanatçı Mazlum Kiper 60 yıllık seslendirme kariyerini Pencere'de anlattı.
Sarkis Kassargian'a göre Suriye, yönünü Arap ülkelerine dönmek istiyor. Türk basınında yer alan Şam-YPG görüşmelerinin gerçeği yansıtmadığını aktaran Kassargian, diğer yandan Golan Tepeleri hattında İsrail'in ilerlediği iddialarının da doğru olmadığını belirtti.
Hamas lideri İsmail Heniyye'nin şehadeti sonrası Türkiye'de 1 günlük yas ilan edildi, bütün camilerde gıyabi cenaze namazı kılındı, çağrısına icabet eden milyonlar meydanlarda toplandı. Bazı kesimlerdeki Hamas'a yönelik hazımsızlık da doruk noktasına çıktı. Mazlum bir halk adına bağımsızlık savaşı veren bir örgütten kim neden rahatsız olur? İşte sıralı tam liste: 1. İslam Karşıtları: Türkiye'de İslam'a, Müslümanlara ve toplumun dini değerlerine alerji duyan bir kesim var. Renginde İslam olan her şeye ve herkese ne yaptığına ve ne maksatla yaptığına bakmaksızın peşinen karşılar. Karşıtlıkları dine değil İslam'a, dolayısıyla başka inançlara hoşgörülüler, Müslümanlara hasımlar. Hamas'ın “iman dolu göğsünden” rahatsız oluyor ve mücadelesine karşı çıkıyorlar; İslam'la savaştığı için de İsrail'e hayranlar. 2. Irkçılar: Bunların da ırkçılıkları ikiyüzlü. Araplara, Kürtlere karşı ırkçılık yaparken, “Araplar bizi sırtımızdan vurdu” ve benzeri iftiraların arkasına saklanırken, 100 yıl önce Anadolu'yu işgal eden ülkelere gönüllü servis hizmeti veriyorlar. Hamas'a, Filistinli ve Arap olmasını bahane göstererek karşılar. Bu ikiyüzlü tavırlarıyla bazen cehaletle, bazen de bilinçli olarak Siyonizm'e hizmet ediyorlar. 3. Kemalistler: Doğaları itibariyle zaten ırkçılar. Ayrıca Kemalizm'in sorgusuz sualsiz Batılılaşma fikri gereğince Doğu'ya ait her şeyden nefret ediyorlar. Araplara düşman ama örneğin Yunanistan'a, İngiltere'ye, Fransa'ya, İtalya'ya bayılıyorlar. Mustafa Kemal, Filistin cephesine 2 kez atanmış, ilkinde ordu kumandanlığından istifa etmiş ve tatile çıkmış, ardından Kudüs düşmüş, ikincisinde ise Nablus'tan başlayarak Afrin'e kadar orduya da ağır kayıplar verdirerek çekilmişti. Bu kötü hatıralar da Kemalistlerin Hamas'a husumetini besliyor. Kuvayı Milliye ile Hamas'ın birebir benzeşmesine de sırtlarını dönüyor, görmezden geliyorlar.
Hamas, tarihin en büyük bağımsızlık ve direniş örgütü olarak gözümüzde büyüdükçe büyüyor. Nasıl büyümesin? Umudunu bu kadar uzun süre muhafaza eden başka bir direniş var mı? Heyecanını, dinamizmini, coşkusunu hiç kaybetmeden ayakta kalabilmiş başka örgüt var mı? Sınırlarını aşarak insanlığın kalbinde bu derecede yer edinmiş başka bir hareket var mı? On yıllar boyunca, hiç kirlenmeden, çürümeden, maksadının dışına hiç taşmadan mücadele vermiş başka bir oluşum var mı? Üstelik Hamas, bütün bunların ötesinde, bağımsızlık direnişini yapayalnız veriyor. Sadece İsrail ve Siyonizm yandaşı güçlü devletler değil, Müslüman devletler de Hamas'a saldırıyorlar. Müslümanlar neredeyse topyekûn susuyorlar. Bu kadar yalnızlığa, terk edilmişliğe rağmen, sırtını sadece halkına ve Allah'a dayamış, inançla, imanla, adanmışlıkla savaşan, insanlığa ve Müslümanlara şeref, izzet dersi veren başka bir teşkilat var mı? Sorularım bu kadar değil… CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde bir kez daha Hamas'ı hedef aldı. Daha önce Hamas'a “terör örgütü” demişti; şimdi de “Hamas, geceleyin uyuyan Yahudilerin üzerine bomba yağdırdı. Yaptığı terör eylemidir” diyerek sözlerini tekrarladı. Özgür Özel'e sormak lazım: İşgal altındaki topraklarında, her gün zorlaşan yaşam şartları altında, sessizce ölmekten başka seçeneği olmayan insanların bağımsızlık direnişi terör müdür? Aynı mantıkla, dönemin şartları içinde, sivil katliamı da yapan, düzensiz direniş örgütü Kuvayı Milliye de bir terör örgütü müdür? Hamas'a “terör örgütü” demekle, 1922'deki Türk'e “barbar”, Yunan'a “mazlum” demek arasında fark var mıdır? Hamas'a “terör örgütü” diyerek İsrail soykırımını meşrulaştırmak insani midir, vicdani midir?
Her Ciwanek: Rêxistin,taktîk pewist be taktîk, Stratejî pewist be stratejî Pêş bixin. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/sterka-ciwan/message
Bugün yazacaklarımı benzer şekilde daha önce de yazdım; muhtemelen Gazze sükun buluncaya kadar müteaddit defalar yazmaya da devam edeceğim. Çünkü bugün en çok yapılması gereken şey, en hayati iş bu. Her birimizin elindeki imkanlarla kendine ve ulaşabildiği herkese bu hatırlatmaları yapması gerekiyor. Neden söz ediyorum, neyi hatırlatacağız insanlara? Gazze'de zulüm başladığından beri pek çoğumuzu ele geçiren bir kolaycılığı, "Üzülüyoruz ama çaresiziz, elimizden bir şey gelmiyor!" yakınmalarını ortadan kaldıracak hal çarelerini hatırlatacağız. Düşman durmuyor, zulmünden geri adım atmıyorsa, biz de durmayıp imkanlarımızı zorlayacağız, gerekenleri yapacağız. Öncelikle Gazze'de (ve elbette başta Doğu Türkistan olmak üzere zulümlerin işlendiği her yerde) yaşananlara alışmayacağız, zulmü kanıksamayacağız, ilgimizi canlı tutacağız. Zulmü dillendirmeye, aşikar etmeye, mazlumun yanında durmaya ve sesini duyuramadığı yerlere duyurmaya ısrarla, inatla, sebatla devam edeceğiz. Siyonist israil'in kanlı yüzünü, karanlık zihniyetini, gözü dönmüş yönetimini, zalim ordusunu ifşa etmek üzere bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz. Mazlum ama herkesten daha yiğit Filistin halkının acılarını, ihtiyaçlarını ve büyük mücadelesini istikrarla dünyaya duyurmayı günlük bir görev olarak aksatmadan sürdüreceğiz. Bunun için gerekli her türlü materyali üreteceğiz, sosyal medya imkanlarımızı seferber edeceğiz ve takipte kalacağız. Bunu yaparken özellikle sosyal medyada bize ulaşan haber ve görüntülerin doğruluğunu araştırmaktan, doğru kaynakları kullanmaktan ve algı oyunlarına, manipülasyonlara gelmeden, tuzaklara düşmeden uyanık kalarak faaliyet göstermeye, gerçekleri yaygınlaştırmaya dikkat göstereceğiz. Bölgede faaliyet gösteren güvenilir yardım kuruluşlarına imkanlarımız ölçüsünde az çok demeden maddi yardımda bulunacağız, destek olacağız. Yardımların engellemeler sebebiyle yerine ulaştırılamadığı yönündeki haberlerin bizi gevşetmesine izin vermeyeceğiz. Yerine ulaşan yardımlar da var ve bize düşen bölgede ihtiyaç duyulan her türlü malzemenin hazır tutulmasını sağlamaktır.
Kara propagandanın kitleler üzerindeki ikna kabiliyeti geçicidir; gerçekler er ya da geç ortaya çıkar, yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve iyiler her zaman kazanır. Amerika'nın keşfiyle birlikte Avrupalılar yağma için kıtaya üşüştüler ve güneyde Patagonya'dan kuzeyde Kanada'ya, Alaska'ya kadar kıtanın tamamında yerlilere soykırım uyguladılar. 1492'den 1900'lü yılların başına kadar sadece bugünkü Amerika Birleşik Devletleri topraklarında milyonlarca Kızılderili toplu halde yok edildi. Amerikan propaganda makinesi Hollywood Kızılderili soykırımını meşrulaştırmak için yüzlerce film yaptı. Televizyon aracılığıyla evlerimize ya da sinema perdelerine kadar ulaşan filmlerde Kızılderililer vahşi, kafa derisi yüzen, uzlaşılmaz, konuşulmaz ve “medenileştirilemez” varlıklar olarak gösterildiler. Sinemanın yanında çocukluğumuzda yüzlercesini okuduğumuz Zagor, Tommiks, Texas gibi çizgi romanlarda da Kızılderililer korkunç, ürkütücü, kötü insanlar olarak resmedildiler. Bütün bu propagandaya, harcanan milyar dolarlara rağmen bugün tüm dünya Kızılderililere büyük sempati duyuyor. Kızılderililer kıyafetleriyle, müzikleriyle, danslarıyla ilgi topluyorlar. Mazlum bir ulus olarak küresel vicdanda merhametle muamele görüyorlar. Tersi bir vakayı da Yahudi soykırımında görüyoruz. Kuşkusuz Yahudiler Avrupa'da soykırıma maruz kaldılar; soykırımın hikâyesini anlatmaya da tabii ki hakları var. Hollywood'da yapılan neredeyse her 10 filmden biri Yahudi soykırımı üzerineydi ve hala da öyle. Her filme, her diziye az ya da çok soykırım hikâyesi eklediler. Bu filmler ABD'nin elinin ulaşabildiği her ülkede gösterime girdi. Örneğin Türkiye'de tek kanallı siyah-beyaz tv günlerinden başlayarak yıllarca vahşi Kızılderili filmlerinin yanında “mazlum Yahudi” filmleri bolca gösterildi. Yine milyarlarca dolar harcanarak yapılan bu propaganda filmleri izleyici üzerinde ister istemez “bıktırıcı” bir etki yaptı. Propaganda artık tersine işlemeye başladı. İsrail Filistin'de soykırım uygularken eşzamanlı olarak kara propaganda makinesini de tam kapasite çalıştırıyor. Küresel ölçekte her medya aracına müdahale ederek terörle mücadele ettiğini, haklı olduğunu, zaten mazlum bir millet olarak var oluş kavgası verdiğini dünyaya anlatmaya çalışıyor. Sadece medya araçlarını değil, medya patronlarını, gazetecileri, yazarları da fonlayarak, satın alarak, olmazsa tehdit ederek işlediği soykırım suçunu perdelemeye çalışıyor. Sosyal medya mecralarının patronları zaten İsrail'in yanında ama tek tek mesajlara kafayı takabiliyor ya da etki ajanlarıyla mecraları manipüle etmeye çalışıyor. Sonuç? Kocaman bir sıfır. Milyarlarca doların harcandığı bu propaganda makinesi karşısında Filistin sıfır bütçeyle, evet sıfır bütçeyle haklılığını tüm dünyaya anlatıyor ve küresel çapta mücadelesine, direnişine sempati toplayabiliyor.
Rendez-vous dans mon salon, avec Mazlum, l'homme qui vend des maisons et des appartements, plus vite que son ombre, grâce entre autre à une humilité non feinte. Ecoutez soigneusement cet épisode pour tenter de percer son secret. Hébergé par Ausha. Visitez ausha.co/politique-de-confidentialite pour plus d'informations.
Di Cotmeha 2014'an de li Amedê û li bajarên din yên Kurdan xwepêşandan ji bo şerê li Kobanîyê çêbûn. Di wan bûyeran de gelek kesên bi tawanên cûda hatin girtin, ku hin ji wan cezayê zêdetirî 100 sal zîndan bo wan hatiye dayîn. Yek ji wan kesê hatinî girtin ciwanekî 14 salî bi navê Mezlum Îçlî ye ku deyka wî di raporta Hatice Kamer ji Amedê de behsa cezayê kurê xwe dike.
Mazlum vs Sebastien, Mary Spencer en championnat du monde, Réjean Tremblay.
Sezen Kaya-Sönmez ve Erman Ermihan'ın yürüttüğü "Yeşil Konuşmalar: Ekoloji ve Çevrenin Sesi" serisinin dördüncü bölümünde Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. İbrahim Mazlum ile "Çevre ve Güvenlik İlişkisi-2: Ekolojik Güvenlik" konulu bir yayın gerçekleştirdik.
Sezen Kaya-Sönmez ve Erman Ermihan'ın yürüttüğü "Yeşil Konuşmalar: Ekoloji ve Çevrenin Sesi" serisinin dördüncü bölümünde Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. İbrahim Mazlum ile "Çevre ve Güvenlik İlişkisi-1: Çevresel Güvenlik" konulu bir yayın gerçekleştirdik.
Türkiye'nin irili ufaklı birçok kronik sorununun 5 temel meseleden kaynaklandığını ifade etmiş; bu 5 meseleden 4'ünü, “İstikamet”, “Eğitim ve Aile”, “Kürt Meselesi ve Toplumsal Uzlaşma”, “Kayıt dışı Ekonomi ve İmar Rantı” başlıklarında önceki yazılarımda izah etmeye çalışmıştım. Gerek bu 4 meselenin gerekse ekonomiden teröre, işsizlikten yoksulluğa Türkiye'nin on yıllardır konuşulan ve bir türlü çözüme kavuşmayan sorunlarının en temelinde ise adaletin tecellisindeki eksikler yatıyor. Trafik örneği üzerinden gidelim... Siz bütün trafik kurallarını biliyor ve harfiyen uygulamaya çalışıyorsunuz. Kuralları öğrenmeden ehliyet almış ya da kuralları bildiği halde uygulamayanlarla aynı yollarda araba sürüyorsunuz. Siz kırmızı ışıkta beklerken o yanınızdan geçip gidiyor. Siz sinyal verirken o vermiyor. Siz şerit kurallarına uyarken o dilediği gibi şerit değiştiriyor. Siz park kurallarına uyarken o uymuyor... Günün sonunda siz evinize yorgun, bitkin ve gergin yani cezalandırılmış olarak girerken diğeri kurallara uymamanın sağladığı avantajlarla evine ödüllendirilmiş olarak giriyor. Bu, her gün böyle devam edince ya büyük bir yeise kapılıyorsunuz, ya trafikte şiddete başvuruyorsunuz, ya da siz de kurallara uymayı bırakıp kuralsızlar arasındaki konforlu yerinizi alıyorsunuz. Trafik kurallarına uymayarak elde ettiğiniz konforu sonra bir kültüre çevirip her alanda ihlallere başlıyorsunuz. “Mazlum” olmaktan kurtuluyor, “zalime” dönüşüyorsunuz. Trafik örneğini genele teşmil edelim: Anayasa'ya, yasalara, bir arada yaşamanın gerektirdiği kurallara herkes tarafından uyulmuyorsa, uyanlar cezalandırılırken uymayanlar ödüllendiriliyorsa, orada mazlumlar ve zalimler ortaya çıkacak, oluşan bataklıktan terör örgütleri ve mafya örgütlenmeleri üreyecek, kuralsızlık kurala dönüşecek, her konuda kuralları ihlal etmek bir kültür, bir yaşam tarzı halini alacak, devlet
Merhaba sevgili dostum ben Hasan Basri Budak, bu haftada hayat yolculuğumuza ışık tutacağına inandığım bir Kendine Gel podcast'i hazırladım. Mazlum Duası. Keyifli dinlemelerBecome a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
"2023 başarı yılında, Özgürlük mücadelemizde Mayıs ayının Haki Karer, Halil Çavgun, Eşref Anyik, Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Necmi Öner şahsında sayısı on binleri aşan Mücadele Şehitlerini saygıyla anıyoruz. Mayıs ayının PKK tarihindeki önemi yıllar geçtikçe daha da artmıştır. Önderlik gerçeği ile başlayan 51. Yılına girdiğimiz mücadelenin günümüze dek genç bir ruh ile ulaşmasında ve enternasyonal bir hareket haline dönüşmesinde Mayıs Ayı Şehitlerinin oluşturduğu değerlerin emeği büyüktür. Günümüzde düşman gerçekliğinin farkına varma ve ona karşı tutum sergileme noktasında somut birer örnek olmuş olan bu şehitlerin emanetine ve sergiledikleri cesaret, fedakar ruhlarını esas alacağız. Dörtlerin gecesi ile somut bir cesaret simgesi haline dönen Kürdistan Özgürlük Fedailerini, Avrupa'daki gençler olarak anılarını yaşatıp devraldığımız bu bayrağı daha da yükselteceğiz. Düşmanın her türlü savaş yöntemlerine karşı sergilenecek tutumun Önderlik gerçeği ile bağlı bir şekilde en büyük cevabı vermek olacağını bilip, 2023 yılının Mayıs ayında Önder APO'yu fiziki özgürlüğünü sağlamak yegane temel hedefimiz olacaktır. Bu hedefte karşımıza çıkacak olan bütün engelleri APO'cu fedai ruhu ile aşıp, amaca ulaşana dek mücadelemizi sürdüreceğimizi ve zaferi mutlak hale getireceğimizin sözünü yineliyoruz." --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/sterka-ciwan/message
Zafer yakındır! Şehîd Sara ve Şehîd Rûken Mersin ´de gerçekleştirdikleri eylemde fedaileşen Zîlan çizgisinin nasıl uygulanması gerektiğini herkese bir kez daha gösterdi. Onların duruşu bir talimattır ve biz gençlik olarak bu talimatı APOCU gençlik ruhuyla her alanda yaymalıyız. Kasım ayı Partimizin kuruluş ayıdır. 27 Kasım ''VARLIK VE ÖZGÜRLÜK'' bayramıdır. Bu sayıda ''Önderliksel Çıkış ve Partileşme Süreci'', Önder APO ´nun “PKK bir gençlik hareketi“ olarak doğdu belirlemesi aynı zamanda şehitler gerçeği, günümüze kadar oluşan APOCU fedai ruhun nasıl geliştiği ve daha bir çok konuyu bu sayıda ele aldık. Böylece Avrupa‘da yaşayan bütün APOCU gençliği bu seferberlik sürecinde “WERIN CENGA AZADIYÊ“ şiarıyla rol ve misyonunu yerine getirmesi gerekmektedir. Önderliğimizle özgür bir Kürdistan ́da buluşacağımıza ina- nıyor ve başarma sözümüzü yineliyoruz. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/sterka-ciwan/message
Duânın da âdabı ve şartları vardır. Bu âdaba ve şartlara riâyet icabetin teminâtıdır. Kim bu şartlara riâyet etmeden duâsının kabûlünde ısrar eder ve kabul edilmediğinden gönlünü bozarsa azgınlardandır. Duânın kabûlünde şart, nefis tezkiyesi ve kalb tasfiyesidir. Duâ eden evvelâ helâl lokma ile nefsini ıslâh etmeli, zikrullâha ihtimâm ederek kalbini ölümden kurtarmalıdır. Büyükler demişlerdir ki: “Duâ, gök kapılarının, anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri de helâl lokmadır.” Risâle-i Kuşeyrî'de der ki: “Rivâyet olunan haberler arasında şu da vardır: “Kul, Allâh (c.c.)'e duâ eder. Duâsında ihlâs ve bağlılığı artırdıkça Allâh (c.c.) onu sever. Cibrîl (a.s.)'a emreder: “Kulumun hacetini geciktir, duâsını artırmasını ve sesini duymayı seviyorum.” Bir kul da duâ eder, fakat duâsıyla Allâh (c.c.)'ü gadablandırır. Allâh (c.c.) Cibril (a.s.)'a buyurur ki: “Kulumun hacetini hemen, yerine getir, sesini daha fazla duymak istemiyorum.” Dünyânın kıvamı dört şeyle olduğu buyurulmuşdur: 1. Âlimlerin ilme devamı, 2. Umeranın adâlete devamı, 3. Zenginlerin sehavete devamı, 4. Fakirlerin duâya devamı. Edebli bir mü'min Allâh (c.c.)'e Esmâ-i Hüsnâsı ile, Kur'ân'da ta'lim olunan, hadîs-i şeriflerle öğretilen ve selef-i salihinden rivayet oluna gelen duâlarla, Allâh (c.c.)'e O'nun Nebîleriyle, velîleriyle tevessül ederek duâ eder. Duâya icabet saatleri ve yerleri de gizlenmişdir. Zulümden son derece sakınmak lâzımdır. İslâmiyet, kâfire bile zulmetmeği haram kılmışdır. Mazlum kim olursa olsun zulümden ah ederse, zâlim cezasını görür. Hulâsa zulüm haram kılınmışdır. Duânın icabet olunmamasının sebeblerinden biri de zulümdür. En çabuk kabul olunan duâlardan biri mazlumun duâsıdır. (Hz. Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu (k.s.), Bakara Suresi Tefsiri, s.236-237)
¡Hola familia!¡Bienvenidos de nuevo! Este es el día 15 de nuestra Novena de 54 días.Si considera que nuestro podcast es una bendición en su vida, me gustaría pedirle su apoyo con una calificación o reseña, en la aplicación donde escucha el podcast. Esto ayudará a otros a encontrar 54Days of Roses en su aplicación cuando busquen un podcast católico. Esta simple acción nos ayudará a cumplir y expandir nuestra misión, para promover la devoción al Rosario y nuestra Novena de 54 Días.Muchas gracias por su apoyo, y por apoyar nuestro Ministerio. Día 15; Misterios Gloriosos en PeticiónHoy, dia 15, se rezan los Misterios Gloriosos en la petición. Madre Santísima, Reina del Santísimo Rosario, te pedimos que intercedas por nuestras peticiones y nos acerques al Sagrado Corazón de Jesús.Pedimos por todos los que sufren de convulsionesPor las intenciones de nuestra familia, aquí en el podcast.Rezamos por las intenciones recibidas por correo electrónico, Instagram y Youtube.Y rezamos por las intenciones de: Maria, Clarissa, Vie, Michael, Lori, Wendy, Hannah, Angie, Danee, Jorge, Carlos, Adina, Deborah, Tuesday, Ante, Courtney, Analuisa, T, Gabriela, Mary, Shaun, Anna, Karlo, Ela, Bridge of hope, Marjorie, Max, Mazlum, Adrian, y Julie.Con amor,Maritza MendezLinktr.eehttps://linktr.ee/54daysofrosesPágina webhttps://www.54daysofroses.com/Venmohttps://account.venmo.com/u/Novena54DaysofRosesCreación de Contenido y Diseño Webhttps://lillywriteshere.com/Audiohttps://luisaperez238.wixsite.com/portafolioApoya el Podcasthttps://www.54daysofroses.com/supportSupport the show
Hello Family!Welcome back! This is Day 15 of our 54-Day Rosary Novena.If you have found our podcast to be a blessing in your life, I'd like to ask for your support with a simple rating or review, on your podcast app. This will help others find 54 Days of Roses on their app when they seek a Catholic or Rosary Podcast. This simple action of rating and review will help expand our mission, to promote the devotion to the Rosary and our Blessed Mother's 54 Day Rosary Novena.Thank you for supporting our Ministry.Day 15; Glorious Mysteries in PetitionWith that, let's get started; today, we're praying for the Glorious Mysteries in petition. Blessed Mother, Queen of the Most Holy Rosary, we ask that you intercede for our petitions and bring us closer to the Sacred Heart of Jesus.We pray for all those who suffer from Seizures, for our family's intentions, here on the podcast.We pray for the intentions received by email, Instagram, and YouTube.And we pray for the intentions of: Maria, Clarissa, Vie, Michael, Lori, Wendy, Hannah, Angie, Danee, Jorge, Carlos, Adina, Deborah, Tuesday, Ante, Courtney, Analuisa, T, Gabriela, Mary, Shaun, Anna, Karlo, Ela, Bridge of hope, Marjorie, Max, Mazlum, Adrian, and Julie.With love,Maritza MendezLinktr.eehttps://linktr.ee/54daysofrosesWebsite:https://www.54daysofroses.com/Venmohttps://account.venmo.com/u/Novena54DaysofRosesSupport our Ministryhttps://www.54daysofroses.com/supportContent Creator & Web designhttps://lillywriteshere.com/Audio Engineerhttps://luisaperez238.wixsite.com/portafolioSupport the show
Willkommen zu einer neunen Folge bei Kick and Talk! Wir haben Mazlum noch in die News Folge reingekommen, wo wir unter anderem über VfB Stuttgart Spieler Karazor sprechen, der sich jetzt wegen Vergewaltigungsvorwürfen in Haft befindet. Außerdem hört ihr noch die aktuellen Transfer News und unsere Meinung über die Nationalmannschaft. Wenn euch die Folge gefallen hat, teilt unseren Podcast gerne mit Freunden und Familie.
Willkommen zu einer neunen Folge bei Kick and Talk! Als Aufsteiger gilt man in der Regel auch als erster Absteiger. Beim VfL Bochum sah es Anfangs auch so aus. Doch nach und nach überzeugten Spieler und Trainer und sicherten sich am Ende einen verdienten Klassenerhalt. Heute zu Gast ist Mazlum. Auf YouTube bekannt unter den Kanalnamen Mazee2. Mit Regelmäßigen Stadionvlogs und Content überm VfL begeistert er die Fans. Er erzählt uns wie die Saison 2021/2022 aus seiner Sicht war. Wenn euch die Folge gefallen hat, teilt unseren Podcast gerne mit Freunden und Familie.
Kesişim'in yeni bölümünde Şeyma Büyükurvay konukları Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Merkezi'nden (SEÇBİR) Kenan Çayır ve Melike Ergün'le birlikte mülteci ve engelli kimliklerin ders kitaplarında temsilini, kesişimsel bir gözden konuşuyorlar. Bölümümüze yön veren ders kitaplarına dair iki araştırmaysa; Ders Kitaplarında Engellilik: Durum Analizi - https://bit.ly/3FHzc13 Ders kitaplarında Mülteciler: "Mazlum, Muhtaç, Misafirlerimiz" - https://bit.ly/3sAHz9k
In today's episode, we are joined by Jemal Mazlum of ALS Properties. Jemal came from a very humble beginning and in this episode, he walked us through how he started investing in HMO properties. He shared how he learned about property investing, how he was able to fund his first property, and how he grew his property portfolio from single lets to HMOs. Plus, he discussed a spectacular HMO case study with a 66% ROCE.Got any questions? Ask us in The HMO Community Facebook Group or become a member at The HMO Roadmap to help you start, scale, and systemise your HMO business. You can also follow me on Instagram @andygraham.hmo or follow The HMO Podcast on Facebook for more updates!
Catherine Beneteau and Dmitry Khavinson are both mathematicians, they are married, work at the same university, and share similar research interests. In this special episode, we've invited them to share their experience with harmonizing research, love, parenthood, and career.Catherine Beneteau is a Professor in the Mathematics and Statistics Department at the University of South Florida in the United States. She was educated in Canada, at McGill University, where she got her bachelor's and master's degrees in mathematics. She obtained her Ph.D. in 1999 at the University at Albany, under the supervision of Boris Korenblum. Her main research interests are in complex function theory and mathematics education.Dmitry Khavinson is a Distinguished Professor in the Mathematics and Statistics Department at the University of South Florida. He obtained his PhD at Brown University after his undergraduate studies at Moscow State Pedagogical Institute in the ex-Soviet Union. His main research interests are in complex analysis, potential theory, and partial differential equations. Dmitry is Editor-in-Chief of the journal Analysis and Mathematical Physics. They will be hosted by Dorothy Mazlum, Senior Editor for Mathematics
KATIL butonuyla Medyascope'a destek olabilirsiniz → https://bit.ly/3fmHOfP PATREON'dan Medyascope'a destek olabilirsiniz → https://www.patreon.com/medyascopetv
“Kılıçdaroğlu, bize umut veriyor. CHP'den bir heyeti Suriye'ye davet edebiliriz...” « Bu sözler, PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG terör örgütünün elebaşılarından Şahin Cilo kod adlı Mazlum Kobani'ye ait... « Tezkereye “Hayır” oyu verdikten sonra, CHP'nin terör örgütünü yönetenlerden aldığı ikinci övgüdür, bu! PKK elebaşı Mustafa Karasu, tezkeredeki tavrından bahisle “CHP'nin hayırlı bir iş yaptığını” söylemişti! « Umutlarını Mister Kemal'e/CHP'nin iktidarına bağlayan Mazlum -pardon- Zalim Kobani mi; Türkiye'nin Kırmızı Bülten ile aradığı
Μια συζήτηση της Άννας Κουκκίδη-Προκοπίου με τους Etinosa Erevbenagie και Mazlum Aksu για τη ζωή των μεταναστών στη χώρα μας. Ενώ η Κουρδική καταγωγής οικογένεια του Mazlum φυλακίστηκε στην Τουρκία για πολιτικούς λόγους, ο Νιγηριανής καταγωγής Eti εξηγεί γιατί και η φτώχεια, για όσους τη βιώνουν, μπορεί να αποδειχτεί μια φυλακή χωρίς ευκαιρίες, από την οποία προσπαθεί κάποιος, επίσης, να αποδράσει. Μιλώντας για το πως κατέληξαν να ζουν στην Κύπρο, οι δύο νέοι συζητούν για τις θετικές εμπειρίες που αποκόμισαν αλλά και τον ρατσισμό που βίωσαν στην χώρα μας. Τελικά το να είσαι φτωχός και ξένος σε μετατρέπει σε δεύτερης κατηγορία πολίτη; Γιατί οι ξένοι θεωρούνται από πολλούς ως βάρος για την κοινωνία που τους φιλοξενεί; Πόσο επικρατούν τα αρνητικά και τα θετικά στερεότυπα όταν κατηγοριοποιούμε τους οικονομικούς μετανάστες ή τους πολιτικούς πρόσφυγες στη χώρα μας; Μπορούν να αλλάξουν καθόλου τα πράγματα και πως;
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Kenneth McKenzie, 10 Eylül günü Kuzey Doğu Suriye'ye özel bir ziyarette bulundu ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Kobane ile görüştü. Bu görüşmede Mckenzie, Mazlum Kobane'ye ABD'nin Suriye'de kalmaya devam edeceğine yönelik mesaj verdi. Bu mesaj, ABD'nin Afganistan çekilmesinin ardından Biden yönetiminin Suriye'de ne yapacağına dair Kürtlerin yaşadığı endişeye ilişkin kritik bir önem taşıyor. Aynı zamanda görüşmenin zamanlaması da dikkat çekiyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad geçtiğimiz günlerde Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede, Suriye'de siyasi çözüm mesajı verilmişti. Şimdi Rojava'dan üst düzey bir heyetin hem ABD hem de Rusya'ya gitmesi bekleniyor. Peki, bölgede yaşanan bu yoğun diplomasi trafiği ne anlama geliyor? Hepsini Sıcak Takip'te bölgeyi yakından takip eden gazeteci Fehim Işık'la konuştuk.
Haber Hafta Sonu'nda bu akşam Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ile koronavirüs salgınında vaka sayılarını ve aşılamayı, Semra Cerit Mazlum ile orman yangınlarınından hareketle iklim krizini, Medyascope Antalya muhabiri Mehmet Selçuk Ada ile Manavgat'taki son durumu konuştuk.
Müzik yapımcısı Hasan Saltık’ın ardından - Mazlum Çimen ile söyleşi by Medyascope
Birini dövmekten keyif almak, amatör kavga izleme keyfi, Gandi’nin Mazlum’u, kavgaya hazırlık evresi, kimlik sorgulama ve küfür eşiği, kavga ettikten sonra arkadaş kalmak, dayak yesem iyi gelir, Mustafa Sarıgül nasıl kavga ediyordur ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.
Osmanlı cihan saltanatına câlis olan II. Osman, henüz 13 yaşını bir kaç ay geçen bir çocuktu. Bununla beraber, hususî surette yetiştirilmiş; iyi bir saray terbiyesi görmüş; pek erken inkişâf etmişti. Genç ve talihsiz Pâdişâh, muhakkak ki, çok iyi bir tahsil görmüştü; ecdadına hayranlıkla doluydu. Büyük işler yapmak istiyordu. Bizzat sefere çıkıp, ecdadının gaza an'anesini yeniden canlandırması, her türlü takdirin üstündedir. İngiliz elçisi Thomas Roe, onu “Mağrur, âlicenap, çok cesur bir hükümdar olup, Hıristiyanların baş düşmanıydı. Ecdadının zaferlerine gıbta etmekte, büyük projeler yapmakta, onların şöhretine ulaşmak için, büyük bir gayretle çalışmaktaydı” diye vasıflandırmaktadır. Genç Pâdişâh, diğer Osmanoğulları gibi, kuvvetli bir şâirdi. 18 yaşının içinde bulunan genç Pâdişâh, tarihimizin de vasıflandırdığı gibi, elîm bir facianın kurbanı ve mevzuu olmuştur Genç Sultan'ın uğradığı elîm hâdise (şehit edilmesi), yüksek telâkkilerle dolu olan Osmanlı cemiyetini derinden sarsmış; her ne suretle olursa olsun, millî telâkkilere göre, son derece kudsî bir mevkide olan Pâdişah'a el kaldırış, en derin bir infialle, red edilmeğe başlanmıştır. Osmanlı pâdişâhlarının asırlar süren hükümdarlıkları esnasında halkın, millî ve mukaddes telâkkilerinde taht kuruşlarının tabiî bir neticesi olan içtimaî infial, hemen neticelerini vermiş; payitahtta ve taşrada fiilî hareketler zuhura gelmeğe başlamıştır. Bu suretle genç Pâdişah'ın hazîn âkibeti, bir cihan kadar geniş Osmanlı dünyâsının her köşesinden, takbih edilmeğe, yerilmeğe başlanmış, içtimaî nizâmı ihlâl eden azîm bir sarsıntıya vücut vermiştir. (Ziya Nur Aksun, İslâm Tarihi 3, s.84-87)
35. Dakika Özel Yayını'nda GözGöz Radyo'da Fırat Yavuz moderatörlüğünde toplanan konuklarımız Mazlum Şarkaya, Erhan Özdestan ve Çağrı Toraman yoğun Göztepe gündemi ile ilgili çok önemli açıklamalarda bulundular. Göztepe'yi ilgilendiren bir çok konuya değinen konuklarımızın yorumlarını kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz. İyi dinlemeler! Göztepe'yle kalın..
Osmanlı Devletinin 29. pâdişâhı olan IV. Mustafa'nın babası Sultan I. Abdülhamîd Hân'dır. Şehzâdeliğinde yüksek din ve fen bilgileri öğretilerek yetiştirildi. Amcası Sultan Selim Hân'ın ıslahat fikirlerine karşı çıkan bâzı devlet adamları Yeniçerileri tahrik ettiler. Netîcede Kabakçı Mustafa'nın sevk ve idâresinde ayaklanan yamaklar Selim Hân'ı tahttan indirerek Şehzâde Mustafa'yı sultan îlân ettiler. (29 Mayıs 1807) Nizâm-ı cedîd kuvvetlerini dağıtan ve devlet idâresini ele geçiren âsiler işi çığırından çıkararak halkın mallarını yağmalamaya, Yeniçeriler de her işe karışmaya başlamışlardı. Mustafa Hân, öncelikle âsilerin bir kısmını çeşitli bahâne ve vazîfelerle saraydan uzaklaştırdı. Ancak, zorbaları tamâmen sindirebilmek için büyük bir güce ihtiyâcı vardı. Bunun için Alemdâr Mustafa Paşa'nın İstanbul'a gelmesini istedi. Kendisine sâdık 16 bin kişilik kuvvetle harekete geçen Alemdâr, öncelikle Boğaz Nâzırlığı yapmakta olan Kabakçı Mustafa'yı öldürttü. Daha sonra zorla saraya giren Alemdâr, Selim Hân'ın hançer darbeleriyle şehit edilmiş cesediyle karşılaştı. Hizmetkârlarının yardımı ile hayâtını kurtaran Şehzâde Mahmûd'u pâdişâh îlân etti. (28 Temmuz 1808) Mustafa Hân ise Topkapı Sarayı'na yerleştirildi. Mustafa Hân, zekî ve tedbirli olmasına rağmen Üçüncü Selim Hân'ın tahttan indirilmesi netîcesinde tahta çıkarılmış olmasından dolayı isyancıların elinde kaldı. Yeniçerilerin tamâmının zorba bir gürûh hâline gelmeleri sebebiyle eşkiyâyı bertaraf edecek bir kuvveti yanında bulamadı. Bu sebeple onların isteklerine boyun eğmek zorunda kaldı. İkinci Mahmûd Han'ın ıslâhâtlarından memnun olmayan bâzı devlet adamları, Yeniçerileri tahrik etmek sûretiyle kendilerine yakın gördükleri Dördüncü Mustafa'yı tekrar tahta geçirmek üzere harekete geçtiler. Bu durum netîcede Mustafa Hân'ın öldürülmesine yol açtı. Saltanat müddeti bir sene iki ay olup, vefât ettiğinde otuz yaşında idi. (Rehber Ansiklopedisi, 12.c., 334-335.s.)
Duka Karbala (Imam Husein) Maktam yang membawa kita untuk mengenang ahlul bayt Nabi yang semua syahidnya mereka dalam kondisi terzholimi. Ya Imam ya mazlum.
GözGöz Radyo'da yayınlanan 35. Dakika programının bu bölümdeki konukları Mazlum Şarkaya ve Murat Ekim'di. Göztepe ve futbol üzerine her şeyin konuşulduğu programı dinlemenizi tavsiye ediyoruz.
GözGöz Radyo'da yayınlanan 35. Dakika programının bu programki konukları Mazlum Şarkaya ve Mert Pırlant'tı. Göztepe ve futbol üzerine her şeyin konuşulduğu programı dinlemenizi tavsiye ediyoruz.
GözGöz Radyo'da yayınlanan 35. Dakika programının bu programki konukları Mazlum Şarkaya, Çağrı Toraman ve Erhan Özdestan'dı. Göztepe ve futbol üzerine her şeyin konuşulduğu programı dinlemenizi tavsiye ediyoruz.
Mazlum Palta est l'invité culture de Fabrice Grosfilley ce lundi 25 novembre 2019.
Kapının önünde karınca yuvası vardı.Baktım ki toprağın en altına göçmüşler. Kardan kıştan saklanmışlar. Zorluk görünce yerdeğiştirme diye Allah'ın verdiği bir kolaylıkvar. Zeminin müsait olması diye bir şey varve bu aslında kainattaki uyumu ne güzel deözetliyor.İnsanın ömrü sayılı günlerden oluşuyorsa ve ne�is her an ölümü tadıyorsa, o zamaninsan duramaz ve durmamalıdır. Her anyolculuğuna devam etmelidir. Zalimin zulmünden kaçan her insan hicret bereketiyle bereketleniyor. Kimisi de yolların emanvermemesinden kaynaklanan bir dert ilebelki de yerinden bile oynayamıyor. Ona daniyetiyle diyarları ve zamanları ayağına çağırmak kalıyor. Mazlum yanlarından büyükdualar bulmak kalıyor ki o da görülmedik diyarlarda nice güllerin yetişmesi adına büyükbir vesiledir. Gidenler gittikleri yerde bir tohum olurken bazıları da kaldıkları yerde birtohum oluyor; dökülen gazellerin toprağınbağrında, gelecek bahara zemin hazırlaması gibi.
It's Podcast number 30 and it's our second podcast with a member of Kurokuma. This time it's the turn of Jake, guitarist and singer of the Sheffield-based band who are making waves internationally. Jake and host, Mike talk about influences, with plenty of detours along the way. Subjects include: Christianity/Lyrics/Funk/Live shows Tracks picked and played are: Senyawa - Tanggalkan Di Duni (Undo The World) Mesarthim - Collapse Jensen Interceptor - The Fontainebleau Scorn - Scum After Death (dub) Dødheimsgard - Shiva Interfere Wovenhand - The Threshingfloor If you'd like to appear on the podcast, get in touch via Facebook or email us on editor@ninehertz.co.uk
Speech #305 of Maulana Tariq at Vihari on 28-05-10. http://www.darsequran.com/weeklyvoice/presnd/zaalimaurmazluminsaan.mp3