POPULARITY
Geldik şimdilik incelediğimiz son terimimiz olan “benching”e. Nedir bu yedek kulübesi deneyimi? Oyuna ne zaman gireceksiniz? Birileri durmaksızın top koştururken siz öylece yedekte oturuyor musunuz? Yoksa sizin yedek kulübenizde hareketli mi? Gelin konuşalım! BFF TALKS'un yeni bölümlerini YouTube hesabından da takip edebilirsiniz.
Kısa Dalga'dan herkese merhaba… Demet Bilge Erkasap'ın gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'e başlıyoruz... Kısa Dalga Daily'yi her akşam e-postadan okumak için tıklayın
Mevzu Fener kanalı olarak bundan sonra bizleri buradan dinleyebilir ve aynı zamanda Youtube hesabımızdan da izleyebilirsiniz. Eren Tolga Onur ve Yiğit Yılmaz ''Söğütlüçeşme'' adıyla çıkan ilk programımızda Mevzu Fener kanalına ve Fenerbahçe'ye dair düşüncelerini aktardı. 00:00 - Giriş 03:24 - Neden Youtube'da da olmak istedik? 06:11 - Youtube'da ne tür içerikler olacak? 10:50 - Jose Mourinho'nun gelişi 18:33 - Transfer Gündemi 27:35 - 2024/2025 Fenerbahçe kombine fiyatları Mevzu Fener'i diğer sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. X - https://x.com/mevzufener1907 Instagram - https://www.instagram.com/mevzufenerp... YouTube Hesabımız - youtube.com/@MevzuFener Mail - mevzufener1907@gmail.com #fenerbahçe #josémourinho #transfer
30 Ocak 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak imzalanan bir sözleşme ile Ege'nin birbirine kardeş sanılan iki yakası büyük çaplı bir nüfus değiş tokuşuna şahitlik etti. On dokuz maddeden oluşan sözleşme gereği, 1 Mayıs 1923 tarihi itibarıyla Türkiye topraklarındaki Rum/Ortodoks nüfus ile Yunanistan topraklarındaki Türk/Müslüman nüfus arasındaki bu uygulama BM'in şemsiyesi altında şarta bağlanarak yapıldı. Sözleşme 1923 yılında imzalandı ama kitleler halinde göç 1924 yılında gerçekleşti. Buna değiş tokuş yani mübadele demek olayı görece hafifletiyor. Aslında Ege'nin iki yakası göçe zorlandı. Mübadele, istemeden, beklemeden, sorulmadan, bazılarının birden başına gelmiş bir zorunlu göç hikayesi. Türkiye'ye gelenler yıllarca sustular, en sık kurdukları cümle “Mustafa Kemal çağırdı geldik“ oldu.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Akademiklink podcast yepyeni bölümü ile karşınızda! Bu hafta neyi mi ele aldık? Eğlenmek. Siz de hem eğlence hakkında ilgi çekici çalışmalardan haberdar olmak hem de "eğlenmek" isterseniz bu bölümü muhakkak dinleyin! --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/akademiklink/message
Hepsiburada'nin katkilariyla ALEY Podcast geç kalmış 7. bölümüyle spor podcasti işindeki tahtını geri almaya geliyor. Neredeydik? İlk defa üçümüzün bir arada kaydettiği Beşiktaş derbisi bölümü.. Fenerbahçe'nin çalkantılı durumu, Ali Koç ile Fenerbahçe USA galasında tanışmış olmamız. Fenerbahçe Magazini. Nostorland hezimeti, rahat Sivas galibiyeti ve genel olarak o anda aklımıza gelen her şeyden bahsedip sağdan sola soldan sağa savrulduğumuz yeni bölümümüz yayında.
#faiz #enflasyon #ekonomiEkonomist Güldem Atabay Perspektif'in yeni bölümünde 'TL tahvillere yabancılar gerçekten gelir mi?' sorusunu mercek altına alıyor. Atabay, Deutsche Bank'ın konuya ilişkin analizini tartışıyor. Atabay sonrasında BP'nin Türkiye'den çıkma kararının siyasi boyutu olup olmadığını yanıtlıyor. QNB Finansbank'ın Türkiye'nin 2024 ve 2025 yılı için büyüme beklentilerini değerlendiren Atabay son olarak ABD'nin enflasyon verileri sonrası Fed'in oyun planının ne olabileceğini yanıtlıyor.İyi dinlemeler...
Geldik o büyük konuya: Tuğçe Arslan Üçer ve Eylül Görmüş, bu bölümde "annelik" üzerine söyleşiyor. Hem anne, hem çocuk gözüyle bakmaya çalışıyoruz bu bölümde konuya. Anneliğin büyük kutsallığı, aynı anda birden fazla kadın olma hâli, anneliğe içkin öfke ve kıskançlık, anneliğin yalnızlığı... Medea'dan başlayarak sanatın da her zaman ana malzemelerinden biri olmuş bu kapsamlı meseleye dair kafa yoruyor ve elbette kitaplarda ve filmlerde anneliğin izini sürüyoruz.
Gidiyorlar, ağıt yakalım arkalarından. Çünkü gitmek var, dönmek yok. Bağırlarına basmışlar çocuklarını ve dişlerini sıkarak. Yağmura, kara, dipçiklere ve saat kulelerine aldırmayarak. Tel örgüleri yarıp duvara tırmanarak. Bozbulanık, coşkun bir nehrin kederli köpüğü gibi. Aniden havalanan sığırcık sürüsü gibi. O kadar kalabalık ve kocamanlar ki kimse görmüyor onları. Bakıyorlar ama görmüyorlar. Ne televizyonlar ne uydular ne çocuk mamaları ne don ne gömlek. Onlar o çocuğun peşindeler, hani güzel fotoğraf. Denizin kustuğu cesetler ve defileler. Akıl yetirmeyin buna. Aklınıza tüküreyim nerde aklınız? Aklınız yok. Zaten siz de yoksunuz, ama paranız varmış. Görmeye geldik. O çocuğu oraya gömmeye geldik. Diyeceğimizi dedik, bizi uğraştırmayın. Korku dağları bekliyor galiba, korkudan kurtulmak için, savaş kartalları sürekli o korkuyu bombalıyor. Ya gelirlerse diye gördüğünüz karabasanlar. Ve rüyalarınızı delik deşik eden tornavidalar. Onlar, o sırtında kırbaç şaklattığınız köleler, o kan, o asırlarca içtiğiniz kan. Boğulacağız, durdurun şu koşuyu. Durdurun yoksa dengemiz bozulacak, bir karadelik bizi yutacak. Boşuna, zulmün âbad olduğu nerde görülmüş? O koşu sonsuzluğa yönelmiş, bir gün yakanıza yapışacak. Fırtınayı kucaklayacak. Uzaklardan, dağlardan, vadilerden gelen sesi dinleyin. Dinleyin yankısı her yanı tutmuş. Yaklaşıyor fukaranın ve onurun marşı. Bombalara karşı durmaya geldik Zincirleri hepten kırmaya geldik O yüzsüz yüzünüzü görmeye geldik Asırların hesabını sormaya geldik Sormaya geldik. Mustafa Kutlu, Fırtınayı Kucaklamak, Dergâh Yayınları, 2019.
Esmiyor Podcast'in üçüncü sezonunun otuz üçüncü bölümünde konuğumuz Dr. Ümit Şahin ve kendisine "Bugüne nasıl geldik?" diye soruyoruz.Bu kayıt, bizim neredeyse 2 yıldır gerçekleştirmeyi istediğimiz bir bölüm! Ümit Şahin, Türkiye'deki iklim hareketinde en başından beri yer alan isimlerden biri. 1990'ların başında nükleer karşıtı hareketin içinde yer alan Ümit Hoca, 1990'ların sonundan itibaren çevre ve iklim hareketindeki öncü isimlerden. Küresel ısınmanın iklim değişikliğine, iklim değişikliğinin de iklim krizine evrimleştiği dünyayı yakından gözlemlemiş ve içinde yaşamış biri. Kaydımız neredeyse 2 saat sürdü. O yüzden biz de 2 bölüme ayırdık. Birinci bölümde bugüne nasıl geldiğimizi, ikinci bölümde de sıcak hava dalgalarını ve bunların hayatımızdaki etkilerini konuşacağız. Keyifli dinlemeler! See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bundan Sonrasını Yürümeyeceksek Buraya Kadar Neden Geldik | Ömer Çelik Merhaba arkadaşlar, Peki Sonra'da bu hafta konuğumuz AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik oldu. Ömer Çelik ile gündemi, bir parça hobilerini, ve Adana'yı konuştuk. Biz sohbetten çok keyif aldık, umarım sizler de beğenirsiniz. İyi seyirler dilerim.
Türkiye'nin tarihi seçimine çok az bir süre kaldı. Bu kritik seçimin önemini, Türkiye'yi nelerin beklediğini ve seçim öncesi yaşananları Gülener Kırnalı sordu, gazeteci Kadri Gürsel değerlendirdi. İyi dinlemeler... #seçim #seçimanketi #kemalkılıçdaroğlu #muharremince #erdoğan
Fenerbahçe 4-0 Konyaspor Fenerbahçe XI: Altay, Ferdi, Samet, Szalai, Lincoln, Arao, Zajc, İrfan Can, Rossi, King, Valencia Deprem felaketinden sonra dönüş maçında Konyaspor'u farklı yendik. Goller: Valencia (2), Szalai, King Konyaspor maçın 22. dakikasında Diouf'un kırmızı kartı ile 10 kişi kaldı. Jayden ilk kez son 25 dakika forma giyme şansı buldu. Maçın içinde Hükümet İstifa tezahuratları yükseldi az bir süre. Maç sonunda Memleketim çalarak takımları soyunma odasına uğurladık.
Bibliyoterapi'de bu hafta Aslı Perker ile konuğu Mehveş Evin, dünyanın; tabiatın durumundan yola çıkarak geleceğe dair edebiyat dünyasından şifa arıyorlar. Keyifli dinlemeler!Aslı ve Tuna'ya bibliyoterapi@podbeemedia.com mail adresinden yazabilirsiniz.Mehveş Evin - Dünyanın Dibi OteliElizabeth Kolbert - Altıncı Yok OluşUrsula K. Le Guin - Karanlığın Sol EliKim Stanley Robinson - The Ministry for the FutureBonusKolektif - İstanbul 2099------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, GetirAraç hakkında reklam içerir. GetirAraç'ı indirmek ve ilk kullanımda 500 TL indirimden faydalanmak için, tıklayın. Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir. Hiwell'i indirmek ve "pod10" koduyla %10 indirimden faydalanmak için tıklayın. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İnsan olmak üzerine bir sohbet oldu bu sebeple çok açıklayacak bir detay bulamadım keyifli dinlemeler. Kanal Diğer Linkler : https://li.sten.to/kafamdadelisorularpodcast İletişim: manyaksorularimvar@gmail.com
Bu video 21/08/2016 tarihinde yayınlanan "TEVEKKÜL İÇİNDE SABREDECEĞİZ!.." isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Meccânen Allahım.. meccânen.. meccânen!.. Konuya dönelim: وَلَكِنَّ اللهَ يَمُنُّ عَلَى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ “Allah, kullarından dilediğine meccanen lütuflarda bulunur.” Var ya el-Kulubu'd-Dâria'da: اَللَّهُمَّ خَلَقْتَنِي مَجَّانًا، وَرَزَقْتَنِي مَجَّانًا، فَاغْفِرْ لِي مَجَّانًا “Allah'ım, beni meccânen yarattın.. Allah'ım, beni meccânen rızıklandırdın.. Meccanen de mağfiret buyur!” Çoğaltabilirsiniz; Allah'ım, beni meccânen Müslüman yaptın.. meccânen insan şeklinde yarattın.. meccânen Hazreti Muhammed'e ümmet yaptın.. meccânen âhirzamanda “kardeşlerim!” dediği zümre içinde gönderdin.. meccânen din-i mübin-i İslam'a hizmet etme imkanları verdin.. meccânen bir cemaat-i uzmâ içinde -şom ağızların “terör örgütü” demesine bakmayın-, nâm-ı Celîl-i İlahî'yi güneşin doğup battığı her yere götürmeye kararlı bir cemaat içinde beni yarattın.. meccânen.. meccânen… Allah'ım, biz karşılığını ortaya koyamasak bile bu işi tamamlamayı da meccanen bize lütfeyle.. Kereminle, lütfunla, Nâm-ı celil-i sübhanîni, Nâm-ı celil-i nebevîyi, güneşin doğup battığı, hatta Kıtmir'in mülahazasıyla, Güney Kutbu'ndaki penguenlere kadar götürmeyi nasip et. Onlara da fısıldayalım: “Biliyor musunuz penguenler! Muhammedun Rasûlullah.. Allah'ın şanlı, nâmlı, nişanlı, adlı, ünvanlı bir kulu vardı! İnsanlık, O'nunla ışığa gözlerini açtı.. O'nu size fısıldamaya geldik. Buralarda da fısıldayalım O'nun adını buralar, bu buzullar da duysun!..” Peygamberler sözlerine devam ederler: وَمَا كَانَ لَنَا أَنْ نَأْتِيَكُمْ بِسُلْطَانٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللهِ “Size hemen bir sultan (delil, mucize, burhan) getirmek de bizim elimizden gelmez.”. Zira mucize, bildiğiniz gibi, Peygamberin, dava-i nübüvvetini ispat etmek üzere, Peygamberin eliyle Allah'ın yarattığı harikulade şeydir. Birilerinin gözünün açılmasını ve hakka hakikate uyanmasını sağlamak üzere velinin vilayetini izhar etmek için o velinin eliyle, onun gayret ve iradesini ortaya koymasıyla, Allah'ın yarattığı hârikulade şeye de “kerâmet” denir. Hazreti Pîr bir basamak aşağıya çekerek ona “ikrâm” diyor. İsterseniz bir basamak daha aşağıya çekerek “kerem” diyebilirsiniz. “Kereme teveccüh” de diyebilirsiniz.. Şahsınız hakkında düşünürken böyle düşünmeniz uygun olabilir. “Başkasına değil, tevekkül edeceklerse mü'minler, ancak Allah'a tevekkül ederler!” Bu, peygamber mülahazası.. Onlar “metluv” veya “gayr-ı metluv” vahiy ile konuşuyorlar; hevâ-i nefislerine göre konuşmuyorlar: وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوَى إِنْ هُوَ إِلاَّ وَحْيٌ يُوحَى عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَى ذُو مِرَّةٍ “O, asla heva ve hevesinden konuşmaz; O'nun size söyledikleri, ancak kendisine vahyolunan vahiyden ibarettir. (Kur'ân'ı) O'na o pek güçlü ve kuvvetli (Cebrail) öğretti; pek metin, kemal ve üstün melekeler sahibi.” (Necm, 53/3-6) Diyorlar ki: وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Başkasına değil, ancak Allah'a tevekkül eder mü'minler.” Evet, وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ denmek suretiyle, “alâ” harf-i cerri, lafz-ı celâle başında hasr ve inhisara delalet ediyor: “Başkasına değil, tevekkül edeceklerse mü'minler, ancak Allah'a tevekkül ederler!”
AYŞEGÜL KARAHAN ERTUĞRUL #hayatınısenseç #eniyihalineyolculuk
Enerjinizi yükseltmek, hayata umutla bakmak, farkındalığınızı arttırmak isterseniz hafta içi instagramda duyurulan günlerde Türkiye saatiyle saat 8.00'da canlı yayında buluşuyoruz. Buyrun gelin, gönlümüz açık.
Mars, İkizler geçişi Retro su ve önümüzdeki süreç neler getirecek.
Biraz Mars İkizler Biraz Ordan Biraz Burdan. So spontaneous
Selam Fularsızlar. Geldik bu serinin en başında "Aptallaşıyor muyuz" diye sormama sebep olan şeye. Son 100 yıldır IQ testi performansında sürekli bir artış var. Gerçekten de dedelerimizden ninelerimizden daha mı zekiyiz? Ve bu artışın son yıllarda durması, hatta gerilemesi (Anti-Flynn) ne anlama geliyor? İlginizi çekerse kaynaklar kısmındaki linklere bakmayı unutmayın.(Bunca bölümdür devam etmemi sağlayan tek şey, Patreon'dan irili ufaklı destek veren sizin gibi dinleyiciler. Bu destek doğrudan bana geliyor, normal reklam gelirleri ise yapımcımla paylaşılıyor. Yok kalsın diyorsanız, buyrun buradan yakın: Safsatalar Ansiklopedisi Kısaltılmış Edisyon).----------------------------------------------------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell hakkında daha detaylı bilgi almak ve fular100 kodu ile %20 indirimden faydalanmak için tıklayın.----------------------------------------------------.Bölümler:(00:05) Flynn Etkisi'ne giriş.(03:05) Robert Plomin'in "default" pozisyonu.(03:50) Singapurlular bu kadar zeki olmamalıydılar.(05:10) James Flynn.(06:30) Niye daha önce farkedilmedi?(07:35) İdamların bozulması.(08:20) Heterosis.(10:00) Beslenme ve Hollanda Kıtlığı.(12:15) Eğitim ve Türkiye'de okullaşma.(13:55) Soyut mantığın ve analojilerin gelişimi.(18:30) İşlerin soyutlaşması.(19:00) Eğlencenin soyutlaşması.(21:55) "Everything Bad is Good For You".(23:40) Endüstriyel Devrim'in yankıları.(25:00) Gelişme genel zekada mı?(29:15) Flynn Etkisinin tersine dönmesi.(32:00) Sonraki bölüm.(32:40) Patronlar, patronlarımız.(33:10) After Credits: Jensen vs Flynn.Kaynaklar:Zekanın Yükselişi ve Çöküşü: Flynn, Anti-Flynn ve Zekanın GeleceğiThe Flynn Effect: A Meta-analysisWhy our IQ levels are higher than our grandparents' | James FlynnDünyada ve Türkiye'de Yükseköğretim Okullaşma Oranları ve GelişmelerWhy has TV storytelling become so complex?Is the World's Memory Span Increasing or Decreasing?The rise and fall of the Flynn Effect as a reason to expect a narrowing of the Black–White IQ gapModernity Made Us SmarterNorwegian IQ scores are falling – but genes are not to blameDO NON-G GAINS FROM THE FLYNN EFFECT MATTER? YES AND NOArthur Jensen and John Stuart MillKitap: Are We Getting Smarter?Kitap: Everything Bad Is Good for You: How Today's Popular Culture Is Actually Making Us SmarterJohnny Carson.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Kısa bir aranın ardından sizlerle tekrar beraberiz! Peki biz neredeydik? Biz yokken neler oldu? İlerde bizleri neler bekliyor? Hepsi ve çok daha fazlası bu yayında..
Hayat Bazen podcast serimizin 3. sezon, 11. bölümüne hoş geldiniz. Geldik yeni bir duyguya.. belki de şimdiye kadar konuştuğumuz duygular arasında en çok duyduğumuz, baskın duygulardan biri: Kıskançlık. 7 günahtan 1'i olarak yasaklanmış bir duyguyu kabul etmeye; bununla ilgili sanatta, diziler, filmlerde bulduklarımızı dinlemeye hazır mısınız?
Kelime bir ayettir yani, işaret. İçinde doğduğu toplumsal şartlara göre her kelime ilk anlamı sabit kalmakla birlikte, işaret ettiği şey ile kurulan ilişkilerin değişmesine göre anlamı da değişir. Burada ilişkilerin değişmesinden kasıt, şeylerle ilgili zihniyetlerin, amaçların, arzuların ve faydaların... vb. değişmesidir. Bu nedenle bir kelime sosyal, kültürel, siyasal vd. yönlerden bir devirde çok etkili iken, başka bir devirde etkisiz hale gelebilir ve bu iki süreçte muhteviyatı genişleyip, daralabilir ki bunların tersi de doğrudur. Kelime, dil ailesi ve belli bir toplumsal hayat içindeki bu hareketiyle, ilgili toplumsal değişmelerin belli devirlere göre izlenmesine, yorumlanmasına kaynaklık eder. Hatta tedavülden kalkmış, ölmüş olsa bile bu değerini muhafaza eder, belki de asıl bu yanıyla tek başına değerli hale bile gelebilir. Yazı başlığımızdaki medenîlik ve medeniyetçilik kelimelerinin anlam serüvenini sözlüklerden izleyerek, bu serüvenden hasıl olan toplumsal kimi sonuçları mevcut siyasi algımızı doğru anlamak ve anlatmak bakımından değerlendirme konusu yapabiliriz. Medîne ve medenî Arapça mdn kökünden gelir. Ahterî Mustafa Efendi (v. 1560-61) Ahter-i Kebîr'inde medn, medîn, medenî ve medîne kalimelerini şöyle açıklar: “Medn: durmak; ikamet manasına ‘Bir yerde kaldı, ikametti.' Medine adı da buradandır. Medîn: Borçlu; medyun manasına. Ve dahi kul; gulâm abd manasına. Medenî: Şehirli. Medine (medînet): Duracak yer. Ve büyük şehir. Cem'i hemze ile medâ'in ve müdün ve müdünn gelir. Bu kelime ‘sahip oldum' anlamlı dintüden alınmıştır. (...) Hz. Peygamber'in şehri olan Medîne'ye nispet Medenî; Mansur'un Medine'sine nispet Medînî; Kisra'nın Medâ'in şehrine nispet ise Medâyinî şeklinde yapılmaktadır. Bu nispetler, belli olsun karışmasın diyedir. Medyen ise Hz. Şuayb'in şehridir. Medînet ümmet, bir dine inananların bütünü, millet.” Osmanlı Türkçesi'ndeki medeniyet kelimesi Ahter-i Kebîr de henüz yer bulabilmiş değildir. Bunun nedeni yukarıdaki birbirleriyle ilişkili kelimelerin manalardan görülebilmektedir. Zira medn kelimesi insanlık tarihi itibariyle ortaktır ve bu ortaklık nübüvvetle tahkim edilmiştir. Allah Hz. Adem'e bütün isimleri öğretmiş (Bakara 2:31) ve onları cevâmiu'l-kelîm (Hz. Adem'e ve başka peygamberlere ayrışmış bütün hakikatleri kendinde toplayan) olarak Peygamber Efendimizle kemale erdirmiştir. Dolayısıyla Allah-insan, insan-insan ve tüm canlıları da kapsar şekilde insan-doğa ilişkileri şeriat(lar) bakımından medîn ve medenîliği ihtiva ettiği için, malûmun ilâmı gerektirmeyişi esasından hareketle dinin bu kelimelerle iç bağını özel olarak öne çıkarmamak, bu iç bağı kendi doğallığı / normalliği içinde tutmak, insanlığın ortak bir teamülü haline gelmiştir. Bu esasta dinden neyi kastettiğimize gelince: Mütercim Âsım Efendi (v. 1820) Kâmûsu'l-Muhît Tercümesi'nde mdn maddesini açıklarken, medînet kelimesini dyn köküne havale ederek, burada şu bilgilere yer verir: Ed-Dînet: Bu dahi dâimî yağan yağmura denir. El-Medîn: Abd (kul) manasına, nitekim câriyyeye medînet denir, amel ve hizmet kendileri(ni) zelil eylediği için. Medînet: Şehir ve beldeye denir.”
Geldik kitabın sonuna ve en tartışmalı kısmına, yani ırklar arasındaki zeka farklarına. Kitabın tezi: Bu farklar gerçek, büyük ve kültürden ziyade genel zekaya oranlı, dolayısıyla genetik bir sebebi var. Kitabın atıf yaptığı kaynaklar üzerinden daha da ileri gideceğiz ve kendilerine "ırk gerçekçileri" (race realists) diyen grubun gittikçe fantastikleşen teorilerine de bakacağız.. (Duyuru: Bunca bölümdür devam etmemi sağlayan tek şey, Patreon'dan irili ufaklı destek veren sizin gibi dinleyiciler. Bu destek doğrudan bana geliyor, normal reklam gelirleri ise yapımcımla paylaşılıyor. Yok kalsın diyorsanız, buyrun buradan yakın: Safsatalar Ansiklopedisi Kısaltılmış Edisyon).----------------------------------------------------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell hakkında daha detaylı bilgi almak ve fular100 kodu ile %20 indirimden faydalanmak için tıklayın.----------------------------------------------------.Bölümler:(00:05) Önceki bölümün özeti. (01:15) Gruplar arası farklara giriş. (03:25) En zeki grup: Aşkenazi Yahudileri. (05:25) Asyalı-Beyaz-Siyah sıralaması. (07:05) Testleri test etmek. (08:55) Motivasyon farkı. (11:40) Regatta nedir?(12:50) Eğitim kalitesi farkı kalmadı. (13:55) Siyahlar çevrelerini yanlarında taşıyorlar. (14:40) Fakirlik kültürü ve meritokrasi inancı. (16:45) Spearman'ın Hipotezi: Fark genel zekada. (17:25) Jensen ve argumentum ad Hitlerum. (19:15) "IQ'yu Ne Kadar Geliştirebiliriz?" (1969)(22:08) Türkiye'nin şanlı 77.'liği.(23:28) Kafatasçılık. (27:35) Bilimsel Irkçılık. (28:40) Soğuk Kışlar Teorisi.(30:35) Ad-hoc açıklamalar.(32:20) 8 yaşındayken Kalahari'de yaşayabilir miydiniz?(34:40) Rushton ve r-k teorisi.(39:50) Özet ve yüksek IQ'lu destekçilerime teşekkür. .Kaynaklar:Are Jews SmarterBlack-White Test Score Gap: Why It PersistsLead Exposure Shrank IQ Scores of Half of AmericansHow Useful Are National IQs?Does Brain Size Matter?Taxi Drivers' Brains GrowClimate directly contributed to changes in body sizeCold Winters and the Evolution of IntelligenceEthnographic Evidence Conflicts with the Cold Winters HypothesisMortality in the PastR-K Theory by Rushton (pdf)Tainted Sources of the Bell Curve. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
“Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse.” Doğduk, ağlayarak geldik dünyaya. Giderken gülümseyebilmek önemlidir. Yaşamaktan gaye de uğruna ölünesi dava da budur! “Bu dünyada renk, lezzet, nakış ne varsa küsüm; Gözümde son marifet, Azrail'e tebessüm.” Son nefes, ah son nefes, öyle her yüze nasip olmaz son nefeste tebessüm. Kimisi arkada bıraktıklarını düşünüp ağlayarak, yahut gözleri açık gider dünyadan; kimisi varacağı yerdeki güzelliklerle kalbi huzur bulur, mütebessim bir çehre ile gider. Şah-ı Nakşibend efendimiz buyurmuşlar ki: “Muameleler sona nispetledir.” Elbette ne yaşadın, nasıl yaşadın, nereden aldın, nereye verdin, ne yaptın ne ettin; bunlar da mühimdir ama son bir başka! Zira bir ömür yaşadığın her bir şey son nefeste gelir ve seni bulur. Aldığın dua, yaptığın iyilik, güldürdüğün yüz, kıldığın namaz, tuttuğun oruç, sevdiğin kimseler, teheccüdde döktüğün yaş; en son anda dilinde ne olacak, kalbinde ne olacak onu belirler. Tersi olmaz mı? Olur! İşlediğin günah, aldığın ah, savsakladığın ibadet, yediğin kul hakkı, üzdüğün anne baba, say sayabildiğin kadar... Onlar da gelir yapışır yakana son anda. Peygamber-i Ekber buyurmuşlar: Yaşadığınız gibi ölürsünüz, öldüğünüz gibi diriltilirsiniz.” Nasıl ölmek istiyorsa öyle yaşamalı insan; nasıl diriltilmek istiyorsa öyle ölmeli. Yine Şah-ı Nakşibend efendimiz. Sormuşlar, “efendim insan nasıl olmalı? Cevap: Son nefeste nasıl olmak istiyorsa hep öyle olmalı! Diyeceksiniz ki: Gece gündüz, her anımızda Allah'ın razı olacağı halde olmak çok zor; insanız günahlarımız, zaaflarımız, hata, kusurlarımız var. Doğru! Ama şunu unutmayalım. İnsan Rabbinin hatırına, peygamberinin ikazı ve müjdesi hatırına elinden geldiği kadar gayret ederse umulur ki Allah da onun iyi bir zamanında gönderir ölüm meleğini. Azrail de emir kulu! Efendimizin çok ettiği dualardan birsidir, yeri geldi zikredelim: “Allah'ım ömrümün en hayırlı olduğu anını sonu eyle!” Çok etmek lazım bu duayı. Bir de ipucu verelim işin dertlilerine, Zâhid Efendi merhumdan. Dermiş ki Hazret: Ölmek istemediğiniz yerde bulunmayın! Çok güzel bir ihtar! Bir yer ki Azrail'le a.s. orada karşılaşmak istemezsin; hiç gitme oraya! Ne zaman geleceği belli değil zira! Yazının başlangıcında iki güzel şiirini paylaştığımız Üstad'dan bir beyit daha: “Büyük randevu bilsem nerede saat kaçta Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta” Bir büyüğümden dinlemiştim, bir hoca trafik kazası geçirmiş, büyük bir kaza. Araba taklalar atmış, canlarını zor kurtarmışlar. Gelmiş Allah dostunun huzuruna, demiş ki: “Efendim o an aklıma geldi, ama Kelime-i şehadet getirmedim.” Hâlbuki öyle bir anda kelime-i şehadet getirmek çok mühimdir. İnsanın aklına gelmesi büyük nimettir. Akla gelir de dilin dönmesi lütf-u ilahidir. Dil de dönmeyebilir. Mübarek demiş ki “Niye kelime-i şehadet getirmedin?” Gülmüş, “Getirirsem ölürüm diye korktum efendim.” Mehmet Çelik Hoca anlatmıştı “Bizim doğuda” diyor, “Babalarına Efe der bazı kimseler” Bir adamcağız varmış, kendi halinde ama dinle diyanetle pek alakası yok. Evlatları bir gün demişler ki: “Babacığım siz de bir hacca gitseniz ne güzel olur. Bak herkes Hacı baba diyor babalarına. Biz hala Efe diyoruz sana. Bizi de bir hacı baba evladı yapsan, hacca gitsen...” “Oğlum ne işim var?” demiş. “Oralar sıcaktır. Ben yapamam öyle yerde, dokunmayın bana.”
“Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse.” Doğduk, ağlayarak geldik dünyaya. Giderken gülümseyebilmek önemlidir. Yaşamaktan gaye de uğruna ölünesi dava da budur! “Bu dünyada renk, lezzet, nakış ne varsa küsüm; Gözümde son marifet, Azrail'e tebessüm.” Son nefes, ah son nefes, öyle her yüze nasip olmaz son nefeste tebessüm. Kimisi arkada bıraktıklarını düşünüp ağlayarak, yahut gözleri açık gider dünyadan;
Bu seferki güneşi hangi balçıkla, nasıl sıvayacaklar acaba?.. Madrid'deki NATO Zirvesi'nde Türkiye, İsveç, Finlandiya arasında imzalanan ve Türkiye'nin dış politikasındaki büyük başarılardan kabul edilen 'üçlü muhtıra' için şunları söylemişlerdi: “Türkiye itibar kaybetti”, “Bu imza ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir taviz”, “[Cumhurbaşkanı] yelkenleri suya indirdi...” Tahran'da İran ve Rusya ile bir araya gelinen 'üçlü zirve' sonrasında da şöyle demişlerdi: “Hiçbir sonuç elde edilemedi...”, “Suriye operasyonuna izin vermeyecekler”, “Cumhurbaşkanı'nı duvar dibine oturttular”, “Salonda Türk bayrağı yoktu” ... Geldik 'tahıl koridoru' anlaşmasına... Bildiğiniz gibi Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşın en önemli sonuçlarından olan 'küresel gıda krizinin' aşılması için dün İstanbul'da önemli bir adım atıldı. Türkiye ve Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda yapılan görüşmelerin ardından tahıl ürünlerinin Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına taşınmasına olanak sağlayan anlaşma için Ukrayna ve Rusya ülkemizde buluştu. Plan, anlaşmanın ilk etapta 120 gün boyunca uygulanması, ardından yenilenmesi üzerine... Kılıçdaroğlu yüzünü kızartıp, “Ukrayna ile Rusya arasında tahıl sevkiyatı anlaşmasının imzalanması ve Türkiye'nin buna önderlik etmesi gerektiğini ben söylemiştim” derse, inanın şaşmayacağız. Ya da şöyle bir çamur atmaya kalkarlarsa; “Niye başka ülkede değil de Türkiye'de yapıyorlar? Demek ki Erdoğan'ı kandırıyorlar... Ayrıca gelen tahılın büyük miktarı başka ülkelere gidecek ve de bu anlaşma 'gıda krizi'ni engellemeyecek; geçici bir pansuman olacak...” Bakın neden şaşmayacağız... Aynı Kılıçdaroğlu, bugün rekor üstüne rekor kıran Sabiha Gökçen Havalimanı için ne demişti: “Uçak iniyor mu? Hayır! Uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü siz? Bu ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? Tuz Gölü'ne alabalık tesisi yapmaya benzer...” Türkiye'nin geleceğini yönetmeye talip bir Genel Başkan'ın vizyonerliğine(!) işaret eden bu cümleleri sarf eden her kimse, ne yapsa, ne dese yeridir... Gülünür geçilir... Şaşılmaz... Benzer şekilde Avrupa Birliği ülkeleri ve onların Türkiye'deki temsilcileri, iş birlikçileri gibi hareket eden siyasilerin, ülkemizin 'Millî Enerji ve Maden Politikası' konusundaki söylemlerine de şaşmıyoruz... Bugüne dek kömüre dayalı termik santrallere, nükleer santrallere, başta altın olmak üzere her türden madencilik faaliyetine karşı çıktılar... Sismik araştırma ve sondaj gemilerinin satın alınmasına, bunların faaliyetleriyle 'millî' ve 'bağımsız' bir duruş sergilenmesine engel olmaya çalıştılar... Karadeniz gazı bulunduğunda “Bulundu da ne oldu; çıkaramayız ki”, “Yetersiz” dediler... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu'nun 4. reaktörünün temelini attığında ise suspus oluverdiler... Çünkü bu işe karşı çıkmasıyla meşhur, Almanya'daki koalisyonun ortağı Yeşiller Partisi nükleeri savunur ve ister duruma gelmişti... Bizimkilerin Avrupa'daki 'ağa babaları' hem nükleer santralleri hem de kömüre dayalı termik santralleri geri getirmek için çırpınmaya başlamışlardı... Bizdeki 'sokma akılla' çalışanları da orta yerde bırakıverdiler...
Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini 2'ye karşı 3 oyla reddetti. Danıştay'ın İstanbul Sözleşmesi'nin iptalini onaylaması ne anlama geliyor? Bu kararın nasıl sonuçları olacak? Işın Eliçin soruyor, Eşitlik İçin Kadın Koalisyonu adına avukat Yelda Koçak ve yazar Berrin Sönmez Femfikir'de yanıtlıyor. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3PmLDmX
Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020'den bu yana salgında pek çok aşamayı geride bıraktık. Bilim Akademisi işbirliğiyle hazırladığımız Meraklısına Bilim'de Hacettepe Üniversitesi'nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Akova, koronavirüs salgınıyla geçen 800 günü, Türkiye'nin ve dünyanın bu süreçten neler öğrendiğini ve nelerden sınıfta kaldığını değerlendirdi. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3O4ped8
Queenslandlı yazar Halil Babilli, Avustralya federal seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Horoskoplar, gezegenler, konumlar ve radyasyonlu çaylar... Kahramanlarımız retro kavramını masaya yatırıyorlar. Hangi burç hangi karakterde, kişilik analizleri ve daha neler neler... Doğum saatiniz, TC kimlik numaranız ve annenizin evlenmeden önceki soyadının ikinci ve dördüncü harfini verirseniz belki falınıza da bakılabilir.
Geldik sert ve sıkıntılı soruya... Sorunlar ortada ama o sorunları yaşayanların iktidarı değiştirme isteği var mı? Jenerik müziği: Rahman Altın
Koç: Değişim Sinyalleri Geldikçe Herkes Kendine Bir Garanti Arıyor | Erk Acarer Ile Haber Peşinde 1 by Artı TV
Duygusal rap parça islami rap parça dinlemeye doyamayacağınız rap parça dinleme rekorları kıran rap parça 2020 rap en çok dinlenen rap parçalar Söz & Kayıt : Oğuzhan Çağlayan Beat : Mert Doğan SÖZLER Hayat sanki Durdu birden, Arındı Kirden, Eridi bak kibirler, Kovuldu Kabeden, İnsanoğlu birden, Kovulduk Camiden, küçük bir Virüsten Öldü İnsanlar, Ölüyo hemde durmadan, Günahlarla kapladık bu evreni utanmadan Hiç de durmadan, Çoğaldı Zinalar Haramlar Günahlar her taraftayken,Unuttu İnsan, Yazıklar Olsun Bize, Koruyamadık Emaneti Müslümanlar öldürülürken kibardı hep dilin, Sapık bi zihniyete bak alet oldu her yerin, Kebair aldı başını gitti, Hiç Tak etmedi, Açamadın ki ellerini ve Ağlayamadı gözlerin Dağlar mı yıkılmalı ulan, bir tövbe etmen için Eğer ki bugün susarsan Allah'ın Felaketi, Eğer bugün gelirsen Allah'ın Selameti Bizi Affet Rabb, Senden Başka Kime Gidelim? Bizi Affet Rabb, Günahlarada Tövbeye Geldik. Bizi Affet Rabb, Gidecek hiç bir kapı yokken Bizi Affet Rabb, Kapındayız Secdeye Geldik! İstemedik, Namaz kılmak istemedik aldı Rabbimizde Elimizden Bak Camilerini Aldı mescidini, Aldı İstemediklerimizi , Mutlu musun şimdi ! Söyle!, Konuş susma Dertlisin, Hesabı Nasıl Verirsin, Karşında Peygamberimizin Günaha İsteyerek Girdin, Sen İstedin! , İstediğin Oldu mu Şimdi! Konuş ve Söyle!! Utanmadın mı isyan etmeye, Zinaya girmeye, Faizden Evlere, Söyle! Utanmadın mı? Günler geçti her şey başladı daha da kötüye gitmeye Sakın ha üzülme, Tövbe kapısı yerinde! Depremde selde kurak virüste hepsi bir mesajda gizlidir be, nolur bekleme Gel artık tövbeye, bırak şu haramları lütfen, Ne olur dinle! Şansın olmayacak ölünce, dirilmeye, yeniden gelmeye, Vaktin vardır hala dönmeye, Haydi aç ellerini iste şimdi iste! Şüphesiz Merhametli Rabbe, Umudu Yitirme! YİTİRME! Bizi Affet Rabb, Senden Başka Kime Gidelim? Bizi Affet Rabb, Günahlarada Tövbeye Geldik. Bizi Affet Rabb, Gidecek hiç bir kapı yokken Bizi Affet Rabb, Kapındayız Secdeye Geldik Abone olmak için tıklayın ► http://goo.gl/g7eq9L
Ertuğrul Kürkçü: Zor Bir Zamanda Dünya Savaşının Eşiğine Geldik | Hayko Bağdat Ile Bağdat Cafe by Artı TV
Nâbi'den Şeyh Gâlib'e, Bâki'den Fuzûli'ye nice müstesna değerimizin en güzel şiirleri ile günümüze ve gönlümüze taşınacağı Hayati İnanç ile 'Can Veren Pervâneler' programında... Discord https://discord.gg/gpyGxZW4As Ahmet Çadırcı https://ahmetcadirci.com/podcast/
Bir süredir ara verdiğimiz yayınlarımıza yeni yıl itibariyle tekrar kavuşuyoruz. Dinlendik, demlendik ve şimdi buluşma vakti. Yeni yıl için gönülden en güzel temennilerimizi sunuyoruz! Bizi bekleyin, sizi seviyoruz...
Geldik ama geç geldik :(
Tatil sonrası dönem ödevinde yazın ne yaptığımızı konuşacağız. Kompozisyonumuz iyi değil ama sohbetimiz var. Batı medeniyetinin batışını doğu'nun daha da batışını hazmettiğimiz bu günlerde sevgi ve sağlık diledik.
Tatil sonrası dönem ödevinde yazın ne yaptığımızı konuşacağız. Kompozisyonumuz iyi değil ama sohbetimiz var. Batı medeniyetinin batışını doğu'nun daha da batışını hazmettiğimiz bu günlerde sevgi ve sağlık diledik.
Nâbi'den Şeyh Gâlib'e, Bâki'den Fuzûli'ye nice müstesna değerimizin en güzel şiirleri ile günümüze ve gönlümüze taşınacağı Hayati İnanç ile 'Can Veren Pervâneler' programında... Discord https://discord.gg/gpyGxZW4As Ahmet Çadırcı https://ahmetcadirci.com.tr/podcast/
15 Temmuz'un başarısızlıkla sonuçlanması, arkasındaki iradenin pes ettiği anlamına gelmez. Nitekim de öyle olmadı. Henüz 15 Temmuz'un üzerinden 1 yıl geçmeden yeni senaryo devreye alındı. Tabii onun öncesinde 15 Temmuz direnişinin sulandırılması gerekiyordu. Önce oradan başladılar. 15 Temmuz'un üzerinden iki ay geçmemişti ki darbenin tiyatro ve kontrollü olduğu söylemleri dillendirilmeye başladı. Bu sözler öyle sıradan insanlar aracılığıyla söylenmedi. Ana muhalefet liderinin dudakları arasından döküldü bu sözler. FETÖ'nün MİT mahrem imamları senaryoyu yazdı, CHP'nin lideri oynadı. 2017 yılında da yeni kaos planı devreye alındı. Planın ilk aşaması ekonomik kalkışmaydı. Sergiledikleri oyun aslında gayet tanıdıktı. 2018'den günümüze yaşadıklarımız John Perkins'in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabında bütün ayrıntılarıyla yer alıyor. Kendisi de bir ekonomik tetikçi olan Perkins,
Komedyen Yavuz Seçkin, geçtiğimiz gün evinin bahçesinde kaza geçirdi. Ağaca uzanmak için sandalyeye çıktığını ancak sonra da düştüğünü söyleyen Seçkin, "Evlilik yıl dönümümüzde göze geldik herhalde... Omurilik çıkışında sol tarafta 2-3 kırık var a...
BOLUM 2: 00.00 Intro muzigi 00.21 Kolektif Aksiyon Problemi-1: "Tek kisi neyi degistirebilir ki, ben yemesem de tavuklar kesilmeye devam ediyor?”, Shally Kagan “Do I Make A Difference”, Matematiksel hesaplar 08.01 Kolektif Aksiyon Problemi-2: 21.yy gercekliginde musteriyseniz fark yaratiyorsunuz, data cagi, bir tavuk kurtarsaniz yeter 11.21 Kolektif Aksiyon Problemi-3: Veganlik bir virus gibi yayiliyor, normlasma surecine katkida bulunmak 14.21 Kolektif Aksiyon Problem-4: Vegan Ekosisteme para akitiyor olmak 17.03 Kolektif Aksiyon Problemi-5: SS Subayi olmak ahlakli midir? 18.39 Bitki: “Bitkilerin de cani var, bitki de yemeyin.” 20.39 Saglik-1: "Vegan olmak saglikli degil. sagligim onemli” 21.59 Saglik-2: Uzun vadede hayvansal tuketim sagliksiz, yillardir veganlar ölüyor mu? , sporcularda vegan olma trendi 23.35 Saglik-3: Insan et yemek icin evrildi, Blue Zone ulkeleri 24.56 Saglik-4: B12 25.51 Saglik-5: Protein 26.57 Saglik-6: Kalsiyum 27.44 Saglik-7: Demir 28.37 Saglik-8: Omega 29.09 Saglik-9: Soya 30.09 Saglik-10: Veganlik cidden sagliksiz olsaydi bile buna deger 30.51 Hayvanlari Biz Uretiyoruz: "Hayvanlari biz urettik, yoksa onlar varolmayacakti zaten” 31.39 Dunyaya bir kez geldik: “Ahlaksizca olabilir ama tadi guzel ne yapiyim?" 34.01 Ahlak: Neden ahlakli olayim ki? 37.41 "Vegan/vejetaryan olmak zor mu?” 38.31 Sizden rica ediyorum 40.08 Modern dunyada en etkili aktivizm bicimi: Kafessiz Turkiye 42.21 Outro Hayvanlarin cektigi acilari gormek icin: Earthlings belgeseli: https://www.youtube.com/watch?v=8gqwpfEcBjI&ab_channel=Ali 7dk video- If Slaughterhouses Had Glass Walls: https://www.youtube.com/watch?v=mCla4k3DhgY&ab_channel=PETAUK Tavuklar nasil olduruluyor: https://www.youtube.com/watch?v=uJXSYMhtwvU&ab_channel=AnimalsAustraliaAnimalsAustralia Kafessiz Turkiye: https://kafessizturkiye.com/ https://twitter.com/KafessizTurkiye https://www.instagram.com/kafessizturkiye/?hl=en Vegan Earth: https://www.youtube.com/channel/UCG4_CuCJumNDaq1AElYXIRA biseyler_deniyorum blog: https://www.instagram.com/biseyler_deniyorum/
Sekiz sene önce başlayan podcast maceramızın yeni sezonunda kapanma dönemi televizyonun bizi oyalayan işlerini konuştuk Seda’yla bir güzel. Arada The Mitchells vs the Machines, Nasipse Adayız ve Nobody sohbeti yaptık da üstüne. Hadi afiyetler olsun! 03.09 Mare of Easttown 10.19 Made for Love 13.34 The Mitchells vs the Machines 17.34 Invincible 19.50 The Underground Railroad ...
Tarık Toros | Ulan nasıl bir tezgaha geldik | 18.05.2021 by Tr724
Konu budaklanması 101 tadında bir program
Bir gün Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, Âişe-i Sıddîka “radıyallahü teâlâ anhâ” hazretlerinin mubârek evine vardı. İnsanlık îcâbı karınları acıkmışdı. Buyurdular ki, (Yâ Âişe! Hiç bir yiyecek var mıdır?) Mubârek sözlerini temâmlamadan, kapı çalındı. Kapıyı açdılar. Gördüler ki, Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” hazretleridir. Resûlullah hazretleri “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Yâ Ebâ Bekr! Bu vakt gelmenize sebeb nedir?) Ebû Bekr-i Sıddîk cevâb verdi ki, (Yâ Resûlallah! Üç gündür bir ta'âm yimemişim. Açlık cânıma kâr etdi. Geldim ki, mubârek dîdâr-ı şerîfinizin müşâhedesi ile karnım tok olsun.) Bu konuşma sırasında iken, yine kapı çalındı. Kapıyı açdıkda, bakdılar ki, Ömer “radıyallahü teâlâ anh” hazretleridir. Sonra Alî “radıyallahü teâlâ anh” geldi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu: (Gelmenize sebeb nedir.) Buyurdular ki, yâ Habîb-i Rabbil'âlemîn! Üç gündür yemek yimedik. Çok acıkdık. Geldik ki, mubârek, emsâlsiz cemâlinizin müşâhedesi ile, bu dağdağadan halâs olup, karnımız tok olsun. Hazret-i Alî dedi ki, yâ Resûlallah. Üç gündür seyyidünnisâ Fâtıma-tüz-zehrâ “radıyallahü teâlâ anhâ” hazretleri ve imâmeyn-i ciğer gûşeleriniz Hasen ve Hüseyn “radıyallahü teâlâ anhümâ” hazretleri de açlıkdan kat'î bunalmışlardır. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu: (Üç gündür ben de ta'âm yimedim. Karnım açdır.) Hazret-i Alî dedi ki, yâ Nebiyyallah! Dün yoldan geçerken, Mu'âz bin Cebelin “radıyallahü teâlâ anh” havlusunda olan hurma ağacında hurma gördüm. Bunu söyleyince, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki, (Kalkın, Mu'âzın evine gidelim! Bizi hurma ile konuk etsin [müsâfir etsin]!) Server-i Enbiyâ, Çihâr yâr-i güzîn hazretleri ile, Mu'âz hazretlerinin kapısına gitdiler. Güçlükle vardılar. Vay başımıza, vay cânımıza! Sultân-ı kevneyn ve Resûl-i sakaleyn ki, onsekizbin âlem onun yüzü suyu hürmetine yaratılmışdır. Görünüz hazret-i Çihâr yâr-i güzîn ile birlikde ne zahmetler çekmişlerdir. Allah saklasın, bir gün aç kalmış olsak, başımıza kıyâmet kopar. Dünyâ bize zindân olur. Eğer Eshâb hazretlerinden birisi merkad-ı şerîflerinden [kabrlerinden] başını kaldırıp, bu zemânda olan ümmet-i Muhammede nazar etse [baksa], teâccüb edip [hayret edip] der ki, acabâ bunlar hangi milletdendir, hangi tâifedendir. Hangi Peygamberin ümmetidir. Biz de insâf etsek. Hergün dahâ iyiye mi gidiyoruz! Allahü teâlâ şânühü hazretleri, bu sultânların hurmetine, kendi lutf, kerem, fadl ve ihsânı ile, bizim o yüzümüzün karalığına bakmayıp, afv buyursun. Biz âsî ve mücrim kullarını dîdârı ile şereflendirsin. Âmîn! Yâ Rabbî, âmîn diyen kullarını magfiret buyur.
Bu hafta podcastte bir konuğumuz var, satış eğitmeni Vahit Çatalkaya. “Satışçı doğulur mu, olunur mu” sorusundan yola çıkarak kendisi ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sevgili Vahit bize satış hakkında tüm merak ettiklerimizi, taktikleri ve stratejileri anlatıyor. https://www.powerapp.com.tr/podcast/organik-beyinler/ organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Türkiye'nin Koronavirüsle Mücadelesi, Erdoğan BM 75. Genel Kurul Başkanı Bozkır'ı Kabul Etti, Türkiye İle İlişkilerimize İvme Katmak İçin Geldik, Çin'in Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına Çağrıldı, İstanbul'da Avukatlık Bürosuna Baskın, PKK'da Çözülme Sürüyor, Zonguldak'ta Kaçak Maden Ocağında Göçük, Milli Halterci Daniyar İsmayilov Avrupa Şampiyonu Oldu, Yunanistan'ın Ölüme Terk Ettiği 68 Sığınmacı Kurtarıldı --- Send in a voice message: https://anchor.fm/haluk-kurtuncuoglu/message
Herkese merhaba, yeni bölümleri biraz gelen sorulara göre çekmeye çalışıyorum. Geldik benim cevaplaması hiç kolay olmayan bir soruya: Vitminler hakkındaki görüşüm Çok karmaşık bir bölüm oldu. Sağlıcakla kalın, Asena
DUVAR - Milli Piyango'dan Varlık Fonu'na aktarılan 75 milyon TL'nin SMA'lı çocuklar için kullanılması kampanyasına karşı çıkan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilacın deney aşamasında olduğunu savundu. Duvar Özel'de Serkan Alan'ın sorularını yanıtlayan Mount Sinai Tıp Fakültesi, Genetik ve Genomik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Gümüş, ilacın etkilerini anlattı. Zolgensma için deneylerin umut vadettiğini belirten Gümüş, "Hangi çocuk yaşayacak hangi çocuk ölecek noktasına geldik" dedi.
Ön Libero - CAATSA yaptırımları: Bu noktaya nasıl geldik? | Burak Bilgehan Özpek by Medyascope
İkinci sezonumuzla sizlerleyiz! Yeni sezonun başlangıç tarihi nasıl belirlendi? Hangi koçlar hangi takımlarda yeni görevlerine başlayacak? Hepsi ve daha fazlası sizlerle..
West Ham'ın geri dönüşüKepa ne yapıyor?Van dijk ve Çağlar'a yazık olduHaftanın En'leri
Ve geldik zurnanın zırt dediği konulara...Bu hafta farklı alanda bir çok konuyu can alıcı noktalarına dikkat çekerek, Üçte İki tarzıyla yorumladık ve tabiki hazırlarken de çok keyif aldık. Haftaya farklı konular ve farklı yorumlarla tekrardan görüşmek dileğiyle.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç: "İşkenceye sıfır toleranstan, işkenceciye sıfır cezaya geldik" by Medyascope
Geldik 19. Bölüme; bu hafta rüyalardan, rüya analizlerinden, çocukluk rüyalarımızdan, korkunç rüyalardan, tekrarlayan rüyalarımızdan ve en nihayetinde “Freud'a meslek bıraktıracak” rüyalardan konuştuk. Umarım dinlerken bizim gibi keyif alırsınız...
Geldik part 2'ye. Pandemi döneminde sinemaya gitmeyi göze alan üç çılgın... Onlar hayal kırıklığına uğratmayan bir film... Üzerine iki partlık bölüm kaydedilen ayrıntılar... TENET, Kimiz Ki Biz'de! Uyarı: İlk 15 dakika spoilersız, sonrası dakikalarda ise tamamen spoilerlı inceleme ve yorumlar yer alıyor. Vikipedik Şeyler'in sunucusu Çiğdem Öztabak'ın değerli katılımıyla ilk konuklu bölümümüzü yayınlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Pek keyifli, zaman zaman aydınlanma nidaları (hıııı) ile dolu, Cristopher Nolan ve TENET övdüğümüz bu bölümümüzde hem kişisel yorumlarımızı hem filmle ilgili kendi teorilerimizi hem de Sator Karesi ile ilgili tarihi gerçekleri ele alıyoruz. Tüm sosyal mecralarda @kimizkibizpod üzerinden bize ulaşabilirsiniz. Vikipedik Şeyler'e Twitter üzerinden @VikipedikS, Instagram üzerinden @vikipedikseyler adıyla ulaşabilirsiniz. Spreaker, Spotify, Google Podcasts, Apple Podcasts, Deezer, Castbox ve diğer podcast dinleme platformlarından bizi dinleyebilirsiniz. Keyifli dinlemeler!
Geldik yine ayın sonuna ve hep yaptığımız gibi, tek bir gündem maddesine bağlı kalmadan dertleşmeye...
Konumuz uzundu, koşma tuşumuz da bozuktu. Dolayısıyla kısa bir ara verdik, şimdi yine buradayız Thanos'a geldik. Bu yayınımızla Marvel serimizi tamamlıyoruz. Yine heyecanlı bir bölüm oldu, sakın kaçırmayın.
Geldik rap müzik için 2000'ler ve sonrasına. Bu bölümde sohbetimizde günümüze kadar geliyoruz ve rap dosyasını şimdilik kapatıyoruz.
Ülkemizdeki ilk Tv kanalının TRT olmadığını biliyor muydunuz? Eğer bilmiyorsanız bilgilerinizi tazelemenin tam sırası... Bu bölümüzdeki ülkemizin televizyon hikayesini ve bu alanda gerçekleşen takdir edilesi girişimcilik hikayelerini konuştuk. Keyifli dinlemeler.
Geldik mi kaygıların en büyüğüne? Varoluşsal kriz nedir, farklı görüşler nasıl yaklaşır, bu kriz nasıl aşılır, aşılmazsa neler olur? Efe ile uzun uzun her yönüyle tartıştık, en sonunda da keyifli ve iyimser bir sonuca bağlayıp size gönülleri ferahlattık
Ekonomist Atilla Yeşilada dövizdeki durumu değerlendirdi.
Ekonomist Atilla Yeşilada dövizdeki durumu değerlendirdi.
Deniz canlılarının en akıllısı, kara canlılarının en akıllısı ve uçan canlıların en akıllısı olarak 3 ‘e ayrılır desek haksızlık etmiş olmayız. Bazı hayvanların üstün hafıza yetenekleri vardır. Yüzünüzü yıllarca hatırlayabilirler. Nasıl mı? Çiğdem Öztabak anlatıyor. Hadi dinle! Deniz canlıların en akıllısı Yunuslardır. Hatta aslında gezegendeki de en akıllı hayvanlardan birisidir. Araştırmalara göre şişe burunlu yunuslar, diğer yunusların seslerini tam 20 yıl boyunca hatırlayabilirlermiş. Her Yunus, diğer Yunuslara göre ayırt edilebilen kendine özgü bir düdük sesine sahiptir. Ayrıca, Yunus'lardan sonra balina'lar da çok zeki deniz canlılarındandır. Peki En iyi zekaya sahip kara hayvanı hangisidir? En zeki kara hayvanı uzun ömürlü ve birbirlerine çok iyi bakan sadık hayvanlar olan Fillerdir. Fil gibi hafızası var - tabiri buradan gelmektedir. Çünkü filler gerçekten zekidirler. Köpekler ve maymunlar da çok zeki diğer kara hayvanlarıdır. Geldik hafızası süper kuşlara! Kuzgunlar. Kuzgunlar çok zeki kuşlardır. Uzun mesafelerde uçabilirler ve daima aynı noktaya geri dönebilirler. Neler olup bittiği hakkında birbirleriyle iletişim kurmak için sesler kullanırlar. Kuzgunlar ve kargalar uzun ömürleri olan canlılardır. Bu, yaşamları boyunca çok şey öğrenmelerini sağlar ve her şeyin nerede olduğunu hatırlamak için fantastik hafızalarını kullanırlar. Tatlı hayvanlar hepinizi çok seviyoruz ve Hafızalarınızdan öpüyoruz. En serisinin 10. ve son bölümü bitti. Tüm bölümleri dinlediysen tebrikler, bir çok yeni bilgi öğrendin. Kendine iyi bak, Hoşçakal. #bilimpodcast #podcast #çocuklariçinpodcast #podcastyyayını
Bu hafta TÜİK tarafından açıklanacak 2019 yılı üçüncü üç aylık dönemine ilişkin büyüme hızı verileriyle ilgili tahmin ve beklentiler, yüzde 0,5 ile yüzde 1 arasında bir büyüme hızının gerçekleşeceğine yönelik.Ankara Rüzgârı’nda haftanın ekonomik, siyasi ve dış politika gelişmelerini analiz eden Zülfikar Doğan, 17 yıllık iktidar süresi sonunda Erdoğan ve AKP hükümetlerinin yanlış uygulamaları, parayı toprağa gömen inşaat öncelikli ekonomi politikalarıyla, Türkiye’yi yüzde 1 büyümeye sevinecek konuma getirdiğini söyledi.2008-2009 Küresel finansal kriz döneminde bile diğer ülkelerden ayrışan ve o dönemde Başbakan Erdoğan’ın “kriz teğet geçti” diyerek ekonomideki tabloyla övündüğünü anımsatan Doğan; “Türkiye bir dönem yüzde 7 hatta yüzde 11’e varan büyüme hızlarıyla, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi konumundaydı. Çin ile yarışıyordu. Kişi başına düşen milli gelir 12 bin dolar seviyelerine kadar çıkmıştı. Şimdi son 4-5 yıldır inişte. Giderek son üç çeyrekten bu yana durgunluk, ekonomik çöküş-daralma ve eksi büyüme söz konusu. Merkez Bankasına talimatla faiz indirtip, kamu bankalarına düşük faizli kredi dağıttırarak ekonomiyi canlandırmaya, konut ve otomobil satışlarını artırmaya çalışıyorlar. Ancak taşıma suyla değirmen dönmüyor. İflas ve konkordatolar patladı. İşsizlik aldı başını gidiyor yüzde 14-15’lere dayandı. İktidarın derdi son iki çeyrekte yüzde yarım ya da birlik büyümeler yakalayıp, 2019’u yüzde yarım da olsa pozitif büyüme hızıyla kapatmak. Hep bunu yapıyorlar. Seçim ya da referandum öncesi dönemlerde kamu bankalarını devreye sokup, kısa süreli bir ekonomik canlanma yaratarak günü kurtarma çabasındalar. Açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme hızı rakamı da yine bunun göstergesi olacak” diyor.Zülfikar Doğan ayrıca, hükümetin yılbaşından itibaren vergi başta olmak üzere kamusal ödemelerin tümüyle özel bankaları dışlayıp, sadece kamu bankaları üzerinden yapılması kararı aldığını anımsatarak, bunun serbest piyasa ve rekabetin sınırlanması, iktidar gücüyle özel bankaların cezalandırılarak sopa gösterilmesi olduğunu söylüyor. İktidarın özel bankaları kredi vermeye zorladığını, bunu başaramayınca bu bankaları cezalandırma yoluna gittiğini vurgulayan Doğan, bu yüzden de Türk bankalarındaki yabancı sermayenin, yabancı ortak bankaların hisselerini devrederek Türkiye’den çıkışlarının hızlandığına dikkat çekiyor.Anayasa Mahkemesi’nin geçen hafta OHAL KHK’larıyla ilgili verdiği iptal kararlarıyla Güvenlik Soruşturmasını, sadece mülakatla kamuya personel alımlarını anayasaya ve yasalara aykırı bulduğunu kaydeden Zülfikar Doğan, bu kararların uzun süredir yargıya dönük yitirilen güven ve yargının siyasi etki altında verdiği kararlar karşısında bir nebze de olsa umuda yol açtığını ifade ediyor.3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak NATO zirvesi öncesinde yaşanan gerginliklere ve karşılıklı ağır suçlamalara dikkat çeken Doğan, Londra’daki zirveden Türkiye’yi mutlu edecek bir sonuç çıkmasının güç göründüğünü savunuyor.Zülfikar Doğan ile Ankara Rüzgârı’nı buradan dinleyebilirsiniz.
Bu bölümde yurtdışında çalışma ve yaşama kararını nasıl aldığımız ile ilgili konuştuk.
Panik Dergi 7. Sayı Editör Yazısı
Özgür Hip Hop bünyesine yeni bir Podcast programı dahil oluyor. Hip Hop Muhabbeti Podcast'inde her hafta seçtiğimiz bir konu hakkındaki düşüncelerimizi sizler ile paylaşıyoruz.
En son “Işıl ışıl her yer, sanki pavyon” diye sayıklarken görülen şehvani program Nebula; bu toprakların eğlence kültürüne ışık tutarken, tarım-pavyon ilişkisi üzerinden ülke ekonomisinin kurtuluş reçetesini sunmayı da ihmal etmiyor.
Şampiyonlar Ligi Grupları belli olduktan sonra bu heyecan hakkında sezon başlamadan tahmin ve değerlendirmelerimizi yaptık.
Kurgusal bir şirket hikayesi, rolleri değişen iki girişimci, kurumlar ve damga vergisi.
Geldik serinin 5. videosuna. Bugünkü konumuz: “Karlı İş Modeli Tasarımı ve İlk Yatırımcıyı Kazanmak” Yarın ki videom daha ziyade soru yanıt şeklinde olacak. O nedenle tüm sorularınızı bana yorum, DM ya da bora@ozkent.co adresinden atabilirsiniz. Elimden geldiğince hepsini yanıtlamaya çalışacağım.
KuluçkaPod varoluşunu ve neden yayına başladığını anlatan 0. programı ile ses vermeye başlıyor. Sık sık kulaklarınızda olmak dileğiyle.
Boş Yapmaya Geldik'te bu hafta, Emre Yeni şarkısı "KOKO" hakkında konuşup neden hapise girmediğini açıklıyor. Berke, ortaokul kantininden dildo istediğini açıklıyor. Ve daha fazlası...
Boş Yapmaya Geldik'in bu bölümünde: Berke beraber programı sunduğu insanın ismini hatırlamaya çalışıyor, Mentor podcast'in ne olduğunu öğrenmeye çalışırken dinleyicilere sosyal medya takipçi sayısı ile hava atıyor. Programımızı diğer platformlardan takip etmeyi unutmayın: Spotify (ücretsiz): Boş Yapmaya Geldik iTunes (ücretsiz): Boş Yapmaya Geldik SoundCloud (ücretsiz): Boş Yapmaya Geldik Anchor (ücretsiz): Boş Yapmaya Geldik Youtube (ücretsiz): Boş Yapmaya Geldik
Gündem kısaca, game of thrones, tinder ve bolca muhabbet. Spoiler!!! Eğer son 3 bölümü izlemediyseniz burası sizin için oldukça karanlık. Instagram: @bisalpodcast İletişim: bisal@dijitalmarkam.com
Anketimize katılarak podcastimizi iyileştirmemize yardımcı olabilirsiniz:https://goo.gl/forms/6Iuf3pAtyuZizjsG3Bu bölümde, oyunlar ve uygulamalar için kullanıcı deneyimi ve arayüz konularını konuştuk ve bir cezve ile Anytown oyunumuzun ne kadar çok ortak noktası olabileceğini sorguladık. Fırsat buldukça da bizi dünyanın öbür ucuna, Avustralya’nın Brisbane şehrine taşınmaya sürükleyen maceramızı özetlemeye çalıştık.Hazırsanız başlıyoruz!Cue List:01 dk 30 sn: Yeni Eve Taşınma02 dk 56 sn: Dünyanın Öbür Ucuna Nasıl Geldik?05 dk 00 sn: Kullanıcı Deneyimi ve Arayüz (UX / UI) Nedir?06 dk 15 sn: Oyun Ekiplerinde UX / UI06 dk 55 sn: Oyun ve Uygulamalardaki Deneyim Farkı - Fonksiyonelite07 dk 30 sn: Mükemmel Deneyim Varolabilir mi?08 dk 58 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Giriş09 dk 22 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Cezve10 dk 25 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Kullanıcı Dostu ve Düşmanı Tasarım11 dk 55 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Anytown14 dk 10 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Giriş16 dk 05 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Küratör vs Veri Madencilği19 dk 32 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Cezve20 dk 03 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Anytown20 dk 50 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Giriş22 dk 16 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Yeni iPhone Bile Iskalayabiliyor23 dk 30 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Maddi Ulaşılabilirlik25 dk 00 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Cezve25 dk 35 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Sosyokültürel Ulaşılabilirlik26 dk 45 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Anytown28 dk 52 sn: UX - Speed / Hız - Giriş30 dk 07 sn: UX - Speed / Hız - Cezve30 dk 28 sn: UX - Speed / Hız - Anytown30 dk 47 sn: UX - Layout / Yerleşim - Giriş31 dk 45 sn: UX - Layout / Yerleşim - Seçenek Sayısı33 dk 21 sn: UX - Layout / Yerleşim - Cezve34 dk 26 sn: UX - Layout / Yerleşim - Anytown34 dk 51 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Giriş35 dk 11 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Cezve35 dk 30 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Anytown35 dk 45 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Oyun Öncesi Kullanıcı Deneyimi37 dk 08 sn: UX - Help / Yardım - Giriş37 dk 36 sn: UX - Help / Yardım - Cezve37 dk 49 sn: UX - Help / Yardım - Anytown38 dk 30 sn: UX - Clarity / Anlaşılırlık - Giriş39 dk 45 sn: UX - Clarity / Anlaşılırlık - Cezve40 dk 14 sn: UX - Clarity / Anlaşılırlık - Anytown41 dk 53 sn: Oyun ve Uygulamalardaki Deneyim Farkı 2 - Diegesis43 dk 10 sn: Oyun Arayüz Çeşitleri (Non-Diegetic / Spatial / Meta / Diegetic UI)47 dk 33 sn: Diegesis ve Sinema49 dk 10 sn: Yetişmeyen Konu: Oyunlarda Input ve Output50 dk 36 sn: Zeynep’in Durum Özeti ve KapanışDIŞ BAĞLANTILAR:Belediye Bankları ve Kullanıcı Düşmanı Tasarım:https://www.news.com.au/technology/innovation/design/unsettling-hostile-architecture-taking-over-our-cities/news-story/e63bd1209aaf4680380a9ef15a786b0biPhone X - Kadın Elleri için Fazla Büyükhttps://www.independent.co.uk/life-style/women/apple-iphone-xs-max-new-too-big-size-women-sexist-feminist-a8537171.htmlTurkcell Geleceği Yazanlar - Orçun Nişli: Oyun Öncesi Oyuncu Deneyimi Yaratmakhttps://www.youtube.com/watch?v=FiXp88lgrBYBeyond The HUD - Erik Fagerholt, Magnus Lorentzon (2009) http://publications.lib.chalmers.se/records/fulltext/111921.pdfAdditional royalty free music: Magic Scout - Cottages by Kevin McLeod. Additional sound effects: zapsplat.com
Anketimize katılarak podcastimizi iyileştirmemize yardımcı olabilirsiniz:https://goo.gl/forms/6Iuf3pAtyuZizjsG3Bu bölümde, oyunlar ve uygulamalar için kullanıcı deneyimi ve arayüz konularını konuştuk ve bir cezve ile Anytown oyunumuzun ne kadar çok ortak noktası olabileceğini sorguladık. Fırsat buldukça da bizi dünyanın öbür ucuna, Avustralya’nın Brisbane şehrine taşınmaya sürükleyen maceramızı özetlemeye çalıştık.Hazırsanız başlıyoruz!Cue List:01 dk 30 sn: Yeni Eve Taşınma02 dk 56 sn: Dünyanın Öbür Ucuna Nasıl Geldik?05 dk 00 sn: Kullanıcı Deneyimi ve Arayüz (UX / UI) Nedir?06 dk 15 sn: Oyun Ekiplerinde UX / UI06 dk 55 sn: Oyun ve Uygulamalardaki Deneyim Farkı - Fonksiyonelite07 dk 30 sn: Mükemmel Deneyim Varolabilir mi?08 dk 58 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Giriş09 dk 22 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Cezve10 dk 25 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Kullanıcı Dostu ve Düşmanı Tasarım11 dk 55 sn: UX - Usability / Kullanılabilirlik - Anytown14 dk 10 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Giriş16 dk 05 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Küratör vs Veri Madencilği19 dk 32 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Cezve20 dk 03 sn: UX - Relevance / Alakalılık - Anytown20 dk 50 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Giriş22 dk 16 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Yeni iPhone Bile Iskalayabiliyor23 dk 30 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Maddi Ulaşılabilirlik25 dk 00 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Cezve25 dk 35 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Sosyokültürel Ulaşılabilirlik26 dk 45 sn: UX - Accessibility / Ulaşılabilirlik - Anytown28 dk 52 sn: UX - Speed / Hız - Giriş30 dk 07 sn: UX - Speed / Hız - Cezve30 dk 28 sn: UX - Speed / Hız - Anytown30 dk 47 sn: UX - Layout / Yerleşim - Giriş31 dk 45 sn: UX - Layout / Yerleşim - Seçenek Sayısı33 dk 21 sn: UX - Layout / Yerleşim - Cezve34 dk 26 sn: UX - Layout / Yerleşim - Anytown34 dk 51 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Giriş35 dk 11 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Cezve35 dk 30 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Anytown35 dk 45 sn: UX - Findability / Bulunabilirlik - Oyun Öncesi Kullanıcı Deneyimi37 dk 08 sn: UX - Help / Yardım - Giriş37 dk 36 sn: UX - Help / Yardım - Cezve37 dk 49 sn: UX - Help / Yardım - Anytown38 dk 30 sn: UX - Clarity / Anlaşılırlık - Giriş39 dk 45 sn: UX - Clarity / Anlaşılırlık - Cezve40 dk 14 sn: UX - Clarity / Anlaşılırlık - Anytown41 dk 53 sn: Oyun ve Uygulamalardaki Deneyim Farkı 2 - Diegesis43 dk 10 sn: Oyun Arayüz Çeşitleri (Non-Diegetic / Spatial / Meta / Diegetic UI)47 dk 33 sn: Diegesis ve Sinema49 dk 10 sn: Yetişmeyen Konu: Oyunlarda Input ve Output50 dk 36 sn: Zeynep’in Durum Özeti ve KapanışDIŞ BAĞLANTILAR:Belediye Bankları ve Kullanıcı Düşmanı Tasarım:https://www.news.com.au/technology/innovation/design/unsettling-hostile-architecture-taking-over-our-cities/news-story/e63bd1209aaf4680380a9ef15a786b0biPhone X - Kadın Elleri için Fazla Büyükhttps://www.independent.co.uk/life-style/women/apple-iphone-xs-max-new-too-big-size-women-sexist-feminist-a8537171.htmlTurkcell Geleceği Yazanlar - Orçun Nişli: Oyun Öncesi Oyuncu Deneyimi Yaratmakhttps://www.youtube.com/watch?v=FiXp88lgrBYBeyond The HUD - Erik Fagerholt, Magnus Lorentzon (2009) http://publications.lib.chalmers.se/records/fulltext/111921.pdfAdditional royalty free music: Magic Scout - Cottages by Kevin McLeod. Additional sound effects: zapsplat.com
Gazeteci yazar Mehveş Evin’le Kara Karga Yayınları’ndan çıkan kitabı A’dan Z’ye Buraya Nasıl Geldik’i ve Türkiye’nin yakın tarihindeki sarsıcı detayları konuşuyoruz.
Balkon Keyfi’nin bu bölümünde Game of Thrones serisine devam ediyoruz! Geldik dördüncü sezon’un üçüncü bölümüne. Breaker of Chains adlı bu bölümde Joffrey’in ölümünden sonraki Kingslanding, gittikçe sabırsızlaşan Stannis ve anadolu yakasında piramitlere hücüm eden Deneyres’i takip ediyor olacağız. Ana sayfadaki ve veya aşağıdaki playerdan podcast’i indirmek ya da sayfadan direkt [...]
Balkon Keyfi’nin bu bölümünde Game of Thrones serisine devam ediyoruz! Geldik dördüncü sezon’un üçüncü bölümüne. Breaker of Chains adlı bu bölümde Joffrey’in ölümünden sonraki Kingslanding, gittikçe sabırsızlaşan Stannis ve anadolu yakasında piramitlere hücüm eden Deneyres’i takip ediyor olacağız. Ana sayfadaki ve veya aşağıdaki playerdan podcast’i indirmek ya da sayfadan direkt [...] The post Balkon Keyfi Bölüm 16 Game of Thrones S04E03 appeared first on Geekstra.