Podcasts about eyy

  • 44PODCASTS
  • 87EPISODES
  • 29mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • Apr 1, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about eyy

Latest podcast episodes about eyy

Cevheri Güven
EYY İSMAİL SAYMAZ'I SUSTURAN DÜZEN

Cevheri Güven

Play Episode Listen Later Apr 1, 2025 47:56


EYY İSMAİL SAYMAZ'I SUSTURAN DÜZEN

Mevlana Takvimi
ALTI GÜN ORUÇLARINI TUTUYOR MUYUZ?- 31 MART 2025-MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 31, 2025 2:30


Bir Hadîs-i Şerif'te: “Ramazân bayrâmından sonra altı gün oruç tutan bir kimse, bir sene boyunca oruç tutmuş gibi olur. Kişi bir iyilikte bulunursa, kendisine bunun on katı verilir” (İbn-i Mâce ve Nesâî) buyurulmuştur. Taberânî'nin rivâyetinde şu ziyâde vardır: Allâh Resûlü (s.a.v.) böyle buyurunca Ebû Eyyûb elEnsârî (r.a.), Efendimiz (s.a.v.)'e: “Ey Allâh'ın Resûlü! Tutulacak bir günlük oruç on güne karşı mıdır?” diye sorduklarında Efendimiz (s.a.v.) “Evet!” buyurdular. Altı günlük oruç bayrâmdan sonra arka arkaya tutulabileceği gibi bütün Şevvâl ayına dağıtılarak da tutulabilir. Zîrâ Âişe (r.anhâ) Vâlidemiz: “Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz pazartesi ve perşembe günlerinde oruçlu olmaya çalışırlardı” buyurdular. Ayrıca “Her ayda üç gün oruç tutmak, bütün hayâtını oruçlu geçirmek gibidir.” (Buhârî ve Müslim) “Kim bir sâlih âmelde bulunursa, ona yaptığının on katı ecir verilir.” (En'am s. 160) Bu âyet-i kerîmeden yola çıkarak, Ramazân'ın her bir gününün, on güne karşılık geldiğini ve toplamının 300 olduğunu, ardından tutulan altı günlük Şevval orucuyla birlikte 360 gün ettiğini, bu sürenin de 6 gün ziyadesiyle bir sene ettiğini âlîmler hesaplamışlardır. Zîrâ Kamerî takvimde yıl, 354 gündür. Tutulan 6 gün orucun, Pazartesi-Perşembe veyâ Kamerî ayın 13., 14. ve 15. (Eyyâm-ı Bıyz) günlerine denk getirilmesi daha fazîletlidir. Alî Havvâs (k.s.) buyurmuşlardır ki: “Şevvâl ayında tutulan bu altı günlük oruca da, Ramazân-ı Şerîf'teki gibi saygı gösterilmelidir. Çünkü Şevvâl ayında tutulan oruçlar, Ramazân ayındaki oruçların eksiklerini tamir durumundadır.” İşte Şevvâl ayı oruçlarında Râbbimizin vaad ettiği mükâfat, oruçla olan irtibatımızı devâm ettirmemiz, orucu sâdece Ramazân ayına mahsûs kılmamamız için bir teşvîk mahiyetindedir. (İmâm-ı Şa'rânî, el-Uhûdü'l- Kübrâ,a.225)

Yeni Şafak Podcast
TAHA KILINÇ - Ezher: Dünden bugüne

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 18, 2024 4:53


Salahaddîn Eyyûbî'nin emriyle, 17 Eylül 1171 Cuma günü Kahire'nin bütün camilerinde Abbâsî halifesi El-Müstedî Bi-emrillâh adına okunan hutbe, Mısır ve İslâm tarihinde bir devrin kapandığına işaret ediyordu. Artık Şiî Fâtımî devleti ortadan kalkmış, onun yerini Sünnî (ve Şâfiî) Eyyûbî hanedanı almıştı.

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-8 - 15 KASIM 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 15, 2024 2:55


Mürşid-i kâmilini bulan ve Zât-ı ‘Âlîlerinin onun ifâdesi ile “Eyyâm-ı şebâbını (gençlik günlerini) şerîat-ı mutahhare ve tarîkat-ı ‘âliyye hizmetinde” geçiren Hazreti Sâmî Efendimiz ma‘nevî mertebeleri hızla aşıyorlardı. Bu yolda kendi ifâdeleri ile ihlâs ve tam teslîmiyet şarttı. Ölünün yıkayıcısına teslîmiyeti gibi mürîd de mürşîdine teslîm olmalıydı ki bi-izni'llâh neticeye ulaşsın. Kendileri anlatıyorlar: “Allâme Taftadânî hazretlerinin talebelerinden biri bir şeyhe intisâb etmiş. Bu talebeden hocasının huzûrunda hikmetli kelâmlar sâdır olmuş. Hocası: “Evlâdım, bunları ben sana öğretmedim; sen bunları nereden öğrendin?” diye soruyor. Talebe: “Efendim ben bir şeyhe intisâb ettim; zikir çekiyorum, doğuş oluyor ve böylece hikmetli konuşuyorum.” diyor. Bunun üzerine ‘Allâme Taftadânî hazretleri: “Oğlum beni de şeyhine götür”; diyor. Kendileri de aynı şeyhe intisâb ediyorlar. Fakat ya teslîmiyet yok veyâ nasîbi yok aynı tecelliyâtlar kendilerinde zuhûr etmiyor, aynı istifâde olmuyor. Sâmî Efendimiz Hazretlerinin bu anlattığı kıssadan çıkan hükme göre nasîbi olan müsta‘îd kişiler mürşid-i kâmili bulup ona tam olarak teslîm olurlarsa bi-izni'llâh neticeye ulaşır, ma‘nevî mertebelerde hızla ilerleyerek kemâle ererler. Bunların hepsi kendilerinde bi-izni'llâh mevcûd olan Hazreti Sâmî (k.s.) kısa zamânda icâzet alırlar, irşâdla görevlendirilirler. Kelâmî Dergâhı'ndaki hizmet günlerine âid Adapazarlı Pehlivân Efendi şu hâtırayı anlatır: “Adapazarı'ndan on arkadaşımla berâber Es‘ad Efendi Hazretlerinin ziyâretlerine gittik. Sohbet esnâsında tekkeye dâhil olmuştuk. İçerisi kalabalık olduğundan dışarıda oturuyor, Es‘ad Efendi Hazretlerinin kendilerini göremiyor, sâdece seslerini işitiyorduk. İlk defa sohbetlerine gelmenin heyecânı içindeydik. Sohbet sırasında ihvân arasında genç bir zât dolaşıp hizmet ediyordu. “Bu genç orada dolaşmasa o zamân dikkatimiz dağılmaz, daha çok istifâde ederdik.” diye içimden geçirdim. Sohbet biter bitmez Es‘ad Efendi Hazretleri: “Adapazarlı Pehlivân Efendi ve on arkadaşı buraya gelsin!” dediler. Hâlbuki bizi hiç tanımıyorlar ve geldiğimizi de görmemişlerdi. “Sâmî evlâdımız hakkında sû-i zan ettiniz, helâllık alın.” buyurdular. Affımızı taleb edip böylece bu iki Zâtı ve aralarındaki derûnî muhabbet ve bağı öğrenmiş olduk. El-hamdü li'llâh. (Ömer Muhammed Özt ür k, www.ramazanoglumahmudsamiks.com

Radiovania
Radiovision: The Penguin Episode 3 & 4 - Bliss, Cent'Anni

Radiovania

Play Episode Listen Later Oct 16, 2024 110:53


October 16th, 2024 | Eyy, where's the freakin' gabagool? @zachrotello and @nojathanparker are finally back from the break to talk Batman! The HBO series Penguin show is back for two more episodes, and we dive deep with spoilers and discussion. | radiovania.com | @radiovania | radiovaniashow@gmail.com --- Support this podcast: https://podcasters.spotify.com/pod/show/radiovania/support

The Infinite Skrillifiles: OWSLA Confidential

I was sitting becalmed in the Lee of cunnyhunk, just when. The funseekers are coming. They what. Eyy. AH NAH. I gotta get out of here! WHY. THE FUNSEEKERS ARE COMING. The “funseekers?!” Shh! Stop saying that! Everyone's saying it! That doesn't make it right! Write this down. I'm not doing anything you tell me anymore. I shouldn't have to be saying it. —I don't like using brainwaves. Likely, because you have very few of them accumulating, With purpose. The budget for this season just increased. What budget. (Budgets-*) Wait, this is… Multiple projects? It's multiple brokers. Idk what that means. Well that ticking noise is most certainly a hat… And for once, somebody that way is playing some good music I'm an old lost soul, long gone But not far from here, you know This time Mr softie was in perfect timbre with the music playing l— Sugar pie honey bunch Master, or messiah Method, or minstrel Never a mistress I fuckin love white people!! You know why? Geocaching. Fuck, I almost forgot about that. This is weird. Everything is weird now. Everything is WEIRD. When's that album coming out? anever. I quit. i told u i was deadmau5, man. Wtf. wait , like, all of it? ya. shoot that nigga. LIVE: All the Niggaz is getting shooted at. EVERYONE ELSE …that was already happening, tho. WHITE SUPREMACISTS *shrugs* *drinks another bottle of coca cola* *trashes entire planet* *doesnt feel* Lol BLANG-BLANG. MEANWRHILE: DEADMAu5 NO, I'm TEsTPiLOT Whatever, dog. KILL THAT N– DEADMAU5 LOOK AT MA DIK. …ok. Wasnt there another scene after this? I dunno, I got dick-stracted. Yikes UNTIE ME. UNITY. UNITYYYYYYYYYYY. WHAT. UNTIE ME FROM THIS–THING. No, actually, I think you should stay there. The most bizzare thing happened this morning. The most bizzare thing ever, to have happened to me, ever—which is saying a lot l— but I was scratching my head, and all of a sudden, This tiny fingernail— An itty, bit, teeny-tiny fingernail, like, Dislodged itself from my soul or something— Fell out of my hair, Okay, God. What. This baby fingernail— Like, okay it could be like a newborn big toe nail or like, A one month's old like actual finger Aww, I just used to bite them. They were so little I didn't want to cut them with the clippers. Their little fingers You don't want to accidentally— You know, They're just so soft. Awws. What the fuck, God. That makes no sense. I've been primarily by myself for like—ever— And anytime I'm in public, I'm wearing a hat— My wash machine is only used by me, thank god and What the fuck does this mean? HOTDOG-HOTDOG. {Enter The Multiverse} [The Festival Project.™] COPYRIGHT © THE FESTIVAL PROJECT 2019-2024 | THE COMPLEX COLLECTIVE. © ALL RIGHTS RESERVED. © -Ū.

The Infinite Skrillifiles: OWSLA Confidential

I was sitting becalmed in the Lee of cunnyhunk, just when. The funseekers are coming. They what. Eyy. AH NAH. I gotta get out of here! WHY. THE FUNSEEKERS ARE COMING. The “funseekers?!” Shh! Stop saying that! Everyone's saying it! That doesn't make it right! Write this down. I'm not doing anything you tell me anymore. I shouldn't have to be saying it. —I don't like using brainwaves. Likely, because you have very few of them accumulating, With purpose. The budget for this season just increased. What budget. (Budgets-*) Wait, this is… Multiple projects? It's multiple brokers. Idk what that means. Well that ticking noise is most certainly a hat… And for once, somebody that way is playing some good music I'm an old lost soul, long gone But not far from here, you know This time Mr softie was in perfect timbre with the music playing l— Sugar pie honey bunch Master, or messiah Method, or minstrel Never a mistress I fuckin love white people!! You know why? Geocaching. Fuck, I almost forgot about that. This is weird. Everything is weird now. Everything is WEIRD. When's that album coming out? anever. I quit. i told u i was deadmau5, man. Wtf. wait , like, all of it? ya. shoot that nigga. LIVE: All the Niggaz is getting shooted at. EVERYONE ELSE …that was already happening, tho. WHITE SUPREMACISTS *shrugs* *drinks another bottle of coca cola* *trashes entire planet* *doesnt feel* Lol BLANG-BLANG. MEANWRHILE: DEADMAu5 NO, I'm TEsTPiLOT Whatever, dog. KILL THAT N– DEADMAU5 LOOK AT MA DIK. …ok. Wasnt there another scene after this? I dunno, I got dick-stracted. Yikes UNTIE ME. UNITY. UNITYYYYYYYYYYY. WHAT. UNTIE ME FROM THIS–THING. No, actually, I think you should stay there. The most bizzare thing happened this morning. The most bizzare thing ever, to have happened to me, ever—which is saying a lot l— but I was scratching my head, and all of a sudden, This tiny fingernail— An itty, bit, teeny-tiny fingernail, like, Dislodged itself from my soul or something— Fell out of my hair, Okay, God. What. This baby fingernail— Like, okay it could be like a newborn big toe nail or like, A one month's old like actual finger Aww, I just used to bite them. They were so little I didn't want to cut them with the clippers. Their little fingers You don't want to accidentally— You know, They're just so soft. Awws. What the fuck, God. That makes no sense. I've been primarily by myself for like—ever— And anytime I'm in public, I'm wearing a hat— My wash machine is only used by me, thank god and What the fuck does this mean? HOTDOG-HOTDOG. {Enter The Multiverse} [The Festival Project.™] COPYRIGHT © THE FESTIVAL PROJECT 2019-2024 | THE COMPLEX COLLECTIVE. © ALL RIGHTS RESERVED. © -Ū.

[ENTER THE MULTIVERSE]
“A Regular Episode”

[ENTER THE MULTIVERSE]

Play Episode Listen Later Sep 21, 2024 63:54


I was sitting becalmed in the Lee of cunnyhunk, just when. The funseekers are coming. They what. Eyy. AH NAH. I gotta get out of here! WHY. THE FUNSEEKERS ARE COMING. The “funseekers?!” Shh! Stop saying that! Everyone's saying it! That doesn't make it right! Write this down. I'm not doing anything you tell me anymore. I shouldn't have to be saying it. —I don't like using brainwaves. Likely, because you have very few of them accumulating, With purpose. The budget for this season just increased. What budget. (Budgets-*) Wait, this is… Multiple projects? It's multiple brokers. Idk what that means. Well that ticking noise is most certainly a hat… And for once, somebody that way is playing some good music I'm an old lost soul, long gone But not far from here, you know This time Mr softie was in perfect timbre with the music playing l— Sugar pie honey bunch Master, or messiah Method, or minstrel Never a mistress I fuckin love white people!! You know why? Geocaching. Fuck, I almost forgot about that. This is weird. Everything is weird now. Everything is WEIRD. When's that album coming out? anever. I quit. i told u i was deadmau5, man. Wtf. wait , like, all of it? ya. shoot that nigga. LIVE: All the Niggaz is getting shooted at. EVERYONE ELSE …that was already happening, tho. WHITE SUPREMACISTS *shrugs* *drinks another bottle of coca cola* *trashes entire planet* *doesnt feel* Lol BLANG-BLANG. MEANWRHILE: DEADMAu5 NO, I'm TEsTPiLOT Whatever, dog. KILL THAT N– DEADMAU5 LOOK AT MA DIK. …ok. Wasnt there another scene after this? I dunno, I got dick-stracted. Yikes UNTIE ME. UNITY. UNITYYYYYYYYYYY. WHAT. UNTIE ME FROM THIS–THING. No, actually, I think you should stay there. The most bizzare thing happened this morning. The most bizzare thing ever, to have happened to me, ever—which is saying a lot l— but I was scratching my head, and all of a sudden, This tiny fingernail— An itty, bit, teeny-tiny fingernail, like, Dislodged itself from my soul or something— Fell out of my hair, Okay, God. What. This baby fingernail— Like, okay it could be like a newborn big toe nail or like, A one month's old like actual finger Aww, I just used to bite them. They were so little I didn't want to cut them with the clippers. Their little fingers You don't want to accidentally— You know, They're just so soft. Awws. What the fuck, God. That makes no sense. I've been primarily by myself for like—ever— And anytime I'm in public, I'm wearing a hat— My wash machine is only used by me, thank god and What the fuck does this mean? HOTDOG-HOTDOG. {Enter The Multiverse} [The Festival Project.™] COPYRIGHT © THE FESTIVAL PROJECT 2019-2024 | THE COMPLEX COLLECTIVE. © ALL RIGHTS RESERVED. © -Ū.

[ENTER THE MULTIVERSE]
“A Regular Episode”

[ENTER THE MULTIVERSE]

Play Episode Listen Later Sep 21, 2024 63:54


I was sitting becalmed in the Lee of cunnyhunk, just when. The funseekers are coming. They what. Eyy. AH NAH. I gotta get out of here! WHY. THE FUNSEEKERS ARE COMING. The “funseekers?!” Shh! Stop saying that! Everyone's saying it! That doesn't make it right! Write this down. I'm not doing anything you tell me anymore. I shouldn't have to be saying it. —I don't like using brainwaves. Likely, because you have very few of them accumulating, With purpose. The budget for this season just increased. What budget. (Budgets-*) Wait, this is… Multiple projects? It's multiple brokers. Idk what that means. Well that ticking noise is most certainly a hat… And for once, somebody that way is playing some good music I'm an old lost soul, long gone But not far from here, you know This time Mr softie was in perfect timbre with the music playing l— Sugar pie honey bunch Master, or messiah Method, or minstrel Never a mistress I fuckin love white people!! You know why? Geocaching. Fuck, I almost forgot about that. This is weird. Everything is weird now. Everything is WEIRD. When's that album coming out? anever. I quit. i told u i was deadmau5, man. Wtf. wait , like, all of it? ya. shoot that nigga. LIVE: All the Niggaz is getting shooted at. EVERYONE ELSE …that was already happening, tho. WHITE SUPREMACISTS *shrugs* *drinks another bottle of coca cola* *trashes entire planet* *doesnt feel* Lol BLANG-BLANG. MEANWRHILE: DEADMAu5 NO, I'm TEsTPiLOT Whatever, dog. KILL THAT N– DEADMAU5 LOOK AT MA DIK. …ok. Wasnt there another scene after this? I dunno, I got dick-stracted. Yikes UNTIE ME. UNITY. UNITYYYYYYYYYYY. WHAT. UNTIE ME FROM THIS–THING. No, actually, I think you should stay there. The most bizzare thing happened this morning. The most bizzare thing ever, to have happened to me, ever—which is saying a lot l— but I was scratching my head, and all of a sudden, This tiny fingernail— An itty, bit, teeny-tiny fingernail, like, Dislodged itself from my soul or something— Fell out of my hair, Okay, God. What. This baby fingernail— Like, okay it could be like a newborn big toe nail or like, A one month's old like actual finger Aww, I just used to bite them. They were so little I didn't want to cut them with the clippers. Their little fingers You don't want to accidentally— You know, They're just so soft. Awws. What the fuck, God. That makes no sense. I've been primarily by myself for like—ever— And anytime I'm in public, I'm wearing a hat— My wash machine is only used by me, thank god and What the fuck does this mean? HOTDOG-HOTDOG. {Enter The Multiverse} [The Festival Project.™] COPYRIGHT © THE FESTIVAL PROJECT 2019-2024 | THE COMPLEX COLLECTIVE. © ALL RIGHTS RESERVED. © -Ū.

Gerald’s World.
“A Regular Episode”

Gerald’s World.

Play Episode Listen Later Sep 21, 2024 63:54


I was sitting becalmed in the Lee of cunnyhunk, just when. The funseekers are coming. They what. Eyy. AH NAH. I gotta get out of here! WHY. THE FUNSEEKERS ARE COMING. The “funseekers?!” Shh! Stop saying that! Everyone's saying it! That doesn't make it right! Write this down. I'm not doing anything you tell me anymore. I shouldn't have to be saying it. —I don't like using brainwaves. Likely, because you have very few of them accumulating, With purpose. The budget for this season just increased. What budget. (Budgets-*) Wait, this is… Multiple projects? It's multiple brokers. Idk what that means. Well that ticking noise is most certainly a hat… And for once, somebody that way is playing some good music I'm an old lost soul, long gone But not far from here, you know This time Mr softie was in perfect timbre with the music playing l— Sugar pie honey bunch Master, or messiah Method, or minstrel Never a mistress I fuckin love white people!! You know why? Geocaching. Fuck, I almost forgot about that. This is weird. Everything is weird now. Everything is WEIRD. When's that album coming out? anever. I quit. i told u i was deadmau5, man. Wtf. wait , like, all of it? ya. shoot that nigga. LIVE: All the Niggaz is getting shooted at. EVERYONE ELSE …that was already happening, tho. WHITE SUPREMACISTS *shrugs* *drinks another bottle of coca cola* *trashes entire planet* *doesnt feel* Lol BLANG-BLANG. MEANWRHILE: DEADMAu5 NO, I'm TEsTPiLOT Whatever, dog. KILL THAT N– DEADMAU5 LOOK AT MA DIK. …ok. Wasnt there another scene after this? I dunno, I got dick-stracted. Yikes UNTIE ME. UNITY. UNITYYYYYYYYYYY. WHAT. UNTIE ME FROM THIS–THING. No, actually, I think you should stay there. The most bizzare thing happened this morning. The most bizzare thing ever, to have happened to me, ever—which is saying a lot l— but I was scratching my head, and all of a sudden, This tiny fingernail— An itty, bit, teeny-tiny fingernail, like, Dislodged itself from my soul or something— Fell out of my hair, Okay, God. What. This baby fingernail— Like, okay it could be like a newborn big toe nail or like, A one month's old like actual finger Aww, I just used to bite them. They were so little I didn't want to cut them with the clippers. Their little fingers You don't want to accidentally— You know, They're just so soft. Awws. What the fuck, God. That makes no sense. I've been primarily by myself for like—ever— And anytime I'm in public, I'm wearing a hat— My wash machine is only used by me, thank god and What the fuck does this mean? HOTDOG-HOTDOG. {Enter The Multiverse} [The Festival Project.™] COPYRIGHT © THE FESTIVAL PROJECT 2019-2024 | THE COMPLEX COLLECTIVE. © ALL RIGHTS RESERVED. © -Ū.

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Nisa Suresi 156-170 Tefsiri - Ali Kucuk N092 M004

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Sep 12, 2024 54:32


*4 NİSA SÛRESİ 156-170 MEALİ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. 156 Bir de inkâr etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftira yapmaları sebebiyle lanet ettik. 157 "Allah'ın Rasülü Meryem oğlu İsa'yı öldürdük" demeleri sebebiyle (onları lanetledik). O'nu öldürmediler de asmadılar da. Ancak onlara benzetildi. O'nun hakkında ihtilaf edenler şüphe içindedirler.Zanna uymaktan başka onların hiçbir bilgisi yoktur. O'nu yakınen/kesin öldürmediler. 158 Ancak Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah Aziz'dir, Hakim'dir. 159 Ehli kitaptan herkes, ölmeden önce ona muhakkak iman edecektir. O, kıyamet gününde onlara şahit olacaktır. 160 Yahudilerin zulmü ve Allah yolundan birçok kimseyi alı koymaları sebebiyle, onlara helal kılınan güzel ve temiz şeyleri haram kıldık. 161 Yasaklandığı halde faiz almaları ve batıl yollardan insanların mallarını yemeleri sebebiyle (de haram kıldık) kâfirler için acıklı bir azap hazırladık. 162 Ancak onlardan ilimde derinleşenlerle, müminlere, sana indirilene ve senden önce indirilene de iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve Ahirete iman edenlere işte onlara yakında büyük mükâfat vereceğiz. 163 Nuh'a ve ondan sonra gelen nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahy ettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Esbat'a (İbrahim'in torunlarına) İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a, ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. 164 Rasüllerden bir kısmını sana daha önce anlatmış bir kısım rasülü de anlatmamıştık. Allah Musa ile konuştu. 165 Rasüllerden sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri olmaması için, müjdeleyici ve sakındırıcı olarak rasüller gönderdik. Allah Aziz'dir. Hakim'dir. 166 Ancak Allah sana ilmi ile indirdiğine şahitlik yapar. Melekler de şahitlik yapar. Şahit olarak Allah yeter. 167 İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanlar, uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir. 168 İnkâr edip zulmedenleri Allah afvetmemiştir ve onları doğru yola da iletmez. 169 Ancak ebedi olarak kalacakları cehennem yoluna iletir. Bu, Allah'a çok kolaydır. 170 Ey İnsanlar, Rasül size Rabbinizden hakkı getirdi. Ona iman ediniz, bu sizin için hayırlı olur. Eğer inkâr ederseniz, göklerde ve yerdekiler Allah'a aittir. Allah alim'dir, hakim'dir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nisa-suresi-156-170-tefsiri-ali-kucuk

Masa Üstü
Ehl-i Dil: 5- Geçti yine eyyâm-ı bâhur

Masa Üstü

Play Episode Listen Later Sep 10, 2024 1:48


Milliyet Arkeoloji Dergisi'ndeki "Kelimelerin Arkeolojisi" köşesinde yayımlanan etimoloji yazılarımı Masa Üstü'nde "Ehl-i dil" başlığı altında okuyorum. 5. Bölüm: Eyyâm-ı bâhur, eyyâmcı, yevm, yevmiye...

Mevlana Takvimi
HAFTANIN GÜNLERİNDEKİ SIRLAR - 10 EYLÜL 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 10, 2024 2:35


Resûlullâh (s.a.v.)'e salı günü hakkında sual ettiler. Resûlullâh (s.a.v.): “Kan günüdür, çünkü o gün Havva hayz getirdi. Âdem'in oğlu kardeşini o gün öldürdü. Yine o gün Cercis, Zekeriyyâ, Yahya ve oğlu, Firavun'un karısı Âsiye bînt-i Müzârrın ve Benî İsrail'in bakarası katlolundu. Resûlullâh (s.a.v.) salı günü hacamat yaptırmaktan şiddetle nehyetmişlerdir. Çünkü o günde öyle bir saat vardır ki, kişi hacamat yaptırırsa kanı durmaz ve ekseri hallerde insan kanı durdukdan sonra ölür. Yine salı günü İblis yeryüzüne indi. Yine o gün cehennem yaratıldı ve yine o gün Eyyûb (a.s.) derde tutuldu.” buyurdular. Çarşamba gününden sordular. Cevaben buyurdular ki: “Meşakkât ve azâb günüdür. Çünkü o gün Firavun ve kavmi boğuldular, yine o gün Âd, Semûd ve Sâlih (a.s.) kavmi helâk oldular ve o gün tırnak kesmek nehyolundu. Çünkü çarşamba günü tırnak kesmek baras hastalığına neden olur.” Bazıları çarşamba günü hasta ziyaretini mekruh gördüler. Resûlullâh (s.a.v.)'e perşembe gününden sordular; Resûlullâh (s.a.v.) cevaben; “Hacetlerin yerine getirildiği gündür. Gerektiğinde sunanların huzûruna da perşembe günü çıkılır. Çünkü İbrahim (a.s.) Mısır melikinin huzûruna perşembe günü çıktı, hacetini gördü ve Mısır meliki ona Hâcer'i hediye eyledi.” Resûlullâh (s.a.v.)'e cuma gününden soruldu cevaben: “Nikâh günüdür. Âdem (a.s.) Havva ile, Yûsuf (a.s.) Züleyha ile, Mûsâ (a.s.) Şuayb'ın kızıyla, Süleyman (a.s.) Belkıs ile ve Resûlullâh da Hâtice ve Âişe ile cuma günü nikâhlandılar” buyurdu. Abdullâh İbn-i Mes'ud (r.a.)'den rivâyet olunduğuna göre şöyle demişdir: “Kim cuma günü tırnaklarını keserse, Allâhü Teâlâ ondan dertleri çıkarır, yerine şifâ koyar.” (Ruhu'l Beyân, c.2, s.6) (Hz. Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu (k.s.), Yunus ve Hud Sûreleri Tefsiri, s.9-10)

Yeni Şafak Podcast
TAHA KILINÇ - Fas'ta yaz kampı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 28, 2024 4:43


Mağrib ve Endülüs topraklarına yayılan kudretli Muvahhid İmparatorluğu'nun ikinci hükümdarı Ebû Yakûb Yûsuf, ordusuyla Lizbon'u kuşatmaya hazırlanırken, düşman saflarından atılan bir okla öldürüldüğünde tarihler 29 Temmuz 1184'ü gösteriyordu. Mağrib'deki başkent Marâkeş'in yanı sıra Endülüs'te İşbîliye'yi (bugün İspanya'nın Sevilla şehri) merkez edinen Ebû Yakûb, 21 yıllık saltanatı sırasında imparatorluğu her yönden istikrara kavuşturmuş, İşbîliye Ulu Camii'nin ünlü minaresini yaptırmış, İbn Rüşd başta olmak üzere pek çok önemli ismi de himayesi altına almıştı. Babasının na'şıyla başkent İşbîliye'ye dönen 24 yaşındaki Veliaht Prens Yakûb, hızlı bir şekilde yönetimi devraldı. Tıpkı babası gibi Endülüs'te Hristiyanlarla mücadeleyi sürdüren Sultan Yakûb -ki “el-Mansûr” unvanını bu yüzden kazanmıştır-, bir yandan da Mağrib'in imarına odaklandı. Marâkeş'in simgesi durumundaki Kutubiyye Camii'ni tamamlatan Yakûb, Rabat'ta “dünyanın en büyük camisi”nin inşaatını başlattı. Ne var ki, bu cami kendisinin 1199'daki ani vefatıyla yarım kalacaktı. Tüm bunların ötesinde, Sultan Yakûb el-Mansûr'un İslâm tarihinde oynadığı en kritik rol, hiç şüphesiz, kendisiyle aynı zaman diliminde binlerce kilometre uzakta Haçlılarla mücadele etmekte olan Salahaddîn Eyyûbî ile kurduğu müspet münasebetlerdi. Eyyûbî devletinin elçisini Marâkeş'te kabul eden Sultan Yakûb el-Mansûr, Filistin topraklarına gönderdiği birlikleri Salahaddîn'in emrine verdi. 1187'de Hıttîn Savaşı'na katılan Mağribli askerler, Kudüs'ün Haçlılardan geri alınmasından sonra, aileleriyle birlikte Mescid-i Aksâ'nın batı tarafına yerleştirildiler. Kudüs'ün 1967'deki işgalinin ardından İsrail buldozerlerinin yıktığı “Meğâribe [Mağribliler] Mahallesi” işte böyle kuruldu. * * * Fas Krallığı, 15 yıldır her yaz düzenlenen bir program kapsamında, yaşları 11 ila 14 arasında değişen Kudüslü 50 kız ve erkek öğrenciyi iki hafta boyunca ağırladı. Fas'ın tarihî ve kültürel mekânlarında vakit geçiren Kudüslü gençler, memleketlerine dönmeden evvel Veliaht Prens Mûlay Hasan tarafından Tetvan'daki kraliyet sarayında kabul edildiler. Fas devlet televizyonunun uzun ve ayrıntılı biçimde haberleştirdiği program vesilesiyle, elbette Kral VI. Muhammed'in Filistin davasına gösterdiği yakın ilginin altı defaatle çizildi.

Mevlana Takvimi
AŞÛRE GÜNÜNÜN FAZÎLETİ - 15 TEMMUZ 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jul 15, 2024 3:00


İbn Abbâs (r.a.)'dan bildirdiği hadîs-i şerîf'te: “Aşûre günü oruç tutana, on bin melek sevâbı verilir. Muharrem'in Aşûre gününü oruç tutana on bin şehîd, on bin hac ve umre sevâbı verilir. Muharrem'in onuncu günü olan Aşûre gününde bir yetîmin başını okşayana Allâhü Teâlâ o yetimin başındaki kıllar kadar cennette derece verir. Aşûre gecesi bir mü'mine iftar verene, Allâhü Teâlâ katında bütün Ümmet-i Muhammed (s.a.v.)'e iftar vermiş ve karınlarını doyurmuş gibi sevâb yazılır” (Tirmizi) buyuruldu. Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.): “Yâ Resûlallâh! Allâhü Teâlâ, aşûre gününü diğer günlerden üstün tutmuş mudur?” dediklerinde: “Evet Allâhü Teâlâ Aşûre gününü diğer günlerden üstün tutmuştur. Allâhü Teâlâ gökleri Aşûre günü (Muharrem'in onuncu günü) yarattı. Dağları, denizleri, kalemi, levhi ve Âdem (a.s.)'ı, Aşûre günü yarattı. Âdem (a.s.)'ı Aşûre günü cennete soktu. İbrâhîm (a.s.)'ı ateşten Aşûre günü kurtardı. Aşûre gününde, oğlunun yerine kesmek için ona büyük bir koç ihsân etti. Allâhü Teâlâ Fir'avn'ı Aşûre günü boğdu. Eyyûb (a.s.)'dan belâyı Aşûre günü kaldırdı. Âdem (a.s.)'ın tevbesini Aşûre günü kabûl etti. Dâvud (a.s.)'ın zellesini Aşûre günü bağışladı. Îsâ (a.s.) Aşûre günü dünyaya geldi. Kıyâmet de Aşûre günü inecektir” (Tirmizi) buyuruldu. ‘‘Muharrem Ayı'ndan oruç tutanın her bir gününe, otuz gün oruç tutmuş sevabı verilir'' buyuruldu. Riyâd-us-Sâimî'nde Ebû Hüreyre (r.a.)'in bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Aşûra gününde çoluk çocuğunu yiyecek ve giyecekle sevindiren, rahatlandıranın nafakası bütün yıl iyi ve rahat olur'' buyuruldu. Ya'nî o sene rızkı bol, ni'meti çok olur. Aşûre günü, dokuz veya on birinci günden birini tutmak şartıyla oruç tutmak, gusül etmek, misvâk kullanmak, sürme çekmek, ihsan ve iyilik etmek, tevbe etmek, Kur'ân-ı Kerîm okumak, namaz kılmak ve duâ etmek sünnettir. Yahûdîlere benzememek için de Aşûre gününün birgün öncesinin veyâ birgün sonrasının da oruçlu geçirilmesi gerekir. (Hz. Mahmûd Sâmî Ramazânoğlu (k.s.) hem öncesinde hem de sonrasında oruç tutmanın en iyisi olacağını söylemişlerdir.) (Ragıb Güzel, Üç Aylar, s.119-120)

Vamos Por La Otra!
DELINCUENTES EN EL BOTE | por que normalizamos la violencia?

Vamos Por La Otra!

Play Episode Listen Later May 11, 2024 13:45


Eyy que carajo pasa con la sociedad

FENCast
EP 1015 - JEY.EYY (formerly known as Julio Ángel)

FENCast

Play Episode Listen Later Apr 25, 2024 30:50


JEY.EYY is a singer-songwriter and producer.   JEY.EYY es un cantautor y productor.   FOLLOW JEY.EYY on SOCIAL MEDIA:   https://www.instagram.com/jey.eyy?igsh=MTY4Y3EzZ2tvYWNmZg== https://open.spotify.com/artist/0jvU9soN9FfmXTn1suPKYd?si=p3RY960jT3i6B3UgVHh85Q   FOLLOW FEN on SOCIAL MEDIA:   https://www.facebook.com/fencorrea/ https://www.instagram.com/fencorrea/ https://twitter.com/fencorrea https://fencorrea.weebly.com/blog https://www.tiktok.com/@fencorrea   FIND FEN'S Books on Amazon/Spotify/YouTube/Bandcamp:   https://www.amazon.com/Fernando-E.-E.-Correa-Gonz%C3%A1lez/e/B07221Q1FY/ref=sr_ntt_srch_lnk_1?qid=1536059902&sr=8-1   https://open.spotify.com/artist/4dUtrVampVxlHJSXNVaTi9?si=i6kqQ3N_Sv-Rlesi48mHrw   https://www.youtube.com/fencorrea   https://fencorrea.bandcamp.com

Soyut Şeyler Ekonomisi
Prof. Dr. Eyyüp Ay ile Soyut Şeyler Ekonomisi, A. Selim Tuncer

Soyut Şeyler Ekonomisi

Play Episode Listen Later Mar 14, 2024 50:55


Soyut Şeyler Ekonomisi'nin 176. bölümünde A. Selim Tuncer‘in konuğu tekrar Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi, Mezopotamya Kültürleri Uzmanı ve arkeolog Prof. Dr. Eyyüp Ay'dı. Ay'la arkeoloji ve mitoloji ışığında tarih öncesinden günümüze insanlığın uzun serüveni üzerine sohbete devam edildi. Soyut Şeyler Ekonomisi her perşembe 21:30'da Ekotürk TV'de.

Soyut Şeyler Ekonomisi
Prof. Dr. Eyyüp Ay ile Soyut Şeyler Ekonomisi, A. Selim Tuncer

Soyut Şeyler Ekonomisi

Play Episode Listen Later Mar 7, 2024 53:36


Soyut Şeyler Ekonomisi'nin 175. bölümünde A. Selim Tuncer‘in konuğu Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi, Mezopotamya Kültürleri Uzmanı ve arkeolog Prof. Dr. Eyyüp Ay'dı. Ay'la arkeoloji ve mitoloji ışığında tarih öncesinden günümüze insanlığın uzun serüveni üzerine sohbet edildi. Soyut Şeyler Ekonomisi her perşembe 21:00'de Ekotürk TV'de.

Yeni Şafak Podcast
TAHA KILINÇ - ŞARKIN EN SEVGİLİ SULTANI

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 8, 2023 5:48


İslâm tarihinin en büyük kahramanlarından Salahaddîn Eyyûbî ile alakalı, zaman zaman alevlenen bir tartışma var. Gazze'de gözlerimizin önünde bir soykırım devam ederken, belki “tarih polemiği” yapacak zaman değil, ama merhum bir tarihçimizin oldukça sert beyanları da sosyal medyada sıklıkla paylaşılınca, kafası ve gönlü bulanan ve bunalan genç kardeşlerimizin ısrarlı sorularına topluca cevap vermek şart oldu. Şimdi, Salahaddîn'e dair özellikle tartışma konusu edilen hususları teker teker izaha çalışacağım. Bunu yaparken de adaletten, insaftan, hakikatten ve kaynaklardaki doğru bilgilerden sapmamaya dikkat edeceğim. 1. “Nûreddîn Zengî'nin devletini gasp etti” Salahaddîn Eyyûbî ve ailesi, Selçukluların Bilâdüşşâm mıntıkasındaki atabeyleri olan Zengîlerin emrine girdikten sonra, bu iki aile arasında sarsılmaz bir ittifak ve itimat meydana geldi. Salahaddîn'in babası Necmuddîn ve amcası Şirkûh önce İmâdüddîn Zengî'ye, sonra da onun oğlu Nûreddîn Mahmûd'a derin bir sadakatle bağlandılar. Nûreddîn'in 1174'teki vefatına kadar, Salahaddîn herhangi bir şekilde “bağımsızlık” düşünmedi, bu yönde hiçbir adım atmadı. Ancak Nûreddîn, ardında henüz 11 yaşında olan bir evlat bırakarak vefat ettiğinde, Salahaddîn, Haçlılara karşı savunmasız kalan Bilâdüşşâm'ı kendi yönetimi altında toplamak durumunda kaldı. Böyle bir sürece “gasp” demek, hiçbir tarihî vakıayla örtüşmez. “Yavuz Sultan Selim, Mısır'ı gasp etti” denebilir mi mesela? 2. “Nûreddîn'in dul karısını nikâhına aldı, anası yaşında kadınla evlendi” Nûreddîn Mahmûd Zengî'nin karısı İsmetuddîn Hatun, zaten eşraftan bir yöneticinin kızıydı. Kocası vefat edince, Şam'da ciddi bir yönetim krizi baş gösterdi, etrafı kendisini tesir altına almak isteyen komutanlarla ve danışmanlarla kuşatıldı. Salahaddîn'in onunla evlenmesi tamamen, devletin krize sürüklenmesini önlemek amacıyla yapılan siyasî bir nikâh akdiydi. Aradaki yaş farkı “anası yaşında” denecek kadar çok olmadığı gibi, İslâm tarihi boyunca benzer şekilde yapılmış sayısız evlilik mevcuttur. İsmetuddîn, 1186'da Şam'da vefat edinceye kadar, Salahaddîn'le sadece 9 yıl evli kalmıştır, ki Salahaddîn de bu süre zarfında sürekli seferlerle meşguldü. Sanki gayrimeşru ve gayriahlâkî bir işmiş gibi, bu evliliği dile dolamak insafa sığar mı? 3. “Kudüs'ün fethi, şişirilmiş bir zaferdir” Haçlı sürülerinin 1099'da işgal ettiği Kudüs, sonraki 88 yıl boyunca Frenklerin yönetiminde kalmıştı. Hıttîn Savaşı'nda Haçlılara tarihî bir hezimet yaşatarak Kudüs'ü yeniden İslâm'a armağan eden Salahaddîn, Müslümanların ilk kıblesindeki her bir dinî mekânı aslına rücu ettirdi. Salahaddîn'in zaferini küçümsemek, Kudüs'ün tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birini yok saymaktır. “Şişirilmiş zafer” sözü ile kastedilen, Haçlıların zayıflaması ve şehrin “zaten düşecek olması” idiyse, aynı yorumu İstanbul'un fethi için de mi yapacağız? Fatih, İstanbul'u Bizans'ın son derece zayıfladığı ve içten içe çürüdüğü bir zamanda fethetmişti. O zaman ona da mı “şişirilmiş zafer” diyeceğiz?

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-8 - 25 KASIM 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 25, 2023 3:08


Mürşid-i kâmilini bulan ve Zât-ı ‘Âlîlerinin onun ifâdesi ile “Eyyâm-ı şebâbını (gençlik günlerini) şerîat-ı mutahhare ve tarî-kat-ı ‘âliyye hizmetinde” geçiren Hazreti Sâmî Efendimiz ma‘nevî mertebeleri hızla aşıyorlardı. Bu yolda kendi ifâdeleri ile ihlâs ve tam teslîmiyet şarttı. Ölünün yıkayıcısına teslîmiyeti gibi mürîd de mürşîdine teslîm olmalıydı ki bi-izni'llâh neticeye ulaşsın. Kendileri anlatıyorlar: “Allâme Taftadânî hazretlerinin talebelerinden biri bir şeyhe intisâb etmiş. Bu talebeden hocasının huzûrunda hikmetli kelâmlar sâdır olmuş. Hocası: “Evlâdım, bunları ben sana öğretmedim; sen bunları nereden öğrendin?” diye soruyor. Talebe: “Efendim ben bir şeyhe intisâb ettim; zikir çekiyorum, doğuş oluyor ve böylece hikmetli konuşuyorum.” diyor. Bunun üzerine ‘Allâme Taftadânî hazretleri: “Oğlum beni de şeyhine götür”; diyor. Kendileri de aynı şeyhe intisâb ediyorlar. Fakat ya teslîmiyet yok veyâ nasîbi yok aynı tecelliyâtlar kendilerinde zuhûr etmiyor, aynı istifâde olmuyor. Sâmî Efendimiz Hazretlerinin bu anlattığı kıssadan çıkan hükme göre nasîbi olan müsta‘îd kişiler mürşid-i kâmili bulup ona tam olarak teslîm olurlarsa bi-izni'llâh neticeye ulaşır, ma‘nevî mertebelerde hızla ilerleyerek kemâle ererler. Bunların hepsi kendilerinde bi-izni'llâh mevcûd olan Hazreti Sâmî (k.s.) kısa zamânda icâzet alırlar, irşâdla görevlendirilirler. Kelâmî Dergâhı'ndaki hizmet günlerine âid Adapazarlı Pehlivân Efendi şu hâtırayı anlatır: “Adapazarı'ndan on arkadaşımla berâber Es‘ad Efendi Hazretlerinin ziyâretlerine gittik. Sohbet esnâsında tekkeye dâhil olmuştuk. İçerisi kalabalık olduğundan dışarıda oturuyor, Es‘ad Efendi Hazretlerinin kendilerini göremiyor, sâdece seslerini işitiyorduk. İlk defa sohbetlerine gelmenin heyecânı içindeydik. Sohbet sırasında ihvân arasında genç bir zât dolaşıp hizmet ediyordu. “Bu genç orada dolaşmasa o zamân dikkatimiz dağılmaz, daha çok istifâde ederdik.” diye içimden geçirdim. Sohbet biter bitmez Es‘ad Efendi Hazretleri: “Adapazarlı Pehlivân Efendi ve on arkadaşı buraya gelsin!” dediler. Hâlbuki bizi hiç tanımıyorlar ve geldiğimizi de görmemişlerdi. “Sâmî evlâdımız hakkında sû-i zan ettiniz, helâllık alın.” buyurdular. Affımızı taleb edip böylece bu iki Zâtı ve aralarındaki derûnî muhabbet ve bağı öğrenmiş olduk. El-hamdü li'llâh.

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - İİT Ne yapabilir?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 28, 2023 4:16


İsrail tarafından işgalinden iki yıl sonra, 21 Ağustos 1969 sabahı Kudüs'ten gelen bir haber, dünya çapında milyonlarca Müslümanı hüzne ve öfkeye boğmuştu: Mescid-i Aksâ'nın güney cephesindeki Kıble Mescidi kundaklanmış, çıkan yangında tarihî bina harabeye dönmüş, çok sayıda kıymetli hatıra yok olup gitmişti. Salahaddîn Eyyûbî'nin 1187'de şehri Haçlılardan geri alarak İslâm'a hediye ettikten sonra mescide yerleştirdiği Halep işi muhteşem ahşap minberden geriye sadece birkaç yanık tahta parçası kalmıştı. Yangın güçlükle söndürülürken, dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir ve PR ekibi hemen şu yalana sarıldılar: “Olay, Mescid-i Aksâ'da devam eden restorasyonlar sırasında, işçilerin dikkatsizliği yüzünden yaşandı. Ortada sabotaj yok, Filistinlilerin kendi ihmali var.” Bu yalan tutmayınca, ikincisi tedavüle sokuldu: “Fetih örgütü, İsrail'i köşeye sıkıştırabilmek için, mescidi kendi militanlarına yaktırdı”. Çok geçmeden, görgü şahitlerinin açık ifadeleriyle, saldırganın kimliği hızlıca belirlendi. Kıble Mescidi'ni ateşe veren kişi, Denis Michael Rohan adlı Avustralyalı bir turistti. Hristiyan Siyonist olan Rohan, “Tanrı'yı kıyamete zorlamak istediğini” söylemişti. Aksâ'yı yakmakla “Üçüncü Tapınak”ın inşası için mekân açmak ve böylece Mesih'in gelişini hızlandırmak istemişti yani. (Bu arada, ne zaman Aksâ Yangını'ndan söz açılsa, Golda Meir'e atfedilen şu cümleler sosyal medyaya düşer: “O gece hiç uyuyamadım. Ertesi sabah, Mescid-i Aksâ yakıldığı için bütün Müslümanların İsrail'e hücum edeceğini ve bizimle savaşacağını düşünüyordum. Ama hiçbir şey olmadı. Anladım ki, Müslümanlar derin bir uykudadır.” Oysa Meir'in bu şekilde bir açıklaması yok. Bu sözler, herhangi bir yazılı kaynakta da yer almıyor. Buna rağmen, kulaktan kulağa yayılmaya devam ediyor. Sadece bu örnek bile, Filistin meselesinde doğru bilgi imtihanımızın boyutları hakkında fikir vermeye yetiyor.) İlk şok atlatıldıktan sonra, İslâm dünyasının devlet ve hükümet başkanları, Suudi Arabistan Kralı Faysal bin Abdülaziz'in çağrısıyla Fas'ın başkenti Rabat'ta bir araya geldi. 22-25 Eylül 1969'da toplanan İslâm Zirve Konferansı'na Türkiye Cumhuriyeti de davet edilmişti. Ancak bu durum, ülke içinde siyasî krize dönüştü. Zirvenin ismindeki “İslâm” kelimesinden alerji duyan CHP muhalefeti -her zamanki gibi- meseleyi laikliğe bağlayarak, böyle bir toplantıya Türkiye'nin katılmaması gerektiğini savunuyordu. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, “Toplantının ismi ne olursa olsun, gündemi bellidir. Gündemde Mescid-i Aksâ'nın yakılması ve Kudüs meselesi bulunmaktadır. Bu konuya Türkiye hiçbir şekilde bigâne kalamaz” şeklinde açıklamalar yapsa da, Rabat'a şahsen gitmeyi göze alamadı ve yerine Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil başkanlığında bir heyeti gönderdi. Türkiye, böylesine önemli ve tarihî bir zirvede, diğer ülkelere nazaran diplomatik açıdan düşük bir seviyede temsil edilmiş oluyordu.

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Sad Suresi 41 88 Ayetlerin Tefsiri Ali Küçük N038 M038

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Oct 19, 2023 57:30


SÂD SÛRESİ 41-48 MEALİ N038 M038 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 41 Kulumuz Eyyûb'u hatırla. Hani Rabbine: "Şeytan bana yorgunluk ve azap ile dokundu" diye nida etmişti. 42 (Biz de) "Ayağını yere vur. İşte yıkanacak ve içilecek soğuk su" (demiştik). 43 Tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine öğüt olsun diye, Eyyûb'e ailesini ve beraberlerinde bir mislini daha bağışladık. 44 (Hanımına kızdığında "Sana yüz değnek vuracağım" diyen Eyyub'a): "Eline bir demet al ve onunla vur, böylece yemininde durmuş olursun (diyerek kadının dövülmesini engelledik). Biz onu sabırlı bulduk. O ne güzel bir kul. Şüphesiz o hep Allah'a yöneldi. 45 Kuvvetli ve basiretli kullarımız olan İbrahim, İshak ve Yakub'u da an. 46 Biz onları yalnız (âhiret) yurdunu hatırlayan, ihlaslı (kimseler) kıldık. 47 Gerçekten onlar bizim katımızda hayırlı seçkin kişilerdendirler. 48 İsmail'i, Elyesa'ı ve Zülkifl'i de an. Hepsi hayırlı Seçkinlerdendir. 49 Bu bir hatırlatmadır. Şüphesiz mûttakiler için güzel sonuç vardır. 50 Kapıları onlar için açılmış Adn cennetleri (onların varacağı son güzel yerdir.) 51 Orada koltuklara yaslanarak, bir çok meyve ve içecek isteyecekler. 52 Yanlarında aynı yaşta gözleri yalnız eşlerine bakan güzeller vardır. 53 Hesap günü size va'dolunanlar işte bunlardır. 54 Şüphesiz bu bizim rızkımızdandır ve onun için tükenmek yoktur. 55 İşte böyle azgınlar için kötü sonuç vardır. 56 Onlar cehenneme yaslanacaklar. Ne kötü bir döşektir. 57 İşte bu bir kaynar su, irindir. Tatsınlar onu. 58 O azabın şeklinden başka, çifter çifter azaplar vardır. 59 İşte bunlar, sizinle cehenneme girecek bir topluluktur. Onlara rahatlık yoktur ve onlar muhakkak ateşe atılacaklardır. 60 (Uyanlar, önderlerine): "Hayır, asıl size rahatlık yok. Onu bize siz sundunuz. Burası ne kötü bir yerleşim yeri, 61 Rabbimiz, bu azabı bize kim sunmuşsa, cehennemde onun azabını kat kat eyle" (derler). 62 (Cehennemde kâfirler) şöyle derler: "Dünyada iken kötü saydığımız bir kısım adamları biz burada (cehennemde) niçin göremiyoruz? 63 Onları (müminleri) biz alaya almıştık. Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı mı?” 64 Ateş ehlinin düşmanca tartışması bir gerçektir. 65 De ki: "Ben ancak bir uyarıcıyım. Tek ve Kahhar olan(her şeyi gücü altında tutan) Allah'tan başka ilah yoktur. 66 Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi, her şeye gücü yeten ve bağışlayandır." 67 De ki: "O (Kur'ân) büyük bir haberdir. 68 Siz ondan yüz çeviriyorsunuz. 69 Melei A'la'da (Melekler, Adem hakkında) tartıştıklarından benim hiç bilgim yoktu. 70 Ben apaçık bir uyarıcı olduğumdan, bana vahy olunuyor? 71 Hani Rabbin Meleklere: "Ben çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti. 72 Onu düzeltip, ona ruhumuzdan üfürdüğümde; "Hemen ona secdeye kapanın" demiştim. 73 Bunun üzerine, meleklerin hepsi secde ettiler. 74 Ancak iblis secde etmedi. Kibirlendi ve kâfirlerden oldu. 75 (Allah) buyurdu: "Ey iblis, elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kibirlendin mi Yoksa sen yücelerden mi oldun?" 76 (İblis) dedi: "Ben ondan daha hayırlıyım, Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.” 77 (Allah) buyurdu: "Hemen oradan (cennetten) çık, çünkü sen taşlanmışsın. 78 "Ceza gününe kadar la'netim senin üzerine olsun." 79 (İblis) dedi: "Ya Rabbi, diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver." 80 (Allah) buyurdu: "Sen mühlet verilenlerdensin, 81 Bilinen vakte kadar" 82 (İblis) dedi: "İzzetine yemin ederim, onların hepsini azdıracağım, 83 İhlasa erdirilen kulların müstesna." 84 (Allah) buyurdu: "Doğrudur, doğruyu ben söylerim, 85 Cehennemi hep senden ve sana uyanlardan dolduracağım.” 86 De ki: "Bunun (tebliğimin) üzerine sizden ücret istemiyorum ve ben kendiliğinden teklif edenlerden değilim. 87 O, ancak alemlere bir öğüttür. 88 Bir zaman sonra, O'nun haberini (doğruluğunu) elbette bileceksiniz. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sad-suresi-41-88-tefsiri-ali-kucuk

Mevlana Takvimi
KUDÜS FÂTİHİ MÜTEVÂZİ HÜKÜMDAR SELÂHADDÎN EYYÛBÎ - 02 EKİM 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Oct 2, 2023 2:48


Eyyûbîler Devletinin kurucusu. 1137'de Tikrit'te doğdu. Yirmi beş senelik vezirlik ve sultanlık hayâtı, hep İslâmiyete hizmetle geçmiştir. Onun zamânında, Şam medreselerinde ders veren altı yüzden fazla fıkıh, din, şeriat ilminin üstâdı vardı. Selâhaddîn Eyyûbî, komutan ve memurlarıyla bir arkadaş gibi samîmî olarak konuşur, yumuşaklıkla muâmele ederdi. Bundan dolayı herkes, fikrini ve arzusunu çekinmeden söylerdi. Zamânında yetişen âlimlerden İmâdüddîn el-Kâtib, onun hakkında şöyle demektedir: “Sultan ile oturan bir kimse, onunla oturduğunun farkına varmaz, bir arkadaşıyla oturuyor zannederdi. Anlayışlı, dînine bağlı, temiz, hatâları affeder, kusûrları görmemezlikten gelir ve kızmazdı. Asık suratlı durmaz, dâimâ tebessüm eder vaziyette olurdu. Bir şey isteyeni, boş çevirdiği görülmezdi. Herkese çok nâzik davranır, kimseye kaba hareketlerde bulunmazdı. Söz verdiği zaman yerine getirirdi. Mısır ve Kudüs'ü fethedip, hazînelere sâhip olduğu hâlde, ömrü boyunca bir asker gibi yaşamıştır. Parayı zarûrî ihtiyaçlara ve askerî malzemelere sarf ederdi. Öldüğü zaman cebinden bir altın ile birkaç gümüş para çıktı. Baştan başa çelik zırhlarla kaplı olan Haçlıları, göğsü açık, îmânlı bir grup askeriyle perişan ederdi. Hattâ bir defâsında da; “Et iken demirle çarpışıyoruz, yüz olursak, karşımıza bin düşman çıkıyor, kaleler ateş saçıyor, denizler düşman kusuyor.” demekten kendini alamadı. Yaptığı bütün harplerde, askerlerinin sayısı, düşmandan dâimâ azdı. Haçlılar tarafından saray hâline getirilen Mescid-i Aksâ'yı yeniden câmi hâline getirdi. Mihrâbını ve birçok kısımlarını mermer ve mozaiklerle kaplattı. Selâhaddîn Eyyûbî, 1193 kışı Şubatında hastalandı. On dört gün hasta yattı. 4 Mart 1193 târihinde, Şam'da vefât etti. Kabri Şam'da Medresetü'l-Aziziye'dedir. (Yeni Rehber Ansiklopedisi, c.17, s.297-298)

Mevlana Takvimi
NEBÎ (S.A.V.)'İN DOĞUMU - 26 EYLÜL 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 26, 2023 3:21


Muhterem ve mübarek Âmine Hâtun birkaç kelime ile doğum gecesini şöyle anlatmıştır: “O gecenin ilk saatlerinde gök ehli birbirlerine şöyle bağırışıyordu: “Ey sema ve yer ehli! Bu gece öncekilerin ve sonrakilerin seyyidi, insan ve cinlerin Resûlü, Haremeyn'in nebîsi, iki kıblenin imamı, dünya ve âhirette şefaatçi, cihanın sultanı, Allâh (c.c.)'un Resûlü Muhammed Mustafa (s.a.v.) dünyaya gelecektir.” Bu sesi duyunca yukarı doğru baktım. Kendimi nur içinde boğulmuş vaziyette gördüm. Yer ile gök arasına ipekten bir döşek döşemişlerdi. Bir meleğin elinde üç sancak bulunmakta idi. Onun yanında yeşil kanatlı çok sayıda melek vardı. Hepsinin yüzü açıktı. Çok güzellerdi. Üç sancağın birini doğuya, birini batıya ve diğerini de Kâbe'ye diktiler. Sonra dünyaya bir gulgule düştü. Ondan önce melekler yeryüzüne indiler. Abdülmuttalib'in evini yedi defa tavâf ettiler. Hepsi sevinç içindeydiler. Birbirine o âlemlerin maksudu olan kişiyi “Bu gece gelecektir” diye müjdelemekteydiler. Âmine Hâtun şöyle anlatır: “Baktım, oğlum Muhammed (s.a.v.) başını secdeye koymuş duâ ediyordu. Yaklaşıp elime almak, bağrıma basmak istediğimde, şu sesin geldiğini işittim; “İnsanların gözünden koru. O (s.a.v.)'e Âdem'in ahlâkını, Şit'in mârifetini, Nûh'un şecaatini (cesaret), İbrâhim'in hil'atını, İsmâil'in lisanını, Sâlih'in fesahâtını (açık ve güzel ifâde), Lokman'ın hikmetini, Yâkub'un tebşîrini, Yûsuf'un güzelliğini, Eyyûb'ün sabrını, Mûsâ'nın şiddetini, Yunus'un taatini (itaat), Yûşâ'nın cihadını, Dâvûd'un nimetini, Süleyman'ın heybetini, Danyal'in muhabbetini, İlyas'ın vakârını, Hızır'ın ilmini, Yahyâ'nın ismetini, Îsâ'nın remlini, hâsılı bütün Peygamberler (a.s.e.)'in bütün ahlâkını ona verdik. O (s.a.v.) bütün âlemlerin göz bebeğidir.” Bu sözleri duyunca dilim tutuldu. Aklım gitti. İki gözüm görmekte, kulaklarım da işitmekte idi. Ancak bunları anlayamıyordum. Bir anda O (s.a.v.)'i göremez oldum. Ancak bir göz yumup açıncaya kadar tekrar getirdiler ve önüme koydular. Sünnetli idi. Gözleri sürmeliydi. Beyaz bir kumaşa sarmışlardı. Bir bölük melek de yanında durmaktaydı. (Erzurumlu Mustafa Darir, Siyer-i Nebî, c.1, s.249)

Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Deprem, tedbir, teklif ve gayret üzerine bir kitap

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 23, 2023 4:38


Büyüklerimiz, bir sözü söylemeden önce onu iyice tartmayı, ama konu bir ihtiyaç sahibinin yardımına koşmaksa tartmaktan vazgeçmeyi öğütlemişlerdir. Bizler bu öğüdün doğruluğunu, bin kilometre uzunlukta sıralanan on bir ilimizde 6 Şubat 2023 depremiyle maruz kalınan yüksek sayıdaki can kaybı, büyük yıkım ve hasar olayında gördük. Elbette, depremin neden olduğu geniş tahribatın dilleri de aynı derecede etkilemesi ve dolayısıyla naklettiğimiz sözün tartıdan yoksun kalması normaldi. Ancak bu normallik, doğruluktan ayrılmak için fırsat kollayanları kapsamıyordu. Zira Allah'ın varlığını, gücünü ve takdirini inkâr etmek için hep pusuda bekleyen münkirlerle; ilkesizlik, plansızlık ve yetersizlik iddialarıyla devleti suçlayarak hizmetinde bulundukları şeri güçleri faydalandırmak isteyen lejyonerler, akıl tartılarını zaten çok önceden kırmışlardı. Milli dayanışma ruhu ise -şükürler olsun ki- halk ve devlet işbirliğiyle müstakil destana dönüşecek kadar tartı kabul etmeyen bir asaletle ortaya çıktı. Nihayet, devletin deprem sonuçlarını tüm yönleriyle kontrolüne aldığı ve yaraları sarmak için gereken projeleri uygulamaya koyduğu ilk altı aydan sonra, şerliler de yeni bir şer beklentisiyle kuyruklarını kıstırıp tekrar pusuya yattıklarında, doğru söz ehlinin ivedilikle korumaya aldıkları o tartı da yeniden harekete geçirildi. Bunun güzel örneklerinden biri, depremden 22 gün sonra “...Bu can yakıcı afetler karşısında sorumluluk bilinciyle kendilerine düşen görevi yerine getirme hassasiyeti”ni müdrik olan birçok bilim adamının oluşturdukları “Şehir Düşünce Kurulu”dur. “...Siyasi mülahazalardan uzak, sosyal sorumluluk hissiyatı ile bir araya gelen üyelerden oluşan, resmi ve özel kurumlardan tamamen bağımsız, kâr amacı gütmeyen” bu kurulun Başkanlığını mimar Mehmet Osmanlıoğlu, Genel Sekreterliğini Ahmet Akgül üstlenmiş. Kurulun, oluşumunu izleyen altı ayda, üyeleri tarafından yapılan ilk metin çalışmaları da Nizameddin Duran'ın editörlüğünde kitaplaştırılmış. “Kentten İdeal Şehre – Yapay Mekânlardan Sahici Şehirler” adını taşıyan, sosyal ve teknik olarak iki ana bölümden oluşan bu kitapta, şu yazarların metinleri yer alıyor: Ahmet Akgül, Ahmet Hamza Alpay, Yusuf Argın, Eyyüp Azlal, Mahmut Doğan, Nizameddin Duran, Bedri Gencer, Mehmet Akif Işık, Mine İzgi, Ömer Lekesiz, Mehmet Osmanlıoğlu, Adem Palabıyık, Berat Sarıtop, Sami Şener, Abdulaziz Tantik, Cemal Toksoy, Fatma Türk Toksoy, Ünsal Ünlü, Tahir Akgül, Behçet Atila, Ömer Faruk Erciyes, Ahmet Hilmi Erciyes, Ramazan Gündüz, Emre İşçi, Kasım Öztürk, Saleh Sultansoy, Muradiye Şimşek ve Osman Yılmaz. Kitapla ve dolayısıyla onda yer alan yazılarla “...yaşanmış bir felaketi en ayrıntısına varıncaya kadar incelemek, tespit etmek ve kul olarak, insan olarak bir daha yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınması ve aksayan yönlerin tespiti ve yetkili organların bilgisine sunulması yönünde bir gayret” hedeflenmiş ve yazı başlıkları itibariyle kitabın düşünsel yapısı da buna uygun olarak şöyle kurulmuş:

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - Kudüs'te, gün doğmadan...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 24, 2023 4:30


Dün sabah, Mescid-i Aksâ'da namazı eda ettikten sonra Bâbu's-Silsile'den çıkıp yavaş adımlarla Kıyâme Kilisesi'ne doğru yürüdüm. Sokaklar karanlıktı, ama her köşe başından başka bir hatıra gülümsüyordu: Dışındaki ince taş işçilikten bir hanımefendiye ait olduğu hemen anlaşılan zarif türbede Selçuklu prenseslerinden Türkan Hatun yatıyordu. Az ilerde solda, Kudüs'ün köklü ailelerinden Hâlidîlerin 1900'de kurdukları muazzam kütüphane vardı. Sola doğru Yahudi mahallelerine giden sokaklar başlarken, sağ tarafta Hakkâri Caddesi, Salahaddîn Eyyûbî ile birlikte şehre yerleşen Kürt aşiretlerinin hatırasıydı. Onun hemen üstünde, Memlûk Sultanı Barkuk döneminde Kudüs'e ayak basan tüccarların, yolcuların ve hacıların barınması için inşa edilen Hânu's-Sultan'ın köhne giriş kapısı görülüyordu. Yokuşun bittiği yerde hafifçe sola dönüp, içine ancak üç-beş kişinin sığabileceği minicik Veliyyullâh Muhârib Mescidi'ni kolaçan ettim. Ve nihayet, Mûristân Caddesi'nden yürüyüp, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in 1898'de bizzat ibadete açtığı Protestan kilisesinin köşesinden kıvrılıp Kıyâme Kilisesi'ne yöneldim. Hz. İsa'nın çarmıha gerildiğine inanılan noktaya inşa edildiği için Hristiyanlıkta en kutsal mekân olarak görülen bu kilise, insanlık tarihinin en yoğun hatıralarından bazılarını iç içe üstünde taşıyan bir sahne aynı zamanda. Hristiyanlığın oluşum dönemlerinden İmparator Konstantin'in annesi Azize Helena'nın 326'daki Kudüs ziyaretine... Hz. Ömer'in 638'de Kudüs'ü teslim aldığı zaman, “Ben burada namazımı kılarsam, benden sonra gelecek olan Müslümanlar kilisenizi zorla camiye çevirir” diyerek avlunun dışında namaz kılışından Kudüs'ün 15 Temmuz 1099'da Haçlı sürülerinin işgaline uğramasına... Kiliseden Ortodoksluğa ait bütün alametleri silerek binayı Avrupaî bir tarzda yeniden inşa eden Haçlı bağnazlığından alt kattaki dehlizlerden birinde yatan Kudüs'ün meşhur cüzzamlı çocuk kralı IV. Baldwin'e... Salahaddîn Eyyûbî'nin, şehri Haçlılardan temizlemesinin akabinde Kıyâme Kilisesi'nin hemen yanı başında bir zaviye tesis ederek inzivaya çekilmesinden Yavuz Sultan Selim'in 1516'nın son günlerinde Kudüs'e geldiğinde kiliseyi görmeye gerek bile duymamasına... Sultan Abdülmecid'in ünlü fermanıyla kilisenin girişindeki pencerelerden birinin önünde hâlâ dayalı halde duran “Statüko Merdiveni”nden bugün avluda sözüm ona nöbet tutan İsrail işgal polisine...

Time After Time
Frequency (2000)

Time After Time

Play Episode Listen Later Feb 8, 2023 74:58


Eyy! We're walkin' here! This week, we take you to the magical land of Queens, New Yawk, a fictional place where the Northern Lights are often visible and you can talk to your long-dead dad—but only if it's about sports! Tune in to learn about how Dennis Quaid decided to spend his COVID quarantine (whatever you're imagining, we guarantee you're wrong!) and hear us discuss the rampant copaganda that pretty much ruined this one for us. Also, find out if Paige knows what baseball is! Let's go Mets! If you'd like to take US out to the ballgame, you can let us know by rating, reviewing and/or subscribing!

Hizmetten
Davut gibi feryad u figan ederseniz... | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 17, 2022 7:44


1:13 Kalpler benim muhabbetimle doluysa şayet o kalbe başka muhabbet girmeyecektir. 2:25 Bir kalpte iki muhabbet olmaz! 4:27 Mağfiret edersen bu işe ehil Sensin Eğer kapından kovarsan kime giderim ben? 5:10 Siz O'na bir teveccüh etseniz içinizin hemen O'ndan gelen tecellilerle yıkandığını görürsünüz 6:38 Siz O'nu severseniz O sizi sever Eyyüb gibi ağlarsanız yaralarınızı sarar Davut gibi feryad-u figan ederseniz elinizden tutar kaldırır 7:29 Bunun yolu O'nu sevme, O'nu dinleme, O'na gönü verme, gönlünü O'na kaptırmadan geçer

Yeni Şafak Podcast
Ömer Lekesiz - Eskitilmemesi gereken bir eser: İhyâ

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 12, 2022 4:35


İhyâ'u ‘ulûmi'd-dîn, adına dört yüzü aşkın kitap nispet edilen, buna göre ömrünün her bir gününe dört cüz, yaklaşık kırk sayfa yazı düşen Hüccetü'l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed el-Gazzâlî'nin en meşhur eseridir. İhyâ'nın Türkiye'de her yıl yüz bin takım satıldığına dair duyumlara itibar edecek olursak, onun en mütevazı kütüphanelerde bile baş eser olarak yer aldığına hükmetmemiz gerekir. Satıldığı oranda okunduğunu da söylemek isterdik, ama her şeyden önce günümüzdeki ahlaki zafiyetin hızı bunu söylememize engel oluyor. Yine de bu bağlamda okunurluk, etki ya da etkisizlik tartışmasını paranteze alıp, İhyâ'nın tercümesinden kaynaklanan, dolayısıyla günümüzdeki okurların ona olan ilgisini zayıflatan problemler ile bunları aşan değerli gayretlerden söz edebiliriz. Ses duyan, söz anlayan için vardır. Diğer bir söyleyişle sağır kulaktan sese, anlamayandan ya da anlamak istemeyenden söze dair haber / bilgi sorulmaz. Bunun için önce önemli bir esere sahiden ilgi duyabileceklerin dikkatlerini tarik etmek en garantili yol olsa gerektir ki eser sahibin hayatına ve eserinin mahiyetine dair bilgiler bu gerekliliğe baştan dahildir. İmam Gazzâli'nin İhyâ'sını konu edindiğimize göre, onun ilmî hayatı ve bu eseri hakkında bilgi iletmemiz gerekir. Fakat bu öyle bereketli bir husustur ki, Hazret'in vefat ettiği 505/1111 yılından bugüne kadar hayatı hakkında yazılan kitapların, İhyâ'sı hakkında yapılan çalışmaların sadece listesini bile burada vermek mümkün değildir. Bu sebeple okurlarımızı hemen elimizin altında olmaları bakımından şu iki kıymetli çalışmaya yönlendirmekle yetinmek duruundayız: Mehmet Ali Aynî, İslam Düşüncesinin Zirvesi Gazâli; Suâd el-Hakîm, Yirmi Birinci Yüzyılda İhyâü Ulûm'd-Dîn (Trc.: Yonis İnanç). İhyâ'nın okunmasını sağlamanın ikinci, bize göre de en aslî yolu, onun dil yani tercüme yönünden kendi zamanımızdaki avam ve havasın kolayca algılamalarına ve anlamalarına sürekli açık tutmaktır. İhyâ'nın bizim günümüzdeki iki tam çevirisi Ahmet Serdaroğlu (1963 ve 1974) ile Ali Arslan tarafından (1977) yapılmış; Yusuf Sıdkî el-Mardinî'nin meşhur tercüme ve şerhinin bugünkü alfabeye aktarımı ise Mustafa Koç ile Eyyüp Tanrıverdi tarafından gerçekleştirilmiştir (TYEK Başkanlığı Yayınları, 1. cilt 2015; 8. Cilt: 2018; 11 ciltte tamamlanacaktır). Yusuf Sıdkî el-Mardinî'nin (v. 1903) tercüme ve şerhindeki Türkçe bugünkü okur için oldukça ağırdır, diğer tercümeler ise ifade tarzlarıyla ve teknik yönlerden eleştiriye tabidir. En son Mustafa Çağrıcı tarafından yapılmış ve İhyâ – Muhtasar İhyâu Ulûmi'd-dîn Tercümesi adıyla Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları arasından kitaplaştırılmış (2020) bir çalışma daha var ki, işte bunu, İhyâ'yı günümüz okurlarının ilgisine sürekli açık tutuma çabasının en güzel örneklerinden biri olarak işaretlememiz gerekir. İstanbul Müftülüğü de yapmış olan Çağrıcı Hocamız, M.Ü. İlahiyat Fakültesi öğretim üyeliğinden emeklidir. Hâlen İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Kur'an Araştırmaları Merkezi (KURAMER) Bilim Kurulu üyesi olarak çalışmalarını sürdürmekte olan Çağrıcı, bizim tercümeler konusunda dile getirdiğimiz problemlerin de aşılması yönünden İhyâ'yı –özetleyerek değil– kısaltarak tercüme etmiştir.

Muhammet KALEM
Olay Yeri İnceleme • Eyyüp Akyüz

Muhammet KALEM

Play Episode Listen Later Oct 8, 2022 2:30


Fatih'in İstanbul'u fethettiği değilse de Bülent in dediği gibi bangır bangır: "hepimiz tam da ölecek yaştayız!" ~ •Dinlemek isteğiniz şiirleri yorum kısmına yazarsanız, sizler için yorumlayabilirim. Yeni şiirlerden haberdar olmak için; https://bit.ly/2IObl6a tıklayarak abone olabilirsiniz. ~ maktul hep suçludur dünya tutanağında sekizde dokuz kusurlu çıkar her defasında ağır eza mahkemesinde yargılanır ölmekten ölmek ki en büyük günahtır kitâb-ı hayatta herkes günahkârdır buradan bakınca, değil mi patron ölüm gene mi indirim reyonunda bu sıra pardon kasiyer kız sırıtması gibi aniden geçiyor ömür ve bakın ne diyor şu tekleyen ihtiyar at: on kuruşluk sakızdır hayat, azıcık çiğne, at insan kaç kere gelir yaşamak bayramından kaç kez iner hıdırellez yokuşundan mutluluk kaçgen patron ve nasıl mutlu olursun gönlünü parçalı bulutlu birine kaptırmışsan ta yukarı kata çıkardı hayallerini, uykunu kaçırdı bak arsız bir odacı gibi bahşiş bekliyor işte hayat telaşını mı sunacaksın, buyur burdan yak ömür dediğin nedir ki patron harca harca bitmeyen telaş bir avuç sakiniyiz dünya kasabasının şu gördüğünüz uçurumdur evimiz hatırla, çok iyi tanırız birbirimizi acıdan akrabayız çünkü hepimiz adres bildiriyorum, o kurnaz meleğe çaktırmayınız yokluyor, yoklama sırasında en baştayız Fatih'in İstanbul'u fethettiği değilse de Bülent in dediği gibi bangır bangır: "hepimiz tam da ölecek yaştayız!" Şiir: Eyyüp Akyüz ~ Tüm Videolar: https://bit.ly/2EyYErA Abone Olmayı Unutmayınız: https://bit.ly/2IObl6a ~ Sosyal Medya Hesaplarım: https://facebook.com/muhammetkalemm https://instagram.com/MuhammetKalemm https://twitter.com/MuhammetKalemm #EyyüpAkyüz #Şiir #OlayYeriİnceleme

Yeni Şafak Podcast
Selçuk Türkyılmaz - Erdoğan'ın şahsî dostlukları ve küresel sistem karşıtlığı bir bütün mü?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 25, 2022 4:36


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birçok ülkenin lideriyle geliştirdiği şahsî dostluklar son dönem Türk siyasî hayatının anlaşılması açısından son derece önemlidir. Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı birçok ülke liderini “dostum” ifadesi ile anmayı özellikle tercih etmiştir ve durum hâlâ devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tutumu, salt bir söylem olarak görülüp eleştiriye tabi tutulmuştu. Hatta bu tutumu değerden düşürmek için Erdoğan'ı kişisel davranmakla ve hamaset yapmakla suçlayanlar da çıkmıştı. Hâlbuki bu, yeni bir siyaset biçimiydi ve tesadüfen ortaya çıkmış değildi. Sayın Erdoğan, bir taraftan, “one minute” ve “dünya beşten büyüktür” ifadeleriyle neredeyse yerleşik dünya sistemine meydan okurken diğer taraftan bunlarla karşıtlık oluşturacak şekilde Batı ülkelerinin liderleri de dâhil olmak üzere şahsî dostluklar üzerine inşa edilen bir siyaset biçimini temsil etmektedir. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Eyy!” hitabı ile başlayan meşhur cümlelerini de hatırlayabiliriz. Herkesin bileceği gibi “one minute” İsrail'in Filistin'de işlediği cürümlerle, “dünya beşten büyüktür” ise küresel emperyalist sistemin adaletsizlikleriyle karşıtlık oluşturan yeni bir duruşu simgelemiştir. Bu çerçevede Erdoğan'ın birçok ülke liderine “dostum” diye hitap etmesi oldukça ilgi çekiciydi. Hem mevcut küresel sistemle ilgili çok sert bir söylem gelişiyor hem de ülke liderleriyle yakın dostluklar inşa ediliyor. Bunu, tesadüflerin sonucunda ortaya çıkan bir siyaset etme biçimi olarak tanımlamak mümkün değildir. Muhalif çevreler bu yeni tutumu, kişisellik ve hamaset kavramlarıyla değerden düşürmeye çalıştı fakat esasen bizzat kendileri coğrafyanın gerçekliğinden kopmuş oldular. Çünkü Erdoğan, bu yeni siyaseti yakın coğrafyamızdaki gelişmeler üzerine inşa etmişti. Bilindiği gibi iki kutuplu dünya sisteminin yıkılmasının en ağır sonuçlarını Türk ve İslam coğrafyası yaşadı. Batı emperyalizmi yeni bir yayılmacılık siyaseti takip ederek sistemik krizlerini Türk İslam coğrafyası üzerinden çözmek istedi. Bu sebeple Irak'ın işgali ile başlayan yeni dönemde Bosna-Hersek ve Azerbaycan üzerinden Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya büyük bir krizin içine sürüklendi. Bir adım öncesinde ise Bulgaristan'da yaşayan Türk nüfusu sürgün edilmişti. Otuz yılı aşan bir süre boyunca aynı bölgelerde aynı sorunlar tekrarlandı. Filistin de aynı coğrafyanın ve aynı sorununun bir parçasıdır. Türk ve Müslüman unsurlar anılan coğrafî bölgelerden uzaklaştırılmak istenmiştir. Bu da emperyalist politikaların yanında kolonyalist hedeflerin de görülmesini gerektirir. Türkiye, yakın coğrafyasında meydana gelen büyük yıkımlar karşısında 1990'ın başlarından itibaren daima çözüm arayışı içinde oldu ama Batı emperyalizminin yayılmacı tutumu karşısında muvaffak olmanın imkânı yoktu. Bunun en önemli sebebi Türkiye'nin hem dışarıdan hem de içeriden aynı anda kuşatılmasıydı. Buna rağmen Balkanlar'da ve Kafkasya'da daha aktif bir tutum takınmayı başardık. Bu iki coğrafyada sorunlar çözülmedi fakat bir süreliğine donduruldu. Bugün ise her iki coğrafyada krizin çözümü konusunda eskiye göre çok daha ileri düzeyde bir beklenti oluştu. İfade etmeye çalıştığım gibi emperyal merkezlere göre yeniden kurulmak istenilen sistemin krizleri, coğrafyamız üzerinden çözülmek istendi ve bu sebeple yayılmacı bir siyaset takip edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “one minute” ve “dünya beşten büyüktür” çıkışlarının muhatapları da bu sistemin temsilcisi olan kişi, kurum ve devletlerdi. Bununla karşıtlık oluşturacak şekilde kişisel dostluklara önem verilmiştir. Peki, bahsettiğimiz kişisel dostlukların anlamı nedir? Sayın Erdoğan veya Türkiye kişisel dostluklar üzerinden dünya sistemi ile boy mu ölçüşmektedir?

Hizmetten
Sana derdimi şerh etmemin manası yok!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Aug 28, 2022 4:48


Bu video 11/12/2016 tarihinde yayınlanan " KALBE OKLAR SAPLANIRKEN" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... “Rabbim, bu dert bana iyice dokundu (ve Sana gerektiği gibi ibadet edemez hale geldim). Sen, Merhametlilerin En Merhametlisisin!..” Bir zaman gelir ki, Hazreti Eyyûb'un tepeden tırnağa vücudu da yara-bere ve hastalıklar içinde kalır. Hazreti Pîr, menkıbeye bağlı keyfiyetiyle ifade ederken, esasen önemli iki unsuru nazara verir: Biri, inanma mahalli olan “kalb”i; ona da o isabet etti. Diğeri de O'nu (celle celâluhu) dillendirme unsuru olan dili-dudağı, ona da isabet etti. Bundan dolayı buyuruluyor ki: وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ “Bu arada, önderler içinde Eyyûb'u da an, hatırla. Hani O, ‘Rabbim, bu dert bana iyice dokundu (ve Sana gerektiği gibi ibadet edemez hale geldim). Sen, Merhametlilerin En Merhametlisisin!' diye yalvarmıştı.” (Enbiyâ, 21/83) Şikâyet değil. “Gider!..” demek değil. Arz-ı hâl. Üns makamının gerektirdiği “temkîn”. “Rabbim, bana musibet isabet etti. Sen, Erhamü'r-râhimînsin!” Bakın bu sözde şikâyet yok. عِلْمُكَ بِحَالِي، يُغْنِينِي عَنْ سُؤَالِي “Sen'in benim halimi bilmen; benim Sen'den bir şey istememden beni müstağni kılıyor!” Yine bir Hak dostu şâirin dediği gibi: قَدْ كَفَانِي عِلْمُ رَبِّي عَنْ سُؤَالِي وَاخْتِيَارِي “Rabbimin benim her şeyimi bilmesi, beni O'dan bir şey istemeden de, bir şey dilemeden de, ihtiyardan da alıkoyuyor!” O bildiğine göre, bana düşen şey, bir dilekçe ile -bir yönüyle, kalbin kompoze ettiği ve dilin de okuduğu bir dilekçe ile- halimi arz etmekten ibaret kalıyor. عِلْمُكَ بِحَالِي، يُغْنِينِي عَنْ سُؤَالِي Zannediyorum, bunu başta Hazreti Şâh-ı Geylânî söylüyor, sonra da bir-iki Hak dostu, ondan mülhem tekrar edip duruyorlar: عِلْمُكَ بِحَالِي، يُغْنِينِي عَنْ سُؤَالِي “Halimi bilmen, Sen'den bir şey istememden beni alıkoyuyor!” Biliyorsun, Sana derdimi şerh etmemin manası yok!.. İşte Hazreti Eyyûb aleyhisselam, ihtimal, bu mülahazalarla halini arz ediyor ve her meselede اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَعْطَى فَأَخَذَ “Hamdolsun o Allah'a ki, O vermişti, O aldı!” diyor. Îsâr kahramanları, kendileri de muhtaç olsalar bile diğer mü'minleri nefislerine tercih ederler; bu tercihin tek istisnası ihlas, rıza, aşk u iştiyak konusunda olabilir. Evet, siz İmam Şâfiî hazretlerinin civanmertliğinden hareketle, cömertlik ile zühd münasebetini sormuştunuz. Şimdi bir insan, kalben dünyadan alakasını kesmiş ise, aynı zamanda o, çok cömerttir. Bazı yerlerde, bunun karşılığı/zıddı olarak Arapça “buhl” (البُخْل) tabirini kullanırlar; “bahîl insan” (رجلٌ بَخِيل) derler cömert olmayan kimselere. Zât-ı Ulûhiyete nispet edilen “Cevâd” ism-i şerifi var. Belki bizim bildiğimiz esmâ-i İlahiye içinde olmadığı halde, Ehlullah'tan bazıları mübalağa kipi ile de ifade eder, “Cevvâd” derler. Bu adeta, “Bildiğiniz gibi değil, çok cömert! O'nun vermesinin hadd ü hududu, sınırı yok! O, öyle biri!..” demektir.

Mevlana Takvimi
NAFİLE VE FAZÎLETLİ ÂMELLER - 20 AĞUSTOS 2022 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Aug 20, 2022 2:48


Fazîletli işlere, nafile ibâdetlere -meselâ kuşluk namazına- ehemmiyet vermeye gayret etmelidir. Kuşluk namazı, önemli ve fazîletli ibadetlerdendir. Asgarî 2, azamî 8 rekât edâ edilir. En muteber vakti gündüzün ilk dörtte birlik zamanıdır. Akşam namazından sonra 6 rekât nafile namaz kılmaya gayret etmelidir. Bazı âlimler bu 6 rekâta akşam namazının sünnetinin de dahil olduğunu söylediler, bazıları ise akşam namazının sünneti haricinde 6 rekât kılınması gerektiğini bildirdiler. Mezkûr 6 rekâtı edâ edene, 12 yıllık ibâdet ecri verilir denilmiştir. Yatsı namazının farzı ile vitir namazı arasında 4 rekât namazı edâ etmelidir.Teheccüd namazını terk etmemeye çalışmalıdır. Asgarî 2 rekât, azamî 12 rekâttır. Davûd (a.s.) orucu yani bir gün oruçlu bir gün normal olmaya gayret etmelidir. Eğer buna güç yetiremezlerse pazartesi ve perşembe günlerini oruçlu geçirmelidir. Bunu da yapamayacaklarsa eyyâm-ı bîyd'ı tutsunlar. Eyyâm-ı bîyd, her kameri ayın 13, 14 ve 15'ini oruçla geçirmektir. Her gece Tebâreke sûresini okumalıdır. Peygamberimiz (s.a.v.), “Tebâreke sûresi kabir azabından muhafaza edicidir” diye buyurmuştur. Yine her gece Vâkia sûresini okumaya gayret etmelidir. Sûre-i Vâkia, okuyanı fakirlikten uzak kılmaya vesiledir. Mişkâtu'l-Mesâbîh'te Ma'kıl b. Yesâr (r.a.)'den gelen bir tarikte Peygamberimiz (s.a.v.)'in, “Bir kimse sabah vaktinde 3 kere “Euzu billahi's semii'l alîmi mineşşeytanirracim” deyip Haşr sûresinin son üç âyetini okusa, Allâhü Teâlâ o kişi için yetmiş bin melek vekil tayin eder ve o melekler akşama kadar onun için istiğfar eder; bu kimse o gün ölse şehid olur. Akşam vakti okusa sabaha kadar yine aynı durum olur” diye buyurmuştur. Hadîs-i şerîfte sabah ve akşam okumak beyânı olduğu için ikisinde de okumak gerekir. (Ali Sadri Konevi, Keşfü'l Esrar Fi Şerhi Risâle-i Birgivî, s.188)

Hizmetten
Bir dikili taşım olmuş, ne ifade eder, olmamış ne ifade eder? | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jul 19, 2022 5:30


Bu video 29/01/2017 tarihinde yayınlanan "HİZMET'İN ALTI ESASI" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Muhammed Bahâuddîn Nakşibendi hazretlerinin yolunda dört şeyi terk etmek lazımdır; bu esas, şu Farisî beyitle ifade edilmiştir: “Der tarîk-i Nakşibendî lâzım âmed çâr terk / Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk.” “Dünyayı kesben değil, kalben terk etmek lazımdır.” Bir: Terk-i dünya; dünyayı terk etmek. Fuzûlî'nin ifadesiyle, “Hikmet-i dünya ve mâfîhâyı bilen ârif değil / Ârif odur, bilmeye dünya ve mâfîhâ nedir.” Onun nazarında dünya ve mâfîhâ (içindekiler, hezâfiri, şatafatı, ihtişamı, göz kamaştırıcı yanları) o kadar değersiz ki, rahatlıkla “Boş ver!” diyebiliyor. Birincisi, dünyayı böyle terk etmektir. Hazreti Pîr'in verdiği ölçü ile noktalayacak olursak: “Dünyayı kesben değil, kalben terk etmek lazımdır.” Umurunda değil. Bütün dünya kendisinin olsa, katiyen küstahlığa, şımarıklığa, zihnî/fikrî/ruhî zehirlenmeye düşmez; ha var, ha yok. Bütün dünya elinden gitse, Eyyûbvârî, yiğitçe, اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَعْطَى، ثُمَّ أَخَذَ der; “Hamdolsun âlemlerin Rabbi O Allah'a ki, bir zaman verdi, vermekle imtihan etti; bir de almakla imtihan etti; iki imtihan. Verdiğinde O'nu hamd u senâ ile taçlandırdım; inşaallah, nezd-i ulûhiyette hora geçmiştir. Aldığı zamanı da sabırla, dişimi sıkmakla taçlandırdım; inşaallah o da hora geçmiştir!” Eyyûbvârî ki, O'na Hazreti Pîr “sabır kahramanı” diyor. Evet, dünyayı kesben değil, kalben terk etmek lazım. İnsan, kalbini, ruhunu, hissini, ihsaslarını ve ihtisaslarını dünyaya bağlarsa, -hafizanallah- o uğurda yapmayacağı canavarlık, şirretlik, fezâat ve şenâat yoktur; asar, keser, öldürür. “Eder münkirâne ta'ne-i şimşir-i hûn efşân / Döker kan, yakar can, onun derdi şöhret ü şan.” Evet, “Eder münkirâne ta'ne-i şimşir-i hûn efşân.” Kan döken mızrağını, saplar herkesin bağrına; kendi hesabına yakar bütün milletin canını. Döker kan, yakar can; onun derdi, hevâsı, hevesi, şöhret ü şân. Başka bir şey düşünmüyor; önüne halılar serilsin, geçtiği güzergâhta yolun sağı ve solu kendini alkışlayan humekâ ile kuşatılsın; efendim, “Allah seni başımızdan eksik etmesin!” seslerini marş gibi dinlesin ve öyle yürüsün… Öyle ister, derdi odur. Dünyayı kalben terk edenler, bu türlü takdirleri, tebcilleri, tazimleri, sövme gibi kabul ederler. Hazreti Mesih'e ait bir söz, aynıyla değil de manasını söylüyorum: “Amelde ihlaslı olmak, övülmeyi sövülme gibi kabul etmeye bağlıdır.” Takdir ve alkışı, sövülme gibi kabul etmeye bağlıdır. Kendine karşı olan beğenileri ve takdirleri, kendi ruh dünyasında rahatsızlık sebebi saymaktır. İşte çağın önemli, mümtaz simasının sözü: “Ben kendimi beğenmiyorum, beni beğenenleri de beğenmiyorum!” Evet, böyle bir terk-i dünya. Fakat çok zor olduğundan dolayı, bu enâniyet asrında, bencillik ve egoizm çağında, böylesine kalben, hissen, fikren, ruhen dünyaya sırtını dönmek çok zor olduğundan ve “Olsa da olur, olmasa da olur! Bir dikili taşım olmuş, ne ifade eder, olmamış ne ifade eder?!.” mülahazası, her babayiğidin kârı olmadığından dolayı, Hazreti Pîr onu değiştiriyor, mâlum. https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Kur'an-i Kerim Tefsiri
491 Nisa Suresi 163-176 Tefsiri Mahmut Toptaş

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Jul 9, 2022 31:32


#491 Nisa Suresi 163-176 Rahman ve Rahim Olan ALLAH'ın adıyla 163- Nuh'a ve ondan sonra gelen nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahy ettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Esbat'a (İbrahim'in torunlarına) İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a, ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. 164- Rasüllerden bir kısmını sana daha önce anlatmış bir kısım rasülü de anlatmamıştık. Allah Musa ile konuştu. 165- Rasüllerden sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri olmaması için, müjdeleyici ve sakındırıcı olarak rasüller gönderdik. Allah Aziz'dir. Hakim'dir. 166- Ancak Allah sana ilmi ile indirdiğine şahitlik yapar. Melekler de şahitlik yapar. Şahit olarak Allah yeter. 167- İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanlar, uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir. 168- İnkâr edip zulmedenleri Allah afvetmemiştir ve onları doğru yola da iletmez. 169- Ancak ebedi olarak kalacakları cehennem yoluna iletir. Bu, Allah'a çok kolaydır. 170- Ey İnsanlar, Rasül size Rabbinizden hakkı getirdi. Ona iman ediniz, bu sizin için hayırlı olur. Eğer inkâr ederseniz, göklerde ve yerdekiler Allah'a aittir. Allah alim'dir, hakim'dir. 171- Ey ehli kitap, dininizde haddi aşmayın ve Allah'a karşı gerçek dışında bir şey söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah'ın Rasülü, Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve ondan bir ruhtur. Allah'a ve rasüllerine iman ediniz. "Allah üçtür" demeyin. Böyle demekten vazgeçin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Allah ancak bir tek ilâh dır. Çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerdekiler O'nundur. Vekil olarak Allah yeter. 172- Mesih de, Allah'a yakın melekler de, Allah'a kul olmaktan kaçınmazlar. Kim Allah'a kulluk yapmaktan kaçınır ve kibirlenirse Allah onların hepsini huzurunda toplayacaktır. 173- İman edip ameli salih işleyenlere, Allah mükâfatlarını tam verecek ve bol nimetini artıracaktır. Allah'a ibadetten kaçınıp kibirlenenlere gelince onları acıklı bir azapla cezalandıracaktır. Allah'tan başka dost ve yardımcı bulamazlar. 174- Ey insanlar, Rabbinizden açık bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik. 175- Allah'a iman edip, ameli salih işleyip, Allah'ın kitabına sımsıkı sarılanları, yakında rahmetine ve bol nimetine daldıracak ve onları ona (Allah'a götüren) dosdoğru yola ulaştıracaktır. 176- (Ey Muhammed) Senden fetva soruyorlar. De ki: "Allah, kelâle (usul ve furuu olmayan kimse) hakkında size fetva veriyor. Eğer bir kişi ölür, çocuğu olmaz ve bir kız kardeşi olursa terekenin yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür, oğlan kardeş ona varis olur, kız kardeşin de çocuğu olmazsa oğlan kardeşi terekenin tamamına varis olur. Eğer varisler iki kız (veya daha fazla) olurlarsa onlara terekenin üçte ikisi vardır. Eğer varisler erkek ve kadınlardan oluşursa erkeğe kadının iki misli vardır. Saparsınız diye Allah size açıklıyor. Allah her şeyi bilir." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/491-nisa-suresi-163-176-tefsiri https://t.me/KuraniKerimTefsiri (Telegram Grubu) ‎‎Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: “Kim din kardeşinin şeref ve namusunu onu çekiştirene karşı savunursa Allah da kıyâmet günü o kimseyi cehennemden korur.” (Tirmizî, Birr 20)

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - Şirin'in hatırlattığı...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 14, 2022 4:26


El Cezîre televizyonunun en meşhur muhabir-lerinden Şirin Ebû Akle'nin Batı Şeria'nın Cenîn kentinde İsrail işgal güçleri tarafından öldürülmesi, Filistin topraklarında yaşanmakta olan gerçekliklerin birçok boyutunu aynı anda hatırlattı. Şirin'in, gazeteci kimliğini açıkça belirten “Press” yazılı yeleğine rağmen İsrail askerlerinin kurşunlarına hedef oluşu, meselenin belki de en “sıradanlaşmış” tarafı. İşgalciler, gazetecileri korumak veya ayırt etmek şöyle dursun, kasten atış menziline yerleştiriyor. Zira aklı başında ve dikkatli bir gazetecinin yapacağı haberler, bombalardan daha tesirli olabiliyor zaman zaman. Şirin, tam da böyle bir insandı. Onun, buğulu sesiyle 1997'den beri Filistin'den yaptığı canlı yayınlar ve haberler, Filistinli genç kuşakların hayatlarının ve çocukluk hatıralarının ayrılmaz bir parçasıydı aynı zamanda. Şirin Ebû Akle'nin hikâyesindeki en çarpıcı unsur, onun Kudüslü Hristiyan bir aileye mensup oluşuydu. Beytullahim kökenli olan Ebû Akle ailesi, Kudüs'ün kuzeyindeki Beyt Hanîna kasabasında yaşıyordu. Hadise duyulur duyulmaz, Şirin'in Türkiye kamuoyunda “otomatikman” Müslüman zannedilmesi, bölgeye dair bilgimizin yüzeyselliğinden kaynaklanıyordu şüphesiz. Ebû Akle, İsrail'in işgal politikaları sonucu bugün Kudüs ve çevresinde ancak yüzde 3'lük minik bir topluluğa dönüşen yerli Hristiyan azınlıktandı. Ve kendisi Roman Katolik olmasına rağmen, birçok Ortodoks'tan daha fazla Kudüslü ve Filistinliydi. Burada zaruri bir parantez açmamız gerekiyor: Hristiyanlar, Kudüs'ün uzun ve serüven dolu tarihi boyunca, şehrin hep aslî unsuru olageldiler. 638'de İkinci Râşid Halife Hz. Ömer tarafından bizzat teslim alınan Kudüs, Hristiyanlar için sürekli huzur ve refah dolu bir şehirdi. Müslümanların hâkim olduğu dönemlerde hiçbir haklarından mahrum bırakılmayan, ibadethanelerine dokunulmayan ve himaye altında tutulan yerli Hristiyanlar, 1099-1187 arasında devam eden Haçlı işgali sırasında zulme uğrayan kesimler arasındaydı. Avrupalı dindaşlarının kılıçtan geçirdiği Kudüslü Hristiyanların sayısı binlerle ifade ediliyordu. Bu yüzdendir ki, Salahaddîn Eyyûbî, Kudüs'ü Haçlı işgalinden kurtarıp yeniden Müslümanlara kazandırdığında, Haçlılarca gasp edilen mülklerini de yerli Hristiyanlara geri verdi. Eyyûbî, Memlûk ve Osmanlı asırları da keza Hristiyanlar için adeta “Asr-ı Saadet”ti. 1967'de İsrail'in Kudüs'ü işgali, Hristiyanların yeniden hedefe konduğu ve sürekli tacize uğradığı bir süreci başlattı. İşgalin meydana getirdiği öfkeyle, “Kudüs Müslüman-larındır!” şeklinde sloganlar, Türkiye'de oldukça yaygın. Ancak yukarıda işaret ettiğim tarihî hakikatler, Kudüs'ün hiçbir zaman “tamamen Müslümanların yaşadığı” bir şehir olmadığını gösteriyor. Hatta Sur İçi'nde Hristiyanların çok ciddi bir ağırlığı da var. Farklı dönemlerde çok küçük Yahudi cemaatleri de Kudüs'te kendilerine yer bulmuş. Burada, Mescid-i Aksâ'nın meşhur hatibi İkrîme Sabrî'den dinlediğim bir cümleyi nakletmek isterim: “Halife Ömer el Fârûk, şehre geldiğinde Kudüs'te eğer Yahudiler de bulunsaydı, onlara da haklarını teslim ederdi!” Detaylar, bazen hakikatin ta kendisini ifade ediyor.

Mevlana Takvimi
ALTI GÜN ORUÇLARINI TUTUYOR MUYUZ? - 05 MAYIS 2022 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later May 5, 2022 2:38


Bir hadîs-i şerîfte: “Ramazân bayrâmından sonra altı gün oruç tutan bir kimse, bir sene boyunca oruç tutmuş gibi olur. Kişi bir iyilikte bulunursa, kendisine bunun on katı verilir” buyurulmuştur. (İbn-i Mâce ve Nesâî) Taberânî'nin rivâyetinde şu ziyâde vardır: Allâh Resûlü (s.a.v.) böyle buyurunca Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), Efendimiz (s.a.v.)'e: “Ey Allâh'ın Resûlü! Tutulacak bir günlük oruç on güne karşı mıdır?” diye sorduklarında Efendimiz (s.a.v.) “Evet!” buyurdular. Altı günlük oruç bayrâmdan sonra arka arkaya tutulabileceği gibi bütün Şevvâl ayına dağıtılarak da tutulabilir. Zîrâ Âişe (r.anhâ) Vâlidemiz: “Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz pazartesi ve perşembe günlerinde oruçlu olmaya çalışırlardı” buyurdular. Ayrıca “Her ayda üç gün oruç tutmak, bütün hayâtını oruçlu geçirmek gibidir.” (Buhârî ve Müslim) “Kim bir sâlih âmelde bulunursa, ona yaptığının on katı ecir verilir.” (En'âm s. 160) Bu âyet-i kerîmeden yola çıkarak, Ramazân'ın her bir gününün, on güne karşılık geldiğini ve toplamının 300 olduğunu, ardından tutulan altı günlük Şevval orucuyla birlikte 360 gün ettiğini, bu sürenin de 6 gün ziyadesiyle bir sene ettiğini âlîmler hesaplamışlardır. Zîrâ Kamerî takvimde yıl, 354 gündür. Tutulan 6 gün orucun, Pazartesi-Perşembe veyâ Kamerî ayın 13., 14. ve 15. (Eyyâm-ı Bıyz) günlerine denk getirilmesi daha fazîletlidir. Alî Havvâs (k.s.) buyurmuşlardır ki: “Şevvâl ayında tutulan bu altı günlük oruca da, Ramazân-ı Şerîf'teki gibi saygı gösterilmelidir. Çünkü Şevvâl ayında tutulan oruçlar, Ramazân ayındaki oruçların eksiklerini tamir durumundadır.” İşte Şevvâl ayı oruçlarında Râbbimizin vaad ettiği mükâfat, oruçla olan irtibatımızı devâm ettirmemiz, orucu sâdece Ramazân ayına mahsûs kılmamamız için bir teşvîk mahiyetindedir. (İmâm-ı Şa‘rânî, el-Uhûdü'l- Kübrâ, s.225)

Mevlana Takvimi
SABIR MI EFDÂL YOKSA ŞÜKÜR MÜ? - 29 NİSAN 2022 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Apr 29, 2022 2:21


Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Allâh (c.c.)'un huzuruna, yeryüzünün en çok şükreden kulu getirilir de, Allâh (c.c.) ona, şükredenlere vermiş olduğu mükâfaatı verir. Sonra, yeryüzünün en çok sabreden kulu getirilir de ona, “Şu şükreden kimseye verdiğim mükâfaatı sana da vermemi ister misin?” denilir. Kul bunun üzerine, “Evet Ya Râbbi” der. Bunun üzerine de Allâhü Teâlâ “Andolsun ki sana nimetler verdim, sen de buna mukabil şükrettin. Seni çeşitli belâlarla sınadım, dayandın. Andolsun ki ben de şimdi sana, mükâfaatı kat kat vereceğim” der. Böylece o kula, şükredenlere verilen mükâfaatın kat kat fazlası verilir” buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, “Yeyip de şükreden kimse oruç tutup da sabreden kimse gibidir.” (Tirmizi) sözü de sabrın üstün olduğuna delildir. Çünkü bu ifâde, ancak mübalağa sadedinde zikredilmiş olan bir ifâdedir. Tıpkı Hz. Peygamber (s.a.v.)'in “İçki içen kimse, puta tapan kimse gibidir.” (Camiu's-sağîr) buyruğunda olduğu gibi. Yine rivâyet edildiğine göre Hz. Süleyman (a.s.), mülkünün mertebesine göre peygamberlerden kırk yıl sonra cennete girecektir. Sahabe içinde cennete en son girecek olan ise, zenginliğinden dolayı Abdullah İbn Avf (r.a.)'dır. Haberde rivayet edildiğine göre, sabır kapısı hariç, bütün cennet kapıları iki kanatlıdır. Sabır kapısının ise tek kanadı vardır. Sabır kapısından girenlerin ilki, çeşitli belâlara mübtelâ olanlardır ki, bunların da önderi Hz. Eyyûb (a.s.)'dır. (Fahruddîn Er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr Mefâtîhu'l-Ğayb, c.4, s.90)

Mevlana Takvimi
KADİR GECESİNİ DEĞERLENDİRENLERE BÜYÜK MÜJDE - 26 NİSAN 2022 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Apr 26, 2022 2:49


Bildirildiğine göre Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.), Allâhü Teâlâ'nın: “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” âyet-i kerîmesinin inmesine sevindikleri kadar, bir başka şeye sevinmemişlerdir. Çünkü Resûlullâh (s.a.v.) bir gün Ashâbı (r.a.e.)'e İsrâiloğullarından dört kimseyi, ya'nî Eyyûb, Zekeriyyâ, Harkîl ve Yûşâ' bin Nûn (a.s.e.)'i ve onların seksen sene ibâdet edip, o seneler içinde, bir göz kapayıp açacak kadar isyânda bulunmadıklarını söylediği zaman, Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) hayret edip, “bu kısa ömrümüzle, biz buna nasıl kavuşabiliriz?” dediler. Bu anda Cebrâil (a.s.) gelip Resûlullâh (s.a.v.)'e: “Ey Nebîyyi Zîşân! Sen ve ashâbın, bu dört kişinin seksen sene (bin ay) ibâdet edip, o müddet içinde göz açıp kapayacak kadar Allâhü Teâlâ'ya isyânda bulunmadıklarına hayret ettiniz. Allâhü Teâlâ sana bundan hayırlısını indirdi” deyip; “İnnâ enzelnâ (Kadir)” sûresini sonuna kadar okuyup, “bu kıymetli sûre ile beyân olunan fazîletler, sen ve ashâbının hayret ettiğiniz şeyden üstündür” demesiyle, Resûlullâh (s.a.v.) bu müjdeli habere çok sevindiler. Yahya bin Necîh (r.âleyh) der ki: İsrailoğullarından bir kimse vardı. Allâh (c.c.) yolunda cihâd ve gazâ için silâhını kuşanıp, bin ay silâhını yanından ayırmayıp, Allah (c.c.) yolunda cihâd etmişti. Resûlullâh (s.a.v.) Ashâbı (r.a.e.)'ne, bunu bildirince hayret ettiler. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ: “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” âyet-i kerîmesini indirdi. Yani sizin için Kadir Gecesi'ni ihyâ, o kimsenin silâhını çıkarmayıp, bin ay Allâh (c.c.) yolunda yaptığı cihâdın sevâbından hayırlıdır. Bâzıları o kimsenin İsrailoğulları içinde adı Şem'ûn olan âbîd bir zât olduğunu söylediler. Âyet-i kerîmenin devamında: “Melekler ve Rûh inerler”, yani güneşin batışından, tan yeri ağarıncaya kadar melekler inerler buyuruldu. (Hz.Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî (k.s.), Gunye'tü-tâlibîn, s.300-302)

Askıda Kitap
Dinlerin Maksadı!

Askıda Kitap

Play Episode Listen Later Jan 31, 2022 2:02


Bu âlem, ya'nî herşey yok idi. Allahü teâlâ, bunları yokdan var etdi. Bu âlemin, kıyâmete kadar insanlarla ma'mûr olmasını istedi. Âdem aleyhisselâmı toprakdan yaratıp, Onun çocukları ile âlemi süsledi. İnsanlara dünyâda ve âhıretde râhat yaşamak, se'âdete kavuşmak için lâzım olan şeyleri bildirmek için, içlerinden ba'zılarını Peygamber yaparak şereflendirdi. Bunlara yüksek mertebe vererek, başka insanlardan ayırdı. Bu Peygamberlere “aleyhimüsselâm”, Cebrâîl aleyhisselâm ismindeki bir melek ile emrlerini ve yasaklarını bildirdi. Bunlar da, bu emrleri, Cebrâîl aleyhisselâmın getirdiği gibi ümmetlerine bildirdi. Peygamberlerin birincisi, Âdem aleyhisselâm, son geleni, Muhammed Mustafâ “aleyhissalâtü vesselâm” efendimizdir. Bu ikisinin arasında, çok Peygamber gelip geçmişdir. Bunların adedini, ancak Allahü teâlâ bilir. İsmleri ma'lûm olan yirmiyedisi şunlardır: Âdem, Şis [Şît], İdrîs, Nûh, Hûd, Sâlih, İbrâhîm, İsmâ'îl, İshak, Ya'kûb, Yûsüf, Eyyûb, Lût, Şu'ayb, Mûsâ, Yûşa', Hârûn, Dâvüd, Süleymân, Yûnüs, İlyâs, Elyesa', Zülkifl, Zekeriyyâ, Yahyâ, Îsâ ve Muhammed Mustafâ “aleyhimüssalâtü vesselâm”dır. Bunlardan Şît ve Yûşa'dan başka, yirmibeşi Kur'ân-ı kerîmde bildirilmişdir. Kur'ân-ı kerîmde, Uzeyr ve Lokman ve Zülkarneyn de yazılıdır. Fekat, âlimlerimiz arasında, bu üçü için ve Tübba' ile Hıdır için, Peygamber diyen olduğu gibi, Velî diyen de vardır. Fâideli Bilgiler | Sayfa : 8

Cinematic Rewind
Harry Potter And The Goblet Of Fire - Featuring Guests?

Cinematic Rewind

Play Episode Listen Later Jan 19, 2022 58:21


Eyy happy one year anniversary to the podcast and happy 20th to Harry Potter! There is so much in this episode so lets just dive in. Thank you for one year! Guests featured Mike Schubert Aleks Vamp And Tea Let us know if there are other movies you want us to do. Using any of the links below We are on Instagram @CinematicRewind Twitter @CinematicRPod Facebook @Cinematic Rewind or Email us at CinematicRewindPodcast@gmail.com Thank you for listening!

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-8 - 17 ARALIK 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 17, 2021 3:08


Mürşid-i kâmilini bulan ve Zât-ı ‘Âlîlerinin onun ifâdesi ile “Eyyâm-ı şebâbını (gençlik günlerini) şerîat-ı mutahhare ve tarîkat-ı ‘âliyye hizme-tinde” geçiren Hazreti Sâmî Efendimiz ma‘nevî mertebeleri hızla aşıyorlardı. Bu yolda kendi ifâdeleri ile ihlâs ve tam teslîmiyet şarttı. Ölünün yıkayıcısına teslîmiyeti gibi mürîd de mürşîdine teslîm olmalıydı ki bi-izni'llâh neticeye ulaşsın. Kendileri anlatıyorlar: “Allâme Taftadânî hazretlerinin talebelerinden biri bir şeyhe intisâb etmiş. Bu talebeden hocasının huzûrunda hikmetli kelâmlar sâdır olmuş. Hocası: “-Evlâdım, bunları ben sana öğretmedim; sen bunları nereden öğrendin?” diye soruyor. Talebe: “-Efendim ben bir şeyhe intisâb ettim; zikir çekiyorum, doğuş oluyor ve böylece hikmetli konuşuyorum.” diyor. Bunun üzerine ‘Allâme Taftadânî hazretleri: “Oğlum beni de şeyhine götür”; diyor. Kendileri de aynı şeyhe intisâb ediyorlar. Fakat ya teslîmiyet yok veyâ nasîbi yok aynı tecelliyâtlar kendilerinde zuhûr etmiyor, aynı istifâde olmuyor. Sâmî Efendimiz Hazretlerinin bu anlattığı kıssadan çıkan hükme göre nasîbi olan müsta‘îd kişiler mürşid-i kâmili bulup ona tam olarak teslîm olurlarsa bi-izni'llâh neticeye ulaşır, ma‘nevî mertebelerde hızla ilerleyerek kemâle ererler. Bunların hepsi kendilerinde bi-izni'llâh mevcûd olan Hazreti Sâmî (k.s.) kısa zamânda icâzet alırlar, irşâdla görevlendirilirler. Kelâmî Dergâhı'ndaki hizmet günlerine âid Adapazarlı Pehlivân Efendi şu hâtırayı anlatır: “Adapazarı'ndan on arkadaşımla berâber Es‘ad Efendi Hazretlerinin ziyâretlerine gittik. Sohbet esnâsında tekkeye dâhil olmuştuk. İçerisi kalabalık olduğundan dışarıda oturuyor, Es‘ad Efendi Hazretlerinin kendilerini göremiyor, sâdece seslerini işitiyorduk. İlk defa sohbetlerine gelmenin heyecânı içindeydik. Sohbet sırasında ihvân arasında genç bir zât dolaşıp hizmet ediyordu. “Bu genç orada dolaşmasa o zamân dikkatimiz dağılmaz, daha çok istifâde ederdik.” diye içimden geçirdim. Sohbet biter bitmez Es‘ad Efendi Hazretleri: “- Adapazarlı Pehlivân Efendi ve on arkadaşı buraya gelsin!” dediler. Hâlbuki bizi hiç tanımıyorlar ve geldiğimizi de görmemişlerdi. “- Sâmî evlâdımız hakkında sû-i zan ettiniz, helâllık alın.” buyurdular. Affımızı taleb edip böylece bu iki Zâtı ve aralarındaki derûnî muhabbet ve bağı öğrenmiş olduk. El-hamdü li'llâh.

Chile Y Tomate
Verdades culinarias (entrevista)

Chile Y Tomate

Play Episode Listen Later Nov 27, 2021 30:24


Eyy dale play a esta entrevista con el futuro emprendedor de comedores industriales de el EDOMEX EDUARDO PÉREZ RODRÍGUEZ DE LA EMPRESA DIMALIN

Mevlana Takvimi
EYYAM-I BİYZ ORUCUNUN FAZÎLETLERİ - 9 KASIM 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 9, 2021 2:32


Hz. Alî (r.a.)'dan: “Bir öğle vakti Resûlullâh (s.a.v.)'i evinde ziyaret ettim ve kendilerine selâm verdim. Selâmıma mukâbele ettikten sonra buyurdular ki: “Ya Ali!, Cibril'in sana selâmı vardır.” Ben de: “Aleyke ve Aleyhis-Selâm Ya Resûlallâh” dedim. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.): “Bana yaklaş” dedi. Ben de yaklaştım. Buyurdular ki: “İşte Cibril, senin için diyor ki, her aydan üç gün oruç tutsun. Birinci gün için on bin sene, ikinci gün otuz bin sene, üçüncü gün için de yüz bin sene oruç tutmuşçasına sevap yazılacaktır.” Ben: “Yâ Resûlallâh, bu üç gün orucu tutarsam bunun sevâbı yalnız bana mı mahsus? Bütün insanlar bu orucu tutarlarsa onlara bu sevâplar verilmeyecek mi?” dedim. Resûlullâh (s.a.v.): “Yâ Ali! Allâhü Te‘âlâ bu sevâpları sana ve senin gibi bu oruçları tutanlara verecektir” bu yurdular. Ben “Yâ Resûlallâh! Bu oruçlar ne zaman, hangi günlerde tutulacaktır?” dedim. Buyurdular ki: “Bu günler arabî ayların onüç, ondört ve onbeşinci günleridir. Bu üç güne (Eyyam-ı Biyz) derler” dedi. Eyyâm-ı Biyz denmesinin sebebi: Hadîs-i şerîfi Hz. Alî (r.a.)'dan rivâyet eden Anter (r.a.): “Ali (r.a.)'dan sordum: Eyyam-ı Biyz ne demektir? Ali (r.a.) şöyle cevâp verdiler: “Hz. Âdem (a.s.) yeryüzüne indiğinde güneşin hararetinden teni siyahlanmıştı. Cibril (a.s.): “Ey Âdem, teninin beyaz olmasını arzu eder misin?” dedi. Âdem (a.s.) “evet” dedi. Cibril (a.s.): “Öyle ise ayın on üç, on dört ve on beşinci günlerinde oruç tut” dedi. Âdem (a.s.) on üçüncü günü oruç tuttu; teninin üçte biri beyazlandı. On dördüncü günü oruç tuttu; teninin üçte biri daha beyazlandı. On beşinci günü de oruç tutunca onun bütün vücûdu bembeyaz oldu. İşte Eyyam-ı Biyz denmesinin sebebi budur. (İmâm-Gazalî, Üç Aylar ve Faziletleri, s.82)

Soul to Seoul: The Show
S2 Ep.29: "Having a short mental break... in Busan!"

Soul to Seoul: The Show

Play Episode Listen Later Nov 3, 2021 17:01


'Sup, Soul Fam? In this episode, Nessie realises its time to relax and have some time to herself so... how about a quickie trip to Busan for the weekend? Eyy?? YouTube: https://www.youtube.com/channel/UCA5UbyxUL2rkrF_XxOZvlBA Instagram: https://instagram.com/seoulnessie Twitter: https://twitter.com/SeoulNessie Facebook: https://facebook.com/Officialsoultoseoul

Peki Sonra?
İnsanlar, Daha Dingin, Daha Sakin Bir Memleket Arıyor | Özlem Zengin

Peki Sonra?

Play Episode Listen Later Sep 30, 2021 45:54


İnsanlar, Daha Dingin, Daha Sakin Bir Memleket Arıyor | Özlem Zengin Herkese merhaba arkadaşlar. Her hafta perşembe günü buluştuğumuz Peki Sonra'nın yeni bölümünde konuğumuz AK Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin. Bir anne, bir hukukçu ve bir siyasetçi olarak Özlem Zengin'in hayat mücadelesine konuk olduk. Ben Milletvekili Olduğumu Tokat'ta Anladım! AK Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin siyasi yaşantısına dair önemli açıklamalarda bulundu. 2015 yılının kasım ayındaki tekrar seçimde aday gösterilmemesinin kendisini incittiğini söyleyen Özlem Zengin, daha önce İstanbul Milletvekilliği yaptım ama ben asıl Milletvekili olduğumu Tokat'ta hissettim. Dedi. Özlem Zengin, doğup büyüdüğün topraklara hizmet etmenin duygusu ve manevi yönü çok fazla, özellikle milletvekili seçildiğim gün bizim evde babam bir konuşma yapmıştı o sırada evde bulunan hiç kimse göz yaşlarını tutamadı. Dedi. İnsanlar, daha dingin, daha sakin bir memleket arıyor! 2023 ve 2024'teki seçimlere yönelik de açıklamalarda bulunan Özlem Zengin, bugünün koşullarıyla geleceği planlamanın mümkün olmadığını, şartların ve beklentilerin sürekli değişkenlik gösterdiğini ifade etti. Zengin, şu anda insanlar daha dingin, daha sakin bir ülke istiyor bizler de bunu sağlamak için çaba sarf ediyoruz dedi. Özlem Zengin röportajımızı umarım beğenirsiniz. #ÖzlemZengin #Tokat #AKParti 00:00 Peki Sonra 04:03 Hayata dair 09:16 Medya 18:37 Cumhurbaşkanı ile tanışma 23:10 Film ve Diziler 31:28 İBB Yönetimi 33:30 Ayasofya Meselesi 47:06 Anlayışlı Olmak Diğer Röportajlarım: ⭐️ Ufuk Uras: https://www.youtube.com/watch?v=a4Db7OJdxXs ⭐️ Eren Erdem: https://www.youtube.com/watch?v=5AyNc7sCLUE&t=1047s ⭐️ Eyyüp Kadir İnan: https://www.youtube.com/watch?v=dfYR6EYY8n0&t=7s Adem Metan kanalına abone olmak için ► http://bit.ly/ademmetan Sosyal Medya hesaplarım: https://twitter.com/AdemMetan https://www.facebook.com/ademmetan

Ok, Imagine If
Ok, Imagine If The Olympics Were Held IN SPACE | ArtOfEdge | Episode 9

Ok, Imagine If

Play Episode Listen Later Sep 29, 2021 83:04


Eyy! Its ya boi Stewart dibble here. Today im joined by artist Ejiwa Ebenebe for a funnnnnnnnnnnn lil talk. Hope you enjoy this episode where we basically create a sports anime! Its really fun and leads into some interesting talk about twitter and a persons mindspace and dealing with the pressures of liiife. Its a fun one, so i hope you enjoy it!! Edge's Socials: ArtOfEdge.com Instagram Twitter Ok, Imagine If Socials: Seage Instagram Instagram Twitter Youtube --- Send in a voice message: https://anchor.fm/okimagineif/message

Peki Sonra?
Ben Cumhurbaşkanımızı dedem ile tanıdım | Eyyüp Kadir İnan

Peki Sonra?

Play Episode Listen Later Sep 16, 2021 62:24


Ben Cumhurbaşkanımızı dedem ile tanıdım | Eyyüp Kadir İnan Peki Sonra'nınbu haftaki konuğu AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan. Eyyüp Kadir İnan, siyasetle nasıl tanıştığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan anılarını, lise ve üniversite yıllarını Peki Sonra'da anlattı. AK Parti Gençlik Kolları'na nasıl kayıt oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile en unutamadığı anısı nedir? Siyaset, aile hayatını zorluyor mu? İzmir Gençlik Kolları Başkanlığı döneminde yaşadıkları AK Gençliğin misyonu... Z Kuşağı ile AK Parti'nin ilişkisi Eyyüp Kadir İnan tüm sorularımızı içtenlikle cevapladı

Askıda Kitap
İmanın Şartları - 4 Peygamberlere İnanmak

Askıda Kitap

Play Episode Listen Later Jul 29, 2021 4:49


Ve Rüsülihi: Allahü teâlânın Peygamberlerine inandım, demekdir. Peygamberler, Allahü teâlânın beğendiği yola kavuşdurmak, doğru yolu göstermek için seçilmişlerdir. Bütün Peygamberler hep aynı îmânı söylemişdir. Peygamberlerde “aleyhimüsselâm” yedi sıfat bulunduğuna inanmak lâzımdır. 1– İsmet: Günâh işlememek. Peygamberler, herhangi bir dinde harâm olmuş ve olacak küçük ve büyük hiçbir günâh işlemezler. 2– Emânet: Peygamberler her bakımdan güvenilir kimselerdir. Aslâ emânete hıyânet yapmazlar. 3– Sıdk: Peygamberler sözlerinde, işlerinde ve her türlü davranışlarında doğru ve dürüst insanlardır. Aslâ yalan söylemezler. 4– Fetânet: Peygamberler çok akllı ve çok anlayışlı kimselerdir. Körlük, sağırlık gibi kusûrları bulunan kimselerden ve kadınlardan Peygamber gelmemişdir. 5– Teblîg: Peygamberler, insanlara bildirip açıkladıklarının hepsini Allahü teâlâdan gelen vahy ile öğrenmişlerdir. Bildirdikleri emr ve yasakların hiçbiri kendi düşünceleri değildir. Emr olunan şeylerin hepsini bildirmişlerdir. 6– Adâlet: Peygamberler hiç zulm ve haksızlık yapmazlar. Kimsenin hâtırı için adâletden ayrılmazlar. 7– Emnül-azl: Peygamberlikden atılmazlar. Dünyâda ve âhıretde hep Peygamberdirler. Yeni din ve ahkâm getiren Peygamberlere Resûl denir. Yeni bir din getirmeyip, insanları, önceki dîne da'vet eden Peygamberlere Nebî denir. Peygamberlere îmân etmek, aralarında hiçbir fark görmiyerek, hepsinin Allahü teâlâ tarafından seçilmiş sâdık, doğru sözlü olduklarına inanmak demekdir. Onlardan birine inanmıyan kimse, hiçbirine inanmamış olur. Peygamberlik, çalışmakla, çok ibâdet yapmakla, açlık ve sıkıntı çekmekle ele geçmez. Yalnız Allahü teâlânın ihsânı, seçmesi ile olur. Sayıları belli değildir. Yüzyirmidört binden çok oldukları meşhûrdur. Bunlardan üçyüzonüç veyâ üçyüzonbeş adedi Resûldür. İçlerinden altısı dahâ yüksekdir. Bunlara Ülül'azm Peygamberler denir. Bunlar: Âdem, Nûh, İbrâhim, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed Mustafâ aleyhimüsselâmdır. Peygamberlerin otuzüçünün ismleri meşhûrdur. Bunlar: Âdem, İdris, Şît, Nûh, Hûd, Sâlih, İbrâhîm, Lût, İsmâ'îl, İshak, Ya'kûb, Yûsüf, Eyyûb, Şuayb, Mûsâ, Hârûn, Hıdır, Yûşa' bin Nûn, İlyâs, Elyesa', Zülkifl, Şem'ûn, İşmoil, Yûnüs bin Metâ, Dâvüd, Süleymân, Lokmân, Zekeriyyâ, Yahyâ, Üzeyir, Îsâ bin Meryem, Zülkarneyn ve Muhammed “aleyhi ve aleyhimüssalâtü vesselâm”dır. Bunlardan yalnız yirmisekizinin ismi, Kur'ân-ı kerîmde bildirilmişdir. Zülkarneyn, Lokmân, Üzeyir ve Hıdırın, Peygamber olup olmadıklarında ihtilâf vardır. Muhammed Ma'sûm hazretleri 2.ci cild, 36.cı mektûbda, Hıdır aleyhisselâmın Peygamber olduğunu bildiren haberin kuvvetli olduğunu yazmakdadır. 182.ci mektûbda, Hıdır aleyhisselâmın insan şeklinde görülmesi ve ba'zı işleri yapması, Onun hayâtda olduğunu göstermez. Allahü teâlâ, Onun ve birçok Peygamberlerin ve velîlerin rûhlarının insan şeklinde görülmesine izn vermişdir. Onları görmek, hayâtda olduklarını göstermez, demekdedir. Namâz Kitâbı | Sayfa : 22 - 23

Mevlana Takvimi
ZÜHDÜN ÇEŞİTLERİ - 19 HAZİRAN 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jun 19, 2021 2:38


Selam b. Ebî Mutî (r.âleyh) şöyle demiştir: “Zühd üç çeşittir. Birincisi, kişinin bütün hâl ve hareketlerinde Allâh (c.c.)'un rızasını gözetip onlardan hiçbiriyle dünyayı istememek. İkincisi; Allâh (c.c.)'un rızasına uygun olmayan işleri bırakarak Allâh (c.c.)'un rızasına uyanla âmel etmek. Üçüncüsü; helâl nimetlerden gönlü çekmektir ki bu nafile bir ibâdettir.” Marifet ilmindeki imamımız İbrahim b. Ethem (r.âleyh) şöyle demiştir: “Üç türlü zühd vardır. Farz, fazîlet ve selâmet olan zühd. Farz olan zühd, haramlardan gönlü çekmektir. Fazîlet olan zühd, helâl nimetlerden gönlü çekmektir. Kul için selâmet olan zühd ise şüpheli şeylerde olur.” Eyyûb es-Sahtiyânî (r.âleyh) şöyle demiştir: “Zühd, sizden birisinin evinde oturup ne yapacağını iyi bilmesidir. Eğer onun evinde oturması Allâhü Te‘âlâ'nın rızasına uygunsa oturmaya devam etmesi, değilse dışarı çıkmasıdır. Evden çıkışı Allâhü Te‘âlâ'nın rızasına uygunsa çıkması, değilse geri dönmesidir. Evine geri dönmesi Allâhü Te‘âlâ'nın rızasına uygunsa dönmesi, yoksa dışarıda dolaşmaya devam etmesidir. Elindeki paraları infâk etmek ilâhi rızaya uygunsa vermesi, değilse elinde tutmasıdır. Konuşmak rızaya uygunsa konuşması, değilse konuşmamasıdır. Susması ilâhi rızaya uygunsa sükût etmesi, değilse konuşmasıdır.” Kendisine: “Bütün bunları yapmak çok zordur” dediklerinde Hazret şu cevâbı verdi: “İşte böyle davranmak kulu Yüce Allâh'a götürür. Yoksa boş yere oyalanmış olursunuz.” Ona göre gerçek zühd, her hâlini murakabe etmektir. Murakabe ise ihlâstan ibarettir. Şakîk-i Belhî'nin yareni Hatem-i Esam'a zühdün ne demek olduğu sorulduğunda şöyle cevâb verdi: “Zühdün evveli Allâh (c.c.)'a güven, ortası sabır, sonu ise ihlâstır.” (Ebû Tâlib El-Mekkî, Kûtu'l Kulûb, c.2, s.513)

Survivor Cast: International
Survivor NY: Veterans vs Contenders Ep. #1: Idol in the Rice? #1 Spice

Survivor Cast: International

Play Episode Listen Later May 31, 2021 50:43


Eyy we're podcastin' here! We kick off our coverage of Survivor NY vets vs Contenders with a look at the cast with our initial reactions, as well as the season's first reward immunity and tribal, over the super-sized premiere. Bagels, bad accents, burrows, cliches! We bring the pod to the worlds most international city for a kick off to a great season --- This episode is sponsored by · Anchor: The easiest way to make a podcast. https://anchor.fm/app

Yeditepe Fatih Dergisi
Ali Şirugani Dede - Fatihli Bestekarlar I - Harun Korkmaz

Yeditepe Fatih Dergisi

Play Episode Listen Later May 28, 2021 11:27


Fatih ilçesi, İstanbul'un tarihî sur içinden oluşması sebebiyle, tarihte “nefs-i İstanbul” yani İstanbul'un kendisi, merkezi olarak tanınan bölgesidir. İstanbul denince akla ilk gelen yer, eskiden sadece sur içi idi. Öyle ki bugün dahi belli bir yaşın üzerinde olan yerli halk, Fatih'te bir işi olduğu zaman, “İstanbul'a gidiyorum” diyebilmektedir. Nitekim klasik Osmanlı asırları boyunca İstanbul bugün ki Fatih'ten ibaretti. Eyüp, Galata ve Üsküdar ise “bilâd-ı selâse” yani “üç belde” sıfatıyla merkezî İstanbul'a bağlı idârî alt birimlerdi. Bu sebeple “İstanbul”da yani bugünki Fatih ilçesi sınırlarında doğan ya da yaşayanlara “şehrî (şehirli)”, diğer bölgelerden olanlara ise “Galatalı”, “Eyyûbî” ya da “Üsküdarlı” denirdi. İşte bu yazı dizisinin konusu olan “Fatihli bestekârlar” başlığı, belli bir semti değil, sur içinde doğan, yaşayan ya da ömrünün büyük kısmını “nefs-i İstanbul”da geçirmiş olan kişileri ifade etmektedir. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/yeditepe-fatih/message

Synergy Kendiyas
Nodule İn The Lung | Akciğerde Nodül #Neleryapılmalı​ #akciğer​ #Nodül​ #Sağlık​ #health

Synergy Kendiyas

Play Episode Listen Later Apr 24, 2021 3:30


Dream for you, reality for us. For thousands of years, Devil has been using his sons and helpers to defeat humanity. Sometimes it unleashesefreets on us. Sometimes it gets stuck in us in exchange for our own mistakes... Does our Allah leave mankind helpless? Of course Allah hasn't gave permission this. Allah never authorizes. The inhabitants of the spiritual realm "prophets and guardians" are sent to the Muslims and choosing, teaching them various secret Sciences and methods of fighting "Devil". Aim of These sciences are treatment of diseases, besides illuminating details about the evils that "Jinn and demons".Here you will find the breathtaking experiences of life devoted years to healing people for Allah's consent and then will be found their deep knowledge within the scope of ledun's science. Muslims will have evidence really source of information against the army of Devil and efreet. How can you fight an enemy you don't know? ﴾وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ ﴿١٥٥ ﴾155﴿ Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Bakara suresi 155. ayet وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَسَّنِيَ اضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَۚ ﴾83﴿ Eyyûb'u da an! Hani rabbine, "Başıma bu dert geldi. Ama sen merhametlilerin en üstünüsün" diye niyaz etmişti. Enbiya suresi 83. Ayet Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ #altarnatiftıp #maneviyat #şifalanma #energy #sağlıklıyaşam #saglikliyasam #healthylife #doğalçözüm #kuranıkerim #kuranlaşifalanma #ayet #quran #teslimiyet #pozitifenerji #positivity #ruhsağlığı #terapi #inanç #deizm #müslüman #iman #peygamber #i̇badet

Synthetic Symphony
The Drake BBL Episode

Synthetic Symphony

Play Episode Listen Later Mar 31, 2021 56:13


“Eyy what's up my fellow N-Word,” Kanye greets the ugly teacher. “Nothing much East, how ‘bout you?” Blfewosgiruhoterfeps responds. (as you can see, my will to live is gone. one sentence and it's all gone mate.) “Well, I threw Kim out of a window, so that's Epic™.” Baldiceritops grins. “This is so Epic™, can we hit kids?” He stares at the invisible camera. “Come back, Karen,” he whispers inaudibly. “What?” Kanye asks. “I can't hear you through my Beats™. I'm listening to Sicko Mode™ by Travis Scott™ (feat. Drake©).” Suddenly, they see Drake walking across the road! And a car is coming! “Yo, Drake!” Baldeosirdnh8ug9r38ejp-pfkd[osnpihgu97y8wt30r-j0sfdrtynjhbvgcxdzZxcvbnmnjhbgvfcdxefcvgbhnjjhybvgtcfrvgbhnjbhvgfcgvbhnjkml,injubyvtcvybunp=-o9j0h8g978f675s645a36s6rdf9ty8gu9hvgyhbnujifgvxob-af calls out. “Watch out for the Subaru!” “He can't hear you!” Kanye warns. “His Airpods™—they're on full volume!” “Dile que tú eres mía, mía / Tú sabe' que eres mía, mía / Tú misma lo decías (Tú misma lo decías) / Cuando yo te lo hacía (Cuando yo te lo hacía) / Dile que tú eres mía, mía / Tú sabe' que eres mía, mía / Tú misma lo decías (Tú misma lo decías) / Cuando yo te lo hacía (Cuando yo te lo hacía),” Drake's Airpods™ sang. “Drake!” Baldi shouted in tears. “Drake!” Kanye knew there was only one way to save him. Taking a deep breath, he launched himself at Drake, pushing him onto the curb… as the Subaru crashed into his [Kanye's] body. “Knaye!” Baldi sobbed. “No!” He sobs, running over to Kanye's dying body. “I—I love you!” He wrapped his arms around the rapper's body. “It's Kanye,” he chokes out. “And—and no homo,” he slurs. His body goes limp in the 46-year-old's arms. “Kanye!” Baldi shakes him lightly, but to no avail. The end. Despahomo. A Brazilian butt lift consists of fat grafting that is notable for its natural-looking results. The procedure involves the following steps: The procedure is usually performed under anesthesia, but in procedures where a smaller volume of fat is transferred, it may be done with only local anesthesia (numbing medication). You may ask for an anti-nausea medication beforehand, especially if anesthesia makes you sick. Your surgeon then uses liposuction to remove fat from other areas of your body, such as your hips, stomach, and thighs. Liposuction itself involves making incisions in the skin, and then using a tube to remove fat from the body. The fat stores that have just been removed from your body are purified and readied for injection into your buttocks. Your surgeon finishes by injecting the processed fat into specific areas of the buttocks to create a more rounded, full look. They make three to five incisions around the buttocks for fat transfers. Both liposuction and fat transfer incisions are closed up with stitches. Your surgeon then applies a compression garment against the affected areas of skin to minimize your risk of bleeding. Brazilian butt-lift surgery benefits Unlike other forms of buttock surgery, such as placement of silicone buttock implants, a Brazilian butt lift is touted for providing more natural-looking results while also creating more roundness in your backside. It can also help address certain issues, such as the sagging and shapelessness that sometimes occur with age. You might also consider the procedure if you're bothered by figure imbalances that make it difficult to wear clothing comfortably. Another benefit to Brazilian butt lifts is that there is a lower risk of infection compared to silicone buttock implants. It does have a better safety profile than other substances, such as silicone caulking and sealants, that are sometimes illegally injected into buttocks by people not qualified to perform the procedure.

Mevlana Takvimi
HAYIRLI İŞLERE ÖNCÜ OLALIM - 20 ŞUBAT 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Feb 20, 2021 2:26


Hayırlı işlerde ve hayır işlemede ön sıralarda bulunmak Resûlullâh (s.a.v) ile aramızda olan ahidlerden biridir. Hayra hızla varabilmek için, herkesten önce hayır işlemeye başlamalı ve insanlara örnek olmalıyız. Meselâ bir kulun halka avuç açtığını, fakat ona hiçbir kimsenin bir şey vermediğini gördüğümüzde, o fakire vereceğimiz sadakayı gizli vermeyip, halkın gözü önünde vermeliyiz ki, diğerleri bu teşebbüsümüzü görerek o fakire yardım elini uzatsınlar. Ve yine kendimizi gün doğmadan, geceden kalkmaya alıştırmalıyız. Çünkü her gece, gün doğmadan Hâkk Teâlâ kullarına şöyle seslenir: “Kullarımdan bir şey isteyen var mı? İstediğini vereyim! Kullarımdan suç işleyip tövbe ve istiğfarda bulunmak isteyen var mı? Ben onu mağfiretime kavuşturayım! Hasta olan var mı? Afiyet vereyim!” Bu ilâhî tecellinin gerçekten böyle olduğuna ve Efendimiz (s.a.v.)'in teheccüde kalktığına dair Allâhü Te‘âlâ da mealen şöyle buyurmaktadır. “(Ey Resûl) Şüphe yok ki, Râbbin senin ve seninle birlikte olanların gecenin üçte ikisinden biraz eksik, yarısı ve (bazen de) üçte biri kadar ayakta durup (vaktinizi ibâdetle) geçirdiğinizi biliyor.” (Müzzemmil s. 20) Böylece kardeşlerimizden veya komşularımızdan biri gecenin bu saatinde bizlerin teheccüde kalktığımızı görerek bizi örnek alır ve hem ona hem bize ecir ve sevâb yazılır. Yine gelecek güçlük, belâ ve zorluklara karşı hazırlıklı ve sabırlı olmalıyız ki, insanlar belâlara karşı bizleri sabırda örnek alsınlar. Hz. Eyyüb (a.s.)'da olduğu gibi. Ancak sabrımız son haddine varırsa, mecburen üzerimizden bu halin (belânın) kalkmasını isteriz. (İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.46-50)

Mehmet Babanın Gül Bahçesi DERGAH

Dağlar ile taşlar ile Çağırayım Mevlam seni Seherlerde kuşlar ile Çağırayım Mevlam seni Su dibinde mahi ile Sahralarda ahu ile Abdal olup Ya Hu! ile Çağırayım Mevlam seni Gökyüzünde İsa ile Tur Dağı'nda Musa ile Elindeki asa ile Çağırayım Mevlam seni Derdi büyük Eyyüb ile Gözü yaşlı Yakub ile Ol Muhammed mahbub ile Çağırayım Mevlam seni Bilmişim dünya halini Terk ettim kıylü kalini Baş açık ayak yalını Çağırayım Mevlam seni Yunus okur diller ile Kumrular bülbüller ile Hak'kı seven kullar ile Çağırayım Mevlam seni * * * --- Send in a voice message: https://anchor.fm/baglum-dergah/message

Muhammet KALEM
Çürük Raporu • Eyyüp Akyüz

Muhammet KALEM

Play Episode Listen Later Jan 27, 2021 2:00


aldım, çürük raporu elimde çıkıp gittim insan denen mahluktan ~ •Dinlemek isteğiniz şiirleri yorum kısmına yazarsanız, sizler için yorumlayabilirim. Yeni şiirlerden haberdar olmak için; https://bit.ly/2IObl6a tıklayarak abone olabilirsiniz. ~ çıktım, cennetmiş bodrum katı insanın yediler, yedi uyurlar, yedi kutsal metanet yerden göğe kadar hamdüsenalar kalsam iyiydi, toydum o zamanlar indim, lağımmış orta katı insanın ulufeye iman, cülusa aşk salılar üç aydan üç aya bayram ben de mi yeniçeriydim bir zaman kızdım, geceymiş yüzde doksanı insanın hasar kaydı tarihin gizli odalarından: doyduğu yeri vatan belleyen atalar patronları tanrı ilan etmeye koyulmuşlar kaçtım, cehennemmiş son katı insanın lanetlenip kovulmak huzurdan her vakit secde edip kendine rol çalmak sonra Allah'tan aldım, çürük raporu elimde çıkıp gittim insan denen mahluktan Şiir: Eyyüp Akyüz Müzik: İnsan İnsana ( https://youtu.be/5VQA7Gp036I ) ~ Tüm Videolar: https://bit.ly/2EyYErA Kar ( Ahmet Muhip Dıranas): https://youtu.be/iuIZZrrLWVI Sen Sen Sen ( Yavuz Bülent Bâkiler): https://youtu.be/E_5a9N0pg18 Tahir ile Zühre Meselesi ( Nâzım Hikmet): https://youtu.be/ET-hLlIDiI0 Abone Olmayı Unutmayınız: https://bit.ly/2IObl6a ~ Sosyal Medya Hesaplarım: https://facebook.com/muhammetkalemm https://instagram.com/MuhammetKalemm https://twitter.com/MuhammetKalemm

Mevlana Takvimi
İMÂM-I AZÂM (R.A.) HAKKINDA SÖYLENENLER - 9 OCAK 2021 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jan 9, 2021 2:46


İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.), şüphe yok ki Tâbiîn'dendir ve Allâhü Te‘âlâ'nın: “Bir de onlara, ihsân (sâlih ameller) ile ittibâ edenler var ya, Allâh onlardan râzı olmuştur, onlar da Allâh'tan râzı olmuşlardır” (Tevbe s. 100) kavline dâhildir. Kâdî Ebû Yûsuf (r.a.), kendisi hakkında: “Hadîsin tefsîrini, İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.)'dan daha iyi bilen bir kimse görmedim” demiştir. Yezîd ibn Hârûn (r.âleyh) ise şöyle demiştir: “Bin kişiye yetiştim, onların çoğundan hadîs yazdım; aralarında beş zâttan daha fakîh, daha fazla verâ sahibi ve daha âlim bir kimse görmedim, onların birincisi, Ebû Hanîfe (r.a.)'dir.” Abdullah ibn Dâvud el-Hureybî: “Müslümanlar üzerine, namazlarında Allâhü Te‘âlâ'ya, Ebû Hanîfe (r.a.) için duâ etmeleri vâcibdir” demiştir. Çünkü o sünnetleri ve fıkhı muhâfaza etmiştir. Halef ibn Eyyûb (r.âleyh) şöyle dedi: “İlim, Allâhü Te‘âlâ'dan Peygamber (s.a.v.)'e geldi, sonra O (s.a.v.)'in Ashâbına, sonra Tâbiîn (r.a.e.)'e, sonra da İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.) ve ashâbına intikal etti.” Şurası açıktır ki o zaman ilim olarak yalnızca Kur'ân ve hadîs ilmi mevcuttu. Dolayısıyla o zamanda insanların en âlim olanı, Kur'ân ve hadîsi en iyi bilen kimse idi.” Ümmet, İmâm-ı Azaâm Ebû Hanîfe (r.a.)'in fakîh, müctehid ve fıkıh husûsunda büyük bir imâm olduğunda icmâ etmiştir. Mis'ar (r.âleyh): “Kim, Ebû Hanîfe (r.a.)'i, kendisiyle Allâh (c.c.) arasında vâsıta kılarsa korkudan emîn ve kendisi için de ihtiyâtı ihmâl etmemiş olacağını ümîd ederim” demiştir. (Eşref Ali et-Tehanevî, Hadislerle Hanefi Fıkhı-Mukaddime I, s.152-156)

Mevlana Takvimi
HAFTANIN GÜNLERİNDEKİ SIRLAR - 17 KASIM 2020 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Nov 17, 2020 2:31


Resûlullâh (s.a.v.)'e salı günü hakkında sual ettiler; Resûlullâh (s.a.v.); “Kan günüdür, çünkü o gün Havva hayz getirdi. Âdem'in oğlu kardeşini o gün öldürdü. Yine o gün Cercis, Zekeriyyâ, Yahya ve oğlu, Firavun'un karısı Âsiye bînt-i Müzârrın ve Benî İsrail'in bakarası katlolundu.” Resûlullâh (s.a.v.) salı günü hacamat yaptırmaktan şiddetle nehyetmişler, “O günde öyle bir saat vardır ki, kişi hacamat yaptırırsa kanı durmaz ve ekseri hallerde insan kanı durdukdan sonra ölür. Yine Salı günü İblis yeryüzüne indi, yine o gün cehennem yaratıldı ve yine o gün Eyyûb (a.s.) derde tutuldu.” buyurmuşlardır. Çarşamba gününden sordular. Cevaben buyurdular ki: “Meşakkat ve azâb günüdür. Çünkü o gün Firavun ve kavmi boğuldular, yine o gün Âd, Semûd ve Sâlih (a.s.) kavmi helâk oldular ve o gün tırnak kesmek nehyolundu. Çünkü Çarşamba günü tırnak kesmek baras hastalığına neden olur.” Bazıları çarşamba günü hasta ziyaretini mekruh gördüler. Resûlullâh (s.a.v.)'e Perşembe gününden sordular; Resûlullâh (s.a.v.) cevaben; “Hacetlerin yerine getirildiği gündür, gerektiğinde sunanların huzûruna da Perşembe günü çıkılır. Çünkü İbrahim (a.s.) Mısır melikinin huzûruna Perşembe günü çıktı, hacetini gördü ve Mısır melik'i ona Hâcer'i hediye eyledi.” Resûlullâh (s.a.v.)'e Cuma gününden soruldu cevaben: “Nikâh günüdür, Âdem (a.s.), Havva ile, Yûsuf (a.s.), Züleyha ile, Mûsâ (a.s.), Şuayb'ın kızıyla, Süleyman (a.s.), Belkıs ile ve Resûlullâh (s.a.v.) de Hâtice ve Âişe (r.anhümâ) ile Cuma günü nikâhlandılar.” buyurdu. Abdullâh ibn-i Mes‘ûd (r.a.)'den rivâyet olunduğuna göre şöyle demişdir: “Kim Cuma günü tırnaklarını keserse Allâhü Te‘âlâ ondan dertleri çıkarır, yerine şifâ koyar.” (Ruhu'l-Beyân, 2.c., 6.s.) (Hz. Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu (k.s.), Yunus ve Hud Sûreleri Tefsiri, 9-10.s.)

Hizmetten
İrade Hassasiyeti | Şadırvan 1 | 24 Aralık 1989 | Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 14, 2020 126:52


M.Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 24 Aralık 1989 tarihinde İzmir Şadırvan Camii'nde verdiği “İrade hassasiyeti” konulu vaazı. • Allah düşmanları, her yerde bozguna uğrarken dine sahip çıkanlar adım adım zirvelere doğru tırmanıyorlar... • Müttakînin mânâsı ve takvanın bir buudu: irade hassasiyeti ve aktif sabır... • İrade hassasiyetine Peygamberlerin hayatlarından örnekler, Hz. Nuh'un (a.s.) hiç sarsılmadan yıllar süren irşad faaliyeti... • Tavır değiştirmeyen Peygamber Hz. İbrahim (a.s.) ve Asr-ı Saadetten ve günümüzün irade kahramanlarından birkaç örnek: Hz. Ebû Bekir (r.a.), Hz. Cafer (r.a.), Bediüzzaman Hazretleri... • İrade insanı Hz. İbrahim'in (a.s.) tabi tutulduğu imtihanlar; ailesini otun dahi bitmediği bir vadiye terk etme ve oğlu İsmail'i (a.s.) kurban etme imtihanı... • Hz. Musa'da (a.s.) sizin için misal alınacak yanlar vardır... • Hz. İsa (a.s.) ve çarmıhların gölgesinde irşad ve tebliğle geçen bir hayat... • Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) diğer Peygamberlerin tabi tutulduğu imtihanlardan daha ağırına tabi tutulmuş ve kavminden gelen eziyetlere sapasağlam iradesiyle katlanmış ve sarsılmamıştır... • Kur'ân'da müttakî ve özellikleri... • Hakikî mânâda takva.. günümüzde takvaya yüklenen yanlış mânâlar ve çarpık anlayışlar... • Allah (c.c.), insanların suret ve cisimlerine bakmaz, O, kalp ve amellerine bakar ve sıfatlarına göre onlara muamele eder... • Kâfirlerin pek çok alanda ilerleme kaydetmeleri mü'min sıfatlarıyla mücehhez olmalarındandır. Mü'minlerin geri kalmaları ise kâfir sıfatlarıyla muttasıf olmalarındandır... • Bir hakikatin iki yüzü veya Allah'ın iki çeşit kanunu; âyât-ı tekvîniye ve Kur'ân-ı Kerim... • Hak neticeye bâtıl yolla varılamaz, bir mü'min için her vesile meşru olamaz... • Yeryüzünde ağlamaları dindirecek bir ses ve soluğa ihtiyaç vardır... • Mü'min hassasiyeti ve ansızın gelen ölüme hazırlıksız yakalananların ölüm döşeğinde ve ahiretteki hallerinden örnekler... • Hz. Ebû Bekir (r.a.) ve Hz. Ömer'in (r.a.) haram karşısında takındıkları tavır... • “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekirse öylece sakının!...” (Âl-i İmrân sûresi, 3/102) âyeti karşısında ashab-ı kiramın (r.anhüm) durumu... • Murat Hüdâvendigâr ve ordusunun, düşmanlarını dahi hayrete sevk eden örnek davranışı... • Gülmeyi dahi kendisine yasaklayan ciddiyet insanı Selahaddin-i Eyyûbî'nin hayatından kesitler...

DijitalHayatTV
"Merkez Bankalarının Dijital Para Projeleri" | Bölüm301

DijitalHayatTV

Play Episode Listen Later Nov 13, 2020 27:55


13.11.2020 | Dijital Hayat Bölüm301 - TRT Radyo1 | "Merkez Bankalarının Dijital Para Projeleri" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta, Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İktisat Halkası Derneği Akademik Araştırma Direktörü Dr. Eyyüp Ensari Şahin ile; - Ülke Merkez Bankalarının Çıkartmak İstediği Dijital Para Nedir? - Dijital Para Projelerinin Kripto Paralardan Bir Farkı Var mı? - Merkez Bankaları Dijital Para Konseptini Neden Önemsiyorlar? - Central Bank Digital Currency (CBDC) Olarak Nitelendirilen Dijital Para Sistemleri Nasıl Çalışıyor? - Kripto Paraların Anonimlik ve Gayri Merkeziyetçi Yapıları Dijital Para İçin de Geçerli mi? - Dijital Paralar, Blok Zinciri Teknoloji ile mi Çalışacak? - Dijital Para Projesi Olan Ülke ve Merkez Bankaları Kimler? - Çin, IMF, FED ve Avrupa Birliği Dijital Para Projeleri Ne Durumda? - Kripto Para Ekosistemi Dijital Para Projelerinden Nasıl Etkilenir? - Dijital Para Projeleri Sonucunda Bitcoin Ne Kadar Olur? - İktisat Halkası Derneği Hangi Çalışmaları Yapıyor? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında.. Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; YouTube: https://www.youtube.com/dijitalhayattv Facebook: https://www.facebook.com/dijitalhayattv Twitter: https://www.twitter.com/dijitalhayattv Web: https://www.dijitalhayat.tv

Halfway Cray Podcast
Episode 9 - Нүдэн дээрээ шивүүлсэн зүрх

Halfway Cray Podcast

Play Episode Listen Later Oct 29, 2020 44:29


Eyy, wasabiii? Ийнхүү бас нэгэн дугаараараа эргэн уулзаж байгаадаа бид 2 тун таатай байна аа

Well...That was weird
Maximum Overdrive - A review

Well...That was weird

Play Episode Listen Later Oct 24, 2020 65:14


Eyy, you like trucks, goblins, and blood? I sure hope so. Join us for the film that Stephen King regrets ( and most of the cast) MAXIMUM OVERDRIVE! It's 90 minutes of unanswered questions and awful scenarios involving old vehicles, and murderous vending machines. Have fun! --- Send in a voice message: https://anchor.fm/wellthatwasweird/message

Mevlana Takvimi
NAMÂZI TERK EDENİN İSLÂM'DAN BİR PAYI YOKTUR - 15 EYLÜL 2020 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Sep 15, 2020 2:15


Hz. Ömer (r.a.) ömrünün son zamanlarında ölümüne sebep olacak şekilde hançerlenmişti. Yarasından devamlı kan akıyordu. Çoğu zaman baygınlık geçiriyordu. Ama bu halde iken bile namâz için kendine getirilir, namâzını kılar ve şöyle buyururdu: “Namâzı terk edenin İslâm'dan bir payı yoktur.” Hz. Osman (r.a.) bütün geceyi uyanık geçirir ve bir rekâtta bütün Kur'ân-ı Kerim'i hatmederdi. Hz. Ali (r.a.)'in âdeti ise namâz vakti gelince vücudunda titreme başlar ve yüzü sararırdı. Biri bunun sebebini sorunca: “Allâhü Te'âlâ göklere, yerlere ve dağlara emaneti indirince onlar onu taşımaktan aciz kaldılar. O emaneti ben üzerime aldım, şimdi o emaneti edâ etmenin vâkti gelmiştir.” derdi. Biri, Halef bin Eyyüb (rh.a.)'e “Namâzda iken sizi sinekler rahatsız etmiyor mu?” deyince, O: “Suçlular hükümetin kırbaçlarını yedikleri halde hareket etmiyorlar, bir de “Bana şu kadar kırbaç vuruldu da hiç kıpırdamadım.” diye gururlanıyor, kendi sabır ve tahammülleriyle övünüyorlar. Ben ise kendi Rabbimin huzurunda bir sinek yüzünden hareket mi edeyim?” dedi. Hâtemi Esâm (rh.a)'e biri namâzdaki halini sorunca şöyle dedi: “Namâz vâkti gelince abdest aldıktan sonra vücudumun bütün azaları sakinleşsin diye namâz kılacağım yere otururum, sonra namâz için ayağa kalkarım. Beytullah'ı gözümün önünde kabul ederim, sırat köprüsünü ayaklarımın altında, Cennet'i sağımda, Cehennem'i solumda ve ölüm meleğinin arkamda durduğunu hayal eder ve “Bu benim son namâzımdır.” diye düşünürüm. Sonra tam bir huşu ve huzû ile namâzı kılarım ve “Kim bilir kabul oldu mu olmadı mı?” diye ümit ve korku arasında kalırım.” (Muhammed Zekeriyya Kandehlevi, Amellerin Fazîletleri, 56.s.)

Dünden Bugüne
Salahaddin Eyyübi Kimin Kahramanı?

Dünden Bugüne

Play Episode Listen Later Jul 18, 2020 20:14


Salâhaddin Eyyûbî, bu yüksek şahsiyet, bütün Müslümanlar için iftihar kaynağı olduğu gibi, dünya tarihinde de teşkilâtçılığı, kahramanlığı ve âlicenaplığı ile parlak bir nâm ile anılmaktadır.

Mevlana Takvimi
ZÜLKİFL (A.S.)'IN PEYGAMBERLİĞİ VE BAZI FAZÎLETLERİ - 24 Mart 2020 Mevlana Takvimi

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 24, 2020 2:53


Yüce Allâh; Eyyûb (a.s.)'dan sonra, Bişr b. Eyyûb (a.s.)'ı, Peygamber olarak göndermiş ve ona Zülkifl ismini vermiş, halkı, Tevhîd akîdesine (Allâh (c.c.)'un birliğine inanmağa) davet etmesini, kendisine emretmiştir. Zülkifl (a.s.), Şam'da otururdu. **“İsmail'i, Elyesa'ı, Zülkifl'i de, an! İşte bütün bunlar, hayırlı insanlardı. (Sâd s. 48)** Zülkifl (a.s.)'ın, Kur'ân-ı Kerim'de, böyle, kendilerinden övülerek bahsedilen büyük Peygamberler arasında zikredilişi, kendisinin de, Peygamber olduğunu açıkça gösterir. Meşhur olan da budur. Zülkifl (a.s.)'a Rum toprağındaki halk, imân ettiler, tâbi oldular ve kendisini, doğruladılar. Bunun üzerine, Yüce Allâh, onlara, Allâh (c.c.) yolunda cihad etmelerini emredince, bunu yerine getirmekten kaçındılar ve zaaf gösterdiler: “Ey Bişr! Biz hayatı sever, ölümü sevmeyiz. Bununla beraber, Yüce Allâh'a ve Onun Resulü'ne âsi olmaktan da hoşlanmayız. Eğer ömürlerimizi uzatmasını ve ancak, biz dilediğimiz zaman, bizi öldürmesini Allâh (c.c.)'dan dilersen, O (c.c.)'a ibâdet ve O (c.c.)'un düşmanları ile cihad ederiz!” dediler. Zülkifl (a.s.), onlara: “Siz, benden büyük bir şey istediniz. Bana ağır teklifte bulundunuz.” dedi. Sonra, kalkıp namaz kıldı ve: “Ey Allah'ım! Sen, elçilik vazifelerini tebliğ etmemi bana emrettin, tebliğ ettim. Düşmanlarınla cihad etmemi emrettin. Sen de biliyorsun ki ben, kendimden başkasına güç yetirmeğe mâlik değilim. Kavmimin bu hususta benden istediklerini, Sen benden daha iyi biliyorsun. Beni benden başkasının günâhı ile muâhaze etme! Ben, senin gazâbından rızâna, ukubetinden affına sığınırım!” dedi. Yüce Allâh, Zülkifl (a.s.)'a: “Sen kavmine, benim onlar için seçtiğimin, kendilerinin kendileri için seçtiklerinden daha hayırlı olduğunu öğretmedin mi?” diye vahy etti. Bunun üzerine, onlar, ecelleri sonunda ölmeye razı oldular ve ecellerinde öldüler. **(M. Asım Köksal, _Peygamberler Tarihi_, c.1, s.324)**

Aragorn PodCast
Risale-i Nur Dersleri: 2. Lem'a - Emine Eroğlu - Kardelen YouTube

Aragorn PodCast

Play Episode Listen Later Mar 24, 2020 177:30


Sekiz bölüm bir arada 1 - Hz. Eyyûb aleyhisselâm'ın münâcâtına ondan daha fazla muhtacız 2 - Mâsiyetten sabır - İstiğfar ve tevbe ile günahlara engel olmak 3 - Musibetleri, şikayet yerine sabır ve kazâya rızayla karşılamak 4 - Küfür ve dalâlet dışında her türlü hal için Allah'a hamd etmek 5 - Sabır, evhamla dağıtılmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir 6 - Asıl musibet, dine gelendir; diğerleri ihtar hatta iltifattır 7 - Musibetleri nasıl hafifletebiliriz?—Musibetler nimet olur mu? 8 - İnsan, Allah'ın isimlerinin tecellî ettiği küçük bir âlemdir.

Laughtown
"Pure Anxiety" with Brady Soglin

Laughtown

Play Episode Listen Later Mar 24, 2020 65:58


The amount of people making podcasts about nothing and with no real effort is probably growing as fast as the case count... Segments - Biorhythm secret ending- In depth analysis of MIDSOMMER- Just like regular basketball- "Eyy welcome to Javascript 101"

Sesli Kitap (Nisan Kumru)
Delinin Biri - Eyyüp Akyüz

Sesli Kitap (Nisan Kumru)

Play Episode Listen Later Feb 20, 2020


Eyyüp Akyüz'ün Delinin Biri adlı kitabından üç öyküsünü seslendirdim. Mecaz Kitap

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-8 - 13 Şubat 2020 Mevlana Takvimi

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Feb 13, 2020 2:50


Mürşid-i kâmilini bulan ve Zât-ı ‘Âlîlerinin onun ifâdesi ile “Eyyâm-ı şebâbını (gençlik günlerini) şerîat-ı mutahhare ve tarîkat-ı ‘âliyye hizme-tinde” geçiren Hazreti Sâmî Efendimiz ma‘nevî mertebeleri hızla aşıyorlardı. Bu yolda kendi ifâdeleri ile ihlâs ve tam teslîmiyet şarttı. Ölünün yıkayıcısına teslîmiyeti gibi mürîd de mürşîdine teslîm olmalıydı ki bi-izni'llâh neticeye ulaşsın. Kendileri anlatıyorlar: “Allâme Taftadânî Hazretleri'nin talebelerinden biri bir şeyhe intisâb etmiş. Bu talebeden hocasının huzûrunda hikmetli kelâmlar sâdır olmuş. Hocası: “-Evlâdım, bunları ben sana öğretmedim; sen bunları nereden öğrendin?” diye soruyor. Talebe: “-Efendim ben bir şeyhe intisâb ettim; zikir çekiyorum, doğuş oluyor ve böylece hikmetli konuşuyorum.” diyor. Bunun üzerine ‘Allâme Taftadânî Hazretleri: “Oğlum beni de şeyhine götür”; diyor. Kendileri de aynı şeyhe intisâb ediyorlar. Fakat ya teslîmiyet yok veyâ nasîbi yok aynı tecelliyâtlar kendilerinde zuhûr etmiyor, aynı istifâde olmuyor. Sâmî Efendimiz Hazretleri'nin bu anlattığı kıssadan çıkan hükme göre nasîbi olan müsta‘îd kişiler mürşid-i kâmili bulup ona tam olarak teslîm olurlarsa bi-izni'llâh neticeye ulaşır, ma‘nevî mertebelerde hızla ilerleyerek kemâle ererler. Bunların hepsi kendilerinde bi-izni'llâh mevcûd olan Hazreti Sâmî (k.s.) kısa zamânda icâzet alırlar, irşâdla görevlendirilirler. Kelâmî Dergâhı'ndaki hizmet günlerine âid Adapazarlı Pehlivân Efendi şu hâtırayı anlatır: “Adapazarı'ndan on arkadaşımla berâber Es‘ad Efendi Hazretleri'nin ziyâretlerine gittik. Sohbet esnâsında tekkeye dâhil olmuştuk. İçerisi kalabalık olduğundan dışarıda oturuyor, Es‘ad Efendi Hazretlerinin kendilerini göremiyor, sâdece seslerini işitiyorduk. İlk defa sohbetlerine gelmenin heyecânı içindeydik. Sohbet sırasında ihvân arasında genç bir zât dolaşıp hizmet ediyordu. “Bu genç orada dolaşmasa o zamân dikkatimiz dağılmaz, daha çok istifâde ederdik.” diye içimden geçirdim. Sohbet biter bitmez Es‘ad Efendi Hazretleri: “- Adapazarlı Pehlivân Efendi ve on arkadaşı buraya gelsin!” dediler. Hâlbuki bizi hiç tanımıyorlar ve geldiğimizi de görmemişlerdi. “- Sâmî evlâdımız hakkında sû-i zan ettiniz, helâllık alın.” buyurdular. Affımızı taleb edip böylece bu iki zâtı ve aralarındaki derûnî muhabbet ve bağı öğrenmiş olduk. El-hamdü li'llâh

Kardelen
Asıl musibet, dine gelendir; diğerleri ihtar hatta iltifattır [Risale-i Nur - 016 | 2. Lem'a - 6]

Kardelen

Play Episode Listen Later Jan 30, 2020 21:01


İKİNCİ LEM'A - BEŞİNCİ NÜKTE Birinci Mesele Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir. Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne dönerler. Öyle de, çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü'z-zünubdur. Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir. Musibetin hastalık olan nev'i, sabıkan geçtiği gibi, o kısım, musibet değil, belki bir iltifat-ı Rabbânîdir, bir tathirdir. Rivayette vardır ki, "Ermiş bir ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşüyor; sıtmanın titremesinden günahlar öyle dökülüyor." Hazret-i Eyyûb aleyhisselâm, münâcâtında, istirahat-i nefis için dua etmemiş. Belki zikr-i lisanî ve tefekkür-ü kalbîye mâni olduğu zaman, ubudiyet için şifa talep eylemiş. Biz, o münâcâtla birinci maksadımız, günahlardan gelen mânevî, ruhî yaralarımızın şifasını niyet etmeliyiz. Maddî hastalıklar için, ubudiyete mâni olduğu zaman iltica edebiliriz. Fakat muterizâne, müştekiyâne bir surette değil, belki mütezellilâne ve istimdatkârâne iltica edilmeli. Madem Onun rububiyetine razıyız; o rububiyeti noktasında verdiği şeye rıza lâzım. Kazâ ve kaderine itirazı işmam eder bir tarzda ah, of edip şekvâ etmek, bir nevi kaderi tenkittir, rahîmiyetini ittihamdır. Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar. Rahmeti ittiham eden, rahmetten mahrum kalır. Kırılmış elle intikam almak için o eli istimal etmek nasıl kırılmasını tezyid ediyor; öyle de, musibete giriftar olan adam, itirazkârâne şekvâ ve merakla onu karşılamak, musibeti ikileştiriyor. https://www.youtube.com/watch?v=GodyL62KViY

LHDR CON PACO JIMENEZ
La hora del rock lhdr emisiÓn n. 60 lo mejor del 2019.

LHDR CON PACO JIMENEZ

Play Episode Listen Later Jan 14, 2020 119:07


Eyy amigos y amigas vamos a ofecerte un programa diferente a los tipicos especiales de año este esta cotejado por muchos medios del metal y de rock a nivel mundial oiras los mejores lanzamientos de este año , no estan todos pero no es para todo el mundo lo mismo , vamos a ser objetivos la audiencia manda.

Mevlana Takvimi
BİR DEHÂ OLAN YAVUZ SULTÂN SELİM HÂN - 17 Aralık 2019 Mevlana Takvimi

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 2, 2019 2:18


Çaldıran hezîmeti, tehdîd edici Şiî tehlikesini izale ettiği için, Memlûklülerde sevinçle karşılanmış, Mısır ve Suriye'de şenlikler yapılmıştı. Hele Yavuz'un şehzâdeliğinde senelerce üzerinde en ince teferruatına kadar düşündüğü projelerini tatbîk ederken dedesi gibi dâhiyâne ve hiçbir açık kapı bırakmayan tedbîrlere tevessül etmesi, karşıdakini büsbütün uyuşturucu mâhiyetteydi. Meselâ Çaldıran Sefer-i Hümâyûnu'na çıkarken Memlûk Sultânı'na sefîr gönderip seferin müştereken yapılmasını, Şiî tehlikesinin imhâsı şerefinin iki büyük Sünnî devlet arasında paylaşılmasını teklîf etmiş, fakat başını Şah İsmâîl ile belâya sokmak istemeyen Memlûk Sultânı tarafından nâzikâne şekilde atlatılmıştı. Yavuz'un maksâdı da böyle idi ve teklîfinin bir neticesi olacağını biliyordu ki, o da, Mısır'ı dostluğuna inandırıp uyutmak ve çetin İran seferi esnâsında rahat durmasını sağlamak idi. Yavuz'un mükemmel câsusluk teşkilâtı ise, Memlûklüler'de geçen herşeyden haberdâr idi. Vezîr-i Âzam Sinan Paşa'nın 40.000 kişilik bir öncü ordusu ile Fırat'ı aşması üzerine Memlûklüler'de telâş başlamış, artık Osmanlı'nın niyeti anlaşılmıştı. Memlûk ordusunda Yavuz taraftarı beyler vardı. Onları kendisine çekmişti. Zaferden sonra Yavuz, düşmanı en serî bir şekilde takîb ettirmek dehâsını göstererek, birkaç hafta içinde Mısır'a kadar olan toprakları zapteyledi. Hama, Humus ve Şam, birbiri arkasından düşdü. Memlûklüler'in perişan kuvvetleri, başsız kalmıştı. Şam'da Yavuz, uzunca müddet tavakkuf etti. Daha birçok işler başardıktan sonra birçok cihângirin göze alamadığı Sina'yı geçecekti. Selâhaddîn-i Eyyûbî'den sonra Mısır ilk defa olarak hâriçten gelen bir cihangir tarafından zapt edilecekti. **(Yılmaz Öztuna, _Büyük Türkiye Tarihi_, c.8, s.43-45)**

Kardelen
Hz. Eyyûb aleyhisselâm'ın münâcâtına ondan daha fazla muhtacız [Risale-i Nur - 011 | 2. Lem'a - 1]

Kardelen

Play Episode Listen Later Nov 19, 2019 21:29


Sabır kahramanı Hazret-i Eyyûb aleyhisselâmın şu münâcâtı, hem mücerreb, hem tesirlidir. Fakat, âyetten iktibas suretinde, bizler münâcâtımızda رَبِّۤى اَنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ demeliyiz. Hazret-i Eyyûb aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki: Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfâtını düşünerek, kemâl-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra, yaralarından tevellüt eden kurtlar kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlâhiyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri için, o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle, kendi istirahati için değil, belki ubudiyet-i İlâhiye için demiş: "Yâ Rab, zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor" diye münâcât edip, Cenâb-ı Hak o hâlis ve sâfi, garazsız, lillâh için o münâcâtı gayet harika bir surette kabul etmiş, kemâl-i âfiyetini ihsan edip envâ-ı merhametine mazhar eylemiş. Hazret-i Eyyûb aleyhisselâmın zâhirî yara hastalıklarının mukabili, bizim bâtınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyûb'dan daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz herbir günah, kafamıza giren herbir şüphe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. Hazret-i Eyyûb aleyhisselâm'ın yaraları, kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim mânevî yaralarımız, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdit ediyor. O münâcât-ı Eyyûbiyeye, o hazretten bin defa daha ziyade muhtacız. Bahusus, nasıl ki o hazretin yaralarından neş'et eden kurtlar kalb ve lisanına ilişmişler. Öyle de, bizleri, günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasıl olan vesveseler, şüpheler—neûzu billâh—mahall-i iman olan bâtın-ı kalbe ilişip imanı zedeler ve imanın tercümanı olan lisanın zevk-i ruhanîsine ilişip zikirden nefretkârâne uzaklaştırarak susturuyorlar. Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir mânevî yılan olarak kalbi ısırıyor. https://www.youtube.com/watch?v=XQKY1X1dQH8

Kardelen
Kur'an-ı Kerim’deki peygamber duaları duanın edebini öğretiyor [Risale-i Nur - 009 | 1. Lem'a - 04]

Kardelen

Play Episode Listen Later Oct 21, 2019 19:48


- Hz. Yunus aleyhisselam'ın kıssasına duanın edebi açısından bakış - Kur'an kıssalarına baktığımızda peygamberlerin dua ederken belli bir talebi hususi olarak izhar etmektense hallerini arz ettiklerini görüyoruz. Hz. Musa (aleyhisselâm) “Ya Rabbî! Bana lütfedeceğin her türlü nimete muhtacım!” [Kasas Sûresi, 28:24] derken, Hz. Eyyûb (aleyhisselâm) “Ya Rabbî, bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın" diye niyaz etmişti [Enbiyâ Sûresi, 21:83]. Hz. Âdem (aleyhisselâm), halini “Ey bizim Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Şayet Sen kusurumuzu örtüp, bize merhamet buyurmazsan, en büyük kayba uğrayanlardan oluruz!” [A'râf Sûresi, 7:23] ifadeleri ile arz ederken, Hz. Yunus (aleyhisselâm) "Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum." [Enbiyâ Sûresi, 21:87] yakarışında bulunmuştur. - Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer versin ki? [Furkan Sûresi, 25:77]. …dua bir ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, semerâtı uhreviyedir. Dünyevî maksatlar ise, o nevi dua ve ibadetin vakitleridir. O maksatlar, gayeleri değil. fiilî dua: gerekli sebepleri yerine getirerek edilen dua hâlî dua: hâl ve hareketle edilen dua kalbî dua: kalben, içten edilen dua kâlî dua: sözle edilen dua istidat lisanıyla dua: kabiliyetlerle edilen dua ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla dua: yaratılıştan gelen ihtiyaçlarla edilen dua lisan-ı ıztırariyle dua: çaresizlik ve mecburiyet dili edilen dua https://www.youtube.com/watch?v=aRMgqQMYEOQ

ZAKİRİN
ZAKİRİN-17 - İMAM GAZALİ Hz (Hayatı, Cennet-ul Esma Duası, Şeb-i Arus-Vuslat Kasidesi)

ZAKİRİN

Play Episode Listen Later Sep 28, 2019 84:50


Büyük İslam âlimi, 11. asrın Müceddidi, mutasavvıfı ve müderrisi, Hüccet-ül-İslam , Zeynüddin (dinin ziyneti) isimleriyle tanınan,yazdığı kitapların sayfası 55 yıllık kısa ömrüne bölününce bir güne 18 sayfa düşen 1000 (bin)e yakın eser sahibi İmam Gazali nin hayatını kısaca hatırlayıp, Sebi Arus- Vuslat gecesinde yazdigi Son vasiyetini içeren Kasidesini ve Kulubud Daria da kayitli Cennetul Esma evradini okuyacağız Gazali (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus ve Cürcan şehirlerinde daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi'nde tahsilini tamamlayınca, büyük bir ilim ve edebiyat hâmisi olan Selçuklu veziri üstün devlet adamı Nizâm-ül-mülk’ün da’veti üzerine Bağdad’a gitti. Nizâm-ül-mülk’ün topladığı ilim meclisinde bulunan zamanın âlimleri, İmâm-ı Gazâlî’nin ilminin derinliğine ve mes’eleleri izah etmekdeki üstün kabiliyetine hayran kaldıklarını i’tirâf ettiler. Üstün vasıflarından dolayı hem âlimler, hem de halk tarafından çok sevildi. O zaman ortaya çıkan sapık fırkaların mensûpları, onun yüksek ilmi ve en zor, en ince mevzûları en açık bir şekilde anlatması, hitâbet ve izah etme kabiliyetinin yüksekliği, zekâsının parlaklığı karşısında perişan ve mağlûb oldular. Bu sırada otuzdört yaşında bulunan İmâm-ı Gazâlî’nin İslâmiyete yaptığı büyük hizmetleri gören Selçuklu veziri Nizâm-ül-mülk, onu Nizamiye Medresesi’nin (Üniversite) başmüderrisliğine, şimdiki ta’biriyle rektörlüğüne ta’yin etti. Bu medresenin başına geçen İmâm-ı Gazâlî, üçyüz seçkin talebeye, lüzumlu olan ilimleri ogretiyor Bir taraftan da kıymetli kitaplar yazıyordu. Yaklaşık 10 yıl süren bu inziva doneminde baş eseri olan İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn’i Kimyâ-yı Saʿâdet ve Eyyühe’l-veled eserlerini yazmıştır. 1106 da tekrar Nîşâbur’ da Nizâmiye Medresesi’nde öğretim görevine başladıgin da“ Eskiden mevki kazandıran ilmi öğretiyordum...; şimdi ise mevki terkettiren ilme çağırıyorum”demişti.. İhyâ’sını kalabalık bir talebe kitlesine ders olarak okuttu. İhyâ’ü ‘Ulûmiddîn, İslâm dünyası kadar batıda da kendisine, yaygın olarak başvurulan eserlerin başında gelmektedir. Pek çok dile tercüme edilmiştir. Ümmetin: ‘İslâm’a dair bütün kitaplar kaybolup sadece İhyâ’ kalsaydı, diğerlerini aratmazdı‘ diyerek taltif ettiği, -kimi bölgelerde- vird edindiği bu eserden Müslümanlar, kıyamete kadar istifâde etmeye devam edeceklerdir inşaAllâh… Mânâ âleminde, o Hüccetü’l-İslâm’ın ve büyük eseri İhyâ’ü ‘Ulûmiddîn’in büyüklüğünü Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in, Hazreti İsa ve Musa Nebîlerin ve Şeyhayn (Hazreti Ebûbekir es-Sıddîk ve Hazreti Ömer Radıyallâhu Anhûma)nın da tasdik ettikleri haber verilmiştir. Uç yılı aşkın bir süreden sonra resmî görevini bir defa daha bırakıp Tûs’a döndü (1109). evinin yanındaki medrese, ve tekke de günleri, insanları irşâd etmekle geçti. 55 yaşında iken 1111 yılında vefât etti.Tûs’ta ünlü şair Firdevsî’nin mezarının yakınına defnedildi.İmâm-ı Gazâlî hazretleri vuslat seb i arus elbisesini giyip, yüzünü kıbleye dönüp, rûhunu teslim etmişti. Başı ucunda bazı beyitlerin yazılı olduğu sayfalar vardi.Bu İmam Gazali nin tek kasidesi daha sonralari Şeyh Abdulgani en-Nablusi (105011143) tarafından şerh edilen ölüm kasidesi idi. 100 yüzyıl sonra yaşayan Mevlânâ nin Şeb i Arus Vuslat Halvet Gecesi diye adlandırdığı beyitlerin manalarin belki ilham kaynagi İmam Gazali nin, Rabbine kavuşma anını ölüm e nasıl gülerek ve bilerek gittiğini Eserlerinde hep ilmelyakin anlattığı ölüm gerçeğini hakkal yakın ve aynelyakin yasayarak o anlarda kaleme aldığı son eseridir. Gelmiş-geçmiş İslâm âlimleri arasında Üstad Bediüzzaman'a en çok benzeyen Dokuz yüz sene evvel yaşayan ve asırlara hükmeden İmam-ı Gazzâlî'dir. Eğer yaşadıkları şartlar ve ortam aynı olsaydı, belki aralarındaki misliyet de ayniyete inkılâp ederdi.

ZAKİRİN
ZAKİRİN-14-MUHARREM-ASURE-KERBELA-MERSİYE-Hz HUSEYIN DUASI-HİCRET(43 dk )

ZAKİRİN

Play Episode Listen Later Sep 8, 2019 43:49


1- MUHARREM AYI ÂŞURA GÜNÜ KERBELA, HICRET ve Hz Huseyin duası Muharrem ayı bizlere hem bu ayın ve Aşure gününü anlamını ve Faziletlerini hemde Yaşanan Kerbela hadisesini ve Peygamberimizin Hicretini, Hicri yilbasini hatirlatiyor."Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir. Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. .Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirlerinden öğrenmekteyiz. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır.Aşure gununda olan hadiseler 1. Hz. Musa'ya (a.s.)nin denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmesi 2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine demirlemesi 3. Hz. Yunus (a.s.)un balığın karnından kurtulmasi 4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. 5. Hz. Yusuf (a.s.) un kuyudan çıkarılmasi 6. Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. 7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir. 8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. (2) Hz. Âişe'nin belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi. İşte böylesine manâlı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır.. 61. hicret yılının Muharrem 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Kerbelâ'da hunharca şehit edilmesi hadisesi ile Âşura gününün manevi Işığı karanliga gomulmustur. İki Cihan Güneşi Efendimiz, mübarek torunlarını çok severdi. Onlar hakkında, "Bunlar benim oğullarımdır, kızımın oğullarıdır; Allah'ım ben onları seviyorum, sen de onları sevenleri sev." buyurmuştu. Hz. Hüseyin'in çocukluğu Peygamber Efendimiz'in derin sevgi ve şefkat atmosferi içinde geçti. Ancak bu durum çok uzun sürmedi. Daha 5 yaşındayken sevgili dedesini ve kısa bir süre sonra da annesi Hz. Fatıma'yı kaybetti. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ümmü Seleme’nin, daha diğerlerin rivayet-i sahihiyle haber vermiş ki, Hazret-i Hüseyin, Taff, yani Kerbelâ’da katledilecektir. Elli sene sonra, aynı vak’a-i ciğersûz vukua gelip o ihbar-ı gaybîyi tasdik etmiş. Hem mükerreren ihbar etmiş ki: “Benim Âl-i Beytim, benden sonra, katle ve belâya ve nefye maruz kalacaklar.” (İbni Mâce, Fiten) Ve bir derece izah etmiş, aynen öyle çıkmıştır. Kader noktasından bakıldığı vakit, Hazret-i Hüseyin ve akrabasına, o facia sebebiyle hasıl olan netâic-i uhreviye ve saltanat-ı ruhaniye ve terakkiyât-ı mâneviye o kadar kıymettardır ki, o facia ile çektikleri zahmet gayet kolay ve ucuz düşer. Hazreti Hasan ile Hazreti Hüseyin (ra) Peygamber Efendimizin (asm) mübarek neslini temsil eden iki şahsiyet, iki imamdır. Bu pak ve mübarek nesilden yani Ehl-i beyt'ten binlerce alim ve evliyalar çıkmış ve yetişmiştir. Abdulkadir Geylani, İmam Rabbani, Zeynelâbidin, Cafer-i Sadık bunlardan bazılarıdır.(Mektubat)Üstad Bediüzzaman Hz de anne tarafından Hüseyni, baba tarafından ise Haseni’dir.

Naat Geceleri
Sen Mevlayı Sevende / 2012

Naat Geceleri

Play Episode Listen Later Jan 9, 2019 2:27


Sen Mevlayı sevende Mevla seni sevmez mi? Sen Mevla'yı sevende Mevla seni sevmez mi Rızasına ivende rızasını vermez mi Sen Hakk'ın kapusunda canlar feda eylesen Emrince hizmet kılsan Allah ecrin vermez mi Şer'-i Şerif yolunda havf-i Huda diline Ehl-Ullah'ın halinde Allah halin sormaz mı Variyyetin mahv edüp Kur'an yolunda gidüp Yar ile yaran olsan yarin yaver olmaz mı Derd ile cangahinda ateş yansa ahında Ah u feryadlar etsen derden derman vermez mi Canın canan elinde canan canın dilende Yarelensen yolunda yaran merhem urmaz mı LUTFİ’ye lutf-i Mevla rahm eyleye Te'ala Allah deyu çağırsan Kerîm kerem kılmaz mı Sen Mevla'yı sevende Mevla seni sevmez mi Rızasına ivende rızasını vermez mi Sen Hakk'ın kapusunda canlar feda eylesen Emrince hizmet kılsan Allah ecrin vermez mi Varlığın mahveylesen terk-i vücud eylesen Bu sahra-ı ademde yar yanma varmaz mı Şer-i Şerif yolunda Peygamberin halinde Allah desen dilende bin kez halin sormaz mı Derd ile can-gahından canan diye çağırsan Derdin derman ederler yaran merhem urmaz mı Sular gibi çağlasan Eyyüb gibi ağlasan Ciğer-gahın dağlasan ahvalini sormaz mı ; LUTFÎYA yari gözle can u gönülden sızla Dergaha dönder yüzün duan kabul olmaz mı

For the Borde
For the Borde #6 - What Happened to Mac?

For the Borde

Play Episode Listen Later Nov 29, 2018 35:57


Eyy we talk about G-Unit, the NY subway system, and Mac Miller's passing. Whoa, this is a heavy one.... Subscribe!

KRAFTRAUM
Insanity Meet 2018 Special (#27)

KRAFTRAUM

Play Episode Listen Later Nov 18, 2018 57:59


Das Insanity Meet 2018 war das beste Powerlifting Event 2018 in Deutschland! In diesem Special spreche ich mit zwei Startern, einem Betreuer und dem Inhaber des Rhein Gym in dem der Wettkampf stattgefunden hat. 00:04:52 Eyyüp 'el profesor' ist 83kg Powerlifter und hat in der 75kg Klasse mit 575kg Total den 3. Platz belegt https://www.instagram.com/elprofesor_trk/ 00:16:10 Jeffrey Podzuweit hat über 15 Jahre Wettkampferfahrung im Powerlifting und startete trotz Rückenproblemen um für sein Team Punkte zu sammeln https://www.facebook.com/jeffrey.podszuweit 00:30:28 Paul Schlütter ist Sportpsychologe & Powerlifting Coach und war dieses Jahr als Betreuer von 2 Athleten dabei https://www.instagram.com/holisticstrengthgermany/ 00:47:00 Paul Merten ist Inhaber des Rhein Gym und Podcaster https://www.instagram.com/fit_byscience/

Çağlayan Dergisi
Bir İslam Kahramanı Selahâddin Eyyûbî / 2018 Haziran

Çağlayan Dergisi

Play Episode Listen Later Jun 14, 2018 13:11


Asıl adı Ebû'l-Muzaffer, Melikkü'n-Nâsır Sultan Yusuf Selahâddin ibn Eyyûb'dur. 12. asırda Irak bölgesine gelen Sultan Selahâddin'in babası Necmeddin Eyyûb, Zengîlerin hizmetine girerek Musul'a vali olurken, Selahâddin'in amcası Şîrkûh da Zengîlerin ordu komutanı olur. Eyyûbî ailesinin şöhretinin yükselmeye devam ettiği tarihlerde dünyaya gelen Selahâddin (1138), gençlik yıllarının başında Nureddin Zengî'nin hizmetine girer.Haçlıların Mısır'a saldırması üzerine Fatımîler, Nureddin Zengî'den yardım istediğinde Selahâddin Eyyûbî, Kahire savunmasında dikkatleri üzerine çeker. Fatımî vezirinin ölümü üzerine amcası Şirkuh adına Mısır'a vezir olan ordu komutanı Selahâddin, amcasının ölümüyle fiilen vezirlik makamına getirilir (1169).Kısa bir süre sonra Fatımî halifesinin de ölümü üzerine Mısır idaresine tamamen hâkim olur (1171). Bu arada Suriye bölgesinde hâkimiyetini sürdüren Nureddin Zengî'ye bağlılığını devam ettirir. Bizanslılarla iyi münasebetler kuran ve Kuzey Afrika'ya seferler düzenleyen Sultan Selahâddin, Mısır civarında emniyeti sağlarken gelecekte yapacağı seferler için malî kaynaklar temin eder. 1174'te Nureddin Zengi'nin vefatıyla Sultan Selahâddin, Eyyûbî Devleti'ni kurarak tam bağımsız hâle gelir.Selahâddin Eyyûbî bağımsız bir devlet kurduktan sonra on yıllık mücadele ile Mısır, Suriye ve Filistin'de birliği ve asayişi kurmayı başarır. Kendisini iki defa öldürmeye kalkışan Bâtınîleri Suriye'de etkisiz hale getirir. Yemen'den Malatya ve Malazgirt'e kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hâkim olan Sultan Selahâddin, Selçuklularla iyi münasebetler içerisine girerken Abbasî halifesine karşı bağlılığa gölge düşürmez.

Chattin' Bull!
The Asscrack of The Past

Chattin' Bull!

Play Episode Listen Later Jun 4, 2018 46:12


Eyy we did another of the things. It's only been about 9 months since the last one so who knows what zany adventures we've gotten ourselves into

SpeakBeasty: A Fantastic Beasts Podcast by MuggleNet.com
Episode 32: You Can't Magic With Us

SpeakBeasty: A Fantastic Beasts Podcast by MuggleNet.com

Play Episode Listen Later Mar 12, 2017 95:10


This time on SpeakBeasty: → Guest host Steph is back!→ The Phoenix Register: THE WIZARDING WORLD WON AN OSCAR!→ Awkward editing is awkward. → "Hi, I'm Grindy!" → Mary-Lou, a barebones character. EYY. → Origins of the Salem Witches Institute!→ "You can't magic with us."→ We know who knows...→ The Time-Turner: Salem Witch Trials 2.0! → "It was a bad time to be a Sarah..." → DO NOT try witches cakes. → It's hard out here for a witch.→ Never trust a Batholomew...→ The Newt Case: The Runespoor!→ We're basically a 90s sitcom. → Is it a patronus, though? → Magical cones of shame. PODCAST QUESTION: Do you think the real events of the Salem Witch Trials validate or take away from J.K. Rowling's explanation of the Second Salemers?

Açık Dergi
10 Eylül 2015: 12 Eylül Anneleri/ Memik Horuz ve Eyyüp Epekinci ile söyleşi

Açık Dergi

Play Episode Listen Later Sep 11, 2015


10 Eylül 2015: 12 Eylül Anneleri/ Memik Horuz ve Eyyüp Epekinci ile söyleşi Çekimleri 8 yıl süren ve finansmanı imece usulüyle kotarılmış "12 Eylül Anneleri" belgeselini, filmin üç yönetmeninden ikisi, Memik Horuz ve Eyyüp Epekinci ile konuştuk.

Açık Dergi
10 Eylül 2015: 12 Eylül Anneleri/ Memik Horuz ve Eyyüp Epekinci ile söyleşi